• Sonuç bulunamadı

Hemşirelere verilen bir günlük kardiyopulmoner resüsitasyon eğitiminin uzun dönem etkilerinin değerlendirilmesi

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Hemşirelere verilen bir günlük kardiyopulmoner resüsitasyon eğitiminin uzun dönem etkilerinin değerlendirilmesi"

Copied!
58
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

TC

PAMUKKALE ÜN VERS TES TIP FAKÜLTES

AC L TIP ANAB L M DALI

HEM RELERE VER LEN B R GÜNLÜK

KARD YOPULMONER RESÜS TASYON E

T M N N

UZUN DÖNEM ETK LER N N DE ERLEND R LMES

UZMANLIK TEZ

DR. AYTAÇ BUKIRAN

TEZ DANI MANI

DOÇ. DR. BÜLENT ERDUR

(2)
(3)

TE EKKÜRLER

Uzmanl k ihtisas m boyunca bana yard m ve desteklerini esirgemeyen üzerimde büyük emekleri olan Acil T p Anabilim Dal ba kan m z say n Doç. Dr. Bülent Erdur ba ta olmak üzere, sayg de%er hocalar m say n Doç. Dr. Mustafa Serinken ve Yrd. Doç. Dr *brahim Türkçüer’e, tezimin istatistiksel analizinin yap lmas na yard mc olan Halk Sa%l % Anabilim Dal Ba kan Prof. Dr. Ali *hsan Bozkurt’a te ekkür ederim. Ayr ca tezimin veri toplama a amas nda büyük yard mlar olan asistan arkada m Dr. Mert Özen ve acil servis sorumlu hem iremiz Olcay Erdo%an’a, e%itim sürecim boyunca bana deste%ini esirgemeyen annem, babam ve sevgili e im Fatma’ya gösterdikleri destek için; te ekkür ederim.

(4)

Ç NDEK LER

SAYFA NO

I. G R ………..1

II. GENEL B LG LER……….3

TEMEL YA AM DESTE

……….4

LER KARD YAK YA AM DESTE

……….7

Birincil bak0

kincil bak0

RESÜS TASYONDA KULLANILAN LAÇLAR…………..9

KARD YAK ARREST R T MLER TEDAV S ………...12

Asistoli ve nab0zs0z Elektriksel Aktivite………..12

VF/Nab0zs0zVT………..14

III. GEREÇLER VE YÖNTEM……….16

IV. BULGULAR………...18

V. TARTI MA………..32

VI. SONUÇ………...44

VII. ÖZET……….45

VIII. YABANCI D LDE ÖZET………..46

(5)

TABLOLAR Ç ZELGES

Sayfa No Tablo–1 Kardiyopulmoner Resüsitasyonda terapötik giri imlerin kalsifikasyonu…….. 7 Tablo–2 Hem irelerin demografik özelliklerinin de%erlendirilmesi……… 18 Tablo–3 Hem irelerin çal t klar bölümlere göre da% l m ………. 19 Tablo–4 Hem irelerin ön test ve son test bilgi düzeyleri ile ba ar durumlar n n

de%erlendirilmesi ………... 20 Tablo–5 Hem irelerin ön test ve son test ortalama do%ru cevaplar n n

Kar la t r lmas ………. 23 Tablo–6 Testlerin tamam na kat labilen 149 hem irenin bilgi düzeylerinin

farkl de%i kenlere göre de%erlendirilmesi ……… 26 Tablo–7 Hem irelerin ön test ve son test ba ar durumlar n n bölümlere

göre de%erlendirilmesi……… 30 Tablo–8 Soru gruplar na göre 149 hem irenin do%ru cevap ortalamalar n n

kar la t r lmas ………... 32 Tablo–9 E%itim öncesinde kurs alan hem irelerin do%ru yan t ortalamalar n n

(6)

EK LLER Ç ZELGES

Sayfa No ekil–1 Asistoli/nab zs z elektriksel aktivite tedavi algoritmas ………... 13 ekil–2 Ventriküler fibrilasyon/nab zs z ventriküler ta ikardi tedavi algoritmas …… 15

(7)

KISALTMALAR

A: Airway

ACLS: Advanced Cardiovaskular Life Support

B: Breathing BLS: Basic Life Support

C: Circulation

D: Defibrillation

Dk: Dakika

ILCOR: International Liaison Committee on Resuscitation

KYD: *leri Kardiyak Ya am deste%i

V: *ntravenöz

O: *nterosseöz

J: Joule

KPR: Kardiyo Pulmoner Resüsitasyon

mg: Miligram

ml: Mililitre

NEA: Nab zs z elektriksel aktivite

SPSS: *statistik Statistical Package for the Social Sciences

TYD : Temel Ya am Deste%i

VT: Ventriküler Ta ikardi VF: Ventriküler Fibrilasyon

(8)

I. G R

Kardiyopulmoner arrest spontan solunumun ve dola m n ani olarak durmas d r. Resusitasyon ise geri döndürülebilir nedenlere ba%l olu an ani kardiyak arrestlerde spontan kalp at m , solunum ve beyin fonksiyonlar n n tekrar kazand r lma çabas d r. Yakla k 300 milyon nüfusu olan Amerika Birle ik Devletleri’nde ortalama y lda 1 milyon ölüm, kardiyovasküler hastal k nedeni ile olmaktad r. Bu da tüm ölüm nedenlerinin yakla k yar s n olu turmaktad r. Koroner arter hastal % na ba%l y ll k ölüm oran ise 350 bindir ve bunlar n büyük bir k sm ani ölümdür (1). Ani kardiyak arrest sonras hastan n hayat n n kurtar lmas en k sa sürede ba lat lacak Temel Ya am Deste%i (TYD) ve *leri Kardiyak Ya am deste%ine (*KYD) ba%l d r (2). TYD Kardiyopulmoner arrest durumundaki bir hastan n hava yolunu açma, yeterli ventilasyonunu sa%lama ve kalp masaj yoluyla mekanik olarak vital organlar n n dola m n sa%lama çabas d r. Olay yerine profesyonel bir ekip gelene kadar bu konuda e%itilmi genellikle profesyonel olmayan bireyler taraf ndan her hangi bir malzeme ve ilaç olmadan uygulanabilmektedir. *KYD ise olay yerinde, ambulansta ya da hastane ortam nda uygulanabilir olup; beraberinde yeterli malzeme, ilaç ve profesyonel ekip gerektirmektedir. Tek ba na TYD uygulan p *KYD uygulanmayan arrestlerde resüsitasyonun ba ar ans oldukça dü mektedir (3)

Sa%l k çal anlar n n TYD ve *KYD konusunda e%itilmeleri arrest olgular n n ya am ans n artt rmaktad r (4). Bu sebeple hizmet içi e%itim programlar ad alt nda verilen resüsitasyon kurslar yla sa%l k personelinin bu konudaki bilgi düzeylerinin artt r lmas amaçlanmaktad r. Hastanelerin klinik servis ve yo%un bak m ünitelerinde hekim hastan n tedavisini düzenledikten sonraki izlem ve primer bak m n hem ire üstlenmektedir. Hastalar n durumlar nda her an geli ebilecek ani de%i iklikler s kl kla ve öncelikle hem ireler taraf ndan tespit edilmektedir. Hastalarda ani kardiak arrest geli ti%inde nöbetçi veya icapç doktora haber verilirken, durumu tespit eden hem ire, resüsitasyonu ba latmak zorunda kalabilmektedir. BRESUS (Survey of 3765

cardiopulmonary resuscitation in British Hospitals) çal mas na göre, hastane içi

kardiyak arrestlere ba%l ölümlerin önlenebilmesinde, klinik ve yo%un bak mlarda hastalar n öncelikli bak m ve tedavisinden sorumlu olan hem irelerin sorumluluklar daha da önem kazanmaktad r (5). Bu sebeple hem irelerin resüsitasyon konusunda

(9)

bilgi ve becerilerinin yeterli seviyede olmas önem ta maktad r. Özellikle Amerika Birle ik Devletleri’nde hem irelerin CPR ö%renmeleri zorunlu tutulmu tur (6,7).

Bu çal mada Pamukkale Üniversitesi T p Fakültesi Hastanesinde görevli hem irelere verilen tek günlük teorik ve pratik TYD ve *KYD e%itiminin bilgi düzeylerine etkisinin incelenmesi, 6. ve 12. aylarda yap lan testlerle de bilgi düzeylerinin uzun dönemdeki de%i iminin de%erlendirilmesi amaçland .

(10)

II. GENEL B LG LER

Kardiyopulmoner arrest spontan dola m ve solunumun ani olarak durmas d r. Resusitasyon ise spontan kalp at m , solunum ve beyin fonksiyonlar n n tekrar kazand r lma çabas olarak tan mlanabilir. Ölümün geri döndürülebilirli%i kavram mitolojide kendine önemli bir yer edinmi tir. Eski uygarl klar n birço%unun ölümün geri döndürülebilirli%i kavram ndan anlad klar ilah ya da tanr lar na yakarmak ve dua etmekle s n rl olsa da, modern t p dü üncesi içinde fizyolojik olarak etkili say labilecek çabalara da rastlanmaktad r.

*nsanl k tarihinin erken dönemlerinde cans z bedenin so%uk oldu%una ve ya amla beraber s nd % na inan l rd . Bu nedenle 1500’lü y llarda ölülere ate kaynaklar ndan körükle s cak hava üflenir, a% zlar na s cak duman verilir ve s cak battaniyelere sar l rlard . Bu yöntem yakla k 300 y l boyunca kullan ld . 1700’lü y llarda “yeni” bir yöntem geli tirildi. Buna göre ölünün rektumuna tütün duman üflenmekteydi. 1700 ve 1800’lü y llarda ise ölüm nedenlerinin ba nda suda

bo%ulmalar geliyordu. Akci%erlere giren suyu d ar ç karmak için kurban

ayaklar ndan as larak ba a a% durumda iken gö%üs kafesine bask yap l yordu. Ya da ölü bir at n s rt na konuyor ve at ko turuluyordu. At s rt nda z playan ölünün ci%erlerindeki suyun bu “gö%üs masaj ” ile d ar ç kmas bekleniyordu. Marshall Hall, 1856 y l nda toplumun ölüyü yeniden canland rma üzerine olan görü lerini de%i tirdi. Yeniden canland rma çabalar n n olay yerinde ba lamas gerekti%ini, transferin gereksiz bir zaman kayb oldu%unu, s cak hava üflemenin yararl olmad % n hatta zararl olabilece%ini söyledi. Ayr ca geriye kaçan dilin hava yolunu t kad % ve dilin çekilmesinin yararl olabilece%ini belirtti.

Dr. Friedrich Maass, 1891 y l nda insanlarda rapor edilmi ilk gö%üs

kompresyonunu gerçekle tirdi. Dr. George Crile taraf ndan 1903 y l nda insanlarda ilk ba ar l gö%üs kompresyonu rapor edildi. Claude Beck, 1947’de defibrilatörü geli tirilip, defibrilasyon ile ilk kez bir insan n hayat kurtar ld . James Elam, 1954’te expire edilen hava ile yeterli oksijenizasyonun sa%lanaca% n kan tlad . Peter Safar and James Elam, 1956 y l nda a% zdan a% za ilk solunumu gerçekle tirdi. Leonard scherlis taraf ndan 1963’te Kardiyo Pulmoner Resüsitasyon (KPR) komitesi kuruldu.

