• Sonuç bulunamadı

Salı Toplantıları - Şenol GÖKA ile TRT ve Radyo Yayıncılığı Üzerine

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Salı Toplantıları - Şenol GÖKA ile TRT ve Radyo Yayıncılığı Üzerine"

Copied!
11
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

Gururlanabileceğiniz TRT

Gerçekten de gururlanabileceğiniz bir TRT’den söz etmek istiyorum. Hani bazı gerginlik dönemlerinde her zaman çeşitli tartışmalara konu olur TRT. Bu sadece bu yıl ya da bundan önceki yıl karşılaşılan bir durum değildir. Yıllardır, TRT kurulduğundan bu yana aşağı yukarı sürdürülen bir tartışmadır ama bir biçimde TRT bazı şeylerin az, bazı şeylerin çok, size göre biraz zayıf, ötekine göre biraz güçlü, berikine göre hiç gereksiz şeyler üzerinde durmuş olabilir. Bu son derece normaldir. Ama şunu her şeyden önce bilin ki, asla gerçek dışı bir şey olmaz, kurgusal bir şey oluşturulmaz. Ne varsa odur. Sizin gördüğünüz gibi görmeyebilir, sizin baktığınız açıdan bakmayabilir veya size göre az önce söylediğim gibi eksik ya da fazla olabilir. Ama güvenilirdir. Yani TRT’de eğer bir şeyle karşılaşıyorsanız

o vardır ve gerçektir. Olmayan bir şeyi kurgusal anlamda önünüze hiçbir şekilde getirmez. Bu TRT’nin hakikaten köklü bir geleneğidir ve bundan sonra da böyle sürecektir. Dolayısıyla da gurur duyacağınız, hem kapasite, hem yayın ağı, hem de teknolojiyi takip etme açısından büyük bir TRT vardır ve dünyanın saygın yayın kuruluşlarından birisidir.

Avrupa’da Sadece TRT, 4K Yayın Yapıyor

TRT’nin teknolojik gelişmeleri yakından takip ettiğini hepiniz biliyorsunuz. Ultra HD yani 4K yayınlarımızı da biliyorsunuz. Şu anda Avrupa’da 4K yayın yapan bir televizyon yok. TRT yapıyor. Ve TRT buna 21 Şubat’ta başladı. Tabii deneme anlamında bu yayınlar yapılıyor, sadece dünyada Kore’de, Japonya’da ki, bunun

Salı Toplantıları

Şenol Göka ile TRT ve Radyo Yayıncılığı Üzerine1

TRT Genel Müdürü Şenol Göka, 25 Ağustos 2015 tarihinde geleneksel

toplantılarımızın konuğuydu. Şenol Göka’nın yaptığı konuşmadan bazı

satır başları şöyle:

(2)

teknolojisini üretiyorlar, bir de Türkiye’de TRT yayınlıyor. Türksat yetkililerine teşekkür ediyorum oldukça önemli bir bant genişliği ayırdılar 4K için. Takdir edersiniz ki, HD’nin 4 katı ama bunun çözünürlüğü aşağı yukarı 8 katına ulaşan bir performans sergiliyor. Yani şu anlama geliyor, ekran büyüdükçe kalite bozulmuyor. Devasa ekranlarda izleniyor; 4-5 metrelik ekranlarda, belki daha da büyük ama kalite hiçbir şekilde bozulmuyor, bizzat olayın içinde gibi oluyorsunuz.

Umuyorum, Şampiyonlar Ligi maçlarının bir kısmı, yarı final, çeyrek final maçları da TRT’de yayınlanacağı için bunların bir kısmını da 4K izleme olanağı bulacaksınız. Şu anda Türkiye’de çok fazla 4K alıcısı üretilmiyor. Biz Vestel’le bir anlaşma yaptık belki birlikte üretebiliriz bunu diye. Arge birimi oluşturduk özel olarak, onlar da devam ediyor. Belki de vitrinlerde görmeye başladınız bu 4K televizyonları, sanırım önümüzdeki bir iki yıl içerisinde önemli bir gelişme olacak o konuda. 2016’nın sonuna doğru 4K alıcı sayısının 400-500 binlere çıkacağını düşünüyoruz.

