• Sonuç bulunamadı

Riyâz-ı Belde-i Edirne : 20. yüzyıla kadar Osmanlı Edirne’si (Cilt 1/1)

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Riyâz-ı Belde-i Edirne : 20. yüzyıla kadar Osmanlı Edirne’si (Cilt 1/1)"

Copied!
349
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)
(2)

Riyâz-ı Belde-i Edirne

20. Yüzyıla Kadar Osmanlı Edirne’si

1/

1

. Cilt

Edirne’nin Fethi • Camiler • Mescitler • Tekkeler • Medreseler • İmaretler • Mektepler • Çarşılar • Hanlar • Hamamlar • Çeşmeler • Kilise ve Havralar • Köprüler

(3)

Yrd. Doç. Dr. Niyazi ADIGÜZEL,1975 yılında Rize’nin Kalkandere İlçesinde dünyaya geldi. İlk Orta ve Lise eğitimini Rize ve Giresun’da tamamladı. 1997 yılında Trakya Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü’nden mezun oldu. 1998 yılından itibaren Milli Eğitim Bakanlığı bünyesinde öğretmenlik ve yöneticilik yaptı.Trakya Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü’nde 2000 yılında Yüksek Lisans ve 2008 yılında “Edirneli Ahmet Bâdî’nin Riyâz-ı Belde-i Edirne Adlı Eserinin Tezkire Kısmı” adlı teziyle Doktorasını

tamamlayarak Edebiyat Doktoru unvanını aldı. 2009 yılında Kırklareli Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı bölümünde Öğretim Üyesi olarak göreve başladı. Halen aynı üniversitede görev yapmaktadır. Daha önce basılmış bir kitabı ve çeşitli dergilerde yayımlanmış makaleleri bulunan yazar evli ve 2 çocuk babasıdır. Yrd. Doç. Dr. Raşit GÜNDOĞDU, 1963 yılında Kırıkkale’de doğdu. 1986 yılında Ankara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi’ni bitirdi. 1987 yılında Başbakanlık Osmanlı Arşivi’nde uzman yardımcılığı görevine başladı. 1992 yılında Marmara Üniversitesi Türkiyat Araştırmaları Enstitüsü’nde Yüksek Lisans programını, 2000 yılında İstanbul Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü’nde Doktora programını bitirdi. 2009 yılında Başbakanlık Osmanlı Arşivi Daire Başkanlığı’ndaki görevinden ayrılarak Kırklareli Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümüne Yardımcı Doçent olarak atandı. Halen bu göreve devam etmektedir. Millet Yazma Eserler Kütüphanesi Kataloglarının yeniden düzenlenmesi projesinde görev alan Gündoğdu’nun, çeşitli yayın evlerinde yayınlanan kitaplarının yanı sıra Yedikıta Tarih ve Kültür Dergisinde de makaleleri yayınlanmaktadır. Yazar evli ve üç çocuk babasıdır.

(4)

Riyâz-ı Belde-i Edirne

20. Yüzyıla Kadar Osmanlı Edirne’si

1/

1

. Cilt

Edirne’nin Fethi • Camiler • Mescitler • Tekkeler • Medreseler • İmaretler • Mektepler • Çarşılar • Hanlar • Hamamlar • Çeşmeler • Kilise ve Havralar • Köprüler

Hazırlayanlar

Yrd. Doç. Dr. Niyazi Adıgüzel Yrd. Doç. Dr. Raşit Gündoğdu

(5)

Trakya Üniversitesi Yayını: 148 Ahmed Bâdî Efendi Riyâz-ı Belde-i Edirne

20. Yüzyıla Kadar Osmanlı Edirne’si Hazırlayanlar

Yrd. Doç. Dr. Niyazi Adıgüzel Yrd. Doç. Dr. Raşit Gündoğdu

Yayın Yönetmeni Mustafa Kirenci Kapak Tasarımı Davut Köse Mizanpaj Minyatür Ajans Baskı-Cilt Alioğlu Matbaacılık Orta Mh. Fatin Rüştü S. 1-3A Bayrampaşa/İSTANBUL Tel: 0212 612 95 59 Matbaa Sertifika No: 11946

1. Baskı

Trakya Üniversitesi Yayını, No: 148, Mayıs 2014. ISBN: 978-975-374-163-7 (Takım)

ISBN: 978-975-374-164-4 (1/1. cilt)

T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı Sertifika No: 27408 © Bütün yayın hakları “Trakya Üniversitesi’ne aittir. Kay-nak gösterilerek tanıtım amacıyla ve araştırma için yapılacak kısa alıntılar dışında, yayıncının yazılı izni olmaksızın hiçbir şekilde kopya edilemez, elektronik ve mekanik yolla çoğaltıla-maz ve dağıtılaçoğaltıla-maz.

KÜTÜPHANE BİLGİ KARTI

Library Cataloging-in-Publication Data (CIP) Ahmed Bâdî Efendi

Riyâz-ı Belde-i Edirne

20. Yüzyıla Kadar Osmanlı Edirne’si ISBN: 978-975-374-163-7 (Takım) ISBN: 978-975-374-164-4 (1/1. cilt) Cilt: 1/1 Sayfa: 1-348

1- Ahmed Bâdî Efendi 2- Edirne’nin Fethi 3- Camiler 4- Mescitler 5- Tekkeler 6- Medreseler 7- İmaretler 8 - Mektepler 9- Çarşılar 10- Hanlar 11- Hamamlar 12- Çeşmeler 13- Kilise ve Havralar 14- Köprüler

TRAKYA ÜNİVERSİTESİ

Trakya Üniversitesi Rektörlüğü

Balkan Yerleşkesi / EDİRNE Telefon : +90 (284) 236 49 81 Faks : +90 (284) 223 42 03 E-Posta : basin@trakya.edu.tr

(6)

İçindekiler

Takdim ...19

Önsöz ...21

Ahmed Bâdî Efendi Hayatı, Edebî Kişiliği ve Eserleri Ahmet Bâdî Efendi ...25

1. Hayatı ...25

2. Memuriyeti ...26

3. Ölümü ve Mezarı ...26

4. Tarihçiliği ve Üslûbu ...27

5. Şairliği ve Edebî Kişiliği...28

6. Eserleri...29

1. Riyâz-ı Belde-i Edirne ...31

2. Armağan ...32

3. Divan ...33

4. Tavzîhü’l-Ebvâb Alâ Teshîli’l-Hisâb ...33

7. Eserin Dil Ve Üslûp Özellikleri ...34

8. Eserin Nüshalarının Tanıtılması ...35

Ahmet Bâdî ve Riyâz-i Belde-i Edirne Bibliyografyası ...37

Riyâz-i Belde-i Edirne Bu Kitâba Me’haz Olan ve Esnâ-yi Cem ü Te’lîfde Mürâcaat Olunan Kütüb ve Resâilin Esâmîsi ...41

Mukaddime ...45

Ravzatü’l-Fütûhât Edirne Şehri’nin Keyfiyet-i Te’sîsiyle Hüdâvendigâr Cânibinden Feth Edilinceye Değin Ahvâl-i Kadîmesi ...60

Ravzatü’l-Mebânî’s-Sultâniyye Sarây-ı Mezkûrun (1171) Tarihinde İcrâ Buyrulan Tamirine Dâir Vâsıf Tarihinde Muharrer Makâlât Aynen Ahz Edilmiştir. ...79

Hitâm-ı tamire Edirneli Mustafa Kesbî’nin söylediği tarihtir ...80

Sarây-ı mezkûrun 1182 tarihinde tamiri ...82

Sarây-ı mezkûrun 1201 tarihinde tamiri ...83

Sarây-ı mezkûrun 1223 tarihinde tamiri ...83

(7)

Sarây-ı mezkûrun 1290 tarihinde tamiri ...83 Ravzatü’l-Cevâmi‘i’ş-Şerîfe Eski Câmi ...97 Üç Şerefeli Câmii ...101 Murâdiye Câmii ...103 Dârü’l-hadîs Câmii ...104

Sultân Bâyezîd Câmii ...105

Yıldırım Bâyezîd Câmii ...106

Halebî Câmii...107

Kilise Câmii...108

Şeyh Şücâuddîn Câmii ...108

Ayşe Kadın Câmii ...109

Sultân Câmii ...110

Fatma Sultân Câmii ...110

İsmihân Sultân Câmii ...111

Fenerci Hacı Câmii ...112

Evliyâ Kasım Paşa Câmii ...113

İbrâhîm Paşa Câmii ...114

Atîk Ali Paşa Câmii ...114

Fîrûz Paşa Câmii ...114

Sarıca Paşa Câmii ...115

Balaban Paşa Câmii ...115

Yâkût Paşa Câmii ...115

Şâh Melek Paşa Câmii ...115

İhmâl Paşa Câmii ...116

Ali Paşa Câmii ...116

Gâzî Mihal Bey Câmii ...116

Mezîd Bey Câmii ...117

Çavuş Bey Câmii ...118

Süle Çelebi Câmii ...118

Şeyhî Çelebi Câmii ...118

Sül[ey]mâniye Câmii ...119

Mesûdiye Câmii ...120

Ferruh Ağa Câmii ...121

Hızır Ağa Câmii ...121

Cafer Ağa Câmii ...121

Mehmed Ağa Câmii ...121

Fîrûz Ağa Câmii ...122

Selçuk Hatun Câmii ...122

Dâye Hatun Câmii ...122

Hâce İlyas Câmii ...123

Hacı Burnaz Câmii ...123

Çokalca Câmii ...123

Defterdâr Câmii ...123

(8)

Bürüncekci Câmii ...126 Beylerbeyi Câmii ...127 Noktacı Câmii ...128 Koğacılar Câmii ...128 Sarı Câmii ...128 Kâdı Câmii ...130

Kasâb Abdülazîz Câmii ...130

Sarrâf Câmii ...130

Temelsiz Câmi ...130

Kuşçu Doğan Câmii ...131

Hâce İvaz Câmii ...131

Tanburacılar Câmii ...131

Alemdar Câmii ...131

Piyâde Kışla-i Hümâyûnu Câmii ...132

Ravzatü’l-Mesâcidi’ş-Şerîfe der-Edirne 1-Cedîd Kasım Paşa Mescidi ...135

2-Şehâbeddin Paşa Mescidi ...135

3-Fazlullâh Paşa Mescidi ...135

4-Şâh Melek Paşa Mescidi ...136

5-Zen-i Sarıca Paşa Mescidi ...136

6-Hasan Paşa Mescidi ...136

7-Nişâncı Paşa Mescidi ...136

8-Ramazân Paşa Mescidi ...136

9-Zen-i İbrâhîm Paşa Mescidi ...136

10-Şehâbeddîn Paşa Mescidi ...136

11-Ali Paşa Mescidi ...137

12-Esad Paşa Mescidi ...137

13-Rüstem Paşa Mescidi ...137

14-Hazînedâr Sinân Bey Mescidi ...137

15-Yahya Bey Mescidi ...137

16-Kopuzcu Ali Bey Mescidi ...138

17-Ali Bey Mescidi ...138

18-Şerbetdâr Hamza Bey Mescidi ...138

19-Rakkâs Ali Bey Mescidi ...138

20-Mîrâhûr Ayas Bey Mescidi ...139

21-Umur Bey Mescidi ...139

22-Ak Mescid-i Sinân Bey ...139

23-Ömer Bey Mescidi ...139

24-Bedevîzâde Ahmed Bey Mescidi ...139

25-İbrâhîm Bey Mescidi ...139

26-Vize Çelebi Mescidi ...140

(9)