(11)

J. Frank Pantridge taraf ndan 1965 y l nda hastane kullan lmak üzere ambulans n içine ta nabilir defibrilatör yerle tirildi. *lk yap lan otomatik eksternal defibrilatorün hastane öncesi kullan labilece%i fikri 1979’da ortaya ç kt . KPR de yap lmas gereken i lemlerin belli bir s ra içinde yap lmas için öneri niteli%indeki kararlar (ILCOR:

International Liaison Committee on Resuscitation) 1992’de yay nlad . 1997 y l nda ILCOR Evrensel *KYD algoritmas , 2000 ve 2005’de ILCOR *KYD önerileri

yay nland .

TEMEL YA AM DESTE

Temel Ya am Deste%i kardiyak arrest tedavisinin ilk basama% n

olu turmaktad r. Bu nedenle doktorlar, hem ireler ve yüksek riskli alanlarda çal an di%er sa%l k çal anlar *leri Kardiyak Ya am Deste%ine ba lamadan önce yeterli TYD becerisine sahip olmal d rlar. TYD, resusitasyonun hastane d basama% d r. Bu konuda e%itim alm genellikle profesyonel olmayan bireyler taraf ndan uygulanmakta olup, uygulama esnas nda her hangi bir malzemeye ihtiyaç yoktur. Eller, a% z ve sa%l kl bir beyin yeterlidir. Beyinin hipoksiye maruziyet süresi olu abilecek beyin hasar n n belirleyicisidir. Ortalama 4–6 dakika hipoksik kalm bir beyinde dü ük de olsa hasar olas l % vard r. Hipoksi süresi 6–10 dk aras nda olanlarda beyin hasar olas l % çok yüksektir. Hipoksik kalma süresi 10 dk’y geçecek olursa olu abilecek beyin hasar da geri dönü ümsüz olacakt r. Bu nedenle olay yerine profesyonel ekip gelene kadar uygulanacak TYD ve acil t p sisteminin uyar lmas çok önemlidir. Hastane d arrestlerde defibrilatör gelene kadar uygulan lan TYD prognoz aç s ndan oldukça önemlidir (8). TYD uygulanmas nda birinci basamak hastan n bilincinin de%erlendirilmesidir. Hastan n yan na çökerek oturulur ve her iki omzundan tutulularak sars l r ve yüksek sesle “iyi misin” diye seslenilir. Yan t al namaz ise acil ambulans sistemi (112) uyar l r. Hasta yumu ak olmayan düzgün yüzeyli bir zemine s rt üstü yat r l r ve TYD’nin ABC’si ba lan r (9).

A (Airway):

Havayolu aç kl % n n de%erlendirilmesidir. Bilinci kapal bir hastada hava yolunu t kayan en önemli sebep tonusunu kaybeden dilin posterior farenkse yer de%i tirmesidir. *lk ad m olarak a% zda yabanc cisim varl % aç s ndan

(12)

a% z mümkün oldu%unca aç l r. Yabanc cisim var ise parmaklar arac l % ile uzakla t r l r. *ki yöntem ile hava yolu aç kl % sa%lanabilir. Hastada travma dü ünülmüyorsa ba geriye – çene yukar ya manevras uygulan r (Head tilt-chin lift). Bu i lem için sol el ayas al n bölgesine yerle tirilir ve ba geriye do%ru ittirilirken sa% elin parmaklar n n uç k s mlar ile çene yukar ya kald r lmal d r. Travma öyküsü var ya da emin olunam yor ise çeneyi itme (Jaw thrust) yöntemi kullan labilir. Fakat bu yöntemin sa%l k çal an olmayanlar taraf ndan kullan lmas önerilmemektedir. Bu yöntemde kurtar c dizleri hastan n ba hizas na gelecek ekilde yere çömelir. El ayalar hastan n yüzünün her iki taraf na gelecek ekilde parmak uçlar ile mandibulay yakalar. Ard ndan mandibulay öne ve yukar do%ru çekerek dili hava yolundan uzakla t r r (9).

B (Breathing):

Hastan n spontan solunumunun olup olmad % n n de%erlendirilmesi ile ba lar. Kurtar c hava yolu aç kl % sa%land ktan sonra “bak, dinle, hisset” yöntemi olgunun solunumunu de%erlendirir. Kurtar c kula% n hastan n a%z na de%ecek kadar yak n bir pozisyona getirir ve yüzünü gö%üs bölgesine do%ru çevirir. Hastan n soluk sesini duymaya ve hissetmeye çal rken e zamanl olarak gö%üs kafesinin hareketini gözler. Solunumu yoksa hastaya hava yolu aç k pozisyondayken iki derin soluk verilir. Soluk verilirken ya burun ya da a% z yolu kullan l r, bir yandan da gö%üs hareketleri izlenir (9). E%er solu%u içeri vermekte güçlük var ya da gö%üs kafesinin yükselmesi yeterli de%ilse hava yolunda bir t kanma dü ünülür ve öncelikle hava yolunu açmak için kullan lan yöntem ve pozisyon gözden geçirilir. Buna ra%men solunum sa%lanam yorsa havayolunu t kayan bir neden akla gelmelidir. Özellikle yemek s ras nda kar la lan olaylarda yabanc cismin hava yoluna kaçmas s k görülen bir durumdur. Bu ko ulda yap lmas gereken; bilinci aç k

hastalarda öksürebiliyorsa hastay devaml öksürtmektir. Hastan n öksürü%ü

zay flam sa veya hasta öksüremiyor duruma gelmi se özel manevralarla yabanc cismi ç kartmaya çal mak gerekecektir. Bilinci aç k hastalarda bu manevra hastan n arkas na geçilip, iki el yumruk halinde sternumun alt na yerle tirilip her iki kol gö%üs kafesini yukar do%ru masajlayarak gerçekle tirilir (Heimlich manevras(). Bilinci kapal hastada ayn manevran n benzeri yatar pozisyonda kar n bölgesine bas nç

(Abdominal thrust) yap larak, gebelerde ve obezlerde yumruk biraz daha yukar da

(13)

cisim ç kart ld ktan sonra iki derin soluk verilerek üçüncü basama%a geçilir. Unutulmamal d r ki dola m deste%i sadece yeterli ventilasyon sa%land % nda faydal olacakt r.

C (Circulation):

Dola m n olup olmad % bu a amada de%erlendirilir. Bunun için kurtar c kendisine yak n taraftaki karotid arteri bularak en fazla 10 saniye boyunca nab z varl % n ara t rmal d r. Sa%l k personeli d ndaki ki ilerin nab z kontrolü yapmamalar bildirilmi tir (9). Nab z varsa hastan n solunumsal ve di%er parametreleri ile ilgilenilir ve her on saniyede bir nabz n varl % onaylan r. Nab z yok ise kurtar c bilinci kapal , solunumu olmayan ve kalbi durmu bir hasta ile kar kar ya oldu%unu yani tam bir TYD vermesi gerekti%ini bilmelidir. Kapal gö%üs masaj na ba lan r ve aral klarla ventilasyonla uyumlu olacak ekilde devam ettirilir. Yeti kin bir hastada kapal gö%üs masaj sternumun 1/3 alt k sm ndan uygulan r. Kurtar c sa% el topu%unu bu bölgeye koyar ve sol el sa% el s rt na konarak desteklenir. Parmaklar gö%üs kafesine de%memelidir. Dirsekler düz olmal ve kurtar c ile hastan n uzun ekseni tam doksan derece aç da olmal d r. Dakikada ortalama 100 kompresyon olacak ekilde uygulan r. Her gö%üs masaj nda gö%üs kafesini 4–5 cm komprese edecek kadar güç uygulan r ya da gö%üs yüksekli%inin 1/3’ü kadar çökecek ekilde masaj yap l r. Bu i leme 30 masaj’a 2 kurtar c soluk olacak ekilde devam edilir. 5 siklusta ya da 2 DK’da bir nab z kontrolü yap l r (8,9). Ya am belirtileri geri gelene kadar ya da yard m gelene dek TYD’ ye devam edilir.

D (Defibrillation):

Elimizde otomatik eksternal defibrilatör cihaz varsa bu cihaz n elektrotlar biri apeks üzerine gelecek ekilde gö%sün sol taraf na, di%eri de gö%sün sa% taraf na yap t r l r. Cihaz n açma dü mesine bas larak cihaz aç l r ve cihaz n ritmi tan mas beklenir. Ritmi tan d ktan sonra ritim defibrile edilebilir bir ritm ise cihaz kendi kendini arj eder ve lütfen ok dü%mesine bas n z diye komut verir. Komutu ald ktan sonra dü%meye bas l r ve bu ekilde defibrilasyon i lemi gerçekle tirilmi olur. Bu cihaz Ventriküler Fibrilasyon ya da nab zs z Ventriküler Ta ikardi arrestlerinde erken defibrilasyon uygulama imkân sa%lad % için arrest hastalar n n geri döndürülebilirli%ini artt rmaktad r.

(14)

LER KARD YAK YA AM DESTE

*KYD olay yerinde, ambulansta ya da hastane ortam nda uygulanabilir olup; beraberinde yeterli malzeme, ilaç ve profesyonel ekip gerektirmektedir. Öncelikle hastan n bilinç durumu de%erlendirilir. Bilinci kapal ya da uyaranlara yan t al nam yor ise birincil bak ya geçilir. Birincil bak y ikincil bak takip eder. Her uygulaman n bir class’ vard r.

Tablo–1: Kardiyopulmoner Resüsitasyonda terapötik giriGimlerin kalsifikasyonu Class I Kesinlikle yararl

Class IIa Kabul edilebilir, büyük olas l kla yararl

Class IIb Kabul edilebilir, belki yararl olur

Class intermediate

Henüz ara t rma a amas nda, zararl de%il fakat yaral oldu%una ait yeterli döküman yok

Class III Uygunsuz, yaral deküman yok, zararl olabilir

Birincil Bak0

A (Airway):

Hava yolu aç kl % ve yabanc cisim varl % h zla de%erlendirilir. Orofarengeal airway yerle tirilerek dilin hava yolunu t kamas engellenmelidir.

B (Breathing):

TYD uygulamas nda oldu%u gibi “bak, dinle, hisset” yöntemi ile solunumun de%erlendirilmelidir. Spontan solunum yok ise ambu yard m ile hasta solutulmal d r. Gö%üs kafesinin hareketi gözlenerek ventilasyonun yeterlili%i de%erlendirilmelidir.

C (Circulation):

Hasta bir yandan monitörize edilirken bir yandan da karotid arter palpasyonu ile nab z olup olmad % na bak lmal d r. Monitörde VF tespit edilirse bir sonraki a amaya geçilmeli ve defibrilasyon uygulanmal d r (10). Monitörde düz bir ritim (asistoli) var ise gö%üs elektrotlar n n ba%lant s tekrar kontrol edilmelidir. Monitörde hala asistoli var ve beraberinde karotid arterlerde nab z al nam yorsa kapal gö%üs masaj na ba lanmal d r.

