• Sonuç bulunamadı

Elma içkurdu [Cydia pomonella (L.)lep.:tortricidae]'nun farklı elma çeşitlerindeki zarar oranlarının belirlenmesi

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Elma içkurdu [Cydia pomonella (L.)lep.:tortricidae]'nun farklı elma çeşitlerindeki zarar oranlarının belirlenmesi"

Copied!
108
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

ELMA İÇKURDU

(Cydia pomonella Lep.: Tortricidae)’NUN FARKLI ELMA ÇEŞİTLERİNDEKİ ZARAR

ORANLARININ BELİRLENMESİ Mesut İŞCİ

YÜKSEK LİSANS TEZİ

BİTKİ KORUMA ANABİLİM DALI Konya, 2008

(2)

SELÇUK ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ

ELMA İÇKURDU (Cydia pomonella Lep.: Tortricidae)’NUN FARKLI ELMA ÇEŞİTLERİNDEKİ ZARAR ORANLARININ BELİRLENMESİ

MESUT İŞCİ YÜKSEK LİSANS TEZİ BİTKİ KORUMA ANABİLİM DALI

Bu tez 11.01.2008 tarihinde aşağıdaki jüri tarafından oybirliği /oyçokluğu ile kabul edilmiştir.

Prof. Dr. Celal TUNCER Prof. Dr. Özdemir ALAOĞLU Prof. Dr. Meryem UYSAL (Danışman) (Üye) (Üye)

(3)

iii

ELMA İÇKURDU [Cydia pomonella (L.) Lep. : Tortricidae]’NUN FARKLI ELMA ÇEŞİTLERİNDEKİ ZARAR ORANLARININ BELİRLENMESİ.

Mesut İŞCİ

Selçuk Üniversitesi, Fen Bilimleri Enstitüsü Bitki Koruma Anabilim Dalı

Danışman : Prof. Dr. Celal TUNCER 2008, 96 Sayfa

Jüri : Prof. Dr. Celal TUNCER : Prof. Dr. Özdemir ALAOĞLU : Prof. Dr. Meryem UYSAL

Bu çalışma, 2006–2007 yıllarında, Eğirdir Bahçe Kültürleri Araştırma Enstitüsü’nün elma bahçesinde, MM 106 anacı üzerine aşılı 30 elma çeşidinde yapılmıştır. Çeşitler, elma içkurdunun zarar oranlarına göre karşılaştırılmıştır. Yere dökülen elmalar, Temmuz ayından hasat zamanına kadar kurtlu ve sağlam olarak sayılmıştır. Aynı işlem hasat edilen elmalarda da yapılmıştır. Zarar oranı her bir aşama için hem ayrı hem de birlikte hesaplanmıştır. Elma içkurdu populasyon dalgalanmaları feromon tuzaklarla izlenmiştir.

Elma çeşitlerinin fenolojik gelişimleri, BBCH skalası esas alınarak, Nisan ayından Kasım ayına kadar on günlük aralıklarla gözlenmiştir. Elma içkurdunun ergin uçuş dönemleri ve elma çeşitlerindeki fenolojik gözlemler birlikte değerlendirilmiştir.

Çalışmanın sonucunda, 2006 yılında kurtlanma oranı, erkenci elma çeşitlerinde % 6- 38, orta mevsim elma çeşitlerinde % 13–74, geçci elma çeşitlerinde % 36–77 arasında olmuştur. Tüm çeşitler içinde en düşük kurtlanma % 6 oranında erkenci bir elma çeşidi olan Vista Bella çeşidinde görülmüştür. Tüm çeşitler içinde en yüksek kurtlanma ise % 77 oranında geçci bir çeşit olan Melrose çeşidinde olmuştur. 2007 yılındaki kurtlanma oranı, erkenci elma çeşitlerinde % 12–50, orta mevsim elma çeşitlerinde % 29–59, geçci elma çeşitlerinde % 25–73 arasında belirlenmiştir. Bu yılda da en düşük kurtlanma oranı % 12 ile Vista Bella çeşidinde olmuştur. 2007 yılında en yüksek kurtlanma ise % 73 ile Jonagold çeşidinde olmuştur.

Anahtar kelimeler: Cydia pomonella, elma içkurdu, elma çeşitleri, zarar oranı, populasyon dalgalanmaları.

(4)

iv ABSTRACT

Ms Thesis

DETERMINING OF THE DAMAGE SEVERITY OF CODLING MOTH [ Cydia

pomonella (L.) Lep.: Tortricidae ] ON DIFFERENT APPLE CULTIVARS.

Mesut İŞCİ Selçuk University

Graduate School of Natural and Applied Sciences Department of Plant Protection

Supervisor : Prof. Dr. Celal TUNCER 2008, 96 Page

Jury : Prof. Dr. Celal TUNCER : Prof. Dr. Özdemir ALAOĞLU

: Prof. Dr. Meryem UYSAL

This study was carried out on 30 apple cultivars grafted on MM 106 rootstock in apple orchard of Eğirdir Horticultural Research Institute in 2006-2007. Cultivars were compared in respect with codling moth damage ratios. Apples fallen grounds were counted as infested and normal from July until harvest time. Same process was applied to harvested apples. Infestation ratios were calculated for each process separately and together. Fluctuations of codling moth population were monitored with pheromone traps.

Phenological development of apple cultivars was followed based on BBCH-scale from April to November by ten daily observations. Adult flight periods of codling moth and phenological observations were evaluated together.

As a result of study; damage severity was 6-38 % for early apple cultivars, 13-74 % for mid-season season apple cultivars and 36-77 % for late season apple cultivars in 2006. As an early season cultivar, Vista Bella has 6 % damage ratio and showed least infestation among all cultivars. As a late season cultivar, with 77 % damage ratio Melrose has highest infestation among all cultivars. Damage severities were determined as 12-50 % for early season cultivars, 29-59 % for mid-season cultivars and 25-73 % for late season cultivars in 2007. Vista Bella cultivar has least damage ratio with 12 % in this year. Jonagold cultivar has highest infestation with 73 % damage ratio in all cultivars in 2007.

Key words: Cydia pomonella, codling moth, apple cultivars, damage severity, population fluctuations.

(5)

v ÖNSÖZ

Yüksek lisans tez çalışmamda konunun belirlenmesinden sonuçlandırılmasına kadar olan her aşamada yakın ilgi ve desteğini gördüğüm danışman hocam Sayın Prof. Dr. Celal TUNCER’ e şükranlarımı sunarım.

Ayrıca özellikle ders aşamasında ve seminerimin hazırlanmasında desteğini gördüğüm Sayın Prof. Dr. Meryem UYSAL’ teşekkür ederim.

Enstitümüzde bu çalışmanın yapılmasına imkân veren Enstitü Müdürümüz Enver Murat DOLUNAY ve Müdür Yardımcımız Suat KAYMAK’ a teşekkür ederim.

Yüksek lisans çalışmam süresince benden yardımlarını esirgemeyen değerli mesai arkadaşlarım; Adem ATASAY, Alamettin BAYAV, Mehmet AKSU, Hamza ŞENYURT, Rafet SARIBAŞ, Sinan BUTAR, Şerif ÖZONGUN ve Enstitümüzde staj yapan stajyer öğrencilere teşekkür ederim.

Tezimin yazımında ve hazırlanmasında katkıda bulunan değerli arkadaşım Mustafa PEKTAŞ’ a teşekkür ederim.

Ayrıca tez çalışmam süresince bana olan desteğinden ve anlayışından dolayı eşim Gülden İŞCİ’ ye şükranlarımı sunuyorum.

(6)

vi İÇİNDEKİLER Sayfa No ÖZET……….. iii ABSTRACT………. iv ÖNSÖZ……….. v ÇİZELGELER DİZİNİ……….. viii ŞEKİLLER DİZİNİ……… x 1. GİRİŞ………. 1 2. KAYNAK ARAŞTIRMASI……….. 6

2.1. Elma İçkurdunun [Cydia pomonella (L.)] Sistematikteki Yeri………. 6

2.2. Elma İçkurdunun [Cydia pomonella (L.)] Yaşam Dönemleri Ve Biyolojisi .. 7

2.3. Elma İçkurdunun [Cydia pomonella (L.)] Sebep Olduğu Zararlanma Oranı ve Çeşit Duyarlılığı………. 12

3. MATERYAL VE METOT……….……… 16

3.1. Materyal……….. 16

3.1.1. Elma çeşitleri………. 16

3.1.2. Elma içkurdu feromon tuzakları……… 23

3.1.3.Biyolojik özelliklerin belirlenmesinde kullanılan ekipman……… 24

3.1.3.1. Meyve eti sertliğinin ölçülmesi……….. 24

3.1.3.2. İklim verilerinin alınması……… 24

3.1.3.3. Meyve kabuk renginin belirlenmesi………... 24

3.1.3.4. Elma içkurdu larvasının açtığı galeri boyunun belirlenmesi……….. 24

3.1.4. Deneme bahçesinde kullanılan pestisitler ……….. 24

3.1.5. Deneme yerinin özellikleri……….. 25

3.2. Metot………... 27

3.2.1. Elma içkurdunun deneme bahçesinde populasyonunun belirlenmesi……… 27

3.2.2. Elma içkurdu için etkili sıcaklık toplamının hesaplanması……… 28

3.2.3. Fenolojik gözlemler………. 29

3.2.4. Elma içkurdu larvasının meyvede çıkış yerlerinin belirlenmesi………. 31

3.2.5. Elma içkurdu larvasının açtığı galeri boyunun belirlenmesi ……….. 31

3.2.6. Kurtlu ve sağlam meyve oranlarının belirlenmesi……… 32

3.2.6.1. Yere dökülen meyvelerde kurtlanma oranlarının belirlenmesi……… 32

3.2.6.2. Hasat edilen meyvelerde kurtlanma oranlarının belirlenmesi……… 32

3.2.6.3. Meyvelerde genel kurtlanma oranlarının belirlenmesi………. 33

3.2.7. Hasat zamanının tespiti……….. 33

3.2.7.1. Tam çiçeklenmeden hasada kadar geçen gün sayısı……… 34

3.2.7.2. Nişasta miktarının tespit edilmesi……… 34

3.2.8. Meyve eti sertliği ve zarar ilişkisinin belirlenmesi………. 34

3.2.9. Kabuk rengi ve kurtlanma oranı………. 35

4. ARAŞTIRMA BULGULARI……… 37

4.1. Elma Ağaçlarında Fenolojik Gözlemler………. 37

4.2. Elma Çeşitlerindeki Elma İçkurdunun Kurtlanma Oranları………. 43

4.2.1. Elma çeşitlerindeki elma içkurdunun genel kurtlanma oranları………. 43

4.2.2. Elma çeşitlerindeki elma içkurdu’nun hasat edilen meyvelerdeki kurtlanma oranları……….. 48

4.2.3. Elma çeşitlerinde elma içkurdundan kaynaklanan meyve dökümlerinin mevsimsel dağılımı ve kurtlanma oranları………. 51

(7)

