• Sonuç bulunamadı

[Cafer Bater resim sergisine ait davetiye]

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "[Cafer Bater resim sergisine ait davetiye]"

Copied!
16
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

7-7

yort

Pa ris 'te kış 1967 (62 x 71 cm ) İstanbul Resim ve H e y k el M üzesi

(2)
(3)

Sulu Boya Ressamı

C afer B âter

R

esimde sanat ve zanaat birbirini tamamlayan iki unsurdur. Bunlardan birincisi olmazsa, sadece İkincisi ile ressam olunmaz, resim zanaatçısı olunur. İkincisi olmazsa hissedilenin açıklaması mümkün olmaz. Sanat ve zanaatın birleştiği ressamlar büyür, bir tarafı eksik olan şöhretli ressamlar da vardır, fakat bunlar her zaman bir tarafı eksik ressamlardır. Kısa zamanda yapılması gereken ve silinti kabul etmeyen sulu boya resminde ise sanat ve zanaatın birlikte olması kaçınılmazdır. 19. yüzyıldan itibaren zanaat eski titizliğini kaybetmiştir. Bu sebepledir ki büyük ressam Delacrobc'da dahi zanaat kısmının yeterli olmadığı ileri sürülür.

Bunun dışında iki tür ressam vardır. Biri doğaya bağlı, doğadan doğrudan doğruya etkilenen ressamlar, ondan aldıkları ilhamı bütün tazeliği ile kağıda veya tuvale aksettiren ressamlar, diğeri masabaşı veya atelye ressamlarıdır, orada hisseden, sanat problemlerini orada çözen ressamlardır. Bunlardan birincisine yağlı boyada Van Gogh’u, sulu ve yağlı boyada Turner’i örnek gösterebiliriz.

C

afer Bater his ressamıdır, ilham ressamıdır. Aldığı ilhamları depo eden, süzgeçten geçirerek değerlendiren, bunlara sonradan çözüm yolları arayan ressamlardan değildir. Bu dolaysız ilham

ressamlığının daha eski devrelerinde, mesela İspanyada yaptığı

resimlerde tek veya iki renk harmonisini büyük bir sadelik içinde verir, sonraki devrelerde ise coşkulu ve cesur renklerle doğa karşısında resim yapar. His ve dolaysız ilham ressamı olduğu için orada öyle, burada böyle hissetmiştir.

(4)

C

afer Bater resmi mistik bir ibadet gibi yapar. Bu sebeple sabahın erken saatlerinde uzun yolculukları göze alır, tabiata çıkar,

ilhamını, tabiatın mesajını arar ve bunu bütün tazeliği ile kağıda döker. Bu sebeple resimleri tazedir, yaşayan, nefes alan resimlerdir. Resmi o derece ibadet haline getirmiştir ki, ticaretinin en verimli devresinde, kendini ekonomik hayattan koparmış ve resme adamıştır.

A

nî ilhamların ressamı olan Cafer Bater bu vasfı sebebi ile yağlı boya resme yönelmemiştir. Orda ilhamı bütün tazeliği ile yakalama imkânı bulunduğuna inanmamıştır. Yaşayan resimle daha ziyade zanaat kısmı ağır basan resim arasındaki farkı büyük ressam Hoca Ali Rıza'da görmek mümkündür. Bu büyük desen ve sulu boya ressamının tabiat karşısında yaptığı resimler canlı ve hayat doludur. Hediye etmek için masa başında yaptığı resimlerde bu canlılık yoktur ve bir devrin kartpostallarının havasını taşır. Cafer Bater için Şeyh Galibin beytini değiştirerek şöyle ifade etmek mümkündür.

"İlhamımı doğanın gizli renklerinden aldım,” “ Çaldımsa da tabiat anadan çaldım.”

unu da vurgulamak gerekir ki, Cafer Bater’in doğa karşısında yaptığı resimler doğanın fotoğrafık tekrarı değildir, doğanın akla dayanan yorumu da değildir. Doğadan aldığı ilhamın kendi ruhundaki aksi ve kularıdır. Bu sebepledir ki resimler tazedir ve yaşayan resimlerdir. Van Gogh “ aslında dürüst sanatçı ile doğa aynıdır” der. Lovis Corinth ise “ resim saf bir his sanatıdır, hiçbir metin açıklaması ile kanşık hale getirilmemelidir.” der.

R

essamı değerlendirdiğimiz zaman, onu kendi niteliğinde

değerlendirmek gerekir. Anî ilhamların ressamını, akıl ve zanaatın hakim olduğu ressamlarla kıyaslamadan değerlendirmelidir.

B

u niteliği içinde Cafer Bater’in Türk sulu boya resminde özel bir yeri olduğu kuşkusuzdur.

