• Sonuç bulunamadı

Okul Öncesi Öğrencilerinin Sınıf Genelinde Uygun Olmayan Davranışları Azaltmada Tootling Stratejisinin Etkililiği

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Okul Öncesi Öğrencilerinin Sınıf Genelinde Uygun Olmayan Davranışları Azaltmada Tootling Stratejisinin Etkililiği"

Copied!
152
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

OKUL ÖNCESİ ÖĞRENCİLERİNİN SINIF GENELİNDE

UYGUN OLMAYAN DAVRANIŞLARI AZALTMADA

TOOTLING STRATEJİSİNİN ETKİLİLİĞİ

Pelin KOVANCI

YÜKSEK LİSANS TEZİ

ÖZEL EĞİTİM BİLİM DALI

GAZİ ÜNİVERSİTESİ

EĞİTİM BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ

(2)

i

TELİF HAKKI VE TEZ FOTOKOPİ İZİN FORMU

Bu tezin hakları saklıdır. Kaynak göstermek koşuluyla tezin teslim tarihinden itibaren 36 ay sonra tezden fotokopi çekilebilir.

YAZARIN

Adı : Pelin Soyadı : Kovancı Bölümü : Özel Eğitim İmza : Teslim Tarihi : 22.03.2018

TEZİN

Türkçe Adı: Okul Öncesi Öğrencilerinin Sınıf Genelinde Uygun Olmayan Davranışları Azaltmada Tootling Stratejisinin Etkililiği

İngilizce Adı: Effects of Classwide Strategy of Tootling to Reduce the Disruptive Classroom Behaviors of Preschool Students

(3)

ii

ETİK İLKELERE UYGUNLUK BEYANI

Tez yazma sürecinde bilimsel ve etik ilkelere uyduğumu, yararlandığım tüm kaynakları kaynak gösterme ilkelerine uygun olarak kaynakçada belirttiğimi ve bu bölümler dışındaki tüm ifadelerin şahsıma ait olduğunu beyan ederim.

Yazar Adı Soyadı: Pelin KOVANCI İmza:

(4)

iii

JÜRİ ONAY SAYFASI

Pelin KOVANCI tarafından hazırlanan “Okul Öncesi Öğrencilerinin Sınıf Genelinde Uygun Olmayan Davranışları Azaltmada Tootling Stratejisinin Etkililiği” adlı tez çalışması aşağıdaki jüri tarafından oy birliği/oy çokluğu ile Gazi Üniversitesi Eğitim Bilimleri Enstitüsü Özel Eğitim Bilim Dalı’nda Yüksek Lisans tezi olarak kabul edilmiştir.

Danışman: Doç. Dr. Necdet KARASU

Zihin Engellilerin Eğitimi A.B.D. Gazi Üniversitesi

Başkan: ………...

Üye: ………

Üye: ………

Üye: ………

Tez Savunma Tarihi: 22.03.2018

Bu tezin Gazi Üniversitesi Eğitim Bilimleri Enstitüsü Özel Eğitim Bilim Dalı’nda Yüksek Lisans tezi olması için şartları yerine getirdiğini onaylıyorum.

Eğitim Bilimleri Enstitüsü Müdürü

(5)

iv

Desteğim, annem ve babam

Gülderen, Refik Kovancı’ya

(6)

v

TEŞEKKÜRLER

Bu araştırmanın fikir aşamasından sonuna kadar bana her türlü desteği veren ve fikirleriyle önümü görmemi sağlayan, yapılan bir işin önemini en iyi şekilde ifade eden ve ilerleyerek daha fazlasını öğrenmemi sağlayan danışmanım Doç. Dr. Necdet KARASU’ya sonsuz teşekkür ederim.

Sevgili annem, babam ve ablam hayatım boyunca yanımda oldukları için teşekkür onlara verebileceğim bir borçtur. Aynı zamanda ablam Pınar KOVANCI ŞİRİNBAŞ’a çeviri konusundaki tüm destekleri için sonsuz teşekkürler.

Bu aşamada en baştan beri bilgilerini ve zamanını paylaşan, beni çalışmaya motive eden, bana her zaman destek sağlayan yüksek lisans sürecine birlikte başladığımız değerli arkadaşlarım Nilüfer ALTUN KÖNEZ ve Meryem DEMİRKAYA’ya bütün bunlardan ve çok iyi arkadaşlıklarından dolayı teşekkürün yeterli olmayacağını söyleyerek çok teşekkür ediyorum.

Tez aşamasında desteklerini hep yanımda hissettiğim, maddi ve manevi desteklerini esirgemeyen, bitirmem için beni sürekli teşvik eden, zor zamanımda yanımda olan Ece YÜNDEN’e desteğim ve ışığım olduğu için çok ama çok teşekkür ediyorum.

Bugün bu tezin oluşmasını sağlamada en büyük paylardan birine sahip olan sevgili hocam Sevda CEBECİ’ye, üniversite yıllarımdan bu yana verdiği destek, emekler ve güvenden dolayı teşekkürlerin en büyüğünü sunmak istiyorum.

(7)

vi

OKUL ÖNCESİ ÖĞRENCİLERİNİN SINIF GENELİNDE

UYGUN OLMAYAN DAVRANIŞLARI AZALTMADA

TOOTLING STRATEJİSİNİN ETKİLİLİĞİ

(Yüksek Lisans Tezi)

Pelin KOVANCI

GAZİ ÜNİVERSİTESİ

EĞİTİM BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ

Mart 2018

ÖZ

Bu çalışmanın amacı ilgili alanyazını Olumlu Davranış Desteği (ODD) çerçevesinde, sınıf düzeyinde kullanılan, sınıf içi öğrenci davranışlarında olumlu değişiklikler yaratabilen, akranların olumlu davranışlarının gözlemi ve bildirimi üzerine kurulmuş Tootling stratejisinin (Skinner, Skinner, & Cashwell, 2000) uyarlamasını bir okul öncesi sınıfında yaparak çoğaltmak ve genişletmektir. Tootling stratejisinin okul öncesi öğrencilerinin hem hedef öğrenci hem de sınıf genelinde hedef davranışlar üzerindeki etkisi araştırılmıştır. ODD ile birleşik bir yapıda, sınıf temelli uygulamalardan biri olan Tootling stratejisi uygun davranışlar üzerindeki odağı sayesinde önleyici ve yapıcı bir stratejidir. Tootling stratejisi olumlu sınıf iklimi oluşturmak için öğretmenlerin gözden kaçırdığı uygun davranışlara akran gözlemi sağlayarak bu davranışların öğretmene bildiriminin öğretildiği sınıf çaplı bir uygulamadır. Tootling stratejisi uygun olmayan davranışlar üzerindeki odağı değiştirerek uygun davranışlar üzerindeki dikkati arttırmayı ve öğrenciler arasındaki etkileşimin kalitesini yükselterek akran dışlamasının azaltılmasını hedefler (Rathvon, 2008; Sherman, 2012; McHugh, 2014). Bu çalışmada Tootling stratejisinin okul öncesi öğrencilerinin (4 yaş) hem hedef öğrenci hem de sınıf

