• Sonuç bulunamadı

[Galatasaray tarihi]

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "[Galatasaray tarihi]"

Copied!
14
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

Tarihçeni1

» mütalâasından, anlaşılacağı veçhile “ Galatasaray „

450 sene evvel,, müessesemizin bugün bulunduğu yerde, ilk tesis

olunan mektebi» ismidir.

Bundan 64 sene evvel, gene burada, '4Mektebi Sultani,, na-

miyle vücude getirilen mektep ise “Lise,, tabirinin resmen kabul

edildiği İS Teşrinisani 1923 tarihinden itibaren eski ve tarihî

ismini tekrar aldı.

Gerek ismi gerek mevkii itibarile Türkiye Maarifi tarihinde

ayrı bir şöhrete ve büyük bir hususiyete malik olan müessese­

mizin tesis yıl dönümünü tesit için bu Salnameyi neşrediyoruz.

Gazi Hazretlerinin mektebimizi büyük huzurlarile şereflendir­

dikleri gün müessesemizin tarihçesi ve tedris tarzı hakkmdaki

maruzatımız âlı takdirlerini kazanmıştı. İşte bu takdir bize çok­

tan beri çalıştığımızı halde neşrine muvaffak olamadığımız bu eseri

vücude getirmek için '‘kuvvetli bir saik oldu. Bu itibarla, her

şeyimizde olduğu gibi, bu Salnameyi neşir hususunda da büyük

inkılâpçımızın

yapıcı ve yaptırıcı kudretinden

istifade etmiş

oluyoruz.

Salnamemizin hacmi ve münderecatmm tenevvüü, ümit ede­

riz ki, onu me3’ dana getirmek için sarfettiğimiz üç senelik sâyi

izah eder.

Eserimiz iki kısma ayrılmıştır; Birinci kısımda

mektebin

derin bir tetkik mahsulü olan tarihçesi ile müessisleri, idare

ve talim hey’etleri, mezunların bir cetvel halinde

isimleri ve

GalatasaraylI

olmayan bazı zevatın müessesemiz hakkmdaki

kıymetli mütalâaları vardır.

(2)

%

İkinci kısımda da bu irfan ocağının bilhassa son aitmiş

dört senelik hayatındaki varlığını, yetiştirçl'ği Lymetli şahsi­

yetleri, ve bu Galatasaray evlâtlarının aziz vatana yaptıkları ve

yapmakta oldukları hizmetleri muhtasar yazılar ve resimlerle

arzetmekteyi*.

Eserimizin tarihçesini uzun

tetkikler ve cidden kıymetli

görüşlerle tertip ve ihzar eden değerli muallimlerimizden

Nüzhet Beyefendiye teşekkür etmeyi bir borç addediyoruz.

//

olan müracaatlarımızda gösterdikleri teshilâta da şükranlarımızı,

ve bu meyanda ayrıca alâka gösteren Hariciye Vekâleti sabık

Zat işleri müdürü Eamit Beyefendi ^le Tıp Fakültesi muallim­

lerinden

Doktor Ahmet Süheyl

Beyefendiye

teşekkürlerimizi

arzederiz.

Bütün tetkiklerimize ve ihtimamlarımıza rağmen eserimizde

bulunabilecek hatâ ve noksanların bu teşebbüsümüzün sami­

miyetine

bağışlanmasını

muhterem okuyucularımızdan ayrıca

rica eyleriz.

zamanda muhtelif Vekâletlerin Sicil ve Zat işleri müdürlerimi' vaki

(3)

GALATASARAY

— İsminin Tarihçesi — Galatasaray isminin uzun ve eski- bir tarihi vardır. Zira bu isimle ilk; defa olarak tesis edilen mektebin tarihi 1481 - 1485 ( 886 - 890 Hicri ) dir. Galatasaray hakkında tesadüf edilen ilk tarihî kayıt Raşit tarihinin 1714

(1121 H icrî) vekayii meyanındaki şu fıkradır:

Temam şüdeni Binayı Sarayı Galata

*Bundan akdem tamir ve termimi t asm i m olunan Galatasarayı evvelkiden ziyade imaretü meremmat olunup binası tekmil ve itmam olunmakla gurrei mahı muharremülharamda Sadrıazam ve Şeyhülislâm ve selâtin camilerinde vâiz olan meşayihi izam sarayı mezbure varıp temaşa ve ol l uk’ai ilmü ibadetin ihya olundığın kemalÜ tahsinbirle dua ve sena eylediler. ,

Bu satırlardan Galatasaraym filvaki bir mektep olduğunu öğreniyoruz,

îstiyenler Raşit tarihinin buraya kaydedilmiyen kısımlarından mektebin ilk

ve iptidaî şekli hakkında da malûmat edinebilirler. Mektebin bu tamiratı Mora

fatihi Şehit Ali paşanın himmetile yapılmıştır.