(15)

D (Defibrillation):

Düzensiz ventriküler elektriksel aktivitenin oldu%u ve bu nedenle yeterli at m yo%unlu%u sa%layamayan kalpte ventrikül kaynakl bu düzensiz uyar lara son vererek sinüs ritmini hâkim k lmak için cilt üzerinden iki pedal arac l % ile kalbe direkt ak m verilmesi i lemidir.Kullan lan enerji yeti kinler için monofazik defibrilatörle 360 joule, bifazikle 200 j ve çocuklar için 2–4 J/kg’d r (11). Erken defibrilasyon kardiyak arrestlerde prognozu etkileyen en önemli faktörlerden biridir ve özellikle VF arrestlerinin tedavisinde kullan l r (12,13). Buna kar n hiçbir elektriksel aktivitenin olmad % asistoli arrestlerinde defibrilasyon uygulamas n n bir yarar olmad % , hatta zaman kayb na bile neden olabilece%i bilinmelidir (12,13). Defibrilasyon konusunda unutulmamas gereken en önemli eylerden biri kullan lan yüksek enerjinin normal insanlarda fibrilasyona yol açabilece%idir. Bu nedenle kullan c lar bu i lemi gerçekle tirirken hem kendisini hem de resusitasyon ekibini korumak zorundad rlar.

kincil Bak0

A (Airway):

Hava yolu aç kl % ve bir önceki basamakta ba lanm olan tedavinin etkinli%i tekrar gözden geçirilir. Hastan n hala spontan solunumu yok ise hasta entübe edilmelidir. Endotrakeal entübasyon güvenli ve kal c bir hava yolu sa%lar. Entübasyonu yapacak ki i i lem öncesi gerekli tüm malzemelerin haz rl % n yapmal d r. Bu malzemeler; uygun ve farkl boylarda endotrakeal tüpler, oral ya da nazal airway, enjektör, laringoskop, uygun ve farkl boylarda blade, aspiratör, k lavuz ve ba%lama ipidir. Genelde eri kin bir erkek için 7,5 – 8 – 8,5 numaral endotrakeal tüpler kullan l rken, yeti kin bir kad nda ise 7 – 7,5 – 8 numaral endotrakeal tüpler kullan l r.

B (Breathing):

KPR s ras nda gerekli ventilasyon miktar iyi tan mlanamam t r. Her ne kadar KPR s ras nda kardiyak outputtaki azalmaya ba%l dakika ventilasyon ihtiyac azalsa da, artan CO2yükünün uzakla t r lmas için yeterli

dakika ventilasyon düzeyi sa%lanmal d r. Ölümden 30 dakika sonraya kadar arteriyel hemoglobin oksijen ile doymu halde bulunsa da, oksijen çok h zl bir ekilde tükenmektedir. Acil servis artlar nda %100 O2 ve endotrakeal entübasyon arac l %

(16)

ile dakikada 12–16 olacak ekilde sa%lanmal d r. Yine acil servis artlar nda ventilasyonun yeterlili%i pulse oksimetre ya da arteriyel kan gaz bak larak ölçülebilir.

C (Circulation):

S v ve ilaç uygulamas için damar yolu aç l r. Hasta monitöre ba%lanarak ritim ve h z tespit edilir. Hemodinamik durumu bozan aritmilere yönelik medikal tedavi uygulan r. Damar yolunun bulunamad % durumlarda zaman kayb n önlemek için entübasyon tüpü ilaçlar uygulamak için kullan labilir. Bu yolla atropin, lidokain ve epinefrin gibi ilaçlar normalde uygulanan dozun 2–2,5 kat olacak

ekilde izotonik s v lar ile 10 ml.’e tamamland ktan sonra verilebilirler (10).

D (Differential Diagnosis):

Ay r c tan n n yap ld % bu a amada, acil hekimi kardiyopulmoner arrestin olas nedenlerini dü ünmeli ve ayn zamanda olas nedenlerin tedavisini yapmal d r. Resüsitasyonu yöneten ki i öykü ve tekrarlayan fizik muayene ile resusitasyonun sona ermesine ya da tedavinin nas l yönlenece%ine karar verir.

RESUS TASYONDA KULLANILAN LAÇLAR

Resusitasyonda kullan lan ilaçlar t p e%itimi s ras nda en çok üzerinde durulan ilaçlar olup, hekimlerin kullanmalar ndaki tereddüt daha çok kullanma al kanl % olmamas ve resusitasyon e%itimlerinin yetersizli%inden kaynaklanmaktad r (14).

Adrenalin:

Resusitasyonun ana ilac olup resüsitasyondaki tüm tedavi protokollerinde kullan lmaktad r (class indeterminate). Tüm arrest ritimlerinde ilk seçenektir. Alfa ve beta adrenerjik agonist olarak etki eden endojen sempatomimetiktir (11). Alfa adrenerjik etkileriyle güçlü vazokonstrüksiyon yaparak serebral ve koroner kan ak m n , sistolik ve diyastolik kan bas nc n artt r r. Beta adrenerjik etkileriyle myokardiyal kontraksiyonu ve kalp h z n artt rmakla beraber bronkodilatatör etkisi gösterir. Etkisi 1–2 dakika içinde ba lar 2–10 dakika kadar sürer. Adrenalinin 0,25–0,5–1 mg ampulleri bulunmaktad r. Atropin ve kalp pili

uygulamas n n yetersiz kald % semptomatik bradikardilerde (class 2b)

(17)

bronkodilatatör, septik okta ise vazopressör olarak kullan lmaktad r (15). Periferik, santral, endotrakeal, subkutan ve interosseöz (*Ö) yoldan kullan labilmektedir. *ntravenöz (*V) yoldan verilecekse 1 mg pu enin ard ndan her 3–5 dk’da bir tekrarlanacak eklinde uygulanmaktad r. Entübasyon tüpünden verilecekse iv dozun 2–2,5 kat olacak ekilde 10 cc serum fizyolojik (SF) ile suland r larak verilmelidir (11). Kardiyak arrestte infüzyon dozu 1mg adrenalin 250cc Serum fizyolojik ya da %5 dekstroz içerisinde 1 mikrogram/dk olacak ekilde ba lan r ve doz 3–4 mikrogram/dk’ya ç k labilir (11,15). Çocuklarda *V ve *Ö yoldan 0,01 mg/kg, entübasyon tüpünden ise 0,1 mg/kg dozunda uygulan r (12). Adrenalinin en önemli

dezavantaj miyokard n oksijen gereksinimini artt rmas d r. Bununla birlikte

hipertansiyon, ta ikardi ve renal arterlerde vazokonstruksiyon yapabilir. Glomerüler filtrasyon h z n dü ürüp, idrar ç k n da azaltabilir.

Vazopressin:

Antidiüretik hormondur. Nonadrenerjik periferik vazokonstrüktör olup kononer ve renal vazokonstriksiyon yaparak etkisini gösterir. Resüsitasyon esnas nda koroner perfüzyon bas nc n , vital organlar n kan ak m n ve serebral oksijen da% l m n artt rmaktad r. Septik okta ve defibrilasyona dirençli VF/nab zs z VT tedavisinde epinefrine alternatif olarak kullan lmaktad r. VF/nab zs z VT tedavisinde adrenalinin alternatifi olarak *V ya da *O yoldan 40 U tek doz olarak kullan lmaktad r. Ancak hastaneden taburculuk yönünden adrenalinle k yaslanacak olursa anlaml bir üstünlü%ünün bulunmamaktad r (11, 16, 17).

Atropin:

Parasempatolitik etki ile sinüs nodu otomatisitesini ve atriyoventriküler iletimi artt r r. Asistoli ve nab zs z elektriksel aktivitede (class

indeterminate), semptomatik bradikardilerde (class 1a), yüksek nodal düzeydeki AV

bloklarda (class 2a), morfin kullan m na ba%l bulant -kusmalarda ve kolinerjik ajanlarla olan intoksikasyonlarda kullan labilmektedir. Toplam 0.04 mg/kg dozun üstünde vagolitik etkileri de%i mez, bu nedenle daha fazla kullan lmamal d r. Kardiyak arrest ritmlerinden asistoli ve nab zs z elektriksel aktivitenin tedavisinde kullan lmaktad r. Atropinin resusitasyonda kullan lan dozu her 3–5 dk’da bir 1 mg

olup, 3 mg’dan daha fazlas etkisiz oldu%undan kullan lmaz (11). Çocuk

resusitasyonlar nda respiratuar arreste sekonder geli en bradikardi ve asistolilerde adrenalinin alternatifi olarak kullan labilir ve en dü ük doz 0,1 mg ve en yüksek doz

(18)

0,5 mg olmak üzere 0,02 mg/kg dozda verilmelidir (2). Atropin çocuklarda ilaçlara ya da entübasyona ba%l olu abilecek vagal etkileri önlemek amac yla entübasyon öncesi proflaktik olarak kullan labilir. *V ve *Ö yoldan kullan labilmektedir. Endotrakeal yoldan verilecekse 2–3 mg dozunda 10 cc SF ile suland r larak verilmelidir (11). Atropinin a r dozlar a% z kurulu%u, midriyazis, bulan k görme ve konstipasyon gibi antikolinerjik yan etkilere sebep olabilmektedir. Atropin 0,5 mg alt ndaki dozlarda ise paradoksal bradikardi yapabilmektedir.

Bikarbonat:

Bilinen hiperkalemisi olanlarda (class 1), bikarbonata yan tl asidozlarda (class 2a), ilaç intoksikasyonlar n n idrar alkalinizasyonunda (class 2a), uzun süren arrest sonras ventilasyonu ve dola m dönen hastalarda (class 2b) tedavide kullan lmaktad r. Kullan m dozu 1 mEq/kg pu edir (15). Beyin hipoksisine neden olabilece%i için hiperkarbik asidozda kullan lmamal d r (class 3). Hipernatremi ve hiperozmolariteye yol açmas nedeniyle dikkat edilmelidir. Ancak trisiklik antidepresan zehirlenmeleri, aspirin toksisitesi, hiperkalemi ve diabetik ketoasidoz gibi nedenlerden oldu%u bilinen arrestlerde kullan m ön plandad r.

Lidokain:

Gerçekte bir Na kanal blokeri olup, anestetik olarak kullan l r.

Class 2b antiaritmiktir. Ventriküler aritmilerde etkilidir (11). Lokal anestetik etkisi

nedeniyle miyokard hücresinde faz O’dan sorumlu Na ak n engelleyerek uyar labilirli%i azalt r. *skemik myokardda ventriküler ektopiyi suprese ederken normal myokarda böyle bir etkisi yoktur. Defibrilasyon i leminde oldu%u gibi otomatisite özelli%i olan tüm kas hücrelerindeki elektriksel aktiviteyi azaltarak ventriküler aritmileri bask lar. VF e i%ini artt r r. Defibrilasyon sonras dirençli VF ve nab zs z VT arrestlerinin tedavisinde (class indeterminate), polimorfik VT (class

indeterminate) tedavilerinde kullan lmaktad r. Etkisi 30–90 saniyede ba lar,

eliminasyon ömrü 80–108 dakikad r. Eri kin dozu intravenöz yoldan 1–1,5 mg/kg pu e eklindedir ve etkili olmazsa yar m dozda tekrar edilebilir (11). Maksimum doz 3 mg/kg’d r. Pu e uygulamas ndan sonra 2–4 mg/dk infüzyon yap labilir. Endotrakeal yoldan verilecekse iv dozun 2–4 kat olacak ekilde 10ml serum fizyolojik ile suland r larak verilmelidir (11).

(19)

beta blokaj yaparak etkilerini gösterir. Negatif inotropik ve kronotropik etkileri vard r. Ampulleri 150 mg.d r. VF ve nab zs z VT arrestlerinde tedavide 2005 kalvuzuna göre öncelikli önerilen antiaritmik ajan 300 mg dozunda *V/*O yoldan kullan lmaktad r (class 2b). Gerekirse idame dozu 150 mg’d r. *nfüzyon dozu ilk 6 saat boyunca 1 mg/dk, sonraki 18 saatte ise 0,5 mg/dk olup günlük maksimum doz 2,2 mg/kg’d r (11). Amiodoran hemodinamisi istikrarl VT ve geni kompleks ta ikardiler, vagal manevra ve adenozine dirençli dar kompleks ta ikardilerin tedavisinde kullan lmaktad r (class 2b). Ayr ca 48 saatten önce gelen atrial fibrilasyon ya da flatter ritminin sinüse döndürülmesi i leminde de kullan labilmektedir. Buralardaki tedavi dozu da 150 mg’d r. QT uzamas na sebep olan ilaçlarla birlikte verilmemelidir. Hipotansiyon ve bradikardi yapabilir (11). Class 1 antiaritmiklerle kullan ld % nda torsades de pointesi tetikleyebilir.

