• Sonuç bulunamadı

Kavunda ıslah hatları, hibrit çeşitler ve ebeveyn hatlarında meyve ve tohum verimi ile tohum kalitesi üzerine araştırmalar

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Kavunda ıslah hatları, hibrit çeşitler ve ebeveyn hatlarında meyve ve tohum verimi ile tohum kalitesi üzerine araştırmalar"

Copied!
40
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

T.C.

SELÇUK ÜNĠVERSĠTESĠ FEN BĠLĠMLERĠ ENSTĠTÜSÜ

KAVUNDA ISLAH HATLARI, HĠBRĠT ÇEġĠTLER VE EBEVEYN HATLARINDA MEYVE VE TOHUM VERĠMĠ ĠLE TOHUM KALĠTESĠ ÜZERĠNE ARAġTIRMALAR

Ayşegül TUR

YÜKSEK LĠSANS TEZĠ Bahçe Bitkileri Anabilim Dalı

Haziran-2016 KONYA Her Hakkı Saklıdır

(2)
(3)
(4)

iv

ÖZET

YÜKSEK LĠSANS TEZĠ

KAVUNDA ISLAH HATLARI, HĠBRĠT ÇEġĠTLER VE EBEVEYN HATLARINDA MEYVE VE TOHUM VERĠMĠ ĠLE TOHUM KALĠTESĠ

ÜZERĠNE ARAġTIRMALAR

AyĢegül TUR

Selçuk Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü Bahçe Bitkileri Anabilim Dalı

DanıĢman: Prof. Dr. Önder TÜRKMEN 2016, 31 sayfa

Jüri

Prof. Dr. Önder TÜRKMEN Doç. Dr. Ahmet ĠPEK Doç. Dr. Aydın AKIN

Bu çalışma, bazı standart kavun çeşitleri, ebeveyn hat ve melezlerinin tohum ve çimlenme özelliklerinin, Antalya‟da sera koşullarında sonbahar dönemi tohum verim ve kalitesinin belirlenmesi amacıyla 2015-2016 yıllarında yürütülmüştür. Çalışmada bitki materyal olarak, 13 genotip ( Islah hattı 1-1. Islah hattı 1-2. Islah hattı 2. Islah hattı 3. Islah hattı 4. Islah hattı 6-1-1. Islah hattı 6-2. Islah hattı 7. Islah hattı 8. Islah hattı 9. Islah hattı 10. Islah hattı 11. Pop. Diyarbakır) 4 ebeveyn hat ( ebeveyn hat 7, ebeveyn hat A4, ebeveyn hat G22 ve ebeveyn hat 136 ) ve 9 hibrit (ebeveyn hat 7xebeveyn hat 136, ebeveyn hat 7x ebeveyn hat A4, ebeveyn hat 7x ebeveyn hat G22, ebeveyn hat G22x ebeveyn hat 136, ebeveyn hat G22x ebeveyn hat A4, ebeveyn hat G22x ebeveyn hat 7, ebeveyn hat A4x ebeveyn hat 136, ebeveyn hat A4x ebeveyn hat 7, ebeveyn hat A4x ebeveyn hat G22) kullanılmıştır.

Deneme tesadüf parsel deneme desenine göre üç tekerrürlü ve her tekerrürde toplam 20 bitki olacak şekilde kurulmuştur. Denemede 1000 tohum ağırlığı, tohum boyu, tohum eni, tohum kalınlığı ve meyve başına tohum sayısı belirlenmiştir. Bunun yanı sıra ekilen tohumlarda çimlenme miktarı, hipokotil uzunluğu, kotiledon uzunluğu ve kotiledon genişliği belirlenmiştir.

Çalışma sonucunda en yüksek 1000 tohum ağırlığı 35.487 g ile Islah hattı 9 ve 33.713 g ile Islah hattı 3 Islah hattılerin elde edilirken, en düşük 1000 tohum ağırlığı 13.873 g ile Pop. Diyarbakır popülasyonundan elde edilmiştir. Ortalama tohum boyunda en iyi sonuç 11.710 mm ile Islah hattı 1-2, 11.685 mm ile Islah hattı 6-2, 11.61 mm ile Islah hattı-7 ve 11.479 ile Saf hat 136 genotiplerinden elde edilmiştir. Ortalama tohum eninden en iyi sonuçlar, 5.338 mm ile Islah hattı 9 ve 5.325 mm ile Islah hattı 6-2‟den elde edilmiştir. Ortalama tohum kalınlığında en iyi sonuç, 2.035 mm ile Islah hattı 11‟den elde edilmiştir. Ortalama meyve başına tohum sayısına bakıldığında en fazla tohum 577 adet Islah hattı 6-2,

(5)

v

576 adet ile Islah hattı 1-2 ve 415 adet ile ebevenyn hat 7„den elde edilmiştir. Tohum çimlenmesi incelendiğinde en başarılı sonuca Ebeveyn hat G22 sahiptir. Sonuç olarak en iyi sonuçlar Islah hattı 6-2 ve ebeveyn hat 7‟den elde edilmiştir.

(6)

vi

ABSTRACT MS THESIS

RESEARCHES ON FRUIT AND SEED YIELD AND SEED QUALITY OF BREEDING LINES, HYBRID CULTĠVARS AND PARENTAL LINES IN

MELON AyĢegül TUR

THE GRADUATE SCHOOL OF NATURAL AND APPLIED SCIENCE OF SELÇUK UNIVERSITY

THE DEGREE OF MASTER OF SCIENCE Advisor: Prof. Dr. Önder TÜRKMEN

2016, 31 Page Jury

Prof. Dr. Önder TÜRKMEN Doç. Dr. Ahmet ĠPEK Doç. Dr. Aydın AKIN

In this study, some of the melon genotypes, hybrids and parental lines of seeds yield and germination characteristics, determining the order in Antalya autumn in greenhouse conditions seed yield was carried out in 2015-2016 in. In this study the plant material, 13 breeding lines (breeding line-1, breeding line 1-2, breeding line 2, breeding line 3, breeding line 4, breeding line 6-1, breeding line 6-2, breeding line 7, breeding line 8, breeding line 9, breeding line 10, breeding line 11, Pop. Diyarbakır ) 4 parental lines ( breeding line 7, breeding line A4, breeding line G22, breeding line 136) and 9 hybrid (breeding line 7x breeding line 136, breeding line 7x breeding line A4, breeding line 7x breeding line G22, breeding line G22x breeding line 136, breeding line G22x breeding line A4, breeding line G22x breeding line 7, breeding line A4x breeding line 136, breeding line A4x breeding line 7, breeding line A4x breeding line G22 ) were used.

During the this study we use randomly transplant way and 3 replication. We transplanted 20 plant from each replication. In this study, 1000 seed weight, seed height, seed width, seed thickness and seed number per plant were determined in 20 fruits were genotipected from every replicate. In addition as well as sowed seed amount, the length of hypocotyl, cotyledon cotyledon length and width are determined.

The highest result of the study, 1000 seeds weight was obtained of 35 487 g of breeding line 9 and 33 713 g of breeding line 3, Pop Diyarbakır with the lowest weight of 13 873 g. Average seed best result in length, 11.710 mm breeding line 1-2, 11.685 mm breeding line 6-2, and breeding line 7 11.61 mm, 11.479 mm with breeding line 136 was obtained from genotypes. The best results are from the average seed widht, with 5,338 mm breeding line 9 and 5,325 mm breeding line 6-2 were obtained. The best result in average seed thickness of 2.035 mm was obtained from breeding line 11 genotype. When the average number of seeds per fruit up to 577 pieces breeding line 6-2, breeding line 7 genotypes were obtained from breeding line 1-2 and 576 units with 415 units. When germination has examined the most successful breeding line G22. Consequently, when examining seed characteristics breeding line 6-2 and breeding line 7 yielded the best results. when examining seed characteristics, he gave the best results in breeding line 6-2 and breeding line 7.

(7)

vii

ÖNSÖZ

Yüksek lisans giriş sınavı ile başlayan bu çalışmam da bana teşviki ve cesaret verişi ile örnek aldığım, çalışmamızın konusunu belirlemede bana yardımcı olan, bütün çalışmaları yakından takip eden ve büyük bir sabır ile beni dinleyen, fikirleri ve emeğiyle benim bilgi ve becerilerimin gelişmesini sağlayan hocam sayın Prof. Dr. Önder Türkmen‟e teşekkür ederim.

Çalışmalarımda bana yardımcı olan, benimle bilgilerini paylaşan sayın Uzman Musa Seymen‟e teşekkür eder.

Yüksek lisans yolculuğum boyunca bana yol arkadaşı olan bütün arkadaşlarıma teşekkür ederim.

Yüksek lisansım için çalışırken beni sabırla bekleyen ve emek veren sevgili annem Huriye TUR‟ a, sevgili babam Ramazan TUR‟ a çok teşekkür ederim.

Ayşegül TUR KONYA-2016

(8)

viii ĠÇĠNDEKĠLER ÖZET ... iv ABSTRACT ... vi ÖNSÖZ ... vii ĠÇĠNDEKĠLER ... viii SĠMGELER VE KISALTMALAR ... ix 1. GĠRĠġ ... 1 2. KAYNAK ARAġTIRMASI ... 5 3. MATERYAL VE YÖNTEM ... 10 3.1. Materyal ... 10 3.2. Yöntem ... 10

3.3 Araştırmada İncelenen Özellikler ve Yöntemleri ... 14

3.3.1. 1000 Tane Ağırlığı: ... 14

3.3.2 Tohum Boyu: ... 14

3.3.3 Tohum Eni: ... 14

3.3.4. Tohum Kalınlığı : ... 14

3.3.5 Meyvedeki tohum sayısı: ... 14

3.3.6 Hipokotil uzunluğu : ... 14

3.3.7 Kotiledon Uzunluğu: ... 14

3.3.8 Kotiledon genişliği: ... 14

3.3.9Tohum Çimlenme oranı: ... 14

4. ARAġTIRMA SONUÇLARI VE TARTIġMA ... 15

5. SONUÇLAR VE ÖNERĠLER ... 27

6. KAYNAKLAR ... 28

(9)

ix SĠMGELER VE KISALTMALAR Simgeler % : Yüzde Kısaltmalar mm : Milimetre cm : Santimetre kg : Kilogram mg : Miligram da : Dekar ha : Hektar IU : Uluslararası ölçü birimi

(10)

1. GĠRĠġ

Kavunun anavatanı konusunda değişik görüşler bulunmaktadır. Pitrat ve ark (1999), Cucumis cinsine giren yabani tiplerin Afrika‟da çok yaygın görüldüğünü belirterek, kavunun orijininin burası olduğunu; Asya‟ da Türkiye‟ den Japonya‟ya kadar uzanan bölge ise ikincil gen merkezi sayılabileceğini vurgulamışlardır. Günay (1993), ise Küçük Asya (Anadolu), İran, Afganistan, Orta Asya ve Güneybatı Asya‟yı kavunun orijini olarak kaydetmiştir.

