• Sonuç bulunamadı

Halterde koparma tekniğinin 3-boyutlu kinematik analizi

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Halterde koparma tekniğinin 3-boyutlu kinematik analizi"

Copied!
56
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

T.C

SELÇUK ÜNĐVERSĐTESĐ SAĞLIK BĐLĐMLERĐ ENSTĐTÜSÜ

HALTERDE KOPARMA TEKNĐĞĐNĐN 3-BOYUTLU

KĐNEMATĐK ANALĐZĐ

Gökhan HADĐ

YÜKSEK LĐSANS TEZĐ

ANTRENÖRLÜK EĞĐTĐMĐ ANABĐLĐM DALI

DANIŞMAN

Yrd.Doç.Dr. Hasan AKKUŞ

(2)

ÖNSÖZ

Uluslar arası yarışmaların hazırlık döneminde olmasına rağmen çalışmaya gönüllü olarak katılan ve büyük özveri gösteren Türkiye halter milli takımı sporcuları ve antrenörlerine, teknik desteğinden dolayı Hacettepe Üniversitesi Spor Bilimleri ve Teknolojisi Yüksekokulu Biyomekanik Araştırma Grubu (HUBAG)’na, çalışmanın başından sonuna kadar bilimsel desteğini hiçbir şekilde esirgemeyen Dr. Erbil Harbili’ye, desteklerini eksik etmeyen, büyük sabır gösteren dostlarıma ve aileme sonsuz teşekkürleri bir borç bilirim.

(3)

ĐÇĐNDEKĐLER Sayfa SĐMGELER VE KISALTMALAR………... iv 1.GĐRĐŞ……….. 1 1.1. Halterin Tarihçesi……… 4 1.2. Olimpik Halter………. 4 1.2.1. Kategoriler ………. 5

1.2.2. Halterde Genel Kurallar……….. 5

1.2.3. Koparma Tekniği……… 6

1.2.4. Silkme Tekniği……… 7

1.3. Halterde Koparma Tekniğinin Biyomekaniği………. 8

1.3.1. Biyomekaniğin Tanımı………... 8

1.3.2. Newton’un Hareket Yasaları ………. 9

1.3.3. Uygulamalı Biyomekanik………... 11

1.3.4. Statik………... 13

1.3.5. Dinamik……….. 13

1.3.6. Kinetik……… 13

1.3.7. Kinematik………... 14

1.3.8. Koparma Tekniğinin Biyomekanik Analizi……… 17

2. GEREÇ ve YÖNTEM……….. 20

2.1. Gereç ……….. 20

2.1.1. Hareket Analizi Sistemi………. 20

2.1.2. Kameralar……….. 20 2.1.3. Kalibrasyon Kafesi ……… 21 2.1.4. Yansıtıcılar………. 22 2.1.5. Aydınlatma………. 23 2.2. Yöntem……… 23 2.2.1. Verilerin Toplanması……….. 23 2.3. Verilerin Analizi……….. 25

2.3.1. Koparma Tekniğinde Evrelerin Belirlenmesi………. 25

2.3.2. Evrelere Göre Đşin ve Güç Çıktısının Hesaplanması……….. 26

3. BULGULAR………. 29

4. TARTIŞMA……….. 36

5. SONUÇ ve ÖNERĐLER……….. 44 iii

(4)

6. ÖZET………. 47

7. SUMMARY……….. 48

8. KAYNAKLAR……….. 49

(5)

SĐMGELER VE KISALTMALAR

1TM Bir Tekrar Maksimal

1TM60 Bir Tekrar Maksimal bar ağırlığının % 60’ı

1TM80 Bir Tekrar Maksimal bar ağırlığının % 80’i

1TM100 Bir Tekrar Maksimal bar ağırlığının % 100’ü

IWF Uluslararası Halter Federasyonu

F Kuvvet (N)

m Kütle (kg)

a Açısal Đvme (rad/s2)

d Uzaklık (m) t Zaman Periyodu (s) v Hız (m/s) r Yer değiştirme (m) ME Mekanik enerji (J) PE Potansiyel enerji (J) KE Kinetik enerji (J)

g Yer çekimi ivmesi (m/s2)

h Yükseklik (m)

P Güç (W)

VAM Vücut Ağırlık Merkezi

Ymaks Barın maksimum yer değiştirmesi (m)

Vymaks Barın maksimum hızı (m/s)

1ç güç Birinci çekiş dikey güç (W) 2ç güç Đkinci çekiş dikey güç (W)

YTopgüç Toplam çekiş dikey güç (W)

YTopVAMgüç Toplam VAM güç (W) Y2VAMgüç Đkinci çekiş VAM güç (W)

Verim Verimlilik (%)

1ç iş Birinci çekiş iş (J)

2ç iş Đkinci çekiş iş (J)

YTopiş Toplam dikey iş (J)

ZTopiş Toplam yatay iş (J)

Z2ç iş Đkinci çekiş yatay iş (J)

YTopVAMiş Toplam VAM iş (J)

Y2VAMiş Đkinci çekiş VAM iş (J)

ZTopgüç Toplam yatay güç (W) Z2ç güç Đkinci çekiş yatay güç (W)

Topgüç Toplam güç (W)

Toprelgüç: Toplam relatif güç (W/kg) 2ç topgüç Đkinci çekişte toplam güç (W)

2ç toprelgüç Đkinci çekişte toplam relatif güç (W/kg)

YVAMmaks VAM’nin maksimum dikey yer değiştirmesi (m)

VyVAMBAG VAM’nin bar altına giriş hızı (m/s)

TVAMBAG VAM’nin bar altına giriş süresi (m/s)

(6)

1. GĐRĐŞ

Son yıllarda teknolojik ilerlemeye paralel olarak tüm spor dallarında olduğu gibi halterde de Dünya’nın en iyi atletlerinin performansları hakkında doğru bilgilerin edinilmesinin yanında pratikte antrenman bilimi ile de yakından ilişkili olması nedeniyle ağırlık kaldırma hareketlerinin nasıl gerçekleştirildiğinin bilimsel temellerinin anlaşılması ve yorumlanması spor biyomekaniğine duyulan ilgiyi arttırmıştır. Bu ilgiye bağlı olarak halter sporuna biyomekanik açıdan bakıldığında, haltercilerin yarışma sırasında zirvede olan performanslarına ait analizlerin yapılması başarılı bir kaldırış tekniği hakkında bilimsel veri elde etmenin yanında antrenörler için de faydalı bilgiler üretmektedir. Biyomekanik analiz için ideal olan durum yarışma baskısı altında ve performansının zirvesinde olan Dünya klasmanındaki haltercilerden toplanan verinin irdelenmesidir. Bu bilgilere dayanarak antrenman programları düzenlenebilir ve performans artışları sağlanabilir (Isaka ve ark 1996).

Halterde yayınlanmış biyomekanik çalışmaların büyük bir çoğunluğu ulusal yarışmalarda (Gourgoulis ve ark 2004, Stone ve ark 1996) ve uluslar arası yarışmalarda (Garhammer 1985, Burdett 1982) çok az sayıda olmak kaydı ile de Dünya şampiyonalarında (Garhammer 2001) toplanmış verilerden elde edilen elit haltercilere ait bar ve vücut üyelerinin kinematiklerini içermektedir. Gourgoulis ve ark (2002)’nın bildirdiğine göre bar ve vücut kinematiği teknik bileşenlerin değerlendirilmesinde kullanılmaktadır. Halterin biyomekanik analizi ile elde edilen vücudun açısal ve barın doğrusal kinematikleri, hem halterciler hem de aynı haltercinin farklı bar ağırlıkları ile yaptığı kaldırışlar arasındaki teknik farklılıkları açıklar (Burdett 1982). Bu açıdan olimpik halterde gerek silkme gerekse koparma tekniklerinin biyomekaniği, kaldırışta etkili olan mekanik faktörleri ve bu faktörlerin birbiri ile olan etkileşimini ortaya koymaktadır.

Koparma tekniğinde bar ağırlığının tek bir hareketle baş üzerine kaldırılması teknikte vücut ve bardan oluşan sistemin uyumunu ve mükemmelliğini gerektirir. Koparma tekniğinin hareket örüntüsü incelendiğinde, bar bir tekrarda baş üzerine kaldırılır. Çekiş sonrası baş üzerine kaldırılan bar tam skuat pozisyonunda baş üzerinde yakalanır ve kontrollü bir şekilde barla birlikte ayağa kalkılır. Koparma tekniği evrelere ayrıldığında: (a) Başlangıç pozisyonu, (b) 1. çekiş evresi (c) Geçiş

(7)

evresi (d) 2. çekiş evresi, (e) Bar altına giriş evresi, ve (f) Ayağa kalkış evrelerinden oluştuğu görülmektedir (Enoka 1979; Schilling ve ark 2002; Baumann ve ark 1988; Garhammer ve Takano 1992). Koparma tekniğinde çekişin biyomekaniği incelendiğinde barın sadece dikey eksende yer değiştirmediği yatayda da öne arkaya hareketlerinin olduğu görülmektedir. Barın yatay hareketi incelendiğinde 1. çekişte sporcuya doğru yaklaştığı, 2. çekişte ise uzaklaştığı, dikey hareketi incelendiğinde ise 1. çekişte barın dikeydeki hızının arttığı, geçişte azaldığı, 2. çekişte maksimuma ulaştığı bildirilmektedir (Hoover ve ark 2006). Tekniğe ilişkin diğer performans kriterlerini ifade eden iş ve güç çıktısı incelendiğinde ise 1. çekişin daha çok kuvvet, 2. çekişin ise güç karakterli olduğu vurgulanmaktadır (Gourgoulis ve ark 2004). Kaldırışta bar yerden ayrılırken uygulanan kuvvet daha çok bar eylemsizliğinin yenilmesini ve sonrasında barın ivmelenmesini sağladığı için 1. çekiş evresinde geçen süre uzamaktadır. Bu süreç 1. çekişin kuvvete dayalı olduğunu göstermektedir. 2. çekişin ise güce dayalı olması geçiş evresinde vücudun hareketi ile doğrudan ilişkilidir. Enoka (1979)’ya göre geçiş evresinde halterci çift diz bükülme diye adlandırılan fazı gerçekleştirir. Bu evrede mekanik açıdan kalça ekstansör kaslarının daha verimli kasılabilmesi ve maksimum kuvvetin sağlanabilmesi için halterci dizlerini bükerek vücudunu bara doğru yaklaştırır. Bu açıdan 2. çekişin güç karakterli olmasında çift bükülme fazı çok önemlidir. 2. çekişte uygulanan kuvvette artış olduğu kadar bu kuvvetin daha kısa sürede uygulanması da gücü arttıran önemli bir faktördür. Garhammer (1985, 1993, 2002) çalışmalarında yarışma ortamında aynı kategorideki haltercinin kaldırdığı ağırlık arttırıldığında, çekiş sürelerinin uzadığı, maksimum ve ortalama çekiş hızlarının, maksimum bar yüksekliğinin ve güç çıktılarının azaldığını bulmuştur. Bu bulgular ışığında bar ağırlığındaki artışın bar ve vücut kinematiklerinde değişime neden olduğu bilindiğine göre bar ağırlığındaki artış ile başarılı bir kaldırış arasında etkili olan mekanik faktörlerin incelenmesi önemli bir yaklaşım olarak görülmektedir. Bu konuda yapılan çalışmaların artması halter sporunda performansın gelişimine katkı sağlayacaktır.