Magnezyum:

Na/K ATPaz pompas n inhibe eder. Dolayl yoldan kalsiyum kanallar n bloke eder. Özellikle polimorfik bir VT olan torsades de pointes ve hipomagnezemik arrestler için bilinen en etkili ajand r (class 2a). Dorsades de pointes tedavisinde 1–2 gr magnezyum sülfat 50–100 ml %5 dekstroz içinde 5–60 dakikada uygulan r (10). Ayr ca Magnezyum eksikli%i olan kardiyak arrestlerde (class 2b), bilinen hipomagnezemi ile birlikte olan srarc , refrakter nab zs z VT ya da VF’lerde

(class 2b) ve digital toksisitesine ba%l hayat tehdit eden ventriküler aritmilerin

tedavisinde de kullan lmaktad r. Etkisi hemen ba lar, 30 dakika sürer. Hipotansiyon, flushing, terleme, flask paralizi ve dola m kollaps gibi yan etkileri de olmaktad r.

KARD YAK ARREST R TMLER TEDAV S

Resusitasyon sürecinde VF, nab zs z VT, asistoli ve NEA olmak üzere 4 de%i ik nab zs z kardiyak arrest ritmiyle kar la mak mümkündür. Tedavide her arrest ritmine uygun ayr bir tedavi protokolü içeren resüsitasyon algoritmalar kullan l r (11).

Asistoli Ve Nab0zs0z Elektriksel Aktivite:

(20)

ça% arrestlerinin büyük ço%unlu%u respiratuar olup kardiyak ritim asistolidir.

Defibrilasyonun tedavide yeri yoktur. Monitörde asistoli tespit edildiyse ilk önce elektrotlar kontrol edilerek asistoli do%rulu%u kan tlanmal d r. Ritm asistoli ise bir yandan entübasyon i lemi gerçekle tirilirken, bir yandan kompresyona ba lan r ve damar yolu aç l r. Vazopressör ajan olarak 1mg dozunda 3–5 ara ile adrenalin ya da tek doz 40Ü vazopressin’den biri tercih edilir. Ritm asistoli ise tedaviye 1 mg dozunda 3–5 dakika aralarla en fazla 3 doz olmak üzere atropin eklenmelidir (11,15).

AS STOL / NEA

H

H

2 dakika aral0ks0z kompresyona devam et

Ritm kontrolü yap

AS STOL / NEA ise;

H

2 dakika aral0ks0z kompresyona devam et

Ritm kontrolü yap

AS STOL / NEA ise;

H

2 dakika aral0ks0z kompresyona devam et

Ritm kontrolü yap

AS STOL / NEA ise;

H

2 dakika aral0ks0z kompresyona devam Ritm kontrolü yap

* Ritm VF/nab zs z VT ise uygun protokolleri uygula! * Ritm hala Asistoli ise 3–5 dakikada bir 1 mg Adrenalin ile

resüsitasyona devam et

* Nab z varsa KPR ’yi bitir

ekil–1: Asistoli/NEA tedavi algoritmas0

Ritm NEA ise monitördeki h z 60’ n alt nda olmad kça tedaviye atropin eklemek do%ru olmayacakt r. Resüsitasyon 10 dakikay geçmi se 1 mEq/kg NaHCO3

class 2b endikasyon olarak algoritmaya eklenmelidir. Her 2 dakikal k kompresyonu

A: hava yolunu aç

* Entübasyon

B: solunumu saLla C: DolaG0m0 saLla

* Kompresyona ba la * Damar yolu aç

* Adrenalin 1 mg *V/*O her 3–5 dakikada bir

Veya * Vazopressin 1 doz 40 U *V/*O

* Atropin 1 mg 3–5 dakikada bir (max. 3 doz).

NEA var ise h z <60 olmad kça atropine ba lam yoruz!

* Adrenalin 1 mg *V/*O (2.doz) * Atropin 1 mg (2.doz)

* Adrenalin 1 mg *V/*O (3.doz) * Atropin 1 mg (son doz !) * NaHCO3 1 mEq/kg ( class 2b)

(21)

takiben ritm kontrolü yap lmal d r. Ritm izlem s ras nda normale döndüyse resüsitasyon sonland r l r (Yekil–1). Ritm VF/nab zs z VT’ye döndüyse ilgili tedavi protokollerine geçilir.

VF/Nab0zs0zVT:

Hastane d ani kardiyak ölümlerin en s k sebebi %40 oranla VF arrest ritmidir (18,19). Callaham ve Madsen (20) yapt klar bir çal mada ilk kurtar c taraf ndan uygulan lan erken defibrilasyonun VF’deki bir hastan n ya ama ans n 9 kat artt rd % saptanm t r. VF/nab zs z VT’de di%er arrest tedavi protokollerinin aksine KPR’nun ABC kural bozulur ve ilk olarak bifazik defibrilatör kullan lacaksa 200 joule, monofazik defibriltör kullan lacaksa 360 joule ile defibrilasyon i lemi gerçekle tirilir. Bunun nedeni ritim döndü%ünde tüm fonksiyonlar n özellikle de solunumun tamamen dönme ans n hastaya tan makt r. Defibrilasyon i lemi sonras 2 dk boyunca aral ks z kompresyona ba lan r. Bu esnada entübasyon i lemi gerçekle tirilir ve damar yolu aç l r. *ki dk sonra ritm tekrar de%erlendirilir. VF/nab zs z VT devam ediyorsa vazopressör ajanlara geçilmelidir. Vazopressin tercih edilecekse 40 U tek doz olarak kullan l r. Adrenalin tercih edilecekse 1 mg dozunda 3–5 dakika da bir resüsitasyon boyunca uygulan r. *ki dk ya da 5 siklus boyunca uygulanan kompresyon sonras ritm tekrar de%erlendirilir. VF/nab zs z VT devam ediyorsa yine defibrilasyon i lemi gerçekle tirilir (monofazik; 200J, bifazik; 360 J). Defibrilasyon sonras ara vermeden 2 dakika boyunca kompresyona devam edilir ve kompresyon sonras nda ritm yine de%erlendirilir. Ritm de%i mediyse dirençli VF/nab zl VT olarak kabul edilir ve tedavi algoritmas na antiaritmik ajanlar eklenir. Amiodoran tercih edilecekse 300mg dozunda *V/*O yoldan uygulanmal d r. Lidokain tercih edilecekse *V/*O yoldan 1– 1,5 mg/kg dozunda, trakeal yoldan uygulanacaksa da *V dozun 2–2,5 kat olacak

ekilde 10 cc SF ile suland rarak verilmelidir. 2 dk kompresyon sonras ritm yine VF/nab zs z VT ise yine defibrilasyon i lemi gerçekle tirilir. *ki dk aral ks z kompresyona devam edilir. Bu esnada hangi antiaritmik ajan bir önceki ad mda tercih edilmi se o ajan n yar dozu idame olarak algoritmaya eklenir. On dk’y geçmi se NaHCO3 1 mEq/kg dozunda class 2b endikasyon olarak tercih edilebilir. *ki dk sonra ritm normale döndüyse resüsitasyon sonland r l r (Yekil–2). Ritm asistoli veya

(22)

NEA’ya dönmü se ilgili tedavi algoritmalar na geçilir. VF/ NABIZSIZ VT

H

H

2 dakika aral0ks0z kompresyona devam et

Ritm kontrolü yap

VF/ NABIZSIZ VT ise;

H

2 dakika aral0ks0z kompresyona devam et

Ritm kontrolü yap

VF/ NABIZSIZ VT ise;

H

2 dakika aral0ks0z kompresyona devam et

Ritm kontrolü yap

VF/ NABIZSIZ VT ise;

H

2 dakika aral0ks0z kompresyona devam et

Ritm kontrolü yap

VF/ NABIZSIZ VT ise; 1 kez defibrile et * Bifazik: 120–200 J * Monofazik: 360 J * AED 2 dakika kompresyon 2 dakikada bir ritm kontrolü

ekil–2: VF/Nab0zs0z VT tedavi algoritmas0

D: 1 kez defibrile et

* Bifazik: 120-200 J * Monofazik: 360 J * AED

A: hava yolunu aç

* Entübasyon

B: solunumu saLla C: DolaG0m0 saLla

* Kompresyona ba la * Damar yolu aç

1 kez defibrile et

* Bifazik: 120-200 J * Monofazik: 360 J * AED

Vazopressör ajan ver

* Adrenalin 1 mg *V/*O her 3–5 dakikada bir

Veya * Vazopressin 1 doz 40 U *V/*O

1 kez defibrile et * Bifazik: 120–200 J * Monofazik: 360 J * AED Antiaritmik düGün * Amiodoran 300 mg *V/*O Veya * Lidokain 1–1,5 mg/kg

* Magnezyum: Torsado Pointes varsa 1–2 mg

1 kez defibrile et * Bifazik: 120–200 J * Monofazik: 360 J * AED Antiaritmiklerin idamesini düGün * Amiodoran 150 mg *V/*O Veya * Lidokain 0,5- 0,75 mg/kg NaHCO3 düGün (class 2b) * 1 mEq/kg

(23)

III. GEREÇ VE YÖNTEM

Pamukkale Üniversitesi T p Fakültesi hastanesinde görevli 24’ü erkek, 201’i kad n olmak üzere toplam 225 hem ire çal maya dâhil edildi. E%itim Pamukkale Üniversitesi T p Fakültesinin morfoloji binas n n 2. ve 3. kattaki derslik salonlar nda fakültenin Acil T p Ana Bilim Dal ’nda görevli ö%retim üyeleri taraf ndan 16.10.2006–04.06.2007 tarihleri aras nda gerçekle tirildi.

Çal maya al nan hem ireler ya lar na göre 29 ya ve alt nda olanlar, 30–34 ya aras ndakiler ile 35 ya ve üstü olanlar olmak üzere 3 gruba ayr ld . Meslekte çal ma sürelerine göre 0–4 y l aras nda olanlar, 5–9 y l aras nda olanlar ile 10 y l ve üzeri olanlar olmak üzere hem ireler 3 gruba ayr ld . Çal t klar bölümlere göre acil servis, yo%un bak mlar, dahili bölümler ve cerrahi bölümler olmak üzere 4 gruba ayr ld . Hem ireler daha önceden KPR kursu al p almamalar na göre hiç kurs almayanlar, sadece 1 kurs alanlar ile 2 ve üzeri kurs alanlar olmak üzere üç gruba ayr ld .

