• Sonuç bulunamadı

Afyonkarahisar ve çevresi Orta Tunç Çağ kültürleri

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Afyonkarahisar ve çevresi Orta Tunç Çağ kültürleri"

Copied!
422
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

1 T.C.

SELÇUK ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ

TARİH ANABİLİM DALI ESKİÇAĞ TARİHİ BİLİM DALI

AFYONKARAHİSAR VE ÇEVRESİ ORTA TUNÇ ÇAĞ

KÜLTÜRLERİ

YÜKSEK LİSANS TEZİ

DANIŞMAN: Doç. Dr. Özdemir KOÇAK

HAZIRLAYAN: Harun OY

(2)

2

ÖNSÖZ

Afyonkarahisar ve çevresi Orta Tunç Çağ kültürleri üzerinde yapmış olduğumuz çalışma, bu bölge ve çevresindeki yerleşmelerde elde edilen buluntuların değerlendirmesini kapsamaktadır.

Ayrıca, bölgede Doç. Dr. Özdemir Koçak tarafından yapılan yüzey araştırmalarına katılmamız, bize bu bölge yerleşme ve kültür özelliklerini bizzat arazide de görme imkanı sağladı. Bu durum da, konu hakkında daha somut verilere sahip olmamızı ve daha iyi değerlendirmeler yapmamıza neden oldu.

Bu tez çalışması Selçuk Üniversitesi Bilimsel Araştırma Projeleri tarafından desteklenmiştir. Bundan dolayı Koordinatörlük yetkililerine teşekkürü borç bilmekteyiz*.

Çalışmamın her aşamasında desteğini hiçbir zaman esirgemeyen tez danışmanım Doç. Dr Özdemir KOÇAK’a teşekkürlerimi sunarım.

Yine yardımlarını gördüğüm hocam Prof. Dr Hasan BAHAR’a da çok teşekkür etmekteyim. Ayrıca Afyonkarahisar çalışmaları sırasında, konu ile ilgili her türlü kolaylığı sağlayan Müze Müdürü Mevlüt ÜYÜMEZ’e teşekkürü borç bilmekteyim.

Tez çalışmam esnasında çizimler, tablolar ve diğer konularla da ilgilenen Arkeolog Mustafa BİLGİN, Araş. Gör. Hatice G. KÜÇÜKBEZCİ, Salih KAYMAKÇI ve Funda MADEN’e yardımları için teşekkür ederim.

Ayrıca teşekkürlerim G. Pelin ERCAN’a, çevirileri ve kaynaklara ulaşmamda yardımcı oluşu için olacaktır.

Ve anneme, bütün sevgimle.

Harun OY Konya 2008

(3)

3

ÖZET

YÜKSEK LİSANS TEZİ

AFYONKARAHİSAR VE ÇEVRESİ ORTA TUNÇ ÇAĞ

KÜLTÜRLERİ Harun OY

Danışman: Doç. Dr. Özdemir KOÇAK

Bu çalışmada Afyonkarahisar’da bulunan ve Orta Tunç Çağ buluntusu veren 37 yerleşim alanı ile 4 mezarlıktan oluşan toplam 41 merkeze ait 533 adet pişmiş toprak buluntu değerlendirilmiştir.

Yerleşmelerin çoğunluğu orta ve büyük boyutludur. Az sayıda tepe üstü ve yamaç yerleşmesi de vardır. Genelde yerleşmeler koruması kolay ve bulundukları bölgeye hakim bir yere kurulmuşlardır.

Mezarlıklar yerleşmelerin yakınında bulunmaktadır. Ölüler küp mezarlara ve taş sandık mezarlara gömülmüşlerdir. Ayrıca mezarlara çeşitli hediyelerde konulmaktadır.

Orta Tunç Çağ kaplarının hamurunda kahverengi ve kırmızı hakimdir. Astar renklerinde ise kırmızı ve kahverenginin tonları yoğunluk kazanmaktadır. Malzemenin geneli iyi ve orta pişmiş olup mika, kireç ve taşçık katkılar görülmektedir.

Afyonkarahisar malzemesi çağdaşı olan diğer merkezlerdeki malzeme ile benzer özelliklere sahip olsa da çoğunlukla kendine özgü yerel özellikleri ağır basmaktadır.

(4)

4

ABSTRACT

MASTER THESIS

MIDDLE BRONZE AGE CULTURES İN AFYONKARAHİSAR AND

İTS NEIGHBOURHOOD.

Harun OY

Advisor: Assistant Professor Özdemir KOÇAK

In this paper, 533 (five hundred thirty-three) terra cottas from 41 (forty-one) areas of 37 (thirty-seven) settlements and 4 (four) cemeteries determined at Afyonkarahisar with Middle Bronze Age finds are evaulated.

Most of the settlements are with middle and big diamentions. Also, there are few settlements at the top of the hills and on the slopes. In generally, the setlements are founded on the places which are easy to protect and easy to control the region they occured.

The cemeteries is close to the setlements. The deads are buried into pithos graves and cist graces. Also inside the graves various grave goods were put.

The colours brown and red are dominant on the paste of the Middle Bronze Age pottery. Several shades of red and brown are intensive as the colours for slip. Overall the material is both hardly fired and moderately fired, tempers such as mica, lime and grit are noticeable.

The pottery of Afyonkarahisar seems to have common properties with other potteries of some other contemporary places, but its own local character mostly have a strong influence on the pottery.

(5)

5 İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ………...……….i ÖZET………....…………..…ii ABSTRACT………....……..iii İÇİNDEKİLER………...………...iv 1. GİRİŞ………..1 2. AMAÇ………...……..3 3. MATERYAL-METOD……….………..5 3.1. Materyal………..…..5 3.2. Metod………6 4. COĞRAFİ DURUM………...……7 4.1. FİZİKİ COĞRAFYA………..…..7 4.1.1. Dağlar………..8 4.1.2. Ovalar………..…9 4.1.3. Akarsu ve Göller………...…10 4.1.4. İklim ve Bitki Örtüsü……….……12 4.2. TARİHİ COĞRAFYA………13

5. ORTA TUNÇ ÇAĞDA AFYONKARAHİSAR……….…..17

6. ORTA TUNÇ ÇAĞ YERLEŞMELERİ………...…19

6.1. BOLVADİN YERLEŞMELERİ……….19

(6)

6 6.1.2. Sinneli Mevkii………..……….20 6.1.3. Maltepesi………...…………20 6.1.4. Çataltepe………...……….21 6.1.5. Karakaya………...…….21 6.1.6. Maltepesi Höyüğü………...…..22 6.1.7. Yenikuyu………...…………22 6.1.8. Durtacı………..……….23 6.1.9. Sekitarla………...…..23 6.1.10. Çalönü Höyük……….…………24 6.1.11. Tekdeğirmen Mevkii………...…24 6.2. ÇAY YERLEŞMELERİ……….…25

6.2.1. Akkonak Üyük Mevkii……….…….25

6.2.2. Kurumsa Boğazı………..……..25 6.2.3. Pazarağaç Höyük ………..26 6.2.4. Mezarlık Höyük……….26 6.3. EMİRDAĞ YERLEŞMELERİ………...……27 6.3.1. Çekirgeli Höyük………27 6.3.2. Çayır Höyük 1………..…….27 6.3.3. Bağlıca Höyük………..…….28

6.3.4. Büyük Güller Höyük……….28

6.3.5. Kömürcü Höyük………...…….29

(7)

7 6.3.7. Akçaşar Höyük………..30 6.3.8. Tezköy Höyük……….………..30 6.3.9. İnli Höyük……….31 6.3.10. Cinli Höyük………...…………..31 6.4. ÇOBANLAR YERLEŞMELERİ………...….32 6.4.1. Baldanlar Höyük………...……32 6.4.2. Kazlar Höyük………...……….32 6.5. BAYAT YERLEŞMELERİ………33 6.5.1. Köy Kalesi……….……33 6.5.2. Asarcık Höyük………..……….34 6.5.3. Söğütlüpınar………..………34 6.5.4. Ahaların Çeşme……….…………34 6.5.5. Muratkoru Höyük………..……35 6.6. İSCEHİSAR YERLEŞMELERİ……….35 6.6.1. Yazırın Çayır………...…..35 6.6.2. Çalışlar Höyük………..……….36 6.6.3. Gemideresi………..………..36 6.6.4. Sarıçayır………36 6.6.5. Doğlat İnlerönü……….…………37 7. YERLEŞİM ÖZELLİKLERİ………..……..39

8. ORTA TUNÇ ÇAĞ MEZARLIKLARI………...……44

(8)

8

8.2. Asarcık Höyük Mezarlık……….…………45

8.3. Bozyer Mevkii………...……..46

8.4. Çalışlar Höyük Mezarlık………...……..46

9. MEZARLIK ÖZELLİKLERİ……….…..48

10. ORTA TUNÇ ÇAĞ KAPLARI……….……….50

10.1. Çanaklar………...……….52

10.1.1. Kapalı Ağızlı Çanaklar………...…….52

10.1.1.1. İçe Dönük Ağızlı Çanaklar………53

10.1.2. Dışa Dönük Ağızlı Çanaklar………...……55

10.1.3. Açık Ağızlı Çanaklar………..…….56

10.1.4. Yayvan Ağızlı Çanaklar………..57

10.2. Çömlekler………..58

10.2.1. Kapalı Ağızlı Çömlekler……….………58

10.2.2. Dışa Dönük Ağızlı Çömlekler………...………..60

10.2.3. Açık Ağızlı Çömlekler………..…..61

10.2.3.1. Dışa Çekik Dudaklı Çömlekler……….………62

10.3. Tabaklar……….62 10.4. Küpler………63 10.5. Testiler……….…..64 10.6. Kaideler……….65 10.7. Aletler………66 10.8. Diğerleri………67

(9)

9

11. HAMUR VE ASTAR ÖZELLİKLERİ……….…..68

11.1. Hamur özellikleri………..68 11.2. Astar özellikleri……….………73 12. SONUÇ………...78 KAYNAKÇA………...……….81 KISALTMALAR……….…….99 ENVANTER……….……..100 HARİTALAR……… RESİMLER………...… ÇİZİMLER………...…….

(10)

10

1. GİRİŞ

Orta Tunç Çağ, Anadolu için kabaca M.Ö 2. Binyıl başlarından M.Ö 2. Binyıl ortalarına kadar olan süreyi kapsamaktadır (M.Ö 2000-1500). Bu zaman dilimi içersine Asur Ticaret Kolonileri Devri (M.Ö 1950-1750) ve Erken Hitit dönemi de dahil Hitit İmparatorluk Çağına kadar olan zaman dilimi de girmektedir.

Afyonkarahisar için yapacağımız çalışmamızda Asur Ticaret Kolonileri Devri ile Erken Hitit Dönemini de içine alan bu 500 yıllık dönemi ( M.Ö 2000-1500) bir bütün halinde ele alıp değerlendirdik.