(5)
(6)

Meydan Larousse

B

ATER (Cafer), Türk ressamı (İstanbul 1913) Memleket içinde ve dışında sergilere katıldı, özel sergiler açtı. Suluboya ile duygulu, şeffaf renklerle bezenmiş tabiat manzaralan yaptı.

Türk Sanatı Tarihi - Profesör Celal Arseven

C

afer Bater 1913 İstanbul Boyacıköy’de doğmuştur. Erkân-ıHarb miralayı Sabri beyin oğludur. Resme olan büyük istidadı

dolayısiyle suluboyaya çalışmış ve eserlerini İstanbul ve Ankara’da teşhir etmiştir. Memlekette mahdud olan suluboya ressamlarımızdandır.

Türk Plastik Sanatçıları Ansiklopedisi - N ü zh et İslim yeli

B

ATER (Cafer) 1913J de İstanbul-Boyacıköy’de doğmuştur.

Çocukluğundan beri resme çalışmış ve çok güçlü bir suluboya tekniğine sahip olmuştur. O, günümüzün en güçlü suluboya ressamlarından biridir. Başta Devlet Resim ve Heykel sergileri olmak üzere İstanbul ve Ankara'da;bu arada Viyana’da pek çok sergilerde eserlerini sergilemektedir. Renk anlayışı, rahat ve temiz fırçaları, estetik ve teknik yönleri ile onun bu eserleri suluboya alanının gerçekten başarılı örnekleridir. Bater, empresyonist bir renk anlayışı içinde realist çalışır. Son eserlerinden XXVII. Devlet Resim ve Heykel Sergisinde sergilediği “ Paris’te kış” ı onun sanatına güzel bir örnektir. Bater, İstanbul ve Ankarada, yurt dışında da Paris’te özel sergiler düzenlemiş ve

(7)

G ö k s u 19 84 ( 4 8 x 6 4 a n )

(8)

Çağdaş Türk Resim Sanatı - Kaya Özsezgin

C

elal Esat Arseven’in ‘ memlekette mahdud olan suluboya

ressamlarından” 185 diyerek öncelik verdiği Cafer Bater (1913), küçük yaşlardan başlayarak suluboya resme yakınlık duymuş bir sanatçıdır. İçte ve dışta özel sergiler düzenlemiş, karma sergilere katılmıştır. Büyük bölümü İstanbul ve Karadeniz çevresinden olmak üzere, Fransa, İspanya, İtalya ve Mısır’dan çeşitli görünümleri de içeren suluboya resimlerinde, renkler spontan bir heyecanın izleri halinde, deseni' önceden kâğıt üzerine çizilmiş konuyu kuşatır. Kimi yerde doğanın karakteristik görünümü, kişisel bir resim diline öncelik verecek boyutlara ulaşır. Bu tür resimlerde suluboyanın teknik üstünlüğü, geniş fırça vuruşlarına bağlı olarak soyut bir resim tadına dönüşür. Doğa karşısında bir izlenimci gibi davranmayı ve ondan aldığı ilk taze etkileri olduğu gibi, katışıksız biçimde kâğıda geçirmeyi sever Cafer Bater. Ama soyutun sınırına yaklaşan resimlerinde bile, yeterince algılanmış bir doğa beğenisinin, yaşama sevincinin izlerini seçmek mümkündür. Suluboya ressamlarının çoğunda görülen belgeci yaklaşım ve değerlendirmeler, Bater’in sanatı için geçerli olmamıştır.

Cumhuriyet Dönem i Türk Resmi -E ş r e f Üren

G

elelim Cafer Bater üstadıma: O tam mânasiyle hayrülhalefıdir Celal Esat Arseven’in. Onca, suluboya ile üstesinden

gelinmeyecek konu yoktur en şiirlisinden en kurusuna kadar. Usta mı usta, eserlerine duygu katmakta eşsiz. Cafer Bater’in eserleri gibi bir başka yönüne de hayranım, ticaretten sanata geçm ek her kişinin kârı değildir. Paul Gauguin’e benzetirim onu ben bu bakımdan.

Suluboya Resim Sanatı Tarihi -N ü z h e t İslim yeli

O

sadece suluboya alanının ressamıdır. Bunun dışında hiç bir türle uğraşmamaktadır. Ve o gerçek anlamda bir suluboya ressamıdır. Deseni güçlüdür. Suluboyaları bu temele dayalıdır. Çok heyecanlı ve suluboyanın beklediği sürate yönelik bir ressam olduğu için çoğu kez doğa karşısında desen çizmeye zaman ayıramaz. Ne var ki desen gücü üstün olduğu için oluşturduğu yapıtlarında onun bu gücü rahatlıkla izlenir.Bater suluboya resimde bir virtüözdür.Ne var ki, kendi sanat biçiminin virtüözüdür. Yapıtlarında başka sanatçıların izlerine rastlanamaz.

