• Sonuç bulunamadı

Toplumsal çelişki ve Sabahattin Ali

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Toplumsal çelişki ve Sabahattin Ali"

Copied!
1
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

CUMHURİYET 8 NİSAN 1978

SANAT - EDEBİYAT

*>

12.833

Toplumsal çelişki ve Sabahattin Ali

ölümünün

30. yılında

Sabahattin

A li’ nin

gerçekçi

hikâye ve

romanındaki

yeri

belirtiliyor

MADDECİ « GERÇEKÇİ TÜRK EDEBİYATININ USTASI SABAHATTİN ALİ

Demir ÖZLÜ

...Hususi muhasebe müdürü bile, bej pardesüsünün üs­ tüne silindir şapkayı oturt­ muş, «1.55» boyu ile ön ta­ rafta yer almıştı.

(Asfalt Yol, Yeni Dünya, 1943) Vilâyeti istasyona bağlayan asfalt yolun açılış törenine köy­ lüler de bürokratlar da katılır­ lar; (Bir köy öğretmeninin not­ larından) :

«Bugün ömrümün en mesut günü idi. Şehrin kenarında tak­ lar kurulmuştu, bütün memur­ lar resmi elbiselerini giyip gel­ mişler. Hususi muhasebe mü­ dürü bile, be| pardesüsünün üs tüne silindir şapkayı oturtmuş, «1,55» boyu İle ön tarafta yer almıştı...»

«Yerime döndükten sonra ak­ lıma geldi, köylülere, yakına

gelmeleri İçin İşaret ettim. Bu yol herkesten evvel onların de­ mektir. Birkaç tanesi İlerleye­ cek oldu, candarmalar bırak­ madı, ben de sesimi çıkarma­ dım ama neşemin yarısı kaç­ tı.»

Vilâyete yakın köye, öğret­ men tayin edilen genç adam, köylülerin mahsullerini taşı­ maktaki perişan hallerini gö­ rür, köyün yakınından geçen yolun yapılması İçin çeşitli köy­ lerden dilekçeler verdirir. Vilâ­ yetle demiryolunu birleştirecek, köylerinde ekonomik faydasına olan yol, bu dilekler üzerine değil, fakat vilâyete gelen bir devlet büyüğünün, bu yoldan geçerken otomobilinde rahatsız olması üzerine yapılır, hem de asfalt olarak... Ama daha açılış töreninde, köylülerin asfalt üze rine çıkmasına İzin verilmez.

«Köylüler belki acemiliklerin­ den, belki de bir şey söylerler diye çekindikleri İçin, asfalta basmaya cesaret edemiyerek yolun İki kenarındaki toprak kı­ sımda yürüyorlar ve büyük göz terle ortaya, üzerinde taze oto­ mobil lastiği izleri ıslak ıslak parlayan asfalta bakıyorlardı..»

Daha sonra da kağnıları ve öküz arabaları asfaltı şiddet­ le tahrlbediyor diye, bu yoldan geçmeleri yasaklanır. Asfaltın yapılmasına amele yazılıp açık ta yatan köylüler de «Beş on

kuruş kazanıp vergi borcunu ödeyecekler.» Vali, devlet bü­

yüklerine hoş görünmüştür, ama bu İşten asıl kârlı çıkan, asfalt yolu gerektiği gibi yap­ mayan müteahhittir,

*

Kuyucaklı Yusuf romanının,

Anadolu Türk toplumunun ya­ şamının 1903 - 1914 yılları ke­ simini ele alıp gösterdiği dü­ şünülürse, üç romanı ve yığın­ la hikâyeleri ile Sabahattin Ali'nin bütün bir 20. yüzyılın ilk yarısındaki toplumsal olu­ şumumuzu, en belirli, en kes­ kin çizgileriyle anlatmış oldu­ ğu anlaşılır.

Bir yanda jandarmaya bira* kılmış, kendi yalnız ve uysal kaderini yaşayan ama aslında sırtından geçinilen köylüler vardır. Öte yandaysa onu ezen, onun sırtından geçinen eşrafla bürokrasi, Türk toplumunun 20. yüzyılının ilk yarısındaki en belirgin çelişkisi budur, bu top rakiar üzerinde yaşayan insa­ nın trajiği de bu derin sınıfsal çelişkiden kaynaklanır.

Sabahattin Ali, bu derin top­ lumsal çelişkiyi ve bu çelişki içindeki Türk insanının trajiği­ ni, en dar ya da geniş her tür­ lü şematizmin dışında, en in­ sancıl anlamda yaşayan can­ lılığıyla görüp gösterdi.