Kavunun agronomik özellikleri bakımından subsp. agrestis ve subsp. melo olmak üzere iki alt gruba ayrıldığı bilinmektedir. C. melo subsp. melo da, 7 alt gruba ayrılmaktadır (Munger ve Robinson 1991).

1) cantalupensis (kantalop veya muskmelon): Orta-iri meyveli, pürüzsüz, tatlı aromalı ve suludur. Birçok genotipte çiçekler andromonoecious‟tur. Ovaryumu tüylüdür.

2) inodorus (kışlık kavunlar): İri boyutlu ve uzun yapıdaki meyveleri depolanabilir özelliktedir. Genellikle andromonoecious‟tur ve ovaryumları tüylüdür.

3) flexuosus (acur): Meyveleri çok uzun ve aromasızdır. Genellikle monoecious‟tur. 4) conomon (turşuluk): Beyaz etlidir. Zayıf kabuklu olanları turşuluk olarak değerlendirilir. Gevrek meyveler kabuklarıyla yenilebilir. Çiçekler andromonoecious‟tur.

5) chito ve dudaim (kokulu cep kavunları): Aromatik meyveli olanları turşuluk olarak değerlendirilebilir. Çiçekleri monoecious ya da andromonoecious‟tur.

6) momordica (çatlak kavunlar): Geniş ve ince tüylü ovaryumludur. Meyveleri ince kabuklu ve tatsızdır.

7) agrestis: Zayıf gövdeli ve çiçekleri monoecious‟tur. Zayıf mezokarplı meyveleri yenmez.

Rus botanikçisi Zhukovsky ise; kavunun gen merkezinin Anadolu‟ da Van bölgesi olduğunu ve buradan dünyaya yayıldığını bildirmektedir (Zhukovsky 1951). Van ili ve çevresinde bugün Cep kavunu olarak bilinen yerel kavun çeşidinin, sınıflandırmada C. melo var. cantaloupensis olarak bilinen ve dünyanın her yerinde yetiştirilen cantaloupe kavunlarının atası olduğu vurgulanmaktadır(Perry 1982)

Kavun monoik veya andromonoik karekterlerde çiçek yapısına sahip olan ve bu çiçek yapısından dolayı yabancı döllenme gösteren bir sebzedir (Türkmen ve ark 2005). Kavun (Cucumis melo), kabakgiller familyasının Cucurbitaceae cinsinden olan sürüngen gövdeli bitki türdür. Serada kavun üretiminde sürüngen gövde tek bir ana gövde olacak şekilde askı iplerine dolama yapılarak büyümesi sağlanırken tarla

(11)

dikimlerinde sürüngen gövde yerde serbest bırakılarak büyümesi sağlanır.

Çok sayıda alt türü olan kavunlarda mayoz bölünme düzenlidir ve diploid kromozom sayısı ise 2n=2x=24‟tür. Kavun, sıcak iklim sebzesidir ve klimatolojik olarak en iyi kavun gelişim sıcaklığı 20-30 ºc aralığındadır. Çok yüksek sıcaklıklar bitki gelişimini durdurur. Meyve zoraki olgunlaşır ve tat-aroma (lezzet) oluşma ve aşırı sıcaklık, üründe güneş yanıklığı oluşturur. Gece-gündüz sıcaklık farkı oluşumu meyve tadını arttırmak ile birlikte meyve çatlamalarına sebep olur. (Trammel 1983)

Kavun Cucurbitaceae familyasının önemli bir türü olup, besin içeriğinin zenginliği ve üretiminin hızla artmasından dolayı önemli bir sebze türüdür. Kavun içerdiği protein (% 0.6-1.2 / 100g), vitamin, mineral maddeler, A (500-4200 IU/100 g), K vitamini (130-330 mg/100g) ve şeker içeriği yönünden zengin bir sebzedir (Lorenz ve Maynard 1988). Kavun meyve olarak tüketilmesinin yanı sıra son zamanlarda, meyve salatası, meyve suyu yapımı ve gıda sanayisinde katkı maddesi olarak kullanılmaktadır. Ülkemiz ekolojik ve coğrafik çeşitliliğinden dolayı Cucurbit genetik kaynakları yönünden zengin bir ülkedir. Ülkemizde yaklaşık olarak 1,1 milyon ha alanda 26,9 milyon ton sebze üretimi gerçekleştirilmektedir. Bu üretimin yaklaşık % 35‟i Cucurbitase familyasına ait olan türlerden elde edilmektedir(Türkmen ve ark 2005). Bu familyaya ait olan kavun ülkemizin her bölgesinde yetiştirilen ve insanlar tarafından yoğun olarak tüketilen bir tür olmuştur.

(12)

Dünya da kavun üretiminde 2014 verilerine göre; Çin 14.400.451 ton ile ilk sırayı alırken Türkiye 100.578 ha alandan 1.699.550 ton üretimiyle ikinci sırada yer almaktadır (Anonim 2014). Ülkemizde en fazla üretim ise 165.403 ton ile Ankara ilk sırayı alırken bunu sırası ile Balıkesir (43.807 ton). Manisa (41.938 ton) ve Çankırı (37.235 ton) izlemektedir. Konya ise 25.328 ton kavun üretimi ile Ülkemizin önemli yetiştiricilik yapan bölgeleri arasında yer almaktadır (Anonim 2014a).

Anadolu yerel kavun populasyonları yönünden oldukça zengin bir bölge olarak nitelendirilmektedir. Ülkemizde genellikle Cucumis melo L. var inodurus tipi büyük meyveli kavun çeşitleriyle yetiştiricilik yapılmaktadır. Fakat genellikle Akdeniz sahil kesiminde olan bölgelerde Cucumis melo L. var cantalupensis tipine giren küçük meyveli ve askıda başarıyla yetiştirilebilinen, erkenci ve aromalı çeşitler tercih edilmektedir (Sarı ve ark 2008). Son zamanlarda yapılan yetiştiriciliklerde standart çeşitlerden daha çok hibrit çeşitler tercih edilmeye başlanmıştır. Kavunda hibrit tohum üretimi önemli bir konu haline gelmiş ve başlı başına bir sektör halini almıştır.

Dünya kavun tohumu üretimi incelendiğinde yaklaşık 810.000 ton olarak görülmekte ve bunun % 93.7 „si Afrika kıtasında gerçekleşmektedir. Asya kıtası ise % 5.6 ile ikinci sırada yer almaktadır. Ülkeler bazında incelendiğinde 2014 yılı verilerine göre Nijerya 403.033 ton kavun tohumu üretimi ile ilk sırada yer almaktadır. Bunu sırası ile yine Afrika ülkesi olan Kamerun ve Sudan izlemektedir(Anonim 2014b).

Ülkemiz kavun tohumunu dışarıdan ithal eden bir ülke olup kavun tohumu için yüksek miktarda döviz ödemektedir. Son zamanlarda ülkemizde de yapılan Ar-Ge çalışmaları sonucunda yeni hibrit çeşitler geliştirilmiş olup tohumculuk sektöründen payını almaya başlamışlardır.

Dünya kavun tohumluk üretimi 810 bin ton ile ülkemiz sebze tohumluk üretimi 1656 bin ton açısından değerlendirildiğinde büyük bir fark olduğu gözlenmektedir (Anonim 2014c). Türkiye sebze üretiminde, yıllara göre değişmekle birlikte Dünya üretim sıralamasında ilk beşe girebilen bir ülke olmasına rağmen sebze tohumluğu üretimlerinde bu sıralamaya sahip değildir. Durum analizi yapıldığında en çok kavun meyvesi üretiminin Asya kıtasında, tohum üretiminin Afrika kıtasında, Arge yatırımı yapan firmaların ise Avrupa ve Amerika kıtasında olduğu görülmektedir. Ülkemizin tohumluk üretimi açısından da bir merkez olmamasının birincil nedeni Afrika kıtasındaki ucuz işçiliktir. Ayrıca Ülke olarak Ar-Ge yatırımlarımıza çok geç başlamamız, yeni çeşit geliştiren ülkeler sıralamasına giremememiz sonucunu doğurmuştur.

(13)

Bu çalışmada, standart adayları hibrit çeşit ve bunların ebeveynlerinin Antalya‟da sonbahar döneminde sera koşullarında tohum verimliliği ve kalitesinde ki değişimler ortaya konulmaya çalışılmıştır. Böylece kavunda son yıllarda çeşit geliştirmede yapılan Ar-Ge çalışmalarının farklı bir açıdan katkı sağlanmaya çalışılmıştır.

(14)

2. KAYNAK ARAġTIRMASI

Kabakgiller (Cucurbitaceae) kavun, karpuz, hıyar ve kabak gibi dünyada yetiştiriciliği yaygın olarak yapılan sebzeleri içine alan önemli bir familyadır. Bu familyadaki sebzelerin yetiştiriciliği, ekolojik koşulların uygunluğu nedeniyle Türkiye‟de de yaygın olarak yapılmaktadır(İnan 2008). Kavun (Cucumis melo L.), orijini Afrika kıtası olan, fakat ikinci gen merkezi olarak Türkiye‟den, Japonya‟ya kadar olan geniş bir alandan dünya geneline yayılan; dünyada ve ülkemizde sevilerek tüketilen bir sebze türüdür. Cucumis melo L., Cucurbitaceae familyası, Cucurbitoideae alt familyası, Melothrieae takımı, Cucumerinae alt takımına ait, temel kromozom sayısı 12 olan diploid bir türdür (Robinson ve Decker-Walters 1997).