28-Çene Efendi Mescidi ...140

29-Hâce Ömer Efendi Mescidi ...140

30-Yahşî Fakîh Mescidi ...140

31-Veled-i Veliyyüddîn Mescidi ...141

32-Monla Fahreddîn Mescidi ...141

33-Hayreddîn Mescidi ...141

34-Hâcı Bedreddîn Mescidi ...142

35-Habbaz Muhyiddîn Mescidi ...142

36-Mevlânâ Veliyyüddîn Mescidi ...142

37-Mahmûd Ağa Mescidi ...142

38-İsmâîl Ağa Mescidi ...143

39-Çakır Ağa Mescidi ...143

40-Teftîn Ağa Mescidi ...143

41-Ârif Ağa Mescidi ...143

42-Tarpûşî Mehmed Ağa [Mescidi] ...143

43-Berkuk Ağa [Mescidi] ...143

44-Hacı Hasan Ağa Mescidi ...144

45-Hacı Emin Ağa Mescidi ...144

46-Kürd Hâce Mescidi ...144

47-Gâzî Hâce Mescidi ...144

48-Maruf Hâce Mescidi ...144

49-Mü’min Hâce Mescidi ...145

50-Hâce Hayreddîn Mescidi ...145

51-Hâcegî Mescidi ...145

52-Hâce Bâlî Mescidi ...145

53-Hâce İshak Mescidi ...145

54-Hâce Siyâh Mescidi ...145

55-Hace Bâyezîd Mescidi ...146

56-Hacı İslâm Mescidi ...146 57-Hâcı Safâ Mescidi ...146 58-Hâcı Hasan Mescidi ...146 59-Hâcı Mercimek Mescidi ...146 60-Hâcı Doğan Mescidi ...147 61-Hâcı Yakûb Mescidi ...147

62-Hâcce Hoşkadem Mescidi ...147

63-Hâfız Ahmed Mescidi ...147

64-Hadım Balaban Mescidi ...147

65-Hadım Fîrûz Mescidi ...148

66-Hadım Timurtaş Mescidi ...148

67-Yaya Timurtaş Mescidi ...148

68-Baba Timurtaş Mescidi ...148

69-Emîr Şâh Mescidi ...148

70-Sefer Şâh Mescidi ...148

71-Devletşâh Mescidi ...149

(10)

76-Bülbül Hâtun Mescidi ...150

77-Sittî Hâtun Mescidi ...150

78-Ömer Baba Mescidi ...150

79-Kıyak Baba Mescidi ...150

80-Helvacı Baba Mescidi ...150

81-Kösec Balaban Mescidi ...150

82-Turgut Bâzergân Mescidi ...150

83-Nişdoğan Mescidi ...151

84-Kunduk Osmân Mescidi ...151

84-Abdurrahmân Mescidi ...151

86-Fanfan Mescidi ...151

87-Dağdeviren Mescidi ...152

88-Zehrimâr Mescidi ...152

89-Üsküfçü Hızır Mescidi ...152

90-Yakûb Kilârî Mescidi ...152

91-Kebe Yapıcı Mescidi ...152

92-Papasoğlu Mescidi ...152

93-Şâh Mehmed Mescidi ...153

94-Yancıkcı Şâhîn Mescidi ...153

95-Karaca Bevvâb Mescidi ...153

96-Sâbûnî Mescidi ...153

97-Vâvlı Mescid ...154

98-Sûfî İlyas Mescidi ...154

99-Kiremitçi Hacı Halîl Mescidi ...154

100-Sıkça Murâd Mescidi ...154

101-Kızıl Minare Mescidi ...154

102-Kâtib-i Cev Mescidi ...154

103-Altûnî Mescidi ...154

104-Arpacı Hamza Mescidi ...155

105-Zincirlikuyu Mescidi ...155

106-Ali Kuş Mescidi ...155

107-Kazzâz Sâlih Mescidi ...155

108-Zen-i Fîrûz Mescidi ...155

109-Külâhdûz Mescidi ...156

110-Dârü’s-siyâde Mescidi ...156

111-Kavaklı Mescidi ...156

112-Eskici Hamza Mescidi ...156

113-Unnâblı Mescidi ...156

114-Seyfullâh Mescidi ...157

115-İbni Arab Mescidi ...157

116-Attâr Hâcı Halîl Mescidi ...157

(11)

118-Hatîb Mescidi ...158

119-Karaca Ahmed Mescidi ...158

121-Karabulut Mescidi ...159

122-Dervîş Âbî Mescidi ...159

123-Mihalkoç Mescidi ...159

124-Parmaklı Câmi ...159

125-Emîr Mescidi ...159

126-Taşçı Kasım Mescidi ...159

127-Begce Mescidi ...159

128-Mûytâblar Mescidi ...160

129-Hamîd Bey Mescidi ...160

130-Tarakçılar Mescidi ...160

131-Akpınarlıoğlu Mescidi ...160

132-Arabacılar Mescidi ...160

133-Saçlı Ali Mescidi ...161

134-Karaca Hacı Halil Mescidi ...161

135-Kâhtalu Mescidi ...161

136-Köhne Kadı Mescidi ...161

137-Küçük Eski Câmi ...161

140-Vîran Câmi ...162

146-Gendüm Küp Mescidi ...162

152-Topçu Kışlası Câmii ...163

153-Alagöz Mehmed Efendi Câmii ...163

154-Bâzergan Bâlî Câmii ...164

155-Takkeci Kara Bâlî Câmii ...164

156-Hacı Pervâne Câmii ...164

157-Ebü’l-fazl Mehmed Efendi Câmii ...164

158-Dîvâne Sinân Câmii ...164

159-Denizlizâde Câmii ...164

160-İsâ Fakîh Câmii ...164

161-Kâdı Abdülvehhâb Câmii ...164

163-Mehmed Tâhir Efendi Câmii ...165

164-Mustafa Âtıf Efendi Câmi‘i ...165

Ravzatü’t-Tekâyâ ve Zevâyâ der-Edirne 1-Mevlevî Tekkesi ...169

2-Sezâyî Tekkesi ...169

3-Kâdirîhâne Tekkesi ...171

4-Kabûlî Tekkesi ...174

5- Saçlı İbrâhîm Efendi Tekkesi ...175

6-Çoban Ali Efendi Tekkesi ...176

7-Veli Dede Tekkesi ...177

8-Sivâsî Tekkesi ...182

9-Hacı Memi Tekkesi ...182

10-Şeyh Davud Efendi Tekkesi ...183

(12)

15-Mestçizâde Tekkesi ...184

16-Arabzâde Tekkesi ...184

17-Topçu Baba Tekkesi ...185

18-Şeyh Semâhaddîn Tekkesi ...185

19-Debbâğhâne Tekkesi ...185

20-Yeni Tekke ...187

21-Küştî-gîrân Tekkesi ...187

22-Hacı Alemüddîn Tekkesi ...187

23-Nakşî Tekkesi ...187

24-Şâh Kadın Tekkesi ...188

25-Germekaş Tekkesi ...188

26-Uşşâkî Çizmeci Şeyh Tekkesi ...188

27-Şeyh Muslihuddîn Tekkesi ...188

28-Ramazân Halîfe Tekkesi ...189

29-Koyun Baba Tekkesi ...189

30-Himmet Dede Tekkesi ...190

31-Rufâî Tekkesi ...190

32-Güzelce Baba Tekkesi ...190

33-Kaplan Baba Tekkesi ...190

34-Hindîler Tekkesi ...191

35-Yediler Tekkesi ...191

36-Kanber Ayağı Tekkesi ...191

37-Senâyî Efendi Tekkesi ...191

38-Abdülbâkî Efendi Tekkesi ...192

39-Rufâî Tekkesi ...192

40-Tekke ...192

41-Halazâde Tekkesi ...192

42-Aygır Baba Tekkesi ...192

43-Şerbetdâr Zâviyesi Tekkesi ...192

44-Hıdırlık Tekkesi ...193

Mahv ü Münderis Olup el-Yevm Mahalleri Malum Olamayan Tekâyâ ve Zevâyâ 45-Şeyh Fazlullah Tekkesi ...193

46-Vâiz Mahmûd Efendi Tekkesi ...194

47-Şeyh Rıdvân nâm-ı diğer Hacı Ömer Tekkesi ...194

48-Şeyh Bâyezîd Tekkesi ...194

49-Zindanî Mehmed Efendi Tekkesi ...194

50-Şeyh Sinân Tekkesi ...194

51-Çelebi Şeyh Tekkesi ...195

52-İbrâhîm Paşa Tekkesi ...195

(13)

54-Karabaş Süleymân Ağa Tekkesi ...195

55-Kassâbbaşı Süleymân Ağa Tekkesi ...195

56-Seyyâhîn Musa Baba Tekkesi ...195

Ravzatü’l-Medâris der Şehr-i Edirne 1-Kurrâ Medresesi ...199

2-Müderris Medresesi ...199

3-Sultân Bâyezîd Medresesi ...200

4-Dârü’l-Hadîs Medresesi ...200

5-Üçşerefeli Saatli Medresesi ...200

6-Üçşerefeli Peykler Medresesi ...200

7-Câmi-i Atîk Medresesi ...201

8-Halebî Medresesi ...201

9-Taşlık Medresesi ...202

10-Sarıca Paşa Medresesi ...202

11-Meydân Medresesi ...202

12-İbrâhîm Paşa Medresesi ...203

13-Küçük Lâleli Medresesi ...203

14-Beylerbeyi Medresesi ...203

15-Topkapısı Medresesi ...203

16-Şeyhî Çelebi Medresesi ...204

17-Hacı Alemüddîn Medresesi ...204

18-Şeyh Şücâuddîn Medresesi ...204

19-Şah Melik Medresesi ...204

20-Kadı Fahreddîn Medresesi ...204

21-Ekmekçi Köylü Medresesi ...205

22-Bevvâb Sinân Medresesi ...205

23-Dersiâm Medresesi ...205

24-Yediyol Ağzı Medresesi ...206

25-Seyfullâh Medresesi ...206 26-Lâleli Medresesi ...206 27-Koğacılar Medresesi ...207 28-Defterdâr Medresesi ...207 29-Necâtiye Medresesi ...207 30-Hayriyye Medresesi ...207

31-Hacı Doğan Medresesi ...208

32-Emîr Kadı Medresesi ...208

33-Oruç Paşa Medresesi ...208

34-Kadı Abdi ma‘a Sinân Bey Medresesi ...208

35-Anbar Kadı Medresesi ...209

36-Tütünsüz Medresesi ...209

37-Ali Kuşî Medresesi ...209

38-Mesûdiye Medresesi ...209

39-Arpa Emini Medresesi ...209

40-Abdülvâsi‘ Medresesi ...209

(14)