Galatasaraym nasıl tesis edildiğine dair bir kayıt ise ancak Atâ tari­ hinde mevcuttur.

Tayyarzade Ahmet Atâ efendinin tarihi* verdiği malûmatın tenevvür dolayısile, çok dikkate şayandır. Atâ tarihinin birinci cildinin yetmiş ikinci sahifesini okuyalım:

Galatasaraym tesis ve icadı

Asrı Bayezıt Hanı Saniye kadar Galata perşenbe pazarının Voyvoda konağın

dan yukarısı saydü şikâra çesban cebeli cengelistan olmasile Bayezıt hanı sanı hazretleri âvanı civanîde mevsimi şitada bu şâhsar ve halzarda bir gün tesayyuda tasaddi buyurduklarında esnayı tekü pude tesiri şiddeti badü bertten bihıizur olarak feshini vücut edecek bir mahal cüstcusunda iken Tophaneden Beyoğluna doğru

— ...

çıkan ( v e Galatasaraym canibindef, Boğazkesen şahsartnda bulunan bir kulübe derununda taze taze gül fidanları içinde bir azizi müteahhidin ârâmı meşhudü hüma­ yunları olmasile kulübeye dahil ve tariki takvaya oL.n meylü muhabbeti hümayunları çihetile ülfeti azizden mahzuziyet hasıl olarak azizi müşarünileyhe Gül baba bir

(4)

iilhahınız var mıdır buyurduklarına cevaben: Padişahım şu zirveclğe bir mektebi irfan* fesisü tertip buyur da orada okuyup yazanları hizmeti hümayununda istihdam eyler vakten minelevkat devletine lâzım olur.

İşte Gül babanın tavsiyesi mucibince buraya bir enderun mektebi tesis edil- Tniştir. [ 1 /

Atâ bu fıkrada ikinei Beyazıdm * âvâm civanisinden „ bahsediyor. Bu suretle otuz beş, yaşında hükümdar olan Beyazıdm bu teşebbüse Gül ba­ banın ağzından “ Padişahım * dedirtmesinden istidlâlen 1481 ( 886 H icrî) de başladığı kabul edilebilir.

Fakat * ikinci Beyazıt „ ikamet etmekte olduğu Amasyadan doğrudan doğruya buraya geldiği için mektebin 1481 (886)., ile 1485 (890) arasında yapıldığını farzetmek her halde daha doğru olur.

îlk Galatasarayı, Küçük oda ve Enderun mektepleri gibi bir mektep olmak üzere tesis ,edilmiştin. Gene Atâ tarihinde burada okunan derslere

ait tafsilât vardır.

Tayyar zade Ahmet Atâ efendi bu malûmatı verdikten sonra tarihinin

yedmiş sekizinci sahibesine şu satırları ilâve ediyort

*

r ' 9 Büsbütün İSğvotuncaya kada Galatasaraymın■ kaç katıba ifrağ olunduğuna dair Hadikatülcevamideki fıkra- bazı tahkikat ve- rivayata muvafık ve mevsuk olma-

sıla atide beyan ve hikâye olunmuştur. m

“ Selim hanı sani hazretlerinin asrı âlisinden olan 1570 (978) tarihinde Galatasaraymda bulunan ağavatın bir azı Enedrunu hümayuna ve bir azı da eski saraya naklonurak sarayı mezkûr tahliye ile yerleri medrese itibar kılınmış ve rivayeti âhere göre Murat hanı s.alis asrında gene saray [2] olmak üzere iki defa nizamı sabıklarile derununa gene ağavat vazolunmuşken Ahmet hanı evvel ahdında bir defa daha tahliye ile gene medreseye tebdil olunduğu Osman hanı sani zamanında üçüncü kere sarayda karar ve bin yetmiş altida tekrar medreselere tahvil ve derununa talebe tavsil olunmuştu. Bin yüz yirmi altı muharreminde tekrar saray olmak üzere ebniyesi tanzim ve bilâhere dershane ve Büyük Oda mukabiline bir cosim kütüphane bina olundu ve ders hocası