Agronomik özeliklerine göre kavunlar altı ana gruba ayrılabilir: 1. cantalupensis (kantalop veya muskmelon); 2. inodorus (kışlık kavunlar); 3. flexuosus (acur); 4. conomon (turşuluk kavunlar); 5. dudaim veya chito (kokulu cep kavunları) ve 6-) momordica (çatlak kavunlar). Bu altı gruptaki kavunlar, subsp. melo‟ya aittirler ve ayrıca subsp. agrestis‟e ait küçük meyveli kavunlarda, Asya‟nın bazı bölgelerinde küçük ölçekli olarak yetiştirilmektedir(Robinson ve Decker-Walters 1997).

Kavun (Cucumis melo L.) birçok ülkede kültüre alınmış ve çeşitlilik gösteren bir türdür (Pitrat 2012). Dünya‟da 1.144.457 ha alanda 27.295.907 ton kavun üretimi yapılmakla birlikte, Çin‟in ardından Dünya‟da ikinci üretici olan ülkemizde 83.704 ha alanda 1.647.990 ton kavun üretimi yapılmaktadır (Anonim 2011). Türkiye‟de kavun üretiminin bölgelere göre dağılımına bakıldığında en fazla üretimin İç Anadolu Bölgelesinde (% 22) ve sonra sırası ile Ege (% 20), Akdeniz (% 19), Marmara (% 16), Güneydoğu Anadolu (% 11), Karadeniz (% 9) ve Doğu Anadolu (% 3) bölgelerinde yapıldığı görülmektedir(Anonim 2012).

Tohum, olgunlaşmış bir yumurtadır. Ana bitkiden ayrılma anında, koruyucu bir örtü ile kaplı olan bir embriyo ve yedek besin maddesi içermektedir. Tohumdan yeni bir maddenin çıkışına önderlik eden metabolik mekanizmanın aktivasyonu çimlenme olarak bilinmektedir (Hartmann ve ark 1997). Kaşka ve Yılmaz ( 1974) çimlenmeyi tohumda büyümenin başlaması ve yedek besin maddelerinin embriyo büyümesinde kullanılmak üzere hareketli hale geçmesi olaylarını içine alan birçok karışık biyokimyasal ve fizyolojik değişiklikler serisi olarak tanımlamışlardır.

Perry (1982), tohumların yavaş çimlenmesinin yada homojen çimlenmemesinin sebebinin sadece ekim zamanı ile ilgili değil, bunun yanı sıra gereğinden fazla olgunlaşmış yani hasadı gecikmiş yada olgunlaşması tamamlanmadan hasat edilmiş

(15)

tohumlarında normal tohumlara göre çimlenme aşamasında düşük performans göstermekte olduğunu bildirmektedir. Araştırmacı tohum kalitesinin, başarılı bir çimlenme ve çıkışın en önemli şartının tohum olgunlaşması olduğunu belirtmektedir, bu yüzden tohumların bu açıdan maksimum kaliteye ulaşınca hasat edilmeleri gerekmektedir. Ancak, maksimum kaliteye ulaşma zamanı ve bunun tohum ve meyve özellikleri ile ilişkisi ürünler ve yetiştirme yerleri arasında büyük faklılıklar göstermektedir.

Eastwood ve Laidman (1971)‟in yaptıkları çalışmalarda bir tohumun büyüklüğü ile olgunlaşması sırasındaki protein ve yağ miktarının doğru orantılı olduğu, tohum hacmi büyüdükçe yapısındaki protein ve yağ miktarının arttığı, büyük hacimli tohumların 4 saat suda bekletilerek enzimlerinin aktif hale geçmesi sağlandığında hızlı ATP oluşumuyla çimlenme hızı ve fide gelişiminin arttığı bildirilmiştir. Mc Donald ve Jr (1975) tohumun canlılığı için, tohum hacmi, şekli ve yoğunluğunun önemli bir faktör olduğunu, bunun da tohumun olgunlaşması ile yakından ilgili olduğunu belirtmektedir.

Bianco ve ark (1994) kaliteli tohumluğu yüksek çimlenme kabiliyetinde, kısa sürede bir örnek çimlenen, çimlenme gücü yüksek, hastalık ve zararlılardan ari ve tohumluk safiyeti yüksek olarak tanımlamaktadır. Robani (1992) tüm bu tohumluk kalite kriterlerinin ekolojik ve genetik bir çok faktörden etkilendiğini bildirmektedir. Gutterman (1992) bu faktörlerin ana bitki ve ana bitkinin yetiştirilme koşullarıyla yakından ilgili olduğunu bildirmektedir. Bu faktörlerden biriside ana bitki üzerinde çiçeğin veya meyvenin yeridir. Ana bitki üzerindeki meyvenin yerinin, tohumların çimlenme kabiliyetine, iriliğine ve morfolojisine etki ettiğini bildirmektedir. Kerevizde (Thomas ve ark 1979),havuçta (Nagarajan ve ark 1998), bamyada (Verma ve ark 1998), biberde (Osman ve George 1984) ve kavunda (Incalcaterra ve Caruso 1994) yapılan çalışmalarla meyve yerine bağlı olarak tohum kalitelerinin faklı olduğu saptanmıştır.

Sarı ve Solmaz (2007), 2004 yılı yaz ve sonbahar aylarında Türkiye‟nin Güneydoğu Anadolu, Orta Anadolu, Ege, Akdeniz, Marmara-Trakya bölgelerinin il, ilçe ve köylerini dolaşarak 64 yerel kavun genotipi toplamışlardır. Kayıt altına alınan bu genotipler, 10 adet meyve özelliği (uzunluk, çap, uzunlamasına kesitin şekli, olgunlukta zemin rengi, kabukta ikincil renkler, mühür boyutu, yivlilik, meyvede çatlama ve çitililik) açısından morfolojik olarak karakterize edilmiştir. Araştırma sonucunda toplanan genotipler arasında önemli düzeyde farklılıklar tespit edilmiştir.

Elbekkay ve ark (2008), Güney Tunus‟tan topladıkları 21 lokal kavun köy çeşidini, yine bu bölgede yetiştirilen modern kavun çeşitleri ile karşılaştırmışlar ve

(16)

meyvelerin morfolojik karakterizasyonunu yapmışlardır. Araştırıcılar, modern çeşitlerin yerel genotiplerden belirgin bir biçimde, özellikle yüksek şeker içerikleri ve sert olmaları ile farklı olduğunu, lokal genotiplerin ise daha fazla gösterdiğini bildirmişlerdir. Genetik erozyonun önlenmesi adına lokal genotiplerdeki çeşitliliğin korunmasının ilerideki ıslah çalışmaları açısından gerekli olduğu sonucuna varılmıştır.

(Escribano ve Lazaro (2009)), İspanya‟nın 14 adet yerel kavun genotipini 58 kalitatif ve kantitatif özellik açısından değerlendirmişlerdir. Araştırmacılar multivaryete analizini kullanarak, bitki, meyve ve tohum ile ilgili verilerle birlikte fenolojik verileri de değerlendirmişlerdir. Yapılan analizler sonucunda tür içi ve türler arası farklılıklar en ayırt edici özelliklere bakılarak ortaya konulmuştur. Genotiplerde genel olarak görülen özellikler orta derinlikte loblara sahip koyu yeşil renkli yapraklar, andromonoik cinsiyet ve sarı renkli çiçeklerdir.

Szabo ve ark (2008), Macar gen koleksiyonunda yerel genotipler ve çeşitlerden oluşan 47 kavun genotipini morfolojik çeşitlilik yönünden analiz etmişlerdir. Araştırıcılar kalitatif ve kantitatif 26 morfolojik özellik yönünden yaptıkları kümeleme analizinde, genotiplerin aşırı derecede çeşitlilik gösterdiğini; cantalupensis, reticulatus ve inodorus olarak 3 farklı grup oluşturduğunu bildirmişlerdir.

Szamosi ve ark (2010), Türkiye ve Macaristan kavun gen havuzunda yer alan ve bu ülkelerin yerel genotiplerini en iyi şekilde temsil eden toplam 58 adet kavun genotipinin (Cucumis melo L.) morfolojik karakterizasyonlarını yapmışlar ve iki ülkeden toplanan genetik materyali karşılaştırmışlardır. Karakterizasyon, UPOV deskriptör listesinden modifiye edilerek hazırlanan 70 karaktere göre yapılmıştır. Çalışma sonucunda her iki ülkenin genetik kaynakları morfolojik karakterleri bakımından birbirinden önemli farklılıklar göstermiştir.

Paris ve Nerson (2003), yaptıkları bir çalışmada C. pepo‟ya ait kabakların tohum özelliklerini ortaya koymuşlar. 174 farklı genotipde çalışan araştırmacılar, 8,8-23,3 mm tohum uzunluğu, 5,0-12,5 mm tohum genişliği, 1,2-3,8 mm tohum kalınlığı bulmuşlar. Araştırmacılar C. pepo‟daki kabakların tohum büyüklüğünün, meyve büyüklüğü ve tohum şekliyle olumlu ilişkisinin olduğunu, meyve şekli ile ters bir ilişkinin olduğunu bildirmişlerdir.

1993 ve 1995 yılları arasında farklı ülkelerden toplanmış olan çerezlik kabak genotiplerinin F4-F6 kademelerine kadar kendilenmiş hatlarda tohumun yağ içeriği % 49, meyve ağırlığı 4350 g, meyve başına tohum verimi 126 g‟dan fazla olduğu bildirilmektedir(Murkovic ve ark 1995).

(17)

Gençkan ( 1983) yem bezelyesinde 1000 tane ağırlığının 100-500 g arasında, baklada tane sayısının ise 1-10 adet arasında değiştiğini bildirmektedir. Aynı yazar, dekara tane veriminin 150-250 kg arasında olduğunu da vurgulamaktadır.

Korkmaz ve Tiryaki (2005) bitki büyüme düzenleyicilerinin priming çözeltisine ilave edildiklerinde tohumun içine alındığını ifade etmiş, karpuz tohumlarının methyl jasmonate, biber tohumlarının asetil salisilik asit, kavun tohumlarının polyaminler ile muamelelerinin düşük sıcaklıklarda çimlenme ve fide çıkış yüzdelerini ve hızlarını artırdıklarını bildirmişlerdir.