Bu çalışmada amaç, elit seviyedeki haltercilerin 1 tekrar maksimalin (1TM) farklı yüzdelerinde yapılan (% 60, % 80 ve % 100) koparma kaldırışlarının üç boyutlu kinematiklerini incelemek ve bar ağırlığındaki artışların koparma tekniği üzerindeki biyomekanik etkilerini karşılaştırmaktır.

(8)

Araştırmanın problemi

Bu amaç doğrultusunda çalışmanın problemini elit seviyedeki haltercilerin 1TM’nin farklı yüzdelerinde kaldırdıkları ağırlıkların kinematik değerleri arasında fark olacak mıdır? sorusu oluşturmaktadır.

Araştırmanın hipotezi

Elit seviyedeki haltercilerin 1TM’nin farklı yüzdelerinde kaldırdıkları ağırlıkların kinematikleri arasında fark olacaktır.

(9)

1.1. Halterin Tarihçesi

Đnsanların fiziksel güçlerini kanıtlamak için yaptıkları güç gösterileri çok eskilere dayanmaktadır. Bu güç gösterilerinde insanlar, değişik ağırlıklardaki taşları, kayaları, demirleri ve hatta canlıları kullanmışlardır. Elimizdeki kaynaklara göre, ağırlık kaldırma ve güç kanıtı olan gösteriler, geçmiş yıllarda hoşça vakit geçirme ve gösteri açısından tarihte önemli bir yer almıştır. Bu gösterilere hazırlanmak için, güç geliştirici değişik çalışmalar yapıldığı da bizlere ulaşan bilgiler içindedir. Geçmiş yıllarda ağırlık kaldırmanın tek amacı, cesaret ve kahramanlığı kanıtlayıcı bir iş olmasıdır (Yazıcı 1997).

Birçok modern spor dalının doğduğu 19. yüzyılın ikinci yarısında halter, bir spor dalı olma yoluna tam anlamıyla girmiştir. 1894 yılında Wilhelm Turk adındaki bir Avusturya’lının Viyana’da ilk halter okulunu açmış olması da bu spora gösterilen büyük merak ve ilginin sonucuydu (Atabeyoğlu 1992).

Mart 1896’da yapılan ilk Avrupa şampiyonası yukarıda ki ifadeyi desteklemektedir. Aynı yıl halter sporu Atina’daki ilk modern olimpiyat oyunlarında yer almıştır. Đlk dünya halter şampiyonası da 1898 Ağustos’unda Viyana’da yapılmıştır (Akkuş 1994).

1.2. Olimpik Halter

Bar ile yapılan bütün hareketleri klasik ve yardımcı hareketler diye ayırabilmek mümkündür. Klasik kaldırışlardan “Koparma” ve “Silkme” uluslararası yarışmalarda kullanılır. Yardımcı egzersizler antrenman dönemlerinde kullanılır. Bunlar bar ile yapılan özel egzersizler, barlı ve barsız yapılan genel gelişim egzersiz gruplarına ayrılırlar. Bar ile yapılan özel egzersizlerin yardımıyla klasik kaldırışların tekniği geliştirilerek ayrıca sporcunun bir kısım özelliklerinin (kuvvet, sürat, dayanıklılık, esneklik, hareketlilik ve beceri) nitelikleri geliştirilir (Harbili 2006).

Halter Olimpiyat Oyunları’nda yer aldığı günden beri Olimpik halter olarak isimlendirilmektedir (Garharmmer ve Takano 1992). Koparma ve silkme olimpik halterin iki kategorisidir (Burdett 1982).

(10)

1.2.1. Kategoriler

Halterde bayan ve erkekler vücut ağırlıklarına göre kurallarda belirtilen kategorilerde yarışmalara katılırlar. Uluslar arası Halter Federasyonu (IWF) yarışmalarda üç yaş gurubunu tanır (Erişim 1).

1) Yıldızlar : 17 yaş altı 2) Gençler : 20 yaş altı

3) Büyükler : 20 yaş üzeri

Genç-büyük erkekler ve bayanlar

Genç erkekler ve büyük erkekler için sekiz (8) kategori, genç bayanlar ve büyük bayanlar için yedi (7) kategori vardır. IWF kuralları altında organize edilen tüm yarışmalarda aşağıdaki kategorilerin olması zorunludur (Erişim 1).

Çizelge 1.1. Olimpik halterde kategoriler

Genç erkekler ve büyük erkekler (kg) Genç bayanlar ve büyük bayanlar (kg) 56 62 69 77 85 94 105 +105 48 53 58 63 69 75 +75

1.2.2. Halterde Genel Kurallar

• Barı kavrarken başparmağın avuç içine alınarak tutuşuna izin verilir (Kilitli tutuş).

• Bütün kaldırışlarda bar, diz üstü seviyeye çekildiği halde, harekete devam edilmezse hareket geçersiz olur. Hakemin yere işaretini alan sporcunun, barı öne ve bel seviyesine kadar takip ederek yere indirmesi gerekir.

• Bir sporcunun, kolları anatomik olarak tam gerilmiyorsa bu durum üç hakeme ve jüriye gösterilmelidir.

• Uyluklar üzerine barı kaydıran herhangi bir şey sürülemez.

• Ellerin kaymaması için magnezyum, ayakların kaymaması için ayakkabı altına reçine sürülebilir (Yazıcı 1997).

(11)

1.2.3. Koparma Tekniği

Koparma tekniği; bar kollarla yakalandıktan sonra sürekli tek bir hareketle baş üzerine kaldırılmasıdır. Sporcu barı baş üstünde tam skuat pozisyonunda yakalar ve hakem indir sinyali verene kadar barla beraber kalkmaya devam eder (Garhammer ve Takano 1992). Koparma da bar baş üstüne gelene kadar 6 evre vardır. Şekil 1.1 bu evreleri göstermektedir. Bunlar (a) 1.çekiş evresi (b) geçiş evresi (c) 2. çekiş evresi (d) bar altına giriş evresi (e) barın yakalanması (f) ayağa kalkış evresi (Schilling ve ark 2002).

Şekil 1.1. Koparma tekniğinin evreler

Koparma tekniğinde barı kaldırabilmek için; vücut başlangıç pozisyonunu aldıktan sonra aşağıda belirtilen evreler gerçekleştirilir.

(a) 1. çekiş evresi : Barın yerden ayrılışından maksimum diz ekstensiyonuna kadar.

(b) Geçiş evresi: Maksimum diz ekstansiyonundan maksimum diz fleksiyonuna kadar.

(c) 2. çekiş evresi: 1. maksimum diz fleksiyonundan 2. maksimum diz ekstensiyonuna kadar.

(d) Bar altına giriş evresi (BAG): 2. maksimum diz ekstansiyonundan barın maksimum yüksekliğine kadar.

a

1.çekiş

b Geçiş

d Bar altına giriş

e Barın yakalanması f Ayağa kalkış c 2.çekiş

(12)

(e) Barın yakalanması (BY): Barın maksimum yüksekliğinden tam skuat pozisyonunda sabitlenmesine kadar.

(f) Ayağa kalkış evresi (AK): Tam skuat pozisyonundan yükselerek barın hareketsiz baş üzerinde kollar gergin tutulmasına kadar (Harbili 2006).

1.2.4. Silkme Tekniği

Omuzlama ve atış olarak iki bölümden oluşan klasik bir harekettir (Öztürk 1992). Halterci ayaklarını birbirine paralel ve üstten bakıldığında ayak uçlarını barın önünde görecek şekilde, barın altına yerleştirir. Omuzlar, barın üzerine ve biraz öne doğru, sırt düz bir pozisyonda, dizlerden bükülerek çömelik duruma gelen sporcu, barı omuz genişliği kadar veya kendisine uygun bir açıklıkta kavrar. Bacakların ve vücudun doğrulmasını takiben, dirseklerin öne doğru çevrilmesiyle bar, omuzların üzerinde bloke edilir. Ayağa kalkılarak atış için uygun bir pozisyona girilir (Omuzlama aşaması).

Dizlerden ani bir esnetme ile bara uygulanan şiddet sonucu, yukarı doğru hareket kazanan barın altına bacaklar makas pozisyonuna getirilerek girilir. Kollarında gerilmesiyle, bar baş üzerinde kol uzunluğu kadar bir mesafede bloke edilir. Bacakların doğrulmasıyla ayaklar yan yana getirilerek, sabit bir duruşla hareket bitirilir (Atış) (Yazıcı 1997).

Silkme kaldırışı şu 9 evreden oluşur. Omuzlamanın kaldırış aşamaları;

(a) Başlangıç,

(b) Çekiş,

(c) Omuzlama (barın altına giriş), (d) Kalkış,

(e) Atış için başlangıç. Atışın aşamaları;

(f) Çöküş ve atış,

(g) Makas (Barın altına giriş),

(h) Makastan toparlanma,

(13)

1.3. Halterde Koparma Tekniğinin Biyomekaniği

Halterde koparma tekniğinin biyomekaniğinden bahsetmeden önce

biyomekaniğin tanımı, kapsadığı alanlar ve ilgilendiği konularla ilgili genel bilgiler bu bölümde sunulmuştur.

