Dukakîn oğlu Ösman bey Kieşk ur Àààmiàï feDufnâs Lâtifi Tezkiresi Ahmet Bey suretinde ya-
Zıy°r. Ş. Sami bey de oradan aimış olacak ki aynen ‘ öyle kaydediyor. Bursalı Tahir Merhum bir haşiyesinde bu zatın Dukakin oğlu Osman beyin kardeşi olduğunu ve A- masyada gömülü Ahmet paşa bulunduğunu izah etmektedir. Şu halde Ahmet paşa ile Ahmet bey ayrı adamlar değildirler. Fakat Osman bey Ahmet paşanın kardeşi değil, ancak torunu olabilir.
Ahmet Paşanın Mehmet paşa isimli bir oğlu vardır ki Yavuz Selimin damadı olup, gerek onun gerek Kanunî Süleymanın hiz metlerinde bulunmuştur. Halep ve Mısır va liliklerinde bulunan Dukakinoğlu Mehmet pa şa azlolunarak Istanbula döndüğü zaman 1554 tarihlerinde ölmüştür.
DUKAKİN OĞLU OSMAN BEY -[Ölümü- 1603] On altıncı asır sonlarında ve Üçüncü Murat devrinde yaşamış âlimlerimiz- dendir. Dukakin zade Mehmet paşanın oğlu dur. İstanbul kadılığında bulunmuştur.
İmam Siyotî’nin Evveliyat ismindeki ese rini tercüme etmiş ve İstanbul kadılarının tere emi hallerini yazarak «Ezhariil’cemail fi vasıül evail» adını vermiş ve bunu üçüncü Murada takdim etmiştir. İbni Arapşah’ın Fa- kıhetül hulefa isimli eserim de Turkçeye çe virmiş ve Yazıcızade Mehmet efendinin M a- garibüzzeman isimli kitabını ihtisar etmiştir.
DUMAS — (Düma okunur) (Alexandre Dumas père) [1803 - 1870] Meşhur Fransız edibi ve romancısı. Oğlu ile birlikte On do kuzuncu asır Fransız edebiyatının en müm taz simalarındandır. Fran* sız müstemlekelerinde bir çok kahramanlığı götüimüş olan ceneral Davy Duma nın oğludur. Babasının an nesi zenciye olduğu gibi kendi annesi de zenciye idi ve Dumas père renk ve simaca zencilere hayli ben zerdi. (Villers - Cotterets) de doğmuş, Dieppe civarın da Puys de ölmüştür. Gençliğinde Parise git miş ve Orléans Dükasının hususî kâtipliğine girmişti. Dumas père zamanının halk
arasın-U - L
da en fazla şöhret ve rağbet kazanmış bir Hiüharrir idi. Bazı romanlarını bâşkalarına yazdırdığı ve bir kısmını da kalem îştirakile meydana getirdiği söylenmekle beraber, kendi adını taşıyan üç yüz kadar eser bırakmıştır. Dramiarınının ve romanlarının mevzularını çok defa tarihten almakla beraber bunların tarihî hakikatlere uygun olup olmamasına ehemmi yet vermez, ancak yazısında cazibe ee rağbeti düşünür ve buna da muvaffak olurdu. İlk dra mı Üçüncü Henri adını taşır ki bu eserinden doüyı duc d’Orléans tarafından Hafızıkütüp tayin edilmişti. Engin bir muhayyile ve eşsiz denecek bir şekilde yazmak kolaylığına sahip olan bu zatın bugün bile hemen hemen her dilde milyonlarca okuyucusu vardır. Birçok eserleri Türkçeye de muhtelif zamanlarda çevrilmişti. En meşhur ererlerinden bazısının isimlerini yazalım: Üç silâhşor, Yirmi yıl sonra, (le Vicomte de Bragelonne), Monte - Kristo, Kraliçe Margot, (la Dame de Mon- tsoreau), Kıraliçenin gerdanlığı, (le Chevalier d’Harmental), (les Quarante - cinq) vesaire.. Bütün o tükenmez romanlarından ve piyesle rinden başka gayet cazip yazılmış seyahat hatıraları ve birçok makaleleri vardır.
Pek çok çalışan, pek çok kazanan bir adam olmakla beraber yaşayışı intizamsız ve eli pek açık olduğundan hayatının son larına doğru parasızdı.
Dumas père’in Gustave Doré tarafından yapılmış Pariste Malesherbes meydanda bü yük bir âbidesi vardır.
DUMAS — (Düma okunur) (Alexandre Dumas fils [1824 - 1895] On dokuzuncu asır Fransız edebiyatının en meşhur simalarından biri ve bundan evel yazılan zatın nikâhsız
bir kadından doğma oğludur. Pariste doğ muş Marly - le - Roy de ölmüştür. (Péchés de jeunesse) isimli ilk şiir mecmuasından sonra (la Dame aux camélias) isimli roma nde büyük bir muvaf fakiyet kazandı. Sonra piyese de tahvil edi len bu eser hâlâ en fazla tekrar edilen ve değerini
kaybetmi-354