Bu dönemle beraber Anadolu’da birçok değişimin yaşandığı görülmektedir. Asurlu tüccarların yaygın bir ticaret ağı kurmaları, ticari organizasyonların yaygınlaşmasına, kültürel alışverişin artmasına ve yazının Anadolu’ya gelmesine sebep olmuştur. Ticaretin yaygınlaşması ile bazı merkezler büyümüş, birçok meslek grubu ortaya çıkmış ve sosyal değişimler yaşanmıştır.

Bir diğer önemli değişim de çömlekçi çarkının yaygınlık kazanmasıdır. Çark sayesinde seri üretim artmış ve yeni kap formları ortaya çıkmıştır. Yoğun ticari faaliyetler sayesinde birçok meslek grubunun ortaya çıkmasının yanı sıra sosyal tabakalaşmanın da belirginleştiği görülmektedir. Bu da zamanla merkezi yönetimlerin oluşmasına katkı sağlayacaktır.

Ticari faaliyetler sayesinde Anadolu’ya yazı ve çömlekçi çarkının gelmesi en belirgin değişimlerdir.

Çalışma konumuz olan Afyonkarahisar’ın Orta Tunç Çağındaki durumunu ortaya koymamıza yardımcı olacak yazılı belgelerin henüz tespit edilememiş olması nedeniyle değerlendirmelerimizi arkeolojik materyallerle yapmamız gerekecektir. Bu materyaller arkeolojik kazılarda elde edilen buluntular, yüzey araştırmalarında elde edilen bulgular, müzelerdeki eserler ve yapılan bilimsel yayınlardan oluşmaktadır.

Afyonkarahisar, coğrafi konumu itibariyle doğal yol güzergahları üzerinde yer almaktadır. Burası, İç Anadolu’dan batıya geçişlerde olduğu kadar diğer

(11)

11

bölgelere geçişlerde de kavşak noktasında yer almaktadır. Bu nedenle de birçok kültürün burada etkin olması çok doğal bir durumdur. Günümüzde de Anadolu’nun ulaşımında Afyonkarahisar’ın konumu eskisi gibi önemini sürdürmektedir.

Afyonkarahisar, Neolitik dönemden itibaren yoğun bir şekilde yerleşime sahne olan bir bölgedir. Biz, bu çalışmamızda bölgenin Orta Tunç Çağındaki durumunu aydınlatmaya çalışacağız.

(12)

12

2. AMAÇ

Yaptığımız çalışmadaki amacımız Orta Tunç Çağında Afyonkarahisar’ın durumunu ortaya koymaktır. Burada, amacımız bölgede tespit edilen Orta Tunç Çağ yerleşmelerini değerlendirerek kültürün yayılımını, yerleşim özelliklerini, çevre kültürlerle olan bağlantılarını ve kültürel etkileşimlerini ortaya koymaktır.

Bunları yaparken yerleşim özellikleri ve malzeme özelliklerine göre ayrı ayrı değerlendirme yapılacaktır.

Bölge yerleşimlerinin türleri (Höyük, yamaç, tepe üstü), yayılım alanları ve coğrafi konumları bu yerleşmelerin son durumları göz önüne alınarak ortaya konulmaya çalışılacaktır. Burada, tespit edilen yerleşmenin höyük, yamaç ya da tepe üstü yerleşmesi olup olmadığı; yayılım alanı, coğrafi konumu ve doğrultusunun ne olduğu soruları açıklanmaya çalışılacaktır. Ayrıca yerleşmenin bulunduğu yere kurulmasındaki amaçları da ortaya koymaya çalışacağız. Yerleşim yerinin seçiminde yol güzergahları, güvenlik veya korunma amaçlarının ne derece etkin olabileceği de açıklanmaya çalışılacaktır. Ayrıca bunların dışında başka etkenler ya da bu saydıklarımızdan birkaçının birden etkisi gibi durumlarda değerlendirilecektir.

Daha sonra Afyonkarahisar’daki Orta Tunç Çağ yerleşmelerinin çevre kültür ve yerleşmelerle bağlantısı değerlendirilecektir. Bütün bu yerleşmeleri bağımsız olarak değerlendirmemizin yanı sıra bir bütün halinde de değerlendirmeler yaparak bölgenin bu dönemdeki durumu ortaya çıkarılmaya çalışılacaktır.

Yerleşim özellikleri içersinde bir diğer değerlendirme ise bölge yerleşmelerinin günümüzdeki durumları üzerine olacaktır. Bu yerleşmelerin geçen zaman içersinde uğradığı tahribat, bu tahribatın ne kadarının coğrafi veya doğal nedenlerle ya da insanlar tarafından yapıldığı üzerinde durulacaktır. Ayrıca yapılan tahribatlardaki amaçların neler olduğu ve halkın bu duruma yaklaşımının nasıl olduğuna da değinmeyi planlamaktayız.

(13)

13

Yerleşim özellikleri üzerine çalıştıktan sonra, bu yerleşmelerden elde ettiğimiz arkeolojik malzeme üzerinde değerlendirmeler yapacağız. Buradaki amacımız, bölgedeki arkeolojik malzemeyi tasnif ederek bu dönemin kap tiplerini ve kullanım amaçlarını öncelikle ortaya koymaktır. Böylece bölge kap tipolojisi ortaya çıkacaktır. Bu incelemelerimizle kap formlarının yerel olup olmadığı ve çevre kültürlerle ilişkilerini aydınlatmaya çalışacağız.

Tipolojik incelemelerimizin ardından malzemenin katkı, pişme, astar özellikleri, yapım tekniği ve bezeme özellikleri üzerinde değerlendirmeler yaparak bunların yapısal özellikleri ve farklılıkları ortaya konulacaktır.

Ayrıca, kap formları üzerinde yapacağımız değerlendirmelerimizle, Orta Tunç Çağı kaplarının İlk Tunç Çağ kapları ile olan faklılıkları ortaya konulacaktır.

Bütün bu değerlendirmelerimiz için bu bölgede ve yakın çevresinde yapılan kazı ve araştırmalar ve bunlardan elde edilen bulgular önemli kaynaklarımız olacaktır.

(14)

14

3. MATERYAL-METOD 3.1. Materyal

Afyonkarahisar’ın Orta Tunç Çağdaki durumunu ortaya koyacak yazılı belgelerin henüz ele geçmemiş olması ve kazılarda bulunan çivi yazılı belgelerin ise bölge için bize doğrudan bilgi vermemesi nedeniyle çalışmamızda kullanacağımız materyallerin en başlıcasını arkeolojik malzemeler oluşturacaktır.

Aslında arkeolojik malzemeler, arkeolojik kazı ve yüzey araştırmalarında ele geçirilen her türlü pişmiş toprak, metal, taş ve ahşap eserlerden oluşmaktadır. Ancak, bizim buluntularımızın büyük kısmını pişmiş toprak eserler meydana getirmektedir. Çünkü malzemelerimizin büyük kısmının yüzey buluntusu olmasından dolayı taş, ahşap ve metal aletlerin bu çalışmada değerlendirilmesi çok güçtür.Bu nedenle biz değerlendirmelerimizi ve çalışmamızı her türlü pişmiş toprak buluntu üzerinde yoğunlaştıracağız.

Bizim değerlendirmelerimiz 37 yerleşme ve 4 adet mezarlık alanından oluşan toplam 41 merkeze ait 533 adet pişmiş toprak buluntudan oluşmaktadır. Bu buluntular yüzey araştırmalarında toplanmış olup çanak, çömlek, tabak, testi, küp ve tezgah ağırlığı gibi parçalardan oluşmaktadır.

Ayrıca Afyonkarahisar’da arkeolojik kazıları yapılmış ve bilimsel yayınları da yapılmış olan Kusura, Yanarlar ve Dede Mezarı gibi merkezler referans alınarak değerlendirmeler yapılacaktır.

Bunlara ilaveten kazıları ve bilimsel yayınları yapılmış olan önemli Orta Tunç Çağ merkezlerinden Beycesultan, Demircihöyük, Kültepe, Gordion, Panaztepe, Troya, Alacahöyük, Karahöyük, Boğazköy ve başka diğer merkezler de bizim değerlendireceğimiz malzeme için referans olacaktır.

(15)

15

3.2. Metod

Arkeolojik kazı ve yüzey araştırmalarında toplanan malzeme üzerinde oluşan yosun ve kireç gibi tortulardan arındırılmıştır. Bundan dolayı, bu çalışmalarda öncelikle her bir parça yıkanarak yabancı maddelerden arındırılmış ve yüzeyde oluşan tortular kazıyıcılarla yüzeye zarar vermeden temizlenmiştir. Temizlenen ve yabancı katkılardan arındırılan malzeme kuruduktan sonra her bir parça tasnif edilerek kodlanmıştır. Böylece hiçbir parçanın karışmaması sağlanmıştır.

Bizim çalışmamızda kullandığımız kodlama sistemi Konya- Karaman ve Afyonkarahisar illeri için uygulanan kodlamayı esas almaktadır. Burada, il, ilçe-yerleşim numarası-yıl- parça numarası şeklinde bir sıralama yapılmaktadır. Böylece isim benzerliği veya başka karışıklıklar önlenerek her bir parçanın kimlik numarasının olması sağlanmıştır. Örneğin: 306.01.06.351 kod nolu parça, Afyonkarahisar İli (3), Bayat İlçesi (06), Yukarı Çaybelen Köy Kalesi yerleşmesinde (01), 2006 yılında (06) bulunmuş olan parçalardan birisidir (351).

Bu işlemlerin ardından çizimi yapılacak parçalar seçilerek tasniflenmiştir. Daha sonra çizimleri ve ardından da envanterleri yapılmıştır. Karakalem çizimlerden sonra, bunlar bilgisayar ortamına girilerek Freehand/Photoshop programlarıyla çizimler tekrar yapılmıştır. Bilgisayar ortamında yapılan çizimlerden sonra, malzemelerin yeniden tipolojik gruplaması yapılmış ve ardından da ölçeklenerek levha haline getirilmiştir.

Tipolojik değerlendirmelerin yanı sıra astar, hamur, katkı ve renk yönünden de tasnifler yapılarak tüm veriler bilgisayar ortamına yeniden girilmiştir.

Çalışmamızın ana değerlendirme bölümü ise, bütün bu envanter ve tasnif işlemlerinden sonra gerçekleşmiştir. Bu malzemeleri, daha önce kazı ve araştırmalarla belgelenmiş merkezlerdeki malzemelerle de karşılaştırarak bir değerlendirme yapmaya ve Afyonkarahisar’ın Orta Tunç Çağdaki durumunu ortaya koymaya çalıştık.

(16)

16

4. COĞRAFİ DURUM

Afyonkarahisar, Ege Bölgesinin İçbatı Anadolu Bölümünde bulunmakta olup topraklarının bazı kısımları Akdeniz Bölgesi ve İç Anadolu Bölgesi içersindedir. Bu nedenle Afyonkarahisar, Ege bölgesinde olmasına rağmen Akdeniz ve İç Anadolu bölgelerinin birleştiği bir noktada yer almaktadır.