Hem irelere e%itim öncesi iki bölümden olu an veri toplama formlar da% t ld . Da% t lan bu formlar n ilk bölümünde ya , medeni durum, çal t % klinik bölüm, meslekteki çal ma y l , daha öncesinde bu konuyla ilgili herhangi bir e%itim al p almad klar gibi demografik verilere yer verildi. *kinci bölümde ise acil t p anabilim dal ö%retim üyeleri denetiminde 2005 y l kardiyopulmoner resüsitasyon ve acil kardiyovasküler yakla m protokolleri kaynak al narak haz rlanm toplam 25 adet bilgi sorusuna yer verildi. Bilgi sorular yan tlanmadan önce hem irelere yap lan testin bir s nav olmad % , verilerin tümünün bilimsel çal ma için kullan laca% anlat l p yan tlar n hiçbir ekilde mesleki hayatlar n ve geleceklerini etkilemeyece%i aç kland . Her sorunun be seçenekli ve sadece bir seçene%in do%ru oldu%u bildirildi. Toplamda 40 dakika süre içinde tüm sorular n cevaplanmas istendi. Her sorunun de%eri dört puan olarak belirlenerek, hem irelerin toplam kaç soruya do%ru yan t verdikleri tespit edildi. Bu sürede ki ilere herhangi bir yard mda bulunulmad ve yard mla malar engellendi. Veri formlar geri toplan rken cevaplanmam demografik veri veya bilgi sorular n n olup olmad % kontrol edilerek kat l mc lar n hiçbir soruyu bo b rakmamalar istendi. Birden fazla yan t verdikleri bilgi sorular nda ise en do%ru oldu%unu dü ündükleri bir cevab tercih etmeleri istendi. Ayn soru için iki do%ru

(24)

yan t verenlerin veya soruyu bo b rakanlar n cevaplar de%erlendirme s ras nda yanl olarak kabul edildi.

E%itim öncesi yap lan ön testi takiben hem irelere Acil T p Anabilim Dal ’nda görevli ö%retim üyeleri taraf ndan 2005 y l kardiyopulmoner resüsitasyon yakla m protokollerinin kaynak olarak kullan ld % eri kin TYD, *KYD, Hava yolu ve resüsitasyonda ilaçlar n kullan m ile ilgili konularda toplam dört saatlik teorik e%itim verildi. Teorik e%itim takiben entübasyon maketleri ile eri kin ve çocuk monitörlü model adam maketleri üzerinde uygulamal olarak tüm konular kapsayan yakla k dört saatlik pratik e%itim verildi. E%itim sonunda ayn bilgi sorular hem irelere tekrar uyguland ve 25 sorudan en az 18 tanesine do%ru cevap verenler ba ar l olarak kabul

edildi. E%itim sonras uygulanmas n takiben tüm kat l mc lara 2005 y l

kardiyopulmoner resüsitasyon ve acil kardiyovasküler yakla m protokollerinin kaynak olarak kullan ld % e%itim ile ilgili ders notlar da% t ld . Kursu takiben 6. ve 12. ay n sonunda olmak üzere kat l mc lara ayn test tekrar uyguland ve yine en az 18 do%ru yan t verenler ba ar l olarak kabul edildi.

Formlardan elde edilen veriler Statistical Package for Social Sciences (SPSS)

for Windows, Version 10,0 bilgisayar program na kaydedildi. Ba% ms z gruplarda

say sal de%i kenleri kar la t rabilmek için K*-Kare Testi, ölçümsel verileri kar la t rmak için Student t Testi ve One-Way ANOVA testi kullan ld . Ba% ml gruplarda ise say mla belirlenen de%i kenleri kar la t rmak için Ba% ms z Gruplarda Ki-Kare Testi, ölçümsel verileri kar la t rmak için de Paired Samples t Testi ve Fridman Testi kullan ld . Elde edilen sonuçlar için p<0.05 de%eri anlaml kabul edildi. Kar la t rma sonras nda istatisitiksel olarak anlaml fark tespit edilen verilerde fark n nereden kaynakland % n bulmak için Post hoc testlerden Tucey testi kullan ld . Etik kurul karar tarihi 22.01.2008, say s B.30.2.PAÜ.0.01.00.00–200/376 idi.

(25)

IV. BULGULAR

Çal maya al nan toplam 225 hem ire ya , cinsiyet, medeni durum, meslekte çal ma y l , çal makta oldu%u bölüm ve daha önceki alm oldu%u kurs say lar na göre de%erlendirildi (Tablo–2).

Tablo–2: HemGirelerin demografik özelliklerinin deLerlendirilmesi

Demografik özellikler Say (n) Yüzde (%) Cinsiyet Erkek Kad n 201 24 % 10,7 % 89,3 Medeni durum Evli Bekâr 169 56 % 75,1 % 24,9 Ya < 29 ya30–34 ya >35 ya 89 97 39 % 39,6 % 43,1 % 17,3 Meslek y l 0–4 y l5–9 y l >10 y l 44 103 78 % 19,6 % 45,8 % 34,7 Eski CPR Hiç almayan 1 kez alan

2 ve üzeri 118 90 17 % 52,4 % 40 % 7,6 Çal t % bölüm Acil servis Yo%un bak mlar

Dahili bölümler Cerrahi bölümler 14 54 96 61 % 6.2 % 24 % 42.7 % 27.1

Çal maya al nan hem ireler 23–45 ya lar aras nda ve ya ortalamalar 31,2

±4,1 idi. %39,6’s n n (89) 29 ya ve alt nda, %43,1’inin (97) ise 30–34 ya aras nda, %17,3’ünün (39) ise 35 ya ve üzerinde oldu%u tespit edildi. Kat l mc lar n 24’ü (%10,7) erkek, 201’i (%89,3) kad nd . Erkeklerin ya ortalamalar 27,9±2,1 iken kad nlar n ya ortalamalar 31,6±4,1 olarak hesapland . Kat l mc lar n 56’s (%24,9) bekâr, 169’u (%75,1) evliydi. Meslekteki çal ma süreleri incelendi%inde 44’ünün (%19,6) 0–4 y l aras nda, 103’ünün (%45,8) 5–9 y l aras nda, 78’inin (%34,7) ise 10 y l ve üzerinde mesle%ini yapmakta oldu%u tespit edildi. Ortalama çal ma süreleri 8,3±4,3 y l olarak bulundu. Hem ireler çal t klar bölümlere göre ba l ca 4 gruba ayr ld (Tablo–3). Çal maya al nan 225 hem irenin 14’ü (%6.2) acil serviste, 54’ü (%24) yo%un bak mlarda, 96’s (%42.7) dahili bölümlerde ve 61’i (%27.1) ise di%er cerrahi bölümlerde görev yapmaktayd .

(26)

Tablo–3: HemGirelerin çal0Gt0klar0 bölümlere göre daL0l0m0

Bölümler n %

Acil servis Acil servis 14 6,2

Anestezi Yo%un Bak m 14 8,4

Beyin Cerrahi Yo%un Bak m 12 5,3 Kalp Damar Cerrahi Yo%un Bak m 6 2,7

Kardiyoloji Servis 9 4,0

Yo%un bak mlar

Kalp Damar Cerrahi Servis 8 3,6

Dahiliye Servis 24 10,7

Endoskopi 3 1,3

Diyaliz 5 2,7

Kan Bankas , Kan Alma 7 3,1 Gö%üs Ve Enfeksiyon Hastal klar

Servis 10 4,4

Çocuk Hastal kl lar 27 12

Fizik Tedavi 7 3,1 Psikiyatri 6 2,7 Dermatoloji 2 0,9 Nükleer T p 1 0,4 Dahili bölümler Özel Kat 4 1,8

Genel Cerrahi Servis 10 4,4 Beyin Cerrahi-Nöroloji Servis 8 3,6 Üroloji-Ortopedi Servis 6 2,7 Ameliyathane-Sterilizasyon 12 5,3 Kad n Do%um 14 6,2 Göz 2 0,9 Cerrahi bölümler Çocuk Cerrahisi 9 4 Toplam 225 100

Kat l mc lara daha önceden herhangi bir KPR e%itimi al p almad klar soruldu. Hem irelerin 118’inin (%52,4) daha öncesinde her hangi bir kursa gitmedi%ini; 90’ n n (%40) ise resüsitasyonla ilgili sadece bir kursa gitti%ini ve 17’sinin (%7,6) ise 2 ve üzeri kursa gitti%i tespit edildi. Hem ireler kurs say lar aç s ndan bölümlere göre kar la t r ld % nda 14 acil servis hem iresinden 8 tanesinin hiçbir kurs almad % , 5 tanesinin birer kez, bir tanesinin de 2 ve üzerinde kurs ald % tespit edildi. Yo%un bak mlarda çal an 54 hem ireden 19 tanesinin daha önceden hiç kurs almad % , 28 tanesinin sadece birer kez, 7 tanesinin de 2 ve daha fazlas kurs alm oldu%u tespit edildi. Dahili bölümlerde çal an 96 hem ireden 51 tanesinin daha önceden hiçbir kurs almad % , 39 tanesinin sadece birer kez, 6 tanesinin de 2 ve daha fazlas kurs ald % tespit edildi. Cerrahi bölümlerede çal an 61 hem ireden 40 tanesinin daha öncesinde herhangi bir kurs almad % , 18 tanesinin sadece birer kez, 3 tanesinin de 2 ve daha fazlas kurs alm oldu%u tespit edildi.

(27)

Kat l mc lar n sorular n geneline verdikleri yan tlar incelendi%inde e%itim öncesi teste kat lan 225 ki inin do%ru yan t ortalamas 12,6±4,7 iken, e%itim sonras son testte 21,1±3,1 oldu%u gözlendi (p=0,000). Kat l mc lar n testte sorulan 25 sorudan en az 18’ine do%ru cevap vererek geçer not alma oranlar incelendi. E%itim öncesi uygulanan pretestte 190 (%84,4) hem ire ba ar s z olurken, 35 (%15,6) hem irenin ba ar l oldu%u görüldü. Bir günlük teorik ve pratik e%itim sonras uygulan lan son testte ise 204 (%90,7) hem irenin ba ar l oldu%u, 21 (%9,3) hem irenin ise ba ar s z oldu%u tespit edildi (p=0,001) (Tablo–4).

Tablo–4: HemGirelerin ön test ve son test bilgi düzeyleri ile baGar0 durumlar0n0n deLerlendirilmesi

Toplam Ön test Son test p

Do%ru yan t ortalamas 25 12,6±4,7 21,1±3,1 0,000

N % N % Ba ar l 35 15,6 204 90,7 Ba ar durumu Ba ar s z 225 190 84,4 21 9,3 0,001

Hem irelerin 24’ü (%10,7) erkek, 201’i (%89,3) kad nd . Cinsiyete göre hem irelerin ön test ve son testlerde ald klar ortalama puanlar incelendi (Tablo–4). Ön testte erkeklerin 25 soruya verdikleri ortalama do%ru yan t say s 11,4±4,1 iken, kad nlar n ortalamas 12,7±4,7 idi. E%itim öncesinde hem irelerin cinsiyete göre ald klar ortalama puanlar aç s ndan istatistiksel olarak anlaml bir fark n olmad % saptand (p=0,19). Son testte ise erkeklerin do%ru yan t ortalamas 20,6±2,4 iken, kad nlar n ortalamas 21,1±3,1 idi. E%itim sonras istatistiksel aç dan cinsiyete göre ortalama puanlar aç s ndan anlaml bir fark n olmad % saptand (p=0,349).

Kat l mc lar n 56’s (%24,9) bekâr, 169’u (%75,1) evliydi. Hem irelerin ön test ve son testlerde ald klar ortalama puanlar medeni duruma göre incelendi. E%itim öncesi bekâr olanlar n do%ru yan t ortalamas 11,6±4,6 idi. Evli olanlar n ortalamas ise 12,9±4,7 idi. Hem irelerin ön testte ald klar puanlar medeni duruma göre incelendi%inde istatistiksel aç dan anlaml bir fark n olmad % saptanmad (p>0,05).