1.3.1. Biyomekaniğin Tanımı

Kinesiyoloji; insan hareketlerini araştıran bir bilimdir ve biyomekanik kinesiyolojinin birçok akademik alt dalından biridir. Biyomekanik tam olarak insan hareketleri ve insan hareketlerinin nedenleri üzerine çalışmayı kapsar. Mekanik fiziğin bir dalıdır. Hareketin tanımı ve kuvvetin nasıl hareket yarattığı ile ilgilidir. Kuvvetin eylemi, büyüme ve gelişmenin sağlıklı olması için ya da aşırı yüklü dokuların sakatlığa yol açmaması için yaşayan varlıklarda hareket yaratır. Biyomekanik kavramsal ve matematiksel araçlar gerektiren kavramların anlaşılması için canlı varlıkların nasıl hareket ettiğini, kinesiyoloji uzmanlarının hareketi nasıl geliştirebileceğini veya hareketin yapımını nasıl koruyabileceğini sağlar (Knudson 2003).

Klasik mekanik ilginç bir bilim, ama bunu canlılara uygulamak daha da ilginçtir. Doğa bilimlerinin bir disiplini olan biyomekanik, ölçülebilen deneylere dayanır. Teori ve uygulama sürekli olarak karşılıklı birbirini etkiler. Çünkü her teorik bilgi, uygulamada kontrol edilebilmeli ve her uygulama sonucu teori tarafından açıklanabilmelidir (Muratlı ve ark 2000).

Đnsan hareketlerinin biyomekaniği; bu hareketleri tanımlayan, analiz eden ve değerlendiren bir bilim dalı olarak tanımlanabilir. Fiziksel hareketlerin çeşitliliği bir yürüme engellinin yürüyüş şeklinden, elit seviyedeki bir sporcunun performansına kadar kapsar (Winter 2005).

Đnsan hareket performansı birçok yolla arttırılabilir. Etkili hareket anatomik faktörler gerektirir; sinir kas becerisi, fiziksel kapasite ve psikolojik yeterlilik. Birçok kinesiyoloji uzmanı yeni teknikler önererek ve eğitimini vererek performans arttırılmasına imkan sağlamıştır. Biyomekanik fiziksel bünye veya psikolojik

(14)

kapasiteden ziyade tekniğin hakim olduğu spor ve aktivitelerde performans arttırılması açısından daha yararlıdır. Biyomekanik, hareket tekniğinin bilimi olduğundan beri kinesiyoloji uzmanlarının insan hareketini kaliteli analiz edebilmeleri için en önemli katkıda bulunan yardımcıları olmuştur (Knudson 2003) .

Biyomekanikte kuvvetler iç (vücudun parçalarıyla ortaya çıkan) ve dış (vücut ve çevreyle ortaya çıkan) olarak sınıflandırılır. Dış kuvvetler uzak veya yakın kuvvetler olabilirler. Newton’un üçüncü yasasına göre insan vücudunda gelişen bütün kuvvetler için vücut bu kuvvetleri eşit, farklı ve çevreyle aynı yönde kullanır. Örneğin bir zemini ayakla aşağıya itmek ve yukarıya kaldırmak eş değer derecededir (Zatsiorsky 2002) .

1.3.2. Newton’un Hareket Yasaları

Mekanik biliminin en önemli keşiflerinden bazılarının Đngiliz Sir Isaac Newton tarafından geliştirilen üç hareket kanunu olduğunu söylemek akıllıca olur. Newton, aralarında Calculus (düşmekte olan bir taşın hızı veya kavisli bir çizginin eğiminin hesaplanması), evrensel yerçekimi kanunu ve hareket kanunları olan birçok etkili bilimsel keşifle ünlüdür. Kanunları insan hareketlerinin nasıl meydana geldiğini anlamada anahtar görevi görürler (Knudson 2003) .

Eylemsizlik yasası

Newton’un ilk kanununun adı “Inertia” (eylemsizlik) kanunudur. Çünkü maddenin hareketle ilgili anahtar özelliğini belirler. Newton, tüm objelerin, hareket durumlarında bir değişikliğe direnç gösterecek kendi yapılarında özellik sahibi olduğunu belirtmiştir. Đlk kanunu genellikle şu şekilde belirtilir: Objeler, dengesiz kuvvet tarafından hareketlendirilmedikleri sürece hareketsiz ya da sabit hızda hareket halindedirler. Oturmuş ve benci ısıtmakta olan bir oyuncu, sahada sabit hız ile koşmakta olan eşit hacimdeki takım arkadaşı kadar eylemsizliğe sahiptir (Knudson 2003) .

Bu kanun doğrusal kuvveti ve maddeyi eşit bir dayanağa koyar. Hiçbir dış kuvvet tekdüze bir hareket sağlamak için gerekli değildir. Hareket eylemsizlik

(15)

dediğimiz bir kanunun özelliğine göre değişmeden devam eder (Knudsen ve Hjorth 2000).

Newton’un ilk kanunu gibi, kinetik bilimini anlamak, hem basit hem de zordur: Basittir, çünkü insan hareketini yönlendiren sadece birkaç fizik kanunu vardır ve bu kanunlar, birkaç değişken eşliğinde, basit cebir kullanılarak kolayca anlaşılabilir ve gösterilebilir. Bunun yanında biyomekaniğin incelenmesi zor olabilir, çünkü mekanik bilimi kanunları birçok insan için genellikle yanlış anlaşılmaktadır. Bunun sebebi, günlük hayattaki gözlemlerin, sık sık hareket dünyasının tabiatı hakkında yanlış varsayımlara yol açmasıdır. Birçok çocuk ve yetişkin eylemsizlik hakkında yanlış görüşlere sahiptir ve bu doğru hareket tabiatı görüşünün kendi “bilişsel eylemsizliği” vardır ki tersini iddia etmek zordur. Hareket halindeki objelerin doğal durumu yavaşlama şeklinde değildir. Hareketin doğal durumu her ne yapmaktaysa ona devam etmektir. Newton’un ilk kanunu göstermektedir ki, objeler hareket değişikliklerine direnç gösterme eğilimindedirler ve nesneler doğal olarak yavaşlar gibi görünürler. Çünkü objenin hareketini yavaşlatan sürtünme ve hava ya da su direnci gibi kuvvetler vardır (Knudson 2003).

Đvmelenme yasası

Newton’un ikinci kanunu tartışmasız en önemli hareket kanunudur. Çünkü hareketi oluşturan kuvvetlerin nasıl hareketle bağlantılı olduğunu gösterir. Rakamların nasıl yazıldığına bağlı olarak, ikinci kanuna momentum kanunu ya da ivmelenme kanunu denir. En yaygın yaklaşım ünlü F=ma’dır. Bu zamanda herhangi bir anda hareketi (ivmelenmeyi) anlatan hızlanma kanunudur. Formülün doğru yazılışı a m F   = (Formül 1.1)

dır ve nesnelerdeki hızlanmanın sonuçtaki kuvvetle orantılı olduğunu, aynı yönde olduğunu ve kütleyle ters orantılı olduğunu belirtir. Belirli bir yönde bileşke kuvvet ne kadar büyük olursa, o yöndeki nesnenin hızlanması da o kadar büyük olur (Knudson 2003).

(16)

Etki-tepki yasası

Newton’un üçüncü hareket kanununa reaksiyon kanunu denir. Çünkü genellikle çevirisi şöyle yapılır; her aksiyon için eşit ve zıt bir reaksiyon vardır. Sarf edilen her kuvvet için, sarf edilmekte olan eşit ve zıt bir kuvvet vardır. Đnsanların genellikle gözden kaçırdığı anahtar görüş şudur ki, bir kuvvet aslında iki kütle arasındaki ortak bir interaksiyondur. Bir duvarı yatay olarak iterseniz, duvarında aynı anda sizi itmesi garip görünebilir, ama öyledir. Söylenilmek istenen bir serbest kütle diyagramındaki bir kuvvetin iki vektörle gösterilmesi gerektiği değildir, fakat bir kuvvetin etkisinin sadece bir obje üzerinde olmadığı anlaşılmalıdır (Knudson 2003).

Hareket ve reaksiyonların hareketleri uzakta tuttuğu gerçeği gel-gitlerin varlığı ile kanıtlanmıştır. Dünya Ay’ı yerçekimsel bir alan ile yörüngesinde tutar ama ayın kuvvetle kendini dünyanın tersine hareket ettirmesi okyanuslardaki suların çekilmesi ve su baskınlarının nedenidir (Knudsen ve Hjorth 2000).

1.3.3. Uygulamalı Biyomekanik

Uygulamalı biyomekanik mekanik sistemlerin hem dizaynı hem de analizi ile ilgilidir. Uygulamalı biyomekanik, Şekil 1.2’de görüldüğü gibi katı cisim mekaniği, şekil değiştirilebilir cisim mekaniği ve akışkanlar mekaniği olarak üç ana alt başlıkta incelenir (Özkaya ve Nordin 1999). Genelde malzemeler ya katı olarak ya da akışkan olarak kategorize edilirler. Đçinde boşluk olmayan malzemeler katı ya da şekil değiştirebilir olabilir. Katı cisimler şekil değiştirmeyen cisimlerdir (Özkaya ve Nordin 1999). Özellikle hareket analizinin kullanıldığı biyomekanik çalışmalarda katı cisim mekaniği yaklaşımı kullanılır. Bu yaklaşımda, hareket eden vücut üyelerinin katı olduğu veya şekil değiştirmenin ihmal edilebilir olduğu kabul edilir. Nigg ve Herzog (1999)’a göre katı cisim bir kuvvetin etkisi altında şekil değiştirmediği varsayılan ve uzayda sonlu hacmi dolduran cisimlerdir. Katı cisim yaklaşımında, birçok küçük kütle parçacıklarından oluşan cismin herhangi iki parçacığı arasındaki mesafenin değişmediği varsayılır. Katı cisim kavramı tüm vücudun hareketine göre cismin şekil değiştirmesinin önemsiz olduğu durumlarda geçerli olabilir. Katı cisim mekaniği iki temel alt başlıkta incelenir. Bunlar statik ve dinamiktir.