vii

4.4. Eğirdir Koşullarında Elma İçkurdu İçin Etkili Sıcaklık Toplamları Ve Döl

Sayısı……….. 73

4.5. Elma İçkurdu Larvasının Açtığı Galeri Boyu………. 76

4.6. Elma İçkurdu Larvasının Meyvede Çıkış Yerlerinin Belirlenmesi……… 77

4.7. Elma Çeşitlerinin Renk Değerleri Ve Kurtlanma Oranı……… 80

4.8. Meyve Renk Değerleri İle Kurtluluk Oranı Arasındaki İlişki……… 81

4.8.1. Elma çeşitlerinin L renk değerleri ile kurtluluk oranı arasındaki ilişki……… 81

4.8.2. Elma çeşitlerinin hue değerleri ile kurtluluk oranı arasındaki ilişki... 81

4.8.3. Elma çeşitlerinin kroma değerleri ile kurtluluk oranı arasındaki ilişki……… 81

4.8.4. Meyve renk değerleri ve kurtlanma oranlarının çoklu regresyon ile karşılaştırılması………. 81

4.9. Meyve Eti Sertlik Değerleri Ve Kurtlanma Oranı………. 82

4.10. Elma Çeşitlerinin Meyve Eti Sertlik Değerleri ile Kurtluluk Oranı Arasındaki İlişki……… 84

5. TARTIŞMA………... 85

6. SONUÇ VE ÖNERİLER………... 92

(8)

viii

ÇİZELGELER DİZİNİ Sayfa No

Çizelge 3.1. Çizelge 3.1. Elma içkurdu [Cydia pomonella (L.)]’nun farklı elma çeşitlerindeki zarar oranlarının belirlenmesinde kullanılan erkenci elma çeşitleri ve çalışmada yıllara göre kullanılan ağaç sayıları……… 17 Çizelge 3.2. Elma içkurdu [Cydia pomonella (L.)]’nun farklı elma çeşitlerindeki zarar oranlarının belirlenmesinde kullanılan orta mevsim elma çeşitleri ve

çalışmada yıllara göre kullanılan ağaç sayıları.………. 17 Çizelge 3.3. Elma içkurdu [Cydia pomonella (L.)]’nun farklı elma çeşitlerindeki zarar oranlarının belirlenmesinde kullanılan geçci elma çeşitleri ve çalışmada

yıllara göre kullanılan ağaç sayıları……….. 18 Çizelge 3.4. Deneme parselinde kullanılan pestisitler ……….. 25 Çizelge 3.5. Yumuşak çekirdekli meyve ağaçlarında fenolojik dönemler ………… 29 Çizelge 4.1. Elma çeşitlerinde 03.04.2006- 13.08.2006 tarihleri arasındaki

fenolojik veriler………. 38 Çizelge 4.2. Elma çeşitlerinde 03.04.2007- 13.08.2007 tarihleri arasındaki

fenolojik veriler………. 40 Çizelge 4.3. 2006-2007 Yıllarında erkenci elma çeşitlerinde elma iç kurdunun

sebep olduğu kurtlanma oranları……….. 43 Çizelge 4.4. 2006-2007 Yıllarında orta mevsim elma çeşitlerinde elma iç

kurdunun sebep olduğu kurtlanma oranları……….. 44 Çizelge 4.5. 2006-2007 Yıllarında geçci elma çeşitlerinde elma içkurdunun sebep

olduğu kurtlanma oranları………. 45 Çizelge 4.6. 2006-2007 Yıllarında bütün elma çeşitlerinde elma iç kurdunun sebep olduğu kurtlanma oranları ……… 46 Çizelge 4.7. Elma çeşitlerinde kurtlanma oranlarının yıllara göre dağılımı ve

çeşitlerin kurtlanma oranlarına göre gruplandırılması……….. 47 Çizelge 4.8. 2006-2007 Yıllarında hasat döneminde erkenci elma çeşitlerinde

elma iç kurdunun sebep olduğu kurtlanma oranları……….. 48 Çizelge 4.9. 2006-2007 Yıllarında hasat döneminde orta mevsim elma

çeşitlerinde elma iç kurdunun sebep olduğu kurtlanma oranları……… 49 Çizelge 4.10. 2006-2007 Yıllarında hasat döneminde geçci elma çeşitlerinde elma iç kurdunun sebep olduğu kurtlanma oranları……… 49 Çizelge 4.11. 2006-2007 Yıllarında hasat döneminde bütün elma çeşitlerinde

elma iç kurdunun sebep olduğu kurtlanma oranları……… 50 Çizelge 4.12. 2006 yılında erkenci elma çeşitlerinde dökülen sağlam ve kurtlu

meyveler ile % kurtlanma oranları………. 51 Çizelge 4.13. 2007 yılında erkenci elma çeşitlerinde dökülen sağlam ve kurtlu

meyveler ile % kurtlanma oranları………. 52 Çizelge 4.14. 2006 yılında orta mevsim elma çeşitlerinde dökülen sağlam ve

kurtlu meyveler ile % kurtlanma oranları……….. 54 Çizelge 4.15. 2007 yılında orta mevsim elma çeşitlerinde dökülen sağlam ve

kurtlu meyveler ile % kurtlanma oranları………. 56 Çizelge 4.16. 2006 yılında geçci elma çeşitlerinde dökülen sağlam ve kurtlu

meyveler ile % kurtlanma oranları………. 58 Çizelge 4.17. 2007 yılında geçci elma çeşitlerinde dökülen sağlam ve kurtlu

(9)

ix

Çizelge 4.18. 2006 Yılında feromon tuzaklarda elma içkurdu 1. dölünde

yakalanan kelebek sayıları……… 62 Çizelge 4.19. 2006 Yılında feromon tuzaklarda elma iç kurdu 2. dölünde

yakalanan kelebek sayıları………. 63 Çizelge 4.20. 2007 Yılında feromon tuzaklarda elma iç kurdu 1. dölünde

yakalanan kelebek sayıları………. 67 Çizelge 4.21. 2007 Yılında feromon tuzaklarda elma iç kurdu 2. dölünde

yakalanan kelebek sayıları………. 68 Çizelge 4.22. Üç farklı formül kullanılarak hesaplanan 2006 ve 2007 yıllarına ait aylık etkili sıcaklıklar toplamı……… 74 Çizelge 4.23. Elma içkurdu larvasının hasat dönemine kadar açtığı galeri

boyları……… 76

Çizelge 4.24. Elma çeşitlerine göre larvaların meyveden çıkış deliklerinin yerleri

ve % oranları……….. 79

Çizelge 4.25. 2006 yılında elma çeşitlerinin renk değerleri (l, hue ve kroma) ve

2006 yılındaki kurtlanma oranları (%)……….. 80 Çizelge 4.26. Meyve renk değerleri ve kurtlanma oranlarının çoklu regresyonun varyans analiz tablosu……… 82 Çizelge 4.27. 2006 Yılında elma çeşitlerinin sertlik değerleri (kg), ile 2006

(10)

x

ŞEKİLLER DİZİNİ Sayfa

Şekil 1.1. 2005 Yılında ülkelere göre elma üretim miktarları……….. 2

Şekil 3.1. Denemede kullanılan elma çeşitlerinin bahçedeki dağılımı……….. 18

Şekil 3.2.Elma içkurdu [Cydia pomonella (L.)]’nun farklı elma çeşitlerindeki zarar oranlarının belirlenmesinde kullanılan erkenci elma çeşitleri……….. 20

Şekil 3.3.Elma içkurdu [Cydia pomonella (L.)]’nun farklı elma çeşitlerindeki zarar oranlarının belirlenmesinde kullanılan orta mevsim elma çeşitleri………….. 21

Şekil 3.4 Elma içkurdu [Cydia pomonella (L.)]’nun farklı elma çeşitlerindeki zarar oranlarının belirlenmesinde kullanılan geçci elma çeşitleri……… 23

Şekil 3.5. Elma içkurdu feromon tuzağı………. 23

Şekil 3.6. Boğazova vadisinin ve deneme alanının uzaktan görüntüsü………. 26

Şekil 3.7. Deneme parselinden görünümler ……….. 26

Şekil 3.8. Elma içkurdu yumurtası………. 27

Şekil 3.9. Elma içkurdu larvası (solda) ve zararı (sağda)……….. 27

Şekil 3.10. Elma içkurdu pupası (solda) ve meyvenin içinde (sağda)……….. 28

Şekil 3.11. Elma içkurdu ergini (solda) ve feromon tuzağında yakalanan erginler (sağda)………. 28

Şekil 3.12. Elma içkurdu larvasının açtığı galeri boyunun dijital kumpas kullanılarak ölçülmesi……… 31

Şekil 3.13. Yere dökülen meyvelerin kurtlu ve sağlam olarak sayılması………….. 32

Şekil 3.14. Hasat edilen meyvelerin kurtlu ve sağlam olarak sayılması……… 33

Şekil 3.15. Meyve eti sertliğinin ölçülmesi……… 35

Şekil 3.16. Meye kabuk renginin ölçülmesi……….. 35

Şekil 3.17. Renk skalası (L,a, b ve Hueo)………. 36

Şekil 4.1. Elma ağaçlarında bazı fenolojik dönemler………... 42

Şekil 4.2. 2006 Yılı bütün tuzaklarda yakalanan ortalama kelebek sayılarının tarihlere göre dağılımı……… 64

Şekil 4.3. 2006 Yılı 1.tuzakta yakalanan kelebeklerin tarihlere göre dağılımı……. 65

Şekil 4.4. 2006 Yılı 2. tuzakta yakalanan kelebeklerin tarihlere göre dağılımı…… 65

Şekil 4.5. 2006 Yılı 3. tuzakta yakalanan kelebeklerin tarihlere göre dağılımı……. 66

Şekil 4.6. 2006 Yılı 4. tuzakta yakalanan kelebeklerin tarihlere göre dağılımı……. 66

Şekil 4.7. 2006 Yılı 5. tuzakta yakalanan kelebeklerin tarihlere göre dağılımı……. 67

Şekil 4.8. 2007 Yılı bütün tuzaklarda yakalanan ortalama kelebek sayılarının tarihlere göre dağılımı……… 69

Şekil 4.9. 2007 Yılı 1.tuzakta yakalanan kelebeklerin tarihlere göre dağılımı……. 70

Şekil 4.10. 2007 Yılı 2. tuzakta yakalanan kelebeklerin tarihlere göre dağılımı….. 70

Şekil 4.11. 2007 Yılı 3. tuzakta yakalanan kelebeklerin tarihlere göre dağılımı….. 71

Şekil 4.12. 2007 Yılı 4. tuzakta yakalanan kelebeklerin tarihlere göre dağılımı….. 71

Şekil 4.13. 2007 Yılı 5. tuzakta yakalanan kelebeklerin tarihlere göre dağılımı…. 72 Şekil 4.14. Deneme parselinde 2006-2007 yıllarında aylara göre ortalama sıcaklık……….. 75

Şekil 4.15. Deneme parselinde 2006-2007 yıllarında aylara göre ortalama nisbi nem……… 75

Şekil 4.16. Erkenci redfree çeşidinde larvanın açtığı galeri boyu………. 77

Şekil 4.17. Geçci granny smith çeşidinde larvanın açtığı galeri boyu………. 77

Şekil 4.18. Elma içkurdu larvasının meyvenin yan kısmı (solda) ve meyve çiçek çukurundaki çıkış delikleri (sağda)……… 78

(11)

xi

Şekil 4.19. Elma içkurdu larvasının meyve sap dibindeki çıkış deliği (solda) ve

meyvenin yan kısmında kabukta oluşturduğu zarar (sağda)……….. 78 Şekil 4.20. Elma çeşitlerinin meyve eti sertliği ile kurtluluk oranı arasındaki

(12)

1. GİRİŞ

Elma (Malus communis L.) Rosales takımı, Rosaceae familyası, Pomodiae alt familyasının Malus cinsine girmektedir.

