• Sonuç bulunamadı

Lise öğrencilerine verilen temel yaşam desteği eğitiminin öğrencilerin bilgi ve beceri düzeylerine etkisinin değerlendirilmesi

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Lise öğrencilerine verilen temel yaşam desteği eğitiminin öğrencilerin bilgi ve beceri düzeylerine etkisinin değerlendirilmesi"

Copied!
84
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

T.C.

PAMUKKALE ÜNİVERSİTESİ

SAĞLIK BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ

Ocak 2021

DENİZLİ

HEMŞİRELİK ANABİLİM DALI

ÇOCUK SAĞLIĞI VE HASTALIKLARI PROGRAMI

YÜKSEK LİSANS TEZİ

LİSE ÖĞRENCİLERİNE VERİLEN TEMEL YAŞAM

DESTEĞİ EĞİTİMİNİN ÖĞRENCİLERİN BİLGİ VE

BECERİ DÜZEYLERİNE ETKİSİNİN

DEĞERLENDİRİLMESİ

(2)

T.C.

PAMUKKALE ÜNİVERSİTESİ

SAĞLIK BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ

LİSE ÖĞRENCİLERİNE VERİLEN TEMEL YAŞAM DESTEĞİ

EĞİTİMİNİN ÖĞRENCİLERİN BİLGİ VE BECERİ DÜZEYLERİNE

ETKİSİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ

HEMŞİRELİK ANABİLİM DALI

ÇOCUK SAĞLIĞI VE HASTALIKLARI PROGRAMI

YÜKSEK LİSANS TEZİ

Nurdan ÇETİN KARABACAK

Tez Danışmanı: Prof. Dr. Türkan TURAN

(3)

Bu tezin tasarımı, hazırlanması, yürütülmesi, araştırmalarının yapılması ve bulguların analizinde bilimsel etiğe ve akademik kurallara özenle riayet edildiğini; bu çalışmanın doğrudan birincil ürünü olmayan bulguların, verilerin ve materyallerin bilimsel etiğe uygun olarak kaynak gösterildiğini ve alıntı yapılan çalışmalara atfedildiğini beyan ederim.

Öğrenci Ad ve Soyadı: Nurdan ÇETİN KARABACAK Öğrenci İmza:

(4)

ÖZET

LİSE ÖĞRENCİLERİNE VERİLEN TEMEL YAŞAM DESTEĞİ EĞİTİMİNİN

ÖĞRENCİLERİN BİLGİ VE BECERİ DÜZEYLERİNE ETKİSİNİN

DEĞERLENDİRİLMESİ

Nurdan ÇETİN KARABACAK Yüksek Lisans Tezi, Hemşirelik AD Tez Yöneticisi: Prof. Dr. Türkan TURAN

Ocak 2021, 59 Sayfa

Sağlık kuruluşu dışında gerçekleşen kalp durması olayında sağkalımı etkileyen en önemli faktör olayın gerçekleştiği yerde uygulanan temel yaşam desteği uygulamasıdır. Sağkalım oranını yükseltmek için sağlık çalışanları haricindeki kişilerin de TYD hakkında eğitmek ve uygulama becerilerini geliştirmek oldukça önemlidir. Bu çalışmanın amacı, lise öğrencilerinin TYD hakkındaki bilgi ve becerilerini eğitim öncesi ve sonrası olmak üzere değerlendirmektir. Bu amaç doğrultusunda araştırma Denizli'nin Buldan ilçesinde, 2018-2019 eğitim öğretim döneminde 11. ve 12. sınıfta öğrenim gören 610 öğrenci ile yürütülmüştür. Verilerin analizinde varyans analizi, tanımlayıcı istatistiksel metotlar ve ki-kare bağımsızlık testinden faydalanılmıştır. Araştırmada elde edilen bulgulara göre öğrencilerin eğitim öncesi ve eğitim sonrası TYD bilgi düzeylerinde anlamlı farklar tespit edilmiştir. Ayrıca öğrencilerin TYD eğitimi öncesinde OED cihazını bilme durumu %34,5 civarında iken eğitim sonrasında bu oran %90 seviyesine çıkmıştır. Çalışmada elde edilen bulgulardan yola çıkarak, TYD uygulamalarıyla ilgili farkındalık oluşturmak ve halkın bu konudaki bilgi ve beceri düzeyini arttırmak için sadece sağlık çalışanları değil halktan diğer bireylere de TYD eğitimi verilmesi gerekmektedir. Ayrıca TYD eğitimlerinin belirli aralıklarla tekrarlanması bilgilerin unutulmamasını sağlayacaktır.

Anahtar Kelimeler: Temel Yaşam Desteği, lise öğrencisi, eğitim, otomatik eksternal defibrilatör

Bu çalışma, PAÜ Bilimsel Araştırma Projeleri Koordinasyon Birimi tarafından desteklenmiştir (Proje No: 2018SABE039).

(5)

ABSTRACT

EVALUATION OF THE EFFECT OF BASIC LIFE SUPPORT EDUCATION GIVEN TO HIGH SCHOOL STUDENTS ON THE KNOWLEDGE AND SKILL LEVELS OF

STUDENTS

ÇETİN KARABACAK, Nurdan Master Thesis, Nursing Departmant Thesis Advisor: Prof. Dr. Türkan TURAN

January 2021, 59 Page

The most important factor affecting survival in cases of cardiac arrest outside the healthcare facility is the basic life support application applied at the place where the event occurred. In order to increase the survival rate, it is very important to train non-healthcare professionals about BLS and to improve their application skills. The aim of this study is to evaluate the knowledge and skills of high school students about BLS before and after the education. For this purpose, the research was conducted with 610 students studying in the 11th and 12th grade in the Buldan district of Denizli province in the 2018-2019 academic year. Analysis of variance, descriptive statistical methods and chi-square test of independence were used to analyze the data. According to the findings of the study, significant differences were determined in the level of knowledge of TYD before and after the education. In addition, while the students' knowledge of the OED device before TYD training was around 34.5%, this rate increased to 90% after the training. Based on the findings of the study, it is necessary to provide ISS training not only to healthcare professionals but also to other individuals from the public in order to raise awareness about TYD practices and to increase the knowledge and skill level of the public on this issue. In addition, repeating the TYD trainings at regular intervals will help keep the information fresh.

Keywords: basic life support, high school student, education, automated external defibrillator

This study was supported by Pamukkale University Scientific Research Projects Coordination Unit through project numbers 2018SABE039.

(6)

TEŞEKKÜR

Yüksek lisans eğitimim sürecinde ve çalışmamın her aşamasında sabrı, hoşgörüsü ve ilgisini esirgemeyen, bilgi ve deneyimleriyle desteğini her zaman yanımda hissettiğim, mesleki bilgi ve vizyonuyla gelişimime katkısı olan değerli hocam ve danışmanım Sayın Prof. Dr. Türkan TURAN’a

Yüksek lisans eğitimim boyunca desteklerini, bilgi ve birikimlerini benden esirgemeyen Pamukkale Üniversitesi Tıp Fakültesi Dr. Öğr. Üyesi Hande ŞENOL ve Dr. Mustafa YORGANCI' ya

Tezimi yürütürken öğrenme ve araştırma sürecime katkı sağlayan çok kıymetli okul idarecileri ve öğretmenleri ve araştırmaya katılmaya gönüllü olan öğrencilere,

Ve beni bugünlere getiren, tüm hayatım boyunca her koşulda yanımda olan canım ailem, eşim ve dostlarıma teşekkürlerimi sunarım.

(7)

İÇİNDEKİLER ÖZET ... i ABSTRACT ... ii TEŞEKKÜR ... iii İÇİNDEKİLER ... iv ŞEKİLLER DİZİNİ ... vi TABLOLAR DİZİNİ ... vii

SİMGELER VE KISALTMALAR DİZİNİ ... viii

1. GİRİŞ ... 1

1.1. Araştırmanın Amacı ... 3

2. KURAMSAL BİLGİLER VE LİTERATÜR TARAMASI ... 4

2.1. Kardiyopulmoner Resüsitasyon ... 4

2.1.1. Kardiyopulmoner resüsistasyonun tanımı ... 4

2.1.2. Kardiyopulmoner resüsistasyonun tarihi gelişimi ... 4

2.1.3. Kardiyak arrest ... 6

2.1.4. Solunum durması ... 7

2.1.5. Temel yaşam desteği (TYD) ... 7

2.1.6. Sağkalım zinciri ... 8

2.1.7. Kurtarıcı... 10

2.1.8. Yetişkin temel yaşam desteği ... 11

2.1.9. Çocuklarda temel yaşam desteği ... 13

2.1.10. Otomatik eksternal defibrilatör (OED) ... 14

2.2. Araştırmanın Hipotezleri ... 16

3. GEREÇ VE YÖNTEM ... 17

3.1. Araştırmanın Tipi ... 17

3.2. Araştırmanın Evreni ve Örneklemi ... 17

3.3. Araştırmanın Yeri ve Zamanı ... 18

3.4. Araştırmanın Sınırlılıkları ... 18

(8)

3.6. Veri Toplama Araçları ve Verilerin Toplanması ... 18

3.6.1. Kişisel veri formu (EK:1) ... 18

3.6.2. Temel yaşam desteği bilgi düzeyini değerlendirme formu (EK:2) ... 18

3.6.3. Temel yaşam desteği beceri değerlendirme formu (EK:3) ... 21

3.7. Veri Toplanması ve Süresi ... 23

3.8. İstatistiksel Analiz ... 25

3.9. Araştırmanın Zaman Çizelgesi ... 26

4. BULGULAR ... 28

4.1. Temel Yaşam Desteği Bilgi Düzeyini Değerlendirme Formuna İlişkin Bulgular . 31 4.2. Temel Yaşam Desteği Beceri Değerlendirme Formuna İlişkin Bulgular ... 34

5. TARTIŞMA ... 45

6. SONUÇLAR VE ÖNERİLER ... 51

7. KAYNAKLAR ... 54

8. ÖZGEÇMİŞ ... 59 9. EKLER

Ek-1: Kişisel Veri Formu

Ek-2: Temel Yaşam Desteği Bilgi Düzeyi Değerlendirme Formu Ek-3: Temel Yaşam Desteği Beceri Değerlendirme Formu Ek-4: Denizli İl Milli Eğitim Müdürlüğü'nden Anket Uygulama İzni Ek-5: Pamukkale Üniversite'si Anket Uygulama İzni

Ek-6: Bilgilendirilmiş Gönüllü Olur Belgesi Ek-7: TYD Eğitim Sunum

(9)