45-Şeyh Mahmûd el-Kâdî ...210

46-Kemâl Dede ...210

47-Ahî Çelebi Medresesi ...210

48-Miskîn Sefer Şâh Medresesi ...210

49-Kâsım Paşa Medresesi ...210

Ravzatü Merâkıdi’l-Evliyâ 1-Bâyezîd Halîfe Merkadi ...216

2-Üçler Türbesi ...216

3-Kıyak Baba Türbesi ...216

4-Karaca Ahmed Türbesi ...216

5-Helvacı Baba Türbesi ...216

6-Güzelce Baba Türbesi ...216

7-Baba Şücâ‘ Türbesi ...216

8-Balcı Baba Türbesi [ve] İsmâîl Baba Türbesi ...216

9-Eğlence Baba Türbesi ...217

10-Yatağan Baba Türbesi ...217

11-Mumya Baba Türbesi ...217

12-Topçu Baba Türbesi ...217

13-Balaban Baba Türbesi ...217

14-Bahri Baba Türbesi ...217

15-Mumcu Baba Türbesi ...218

16-Saka Baba Türbesi ...218

17-Boyacı Baba Türbesi ...218

18-Zindânî Mehmed Efendi Türbesi ...218

19-Cafer Baba Türbesi ...218

20-Kanber Baba Türbesi ...218

21-Yunus Baba Türbesi ...218

22-Kaplan Baba Türbesi ...218

23-Cafer Baba Türbesi ...218

24-Tütünsüz Ahmed Bey Türbesi ...219

25-İshak Baba Türbesi ...219

26-Bayram Baba Türbesi ...219

27-Çıkrıkçı Baba Türbesi ...219

28-Timur Baba Türbesi ...219

29-Mûsâ Baba Türbesi ...219

30-Toplu Baba Türbesi ...220

31-Telli Baba Türbesi ...220

32-Haydar Baba Türbesi ...220

33-Orman Baba Türbesi ...220

34-Turgut Baba Türbesi ...220

35-Nazar Baba Türbesi ...220

(15)

38-Hilâlî Baba Türbesi ...220

39-Yahşî Kalender Türbesi ...220

40-Seyyid Celâlî Türbesi ...221

41-Karga Baba Türbesi ...222

Manzûme Hâricindeki Türbeler ...222

42-Üsküfçü Hızır Türbesi ...222

43-Sûfî İlyas Türbesi ...222

44-Islâhî Mehmed Efendi Türbesi ...222

45-Tuğlalı Baba Türbesi ...222

46-Alemdâr Hasan Baba Türbesi ...222

47-Kesikbaş Türbesi ...222

48-Sıkça Murâd Mahallesinde Sıkça Murâd Camii Sokağında ...222

49-Abdi Baba Türbesi ...222

50-Huysuz Baba Türbesi ...222

51-Seyyid Ali Efendi ...223

55-Tavla Baba Türbesi ...223

56-Tirid Baba Türbesi ...223

57-Dervîş Âbî Türbesi ...223

60-Cafer Baba Türbesi ...223

61-Yediler Türbesi ...223

62-Taraklı Baba Türbesi ...224

Ravzatü’l-İmârât 1-Murâdiye İmâreti ...227 2-Yeni İmâret ...227 3-Orta İmâret ...227 4-Yıldırım İmâreti ...227 5-Seyyidler İmâreti ...227 6-İbrâhîm Paşa İmâreti ...228

7-Balaban Paşa İmâreti ...228

8-Evliya Kasım Paşa İmâreti ...228

9-Mezîd Bey İmareti ...228

Ravzatü’l-Mekâtibi’l-İslâmiye 1-Hamîdî Sanâyi Mektebi ...231

2-Mekteb-i İdâdî-i Askerî ...233

3-Muhtelit Mekteb-i İdâdî-i Mülkî ...233

4-Askerî Mekteb-i Rüşdîsi ...233

5-İkinci Mekteb-i Rüşdî-i Mülkî ...234

6-Makaralı Mekteb ...234

7-Defterdâr Mahmûd Efendi Mektebi ...235

8-Üç Şerefeli Mektebi ...236

9-Taş Mekteb ...236

10-Üç Şerefeli Mektebi ...237

11-Yıldırım Mektebi ...237

(16)

16-Taşlık Mektebi ...238

17-Kadriye Mektebi ...238

18-Kassâbzâde Çavuş Mektebi ...238

19-Has Fırın Mektebi ...238

20-Tahmîs Mektebi ...238

21-Yeşil Mekteb ...238

22-Sinân Paşa Mektebi ...239

23-Kara Hafız Mektebi ...239

26-Kadı Rükneddîn Mektebi ...239

27-Yeşilce Mektebi ...239

28-Kanlıpınar Mektebi ...239

29-Köprübaşı Mektebi ...239

30-Konyalı Mektebi ...240

31-Debbâğhâne Mektebi ...240

32-Buhûrî Mehmed Efendi ...240

33-Hacı Burnaz Mektebi ...240

34-Cafer Ağa Mektebi ...240

35-İnâs Mektebi ...240

36-Hundî Hatun Mektebi ...240

38-Hüsâm Bey Mektebi ...241

40-Hâce İlyas Mektebi ...241

41- Mihalkoç Mahallesinde Sultân Bâyezîd Caddesinde ...241

42- Hadım Fîrûz Mahallesinde Zerdesakal Sokağında ...241

43- Emîrşâh Mahallesinde Sultân Bâyezîd Caddesinde ...241

44- Emîrşâh Mahallesinde Alaca Câmi Sokağında ...241

45-Nazar Baba Mektebi ...241

46-Hacı Ömer Mektebi ...242

47-İhmâl Paşa Mektebi ...242

48-Saraçlar Mektebi ...242

49-Eski Câmi Mektebi ...242

50-Mevlânâ Abdülkerîm Mektebi ...242

51-Ayşe Kadın Mektebi ...243

52-Gürecinin Mektebi ...243

53-Çelebioğlu Dershânesi ...243

Rum Milletine Mahsûs Mekâtib ...243

Bulgar Milletine Mahsûs Mektepler ...244

Ermeni Milletine Mahsûs Mektepler ...244

Yahûdî milletine Mahsûs Mektepler ...244

Ravzatü Esvâki’t-Ticâret 1-Ali Paşa Çarşısı ...247

2-Büyük Arasta ...248

(17)

4-Bezistân ...248

Ravzatü’r-Ribâtât 1-Rüstem Paşa Hanı ...251

2-Kârgîr Han ...251

3-İki Kapılı Han ...251

4-Yemiş Kapanı ...252 5-Nahl Hanı ...252 6-Havlucular Hanı ...253 8-Taş Han ...254 9-Kiracı Hanı ...254 10-Katır Hanı ...254 11-Araplar Hanı ...254

12-Halîl Paşa Hanı ...255

13-Gümrük Hanı ...255

14-Tarakçılar Hanı ...255

15-Basmacılar Hanı ...255

16-Kara Panayot Hanı ...256

17-Lüleciler Hanı ...256

18-Paşanın Hanı ...256

19-Sarrâf Hanı ...256

20-Karslı Ahmed Bey Hanı ...257

22-Lüleciler Hanı ...257

23-Postahâne Hanı ...257

24-Akpınarlıoğlu Hanı ...257

Harap Olup Eser-i Binâsı Kalmamış Hanlar ...257

1-Mehmed Paşa Hanı ...257

2-Kürkçüler Hanı ...257

3-İki Kapılı Han ...258

4-Esîr Hanı ...258

5-Eski Kapan ...258

6-Kızılbaş Hasan Ağa Hanı ...258

Ravzatü’l-Hamamât 1-Sarây Hamamı ...261 2-Tahtakale Hamamı ...261 3-Topkapı Hamamı ...261 4-Üç Şerefeli Hamamı ...262 5-Şifâ Hamamı ...262 6-Tahtalı Hamam ...262 7-Beylerbeyi Hamamı ...262 8-Küçük Hamam ...263 9-Abdullah Hamamı ...263 10-Yeniçeri Hamamı ...263

11-İbrâhim Paşa Hamamı ...263

(18)

El-Yevm Harap ve Muattal Olan Hamam ...264

16-Gâzî Mihal Bey Hamamı ...264

Harap Olup Eser-i Binâ Kalmayan Hamamlar ...264

17-Kasım Paşa Hamamı ...264

18-Sultân Bâyezîd Hamamı ...265

19-Ağa Hamamı ...265

20-Yıldırım Hamamı ...266

21-Fil Hamamı ...266

22-Yeni Hamam ...266

23-Hızır Ağa Hamamı ...266

24-Mahmud Paşa Hamamı ...266

25-Yıldırım’da Büyük Hamam ...267

26-Çangallı Hamam ...267

27-Sarıca Paşa Hamamı ...267

28-Ağaç Pazarı Hamamı ...267

29-Taşlık Hamamı ...268

30-Kazasker Hamamı ...268

31-Çukur Hamam ...268

32-Yerekan Hamamı ...268

33-Delikli Kaya Hamamı ...268

34-Dere Hamamı ...268

35-Kilimli Hamam ...268

Ravzatü’s-Sebîl Li’l-Mâ 1-Batpazarı Sebîli ...271

2-Yalnızgöz Sebîli ...272

3-Pazarcılar İçi Sebîli ...272

4-Yıldırım Sebîli ...273 5-Saraçlar Sebîli ...274 Ravzatü’l-Hıyâz Ravzatü’l-Hıyâz ...277 Ravzatü’l-Uyûn Ravzatü’l-Uyûn ...283 Ravzatü Dâri’l-Cemed Ravzatü Dâri’l-Cemed ...309 Ravzatü’l-Kenâyisi’n-Nasrâniyye ve’l-Yehûdiyye Ermeni Kiliseleri ...316 Bulgar Kiliseleri ...316 Katolik Kiliseleri ...316 Frenk Kiliseleri ...316

(19)

Ravzatü’l-Enhâr Meriç Nehri ...321 Tunca Nehri ...322 Arda Nehri ...322 Ravzatü’l-Mukantarât Bönce Köprüsü ...327 Saray Köprüsü ...327 Saraçhâne Köprüsü ...327 Yeni İmâret Köprüsü ...329 Yalnızgöz Köprüsü ...329 Mihal Köprüsü ...329 Eski Köprü ...331 Ravzatü’r-Rumât Merkûm Hâce Ali’nin Taş Sürdüğü Beyân Olunur ...338

Tozkoparan’ın Dede Kemal Menzilini Ne Sûretle Attığı ...339

Beyân Olunur ...339

Edirne’de Ovaya Giden Yol Menzili ...341

Mütevellî Menzili ...341

Bağlaryolu Menzili ...341

Sarây Ovasında Olan Ağaç Menzili ...341

Namâzgâh Ovası Menzili ...342

Tîr-ger Hasan Çelebi Menzili ...342

Lodos Menzili ...343

Musallâ Menzili ...343

Musallâ Meydânında Kıble Menzili ...343

Musallâ’da Poyraz Menzili ...343

Gündoğrusu Menzili ...343

Timurtaş Menzili ...344

Mehmed Beşe ...344

Kayyımzâde Ahmed Efendi ...345

Teberdârân Ocağından Turlacı Hüseyin Ağa ...345

Edirneli Ömer Efendi ...345

Samsuncubaşı Süleymân Ağa ...345

Mahmûd Efendi ...345

Seyyid İbrâhîm Efendi ibni Seyyid Feyzullâh Efendi ...346

Çerkes Mehmed Ağa ...346

Rıdvân Mustafa ...346

(20)

Takdim

Şehir medeniyettir, medeniyet de şehir. Edirne medeniyetimizin en önemli şehirlerinden biridir. İstanbul’un fethinden önce 92 yıl Osman-lı Devleti’ne başkentlik yapmış olan Edirne, fetihden sonra da değerini kaybetmeden, çağlar boyunca bilimin, manevi hayatımızın, edebiyatımı-zın, güzel sanatların, askeri yapılanmanın, spor müzik ve eğlencenin et-kin merkezlerinden biri olma özelliğini korumuştur. Osmanlı sanatının mimarlık başta olmak üzere süsleme, ahşap, hat, taş ustalığı gibi bütün alanlarını, ve bu alanların tarihsel akışını ve evrimini kendisinde barındı-ran benzersiz bir şehirdir Edirne. Peygamberimizin işaretleriyle yapıldığı rivayet edilen Darül Hadis ve Selimiye gibi iki selatin camiyi de barındırır Edirne. Yeryüzünün tacı nerede dersek herhalde Selimiye Camii bu ün-vana en layık eserdir.

