• Sonuç bulunamadı

Kelimenin Tanımı ve Kapsamı (Mertol Tulum)

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Kelimenin Tanımı ve Kapsamı (Mertol Tulum)"

Copied!
2
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

MERTOL TULUM’A GÖRE KELİMENİN TANIMI VE KAPSAMI

Mertol Tulum (2000), Tarihî Metin Çalışmalarında Usul, Deniz Kitabevi, İstanbul, s. 13, 21-22.

Kelimeler –ses birimleri (fonemler) ve biçim birimleri (morfemler) gibi- dilin bağımsız birimleridir. Dilin söz varlığını meydana getirdikleri için sözlük birimleri (leksemler) olarak da adlandırılırlar.

Kelime iki yanlı bir varlıktır. Her kelime öncelikle belli seslerin birleşiminden oluşur. Bu ses birleşimi kelimenin ‘belirten’ (eski terimiyle: lafz) yanıdır. Kelimenin ikinci ve daha önemli yanı yoğun veya yalın belli bir kavram yansıtmasıdır. Bu da onun ‘belirtilen’ (eski terimiyle: mana) yanıdır. İşte kelime bu iki yanın ayrıştırılmaz biçimde kaynaşmasıyla varlık kazanan bir dil birimidir.

Ne var ki her ses kümesi kelime değildir. Belli bir ses kümesini anlamlı kılan, birleşimini oluşturan seslerin belli bir düzende sıralanmasından doğan dağılmaz birliktir. Alıntı da olsa, dağılmaz bir sesler kümesi olan her kelime anlamını birleşimindeki seslerin sırasından, ayrıca bu sırayı düzenleyen belli kurallara bağlı olmaktan kazanır. Anlamlı bir ses kümesinde iki sesin yer değiştirmesi onu farklı bir kelime haline koyabileceği gibi, onun anlamsız bir ses yığınına dönüşmesine de yol açabilir. (s.13)

Anlam yanıyla kelime Kelime anlam yanıyla bağımlı bir dil varlığıdır. Her kelimenin öncelikle mantık bakımından birtakım kavramlarla ayrılmaz bir bağı vardır. Bunlara anlam birleşenleri denir. Örnek olarak kız ‘insan’, ‘dişi’ ve ‘genç’ kavramları ile mantıkça birbirinden ayrılmaz bir birliktelik içindedir. Bu durum her kelimenin kimi kelimelere mantıkça bağımlı bulunması demektir ki, buna mantıkça birliktelik denir. Öte yandan her kelime zihinde başka kelimeleri çağrıştırır. Bu da bir kelimenin çağrıştırdığı birtakım kelimelerle birlikte belli bir alan içinde bulunması demektir. İşte bir

(2)

kelimeyi zihinde beliren bir çok tasavvurla birlikte çerçeveleyen bu alan çağrışım alanı adını alır. Örnek olarak, at: 1) tay, kısrak, kulan, katır, aygır, beygir, eşek; 2) kır, ala, boz, doru, konur, yağız, yağır; 3) semer, kolan, gem, kırbaç, mahmuz; 4) yük, araba, koşu, menzil, seyis, imrahor, jokey, binici; 5) ahır, saman, ot, arpa; 6) güç, sür’at, serkeşlik, uysallık... gibi kelime ve kavramları çağrıştırır ve bütün bir kelime ve kavramlar zihinde belli bir alan oluşturur.

Bunun yanı sıra her kelime başka kelimelerle bir arada kullanılmasından doğan anlam değerlerine sahiptir. Örnek olarak, kahve: git- fiiliyle birlikte bulunduğunda ‘kahvehane’; iç- fiiliyle birlikte kullanıldığında ‘çekilmiş kahve, su ve şekerle hazırlanmış içecek’; “Kahve Yemen’den gelir.” cümlesinde ‘çekilmiş toz kahve’ anlamındadır. Bu örnekte görüldüğü gibi, kelimenin anlamının kesinleşmesi belli bir çevrede başka kelimelerin aracılığı ile gerçekleşmekte, zihince yapılan bir seçme ile gerçekleşen bağdaştırma bir bağ kurmakta ve işte bu bağ anlam için belirleyici olmaktadır. Kelimenin gerçek anlamını yansıtan bu çevre metin bağlamı veya kısaca bağlam olarak anılır. Demek ki kelime bir de kullanımda başka kelimelerle bir arada bulunmakla anlamca onlara bağımlı olmak durumundadır ki, buna da bağlamca birliktelik denir. İşte –konuşmada olduğu gibi- okuma sırasında da her kelime gerçek anlam değerini belli çevrelerde bu bağımlılık ve birlikteliklerle kazanmaktadır. (s. 21-22)

Referanslar

Benzer Belgeler

Türkçe derslerinde anlamı bilinmeyen kelimelerin öğretiminde sözlükten kelimenin anlamının bulunması ve bunun bir cümlede kullanılması gibi mekanik etkinlikler

da belli anlamları olan ve başka bir kelimenin önüne gelerek ona yeni anlamlar kazandıran (kendi anlamını eklendiği kelimeye..

Sınıf Yönetimi Kavramı, Tanımı, Kapsamı,.. Sınıf

Örneğin Arapçada ذخأ kelimesi ةيمحلا ذخأ (taassup ), مثﻷاﺑ ةزعلا هتذخأ (inatlaşmak), هريفاذحﺑ هذخأ (bütün yönleriyle ele almak), امﻠع ذخأ (ilim öğrenmek),

Örneğin Hanefî mezhebinin mâl tarifi esas alınarak yapılan mâl tarifi Mecellede şu şekilde geçmektedir: “Tab’-ı insânî mâil olup da vak-i hacet

Metinsel yapısıyla dijital dünyanın yapısına uygun olan öykünün yapısını tartışmak, diğer metinsel türlerin yanında meseleyi daha anlaşılır kılacak

Yalnız İslav ve Baltık dilleri, mütenevvi şekillerin rolünü bugün de muhafaza etmişlerdir; zaten her yerde, Roman dillerinde, Cermencede, Hin- du-İrancada umumi bir fikri

Horizontal göz hareketlerinin düzenlendiği inferior pons tegmentumundaki paramedyan pontin retiküler formasyon, mediyal longitidunal fasikül ve altıncı kraniyal sinir nükleusu