ŞEKİLLER DİZİNİ

Şekil 2.1. Eski zamanlarda ilk yardım müdahaleleri (Özdilek 2010) ... 5

Şekil 2.2. Sağ Kalım Zinciri (AHA Kılavuzu, 2015) ... 9

Şekil 2.3. KPR Piramidi (AHA 2015 Kılıavuzu) ... 10

Şekil 2.4. Yetişkin temel yaşam desteği algoritması (Moule 2009) ... 12

Şekil 2.5. TYD sağlık personeli erişkin kardiyak arrest algoritmi 2015 güncellemesi (Katırcı, 2016). ... 13

Şekil 2.6. Otomatik Eksternal Defibrilatör ... 16

(10)

TABLOLAR DİZİNİ

Tablo 3.1. Araştırmanın Zaman Çizelgesi ... 26 Tablo 4.1 Öğrencilerin tanıtıcı özellikleri (n=374) ... 29 Tablo 4.2 Öğrencilerin temel yaşam desteği bilgi düzeylerinin dağılımı ... 33 Tablo 4.3 Öğrencilerin TYD uygulama beceri düzeylerinin ilk ve son uygulamalara göre karşılaştırılması... 36 Tablo 4.4 Öğrencilerin TYD bilgi puan ortalamasının yaşa göre incelenmesi ... 37 Tablo 4.5 Öğrencilerin beceri puanı düzeylerinin yaşa göre incelenmesi ... 38 Tablo 4.6 Öğrencilerin TYD bilgi düzeyi puan ortalamasının cinsiyete göre incelenmesi ... 38 Tablo 4.7 Öğrencilerin TYD beceri düzeyi puan ortalamasının cinsiyete göre

incelenmesi ... 39 Tablo 4.8 Öğrencilerin TYD bilgi puan ortalamasının öğrenim gördüğü sınıfa göre incelenmesi ... 40 Tablo 4.9. Öğrencilerin TYD beceri düzeyi puanlarının sınıflara göre incelenmesi ... 40 Tablo 4.10. Öğrencilerin TYD bilgi puanlarının TYD eğitimi alma durumuna göre

incelenmesi ... 41 Tablo 4.11. Öğrencilerin TYD beceri düzeyi puan ortalamasının TYD eğitim alma durumuna göre incelenmesi ... 42 Tablo 4.12. Öğrencilerin TYD bilgi düzeyi puan ortalamasının OED cihazını bilme durumuna göre incelenmesi ... 43 Tablo 4.13. Öğrencilerin beceri düzeyi puan ortalamasının OED cihazını bilme

(11)

SİMGELER VE KISALTMALAR DİZİNİ

ABD: Amerika Birleşik Devletleri AHA: Amerikan Kalp Derneği AKA: Ani Kardiyak Arrest ATS: Acil tıp sistemleri

ERC: Avrupa Resüsitasyon Konseyi

ILCOR: Uluslararası Resüsitasyon İrtibat Komitesi İYD: İleri Yaşam Desteği

KPR: Kardiyopulmoner resüsitasyon MÖ: Milattan Önce

MS: Milattan Sonra

OED: Otomatik Eksternal Defibrilatör TYD: Temel Yaşam Desteği

VF : Ventriküler fibrilasyon VT : Ventriküler taşikardi

(12)

1. GİRİŞ

Ani kalp durması, dünya üzerinde önde gelen ölüm sebeplerinden biridir. Avrupa'da her yıl 350.000-700.000 kişide ani kalp durması görülmektedir ( AHA 2015). Hastane dışında meydana gelen kalp durmalarının %70'i evde meydana gelmektedir ve bunların yaklaşık %50' si şahitsizdir. Hastane dışında meydana gelen travmatik olmayan ani kalp durması olgularının maalesef sadece %10,8'inde sağ kalım görülmektedir (Kleinman 2015). Bize yanıt vermeyen ve normal nefes alıp vermeyen bir insanda muhtemel kalp durması geliştiği söylenebilir. Ani kalp durması gelişen bireylere hızlıca Temel Yaşam Desteği (TYD) uygulanması beyin ve diğer hayati organlara giden kan akımını sağlayarak kişinin yaşama dönme şansını artıracaktır. Etkin uygulanan TYD ile kişinin sağ kalım oranı %50-70 oranında artmaktadır (AHA 2015).

Ölüm kalım mücadelesindeki bir insan için en önemli an resüsitasyonun uygulandığı zamandır. İnsanlara uygulanan tüm tıbbi müdahalelerin nihai hedefi insanı canlı tutmaktır. Böylesi zor bir durumda uygulanacak müdahalenin en doğru biçimde ve hızlıca yapılması, modern bilimsel metotların uygun zamanda, sıralamayla uygulanması, yapılan müdahalede herhangi bir hata veya eksiğin olmaması hayati derecede önem taşır. Bu sebeple hastaya uygulanan müdahalelerin etkinlik derecelerinin belirlenmesi bakımından gerçekleştirilen araştırmalar temel alınarak resüsitasyon kılavuzları yapılmış ve bu müdahaleler belirli bir standarda getirilmeye çalışılmıştır. Resüsitasyon uygulamasını oluşturulan bu kılavuzlara göre yapmak her sağlık profesyonelinin öncelikli görevidir (TKD 2011).

Kardiyopulmoner arrest, çeşitli sebeplerle bireyin solunum ve dolaşım sistemlerinin birisinin veya her ikisinin de aniden durması olayıdır. Bu durumdaki hastada klinik açıdan bilinç kaybı, nabzın durması ve apne gözlemlenir (Özköse 2005). Kardiyopulmoner arrest vakasını takiben 4 ila 6 dakikalık zaman dilimi içerisinde beynin korteks hücrelerinde iyileştirilmesi mümkün olamayan hasar başlar, bu sebeple hastaya yapılacak doğru ve hızlı müdahale hayatta kalma oranına etki eder (Özdilek 2010).

(13)

Kardiyopulmoner resüsitasyon (KPR) veya Temel Yaşam Desteği (TYD), solunum ve dolaşım gibi temel hayat fonksiyonları durmuş bir hastada, kurtarıcılar (herhangi bir vatandaş veya sağlık profesyonellerinden birisi) tarafından kalp, akciğer ve beyin işlevlerinin tekrar canlandırılması için yapılan müdahale olarak tanımlanmaktadır (AHA 2015).

Resüsitasyonun ana hedefi solunum ve dolaşımın spontane olarak başladığı zamana kadar geçen süreçte miyokard ve beynin metabolik ihtiyaçlarını sağlayabilmek için bu organlara gerekli kan ve oksijen gönderilmesi sağlanarak hayati fonksiyonların tekrar kazandırılmasıdır (Coşkun 2014). Resüsitasyon uygulamasında temel yaşam desteği (TYD) ve ileri yaşam desteği (İYD) olarak iki seviye bulunmaktadır (Balcı vd 2011). Resüsitasyon işleminin ilk basamağı TYD uygulamasıdır. Hastaya ilk dört dakikalık zaman dilimi içerisinde başlanan TYD işlemiyle bireyin hayatta kalma ihtimali %29 civarındayken, dördüncü dakika sonrasında yapılan müdahalelerde bu oran %7 seviyesine düşmektedir. Bu süreçte herhangi bir müdahale girişimi gecikir veya atlanırsa hayatta kalma olasılığı daha da düşer. Resüsitasyon sürecinin başarılı olması için öncelikle TYD adımlarının doğru bir şekilde uygulanması gerekmektedir (Özköse 2005; Özdilek 2010).

TYD uygulamasının önemi Avrupa’da birçok ülkede oldukça iyi kavranmış olmasına rağmen, kardiyak arrest vakasıyla karşılaşma oranı %37 civarında olup, bu vakalarda TYD uygulanma yüzdesi (%44) nispeten düşük seviyelerdedir (Berdowski 2011). Berdowski tarafından yürütülen çalışmanın bulgularına göre, kardiyak arrest vakasına tanık olan kişilerin TYD uygulamasını acilen başlatması ve ilk yardım ekipleri geldiği zamana kadar yapılan doğru kalp masajının hayatta kalma oranını arttırdığı ifade edilmiştir (Berdowski 2010). Türkiye genelinde ise vatandaşların şahit oldukları arrest hadiselerinde TYD uygulanma sıklığı oldukça nadirdir (Özbilgin 2015).

Uygun zamanda yapılacak, uygulaması kolay ve etkili metotlarla sağlık profesyonelleri dışındaki TYD eğitimi almış sade vatandaşlardan kurtarıcıların beklenmedik vakalara hızlıca müdahale etmesiyle birçok hayat kurtarmak mümkündür (Kandiş 2014). Bu nedenle TYD ile ilgili eğitimlerin toplumun her kesimine yayılmasında büyük fayda vardır. İlköğretim çağından itibaren lise ve üniversite eğitimi gören öğrencilere verilecek TYD eğitimi, toplum içerisinde daha fazla kişinin acil durumlar esnasında ilkyardımda bulunma bilgi ve becerisini arttıracaktır (Bohn vd 2015). TYD eğitimlerinin belirli aralıklarla düzenli bir şekilde yapılması ise teorik bilgilerin tazelenmesine ve bireylerin ilk yardımda bulunurken hata yapma hususunda endişe taşımamasına yardımcı olacaktır (Berdowski 2010).

(14)

Erken çocukluktan itibaren verilecek TYD eğitimi, yüzme veya bisiklet sürmeye benzeyip, kolayca unutulmayacak becerilerden biri olacaktır (Böttiger vd 2015).

Kardiyak arrest mağdurları için KPR başarısını arttırmanın önemli yöntemlerinden biri halkın bu konuda bilgi ve pratik uygulamalarını geliştirmektir. Kardiyak arrest sonrası başarılı sonuç için yapılan girişimler, bir zincir olarak kavramlaştırılmıştır. Zincir sadece en zayıf halkası kadar güçlüdür. Bu yaşam kurtarma zincirindeki ilk iki halka için sağlık eğitimi almamış kişilerin yapabileceği çok şey vardır (Özbilgin vd 2015).

1.1. Araştırmanın Amacı

Bu araştırma, Denizli ili Buldan ilçe merkezinde eğitim gören lise öğrencilerine verilen Temel Yaşam Desteği eğitimi sonrası bilgi ve beceri düzeylerini ölçmek amacıyla yürütülmüştür.