Ahmed Bâdî Efendi’nin Rıyâz-ı Belde-i Edirne kitabı Edirne’yi ve çevresini anlatan en önemli referans kitapların başında gelmekte. Edirne hakkında yazılan hiçbir yerli veya yabancı kitap veya yayın yoktur ki Bâdî Ahmed Efendi’nin bu kitabından bahsetmesin. Bu eser kültür ve mede-niyet tarihimizin temel kaynaklarından biri, önemli bir envanteri, olma özelliğini hakketmektedir. Çünkü bir zamanlar nelere sahip olduklarımı-zı ve şimdilerde de neleri kaybetmiş olduğumuzu bu envanter bize göster-mektedir. Bu kitap yazıldığında büyük travmalardan 1829 ve 1877-78 Rus işgallerini yaşamıştı Edirne. Ahmed Bâdî Efendi Edirne’deki mimari ve tarihi eserlerin çoğunu görmüş, bir kısmının yıkılmasına, yakılmasına şahit olmuş, geri kalanları da tarihi kaynakların ışığında tespit etmiştir. Kitabın yazılmasından sonra şehrin kaderi de tarihimiz gibi çok daha de-rin yaralar alacak... Balkan savaşında Bulgar kuşatması ve işgalini, I. Dün-ya savaşı sonrası da Yunan işgalini Dün-yaşaDün-yacaktır Edirne. Sonrasına ise bu işgallere rağmen ayakta duran ve daha uzun müddet ayakta durabilecek

(21)

20. Yüzyıla Kadar Osmanlı Edi̇rne’si 20

olan tarihi ve mimari eserlerimiz; cami, medrese, hamam, han, kervansa-ray, türbe, tekke, çeşme, imaret gibi eserler kazma ile, yetmediğinde dina-mitle yıkılmıştır. İçlerinde çok değerli bilim adamları, evliyâ, şair sanatçı asker ve idarecilerimizin olduğu atalarımızın mezarlıkları tahrip edilmiş-tir. Birçok tarihi bina da satılmıştır. Bu yıkımın en büyük sorumlusu o dönem yöneticileridir.

Medeniyetimizin canlanmasında hayati bir öneme sahip bilimin, edebiyatın ve sanatın temel dinamiklerini işaret etmesi bakımından ay-rıcalıklı bir yere ve değere sahip olan bu eseri Trakya Üniversitesi olarak kültür dünyamıza kazandırmanın gecikmiş görevini yerine getirmeye ça-lışıyoruz. Biliyor ve umut ediyoruz ki medeniyetimizin bu eşsiz envanteri yeni yeni çalışmaların enerjisini ve ilhamını doğuracaktır.

Ahmed Bâdî Efendi’nin Rıyâz-ı Belde-i Edirne kitabını günümüz harfleri ile yayına hazırlayan Yrd. Doç. Dr. Raşit Gündoğdu ve Yrd. Doç. Dr. Niyazi Adıgüzel hocalarımıza titiz çalışmalarından dolayı takdirleri-mi sunarım. Bu eserin üniversitetakdirleri-mizce basımını gündeme getiren Prof. Dr. Recep Duymaz, son okumalarını yapan Prof. Dr. Ali İhsan Öbek ve Prof. Dr. İbrahim Sezgin hocalarımıza, Edirne-İstanbul arasında mekik dokuyan Recep Zogo’ya ve kitabın basımının bütün aşamalarındaki de-ğerli emekleri için Mustafa Kirenci’ye teşekkür ederim.

Prof. Dr. Yener Yörük

Trakya Üniversitesi Rektörü

(22)

RİYÂZ-I BELDE-İ EDİRNE 21

Önsöz

Günümüzde şehir tarihçiliği üzerinde yapılan araştırmalarda bir yo-ğunluk göze çarpmaktadır. Şehirler canlı bir organizma gibidir. Bu ne-denle milletlerin tarihi olduğu gibi şehirlerin de bir tarihi vardır.

Edirne şehri kuruluşundan beri gerek Bizans döneminde gerekse doksan iki yıl başkentliğini yaptığı Osmanlı’da önemini hiç kaybetmemiş şehirlerden birisidir. İstanbul’un fethiyle payitahtın İstanbul’a taşınma-sından sonra da ikinci başkent olarak bu önemini devam ettirmiş, özel-likle Sultan IV. Mehmet’ten sonra Sultan III. Ahmet’e kadar padişahlarca İstanbul’dan sonra en çok tercih edilen şehir olmuştur. Edirne Vakası ola-rak bilinen iki olayın da burada gerçekleşmesi, azledilen Kırım hanlarının bu şehir sınırları dâhilinde Saray kazasında iskân ettirilmeleri, İstanbul’da görev yapacak üst düzey bürokrat ve ulemanın Edirne’de görev yaptıktan sonra İstanbul’a atanmaları gibi nedenlerle şehir Osmanlı Tarihinin akı-şında büyük rol oynamıştır.

Ahmet Bâdî Efendi’nin kendi el yazısıyla kaleme almış olduğu “Riyâz-ı Belde-i Edirne” tüm Trakya Bölgesini içine alan ve bugün ülke-miz sınırları dışında kalan birçok Balkan ülkeleri şehirlerinin de anlatıl-dığı geniş bir şehir tarihi; bunun yanında bu bölgede yetişmiş ya da gö-rev yapmış olan ulema, meşâyih, şuara ve üst düzey devlet gögö-revlilerinin hal tercümelerinin bulunduğu biyografik bir eser niteliğindedir. Ayrıca bölgede yetişen şairlerin şiirlerinden örnekler verilmiş, tarihi eserlerde ve mezar taşlarındaki kitabeler belirtilmiş, cami, köprü, hamam, çeşme vb. yapılar ayrıntılı olarak anlatılmıştır.

Yazar eserini, kendinden önce yazılmış tarih ve biyografi ile ilgili he-men bütün eserleri görüp ve başta Hibrî’nin Enîsü’l-Musâmirîn’i olmak üzere Tâcü’t-Tevârîh, Künhü’l-Ahbâr, Nâimâ, Râşid, Lutfî târihleri; Sehî,

(23)

Âşık Çelebi, Latîfî, Hasan Çelebi, Güftî ve Riyâzî Tezkireleri gibi tarih ve edebiyat tarihi ile ilgili olarak kitabının başında liste halinde verdiği top-lam 98 eseri inceleyip kaleme almıştır.

Memuriyet hayatı gereği memleketin değişik bölgelerinde görev yapması ilmî çalışmalarını zaman zaman kesintiye uğratmış, bu nedenle eserin yazımı 16 yıllık bir sürede tamamlanmıştır. Üç cilt olarak hazırla-nan eserin müsveddesi Edirne İl Halk Kütüphanesi’nde; yazarın kendisi tarafından temize çekilmiş orijinal nüshası ise, İstanbul Beyazıt Devlet Kütüphanesi’nde T.Y. 10391 numarada kayıtlıdır.

Çalışmamız iki ana bölümden oluşmaktadır. Birinci bölümde, Ah-met Badi Efendi’nin hayatı, eserleri, tarihi ve edebî kişiliği ele alınmış; ikinci bölümde ise orijinal metnin transliterasyonu verilmiştir. Bu arada arşiv kayıtlarında bulabildiğimiz belgeler de transkripsiyonlu olarak ese-rin sonunda ek olarak verilmiştir. Okuyucuyu sıkmamak açısından işaret kalabalığından kaçınılmış günümüz Türkçesine yakın bir imla kullanıl-mıştır.

Orijinal metinde bazı özel isimler, yer isimleri ve tarihler parantez içinde yazılmıştır. Metne sadık kalınarak bu kısımlar yine parantez içinde verilmiştir.

Tarih ve kültürümüzün bir parçası olan Riyâz-ı Belde-i Edirne’nin gün yüzüne çıkması dört yıllık yorucu bir çalışmanın sonucu olmuştur. Böyle hacimli bir eserin yayımının eksiksiz ve kusursuz yapıldığı iddiasın-da değiliz. Bütün dikkatlerimize rağmen gözden kaçan eksik ve kusurları-mızdan dolayı okuyucunun affına sığınırız.

(24)

Ahmed Bâdî Efendi

(25)
(26)

Ahmet Bâdî Efendi

1. Hayatı 1

Ahmet Bâdî 1255 (21 Eylül 1839) yılında, kendi ifadesiyle2 Recep

ayının 12. gecesinde Edirne’nin Kirişhâne semtindeki Kunduk Osman, bugünkü adıyla Talat Paşa Mahallesi’nde dünyaya gelmiştir. Babası, bu-gün Romanya hudutları içinde bulunan İbrâil’den Kaltakkıran Mehmet Ağa, dedesi 1215 (1801) yılında vefat eden Müstecâbî Osman Çelebi’dir. İbrâil, Ruslar tarafından işgal edilince Mehmet Ağa önce Rusçuk’a ora-dan da Edirne’ye göç ederek Edirneli Yeğen Hacı Ahmet Paşa’nın hizme-tine girmiştir. Babasının Kaltakkıran lakabıyla anılması Romanya’dayken bozguncu faaliyetlerde bulunan Etniki Eterya komitacılarıyla verdiği mü-cadeleden ve bunun yanında bir cirit oyununda gösterdiği başarısından dolayıdır.

Bâdî ilk tahsilini bugün Kadri Paşa İlköğretim Okulu olan Kirişhâne’deki Taş Mektep’te tamamlayıp aynı zamanda da hat icâzeti al-mıştır.3 Sıbyan mektebinden sonra öğrenim hayatına devam edemeyip

Se-limiye Camii hocalarından Molla Fenârî’ye kadar Arapça, Dîvân-ı Hâfız’a

1 Ahmet Bâdî Efendi hakkında kaynaklarda kısa ve özellikle doğum ve ölüm tarihleriyle ilgili tutarsız

bilgiler yer almaktadır. Hayatından bahseden kaynaklar şunlardır: İsmail Özen (Haz.) (1975):

Os-manlı Müellifleri. Bursalı Mehmet Tâhir. Meral Yayınevi, Cilt III. İstanbul: s.35; Rıfat Osman (1337): Edirne Rehnümâsı. Edirne, s.98; Osman Nuri Peremeci (1939): Edirne Tarihi. İstanbul: s.169; Râtıp

Kazancıgil (1986): Ahmet Bâdî Efendi ve Riyâz-ı Belde-i Edirne Fihristi, Ahmet Bâdî Efendi Biyografisi. Edirne İl Halk Kütüphanesi Bülteni, Edirne: s.71-119; Coşkun Üçok (Çev.) (1992): Osmanlı Tarih

Ya-zarları ve Eserleri. Franz Babinger. Kültür Bakanlığı Yay. Ankara: s.422; İslam Ansiklopedisi, Diyanet

Vakfı Yayınları, cilt II, s.47-48; Rıdvan Canım (1995): Edirne Şâirleri. Akçağ Yayınları, Ankara: s.456; Süreyya Beyzadeoğlu (1998): Ahmed Badî, Edirne Serhattaki Pâyitaht, Yapı Kredi Yayınları, İstanbul:

s.601-609, Süreyya A. Beyzadeoğlu-Müberra Gürgendereli-Fatih Günay (Haz.) (2004): Edirneli

Ah-met Bâdî Efendi Armağan. Harvard Üniversitesi Yayını: s.XVII-XIX.