Çanakçı ve Munzuroğlu (2007) hıyar tohumlarını, Asetilsalisilik asit (ASA) 0, 105, 104, 103 ve 0.5x102 M sulu çözeltilerine 48 saat maruz bırakmış ve çimlenme aktiviteleri, çeşitli gelişme parametreleri (birincil kök uzunluğu, hipokotil uzunluğu, birincil yaprak uzunluğu, bitki uzunluğu ve taze ağırlık artıĢı) ile klorofil (a+b) miktarlarını belirlemiştir. Özellikle ASA 0.5x102 M değerindeyken tohumların çimlenme aktivitesini engelleyip, diğer konsantrasyonlarda negatif ya da pozitif bir etkiye rastlanmadığını belirtmiştir. Denemesinde, 105 M ASA değeri kökçük gelişimini arttırırken; 0.5x102 M ASA, çimlenmiş tohumların kökçük gelişimini engellemiştir. ASA‟nın diğer konsantrasyonları ise kökçük gelişimini etkilememiştir. Bulguların devamında, haftalık olarak fideler 48 saat 0.5x102 M ASA‟ya maruz bırakıldığında, kök, hipokotil, yaprak ve bitki gelişmesi ile taze ağırlık artışıyla birlikte artan klorofil (a+b) miktarının da engellendiğini tespit etmişlerdir. 0.5x102 M ASA uygulanmasına karşılık, fidelerin özellikleri (yaprak uzunluğu hariç) 105 M ASA değeriyle birlikte teşvik ettiğini, yalnızca 103 M ASA değeri, kök gelişmesi ve azalmış klorofil (a+b) miktarını engellediğini belirtmiştir. ASA‟nın diğer konsantrasyonları ise, bu özellikler üzerinde herhangi bir pozitif ya da negatif etkide bulunmamıştır.

(Cebeci ve Padem (2014)), Hıyar (Cucumis sativus L.) Dünya üzerinde en çok üretilen sebzelerden biridir. Açık tarla ve sera koşullarında üretimi yapılmaktadır. Seralarda üretimi yapılan çeşitlerin büyük bir çoğunluğunu hibrit çeşitler oluşturmaktadır. Yerli hibrit çeşitlerde tohum kalitesi ile ilgili sorunlar yaşanmaktadır. Kaliteli tohum kullanımının verimde %15 ile 20 arasında artışlara neden olduğu bilinmektedir. Bu çalışma, Antalya koşullarında özel bir firmaya ait hibrit hıyar çeşidinin tohum üretimi sırasında ana bitki üzerinde bırakılan meyve sayısı (1-13 arası) ile elde edilen tohumun kalitesi ve miktarı arasındaki ilişkileri belirlemek amacıyla yapılmıştır. Deneme tesadüf blokları deneme desenine göre 4 tekerrürlü olarak tertiplenmiş olup her tekerrürde 5 bitkiye yer verilmiştir. Araştırmada en yüksek tohum

(18)

verimi (79.08 g) üzerinde 11 meyve tutturulan uygulamadan elde edilirken, bitki üzerinde tutturulan meyve sayısı arttıkça, meyvenin çapı, boyu ve ağırlığı gibi değerlerle, çimlenme hızı ve gücü ile sürme hızının azaldığı ve farklı sayıdaki meyve uygulamalarının sürme gücüne etkisinin önemsiz olduğu anlaşılmıştır. Araştırma sonucunda, “Yaren” hibrit hıyar çeşidinin tohum üretiminde en yüksek kalitede tohum veriminin ana bitki üzerinde 6-8 arası tohumluk meyve bırakılan uygulamalardan elde edildiği belirtilmiştir.

Perry (1982) tohumların yavaş çimlenmesinin veya homojen çimlenmemesinin sebebinin sadece ekim zamanı ile ilgili değil, bunun yanı sıra gereğinden fazla olgunlaşmış, yani hasadı gecikmiş veya olgunlaşması tamamlanmadan hasat edilmiş tohumlarında normal tohumlara göre çimlenme aşamasında düşük performans göstermekte olduğunu bildirmektedir. Araştırmacı tohum kalitesinin, başarılı bir çimlenme ve çıkısın en önemli şartının tohum olgunlaşması olduğunu belirtmektedir. Bu yüzden tohumların bu açıdan maksimum kaliteye ulaşınca hasat edilmeleri gerekmektedir. Ancak, maksimum kaliteye ulaşma zamanı ve bunun tohum ve meyve özellikleri ile ilişkisi ürünler ve yetiştirme yerleri arasında büyük farklılıklar göstermektedir. Tohum canlılığı fizyolojik olgunlukta en yüksek düzeye çıkmaktadır (Trammel 1983). Tekrony ve Egli (1995), hasat tarihi ile çimlenme oranı arasında önemli bir ilişki bulunduğunu saptamışlardır.

Gosparini ve ark (1997) çiçeklenmeden 25, 30, 35 ve 40 gün sonra soya fasulyesi hasadı yaptıklarını ve hasadın gecikmesi sonucunda çimlenme oranında artma olduğunu bildirmişlerdir.

Ana bitki üzerindeki meyvenin yerinin, tohumların çimlenme kabiliyetine, iriliğine ve morfolojisine etki ettiğini bildirmektedir kavunda, yapılan çalışmalarla meyve yerine bağlı olarak tohum kalitelerinin faklı olduğu saptanmıştır(Incalcaterra ve Caruso 1994). Tohum çıkarma yöntemleri ise genellikle doğal fermantasyon yöntemi, alkali uygulamalar, asit uygulamaları ve mekanik uygulamalardır (George 1985). Her bir tekniğin avantajları ve dezavantajları vardır. Örneğin asit uygulamaları ile tohumların daha çabuk temizlendiği ayrıca bakteriyel bazı hastalıklara karsı korunduğu ve bu yöntem ile tütün mozaik virüsünün in aktif hale geçtiği saptanmıştır (Ritchi 1971, Silva ve ark 1982, George 1985). Ancak konsantrasyon ve uygulama periyodunun uygun olmadığı zamanlarda tohum kalitesinde bozulmalara sebep olduğu belirtilmektedir.

Yegul (2007), Kabuksuz çekirdek kabağı hatlarında tohum verimi ve kalitesi araştırmasında bitki sıklığının 1000 dane ağırlığını düşürdüğünü ancak diğer özelliklerini değiştirmediğini tespit etmiştir.

(19)

3. MATERYAL VE YÖNTEM

3.1. Materyal

Deneme Antalya‟da sonbahar döneminde cam sera koşullarında ve Selçuk Üniversitesi, Ziraat Fakültesi, Bahçe Bitkileri Bölümü laboratuvarlarında gerçekleştirilmiştir. Araştırmada 13 adet standart kavun, 9 adet hibrit çeşit ve bu çeşitlerin ebeveny hatları olmak üzere toplam 26 adet materyal bu çalışmada kullanılmıştır. Bitkisel materyal olarak 13 Islah hattı ( Islah hattı 1-1, Islah hattı 1-2, Islah hattı 2, Islah hattı 3, Islah hattı 4, Islah hattı 6-1, Islah hattı 6-2, Islah hattı 7, Islah hattı 8, Islah hattı 9, Islah hattı 10, Islah hattı 11, Pop. Diyarbakır. ) 4 ebeveyn hat (ebeveyn hat 7, ebeveyn hat A4, ebeveyn hat G22, ebeveyn hat 136 ) ve 9 Hibrit ( ebeveyn hat 7x ebeveyn hat 136, ebeveyn hat 7x ebeveyn hat A4, ebeveyn hat 7x ebeveyn hat G22, ebeveyn hat G22x ebeveyn hat 136, ebeveyn hat G22x ebeveyn hat A4, ebeveyn hat G22x ebeveyn hat 7, ebeveyn hat A4x ebeveyn hat 136, ebeveyn hat A4x ebeveyn hat 7, ebeveyn hat A4x ebeveyn hat G22 ) kullanılmıştır.

3.2. Yöntem

Deneme 2015-2016 yıllarında "Tesadüf Parselleri Deneme" desenine göre üç tekerrürlü olarak ve her tekerrürde 20 bitki olacak şekilde kurulmuştur. Her genotip kontrollü şartlarda 15 Ağustos 2015 tarihinde tohum ekimleri yapılmıştır. Çimlenen tohumlar dikim büyüklüğüne geldiğinde (30 Ağustos 2015) seraya 50x50x100 cm mesafelerle dikimleri yapılmıştır. Fide dikiminden sonra can suyu verilmiştir. Daha sonraki haftada ise çapalama ve boğaz doldurma işlemleri yapılmıştır. Bitkilerin daha iyi kontrol edilebilmesi ve kültürel mücadelenin düzenli yapılabilmesi için bitkiler askıya alınmıştır. Bitkide hastalık ve zararlılardan korunmak adına ve bikinin dallanmasını engellemek adına bitkiler askıya alınma döneminde koltuk sürgünleri alınarak ana gövde üzerinde gelişmesi teşvik edilmiştir.

(20)

Resim 3.1. Kavun serasına ait genel bir görüntü

(21)

Resim 3.3. Kavun bitkisinde dişi ve erkek çiçek görüntüsü

Bitkilerde topraktan ilk 50 cm yüksekliğe kadar koltuk sürgünleri alınmıştır ve üstte çıkan koltuk sürgünlerinden çiçek izolasyonlarına başlanmıştır. Kendileme ve melezleme işlemi (25 Eylül-29 Ekim) esnasında polen verildikten sonra çiçeğin bulunduğu koltuk sürgününde uç alma yapılmış ve iki meyve tutumundan sonra üst tarafta çıkan koltuk sürgünleri tele kadar alınmıştır. Meyveler hasat olgunluğuna geldiğinde ayrı ayrı (24 Kasım-30 Aralık) hasat edilerek tohumları çıkartılmıştır. Tohumlar oda sıcaklığında kurutulduktan sonra 1000 tohum ağırlığı (g), tohum boyu (mm), tohum eni (mm), tohum kalınlığı (mm) ve meyve tohum sayısı (adet) belirlenmiştir.