(28)

Son testte ise bekâr olanlar do%ru cevap ortalamas 20,6±3,2 iken, evli olanlar n ortalamas ise 21,3±3,0 idi. Hem irelerin e%itim sonras testteki ald klar puanlar medeni duruma göre incelendi%inde istatistiksel aç dan anlaml bir fark n olmad % saptanmad (p>0,05). Evli hem irelerin ön test ve son testlerde ald klar puanlar istatistiksel olarak incelendi%inde anlaml fark n oldu%u saptand (p=0,000). Bekâr hem irelerin e%itim öncesi ve e%itim sonras ald klar puanlar istatistiksel olarak incelendi%inde anlaml fark n oldu%u saptand (p=0,000) (Tablo–5).

Hem ireler ya gruplar aç s ndan 29 ya ve alt nda olanlar 1. grup, 30–34 ya aras ndakiler 2. grup ve 35 ya ve üstü olanlarda 3. grup olmak üzere 3 gruba ayr ld . Hem irelerin ön ve son testlerde ald klar toplam puanlar ya gruplar na göre istatistiksel olarak incelendi. Ön testte 1. gruptaki hem irelerin do%ru yan t ortalamas 12,0±4,4, 2. gruptaki 97 hem irenin do%ru yan t ortalamas 12,8±4,7 ve 3. gruptaki 39 hem irenin ise do%ru yan t ortalamas 13,5±4,9 olarak hesapland . Hem irelerin ya gruplar na göre ön testteki ortalama do%ru cevaplar k yasland % nda istatistiksel olarak anlaml bir fark saptanmad (p=0,243). E%itim sonras yap lan son testte ise 1. gruptaki hem irelerin do%ru yan t ortalamas 20,7±3,1, 2. gruptakilerin 21,4±3,0 ve 3. gruptakilerin ise 21,6±3,2 olarak bulundu. Ya gruplar na göre son testteki ortalama do%ru yan tlar aç s ndan anlaml bir fark saptanmad (p=0,233). Hem irelerin ön ve son testlerde ald klar puanlar ya gruplar na göre ayr ay incelendi%inde her bir ya grubunda da e%itim sonras nda e%itim öncesine göre istatistiksel aç dan anlaml farklar n oldu%u saptand (p=0,000) (Tablo–4).

Hem ireler meslekteki çal ma sürelerine göre 0–4 y l aras nda olanlar grup 1 (%19,6), 5–9 y l aras nda olanlar grup 2 (%45,8), 10 y l ve üzerinde olanlar ise grup 3 (%34,7) olmak üzere 3 gruba ayr ld . Ön testte 1. gruptaki hem irelerin do%ru yan t ortalamas 11,0±3,9, 2. gruptaki hem irelerin do%ru yan t ortalamas 12,3±4,6 ve 3.

gruptaki hem irelerin ise do%ru yan t ortalamas 13,9±4,9 olarak saptand .

Hem irelerin meslekte çal ma sürelerine göre ön testteki ortalama do%ru cevaplar k yasland % nda istatistiksel olarak anlaml fark n oldu%u saptand (p=0,02). Bu fark yaratan 2 önemli sebep vard . Birincisi 3. grubun 1. gruba göre puan n n daha yüksek olmas yd . *kinci sebep ise 3. grubun 2. gruba göre daha yüksek puan almas yd .

(29)

E%itim sonras yap lan son testte ise 1. gruptaki hem irelerin do%ru yan t ortalamas 20,8±3,0. ikinci gruptakilerin 21,7±3,1 ve 3. gruptakilerin ise 21,8±2,9 olarak bulundu. Hem irelerin meslekte çal ma sürelerine göre ön testteki ortalama do%ru cevaplar k yasland % nda istatistiksel olarak anlaml fark oldu%u saptand (p<0,05). Hem irelerin ön test ve son testlerde ald klar puanlar meslekte çal ma y llar na göre ayr ay incelendi%inde e%itim öncesine göre e%itim sonras nda istatistiksel aç dan anlaml art n oldu%u saptand (p=0,000) (Tablo–5).

E%itim öncesi alm olduklar kurs say lar na göre kat l mc lar n testlerden ald klar toplam puanlar aras nda ili ki olup olmad % na bak ld . E%itim öncesi yap lan ön testte daha önceden her hangi bir kurs almayan 118 (%52,4) hem irenin ortalama do%ru cevap say s 10,5±4,0 olarak saptand . Sadece bir kez kurs alan 90 (%40) hem irenin do%ru cevap ortalamas 14,5±4,3 olarak saptand . *ki ve üzeri kurs alan 17 (%7,6) hem irenin ortalamas n n ise 17,1±3,7 oldu%u gözlendi. Ald klar KPR kursu say s ile ön testte ald klar ortalama puanlar aç s ndan istatistiksel olarak anlaml farklar n oldu%u tespit edildi (p=0,001). E%itim öncesi uygulanan ön testte bu fark yaratan 3 sebep vard . Birincisi grup 2’nin ortalamas n n grup 1’e göre yüksek olmas , ikinci sebep ise grup 3’ün ortalamas n n grup1’e göre daha yüksek olmas , üçüncüsü ise grup 3’ün ortalamas n n grup 2’ye göre daha yüksek olmas yd .

E%itim sonras son testte ise daha öncesinde hiç kurs almayanlar n do%ru yan t ortalamas 20,1±3,3 olarak tespit edilirken; sadece bir kez alanlar n ortalamas n n ise 22,2±2,3 oldu%u saptand . E%itim sonras son testte daha öncesinde 2 ve üzeri kurs alanlar n do%ru yan t ortalamas ise 23,1±2,0 olarak tespit edildi. E%itim sonras yap lan son testteki sonuçlar hem irelerin daha önceden kurs al p almad klar na göre incelendi%inde istatistiksel olarak anlaml bir fark n oldu%u gözlendi (p=0,001). Bu fark yaratan sebeplerden biri sadece bir kez kurs alanlar n hiç almayanlara göre daha yüksek puan almas idi. Di%eri ise 2 ve üzeri kursa kat lanlar n hem hiç bir kursa kat lmayanlara göre hem de sadece bir kez kat lanlara göre daha yüksek puan almas yd . Hem irelerin kat ld klar kurs say lar na göre ön test ve son testlerde ald klar puanlar ayr ay incelendi%inde son testte ön teste göre istatistiksel aç dan anlaml art n oldu%u saptand (p=0,000).

(30)

Tablo–5: HemGirelerin ön test ve son test Ortalama doLru cevaplar0n0n karG0laGt0r0lmas0

n Ön test Son test *statistiksel anlaml l k Cinsiyet Erkek Kad n 24 201 11,4±4,1 12,7±4,7 20,6±2,4 21,1±3,1 P= 0,000 P= 0,000 *statistiksel anlaml l k P= 0,19 P= 0,349 Medeni durum Evli Bekâr 169 56 11,6±4,6 12,9±4,7 20,6±3,2 21,3±3,0 P= 0,000 P= 0,000 *statistiksel anlaml l k P >0,05 P >0,05 Ya < 29 ya 30–34 ya >35 ya 89 97 39 12,0±4,4 12,8±4,7 13,5±4,9 20,7±3,1 21,4±3,0 21,6±3,2 P= 0,000 P= 0,000 P= 0,000 *statistiksel anlaml l k P= 0,243 P= 0,233 Meslek y l 0–4 y l 5–9 y l >10 y l 44 103 78 11,0±3,9 12,3±4,6 13,9±4,9 20,8±3,0 21,7±3,1 21,8±2,9 P= 0,000 P= 0,000 P= 0,000 *statistiksel anlaml l k P= 0,02 P= 0,05

Eski CPR Hiç almayan 1 kez alan 2 ve üzeri 118 90 17 10,5±4,0 14,5±4,3 17,1±3,7 20,1±3,3 22,2±2,3 23,1±2,0 P= 0,000 P= 0,000 P= 0,000 *statistiksel anlaml l k P= 0,001 P= 0,001 Çal t % bölüm Acil servis Yo%un bak mlar Dahili bölümler Cerrahi bölümler 14 54 96 61 14,2±3,6 13,8±5,1 12,5±4,4 11,3±4,6 21,6±2,1 21,6±3,2 21,3±3,0 20,4±3,2 P= 0,000 P= 0,000 P= 0,000 P= 0,000 *statistiksel anlaml l k P=0,018 P=0,18 Toplam 225 12,6±4,7 21,1±3,1 P= 0,000

Çal t % bölümlere göre hem irelerin ön test ve son testteki do%ru cevap ortalamalar incelendi. Acil hem irelerinin e%itim öncesi yap lan ön testteki do%ru

cevap ortalamas n n 14,2±3,6 oldu%u, yo%un bak m hem irelerinin do%ru cevap

ortalamas n n 13,8±5,1 oldu%u gözlendi. Dahili bölümlerde çal an hem irelerin ön testteki do%ru yan t ortalamas n n 12,5±4,4 oldu%u, cerrahi bölümlerde çal an hem irelerin do%ru yan t ortalamalar n n ise 11,3±4,6 oldu%u gözlendi. E%itim sonras uygulanan son testte ise acil hem irelerinin do%ru yan t ortalamas n n 21,6±2,1’e,

(31)

yo%un bak m hem irelerinin ortalamas n n 21,6±3,2’ye, dahili bölüm hem irelerinin do%ru yan t ortalamas n n 21,3±3,0’a ve cerrahi bölüm hem irelerinin ise do%ru yan t ortalamalar n n 20,4±3,2’ye yükseldi%i tespit edildi. Hem irelerin ön testte ald klar ortalama puanlar çal t klar bölümlere göre incelendi%inde istatistiksel olarak anlaml fark oldu%u saptand (p=0,018). Son testte de benzer ekilde çal t klar bölümlere göre hem irelerin ortalama puanlar aras nda istatistiksel aç dan anlaml bir fark olmad % tespit edildi (p=0,185). Hem irelerin çal t % bölümlere göre ön test ve son testlerde ald klar puanlar ayr ay incelendi%inde e%itim öncesine göre e%itim sonras nda istatistiksel aç dan her bölüm için de anlaml art n oldu%u saptand (p=0,000) (Tablo–5).

E%itim sonras son test e%itime kat lan 225 hem irenin tamam na uyguland . E%itim sonras 6. aydaki teste ise e%itim sonras ba ar s z kabul edilen 21 hem ire ile ba ar l olmas na ra%men kurumdan ayr lma, do%um veya sa%l k ile ilgili sebeplerden dolay kendilerine ula lamayan 44 hem ire d ndaki 160 hem ire al nd . Sonraki 6 ayl k peryot içinde de kurumdan 11 hem ire daha ayr ld % için 12. aydaki test sadece 149 hem ireye uygulanabildi. Hem irelerin son test ile 6. ve 12. aylarda uygulan lan testlerdeki do%ru yan t ortalamalar testlerin tamam na kat labilen 149 hem irenin verileri üzerinden de%erlendirildi (tablo–6). Testlerin tamam na kat lan 14 erkek

hem irenin e%itim sonras son testteki do%ru yan t ortalamas 20,5±1,7 iken,

kad nlar n do%ru yan t ortalamas n n ise 22,0±2,1 oldu%u saptand . E%itim sonras yap lan son testte erkek ve kad nlar aras nda istatistiksel aç dan anlaml bir fark oldu%u saptand (p=0,02). E%itim sonras 6. ayda ise erkeklerin do%ru yan t ortalamas 16,6±3,5 iken, kad nlar n ortalamas n n ise 19,0±3,0 oldu%u saptand . E%itim sonras 6. aydaki test sonuçlar na göre erkeklerle kad nlar aras nda do%ru yan t ortalamas yönünden anlaml bir fark olmad % saptand (p=0,07). E%itim sonras 12. aydaki testte ise erkeklerin do%ru yan t ortalamas 14,0±4,0 iken, kad nlar n do%ru yan t ortalamas n n 16,9±27 oldu%u saptand . 12. aydaki sonuçlara göre erkek ve kad nlar aras nda do%ru yan t ortalamalar yönünden istatistiksel aç dan anlaml fark oldu%u saptand (p=0,000).