Ilıman iklim meyve türleri içerisinde elma, kültürü milattan öncesine dayanan bir meyve olarak karşımıza çıkmaktadır. Orijini, Anadolu da dahil olmak üzere Güney Kafkasya’ya kadar uzanan bir coğrafyayı içeren elma, çok değişik ekolojilerde yetiştirilebilmektedir. Şu anda dünya üzerinde pek çok bölgede geniş plantasyonları bulunmaktadır (Özongun ve ark. 2004).

Dünya üzerinde çok geniş alanlara yayılmış olan elma, pek çok bölgeye en kolay adapte olabilen bir meyve türü olarak karşımıza çıkmaktadır. Dünya üzerinde 6000 çeşidi bulunan elmanın Türkiye’de ise 450-500 çeşidinin olduğu bilinmektedir (Özbek 1978).

Yetiştiriciliği çok geniş alanlara yayılmış olan ve kültürü milattan öncesi dönemlere dayanan elma; taze sofralık olarak tüketilmekle birlikte püre, cips, sirke, çay, reçel, marmelat, tıbbi bitki ve meyve suyu olarak ta kullanılmaktadır.

Meyve ve meyve suları; A, C, E vitaminleri, karatenoid ve flavonoidler gibi birçok çeşit antioksidan bulundururlar. Ayrıca antioksidan özellik gösteren pro-vitamin A (beta-karoten) ve selenyum da meyve ve meyve sularında değişik miktarlarda bulunmaktadır. Elma, armut, ayva ve bunların suyunda bulunan kuersetin ise kansere karşı etkilidir; kılcal damarların, mide sağlığının ve bağışıklık sisteminin güçlenmesini sağlar; alerjilere ve katarakta karşı etkilidir (Ekşi ve Akdağ 2005).

Türkiye pek çok meyve türünün anavatanı, pek çoğunun da doğal yetişme alanıdır. Bir çok meyve türünde de üretim miktarı itibariyle ilk sıralardadır.

Ülkemizde tarım sektörünün önemli bir bölümünü meyvecilik oluşturmaktadır. 2004 yılı verilerine göre; ülkemizde 1.558.000 hektarlık meyve ağacı alanı toplam tarım arazileri içinde %5.86’ lık bir paya sahiptir. 58.813.000 adet yumuşak çekirdekli meyve ağacının, 42.400.000’ini elma oluşturmaktadır (Anonymous 2005).

Dünya elma üretimi yıllık 62 milyon tonun üzerindedir. Türkiye ise 2.55 milyon ton elma üretim miktarı ile dünya üretiminde 3. sırada bulunmaktadır

(13)

(Anonymous 2006). Şekil 1.1’de 2005 Yılı Ülkelere Göre Elma Üretim Miktarları gösterilmiştir. 0,0 5,0 10,0 15,0 20,0 25,0 30,0 Çin A.B.D . Tü rk iye İran F rans a Ital ya Pol any a Ru sya H indi st an Şili Ülke Adı Ür et im M ikt ar ı( M ily on Ton)

Şekil 1.1. 2005 Yılında ülkelere göre elma üretim miktarları (Anonymous 2006 ) .

Isparta ilinde üretilen elma ülke ticaretine konu olan elmanın % 22’sini oluşturmaktadır. İldeki toplam meyve ağacı sayısı 4.9 milyon, elma ağacı sayısı ise 3.2 (%65) milyondur. 490.000 ton yumuşak çekirdekli meyve üretiminin % 99’unu, tüm meyve üretiminin ise % 82’sini elma üretimi oluşturmaktadır (Özongun ve ark. 2004).

Ülkemiz elma yetiştiriciliği bakımından Dünya’da ilk sıralarda bulunmasına rağmen üretilen elmanın uluslararası piyasalarda değerlendirilmesinin ise çok düşük seviyelerde kaldığı görülmektedir. Türkiye 2005 yılında yurtdışına 29.042 ton elma ihraç etmiş, buna karşılık 4.000 ton elma ithalatında bulunmuştur (Anonymous 2006) İhracat rakamlarında göze çarpan bu düşüklüğün sebepleri arasında; birim alandan elde edilen elma üretimimizin az olması, dolayısıyla girdi maliyetlerinin artması sonucunda dünya piyasalarında rekabet gücümüzün azalması ve özellikle Avrupa

(14)

pazarında tüketicilerin damak tadına hitap eden çeşitlerin yetiştiriciliğinin yapılmaması gelmektedir.

Meyve suyu sektöründe elma başlıca hammadde olma konumunu korumaktadır. Meyve suyu sektöründe elma suyu % 37.9 ile birinci durumdadır. İhracatta elma suyu konsantresi ise 54.593 ton ile ilk sırayı almakta ve değer olarak 46.4 milyon dolar olan meyve suyu ihracatının % 50’sini oluşturmaktadır (Ekşi ve Akdağ 2005).

Eğirdir yöresinde elma üreticileri ile yapılan bir anket çalışmasında, işletmecilerin yeni tesis edecekleri bahçelerde kullanmayı düşündükleri çeşitlerin başında halen geleneksel olarak üretimi yapılan Golden Delicious ve Starking Delicious çeşitleri gelmektedir. Bu çeşitlerden farklı olarak kullanımı düşünülen Starkrimson Delicious ve Starkspur Golden Delicious geleneksel üretimi yapılan bu çeşitlerin spur tipidir. Diğer çeşitlerin oranı ise oldukça düşüktür (Karamürsel ve ark. 2004).

Bu çeşitler dünya üretiminde halen % 40 ‘lık paya sahip (Anonymous 2001) olmasına rağmen pazar fiyatları düşük olan ve önümüzdeki yıllarda üretimdeki payları azalacağı düşünülen çeşitlerdir. 2001 Dünya Elma Raporu’nda; başlıca elma çeşitlerinin pazar paylarının değişeceği belirtilmektedir. Tahminlerde özellikle Avrupa pazarı için yetiştirilen Jonagold, Gloster, Cox Orange, Elstar talep daralması yaşayacak çeşitler arasında bulunmuştur. Ayrıca Fuji, Gala, Braeburn ve Pink Lady gibi yeni çeşitlerde rekabetin kızışması beklenmektedir. Son yıllarda dünya üzerinde popüler olup, Türkiye’de adaptasyon çalışmaları tamamlanmış bazı yeni çeşitler ile kapama bahçeler kurulmaya başlanmıştır (Bayav ve ark. 2005).

Meyve yetiştiriciliğinin en önemli sorunları arasında değişik hastalık ve zararlılarla mücadele bulunmaktadır. Elma yetiştiriciliğinde ana zararlı olarak Elma içkurdu çok önemli bir yere sahiptir. Bu zararlı meyvenin satılamaz hale gelmesine neden olmaktadır.

Elma içkurdu, elma ağaçlarının en önemli zararlısıdır. Doğrudan meyve zararlısı olan larvalar, meyveleri delerek içlerinde galeriler açmakta, etli kısmını ve çekirdek evini yiyerek pislikler bırakmaktadırlar. Bütün bunların sonucu olarak meyvelerin dökülmesine, dökülmeden ağaçta kalabilen meyvelerin ise nitelik ve niceliklerinin bozulmasına ve dolayısıyla elmanın piyasadaki değerinin düşmesine

(15)

neden olmaktadır. Mücadelesi yapılmayan bahçelerdeki zararı % 60 hatta % 100’ e kadar çıkabilmektedir. Ülkemizde elma üretim bölgelerinin her yerinde bulunmaktadır (Anonymous 1995).

Pedigo (1996), Elma içkurdunun Japonya ve Batı Avustralya hariç dünyanın bütün ülkelerinde bulunduğunu ve elmanın en önemli zararlısı olmakla beraber, ceviz, armut ve ayvada zararlı olduğunu, yılda 1-3 döl verdiğini, zarar oranının % 20-95 arasında değiştiğini belirtmektedir.

Friedrich ve ark. (2005), Jonafree çeşidi elmalardaki elma içkurdu zararının Redfree çeşidine oranla önemli oranda yüksek olduğunu, bunun muhtemelen her iki çeşidin hasat zamanındaki farklılıktan kaynaklandığını, erken hasat edilen Redfree çeşidinin zararlının sonraki populasyonunun etkisine maruz kalmadığını saptamışlardır. Yine bu çalışmada daha geçci bir çeşit olan Liberty’nin daha fazla elma içkurdu zararına maruz kalmasının muhtemel olduğu, özellikle organik tarım yapılan bir elma bahçesinde elma içkurdu zararı bakımından çeşitler arasında fark olacağı ve bunun dikkate alınması gerektiği belirtilmektedir.

Ülkemizde özellikle son yıllarda yetiştiriciliğinde hızlı bir artış görülen tam bodur ve yarı bodur anaçlar üzerine aşılı yeni çeşitlerin avantajları arasında; ağaçların erken meyveye yatması, birim alandan elde edilen elma üretiminin fazla olması, bakım işlemlerinin (budama, ilaçlama vb.) ve hasadının daha kolay olması bulunmaktadır.

Elma yetiştiriciliğinde, çöğür anaç üzerine aşılanmış elma çeşitlerinde çok büyük ağaç tacı oluşmaktadır. Bu durum ise ağaçların yüksek kısımlarına ilaçların ulaşamamasına bağlı olarak elma içkurdunun ilaçlanmayan meyvelere daha fazla girmesine neden olmakta dolayısıyla meyvenin pazar değerinin düşmesine sebep olmaktadır. Bodur anaçlar üzerine aşılı çeşitlerde ise ağaçların daha küçük taç oluşturmasına bağlı olarak ilaçlamalar meyvelerin bütün yüzeylerine değdiğinden daha sağlıklı olmaktadır.

Bu tez çalışması, Eğirdir Bahçe Kültürleri Araştırma Enstitüsü ’nde bulunan MM 106 anacı üzerine aşılı 30 elma çeşidinin fenolojik gelişme, meyve sertliği, meyve rengi, hasat zamanı ile elma içkurdunun sebep olduğu zarar oranları arasındaki ilişkinin belirlenmesi amacıyla yapılmıştır.

Eğirdir Bahçe Kültürleri Araştırma Enstitüsü ’nde bulunan MM 106 (yarı bodur) anacı üzerine aşılı 30 elma çeşidinde böyle bir çalışmanın yapılması yeni

(16)

elma çeşitlerinin yetiştiriciliğinin benimsenmesi bakımından meyve özelliklerine ilave olarak önem taşımaktadır. Bu çeşitlerin elma içkurduna karşı ortaya koyacağı duyarlılık veya dayanıklılık yetiştiricilerin tercihini belirleyecek önemli kriterlerden birisi olabilecektir.