(9)
(10)

Günüm üz Elliüç Türk Sanatçısı - Gültekirı Elibal

B

ater, renkçidir, usta suluboyacıların tüm özelliklerini, yöresel

anlatımında simgeler. Gene Bater, düzeltilmesi olanak dışı bir atak ve ilk girişimde tümü yakalayan bir kişiliktir. Bu kavrayışın

devingen yönünde doğa ile birlikteliğin, somut kesiti giderek soyut bir çelişki gibi görünmeyen kesitiyle kucaklaşır.

D

üzenlemelerine saltık bir çizi/kroki gözüyle bakılmak gerekirse, bunların çok canlı, yaşayan, yakalayıp kavrayan bir ortamı önerdikleri, yaşattıkları hemen sezinlenir, görülür.

İ

çtenlik, Cafer Bater’in yetenek skalasında en önde gelen, sıcak, hep kendini eleştiren, kendini beğenmeyip bir yenisini oluşturmak isteyen yürekliliğiyle örülmüştür. Bir risk/tehlike bu çabaların, titretip ve sevdiren yüzeylerinde, doğayı, çevresini, anılarını düğümleyip çözer durur ve çok kolay gerçekleştirilmiş izleminden de izleyiciyle içli ilişkisini kurar.

I

şıkgeçirir yüzeylerin ve elde edilen tazeliğini vurgulayan renklerin Cafer Bater’in kafası,gözü, yüreği ve eliyle birliktelik getirdiği yapıtlarında düzenlemelerin dışında bir genelleme, dünyayı, evreni yeniden bir başka gözle sevmeyi önerip içermesi başarısının sürekli oluşuna da bir kanıt olarak gösterilmek gerekir...

(D ü n y a Sanat T arih i) kitabının yazarı. Les Nouvelles

Littéraires, Paris 1967 - M axim ilien Gauthier

B

ater’in suluboyaları, Mısır’dan, İspanya’dan, Normandiya sahillerinden, İtalya’dan (Venedik, Sorrento, Siena, Roma) ve Türkiye’den: O yörelerin birbirinden değişik ışık etkilerini ve yerel uyumlannı duyan ressamın refakatinde, hayal alemimizde böyle bir geziyi yapmaktan mutlu oluyoruz.

(11)

B a lık ç ı 19 84 ( 4 8 x 6 4 c m )

(12)

Crans’da bir sanat olayı (13 nisan-30 Nisan 1973) “ Galerie des Neiges” de eserlerini sergileyen değerli suluboya ressamı Cafer Bater

çocukluğundan itibaren suluboya çalışmalarında çok sağlam bir teknik elde etmiştir. Renk anlayışı, temiz ve akıcı fırçası, gerek estetik gerek teknik bakımdan suluboya resmin örnekleridir. Başarı ile yapamadığı hiç bir mevzu yoktur. Eserlerinde duygusallıkta ustadır.

İsviçre Basım

Bater, büyük yetenekleri olan bir Türk suluboya ressamı. Fakat, eserleri o kadar zevkli ve

duygulu ki, bir Fransız ressamı tarafından yapılmış denebilir.. Akuarelleri, yerinde yapılmış canlı krokilerin bir anda meydana gelen hoşluğunu taşıyor. Venedik, Kordoba, İskenderiye, İstanbul, Ankara, hepsi öyle.

H enri HERAUT ( L ’AMATEUR D ’ART, Paris 1967)

Bu sergi, bir Türk ressamının suluboya sergisi. İspanya, İtalya ve Türkiye’ye ait çalışmalannı içeriyor. Buralarda renkler güneş gibi kuvvetli ve sıcak. Bununla beraber bazı eserlerinde sâkin ve serin bir hava var. Kimilerinde de, hareket ve yeşilliklerdeki rüzgâr seziliyor.

Rona DOBSON International Herald Tribüne 1967

Cafer Bater “ Rincon del Artista”/ Mallorca Galerisinde İspanya’da ilk kez özel bir sergi açıyor. Bu sergi ressamın değişik plastik anlayışını vurguluyor. Sanatçı resimlerine vermek istediği mânayı ve ekspresyonu hiç de genel olmayan bir zerafet ve duygusallık içinde

belirtmesini bilmiş. Işık ve renkler devamlı bir uyum içindedir. Cafer Bater’in kaliteleri arasında suples başta gelir.

Mayorka’da bulunduğu sırada peyzaj’ın estetiğini ve şiirini belirtmeyi başarmıştır.