(32)

Erkeklerin e%itim öncesi, e%itim sonras , 6. ve 12. aylardaki testlerde ald klar do%ru yan t ortalamalar incelendi%inde istatistiksel aç dan anlaml farklar n n oldu%u saptand (p=0,000). Kad nlar n e%itim öncesi, e%itim sonras , 6. ve 12. aylardaki testlerde ald klar do%ru yan t ortalamalar incelendi%inde istatistiksel aç dan anlaml farklar n n oldu%u saptand (p=0,000).

Testlerin tamam na kat lan 149 hem irenin 34 tanesi bekâr, 115 tanesi evliydi.

E%itim sonras testte bekâr olanlar n do%ru yan t ortalamas 21,4±2,2 olarak

saptan rken, evli olanlar n do%ru yan t ortalamas ise 22,0±2,1 olarak saptand . Hem irelerin e%itim sonras ndaki testteki do%ru yan t ortalamalar medeni duruma göre de%erlendirildi%inde istatistiksel aç dan anlaml bir fark n olmad % saptand (p=0,15). Bekâr olanlar n 6. aydaki testte do%ru yan t ortalamas 18,6±3,6; evli olanlar n ise 18,9±3,0 idi. Hem irelerin e%itim sonras 6.aydaki testte do%ru yan t ortalamalar medeni duruma göre de%erlendirildi%inde istatistiksel aç dan anlaml bir fark n olmad % saptand (p=0,64). E%itim sonras 12. aydaki testte ise bekârlar n do%ru yan t ortalamas 16,6±3,6 iken, evlilerin ortalamas n n 16,7±2,7 oldu%u saptand . Hem irelerin e%itim sonras 12. aydaki testte do%ru yan t ortalamalar medeni duruma göre de%erlendirildi%inde bekâr hem ireler ile evli hem ireler aras nda istatistiksel aç dan anlaml bir fark olmad % saptand (p=0,92). Bekâr hem irelerin ön test, son test, 6. ay ve 12. aylardaki testlerde do%ru yan t ortalamalar birbiriyle kar la t r ld % nda istatistiksel aç dan anlaml fark n oldu%u saptand (p=0,000). Evlilerin ön test, son test, 6. ay ve 12. aylardaki do%ru yan t ortalamalar birbiriyle kar la t r ld % nda istatistiksel aç dan evlilerde de anlaml fark n oldu%u saptand (p=0,000).

Testlerin tamam na kat lan 149 hem irenin do%ru yan t ortalamalar ya a göre de%erlendirildi. Yirmi dokuz ya ve alt nda olan 56 hem irenin son test do%ru yan t

ortalamas 21,5±1,9, 30-34 ya aras ndaki 62 hem irenin 22,0±2,2, ] 35 ya

grubundaki 27 hem irenin ise 22,3±2,1 olarak tespit edildi. E%itim sonras son testte

kat lan 149 hem irenin do%ru yan t ortalamalar ya gruplar na göre

(33)

Tablo–6: Testlerin tamam0na kat0labilen 149 hemGirenin bilgi düzeylerinin farkl0 deLiGkenlere göre deLerlendirilmesi

De%i ken Say Ön test Son test 6. aydaki

son test 12. aydaki son test * p Cinsiyet Erkek Kad n 14 134 10,5±3,7 13,4±4,5 20,5±1,7 22,0±2,1 16,6±3,5 19,0±3,0 14,0±4,0 16,9±2,7 0,000 0,000 *statistiksel anlaml l k P= 0,02 P= 0,09 P= 0,07 P= 0,000 Medeni durum Bekâr Evli 34 115 12,3±4,5 13,4±4,4 21,4±2,2 22,0±2,1 18,6±3,6 18,9±3,0 16,6±3,6 16,7±2,7 0,000 0,000 *statistiksel anlaml l k P= 0,24 P= 0,15 P= 0,64 P= 0,92 Ya < 29 ya 30–34 ya >35 ya 56 66 27 12,7±4,1 13,2±4,9 14,0±4,0 21,5±1,9 22,0±2,2 22,3±2,3 18,5±3,3 18,8±3,4 19,4±2,3 16,5±3,2 16,5±3,1 17,2±1,6 0,000 0,000 0,000 *statistiksel anlaml l k P= 0,48 P= 0,25 P= 0,52 P= 0,54 Meslek y l 0–4 y l 5–9 y l >10 y l 23 62 64 11,7±3,1 12,5±4,7 14,2±4,4 21,9±1,6 21,5±2,3 22,3±2,1 18,8±3,1 18,0±3,5 19,5±2,7 16,5±2,5 16,1±3,6 17,2±2,3 0,000 0,000 0,000 *statistiksel anlaml l k P= 0,03 P= 0,08 P= 0,02 P= 0,11 Eski CPR Hiç almayan 1 kez alan 2 ve üzeri 68 67 14 11,4±1,4 14,4±1,8 16, ±2,1 21,3±2,0 22,3±2,2 22,9 ±2,1 17,6±3,1 19,7±3,0 20,3±2,3 15,5±2,9 17,5±2,6 18,4±2,3 0,000 0,000 0,000 *statistiksel anlaml l k P= 0,000 P= 0,008 P= 0,000 P= 0,000 Çal t % bölüm Acil servis Yo%un bak mlar Dahili bölümler Cerrahi bölümler 11 32 70 36 14,0±4,0 14,6±4,7 13,1±4,3 11,6±4,4 22,0±2,2 22,2±2,0 22,0±2,2 21,4±2,1 22,1±2,1 20,0±2,5 18,4±3,1 17,5±3,1 19,0±1,9 17,9±2,4 16,2±3,0 15,8±2,9 0,000 0,000 0,000 0,000 *statistiksel anlaml l k P= 0,04 P= 0,43 P= 0,000 P= 0,001 Toplam 149 13,1±4,5 21,9±2,19 18,8±3,2 16,7±2,38 0,000

(34)

Yirmi dokuz ya ve alt ndakilerin 6. aydaki testte do%ru yan t ortalamas n n 18,5±3,3 oldu%u saptand . Otuz ile otuz dört ya lar aras ndakilerin 6. aydaki do%ru yan t ortalamas n n 18,8±3,4 oldu%u saptand . Otuz be ya ve üzerinde olanlar n 6. aydaki do%ru yan t ortalamas n n ise 19,4±2,3 oldu%u saptand . E%itim sonras 6.

aydaki testte 149 hem irenin do%ru yan t ortalamas ya gruplar na göre

de%erlendirildi%inde istatistiksel aç dan anlaml bir fark n olmad % saptand (p=0,52). E%itim sonras 12. aydaki testte 29 ya ve alt ndaki hem irelerin do%ru yan t ortalamas 16,5±3,2 iken, 30–34 ya aras ndaki hem irelerin do%ru yan t ortalamas 16,5±3,1 ve 35 ya ve üzerindeki hem irelerin do%ru yan t ortalamas n n da 17,2±1,6 oldu%u tespit edildi. E%itim sonras nda 12. aydaki testte 149 hem irenin do%ru yan t ortalamalar hem irelerin ya gruplar na göre de%erlendirildi%inde istatistiksel aç dan anlaml bir fark n olmad % saptand (p=0,54).

Gerek 29 ya ve alt ndaki, gerek 30–34 ya aras ndaki, gerekse de 35 ya ve üzerindeki hem irelerin e%itim sonras , 6. ve 12.aylardaki testlerde ald klar do%ru yan t ortalamalar kar la t r ld % nda her bir ya grubunda da bir önceki s nava göre istatistiksel aç dan anlaml fark n oldu%u saptand (p=0,000).

Testlerin tamam na da kat lan 149 hem ire meslekte çal ma y llar na göre son

test ile 6. ve 12 aylardaki testlerdeki do%ru yan t ortalamalar yönünden

de%erlendirildi. Meslekte çal t % süre 0–4 y l aras nda olan 23 hem irenin son test do%ru yan t ortalamas 21,9±1,6 olarak tespit edildi. Meslekte çal ma süresi 5–9 y l aras nda olan 62 hem irenin son test do%ru yan t ortalamas 21,5±2,3; meslekte çal ma süresi 10 y l ve üzerinde olan hem irelerin do%ru yan t ortalamas ise 22,3±2,1 olarak tespit edildi. E%itm sonras son testte 149 hem irenin meslekte çal ma sürelerine göre do%ru yan t ortalamalar incelendi%inde istatistiksel aç dan anlaml bir fark n olmad % tespit edildi (p=0,08). E%itim sonras 6. aydaki testte meslek y l 0–4 y l aras nda olanlar n do%ru yan t ortalamas 18,8±3,1, meslek y l 5– 9 y l aras nda olanlar n 18,0±3,5 ve meslek y l 10 y l ve üzerindeki hem irelerin do%ru yan t ortalamas ise 17,2±2,7 olarak tespit edildi. Meslekte çal ma sürelerine göre 149 hem irenin 6. aydaki testte do%ru yan t ortalamalar incelendi%inde istatistiksel aç dan anlaml fark n oldu%u tespit edildi (p=0,02). Bu fark meslek y l 10

(35)

y l ve üzerinde olan hem irelerin meslek y l 5–9 y l aras ndaki hem irelere oranla daha yüksek puan alm olmas na ba%land . E%itim sonras 12. aydaki testte meslekte çal ma süresi 0–4 y l olanlar n do%ru yan t ortalamas 16,5±2,5 ve meslekte çal ma süresi 5–9 y l aras nda olanlar n 16,1±3,6, meslekte çal ma süresi 10 y l ve üzerinde

olanlar n ise 17,2±2,3 olarak bulundu. Meslekte çal ma sürelerine göre 149

hem irenin 12. aydaki testte do%ru yan t ortalamalar incelendi%inde istatistiksel aç dan anlaml bir fark saptanmad (p=0,11).

Meslek y l olarak gerek 0–4 y l aras ndaki, gerek 5–9 y l aras ndaki, gerekse de 10 y l ve üzerindeki hem irelerin son test, 6. ve 12. aylardaki testlerdeki do%ru yan t ortalamalar kar la t r ld % nda her bir meslek y l grubunda bir önceki teste göre istatistiksel aç dan anlaml fark n oldu%u saptand (p=0,000).