(8)

vii

düzeyindeki, sınıf içi uygun olmayan ve uygun davranışlar üzerindeki etkisi A-B-A-B geri çekme deseni kullanılarak araştırılmıştır. Öğrenciler uygun davranışların gözlemini ve bildirimini belirlenen etkinlik saati içinde ve resimli bildirim kartlarıyla gerçekleştirmişlerdir. Günlük ulaşılabilir bildirim hedefi belirlenmiş ve ulaşılan hedef sonucunda grup ödülü kullanılmıştır. Uygulama, Tootling stratejisi ile akranlarının uygun davranışlarının bildirimini okul öncesi öğrencilerinin yapabileceğini göstermiştir. Sonuçlar, Tootling’in okul öncesi öğrencilerinin bildirim yapabileceğini ve Tootling müdahale aşamasında, başlama ve geri çekilme evrelerine kıyasla sınıf içi uygun olmayan davranışlarda azalma ve uygun davranışlarda artış olduğunu ortaya koymuştur. Ayrıca Tootling, sınıf öğretmenine öğrencilerin davranışlarını olumlu bir şekilde güçlendirmek için bir destek sağlayabileceği ve uygun olmayan davranışlara karşı önleyici olarak işlev görebileceği düşünülmektedir. Öğretmen tarafından doldurulan sosyal geçerlik formu bulgularına göre uygulanan stratejinin etkili ve verimli olduğu görüşü sunulmuştur. Çalışmanın sınırlılıkları ve ileri araştırmalar için öneriler tartışılmıştır.

Bilim kodu :

Anahtar Kelimeler : Sınıf genelinde olumlu davranış desteği, sınıf genelinde olumlu akran bildirimi, Tootling, problem davranış, akran gözlemi

Sayfa Adedi : 137

(9)

viii

EFFECTS OF CLASSWIDE STRATEGY OF TOOTLING TO

REDUCE THE DISRUPTIVE CLASSROOM BEHAVIOR OF

PRESCHOOL STUDENTS

(M.S Thesis)

Pelin KOVANCI

GAZİ UNIVERSITY

GRADUATE SCHOOL OF EDUCATIONAL SCIENCES

March, 2018

ABSTRACT

This study was conducted to investigate the adaptation of the Tootling strategy (Skinner, Skinner, & Cashwell, 2000), which is based on observation and reporting of positive behaviors of peers, which can be used at the class level in the framework of Positive Behavior Support (PBS) is intended to replicate and expand the literature. Tootling, one of the class-based implementations in a unified structure with PBS, is viewed as a preventive and constructive practice due to its focus on appropriate behaviors. Tootling is used to create a positive classroom climate and to increase the awareness of appropriate behavior which is overlooked by the teachers. Students demonstrate appropriate behaviors are observed and reported by peers. Positive Behavioral Support (PBS) is structure combined with classroom-based application which is “Tootling”, preventative and proactive intervention, the focus on increasing appropriate behavior that can be used to reduce inappropriate behavior. The Tootling strategy aims to reduce peer exclusion by increasing the focus on appropriate behaviors and raising the quality of interaction among students by changing the focus on inappropriate behaviors (Rathvon, 2008; Sherman, 2012; McHugh, 2014).

(10)

ix

In this study, the effect of the Tootling on pre-school children’s inappropriate and appropriate behaviors of both the target student and the class level was explored using the A-B-A-B withdrawal design. The students have observed and notified appropriate behaviors within the determined time of day and with picture message cards. The daily reachable notification target is determined and the group award is used in the achieved goal result. The practice has shown that preschoolers can report the appropriate behavior of their peers in the Tootling. The results demonstrate that the Tootling, in the pre-school class, has a decrease in inadequate behaviors and an increase in appropriate behaviors in the intervention phase compared to the start and withdrawal phases. It is also thought that the Tootling can provide a support to the classroom teacher in order to strengthen the behavior of the students positively and to function as a preventive against inappropriate behaviors. Based on the findings of the social validity form fills by the teacher, it is suggested that the applied strategy is effective and productive. Limitations of the study and suggestions for further research are discussed.

Science Code :

Key Words : Class-wide positive behavior support, Class-wide positive peer reporting, Tootling, peer monitoring, problem behavior

Page Numbers : 137

(11)

x

İÇİNDEKİLER

ÖZ ... vi

ABSTRACT ... viii

ŞEKİLLER LİSTESİ ... xiii

SİMGELER VE KISALTMALAR LİSTESİ ... xiv

BÖLÜM 1 ... 1

GİRİŞ ... 1

Problem Durumu... 1 Araştırmanın Amacı ... 7 Araştırmanın Önemi ... 8 Sınırlılıklar ... 10 Tanımlar ... 10

BÖLÜM 2 ... 12

KURAMSAL TEMEL ... 12

Öğrencilerin Davranışsal Problemleri ... 12

Okullarda yaşanan uygun olmayan davranışlarla mücadelede Olumlu Davranış Desteği (ODD) ... 17

Olumlu Davranış Desteği ... 18

Okul Genelinde Olumlu Davranış Desteği ... 19

Sınıf Genelinde Olumlu Davranış Desteği ... 21

Akran Aracılı Davranış Müdahaleleri ... 22

Akran gözlemi ... 23

Olumlu Akran Bildirimi (Positive Peer Reporitng) ... 24

Sınıf genelinde akran bildirimi: Tootling stratejisi ... 26

(12)

xi İlgili Araştırmalar ... 32

BÖLÜM 3 ... 46

YÖNTEM ... 46

Araştırmanın Deseni ... 46 Değişkenler ... 48 Bağımsız Değişken ... 48 Bağımlı Değişkenler ... 49

Katılımcıların Belirlenmesi ve Hedef Öğrencinin Belirlenmesi için Kullanılan Araç Gereçler... 51

Öğretmen Görüşmesi ... 51

Katılımcılar ... 51

Hedef Öğrenci Tespiti ... 51

Sınıf Öğretmeni Görüşmesi ... 52

Kimdir bu? tekniği ve uygulaması ... 52

Ladd ve Profilet Çocuk Davranış Ölçeği ... 53

Problem Belirleme Görüşme Formu... 55

Hedef öğrenci ... 56 Materyal ... 57 Ortam ... 57 Veri Toplama ... 58 İşlem Süreçleri ... 60 Tarama ... 60