Araştırmacılara Arşivimizi Açtık

TRT arşivini, göreve başladıktan bir buçuk ay içerisinde araştırmacılara, gazetecilere yani profesyonellere ve uluslararası anlamda herkese açtık. Ama düşük çözünürlükte açtık ki bunlar yayınlarda kullanılmasın. Buradaki asıl maksadımız müzik arşivini açmaktı. Bu şu anlama geliyor. TRT’den hem doküman anlamında arşiv alabilirsiniz, arşiv görüntüsü veya arşivle ilgili herhangi bir şey alabilirsiniz aynı zamanda TRT’den müzik

anlamında da bir şeyler alabilirsiniz. Müzik materyalini kullanmak sanırım özel radyolar için son derece önemli. Çünkü TRT’nin asli görevlerinden birisi ülkedeki m ü z i k a l i t e y i a r t ı r m a k . Eğer ülkedeki müzikaliteyi yani müziğin kalitesini artırmak gibi bir vazifeniz varsa bunu kendi bünyenizde saklı tutmanız doğru bir şey değil. Bunları yayabilecek başka kurumlar da varken biz bu materyalleri neden vermeyelim. Son derece cüzi, sembolik bir ücretle, onu da yasal olarak almak zorunda olduğumuzdan kullanıma açtık.

TRT Reyting Tartışmalarının Dışında Tutulmalı

Reyting tartışmaları, başından beri var. “TRT reyting bazlı işler yapsın mı yapmasın mı? konuşmaları her zaman gündemdedir. TRT reytingden elde edilecek kârla veya reytingden elde edilecek çarpanla birlikte daha fazla gelir getirici işlerin peşine düşmemelidir doğru. Onun için de reyting tartışmalarının biraz dışında tutulmasında fayda var. Reyting bizim için çok önemli mi? Şu açıdan önemli, izleyiciye ulaşabilme imkânının araştırılması, izleyiciye ulaşmanın bizim tarafımızdan bilinmesi açısından önemli. Yoksa reyting dediğiniz şey tamamen reklama dönük ve pazarlamaya dönük bir şeydir. Özel sektörde tamamen bu şekilde işlem görür. Bizim bunun içinde bulunuyor

Şu anda Avrupa’da

4K yayın yapan bir

televizyon yok. TRT

yapıyor. Ve TRT buna

21 Şubat’ta başladı.

Tabii deneme anlamında

bu yayınlar yapılıyor,

sadece dünyada Kore’de,

Japonya’da ki, bunun

teknolojisini üretiyorlar,

bir de Türkiye’de TRT

yayınlıyor.

(3)

olmamız, o reklamın ya da o gelirin peşine düştüğümüz anlamına gelmez. Biz sadece izlenirliğimizin genişlemesi ve eğilimlerin ölçülmesi açısından reytingi dikkate alarak onun üzerinden hesaplar yapıp, onun üzerinden bazı yorumlarla program içeriklerini belirlemeye gayret ediyoruz. Reyting bizim için sadece bu kadar önemlidir, bunun dışında pek bir önemi yoktur. Ama biliyorsunuz özellikle

psikolojik bir etkidir. Çok reklam alan kanal, çok izleniyormuş hissi uyandırır. Veya çok reklam verilen kanal, çok önemliymiş hissi uyandırır. Bu, ticari anlamda son derece önemli bir şeydir.

Filinta, Diriliş, Baba Candır, Yeşil Deniz, Yedi Güzel Adam gibi… Bu dizilere baktığınızda ilk ona girdiğini görüyorsunuz. Son Çıkış biraz sosyal sorumluluk projesi olduğu için onu çok fazla reyting hesabının içerisine katmak istemiyorum, hem sosyal sorumluluk projesidir, hem kültür hizmetidir. TRT’de şu anda yayınlanan bütün diziler ilk onda.