(17)

2. KAYNAK ARAŞTIRMASI

Elma (Malus communis L.) ülkemizde uzun yıllardan beri yetiştiriciliği yapılan, üretim miktarı ve alan bakımından diğer ılıman iklim meyvelerinin başında gelen bir türdür (Küden ve ark. 1997).

2.1. Elma İçkurdunun [Cydia pomonella (L.)] Sistematikteki Yeri

Şube: Arthropoda Sınıf: İnsecta Takım: Lepidoptera Familya: Tortricidae Alt familya: Grapholitini Cins: Cydia

Tür: Cydia pomonella (L.)

Tortricidae familyası, Lepidoptera takımının en geniş familyalarından biridir. Bu familyaya ait dünya üzerinde 5000’den fazla tanımlanmış tür vardır ve özellikle tropik bölgelerde bu familyaya ait yeni kayıtlar devam etmektedir. Bu familya türleri dünyada sıcak ve tropikal dağlık bölgelerde tropikal ovalardan yani yüksekliği düşük bölgelerden daha yaygın olmasına rağmen, tropikal enlemlerdeki yağmur ormanlarında tür çeşitliliği daha fazladır (Horak ve ark. 1991).

Grapholitini alt familyası; Collicularia Obraztsov, Cydia, Gephyroneura Obraztsov, Grapholita Treitschke, Pammene Hübner, Selania Stephens cinslerini içerir. Cydia cinsleri bütün dünyaya yayılmıştır fakat bu cinsin üyelerinin % 70’ inden daha fazlası Holarctic bölgelerde tanımlanmıştır. Çoğu türleri monofagdır, meyvelerde ve uç sürgünlerde beslenirler. Bunların beslendiği bitki türlerinin familyaları arasında Rosaceae, Pinaceae, Leguminosae ve Fagaceae familyaları bulunmaktadır (Horak ve ark. 1991).

(18)

2.2. Elma İçkurdunun [Cydia pomonella (L.)] Yaşam Dönemleri Ve Biyolojisi

Elma içkurdu yumurtası, başlangıçta süt beyazı renginde ve mumsu görünümdedir. Şekli oval ve 1.0-1.2 mm çapındadır. Yumurta gelişirken ortasında kırmızımsı bir halka görülmekte, açılmadan hemen önce ise gelişmiş larva yumurtanın içinde açıklıkla izlenebilmektedir. Yumurta açıldıktan sonra kabuğu konulduğu yere yapışır ve güneşte sedef gibi parladığı görülür (Anonymous 1995).

Wyniger (1956), düşük sıcaklığın yumurta gelişimini etkileyeceğini, yağmurun ise yumurta gelişimine etkisinin olmayacağını bildirmiştir. Yağmur bazen açıkta kalan korunmasız yumurtaları etkiler. Nemin % 40-50’nin altında olması ve sıcaklığında 25 0C’nin üzerinde olması yumurta ölümlerinde artışa neden olduğunu belirtmektedir (Howell, 1991).

Hathaway ve ark.’na (1971) göre, Kuzey Amerika’da yumurtaların % 12-62’si ölmektedir. Çünkü bu yumurtalar ya kısırdır, ya da abiotik faktörlerin etkisiyle ölmektedir. Wood (1965) ise, Yeni Zelenda’da yumurtaların sadece % 4-7 ‘sinin açıldığını bildirmektedir. Yumurta ölümleri yüksek oranda değişkendir ve nesiller arasında bunu belirlemek oldukça zordur (Howell, 1991).

Yumurtadan yeni çıkan larva 2-3 mm boyundadır. Larvanın başı siyah, vücudu kremsi beyaz renktedir. Gelişmesini tamamlayan larvalar 12-20 mm büyüklüğe ulaşırlar. Vücut genellikle kremsi beyaz renkte olmakla birlikte olgun larvalarda hafifçe pembeye yaklaşır (Beers ve ark.1993) .

Olgun larva elipsoid şekilde ve kirli beyaz renkte koza örerek içinde pupa olmaktadır. Açık kahverengi olan pupa, ortalama 10 mm boyunda ve 2.5-3 mm enindedir (Anonymous 1995).

Ergin gri renkli, vücut boyu yaklaşık 10 mm uzunluğunda ve ön kanatların uçlarında üçgen şeklinde çikolata renginde birer leke bulunur (Anonymous 1995). Erginlerin kanatlarında ilk bakışta fark edilmeyen fakat dikkatli incelendiğinde görülebilen, ince dalgalı gri ve beyaz renkli çapraz bantlar bulunur (Beers ve ark. 1993) .

Erkeklerde abdomen sonunda dıştan genital organlarını örten iki kapakçık ve bu kapakçıklarda ekseriya pulcuklar olduğu halde; dişilerde abdomenin sonunda,

(19)

ventralde kenarları ince tüylerle çevrili bir göçük bulunmaktadır. Erginlerin kanat açıklığı 18-20 mm dir (Anonymous 1995).

Newcomer ve Whitcomb (1924) ile Putman’ın (1963) bildirdiğine göre; dişiler öncelikle öğleden sonra geç saatlerde yumurtlarlar ve yumurtlamalar akşam üzeri 18-21 saatleri arasında en üst seviyeye ulaşır. Rield ve Loher ’in (1980) bildirdiğine göre de; ortalama yumurtlama akşam karanlığından 2,5 saat kadar önce gerçekleşir. Wildbolz (1958) ise yumurtlamanın günün herhangi bir saatte olabileceğini bildirmektedir (Howell, 1991).

Mani ve ark.’ın (1974) bildirdiğine göre, günün erken saatlerinde havanın bulutlarla kapalı olması sıcaklığın ve ışık yoğunluğunun düşmesine sebep olmakta, bu durum uçuş ve çiftleşmeyi azaltmaktadır (Howell, 1991).

Klinger ve ark. (1958), yumurtlamanın sadece 12-30 0C’ler arasında olduğunu belirtmektedir (Howell, 1991).

Parker’a (1959) göre, yumurtlamayı, 107 m/dakika’nın üzerindeki rüzgar ya da yağmur engelleyebilir (Howell, 1991).

Elma içkurdu dişisinin koymuş olduğu yumurta sayısı 100’e kadar çıkabilmektedir. Böylece bir dişi böcek nedeniyle 100 kadar meyve kurtlanmaktadır (Anonymous 1995).

Jackson’a (1979) göre, elma ağaçlarındaki her meyvede elma içkurdu yumurtaları doğal bir şekilde dağılım gösterdiği için maksimum düzeyde meyve zarar görmektedir ( Barnes 1991).

Wildbolz (1958), elma kokularının ergin dişinin yumurtlaması üzerinde uyarıcı etkisi olduğunu bildirmiştir. Elma kabuğunun içeriğinde bulunan E,E α ve

Z,E α- farnesenelerin Elma İçkurdu için kairomonelara benzer fonksiyonları vardır

( Barnes 1991).

Sutherland (1973), kabukta bulunan bu farnesenlerin yeni çıkan larvalar üzerinde güçlü bir cazibe özelliği olduğunu bildirmiştir. Charmillot ve ark.’na (1973) göre, elmadaki bu kokular çiftleşmemiş dişileri kendilerine çekmektedir. Wearing ve ark.’na (1973) göre ise bu kokular aynı zamanda çiftleşmiş dişilerin sayısını da artırmaktadır ( Barnes 1991).

Sutherland ve ark. (1977), meyve büyüklüğü ile toplam farnesene miktarının birbiriyle ilişkili olduğunu bildirmektedir. MacLellan (1962), yumurtlamanın her ağaçtaki meyve sayısı ile orantılı olduğunu belirtmektedir ( Barnes 1991).

(20)

Elma içkurdu kışı daha ziyade ağaç gövdesinin çatlamış kabukları arasında, kısmen de yere dökülmüş toprakta bulunan kalıntılar arasında, ambalaj ve depolama yerlerinde ördükleri kokon içinde olgun larva döneminde geçirmektedir. Kışlama döneminde doğal düşmanları ve kötü hava koşulları nedeniyle % 30-40 civarında ölüm olabilmektedir (Anonymous 1995).

Kışlayan larva mayıs başlarına doğru pupa dönemine girer. İlkbahar ergin çıkışları genellikle mayıs ayından (bazı yıllar nisan ortalarında) başlamakta ve bazen temmuz ortalarına kadar devam etmektedir (Anonymous 1995).

Beers ve ark. (1993), ABD’de Kuzeybatı Pasifik Bölgesinde zararlının ilk erginlerinin Red Delicious çeşidinde tam çiçeklenme döneminde çıktığını bildirmişlerdir.

Sıcaklığa bağlı olarak ergin çıkışlarının zirveye ulaştığı nokta 17-21 gün kadar sonra olur. Erginlerin çıkışı 6-7 hafta devam eder ve erginler genellikle akşam alacakaranlık sıcaklığının 15 0C’nin üzerindeki sıcaklıklarda daha aktif olurlar (Beers

ve ark. 1993).

Erginlerin yumurta bırakışı kısa preovipozisyon döneminden sonra başlamakta, ancak bunun için akşam alacakaranlık sıcaklığının üst üste iki akşam 15

0C’nin üzerinde olması gerekmektedir. Yumurtalar önceleri yapraklara, ince dallara

daha sonra meyvelere teker teker bırakılmaktadır (Anonymous 1995).

Putman’ın (1963) bildirdiğine göre, yumurtaların çoğu elmalara yakın yaprakların pürüzsüz üst yüzeyine bırakılır. Daha düşük oranda yumurtalar meyveye bırakılır ( Barnes 1991).

Beers ve ark. (1993), ilk dölün yumurtalarının yapraklara bırakıldığını, buna rağmen meyvelerde de bulunabileceğini bildirmişlerdir.

Yumurta açılışından sonra, ilk dönem larvalar kendilerine hemen girmek için uygun bir meyve araştırmaktadırlar. İlk larvaların çıkışı ile meyveye girişi arasındaki süre, birçok etkenlere bağlı olmak üzere genellikle 4-8 saat arasında değişmektedir. Meyveye giriş öncesi larva çok hassas olduğundan; rüzgar, yağmur ve avcı türlerden dolayı yüksek oranda ölüm olabilmektedir (Anonymous 1995).

Bırakılan yumurtalar 8-14 gün içinde açılmakta, çıkan larva meyveye calyx (çiçek çukuru), ya da meyvenin yan tarafından girmektedir (Beers ve ark. 1993).

Chugunin (1929), Plourde ve ark.’na (1985) göre, yeni çıkan larvalar meyveye genellikle (% 60-91) meyvenin direk ışık almayan korunaklı yan

(21)

kısımlarından, % 3-15 oranında ise çiçek çukuru ve sap dibinden girdiğini bildirmişlerdir. Fisher-Colbrie ve ark. (1976) ise, çiçek çukuru ve sap dibinden girişin armutta daha yaygın olduğunu belirtmişlerdir (Howell, 1991).