Jose Bauzay PİZA D iario de Mallorca 1968

(13)
(14)

Türk ressamı BATER, “Foyer des Artistes’/Montpamasse -Paris Galerisinde, canlı ve şairane suluboyalarından seçme bir sergi açtı. Bunlar, Mısır, İspanya, Normandiya , Venedik, Roma ve Sorrentoya ait çalışmalar. Yapıtlarında mükemmel bir uyum sağlayan BATER, bir ışık şairi ve doğanın gerçek bir sevgilisi

A ndre WEBER (JUVENAL, Paris 1967)

Sanatçının çoğunlukla Mayorkadan büyük bir asâlet ve sezgi ile çalıştığı bu suluboya tablolar, ister istemez

ziyaretçilerin dikkatini çekiyor.

Zarif renkleri ve yerel halkla olduğu kadar yörenin

manzaraları ile bütünleşerek çalışması sanatçının karakteristik yönünü belirtiyor.

M ujorca D aily BULLETİN

1968

Suluboya, âni yaratma gücü, desende kesinlik ve hemen hemen müzikal bir zerafet isteyen bir yöntem. Ressam Cafer Bater bu eserleri ile bizlere sürekli çalışmalarının bir yelpazesini sunuyor.

Türkiye, Mısır, İspanya, Fransa ve İtalya, kâh güneşli berraklıklar içinde, kâh mavimtrak gri renkleri içinde canlandırılmışlar. “Alhambra” tablosu, altın rengi ve mavi-yeşil sulan ile gerçek saydam ışık notları. “Venedik’te kış” “Saint- Marco Meydanı” ve “ Balık Pazarı” hepsi ne kadar renkli. Türkiye’den ’“ Kayalar ve akşam vakti” tablosu, mavimsi grileri, sarıları ve morları ile bizlere saydam görüntülerini ulaştırıyor. “ Köylü kadınlar” tablosu ise, canlı olarak tarlada çalışılmış, çok ritmik ve karakteristik.

Reva REMY La Revue Moderne des Arts. Paris 1967

(15)
(16)

CAFER BATER

27 Nisan 1913 de İstanbul’da doğdu. Otodidakt.

Güzel Sanatlar Derneği üyesidir. 1950 - 1971 Devlet Resim ve Heykel

sergilerine katıldı. 1957 - Kişisel Sergi, Ankara 1959 - Kişisel Sergi, İstanbul

1960 - Türk Ressamları Sergisi, Viyana 1967 - Kişisel Sergi, Paris

(Foyer des Artistes) 1968 - Kişisel Sergi, Mallorca

(Rincon del Artista) 1969 - Kişisel Sergi, Ankara 1973 - Kişisel Sergi, İsviçre Eserlerinin bulunduğu yerler:

İstanbul Resim Heykel Müzesi, Ankara Resim Heykel Müzesi, Akbank, İş Bankası, İmar Bankası, Türkiye Turing ve Otomobil Kurumu. Türkiye, İtalya, Almanya, Fransa, Mısır, AB.D., İspanya, Hollanda ve İsviçredeki özel kolleksiyonlardadır.

(r e p k o) İstanbul Şehir Üniversitesi Kütüphanesi

Taha Toros Arşivi

* 0 0 1 6 0 5 4 6 5 0 1 5 * A K S O Y M A T B A A C IL IK A 5 İS T A N B U L T E L 1 7 2 49 6 0

Referanslar

Benzer Belgeler

Akut veya kronik orta kulak enfeksiyonları ve timpan membran travmaları, timpan membranın kalı- cı perforasyonu ile sonlanabilir.. Aralıklı ve kronik ola- rak enfekte,

Medikal tedaviye cevap vermeyen ve intramüsküler streptomisin tedavisi ile kontrol altına alınan bir bilateral meniere hastası sunuldu.. Literatür bilgileri gözden

Yukarı Mumcu Cad, Mollaoğlu Apt. RASMUSSEN PA, VESTERAGER L : Clinical value of aspiration biopsy. DAS DK : Lymph Nodes. WB Saunders Company. ENGZELL U, ESPOSTI PL, RUBIO C, et al

Hele, Başbakan’a suikastten hemen sonra yaz­ dığımız yazıda kendisinden bahsettiğim iz Üzmez’ den gelen, alınganlık dolu, duygulu ve bu gibi olay­ ların

Sonuç: Çalışmanın bulgularına göre morbid obezite hastalarının kontrol grubuna göre yaşam doyumlarının daha düşük ve beden görünümlerinden memnuniyetsizliklerinin daha

The purpose of this study is to assess clinical characteristics of patients diagnosed with probable MSA and review diagnostic challenges of MSA in view of the literature.. Material

Vilâyet erkânı ile birlikte cesedi tetkik eden Vali Refik Mümtaz Paşa, cesedin, eşkâlinden ve üniformasından Halil Beye ait olduğuna şüphe etmemekle beraber

Sonuç olarak; torakal ve lomber patlama kırıklarının cerrahi yönetiminde uzun segment posterior enstrüman- tasyon ve füzyon tekniği radyolojik olarak sagital