ve hafızı kütüpler tayin ve ağavatın teksirde vezaif ve taamlarına itina

buyuruldu., >

diyor ve bu hususa dair oldukça mühim bir takım tafsilât ta ilâve

ediyor. ,

—-{İJ Gül baba kakkındaki yazılar ve resirater salnamemizin vesaik kısmındadır.

[2] Burada saraydan s«y Enderun mektebidir. ait yazılar ve resimler veaaik kısmınuzdadır.

»

(5)

1

Vasıf tarihinde de 1753 (1167) vekayii meyamnda re müteakip sene*

lerde bu kütüphaneye dair malûmat vardır.

Bütün bu malûmattan Galatasaray binasının bir kaç defa mekteplikteiı çıkarılarak başka gayelere hasredildiği fakat neticede mektep olarak yapılan bu binanın gene mektep olarak kaldığı ve “ Galatasaray * isminin bir mek­ tep ismi olarak 450 senelik bir maziye malik olduğu tezahür eder.

(6)

GALATASARAY

— Mektebinin Tarihçesi —-1868 (1284 H icrî) senesinden evvel Garp irfanından doğrudan doğruya drtifade etmek maksadile Avrupaya talebe gönderilmeye başlanmış, fakat* giden talebenin pek iyi intihap edilememesi ve hazırlanmamış olmaları gibi birçok sebeplerle bunların bir kısmından istifade edilememişti, tçinde kırk talebe tahsil eden “ Paris Mektebi Osmanisi „ ni de, hiç bir menfaat temin etmediği için, lâğva mecburiyet hasıl olmuştu.

% •' : > •

Abdülazizin Fransaya seyahatini büyük bir fırsat telâkki eden o zama­ nın bazı ricali artık Garp irfanından bir an evvel istifadeye teşebbüs edilmesi lüzumunu katiyetle meydana çıkardılar.

Bunun üzerine Avrupa liselerine muadil ve Fransa mektepleri progra­ mına mutabık olarak, şehadetnamesi de Avrupa darülfünunlarınca muteber tutulmak şartile, Türkçe .ile Fransızca aynı dereoede tedris edilmek üzre Galatasaray lisesinin, * Mektebi Sultanî. nin tesisine karar verildi.

Bu maksatla Babıâlinin saraya gönderdiği tezkere şudur:

* Her memlekette medeniyet ve mamuriyetin en büyük esası ulûm ve maarif olup bir müddetdenberi bu bapta devletçe masruf olan himemi müte- valiyenin semerei nafiası iktitaf olunmakta ve gerek Dersaadet ve gerek taşralarda tesis ve tanzim kılınmış olan mekâtibi rüştiye ve sıbyaniye de- recei ulâda olarak terbiyeti umumiyenin intişarına bais olduğu misillû mekâ­ tibi mahsusaya mensup olan idadî mekteplerde dahi her birine lâzım olan fünunun mukaddimatı tahsil ettirilerek bu tarikle dahi neşri maarife himmet kılınmakta ise de hidematı devletin her nevine kesbi kabiliyet ve mekâtibi hususiye ikmali malûmata tahsili liyakat etmek için Avrupanm en büyük mektepleri raddesinde yani her sınıf ahalinin müsteiddanı etfaline mahsus olmak üzere bir mektebi umumii idadi tesis ve Galatasaray binasının buna tahsisi emrü fermanı maarif ünvanı cenabı şöhinşahîi iktizayı âlisinden bu­ lunmuş olmasile mektebi mezkûrun sureti tesis ve teşkiline dair bir nizam- name yapılarak istek edenlerin yazılmak üzere şimdiden neşrü ilân olun- maşi lâzimeden olduğu gibi mektebi ınezbure münasip bir isim verilmesi dahi iktizayı halden olduğuna binaen bunun Mektebi Sultanî namı celili ile yado* lunması ve işbu mektebe bir Nazırı sani tayini icap ederek mektebi idadi!