Larva, meyveye elmanın çiçek çukurundan, veya meyvenin yan tarafı ile sapa yakın kısmından girer. Elma içkurdu larvası, meyveye girdikten sonra meyvenin merkezine doğru tünel açmaya ve oradaki çekirdekler üzerinde beslenmeye meyillidir. Bu özellik Elma içkurdu larvalarını, daha ziyade çekirdekler üzerinde beslenmeyen fakat meyve içinde zararlı diğer Tortricidae familyasına ait üyelerden ayırır (Anonymous 1995).

Larvaların çekirdekle beslenmesi elma, armut ve cevizde belirgin bir özelliktir. Heriot ve Waddell (1942), olgunlaşmamış meyve çekirdeği yerine meyve pulpuyla beslenen larvalarda diyapoza girme oranının daha yüksek olduğunu bildirmektedir ( Barnes 1991).

Goonewardene ve ark.’nın (1984) bildirdiğine göre, bitki büyüme düzenleyicilerinin kullanılmasıyla oluşan çekirdeksiz meyveler ile çekirdekli meyveler kıyaslandığında elma içkurdu zararı çekirdekli meyvelerde daha yüksektir. Söz konusu zarar çeşide ve meyve büyüklüğüne göre de değişmektedir.

Speyer (1932) gibi bazı araştırıcılar, yaprakla beslenen larvaların hayatta kalıp kalamayacağını araştırdı. Yaprakla beslenen larvalarda ölümün yüksek, gelişmenin düşük seviyede kaldığı, hayatta kalan dişilerde de gelişimin düşük ve üreme gücünün azaldığı bildirilmektedir ( Barnes 1991).

Jackson (1982), yeni çıkan larvaların öncelikle daha önce larva girişi olmayan meyveleri % 66 oranında tercih ettiğini, ancak % 33 oranında da larva girişi olan meyveye de tekrar girebildiğini, bir meyvede 2-5 adet giriş deliğinin bulunabileceğini belirtmiştir.

Larvalar meyvede beslenerek zarara sebep olurlar. İki türlü zarar şekli vardır. İlk zarar şeklinde derin giriş delikleri açarak meyvenin çekirdeğine doğru ilerler, ikinci zarar şeklinde ise meyvede yüzeysel delikler açması ve bu deliklerin ilerlememesi şeklindedir. İlk zarar şeklinde larva meyvenin merkezine doğru delik açarak ilerler ve çekirdeklerde beslenir. Kahverengi dışkılarını giriş deliğinden ya da yeni bir delik açıp oradan meyvenin dışına çıkarır. Armutlarda bu tip zarar öncelikle çiçek çukurunda görülür. Olgun meyvelerde sıklıkla girişin etrafı kırmızı bir halka ile çevrilmiştir. İkinci tip zararda ise yüzeysel girişler olur, larva ölür ya da oradan

(22)

girmekten vazgeçip başka bir yerden girmeyi dener. Larvanın meyvenin içine girdiği durumlarda buralarda oluşan bakteri ve mantarlar sebebiyle meyveyi çürütür. Her iki tip zarar şeklinde de meyveler pazar değerini kaybeder. (Beers ve ark. 1993).

Meyve içinde 30-40 gün beslenerek olgunlaşan larva ağaç gövdesinin çatlamış kabukları arasında veya toprakta bulunan kalıntılar arasında kokon örmek üzere meyveyi terk etmektedir. Bunlar daha sonra pupa olarak, ya aynı yılın yaz erginleri şeklinde veya pupa olmayıp da diyapoza geçmeleri halinde ertesi ilkbaharda ilkbahar erginlerinin bir bölümü olarak çıkmaktadırlar (Anonymous 1995).

Larvanın dönemi 3-4 hafta alır ve daha sonra larva kokon örmek için meyveden ayrılarak kendine korunaklı bir yer arar. Larva pupa olabilir ve ikinci dölün erginleri çıkar ya da takip eden ilkbahara kadar larva olarak kalır. Her yıl bazı birinci döl larvaları diyapoza girer, gelişme ertelenir ve inaktif duruma geçerler. Kokon halinde olanlardan 2-3 hafta sonra erginler çıkar (Beers ve ark. 1993).

İkinci dölün erginleri temmuzun başında çıkmaya başlarlar. Ergin aktivitesinin en yüksek noktası temmuz ortası ağustos başlarıdır. Bu aktivite eylül başlarına kadar devam eder. İkinci dölün larvaları temmuz ortasından eylül sonlarına kadar meyvede bulunur. İkinci dölün olgun larvaları ağustos başından ortasına kadarki dönemde elmalardan ayrılarak kışı geçirecek yer ararlar (Beers ve ark. 1993). Shel’deshova (1967), ekolojik faktörlerin, Elma içkurdunun Kuzey ve Güney Yarımkürede yayılmasında etkili olduğunu ve 25. paralele kadar bulunduğunu, Kuzey Yarımkürede gelişimini tamamlayabilmesi için 10 0C’nin üzerinde 600 gün dereceye ihtiyaç duyduğunu bildirmiştir ( Barnes 1991).

Croft (1982), Elma içkurdunun [Cydia pomonella (L.)]’ nun bütün dünyada elmanın en önemli zararlısı olduğunu, yılda 2 veya daha fazla nesil verdiğini, mücadele yapılmayan bahçelerde elma kurtlanma oranlarının % 25 ‘in üzerinde olduğunu belirtmektedir.

ABD Idaho’da yetiştirilen tüm elma çeşitlerinin elma içkurduna karşı hassas olduğu, bu zararlının eyaletteki en önemli elma zararlısı olduğu bildirilmektedir (Anonymous 2005 a).

Beers ve ark. (1993), Elma içkurdunun Kuzey Amerika’da yılda 2 döl verdiğini sıcak geçen yıllarda ise kısmi bir 3.döl verdiğini ancak bu durumun istisnai olduğunu, 3. dölün erginlerinin ağustos sonu eylül başında görüldüğünü bildirmektedirler.

(23)

Elma içkurdu ülkemizde genellikle yılda 2 döl, bazı yer ve yıllarda kısmi bir 3. dölde verebilmektedir (Anonymous 1995).

Kovancı ve ark.(2000), 1998-1999 yıllarında Bursa ilinde yaptıkları çalışmada elma içkurdunun yılda 3 döl verdiğini tespit etmişlerdir.

Özbek ve ark. (1995), Elma içkurdunun ülkemizdeki en önemli elma zararlısı olduğunu, yılda bölgelere göre değişmek üzere 2-3 döl verdiğini, zarar oranının bazı yıllarda % 100’e ulaştığını, elma dışında ayva, şeftali,ceviz, erik, armut ve kayısıda da zarar yaptığını belirtmektedirler.

Pedigo (1996), elma içkurdunun Japonya ve Batı Avustralya hariç dünyanın bütün ülkelerinde bulunduğunu ve elmaların en önemli zararlısı olmakla beraber, ceviz, armut ve ayva’da da zararlı olduğunu, yılda 1-3 döl verdiğini, zarar oranının %20-95 arasında değiştiğini bildirmektedir.

Beers ve ark. (2000), elma içkurdunun Japonya, Tayvan, Kore ve Çin’in Doğu Bölgeleri hariç dünyanın bütün ülkelerinde bulunduğunu, iklime bağlı olarak yılda 1-4 döl verdiğini rapor etmişlerdir.

Beers ve ark. (2000), Elma içkurdunun konukçuları arasında Avrupa ve Asya armutları, ayva, ceviz, erik, şeftali, nektarin ve kayısı olduğunu, bu meyvelerden ceviz ve erikte devamlı görülebilirken diğerlerinde bazı durumlarda zarar yaptığını belirtmişlerdir.

Barnes’e (1991) göre zararlının farklı konukçuları tercih etmesi; gelişmeye, diyapoza, fenolojiye ve populasyon dinamiğine göre değişmektedir (Beers ve ark. 2000)

2.3. Elma İçkurdunun [Cydia pomonella (L.)] Sebep Olduğu Zararlanma Oranı Ve Çeşit Duyarlılığı

Isley (1943), zararlının ikinci dölünden önce olgunlaşan erkenci çeşitlerde daha az zarar görüldüğünü, daha geç olgunlaşan çeşitlerin yetiştirilmesinden kaçınılarak zararın önemli ölçüde azaltılabileceğini bildirmiştir (Barnes 1991).

Geier (1964), Avustralya’da elma meyvelerinde elma içkurdunun sebep olduğu zarar oranının % 65-100 arasında olduğunu belirtmektedir (Barnes 1991).

Glass ve Lienk (1971), zararlının yılda bir döl verdiği ve kısmi olarak ikinci dölünün oluştuğu New York’ta Ontario Gölü yakınlarında yapılan bir çalışmada, on

(24)

yıl boyunca insektisit kullanılmayan bahçelerde yapılan gözlemlerde, meyvelerde zararlanma oranının % 7-35 arasında değiştiğini bildirmektedir (Barnes 1991).

MacLellan (1977), zararlının yılda bir döl verdiği, Nova Scotia şartlarında yapılan bir çalışmada, on iki yıl boyunca insektisit kullanılmayan bahçelerde yapılan gözlemlerde, çeşide bağlı olmakla birlikte meyvelerde zararlanma oranının % 6-10 arasında değiştiğini bildirmektedir (Barnes 1991).

Riedl ve Croft (1978), elma içkurdundan dolayı zarar gören meyvelerin güneydeki Illionis’te zararlının ikinci ve kısmi olarak ta üçüncü dölünün zararına maruz kalmasından dolayı daha fazla olduğunu, Georgia’da ise dört ve kısmi olarak ta beş döl verdiğini bildirmektedirler (Barnes 1991).

Tanskii ve Bulgak (1981), elma yetiştiriciliği yapılan, elma içkurdu zararlısının iki ya da daha fazla döl verdiği yerlerde örneğin Kırım Yarımadasında meyvelerdeki zararlanma oranının % 84’ten daha fazla olabildiğini bildirmişlerdir (Barnes 1991).

Painter (1951), elmanın farklı çeşitlerinin elma içkurduna karşı farklı seviyede hassasiyet gösterdiğini, Jonathan’ında içinde bulunduğu grubun daha az hassas olduğunu bildirmektedir ( Barnes 1991).

Putman (1963), depodan alınmış Jonathan çeşidinin meyvelerinin üzerindeki mumsu tabakanın yeni çıkan elma içkurdu larvaları üzerinde toksik etki oluşturduğunu bildirmiştir. Dayanıklılık çalışmalarında, dayanıklı olarak seçilmiş çeşitlerin % 10’u kontrol çeşidi olan Jonathan çeşidinden daha az zarar görmüştür ve bu % 10’luk gruba giren çeşitler dayanıklılık kaynağı olarak tanımlanabilir (Barnes 1991).

Cossentine ve Madsen (1980), ilaç kullanılmayan 87 yabani elma çeşidinde yaptıkları çalışmada, Elma içkurdunun birinci dölünün larvalarının bütün elmalara girmediğini, fakat Ağustos ayındaki ikinci dölün zararının bütün elmalarda görüldüğünü bildirmişlerdir.