Afyonkarahisar doğusunda Konya, batısında Uşak, kuzeybatısında Kütahya, güneybatısında Denizli, güneyinde Burdur, güneydoğusunda Isparta ve kuzeyinde Eskişehir illeriyle çevrelenmiştir1. Burası eskiden olduğu gibi günümüzde de ulaşım bakımından önemli bir konumda bulunmaktadır.

Afyonkarahisar deprem kuşakları üzerinde yer almasından dolayı arazinin şekillenmesinde fay hatları büyük rol oynamıştır. Bölgede dağların ve ovaların oluşmasına etki eden bu fayların yol açtığı depremler aktifliğini sürdürmektedir. Afyonkarahisar bütün bunlara bağlı olarak birçok jeotermal kaynağa sahip bulunmaktadır2.

4.1. FİZİKİ COĞRAFYA

Deniz seviyesinden 1021 m. yükseklikte olan Afyonkarahisar ülke topraklarımızın % 1.8’ ini kaplamaktadır. Afyonkarahisar toprakları İç Batı Anadolu Eşiği içersinde bulunur. İç Batı Anadolu Eşiği bir yandan İç Anadolu bölgesini çevirirken bir yandan da kollar halinde Ege ve Marmara bölgelerine uzanmaktadır. Bu eşik Afyonkarahisar, Kütahya ve Uşak illerini kapsayan 1200-1500 m. yükseklikte basık ve geniş bir arazidir3. Bu topraklar yapısal olarak dağlar ve dağların arasında uzanan düzlüklerden oluşmaktadır. Afyonkarahisar’ın şehir merkezindeki kayalık yükseltiler ile Emir Dağları çevresi volkanik kayalardan

1 Afyon 2001 Yıllığı, 30.

2 Kara 1998, 39, 52. 3 İzbırak 1984, 18.

(17)

17

oluşmaktadır4. Afyonkarahisar coğrafi olarak yerleşmeye müsait olup yer altı ve yerüstü zenginlikleriyle elverişli koşullar barındırmaktadır.

Afyonkarahisar’ın aşırı engebeli olmayan arazi yapısı, tarım için yeterli ve geniş düzlüklerin bulunması, iklim şartlarının uygunluğu, maden yataklarının varlığı ve su kaynakları bakımından çeşitliliğin olması yaşamayı kolaylaştırıcı olduğu için buraya yerleşmede birçok avantaj sunmaktadır.

4.1.1. Dağlar

İl topraklarının yarısına yakınını dağlar ve bu dağların uzantıları oluşturmaktadır. Bu dağlardan Sultandağları adını Afyonkarahisar’ın güneydoğusundaki Sultandağı ilçesinden alır. Sultandağları 100 km. boyunda ve 15 km. eninde olup kıvrımlar oluşturan bir dağ sırasıdır5. Sultandağları Batı Torosların uzantısı olduğundan İç Anadolu ve Akdeniz havzalarını birbirinden ayırır6. Yüksekliği 2610 m. olan bu dağdan akan dereler kuzeydoğudaki Eber ve Akşehir göllerini besler. Ayrıca çeşitli jeolojik katmanlardan oluşan7 bu dağın kuzey ve kuzeydoğu kısımlarından fay hattı geçmektedir8.

Afyonkahisar’ın doğu- kuzeydoğusunda, Emirdağ ilçesi ve Eber Gölü arasında Emir Dağları bulunmaktadır. Emir dağlarının yükseltisi genelde kuzeyden güneye gittikçe artmaktadır. Başyurt Tepesi 2281 m. yükseklikle en yüksek zirveyi oluşturur. Emir dağlarının doğusunda ve il sınırlarının üzerinden geçtiği Kızılçal Dağı (1601 m.) ve bu dağın güneyinde de Kasım Dağı yer almaktadır. Kasım dağı Akşehir Gölü’nün kuzeyinde iki önemli tepeden oluşmaktadır9.

İhsaniye, Bayat ve İscehisar ilçelerinin arasında yer alan Ağın Dağı’nın en yüksek yeri 1808 m. olup kuzeydoğu- güneybatı uzanımlıdır. Ağın Dağı’nın

4 Sür 1972, 16-17. 5 İzbırak 1984, 18-19. 6 Yılmaz 2001, 8. 7 Demirkol 1985, 105-113. 8 Atalay 1977, 59. 9 Yılmaz 2004, 4.

(18)

18

güneybatısında İscehisar ve Bolvadin ilçeleri arasında bulunan Paşa Dağı ise 1595 m. yüksekliğindedir.

Afyonkarahisar ve Isparta il sınırlarının geçtiği Karakuş Dağları Şuhut, Çamur, Gül ve Dombay Ovalarını, Eğirdir Gölü ve Gençali Ovası’nı birbirinden ayırmaktadır. Sincanlı, Sandıklı ve Şuhut ovalarının ortasında yer alan dağ ise Kumalar Dağı’dır. Bu dağın en yüksek noktası 2247 m. yüksekliği ile Kilimatan Tepesi’dir10.

Ayrıca Sandıklı ile Denizli’yi ayıran Akdağ ( 2449 m.), Sandıklı Ovası’nın kuzeyindeki Kirseli Dağı (1575 m.), Afyonkarahisar’ın batısında yer alan Ahır Dağları (1940 m.) ve batı-kuzeybatıda bulunan İlbulak Dağı (1570 m.) diğer önemli dağlardır.

Bahsettiğimiz dağların çoğundan çeşitli dereler çıkarak ovaya akmaktadır. Bu derelerin bazıları Büyük Menderes havzasına, bazısı da Akarçay Havzasına akmakta olup bir kısmının da gideğeni yoktur.

4.1.2. Ovalar

Afyonkarahisar ovaları tektonik ve karstik özelliklere sahip ovalardır. Tektonik ovalar; Afyon Ovası, Sandıklı Ovası, Büyük ve Küçük Sincanlı Ovaları, Dombay Ova, Çöl Ovası (Haydarlı Ovası), Çamur Ovası (Karadilli), Şuhut Ovası’dır. Karstik Ovalar ise Güngörmez, Çukurkuyu ve Karabedir Polyeleri’dir11.

Afyon Ovası, kuzeybatı-güneydoğu uzantılı, 80 km. uzunluğunda ve 30 km. enindedir. Ovanın güneyi Kumalar Dağı, kuzeyi Şaphane, Güzelim, Kocakır ve Agik Dağları ile bunların uzantıları, batısı İlbulak Dağı, doğusu da Eber Gölü ile sınırlanmıştır. Afyon Ovası, buradan geçen faylar nedeniyle çökmüş ve daha sonra da bu çöküntülerin dolması sonucu oluşmuş bir alüvyal çöküntü ovasıdır12.

10 Yılmaz 2001. 5-8; Darkot-Tuncel 1995, 87. 11 Ardos 1978, 41.

(19)

19

Sandıklı Ovası, Afyonkarahisar- Denizli yolunun içersinden geçtiği, kuzey-güney doğrultu ve Kumalar Dağı ile sınırlanmış bir ovadır. Büyük Sincanlı Ovası 1100 m. yükseklikte ve Afyonkarahisar’ın 20 km. batısında bulunan dairesel görünümlü bir ovadır. Küçük Sincanlı Ovası ise Büyük Sincanlı Ovasının 8 km. güneyinde bulunmaktadır. Dombay Ova, Sandıklı’nın güneyinde olup 10 km. uzunluğundadır. Sandıklı Ovası ile Dombay Ova bir eşikle birbirlerine bağlanmaktadırlar. Çöl Ovası ( Haydarlı Ovası)’ da Afyonkarahisar’ın 40 km. kadar güneyinde bulunmaktadır. Çöl Ovası kapalı bir depresyon olduğundan güney kısmında yağışlı mevsimlerde Alpaslan bataklığı oluşmaktadır. Çöl Ovasının kuzeydoğuya doğru devamı niteliğindeki Çamur Ovası ( Karadilli) da bir kapalı havzadır. Bu iki ova arasında az bir tepelik vardır. Afyonkarahisar’ın 15 km. güney doğusunda bulunan diğer bir ovada Şuhut Ovası’dır. 1120 m. yükseklikte ve 13-14 km. uzunluktadır. Bu ovalar tektonik hareketler neticesinde oluşmuş ovalardır13.

Afyonkarahisar’da fay hareketlenmeleriyle oluşan ovaların yanı sıra kalkerli yapıların erimesi sonucu meydana gelmiş karstik kökenli ovalarda bulunmaktadır. Bu ovalar Güngörmez, Çukurkuyu ve Karabedir’dir. Bunlar Dinar ile Çöl Ovası (Haydarlı) arasında olup fazla bir büyüklüğe sahip değillerdir14.

4.1.3. Akarsu ve Göller

Afyonkarahisar sınırları içersinde büyük akarsular bulunmamaktadır. Burada bulunan küçük akarsular daha çok Sakarya ve Büyük Menderes ırmaklarını beslemektedir. Emirdağ ve Ağın Dağı’ndan çıkan sular Sakarya Nehrini, Sandıklı Ovasının suyunu alan Akçay’da Büyük Menderes Nehrini beslemektedir. Bu sulardan bir kısmı da Sultan dağlarının kuzeydoğusunda çöküntü sonucu oluşmuş olan kapalı havzadaki Akşehir, Eber ve Karamık göllerini beslemektedirler.

13 Bilgi için bkz. Ardos 1995, 40-78; Yılmaz 2004, 7-10; Atalay 1982, 90-99. 14 Ardos 1995, 128-133; Şahin- Doğanay 2000, 28.

(20)

20

Afyonkarahisar’ın en önemli akarsuyu Akarçay’dır15. Akarçay kaynaklarını Sincanlı Ovasının güneyindeki Ahır Dağı’nın kuzey yamaçları ile Kumalar Dağı’nın kuzeybatı yamaçlarından çıkan derelerden almaktadır. Bu dereler Sincanlı Ovasında Araplı Deresi adını almakta ve Sivrikaya Deresi ile birleşerek Akarçay adını alarak ilerlemeye devam etmektedir. Afyon Ovasında birçok kola ayrılan Akarçay Şuhut taraflarından inen Seyit Suyu’nu da alarak Eber gölüne ulaşır16.

Göl bakımından Afyonkarahisar diğer birçok ilimize oranla şanslı durumdadır. Afyonkarahisar’daki başlıca göller, Akşehir Gölü, Eber Gölü, Karamık Gölü (bataklığı), Acıgöl ve Emre Gölü’dür.

Akşehir Gölü Afyonkarahisar ve Konya sınırları arasında bulunmaktadır. Yüzölçümü 304 km2 olup bunun 211 km2’lik büyük bir bölümü Afyonkarahisar sınırları içersinde yer almaktadır. Denizden yüksekliği 956 m. olan Akşehir Gölü’nün etrafı sazlık ve kamışlıklarla kaplıdır. Sığ bir göl olan Akşehir Gölü ortalama 4,5 m. derinliğe sahiptir. Göl kapalı bir havzada olduğundan dışarıya akıntısı yoktur. Burası Sultandağları’ndan gelen dereler ve Eber Gölü’nden akan fazla sularla beslenmektedir. Göl suları genelde tuzlu bir yapıdadır17.