Bâdî, kendi hayat hikâyesini eserinin II. cildinin Vergi Müdürleri kısmında ayrıntılı olarak vermiştir.

Bunun yanı sıra yeri geldikçe eserin bazı bölümlerinde kendinden bahsetmiştir. Biz bu bilgileri eserin içinden ve arşiv belgelerinden toplayarak hayatını yazmış olduk.

2 Ahmet Bâdî. Riyâz-ı Belde-i Edirne, 2.cilt, s.596-597; BOA. DH. SAİD, 25/56

(27)

kadar Farsça ve Mültekâ’ya kadar Fıkıh okuyup bunun yanında matema-tikten de özel dersler alarak meslek hayatına atılmıştır.4

2. Memuriyeti

Yirmi dört yaşında ilk olarak 1279 (1862-63) yılında 200 kuruş maaşla seyyar arazi kâtibi olarak devlet hizmetine giren Bâdî, 28 Zilhic-ce 1282 (14 Mayıs 1866) yılına kadar Filibe, Edirne, Tekirdağ, Vize ve Lüleburgaz’da bu görevini sürdürür. Bu tarihte 400 kuruş maaşla 3. sınıf emlak kâtibi olarak Edirne’ye atanır5. Daha sonra terfi ederek başkâtip

olur. 7 Safer 1284 (10 Haziran 1867) yılında Edirne vilayeti emlâk mü-meyyizi görevine getirilir. 1289-1290 (1872-1873) yılları arasında aynı görevi Yanya’da sürdürür. 1290 (1873) yılında rahatsızlığı nedeniyle Edirne’ye döner ve iki yıl görev almaz. İyileştikten sonra tekrar vazife ala-rak emlak mümeyyizi sıfatıyla 1292-1297 (1875-1880) yılları arasında Bosna ve Kastamonu’da bulunur. 2 Rebîulahir 1297 (14 Mart 1880) yı-lında Trabzon vergi müdürlüğüne getirilen Bâdî aynı zamanda 2. derece-den Osmanlı nişanıyla ödüllendirilir.6 Bir yıl sonra Trabzon’dan

Diyarba-kır vergi müdürlüğü görevine nakledilir. Bu görevi de yerine getirdikten sonra 9 Muharrem 1306 (15 Eylül 1888) yılında çok sevdiği Edirne’ye vergi müdürü olarak döner. 6 Rebîulevvel 1314 (15 Ağustos 1896) yılına kadar bu görevi yerine getiren Bâdî, oğlunun meşrûtiyetçilerle birlikte ol-duğu şüphesiyle Konya’ya sürülmesi üzerine becâyiş yaparak Konya vergi müdürlüğüne oradan da 1321 (1904) yılında gündelik becâyiş yoluyla Bursa vergi müdürlüğüne atanır. Başarılı hizmetlerinden dolayı birçok Osmanlı nişanı alan7 Bâdî 5 Şubat 1323 (18 Şubat 1908) yılında 1230

kuruş maaşla emekliye ayrılır.8 3. Ölümü ve Mezarı

Kendi isteğiyle emekliye ayrılan Ahmet Bâdî, bir müddet sonra has-talanır ve tedavi amacıyla İstanbul’a götürülür.9 1325 (1908) yılında

ora-4 BOA. DH. SAİD, 25/56

5 BOA. DH. SAİD, 25/56; BOA. ŞD. 1072/60_2 6 BOA. DH. SAİD, 25/56

7 Bâdî’nin aldığı ödüller, arşiv belgelerinde kayıtlı olmakla beraber kendisi de eserinin 2. cildinde Vergi

müdürleri kısmına koyduğu biyografisinde şu şekilde belirtmiştir: 1292’de sâlise rütbesi, 1295’te beşinci Mecîdî, 1300’de rütbe-i sâniye sınıf-ı sânîsi, daha sonra mütemâyiz rütbesi, 1319 da üçüncü rütbeden nişân-ı ‘âlî-i ‘Osmânî ve 1321’de ûlâ sınıf-ı sânîsi rütbesi. Bâdî, a.g.e., 2. cilt: Vergi

Müdür-leri, s.596-597; BOA, BEO 1354/101521; BOA, İ.TAL. 146_1_3_4_6;

8 BOA. ŞD. 1072/60_3; BOA. ŞD. 1075/4

(28)

Emin Efendi ve Mareşal Fevzi Çakmak’ın da bulunduğu Kaşgârî Tekkesi civarındadır.11

Ahmet Bâdî’nin nüfus kaydına göre bir çocuğu vardır.12 O da 1948

yılında ölen ve Edirne milletvekili olarak görev yapmış olan Mehmet Fâik Kaltakkıran’dır. Tek vârisi olan oğlu, Bâdî’nin 1000 cildi aşkın eser barındıran değerli kütüphânesini 1918 yılında Edirne İttihat ve Terakki Kulübü’ne vakfetmiştir. Bu eserler şu an Edirne İl Halk Kütüphanesi’nde bulunmaktadır.

4. Tarihçiliği ve Üslûbu

Ahmed Bâdî Efendi, eserinin hiç bir yerinde kendi tarih anlayışından ve metodundan bahsetmemektedir. Eserinde kendisinden “câmi‘u’l-hurûf ” olarak bahseden müellif, kitabını Edirne Valisi Ahmed İzzet Paşa’nın tav-siyesi ile yazmış olup, eserinde kimseyi zemmetmemiş ve kimseden maddi bir menfaat de beklememiştir. Eserin müsvedde nüshasıyla birlikte temize çekilmiş nüshası da elimizde mevcuttur. Bir devlet büyüğüne takdîm edil-diğine dair elimizde bir işâret de yoktur. Ancak pek çok kişinin dikkatini çekmiş ve ilmi araştırmalarda kaynak olarak kullanılmıştır. Müellif, eserini tam bir kırkambar şeklinde yazmıştır. Anlattığı olayları bizzat kaynağından yazmış ve aldığı kaynağı da belirterek tam bir liste halinde bu kaynakları eserinin başında vermiştir. Ancak bu kaynakların yanında kaynak olarak arşiv belgelerini ve mezar taşlarını da kullanmıştır. Kaynak bulamadığı konuları da nasıl duymuşsa öyle yazmış ve bu duyumlarını da “el-uhdetü ale’r-râvî 13” şeklinde belirtmiştir. Anlattığı olayların hemen sonunda

kay-nağını zikretmesi ilmî metotlara gerçekten uyduğunun bir göstergesidir. Ayrıca müellif terceme-i hâlini anlattığı kişi hakkında bilgi toplamak için

10 18 Şubat 1908 yılında emekliye ayrılan Ahmet Bâdî Efendi’nin ölümünden dolayı zevcesi Edîbe Saîde

Hanım’a 18 Mart 1908 yılında emekli maaşı bağlandığına göre Ahmad Bâdî Efendi 18 Mart 1908 yılından önce vefat etmiştir. Bkz. BOA. ŞD. 1075/4

11 Bâdî’nin mezarının bulunduğu yer konusunda ihtilaflar bulunmaktadır. Birçok kaynakta ve internet

ortamında (http://www.cur-cuna.com/tr/mekan/meka0005.html) mezarının Eyüp’te Merdivenli Kabristanı’nda olduğu geçmektedir. Ancak, yapılan araştırmalar ve mezarlık görevlilerinden alınan bilgilerde, bu mezarlığın parsel şeklinde olmadığı, dağınık ve serbest olduğu ve zamanla eski me-zarların kaybolup yerlerine yeni meme-zarların konulduğu anlaşılmıştır. Zaten bu mezarlığa gittiğimizde bu günkü içler acısı haline şahit olduk. Eski mezar taşlarının, kimisi sökülmüş halde yerde yatmakta, kimisi toprağa gömülü vaziyette ve kimisi de kırık bir şekilde ötede beride durmaktadır. Bu nedenle tüm aramalarımıza rağmen mezarını bulmamız mümkün olamamıştır.

12 Bkz: Edirne Nüfus Müdürlüğü, Cilt No: 008/10, Sayfa No:51, Kütük Sıra No:978

13 Bu söz kelam-ı kibar olup “bu konuda bir yanlışlık varsa o nakledenin yanlışlığıdır, ben duyduğumu

(29)

gerektiğinde gidip o kişinin yakınlarına müracaat etmiş, hatta bizzat gidip mezar taşını görmüş ve oradaki bilgileri eserine aktarmıştır. Kimi zaman özellikle bölge ile ilgili garip olaylar anlatan gazete haberlerini, kimi zaman da halk arasında dedikodu şeklinde yayılan haberleri de kitabına almıştır. Edirne’de meydana gelen yangın, zelzele, sel gibi doğal afetlerin kronolojik olarak anlatıldığı kitapta burada meydana gelmiş ihtilal ve halk hareketle-rine de yer verilmiştir.

Edirne’de yapılan sultan düğünlerinin en ince ayrıntılarına kadar anlatılması, komşu ülkelerin idarecilerine gönderilen ve onlardan gelen yazışmaların aynen kitaba konulması, Bektaşi tekkelerinin kapatılması ile ilgili emirnamelerin yayınlanması, belge neşirleri, sultanın katıldığı av partileri vb. hususlar sanki kitabın biraz şişirildiği hissini uyandırmakla beraber eserin geneline bakıldığında konuların bir bütün olarak ele alın-ması açısından dikkate değer bir görünüm arzetmektedir.

Eserini yazarken olayların anlatılması sırasında yeri geldikçe âyet, hadîs, şiir ve kelâm-ı kibârları da dercetmiştir. Türkçe, Arapça ve Farsça’ya vâkıf olan müellif eserinde bazen çok sâde, bazen de oldukça a‘dalı, sanatlı bir dil kullanmıştır. Bu nedenle ifâdesi, üslûbu bakımından devrinin diğer tarihçilerinden pek farklı değildir.

20. yüzyılın Osmanlı Edirne’sini anlatan bu kitap, günümüzde tüm Trakya’nın ve hatta ülkemiz sınırları dışında bulunan Balkanların da bir tarihi niteliğindedir.

5. Şairliği ve Edebî Kişiliği

Ahmet Bâdî Efendi, divan sâhibi bir şâir olduğu halde daha çok ta-rihçi yönüyle tanınmıştır. Edirne Tarihi denince akla ilk olarak Ahmet Bâdî ve onun eseri olan Riyâz-ı Belde-i Edirne gelir. Bu yönüyle tarihçiliği şâirliğinin önüne geçmiştir. Bütün bu özellikleri yanında onun hat sana-tındaki ustalığını da göz ardı etmemek gerekir.

Bâdî, Riyâz-ı Belde-i Edirne’nin şâirler kısmında, alçakgönüllülük göstererek, yazdığı şiirlerinin bu esere konulmaya pek lâyık olmadığını söyler. Şiirlerini, sadece duaya vesile olması dileğiyle bu kısma aldığını, herkesin bir iyiliği bulunduğunu ve kendisinin de şâir olduğu için şiirden

(30)

Kiminin câmii var kimi yapar pül Nâbî Şuarânın nolur âsârı sühandan gayri

Çok yönlü bir kişiliğe sahip olan Ahmet Bâdî, Râcih ve Bâdî mahlas-larını kullandığı şiirlerinde, şâirin şöhretini divanının ortaya koyacağını söyler.