(15)

2. KURAMSAL BİLGİLER VE LİTERATÜR TARAMASI

2.1. Kardiyopulmoner Resüsitasyon

Kardiyopulmoner resüsitasyon (KPR), kalp durması geçiren bir kişiyi manuel olarak canlandırmak amacıyla gerçekleştirilen bir dizi acil hayat kurtarma eylemini ifade eder. KPR kısa sürede çeşitli acil tedaviler gerektirdiğinden, temel tedavi prosedürleri standartlaştırılmış bir kılavuz olarak oluşturulmuştur. Amerikan Kalp Derneği (AHA) ilk kez 1962 yılında "Kardiyopulmoner Resüsitasyon ve Acil Kardiyovasküler Bakım Kılavuzu" oluşturmuş ve o zamandan beri KPR'yi tıbbi olarak iyileştirme çabaları bugüne kadar devam etmiştir ve sürekli olarak uygulanmaktadır. Burada kardiyopulmoner resüsitasyonun bilimsel tanımına ve tarihsel süreçteki gelişimine değinmiştir (Lee 2012). 2.1.1. Kardiyopulmoner resüsistasyonun tanımı

Bir bireyde kardiyak arrest vakası oluştuğunda solunum ve dolaşım sisteminde ortaya çıkan sorunu çözmek ve hastayı normal hale getirmek için uygulanan bir dizi basit, fakat bilgi ve tecrübe gerektiren ilk yardım müdahalelerinin tamamına verilen addır (Çete 2000). Bu uygulamaların temel amacı, bireyin kalbinin yeniden normal bir şekilde çalışmaya başlama sürecine kadarki zaman diliminde miyokard ve beynin temel ihtiyaçlarını karşılamak için bu hayati organlara gereken kan ve oksijen miktarının ulaştırılmasına yardımcı olmaktır. Kardiyopulmoner arrest yetişkin bireylerde çoğunlukla dolaşım ile ilgili neden, çocuklarda ise solunum ile ilgili sebeplerden ileri kaynaklanmaktadır. Solunum veya dolaşımsal hangi nedenden ileri gelirse gelsin, kardiyopulmoner arrest sonrasında bireyi tekrar hayata döndürmeye katkısı olan girişimlerin tümü Yaşam Kurtarma Zincirini oluşturur (Nolan 2006).

2.1.2. Kardiyopulmoner resüsistasyonun tarihi gelişimi

Kardiyopulmoner resüsitasyon (KPR) uygulamasının tarihi insanlık tarihinin başlamasına kadar dayanmaktadır. İnsanoğlu yeryüzüne geldiği ilk günden bugüne sürekli olarak ölüm olayını önlemeye çalışmıştır. KPR’ye ilişkin ilk kanıtlar 4000 yıl önceye dayanan eski mısır papirüsleridir. Buna göre tanrıça İsis, eşi Osiris’in ağzına

(16)

nefesini üfleyerek iyileştirmiştir. Yapay solunuma dair ilk bilgi ise İncil’de yer alan bölümdür. İncil’de bahsedilene göre, M. Ö. 800’lü yıllarda Elisha isimli peygamberin bir çocuğu ilk yardım müdahalesi ile hayata tekrar tutunmasına vesile olmuştur. İbn-i Sina milattan sonra (M.S.) 1000’li yıllarda ilk kez trakeal entübasyon denemesi yapmış, 16. Asırda Vesalius ilk trakeotomi uygulamasını hayvanlar üzerinde gerçekleştirmiş ve ventilasyonun kardiyak işlevselliği için ne kadar önemli olduğunu ortaya koymuştur (Fisher 2000,Özköse 2005).

Eski zamanlarda hastaları yaşama döndürmek için yanmış insan külü, vücuda sıcak su uygulaması veya kırbaçlama gibi çeşitli yöntemler kullanılmıştır. Yakın tarihte, 1700’lü yıllarda, ölü kimsenin rektumuna tütünün dumanı üflendiği bildirilmektedir. Yine bu tarihlerde suda boğulma vakaları en sık rastlanan ölüm sebeplerinden birisiydi. Suda boğulmuş kişilerin akciğerlerine nüfuz etmiş suyu dışarı çıkarmak ve akciğer fonksiyonlarını geri kazandırmak için vakayı geçiren kişi ayaklarından asılarak başı aşağı pozisyondayken göğüs kafesine baskı yapılırmış. Bir diğer ilk yardım uygulaması ise hastanın bir at sırtına konulup atın koşturulması olarak dikkat çekmektedir (Balcı vd 2011).

Şekil 2.1. Eski zamanlarda ilk yardım müdahaleleri (Özdilek 2010)

Aldini 1804 yılında fonksiyonları tamamen durmuş veya bozulmaya uğramış bir kalbin, galvanik akım yardımıyla uyarıldığında bir çeşit defibrilatör oluşturduğunu ortaya koymuştur (Karataş 2012). Hall 1856 yılında hastaların özellikle başka ortama nakledilirken yaşamını yitirdiğini ifade etmiş ve ölüm vakalarını azaltmak için yeniden canlandırma eforlarının vakanın olduğu yerde zaman kaybedilmeden başlamasının daha uygun olduğunu belirtmiştir. Buna ilaveten hastanın dilinin geriye kaçtığı vakalarda hava yolunun tıkandığını, bu nedenle hava yolunun tekrar açılarak sağlıklı bir solunum için

(17)

zaman kaybedilmeden dilin geri yerine çekilmesinin hayat kurtarıcı bir müdahale olduğunu söylemiştir (Ali vd 1998, Karataş 2012).

Safar 1957 yılında, günümüzde uygulanan ilkyardım müdahalelerinin temeli olan, başı geri itmek suretiyle hava yolunun açılması ve ağızdan ağıza solunum yöntemini tanımlamıştır. Kouwenhoven ve arkadaşları 1960 yılında eksternal (harici) kalp masajını tanımlamıştır (Çertuğ 2004,Özköse 2005). Bu gelişmeler sonrasında ağızdan ağıza solunum ve kapalı göğüs kompresyonu uygulamalarının birlikte kullanılması ile yapılan hastayı geri döndürme çabaları 1963 yılında Safar tarafından “Kardiyopulmoner Resüsitasyon” olarak adlandırılmıştır (Çertuğ 2004). İlerleyen yıllarda hem genel tıp alanında hem de KPR’ uygulamalarında pek çok değişiklik olmuştur. Zaman geçtikçe, konuya ilişkin literatür bilgisi arttıkça, çeşitli organizasyon ve bilim insanları tarafından resüsitasyon önerileri geliştirilmiştir (Baysal vd 2007, Balcı vd 2011).

Kardiyopulmoner resüsitasyon (KPR) uygulamalarına belirli bir standart getirmeye yönelik çalışmalar 1974’te ABD’de başlamıştır. Takip eden yıllarda KPR uygulama kılavuzları oluşturulmuş ve ortaya çıkan yeni standartlar akademik dergilerde yayınlanarak dünya geneline yayma çabalarına girilmiştir. Çok yakın tarihte, 1989 yılında organizasyon boyutunda Avrupa Resüsitasyon Konseyi (The European Resuscitation Council-ERC) kurulmuş ve bu kuruluş tarafından KPR standartları ve algoritmaları oluşturulmuştur. Daha sonra dünya genelindeki büyük resüsitasyon organizasyonlarını ortak bir hedef doğrultusunda toplamak için, 1992 yılında Uluslararası Resüsitasyon İrtibat Komitesi (International Liaison Committee on Resuscitation; ILCOR) kurulmuş ve 1997 yılında temel bir KPR uygulaması kılavuzu meydana getirmiştir. ILCOR çatısı altında çalışmalarına devam eden araştırmacıların ve Amerikan Kalp Derneğinin tavsiyeleri “2000 yılı KPR ve Acil Kardiyovasküler Bakım Bilimde Konsensus” olarak sunulmuştur. Güncel uygulamaları içeren ve günümüzde kullanılmakta olan resüsitasyon kılavuzu ise 2005 yılında son halini almıştır. Ülkemizden “Türk Anesteziyoloji ve Reanimasyon Derneği Resüsitasyon Komitesi”, 1998 yılında ERC’ye üye olmuştur (Karataş 2003, Özköse 2005).

2.1.3. Kardiyak arrest

Kardiyak arrest, kalp ve kalbe bağlı sistemin sistol esnasında etkin bir şekilde kasılmaması neticesinde kan dolaşımı aniden durmakta ve serebral kan akımının yetersiz olması nedeniyle hastada ani bilinç kaybının oluştuğu durumdur (Uysal 2010). Klinik özellikler bakımından birbirinden ayrılması imkânsız olan; asistol, ventriküler fibrilasyon (VF), ventriküler taşikardi (VT) veya elektromekanik dissosiyasyon gibi elektriksel vakalarla birlikte gerçekleşebilir. Birlikte gerçekleştiği elektriksel vaka hangisi

(18)

olursa olsun kan dolaşımı durur (Tanrıöver 2011). Kardiyak arrest hadisesi meydana geldiğinde TYD’nin hayati önem taşıyan ilk müdahalesi göğüs kompresyonlarının ve erken defibrilasyonun zaman kaybetmeden yapılması gerekmektedir (Uysal 2010). Kardiyak arrest vakası uzun sürdüğü takdirde doku oksijenizasyonu bozularak beyinde tahribata sebep olabilir. Bu nedenle arrestin oluşumundan sonra ilk beş dakika içerisinde müdahale gereklidir (Yürümez vd 2007).

Ani kardiyak arrest vakasıyla ABD’de yılda 400.000-460.000 arasında, Avrupa’da ise 700.000 civarında hasta hayatını kaybetmektedir (Sans vd 1997).

2.1.4. Solunum durması

Solunum durması, ani obstrüksiyon veya farklı sebeplerle mekanizmanın solunum fonksiyonlarının durması halidir. Solunum arrest olarak da bilinir. Bir kişide solunum arrest vakası ortaya çıktığında, kalp 1-2 dakika süreyle pompalama işlevini devam ettirir, ancak bu süreçte beyine doğru giden kan yeteri miktarda oksijen içermediği için beynin fonksiyonları bozulur. Takip eden süreçte kalp kaslarının yeterince oksijen alamaması sonucunda kalp durur. Solunum arrest geçiren hastanın ava yolu açıklığı zaman kaybetmeden sağlanırsa ve etkili bir şekilde suni solunum başlatılırsa kalbin durması engellenebilir. Solunum arrest geçiren bireyin soluk alışveriş sesi duyulmaz, karın ve göğüs bölgesinde hareket gözlenmez, dokular yeterince oksijen alamadığı için vücudun uç kısımlarında siyanoz görülebilir (Engdahl vd 2003).

2.1.5. Temel yaşam desteği (TYD)

Temel Yaşam Desteği, bir hastaya kalbi veya soluk alışverişi durduğu için suni solunum verilerek vücut metabolizmasının gereksinimi olan oksijenlenmeyi devam ettirmek ve kalbine masaj yapılarak vücuduna kanın pompalanmasını sağlamak için ilaç kullanmaksızın müdahale yapılmasıdır. Temel yaşam desteğinin amacı, vücuttaki doku oksijenizasyonunun devamının sağlanmasıdır. Literatürden edinilen bilgilere göre TYD uygulamasına zaman kaybetmeden başlanılması durumunda hastanın hayatta kalma olasılığı 2-3 kat artmaktadır (Özköse 2005, Özcan ve Türkeş 2007, Berg vd 2008, Tosun vd 2009, Balcı vd 2011).