Tootling Stratejisi Uygulama Öncesi ... 60

Tootling Stratejisi Başlama Düzeyi ... 61

Tootling İşlem Süreçlerinin Öğretimi ... 62

Tootling stratejisi uygulama düzeyi ... 66

Gözlemciler Arası Güvenirlik ... 67

Uygulama Güvenirliği ... 68 Sosyal Geçerlik ... 69

BÖLÜM 4 ... 70

BULGULAR ... 70

BÖLÜM 5 ... 79

TARTIŞMA VE ÖNERİLER ... 79

(13)

xii

Öneriler ... 85

KAYNAKLAR ... 88

EKLER ... 100

(14)

xiii

ŞEKİLLER LİSTESİ

Şekil 1. Katılımcı öğrencilere ve davranışlara karar verme şeması..………...1

Şekil 2. Yapılan bildirimlerin oturumlar başına toplam sayısı………...2

Şekil 3. Etkinlik saatinde, öğretmenin soru sorma, verilen söz hakkı ve yapılan

pekiştirme ortalaması ………..3

Şekil 4. Başlama düzeyi ve uygulama düzeyi oturumlarına ilişkin gözlemciler arası

güvenirlik verilerinin ortalama ve ranjları……….………4

Şekil 5. Sınıf içi öğrencilerin uygun davranışları bildirimi, oturumlarda öğrenci başına

düşen ortalaması………..………..5

Şekil 6. Sınıftaki tüm öğrencilerin sergilediği uygun olmayan davranışların ve uygun

davranışın meydana gelme sayısı………..………6

Şekil 7. Hedef öğrencinin sergilediği uygun olmayan davranışların ve uygun davranışın

meydana gelme sayısı……….………...7

Şekil 8. Sınıf geneli ve hedef öğrencinin etkinlikle ilgisiz davranış sergileme

yüzdeleri………....8

(15)

xiv

SİMGELER VE KISALTMALAR LİSTESİ

ODD Olumlu Davranış Desteği

OGODD Okul Genelinde Olumlu Davranış Desteği SGODD Sınıf Genelinde Olumlu Davranış Desteği PBGF Problem Belirleme Görüşme Formu ÇDÖ Ladd ve Profilet Çocuk Davranış Ölçeği

(16)

1

BÖLÜM 1

GİRİŞ

Problem Durumu

Sınıflarda öğrencilerin davranışsal problemleriyle ilgilenmek ve bunun üstesinden gelmek birçok sınıf öğretmeni için kaygı verici bir durumdur. Bununla birlikte uygun olmayan sınıf davranışlarını yönetmek, sınıf düzenlemeleri ve davranış müdahaleleri gerektiren bir iştir. Sınıf içerisinde meydana gelen problem davranışlar, zarar verici davranışlardan ziyade sınıf iklimini olumsuz yönde etkileyebilen izin almadan konuşma, ayağa kalkma, dersten kopma gibi davranışlardır (Sterling-Turner, Robinson, & Wilczynski, 2001). Bu tip sınıf içinde gerçekleşen uygun olmayan davranışları sergileyen öğrenciler öğretim zamanını engelledikleri için olumlu sınıf iklimi bu durumdan etkilenir ve öğretim kalitesi düşer. Sınıf ikliminin etkilenmesinin yanında uygun olmayan davranış sergileyen öğrenciler öğretim zamanını engelledikleri için akademik olarak da güçlük yaşayabilmektedirler (Baker, Lang, & O’Reilly, 2009) ve bu durum aynı zamanda bu çocukların okul ortamında başarılı olmak için gereken desteği almalarını engelleyebilmektedir (Shores, Gunter, Jack, Gunter, Ellis, Debriere, & Wehby, 1993). Ayrıca akranlar arasında kabul görmeyen sınıf içi davranışlar, akademik ortamdaki rahatsız edici davranışlar, saldırgan davranışlar ya da anti-sosyal davranışlardır. Yaşça daha büyük çocuklar arasında kabul görmeyen davranışlar ise kaygılı ya da çekingen davranışlardır. Akranlar tarafından kabul görmeyen bu tür uygun olmayan davranışları sergilemeye devam eden öğrencilerin sosyal yetersizlikle karşı karşıya kalabildiği (Trzesniewski, Moffit, Caspi, Taylor, & Maughan, 2006) ve bu durumun akran dışlaması ile sonuçlanabildiği düşünülmektedir (Pederson, Vitaro, Barker, & Borge, 2007; Rubin, Bukowski, & Parker,

(17)

2

2006). Aynı zamanda saldırgan ve çekingen davranışların da akran reddi olasılığını arttırdığı görülmüştür (Mercer & DeRosier, 2008). Bu tip uygun olmayan davranışlar sergileyen çocukların duygusal davranışsal bozukluk tanısı alma riskinin bulunduğu da belirtilmektedir (Hester, Hendrickson, & Gable, 2009).

Uygun olmayan davranışların sergilenmesiyle oluşan olumsuz etkilerden kaçınmak ve sınıfta olumlu bir iklim oluşturmak için öğretmenler öncelikle uygun olmayan davranışları önlemek sonra da azaltmak ve ortadan kaldırmak isterler. Çoğu sınıf ve okul ortamlarında öğretmenler, öğrencilerin tesadüfen meydana gelen örneklerini önlemek veya azaltmak için bazı düzenlemeler yaptıkları bilinmektedir (Cashwell, Skinner, & Smith, 2001; Sugai & Horner, 2002). Düzenlemeler genellikle kabul edilemez davranışları ve bu davranışları sergileyen öğrenciler için cezaları tanımlayan kuralları ve uygulanmasını içermektedir (Henington & Skinner, 1998). Bu ceza kullanımına giden düzenlemeler, eğitimcilerin her okul yılının başlangıcında, genellikle sınıf ve okul kurallarını belirlediğinden, yapıcı olmaktan çok tepkisel bir yaklaşım olarak tanımlanabilir (Skinner, Cashwell, & Skinner, 2000).

Sıklıkla öğretmenler, öğrencilerine okulun ilk günü sınıf kurallarını ve kurallara bağlı ceza düzenlemelerini anlatırlar. Bu düzenlemeler, öğrencilerin sergiledikleri uygun olmayan davranışların sonucunda alacakları cezadan kaçınmak için sınıf içinde ya da dışında gülmek, etrafta koşmak ya da akranlarla oyun oynamak gibi davranışları sergilemekten kaçınmalarına sebep olabilir. Ayrıca, öğrenciler cezadan kaçmak için uygun olmayan davranış biçimleri geliştirerek bu tip davranışları kimsenin göremeyeceği şekilde gizlice sergileme yoluna da gidebilmektedirler (Skinner vd., 2000).