(17)

Şekil 1.2. Uygulamalı mekaniğin alt dalları

Uygulamalı Mekanik

Katı Cisim Mekaniği

Statik

Dinamik

Kinematik

Kinetik

Elastik

Şekil Değiştirilebilir Cisim Mekaniği

Plastik

Visko-Elastik

Akışkanlar Mekaniği

Sıvılar

(18)

1.3.4. Statik

Newton’un ikinci yasasına göre, bir cisim üzerine etkiyen net moment veya net kuvvet sıfır değilse, cisim doğrusal veya açısal ivmeye sahip olacaktır. Eğer net kuvvet ve net moment sıfırsa cismin ivmesi sıfır olur ve sonuçta, cismin hızı ya sabit ya da sıfır olur. Đvme sıfır olduğunda cismin dengede olduğu söylenebilir. Ayrıca cismin hızı sıfırsa cisim dengededir veya hareketsizdir (Özkaya ve Nordin 1999).

1.3.5. Dinamik

Đnsan vücudunun hareketlerini incelemek için dinamiğin kuralları

bilinmelidir. Dinamik, hareket bilimidir. Ayrıca bu bilim kinematiği (hareketin karakteristik çalışması) ve kinetiği (hareketi etkileyen kuvvetler bilimi) birçok alt bölümlere ayrılmıştır. Kinematik izim ivme, hız ve yer değiştirmenin karakteristik hareketiyle ilgili tanım yapılmasına imkan verir. Örnek olarak: Vücut kütlesinin merkezinin pozisyonundaki değişiklikle alakalı yürüyüş modelinin analizi, çeşitli parçaların hareketlerinin oranı ve onların hareketlerinin hızı ve yönüdür. Kinematik, hareketlerdeki değişikliği inceler, bir başka deyişle; harekete neden olan kuvvetle alakalı değildir. Bu konular kinetiğin alanıdır. Yer çekimi, sürtünme, su ve hava direnci, kasların kasılması ve elastik öğeler vücudun hareketini etkileyen kuvvetlere örnektir. Hareketin özelliklerini gözlemleyerek ya da Newton’un hareket yasasından yola çıkarak; var olan kuvvetin özellikleri daha net belirlenebilir. Dinamik, beden eğitimi ve tıp alanlarında çok önemli bir bilimdir. Biyomekanik araştırmalar, yürüyüş unsurlarının analizinde, çeşitli becerilerdeki kas işlevlerinin analizinde, hareket eden bir vücuda hava ve su direncinin etkisi, ve spor yaralanmalarındaki araştırmalarda, başlıca rolü oynar (LeVeau 1991).

1.3.6. Kinetik

Harekete neden olan kuvvetler genel olarak kinetiklerdir. Đç ve dış kuvvetleri içerir. Đç kuvvetler; kas hareketlerini sağlar veya kas içi eklemdeki sürtünmelerden gelir. Dış kuvvetler yerden veya dış yükten kaynaklanır. Aktif vücutlarda örneğin futbolda kuvvetin savunmacı tarafından kullanılması, pasif vücutlarda ise rüzgara karşı direnmedir. Kinetiğin kapsamlı türlerde analizi yapılabilir. Kaslar tarafından

(19)

üretilen kuvvetin hareketleri kesişme noktaları oluşturur, mekanik güç bu aynı kaslara ya da aynı kaslardan akar ve bu güç akışının sonucu olan vücudun enerji değişimleri kinetiğin göz önüne aldığı bölümlerdir (Winter 2005).

1.3.7. Kinematik

Kinematik değişkenler hareketi, harekete yol açan bağımsız kuvvetleri tanımlamayı gerektirmiştir. Bunlar; çizgisel ve açısal yer değiştirmeler, hızlar ve ivmeleri içerir. Yer değiştirme verileri herhangi bir anatomik işaretten alınır. Vücut bölümünün ağırlık merkezi, eklemlerin rotasyon merkezleri, kol ve bacakların en uç noktası, veya öne çıkan anatomik kilit noktalar. Uzaysal örnek sistem yakın veya mutlak olabilir. Biçimlendirici parçadan parçaya değişen anatomik koordinat sistemine ait olan koordinatlara ihtiyaç duyar. Mutlak sistemin anlamı koordinatların dış uzaysal örnek sistem olarak adlandırılmasıdır. Açısal verilere benzer uygulamalardır. Yakın açıların anlamı eklem açılarıdır; mutlak açılar dış uzaysal örnek olarak adlandırılır. Örneğin; iki boyutlu (2D) sistemde yatay düzlem sağa doğru sıfır derecedir ve pozitif açısal yer değiştirme saat yönünün tersinedir (Winter 2005) .

Temel kinematikte iki boyut temelinde bir düzlemi ifade eder. Bütün kinematik yer değiştirmeler ve dönüşsel değişkenler vektörlerdir. Bunlar her nasılsa verilen herhangi bir yön veya dönüşlerde, sayısal sinyalleri, yöntemi ve analizini göz önünde bulundurur. Üç boyutlu analizde ise farklı bir vektör yönü eklenir ve analiz için üç düzlem oluşur. Üç boyutlu analizde bütün parçaların kendilerine ait eksen sistemleri vardır, böylece üç boyuta uyum sağlamaları bir düzlemin bir parçası kendine yakın olan parçalarla aynı olmak zorunda kalmayacaktır (Winter 2005).

Doğrusal kinematik

Açısal kinematik, dönüşümsel kinematik ya da açısal hareketle alakalı olduğu gibi, doğrusal kinematikte çevrimsel kinematik ya da açısal kinematikle alakalıdır. Mesafe ve yer değiştirme genellikle, vücut hareketlerinin miktarını ve kapsamını açıklamak için kullanılır (Hay 1978). Kinematik bir geometri, kalıp ve zamana uyumlu devinim, hareket incelemesidir. Hareketten ortaya çıkanı inceleyen

(20)

kinematik, hareketle birleşen güç, kuvvet ve etkiyi inceleyen kinetikten ayrıdır ve farklılık gösterir. Doğrusal kinematik, biçim, form, model, düzen ve sırayı bununla beraber eşzamanlılığı içerir. Dikkatli kinematik performans analizi klinikçiler, sosyal aktivite eğitmenleri ve antrenörler için benzersiz ve çok değerlidir. Kinematik mesafeler hem nitel hem nicel analiz formlarına sahiptir. Đnsan kinematiği üzerindeki pek çok biyomekanik çalışmalar farklı konular üzerinde yapılmıştır. Kinematik sonuçları küçük çocukların objelere ulaşmak için koordinasyon gidişatlarını kullanmaya 12-15 aylıkken, yetişkinliğe eğilimli ulaşmalarının ise iki yılda vuku bulduğunu gösteriyor (Hall 2003).

Uzaklık (Mesafe) ve Yer değiştirme

Uzaklık (mesafe) ve yer değiştirme birimleri uzunluk birimleridir. Metrik sisteminde çoğunlukla kullanılan uzaklık ve yer değiştirmedir. Birimi metredir (m). 1 kilometre (km) 1000 m, 1santimetre (cm) 1/100 m. ve 1 milimetre (mm) 1/1000 m dir. Đngiliz sisteminde genel uzunluk birimleri inçtir. Ayak (0,30 m) , yarda (0,91 m) ve mil (1,61 km).

Uzaklık ve yer değiştirme farklı değerlendirilir. Uzaklık hareketin yoluyla birlikte ölçümlenir. Bir koşucu pistin etrafında 1.5 tur tamamladığında koşucunun kat ettiği mesafe 600 m’ye (400+200) eşittir. Yer değiştirmenin büyüklüğü ve uzaklık kat edişi hemen hemen aynıdır. Bir kayakçı yoldan aşağıya ağaçlıklara doğru kayarken her ikisi de eşittir (Hall 2003).

Hız ve Sürat

Uzaklık (mesafe) ve yer değiştirmeyle kıyaslanabilir olan iki nicel olgu hız ve sürattir. Bu iki terim konuşma dilimizde sıklıkla eş anlamlı olarak kullanılır ama mekanikte kesin olarak farklı anlam taşır.

Sürat (s), uzaklığın ( d ) zaman periyoduna ( t ) oranıdır. Skaler büyüklüktür. Hız ile arasındaki farklılık yön bilgisi içermez.

1 2 1 2 t t d d t d s − − = ∆ ∆ = (Formül 1.2)

(21)

Hız ( v

) pozisyona ya da yer değiştirme ( r

) ve zaman periyoduna ( t ) göre meydana gelir. Vektörel bir büyüklüktür. Yer değiştirme vektörel büyüklüktür ve üzerine ok simgesi konularak gösterilir. Yunan alfabesinde bir harf olan delta (∆) genellikle değişimi belirtmek için matematiksel ifade de kısaltma olarak kullanılır.

1 2 1 2 t t r r t r v − − = ∆ ∆ =     (Formül 1.3)

Eğer vücudun hareketi pozitifse hız da pozitif durumdadır. Eğer yön negatifse hızda negatif bir niceliğe sahiptir. Vücudun hız değişimi süratinin değişimini hareket yönünü ya da her ikisini de gösterir (Hall 2003).

Đvmelenme

Doğrusal ivme hızın zamana bağlı olarak değişimidir. Bir başka deyişle birim zamanda hızda meydana gelen değişim ivmelenmeyi ifade eder. Đvme hızın değişim oranıdır. 1 2 1 2 t t v v t v a − − = ∆ ∆ =     (Formül 1.4)

Genel kullanımda ivme terimi hızın artması veya hızın artış oranı olarak kullanılır. Eğer v2, v1 den daha büyükse, ivme pozitiftir ve hareket halinde ki vücudun zaman periyoduna bağlı olarak hızı artar. Bunun yanı sıra ivme negatif değer olarak varsayılabilir. Harekette negatif ivme, hareket halinde vücudun hızının düştüğünü gösterir. Örneğin bir koşucu bitiş çizgisine doğru koşarken bitişe yaklaştığında ivme negatiftir (Hall 2003).

Açısal kinematik

Đnsan hareketini inceleyenler için açısal kinematiği anlamak çok önemlidir. Çünkü istem içi insan hareketleri bir veya birden fazla boğumlu olan eklem parçaları sayesinde oluşur. Tüm yürüyüş boyunca vücudun çevriminde rotasyonel

(22)

hareketlerden meydana gelen avantaj kalça, diz ve ayak bileklerinde meydana gelir. Enine, çaprazlama bir hayali dönüşümün çevresinde oluşur (Hall 2003).

Açıların ölçümü

Açı tepe nokta da kesişen iki bölümden oluşur. Nicel kinematik analizleri, bir kağıda insan vücudu görüntüleri tasarlanarak eklem ve eklemlerin bağlantı noktaları incelenerek yapılır (Hall 2003).