Avrupa Şampiyonlar Ligi, Dünya Atletizm Şampiyonası mesela şu anda yayınlanıyor biliyorsunuz, daha sonra Voleybol Şampiyonaları yayınlanacak. Bütün bunlar umuyorum ki, TRT’de kalma alışkanlığını artırır. Mesela bir Diriliş... Ekranda kalma alışkanlığı sağladı. O ekranda

kalma alışkanlığı diğer dizileri de peşinden getirdi. Yani birkaç kaliteli yapımdan sonra TRT fark edilmeye başlandı ve arkasından diğer dizileri de getirmeye başladı. Ve çıta yükseldi. Çıta yükselince artık bundan sonra daha alta düşmez şeklinde bir görüş hâkim olduğundan bundan sonrası da inşallah böyle gidecek gibi görünüyor. Bizi daha fazla gelir açısından ilgilendirmiyor bu. Bir kültür hizmeti açısından daha çok

izleyiciye ulaşmak ve daha fazla süre ekranda tutabilme ve eğilimleri belirleme açısından ilgilendiriyor.

TRT en ücra köşedeki veya yüzde bir, yüzde 0,1 bile olsa bir sesi yine gündemine almak ve bunu yine kamuoyu ile paylaşmak zorundadır. Bunun için de TRT’nin çok fazla reyting peşine düşmeden, mümkün olduğu kadar alanını çeşitlendirerek yayın yapması ve bu yayını yaparken de mutlaka bir orta yol tutturabiliyor olması son derece önemli. Yani birine ağırlık verip diğerini askıdaymış gibi bırakmaması önemli.

Eğitime Büyük Önem Veriyoruz

Biliyorsunuz, eğitim konusunda üniversitelerle iş birliği son derece önemli. Anadolu Üniversitesi ile bir iş birliği vardı, yarın belki Gazi Üniversitesi ile

(4)

veya bir başka üniversite ile böyle bir iş birliği olabilir. Bu üniversitelerle birlikte yürütülebilecek bir şeydir. Yoksa kendi başımıza eğitim vermeye kalktığımızda bunun hiçbir anlamı olmaz. Zaten kanalda işlenen her şey gerek psikologlar, gerek danışmanlar ve öğretim üyelerinin tavsiyeleriyle yürür. Hep hayalimdi TRT’yi bir eğitim merkezi haline getirmek. Çünkü son derece önemlidir.

TRT’nin özellikle uluslararası anlamdaki eğitim programları çok üzerinde durduğum önem verdiğim bir konudur. TRT Akademi’yi kurduk. TRT Akademi aynı zamanda uluslararası hakemli bir akademik dergi çıkarıyor. Altı ayda bir çıkıyor. Bu akademinin çalışmaları içerisinde eğitim programlarımız var. Bu eğitim programlarından da en çok önemsediğimiz, yurt dışındaki gençlerimizin Türkçeyi unutmamaları için onlara verdiğimiz diksiyon dersleri. Ve eğer medya sektöründe bir şey yapmak istiyorlarsa, onlara önemli ölçüde katkıda bulunmak için oralara da bizzat gidip kurslar düzenliyoruz. Ama asıl önemlisi hani bizim daha sonra elimiz, ayağımız, gözümüz, kulağımız olabilecek olan yurt dışından meslektaşlarımıza tekâmül kursları adı altında kurslar veriyoruz. Mesela en son geçtiğimiz yıl Kasım ayı içerisinde Antalya’da otuz sekiz ülkeden yüz doksan küsur televizyoncu, radyocu, gazeteci geldi. Ve bunun dışında bizim diğer kültürel etkinlerimiz de vardı. Bir şarkı festivali yapıyoruz, spor oyunlarını yayınlıyoruz. Türk dünyası spor oyunlarının çok önemli olduğunu düşünüyorum. Geleneksel spor oyunları anlamında yani “Kök Börü”den, “Aba Güreşi”ne kadar hepsinin içinde yer

aldığı, Türk dünyasının geleneksel spor oyunlarının sergilendiği yine TRT’nin böyle bir organizasyonu vardı. Her zaman Türk dünyası yayın birliğini oluşturabilmek şeklinde bir düşüncem vardı. Bir yayın birliği oluşturabilmek için birkaç basamak var. Bunlardan birisi kültür sanat anlamında, yani şarkı veya diğer ortak kültür anlamında, diğerleri spor, mutlaka olması gerekiyor bu ortaklığın içerisinde çünkü bunlar çok kolay birleştirici unsurlar. Diğeri de organizasyonlar mesela bir 6 Mayıs Radyo Günleri Etkinlikleri uluslararası anlamda son derece önemlidir.