Her genotipten elde edilen tohumlardan alınan örneklerle çimlenme denemeleri kurulmuştur. 15 Mart 2016 tarihinde iklim odası şartlarında tesadüf parselleri deneme desenine göre 3 tekrarlamalı olarak ve her tekerrürde 12 bitki olacak şekilde deneme kurulmuştur. Tohum ekimleri torf materyali üzerine yapılmış olup her göze tek tohum ekimi yapılmıştır. Kültürel işlemler düzenli olarak yapılmış ve 21 Mart 2016 „da çimlenme gerçekleşmeye başladı ve 10 gün süre ile sayımlar yapılmıştır.

(22)

Resim 3.4 Kavuna ait tohum görüntüsü

Resim 3.5 Kavun fidelerine bir görüntü

Araştırmada elde edilen veriler JUMP 5.0.1” isimli bilgisayar paket programı ile tesadüf parseli deneme desenine göre varyans analizine tabi tutulmuş. F değeri önemli çıkan parametrelerde %5 önem seviyesinde „‟LSMeansstudent‟s t‟‟ testine göre gruplandırmalar yapılmıştır

(23)

3.3 AraĢtırmada Ġncelenen Özellikler ve Yöntemleri 3.3.1. 1000 Tane Ağırlığı:

Farklı meyvelerden elde edilen tohumlardan 3 kez tesadüfi olarak 1000‟er tanelik gruplar sayılarak alınmış ve 0.01 gr hassasiyetindeki terazide tartılmıştır.

3.3.2 Tohum Boyu:

Farklı meyvelerden elde edilen tohumlardan 3 kez tesadüfi olarak 100‟er tanelik gruplar sayılarak alınmış ve mm cinsinden ölçülmüştür.

3.3.3 Tohum Eni:

Farklı meyvelerden elde edilen tohumlardan 3 kez tesadüfi olarak 100‟er tanelik gruplar sayılarak alınmış ve mm cinsinden ölçülmüştür.

3.3.4. Tohum Kalınlığı:

Farklı meyvelerden elde edilen tohumlardan 3 kez tesadüfi olarak 100‟er tanelik gruplar sayılarak alınmış ve mm cinsinden ölçülmüştür.

3.3.5 Meyvedeki tohum sayısı:

Hasat edilen meyvelerden her tekrarlamada tesadüfü 3 meyve alınmış ve tohumları ayrı ayrı sayılmıştır.

3.3.6 Hipokotil Uzunluğu:

Fidelerde ilk gerçek yapraklar gözükmeye başladığı zaman toprak ile kotiledon yapraklar arasında ki kısım kumpas yardımı ile ortalamaları alınarak mm cinsinden ölçülmüştür.

3.3.7 Kotiledon Uzunluğu:

Fidelerde ilk gerçek yapraklar gözükmeye başladığı zaman bütün çimlenen bitkiler de kotiledon uzunlukları kumpas yardımı ile mm cinsinden ölçülmüştür.

3.3.8 Kotiledon geniĢliği:

Fidelerde ilk gerçek yapraklar gözükmeye başladığı dönem bütün çimlenen bitkilerde kotiledon genişlikleri kumpasla ölçülmüştür.

3.3.9Tohum Çimlenme oranı:

Çıkan fidelerde 3 tekerrürlü olarak kurulan deneme 15 gün boyunca günlük sayım yapılarak oranlanmıştır.

(24)

4. ARAġTIRMA SONUÇLARI VE TARTIġMA

Kavunda yapılan çalışma sonucunda ıslah hatları, ebeveyn hatları ve hibritlerin tohum ve çimlenme özellikleri yönünden bakılan bazı parametreler tespit edilmiştir.

Var olan hatlarımızdan C. Melo var.inodorus grubu kavunlarımız; Islah hattı 1-1, Islah hattı 1-2, Islah hattı 2, Islah hattı 3, Islah hattı 4, Islah hattı 6-1-1, Islah hattı 6-2, Islah hattı 7, Islah hattı 8, Islah hattı 9, Islah hattı 10, Islah hattı 11, Diyarbakır popülasyonu‟dur.

Ebeveyn hatları; ebeveyn hat 7, ebeveyn hat A4, ebeveyn hat G22, ebeveyn hat 136 ve hibrit çeşitlerimiz ise ebeveyn hat 7x ebeveyn hat 136, ebeveyn hat 7x ebeveyn hat A4, ebeveyn hat 7x ebeveyn hat G22, ebeveyn hat G22x ebeveyn hat 136, ebeveyn hat G22x ebeveyn hat A4, ebeveyn hat G22x ebeveyn hat 7, ebeveyn hat A4x ebeveyn hat 136, ebeveyn hat A4x ebeveyn hat 7, ebeveyn hat A4x ebeveyn hat G22 olup C. melo var. cantalupensis grubundadır.

Çalışma sonucunda en yüksek 1000 tohum ağırlığı 35.487 g ile Islah hattı 9 ve 33.713 g ile Islah hattı 3 genotiplerinden elde edilirken, en düşük 1000 tohum ağırlığı 13.873 g ile Diyarbakır popülasyonundan elde edilmiştir. Ortalama tohum boyunda en iyi sonuç 11.710 mm ile Islah hattı 1-2, 11.685 mm ile Islah hattı 6-2, 11.61 mm ile Islah hattı 7 ve 11.479 ile Ebeveyn hat 136‟dan elde edilmiştir. Ortalama tohum eninden en iyi sonuçlar, 5.338 mm ile Islah hattı 9 ve 5.325 mm ile Islah hattı 6-2‟dan elde edilmiştir. Ortalama tohum kalınlığında en iyi sonuç, 2.035 mm ile Islah hattı 11‟den elde edilmiştir. Ortalama meyve başına tohum sayısına bakıldığında en fazla tohum 577 adet Islah hattı 6-2, 576 adet ile Islah hattı 1-2 ve 415 adet ile Ebeveyn hat 7‟den elde edilmiştir. Tohum çimlenmesi incelendiğinde en başarılı sonuca ebeveyn hat G22 sahiptir. Sonuç olarak tohum özellikleri incelendiğinde Islah hattı 6-2 ve Ebeveyn hat 7 en iyi sonuçları vermiştir.

(25)

Farklı ıslah hatları, ebeveyn hat ve hibrit çeşitlerde yapılan çalışma sonucunda elde edilen tohumların, bin tohum ağırlığı belirlenmiş olup ıslah hatları arasında istatistiki anlamda önemli farklılıklar ortaya çıkmıştır.

Tablo 4.1 Bazı Kavun Islah hatlarında, Ebeveyn Hat ve Hibritlerinin 1000 Tohum Ağırlığı

No Bin Tohum Ağırlığı (g)

Ebeveyn hat (7) 19.91 ıjk Ebeveyn hat(A4) 30.75 cd Ebeveyn hat(G22) 22.01 hı Ebeveyn hat(136) 19.85 ıjk 7*136 20.25 ıjk 7*A4 18.58 jkl 7*G22 20.43 ıj G22*136 25.72 fg G22*A4 17.81 kl G22*7 16.59 lm A4*136 21.04 hıj A4*7 29.37 de A4*G22 32.15 bc Islah hattı 1-1 18.84 jkl Islah hattı 1-2 24.93 fg Islah hattı 2 17.72 kl Islah hattı 3 33.71 ab Islah hattı 4 26.76 f Islah hattı 6-1 23.43 gh Islah hattı 6-2 26.37 f Islah hattı 7 27.38 ef Islah hattı 8 19.93 ıjk Islah hattı 9 35.49 a Islah hattı 10 14.01mn Islah hattı 11 31.29bcd Pop. (D.B) 13.87 n LSD (%5) 2.59

Tablo 4.1 incelendiğinde en yüksek bin tohum ağırlığı 35.49 g ile Islah hat 9 ve 33.71 g ile Islah hat 3 genotiplerinden elde edilmiş ve istatistiki anlamda aynı grup içerisinde yer almıştır. Buna karşın en küçük bin tohum ağırlığı ise 13.87 g ile Diyarbakır populasyonundan elde edilmiştir. Kavun tohumluğu üretiminde bin tohum ağırlığı önemli olup, tohumun kalitesi ve çimlenmesini doğrudan etkileyen bir parametre olarak bilinmektedir. Bunun yanı sıra tohum kalitesi üzerine yapılan bir çalışmada ortalama bin tohum ağırlığının 28.97 g olduğunu bildirmişlerdir (Kabaş 2006). Bizim elde ettiğimiz sonuçlar bu değere kısmen paralellik göstermektedir. Aradaki farklılıkların çeşit özelliğinden kaynaklandığı düşünülmektedir.

(26)

Farklı ıslah hatları, ebeveyn hat ve hibrit çeşitlerde yapılan çalışma sonucunda elde edilen tohumların, tohum boyu belirlenmiş olup ıslah hatları arasında istatistiki anlamda önemli farklılıklar ortaya çıkmıştır.

Tablo 4.2. Bazı Kavun Islah hatlarında, Ebeveyn Hat ve Hibritlerinin Tohum Boyu

No Tohum Boyu (mm)

Ebeveyn hat (7) 9.34 klm

Ebeveyn hat(A4) 11.28 bcd

Ebeveyn hat(G22) 9.68 jk

Ebeveyn hat(136) 11.48 abc

7*136 9.32 klm 7*A4 9.19 lm 7*G22 9.48 klm G22*136 9.31 klm G22*A4 9.24 lm G22*7 9.14 m A4*136 10.32 h A4*7 10.74 efg A4*G22 10.72 fg Islah hattı 1-1 9.92 ıj Islah hattı 1-2 11.71 a Islah hattı 2 9.54 kl Islah hattı 3 11.20 cd

Islah hattı 4 10.10 def

Islah hattı 6-1 11.11 cde

Islah hattı 6-2 11.69 a Islah hattı 7 11.61 ab Islah hattı 8 11.29 bcd Islah hattı 9 11.18 cd Islah hattı 10 10.43 gh Islah hattı 11 10.12 hı Pop. (D.B) 10.10 hı LSD (%5) 0.38

Tablo 4.2 incelendiğinde en yüksek tohum boyu 11.71 mm ile Islah hattı 1-2 ve 11.69 mm ile Islah hattı 6-2‟den elde edilmiş ve istatistiki anlamda aynı grup içerisinde yer almıştır. Buna karşın en küçük tohum boyu ise 9.14 mm ile G22*7 populasyonundan elde edilmiştir. Kavun tohumluğu üretiminde tohum boyu önemli olup, tohumun kalitesi ve çimlenmesini etkileyen bir parametre olarak bilinmektedir.