Râcihâ durma hemân vasf-ı ruh-ı cânân it Şâirin nâmını cemiyyet-i dîvân buyurur 15

Ancak, uzun memuriyet hayatı ve bu çok yönlü kişiliği ona divanını tamamlama fırsatı vermez. Bu nedenle daha sonradan te-mize çekerim düşüncesiyle yazdığı divanı müsvedde olarak kalmıştır. Şiirlerini rindâne bir edâ ile söyleyen şâir, tasavvufî unsurlara fazla yer vermeden dîvân şiirinin unsurlarından olan sevgili ve onun özelliklerini anlatmaya çalışmıştır. Özellikle gazellerinde bu durum daha çok göze çarpmaktadır.

Geldi bahâr oldı müzeyyen çü bâğ u râğ Sâkî piyâle al eline gel ayag ayag16

Bâdî, divanında kullandığı çokça atasözü ve deyimlerle sosyal hayatın içinde yer almış, bunun yanında bir çok tarih manzumesi yazarak tarihe ışık tutmuştur. Edirne’nin bazı tarihî ve mîmârî eser-lerinin yapılışıyla ilgili bunun yanında önemli şahsiyetlerin ölümü üzerine söylemiş olduğu bu tarih kıtaları oldukça önemlidir.

6. Eserleri

1. Riyâz-ı Belde-i Edirne

Ahmet Bâdî’nin en önemli eseri olan Riyâz-ı Belde-i Edirne, Türkçe bir Edirne Tarihi’dir. Bâdî, bu eserini, 17. yüzyıl tarihçilerinden Edirne-li Abdurrahman Hıbrî’nin Edirne’nin 1359-1633 yılları arasını anlattığı Enîsü’l-Müsâmirîn adlı tarihini, yer yer düzelterek ve 1633’ten itibaren 1900 yılına kadar olan 267 yıllık dönemi de ekleyerek meydana

getirmiş-14 Bkz. Metin kısmı, s.442

15 Özgür Okmak (Haz.) (2008): Ahmet Bâdî Dîvânı, İnceleme-Metin, Yüksek Lisans Tezi, Trakya Üniver-sitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Dan.: Prof. Dr. Süreyya Ali Beyzadeoğlu, s.7

(31)

tir. 541 yıllık bir tarihi kapsayan bu eser, Edirne Sancağı ve tüm Trakya bölgesi üzerine yazılmış en kapsamlı ve önemli kaynak eser niteliğindedir.

Müsveddesi 3 cilt halinde Edirne İl Halk Kütüphanesi, T.Y. 2315 numarada bulunan eserin orijinali, İstanbul Bayezit Devlet Kütüphanesi T.Y. 10391 numarada kayıtlıdır. Ölçüleri: 340x222, 228x150 mm olup 31 satırdır. Yazı çeşidi rikadır. Büyük bir kısmını kendisi kaleme alan Bâdî eserinin, 1. cildinin 477-526 ve 2. cildinin 341-408. sayfalarını Çırpanlı Necip Efendi’ye yazdırmıştır. 3 cilt olarak yazılan bu büyük eserin 1. cildi: 600, 2. cildi: 600, 3. cildi: 278 ve toplam 1478 sayfadan ibarettir.

Henüz mukaddime kısmına geçmeden liste halinde yararlandığı kaynakları sıralayan Ahmet Bâdî, burada toplam olarak 98 kaynak eser gösterir. Bunun yanında şâirler için divanlarına, hattatlar için icâzet-nâmelerine, câmi, mescit, tekke vb. yerler için bizzat yerlerine, bazı olaylar için gazetelere ve Edirne’de gömülü olan âlim, kadı, şâir, şeyh gibi zatların da bulabildiği kadarıyla mezar taşlarına baktığını ifade eden Bâdî, eserini elinden geldiği kadarıyla kaynaklar göstererek kaleme aldığını belirtir.

Bâdî, eserinin mukaddimesinde insanoğlunun onurunu koruması için kendisini bilim ve beceriyle donatması gerektiğini söyler. Bu düşünceden hareketle insanlık ve Osmanlılık şanına layık olmak üzere hiç olmazsa kü-çük bir hizmet olması düşüncesiyle doğup büyüdüğü şehir olan Edirne’nin bir tarihinin olmadığını, bunun büyük bir eksiklik olduğunu, kendisinin yetersiz olduğunu kabul etmekle beraber bu eksikliği başkalarının tamam-lamasını beklemenin doğru olmayacağını ve bu görevi kendisinin üstlen-mek hevesinde olduğunu belirtir.17 Ancak görevi gereği 20 sene müddetle

Edirne’den uzak kalması bu isteğini yerine getirmesine mâni olur. Uzun yıllar sonra tekrar Edirne’ye döndüğünde Hacı Ahmet İzzet Paşa’yı vali olarak bulur ve ona bu düşüncesini açmak isterken teklif validen gelir. Edirne’nin düzenli bir tarihinin olmadığını bu kentten birçok âlim, şair ve yazar yetiştiği halde kimsenin bu tarihi yazmaya yanaşmadığını belir-ten vali, bu tarihi yazması konusunda Ahmet Bâdî’ye her türlü maddî ve manevî desteği vereceği sözünü verir. Böylece Bâdî, büyük bir hevesle ese-rini yazmaya koyulur.

Eserin 1. cildi Edirne’nin camileri, mescitleri, medreseleri, tekkeleri, zaviyeleri, hamamları, köprüleri ve bu tür yapılarını içerir. 1309

(32)

siyle bu ismi değiştirerek 2. cildiyle beraber Riyâz-ı Belde-i Edirne diye isimlendirmiştir.

2. cilt bu eserin en önemli bölümünü oluşturur. Valiler, kadılar, vezir-ler, emirvezir-ler, şairvezir-ler, âlimvezir-ler, şeyhler ve hattatların hayat hikayeleri bu ciltte geniş bir şekilde yer alır. Bu cilt henüz tamamlanmadan eserin yazılmasın-da büyük katkıları olan devrin Edirne valisi Hacı Ahmet İzzet Paşa ölür. Bu durum Ahmet Bâdî için zor ve sıkıntılı bir dönemin başlangıcı olur. Karamsarlığa kapılır, eseri tamamlayamama korkusu içine yerleşir. Ancak, daha sonra bu önemli işi yarım bırakmanın vebalini düşünerek tekrar ka-leme sarılır. Böylece 1312 (1894-95) yılında müsveddesini tamamlayarak 1. ciltle beraber bu cilde de Riyâz-ı Belde-i Edirne ismini verir.

Bâdî’nin memuriyet hayatı zorluklar içinde geçmiş ve diyardan diyara dolaşmak zorunda kalmıştır. İlk iki cildi tamamladıktan sonra Konya’ya gitmeye mecbur kalan Bâdî, topladığı malzemelerini de yanına alarak ese-rin 3. cildinin müsveddesini orada 1315 (1897-98) yılında tamamlamıştır. Bu ciltte idarî sınırları Selanik ve Çatalca arasında bulunan ve Edirne’ye bağlı olan Tekirdağ, Kırklareli, Dedeağaç ve Gümülcine gibi idârî birimler hakkında bilgi verilmekte ve buralardan yetişen şâirler, âlimler ve şeyhler anlatılmaktadır ve ismi Devâyih-i Mülhakât-ı Vilâyet-i Edirne’dir. Bu cildin sonuna Edirne’nin bu bağlantıları ile birlikte 74 merkezi ve bunlara bağlı 4474 köyünün adları da eklenmiştir. Memuriyetinin ilk yıllarında arazi ya-zım memurluğu yapmış olması ona bu yerleşim birimlerini sağlıklı olarak ve ayrıntılarıyla tespit etme olanağı sunmuştur.

Bâdî, eserinin 4. cildini Muâvene ismiyle düzenlediğini, yeni ilaveler yaptığını ve bu ilaveleri de sayfa kenarlarına verdiği numaralarla gösterdi-ğini belirtmiştir. Ancak ayrıca 4. cilt diye ayrı bir cilt oluşturmamıştır. 16 yıllık bir çalışma sonucu müsveddelerini yazdığı bu üç ciltlik eserini 1322 (1904-05) senesinde temize çekerek 1. ve 2. ciltlerine Riyâz-ı Belde-i Edir-ne, 3. cildine ise Devâyih-ı Mülhakât-ı Vilâyet-i Edirne ismini vermiştir.

Mukaddimenin sonunda eserin yazımında kendisine yardımla-rı dokunan, başta Edirne valisi Hacı Ahmet İzzet Paşa’ya, Mezit Bey Mahallesi’nde bulunan Taş Mekteb’in birinci muallimi Hacı Hâfız Ali Remzi ile Edirne Valiliği mektupçusu kaleminde görevli olan Kirişha-neli Tatar Mehmet Rüşdi Efendilere ve Sultan II. Abdülhamit’e minnet

(33)

ve şükranlarını sunan Bâdî, eksik ve kusurlarının bağışlanmasını isteyip bu eseri okuyanların kendisini hayırla yâd etmelerini talep eder ve 1322 (1904-05) tarihine denk düşen şu tarih beytiyle mukaddimesini bitirir.

Vâsıl-ı hadd-i hitâm olduğu dem ey Bâdî Okuyanlar dedi târîhini a‘lâ târîh18 2. Armağan

Ahmet Bâdî Efendi’nin şu ana kadar yayınlanan tek eseri olan Arma-ğan 19 mensur 5675 atasözü ve deyimi ihtiva eden ve bunları 5106 beyitle

örneklendiren büyük ve önemli bir Atasözleri kitabıdır.

Edirne İl Halk Kütüphanesi T.Y. 2304 numarada kayıtlı olan eser, 280x175, 220x125 mm. ölçülerinde, 297 sayfa ve 27 satır olarak tertip edilmiştir. Yazı çeşidi rika olan eserin sırtı meşin, üzeri bez kaplı, âdi ciltli ve müellifin hattıyla müsvedde halindedir.

Bâdî, topladığı atasözü ve deyimleri alfabetik sırayla yazıp bunların divan şiirindeki örneklerini de beyitlerle göstermiştir. Esere 1291 (1874-75) yılında başlayıp 1292’de (1875-76) tamamlamıştır. Harf başlıkları, atasözü ve deyimlerin numaraları ve şâirin dikkatini çeken bazı beyitler kırmızı mürekkeple yazılmıştır. Bâdî, eseri bizzat kendisinin yazdığını 17. sayfanın ortasına kırmızı mürekkeple “müellif hattıyla” ibaresi ile belirt-miştir.20

Eserin bir de Cem Dilçin Nüshası bulunmaktadır. 2 cilt halinde ve 621 sayfa olarak tertip edilmiş olan bu nüshanın üzerinde kim tarafından yazıldığına dair bir kayıt olmadığından yazanı ya da müstensihi bilinme-mektedir.

3. Divan

Ahmet Bâdî’nin şâirlik yönünü yansıtan divanı Edirne İl Halk Kü-tüphanesi T.Y. 2302 numarada kayıtlıdır. Yazı çeşidi rika olan divanın öl-çüleri 260x180-170x110 mm. olup 65 yk. ve 21 satırdır. Divan müsvedde halindedir.

