T T -
(t*
Resim
Ş ııîın uVesilesiyle
< >ecen ay içinde Ankara’da ressamlık itibarlı günler geçirdi, zira yüz metrelik bir salla içinde üç resim sergisinin açık bulunuşunu idrâk et- dik. Halkevi’nde memleketin her tarafındaki a- matörieriıı gönderdikleri resim ve fotoğraflardan vücûde getirilmiş bir sergi; Scigievi’ndu Güzel San'atlar Birliği Resim Şubesi’nin 17 m i
'TnTfa-ıa resim sergisi ve Sergievi’nin karşısında, Be lediyeler Bankası’nın altındaki resim satış mağa zasında — belki Birlik sergisine karşı bir nü mayiş mâhiyetinde — Ankara’daki ressamların sergisi oldu. Bu sonuncu sergide cidden çok gü zel eserlerle karşılaşdım ama, bunların hiç biri yeni olmadığı için burada bahis mevzuu edecek degi,im. Güzel San atlar Birliği’nin sergisinde ise, hepsini bildiğim sanatkârların yeni bir hüviyet le beııi şaşırtmamaya dikkat etmiş oldukları e- serlerini seyretdim. Hele H i k m e t O n a - t’ın resimlerini de mevv.ÛlarmTda o kadar uzun zamandanken biliyorum ki, gelecek sergideki e- serlerini size tarif etmekliğime biJe imkân var- '*Ir' ^ _e_y h a m a tek natürmortuna mu kabil V e c i h î ile  y e t u 1 1 a h S ii ■ m e r’in çalışkanlıklarına ve velûdluklarına’ hay- ran oldum. Eh çok alâkamı çeken resimlerden bi ri ise ^ N e z i h G ü v e n imzasını taşıyun f ın d ık l ı S ahili isimli tablosuydu. Ressamı on yedi on sekiz yaşında bir gençmiş. Halbuki fırça sına ne kadar hâkim. Birliğin tanınmış ve yaşlı başlı bâzı ressamları kadar sükûn içinde ve mu- I vaffakiyetle çalışmış. Bu halden endişelenmedim | de dersem yalan olur. Herhalde çok istidadlı o- lan bu genç ressamın yeni araşdırmalara gidecek leziz bir acemilik içinde resim yapmasını tercih ederdim. Bu ustalık ve dünkülere bu itaatiyle yarını ne olacak? Aalelhusus ki Fındıklı sâhille- rini Fenerbahçe ve Kurbağalıdefe ile bera- ber fırçalarına vakfetmiş iistadlar var.
Kişisel Arşivlerde İstanbul Belleği Taha Toros Arşivi