Öğretmenlerin sınıf içi kurallara uyulmaması halinde, öğrencilere sonuçlarında karşılaşacakları durumları aktarırken odak noktasının uygun olmayan davranışlar olduğunu atlamaktadırlar. Kuralları koyarken tesadüfen meydana gelebilecek uygun davranışların ödüllendirilmesi yerine, uygun olmayan davranışların cezalandırılması sonucunda istenmeyen davranışların betimlenmesi ve bunların izlenmesi söz konusudur. Ceza kullanımında öğretmenler, uygun olmayan davranışları sıklıkla sergileyen öğrencileri yakından izlemeye çalışırlar. Bu durumda, öğretmen tarafından uygun olmayan davranışlara dikkat edilmesi, öğrencilerin de akranlarının davranışlarını izlemesine sebep olabilir. Bunun sonucunda ise öğrenciler de sergilenen uygun olmayan davranışları gözlemeyi öğrenmektedirler. Bu durumda, öğretmen tarafından gözlemlenmesi gereken

(18)

3

davranışlar akranlar tarafından gözlenir. Eğer öğretmen uygun olmayan davranışı gözlemleyemez ve bu davranış bir akran tarafından gözlemlenirse, cezalandırılacak davranışları öğrenciler öğretmene iletebilirler. Akranların davranışları gözleme işi bu şekilde sınıfta resmi olmayan bir biçimde gelişir ve şikâyet etme (tattling) diye adlandırılır. Bu gözleme işi, öğretmenlerin yararına gibi görünse de Henington ve Skinner (1998), uygun olmayan davranışların akranlar tarafından öğretmene iletilmesinin sınıf ortamında birçok olumsuz etkisinin olduğunu belirtmektedirler. Uygun olmayan davranışın öğretmen ya da akran tarafından gözlemlenmesinin olumsuz yönlerinden biri, bu tip davranışları sergileyen öğrencilere önyargı ile yaklaşılmasına sebep olmasıdır (Algozzine’den aktaran; Skinner vd., 2000). Ayrıca bu tip davranışları gözlemlemek yalnızca uygun olmayan davranışlara işaret ettiğinden dolayı uygun davranışların gözden kaçırılmasına da sebep olmaktadır.

Uygun olmayan davranışlara yoğunlaşan sistemleri yöneten öğretmenler nadiren ortaya çıkan uygun ya da olumlu sosyal davranışları pekiştirmeleri gerekirken gözden kaçırabilmektedir. Uygun olmayan davranışların gözlemi cezalandırılmak için yapılırken uygun davranışlar pekiştirilmek için gözlemlenmemektedir. Tesadüfen ortaya çıkan ve pekiştirilme fırsatı kaçırılan uygun davranışlara cezalandırılacak davranışlar kadar odaklanılmadığından dolayı akranlar tarafından da kayda değer olmamaktadır. Tesadüfen ortaya çıkan uygun davranışları teşvik etmek ve pekiştirmek bu davranışların meydana gelme sıklığını arttırmak için çok önemlidir ancak öğretmenler için uygun davranışların, hem sergilenen yer hem de yoğunluk açısından, takip edilmesi güç olabilir. Sınıfta bir öğrenci istenen bir davranış sergilediğinde (paylaşma, sırasını bekleme, yardım edip edemeyeceğini sorma gibi) bu tip uygun davranışlar sınıfta sergilenebileceği gibi öğretmenin göremeyeceği boş zamanlarda, teneffüste ve oyun zamanlarında da gerçekleşebilir. Öğretmenin gözünden kaçacak uygun davranışların pekiştirilme fırsatı da kaçırılmış olur. Ayrıca öğretim esnasında uygun davranışın meydana geldiğini öğretmen fark etmiyor ise de pekiştirme fırsatı kaçabilir. Öyle ki, uygun olan davranışların odakta olmaması ve pekiştirilme fırsatlarından yararlanılması bu tip davranışların arttırılmasının önünde bir engel olarak görünmektedir.

Araştırmacılar bu tip davranışları yönetmek için, öğretmenlerin uygun olmayan davranışlar üzerinde durmaları ve bunları bastırmaya çalışmaları yerine, uygun olan davranışlar üzerinde durmak için çalışmayı (Hardman & Smith, 1999; Thomas, Presland, Grant, & Glynn, 1978) ve uygun davranışları doğal ortamlarda teşvik etmek için programlar

(19)

4

geliştirmeyi önermektedirler (Cashwell, Skinner, Dunn & Lewis, 1998; DuPaul & Ekert, 1994).

Alanyazında olumlu davranış desteği (ODD) kullanımında sınıf genelinde, akran desteği kullanarak ikinci derece önlemeye dâhil olan, “Tootling stratejisi” karşımıza çıkmaktadır. Akranlar arası etkileşimi geliştirirken akran bildirimi ve gruba dayalı ödüllendirmeyi kullanan Tootling sınıf içinde akran etkileşimini geliştirmek (Skinner, Cashwell & Skinner, 2000) ve uygun olmayan davranışlarla mücadele etmek için geliştirilen bir stratejidir (Cihak, Kirk & Boon, 2009). Tootling, sınıf genelinde akran etkileşimlerinin kalitesini geliştirmek için olumlu sosyal davranışlara akranların odaklanmasını teşvik eden bir uygulamadır (Rathvon, 2008).

Tootling, olumlu davranış desteği disiplinlerini temel alarak Skinner vd. (2000) tarafından ortaya konmuş, ODD çerçevesinde, sınıf genelinde uygulanmakta olan yöntem ve stratejiler, ikinci derece önlemede hedeflenen gruba verilen desteği içermektedir. Sınıf genelinde olumlu davranış desteği (SGODD) müdahaleleri, desteğe ihtiyacı olan daha fazla öğrenciyi hedeflemesi ile uygun maliyetli, müdahalenin yararlarından hiçbir öğrenciyi dışarda bırakmayarak eşitlikçi ve erken müdahale ile önlemeyi benimseyerek etkili olma özelliklerini bünyesinde barındırmaktadır (Morrison & Jones, 2006). Sınıf genelini hedefleyerek müdahale etmeyi içeren Tootling stratejisi öğretmenlerin uygun davranışları pekiştirme fırsatlarını kaçırmalarına sebep olacak ihtimalleri göz önünde bulundurur ve bu davranışların akranlar tarafından fark edilmesini sağlayarak, uygun davranışlardaki odağı arttırmayı hedeflemektedir.

Tootling (Skinner vd., 2000) ilk olarak şikâyet etme-ispiyonlamanın (tattling) tam tersi olarak ortaya konmuş ve “toot one’s own horn-kendini övmek” deyimine yakın olmasıyla açıklanmıştır. Tootling, şikâyet etme (tattle) yalnızca öğretmene davranışları iletmek kısmında benzemektedir. Bu strateji akran gözlemini hedefleyerek akrana dayalı destek içerecek şekilde desenlenmiştir. Tootling, uygun veya olumlu sosyal davranışların gözlemlenmesi ve bu davranışların öğretmene bildirilmesi için akranları eğiten bir dizi işlem sürecini içermektedir. Tootling öğretiminde gözlemlenmesi beklenen davranışlar, uygun olmayan davranışlar yerine uygun olan ya da olumlu sosyal davranışlardır (Shelton, 2009). Ardından gözlemlenen davranışlar, bu davranışları pekiştirecek olan öğretmene yazılı bildirim yolu ile iletilir. Bildirimleri yazmak için öğrenciler öğretmenin onlara verdiği kartları kullanmaktadırlar. Özellikle, öğrencilerden kim (sınıf arkadaşı), ne yaptı

(20)

5

(yapılan davranış) ve kimin için yaptı (kime yardımcı oldular) cümlelerini yazmaları istenmektedir (Skinner vd., 2000). Meydana gelen uygun davranışlardan öğretmen, akranların gözlemleyerek bildirdikleri davranışlar yoluyla haberdar edilir ve pekiştirme için fırsat yaratılmış olur. Tootling işlem süreçleri, uygulamaya konduğunda grup performansına bağlı ödül ile birlikte öğrencilere sunulmaktadır. Çünkü, meydana gelmesi istenen davranışların öğretmene bildirilmesinin sayısındaki artışı güçlendireceği düşünülmüştür (Skinner vd., 2000). Ayrıca tüm sınıfın ortak bir hedefe yönlendirilmesi için rekabetten ziyade işbirliğini teşvik etmek için kullanılmıştır (Skinner vd., 1996; Slavin, 1991; aktaran, Skinner, Cashwell, & Skinner, 2000).

