ISl:ANBUL
MUHAREBELERi
Halicin içind müthiş deniz
çarpışmaları
·
olmuştur
alın hırkalara sarılan baskın gemileri g
_
ülle işlemez bir
ale okuimuştu; Türk donanmasına baskın verilecekti
atih, gemileıini karadan geçiriplice indirirken, Beyoğlundaki İn· iz kilisesinin bulunduğu yere yeni
taryalar
yerleştirmişti. (1) Gala..ıları
korkutmak, onları oyalamak, lelikle bütün dikkati bataryalar rine toplayıp arkadaki gemi nak ..ını
maskelemek istiyordu. oplar, güllelerini, küçük şehrininden aşırarak liman zinciri ge "eki hıristiyan filosunu bom man ettiler. Ayni gün zarfında filosunun boğazda kalan kısmı
'C hücum manevraları yaptı.
ıbahleyin toplar patlamağa baş
ıaşlamaz, Galatalılar kendileri taarruza uğradıklarını sandılar. at ilk mermi surlardan aşarak su düştü. İkinci gülle, havada koca ...n bir münhani çizdikten sonra ıristiyan gemilerinden birine
rast-1 dı. Güverteyi deldi, bir kaç tayfayı ldürdü. Sefine, kısa bir zaman için-ze şimdiki Köprünün bulunduğu hat
üzerinde batıverdi.
Diğer harp yelkenlileri, kendileri nin de başına ayni felaketin gelme sinden korkarak, alelacele toparlan
dııar
ve Galatanın kıyılarında mah lfuz yerlere saklandılar.Türkler, o gün zarfında İngiliz ki lisesi mevkiinden 150 gülle attıysa
, başka gemiye isabet ettirilemedi! :kucak bazı evler harab oldu; arala
rında katoliklerin fazileti mücesseme Iir zevce» diye acındıkları bir de ka ön olmak üzere, nüıusca bir kaç zao
t oldu.
Haliç muharebesinin cereyan ettiği saha: Kasımpaşa önleri dan saldırmışlar; keza 1204 de şehri
muhasara eden Venediklilerle Frank lar Haliç surunun bu halinden isti fade ederek gemilerini bu cephenin kenarına yanaştırmışlar, güvertelerde bulunan askerlerini irtifaı az olan surların üzerinden aşırtarak doğru dan doğruya şehre saldırtmışlardı.
Fakat böyle bir vaziyetin teker rürü şu ana kadar muhal sayılıyor du, Halbuki işte Bizanslılar için acı
hakikat meydandaydı. Zincirin
ar
kasındaki filo çevrilmiş; zayıf surlar tehdid altında; müdafaa cephesi ge nişlemiş bulunuyor ... Diğer taraftan zincir dışındaki Türk dananması da ayrıca bir tehlike! ...
Nisanın yirmi üçünde, Haliçteki Türk donanmasını mahvetmek üze re, bir meclisi harp kuruldu. Ayasot ya civarındaki Sent Mari kilisesinde «On ikiler» toplandı. Türk donan
masının nasıl ateşleneceği müzakere edildi. Buraya, Venedik balyosunun yani Galata amirinin iştirak ettiği de çok muhtemeldir.
Maksad, 68 - 70 parça mikdarın
daki Türk donanmasını ateşlemektl; amma nasıl?... Türlü türlü fikirler ileri sürüldü: Evvela karadaki toplara baskın vermek, bunları atıl bıraktık tan sonra Haliçten donanmayla hü cum ederek gemileri suda sönmiyen «Rum ateşi» ileyakmak ...
:({ani tiyatrolarda asıl sahne ar
fada hazırlanırken, perdenin önünde bazı ufak tefek numaralar yapılır. is,te bu Galata as'ın donanmanın bombardımanı da o kabildi. Asıl fa-aliyet arkadaydı. On beş kürekçiden yirmi iki kürekçiye kadar bir kuv vetle işletilmesi denizde mutat olan 68 - 70 Türk genlisi, kızaklara yer leştirilmiş, tahta yolda - hatta bir rivayete göre hayvanlarla çekilerek -tepeye çıkarılmış, oradan da kolay ca kaydırılarak Halice indirilmişti. __
Gemilerin beherini takib eden tay falar, tekne yokuş aşağı hızla kay mağa başlayınca, artık meserret ni dalarını zabtedemiyorlardı, Daha suya inmeden yerlerine oturuyor ve
haykırıyorlardı. Yelkenlerini çözü- Fakat bu tehlikeli görüldü. Zira, yarlar, ve rüzgar bunları şişiriyordu. mahsurların esesen az kuvveti vardı. Bir takımları da küreçilerin oturak- Bu teşebbüs neticesi çok zayiat ver-Iarında yer alıyor, küreklere sarılıyor,
1 mekten çeaindiler.
kürek çeker gibi hareketler yapıyor lardı. Diğer taraftan gemi reisleri ağaç yolda;aşağı yukarı koşuyor, ıs lıklar, naralar, hatta bazan kırbaç larla esirlerin faaliyetini nizama so· kuyordu.