Vücut açılarının ölçülmesini sağlayan aletler

Ganiometreler genellikle canlı insan örnekleri üzerinde birbirleriyle bağımlı kas açılarının direkt ölçümü için klinikçiler tarafından kullanılır. Ganiometre iki uzun kolla bir iletki görevi üstlenir. Đletkinin merkezi eklem merkezinden düzene sokulur. Eklem anatomisi bilgisinin altında yatan esasen rotasyon eklem merkezinin doğru bölgesidir. Rotasyonun merkezi; bu olay boğumlu kemik yüzeylerinin şekillerinden oluşur. Sonuç olarak eklem açısı değiştiğinde rotasyonun merkez bölgesi yavaşça değişir. Eklem açısı olarak belirlenen rotasyon merkezi ya da dinamik hareket anı olarak belirlenen merkez anı olarak adlandırılır (Hall 2003).

1.3.8. Koparma Tekniğinin Biyomekanik Analizi

Sportif hareketlerin dinamik yapısının anlaşılmasını kolaylaştıran kinetik ve kinematik analizler spor biyomekaniğinde sıklıkla kullanılan yaklaşımlardır (Souza ve ark 2002). Kinetik analiz hareketin nedenlerini (kuvvet vb.) incelerken, kinematik analiz ise hareketin miktar analizlerini (yer değiştirme, hız, ivme vb.) kapsamaktadır (Hay 1978).

Şekil 1.3. Dinamik çözümlemeler. Zatsiorsky (2002)’den alınmıştır.

Ters dinamik (Inverse dynamics)

Dinamik (Forward dynamics)

(23)

Đleriye doğru dinamik çözümlemelerde ölçülen kuvvetin integralleri alınarak cismin yer değiştirmesi belirlenebilir. Ters dinamik çözümlemelerde ise cismin yer değiştirmesinin zamana bağlı türevleri alınarak cismin üzerindeki kuvvetler hesaplanır. Olimpik halterde biyomekanik analizler, çekiş evrelerinde vücut ile barın bir sistem olarak yere uyguladığı kuvvetin doğrudan ölçüldüğü kinetik analizlerle, eklem açıları ile bar yörüngesinin incelendiği açısal ve doğrusal kinematik ve bar üzerinde yapılan iş, güç ve enerji hesaplamalarını içermektedir (Enoka 1988).

Koparma tekniğinin çekiş evresinde bar kinematiğinden yola çıkılarak hesaplanan iş ve güç değerlerini inceleyen çalışmalardaki ortak özellikler evreler arasındaki biyomekanik farklılıkları belirlemek ve koparma kaldırışının teknik bileşenlerini değerlendirmektir. Bu yaklaşımla Enoka (1979) koparma ve silkmede barın yerden yaklaşık bel yüksekliğine ulaşmasının çekiş olarak tanımlandığını, ancak barın yer değiştirmesi diz eklemindeki açısal yer değiştirme referans alınarak değerlendirildiğinde, çekişin çift diz bükülme tekniği (“Double Knee Bend”) olarak isimlendirilen fleksiyon periyodu ile ayrılan iki ekstensiyon evresinden oluştuğunu bildirmektedir. Bu teknik, 2. çekişin gerçekleştirilebilmesinin bir yöntemi olarak gösterilmektedir. Bu nedenle, sadece barın konumuna bakarak evreleri açıklamanın yetersiz kaldığı, barın uzaydaki pozisyonunun vücudun pozisyonu ile birlikte değerlendirildiğinde kaldırışın teknik bileşenlerinin daha iyi anlaşılabileceği sonucu öne çıkmaktadır.

Olimpik halterde çekiş sırasında kuvvet değişiminin doğrudan

değerlendirildiği ilk araştırmalardan biri olan Enoka (1979)’nın çalışmasında 1. çekiş evresinde yer reaksiyon kuvvetinin dikey bileşeninin sistem ağırlığının (vücut ağırlığı ve barın ağırlığının toplamı) % 130’una ulaştığı, geçiş evresinde ise sistem ağırlığının % 85’ ine düştüğü, 2. çekiş evresinde ise sistem ağırlığının % 150’ sine çıktığı bulunmuştur. Aynı çalışmada görüntü analizi kullanılarak bara uygulanan kuvvetin dikey bileşeni ters dinamik metotla hesaplanmış ve çekiş sırasında kuvvetteki değişimlerin iki pozitif ve geçiş evresindeki negatif ivmelenme ile ilişkili olduğu gözlenmiştir.

Bartonietz (1996) ise geçiş evresinde bir başka deyişle 1. çekiş ile 2. çekiş arasında barın hızındaki kısa süreli azalmanın kabul edilebilir olduğunu, ancak bu

(24)

azalmadan dolayı 2. çekişte daha yüksek kabiliyete gereksinim duyulacağını ifade etmektedir. Barın kinematik verisi kullanılarak yapılan iş ve güç hesaplamalarında ise Garhammer (1980) koparma tekniğinin çekiş evresindeki güç değerlerinin vücut ağırlığı ile birlikte artış gösterdiğini (1245 W ile 3599 W) ve dikeyde yapılan işin toplam güç çıktısının en büyük bileşeni olduğunu vurgulamaktadır. Garhammer (1991) ise elit ağır siklet haltercilerin çeşitli ağırlık kaldırma egzersizlerinde güç çıktılarının göğüs preste 415 W, skuatta 900 W ve sabit omuzlamada 3413 W olduğunu bildirmektedir. Bir beygir gücünün yaklaşık 746 W olduğu düşünüldüğünde, kuvvetin ne kadar kısa sürede uygulandığı önem kazanmaktadır. Stone ve ark (1998) ise barın yatay hareketlerinin de önemli olduğunu ifade ettikten sonra elit haltercilerde barın başlangıç pozisyonuna göre geriye doğru yatayda 10 – 20 cm arasında yer değiştirdiğini ve yatay hareketin daha fazla olması halinde bar altına girişte barın yakalanmasının zorlaştığını ve yatayda yapılan işin arttığını belirtmektedir.

Bu açıdan değerlendirildiğinde, Gourgoulis ve ark (2004) tarafından dizin maksimum ekstensiyonuna kadar barın dikey eksen hızının sürekli arttığı ve 1. çekişte mekanik işin daha fazla olduğu belirtilmektedir. Garhammer ve ark (2002) ise çift diz bükülme tekniğinin mekanik avantajını vurgulayarak koparma tekniğinde 2. çekişin 1. çekiş evresine göre daha yüksek mekanik güç gereksinimi ile sonuçlandığını ve bu sonucunda çekişin daha kuvvetli ve daha kısa zaman aralığında gerçekleşmesi ile ortaya çıktığını bildirmektedir. Öte yandan birçok çalışmada mekanik gücün 2. çekiş evresinde daha fazla olduğu ifade edilmektedir. Mekanik iş ve güç çıktıları 1. çekişin kuvvet karakterli, 2. çekişin ise daha çok güç karakterli olduğunu göstermektedir Gourgoulis ve ark (2000). Bununla birlikte, Isaka ve ark (1996) çekişten sonra bar yüksekliğinin optimal bir şekilde maksimize, bar altına giriş sırasında ise bar yüksekliğindeki azalmanın minimize edilmesini başarıda etkili bir faktör olarak görmektedir. Benzer bir görüşü Burdett (1982) ifade ederek yetenekli halterciler tarafından barın daha düşük yüksekliklere kaldırılmasının teknikte belirli bir avantaj oluşturduğunu ve bar atına giriş evresinde barın baş üstünde sabitlenmesi için gereken yükseklikteki azalmanın açık bir şekilde bar ağırlığı ile oluşan toplam işteki tasarrufu ifade ettiğini bildirmektedir.

(25)

2. GEREÇ ve YÖNTEM 2.1. Gereç

Çalışma Türkiye halter milli takımını oluşturan değişik kategorilerdeki 7 erkek sporcu üzerinde yapılmıştır. Ölçümler milli takım kampı sırasında sporcuların yarışmaya hazırlık periyodunun başlangıcında gerçekleştirilmiştir. Deneklerin fiziksel özellikleri, yarışma kategorileri ve 1 TM bar ağırlığının % 60’ı (1TM60), % 80’i (1TM80), ve %100’ü (1TM100) için hesaplanan bar ağırlıkları Çizelge 2.1’de verilmiştir.

Çizelge 2.1. Araştırma grubunun fiziksel özellikleri ve 1 TM’nin yüzdeleri Denekler Yaş (yıl) Vücut ağırlığı (kg) Boy (cm) Kategori (kg) 1 TM60 (kg) 1 TM80 (kg) 1 TM100 (kg) GA 27 58 150 56 66 88 110 SA 31 60 162 56 72 96 120 EB 20 64 156 62 72 96 120 YA 29 70 163 69 84 112 140 TS 22 81 171 77 78 104 130 HY 25 100 175 94 96 128 160 BS 32 107 176 105 96 128 160

2.1.1. Hareket Analizi Sistemi

Hareket analizi sistemi; kamera, APAS hareket analizi yazılımı ve bilgisayardan oluşan bir sistemdir. Vücut üyeleri ve bar hareketinin 3 boyutlu kinematik verisi insan hareketlerinin analizi için geliştirilen APAS yazılımı (Ariel Performance Analysis System, San Diego, USA) kullanıldı.

2.1.2. Kameralar

Elit haltercilerin koparma kaldırışlarının video görüntülerinin

kaydedilmesinde saniyede 25 kare görüntü yakalayan 4 adet Sony marka (DCR-TRV18E) dijital kamera kullanıldı. 4 adet kamera platformun köşegenleri hizasına haltercinin sagital düzlemi ile yaklaşık 45º açı yapacak şekilde platformdan 7 m uzağa yerleştirildi. Şekil 2.1’de kameraların pozisyonları görülmektedir. 1 ve 2 numaralı kameralar vücudun ve barın sağ tarafını, 3 ve 4 numaralı kameralarda sol tarafını görüntülemek için optik eksenleri arasında yaklaşık 90 derecelik açıyla yerleştirildi.