Eber Gölü Akşehir Gölü’nün batısında yer almaktadır. Göl, Bolvadin ve Çay ilçe sınırlarında ve denizden 967 m. yüksekliktedir. Oldukça sığ bir göl olduğundan alanı yazları çok daralmaktadır. Burası Sultandağları’ndan gelen dereler ve Akarçay tarafından beslenir18.

Karakuş dağlarının güney doğusunda ve Çay ilçesi sınırları içersinde bulunan Karamık Gölü 38 km2’lik bir alanı kaplamasına rağmen çoğunluğu bataklıktır. Burası yaşanan kuraklıklar nedeniyle gölden daha çok bataklık olarak değerlendirilmelidir. Sazlık bir alan olan Karamık Gölü’nün fazla suları bir düden ile Eğridir Gölü’ne akmaktadır.

15 Akarçay büyük bir ana su toplama havzası olduğundan pek çok küçük su ve dereyi de içerir. Akarçay ve diğer su toplama havzaları için bkz. Şen 2002, 13-16, şekil 1.5, çizelge 1.3. 16 İzbırak 1984, 87-88; Kazancı 1999, 39-40.

17 Kazancı 1999, 8-10; İzbırak 2001, 108. 18 İzbırak 1984, 60; Tanyolaç 1993, 28.

(21)

21

Acıgöl ise Afyonkarahisar ve Denizli il sınırlarında 900 m. yükseklikte yer almaktadır. Gölün yarısına yakını Başmakçı ve Dazkırı ilçeleri sahasındadır. Sığ bir göl olan Acıgöl’ün suları tuzlu olup dışarıya da akıntısı bulunmamaktadır. İl sınırları içersinde yer alan en küçük göl ise 5 km2’lik alanıyla Emre Gölü’dür. Bu göl İhsaniye İlçesi Döğer Kasabası ile Bayramaliler Köyü arasındadır19.

4.1.4. İklim ve Bitki Örtüsü

Afyonkarahisar Ege, İç Anadolu ve Akdeniz bölgelerinin kesiştiği bir noktada bulunduğu için iklimi de bu bölgelerin etkisindedir. Burası, ortalama 1000 m. yüksekliğe sahip oluşu ve İç Batı Anadolu eşiğinde bulunması nedeniyle kışları soğuk ve yağışlı, yazları ise sıcak ve kurak geçmektedir20. Afyonkarahisar’ın ocak ayı sıcaklık değerleri 0.2 oC ile 2.8 oC arasında, Temmuz ayı sıcaklık değeri ise 20.2 oC ile 25.2 oC arasındadır. Bu nedenle il karasal geçiş iklimine sahiptir21.

Afyonkarahisar’ın üç coğrafi bölgemiz ile sınırının olması, arazisinde dağların, göllerin ve bataklıkların bulunması nedeniyle bitki türlerininde çeşitlilik gösterdiği görülmektedir. Yabani ve endemik birçok türü içersinde barındıran Afyonkarahisar’da ağaç ve çalı örtüleri, step bitkileri ile sulak ve bataklık alanlardaki bitki örtüleri oldukça zengindir22.

İlin dağlık alanlarında ardıç, çam ve meşe ormanları ayrı topluluklar halinde bulunur. Orman alanlarının büyük çoğunluğu tahrip olduğu için yerini çalılıklar almıştır. Kumalar ve Emir dağlarında ormanlık alanlar daha iyi korunmuştur. Tepelerde ve ovalık alanların bir kısmında da stepler görülmektedir. Afyonkarahisar’ın doğu kesimlerinde ise İç Anadolu Bölgesi’nin iklim ve bitkisel özellikleri hakimdir. Akşehir, Eber Gölleri ile Karamık Gölü ( Bataklığı) bitki ve hayvan varlığı bakımından oldukça zengindir23.

19 Yılmaz 2004, 14. 20 Günok 1999, 108-110. 21 Yılmaz 1999, 72. 22 Kargıoğlu 2001, 49-60. 23 Kazancı 1999, 233-241.

(22)

22

4.2. TARİHİ COĞRAFYA

M. Ö. II. Binyıl başlarında Anadolu’da birçok değişimin yaşandığı görülmektedir. Asurluların organize ettiği yoğun ticari ilişkilerle birlikte Anadolu’ya yazı gelmiştir24. Kültepe (Kaneş), Boğazköy (Hattuşa), Alişar, Maşat Höyük (Tapigga)25, Kaman Kale Höyük, Ortaköy (Şapinuva)26 gibi Orta Anadolu merkezlerinde birçok kil tablet bulunmuştur27. Bu tabletlerin çözülmesiyle Anadolu hakkında pek çok bilgiye ulaşılmıştır. Bu tabletlerde Hattice, Hititçe, Luwice, Palaca, Hurrice gibi dillerin varlığı da bu dilleri konuşan toplumların Anadolu’da yaşamış olduğunu göstermektedir. II. Binyılda birçok dilin kullanılmış olması Anadolu’nun toplumsal yapısı ve kültürel çeşitliliğini gözler önüne sermektedir28.

Bu dönemde Mezopotamya’dan Anadolu’ya çivi yazısının yanı sıra gelen bir başka yenilikte silindir mühürlerin gelmesidir29. Ayrıca bu dönemde birçok ilerlemenin görüldüğü alanlardan biriside çömlekçilikte çark kullanımının yaygınlaşması ve değişik kap formlarının kullanılmaya başlamasıdır30.

M. Ö. II. Binyılda ticari gelişmelere bağlı olarak çömlekçilik ve madencilikte olduğu gibi birçok alanda da uzmanlaşmaya gidilmesi söz konusudur. Ticari kazanımlarla birlikte şehirleşmenin arttığı, çeşitli meslek gruplarının ortaya çıktığı ve büyük kentlerin oluştuğu, özellikle de sosyal tabakalaşmanın belirginleştiği görülmektedir31.

Bu dönemde, Anadolu’da yerel yönetimler hüküm sürmekte ve bunlar dıştan gelen düşmanlara karşı birlikte hareket ettikleri gibi kendi aralarında da anlaşmazlıklar yaşamaktaydılar32.

24 Brandau-Schickert 2004, 15-16. 25 Alp 1991.

26 Süel 1999, 117-118.

27 Tablet bulunan yerler için bkz. Erkut 1997, 495-498.

28 Anadolu dilleri için bkz. Tekoğlu 1989, 73-88; Bilgiç 1953, 1-23. 29 Sevin 2003a, 170-171. Ayrıca Bkz. Alp 1994.

30 Sevin 2003b, 157-158; Macqueen 2001, 113-120; Coşkun 1979, 95-96. 31 Aktüre 1997, 99-135; Akurgal 1998a, 174-175.

32 Kendi aralarındaki anlaşmazlılar için bkz. Balkan 1957, Mama Kralı Anum- Hirbi’nin Kaniş Kralı Warşama’ya Gönderdiği Mektup, Ankara. Ayrıca bkz. Kınal 1998, 64; Sever-Çeçen 1994, 201-202; Akurgal 2005, 39.

(23)

23

M. Ö. II. Binyılda Anadolu ile Mezopotamya arasında çok faal ve örgütlü bir ticaret hayatının var olduğu görülür. Asurlu tüccarlar Anadolu’dan bakır, altın, gümüş ve diğer değerli madenleri alarak kalay, kumaş ve tekstil ürünleri pazarlıyorlardı33. Bu tüccarlar çok ucuza aldıkları kalayı 10 katı pahalıya satabiliyorlardı. Yaptıkları ticari faaliyetlerden çok fazla kar elde etmelerine rağmen kaçakçılıkta yapılmaktaydı34. Bu dönemde bazı madenlerin ülke dışına çıkışı ise yasaktı35.

Asurlular bu ticaret hayatını “Karum” adı verilen ticaret merkezleri ve “Vabartum” adındaki daha küçük ara ticari merkezleri şeklinde örgütlemişlerdir36. Tüccarlar eşek kervanları ile ticaret yapmakta ve Anadolu’daki yerel yönetimlere vergi ödemekteydiler37.

Anadolu’daki karumlardan en büyüğü Kayseri yakınlarındaki Kültepe’de Kaneş Karumu olup Asurlularla Anadolu arasındaki ticaret hayatında merkezi bir konumda bulunmaktadır38. Kültepe’de yapılan kazılar sonucu ortaya çıkarılan dört tabakadan II ve Ib tabakalarında çivi yazılı tabletler39 ele geçirilmiş ve bu tabakalar M. Ö. 1950- 1750 yıllarına tarihlendirilmiştir40. Bu dönem “ Asur Ticaret Kolonileri Çağı” ya da “ Koloni Çağı” olarak adlandırılmaktadır. Bu çağda surla çevrelenmiş kentlerde canlı bir ticaret hayatı yaşanmıştır.

Tüccarlar şehir dışında kurulan mahallelerde ticari faaliyetlerini sürdürmekteydiler. Kültepe’de yapılan kazılar sonucu birçok ticari ve hukuki belge ile arkeolojik materyal ele geçirilmiştir41.

33 Donbaz 1997a, 63-64; Donbaz 1997b, 77-79. 34 Bkz. Bayram 1998, 285-289.

35 Demir ve Platin gibi madenlerin ülke dışına çıkarılması yasaktı. Ayrıca bu madenlere ihtiyacı olanlar yetkili görevliye müracaat ederlerdi. Sever 1999, 85-94.

36 Dinçol 1982, 21; Bahar 1994, 308.

37 Asur-Kaneş arası 775 km. Bu mesafeyi ortalama 45 günde alabiliyorlardı. İklim şartları da göz önüne alındığında yapılan sefer sayısı iki veya üçtür. Bu da çok düşük görünmektedir. Buna karşılık kervanların sayıları çok fazla olmalıdır. Bu da Asur ile Kaneş arasındaki ticaret yoğunluğunu göstermesi bakımından dikkat çekicidir.

38 Özgüç 1999, 67-72; Özgüç 1959.

39 Bkz. Bilgiç-Bayram 1995, 1-3; Donbaz 1999, 21-80; Mellaart 1957, 55-89. 40 Mellaart 1971, CAH I-II, 693.

(24)

24

Bu dönemde ticaret yolu Asur’dan başlayıp Fırat ve Dicle’yi takip eder ve daha sonra Toroslardan aşarak Malatya ve Darende üzerinden Kayseri’deki Kültepe’ye ulaşırdı42.

Kültepe’den başka Çorum Boğazköy, Konya Karahöyük, Yozgat Alişar, Aksaray Acemhöyük, Kaman Kale Höyük gibi merkezlerde de karumlar bulunmaktaydı43.