TYD, Ani Kardiyak Arrest (AKA)’in başlangıçta tanılanması, acil yanıt sisteminin hızlıca aktif hale getirilmesi, erken KPR ve Otomatik Eksternal Defibrilatör (OED) ile erken defibrilasyonu gibi hayati fonksiyonları destekleyici ilk yardım müdahalelerini kapsar (Berg vd 2010). TYD veren kişilerin sağlık profesyoneli olması gerekli değildir. TYD uygulamasını gerekli eğitimi almış halktan kurtarıcılar da yapabilir (Çalışkan 2015). TYD'nin asıl mantığı beklenmedik kalp durmasının erken tanısı ve acil yanıt sisteminin

(19)

aktive edilmesi, erken KPR ve otomatik defibrilatör (OED) ile hızlı defibrilasyonun acilen tanınmasıdır (Berg vd 2010).

Amerikan Kalp Derneği’nin tavsiyelerine göre, KPR uygulamasında gecikilen veya ertelenen her saniye hastanın hayatta kalma ihtimalini düşürmektedir. Bu sebeple KPR’den en iyi performansı almak için zaman kaybedilmemelidir. KPR uygulamasında en iyi performansı elde etmek için standardize edilmiş donanımların ve uluslararası kurallara bağlı kalarak belirli aralıklarla eğitimlerin düzenlenmesi gereklidir. KPR uzun yıllar uygulanmış olup ve bu uygulamalardan elde edilen sonuçlara göre resüsitasyon bilgi ve becerileri zamanında ve doğru uygulandığında doğal dolaşım sağlanana kadar perfüzyonu koruyabildiği belirlenmiştir (Ouseph vd 2015).

2.1.6. Sağkalım zinciri

Hayatta kalma zinciri kavramı, TYD ve defibrilasyon gibi münferit bileşenler geliştirilmiş ve yeniden yönlendirilmiş olmasına rağmen, ilk tanımlandığından beri önemli ölçüde değişiklik olmamıştır. Acil duruma müdahale edenlerin çabalarını birbirine bağlama gereksinimi 1960'lara kadar uzanmaktadır. Toplumdaki ani kardiyak ölümlerinin büyük kısmı hastane öncesi ortama dayanıyordu. Safar, temel kardiyopulmoner resüsitasyonu (KPR) bağlama ihtiyacını belirledi. Amaç, kendiliğinden dolaşımı yeniden sağlamak olan ileri yaşam desteğine kadar zaman kazanmaktı. 1980'lerin ortalarında, erken defibrilasyonun önemi anlaşılmıştı ve bu nedenle kendi başına zincirin bir parçası haline geldi (Newman 1984).

Bir bireyde beklenmedik bir zamanda kalbin durması sonucunda, hastanın hayatta kalması için yapılan her bir çaba oldukça büyük önem taşır ve bu müdahaleler zamanında, sırasıyla ve etkin bir şekilde uygulandığı zaman başarılı olunabilir. AHA’nın 1990 yılında tanımladığı sağ kalım zinciri de vurgulayarak ifade etmektedir (Sayre vd 2010). Sağ kalım zinciri ifadesiyle, arrest durumdaki bir bireyin hayata tutunması için önemli olan her bir adım anlatılmak istenmektedir. Bu adımlar arasındaki bağlantı ve koordinasyonun güçlü olması ile sağ kalım oranı artmaktadır. Fakat çoğu ülkede TYD bilinç düzeyi halen arzu edilen seviyede değildir. Ani kardiyak arrest vakasının oluştuğu hastalarda takip edilecek müdahale basamakları, yaşam zinciri olarak adlandırılmıştır ki hatırlaması daha kolay olsun (Tanrıöver 2011).

Yaşam zinciri sırasıyla şu basamaklardan oluşmaktadır;  Kardiyak arrestin zaman kaybetmeksizin tanılanması  Acil yanıt sisteminin aktif hale getirilmesi

 Göğüs basısına önem verilerek erken KPR,  Gerekli görülüyorsa hızlıca defibrilasyon,

(20)

 Etkili ileri yaşam desteği

 Kardiyak arrest sonrası entegre bakım (Sayre vd 2010).

Şekil 2.2. Sağ kalım zinciri (AHA Kılavuzu 2015)

Sağ kalım zincirinde yer alan ilk üç halka TYD uygulamalarıdır. Son iki halka ise sağlık profesyonellerinin acil bakım uygulamalarını kapsar (Nolan vd 2006, Sayre vd 2010, AHA 2015). Araştırmalara göre bu müdahale halkaları etkin bir şekilde uygulandığı zaman ventriküler fibrilasyon (VF) sebebiyle ortaya çıkan kardiyak arrest vakalarında hayatta kalımın 2-3 kat arttığı belirtilmektedir (Waalewijn vd 2001, , Agarwal vd 2009, Balcı vd 2011). VF sonrasında kardiyak arrest vakalarında sağ kalım oranları hem hastanede hem de hastane öncesinde %5-50 arasında değişim göstermektedir. Vaka oranlarındaki bu denli değişim, hastayı iyileştirme imkânlarının birçok koşuldan etkilendiğini göstermektedir (AHA 2010). Beş halkalık müdahale zincirinde bir sonraki halkanın başarılı olması için bir önceki halka etkin bir şekilde uygulanmış olmalıdır. Defibrilasyon adımının uygulanmasında her saniye çok önemli olup olası gecikmeler yaşama tutunma ve hastaneden sağlam bir şekilde çıkma ihtimalini %10-15 civarına düşürür (Waalewijn vd 2001).

(21)

Hayatta Kalma Zinciri kavramı, zincirdeki tüm halkalar mevcut olmadıkça her bir bağlantının kendi başına sınırlı faydaya sahip olduğunu göstermiştir. Hastanede yatan hasta veya kötüleşen hastayla ilgilenirken, bir "sorumluluk zinciri" olduğu düşünülebilir. Kritik bir olay meydana geldiğinde, nadiren bir bireyin hatası olarak bulunur, ancak daha yaygın olarak sistemde bir arıza olduğu kanıtlanır (DH 1998).

2.1.7. Kurtarıcı

TYD uygulamalarında kurtarıcının nitelikleri ideal KPR uygulamasını ve bunun neticelerini olumlu veya olumsuz etkileyebilir. KPR’nin başarılı bir şekilde uygulanması, kurtarıcının kabiliyeti, eğitimi, deneyimi ve güvenine bağlıdır. Herhangi bir zaman diliminde her bir kişinin, bir kardiyak arrest vakasında kurtarıcı durumunda olması mümkündür. Böyle bir durumda kurtarıcının eğitim düzeyi ne olursa olsun, kardiyak arrest hastasına göğüs basısı uygulaması gerekmektedir. Kurtarıcının ilk müdahalesi, hastanın yaşı kaç olursa olsun KPR‘nin temeli olan göğüs basısı uygulamasıdır (Şekil 2.3). Kurtarıcı göğüs basısına ilaveten uygulayabiliyorsa solunum müdahalesini de eklemelidir. Hastanın başında birden çok kurtarıcı olması durumunda göğüs basısı ve solunum desteği uygulaması uyum içinde yapılmalıdır (Waalewijn vd 2001).

(22)

2.1.8. Yetişkin temel yaşam desteği

Yetişkin temel yaşam desteği, kardiyorespiratuar arrestte kullanılır ve kazazedenin değerlendirilmesini, hava yolu açıklığını sürdürmeyi, hava ventilasyonu ve koruyucu cihazlar dışında herhangi bir ekipman yardımı olmadan harici göğüs kompresyonlarını içermektedir (Avrupa Resüsitasyon Konseyi 2005). TYD, kardiyak arrestin nedenleri tespit edilene kadar ve mümkünse defibrilasyon ve ilaçlarla tedavi edilene kadar ventilasyon ve dolaşımı destekleme görevi görmektedir. Bu tür yaşam koruyucu eylemlerin uygulanmasındaki herhangi bir gecikme, kalıcı serebral hasara neden olabilir ve bu nedenle, kardiyak arrest tanılandıktan hemen sonra önerilen eylem sırasına göre TYD başlatılmalıdır.

Yetişkin TYD'de, yaralıya genellikle yardımcı hava yolu ekipmanı gibi herhangi bir resüsitasyon ekipmanının yardımı olmadan bakılır. Güvenlik değerlendirmesinin ardından önerilen algoritma yanıt verme, hava yolu ve solunumu içerir. Yaralı normal nefes almıyorsa, kurtarıcı kişi acil yardım çağırmalı ve ardından göğüs kompresyonlarına başlamalıdır (Moule 2009).

Hastanın yanıt verilebilirliğinin kontrol edilmesi için şu adımlar takip edilir;

Yatmakta olan kazazedenin omuzlarının hafifçe sallanıp her bir kulağına "İyi misiniz?" şeklinde seslenmek gerekmektedir. Yaralı sözlü olarak veya hareket ederek yanıt verirse:

 Güvenli bir ortam olması koşuluyla kazazedeyi olduğu yerde bırakın,  Kazazedeyi sözlü bir tepki veya hareket için kontrol etmeye devam edin;  Kazazedenin yere yatış nedenini belirlemeye çalışın;

 Kazazedenin itibarının korunması için önlem alın. Yaralı yanıt vermezse:

 Acil yardım için bağırın;

 Hava yoluna ve nabzına erişebilmek için yaralının sırtına alınmasını gerektirebilecek değerlendirmenize devam edin.

(23)

Şekil 2.4. Yetişkin temel yaşam desteği algoritması (AHA 2015). TEPKİSİZ?

YARDIM İÇİN BAĞIR

HAVAYOLUNU AÇ

NORMAL NEFES ALIYOR MU?

112’Yİ ARA

30 KEZ GÖĞÜS SIKIŞTIR

2 KEZ KURTARMA NEFESİ 30 KEZ GÖĞÜS SIKIŞTIR

(24)

Şekil 2.5. TYD sağlık personeli erişkin kardiyak arrest algoritmi 2015 güncellemesi (Katırcı 2016).

2.1.9. Çocuklarda temel yaşam desteği

Kardiyopulmoner arrest vakasının çocuklarda görülme sıklığı yetişkinlere göre oldukça düşüktür. Bununla birlikte çocuklarda görülen kardiyopulmoner arrest ortaya çıkış sebepleri ve sonuçları da yetişkinlerden farklıdır (Atkins vd 2009). Çocuklarda kardiyopulmoner arrestin başlıca sebepleri; çocukların zamanla birlikte büyüyüp gelişen bir organizmaya sahip olması, çocuk metabolizmasının yetişkinlerinkinden daha hızlı olması, solunum ve dolaşım sistemlerinin fizyolojik ve anatomik olarak farklı olması ve nörolojik tepkilerinin farklılıklar göstermesi şeklinde sıralanabilir. Bu sebepledir ki, geçmişten günümüze “çocuklar yetişkinlerin bir kopyası değildir” düşüncesi kabul görmektedir (Berg vd 2010).