Eserin başında ve sonunda toplam 15 sayfası boştur. İlk sayfada bir tarih yer almaktadır. Divanda gazeller dışında belli bir sıra gözetilmeden

18 Bkz. metin kısmı. c.1, s.1. mukaddime

19 Süreyya Beyzadeoğlu-Müberra Gürgendereli-Fatih Günay (2004): Edirneli Ahmet Bâdî Efendi Arma-ğan. Harvard Üniversitesi Yayını

(34)

sıra gözetilmemiş olmasına rağmen divanda, her harften gazeller bulun-maktadır ve müretteb bir divanın ihtiva ettiği bütün özelliklere sahiptir. Klasik divan şiiri niteliğinde olan gazellerinin dili, kaside ve tarihlerine nazaran daha sadedir.

Bâdî, divanındaki gazellerinde gençlik yıllarından beri kullandığı “Râcih” mahlasını tercih etmiştir. Ancak Armağan’da geçen 86 beyitte21

ve Riyâz-ı Belde-i Edirne’de şâirler ravzasında22 örnek olarak verdiği 6

ga-zel ve 1 müfrette Bâdî mahlasını kullanmıştır. Bâdî mahlasıyla bir ikinci divanının daha olduğu söylense de bu divana her hangi bir yerde rastlan-mamıştır.

Ahmet Bâdî’nin divanı “Ahmet Bâdî Dîvânı (Metin-İnceleme) ismiy-le 2008 yılında Trakya Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü’nde Yüksek Lisans tezi olarak hazırlanmıştır.23

4. Tavzîhü’l-Ebvâb Alâ Teshîli’l-Hisâb

Bir matematik eseri olan bu kitap, Edirne İl Halk Kütüphanesi, T.Y. 2309 numarada kayıtlıdır. Ölçüleri 260x170-200x145 mm olup 186 yap-rak ve 22 satırdır. Bu eserinin de yazı çeşidi, diğer tüm eserlerinde olduğu gibi rikadır. Bâdî bu eserinde rakamlarla başlayarak dört işlemi anlatmış ve örnek problemler yazarak çözümlerini yapmıştır.

Bâdî’nin mevcut kaynaklarda,24 Farsçadan Türkçeye ve Türkçeden

Farsçaya mastarları anlatan Masâdir-i Lisân-ı Fârisî isminde bir eserinden bahsedilmesine rağmen bu eseri henüz bulunamamıştır.

Ahmet Bâdî’nin kendi eserleri ve 1000 cildi aşkın değerli kitapları Edirne mebusu olan oğlu Faik Kaltakkıran tarafından 1918 yılında Edir-ne İttihat ve Terakki Kulübü’Edir-ne vakfedilmiştir. Bu değerli eserler şimdi Edirne İl Halk Kütüphanesi’ndedir.

21 Beyzadeoğlu, v.d., (2004): XXIII 22 Bkz. Metin kısmı, s.442-443

23 Özgür Okmak (Haz.) (2008): Ahmet Bâdî Dîvânı, İnceleme-Metin, Yüksek Lisans Tezi, Trakya Üniver-sitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Dan.: Prof. Dr. Süreyya Ali Beyzadeoğlu, Edirne

(35)

7. Eseri̇n Di̇l Ve Üslûp Özelli̇kleri

Ahmet Bâdî’nin hazırlamış olduğumuz Riyâz-ı Belde-i Edirne adlı eseri, Tanzimat döneminin Osmanlıcasıyla yazılmıştır. Çok sade olma-dığı gibi zor anlaşılacak kadar da süslü ve ağdalı değildir. Edebî alanda Orta Nesir diye nitelendirebileceğimiz, halkın konuşma diliyle süslü yazı dili arasında olan yazı biçimi, Bâdi tarafından benimsenildiği gibi bir çok tarih eserinde de özellikle tercih edilmiştir. Bu nesir türünde yazar, esas olarak anlatmak istediği şeyin peşindedir.25

Bâdî’nin sanat yapma kaygısı yoktur. Her şeyden önce o bir tarihçi-dir. Onun amacı yıllarca uğraşarak toplamış olduğu tarihi ve edebî mal-zemeyi insanlığın hizmetine sunmaktır. Ancak bu sunuş şairler kısmına gelindiğinde az da olsa kendini süslü ve tamlamalı cümlelere bırakır.

Üç dilin de (Arapça, Farsça Türkçe) imkanlarından yararlanan Bâdî, sadece biyografik bilgi vermekle yetinmiş kendisi herhangi bir eleştiri ya da beğenme sözü kullanmamıştır. Gelip, gidip, kılıp, olup, kılındıkda, olundukda, etmekle, anlar, dek, şol vb genellikle fiil ve bağlaç durumun-daki kelimeler Türkçedir. Bunun yanında badehû, âhiru’l-emr, âhiren, ahîren, vukû‘, sâniyen, vâsıl gibi Arapça kelimeleri de sıkça kullanmıştır. Çoğul eklerinde genelde –ler / -lar kullanırken; ol, anı, anlar ve bunlar gibi zamirlere de yer vermiştir. Aynı zamanda Farsça ve Arapça kökenli müşârunileyh, mezbûr, mezkûr, mûmâileyh gibi kelimeleri de çok sık kul-lanmıştır.

Eserin metninde özellikle de şairler kısmında bugün “e” vokali ta-şıyan birçok kelimenin “i”şeklinde yazıldığı görülmektedir: İtdi, irişdi, iden, gice, irdi, virdi vb. Türkçede sonu “p” ile biten zarf-fiiller genelde “b” ile yazılmıştır: olub, gidüb, idüb, koyub, varub, yazub vb. gibi.

Bâdî, tezkire geleneğinde olduğu gibi bazı ayet, hadis ve kelâm-ı kibar-lardan sonra muktezâsınca, fehvâsınca, hükmünce, medlûlınca, mısdakınca, binâen, gereğince,gibi cümle bağlayıcı bağlaçları da kullanmıştır.

Sonuç olarak diyebiliriz ki Bâdî’nin kaleme aldığı Riyâz-ı Belde-i Edirne, faydalandığı bir çok eserden hem dil hem üslûb hem de içerik olarak izler taşımakta bir nev’i onların özeti niteliğindedir.

(36)

İstanbul Bayezid Devlet Kütüphanesi (T.Y.) No: 10391

Yazılış Târihi : 1322 h. / 1905

Yazarı : Ahmet Bâdî Efendi ( Bâdî, 1. cildin 477-526 ve 2. cildin 341-408 sayfalarını Çırpanlı Ne-cip Efendi’ye yazdırmıştır.)

Dış ebat : 34x22,2 cm. İç ebat : 22,8x15 cm. Cilt : Kahverengi meşin

Sayfa : 1. cilt: 600, 2. cilt: 600, 3. cilt: 278 (Top-lam:1478)

Satır : 31

Yazı : El yazısı, rika

Kağıt : Orta kalınlıkta, aharlı sarı Başlıklar : Kırmızı

Eserin baş tarafında fihrist ve kaynakça yer almaktadır. Ayrıca bazı sayfalar arasında çeşitli notlar ve şiirler bulunmaktadır.

2. Müsvedde Nüsha:

Edirne İl Halk Kütüphanesi (T.Y.) No: 2315 Yazılış Tarihi : 1309-1312 h. / 1893-1896 Yazarı : Ahmet Bâdî Efendi

Dış ebat : 20.5x34 cm. İç ebat : 10x31 cm. Cilt : Bez, beyaz

Sayfa : 1: cilt: 562, 2. cilt: 600, 3. cilt: 708 Satır : 31

Yazı : El yazısı, rika

Kağıt : Orta kalınlıkta, aharlı beyaz ve sarı renklerde Başlıklar : Kırmızı ve mavi

3. cildin sonuna Edirne’nin bağlantılarıyla birlikte 74 merkezi ve bunlara bağlı 4474 köyün adları eklenmiştir.

(37)
(38)

Ahmet Bâdî ve Riyâz-i Belde-i Edirne

Bibliyografyası

Adıgüzel Niyazi. Ahmet Badi Efendi’de: “Tarihine Köprüleriyle Bağlanan Şehir Edirne”, Yöre Aylık Kültür Dergisi. - Edirne, 2008, sayı: 94, s.:

23-27

Adıgüzel, Niyazi. Edirneli Ahmet Badi’nin “Riyaz-ı Belde-i Edirne” adlı eserinin tezkire kısmı Yayınlanmamış Doktora Tezi; Danışman Prof.

Dr. Süreyya Ali Beyzadeoğlu. - Edirne: Trakya Üniversitesi / Sosyal Bilimler Enstitüsü / Türk Dili ve Edebiyatı Anabilim Dalı, 2008. Adıgüzel, Niyazi. En Geniş Edirne Tarihi “RİYAZ-I BELDE-İ EDİRNE”,

Yedikıta (Aylık Tarih İlim ve Kültür Dergisi), cilt: 1, s.: 72-73 Adıgüzel, Niyazi. Riyaz-ı Belde-i Edirne, Ozan Ağacı Kültür-Sanat-Edebiyat

Dergisi. - Edirne, 2008, cilt: 10, sayı: 65, s.: 23-25

Ahmed Badi Efendi Armağan : Divan şiirinde atasözleri ve deyimler / Ahmed Badi Efendi ; haz.: Süreyya Beyzadeoğlu, Müberra Gürgendereli, Fatih

Günay ; yayınlayan: Şinasi Tekin, Gönül Alpay Tekin. - Cambridge : The Department of Near Eastern Languages and Literatures XLVIII, 264, 260 s. ; 29 cm. - (Sources of Oriental Languages and Literatures; 63) Ahmed Badi Efendi Riyaz-ı belde-i Edirne = Edirne şehri bahçeleri: (Edirne

şehri tarihi) osmanlıcadan çeviren: Ratip Kazancıgil. - Edirne : Edirne Valiliği XXIV, 357 s. ; 28 cm. - (Edirne Valiliği yayınları; 13. Edirne Kültür Müdürlüğü yayınları; 9

Beyzadeoğlu, Süreyya. Ahmed Badi, Edirne : Serhattaki Payitaht. - İstanbul,

1998, s.: 601-608

Çelikkol, Ender. Tekirdağ’ın tarihi eserleri ve bu günkü durumları; Badi Ahmet Efendi’nin Tekirdağ notları, Riyaz-ı Belde-i Edirne (c. III, s. 46-55)

(39)

/ Çelikkol, Ender. - İstanbul : İstanbul Üniversitesi [Edebiyat Fakültesi] / Tarih Bölümü, 1976 77 y.; 28 cm.

Görgün, Ender. Edirne şehir tarihinden yapraklar : Ahmet Badi Efendi’nin biyografisi, Oluşum. Edirne, 2006, cilt: 14, sayı: 53, s.: 35-40

Günay, Fatih. Ahmet Badi’nin “Armağan” adlı eserinden 158-206 sayfaların transkripsiyonu. Günay, Fatih; Yrd. Doç. Dr. Süreyya Beyzadeoğlu.

- Edirne: Trakya Üniversitesi / Sosyal Bilimler Enstitüsü, Yüksek Lisans Tezi 1994

Güzel, Müberra. Ahmet Badi’nin “Armağan” adlı eserinden 60 varak metin tesbiti / Güzel, Müberra; Yrd. Doç. Dr. Süreyya Beyzadeoğlu. - Edirne

: Trakya Üniversitesi / Sosyal Bilimler Enstitüsü, Yüksek Lisans Tezi 1994

Kazancıgil, Ratip. Ahmed Badi Efendi ve Riyaz-ı Belde-i Edirne Fihristi,

Edirne İl Halk Kütüphanesi Bülteni. - Edirne, 1986, cilt: 8, sayı: 8, s.: 71-

Küçük, Serap. Ahmed Badi Efendi ve Edirne Yapıları / Küçük, Serap ; Yrd.