Testlerin tamam na da kat lan 149 hem irenin e%itim sonras son test ile 6. ve 12. aylardaki testlerdeki do%ru yan t ortalamalar daha önceden alm olduklar kurs durumlar na göre de%erlendirildi. Hiç kurs almayan 68 hem irenin son testteki do%ru yan t ortalamas 21,3±1,4 olarak tespit edildi. Sadece 1 kez kurs alan 67 hem irenin do%ru yan t ortalamas ise 22,3±1,8 olarak tespit edildi. *ki ve üzeri kurs alan 14 hem irenin do%ru yan t ortalamas ise 22,9±2,1 olarak tespit edildi. E%itim öncesinde alm olduklar e%itim say lar na göre 149 hem irenin e%itim sonras do%ru yan t ortalamalar incelendi%inde istatistiksel aç dan anlaml bir fark n oldu%u tespit edildi (p=0,008). Bu fark yaratan sebep sadece 1 kurs alanlar ile 2 ve üzeri kurs alanlar n do%ru yan t ortalamas n n hiç kurs almayanlara göre yüksek olmas yd . E%itim sonras 6. aydaki testte hiç kurs almayanlar n do%ru yan t ortalamas n n 17,6±1,4, sadece 1 kez kurs alanlar n ortalamas n n 19,7±2,1 ve 2 ve üzeri kurs alanlar n ortalamas n n ise 20,3±1,6 oldu%u tespit edildi. E%itim öncesinde alm olduklar e%itim say lar na göre 149 hem irenin 6. aydaki do%ru yan t ortalamalar incelendi%inde istatistiksel aç dan oldukça anlaml bir fark n oldu%u tespit edildi (p=0,000). Bu fark yaratan iki sebep vard . Birinci sebep sadece 1 kez kurs alanlar n hiç kurs almayanlara göre daha ba ar l olmas yd . *kinci sebep ise 2 ve üzeri kurs alanlar n hiç kurs almayanlara göre daha ba ar l olmas yd . E%itim sonras 12. aydaki do%ru yan t ortalamalar incelendi%inde hiç kurs almayanlar n ortalamas n n 15,5±2,0, sadece 1 kez kurs

(36)

alanlar n ortalamas n n 17,5±1,8 ve 2 ve üzeri kurs alanlar n ortalamas n n ise 18,4±1,6 oldu%u tespit edildi. E%itim öncesinde alm olduklar e%itim say lar na göre 149 hem irenin 12. aydaki do%ru yan t ortalamalar incelendi%inde istatistiksel aç dan oldukça anlaml fark n oldu%u tespit edildi (p=0,000). Bu fark yaratan sebep sadece 1 kurs alanlar ile 2 ve üzeri kurs alanlar n do%ru yan t ortalamas n n hiç kurs almayanlara göre yüksek olmas yd .

Eski kurs say lar na göre gruplar her biri ayr ayr son test, 6. ve 12.aydaki testlerde do%ru yan t ortalamalar yönünden kar la t r ld % nda gruplar n her birinde de bir önceki s nava göre istatistiksel aç dan anlaml fark n oldu%u saptand (p=0,000).

Testlerin tamam na kat lan 149 hem irenin son test, 6. ve 12. aydaki testlerde do%ru yan t ortalamalar çal t % bölümlere göre incelendi. Acil servis hem irelerinin son test do%ru yan t ortalamas 22,0±2,2 iken, yo%un bak m hem irelerinin 22,2±2,0, dahili bölüm hem irelerinin 22,0±2,2 ve cerrahi bölüm hem irelerinin ise 21,4±2,1 olarak tespit edildi. Çal t klar bölümlere göre 149 hem irenin son test do%ru yan t ortalamalar kar la t r ld % nda istatistiksel aç dan anlaml bir fark tespit edilmedi (p=0,43). E%itim sonras 6. aydaki testte acil hem irelerinin do%ru yan t ortalamas 22,1±2,1 iken, yo%un bak m hem irelerinin 20,0±2,5, dahili bölüm hem irelerinin 18,4±3,1 ve cerrahi bölüm hem irelerinin do%ru yan t ortalamas ise 17,5±3,1 olarak tespit edildi. Hem irelerin 6. aydaki testte do%ru yan t ortalamalar çal t klar bölümler yönünden kar la t r ld % nda istatistiksel aç dan anlaml fark n oldu%u tespit edildi (p=0,000). Bu fark yaratan birinci sebep acil hem irelerinin hem dahili bölüm hem irelerinden hem de cerrahi bölüm hem irelerinden daha yüksek puan almalar yd . *kinci sebep ise yo%un bak m hem irelerinin cerrahi bölüm hem irelerine göre daha yüksek puan almas yd . Hem irelerin 12. aydaki testte do%ru yan t ortalamalar incelendi%inde acil hem irelerinin ortalamas 19,0±1,9, yo%un bak m hem irelerinin 17,9±2,4, dahili bölüm hem irelerinin 16,2±3,0 ve cerrahi bölüm hem irelerinin ise 15,8±2,9 olarak tespit edildi. Hem irelerin 12. aydaki testte do%ru yan t ortalamalar çal t klar bölümler yönünden incelendi%inde istatistiksel aç dan anlaml fark n oldu%u tespit edildi (p=0,001). Bu fark yaratan sebep hem acil servis

(37)

hem de yo%un bak m hem irelerinin do%ru yan t ortalamalar n n hem dâhili hem de cerrahi bölüm hem irelerinden daha yüksek olmas yd .

Hem irelerin son test, 6. ve 12.aylardaki do%ru yan t ortalamalar çal t klar bölümlere göre ayr ayr kar la t r ld % nda bölümlerin her birinde de bir önceki s nava göre istatistiksel aç dan anlaml farklar n oldu%u saptand (p=0,000).

Hem irelerin uygulad % m z testlerden ba ar l olma durumlar çal t klar bölümlere göre k yaslanarak incelendi (Tablo–7).

Tablo–7: HemGirelerin ön test ve son test baGar0 durumlar0n0n bölümlere göre deLerlendirilmesi

Ön test (n=225)

Son test (n=225)

6. aydaki son test (n=160)

12. aydaki son test (n=149) Bölümler Hem ire

say s Ba ar l N % P Ba ar l N % P Ba ar l N % P Ba ar l N % P Acil servis 14 2 %14,3 14 %100 11 %100 8 %72,7 Yo%un bak mlar 54 11

%20,4 49 %90,7 27 %79,4 18 %56,3 Dahili bölümler 96 16 %16,7 89 %92,7 48 %64,9 25 %35,7 Cerrahi bölümler 61 6 %9,8 0,46 52 %85,29 0,25 23 %56,1 0,017 10 %27,8 0,01

E%itim öncesi ön teste kat lan 14 acil servis hem iresinden 2’si (%14,3), 54 yo%un bak m hem iresinden 11’i (%20,4), 96 dahili bölüm hem iresinden 16’s (%16,7) ve 61 cerrahi bölüm hem iresinden 6’s (%9,8) geçer not alabildi. Çal t klar bölümlere göre geçer puan alma oranlar istatistiksel olarak incelendi%inde ön testte bölümler aras nda istatistiksel aç dan anlaml bir fark bulunmad (p=0,461).

(38)

E%itim sonras yap lan son testte ise acil servis hem irelerinin 14’ü (%100) de geçer puan al rken, 54 yo%un bak m hem iresinin 49’u (%90,7), 96 dahili bölüm hem iresinin 89’u (%92,7) ve 61 cerrahi bölüm hem irelerinin de 52’si (%85,29) geçer puan alabildi. E%itim sonras yap lan son testte de ön testte oldu%u gibi bölümler aras nda geçer not alma yönünden anlaml bir fark bulunamad (p=0,258). E%itim sonras 6. aydaki al nan puanlar de%erlendirildi%inde teste kat lan 11 acil hem iresinin 11’i ( %100) de geçer puan al rken, 34 yo%un bak m hem iresinin 27’sinin (%79,4), 74 dahili bölüm hem iresinin 48’inin (%64,9) ve 41 cerrahi bölüm hem iresinin 23’ünün (%56,1) geçer puan ald % gözlendi. Çal t klar bölümlere göre geçer puan alma oranlar istatistiksel olarak incelendi%inde 6. ay sonunda bölümler aras nda istatistiksel aç dan anlaml fark n oldu%u tespit edildi (p=0,017). E%itim sonras 12. aydaki testte al nan puanlar incelendi%inde s nava kat lan 11 acil servis hem iresinin 8’i (%72,7) geçer puan al rken, 32 yo%un bak m hem iresinin 18’i (%56,3), 70 dahili bölüm hem iresinin 25’i (%35,7) ve 36 cerrahi bölüm hem iresinin 10’u (%27,8) geçer puan ald . E%itim sonras 12. ay n sonunda çal t klar bölümlere göre geçer puan alma oranlar incelendi%inde bölümler aras nda istatistiksel aç dan anlaml fark n oldu%u tespit edildi (p=0,011). Bu fark yaratan acil ve yo%un bak m hem irelerinin cerrahi ve dahili bölüm hem irelerine göre daha ba ar l olmalar yd .

Testlerin tamam na kat lan 149 hem irenin verdi%i cevaplar soru gruplar na incelendi (Tablo–8). Hava yolu ilgili sorulara verilen do%ru yan t ortalamalar incelendi%inde ön testteki ortalaman n 3,6±1,5 iken, e%itim sonras nda 5,4±0,7’e yükseldi%i, 6. ayda 4,6±1,15’e dü tü%ü ve 12. ayda da 4,23±1,06’ya dü tü%ü gözlendi. Kat l mc lar n TYD sorular na verdikleri yan tlar incelendi%inde ön testteki do%ru cevap ortalamas n n 4,1±1,27 iken, son testte 5,53±0,7’e yükseldi%i, 6. ayda 5,12±0,8’e ve 12. ayda 4,51±1,05’e dü tü%ü gözlendi. *KYD sorular na verilen yan tlar incelendi%inde ön testteki do%ru yan t ortalamas n n 2,7±1,6 iken, son testte 5,9±1,2’ye yükseldi%i, 6. ayda 4,8±1,4’e ve 12. ayda 4,2±1,4’e dü tü%ü görüldü. Resüsitasyon ilaçlar ile ilgili sorulara verilen cevaplar incelendi%inde ön testteki do%ru yan t ortalamas n n 2,5±1,6 iken, e%itim sonras nda 5,1±0,9 a yükseldi%i, 6. ayda 4,3±1,3’e ve 12. ayda 3,7±1,2’ye geriledi%i gözlendi.

Referanslar

Outline

Benzer Belgeler

Bilimadamlar ı bu araştırma kapsamında son 30-40 yıl içinde güneşin yaydığı sıcaklık ve kozmik ışınların yo ğunluğunu inceledi ve bunları yeryüzünün

Belgeye göre, Manisa’nın Turgutlu, Gölmarmara, Saruhanlı ve Akhisar ilçelerinin tam ortasında yer alan, Gediz Ovas ı’nın merkezindeki Çal Dağı’nın 2 milyon 56

Bursa'da Renault'da çalışan 1500 işçi Türk Metal Sendikası'nın toplu iş sözleşme teklifine tepki göstererek dün gece fabrikay ı işgal etti. Dayanışmaya gelen

Manisa çal Dağı'nda nikel çıkarmak için deneme üretimi yapan Bosphorus Nikel Madencilik şirketi ismini Sardes Nikel olarak de ğiştirdi ancak tepkilerden kaçamadı..

Su varlığına göre ülkeler sınırlandırıldığında ki şi başına yılda kullanılabilir su miktarı; 1000 metreküpten az olanlar &#34;su fakiri olan&#34;, 2 bin metreküpten

Venezuela çalışma Bakanı Roberto Hernandez, bugün yaptığı açıklamada, çalışma saatlerini azaltma, çalışanın ç ıkarlarını genişletme ve iş yasalarını ihlal

Girdiği bütün ülkelerde işçi sınıfının çalışma koşullarında yarattığı tahribat nedeniyle kuralsızlaşma teriminin yerine “Wal-Martlaşma” teriminin

Prototip makinenin kendisine 15 bin liraya mal olduğunu ancak seri üretime geçilmesi halinde maliyetin çok daha aşağıya düşeceğini ifade eden Özsoy, seri üretime