Halk içerisinden kurtarıcı bireyler olası vakalarda yetişkin ve çocuk hastalarda gayet başarılı bir şekilde nörolojik sağ kalım sağlarlar. Yetişkin kazazedelerde TYD veya yalnızca göğüs kafesine bası uygulansa bile hiçbir şey yapılmamış vakalara kıyasla daha iyi neticeler elde edilebilir.

(25)

Çocuklara uygulanacak TYD basamaklarının özellikle çocuklarla iç içe bulunan meslek gruplarında iyi bir şekilde kavranması daha doğru olacaktır. Örneğin öğretmenlerin çocuklarla okulda iç içe olmaları, bu meslek grubunun çocuk TYD konusunda özellikle eğitilmesi gereken grup olarak düşünülebilir. Çocuklarda arrest vakası ile karşılaşıldığında, yetişkin TYD müdahale adımlarının acil yardım çağırma öncesinde beş nefes ve akabinde bir dakika KPR olarak değiştirilmesi gerekmektedir (Maconochie vd 2015).

Kardiyopulmoner resüsitasyon uygulaması bakımından değerlendirildiğinde çocuklar da kendi içerisinde iki gruba ayrılır. Bir yaş ve daha küçük olanlar bebek (infant), bir yaştan ergenlik çağındaki bireylere kadar olanlarda çocuk grup olarak kabul edilir. Bu değerlendirmede ergenlik kız çocuklarda göğüs gelişimi, erkek çocuklarda ise aksiller kıl varlığı olarak belirlenmiştir. Ergenlik dönemi ve sonrasındaki gruplara ise yetişkin TYD algoritmaları uygulanması daha doğru bir tercihtir. Çocuklarda TYD uygulamasında teknik olarak yetişkinlerle benzer olmasına rağmen bebek ve çocukların anatomik olarak farklılıklara sahip olması nedeniyle uygulamalar değişebilmektedir (Nolan vd 2010, Berg vd 2010).

Yetişkinlerin göğüs boşluğu çocuk ve bebeklere göre daha büyüktür. Ayrıca çocukların kalp atım sayısı yetişkinlerden daha fazla, çocukların çevre organları daha kolay yaralanabilmektedir. Bu sebeplere bağlı olarak çocuklara uygulanan kalp masajı tekniği yetişkinlere göre değişiklik göstermektedir (Atıcı 2010).

2.1.10. Otomatik eksternal defibrilatör (OED)

Otomatik Eksternal Defibrilatör (OED) sağlık çalışanı veya ilk yardım uygulamalarına ilişkin sınırlı eğitim almış halktan kişilerin kalp ve solunum durması vakalarında kolaylıkla kullanabileceği pratik bir ilk yardım ekipmanıdır. OED cihazı ile acil yardım ekipleri gelinceye kadarki sürede hastaya uygulandığında, hastanın muhtemel defibrilasyon ihtiyaçlarını karşılamak üzere geliştirilmiştir. OED uygulayıcısı cihazın sesli uygulamalarını dikkatli bir şekilde dinleyerek KPR uygulamasına önerilen şekilde devam etmelidir. OED’nin, manuel defibrilatörden farkı; cihazın şarjı için başka birine ihtiyaç duymaksızın, OED’nin yaptığı ritim analizinde VF/VT’ yi gösterdiği zaman, cihaz otomatik olarak şarj olmaktadır. Şok verilmesinin ardından zaman kaybı yaşamamak için ritme ilişkin bilgileri kontrol etmeden hızlıca KPR’ye devam edilmesi gerekir. Ritim kontrolü 2 dakika sonra yapılmalıdır. Eğer bifazik defibrilatör kullanılmaktaysa cihaz tarafından önerilen enerji düzeyinde kullanılması daha uygundur (120-200 J). İkinci ya da daha sonrasında uygulanan enerji seviyesi en az bir öncekiyle aynı düzeyde, ama eğer mümkünse daha üst düzeyde olması gerekmektedir.

(26)

Eğer uygulamada monofazik defibrilatör kullanılmaktaysa 360 J’lik şok uygulanması gerekir. OED cihazının 8 yaşından büyük çocuklarda, çocuğun gelişimine göre standart OED kullanılması uygun görülmektedir. Yaşları 1-8 arasında değişen çocuk hastalarda, çocuğun gelişim ölçülerine göre pediatrik pedler pediatrik modda kullanılabilmektedir (Atkins vd 2015).

ABD’nin Seattle eyaletinde 24 yıl süresince acil tıp servisi (ATS) çalışanlarınca tedavisi gerçekleştirilen yaklaşık 12.000 hastanın sonuçları karşılaştırılmış ve 1998-2001 yılları arasında tedaviye alınan hastalardaki sağ kalım oranının, 1977-1981 yıllarında tedavi edilen hastaların oranından istatistikî olarak anlamlı düzeyde daha iyi olmadığı belirlenmiştir (%17,5- %15,7). Buna karşın, ani kardiyak arrest hastalarının takip eden süreçte hastaneden taburcu olana kadar sağ kalan hastaların uzun dönem sağlık verilerine göre hasta sonuçlarında iyileşme gözlenmiştir (Kleinman vd 2015). Özellikle yakın dönemde OED eğitiminin yaygınlaşması, cihazın kullanımının artması, ambulans hizmetlerinin iyileştirilmesi ve iletişim imkânlarının artması sebebiyle sağ kalım oranı artmıştır (Baekgaard 2017).

OED cihazlarının iki çeşidi mevcuttur. Bunlar (Ünaldı 2014);

a. Tam otomatik eksternal defibrilatör; Bu cihaz ritmi otomatik olarak tanımlar ve gerek gördüğünde otomatik olarak şok uygular.

b. Yarı otomatik eksternal defibrilatör; Bu cihaz ritmi tanımlar ve ses veya görüntü sistemiyle kullanıcı kişiyi yönlendirerek şok uygulanmasını sağlar.

OED, çok sayıda insanın bir arada olduğu alışveriş merkezi, tren, havaalanı, uçak, spor sahası, eğlence yerleri gibi mekânlarda özelikle bulundurulması gerekmektedir. OED cihazının özellikleri şöyledir (Ünaldı 2014);

a. Kalp ritmine ait bilgiler ve kullanıcının ne yapması gerektiği cihazın monitöründen veya sesli olarak bildirilir.

b. Cihaz otomatik olarak:  Ritmi tanıyabilir

 Şokun gerekli olduğuna karar verebilir  Gerekli enerjiyi şarj edebilir

(27)

Şekil 2.6. Otomatik Eksternal Defibrilatör

2.2. Araştırmanın Hipotezleri

Araştırmanın hipotezleri aşağıdaki gibi sıralanmıştır.

H1: Öğrencilerin bilgi ve beceri düzeyleri arasında fark vardır. H2: Öğrencilerin bilgi ve beceri düzeyleri arasında fark yoktur.

(28)

3. GEREÇ VE YÖNTEM

3.1. Araştırmanın Tipi

Bu çalışma lise öğrencilerine verilen temel yaşam desteği eğitiminin öğrencilerin bilgi ve becerileri düzeylerine etkisini belirlemek amacıyla ön test, son test deseninde yarı deneysel bir çalışma olarak yapılmıştır.

3.2. Araştırmanın Evreni ve Örneklemi

Araştırmanın evrenini 2018-2019 eğitim öğretim döneminde, Denizli ili Buldan ilçesinde bulunan liselerde 11. ve 12. sınıfta öğrenim gören 610 öğrenci oluşturmuştur. Çalışmamıza katılan okullar; Ali Tunaboylu Anadolu Lisesi, Akın Anadolu Lisesi, Ali Tunaboylu Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi, İbrahim- Filiz Çelebi Anadolu İmam Hatip Lisesi'dir. Bilgi ve beceri düzeyinin değerlendirildiği araştırmada öğrencilerin bilişsel ve zihinsel motor gelişim dönem ve uygunluğu düşünülerek 11. Ve 12. Sınıflar çalışmaya alınmıştır. Ön teste 555 öğrenci katılmış, son test 1 de 421 öğrenci, son test 2 de 374 öğrenci ile araştırma sonlandırılmıştır. Araştırmada örneklem seçim yöntemi kullanılmadan evrenin tamamına ulaşılması hedeflenmiştir. Evrenin %61,31’ine ulaşılmıştır. Çalışmaya katılmak istemediğini belirterek okuldan ya da sınıftan ayrılan, uygulamanın olduğu gün devamsız olan öğrenciler, Rehberlik Araştırma Merkezi’nden kaynaştırma eğitim amacıyla okullarda öğrenim gören öğrenciler araştırmamızda %38,69’luk kayıp kısmı oluşturmaktadır. Çalışmamızda, veli ve öğrenci onamı olan herkes çalışmaya dâhil edilmiş, çalışma yapmaya engel olmayan fiziksel ve zihinsel engeli olan öğrenciler etik açıdan çalışmaya dâhil edilmiş ancak sonuçları çalışmaya alınmamıştır.

(29)

3.3. Araştırmanın Yeri ve Zamanı

Araştırma Denizli ili Buldan ilçesinde bulunan dört lisede yapılmıştır. Araştırmanın verileri Aralık 2018- Nisan 2019 eğitim dönemi arasında toplanmıştır.

3.4. Araştırmanın Sınırlılıkları

Çalışma sırasında öğretmenlerin katılmadığı sınıflarda öğrencilerin sessizliğini sağlamak zor olmuş, uygulamayı boş ders olarak gören öğrencilerin çalışmaya katılmayı istemediklerini belirterek uygulamaya katılamamaları ve ders sürelerinin 45 dakika olması bazı sınıflarda uygulamaya yeterince zaman ayrılamamasına neden olmuştur.

3.5. Araştırmanın Etik Boyutu

Araştırmaya Pamukkale Üniversitesi Girişimsel Olmayan Klinik Araştırmalar Etik Kurulu (Tarih: 26/07/2018 Sayı: 60116787-020/50509), Denizli Valiliği İl Milli Eğitim Müdürlüğü (Tarih: 10/09/2018 Sayı: 16605029/44-E.15927167) anket uygulama izni alınarak başlanmıştır. Araştırma evrenine giren tüm öğrenci ve velilerine onam formu imzalatılarak çalışmaya başlanmıştır.

3.6. Veri Toplama Araçları ve Verilerin Toplanması

Bu çalışmada öğrencilerin özelliklerini tanıtıcı bulguları ‘Kişisel Veri Formu’, temel yaşam desteğine ilişkin bilgileri ‘Temel Yaşam Desteği Bilgi Düzeyini Değerlendirme Formu’ ve temel yaşam desteğine ilişkin becerileri ‘Temel Yaşam Desteği Beceri Değerlendirme Formu’ kullanılarak değerlendirilmiştir.