Her ekim, kasım ayında uluslararası bu tür seminerler, kurslar düzenleriz. Bunları yaparken böyle hafif de bir Türkçe dersi veririz. Yani bu ne demek? Moritanya’dan geliyor, Malezya’dan geliyor, Brezilya’dan geliyor, Küba’dan geliyor, Biraz daha Türkçeyi gösterelim. Belki ülkelerine döndüklerinde büyükelçiliklere de müracaat ederler ve bir Türkçe dersi isterler. Ve böylece Türkçe bilen insan sayısını artırmış oluruz. Özellikle gelenler gazeteciyse, radyocuysa, televizyoncuysa Türkçe bilmeye hevesli olmaları, onları o konuda heveslendirmek önemli bir şey. Her şeyden önemlisi de bir araya geliyor olmak son derece önemli bu meslektaşlarımızla. Uluslararası anlamda bizimle aynı işi yapan arkadaşlarımıza bir ortam oluşturuyoruz. Bu ortamdan iyi bir güç elde ettiğimizi düşünüyoruz.

İletişim fakülteleriyle yeni bir yarışma düzenledik biliyorsunuz. Proje yarışma denebilir buna. Ve bu arkadaşlara

Doğrudur, yani

TRT bir pazarlama ve bu

reytingden elde edilecek

kârla veya bu reytingden

elde edilecek çarpanla

birlikte daha fazla gelir

getirici işlerin peşine

düşmemelidir doğru.

Onun için de reyting

tartışmalarının biraz

dışında tutulmasında

(5)

da TRT’de staj imkânı verdik ama bu bununla da bitmiyor. Kim TRT’ye gelip bir araştırma yapmak isterse veya TRT’nin bazı imkânlarından yararlanmak isterse, her türlü imkânı açacağımızdan hiç kimsenin kuşkusu olmasın. Nitekim de zaten bazı arkadaşlarımızı yurt dışına bile gönderiyoruz. Buradan da istifade edilebilir. Eğitim Dairesi Başkanlığımıza müracaat edilebilir. Yeter ki, hakikaten araştırma konusunu iyi belirlesinler. Ve biz de onlardan istifade edebilelim.

Radyo Vazgeçilmezdir, Radyo Dosttur

Radyo dediğiniz şey, özellikle sesi son derece iyi kullandığından veya bu sesi profesyonel anlamda iyi kullanabilen bir mecra olduğundan vazgeçilmez bir iletişim aracıdır. Ses dediğimiz şey son derece psikolojiktir. Ve sesin psikolojik etkisi insanın büyümesiyle birlikte daha da güçlenen bir şeydir. Yani şöyle düşünün, insan doğduğu andan itibaren ses çıkarmaya başlar ama büyüdükçe bu ses şekillenir ve etkili olmaya başlar. Dolayısıyla da insan büyüdükçe ses çıkaran, söz söyleyen, söyleyecek bir şeyi olan bir varlık olarak, sesi en güzel şekilde kullanmak zorunda. Çocuklar büyüdükçe sesi yerinde ve doğru kullanmaya gayret ederler. O yüzden de radyo, sesi psikolojik bir etki olarak son derece iyi kullanan bir mecradır. Siz belki hiç farkına varmazsınız. Televizyonsuz yapabilirsiniz veya gazetesiz yapabilirsiniz, internetsiz yapabilirsiniz ama radyo