Yapılan çalışmalarda, uygun sosyal davranışlar –paylaşma, akranlarına yardım etme, gönüllülük, öfke kontrolü, dürüst olmak veya hedef çocuk için belirlenen bir davranış olarak tanımlanmıştır (Skinner, Neddenriep, Robinson, Ervin, & Jones, 2002). Uygun sosyal davranışların diğer örnekleri ise, kapı açmak, olumlu yorum yapmak, zor bir konuda arkadaşına yardım etmek, eşyalarını paylaşmak olarak verilebilir. Kidron ve Fleischmen (2006) uygun sosyal davranışları, “olumlu davranışlar yapmak, başkalarının yararına olan empatiyi teşvik etmek, ahlaki değerler çerçevesinde davranış sergilemek ve kişisel çıkarlardan ziyade sorumluluk duygusu almak’’ olarak tanımlamışlardır. Bu tip davranışların sergilenmesi ve gözlemlenmesi sınıf ortamının gelişmesine ve uygun olmayan davranışları olan öğrenciler için uygun modelin olmasına yardımcı olabileceği akla gelmektedir. Sınıf genelinde kullanılan bu stratejide, olumlu sosyal davranışların yanında sınıf içi istenen davranışlar da uygulamada yer alabilir. Tootling öğretiminde amaç; sınıf içi davranışları iyileştirmek, geliştirmek ve farklı öğrenciler arasında sosyal etkileşimleri geliştirmektir. Bu amaç doğrultusunda Tootling, olumlu sınıf iklimi oluşturmak ve uygun davranışların daha çok fark edilmesini sağlamak için kullanılmaktadır (Skinner vd., 2002). Tootling, sınıf içindeki davranışların veya sosyal davranışların geliştirilmesini, öğrenciler arasındaki etkileşimin kalitesinin yükseltilmesini ve akran reddinin azaltılmasını hedeflemektedir (Rathvon, 2008; Sherman, 2012). Ayrıca uygun davranışlara daha fazla dikkat edilmesinin sağlanması ile öğrencilerin sosyal becerilerinin ve başkalarıyla çalışma ile ilgili yeteneklerinin de geliştirebileceği düşünülmektedir (Shelton, 2002).

Okullarda özellikle okul öncesi eğitim sürecinde, öğrencilerin gelişim alanları desteklenirken aynı zamanda onların istenmedik davranışlarının önlenmesi, istendik davranışlar kazanmaları, ileride kendi otokontrollerini sağlayan bireyler olması için

(21)

6

öğretmenlerin uyguladıkları sınıf yönetimi stratejileri oldukça önemlidir (Başar, 2001). Erken yaşlarda bir gruba dâhil olmayı ve topluma uyum sağlamayı kolaylaştıran davranış değişikliklerini meydana getirmek eğitim sürecinde önemli bir yere sahiptir. Bu yüzden istenmeyen davranışları azaltmak (Akman, Baydemir ve Akyol, 2011) ve yerine uygun davranışları koymak fazlasıyla önemlidir. Toplumda bir birey olmaya başlayan çocuklar önce sınıf içerisinde bir gruba uyum sağlarlar ve yeni davranış biçimleri geliştirirler. Bu aşamada erken çocukluk sınıflarında yaşanan, uygun olmayan davranışların sergilenmesi uygun olan davranışların kazanılmasına engel olarak görünmektedir.

Bu engeli ortadan kaldırmak için, ODD kapsamında akran destekli bir uygulamaya sınıfta yer vermek akla yatkın görünmektedir. Bu açıdan, Tootling sınıf içi davranışların düzenlenmesinde ve olumlu sınıf iklimi yaratmak için okul öncesi öğrencilerinde kullanılabilir. Sınıf yönetimine katkı sağlaması için sınıf düzenlemeleriyle beraber uygulanabilecek Tootling stratejisinin sınıf genelinde uygun davranışları arttırmaya yönelik alt yapısının, istendik davranışlar üzerinde etki sağlayacağı ve uygun olmayan davranışları azaltacağı hatta meydana gelmesini önleyici işlev görebilir. Bu nedenle, erken çocukluk döneminde istendik davranışların şekillendirilmesine katkı sağlamak için uygun davranışları odakta tutan Tootling stratejisinin, okul öncesi öğrencileri ve öğretmenleri için yararlı olacağı düşünülmektedir.

Tootling stratejisini, öğrencilerin Tootling bildirim davranışlarını inceleyen araştırması ile ilk defa ortaya koyan Skinner vd., (2000) ve ardından Tootling araştırmasını tekrar ederek yine öğrencilerin Tootling bildirim davranışlarını inceleyerek genişleten; Cashwell, Skinner, & Smith (2001) ortaya koymuştur. SGODD uygulamalarından biri olarak yürütülebilen Tootling (Cihak vd., 2009; Shelton-Quinn, 2009; Lambert, 2014; Lambert vd., 2014; Lum vd., 2017; Wright, 2016) Tootling stratejisinin sınıfta uygulanmasıyla, davranışlar üzerinde değişikliğe sebep olabileceği yapılan araştırmalar tarafından ortaya konmuştur. Ayrıca Tootling stratejisinin işlem süreçlerinde uyarlamaya giderek günlük ulaşılabilir hedef belirleyen McHugh (2014) ve okul öncesi sınıfını araştırmaya dâhil ederek bildirimlerini sticker ile gerçekleştiren Shelton-Quinn (2009) araştırmaları, Tootling stratejisinin sınıflarda farklı şekillerde uyarlanabileceğini düşündürmektedir.

Bu doğrultuda yapılan bu çalışmada, okul öncesi öğrencilerinin sınıf genelinde ve hedef öğrenci düzeyinde sınıf içi hedef davranışları üzerinde Tootling stratejisinin etkisi

(22)

7

araştırılmıştır. Tootling stratejisi, grup performansına bağlı ödül kullanımı ve hedef belirleme ile birlikte uygulanmıştır.

Araştırmanın Amacı

Bu çalışmanın genel amacı, genel eğitim ortamında eğitim gören okul öncesi öğrencilerinin, sınıf genelinde ve hedef öğrenci düzeyinde sınıf içi hedef davranışları üzerinde uygulanan Tootling stratejisinin etkisini, grup performansına bağlı ödül ve hedef belirleme ile birlikte kullanarak ortaya koymaktır.