M. Ö. 18. Yüzyılın ortalarına gelindiğinde Pithana ve oğlu Anitta’nın Anadolu’da ilk kez geniş çaplı bir siyasi birlik kurma çabası içinde olduğu görülür44. Pithana Orta Anadolu’da Kuşşara ve çevresinde güçlendi. Oğlu Anitta daha da güçlenerek Neşa’yı fethetti ve başkenti Kuşşara’dan buraya taşıdı45. Anitta Karadeniz kıyısındaki Zalpa kentini almış ve Hatti kralınıda yenmiştir. Orta Anadolu’da Puruşhanda kenti de Anitta’nın hakimiyetine girmiştir46.

Daha sonraki dönemde başkent Boğazköy’e (Hattuşa) taşındı. Boğazköy’de güçlü ve merkezi bir krallık kuruldu47.

Afyonkarahisar ve çevresi coğrafi olarak Anadolu’nun batısında yer almaktadır. Hitit metinlerinde, Batı Anadolu coğrafyası Arzava Ülkeleri şeklinde geçmektedir. Mira, Hapalla ve Şeha Nehri ülkeleri de Arzava Ülkeleri içersinde belirtilir48. Hititlerin batı ile olan ilişkilerinde Arzava her zaman önemli bir yer tutmuştur49.

Hitit Devletinin batı sınırı Arzava ülkeleri ile son bulmaktadır. Hatti ile Arzava arasında Pitaşşa, Walma ve Aşağı Ülke sınırdı. Buralar günümüzde Kütahya, Uşak, Afyon, Dinar ve Sandıklı’nın olduğu yerlerdir50.

42 Donbaz-Güner 1995, 67-88.

43 Bilgi 1997a, 9-14; Bilgi 1997b, 37-57; Sevin 2003, 153; Aktüre 1997, 118-168; Yakar 2002, 561-566.

44 Yiğit 2002, 13; Dinçol 1982, 26-27.

45 Macgueen 2001, 21-22; Gurney 1973, CAH II-I, 232; Alp 1963, 368-376.

46 Alp 2001, 53-55; Brandau- Schickert 2004, 22-24; Akurgal 2005, 36-38; Dinçol 1980, 5-8. 47 Goetze, 1951, 19,25; Kinder-Hilgemann 1964, 34-35; Akurgal 1998b, 25-33.

48 Alparslan 2000, 3-4; Macgueen 2001, 40; Kınal 1953, 3-35.

49 Gurney 1973a, CAH II-I, 230; Gurney 1961, 15-23; Mellink 1994, 277-278.

(25)

25

Hattuşili I zamanında Arzava üzerine sefer yapıldığı görülür51. Fakat her hangi bir yıkımdan söz edilmez. Sadece alınan sığır ve koyunlardan söz edilir52 ve siyasi bir maksatla yapılmamıştır53.

Arzava’ya II. Murşili tarafından büyük bir sefer düzenlemesinin ardından burası vasal devlet haline getirilmektedir. Hititler ile Arzava Ülkeleri arasında birçok çatışma yaşanmasına rağmen buralarda kesin ve uzun süreli bir Hitit egemenliği söz konusu olmamıştır. Hititler daha çok güney bölgelerindeki güçlü devletlerle mücadele etmişlerdir. Batı Anadolu’ya ise Hitit topraklarına karşı bir saldırı olursa veya anlaşmazlık yaşandığında harekete geçilmiştir54.

IV. Tuthaliya batıya sefer yaparak burada bulunan Assuva, Arzava ve Ahhiyava’yı Hitit egemenliğine bağlamıştır.

Arzava sınırları içersinde gösterilen Mira Krallığı Afyon- Kütahya arasına yerleştirilir55. Walma Ülkesi Dinar-Sandıklı civarına, Aştarpa Irmağı Dombay Ova ve Dinar civarındaki alana, Pitaşşa Akşehir-Afyon arasına, Zippaşla dağlık bölgesi Afyon, Sandıklı ve Uşak çevresine, Hariyati Dağı Bölgesi Sultandağları ile Afyon’un doğusundaki Köroğlu Dağı çevresine yerleştirilmektedir56. Aura Amorium’a, Astarpa Nehri Akarçay’a yerleştirilmektedir. Birçok kişide bu yerlerin Batı Anadolu’da aranması gerektiği görüşünü benimsemektedir57.

51 Dinçol 1982, 29.

52 Alp 2001, 65-67,

53 Brandau-Schickert 2004, 42-43; Ünal 2005, 164. 54 Memiş 1994, 374, Hawkins 1998,

55 Macqueen 2001, 60; Mellaart 1974, 505-506, Hawkins 1998, 31. 56 Ünal 2003, 17-45; Ünal 2005, 166.

57 Batı Anadolu ile ilgili Hitit metinleri ve lokalizasyon görüşleri için bkz. Alparslan 2000; Hawkins 1998, 21-31; Garstang- Gurney 1959, 86; Mermerci 1979, 160.

(26)

26

5. ORTA TUNÇ ÇAĞDA AFYONKARAHİSAR

Bazı araştırmacılar tarafından yapılan arkeolojik kazı ve yüzey araştırmaları ile müzeye çeşitli yollardan gelmiş olan eserler Afyonkarahisar Arkeoloji Müzesi’nde bulunmaktadır. Afyonkarahisar hakkında bilgi veren yazılı belgelerin henüz ele geçmemiş olması ve bölgede yeterince kazı yapılmaması nedeniyle Afyonkarahisar’ın Orta Tunç Çağına ait bilgilerimiz kısıtlıdır.

Afyonkarahisar’da W. Lamb tarafından 1937 yılından başlayarak iki dönem sürdürülen Kusura Höyüğü kazısı58 haricinde Orta Tunç Çağı ile ilgili bir yerleşim alanı henüz kazılmamıştır. Fakat Yanarlar59 ve Dede Mezarı60 Nekropollerinin kazılması ile Afyonkarahisar’ın Orta Tunç Çağ mezarlık gelenekleri hakkında daha çok bilgiye ulaşılmıştır. Bölgenin bu dönemine ait diğer bilgilerimiz ise müzedeki Orta Tunç Çağ eserleri ile çevrede yapılan arkeolojik yüzey araştırmalarından oluşmaktadır.

Afyonkarahisar’da J. Mellart61, D. Mermerci62, S. Gönçer63 ve Ö. Koçak64 gibi araştırmacıların yaptığı yüzey araştırmaları ile bölgenin Orta Tunç Çağdaki kültürel yapısı hakkında bilgiler elde edilmiştir.

Afyonkarahisar Arkeoloji Müzesi’nde bulunan çeşitli eserler T. Özgüç65, N. Özgüç66, H. T. Uçankuş67, A. İlaslı68 gibi uzmanlar tarafından değerlendirilerek incelenmiştir.

58 Lamb 1937, “ Excavations at Kusura near Afyon Karahisar”, Archaeologia, LXXXVI, 1-64, pl 1-8; Lamb 1938, “ Excavations at Kusura near Afyon Karahisar”, Archaeologia, LXXXVII, 217-273, pl 78-84; Gill 2000, “ A rich and promising site: Winifrid Lamb (1894-1963), Kusura and Anatolian archaeology”, AnSt. Volume 50, 1-10.

59 Emre 1978, Yanarlar, Afyon Yöresinde Bir Hitit Mezarlığı, A Hittite cemetery Near Afyon, Ankara.

60 Üyümez-Koçak vd. 2007, 811-841.

61 Lloyd-Mellaart 1965, Beycesultan II, Middle Bronze Age Archıtecture And Pottey, 69-81, London.

62 Mermerci 1979, “ Afyon Bölgesi ve Hinterlandında M. Ö. II. Bin Yerleşme Birimleri”, VIII. TTK, Cilt I, 159-163, levha 121, Ankara.

63 Gönçer 1971, Afyon İli Tarihi, Cilt I, İzmir.

64 Koçak 2004a, Erken Dönemlerde Afyonkarahisar Yerleşmeleri, Konya.

65 Özgüç 1974, “ Five Vessels Belonging to the Late Assyrien Trading Colony Period”, BaM, 7, 149-153.

66 Özgüç 1966, “ Afyonkarahisar, Kayseri ve Malatya Çevresinden Derlenmiş Olan Mühürler”, Anadolu (Anatolia) X, 155-166, Ankara.

(27)

27

Süğlün Höyüğü’nden gelen çekiç biçimli ve hiyeroglifli damga mühür, diğer silindir mühürler, Kale Köyü çevresinde bulunmuş olan Eski Hitit Dönemine ait tunçtan baltalar ve müzedeki birçok pişmiş toprak buluntu da Afyonkarahisar’ın Orta Tunç Çağına ışık tutan eserlerdir.

Yine Sultandağı İlçesi Yakasinek-Kocaoğuz mevkiinde bulunmuş olan hiyeroglifli stelin Fırtına Tanrısı adına dikildiği belirlenmiş fakat stel hakkında daha fazla bir bilgi bulunmamaktadır.

67 Uçankuş 1971, “ Emirdağı’nda Yeni Bulunan Bir Hitit Kabartması”, Belleten XXXV, sayı 139, 358-366, Ankara.

68 İlaslı 1993, “ A Hittite Statue Found İn The Area Of Ahur-hisar”, Nimet Özgüç’e Armağan, 301-308, Ankara.

(28)

28

6. ORTA TUNÇ ÇAĞ YERLEŞMELERİ

Afyonkarahisar’da bilimsel olarak kazısı yapılan yerleşmelerden sadece Kusura Höyüğü’nde Orta Tunç Çağ ile ilgili bulgulara ulaşılmıştır. Diğer yerleşmelerde yapılan bilimsel kazılar çoğunlukla İTÇ dönemine ait buluntular vermektedir.

Kusura Afyonkarahisar’ın 45 km. güneybatısında, Sandıklı İlçesi Kusura Kasabası’nda yer almaktadır. Höyük 8 m. yüksekliğe sahip olup 200 m. çapında ve yayvandır. 1935-37 yıllarında W. Lamb tarafından yapılan kazılarda yerleşim alanı üç tabaka olarak değerlendirilmiştir. A ve B tabakaları İTÇ’a tarihlenmektedir. C tabakası ise M.Ö. II. Binyıla tarihlenmiştir. Bu tabaka buluntuları Kültepe malzemesiyle uyum göstermektedir69.

6.1. BOLVADİN YERLEŞMELERİ 6.1.1. Üçhöyük (Bolvadin Höyük)

Üçhöyük, Bolvadin İlçesinin güneybatı çıkışında ve Bolvadin-Çay yolunun yaklaşık 100 m. batısında yer almaktadır. Üç tane tepecikten oluşan yerleşim alanı tarımdan dolayı belirginleşmiştir. Höyüğün alanı 300x300 m. ve yüksekliği 12 m. kadardır. Büyük ova yerleşmelerinin önemlilerinden birisi olan Üçhöyük, Afyonkarahisar ve batı-güneybatı yol bağlantısı için önemli bir yerleşmedir. Höyük ovalık bir alanda ve Eber Gölü’ne yakın bir noktada konumlanmıştır. Bu nedenlerle Üçhöyük birçok avantaja sahiptir ve bölgenin de önemli yerleşmelerinden birisidir70.