İşte, böylece,Tüı:k gemileri sanki karada yüzüyorlarmış gibi pek garip bir manzara arzederek Kasımpaşa daki meşhur bahriye binası önünde tekrar suya kavuştular.
Artık son gemiler de Ha.lice indiği sırada işi saklamağa lüzum kalma mıştı. Davullar çalıyor, naralar yükse liyordu.
Bu müstesna
manzara, kar
ş
ı ta
ı·afta, Bizansın Haliç surları üzerine·
taplananlan o derece hayrete düşür müştü ki, akıbetin
ne
olacağını akıl larına getirmeden ahmakça kahka halar atıp duruyorlardı.Karada da tertibat alınmıştı, Suya inen gemiler her hangi bir hücuma maruz kalmasınlar diye Halicin o
1taraftaki sahıline muvafık mikdarda
toplar yerleştirilmişti.
Şimdi artık İstanbul Haliç tara
fından da zorlanabilecekti. Buranın
surları kara cihetindekiler gibi muh
-'
teşem değil, pek zayıftı. Halicin ağzızincirlenmiş ve tahkim edilmiş oldu ğu için, buraya bir düşman kuvveti
nin saldıracağı umulmamıştı. Gerçi, eski asırlarda Avarlar, yekpare kü
tüklerden yapılmış kayıklarile
bura-Bütün donanmayla hücum ederek ezmek de Galatalıları harbe sürükle mekti.
Nihayet şu teklif bütün meclisce muvafık görüldü: Trabzon kadırga sının sahibi Sinyor Jakomo Kuko de-
ı
mişti ki: .
- Eğer bütün donanmayı hareke te getirmeğe kalksak, yahut Galata taraflaıiında karadan harekete geç
sek padişahtan çekinen Cenevizlile
rin de müsaadesini almak mecburi
yetinde kalacağız. Bence bunlara ha cet yok. Kasımpaşa koyuna tıkılmış olan Türk filosu üzerine yalnız iki
kadırga ile hücum ederiz. Onları
gece karanlığından istifade ederek
ateşleriz.
Kuko. bu teşebbüsün icrasını biz zat üz - rine aldı. Kendisini herkes
alkışladı.
On ikiler meclisi gizli olarak top
larımı, tı. Bu planı tatbik için de sür ate ve gizliliğe ihtiyaç vardı.
Kuko, 24 nisanda beheri takriben
500 ton olan iki kadırga ayırdı. Bu
gemilerin etrafını pamuk ve yün
torbala ·ile sardı. Öyle ki en cesim
gülleler bile bunlara işlemiyecekti.
Böylece kalın hırkalara bürünen .
bu gemiler yalnız başlarına ilerliye
bilmek çevikliğini kaybettiklerinden kendilerine süratli iki cesim kadırga katıldı. Bundan başka, cesim
kadır-galardan herbiri İmparatorun behe rinde yetmiş iki kürekçi için seksen oturak olan genıilerinden birini ve sefinelerden her biri de büyük ka yıklarından bilini silahlandırdılar.
Kukonun planı: «Hırkalı> iki ce sim genıiyi paravana gibi kullana rak, diğerlerini gizlemek; muayyen bir mesafeye gelince Türk gemileri üzerine yıldırım gibi atılmak.tı. Yak mak, batırmak...
Herşey hazırdı.
Gece yarısı, plan yerine getirilecek ti.
Fakat Galatalılann alehdarı olan ların yazdıklarına göre, Cenevizliler şehrin kapısını usuna açmışlar, bura.cJan Feozo yahud Zahariya..c:; is minde birini padişahın yanına dermişler.
Bu haberci, Padişahın çadırına gitmiş; tertibatın şeklini anlatmış.
Sultan Mehmed de pek çok teşekkür ederek kendisini Beyoğluna derhal salimen yollamış. Sonra vakit kay betmeksizin Kasımpaşadaki donan-·
manın etrafında icab eden tertibatı almış.
Karabinelerle ınüsellah bir ç askerler, su seviyesi hizasına konul muş; agır toplar. Türk askerlerini karşıdan atılacak silahlardan koru
mak için siperler... ..
Hülasa, iki taraf da böylece hazır landı.
İstanbul denizlerinin en ente resan muharebelerinden biri de böy lelikle cereyan etti.
Ancak bunun da tafsilatı ap ayrı bir makale uzunluğunda olduğu i,· gelecek yazımda, yani pazartesi n· haınızda, anlatmak müsaadesini k ıilerimden rica edeceğim.
YÜRÜK ÇELEBi
(1) Bu mevkie dair sarahati, Sehlum
berger tercümesinin 153 üncü sahif
de gördüm. Sayın Bay Süleyman K~ni şifahen aynca şu malumatı aldım: İn
llzler Kırım muharebesi üzerine bu kili
seyi hazır yaparlarken tarihi noktaşı tes bit etmek için, bililtizam mabeditam c. ya yapmışlar. Böylece, iki ınalümat tt
birinitutuyor.
KişiselArşivlerde istanlo• Belleğı
Taha Taros Arşivi