Asya tarzı despotik devlet yapısı, Avrupa kapitalizminin etkileriyle çözülünce 20. yüz­ yılda devlet yapımızı kuran güçler merkezcil - otoriter - miiiter, anlayışları oluşturmuş­ lardır. Aracı - burjuvaziyi ayak ta tutan, onu ayakta tutarken de içinde ulusal burjuvazi kar­ şı - tezini güçlendiren, 1923 de iktidarı ulusal ticaret ve zorla yaratılan malî burjuvazi­ ye kaptıran 1908 deneyi. «İş­ te 1908 hareketi ve halk:

«Sokağın başından İki candar- ma ile genç bir candarma ça­ vuşu belirdi. Hürriyetin ilânın­ dan beri oldukça kendilerini gösteren bu devlet kuvvetleri­ ne karşı halk, eski zaptiyele­ re yaptığı gibi lâubalilik gös­ teremiyor ve bir tanesi bir yer­ de görününce herkes işine gü­ cüne gidip üstüne İş açmama­ yı tercih ediyordu.» (Kuyu- caklı Yusuf, s. 95)»

*

Sabahattin Ali, üç roman (Kuyucaklı Yusuf, İçimizdeki Şeytan, Kürk Mantolu Madon- na), birçok hikâyeler (Değir­ men, Kağnı, Ses. Yeni Dün­ ya...), mizah hikâyeleri (Sırca

Köşk), şiirler (Dağlar ve Rüz­ gâr) yazdı.

Gerçekçi anlamda Türk hi­ kâyeciliğinin, daha doğrusu modern maddeci Türk düz ya­ zısının kurucusudur. Eşsiz hi­ kâyeler yazdı... Bu hikâyeler­ de sadece en damıtılmış an­ lamda bir toplumsal bilinç, sa­ dece en doğru toplumsal çeli- llşkllerln gösterilişi yoktur, ay­ nı zamanda her çeşit yozlaş­ madan uzak insansal bir ba­ kış, halkın içinde, bütün bu ta­ rihsel baskılara karşı yaşayan İnsansal eğilimlerin de göste­ rilişi vardır.

1940 yılları, 1940 yılına giden yıllar, edebiyatımıza modern anlamda maddeci düşüncenin geldiği, edebiyatımızı otantlk- leştlrdiğl, ayaklarını yere bas tırdığı, dönemdir. Maddeci * gerçekçi edebiyatımızın kurulu­ şunda en büyük onur payı Sa­ bahattin Ali’ye düşer. O, bu anlayışın, düz-yazı alanında­ ki, hiçbir sapma göstermeyen, en halis temsilcisidir.

Artık bu noktadan sonra, ör­ neğin «İçimizdeki Şeytan» ro­ manında yazarın romana faz­ la müdahale ettiği, ya da kah­ ramanlarını fazlaca düşünsel konuşturduğu gibi eleştirilerin önemi yoktur. Çünkü edebiyat­ larda kurucular’ın yerleri baş­ kadır. Sabahattin Ali yalın bir kurucu da değildir. Onda, ger­

çekliğin maddeci bilinci pat­

lak vermektedir,

Kişisel Arşivlerde İstanbul Belleği Taha Toros Arşivi

Referanslar

Benzer Belgeler

1) Öğretim elemanlarının online satın alma davranışı ile bu satın alma davranışına yönelik risk ve fayda algılamaları arasında bir ilişki olup

İstanbul Şehir Üniversitesi Kütüphanesi Taha

Bu arada bizlere, Türk toplumuna dönük bir sanat anlayışı içinde ça­ lışma olanağı sağlayan Aziz Ho- cam'a, tüm arkadaşlarıma, Cerrah­ paşa Tıp

Uluslararası Uzay İstasyonu mürettebatını taşıyan Soyuz uzay araçları genellikle Kazakistan’daki Baykonur Uzay Üssü’nden fırlatılıyor. Avrupa Uzay Ajansı (ESA)

«H er kim, gürültü veya velvele ile mu- 'at hilâfı olarak çan ve alâtı saire çalarak vshut kanun ve nizam ahkâmına muhalif surette gürültü bir meslek

Bu bilimsel uçuşlar 2016’da fırlatılması planlanan ICESat-2 uydusu göreve başlayana kadar Antarktika’daki buzulların takip edilmesini sağlayan IceBridge görevinin bir

Vaktiyle empressiyo- nistlere, fovlara yaptıkları haksızlığın utancıyla, esnafça düşünerek, ilerde para eder diye öyle abur cuburlara para yatırmışlar ki

Her yıl ABD’de yaklaşık 1 milyon insanın arılar tara- fından sokulduğu ve buna bağlı oluşan anaflaktik şok sonucunda her yıl 120’ye yakın ölüm vakası