dediğiniz şey, bu sesi sürekli olarak bir gelişme aracı şeklinde size aktardığından vazgeçilemez bir dostluktadır. Vazgeçilemez bir unsurdur. Bu yüzden de radyodan söz ederken dinleyici tepkilerine baktığınızda radyodan hep dost olarak bahsederler. Ben hiç televizyon dostuyum diyen kimseyi duymadım. Duydunuz mu? Duymadınız. Peki, bu radyo neden dost olarak bilinir? Neden kendilerini insanlar radyoya daha yakın hissederler? Bunu neden daha sıcak, daha samimi hissederler? Bütün bunlar o sesin özelliğinde saklıdır. O ses, sizin istediğiniz yerde, istediğiniz şekilde yorumlanabildiğinden ve sizin hayal gücünüze göre hayal dünyanıza göre sizi etkilediğinden, odanızda, mutfakta, arabada, tabiatın ortasında… Nerede olursanız olun mutlaka sizin hayal gücünüzle birlikte, sizin içinize yansıdığından o hep dostunuzdur sizin. Dolayısıyla insan doğasına uygun bir şeydir. Ekran düşünün. Bu ekran sizin dışınızda, sizin ötenizde, sizin karşınızda bir şeydir. Yani psikolojik olarak baktığınızda neden onu dost edinemezsiniz? Neden onunla samimi olamazsınız? Çünkü sizin ötenizde başka bir şey olduğunu görürsünüz. Sizden farklı, görüntüsüyle çerçevelenmiş bir şeydir. Oradaki, içerdeki mekânıyla sınırlanmış bir şeydir. Hem sizin hayal gücünüzden uzaktır hem sizin kendi mekânınızdan, çevrenizden uzaktır. Dolayısıyla kalbinizden de uzaktır. Onu sadece bilgilenme veya eğlenme aracı olarak görürsünüz. Ama ötekini nerede olursanız olun, mutlaka etkin bir şekilde kullandığınızdan yani ona hayalinizle de katkıda bulunduğunuzdan veya onu anlarken algılarken, hayalinizi de devreye

... Peki, bu

radyo neden dost

olarak bilinir?

Neden kendilerini

insanlar radyoya

daha yakın

hissederler? Bunu

neden daha sıcak,

daha samimi

hissederler? Bütün

bunlar o sesin

özelliğinde saklıdır.

(6)

soktuğunuzdan, onu samimi bir dost olarak yani kendinizden bir parça olarak görürsünüz.

Kent Radyolarını Kurduk

Radyo, görselliğin hunhar, çarpıcı, dikkat çekici, öne çıkarıcı, kışkırtıcı, her türlü etkisinden uzak durur. Görselliğe tamamen dikkatleri yoğunlaştırdıysanız artık o samimiyet bir bakıma ikinci plana kalmaya başlıyor. Yani siz, o zaman o görselliğinizi, karşıdakini yenmek üzere, karşıdakinden daha güzel, daha etkileyici, daha cazip olmak üzere ön plana çıkarmaya başlıyorsunuz. Dolayısıyla da o, sizin daha

fazla ön planda olmanız için diğerini yok etmenize, diğerini yenmenize, diğerini yerindeyse ortadan kaldırıp mahvetmenize yol açıyor. Korkunç bir mücadeleye dönüşüyor. Ve bu mücadele o hale geliyor ki işte o zaman reyting katlama, sayılar, işte çarpanlar devreye girmeye başlıyor. Ve bir süre sonra da artık öyle bir hale geliyor ki, tamamen kışkırtıcı bir rol oynuyor. Yani dikkat çekmek için ne gerekiyorsa onu yapıyorlar. Sadece mesele dikkat çekmek ve ekranda tutmak. Dolayısıyla samimiyet ikinci planda kalıyor.

Bu arada radyo teknolojisinde de son derece iyidir TRT. Kent radyolarını kurduk. Hem iletişim teknolojisi, iletişim araçları bu kadar gelişmiş olsun hem de insanların birbiriyle iletişiminden bu kadar az söz ediliyor olsun. İşte kentler böyle bir ortam olmaya başladı. Bunun için de dedik ki bu tür kentlerde, bu tür metropollerde, kamu yayıncısı aynı zamanda kanaat önderi görevini üstlenir, üstlendik, üstlenelim dedik. Böyle bir iddia ortaya attık. İstanbul’da, Ankara’da ve İzmir’de şimdilik kent radyoları oluşturduk. Ve en azından insanlar hiç kimse ile görüşemese bile bizimle görüşsün. Bir şekilde zor durumda mı? Bütün bunlar için kentlere özel, bir de arada bir arayıp bağlanıp gecenin bir vakti, gündüzün bir vakti, fark etmez, sohbete katılabilmek için kendini daha oralı hissetmek, daha oradan hissetmek için kent radyolarını oluşturduk. Bunlar güzel gelişmelerdi.