(26)

Şekil 2.1. Koparma tekniğinin görüntü kaydını yapan kameraların yukarıdan görünümü

2.1.3. Kalibrasyon Kafesi

Görüntü alanını üç boyutlu olarak tanımlayabilmek için üzerinde 8 nokta işaretli 2.4 x 1.2 x 1.25 m ebatlarında kalibrasyon kafesi kullanılmıştır. Kalibrasyon kafesi koparma kaldırışlarına başlamadan önce platform üzerine yerleştirilmiş ve görüntüsü 4 kamera tarafından kaydedilmiştir. Kaydedilen kalibrasyon kafesi görüntüsü alanın kalibrasyonunda kullanılmıştır.

Şekil 2.2. Kalibrasyon kafesi üzerinde uzaysal konumları bilinen noktalar

1 2 3 4 5 6 7 8 X Y Z

(27)

Kalibrasyon kafesi üzerinde tanımlanan sekiz noktanın üç boyutlu metrik değerleri Çizelge 2.2’de verilmiştir.

Çizelge 2.2. Kalibrasyon kafesi üzerindeki noktaların metrik sistem koordinatları

Kalibrasyon kafesi üzerindeki noktalar X (cm) Y (cm) Z (cm)

1 0 17,5 0 2 0 97,5 0 3 236,5 23,5 0 4 236,5 112 0 5 236,5 42 124 6 236,5 95 124 7 0 20 124 8 0 97 124 2.1.4. Yansıtıcılar

Çalışmada kullanılan 20 adet ışığa duyarlı yansıtıcı vücudun üzerindeki antropometrik noktalara ve barın iki ucuna olmak üzere her iki tarafı yapışkanlı bantlar kullanılarak yerleştirildi. Bu noktaların yerleşimi ve ışığa karşı olan duyarlılığı Resim 2.1’de görülmektedir.

(28)

2.1.5. Aydınlatma

Haltercinin vücudu üzerine yerleştirilen yansıtıcıların parlaması ve kaldırış görüntüsünün net alınması için her kameranın yanına birer tane 500 watt gücünde aydınlatma kaynağı (projektör) yerleştirildi.

2.2. Yöntem

Aşağıda koparma tekniğinin üç boyutlu kinematik analizinin gerçekleştirme aşamaları sırasıyla verilmiştir.

2.2.1. Verilerin Toplanması

Her sporcu koparma tekniği ile 1 TM’nin % 60, % 80 ve % 100’üne karşılık gelen bar ağırlıklarını kaldırdı. Kaldırışlar arasında müsabaka standartlarına uygun dinlenme aralıkları verildi. Sporcuların yukarıda bahsedilen yüzdelerde tüm başarılı koparma teşebbüsleri video kameraya kaydedildi. Koparma kaldırışlarının görüntülerinin bilgisayar ortamına aktarılması ve hareket analizi yazılımında işlenmesi için gerekli olan adımlar aşağıda sunulmuştur.

Yakalama (Capture)

Dört ayrı kameraya kaydedilen koparma kaldırışlarının görüntülerinin bilgisayar ortamına aktarılmasında görüntü yakalama kartı (Pinnacle 1394, Version 8.4.17) kullanıldı. Görüntüler kartı destekleyen Studio Version 8 arayüzü ile *.avi formatında bilgisayara kaydedildi.

Görüntülerin Eşleştirilmesi ve Makaslama (Trimmer)

Bir koparma kaldırışına ait 4 ayrı kamera görüntüsünü eşleştirmek ve görüntülerde ki fazla kareleri kesmek için hareket analizi yazılımının makaslama (trimmer) modülü kullanıldı. Kaydedilen koparma kaldırışının 4 ayrı kamera görüntüsü makaslama modülünde açıldıktan sonra her görüntüde referans olacak bir an tespit edildi ve her kamera görüntüsünde o an belirlenerek eşleştirme işlemi yapıldı. Eşleştirme işleminden sonra görüntülerde koparma tekniğinin başlangıç

(29)

anından önceki kareler ile kaldırışın tamamlandığı andan sonra ki kareler 4 ayrı kamera görüntüsünde kesilerek aynı kare sayısına sahip 4 ayrı kamera görüntüsü elde edildi.

Sayısallaştırma (Digitize)

Sayısallaştırma işlemi antropometrik noktaların koordinatlarının elde edilme işlemidir. Yirmibir koparma kaldırışı ve bir koparma kaldırışına ait dört ayrı kamera görüntüsü toplamda da seksendört kamera görüntüsünün sayısallaştırma işlemi gerçekleştirildi. Her bir kare görüntüde 20 adet yansıtıcı nokta fare yardımıyla elle tıklanarak işaretlendi (Şekil 2.3). Böylece tüm video görüntülerindeki antropometrik noktaların ve barın sayısallaştırma işlemi tamamlandı. Daha sonra kalibrasyon görüntüsünde kafes üzerindeki noktaların sayısallaştırma işlemi gerçekleştirildi. Bu noktaların uzaysal konumları yazılıma tanıtıldı (Şekil 2.2, Çizelge 2.2).

Şekil 2.3. Görüntü üzerinde işaretlenen antropometrik noktalar

Dönüştürme (Transform)

Kare görüntü üzerinde işaretlenen her bir yansıtıcı işaretin uzaysal konum bileşenleri hareket analizi yazılımındaki Doğrudan Doğrusal Dönüşüm (DLT-Direct Linear Transformation ) algoritması tarafından hesaplandı. Böylece sayısallaştırılan her noktanın zamana bağlı 3 boyutlu konum verisi metrik cinsten elde edildi.

1, 9 ayak başparmağı 2, 10 topuk 3, 11 ayak bileği 4, 12 diz 5, 13 kalça 6, 14 omuz 7, 15 dirsek 8, 16 el bileği 17-18 baş

19 barın sol ucu 20 barın sağ ucu

(30)

Filtreleme (Filter)

Sayısallaştırılarak uzaysal konumları elde edilen noktaların konum verisi frekansı 4 Hz’in altındaki veriyi geçiren sayısal filtre (“Low pass digital filter”) kullanılarak yumuşatıldı (Gourgoulis ve ark 2004). Bu filtreleme sayesinde sayısallaştırma sırasında yapılan hataların yumuşatılması ve hareketin gerçek doğasına uymayan frekansı yüksek verinin uzaklaştırılması sağlandı.

Görüntüleme (Display)

Vücut üzerindeki antropometrik noktaların ve barın 3 boyutlu konum verisi hareket analizi yazılımının görüntüleme modülü yardımı ile tablolar, grafikler ve üç boyutlu çubuk adam animasyonu şeklinde incelendi. Bu modülden araştırmada kullanılan barın yer değiştirme, hız ve diz açısı gibi doğrusal ve açısal kinematik veri elde edildi.

2.3. Verilerin Analizi

Bu bölümde koparma tekniğinin kinematik verisinin işlenmesi ve izlenilen adımlar sırasıyla verilmiştir. Koparma tekniğinde vücut ve barın doğrusal ve açısal kinematik verisi kullanılarak evreler tespit edildi. Tüm haltercilerin koparma kaldırışları sırasında barın doğrusal kinematikleri (dikey eksende maksimum yer değiştirme, maksimum dikey hız vb.) belirlendi. Haltercilerin 1 TM’nin farklı yüzdelerinde yaptığı koparma kaldırışlarındaki iş ve güç çıktıları hesaplandı. 1 TM’nin farklı yüzdelerindeki koparma kaldırışları kinematikleri arasındaki farklar istatistiksel olarak değerlendirildi.

2.3.1. Koparma Tekniğinde Evrelerin Belirlenmesi

Koparma tekniğinin klasik evrelerinin yapısı diz eklem açısındaki değişimlere bağımlıdır. 1. çekiş (barın yerden kopuşu) alt ekstremitenin bütün eklemlerinde ekstansiyonla başlar. Dizdeki açı maksimuma ulaşır ve belirgin bir şekilde azalarak 1. çekişin sonunu işaret eden daha küçük açısal değere ulaşır. Daha sonra 2. çekişin başlangıcını gösteren diz eklem açısında yeniden ekstansiyon başlar. Bu evre sırasında bar maksimum hızına ulaşır ve bu evrenin devamında bar altına giriş başlar.

(31)

Baumann ve ark (1988) göre iki boyutlu analizlerde iki önemli problemle yüz yüze kalınmaktadır. Đlki, çekiş sırasında diz ekleminin ağırlık plakalarının arkasında kalarak ölçümün doğruluğunu etkileyen kritik noktaların sayısallaştırma işleminin engellenmesidir. Đkincisi ise, iki boyutlu (sagital düzlem) diz açısı ile 3 boyutlu analiz sonucu hesaplanan diz eklem açısı arasındaki farkın 15º’ye kadar ulaşmasıdır. Bu durum açısal değişimlerin doğruluğunu etkilemekte ve tek çözümünde üç boyutlu hareket analizi olduğu vurgulanmaktadır. Bu nedenle çalışmada bu bulgu referans alınmış ve koparma tekniğinin üç boyutlu kinematik analizi yapılmıştır.

Şekil 2.4’de sağ diz ekleminin üç boyutlu açısal değişimine göre belirlenen evreler görülmektedir. Sağ diz ekleminin ilk ekstansiyonu 1. çekiş, ilk fleksiyonu geçiş, ikinci ekstansiyonu 2. çekiş, ikinci fleksiyonu bar altına giriş ve barın yakalanması ve üçüncü ekstansiyon ayağa kalkış evrelerini tanımlamaktadır.

Şekil 2.4. Üç boyutlu diz eklem açısına göre koparma tekniğinin evreleri

2.3.2. Evrelere Göre Đşin ve Güç Çıktısının Hesaplanması

Koparma tekniğinde bar üzerinde yapılan dikey iş Garhammer (1993)’ın derleme makalesinde tanımladığı şekilde mekanik enerjideki değişime eşittir (∆ME=W). Mekanik enerji, barın potansiyel ve kinetik enerjisinin toplamına eşittir (Formül 2.1). 1. çekiş için hesaplanan iş değeri evrenin süresine bölünerek 1. çekiş

0 0.5 1 1.5 2 2.5 3 0 20 40 60 80 100 120 140 160 180 Zaman (s) D iz a c is i (o ) 1 . çe k G A K B A G -B S 2 . çe k

(32)

evresindeki güç çıktısı ve 2. çekiş evresi için hesaplanan iş değeri evrenin süresine bölünerek 2. çekiş güç çıktısı hesaplandı (Formül 2.2).