69 Lamb 1938, 217-240; Emre 1963, 87-97.

(29)

29

Kalkolitik ve İTÇ’ dan beri yerleşime sahne olan Üçhöyük’e Orta Tunç Çağında da yoğun bir şekilde yerleşilmiştir (Resim 41-43).

6.1.2. Sinneli Mevkii

Bu yerleşme Derekarabağ Köyü’nün 50 m. doğusunda, Bolvadin-Büyük Karabağ yolunun hemen güneyinde, Ortakarabağ’ın 5 km. batısında yer almaktadır. Doğu-Batı doğrultusu 600 m. ve kuzey-güney doğrultusu 200 m. genişliğindedir. Yüksekliği 8 m. olan yerleşmenin üzerinde Osmanlı dönemi ve günümüze ait mezarlık bulunmaktadır.

Geç Kalkolitik ve İTÇ’da yerleşilmiş71 olan höyük üzerinde Orta Tunç Çağına ait buluntularda bulunmuştur.

6.1.3. Maltepesi

Burası, Büyük Karabağ Kasabası’nın 5 km. doğusunda ve Kale Mevkii’nin de hemen doğusunda, Büyük Karabağ-Bademli yolunun 50 m. güneyinde, Büyük Maltepe Mevkii’nin 50 m. batısında yer almaktadır.

Höyüğün kuzey-güney doğrultusu 300 m. ve doğu-batı doğrultusu 200 m. uzunluğundadır. Yüksekliği 20 m. olan bu höyük tarımdan dolayı oldukça tahribe uğramıştır.

Maltepesi Eber Gölü’nün kuzeyinde, Emir Dağları’nın kuzeydoğuya geçit veren alçak yükseltileri ve kuzeydoğuya giden tarihi doğal yolun üzerinde yer almaktadır.

Geç Kalkolitik ve İTÇ dönemlerine ait çanak-çömlek buluntuları72 veren bu yerleşim alanında Orta Tunç Çağa ait buluntularda görülmektedir (Resim 22).

71 Koçak 2004a, 33; Koçak 2004b, 175. 72 Koçak 2004a, 34; Koçak 2004b, 175-176.

(30)

30

6.1.4. Çataltepe

Ortakarabağ Köyü çevresindeki önemli yerleşmelerden biriside Çataltepe’dir. Burası Ortakarabağ Köyü’nün 1,5 km. kuzeyinde, Büyük Karabağ Kasabası’nın yaklaşık 20 km. güneyinde, Derekarabağ’ın 10 km. doğusunda, Bolvadin- Çukurcak yolunun 300 m. güneyinde, Eber Gölü’nün 5 km. kuzeyinde yer almaktadır.

Yerleşme iki ana yükseltiden oluşmaktadır. Bunlardan güneydeki 600x200 m. boyutunda ve 12 m. yüksekliğindedir. Kuzeydeki ise 800x400 m. boyutlarında ve 20 m. yüksekliğe sahiptir. Yoğun tarımsal faaliyetler nedeniyle iki tepe belirgin bir şekilde sivrilmiştir73.

Bölgenin büyük ölçekli yerleşmelerinden olan höyük üzerinde İlk Tunç Çağına ve Orta Tunç Çağına ait buluntulara rastlanılmıştır.

6.1.5. Karakaya

Derekarabağ kesiminde yer alan bir diğer yerleşmede Karakaya’dır. Burası Derekarabağ’ın 3 km. batısında, Bolvadin-Derekarabağ yolunun 1,5 km. kuzeyinde, Dipevler Köyü’nün 10 km. güneydoğusunda, Bozkuş Höyüğü’nün 5 km. kuzeyinde yer almaktadır.

Yerleşim alanı birbirine bağlı iki tepecik ve bunların hemen kuzeyinde yer alan üçüncü bir tepecikten oluşmaktadır. Bu tepeciklerin kapladığı alan yaklaşık 1,5 km. kadardır. Yerleşme yaklaşık 15 m. yüksekliğinde ve üzerinde tarım yapılmaktadır.

(31)

31

Karakaya, Emir Dağları’nın batısındaki ovada yer alan büyük höyüklerden birisidir. Önemli bir yol güzergahı üzerinde yer alan höyük, verimli ovalık bir alanda ve sulak olan Eber Gölü’ne yakın bir konumda bulunmaktadır74.

Geç Kalkolitik ve İTÇ’da olduğu gibi Orta Tunç Çağda da yerleşilmiş olan Karakaya, Bolvadin çevresinde yer alan önemli ova yerleşmelerinden birisidir.

6.1.6. Maltepesi Höyüğü

Bu höyük Maltepe Köyü’nün 700 m. kuzeyinde, Kadıköy’ün 2 km. güneyinde ve Maltepe-Kadıköy yolunun 50 m. batısında yer almaktadır.

Yerleşim alanı birbirine bağlı üç tepecikten oluşmaktadır. En büyüğü en kuzeyde olan tepe 400x400 m. boyutunda ve 50 m. yüksekliğindedir. Buranın batı yamaçlarında modern mezarlık yer almaktadır. Bu tepecikle birleşik olan ve güneybatıda yer alan ikinci tepecik 200x150 m. boyutlarında ve 15 m. yüksekliğindedir. En güneyde yer alan üçüncü tepecik ise 300x200 m. boyutunda ve 10 m. yüksekliğindedir. Höyüğün toplam alanı 900x750 m. ölçülerindedir75.

Höyükteki bu üç tepenin bağlantıları tarımdan dolayı, tepeleri ise kaçak kazılar nedeniyle tahrip olmuştur.

Oldukça büyük bir yerleşim alanına sahip olan Maltepesi Höyüğü Kalkolitik, İTÇ ve Orta Tunç Çağa tarihlenen buluntular vermektedir (Resim 30).

6.1.7. Yenikuyu

Burası, Özburun Kasabası’nın 6 km. kuzeybatısında Yenikuyu Çeşmesi’nin 100 m. kuzeybatısında, Akçakepez Tepesi’nin 150 m. kuzeybatısında yer almaktadır.

74 Koçak 2004a, 33; Koçak 2004b, 175. 75 Koçak 2004a, 35-36; Koçak 2004b, 176.

(32)

32

Doğal bir sırt üzerinde yer alan höyüğün üzerinde tümülüs bulunmaktadır. Höyük kuzey-güney doğrultuda 100 m. ve doğu-batı doğrultuda 150 m. olup yüksekliği ise 12 m.’dir.

Höyüğün güney tarafında kaçak kazılardan dolayı tahribat vardır. Höyük İTÇ ve Orta Tunç Çağa ait buluntular vermektedir.

Yenikuyu Höyüğü Özburun kesimi ile batıdaki dağlık alanı birleştiren doğal yol güzergahı üzerinde yer almaktadır. Bu yerleşme kuzey ve batıda Bayat, İscehisar ve Çobanlar ile olan bağlantıyı sağlamaktadır76.

6.1.8. Durtacı

Bu yerleşme, Özburun Kasabası’nın 8 km. kuzeydoğusunda, Kemerkaya’nın 4 km. kuzeybatısında, Gövem Mevkii yerleşmesinin 1 km. doğusunda, Hacıeli Çeşmesi’nin 200 m. doğusunda yer almaktadır.

Höyük kuzeydoğu-güneybatı doğrultuda 180 m. ve kuzeybatı-güneydoğu doğrultuda 190 m. uzunluğundadır. Yüksekliği ise 10 m. kadardır77.

Durtacı’da Neolitik dönemin yanı sıra İTÇ ve Orta Tunç Çağa işaret eden pek çok çanak çömlek parçası bulunmaktadır (Resim 14).

6.1.9. Sekitarla

Sekitarla (Kabızın Ağzı) Kurucaova’nın 2 km. kuzey-kuzeybatısında, Kabızın Deresi’nin 50 m. batısında, Tümbet Tepe yerleşmesinin 80 m. güneybatısında yer alan bir yamaç yerleşmesidir78.

Yerleşmede İTÇ’a ait çanak çömlek buluntularının yanı sıra Orta Tunç Çağa ait buluntulara da rastlanılmaktadır.

76 Koçak 2004a, 36-37; Koçak 2005, 19-20. 77 Koçak 2004a, 38; Koçak 2005, 20. 78 Koçak 2004a, 41.

(33)

33

6.1.10. Çalönü Höyük

Bu höyük, Kemerkaya’nın 1,5 km. kuzeybatısında, Dolayın Önü Mevkii’nin 400 m. batısında, Bolvadin-Emirdağ karayolunun 200 m. batısında, Çal Tepesi’nin 200 m. kuzeydoğusunda, Arslan Tepesi’nin (Taşlı) 3 km. kuzeydoğusunda yer almaktadır.

Höyük kuzey-güney doğrultuda 100 m. ve doğu-batı doğrultuda 110 m.’dir. Yüksekliği ise 7 m. kadardır. Höyüğün eteklerinde tarım yapılmasından dolayı tahribat görülmektedir79.

Çalönü Höyük önemli bir kavşak noktasında bulunmaktadır. Dişli tarafından gelen tarihi yol Çalönü Höyük’ten kuzeye ve batıya yönelmektedir. Doğuya giden yol Çekirgeli Höyük üzerinden Emirdağ tarafına, batıya giden yol ise Bayat tarafına uzanmaktadır.

Höyük günümüzde de Kurudere ve Derbent’e uzanan yol ile Kemerkaya ve Emirdağ’a uzanan yol yolun kesişme noktasında bulunmaktadır.

6.1.11. Tekdeğirmen Mevkii

Burası, Yedikapı Mahallesi’nin (Kemerkaya-Bolvadin) 500 m. kadar güneybatısında, Emirdağ-Bolvadin karayolunun 1 km. doğusunda, Topçular Mahallesinin 2 km. güney-güneybatısında, Göktaş Höyüğü’nün 400 m. doğusunda yer almaktadır.

Doğal bir sırt ve kayalığın üzerinde yer alan bu yerleşme kuzeybatı-güneydoğu doğrultuda 180 m. ve kuzeydoğu-güneybatı doğrultuda 150 m.

79 Koçak-Işık 2007, 359-360.

(34)

34

boyutundadır. Yüksekliği ise 30 m. kadar olup bir tepe üstü yerleşmesidir. Ayrıca bu yerleşme üzerinde bulunan taş sıralar bir kale olabileceği izlenimi vermektedir.

Bu yerleşme Emirdağı eteklerinde vadiye hakim bir konumda bulunmaktadır. Çekirgeli Höyük tarafından gelen tarihi yol buradan geçmekte ve Tezköy-Emirdağ tarafına gitmektedir (Resim 35-36).

6.2. ÇAY YERLEŞMELERİ 6.2.1. Akkonak Üyük Mevkii

Bu yerleşme Akkonak Kasabası’nın 1 km. güneybatısında, Cumhuriyet-Dinar yolunun 1,5 km. doğusunda ve Akpınar Deresi’nin 400 m. kuzeyinde yer almaktadır.