Bu genel amaç doğrultusunda araştırma sürecinde aşağıda belirtilen alt amaçlara cevap aranmaktadır;

• Tootling stratejisi işlem süreçleri, okul öncesi öğrencilerinde sınıf içi uygun olan davranışların izlenerek öğretmene bildiriminde etkili midir?

• Tootling stratejisinin grup performansına bağlı ödül kullanımı ve hedef belirleme ile beraber kullanımının okul öncesi öğrencilerinin sınıf genelinde, sınıf içi uygun olmayan davranışlarını azaltmada etkili midir?

• Tootling stratejisinin grup performansına bağlı ödül kullanımı ve hedef belirleme ile beraber kullanımının okul öncesi öğrencilerinin sınıf genelinde, sınıf içi uygun olan davranışlarını arttırmakta etkili midir?

• Okul öncesi sınıfında Tootling stratejisinin grup performansına bağlı ödül kullanımı ve hedef belirleme ile beraber kullanımının hedef öğrenci üzerinde, sınıf içi uygun olmayan davranışlarını azaltmada etkili midir?

• Okul öncesi sınıfında Tootling stratejisinin grup performansına bağlı ödül kullanımı ve hedef belirleme ile beraber kullanımının hedef öğrenci üzerinde, sınıf içi uygun olan davranışlarını arttırmada etkili midir?

• Tootling stratejisinin grup performansına bağlı ödül kullanımı ve hedef belirleme ile beraber kullanılması okul öncesi sınıflarında sosyal açıdan geçerli midir?

(23)

8

Araştırmanın Önemi

Sınıf yönetimi, akademik açıdan verimli geçen zaman için önem taşımaktadır. Bu yüzden sınıfların eğitim amaçlarını gerçekleştirmeleri için istendik davranışlar yönünden verimli olmaları beklenmektedir. Bu verimliliğin uygun olmayan davranışların daha az sergilendiği bir ortamda var olacağı düşünülmektedir. Ancak öğretmenler sınıf içerisinde öğrencilerinin sınıf iklimini bozan uygun olmayan davranışları üzerinde, akademik ve sosyal davranışlardan daha fazla zaman ve enerji harcamak zorunda kalmaktadırlar (Theodore, Bray, & Kehle, 2004). Öğretmenler, uygun olmayan davranışları (ör., uyumsuzluk, dikkatsizlik, görev dışı davranışlar) yönetmekle daha fazla zaman harcarken, öğretim süresi ve sonunda akademik başarı olumsuz etkilenmektedir (Stage & Quiroz, 1997; aktaran, Shelton-Quinn, 2009).

Sınıfın geneline yönelik olarak davranışlar üzerinde etkili olabileceği düşünülen Tootling stratejisi, davranışlar üzerindeki etkisini inceleyen araştırma (Cihak, Kirk, & Boon, 2009; Lambert, 2014; Lambert vd., 2014; Lum vd., 2017; McHugh, 2014; Shelton-Quinn, 2009; Sherman, 2012; Wright, 2016) sonuçlarına göre de davranışları değiştirmek için kullanılabileceğini düşündürmektedir. Çünkü Tootling stratejisinin, sınıf içinde davranış yönetimine katkıda bulunmak, öğretmenlere yardımcı olmak için ilkokul, ortaokul ve lise düzeyindeki sınıflarda kullanıldığı görülmektedir.

Tootling ile ilgili yapılan araştırmalar incelendiğinde, ortaya konmuş olan ilk iki çalışma (Skinner vd., 2000; Cashwell vd., 2001) akranların, sınıf içinde olumlu sosyal davranışlarının öğretmene bildirilmesinin öğretilmesi ile sınıfta gerçekleştirilen bildirimlerin sayılarını incelemiştir ancak Tootling stratejisinin davranışlar üzerindeki etkisini incelememişlerdir. Davranışlar üzerindeki Tootling etkisini inceleyen ilk çalışma Cihak, Kirk, & Boon (2009) Tootling stratejisini grup performansına bağlı ödül kullanımını ile birlikte kullanarak bir üçüncü sınıfta, öğrencilerin uygun olmayan davranışlarını azaltmak için uygulamıştır. Dolayısıyla, daha önceki çalışmaların aksine (Cashwell vd., 2001; Skinner vd., 2000) bağımlı değişken, öğrencilerin tootling bildirim sayısından ziyade gün içinde sergiledikleri uygun olmayan davranışların sayısıdır. Bu araştırmaların ardından gelen (Lambert, Tingstorm, Sterling, Dufrene, & Lynee, 2014; Lambert, 2014; McHugh, 2014; Shelton-Quinn, 2009; Sherman, 2012) araştırmalar da ilkokul ve ortaokul öğrencilerinin davranışları üzerinde Tootling etkisine bakmaya devam etmişlerdir. Bu araştırmaların ardından gelen iki araştırma ise (Lum, Tingstorm, Dufrene,

(24)

9

Radley, & Lynee, 2017; Wright, 2016) lise öğrencilerinin davranışları üzerindeki Tootling stratejisi etkisini değerlendirmiştir. Bu çalışmalar, yalnızca Tootling bildirim davranışlarına bakmamış bunun yanında Tootling stratejisinin uygun olmayan ve uygun olan ya da akademik davranışlar (hedeflenmiş davranışlar) üzerindeki etkisini değerlendirmişlerdir. Elde edilen veriler, Tootling stratejisinin öğrencilerin sınıf içi davranışları üzerinde etki gösterdiğini ortaya koymaktadır.

Alanyazında bugüne kadar ilkokul sınıflarında (Skinner vd., 2000; Cashwell vd., 2001; Cihak vd., 2009; Shelton-Quinn, 2009; Sherman, 2012; McHugh, 2014; Lambert vd., 2014) ve ortaokul sınıflarında (Sherman, 2012; Lambert, 2014) ve lise sınıflarında (Lum vd., 2017; Wright, 2016) uygulanmıştır. Ancak Shelton-Quinn (2009) araştırmasında bir okul öncesi sınıfın seçilmesi dışında Tootling stratejisinin okul öncesinde uygulandığı başka bir araştırmaya rastlanmamıştır. Bu çalışmalar Tootling’in tüm seviyedeki sınıf öğrencilerinin davranışlarını etkileyebileceği iddiasını desteklerken henüz yeterince tekrar çalışması yapılmadığından daha küçük yaştaki öğrenciler üzerindeki değişen etkilerini belirleyerek katılımcılar ve yaş grubu bakımından genişletilmesine ihtiyaç duyulmaktadır. Yapılan bu çalışmada öğrencilerin yaşları göz önünde bulundurulduğunda uygulamanın devamlılığının sağlanması açısından, işlem süreçlerinin uygulanması belirli bir zaman diliminde yapılmış, görsel kart kullanılarak davranışlar betimlenmiş ve bu şekilde bildirim yapılması sağlanmıştır. Tootling stratejisi işlem süreçlerinde bir okul günü boyunca yapılan akran bildirimleri bu çalışmada yaş grubunun küçük olması sebebiyle belirli bir zamana indirgenmiş, bu yanıyla Olumlu Akran Bildirimi’nin bir özelliği kullanılmıştır. Tootling stratejisi ile birlikte yukarıdaki işlem süreçleri kullanılarak uyarlamaya gidilmiştir. Yapılmış olan bu çalışmada Tootling stratejisi, grup performansına bağlı ödül kullanımı ve hedef belirleme ile birlikte uygulanmıştır.