2 2 1 mv mgh ME KE PE ME Bar Bar + = ∆ + = ∆ (Formül 2.1) t ME PBar ∆ ∆ = (Formül 2.2)

Bar üzerinde yapılan yatay iş barın yatay ivmelenmesinin bar kütlesi ile çarpımı sonucu elde edilen yatay kuvvet (Formül 2.3) ile yatay yöndeki yer değiştirmesi çarpılarak hesaplandı (Formül 2.4). 0,02 s aralıklarla hesaplanan yatay iş 1. çekiş evresinde toplam ve 2. çekiş evresinde toplam yatay iş olarak hesaplandı. 1. çekiş evresindeki toplam yatay iş, 1. çekiş evrenin süresine ve 2. çekiş evresinde yapılan toplam iş, 2. çekiş evresinin süresine bölünerek yatay güç çıktıları hesaplandı (Formül 2.5). 1. çekiş yatay güç çıktısı 1. çekiş dikey güç çıktısına, 2. çekiş yatay güç çıktısı 2. çekiş dikey güç çıktısına eklendi.

z z ma F = (Formül 2.3) z z z F d W = (Formül 2.4) t W P z ∆ = (Formül 2.5)

Haltercinin koparma kaldırışındaki toplam güç çıktısına katkı sağlayan vücut ağırlık merkezinin (VAM) dikey eksende yaptığı iştir. VAM’ın dikey eksende yaptığı iş 2. çekiş sırasında dikey eksende ulaşılan dikey yer değiştirme kullanılarak mekanik enerjideki değişimden hesaplandı. 2. çekişin sonunda VAM’ın dikey eksendeki hızı sıfıra yakın değere ulaştığı için kinetik enerjinin ihmal edilebileceği belirtilmektedir (Garhammer 1993). Bu nedenle VAM’ın dikey eksende yaptığı iş sadece potansiyel enerji kullanılarak hesaplandı (Formül 2.6). VAM’ın güç çıktısı ise evrelerin süresine bölünerek hesaplandı (Formül 2.7). VAM’ın güç çıktısı haltercinin toplam güç çıktısına eklendi.

(33)

mgh MEVAM = ∆ (Formül 2.6) t ME PVAM VAM ∆ ∆ = (Formül 2.7)

Haltercinin toplam güç çıktısı bar üzerinde yapılan dikey, yatay ve VAM’ın güç çıktıları toplanarak hesaplandı. Haltercinin relatif güç çıktısı ise vücut ağırlığına bölünerek bulundu.

Đstatistiki analiz

1 TM’nin % 60, % 80 ve % 100’ündeki bar ağırlıkları ile yapılan koparma kaldırışlarının kinematikleri ve haltercilerin kaldırış sırasında yaptığı toplam iş ve toplam güç çıktıları 0,05 anlamlılık düzeyinde tekrarlayan ölçümlerde varyans analizi (ANOVA) ve Benforroni testi kullanılarak karşılaştırıldı. Veriler ortalama ( x ) ve standart sapma (Ss) değerleri verilerek tablolaştırıldı.

(34)

-100 0 100 0 50 100 150 0 50 100 150 200 X (cm) 3B yerdegistirme (cm) Z (cm) Y ( c m ) %60 %80 %100 3. BULGULAR

Koparma tekniğinin üç boyutlu kinematik analizinde bar yörüngesi ve barın dikey eksen hızı önemli kinematiklerdir. Şekil 3.1’de 1 TM bar ağırlığının yüzdelerinde yapılan koparma kaldırışlarında barın 3 boyutlu yörüngesi verilmiştir.

Koparma kaldırışında barın sağa-sola (X ekseni) yer değiştirmesinin

önemsenmeyecek düzeyde olduğu ve barın kaldırış sırasında izlediği karakteristik yörüngenin dikey eksende (Y ekseni) ve yatay eksende öne-arkaya (Z ekseni) hareketi ile düzlemde gerçekleştiği görülmektedir. Haltercinin üç koparma kaldırışı incelendiğinde, artan bar ağırlığının kaldırışlardaki bar yörüngesini etkileyerek bar hareketinde dikey ve yatay yer değiştirmenin azaldığı gözlenmiştir. Dolayısıyla barın dikey eksen kinematiklerinin önemli olması yanında yatay hareketlerinin de başarılı koparma kaldırışlarında etkili olan kinematiklerden olduğu ortaya çıkmaktadır.

Şekil 3.1. BS’nin 1 TM bar ağırlığının % 60, % 80 ve % 100’ünde yaptığı koparma kaldırışlarında barın üç boyutlu yer değiştirmesi

Şekil 3.2’de koparma kaldırışında barın ulaştığı maksimum dikey eksen hızı görülmektedir. 1. çekişle birlikte barın dikey eksen hızının arttığı, geçiş evresinde dikey hızın azaldığı ve 2. çekişle birlikte barın dikey eksende maksimum hızına ulaştığı görülmektedir. Ayrıca 1. çekiş, 2. çekiş evrelerinin ve kaldırışın toplam süresinin uzadığı görülmektedir.

(35)

Şekil 3.2. BS’nin 1 TM bar ağırlığının % 60, % 80 ve % 100’ünde yaptığı koparma kaldırışlarında 1. çekiş ve 2. çekiş evrelerinde barın ulaştığı maksimum dikey hız.

Çizelge 3.1’de araştırmaya katılan elit haltercilerin 1 TM bar ağırlığının % 60 ile yapılan koparma kaldırışında incelenen bar kinematikleri ve hesaplanan güç çıktıları verilmiştir.

Çizelge 3.1. 1 TM bar ağırlığının % 60’ı ile yapılan koparma kaldırışındaki kinematik değişkenler 1TM60 Denek no Ymaks (cm) Vymaks (cm/s) 1ç güç (W) 2ç güç (W) YTopgüç (W) YTopVAMgüç (W) Y2VAMgüç (W) Verim. (%) 1. GA 100,91 225,41 617 1469 1001 359 410 95 2. SA 114,51 214,55 790 1626 1052 376 428 95 3. EB 121,88 251,67 605 2117 992 355 697 97 4. YA 109,69 209,20 974 1909 1104 348 524 96 5. TS 125,03 249,29 630 2070 1175 485 614 95 6. HY 113,44 212,13 846 2152 1238 574 756 91 7. BS 125,97 242,00 1262 2844 1658 843 1104 93 x 115,91 229,17 817,71 2026,71 1174,28 477,14 647,57 94,57 Ss 9,05 18,22 239,49 443,31 231,36 182,15 239,29 1,98 Ymaks: Barın maksimum dikey yer değiştirmesi, Vymaks: Barın maksimum dikey hızı, 1ç güç:1. çekiş

dikey güç, 2ç güç: 2. çekiş dikey güç, YTopgüç: Toplam çekiş dikey güç, YTopVAMgüç: Toplam VAM güç,

Y2VAMgüç: 2. çekiş VAM güç ve Verim: Verimlilik.

1 TM bar ağırlığının % 60’ı ile yapılan koparma kaldırışında barın dikey eksende ulaştığı maksimum yüksekliğin ortalama 115,91 cm olduğu görülmektedir. 2. çekiş evresinde gerçekleşen barın maksimum dikey hızı ortalama 229,17 cm/s’dir. 1. çekiş evresinde ortalama 817 W olan güç çıktısının, 2. çekiş evresinde artarak ortalama 2026,71 W olduğu görülmüştür. 1. çekiş ve 2. çekiş evrelerini kapsayan

0 0.5 1 1.5 2 2.5 3 3.5 -100 -50 0 50 100 150 200 250 Zaman (s) D ik e y h iz ( c m /s ) %60 %80 %100 1. çekiş sonu 2. çekiş sonu

(36)

toplam çekişteki ortalama dikey güç çıktısı 1174,28 W olarak elde edilmiştir. Kaldırış sırasında VAM’ın dikey eksendeki toplam güç çıktısının ortalama 477,14 W, 2. çekiş evresindeki VAM’ın güç çıktısı ortalama 647,57 W olarak elde edilmiştir. Haltercinin koparma tekniğinin verimliliğini ifade eden ve dikey eksende yapılan işe dikey ve yatay eksende yapılan işin yüzde oranı olan verimliliğin ortalama yaklaşık % 94.57 olduğu bulunmuştur.

Çizelge 3.2’de araştırmaya katılan elit haltercilerin 1 TM bar ağırlığının % 80 ile yapılan koparma kaldırışında incelenen bar kinematikleri ve hesaplanan güç çıktıları verilmiştir.

Çizelge 3.2. 1 TM bar ağırlığının % 80’ı ile yapılan koparma kaldırışındaki kinematik değişkenler 1TM80 Denek no Ymaks (cm) Vymaks (cm/s) 1ç güç (W) 2ç güç (W) YTopgüç (W) YTopVAMgüç (W) Y2VAMgüç (W) Verim. (%) 1. GA 94,79 191,81 663 1603 1039 313 369 98 2. SA 107,28 200,30 1106 2146 1351 377 406 97 3. EB 110,99 224,50 1043 2392 1452 407 604 98 4. YA 98,98 180,74 846 2064 1252 380 455 97 5. TS 115,16 221,36 884 2413 1479 496 616 92 6. HY 102,05 182,48 1146 2418 1514 601 781 93 7. BS 115,35 215,13 1371 3127 1810 710 960 92 x 106,37 202,33 1008,42 2309 1413,85 469,14 598,71 95,28 Ss 8,03 18,22 231,76 462,55 239,20 141,89 213,94 2,81 Ymaks: barın maksimum dikey yer değiştirmesi, Vymaks: barın maksimum dikey hızı, 1ç güç:1. çekiş dikey

güç, 2ç güç: 2. çekiş dikey güç, YTopgüç: Toplam çekiş dikey güç, YTopVAMgüç: Toplam VAM güç,

Y2VAMgüç: 2. çekiş VAM güç ve Verim: Verimlilik.

1 TM bar ağırlığının % 80’i ile yapılan koparma kaldırışında barın dikey eksende ulaştığı maksimum yüksekliğin ortalama 106,37 cm olduğu görülmektedir. 2. çekiş evresinde gerçekleşen barın maksimum dikey hızı ortalama 202,33 cm/s’dir. 1. çekiş evresinde ortalama 1008,42 W olan güç çıktısının, 2. çekiş evresinde artarak ortalama 2309W olduğu görülmüştür. 1. çekiş ve 2. çekiş evrelerini kapsayan toplam çekişteki ortalama dikey güç çıktısı 1413,85 W olarak elde edilmiştir. Kaldırış sırasında VAM’ın dikey eksendeki toplam güç çıktısının ortalama 469,14 W, 2. çekiş evresindeki VAM’ın güç çıktısı ortalama 598,71 W olarak elde edilmiştir. Haltercinin koparma tekniğinin verimliliği ortalama % 95,28 olarak bulunmuştur.