(7)

tskerî ders; Nazırı kaymakam-: İsmail bey. lisan aşiiıa ve liyakat ve dira-. yetli bulunduğundan onun Nazırı sani tayini ve kendisinin istihkakı cihetile

terfii rütbesi hususunun makamı âlii Seraskeriye havalesi ve mektebi mezbur için kaleme alınmış olan nizamname leffen arzu taktim kılınmağla sebkü ah­

kâmı iradei seniyei hazreti padişahiye tevafuk eylediği halde hemen neşrü ilân ettirilmesi haklarında her ne veçhile emrü fermanı cenabı şehriyarî şerefsünuh ve sudur buyurulur ise ona göre hareket olunacağı beyanile

tezkerei senaverî terkim kılındı. 21 Zilhicce 1284

Bu tezkere üzerine mektebin tesis fermanı Babıâliye gönderilmiş ve Î&68 (.1284 H icrî) senesi eylülünün birinci günü de mektebin küşat me^ rasiım yapılmıştır.

Bu büyük eserin banileri o zaman Maarif Nazırı olan Saffet paşa ile Sadrazam Âli ve Keçeci zade Fuat paşalardır.

1870 (1286 H icrî) de mektebin 20 muallimi, 10 muidi ve 502 talebesi vardı. Galatasarayın ilk talebesinden olan Abdürrahman Şeref bey merhum mektebin ellinci senesi münasebetile neşrolunan risalede “ küşadmdan on gün sonra 224 üncü talebe olarak kaydolunduğunu çok geçmeden şakirdan adedinin beş-

yüzü * bulduğunu zikretmiştir.

Kaydolunan talebe beş sınıfa taksim edildiklerinden en yüksek sınıfa dahil olanlar üç sene sonra ikmali tahsil ederek diploma alıyorlar. Fakat kaydolunan talebe: “ Bir seneden ziyade vakitlerini Fransızcanm elifbasını öğrenmek ve hututu mütenevviasını sathice okumak ile geçirdiklerinden mek­ tebi mezkûrun müddeti tahsiliyesi ise beş seneden ibaret bulunduğundan

lâzım gelen ulûmu fünunun müddeti mezkûre zarfında tahsili için vakit kazanılmak üzere iki sene müddet Türkçe veFransızcanın mukaddimatı kavaidi sarf iye ve nahviyesi tedris ve talim olunmak üzere Mektebi Sultanî şubesi olarak mahreci eklâm dahilinde bir mahalli mahsus tehiye ve tanzim olunuyor. ,

Bu kısmın Soğukçeşme civarında Muhtar bey konağında tesis edilmiş olduğu 1871 (1288) salnamesinde mukayyettir. Asıl malûmat 27 zilkade 1286 tarihli Takvimi Vekayide muharrerdir. Gazetenin aynı nüshasında mektebin duhul şartları hakkında da bazı malûmat vardır. Fakat mektebe kâfi de­ recede talebe kaydedilmediğinden olacak ki muhtelif fasılalarla bu ilân tekrar edilmiştir.

*

O devirlerde çıkan gazeteler dahilî havadis vermekte pek hasis dav­ randıklarından mektebin teessüsü hakkında tafsilât bulmak pek kolay değil­ dir. Onun için ele geçen malûmatı da buraya ilâve edeceğim.

(8)

I \

Bugünkü M ekiktin B ânileri

Âli Paşa

Saffet Paşa Fuat Paşa

(9)

Takvimi Vekayiin 4 muharrem 1285 tarihli nüshasında mektebin ni~> -mmnamesi neşrolunmuş ve 12 Sefer 1285 tarihli nüshada da:

“ Mektebi mezkûrun sureti mükemmele üzere teşkili ve memaliki devleti aliyyenin ihtiyacatına muvafık surette ulûmu maarif tahsiline mahsus olması cihetile hemen Hu lütfü inayetlerden istifadeye umum ahali taraflarından müsaraat olunmak lâzım-» dır. Zira bu mektepte beş sene okuyup şahadetname alacak çocuklOTr istedikleri halde., hidematı devlette istihdam için saire? müraccah tutulacakları,^ ilân olunmuştur.