(27)

Farklı ıslah hatları, ebeveyn hat ve hibrit çeşitlerde yapılan çalışma sonucunda elde edilen tohumların, tohum eni belirlenmiş olup ıslah hatları arasında istatistiki anlamda önemli farklılıklar ortaya çıkmıştır.

Tablo 4.3 Bazı Kavun Islah hatları, Ebeveyn Hat ve Hibritlerinin Tohum Eni

No Tohum Eni (mm)

Ebeveyn hat (7) 4.32 f-j

Ebeveyn hat(A4) 4.70 b-e

Ebeveyn hat(G22) 4.32 f-j Ebeveyn hat(136) 4.73 bcd 7*136 4.19 hıj 7*A4 4.27 g-j 7*G22 4.41 d-j G22*136 4.11 ıj G22*A4 4.07ıj G22*7 4.05 j A4*136 4.51 c-h A4*7 4.64 b-f A4*G22 4.57 b-g

Islah hattı 1-1 4.68 b-e

Islah hattı 1-2 4.65 b-f

Islah hattı 2 4.38e-j

Islah hattı 3 4.41 d-ı Islah hattı 4 4.80 bc Islah hattı 6-1 4.84 bc Islah hattı 6-2 5.33 a Islah hattı 7 4.86 b Islah hattı 8 4.51 b-h Islah hattı 9 5.34 a Islah hattı 10 4.78 bc Islah hattı 11 4.82 bc Pop. (D.B) 4.28 g-j LSD (%5) 0.35

Tablo 4.3 incelendiğinde en yüksek tohum eni 5.34 mm ile Islah hattı 9 ve 5.33 mm ile Islah hattı 6-2‟den elde edilmiş ve istatistiki anlamda aynı grup içerisinde yer almıştır. Buna karşın en küçük tohum eni ise 4.05 mm ile G22*7 populasyonundan elde edilmiştir. Kavun tohumluğu üretiminde tohum eni önemli olup, tohumun kalitesi ve çimlenmesini doğrudan etkileyen bir parametre olarak bilinmektedir.

(28)

Farklı ıslah hatları, ebeveyn hat ve hibrit çeşitlerde yapılan çalışma sonucunda elde edilen tohumların, tohum kalınlığı belirlenmiş olup ıslah hatları arasında istatistiki anlamda önemli farklılıklar ortaya çıkmıştır.

Tablo 4.4 Bazı Kavun Islah hattı, Ebeveyn Hat ve Hibritlerinin Tohum Kalınlığı

No Tohum Kalınlığı (mm) Ebeveyn hat (7) 1.61 cd Ebeveyn hat(A4) 1.87 b Ebeveyn hat(G22) 1.25 ıj Ebeveyn hat(136) 1.34 hı 7*136 1.52 de 7*A4 1.50 ef 7*G22 1.52 de G22*136 1.36 h G22*A4 1.23 j G22*7 1.19 jk A4*136 1.40 gh A4*7 1.61 cd A4*G22 1.66 c Islah hattı 1-1 1.10 lmn Islah hattı 1-2 1.12 klm Islah hattı 2 1.11 k-n

Islah hattı 3 1.59 cde

Islah hattı 4 1.49 efg

Islah hattı 6-1 1.17 jkl

Islah hattı 6-2 1.58cde

Islah hattı 7 1.60cd Islah hattı 8 1.19 jk Islah hattı 9 1.40 fgh Islah hattı 10 1.01 n Islah hattı 11 2.04 a Pop. (D.B) 1.06 mn LSD (%5) 0.10

Tablo 4.4 incelendiğinde en yüksek tohum kalınlığı 2.04 mm ile Islah hattı 11 elde edilmiş ve istatistiki anlamda aynı grup içerisinde yer almıştır. Buna karşın en küçük tohum kalınlığı ise 1.01 mm ile Islah hattı 10‟dan elde edilmiştir. Kavun tohumluğu üretiminde tohum kalınlığı önemli olup, tohumun kalitesi ve çimlenmesini doğrudan etkileyen bir parametre olarak bilinmektedir.

(29)

Farklı ıslah hatları, ebeveyn hat ve hibrit çeşitlerde yapılan çalışma sonucunda elde edilen fidelerin, Fide hipokotil uzunlukları belirlenmiş olup ıslah hatları arasında istatistiki anlamda önemli farklılıklar ortaya çıkmıştır.

Tablo 4.5 Bazı Kavun Islah hattı, Ebeveyn Hat ve Hibritlerinin Fide Hipokotil Uzunluğu

No Fide Hipokotil Uzunluğu (mm)

Ebeveyn hat (7) 38.13 ı-l

Ebeveyn hat(A4) 46.29 efg

Ebeveyn hat(G22) 35.38 jkl Ebeveyn hat(136) 40.31 hıj 7*136 38.38 ıjk 7*A4 32.20 lm 7*G22 29.18 m G22*136 38.95 ıjk G22*A4 36.86 ı-l G22*7 33.05 klm A4*136 48.14 e A4*7 50.14 de A4*G22 39.65 hıj Islah hattı 1-1 59.60 bc Islah hattı 1-2 49.64 de

Islah hattı 2 45.01 e-h

Islah hattı 3 68.11 a Islah hattı 4 47.63 ef Islah hattı 6-1 56.72 bc Islah hattı 6-2 61.51 b Islah hattı 7 42.13 f-ı Islah hattı 8 54.68 cd Islah hattı 9 49.26 de Islah hattı 10 41.12 g-j Islah hattı 11 41.31 g-j Pop. (D.B) 45.42e-h LSD (%5) 5.97

Tablo 4.5 incelendiğinde en yüksek 68.11 ile Islah hattı 3 elde edilmiş ve istatistiki anlamda aynı grup içerisinde yer almıştır. Buna karşın en küçük fide hipokotil uzunluğu ise 29.18 ile 7*G22 populasyonundan elde edilmiştir. Kavun tohumluğu üretiminde tohum kalınlığı önemli olup, tohumun kalitesi ve çimlenmesini doğrudan etkileyen bir parametre olarak bilinmektedir.

(30)

Farklı ıslah hatları, ebeveyn hat ve hibrit çeşitlerin yapılan çalışma sonucunda elde edilen fidelerin, Fide kotiledon uzunlukları belirlenmiş olup ıslah hatları arasında istatistiki anlamda önemli farklılıklar ortaya çıkmıştır.

Tablo 4.6 Bazı Kavun Islah hattı, Ebeveyn Hat ve Hibritlerin Kotiledon Uzunluğu

No Fide Kotiledon Uzunluğu (mm)

Ebeveyn hat (7) 23.88 m Ebeveyn hat(A4) 31.12 c-f Ebeveyn hat(G22) 27.57 ıj Ebeveyn hat(136) 25.29 klm 7*136 27.37 ıjk 7*A4 24.69 lm 7*G22 26.05 j-m G22*136 30.99 def G22*A4 27.80 hıj G22*7 24.09 m A4*136 27.09 ıjk A4*7 26.41 jkl A4*G22 32.17 b-e Islah hattı 1-1 26.00 j-m Islah hattı 1-2 30.65 ef Islah hattı 2 27.94 ghıj Islah hattı 3 33.81 ab

Islah hattı 4 33.3 abc

Islah hattı 6-1 29.83 fgh

Islah hattı 6-2 33.18 a-d

Islah hattı 7 34.82 a

Islah hattı 8 30.16 efg

Islah hattı 9 34.36 ab

Islah hattı 10 32.10b-e

Islah hattı 11 33.58 ab

Pop. (D.B) 28.91 f-ı

LSD (%5) 2.25

Tablo 4.6 incelendiğinde en yüksek 34.82 ile Islah hattı 7 elde edilmiş ve istatistiki anlamda aynı grup içerisinde yer almıştır. Buna karşın en küçük fide kotiledon uzunluğu ise 23.88 ile Ebeveyn hat 7 populasyonundan elde edilmiştir. Kavun tohumluğu üretiminde fide kotiledon uzunluğu önemli olup, tohumun kalitesini belirleyen bir parametre olarak bilinmektedir.

(31)

Farklı ıslah hat, ebeveyn hat ve hibritlerde yapılan çalışma sonucunda elde edilen fidelerin, Fide kotiledon genişliği belirlenmiş olup ıslah hatları arasında istatistiki anlamda önemli farklılıklar ortaya çıkmıştır.

Tablo 4.7 Bazı Kavun Islah hat, Ebeveyn Hat ve Hibritlerin Fide Kotiledon Genişliği

No Fide Kotiledon GeniĢliği(mm)

Ebeveyn hat (7) 15.43 k-n

Ebeveyn hat(A4) 16.76 f-ı

Ebeveyn hat(G22) 16.89 e-h

Ebeveyn hat(136) 14.22 n 7*136 16.45 f-k 7*A4 14.30 mn 7*G22 15.86 h-l G22*136 17.55 def G22*A4 16.11 g-l G22*7 15.60 ı-l A4*136 15.61 ı-l A4*7 16.42 f-l A4*G22 16.43 f-l Islah hattı 1-1 15.50 j-m Islah hattı 1-2 17.18 d-g Islah hattı 2 15.20 lmn

Islah hattı 3 18.09 cde

Islah hattı 4 18.95 abc

Islah hattı 6-1 16.70 f-j

Islah hattı 6-2 19.99 a

Islah hattı 7 18.89 abc

Islah hattı 8 16.32 f-l

Islah hattı 9 19.00 abc

Islah hattı 10 18.42 bcd

Islah hattı 11 19.53 ab

Pop. (D.B) 16.12 g-l

LSD (%5) 1.25

Tablo 4.7 incelendiğinde en yüksek 19.99 mm ile Islah hattı 6-2 elde edilmiş ve istatistiki anlamda aynı grup içerisinde yer almıştır. Buna karşın en küçük fide kotiledon uzunluğu ise 14.22 mm ile Ebeveyn hat (136)‟dan elde edilmiştir. Kavun tohumluğu üretiminde fide kotiledon genişliği önemli olup, tohumun kalitesi ve çimlenmesini doğrudan etkileyen bir parametre olarak bilinmektedir.

(32)

Farklı ıslah hatları, ebeveyn hat ve hibrit çeşitlerde yapılan çalışma sonucunda elde edilen tohumların, tohum çimlenme belirlenmiş olup ıslah hatları arasında istatistiki anlamda önemli farklılıklar ortaya çıkmıştır.