Yerleşme doğu-batı doğrultuda 350 m. ve kuzey-güney doğrultuda 200 m.’dir. Yüksekliği ise 25 m. olup eteklerinde tarım yapılmakta ve kaçak kazılardan kaynaklı tahribat görülmektedir.

Bu yerleşme batıdaki Çal Dağı ve doğudaki Sultan Dağları silsilesi arasındaki doğal geçidin orta kısmında yer almaktadır. Çal Dağı Üyük Mevkii’nin 5 km. batısında, Sultan Dağları ise 5 km. doğusundadır80.

Yerleşmede İTÇ ve Orta Tunç Çağa ait çanak çömlek parçaları görülmektedir.

6.2.2. Kurumsa Boğazı

Kurumsa Boğazı, Karamık Karacaören’in 7 km. batısında, Akar Deresi’nin 20 m. batısında, kaymakçı Yolu’nun 300 m. doğusunda, Kurumsa Höyüğü’nün 500 m. kuzeydoğusunda ve Örenler Mevkii’nin 800 m. Kuzeydoğusunda yer almaktadır.

80 Koçak 2004a, 42; Koçak 2005, 21.

(35)

35

Yerleşmenin kuzey-güney doğrultusu 200 m. ve doğu-batı doğrultusu 400 m.’dir. Yüksekliği ise 20 m. kadardır. Höyük üzerinde kaçak kazı ve tarımdan dolayı tahribat olduğu görülmektedir81.

Yerleşme üzerinde İTÇ ve Orta Tunç Çağa ait çanak çömlek parçaları bulunmaktadır (Resim 31-32).

6.2.3. Pazarağaç Höyük

Bu höyük Pazarağaç Kasabası’nın hemen doğusunda ve Dinar yolunun 250 m. batısında bulunmaktadır.

Yerleşmenin kuzeybatı-güneydoğu doğrultusu 150 m., güneybatı-kuzeydoğu doğrultusu 200 m. kadardır. Yüksekliği ise 18 m.’dir82.

Yerleşme üzerinde İTÇ’a ait çanak çömlek parçalarının yanı sıra Orta Tunç Çağa ait parçalarda görülmektedir.

6.2.4. Mezarlık Höyük

Höyük, Karamık Kasabası’nın kuzeybatı tarafında ve Karamık Gölü’nün 1 km. kuzeydoğusunda yer almaktadır. Burası Karamık Gölü’nün 14 km. kuzeydoğusunda, Sultan Dağları’nın 4 km. kuzeybatısında bulunmaktadır.

Yerleşim alanı 200x200 m. boyutlarında ve 15 m. yüksekliğindedir. Yerleşme üzerinde Selçuklu, Osmanlı ve günümüze ait mezarlık bulunmaktadır.

Mezarlık Höyük Mevkii Sultan Dağları’nın kuzeybatısında, Çay’ın doğu bağlantı yolu üzerinde ve önemli bir geçiş noktasında konumlanmıştır83.

81 Koçak 2004a, 43; Koçak 2005, 21.

82 Mermerci 1979, 162, Levha 121; Koçak 2004a, 43; Koçak 2005, 21. 83 Koçak 2004a, 42; Koçak 2005, 21.

(36)

36

Höyük üzerinde az sayıda İTÇ ve Orta Tunç Çağa işaret eden buluntular görülmektedir.

6.3. EMİRDAĞ YERLEŞMELERİ 6.3.1. Çekirgeli Höyük

Bu höyük Bolvadin-Emirdağ yolunun 2 km. kadar kuzeybatısında, Yukarı Kurudere’nin 500 m. güneybatısında ve Battal Höyük Tümülüsü’nün 300 m. doğusunda bulunmaktadır.

Höyük kuzey-güney doğrultuda 110 m. ve doğu-batı doğrultuda 70 m. kadardır. Yüksekliği ise 4 m. civarındadır84.

Çekirgeli Höyük Emirdağ’ına yakın bir konumda ve Dişli- Kemerkaya tarafından gelen tarihi yol güzergahı üzerinde bulunmaktadır.

6.3.2. Çayır Höyük 1

Bu höyük Afyokarahisar-Emirdağ yol kavşağının biraz üzerinde ve bugünde çok işlek olan ana yolun 50 m. kadar doğusunda yer almaktadır. Ayrıca burası karayolu üzerindeki Manahoz petrol istasyonunun arka tarafındaki mera alanındadır85. Yerleşme ovaya hakim bir noktada ve su kaynakları bol bir yerdedir. Höyüğün hemen etrafında Çayır Höyük 2 ve Çayır Höyük 3 yerleşmeleri vardır. Bu iki yerleşme daha yayvan olup uzaktan seçilememektedir.

Çayır Höyük 1, kuzeybatı-güneydoğu doğrultuda 210 m., kuzeydoğu-güneybatı doğrultuda 140 m. ve doğu-batı doğrultuda 166 m. kadardır. Yüksekliği ise 21 m.’dir (Resim 19-21).

84 Koçak-Işık 2007, 358.

85 Bazı araştırmacıların Manahoz olarak verdiği yerleşme burası olmalıdır. Bkz. Mermerci 1979, 162, Levha 121.

(37)

37

Höyük merada olduğundan üzerinde tarım yapılmamaktadır. Fakat eteklerinden toprak alınması ve tepesinde de kaçak kazı yapılması nedeniyle tahribat izleri görülmektedir. Konum olarak ovaya hakim oluşu ve Eskişehir ve Ankara tarafına geçiş için ana noktada bulunması nedeniyle önemli bir höyüktür. Günümüzde de Ankara-Afyonkarahisar karayolu buradan geçmektedir.

6.3.3. Bağlıca Höyük

Höyük, Bağlıca Köyü içersinde yer almaktadır. Höyük ve köy ovaya hakim bir konumda dağın eteğine kurulmuştur. Buradan hem Eskişehir’e hem de Ankara’ya uzanan ovaya hakim durumdadır.

Köylüler tarafından toprak alınması nedeniyle höyüğün yarısı dikey olarak taban seviyesine kadar tamamen tahrip edilmiştir. Höyüğün toprak alınan kısımlarından tabakalaşmayı görmek mümkündür. Höyüğün üzerinde roma dönemine ait mimari parçalar ve steller bulunmaktadır. Höyüğün bir kısmında da İslami dönem mezarları ile batı eteğinde bir türbe bulunmaktadır. Batı tarafta dağdan gelen bol miktarda suyun aktığı iki tane çeşme de görülmektedir (Resim 11-12).

Höyüğün kuzeydoğu-güneybatı doğrultusu 50 m. (Toprak alınmamış olsaydı 100 m.), kuzeybatı-güneydoğu doğrultusu 120 m. ve yüksekliği de 11 m. kadardır.

Burası Afyonkarahisar’ın kuzeyinde Eskişehir sınırına en yakın Orta Tunç Çağ yerleşmesidir. Kuzeyde uzanan ovaya hakim bir konumda ve tarihi yol üzerinde bulunmaktadır.

6.3.4. Büyük Güller Höyük

Burası, Aşağı Piribeyli Kasabası’nın 2,5 km. batısında, Aşağı Piribeyli-Yarıkkaya yolunun 300 m. kuzeybatısında, Küçük Güller Höyük’ün 20 m. güneyinde ve ovada yer almaktadır. İki höyük neredeyse bitişik durumdadır. Bu nedenle birine büyük, diğerine küçük denilmektedir.

(38)

38

Höyük güneydoğu-kuzeybatı doğrultuda 245 m., kuzeydoğu-güneybatı doğrultuda 230 m. ve yüksekliği de 10 m. kadardır. Üzerinde tarım yapılmamakta ve tahribat bulunmamaktadır.

Büyük boyutlu höyüklerden olan Büyük Güller Höyüğü üzerinde İTÇ çanak çömlek parçalarının yanı sıra az sayıda da Orta Tunç Çağ parçaları görülmektedir.

6.3.5. Kömürcü Höyük

Burası Örenköy’ün 2 km. güneydoğusunda, Serkurt Tepesi’nin 800 m. doğusunda, Karaçal Yakası’nın 100 m. batısında yer almaktadır. Bu yerleşme, kuzeydeki Kömürcü Kuyusu’na doğru uzanan bir burun üzerinde kurulmuş tepe üstü yerleşmesidir.

Höyük güneybatı-kuzeydoğu uzantılıdır. Güneybatı-kuzeydoğu doğrultusu 180 m. olup güneydoğu-kuzeybatı doğrultusu 140 m. ve yüksekliği de 10 m. kadardır.

Emirdağ ilçesinin batısında ve Konya sınırına yakın bir yerde bulunan Kömürcü Höyük üzerinde İTÇ ve az sayıda da Orta Tunç Çağ malzemesi görülmektedir.

6.3.6. Kırkel Mevkii

Bu yerleşme, Güveççi Köyü’nün 1 km. güneydoğusunda, Çaykışla Köyü’nün 1 km. güneyinde ve Akçapınar’ın 500 m. kuzeybatısında yer almaktadır.

Yerleşme doğal bir kayalığın üzerine kurulmuş olup üst kısmı düzleştirilmiştir. Düzleştirilen bu alan 40x35 m. boyutlarındadır. Yerleşmenin üst kısmına doğru sur olabilecek kalıntılar görülmektedir. Bu kalıntılar yerleşmenin üst kısmında bulunan düzlüğü çevrelemektedir.

Yerleşme kuzey-güney doğrultuda 300 m. ve doğu-batı doğrultuda190 m.’dir. Eteklerinde kısmen tarım yapıldığından bu alan daha da deniş olmalıdır.

(39)

39

Yerleşme doğal bir kayalığın üzerinde kurulu olması nedeniyle yüksekliği 42 m. kadardır.

Kırkel Mevkii Emir Dağlarının kuzeydoğu eteklerinde hem ovaya bakan hem de vadiye açılan bir noktada ve korunaklı bir yerde bulunmaktadır. Su kaynakları da yeterli olduğundan yerleşim için çok uydundur (Resim 23).

Yerleşme üzerinde İTÇ çanak çömlek parçaları ve yoğun miktarda da Orta Tunç Çağ buluntuları görülmektedir (Resim 24) .

6.3.7. Akçaşar Höyük

Bu yerleşme Bademli Kasabası’nın 1,5 km. doğusunda ve Ceritler Mahallesi’nin de kuzeybatı girişinde yer almaktadır. Yerleşme Bademli yolunun hemen güneydoğusundadır. Burası Ceritler Mahallesi’ne uzanan bir burun üzerinde yer alan bir tepe üstü yerleşmesidir (Resim 7).

Yerleşme birbirine bitişik iki tane tepeden oluşmaktadır. Kuzeybatıda olan tepe daha büyüktür. Büyük tepe kuzey-güney doğrultulu 80 m., doğu-batı doğrultulu 160 m.’dir. Küçük olan ise kuzey-güney doğrultulu 100 m. ve doğu-batı doğrultulu 80 m. kadardır. Yerleşim alanının bütün toplamı kuzey-güney doğrultulu 180 m. ve doğu-batı doğrultulu 240 m.’dir. Höyüğün yüksekliği de ova seviyesinden başlayarak 14 m. kadardır.