Bu çalışmada okul öncesi öğrencilerinin sınıf genelinde, sınıf içi davranışsal değişimleri üzerinde Tootling stratejisinin etkili olup olmadığı araştırılmak istenmektedir. Bu çalışma ile Cihak vd., (2009) araştırmasıyla ortaya konan Tootling stratejisinin davranışları üzerindeki etkisini incelen araştırma ile Shelton-Quinn (2009) okul öncesinden seçilmiş hedef öğrencilerin davranışları üzerindeki Tootling etkisini inceleyen araştırma sonuçlarını tekrar etmesi, Tootling stratejisinin uygulandığı kitlenin yaşını okul öncesi öğrencilerine çekerek yaş aralığını genişletmesi açısından ve ülkemiz içinde uygulamanın temel basamakları oluşturacak olması bakımından önem taşımaktadır.

(25)

10

Sınırlılıklar

Bu araştırma, bir Ege ilindeki, bağımsız bir anaokulundaki bir sınıfta bulunan 51-56 ay yaş aralığında olan 16 tane çocuk ve o sınıfın öğretmeni ile sınırlıdır. Tootling stratejisinin uygulanmasının sosyal geçerliliği, uygulamanın yapıldığı sınıf öğretmeninin cevaplarına göre alınmıştır ve bir öğretmen ile sınırlıdır. Tootling stratejisinin uygun olmayan ve uygun olan hedef davranışlar üzerindeki etkisi, belirlenmiş olan sınıf içi davranışlar ile sınırlıdır.

Tanımlar

Araştırmada kullanılacak ve anlamı etkileyebilecek konulara ilişkin terim ve tanımlar aşağıda verilmiştir.

Uygun olmayan davranış; sınıf yönetiminde öğretmenin güçlüklerle karşılaşmasına yol açan bu nedenle sınıf yönetimini etkileyen, öğrencilerin çalışmalarını engelleyen davranışlardır. Bu davranışlar için farklı ifadeler kullanılmaktadır. Biz çalışmamızda istenmeyen, problem, zorlayıcı davranışlar olarak adlandırılan azaltılması istenen davranışları “uygun olmayan davranışlar” olarak nitelendirmekteyiz.

Uygun davranış; sınıf içinde akademik ya da sosyal davranışlar arttırılmak istenen görev davranışlarıdır. Bu tür davranışları uygun olmayan davranışların aksi olarak düşünüldüğünden uygun olan davranışlar olarak nitelendirmekteyiz.

Grup performansına bağlı ödül kullanımı; grubun davranışlarına dayalı olarak, tüm grubun faaliyetlerini pekiştirmek için ölçüt belirlenmiştir (Shelton-Quinn, 2009). Bu ölçütler doğrultusunda bütün sınıf bir arada çalışır ve gruba bağlı ödüllendirme kapsamında hedefe ulaşılırsa sınıf genelinde ödüle sahip olurlar. Sınıf ortamında grubun performansına bağlı olasılıklar kullanıldığı zaman, gruba verilen ödül grubun bütün üyeleri içindir (Litow & Pumroy, 1975; Lambert vd., 2014). Bu yüzden grup davranışları aynı yönde şekillenerek grubu ortak ödülü elde etmeye götürmektedir (Davies & Witte, 2000). Grup performansına bağlı ödül kullanımı, grubun her üyesi için beklenen davranışın aynı olması ve ortaya konan davranışların da önceden belirlenmiş olmasını ve belirlenen hedef doğrultusunda birlikte çalışmayı gerektirmektedir.

Hedef belirleme; bir kişiyi veya grubu bir hedefe doğru motive etmek ve yönlendirmek üzere tasarlanmış bir eylem planının geliştirilmesini içerir. Hedef belirleme, hedef

(26)

11

belirleme ölçütlerine veya kurallara göre yönlendirilebilir. Deneysel alanyazını gözden geçiren Locke ve Latham (1979) hedef belirlemenin hedef performansını dört açıdan geliştirdiği sonucuna varmıştır: a) derse odaklanma ve idare etme b) çabaları düzenleme c) belirli bir strateji veya görev üzerinde devamlılık d) konuların hedef performansını geliştirmek için yeni stratejiler geliştirmek.

Hedef öğrenci; sınıf mevcudu içinde akademik ya da davranışsal olarak zorluk yaşayan ve akranlarına oranla daha fazla uygun olmayan davranış sergileyen öğrencidir.

Hedef davranış; öğretim sürecinde belirgin olarak üzerinde durulan, önceden belirlenmiş, değiştirilmek istenen davranıştır.

Olumlu Davranış Desteği; öğrencinin olumlu davranışlarını geliştirmek ve yeni davranışlar öğretmek için uygulamalı davranış analizi ilkelerini kullanan ve öğrencinin yaşam kalitesini artırmak ve problem davranışlarını azaltmak için öğrencinin yaşadığı çevreyi desenleyen ya da değiştiren bir yaklaşımdır (Sugai, Horner, Dunlap, Hieneman, Lewis, & Nelson, 2000).

Tootling stratejisi; uygun öğrenci davranışlarına odaklanarak sınıf yönetimine katkıda bulunmak; akran bildirimi ile işbirlikçi sınıf ortamı oluşturmak ve öğrenci ilişkilerini geliştirmek için olumlu sosyal davranışların akranlar tarafından öğretmene bildiriminin öğretildiği sınıf genelinde desenlemiş bir uygulamadır. Tootling üç bileşen içermektedir; akranların olumlu sosyal davranışlarını gözlemlemek için doğrudan öğretim, akranların bu davranışları öğretmene iletmesini teşvik etmek için grup ödülü ve Tootling bildirim sayılarının geri bildiriminin yapılması (Rathvon, 2008). Sınıf içinde olumlu sosyal davranışlar akranlar tarafından gün boyu izlenerek öğretmene kartlar ile bildirilmektedir. Tootling stratejisi uygulanan işlem süreci (EK 14); Tootling stratejisi işlem basamaklarını, hedef davranışların belirli bir zamanda gözlemi ve bildirimini içeren, okul öncesi öğrencileri için kartlarla davranış betimlemesi yapılmış olan, Tootling stratejisi ile birlikte kullanılan grup performansına bağlı ödül kullanımı ve hedef belirleme ile birlikte uygulanan şeklidir.

(27)

12

BÖLÜM 2

KURAMSAL TEMEL

Sınıf içi davranışları desteklemek için çeşitli sınıf yönetimi müdahaleleri geliştirilmiş ve uygulanmıştır. Sınıf yönetiminde öğretmenler tarafından kullanılabilecek davranışsal müdahaleler ve davranışçı yöntemler çeşitlenmektedir. Sınıf yönetiminde uygulanacak müdahale ya da yöntemlere karar vermek için öncelikle sınıf ortamında meydana gelen davranış problemlerini incelemek gerekmektedir.

