4 A R A L IK 1988
KÜLTÜR
Bestekâr A li Rıza A vn i’nin 1941’derı beri derlediği bir arşivi var
Sesler ve fotoğraflarla
tarih içinde volculıık
Wiakara bantlarda Münir
Nurettin Selçuk, Yahya
Kemal, Faruk Nafiz
Çamlıbel, Yesari Asım
Arsoy, Saadettin Kaynak
ve Selahattin Pınar’ın
kendi sesleri var. Ali Rıza
Avni, Zeki Müren’in
sünnetlik fotoğrafını arıyor
göstermek için, ama
bulamıyor. Sonra birden
anılara dalıyor: “Selahattin
Pınar notalarını halıya
uzanarak yazarmış, Afife
Jale de yere bağdaş kurup
oturur, onu izlermiş.”
ASUMAN A B A C IO Ğ L lF
İZMİR — Ege Üniversitesi Devlet Türk Müziği Konvervatu- varı’nm küçük ve loş bir odasına girdiğinizde, tozlu raflarda ses bantları, plaklar, cilt cilt kitaplar, dosyalar, iki eski kocaman radyo, bir gramofon çarpıyor gözünüze. Sıradan, karışık ve havasız bir oda diyorsunuz. Ama biraz son ra sararmış fotoğraflar, elle dol durulmuş müsvedde notalar, taş plaklar ve eski makara bantlarla birlikte anılar da çıkıyor saklan dıkları yerlerden. Oda birden ha reketleniyor ve çevrenizi sesler ve hayaller sarıyor. Bestekâr Ali Rı za Avni’nin öykülerinin de yardı mıyla sesler ve fotoğraflarla tarih teki yolculuğunuza başlıyorsunuz. İşte şu raflarda Tanburi Cemil Bey’in 76 plağı var, tarihleri 1902-1911 yılları arasında. Hiçbir yerde bulunamıyor ve değerleri öl- çülemiyor. Şuradaki m akara bantlarda da “ Münir Nurettin Selçuk, Yahya Kemal, Faruk Na fiz Çamlıbel, Yesari Asım Arsoy, Saadettin Kaynak, Selahattin Pı- nar’ın kendi sesleri var; çalıp oku yorlar, hayatlarını anlatıyorlar. Bir de fotoğraflar, binlerce... Bi ri, “ Türk musikisinin en büyük keman sanatçısı” Cevdet Çağla’- nın, diğeri Saadettin Kaynak’ın ölümünden önceki son fotoğrafı. Zeki Müren’in sünnetlikfotoğra-En eski ses arşivi
— Bestekâr Ali Rıza Avni’ nin 1940'lardan bu yana derlediği 8 bin taş plak, 1400 makara bant, 4 bin fotoğraftan oluşan arşiv, Ege Üniversitesi Devlet Türk Müziği Konservatuvarı'nda küçücük bir odada tozlu raflarda duruyor. Ali Rıza Avni, Türkiye’ nin en esklses arşivini konservatuvara bağışlamış. (Fotoğraf: Zafer Aknar)fini arıyor Ali Rıza Avni göster mek için, ama bulamıyor. Bir di ğer fotoğraf 1929 yılında çekilmiş, “ Riyaseti Cumhur Fasıl Heyeti” , yani Cumhurbaşkanı Atatürk’ün fasıl heyeti. 1898 yılından bir fo toğraf, “ tik bando şefi Guatel- li’nin” diye açıklıyor Ali Rıza Av ni. En üstteki radyolardan biri 1933, diğeri 1941 yılından kalma, gramofon ise 1922 tarihli.
Bir başka köşeden bir başka anı çıkıyor ortaya. Saadettin Kay- nak’ın kartviziti, İstanbul’un te lefonlarının 5 rakamlı olduğu za mandan kalma.
Hayaller ve sesler geçiyor gö zümüzün önünden, 1903 yılından Osmanlı Musiki Cemiyeti’nin fo toğrafı, Hafız Burhan’ın bütün plakları, Ezanı ilk kez Türkçe okuyan Hafız Rıza Efendi’ye A tatürk’ün kendi imzasıyla ver diği bir belge, 1932-33 yıllarında İzmir’in ilk gazinolarından bir fo toğraf, bestecilerin kendi el yazı
larıyla bestelerinin notaları. “ Nur salkımısın gül ki bahar bahtıma yansın” diye başlayan kürdili hi- cazkâr şarkının bestecisi Cevdet Çağla’nın kendi el yazısıyla nota ları.
Bestekâr Ali Rıza Avni, arşivi ni bize açarken bir yandan da an latıyor: “ tik İstiklal Marşı’nın 14 ayrı bestesinin hepsinin notaları bizde mevcuttur. Bk plak da biz de bulunuyor. Bestecisi Ali Rıfat Çağatay. Türk müziği çalgılarıy la şarkı gibi söyleniyor. Zeki Çağ- larman plağa okumuş. 1921’den 1929’a kadar bu marş kullanıldı.”
Arşivde Müzeyyen Senar ve Sa fiye A yla’nın bütün plakları var, “ Kendilerinde bile yoktur” diyor Ali Rıza Avni. Eskiden radyoda çalınan plaklarda, iğne içten dışa doğru gidermiş. Sonra, Selahat tin Pınar’m ilk karısı Afife Jale’ ye yazdığı “ Nereden sevdim bu zalim kadını / Bana zehretti ha yatın tadını” şarkısının orijinal
müsveddelerini gösteriyor Ali Rı za Avni ve anılara dalıyor: “ Se lahattin Pınar notalarını halıya uzanarak yazarmış. Afife Jale de yere bağdaş kurup oturur onu iz lermiş.”
Raflardan birinde sedefli bir tef çarpıyor gözümüze, “ özel bir lef” olduğu belli, öyküsü de şöyle; “ Ayasofya Müzesi’nde 10 metre çapında dört levha var, bunlarda dört halifenin isimleri yazılıdır, çok güzel süslü bir yazıyla. Onla rı yazan zat, Kazasker Mustafa İzzet Efendi’dir. Aynı zamanda iyi bir bestecidir. İşte bu tef, Ka zasker Mustafa İzzet tarafından Sultan Abdülaziz’in karşısında çalman teftir.”
Ali Rıza Avni’nin 1941 yılından beri derlediği 8 bin taş plak, 1400 makara bant, 4 bin fotoğraf işte bu küçücük odada sessizce duru yor. Ta ki birisi onları hareketlen- dirinceye kadar. O zaman bu kü çük odaya sığamıyorlar.
İstanbul Şehir Üniversitesi Kütüphanesi Taha Toros Arşivi