Zaki (1999), farklı elma varyetelerine elma içkurdu tarafından değişen oranlarda zarar verildiğini, bazı yerli varyetelerin zararlı tarafından daha az oranda tercih edildiğini saptamıştır.

Bezemer ve Mills (2001), elma içkurdunun cevizdeki zarar oranının erkenci ve geçci olma durumuna göre değişim gösterdiğini, zarar oranının erkenci çeşitlerde

(25)

daha yüksek olduğunu ve bunun bitki fenolojisindeki farklılıktan kaynaklandığını bildirmektedirler.

Dwivedi ve ark. (2005), denemede kullandıkları 11 yerel elma varyetesinde elma içkurdunun zararlı olduğunu, ancak diğer elma bahçelerinde zararlının sorun oluşturmadığını belirtmektedirler.

Thomas (2005), organik elma yetiştiriciliğinde zararlılarla mücadele etmek amacıyla Kaolin’i denedikleri araştırmasında, kullandığı elma varyeteleri arasında elma içkurdunun zararı bakımından önemli fark elde ettiğini belirtmektedir.

Elma içkurduna karşı mücadelede erkenci ve dayanıklı varyete kullanmanın mücadele yöntemlerinden birisi olduğu belirtilmektedir ( Anonymous 2005 b),

Friedrich ve ark. (2005), Jonafree çeşidi elmalardaki elma içkurdu zararının Redfree çeşidine oranla önemli oranda yüksek olduğunu, bunun muhtemelen her iki çeşidin hasat zamanındaki farklılıktan kaynaklandığını, erken hasat edilen Redfree çeşidinin zararlının sonraki populasyonlarının etkisine maruz kalmadığını saptamışlardır. Yine bu çalışmada daha geçci bir çeşit olan Liberty’nin daha fazla elma içkurdu zararına maruz kalmasının muhtemel olduğu, özellikle organik tarım yapılan bir elma bahçesinde elma içkurdu zararı bakımından çeşitler arasında fark olacağı ve bunun dikkate alınması gerektiği belirtilmektedir.

Aydar ve ark. (2007), Isparta (Eğirdir) koşullarında, çöğür anaçlı Starking Delicious ve Golden Delicious çeşitlerinde yaptıkları bir çalışmada ilaç kullanılmayan kontrol parselinde kurtlanma oranının % 74.15 oranı ile bölgedeki Elma İçkurdu populasyon yoğunluğunun çok yüksek olduğunu bildirmektedirler.

Ferro ve ark’nın (1974) bildirdiğine göre, zararlının ikinci dölü için gıda kaynağı azaldığında zararlının birinci dölünden diyapoza giren fert sayısı artmıştır (Barnes 1991).

Böcekler ışığın belirli dalga boyuna yani rengine tepki gösterirler. Bu, onlara beslenme ve yumurtlama yönünden de yararlı olmaktadır. Örneğin, kelebekler sarı, kırmızı ve mavi rengi yeşilden ayırt edebilirler. Besin alacakları çiçekleri, böylece bulabildikleri gibi, aynı kelebeklerin çoğu yumurtalarını yeşil renkli yapraklara koyarlar (Kansu 1988).

Witzgall ve ark. (1999), elma içkurdu ergin dişilerinin yeşil renkli meyveleri taşıyan dallar tarafından cezbedildiklerini saptamışlardır.

(26)

Dandekar ve ark. (1994) ve Clark ve ark.( 2004)’nın elma içkurduna karşı dayanıklı varyeteler geliştirme konusunda önemli aşamalar kaydettikleri bildirilmektedir (Andreev ve Kutinkova, 2005).

(27)

3. MATERYAL VE METOT

3.1. Materyal

3.1.1. Elma çeşitleri

Eğirdir Bahçe Kültürleri Araştırma Enstitüsü Müdürlüğü deneme bahçesindeki MM106 anacı üzerine aşılanmış, standart çeşitlerde 4x3 m aralık ve mesafede dikilmiş erkenci, orta mevsim ve geç mevsim olmak üzere toplam 30 elma çeşidi denemenin materyalini oluşturmaktadır. Tesadüf Blokları Deneme Desenine göre kurulmuş olan 10 da. büyüklüğündeki bahçe tam verim çağındaki 10 yaşındaki ağaçlardan oluşmaktadır.

Denemede kullanılan MM106 anacı; Northen Spy ile M1’in çaprazlanmasından elde edilen bir anaçtır. Erkencilik özelliği sebebiyle bu anaç tanıtımından sonra çok hızlı bir şekilde ün kazanmıştır. Elma çöğür anaçlarının % 60-75’i büyüklüğünde ağaç üretirler ve çok verimlidirler. MM106 üzerindeki çeşitler toprağa iyi tutunur. Kök sürgünü oluşturmaz ve yarı bodurdurlar (Akça 2000).

Denemede kullanılan elma çeşitleri şunlardır: Astramel, Vista Bella, Jerseymac, Summer Regent, Discovery, Delprim, Fiesta, Beacon, Williams Pride, Redfree, Anna, Mondial Gala, Jonafree, Jonathan, Cooper 39, Ozark Gold, Melrose, Priscilla, Champion, Jonagold, Jonagold Highwood, Priam, Arapkızı, Pilot, Enter Prise, Hüryemez, Cooper 41, Mutsu, Red Braeburn, Granny Smith.

Çeşitlerin Erkenci, Orta Mevsim ve Geçci olarak sınıflandırılması Özongun ve ark.’nın (2004) belirlemiş oldukları aşağıdaki kriterlere göre yapılmıştır.

Erkenci Çeşitler : 15 Ağustos’a kadar olgunlaşan çeşitler Orta Mevsim Çeşitler : 15 Eylül’e kadar olgunlaşan çeşitler Geçci Çeşitler : 15 Eylül’den sonra olgunlaşan çeşitler

Bitki materyali olarak kullanılan elma çeşitleri olgunlaşma dönemlerine göre Çizelge 3.1., 3.2., 3.3.’de verilmiştir.

(28)

Çizelge 3.1. Elma içkurdu [Cydia pomonella (L.)]’nun farklı elma çeşitlerindeki zarar oranlarının belirlenmesinde kullanılan erkenci elma çeşitleri ve çalışmada yıllara göre kullanılan ağaç sayıları.

Ağaç Sayısı Sıra No Erkenci Çeşit Adı

2006 2007 1 Astramel 5 7 2 Vista Bella 7 7 3 Jerseymac 3 5 4 Summer Regent 6 6 5 Discovery 4 5 6 Delprim 7 7 7 Fiesta 6 6 8 Beacon 6 6 9 Williams Pride 6 6 10 Redfree 5 6

Çizelge 3.2. Elma içkurdu [Cydia pomonella (L.)]’nun farklı elma çeşitlerindeki zarar oranlarının belirlenmesinde kullanılan orta mevsim elma çeşitleri ve çalışmada yıllara göre kullanılan ağaç sayıları.

Ağaç Sayısı Sıra No Orta Mevsim Çeşit Adı

2006 2007 11 Anna 7 7 12 Mondial Gala 6 6 13 Jonafree 6 7 14 Jonathan 6 6 15 Cooper 39 6 6 16 Ozark Gold 6 6

(29)

Çizelge 3.3. Elma içkurdu [Cydia pomonella (L.)]’nun farklı elma çeşitlerindeki zarar oranlarının belirlenmesinde kullanılan geçci elma çeşitleri ve çalışmada yıllara göre kullanılan ağaç sayıları.

Ağaç Sayısı Sıra No Geçci Çeşit Adı

2006 2007 17 Melrose 7 7 18 Priscilla 6 6 19 Champion 6 6 20 Jonagold 7 7 21 Jonagold Highwood 7 7 22 Priam 7 7 23 Arapkızı 7 4 24 Pilot 5 5 25 Enter Prise 7 7 26 Hüryemez 6 6 27 Cooper 41 6 6 28 Mutsu 6 4 29 Granny Smith 3 5 30 Red Braeburn 6 6

Denemedeki elma çeşitlerinin bahçedeki dağılımı Şekil 3.1.’de gösterilmiştir.

(30)

Şekil 3.2. a. Astramel Çeşidi Şekil 3.2. b. Vista Bella Çeşidi

Şekil 3.2.c. Jerseymac Çeşidi Şekil 3.2.d. Summer Regent Çeşidi

Şekil 3.2.e. Discovery Çeşidi Şekil 3.2.f. Delprim Çeşidi

(31)

Şekil 3.2.i. Williams Pride Çeşidi Şekil 3.2.j. Redfree Çeşidi

Şekil 3.2.Elma içkurdu [Cydia pomonella (L.)]’nun farklı elma çeşitlerindeki zarar oranlarının belirlenmesinde kullanılan erkenci elma çeşitleri (Orijinal 2007).

Şekil 3.3.a. Anna Çeşidi Şekil 3.3.b. Mondial Gala Çesidi

(32)

Şekil 3.3.e. Cooper 39 Çeşidi Şekil 3.3.f. Ozark Gold Çeşidi

Şekil 3.3. Elma içkurdu [Cydia pomonella (L.)]’nun farklı elma çeşitlerindeki zarar oranlarının belirlenmesinde kullanılan orta mevsim elma çeşitleri (Orijinal 2007).

Şekil 3.4.a. Melrose Çeşidi Şekil 3.4.b. Priscilla Çeşidi

(33)

Şekil 3.4.e. J. Highwood Çeşidi Şekil 3.4.f. Priam Çeşidi

Şekil 3.4.g. Arapkızı Çeşidi Şekil 3.4.h. Pilot Çeşidi

Şekil 3.4.i. Enter Prise Çeşidi Şekil 3.4.j. Hüryemez Çeşidi

(34)

Şekil 3.4.m. Granny Smith Çeşidi Şekil 3.4.n. Red Braeburn Çeşidi

Şekil 3.4 Elma içkurdu [Cydia pomonella (L.)]’nun farklı elma çeşitlerindeki zarar oranlarının belirlenmesinde kullanılan geçci elma çeşitleri (Orijinal 2007).

3.1.2. Elma içkurdu feromon tuzakları

Bahçedeki elma içkurdu populasyonunun izlenmesinde elma içkurdu feromon tuzaklarından (Pherocon) tipi (Pherocon Insect Monitoring Kit) tuzaklar kullanılmıştır. Feromon kapsülleri, 1 miligram (E,E)-8,10-Dodacadien-1-ol, Codlemone içermektedir. Feromon Tuzakları, Trece Incorporated, Adair, Oklahoma isim ve adresli firmadan temin edilerek kullanılmıştır. Şekil 3.5.’de Feromon Tuzağı görülmektedir.

(35)

3.1.3. Biyolojik özelliklerin belirlenmesinde kullanılan ekipman

3.1.3.1. Meyve eti sertliğinin ölçülmesi

Elmaların meyve eti sertliği Penetrometre (Fruit Pressure Tester, Model FT 327)’nin 11.1 mm’ lik ucu ile ölçülmüş ve değerler (kg) olarak belirlenmiştir.