(37)

Çizelge 3.3’de araştırmaya katılan elit haltercilerin 1 TM bar ağırlığının % 100 ile yapılan koparma kaldırışında incelenen bar kinematikleri ve hesaplanan güç çıktıları verilmiştir.

Çizelge 3.3. 1 TM bar ağırlığının % 100’ü ile yapılan koparma kaldırışındaki kinematik değişkenler 1TM100 Denek no Ymaks (cm) Vymaks (cm/s) 1ç güç (W) 2ç güç (W) YTopgüç (W) YTopVAMgüç (W) Y2VAMgüç (W) Verim. (%) 1. GA 87,81 162,62 812 1867 1105 283 387 98 2. SA 98,14 178,43 1128 2174 1439 347 399 99 3. EB 95,98 190,77 1005 2415 1436 360 538 99 4. YA 90,97 165,70 965 2413 1294 329 438 98 5. TS 104,57 202,55 1018 2830 1606 470 592 96 6. HY 95,34 159,73 1207 2846 1519 515 697 95 7. BS 105,78 194,14 1434 3622 1872 617 857 94 x 96,94 179,13 1081,28 2595,28 1467,28 417,28 558,28 97,00 Ss 6,58 17,02 199,27 569,45 241,09 119,90 172,81 2,00 Ymaks: Barın maksimum dikey yer değiştirmesi, Vymaks: Barın maksimum dikey hızı, 1ç güç:1. çekiş

dikey güç, 2ç güç: 2. çekiş dikey güç, YTopgüç: Toplam çekiş dikey güç, YTopVAMgüç: Toplam VAM güç,

Y2VAMgüç: 2. çekiş VAM güç ve Verim: Verimlilik.

1 TM bar ağırlığının % 100 ile yapılan koparma kaldırışında barın dikey eksende ulaştığı maksimum yüksekliğin ortalama 96,94 cm olduğu görülmektedir. 2. çekiş evresinde gerçekleşen barın maksimum dikey hızı ortalama 179,13 cm/s’dir. 1. çekiş evresinde ortalama 1081,28 W olan güç çıktısının, 2. çekiş evresinde artarak ortalama 2595,28 W olduğu görülmüştür. 1. çekiş ve 2. çekiş evrelerini kapsayan toplam çekişteki ortalama dikey güç çıktısı 1467,28 W olarak elde edilmiştir. Kaldırış sırasında VAM’ın dikey eksendeki toplam güç çıktısının ortalama 417,28 W, 2. çekiş evresindeki VAM’ın güç çıktısı ortalama 558,28 W olarak elde edilmiştir. Haltercinin koparma tekniğinin verimliliği ortalama % 97 olduğu bulunmuştur.

Çizelge 3.4’de 1TM’nin farklı yüzdeleri ile yapılan koparma kaldırışı sırasında 1. çekiş iş değerleri arasında anlamlı bir farklılık bulunmuştur (F(2,12) = 43,22, p<0,01). 1TM100 koparma kaldırışı sırasında 1. çekişte yapılan iş 1TM60 ve 1TM80 de yapılan işten, 1TM80 de yapılan işte 1TM60 ile yapılan işten yüksektir (p<0,01). 1TM’nin farklı yüzdelerinde toplam dikey iş arasında anlamlı bir farklılık bulunmuştur (F(2,12) = 58,17, p<0,01). 1TM100’de yapılan toplam dikey iş 1TM60 ve 1TM80 e göre anlamlı düzeyde yüksektir (p<0,01). Farklı yüzdelerdeki kaldırışlarda VAM’ın toplam iş değerlerinde de anlamlı bir farklılık bulunmuştur (F(2,12) = 7,28, p<0,05). 1TM80 de VAM’ın yaptığı iş 1TM100 de VAM’ın yaptığı işe göre daha

(38)

yüksektir (p<0,05). 2. çekiş sırasında VAM’ın yaptığı işin de 1TM’nin yüzdeleri arasında anlamlı farklılık gösterdiği bulunmuştur (F(2,12) = 8,71, p<0,01). 1TM100 ile yapılan koparma kaldırışının 2. çekişinde VAM iş değeri 1TM60 ile yapılan koparma kaldırışındaki değerden daha yüksektir (p<0,01). Koparma kaldırışlarında VAM’nin toplam işi ve 2. çekişte yaptığı iş artan bar ağırlığına bağlı olarak azalmaktadır. 2. çekiş iş, toplam yatay iş ve 2. çekiş yatay iş değerleri arasında anlamlı bir farklılık bulunmamıştır (p>0,05).

Çizelge 3.4. 1 TM bar ağırlığının % 60, % 80 ve % 100’ünde yapılan koparma kaldırışlarında bar üzerinde yapılan yatay ve dikey iş ile VAM’ın yaptığı işin ortalama, standart sapma (x±Ss) ve varyans analizi sonuçları

1TM60 1TM80 1TM100 Değişkenler Ss x± x±Ss x±Ss F 1ç iş (J) 389,00 ± 127,98 a 503,00 ± 154,34b 630,85 ± 180,72c 43,22** 2ç iş (J) 446,42 ± 78,02 511,14 ± 103,44 511,14 ± 97,72 3,75 YTopiş (J) 835,42 ± 151,13a 1014,28 ± 182,93b 1142,14 ± 217,33c 58,17** ZTopiş (J) 50,71 ± 26,71 55,28 ± 40,47 39,28 ± 32,04 2,31 Z2ç iş (J) 38,14 ± 21,65 44,00 ± 33,11 22,85 ± 18,25 3,40 YTopVAMiş (J) 338,85 ± 119,73 337,85 ± 109,13b 326,14 ±104,44 7,28* Y2VAMiş (J) 140,42 ± 36,60 132,00 ± 41,88 108,85 ± 25,39c 8,71**

1ç iş: 1. çekiş iş, 2ç iş: 2. çekiş iş, YTopiş: Toplam dikey iş, ZTopiş: Toplam yatay iş, Z2ç iş: 2. çekiş yatay iş

YTopVAMiş: Toplam VAM iş, Y2VAMiş: 2. çekiş VAM iş.

* p<0,05 ** p<0,01

a p<0,05 düzeyinde 1TM60 ve 1TM80’den farklı, b p<0,05 düzeyinde 1TM80 ve 1TM100’den farklı, c p<0,05 düzeyinde 1TM60 ve 1TM100’den farklı

Çizelge 3.5’de 1. çekiş güç değerlerinde anlamlı bir farklılık görülmektedir (F(2,12) = 23,25, p<0,01). 1TM100’ün 1. çekiş güç değeri 1TM60’a göre daha yüksektir (p<0,01). Koparma tekniğinde 1TM’nin farklı yüzdelerinde yapılan kaldırışların 2. çekiş güç değerleri arasında anlamlı bir farklılık bulunmuştur (F(2,12) = 38,94, p<0,01). 1TM60, 1TM80 ve 1TM100 2. çekiş güç değerlerinin her biri arasında anlamlı bir fark bulunurken (p<0,05), en yüksek değerin 1TM100 ile yapılan kaldırışta elde edildiği görülmektedir (p<0,01). Kaldırışlarda 1TM60, 1TM80 ve 1TM100’ün toplam dikey güç sonuçları arasında anlamlı bir farklılık bulunmuştur (F(2,12) = 26,47, p<0,01). Bu anlamlı fark 1TM60’ın 1TM80 ve 1TM100 değerlerinden farklı olmasından kaynaklanmaktadır (p<0,01). Toplam yatay güç arasında anlamlı bir farklılık bulunmuştur (F(2,12) = 4,58, p<0,05). 1TM100’de toplam yatay gücün 1TM80’ e göre anlamlı düzeyde azaldığı görülmektedir (p<0,05).

1TM’nin yüzdelerinde yapılan kaldırışların toplam VAM güçleri arasında anlamlı farklılık bulunmuştur (F(2,12) = 11,79, p<0,05). Anlamlı fark 1TM80 ve

Şekil

Çizelge 1.1. Olimpik halterde kategoriler
Şekil 1.1. Koparma tekniğinin evreler
Şekil 1.2. Uygulamalı mekaniğin alt dalları
Çizelge 2.1. Araştırma grubunun fiziksel özellikleri ve 1 TM’nin yüzdeleri  Denekler  Yaş   (yıl)  Vücut ağırlığı  (kg)  Boy  (cm)  Kategori (kg)  1 TM60  (kg)  1 TM80  (kg)  1 TM100  (kg)  GA  27  58  150  56  66  88  110  SA  31  60  162  56  72  96  120
+7

Referanslar

Outline

Benzer Belgeler

 İş Ailesi: Hem benzer görevleri içeren hem de benzer personel niteliklerini gerektiren iki ya da daha fazla işi içeren iş grubudur... İş kavramıyla

Toplumun büyük bölümünün meslek ahlakıyla ilgilenmemesi toplumda meslek ahlakını oluşturacak ve işlemesini sağlayacak bir takım meslek gruplarının organize

Böylece kişi, kendini toplumdan soyutlamadan işe yarar ve üretken bir kişi olarak hissedip mutlu olabilir.... Edebiyat Edebiyat,

Yardım için başvuran kişiyi neyin rahatsız ettiği, bazen kişinin kendisi açısından saklıdır.. Bilinemez.Bazen de sıkıntı yaratan sorunların kaynağı yanlış

´ İş Tanımı işin profilini, iş gerekleri işi yapacak çalışanın.. profilini

Öge (Element): Bu terimin en az üç farklı anlamı vardır: 1) çalışma etkinliklerini betimlemek ya da daha küçük parçalara bölmek için uygulanan en küçük

“Benim ona yararımdan çok onun bana yararı oldu, tabii benden daha akıllı olduğu için... Klasik evli­ liğin dışında bir dünya kurmayı becerebilen

Hipotez 3 ve 4’te belirtildiği üzere bu çalışmada, yöneticinin babacan liderlik stilinin farklı alt boyutlarının çalışanların özerk (içsel motivasyon ve