Mecmuai Maarif gazetesinin. 2.4 Zilhicce 1284 tarihindi», çıkân 29 numa­ ralı nüshasında aşılması için, istihzaratta bulunulan Mektebi Sultani hakkında böyle bir havadis de vardır:;

" Galatasaray inin bazı ilâvat ve tebdilât ile mektep heyetine konularak ismi­

nin "Mektebi Sultaniye„ tesmiye buyurulduğu işitilrniştlr- Rivayeti vaki ayet göre işbu; mektebe nısfı tebeai müslime ve nısfı diğeri tebeai gayrı müslime etfalinden olarak; nihayet altıyüz nefer şakirdan alınacak ve işbu çocuklar dokuz yaşından onüç yaşma: kadar kabul olunacak bir rivayete göre senevi kırk beş lira ve diğer rivayete nazaran- dahi tahrir olunan etfal üç sınıfa taksim olunarak birinci sınıfından kırkbeş ve İkincisinden yirmibeş ve üçüncüsünden onbeş lira peşinen ahzolunacaktır.

Mektebi mezkûrde her türlü lisandan kitaplar okunacak ise de asıl esası Türkçe ile Fransızca lisanı üzere dersler verilecektir.

Mektebi mezkûrun nezareti Hariciye Nezareti Celilesine merbut olup riyaseti dahi Fransa sefiri M. Bouret cenaplarında olacaktır.

Bundan bir kaç sene mukaddem lieclittahsit Fmnsaya gönderilmiş olan etfalin mektebi mezkûre ilhakı zımnında bu tarafa gelmeleri için Fransaya telgraf çekildiği de işitilmiştir.

Bu haber o sıralarda Takvimi vekayide neşredilen mektep nizamna­

mesindeki [*] serahate rağmen her halde bazı dedikodulara sebebiyet vermiş olacak ki gene aynı gazetenin 12 Muharrem 1285 tarihli nüshasında da şöyle bir kayda daha rast geliniyor:

‘ Mektebi Sultaninin sureti teşkilile keyfiyatı sairesi geçen nüshamızda hülâsaten yazıldığı gibi nizamnamei mahsusu dahi mufassalan Takvimi Veka­ yide neşrolunmuştu. Mektebi mezkûrun bir kısmının idaresi Fransa sefiri hazretlerinin nezaretleri tahtında olmak üzere tedavür eden rivayata mebni zatı hazreti Seraskerî lâzım gelen ümerayı askeriyeyi celp ile şu rivayatm kafiyen aslı olmayıp eğerçi indelhace ecnebiden bazı muallim alınması mel­ huz ise de mektebi mezkûrun idaresi ancak devleti aliyenin nezareti

müte-]*] Bu nizamname salnamemizin vesaik kısmına aynen dercedilmigtir.

(10)

' i - ' i n

/

valiyesi tahtında olduğu ve bunun teşkilinden maksadı âli, etfali sunufu tab\ anın tariki sehilde her türlü fünunu maarifin iktisabına mazhar olmaları merkezinde bulunduğunu ifham ile beraber (göreyim sizi bu bapta her birinize ibrazı measırı mukadderete fevkalgaye gayret etmelisiniz) mealinde vesaya ve nesayihi matlûbe tebliğ buyurdukları maatteşekkür işitilmiştir..

Mektebin gittikçe tekâmül ettiğini isbat eden bir fıkraya da “Mümeyiz. gazetesinin 9 Cemaziyelâhır 1286' tarihli ve 36 numaralı nüshasında ras- geliyoruz:

“Mektebi Sultaninin sene b,esene tezyidi mukarrer olan şakirdanı için bu sene tanzim ve ilâve edilen dairelerin kât’fei levazımatı ile şu günlerde hitam bulduğu ve mektebin küşadmdan evvel yeniden alınacak şakirdanm derecei iktidarlarına göre sınıflara taksim olunduktan bir hafta sonra birinci sene şakirdanının içti m a ma karar verildiği ve mektebi mezkûre müdiri evvelinin bundan akdem Parise azimet ederek bu defa avdetinde derslere ilâve edilmek üzere Fransadan diğer bir takım hocalar getirmiş olduğu ve mektebin bu sene geçen seneden ziyade bir sureti muntazamaya ithalde Fransa usulü üzere tanzim ve tesviyesine ikdam olunmakta idügi maalmemnuniye işitilmiş ve mektebi mezkûrun usulü idaresi hakkında bazı taraftan aralık aralık şikâyetler ve hoşnutsuzluklar vuku bulmakta isd de bidayeti umurun bir takım nevakıstan hali kalmaması umuru tabiiyeden iken mektebi mez­ kûr şakirdanının altı yedi ay zarfında görülen terakkiyatı tahsiliyesine nazaran usulü talimiyenin gün begün yoluna gireceği derkâr ve öyle munta­ zam bir mektep hakkında itiraz eylemek ulûmu maarifin intişarını isteme­ mekten neş’et edeceği aşikâr bulunmuştur..