3.1.3.2. İklim verilerinin alınması

İklim verileri alınması bahçede kurulu bulunan iklim istasyonundan elde edilmiştir. İklim verilerini kaydetmek için Sıcaklık/Nem/2 dış giriş kaydedici (Hobo, Onset Computer Corporation RH Temp 2x External ) kullanılmıştır.

3.1.3.3. Meyve kabuk renginin belirlenmesi

Meyvelerin kabuk rengi MİNOLTA CR-400 marka renk ölçme cihazı ile belirlenmiştir.

3.1.3.4. Elma içkurdu larvasının açtığı galeri boyunun belirlenmesi

Elma içkurdu larvasının açtığı galeri boyunu ölçmek için % 1 hassasiyet derecesindeki dijital kumpas (Mitutoyo Corporation, Model: CD-S15M, Serial No: 0008069, Code No: 500-404) kullanılmıştır.

3.1.4. Deneme bahçesinde kullanılan pestisitler

Bahçede gerekli olduğu hallerde Elma Karalekesi ve Elma Küllemesi hastalığı için ruhsatlı fungusitler ile populasyonun aşırı yükseldiği tarihlerde kırmızı örümcekler için ruhsatlı akarisitler ve yaprak bitleri için ruhsatlı insektisit kullanılmıştır. Kullanılan bu pestisitler ile ilgili bilgiler Çizelge 3.4.’de verilmiştir.

(36)

Çizelge 3.4. Deneme parselinde kullanılan pestisitler

Etkili Madde Ticari Adı Firması Doz (100lt) İlaçlama Tarihi Kullanılma Amacı Bakır Kalsiyum Sülfat B.Bordo Disperss Cerexagri 1500 g 10.04.2006 27.03.2007 Elma Karalekesi

Cyprodinil Chorus Syngenta 40 g 17.04.2006

11.04.2007

Elma Karalekesi

Trifloxystrobin Flint Bayer 15 g 02.05.2006

16.05.2007

Elma Karalekesi Elma Küllemesi

İmidacloprid Confidor Bayer 20 ml 02.06.2006

05.06.2007

Yaprak bitleri

Spirodiclopen Envidor Bayer 30 ml 02.06.2006

05.06.2007

Kırmızı örümcekler

Propargite Omite Hektaş 100 ml 13.07.2006

11.07.2007

Kırmızı örümcekler

3.1.5. Deneme yerinin özellikleri

Çalışma 2006-2007 yıllarında Isparta ili Eğirdir ilçesi koşullarında Enstitü bahçesinde yürütülmüştür. Eğirdir ilçesi 37-380 doğu meridyenleri ile 30-310 kuzey enlemleri arasında yer almaktadır. Rakımı 970 m dir.

Eğirdir ilçesi kuzeyden Yalvaç ve Gelendost ilçeleri, doğudan Şarkikaraağaç ve Aksu ilçeleri, güneyden Sütçüler ilçesi, güneybatıdan Burdur ili, Batıdan Isparta Merkez ve Atabey ilçeleri, kuzey batıdan Senirkent ilçeleri ile komşudur. İlçenin kuzey kesiminde oldukça geniş bir alanı kaplayan Eğirdir Gölü vardır.

Çalışma yeri Eğirdir ilçe merkezine yaklaşık 5 km mesafede, Eğirdir ve Kovada gölleri arasında 2-3 km genişliğinde ve yaklaşık 20 km uzunluğundaki Boğazova vadisinin kuzeyinde bulunmaktadır. Deneme parseli : 370 49ı Kuzey, 300 52ı Doğu koordinatlarında olup, rakım 918 m’dir. Şekil 3.6’da Boğazova vadisinin ve deneme alanının uzaydan çekilmiş bir görüntüsü bulunmaktadır.

(37)

Şekil 3.6. Boğazova vadisinin ve deneme alanının uzaktan görüntüsü

Eğirdir, Akdeniz Bölgesinde yer alması nedeniyle, bu bölgenin iklim özeliklerini taşır. Yazları sıcak ve kurak, kışları ılık ve yağışlıdır. 2006 yılına ait maksimum sıcaklık 35,6 0C, minimum sıcaklık -14,4 0C ve ortalama sıcaklık 10,5

0C’dir. Şekil 3.7.’de deneme parseli görülmektedir.

Şekil 3.7. Deneme parselinden görünümler

(38)

3.2. Metot

3.2.1. Elma içkurdunun deneme bahçesinde populasyonunun belirlenmesi

Elma içkurdu populasyonunun izlenmesinde kullanılan feromon tuzakları dekar başına 2 adet olmak üzere Nisan ayı başından itibaren bahçeye asılmıştır. Tuzaklarda ilk ergin yakalanıncaya kadar günde 1 kez , daha sonra haftada 1 kez kontrol edilmiş, yakalanan erginlerin sayıları kaydedilmiştir. Tuzaklar ayda 1 kez yenileri ile değiştirilmiştir. Tuzaklarda yakalanan erginlerin gözlenmesine ekim ayı sonuna kadar ve tuzaklara üst üste üç hafta hiç ergin yakalanmayıncaya kadar devam edilmiştir. Şekil 3.8.-3.11.’de Elma İçkurdu ( Cydia pomonella L.)’nun yumurta, larva, pupa ve ergin resimleri görülmektedir.

Şekil 3.8. Elma içkurdu yumurtası

(39)

Şekil 3.10. Elma içkurdu pupası (solda) ve meyvenin içinde (sağda)

Şekil 3.11. Elma içkurdu ergini (solda) ve feromon tuzağında yakalanan erginler (sağda)

3.2.2. Elma içkurdu için etkili sıcaklık toplamının hesaplanması

Belirli bir sonuca varmak için gerekli ısı ya da pratik olarak sıcaklık toplamına o olaylar serisi için Sıcaklık Sabitesi (Thermal Constant) adı verilmektedir. Burada sıcaklık ile belirli bir değerin (Gelişme Eşiği) üzerindeki fazla değerler kastedilmiştir. Bu toplam “Gün-Derece” olarak belirtilir. Bu kullanışta bir gün derecelik birim, gelişme eşiği üzerindeki ortalama bir derecelik sıcaklığın bir gün sürmesini gösterir (Kansu 1988). Bir böceğin hayat devrelerini tamamlayabilmesi için, belli seviyede bir sıcaklık enerjisi toplamına ihtiyacı vardır. Bu enerjinin toplam miktarı “günderece (g.d)” birimi ile ifade edilir (Oğurlu 2001)

Bütün böceklerde olduğu gibi Elma içkurdu da belirli bir sıcaklığın üzerinde gelişmeye başlar ki bu sıcaklığa “Gelişme Eşiği” denir.

Elma içkurdunun gelişme eşiği 10 0C’ dir (Beers ve ark. 1993). Çalışmamızda Etkili Sıcaklıklar Toplamı 3 farklı formüle göre hesaplanmıştır.

(40)

1. Formül:

Günlük en yüksek sıcaklık 0C + Günlük en düşük sıcaklık 0C Etkili Sıcaklık = --- - 10 0C (Günderece) 2

2. Formül:

Günlük Saatlik Sıcaklıklar Toplamı

Etkili Sıcaklık = --- - 10 0C (Günderece) 24 (saat)

3.Formül:

Günlük( Sabah 07, Öğlen 14, Akşam 21)Saatleri Sıcak. Top. Etkili Sıcaklık = --- - 10 0C

(Günderece) 3

3.2.3. Fenolojik gözlemler

Nisan ayı başından itibaren her 10 günde bir kez olmak üzere, elma çeşitlerinin hangi fenolojik dönemde oldukları FAO’ nun “Yumuşak Çekirdekli Meyve Ağaçlarında Fenolojik Dönemler” isimli standart cetveline (BBCH) bağlı olarak tespit edilmiştir. FAO’nun fenolojik dönemlerle ilgili standart cetveli Çizelge 3.5.’de gösterilmiştir.

Çizelge 3.5. Yumuşak çekirdekli meyve ağaçlarında fenolojik dönemler (Meier 2001)

Kod Anlamı

0 Dormant dönem; yaprak tomurcukları ve çiçek tomurcukları kapalı ve koyu kahverenkli

1 Yaprak tomurcuklarının kabarmaya başlaması, tomurcukların uzayarak parlaklaşması

3 Yaprak tomurcuklarının kabarması sonunda parlaklaşarak tüylenmenin artması

7 Tomurcukların patlaması; ilk yeşil yaprak uçlarının görülmesi 9 Yeşil yaprak uçlarının 5 mm büyüklüğe ulaşması

(41)

10 Fare kulağı devresi;Yeşil yaprak uçları 10 mm büyüklüğünde ilk yaprakların ayrılması

11 Katlanmış olan ilk yaprakların belirgin halde açılması 15 Yaprakların çoğunun belirgin halde açılması

19 İlk yaprakların tamamen genişleyip büyümesi

31 Sürgün gelişiminin başlaması; sürgün eksenlerinin belirgin halde gelişmesi

32 Sürgünlerin son büyüklüğünün %20 si kadar olması 33 Sürgünlerin son büyüklüğünün %30 u kadar olması 35 Sürgünlerin gelişmeye devam etmesi

39 Sürgünlerin son büyüklüğünün %90 ı kadar olması

51 Çiçek tomurcuklarının şişmesi; tomurcukların uzayarak parlaklaşması 52 Çiçek tomurcuklarının kabarması sonunda parlaklaşarak yoğun

tüylenmenin artması

53 Tomurcukların patlması; yeşil yaprak uçlarının çevresini sardığı çiçeğin görülmesi

54 Fare kulağı devresi;Yeşil yaprak uçları 10 mm büyüklüğünde ilk yaprakların ayrılması

55 Çiçek tomurcuklarının görülmesi (Hala kapalı)

56 Yeşil tomurcuk dönemi; Tek çiçeğin ayrılması (Hala kapalı)

57 Pembe tomurcuk dönemi; çiçek taç yaprakların (petal) uzaması, çanak yaprakların (sepal) yavaşça açılması

59 Çiçeklerin çoğunun petallerle birlikte içi boş top gibi bir hal alması 60 İlk çiçeklerin açılması

61 Çiçeklerin % 10 açılması 62 Çiçeklerin % 20 açılması 63 Çiçeklerin % 30 açılması 64 Çiçeklerin % 40 açılması

65 Tam çiçeklenme; çiçeklerin en az % 50 sinin açılması, ilk petal yaprakların düşmesi

67 Çiçeklerin solması, petallerin çoğunun düşmesi

69 Çiçeklenmenin sonlanması, petallerin tümünün düşmesi 71 Çiçeklerin dökülmesinden sonra meyvelerin 10 mm olması 72 Meyvelerin 20 mm olması

73 İkinci meyve dökümü

74 Meyvelerin 40 mm olması ve dik hale gelmesi

75 Meyvelerin olması gereken büyüklüğün yarısına ulaşması 76 Meyvelerin olması gereken büyüklüğünün % 60’ına ulaşması 77 Meyvelerin olması gereken büyüklüğünün % 70’ine ulaşması 78 Meyvelerin olması gereken büyüklüğünün % 80’ine ulaşması 79 Meyvelerin olması gereken büyüklüğünün % 90’ına ulaşması 81 Çeşide özgü rengin ilk görülmeye başlanması

85 Çeşide özgü rengin ileri düzeyde yoğunlaşması 87 Olgunlaşan meyvelerin toplanması

89 Olgunlaşan meyvelerin tipik tat ve sertliğini alması

91 Sürgün gelişiminin tamamlanması, terminal tomurcukların gelişimi, tüm yaprakların hala yeşil olması

(42)

93 Yaprakların dökülmeye başlaması

95 Yaprakların %50 sinin renginin bozulması 97 Tüm yaprakların dökülmesi

3.2.4. Elma içkurdu larvasının meyvede çıkış yerlerinin belirlenmesi

Hasat sırasında her çeşitten 50 meyve de Elma içkurdu larvasının çıkış yerleri belirlenmiştir. Her çeşitten 50 meyve de larvanın çıkış delikleri; meyvenin sap dibi, meyvenin çiçek çukuru ve meyvenin yan kısımlarından olmak üzere sayılarak kaydedilmiştir ve % olarak hesaplanmıştır.