Höyük oldukça büyük bir alana yayılım göstermekte ve ovaya hakim bir konumda bulunmaktadır. Eteklerinde de tarım yapılmaktadır. Bölgenin önemli höyüklerinden birisi olan Akçaşar Höyük İTÇ ve yoğun olarak ta Orta Tunç Çağı buluntularına sahiptir (Resim 8-9).

(40)

40

Höyük, Tez Köyü’nün 2 km. kuzeybatısında, Çatallı Köy yolunun 200 m. batısında, Çatallı Köyü’nün 4 km. kuzeyinde, Ağpınar Çeşmesinin 500 m. kuzeyinde ve Gülveriz Tepesi’nin 800 m. doğusunda yer almaktadır86.

Yerleşme kuzey-güney doğrultulu 190 m. ve kuzeybatı-güneydoğu doğrultulu 150 m.’dir. Yüksekliği ise 25 m. kadardır. Üzerinde tarım yapılmayan höyükte yer yer tahribat izleri görülmektedir (Resim 37-40).

Höyük Emir Dağları eteklerinde ve Dişli-Kemerkaya-Tekdeğirmen’den gelen tarihi yol güzergahı üzerinde yer almaktadır.

6.3.9. İnli Höyük

Bu höyük Aşağıpiribeyli Kasabası’nın hemen güneydoğu çıkışında ve belediye kavaklığının güneydoğusunda, Cinli Höyük’ün (Büyük Höyük) 250 m. doğusunda, Çayderesi’ne uzanan burun üzerinde yer alan bir tepe üstü yerleşmesidir. Yerleşme üzerinde tarım yapılmamaktadır.

Höyük güneydoğu-kuzeybatı doğrultulu 145 m. ve kuzeydoğu-güneybatı doğrultulu 190 m.’dir. Yüksekliği de 11 m. kadardır. Höyükte herhangi bir tahribat bulunmamaktadır (Resim 6).

İnli Höyük üzerinde İTÇ ve Orta Tunç Çağa ait keramikler görülmektedir. İnli Höyük ve Cinli Höyük birbirine çok yakın ve aynı doğal sırt üzerinde bulunmaktadır. Ayrıca bu iki höyük Konya sınırında bulunmaktadır.

6.3.10. Cinli Höyük

Bu höyükte Aşağıpiribeyli Kasabası’nın hemen güneybatı çıkışında, Çayderesi’nin güneybatı sırtlarında, kasabaya doğru uzanan bir burun üzerinde yer

86 Mellaart’ta orta Anadolu’da yaptığı yüzey araştırmalarında buradan bahsetmektedir. Bkz. Lloyd-Mellaart 1965, 76; Özgüç 1974, 151, Tafel 18, 4-5; Mermerci 1979, 162, Levha 121.

(41)

41

alan bir tepe üstü yerleşmesidir. Yerleşme İnli Höyük’ün de 250 m. batısında bulunmaktadır.

Höyük üzerinde bekçi kulübesi ve arka tarafta da bazı yapılar görülmektedir. Ayrıca belediye höyük üzerinde ağaçlandırma çalışmaları yapmıştır. Höyük kuzey-güney doğrultulu 165 m. ve doğu-batı doğrultulu 105 m. kadardır. Yükseklik ise 25 m.’dir. Yerleşme üzerinde İTÇ ve Orta Tunç Çağa işaret eden çanak çömlek parçaları bulunmaktadır.

Cinli Höyük ve İnli Höyük hem yan yana hem de kasaba içersindeki doğal bir sırt üzerinde yer almaktadırlar. Su kaynakları oldukça fazla bir yerde konumlanmışlardır. Ayrıca bu iki höyükten sonra Konya sınırı başlamaktadır. Bu yerleşmelerin doğusunda ve batısında çok geniş ovalık alanlar uzanmaktadır.

6.4. ÇOBANLAR YERLEŞMELERİ 6.4.1. Baldanlar Höyük

Baldanlar Höyük, Göynük’ün yaklaşık 3 km. kuzey-kuzeybatısında, Çiğdemlik Tepesi’nin 100 m. doğusunda, Çulluk Deresi’nin hemen doğusunda ve Azabalı’nın 500 m. doğusunda yer almaktadır.

Höyük ana kaya üzerinde yer alan bir tepe üstü yerleşmesidir. Burası kuzeybatı- güneydoğu doğrultulu 200 m. ve kuzeydoğu-güneybatı doğrultulu 120 m.’dir. Yüksekliği de 20 m. kadardır.

Yerleşme dağlık bir alanda yer almaktadır. Burası Neolitik Çağ’dan itibaren yerleşime sahne olmuştur. Buluntular Neolitik Çağ’ın yanı sıra Kalkolitik, İTÇ ve Orta Tunç Çağa işaret etmektedir (Resim 13).87

6.4.2. Kazlar Höyük

(42)

42

Kazlar Höyüğü Kocaöz Kasabası sınırları içersinde bulunmaktadır. Burası Bolvadin’in 15 km. batısında, Kocaöz Kasabası’nın 7 km. güneyinde, Pani Höyüğün 1 km. batısında ve Pirenlik (Kamışlı) Höyüğün 800 m. güneydoğusunda yer almaktadır.

Höyük kuzey-güney doğrultusundaki iki tepeciğin birleşmesinden oluşmaktadır. Bunlardan kuzeydeki daha küçüktür. Yerleşmenin kuzey-güney doğrultusu 250 m. ve doğu-batı doğrultusu 150 m.’dir. Küçük olan tepenin yüksekliği 3 m. ve büyük olan tepenin yüksekliği 10 m. ‘dir. Yerleşme üzerinde tarımdan dolayı kısmen tahribat vardır. Yerleşme de İTÇ ve Orta Tunç Çağa ait malzemeler bulunmaktadır.

Kazlar Höyüğü Çobanlar’ın doğusunda dağlık kesimin ovayla birleştiği yerde ve yoğun yerleşim dokusuna rastlanan bir kesimde yer alan büyük höyüklerden birisidir88.

6.5. BAYAT YERLEŞMELERİ 6.5.1. Köy Kalesi

Köy Kalesi Yukarı Çaybelen’in (Yukarı Maçaklı) 500 m. batısında, Cevizli yolunun 50 m. batısında ve Havuzun Başı Deresi’nin 30 m. doğusunda yer almaktadır. Yerleşmenin üst kısmında kısmen tarım yapılmaktadır.

Yerleşme kuzeybatı-güneydoğu yönünde 250 m. ve güneybatı-kuzeydoğu yönünde 200 m. uzunluğundadır. Yüksekliği ise 30 m.’dir. Yerleşme doğal bir kayalık üzerine kurulmuştur89.

Köy Kalesi yerleşmesi doğudaki Yenikuyu’dan dağlık kesime çıkış yolu üzerinde yer almaktadır. Korunaklı bir yere kurulmuş olması ve büyük boyutlarıyla bölgenin önemli yerleşmelerinden birisidir. Ayrıca hemen yakınında İTÇ ve Orta Tunç Çağ mezarlıkları da bulunmaktadır (Resim 25-28).

88 Koçak 2004a, 45-46.

(43)

43

Yerleşme yoğun bir şekilde İTÇ ve Orta Tunç Çağ buluntuları vermektedir.

6.5.2. Asarcık Höyük

Höyük Bayat’a 6 km. uzaklıkta, Belencik Mevkii’nin 1 km. güneydoğusunda, Asarcık Deresi’nin hemen kuzeyindeki yükselti üzerinde, Bayat’ta Yeni Bayat Göleti’nin 500 m. güneyinde yer almaktadır.

Höyük kuzey-güney doğrultuda 80 m. ve doğu-batı doğrulta da 80 m. kadardır. Yüksekliği de ortalama 3 m.,’dir. Hemen yakınında da mezarlık alanı bulunmaktadır90.

Yerleşme ve mezarlık alanı çok büyük tahribata uğramıştır. Her tarafı kaçak kazılar nedeniyle çok büyük zarar görmüştür. Yerleşme üzerinde İTÇ ve Orta Tunç Çağa ait çok fazla miktarda çanak çömlek parçaları bulunmaktadır (Resim 3-4).

6.5.3. Söğütlüpınar

Yerleşme Mallıca Köyü’nün 500 m. kuzeybatısında ve Mallıca-Han yolunun hemen doğusunda yer almaktadır. Höyük kuzeydoğu-güneybatı doğrultulu 150 m., kuzeybatı-güneydoğu doğrultulu 110 m. ve yüksekliği de 19 m. kadardır.

Höyük üzerinde ve yamaçlarında tarım yapılması nedeniyle büyük tahribe uğramıştır. Yerleşmenin yakınında mezarlık alanı da bulunmaktadır. Yerleşme üzerinde İTÇ ve Orta Tunç Çağa işaret eden bulgulara rastlanılmaktadır.

6.5.4. Ahaların Çeşme

90 Koçak-Işık 2007, 360.

Şekil

Tablo 1: OTÇ Yerleşmeleri
Tablo 2: OTÇ Mezarlıkları
Tablo 3: Malzeme Dağılımı.

Referanslar

Benzer Belgeler

Daha önce Midas kenti olarak tanımlanan kayalık yükseltinin üzerinde yapılan kazılarda 4 adet İTÇ, 2 adet Son Kalkolitik/İlk Tunç Çağı I evresi çanak çömlek

Anad-Dok-Bes Silindir sap delikli balta Arsenikli bakır U 10 4 Amasya 22 yy Amasya Müz s62. Anad-Dok-Bes Uzun yassı balta Arsenli bakır MÖ 23 yy İkiztepe Samsun Müz

Göç ettikleri bölgelerde bulunan Cermen kabilelerinin (Ostrogotlar, Vizigotlar, Vandallar, Anglesler, Saksonlar vb) bu kitlesel göç karşısında bölgelerinde.. tutunamayarak

 (Arkeoloji biliminin kısa tarihçesi için okuma: V. Sevin, Arkeolojik Kazı Sistemi El Kitabı, Arkeoloji ve Sanat Yayınları, İstanbul, 1999, s. 19-25.).. 

yetkisini elinde bulundurması, Haçlı seferleri düzenlemesi gibi olgular Kilise’nin siyasi güç ve otoritesini gösterir.. Ayrıca, Kilise’nin elinde geniş

Yoğun bakım ünitelerinde en sık görülen nozokomiyal enfeksiyonlar ve oranları ünitelere göre değişmekle birlikte; sıklıkla pnömoni, üriner sistem

• 須長期服用藥物及飲食控制,例如:高血 壓、糖尿病為慢性病,不可自行隨便停藥

PURPOSE: We explored the morphological features associated with functional impairment in patients undergoing the tension-free vaginal tape obturator procedure.. MATERIALS AND