Tablo 4.8 Bazı Kavun Islah hattı, Ebeveyn Hat ve Hibritlerin Tohum Çimlenme

No Tohum Çimlenme(%)

Ebeveyn hat (7) 83.03 abc

Ebeveyn hat(A4) 42.88 h-ı

Ebeveyn hat(G22) 94.44 a

Ebeveyn hat(136) 57.31 e-ı

7*136 62.21 c-h 7*A4 73.73 a-f 7*G22 57.57 e-ı G22*136 82.82 abc G22*A4 68.43 b-g G22*7 68.43 b-g A4*136 80.30 a-d A4*7 59.09 d-ı A4*G22 68.43 b-g

Islah hattı 1-1 74.24 a-f

Islah hattı 1-2 77.02 a-e

Islah hattı 2 60.10 d-ı

Islah hattı 3 51.26 ghı

Islah hattı 4 54.54 f-ı

Islah hattı 6-1 65.65 c-g

Islah hattı 6-2 68.18 b-g

Islah hattı 7 83.05 abc

Islah hattı 8 63.38 c-h

Islah hattı 9 65.15 c-g

Islah hattı 10 79.77 a-d

Islah hattı 11 88.38 ab

Pop. (D.B) 39.64 ı

LSD (%5) 21.52

Tablo 4.8 incelendiğinde en yüksek 11.00 mm ile Ebeveyn hat (G 22) elde edilmiş ve istatistiki anlamda aynı grup içerisinde yer almıştır. Buna karşın en düşük fide çimlenmesi ise 4.00 mm ile Ebevenyn hat (A4)‟ten elde edilmiştir. Kavun tohumluğu üretiminde fide kotiledon genişliği önemli olup, tohumun kalitesi ve çimlenmesini doğrudan etkileyen bir parametre olarak bilinmektedir.

(33)

Farklı ıslah hatları, ebeveyn hat ve hibrit çeşitlerin yapılan çalışma sonucunda elde edilen tohumların, Meyve başına tohum sayısı belirlenmiş olup ıslah hatları arasında istatistiki anlamda önemli farklılıklar ortaya çıkmıştır.

Tablo 4.9 Bazı Kavun Islah hattı, Ebeveyn Hat ve Hibritlerinin Meyve Başına Tohum Sayısı

No Meyve BaĢına Tohum Sayısı

(Adet) Ebeveyn hat (7) 415 Ebeveyn hat(A4) 179 Ebeveyn hat(G22) 377 Ebeveyn hat(136) 335 7*136 204 7*A4 278 7*G22 265 G22*136 258 G22*A4 189 G22*7 181 A4*136 150 A4*7 179 A4*G22 181 Islah hattı 1-1 392 Islah hattı 1-2 576 Islah hattı 2 278 Islah hattı 3 235 Islah hattı 4 67 Islah hattı 6-1 340 Islah hattı 6-2 577 Islah hattı 7 367 Islah hattı 8 227 Islah hattı 9 253 Islah hattı 10 357 Islah hattı 11 156 Pop. (D.B) 336 LSD (%5)

Tablo 4.9 incelendiğinde en yüksek meyve başına tohum sayısı 576 adet ile Islah hattı 1-2‟den elde edilmiş. Buna karşın en küçük meyve başına tohum sayısı ise Islah hattı 4 ile elde edilmiştir. Kavun tohumluğu üretiminde meyve başına tohum sayısı önemli olup, birim alandan ne kadar tohum üretimi yapılabileceği tespiti için önemli bir veridir.

(34)

Tohum üzerine araştırmaların yapılmasının temeli, türlerin nesilden nesile özelliklerinin aktarılmasıdır. Tohumun stabil olması ve uzun yıllar canlılığını koruyabilmesi, çoğaltım yönteminde üreticilere kolaylık sağlamaktadır. Ticareti yapılan sebzelerin tamamına yakını tohum ile çoğaltılır. Son yüzyılda yapılan hibrit çalışmaları ticarete konu olan tohumların önemini arttırmıştır. Yüksek meblalar ödeyerek üretici tohum satın almaktadır.Üretici için ilk özellik doğru çeşit seçimi olmakla beraber tohumun çimlenmeside önemli bir kriterdir. Tablo 4.8 incelendiğinde çimlenmenin en yüksek Ebeveyn hat G22 ve Islah hattı 11 de olduğu gözlenmektedir. En düşük çimlenmenin de Ebeveyn hat A4 ve Diyarbakır popülasyonu olduğu görülmektedir. Islah hattı 11 diğer özellikleri açısından incelendiğinde tohum kalınlığı en yüksek, kotiledon uzunluğu ve genişliği, en fazla olması ile dikkat çekmektedir. Tohum boyu en uzun olan Islah hattı 2, en kısası G22x7 melezi olmuştur. Tohum boyu en kısa olan G22x7 melezi tohumun enide en kısa olduğu ile dikkat çekmektedir. Tohum kalınlığı en yüksek olan Islah hattı 11, düşük olan ise Islah hattı 10 ve Diyarbakır popülasyonudur.

Tohumluk verimlilikte önemli olan meyve başına tohum miktarları incelendiğinde ise en yüksek verimin 577 adet ile Islah hattı 6-2 , 576 ile de Islah hattı 2 ikinci sırada olduğu görülmektedir. En az ise 67 adet ile Islah hattı 4 olduğu görülmektedir. Bu bilgiler ışığında Islah hattı 6 ve Islah hattı 2 ana hat seçildiği durumda en yüksek tohum verimliliğine ulaşılacak demektir.

Bizim çalışmamızda bitki başına ortalama melezlenmiş veya kendilenmiş 2 meyve alınmıştır. Bu durumda en yüksek verimden hesaplama yaptığımız da 557*2=1114 adet/bitki elde edilmiştir. Dekara 2500 bitki dikimi yapıldığında eğer kendileme yapılacak ise 1114*2500=2785000 adet tohum elde edilmiştir. Islah hattı 6-2 çeşidimiz 1000 dane ağırlığı 26,37(Tablo 4.1) olduğu görülmektedir. Basit bir hesaplama ile 2 785 000adet/26.37gr= 105,612 gr/da tohum elde edilmiştir. Islah hattı 4 için bu hesaplama yapıldığında ise meyve başına adet 67 ise her bitkiden iki meyve alınmıştır. Dolayısıyla bitki başına verim 67*2=134 adet/bitki, 134*2500(Dekara dikilen bitki)= 335 000 adet/da Tablo 4.1 incelendiğinde Islah hattı 4‟ün 1000 dane ağırlığı 26.76 gr olarak bulunmuştur. Bu hat için hesaplama yapıldığında ise 335 000 adet/26.76 gr=12.518 gr/da tohum elde edilmiştir. Kendilenmiş tohum verimlilikleri karşılaştırıldığında en düşük ile en yükse arasında neredeyse 10 kat gibi bir değer farkı görülmüş olup dolayısıyla tohumluk verimliliği de bu kadar önem arz etmektedir.

Tohumluk üretimde tohum verimliliği önemlidir ancak geliştirilen yeni çeşit piyasada kabul görür konumda olmaz ise verimliliğinin bir değeri olmaz. Tohum

(35)

seçilirken bütün özellikleri açısından inceleniyor olması seçimleri zorlaştırır bir unsurdur. Kavun çeşit seçiminde meyve özellik kriterleri; meyve rengi, et kalınlığı, çitilenme, iriliği, saptan kopma, tad, aroma değerleri önemlidir. Bunun yanı sıra tohumun çimlenmesi de önemli bir kriterdir. Bütün bu özelliklerin en iyilerini seçebilmek ıslahçının başarısıdır.

(36)

5. SONUÇLAR VE ÖNERĠLER

Dünya da ve Türkiye‟de tohum verimliliği ve kalitesinin birlikte incelendiği çalışmalara pek rastlanmamaktadır. Var olan bazı belirsizlikler hem tohum üretimi firmalar açısından hem de üreticiler açısından önemli problemlere sebep olmaktadır.

Bu bağlamda tohum verimi ve kalitesinin üretim döneminde başlayan inceleyen çalışmalara ihtiyaç duyulmuştur. Elde ettiğimiz çalışmayı özetleyecek olursak

Bitki başına en yüksek tohum verimi, tohum çimlenmesi, boyu, eni, kalınlığı, 1000 tane ağırlığı, hipokotil uzunluğu, kotiledon uzunluğu, genişliği verileri elde edilmiştir. Tohum verimi açısından açık bir varyasyon görülmektedir.

Çalışmanın sonucunda evrensel çıkanımlar yapmanın mümkün olmadığı görülmektedir. Bu tip çalışmalarda çıkanımlar elde edebilmek için farklı lokasyonlarda farklı çeşitlerle her tip çalışmaların tekrarlanması yararlı olacaktır.

(37)

6. KAYNAKLAR

Anonim 2011. Erişim. Erişim adresi, http://faostat.fao.org/. Anonim 2012. Erişim. Erişim adresi, www.tuik.gov.tr.

2014. Erişim tarihi 23.05.2016. Erişim adresi, www.fao.org.com. 2014a. Erişim tarihi 23.05.2016. Erişim adresi, www.tüik.gov.tr. 2014b. Erişim tarihi 10.05.2016. Erişim adresi, www.fao.org.com. 2014c. Erişim tarihi 09.04.2016. Erişim adresi, www.fao.org.com www.gthb.gov.tr.

Bianco VV, Domato G, Defillips R, 1994. Umbel Position on the Mother Plant. Seed Yield and Quality of Seven Cultivars of Florence Fenne, 362: 51-58.

Tarım Bilimleri Araştırma Dergisi, 2014. Hıyar (Cucumis sativus L.) Hibrit Tohum Üretiminde Meyve Sayısı ile Tohum Miktarı ve Kalitesi Arasındaki İlişkiler. Çanakçı S, Munzuroğlu Ö, 2007. Effects of acetylsalicylic acid on germination, growth

and chlorophyll amounts of cucumber (Cucumis sativus L.) seeds. Pakistan Journal of Biological Sciences, 17(10): 2930-2934.

Eastwood D, Laidman DL, 1971. Phytochemistry 10, 1459-1467.