(7)

Adı- Soyadı : Şenol GÖKA Doğum Tarihi : 05.03.1962 Doğum Yeri : Denizli

Medeni Hali : Evli ( üç çocuk babası) E-posta : senolgoka@gmail.com

EĞİTİM

• Ressam İbrahim Çallı ve Hürriyet İlkokulları (Denizli) • Merkez Ortaokulu (Denizli)

• Denizli Lisesi

• Marmara Üniversitesi Basın Yayın Yüksek Okulu Rd- Tv Bölümü

(Mezuniyet -Haziran 1985)

Mesleki Kurslar ve Seminerler :

• Kamuoyu Araştırma ve Değerlendirme Yöntemleri • Diksiyon Fonetik Eğitimi

• Duygusal Zeka ve Kamu Yönetimi

• Kamu Yayıncılığı ve Avrupa Yayın Birliği • 2 yıl İngilizce dil kursu ( 1989- 1990)

(8)

ÖZEL YETENEKLER

Yabancı Dil: - İngilizce ( iyi)

Bilgisayar: - Microsoft Office uygulamaları

Spor - Masa Tenisi (Lisanslı)

İŞ TECRÜBESİ

• 20.05.1986 TRT Antalya Radyosu Yrd. Prodüktör • 15.09.1991 TRT Antalya Radyosu Prodüktör • 20.06.1996 TRT Ankara Radyosu Prodüktör • 23.04.2004 TRT Ankara Radyosu Müdürü • 25.09.2008 TRT Radyo Dairesi Başkanı • Radyo Dairesi Başkanlığı ile birlikte

• 18.12 2008 tarihinden itibaren 05. 03. 2010 tarihine kadar TRT Dış Yayınlar Dairesi Başkan Vekilliği

• 13.10 2011 TRT’de Strateji Dairesi Başkanlığı Gn.Md. Müşavirliği ve Başbakanlık’ta Geçici Görev.

• 25.06.2014 TRT Gn.Md.Yardımcılığı • 15.08.2014 TRT Yönetim Kurulu Üyeliği

• 22.10.2014 TRT Genel Müdürlüğü ve Yönetim Kurulu Başkanlığı

YAYINLANAN ESERLER

• Söz Uçar Yazı Kalır - İmge Yayınevi 1996 Ankara. • İnsan ve Mekan - Pınar Yayınları 2000 İstanbul. • Herhalde İnsan - Kesit Yayınevi 2004 Ankara. • Bir Varmış Bir Nurmuş- Salıncak Yayınevi 2006 İstanbul.

• Siyaset Medya ve Zihnime Yansımalar- Birleşik Yayınevi 2011 Ankara. • Radyo Olmalı –Kadim Yayınevi 2012 Ankara.

(9)

YAYINLANAN MAKALELER

• Yıllık ( Türkiye Yazarlar Birliği Kültür Sanat Yıllığı)

• Dergi ( Yarın- Mavera- Haber Ajanda- Yörtürk- TRT Radyo Televizyon düzenli yazılar)

• Gazetelerde çeşitli tarihlerde yayınlanmış birçok makale. • OYDAR İnternet Sitesinde düzenli yazılar.

Genellikle makalelerde ele alınan konular:

• Medya Şiddet ve Terör - Sivil Toplum Oluşumunda Radyo, Televizyon ve İnternet–

• Küreselleşme ve Yerel Kültür Araştırmaları – Medya ve Toplum –İletişim Çağında İletişim sorunları – Göçer Kültür ve Anadolu Yerleşim Dokusu – Seyahatname İncelemeleri- Siyaset Medya ve Kamuoyu Oluşturma.