Mektepte 1874 (1291) senesinde bîr Hukuk mektebi de küşat olunmuş

ise de devam edememiş olacak ki 1878 (1293) tarihinde yeniden tedrisata

başlayacağı şu suretle ilân olunuyor:

“ Mektebi Sultanî derununda bulunan "Hukuk mektebi„nin bu defa yeniden kû- şadına Nezareti celilei maarifçe karar verilerek şehri Teşrinievvelin on altıncı pazar«

tesi günü sabahleyin derslere bed’ü mübaşeret olunacağından bundan evvel mektebe devam etmiş olan şakirdan ile müceddeden devam etmek arzusunda olup ta yetlerinde matluba muvafık şahadetnameleri bulunan talebenin kaydü kabulleri için sabahleyin

'V - ■ >

alafranga saat dokuzdan akşam dörde kadar Galatasaraymda mektebi mezkûr kalemine müracaat eylemeleri ve yetlerinde şahadetnameleri olmıyanlarm kaydü kabulleri Türkçe ve Fransızcadan matlup veçhile imtihan vermeğe mütevakkıf idüği ilân olunur. .

(11)

s

¿A^

Bu malûmat “ Maarif Umumiye Nezareti tarihçei teşkilâtı „ mn 182 inci?

/

i

u

sahifesinden alınmıştır.

/

Mektepte gene 1874 (1291) senesinde tesis edilmiş olan bir de ‘ Turuku, meabir „ mektebi mevcut idi. Bilâhara Islâh ve tevsi edildiği “ Maarifi Umumiye Nezareti tarihçei teşkilâtı„ ünvanlı eserin 183 üncü sahifesindeki şu tebliğden, anlaçilıyor:

Mektebi Sultanî dahilinde bulunanTuruku meabir „ mektebi bu kere Maa* rifi umumiye nezareti çelilesi tarafından tevsi ve tslih olunarak işbu 1294 senesi' teşrinisanisinin iptidasından itibaren betekrar kuşat olunup ikinci ve üçüncü ve- dördüncü seneler derslerine şehri mezkûrun altıncı günü ve birinci sene

derslerine-d

dahi on üçüncü pazartesi günleri bed'ü mübaşeret olunacağı cihetle mektebi mez* kâr kalemine müracaat eylemeleri ve talebei cedidenin kaydü kabulleri için mıî*

kemmel diploma ve yahut derecei saniyei tahsiliyeyi ikmal ettiklerine dair şaha* detname ibraz etmeleri diploma ve şahadetnameleri olmıyanların matlûp veçhile>

imtihan vermeleri lüzumu ihtar ve beyan olunur. ,

A /

Burada dört sene zarfında mülkiye mühendisi yetiştirilecekti. Bu mekte' masarifi de, müdür Fotyadi beyin taahhüdü mucibince, esas mektebi, nimuhassa satı meyanında olacaktı.

Bu iki mullıak mektep hakkında o devir salnamelerinde de bazı malûmat vardır. 1875 (1292) senesi salnamesi Mühendis mektebinin altı, Hukuk mektebinin de dört muallimi olduğunu kaydediyor. Fakat dört yüz yirmi sekiz olan talebe yekûnundan kaçının bu mekteplere ait olduğunu zikretmiyor. Fazla olarak bir de hükümet memurlarından arzu edenlere ders verildiğini kaydediyor. 1876 (1293) senesi salnamesinde bu mekteplerin muallimlerinin adedi Mühendis mektebi için on bir, Hukuk mektebi için beş olarak göste* rilmiştir. 1877 (1294) senesi salnamesi bize daha mufassal malûmat vermektedir. O sene mevcut bu iki mektebe ilâveten ayrıca bir de Edebiyat mektebi tesis edilmiştir. Talebe adedi de Mühendis kısmı için kırk üç, Hukuk kısmı için altmış bir ve Edebiyat kısmı için yirmi beş olarak gösterilmiştir.