Doç. Dr. Özkan Ertuğrul. Edirne : Trakya Üniversitesi / Sosyal Bilimler Enstitüsü, Yüksek Lisans Tezi1995 255 y.; 28 cm.

Peremeci, Osman Nuri. Badi Ahmed Efendi, Altıok Halkevi Dergisi. - Edirne,

1935, cilt: 2, sayı: 23, s.: 42-44

Somar, Ziya. Ahmet Badi Efendi ve Edirne Tarihi, Edirne Halkevi Mecmuası.

- Edirne, 1940, sayı: 1, s.: 18-19

Tarih Bizi Çağırıyor. Editörler: Osman DOĞAN-Selman KILINÇ, Çamlıca Basım Yayın, İstanbul, Kasım 2010, Yrd.Doç.Dr. Niyazi ADIGÜZEL, Edirne Şehrinin Bahçeleri “Riyaz-ı Belde-i Edirne” s.56.

Yöre Dergisi. Ahmet Badi Efendi’nin soy geçmişi ve hayat hikâyesi, Yöre Aylık

Kültür Dergisi. Edirne, 2000, sayı: 2, s.: 4-9

Yöre Dergisi. Ahmet Badi’den Edirne’nin fethi öyküsü : (Ravzatu’l-Fütûhat) Fetihler Bahçesi, Yöre Aylık Kültür Dergisi. - Edirne, 2000, sayı: 2, s.:

34-47

Yöre Dergisi. Edirne tarihçisi Ahmed Badi Efendi Hasan Sezai Dergâhını Anlatıyor, Yöre Aylık Kültür Dergisi. - Edirne, 2003, sayı: 45, s.: 19-26

(40)
(41)
(42)

Bu Ki̇tâba Me’haz Olan ve Esnâ-yi Cem ü Te’lîfde

Mürâcaat Olunan Kütüb ve Resâi̇li̇n Esâmîsi

1- Mevlânâ Abdurrahmân Hibrî-i Edirnevî, Salbaşzâde, Enîsü’l Müsâmirîn, (Edirne Tarihi)

2- Örfî Mahmud Ağa, Edirnevî, Sûhte Hacı Alizâde, Edirne Tarihçesi 3- İbrahim Nazîrâ Efendi, Edirnevî; Edirne Tarihçesi

4- Beşîr Çelebi, Karamanî; Edirne Tarihçesi

5- Kâtib-i Emin-i Dârü’ssaâde, Abdî Efendi, Sûr-ı Hitân ve Velîme Ta-rihçesi

6- Mevlânâ Mehmed Mecdî-i Edirnevî, Hadâyiku’ş-Şakâyık 7- Mevlânâ Atâyî, Hadâyiku’l-Hakâyık fî-Tekmileti’ş-Şakâyık 8- Mevlânâ Mehmed Şeyhî, Vekâyi‘u’l-Fudalâ, Zeyl-i Şakâyık 9- Rif ‘at Efendi, Devhatü’l-Meşâyih ma‘a Zeyl

10- Rif ‘at Efendi, Devhatü’n-Nukabâ

11- Osmanzâne Tâib Efendi vesâire, Hadîkatü’l-Vüzerâ ve zeyilleri 12- Ahmed Resmî Efendi, Halîkatü’r-rüesâ ve zeyli

13- Râmiz Paşazâde İzzet Bey, Harîta-i Kapudânân-ı Deryâ 14- Halîm Giray, Gülbün-i Hânân

15- Süleymân Sa‘deddîn Efendi, Terâcim-i Müstakîmzâde 16- Hoca Sa‘deddîn Mehmed Efendi, Tâcü’t-tevârîh, Hâce Tarihi 17- Mustafa Efendi, Selânikli Tarihi

18- Halebli Naîmâ Efendi, Naîmâ Tarihi 19- Râşid Mehmed Efendi, Râşid Tarihi

20- Çelebizâde İsmâîl Âsım Efendi, Âsım Tarihi (Zeyl-i Râşid )

21- Sâmî Mustafa Bey, Şâkir Hüseyin Bey, Subhî Mehmed Efendi; Sâmî, Şâkir, Subhî Tarihi

(43)

22- İzzî Süleymân Efendi, İzzî Tarihi 23- Bağdadî Vâsıf Efendi, Vâsıf Tarihi

24- Lofçalı Ahmed Cevdet Paşa, Cevdet Tarihi 25- Mehmed Atâullâh Efendi, Şânîzâde Tarihi 26- Ahmed Lütfî Efendi, Lütfî Tarihi

27- Hasan Beyzâde, Hasan Beyzâde Tarihi

28- Müneccimbaşı Ahmed Dede Efendi, Sahâyifü’l-Ahbâr 29- Edirneli Mehmed Efendi, Nuhbetü’t-Tevârîh ve’l-Ahbâr 30- Hemdemî Mehmed Efendi, Solakzâde Tarihi

31- Bursevî Ferâizîzâde Mehmed Saîd Efendi, Gülşen-i Maârif 32- Ayntâbî Ahmed Âsım Efendi, Âsım Tarihi

33- Karaçelebizâde Abdülazîz Efendi, Ravzatü’l-Ebrâr 34- Abdülhakzâde Hayrullah Efendi, Hayrullah Efendi Tarihi 35- Fevzi Efendi, Haber-i Sahîh

36- Gelibolulu Âlî Mustafa Çelebi, Künhü’l-Ahbâr 37- Peçevî İbrahim Efendi, Peçevî Tarihi

38- Tayyârzâde Ahmed Atâ Bey, Enderûn Tarihi 39- Hâfız Hızır İlyas, Enderûn Tarihi

40- Vakanüvîs Mehmed Esad Efendi, Sahhâflar Şeyhizâde, Üss-i Zafer 41- Süleymân Paşa, Tarih-i Âlem

42- Celâlzâde Mustafa Çelebi, (Sâhib-i Tabakâtü’l-Memâlik); Meâsir-i Selîmhânî

43- Mustafa Necîb Efendi, Suyolcuzâde; Selîm Hân-ı Sâlis Asrı Vekâyi‘i 44- Ahmed Rif ‘at Efendi, Lügât-i Tarihiye ve Coğrâfiye

45- Şemseddin Sâmî Bey, Kâmûsü’l-A‘lâm

46- Mehmed Süreyyâ Bey, Sicill-i Osmânî veyahut Tezkire-i Meşâhîr-i Osmâniye

47- Murâdî-i Dımaşkî, Silkü’d-Dürer fî-A‘yâni’l-Karni’s-Sânî Aşer 48- Ahmed Midhat Efendi, Mufassal

49- Abdüllatîf Subhî Paşa, Tekmiletü’l-İber

50- Mahmûd Celâleddîn Paşa, Şefîknâme Şerhi Ravzatü’l-Kâmilîn 51- Kemal Nâmık Bey, Evrâk-ı Perîşân

(44)

55- İsmail Belîğ Efendi, Güldeste-i Riyâz-ı İrfân, Bursa Tarihi 56- Birgivî Mehmed bin Pîr Ali, İşrâku’t-Tevârîh

57- Vergi Emini Mustafa Paşa, Netâyicü’l-Vukûât 58- Ferîdûn Ahmed Bey, Ferîdûn Bey Mecmûası

59- Nişâncızâde Kadı Mehmed Efendi, Mir’âtü’l-Kâinât

60- Ahmed Cevad Paşa, Yâdigârın Vukûa Getirdiği Tarih-i Osmânî 61- Mehmed Süreyyâ Bey, Nuhbetü’l-Vekâyi‘

62- Mehmed Şem‘î Molla, Esmârü’t-Tevârîh

63- Vakanüvîs Mehmed Esad Efendi, Sefernâme-i Hayr (Risâle) 64- Vakanüvîs Mehmed Esad Efendi, Âyâtü’l-Hayr (Risâle)

65- Ahmed Enverî Efendi, Sultân Abdülmecîd Hân Hazretlerinin Rumeli Seyâhatnâmesi

66- Süheylî, Vülât-ı Mısriyenin Terâcim-i Ahvâlini Nâtık Risâle 67- Mütercimî Kemâleddîn Efendi, Taşköprülüzâde, Mevzûâtü’l-Ulûm 68- Kâtib Çelebi el-Hâc Mustafa Halîfe, Keşfü’z-Zünûn

69- Edirneli Sehî Bey, Heşt-Bihişt (Tezkiretü’ş-Şuarâ)

70- Abdüllatîf Çelebi Kastamonî, Latîfî Tezkiresi, (Tezkiretü’ş-Şuarâ) 71- Kınalızâde Hasan Çelebi, Hasan Çelebi Tezkiresi (Tezkiretü’ş-Şuarâ) 72- Ahdî Çelebi Bağdâdî, Gülşen-i Şuarâ (Tezkiretü’ş-Şuarâ)

73- Seyyid Pîr Âşık Nitâ‘î Çelebi Bursevî, Meşâ‘irü’ş-Şuarâ (Tezkiretü’ş-Şuarâ)

74- Rusçuklu Şeyh Mustafa Beyânî, Beyânî Tezkiresi (Tezkiretü’ş-Şuarâ) 75- Riyâzî Çelebi, Riyâzü’ş-Şuarâ, Riyâzî Tezkiresi (Tezkiretü’ş-Şuarâ) 76-Zehrimârzâde Seyyid Rızâ Edirnevî, Seyyid Rızâ Tezkiresi (Tezkiretü’ş

Şuarâ)

77- Güftî Ali Efendi Edirnevî, Güftî Tezkiresi, Manzûm (Tezkiretü’ş-Şuarâ)

78- Üskübî Niyâzî Çelebi, Niyâzî Tezkiresi, Birkaç varakı (Tezkiretü’ş-Şuarâ)

79- Kâfzâde Fâizî Çelebi, Zübdetü’l-Eş‘âr (Tezkiretü’ş-Şuarâ) 80- Mustafa Safâyî Efendi, Safâyî Tezkiresi (Tezkiretü’ş-Şuarâ)

Referanslar

Benzer Belgeler

To reduce the death rate due to road accidents, it is necessary to analyze the factors affecting the road conditions and come up with the algorithm to reduce

Boserup being among the first scholars investigating what happens to women in the transformation process, in her empirical study "Women’s Role in Economic Development"

Özet: Rousseau’nun mimarlığını yaptığı ulusal irade kavramı, egemenliği kullanacak gücü ifade etmektedir. Modern devletin ayırt edici unsurlarından birisi

Mahkeme şunu belirtmiştir: Şayet başvurucu söz konusu hak düşü- rücü içinde ilgili yasa uyarınca başvursaydı; dini inançları nedeniyle silahlı kuvvetlerde

berliklerinde “huzurevi” hayalleri kurmak yerine, genç duygular

«Köylüler belki acemiliklerin­ den, belki de bir şey söylerler diye çekindikleri İçin, asfalta basmaya cesaret edemiyerek yolun İki kenarındaki toprak

Sonuç olarak ileri yaflta gö¤üs a¤r›s› ve dispne yak›nmalar› ile birlikte kronik konsti- pasyonu olan olgularda "Chilaiditi sendromu" da

«— Bilmiyorum, dedi, size İstanbulu nasıl tahayyül ettiğimi ifade için kelime