3.6.1. Kişisel veri formu (EK:1)

Hazırlanan öğrenci tanıtıcı kişisel veri formu güncel literatür ve uzman görüşleri doğrultusunda hazırlanmıştır. Form, öğrencilerin sosyo-demografik bilgilerini içeren 10 sorudan (okulun adı, sınıf, yaş, cinsiyet, annenin öğrenim durumu, annenin mesleği, babanın öğrenim durumu, babanın mesleği, daha önce temel yaşam desteği eğitimi alma durumu, daha önce otomatik eksternal defibrilatör cihazını duyup duymadığı) oluşmaktadır.

3.6.2. Temel yaşam desteği bilgi düzeyini değerlendirme formu (EK:2)

Bilgi düzeyini değerlendirme formu Amerikan Kalp Derneği’nin 2015 yılı güncel kılavuzundaki yetişkin temel yaşam desteği bilgileri kaynak alınarak araştırmacı

(30)

tarafından hazırlanmıştır. Sorular çoktan seçmeli olarak hazırlanmış, toplamda 10 sorudan oluşmakta ve her doğru cevap 1 puan olarak değerlendirilmiştir.

Bilgi düzeyini değerlendirme formu; acil durum çağrı numarası, 112 ile iletişim, temel yaşam desteği tanımı, ani kalp durmasına müdahale, göğüs basısı- kurtarıcı soluk oranı, OED işlevi, OED kullanımı, kalp masajının hangi durumda yapıldığı, kalp/solunum durmasında en çok etkilenen organ, solunumu değerlendirme sorularından oluşmaktadır.

Formlar araştırmacı tarafından ilgili literatür taranıp uzman görüşleri alınarak geliştirilmiştir. Söz konusu form aşağıdaki gibidir;

TYD Bilgi Düzeyi Değerlendirme Formu Uzman Görüş Önerileri

1. Ülkemizde kullanılan acil durum çağrı numarası kaçtır? A. 110

B. 153 C. 112 D. 182

Öneriler: Uzman görüşleri doğrultusunda bu soruda herhangi bir düzeltme önerilmemiştir.

2. Aşağıdakilerden hangisi acil durumda telefon ile irtibata geçilen sağlık ekibine verilmesi gereken olay yeri bilgilerinden değildir?

A. Olay yerindeki yaralı sayısı

B. Olay yerindeki yaralıların genel durumları hakkında bilgi C. Olay yerinin doğru adresinin verilmesi

D. Olay yerindeki yaralıların cinsiyeti

Öneriler: Daha önce ‘olay yeri bilgilerindendir’ olan soru kökü değiştirilerek ‘bilgilerinden değildir ‘ olarak, hepsi olan D seçeneği de ‘olay yerindeki yaralıların cinsiyeti’ olarak değiştirilmiştir.

3. Hayat kurtarmak amacı ile solunumu ve/veya kalbi durmuş kişiye yapay solunum ile akciğerlerine oksijen gitmesini, dış kalp masajı ile kalpten kan pompalanmasını sağlamak için yapılan ilaçsız müdahaleye ne ad verilir?

A. Acil yardım

(31)

C. Kalp masajı D. Suni solunum

Öneriler: ‘Yaşam kurtarma zinciri’ olan A seçeneği ‘temel yaşam desteği’ ile yakın anlamlı olduğundan acil bakım olarak değiştirilmiştir.

4. Aşağıdakilerden hangisi ani kalp durması ile karşılaşılan bir durumda yapmanız gerekenler arasında değildir?

A. Bilincin kontrolü B. Vücut ısısı kontrolü C. Solunumun kontrolü D. Kalp masajına başlamak

Öneriler: ‘bak-dinle-hisset yöntemini uygulamak’ olan C seçeneği değiştirilerek ‘solunumun kontrolü’ yapılmıştır.

5. Etkili bir kalp masajında göğüs basısı ve kurtarıcı soluk oranı kaçtır? A. 30:2

B. 20:5 C. 30:1 D. 15:2

Öneriler: Uzman görüşleri doğrultusunda bu soruda değişiklik yapılmamıştır,

6. Yetişkin temel yaşam desteği uygulanması sırasında kullanılan otomatik eksternal defibrilatör cihazının(OED) işlevi hangisidir?

A. Kırıklarda yaralıyı sabitlemek için kullanılır.

B. Yanıklarda yara yeri enfeksiyonunu önlemek için kullanılır.

C. Halktan kurtarıcılar ve sağlık çalışanları tarafından temel yaşam desteğinin bir parçası olarak kullanılır.

D. Zehirlenmelerde zehirleyen etkeni belirler.

Öneriler: Soru kökünde ‘otomatik eksternal defibrilatör cihazının işlevi hangisidir?’ olan cümle ‘yetişkin temel yaşam desteği uygulaması sırasında kullanılan ‘ eklenerek yazılmıştır.

7. Otomatik eksterna| defibrilatör cihazı kullanımına ilişkin aşağıdakilerden hangisi yanlıştır?

(32)

B. Otomatik eksternal defibrilatör temin edilene kadar temel yaşam desteğine devam edilir.

C. Cihaz hasta veya yaralının omzuna yakın yere yerleştirilir.

D. Göğüs bölgesinde ıslaklık olması önemsenmeden OED kullanılır.

Öneriler: ‘Cihaz hasta veya yaralıya doğru yerleştirilir’ ifadesi değiştirilerek ‘omzuna yakın yere’ olarak değiştirilmiştir.

8. Kalp masajı hangi durumda yapılabilir? A. Hastanın gözbebekleri çok büyümüşse B. Bilinci tam kapalıysa

C. Nabız zayıfladığında

D. Uyaranlara tepki vermiyor ve nefes almıyorsa

Öneriler: Uzman görüşleri doğrultusunda bu soruda herhangi değişiklik yapılmamıştır.

9. 5 dakikadan daha fazla müdahale edilmeyen kalp/solunum durmasında en çok etkilenen organ hangisidir?

A. Akciğerler B. Beyin C. Gözler D. Göğüs

Öneriler: Soru kökünde yer alan ‘bölüm’ ifadesi değiştirilerek ‘organ’ olarak yazılmıştır.

10. Temel yaşam desteğinde bak- dinle- hisset yöntemi ile kişide ne değerlendirilir? A. Dolaşım

B. Bilinç C. Solunum D. Ağrı

Öneriler: Uzman görüşleri doğrultusunda bu soruda bir değişiklik yapılmamıştır.

3.6.3. Temel yaşam desteği beceri değerlendirme formu (EK:3)

Yetişkin temel yaşam desteği beceri değerlendirme formu Amerikan Kalp Derneği güncel kılavuzu esas alınarak hazırlanmıştır. Formda yetişkin temel yaşam desteği beceri basamakları 4 basamak altında değerlendirilmiştir.

(33)

Bilinç durumunu değerlendirme: hastanın omuzlarından hafifçe vurup ya da sallayarak ‘iyi misin? Beni duyuyor musun? Sorularıyla kazazede de canlılık belirtisine bakması.

Temel yaşam desteği beceri düzeyini değerlendirme anketine ilişkin uzman önerileri

Konu: bilinç durumunu değerlendirme

Beceri basamakları: hastanın omuzlarından hafifçe vur veya salla ‘iyi misin? Beni duyuyor musun? ’ diye seslen.

Öneriler: uzman görüşleri doğrultusunda ‘beni duyuyor musun?’ cümlesi eklenmiştir. Konu: 112 acil çağrı merkezi ile iletişim

Beceri basamakları: olay yerini bildir.

Öneriler: bu uygulama ile ilgili öneride bulunulmamıştır. Konu: 112 acil çağrı merkezi ile iletişim

Beceri basamakları: yaralının/ hastanın durumu hakkında bilgi ver.

Öneriler: yaralının/hastanın durumuyla ilgili olayın ne olduğu hakkında bilgi ver maddesi uzman görüşleri doğrultusunda düzeltilerek yaralının/hastanın durumu hakkında bilgi ver olmuştur.

Konu: Yetişkin temel yaşam desteği

Beceri basamakları: hava yolunu aç ( baş geri- çene yukarı pozisyonu) Öneriler: uzman görüşleri doğrultusunda ‘baş geri-çene yukarı pozisyonu’ açıklaması eklenmiştir.

Konu: yetişkin temel yaşam desteği

Beceri basamakları: bak- dinle-hisset yöntemi ile nefes alıp almadığını değerlendir. Öneriler: uzman görüşleri doğrultusunda solunumunu değerlendir ifadesi daha açıklayıcı olan nefes alıp almadığını olarak değiştirilmiştir.

Konu: yetişkin temel yaşam desteği

Beceri basamakları: doğru kompresyon-ventilasyon hızını uygula (30:2).

Öneriler: uzman görüşleri doğrultusunda ’doğru şekilde kalp masajının uygulanması’ basamağı değiştirilerek ‘doğru kompresyon-ventilasyon hızını uygula’ olmuştur. Konu: otomatik eksternal defibrilatör

Beceri basamakları: elektrotları doğru yerleştir.

Öneriler: bu uygulama ile ilgili öneride bulunulmamıştır. Konu: otomatik eksternal defibrilatör

Beceri basamakları: sözlü ve görsel uyarıları takip et. Öneriler: bu uygulama ile ilgili öneride bulunulmamıştır.

(34)

Yetişkin temel yaşam desteği:

Baş geriye çene yukarı pozisyonunu vererek ağız içini kontrol etmesi, hava yolu açıklığının sağlaması

Bak-dinle-hisset yöntemini uygulayarak solunum varlığına bakması Doğru kompresyon-ventilasyon hızını uygulaması(30/2).

Acil yardım çağrı merkezi ile iletişim:

Olay yerini bildirmesi (açık adres, bulunduğu konuma en tanındık yerin söylenmesi,

Yaralının/ hastanın durumu hakkında bilgi vermesi (yaralı sayısı, olayın ne olduğu, kişiye uygulama yapıldıysa ne yapıldığının bildirilmesi)

Otomatik eksternal defibrilatör:

OED cihazının elektrotlarını doğru bölgeye yerleştirmesi

Sözlü ve görsel uyarıları takip etmesi ( OED cihazının talimatlarını sırasıyla takip etme, yetişkin simülatörün omzuna yakın bir bölgeye cihazı yerleştirme )

3.7. Veri Toplanması ve Süresi

Çalışma öncesinde tüm öğrenci ve velilerinden yazılı onam alınmıştır. Onamı olmayan öğrenci veya veli formlarındaki öğrenciler, uygulama yapmaya izin vermeyen fiziksel engeli, zihinsel engeli olan öğrenciler etik olarak çalışmaya katılmış ancak araştırma verileri alınmamıştır.

Çalışmaya tanışma ve bilgilendirme ile başlanıp öğrencilere, bunun bir sınav olmadığı, verilerin bilimsel çalışma için kullanılacağı anlatılıp yanıtların hiçbir şekilde mesleki yaşamlarını ve geleceklerini etkilemeyeceği, farkındalık geliştirmek için olduğu, puan ya da not kaygısı yaşamamaları için belirtilmiştir.