1878 (1295) senesi salnamesinde ise meskût geçilen bu mektepler bîr az evvel kaydettiğimiz vesikalardan da anlaşılacağı veçhile tekrar teşekkül edeceklerdir.

Bunu o senenin mükâfat tevzii merasiminde mektebin müdürü olan Halil beyin söylediği nutuktaki şu satırlar da teyit etmektedir.

* Mukaddema Mektebi Sultanî dahilinde Hukuk ve Turuku meabir fen*

kılınmıştı. Bu defa bunlar yeniden tesis ve tanzim kılın dı.,

(12)

I i

7

n

T

GALATASARAY

— Mefkuresinin Tarihçesi —...

( Galat&aaraym bir de fikrî tarihîni yazmıya teşebbüs çok hayırlı olabilir. Bu

satırla^-■Sunu yapmak İ3tiyenlere bir zemin hazırlamak için d ir.)

Galatasaray Şarktan Garba doğru açılmış ilk mühim menfezdir. Galatasarayııı nezih m yüksek evlâdı FİKRET onun için :n ezıo ,<jgrı

.... Biraz düşünme ve kurtulma hissine Sahip vatan çocukları hep sende beslenen,

'• i"

Senden hayat alanlar; en ateşli hak sesi Senden kopar koparsa bu boşlukta bağteten. Şensin cihanı Fikretin en canlı makesi... Oarp, iştiyakı fikre açık bir ufuk, ve sen,

Şarkın bu ufka ilk açılan bir dcriçesi!

J

/

i

Diyerek bu mektepte teneffüs edilen havanın daima bir garplılık, bir hürriyet havası olduğunu ne güzel terennüm etmişti.

Galatasaray mefkuresini tesbit için iptida mektebin teessüsü anında ne gibi bir ihtiyaca tekabül ettiğini araştıralım.

Mektebin ilk müdürü M. de Salvo tarafından mektebin müessisi ve aynı zamanda Maarif nazırı olan Saffet paşaya verilen ve sureti 1871 sonesi mükâfat tevzii cetvelinde münderiç olan raporda bakınız ne d iy o r:

" Teşkilâtı, programları, dersleri, ibraz eylediği teminatı yakından tetkik edilecek, olursa Mektebi Sultaninin icabatı yevm iye ile zuhura gelmiş bir mevcudiyeti yekruze olmadığı, bilâkis derin bir boşluğu imlâ etçiği gibi bir ihtiyacı hakikiye tekabül eylediği ve bugünün olduğu kadar yarının da ic.abatını tatmin eyleyeceği teslim ed ilir.

Hakikati pek güzel hülâsa eden bu gözlerle M. De Salve pek durbin bir adam olduğunu ishat etmektedir. Zira mektebi ı küşadı senelerinden evvel teessüs etmiş o^fn tanzimat cereyanı henüz müsbet bir netice verme­ mişti. Tanzimat kabuT edilmiş, fakat onu tatbik edecek '¡unsurlar temin edile­ memişti. İşte bu shbepten Galatasaray mektebi atinin ncabatmı, ihtiyacatmı tatmin edecek ve/müessislerinin bütün kalplerde istedikleri cereyanı, garplılık cereyanını temin eyleyecek bir müessese olacaktı.

11

(13)

Prensipleri ve teşkilâtı son derece ahrarane ol ar* bu mektebin ne mû(K kilât dahilinde teessüs ettiği hakkında bir fikir edinmek istiyenler gene M. De Salve tarafından yazılan ve en mühim kısmı Talim ve Terbiye Hey'eti muhterem reisi Ihsan beyefendi tarafından tercüme edilerek Galatasaraym ellinci senei devriyesi müııasebetile neşrolunan risaleye dercedilen rapora müracaat etmelidirler. Bu rapor muhteviyatının bir cümlesini alalım:

" Şark akvamım ciddî bir hars fikri almağa gayrı müsteit, kat'î ve meşum bir atalete mahkûm bir hale gelmiş zannetmenin hata olduğu sabit o ld u ,.

Şarkı umumiyetle Garplılık ceryanına muarız gören garplılara bu zeki garplının sözleri ne güzel bir cevap teşkil eder.