Elbekkay M, Hamza H, Haddad M, Ferchichi A, Kik C, 2008. Genetic erosion in melon (Cucumis melo). 295-300.

Escribano S, Lazaro A, 2009. Agro-morphological diversity of Spanish traditional melons (Cucumis melo L.) of the Madrid provenance. Genet. Resour. Crop Evol, 56, 481-97.

Gençkan S, 1983. Yem Bitkileri Tarımı Ege Üniv. Ziraat Fak., Yay. No: 467, Bornova, İzmir.

George RAT, 1985. Vegetable Seed Production. Longman, London.

Gosparini CO, Morandi EN, Cairo CA, 1997. Effects of Age, Washing and Temperture on the Germination of _mmature Seeds, the Growth of the Radicle and the Time to Flowering, in Soybean. Rev. Fac. De Agronomia, la Plata. 102(1):1-9.

Gutterman Y, 1992. Maternal Effects on Seeds During Development, CAB International Günay A, 1993. Özel Sebze Yetiştiriciliği. In. Eds. ANKARA: A.Ü. Ziraat Fak., p. 117. Hartmann HT, Kester DE, Davies FT, 1997. Plant Propagation Principles and

Paractises. 647 5. edition, PrenticHall.

İnan N, 2008. Çekirdek Kabaklarında Morfolojik ve Moleküler Karakterizasyon, Ç.Ü., Fen Bilimleri Enstitüsü.

Incalcaterra G, Caruso P, 1994. Seed Quality of Winter Melon as Influenced by the Position of Fruits on the Mother Plant. 362: 113-116.

Derim, 2006. Farklı Yüzdürme Tekniği ve Süresi ile Kavun ve Karpuzda Dolu Tohumların Ayrılabilmesi Üzerine Bir Araştırma

Kaşka N, Yılmaz M, 1974. Bahçe Bitkileri Yetiştirme Tekniği, Adana, Ç. Ü. Ziraat Fakültesi Yayınları, p.

Korkmaz A, Tiryaki İ, 2005. Düşük sıcaklıkların tohum çimlenmesi üzerine etkileri, KahramanmaraĢ Sütçü Ġmam Üniversitesi, KahramanmaraĢ.

Lorenz OA, Maynard DN, (1988). Knott‟s Handbook for Vegetable Growers. Sons JW. USA 456.

(38)

Mc Donald, Jr MB, 1975. Rewiev and Evaluation Seed Vigor Tests. Proceedings of the Assosiation of Official Seed Analyses, 65:109-139

Munger HM, Robinson RW, (1991). Nomenclature of Cucumis melo L. Cucurbit Genet. Coop. Rep.,: 43-4.

Murkovic M, Hillebrand A, Winkler J, Leitner E, Pfannhauser W, 1995. Variability of fatty acid content in pumpkin seeds (Cucurbita pepo L.). Z. Lebensim Unters Forsch, 216-9.

Nagarajan S, Pandita VK, Sharma D, 1998. Effect of Sowing Time and Umbel Order on Emergence Characteristics of Asiatic Carrot Daucus carota L. Seed Reserch. 26(2): 125-130.

Osman AO, George RAT, 1984. The Effect of Mineral Nutrition and Fruit Posption on Seed Yield and Quality in Sweet Pepper. 143:133-141.

Paris HS, Nerson H, 2003. Seed dimensions in the subspecies and cultivar- groups of Cucurbita pepo. 50, Genetic Resources and Crop Evolution, 615-25.

Perry DA, 1982. The Influence of Seed Vigour on Vegetable Seedling Establishment. Sci. Hort, 33,67-75.

Perry DA, 1982. The Influence of Seed Vigour on Vegetable Seedling Establishment. Sci. Hort, 33, 67-75.

Pitrat M, (2012). Domestication and diversification of melon. Proceeding of the Xth Eucarpia Meeting on Genetics and Breeding of Cucurbitaceae. Antalya, Turkey.

October: 31-9.

Pitrat M, Chauvet M, Foury C, 1999. Diversity, history and production of cultivated cucurbits. Proc. 1st Int. Symp. on Cucurbits, 492, 21-8.

Ritchi DB, 1971. Tomato Seed Extraction. Hort. Res, 11, 127-135.

Robani H, 1992. Quality Assurance Program to Ensure a Continuous Supply of High Quality Seed. Hort-Technology, 2(3): 335-336.

Robinson RW, Decker-Walters DS, 1997. Cucurbits. CAB International.

Sarı N, Solmaz İ, (2007). Fruit characterization of some Turkish melon genotypes. 3rd Int. Cucurbit Symposium. Townsville Australia. 731: 103-7.

Sarı N, Solmaz İ, Ünlü H, (2008). Dihaploidizasyon Yöntemiyle Geliştirilen Hibrit Kavun Genotiplerinin Cam Sera Koşullarında Verim ve Bazı Agronomik Özelliklerinin Saptanması., Alatarım: 7(1):21-8.

Silva RF, Koch RB, Moore EL, 1982. Effect of Extraction Procedures on Tomatao Seed Germination and Vigour. Seed Sci. & Tech, 10, 187-191.

Szabo Z, Gyulai G, Toth Z, Heszky L, (2008). Morphological and molecular diversity of 47 melon (Cucumis melo) cultivars compared to an extinct landrace excavated from the 15th century. IXth EUCARPIA International Meeting on Cucurbitaceae: 313-21.

Szamosi C, Solmaz S, Sari S, Barsony C, 2010. Morphological evaluation and comparison of Hungarian and Turkish melon (Cucumis melo L.) germplasm. Sci Hortic-Amsterdam.

Tekrony DM, Egli DB, 1995. Effect of Seed Maturation and Genotype on Seed Vigour in Maize. Crop Sci, 35, 857-862.

(39)

Thomas TH, Biddington NL, O‟Toole DF, 1979. Relationship Between Position on the Parent Plant and Dormancy Charecteristics of Three Cultivars of Celery. Physiologia Plantorum, 45: 492-496.

Trammel CA, 1983. Influence of Maturity Level of Variety Responce of Southernpea to Desiccation by Glyphosate, Mississipie State University.

Türkmen Ö, Sensoy S, Demir S, Yıldız M, (2005). Van Gölü Havzası‟nda Yerel Kavun Populasyonlarının Islahı ve Seçilen Tiplerin Ticari Çeşitlerle Karşılaştırılması. Verma OP, Singh PH, Kushwaha GD, 1998. Infuluence of the Order of Capsule on

Seed Content and its Quality in Okra. Seed Research. 26(2):178-179.

Yegul M, 2007. Kabuksuz çekirdek kabağı hatlarında tohum verimi ve kalitesi üzerine araştırmalar. Çukurova Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü Bahçe Bitkileri Anabilim Dalı, Yüksek Lisans Tezi.

Zhukovsky P, 1951. Türkiye‟nin Ziraii Bünyesi (Anadolu). In. Eds: Türkiye Şeker Fab. AŞ., p. 887.

(40)

ÖZGEÇMĠġ KĠġĠSEL BĠLGĠLER

Adı Soyadı : Ayşegül TUR

Uyruğu : TC

Doğum Yeri ve Tarihi : Antalya-1977

Telefon : 0 535 888 30 00

Faks :

e-mail : aysegul_tur77@hotmail.com

EĞĠTĠM

Derece Adı, Ġlçe, Ġl Bitirme Yılı

Lise : Antalya lisesi 1993

Üniversite : Akdeniz Üniversitesi Ziraat Fakultesi

Bahçe Bitkileri 1998

Yüksek Lisans : Selçuk Üniversitesi Ziraat Fakultesi 2016

Doktora :

Ġġ DENEYĠMLERĠ

Yıl Kurum Görevi

1998-1999 Batem Geçiçi iĢçi

1999-2004 Altın Tohum Sebze ıslahı

2005-2014 Nadide Tohum Sebze ıslahı, Ģirket mü 2015-……

UZMANLIK ALANI Sebze YetiĢtiriciliği ve Islahı YABANCI DĠLLER

Şekil

Tablo 4.1 Bazı Kavun Islah hatlarında, Ebeveyn Hat ve Hibritlerinin  1000 Tohum Ağırlığı
Tablo 4.2. Bazı Kavun Islah hatlarında, Ebeveyn Hat ve Hibritlerinin Tohum Boyu
Tablo 4.3 Bazı Kavun Islah hatları, Ebeveyn Hat ve Hibritlerinin Tohum Eni
Tablo 4.4 Bazı Kavun Islah hattı, Ebeveyn Hat ve Hibritlerinin Tohum Kalınlığı
+6

Referanslar

Outline

Benzer Belgeler

1) Tohumları ilkbaharda olgunlaşan kavak (Populus), akçaağaç (Acer), söğüt (Salix), karaağaç (Ulmus) gibi ılıman kuşakta yetişen ağaç türlerini kapsamaktadır. Bu

Süre tohum tabakasının kalınlığına, tohum iriliğine, tohum kabuğunun geçirgenliği, tohum temizliği ve havanın üfleme hızına bağlıdır.. Tohumlar düşük nem

İlk tanıma baktığınızda “gen aktarılarak elde edilmiş” ibaresi, yeni bitki ıslahı tekniklerinin çoğuyla genetiği değiştirilmiş bitkileri GDO kapsamı dışında

5275 Sayılı İnfaz Kanunu’na göre infaz kurumları; kapalı, açık infaz kurumları ile çocuklara yönelik eğitim evleri olarak ayrıma tabi tutulmuştur.. , Kurumlar

Tohum ve Yaşam Forumu katılımcıları gen kaynaklarımızın ulusaşırı şirketlere devredilmesine karşı mücadele edecek, tohum envanteri çal ışmalarına katkı üretecek

1950 y ılında 5433 sayılı yasa ile kurulan "Devlet Üretme Çiftlikleri"nden sonra çeşit geliştirme, tohumluk üretim ve da ğıtım programları daha iyi organize

Tohumculuk Yasas ı çokuluslu gıda ve tarım şirketleri için önemli kazanım çiftçiler için ise yıkımdır.. Bu yasayla organik tar ımcıları da

Ayrıca, kayıtlı çeşit olsa bile bazı özellikleri ile ülke ekonomisi bak ımından önem taşıyan bitki türlerinde yeni çeşitlerin ülke tarımına kazandırılması için