Çalışmanın ön test son test ve 3 ay sonra tekrarlı bir çalışma olmasından dolayı çalışma süresi 3 ay sürmüştür.

(35)

Çalışmamızda kardiyopulmoner resüsitasyonun yeterli yapıldığını ışık renkleriyle gösteren ve çene itme manevrasına izin veren yetişkin simülatör kullanılmıştır. Bu simülatör 0-59 aralığındaki kompresyonlarda kırmızı ışık, 60-79 aralığındaki kompresyonlarda sarı ışık, 80-99 aralığındaki kompresyonlarda yeşil ışık, 100 ve üzeri aralığındaki kompresyonlarda ise çift yeşil ışık yanmasını sağlayan uyarı sistemine sahiptir. OED cihazı ise eğitim amaçlı olup iki tane yetişkin ped, kablo, cihaz, kumanda ve çantadan oluşmaktadır.

Çalışmaya tanışma ve bilgilendirme ile başlanıp, öncelikle kişisel veri formundaki sorular cevaplandırılmıştır. Tüm öğrencilere program öncesi ön test formu uygulanmıştır. Sonrasında tüm öğrencilere birinci aşamada temel yaşam desteği, etkili kardiyopulmoner resüsitasyon, solunum, bilinç kontrolü, suni solunum konularında yaklaşık 30 dakikalık powerpoint sunumuyla birlikte sözel anlatım yapılmıştır; ikinci aşamasında simülatör üzerinde OED cihazı ile birlikte kardiyopulmoner resüsitasyon uygulamasına yönelik farkındalık yaratmak amacıyla rol-play yöntemiyle uygulamalı eğitim yapılmıştır.

Ardından tüm öğrencilere program sonrası son test 1 formu ile bilgi düzeyi değerlendirildi. Literatür taraması ve uzman görüşleri doğrultusunda öneriler alınarak rol-play senaryosu oluşturulup, her öğrenci tek tek temel yaşam desteği ve otomatik eksternal defibrilatör kullanımı uygulama sırasında simülatör ve OED cihazı ile birlikte becerisi değerlendirilmiştir.

İlk uygulamadan 3 ay sonra tüm öğrencilerin son test 2 formu ile bilgi düzeyi, yetişkin simülatör ve OED cihazı ile son uygulama beceri düzeyi değerlendirilmiştir.

Senaryo

Ayşe ile Ömer hafta sonu sinemaya gitmek için alışveriş merkezinde buluşurlar. Alışveriş merkezinde gezerken önünde yürüyen bir kadının yere düştüğünü görürler. Ve düşen kadının çevresine çevredeki insanlar toplanmıştır. Ayşe ile Ömer kadına yardım etmek için yaklaştığında müdahalesi nasıl olmalıdır?

Bu senaryoda öğrencilerden beklenen yardım davranışı aşağıda anlatılan olay müdahalesi gibi olmalıdır.

Ayşe kadının yanına yaklaşıp omuzlarından sarsarak ’’ Nasılsınız? İyi misiniz? Beni duyuyor musunuz?’’ diye sorduğunda yanıt alamadı. Kulağını kadının ağız ve burnuna doğru yaklaştırdı ‘’bak-dinle-hisset’ yöntemiyle hastanın solunumuna baktı. Solunumunun da olmadığını görünce kalabalıktan kırmızı kazaklı adama 112’yi

(36)

aramasını söyledi. 112'nin alışveriş merkezinin sağlık bölümünde otomatik kalp şok cihazı olduğunu söylemesi üzerine onu almaya gitti ve o sırada hemen tıbbi komuta merkezinin de yönlendirmesiyle kalp masajına başladı.

Hastanın yanında durarak bir elin topuk kısmını göğsün tam ortasına yerleştirdi ve diğer elini de kuvvet oluşturmak için diğer elinin üzerine koyarak kalp masajı yapmak için hazır oldu. Dakikada 100-120 arası bası uyguladı göğsü 5-6 cm çöktürecek şekilde. 30 kalp masajının ardından baş geri, çene yukarı pozisyonu vererek hava yolunu açtı burnu kapatarak ağızdan ağıza 1 saniye süren iki kurtarıcı nefes verdi. Her nefes verişinde göğsün inip kalkmasına izin verdi. Bunu beş defa yaptığında tıbbi komuta merkezindeki sağlık çalışanı telefon görüşmesinde solunumunu kontrol etmesini söyledi. Baktığında hala yaşam belirtisi yoktu ve devam etti kalp masajı suni solunum döngüsüne. 112 acil sağlık ambulansı olay yerine kısa sürede geldi ve Ayşe olayı, ne yaptığını anlatarak sağlık personeline hastayı teslim etti.

3.8. İstatistiksel Analiz

Verilerin analizinde SPSS programı kullanılmış olup, öğrencilerin temel yaşam desteği ilgili bilgi düzeylerinin verileri, tekrarlı ölçümlerde varyans analizi testi uygulanıp değerlendirilmiştir. Veriler değerlendirilirken tanımlayıcı istatistiksel metotlardan (sayı, yüzde) yararlanılmıştır. Gruplar arasındaki oransal farklılıkların karşılaştırılmasında ki-kare bağımsızlık testi analizi kullanılmıştır. p değerleri 0.05’den küçük hesaplandığında istatistiksel olarak anlamlı kabul edildi.

(37)

3.9. Araştırmanın Zaman Çizelgesi Tablo 3.1. Araştırmanın zaman çizelgesi

Mart 2018- Haziran 2018

Araştırmanın belirlenmesi Literatür incelemesi Araştırmanın planlanması

Haziran 2018 Tez önerisinin alınması

Haziran 2018-Ağustos 2018 Etik ve kurum izinlerinin alınması

Aralık 2018- Nisan 2019 Verilerin toplanması

Nisan 2019- Eylül 2020

Verilerin analizi Araştırmanın yazımı

(38)

Şekil 3.1.Araştırma Tasarımı Girişim var

 TYD eğitimi

 Simülatör ile uygulama ÖN TEST (n=555)

SON TEST 1 (n=421) Eğitimden hemen sonra

SON TEST 2 (n=374) Eğitimden 3 ay sonra

Araştırma sürecinde kaybedilen öğrenci (n=181)

Girişim yok

(39)

4. BULGULAR

Araştırma kapsamına alınan öğrencilerin tanıtıcı özelliklerine ilişkin veriler değerlendirilmiştir. Öğrencilerin sosyo-demografik özelliklerine ait verileri Tablo 4.1’de gösterilmiştir.

Araştırmaya katılan öğrencilerin öğrenim gördükleri okullara göre dağılımı incelendiğinde; Ali Tunaboylu Anadolu Lisesinden % 32,4’ ünün (n=121), Ali Tunaboylu Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesinden %28,6’sının (n=107), Akın Anadolu Lisesinden %25,7’sinin (n=96) ve Buldan İbrahim-Filiz Çelebi Anadolu İmam Hatip Lisesinden %13,4’ünün (n=50) araştırmaya katıldığı görülmektedir.

Öğrencilerin okuduğu sınıfa göre dağılımı incelendiğinde; %54,8 ini 11. sınıfta (n=205) ve %45,2’sinin 12. sınıfta öğrenim görmekte olan (n=169) öğrencilerden oluşturduğu görülmektedir.

Araştırmaya katılan öğrencilerin yaşa göre dağılımı incelendiğinde; %19,8’inin (n=74) 16 yaşında, %66’sının (n=247) 17 yaşında ve %14,2’sinin de (n=53) 18 yaşında olduğu görülmektedir.

Araştırmaya katılanlar cinsiyet dağılımları yönünden incelendiğinde; %56,1’inin (n=210) kız ve %43,9’unun (n=164) ise erkek öğrencilerden oluştuğu görülmektedir.

Öğrencilerin annelerinin öğrenim düzeylerine göre dağılımı incelendiğinde; %3,5’inin (n=13) okuryazar değil, %3,2’sinin (n=12) okuryazar, %59,6’sının (n=223) ilkokul mezunu, %18,7’sinin (n=70) ortaokul mezunu, %11’inin (n=41) lise veya dengi okul mezunu, %3,5’inin (n=13) yüksekokul veya üniversite mezunu, %0,5’inin (n=2) diğer eğitim durumunu işaretlediği belirlenmiştir.

Araştırmaya katılan öğrencilerin annelerinin çalışma durumlarına göre bakıldığında; %69,3’ünün (n=259) ev hanımı, %3,7’sinin (n=14) memur, %16,6’sının (n=62) işçi, %8’inin serbest çalışma, %1,1’inin (n=4) emekli, %1,3’ünün (n=5) diğer yanıtını verdiği görülmektedir.

(40)

Babanın öğrenim durumuna göre dağılımı incelendiğinde; %1,1’inin (n=4) okuryazar değil, %2,4’ünün (n=9) okuryazar, %46,3’ünün (n=173) ilkokul mezunu, %26,2’sinin (n=98) ortaokul mezunu, %19,0’ının (n=71) lise veya dengi okul mezunu, %5,1’inin (n=19) üniversite veya yüksekokul mezunu olduğu görülmektedir.

Babanın çalışma durumuna göre dağılımı incelendiğinde; %1,6’sının (n=6) işi yok, %6,1’inin (n=23) memur, %29,9’unun (n=112) işçi, %46,5’inin (n=174) serbest çalışma, %12,8’inin (n=48) emekli ve %2,9’unun (n=11) diğer seçeneğini işaretlediği görülmektedir.

Araştırmaya katılanlar daha önce temel yaşam desteği alıp almama yönünden incelendiğinde; %97,3’ünün (n=364) ‘hayır’ yanıtını vererek almadığını, %2,7’sinin (n=10) ‘evet’ yanıtını işaretleyerek eğitim aldığı görülmektedir.

Araştırmaya katılan öğrencilerin daha önce otomatik eksternal defibrilatör cihazını duyup duymamasına göre verilerine bakıldığında; %96,3’ünün (n=360) OED cihazını duymadığını, %3,7’sinin (n=14) ise duyduğu görülmektedir.