SUNULAN TEBLİĞLER ve KONFERANSLAR

• Seyahatnamelerde Burdur- Burdur Belediyesi 3. Kültür Sanat Şenliği Eylül 1993

• 180 Yıl Öncesinin Alanyası ve Düşündürdükleri- 3. Alanya Araştırmaları Sempozyumu 1997

• Yabancı Seyyahların Yörüklerle ilgili Gözlemlerinde Eksiklikler Önyargılar- Yörüklerde Yerleşik Kültür ve Yörük Şehirleri Sempozyumu Ankara 1999 • Charles Txier, F. V. Luschan, J. P. Raux’nun Antalya ve Civarındaki

Gözlemlerinde

• Yörükler- Yörük ve Türkmenlerde Günlük Hayat Sempozyumu Ankara 2001 • Yüzyıllar Öncesinden Günümüze Eğirdir- 1. Eğirdir Araştırmaları Sempozyumu

2001

• Seyahatnamelerde 18. Yüzyılda Denizli- Denizli Sempozyumu 2003

• Küreselleşme Rüzgarında Geleneksel Kültür- Pamukkale Üniversitesi Denizli 2004

• Kamu Yayıncılığı Küreselleşme ve Sivil Toplum- Süleyman Demirel Üniversitesi Isparta 2005

(10)

• Tüketim Toplumu ve Medya- Çankaya Üniversitesi Ankara 2007

• Kamu Yayıncılığı ve Kanaat Önderliği- Uluslar arası Radyo Günleri 2009 • Uluslar arası Toplumsal İşbirliğinde Radyo- Uluslar arası Radyo Günleri Mersin

2010

HAYATA GEÇİRİLEN PROJELER

Ankara’daki Okul Öncesi Eğitim ve İlkokul Çocuklarının Radyoyu Sevmeleri İçin 2004 Yılında Başlatılan Düzenli Ankara Radyosu Gezileri.

TRT Türkü, TRT Nağme, TRT 6 (Kürtçe) TRT Ermenice, TRT Avrupa FM ( Bugün Dışişleri Bakanlığıyla birlikte yürütülen çalışmayla Memleketim FM’e dönüşmüştür) ve kanaat önderliğinin önemli bir uygulaması olan TRT Ankara Söz Radyosu (Bugün Ankara,İstanbul ve İzmir Kent Radyolarına dönüşmüştür) hem Radyo Dairesi hem Dış Yayınlar Dairesi Başkanlığı’nı sürdüğüm dönemlerde teklif edip bizzat yürüttüğüm projelerdir.

Özel Radyolarla birlikte Ortak Müzik Platformu uygulaması ( 2010 yılı boyunca devam eden uygulamada aynı türkü ve şarkı 1 hafta boyunca bütün katılımcı radyolarla aynı anda yayınlandı ve bir hafta sonra şarkı ve türkü değiştirilerek yayına devam edildi. 2010 yılı sonunda katılımcı radyolarla birlikte önceden tespit edilen 52 şarkı ve 52 türkü yayınlandı. Böylece ortak bir müzik kültürü hafızasının oluşmasına katkı sağlandı. Bu uygulama hala devam ettirilebilir)

Terör, Doğal Afetler gibi olağanüstü hallerde yine özel radyolarla ortak yayın ve ortak tavır sergilemek için Ortak Yayın Platformu oluşturmak. Ön anlaşmaları 2010 yılının Mart ayında İstanbul’ da yapıldı. .

Radyovizyon Dergisi- Radyoculuğun mesleki anlamda araştırmaya konu olması ve bu konuda önemli bir birikim oluşturulması için 16 sayı çıkartılmıştır. Belli bir aradan sonra bugün tekrar Türkçe ve İngilizce olarak yayın hayatına başlamıştır.

6 Mayıs Uluslar arası Radyo Günleri – 2004 yılında Ankara’daki özel radyolarla birlikte başlatılan Radyo Günü kutlama etkinliklerine 2009 yılında uluslar arası bir boyut kazandırılmıştır. Bir süre ara verilen bu etkinlikleri bugün Radyo Dairesi Başkanlığı çok daha kapsamlı şekilde yeniden başlatmıştır.

Uluslar arası Radyo Programcılığı Etkinliği- 27 ülke radyocusunun katılımıyla TRT yi bir eğitim merkezi haline getirme düşüncesinin bir uzantısı olan etkinliğin ilki 2009’ da Antalya’da düzenlendi. Bir süre ara verilen bu eğitim bugün Radyo ve Televizyon olarak ve daha geniş kapsamlı bir şekilde sürdürülmektedir.