3.2.5. Elma içkurdu larvasının açtığı galeri boyunun belirlenmesi

Hasat sırasında her çeşitten 50 meyve üzerinde Elma içkurdu larvasının açtığı galeri boyunu ölçmek için meyveler larvanın meyvede oluşturduğu galeri kısmının ortasından olacak şekilde kesilmiş ve galeri boyunun kesiti dijital kumpas kullanılarak, Şekil 3.12.’de görüldüğü gibi larvanın giriş noktası ile larvanın ulaştığı kısmın arası düz olarak ölçülmüştür.

Şekil 3.12. Elma içkurdu larvasının açtığı galeri boyunun dijital kumpas kullanılarak ölçülmesi

(43)

3.2.6. Kurtlu ve sağlam meyve oranlarının belirlenmesi

3.2.6.1. Yere dökülen meyvelerde kurtlanma oranlarının belirlenmesi

Bütün çeşitlerde ağaçlar altına dökülen meyveler, ilk meyve dökümleri görülmeye başladıktan 15 gün sonra başlanmak üzere, her 15 günde bir dökülen meyvelerin tamamı sayılarak hasada kadar yere dökülen meyvelerdeki kurtlanma sayıları kaydedilmiştir. Kurtlanma oranı aşağıdaki formüle göre hesaplanmıştır:

Yere Dök.Mey.Kurt. Oranı = Kurtlu Mey. (Yere Dökülen Kurtlu Mey.) x 100 Tüm Mey. Top. (Yere Dökülen Kurtlu +Sağlam Mey.)

Şekil 3.13. Yere dökülen meyvelerin kurtlu ve sağlam olarak sayılması

3.2.6.2. Hasat edilen meyvelerde kurtlanma oranlarının belirlenmesi

Hasat zamanında her çeşitten ağaç başına 50 meyve kurtlanma açısından kontrol edilerek, kurtlanma oranları belirlenmiştir. Kurtlanma oranı şu formüle göre hesaplanmıştır:

Hasat Kurt. Oranı = Kurtlu Mey. (Hasat Edilen Kurtlu Mey.) x 100 Tüm Mey. Top. (Hasat Edilen Kurtlu +Sağlam Mey.)

(44)

3.2.6.3. Meyvelerde genel kurtlanma oranlarının belirlenmesi

Yere dökülen meyvelerin tamamı sayılarak ve hasat edilen meyvelerde her çeşitten ağaç başına 50 meyve kurtlanma açısından kontrol edilerek, kurtlanma oranları belirlenmiştir. Gerek yere dökülen gerekse hasat edilen meyvelerde zararın belirlenmesi için elmalar ortadan ikiye bölünmüş ve kurtlanmanın olup olmadığı saptanmıştır. Kurtlanma oranları şu formüle göre hesaplanmıştır:

Genel Kurt. Oranı = Kurtlu Mey. Top. (Dökülen ve Hasat Edilen Kurtlu Mey.) x 100 Tüm Mey. Top. (Dökülen ve Hasat Edilen Kurtlu +Sağlam Mey)

Elma çeşitlerinin hasat zamanları kaydedilerek, özellikle hasat zamanı ve zarar oranı arasında bir ilişkinin olup olmadığı araştırılmıştır.

Şekil 3.14. Hasat edilen meyvelerin kurtlu ve sağlam olarak sayılması

3.2.7. Hasat zamanının tespiti

Elmalarda meyvenin hasat zamanının saptanmasında kullanılan bazı önemli ölçütler vardır (Öztürk ve ark. 2006). Denemede bu ölçütlerden “Tam Çiçeklenmeden Hasada Kadar Geçen Gün Sayısı” ve “Nişasta Miktarının Tespit Edilmesi” kriterleri kullanılmıştır.

(45)

3.2.7.1. Tam çiçeklenmeden hasada kadar geçen gün sayısı

Bu metot hasat zamanını önceden belirleme imkanı verir ve her zaman göz önüne alınmalıdır. Bu süreler bölgelere göre sabittir. Elma çeşitlerinin tam çiçeklenme tarihleri (ağaçların % 80-85’inin tam çiçeklenmede olduğu dönem) belirlenir. Bu tarihlere daha önceden belirlenmiş olan “Tam Çiçeklenmeden Hasada Kadar Geçen Gün Sayısı” eklenerek hasat tarihi bulunur (Öztürk ve ark. 2006) .

3.2.7.2. Nişasta miktarının tespit edilmesi

Nişasta taşıyan meyvelerde özellikle elmalarda nişastanın kaybı olgunlukla ilişkilidir. Nişastanın kaybolma durumu % 0.1-1.0’lik iyodin çözeltisi ile hesaplanır. Gözle saptanan % 55-60’lık nişasta kaybı genel olarak elmalarda olum kriteridir. Bu test için elma ortadan ikiye düzgünce kesilir. Hazırlanan iyotlu potasyum iyodür çözeltisine kesik yüzeyler 10-15 saniye değdirilir. Bu işlemden 2-3 dakika sonra nişastalı alanlar siyah, şekere dönen kısımlar beyaz olarak karşımıza çıkar ve çeşitlere göre farklı görüntüler ortaya çıkar. Şeker oranı (beyaza dönen alan) yaklaşık % 55-60 civarında ise hasat zamanı gelmiş demektir. Beklenen hasat tarihinden 7-10 gün önce ağacın bütün yönlerinden örnek alınır ve meyveler incelenir. Aynı işlem uygun hasat tarihi gelinceye kadar 3-4 gün aralıklarla tekrarlanır. Özellikle elmalarda güvenilir hasat kriterlerinden biri olarak kullanılır (Öztürk ve ark. 2006).

3.2.8. Meyve eti sertliği ve zarar ilişkisinin belirlenmesi

Meyveler hasat edildiğinde her çeşitten 50 meyve alınarak bu meyvelerde meyve eti sertliğine bakılmıştır. Sertlik ölçümleri için meyvelerin ekvator bölgesinden aralarında 180 0 açı olacak şekilde 2 ayrı bölgeden 1-1.5 cm2’lik ince bir kabuk keskin bir bıçak yardımıyla kesilmiştir. Ucu 11.1 mm’ lik çapa sahip penetrometre, kabuğu kaldırılan meyve etine batırıldığında meyvelerin gösterdiği direnç Kg biriminden meyve eti sertliği olarak kaydedilmiştir. Bir meyvenin iki yüzünde yapılan sertlik ölçümünün ortalaması 1 meyvenin sertlik ortalaması olarak alınmıştır (Eren 2003).

(46)

Şekil 3.15. Meyve eti sertliğinin ölçülmesi

3.2.9. Kabuk rengi ve kurtlanma oranı

Meyveler hasat edildiğinde her çeşitten 50 meyve alınarak bu meyvelerde kabuk rengi MİNOLTA CR-400 marka renk ölçme cihazı ile belirlenmiştir. Elde edilen sonuçlar L, a, ve b değerleri cinsinden hesaplanmıştır. L değeri koyuluk açıklığı (0-100) ifade etmektedir. Hue0= tan-1x (b/a) formülü kullanılarak rengin kırmızı ya da sarılığı belirlenmiştir (Tuncay ve Kuşaksız 2003). Bu değerin küçülmesi rengin kırmızıya yaklaştığını göstermektedir. Kroma = √ a2 + b2 formülü kullanılarak ise rengin canlılığı saptanmıştır (Günen ve ark. 2005).

(47)
(48)

4. ARAŞTIRMA BULGULARI

4.1. Elma Ağaçlarında Fenolojik Gözlemler

2006 ve 2007 yıllarında yapılan Elma İçkurdu denemesinde 3 Nisan - 3 Aralık tarihleri arasındaki dönemde her 10 günde bir alınan 30 farklı elma çeşidine ait Fenolojik Gözlemlere ilişkin veriler Çizelge 4.1. ve 4.2.’de sırasıyla verilmiştir. Çizelge 3.5.’de Elma ağaçlarında fenolojik dönemleri ifade eden kodlar ve karşılıkları verilmiştir. Şekil 4.1.’de ise Elma Ağaçlarında Bazı Fenolojik Dönemlere ait fotoğraflar yer almaktadır.

Şekil

Şekil 3.1. Denemede kullanılan elma çeşitlerinin bahçedeki dağılımı
Şekil 3.4.g. Arapkızı Çeşidi   Şekil 3.4.h. Pilot Çeşidi
Çizelge 3.4. Deneme parselinde kullanılan pestisitler
Şekil 3.9. Elma içkurdu larvası (solda) ve zararı (sağda)
+7

Referanslar

Benzer Belgeler

Hasatta 6 kişiden oluşan işçi grubu 3 gün süre ile çalıştırılmış ve her gün sonunda hasat edilen meyve miktarı, zedelenme oranı parametreleri belirlenmiştir. Buna

Bu bağlamda; başlangıçta Türk esnaf ve sanatkarlarına Bizans esnaf ve sanatkarları karşısında rekabet edebilmeleri için gerekli şartları hazırlamış olmaları, o dönem

İkinci çalışmada ise başlangıçtaki patulin içeriği 510.3 ppb olan elma suyu örneğinde en fazla patulin azalımının 3 g/l düzeyinde aktif kömürün 5 dakika

Cydia pomonella’nın yumurta döneminde uygulanan Chlorantraniliprole + Thiamethoxam etken maddelerin karışımından oluşan kimyasal preparatın 10 g/100 l su dozunun

Selim iki tane susamlı simit aldı.. Simitler

International Periodical For the Languages, Literature and History of Turkish or Turkic. Volume 3/5

Biyomedikal alanda araştırma ve geliştirme projeleri üreten Dobelle Enstitüsü'nde bir grup bilim adamı yapay bir görme sistemi geliştirmiş- lerdi.. Bu çalışma

Bulgular: Opiyat kullanım bozukluğu olan gruplarda dürtüsellik ve agresyon düzeyleri ile anti- sosyal kişilik bozukluğu (ASKB) oranı kontrol grubuna göre anlamlı düzeyde