Tablo 4.1 Öğrencilerin tanıtıcı özellikleri (n=374)

Tanımlayıcı özellikleri Sayı(n) Yüzde(%) Okul

Ali Tunaboylu Anadolu Lisesi

Ali Tunaboylu Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi Akın Anadolu Lisesi

İbrahim-Filiz Çelebi Anadolu İmam Hatip Lisesi Sınıf 11. Sınıf 12. Sınıf Yaş 16 17 18 Cinsiyet Kız Erkek

Anne öğrenim durumu Okuryazar

Okuryazar değil İlkokul mezunu Ortaokul mezunu

Lise veya dengi okul mezunu Üniversite veya yüksekokul mezunu Diğer 121 107 96 50 205 169 74 247 53 210 164 13 12 223 70 41 13 2 32,4 28,6 25,7 13,4 54,8 45,2 19,8 66,0 14,2 56,1 43,9 3,5 3,2 59,6 18,7 11,0 3,5 0,5 Devamı arkada

(41)

Tablo 4.1 Öğrencilerin tanıtıcı özellikleri (n=374) Tanımlayıcı özellikler Anne mesleği Ev hanımı Memur İşçi Serbest çalışıyor Emekli Diğer Sayı(n) 259 14 62 30 4 5 Yüzde(%) 69,3 3,7 16,6 8,0 1,1 1,3 Baba öğrenim durumu

Okuryazar değil Okuryazar

İlkokul mezunu Ortaokul mezunu

Lise veya dengi okul mezunu Üniversite veya yüksekokul mezunu Baba mesleği İşi yok Memur İşçi Serbest çalışıyor Emekli Diğer

Temel yaşam desteği eğitimi alma durumu Evet

Hayır

Otomatik eksternal defibrilatör cihazını duyma Evet Hayır 4 9 173 98 71 19 6 23 112 174 48 11 364 10 360 14 1,1 2,4 46,3 26,2 19,0 5,1 1,6 6,1 29,9 46,5 12,8 2,9 97,3 2,7 96,3 3,7

(42)

4.1. Temel Yaşam Desteği Bilgi Düzeyini Değerlendirme Formuna İlişkin Bulgular ''Ülkemizde kullanılan acil durum çağrı numarası kaçtır?'' sorusuna ön testte %98,4’ünün, 112 yanıtını vererek doğru cevapladığı, %1,6’sının yanlış yanıtlar işaretlediği belirlenmiştir. Son test 1 de doğru yanıt verenlerin oranının %99,5 ve son test 2 de bu oranın %99,5 ile aynı olduğu görülmektedir. Son test 1 ve son test 2 sorularına verilen yanıtlar arasında istatistiksel olarak anlamlı fark bulunmamıştır (p>0,05).

''Aşağıdakilerden hangisi acil durumda telefon ile irtibata geçilen sağlık ekibine verilmesi gereken olay yeri bilgilerinden değildir?'' Sorusuna ön testte öğrencilerin %43,3’ü, olay yerindeki yaralıların cinsiyeti cevabını vererek doğru yanıtlarken, %56,7’si yanlış yanıtlandırmıştır. Programdan hemen sonra doğru yanıt verenlerin oranı %90,6 iken programdan 3 ay sonra bu oran %78,6 idi. Son test 1 ve son test 2 karşılaştırıldığında son test 1 de doğru yanıt verenlerin oranı daha yüksekti. İstatistiksel olarak iki ölçüm arasındaki fark anlamlıdır (p<0,05).

''Hayat kurtarmak amacı ile solunumu ve/veya kalbi durmuş kişiye yapay solunum ile akciğerlerine oksijen gitmesini, dış kalp masajı ile kalpten kan pompalanmasını sağlamak için yapılan ilaçsız müdahaleye ne ad verilir?'' sorusuna, temel yaşam desteği cevabı ile ön testte %17,1 öğrenci doğru cevap vermiştir. Eğitimden hemen sonraki uygulanan son test 1 de doğru yanıt verenlerin oranı %57 iken, son test 2 de %43,9 olarak değişmiştir. Son test 1 ve son test 2 sorularına verilen yanıtlar arasında istatistiksel olarak fark anlamlıdır (p<0.05).

''Aşağıdakilerden hangisi ani kalp durması ile karşılaşılan bir durumda yapmanız gerekenler arasında değildir?'' sorusuna, vücut ısısı kontrolü cevabını vererek doğru yanıtlayanların oranı programdan önce %38,2 (n=143) olarak değerlendirildi. Eğitimden hemen sonraki değerlendirme son test 1 de; doğru yanıt verenlerin oranı %80,5 (n=301) iken son test 2 de %61,2 (n=229) olarak ölçülmüştür. Son test 1 ve son test 2 arasında fark istatistiksel olarak anlamlıdır (p<0,05).

''Etkili bir kalp masajında göğüs basısı ve kurtarıcı soluk oranı kaçtır?'' sorusuna doğru yanıt olan, 30:2 cevabını ön testte %31,6 (n=118) öğrenci, son test 1 de %84 (n=314), son test 2 de %76,2 (n=285) öğrenci doğru cevaplar vermiştir. Son test 1 ve son test 2 arasında verilen doğru cevaplar arasında istatistiksel açıdan fark anlamlıdır(p<0,05).

(43)

''Yetişkin temel yaşam desteği uygulaması sırasında kullanılan otomatik eksternal defibrilatör cihazının işlevi hangisidir?'' sorusuna doğru cevap olan, halktan kurtarıcılar ve sağlık çalışanları tarafından temel yaşam desteğinin bir parçası olarak kullanılır. Yanıtını ön testte % 34,5 (n=129), son test 1 de %91,4 (n=342) , son test 2 de %81,8 (n=306) öğrenci doğru cevaplandırmıştır. Programdan sonra uygulanan son test 1 ve son test 2 arasında istatistiksel olarak fark anlamlıdır (p<0,05).

''Otomatik eksternal defibrilatör cihazı kullanımına ilişkin aşağıdakilerden hangisi yanlıştır?'' sorusunun cevabı, göğüs bölgesinde ıslaklık olması önemsenmeden otomatik eksternal defibrilatör cihazı kullanılırdır. Bu soruya ön testte %13,6 (n=51), son test 1 de %71,9 (n=269) ve son test 2 de %60,4 (n=226) doğru cevap verilmiştir. Son test 1 ve son test 2 arasında istatistiksel olarak fark anlamlıdır (p<0,05).

''Kalp masajı hangi durumda yapılabilir?'' sorusunun doğru cevabı, uyaranlara tepki vermiyor ve nefes almıyorsa seçeneğidir. Bu soruya ön testte %43,3 (n=162) öğrenci doğru cevap vermiştir. Eğitimden hemen sonra uygulanan son test 1 de bu oran %76,2 (n=285) , son test 2 de %67,4 (n=252) bulunmuştur. Son test 1 ve son test 2 arasında soruya verilen doğru yanıtlar açısından istatistiksel olarak fark anlamlıdır (p<0,05).

''5 dakikadan daha fazla müdahale edilmeyen kalp/solunum durmasında en çok etkilenen organ hangisidir.'' Sorusunun doğru yanıtı, beyin seçeneğidir. Ön testte bu sorunun doğru yanıtlanma oranı %44,7 (n=167) dir. Programdan hemen sonra uygulanan son test 1 de doğru yanıtlanma %82,4 (n=308), son test 2 de %61,2(n=229) olarak değerlendirilmiştir. Son test 1 ve son test 2 arasında yapılan değerlendirmede istatistiksel olarak fark anlamlıdır (p<0,05).

''Temel yaşam desteğinde bak-dinle-hisset yöntemi ile kişide ne değerlendirilir?'' sorusunun doğru yanıtı, solunum seçeneğidir. Ön testte bu sorunun doğru yanıtlanma oranı %39 (n=146) dır. Programdan sonra uygulanan değerlendirme son test 1’de doğru yanıtlanma %81 (n=303), 3 ay sonraki değerlendirme son test 2’de %63,9 (n=239) olarak bulunmuştur. Son test 1 ve son test 2 arasında istatistiksel olarak fark anlamlıdır(p<0,05).(Tablo4.2).

(44)

Tablo 4.2 Öğrencilerin temel yaşam desteği bilgi düzeylerinin dağılımı TYD Bilgi Düzeyi Ölçme Sorular ı Eğitim öncesi (ön test) Ön test Son test 1 Eğitimden hemen sonra(son test 1) Son test 1 Son test 2 Eğitimden 3 ay sonra(son test 2) Doğru cevap Yanlış

cevap p değeri Doğru cevap

Yanlış

cevap p değeri Doğru cevap

Yanlış cevap n % n % p n % n % p n % n % Soru -1 368 98,4 4 1,6 p>0,05 372 99,5 2 0,5 p>0,05 372 99,5 2 0,5 Soru-2 162 43,3 212 56,7 p<0,05 339 90,6 35 9,4 p<0,05 294 78,6 80 21,4 Soru-3 64 17,1 310 82,9 p<0,05 213 57,0 161 430 p<0,05 164 43,9 210 56,1 Soru-4 143 38,2 231 61,8 p<0,05 301 80,5 73 19,5 p<0,05 229 61,2 145 38,8 Soru-5 118 31,6 256 68,4 p<0,05 314 84,0 60 16,0 p<0,05 285 76,2 89 23,8 Soru-6 129 34,5 245 65,5 p<0,05 342 91,4 32 8,6 p<0,05 306 81,8 68 18,2 Soru-7 51 13,6 323 86,4 p<0,05 269 71,9 105 28,1 p<0,05 226 60,4 148 39,6 Soru-8 162 43,3 212 56,7 p<0,05 285 76,2 89 23,8 p<0,05 252 67,4 122 32,6 Soru-9 167 44,7 207 55,3 p<0,05 308 82,4 66 17,6 p<0,05 229 61,2 145 38,8 Soru-10 146 39,0 228 63,0 p<0,05 303 81,0 71 19,0 p<0,05 239 63,9 135 36,1

Referanslar

Benzer Belgeler

Pamuk Prenses ve Yedi Cüceler (Schneewittchen) masalında yedi cücelerin prensesin ölümünden sonra 3 gün boyunca ağladıklarının bildirilmektedir. Burada yine

Bir kurtarıcı için çocuklarda kardiyak arrest akış çizelgesi (Amerikan Kalp Cemiyeti tarafından 2015 yılında yayımlanan rehberden [Pediatric Basic Life Support and

Bu bilgiler ışığında bu çalışmada ortaokul altıncı sınıf öğrencilerine verilen temel ilk yardım eğitiminin öğrencilerin ilk yardım bilgi düzeyine etkisinin

Daha önce Herlitz ve arkadaşları tarafından yapılan çalışmayla uyumlu olarak, bizim çalışmamızda da başlangıç arrest ritmi ventriküler fi brilasyon ve taşikardi

3.3.2.2 Üç Denye Liflerden Üretilmi Jeotekstil Kuma larda Teorik Analiz Sonuçlar/ 3 denye inceli indeki liflerden üretilmi jeotekstil kuma larda, referans kuma yakla m na göre

E¤itim ve gelir düzeyi düflük, bir iflte çal›flmayan, daha önce depresyon geçirmifl, ailesinde depres- yon öyküsü olan, alkol kullanan, efliyle iliflkisini olumsuz

istemiyordu. Büyükler, evin içinde ayakta duramazlardı. Ev, korunun içinde köşke yakın b ir yerde konulmuştu. Margaret yetişince o da yardım ^»deCekii. Annelerinin