Uluslar arası Türkçe Sözlü Müzik Festivali Türkçevizyon- Gençler tarafından çok sevilen popüler müziğin Türkçe yapılıp dinlenmesine katkı sağlamak için ilki 2009’da Denizli Pamukkale’de düzenlenen etkinlik. ( 2009 17 ülke 95 sanatçı- 2010 25 ülke 105 sanatçı- 2011 20 ülke 100 sanatçı) Bir süre ara verilen bu etkinlik bugün daha geniş kapsamlı bir şekilde sürdürülmektedir.

(11)

Geleneksel Spor Oyunları- Ağırlıklı olarak Türk Dünyası’nda ilgi gören geleneksel spor oyunlarının düzenli hale getirilmesi için Denizli Belediyesi TRT ve Gençlik Spor Genel Müdürlüğü arasında bir protokol imzalanmış Denizli’de tesisler yapılmış,

İlki düzenlendikten sonra sürdürülememiştir. Önümüzdeki günlerde yeniden girişimlerde bulunularak hayata geçirilmesi mümkündür.

İlk ikisi hariç diğer projeler Türk Kültür Dünyası için bir Yayın Birliği

oluşturmanın alt yapılarıdır.

ALINAN ÖDÜLLER

• Türkiye Milli Kültür Vakfı Radyo Yapımcılığı Ödülü 1990

• Antalya Gazeteciler Cemiyeti Radyo Programı Dalında Yılın Gazetecisi Ödülü 1990

• Türkiye Yazarlar Birliği Yılın Radyo Programı Ödülü 1992

• Antalya Gazeteciler Cemiyeti Radyo Programı Dalında Yılın Gazetecisi Ödülü 1991

• Antalya Gazeteciler Cemiyeti Radyo Programı Dalında Yılın Gazetecisi Ödülü 1992

RTÜK tarafından yaptırılan Dinleyici Eğilimleri Araştırmasında 2009- 2010 yılı için TRT Radyolarının bütün program türlerinde en çok dinlenen radyo olması ve görevde bulunduğum süre içinde TRT Radyolarının dinlenilirliğini %30 arttırması en büyük ödüldür.

• Sihirli Mikrofon Özel Ödülü 2014

• OYDAR Radyo Oskarları Proje Ödülü 2014 (Kent Radyoları) • EkoVitrin Yılın Yöneticisi Ödülü 2014

• RTYD Proje Ödülü 2015

• Magazin Gazetecileri Derneği Başarı Ödülü 2015

• Memur Dernekleri Federasyonu Altın Basın Ödülü 2015

SOSYAL ETKİNLİKLER

• Antalya Gazeteciler Cemiyeti Üyesi

Referanslar

Benzer Belgeler

Notre travail de formateur est de présenter à nos étudiants tout d’abord une démarche autre, une “ouverture d’esprit” je dirais, vis-à-vis d’un texte romanesque, de les

Çünkü her şeyden önce siyasal bir dönem söz konusu burada: Tek parti dönemi.. Polisin soluğunu ensenizde duyduğunuz; yazılmayan,

"Türkiye Radyo-Televizyon Kurumunun her türlü alım, satım, hizmet, danışmanlık, yapım ve taşıma işleri ile bu hususlara ilişkin ihale işlemleri, 4734 sayılı

ait «Selimname» isimli bir eseri olduğu gi­ bi şair olduğu için aynı zamanda «Nişanlı mahlâslı divançesi ve daha başka eserleri vardır.. Nişancı Mehmet

Makalemizde buraya kadar İstanbul'un memur ve kibar kesimine mahsus erkeklerinin kıyafet özelliklerini anlattık, imparatorluk içinde giyilen erkek kıyafetlerinin bu

Bu noktada devreye giren Stratejik Enformasyon Sistemleri Planlaması (SISP- Strategic Information Systems Planning), IS fonksiyonu ile işletme yönetimi arasında iletişimi

Gümrük Kanununa göre yaptığı tasnifte, dış ticarette alınan vergi ve mali yükler kapsamında ticari ve ticari olmayan ithalata ilişin bandrol ücretinin gümrük vergileri

17.1.1. Tedarikçi, işlere gereken özen ve ihtimamı göstermeyi, sözleşme konusu malı/işi, alım dokümanlarına göre belirlenen süre, miktar ve bedel dahilinde