Şarkın garplılaşmağa müsteit olduğunu, Şarkta bu hareketin en başına geçen biz Türkler, bir çok defalar isbat ettik. Fakat hakikate karşı gözlerini yumanlara ne denir. Her halde inkâr edilmez hakikatlerdendir ki ilk za* inanlarında bir söz, bir temenni mahiyetinde olan bu cereyanda, garplılık cereyanında Galatasaraym ve GalatasaraylIların hiç şüphesiz büyük bir hissesi

vardır.

Galatasaray Garp irfanı, Garp medeniyeti ile doğrudan doğruya

münasebet peyda ettiği için şark medeniyetini garba meylettirmeğe çalışmış,

ve bütün yaptıklarım milliyet duygularından bir zerre bile feda etmeden

yapmıştır. Galatasaray memlekete asil ve vazifeşinas vatandaşlar yetiştirmekle kalmamış istibdadın en koyu zamanlarında etrafına nefha nefha hürriyet

saçmıştır.

Ağuşunda büyüyenler tam manasile onun birer manevî evlâdı olmak istediklerinden daima hürriyet fikrini tenmiyeye çalışmışlardır. Pek güzel hazmettikleri hürriyet esaslarını etraflarındakilere telkine uğraşmışlardır.

Cesur ve yüksek kalpli olan Galatasaray gençlerine bundan daha lâyık, daha ulvî bir vazife olabilir mi idi?

Burada yetişen gençler kabiliyetlerde mütenasip birer meslek sahibi olarak hayata atıldıkları zamanda muhitlerine gözlerinin önünden hiç bir zaman silinmiyen bir hayali, her gün biraz daha beliren, hakikat olan hayali, hürriyetin şuh ve nezih hayalini arzederek yenilik ve garplılık ceryanım her yerde takviyeye uğraşmışlardır.

Hayali yüksek fikirlerden hakikî inayetler doğar. Yetorki herkes cesa­ retle düşünmekten ve düşündüğünü söylemekten korkmasın. GalatasaraylIlar her zaman mefkûrelerini - garplılık mefkûresini- düşündüklerinden ve düşün­ celerini söylemekten çekinmediklerinden muhitlerini daima biraz

(14)

Garplılaş-w

tırmağa muvaffak olmuşlardır. Bu da iftihar edebilecekleri en mühim lıususattaıı biri ve belki de birincisidir.

Bu hakikate ayrı bir delil istiyenler mezunların aziz vatana yap­ tıkları hizmetleri tetkik ederek hükmedebilirler.

e J .O

4

r

<?

v > > >

l

u . ' j ' / . r>

Kişisel Arşivlerde İstanbul Belleği Taha Toros Arşivi

Referanslar

Benzer Belgeler

Ancak, Sagittarius A*’ya en yak›n y›ld›zlar›n yörünge çaplar›, modellerde 2.6 mil- yon Günefl kütleli bir karadeli¤in olay ufku çap›ndan 30.000 kez daha büyük..

(Cümlesi) demeyip (büyük ço­ ğunluk) diyişim şundan ileri ge­ liyor ki, aüeler bazan • oğullannm müstakbel karışım yıllarca evvel kendi aileleri içinden,

Bütün gün kızgın güneşin alnında kavrulan ku pkuru tarlalarda a va ­ re dola şıyoru m.. Bir iki yerd e

Prolonged measurements of QT and corrected QT (QTc) dispersions show the electrical instability of the myocardium and predisposition to arrhythmias associated

Erkânıharbiye-yi Umumiye’nin emriyle Osmanlı-Rus ilişkileri üzerine yazdığı makalelerden birinde Mısır or­ dusuna da değinerek Kavalalı Mehmed Ali Pa-

Şâirin on dört gün sonraki mektubunda da şunları okuyorduk: &#34;Hayreddin Paşa için, biz Tunus'dan vükelâ dilenmeye muhtaç değiliz dediğim ciddiydi; çünkü Tunus

Toplum böyle bir anlayış açısından ortaya konur, örneğin savaş yılla­ rının güç ekonomik koşulla­ rının yol açtığı ekmek kıtlı­ ğını konu edinen

Hor şeyi kolay kolay beğen- ıniyen, yahut evvelâ beğenir görünüp de hatır için &#34;fikir değiştiren Haindi Tanpmar, tabii güzel hanımların gru- punda;