Öğrencilerin Davranışsal Problemleri

Davranışlar farklı ortamlarda şekillendirilebilirler ve davranışların şekillenmesinde sebep sonuç ilişkisi rol oynar. Bu ilişki sonucunda ortaya uygun olan, istendik davranışların çıkmasının yanında uygun olmayan davranışlar da çıkabilir. Bu davranışların meydana geldiği yerlerden biri sınıflardır. Sınıfta meydana gelen davranışların oluşmasına öğretim ortamının düzenlenmesi, akranların birbirlerine verdikleri tepkilerin ödüllendirilmesi ya da uygun olmayan davranışların pekiştirilmesi sebep olabilir (Ataman, 2003). Etkili bir şekilde sınıflarda eğitim öğretimin yapılabilmesi için, olumlu bir iklimde gerçekleşen öğrenme-öğretme ortamına ihtiyaç vardır. Sınıfta öğretmenin öğrencilerle kurduğu etkileşimin niteliği, etkili bir öğretimin olabilmesi açısından önemlidir (Ataman, 2003). Olumlu öğrenme iklimini etkileyerek öğretmenle öğrenci arasındaki etkileşimi bozan en önemli nedenlerden biri uygun olmayan, sınıf içinde istenmeyen öğrenci davranışlarıdır. Bu tür davranışlar, sınıf ortamını bozarak öğretimi aksatır ve de öğretmenin kendini kontrol etmesini zorlaştırır (Ataman, 2003). İstenmeyen davranışları ifade etmek bu tip davranışların anlaşılması açısından önemlidir.

(28)

13

Okulda ve sınıfta, eğitim ortamındaki akışa engel olan davranışların tümü istenmeyen davranış olarak nitelendirilir. Dersin akışını bozan, hedef davranışlara ulaşmayı zorlaştıran veya engelleyen her davranış, istenmeyen davranıştır (İlgar, 2000). Tertemiz (2000)’e göre de istenmeyen öğrenci davranışları, genel olarak sınıf içinde diğer öğrencileri ve öğretmeni rahatsız eden, eğitim-öğretim etkinliklerini bozan, eğitim ortamının kurallarına uymayan ve sınıf düzenini bozan türdeki davranışlar olarak ele alınabilir.

Okul ortamlarında birbirinden ayrı öneme sahip pek çok istenmeyen öğrenci davranışına rastlanmaktadır (Tanhan & Şentürk, 2011). Davranış bilimcilere göre öğretmenlerin şikâyet ettikleri beş tür sınıf içi istenmeyen davranışlar, önem sırasına göre şunlardır: saldırı, ahlaksızlık, otoriteye karşı gelme, sınıf içi saygısızlıklar ve zamanı boşa geçirmedir (Pala, 2005). Yüksel (2005)’e göre öğretmenlerin belirlediği istenmeyen öğrenci davranışlarının başında konuya, işe ya da çalışmaya dikkatini toplayamamak, bir yerde uzun süreli oturamamak ve derste sıraların arasında dolaşmak davranışları gelmektedir. Bunun yanında, verilen ödevleri eksik yapmak ya da hiç yapmamak, derse aktif olarak katılmamak, başka şeylerle meşgul olmak, kavga etmek ve sürekli arkadaşlarını şikâyet etmek gibi davranışlar da öğretmenlerin en fazla dikkat çektiği uygun olmayan sınıf davranışlarıdır.

Balay ve Sağlam (2008) araştırmasına göre; karşıdakinin sözünü yarıda kesme, izinsiz konuşma/fısıldaşma, derse geç gelme, izinsiz ayağa kalkma/sınıfta dolaşma ve sırada yayılarak oturma en fazla gözlenen uygun olmayan davranışlardır. Okul ortamında yaş grubu itibariyle sergilenen uygun olmayan davranışlar dikkate alındığında; Arı, Bayhan ve Artan (1995) den aktaran, Taner-Derman ve Başal (2013), 4-11 yaş grubu çocukların %59,5’unda davranış ve duygusal problem gözlendiğini ifade etmişlerdir. Gürkan, (1985)’in yaptığı araştırmaya göre ilkokul birinci sınıfa devam eden 6 yaş çocuklarının sınıf içi problemleri dikkatlerinin kısa süreli olması, oyundan kopamama, kurallara uymama, aşırı duygusallık, disiplin ve öğretmen otoritesine başkaldırı ve kendine güven duymama olarak belirtilmiştir (aktaran, Taner-Derman & Başal, 2013).

Cangelosi (2000)’e göre de öğretmenler, aileler, okul yöneticileri ve öğrenciler tarafından okul ve sınıflarda en çok ifade edilen sorunlar arasında, öğrenci disiplin eksikliği, yetersiz sınıf yönetimi ve istenmeyen öğrenci davranışları yer aldığını belirtmektedir (aktaran, Bay, Mert & Ozan, 2011).

(29)

14

Genel eğitim sınıflarında yaşanan davranış sorunları bu şekilde özetlenebilirken kaynaştırma öğrencilerinin bulunduğu sınıflardaki davranışların da benzer biçimde rapor edildiği görülmektedir. Varlıer ve Vuran (2006), kaynaştırma sınıfındaki öğretmenlerle yaptıkları görüşmelerde öğretmenlerin büyük çoğunluğunun, karşılaştığı en büyük zorluğun sınıf yönetimi olduğunu belirtmişlerdir. Acar (2000), Özen ve Batu (1997)’ deki çalışmalarında ise kaynaştırma sınıflarında uygun olmayan davranışların izin almadan konuşmak, izinsiz içeri girmek ve dışarı çıkmak, sırada uygunsuz şekilde oturmak, aktivitelere katılmamak ve başkalarını rahatsız etmek olarak sıralamışlardır (aktaran, Ünlü, Vuran, Akdoğan, Güven, Yönter, & Çaltık, 2013).

İncelenen araştırmalara göre en sık karşılaşılan sınıf içi istenmeyen öğrenci davranışları; sınıfta uygun olmayan yer ve zamanda konuşma, derse geç gelme, başkasını şikâyet etme, derse yoğunlaşamama, akranlarını rahatsız etme ve öğretmenin otoritesine karşı gelme olarak belirtilmiştir. Bu tür istenmeyen davranışlar rahatsız edici, yıkıcı, uygun olmayan, problem davranış, olumsuz davranış olarak farklı biçimlerde adlandırılır. Bu çalışmada bu tür istenmeyen davranışları “uygun olmayan davranışlar” olarak nitelendireceğiz. Uygun olmayan davranışlar sınıf yönetiminde öğretmenin güçlüklerle karşılaşmasına yol açar. Uygun olmayan davranışlar en başta bu davranışları sergileyen öğrencileri olumsuz yönde etkilemektedir. Douglas (1989) çocukların erken yaşta gösterdikleri davranış sorunlarının daha sonra kaybolduğunu, ancak bazı çocuklarda devam ettiğini söylemektedir (aktaran, Sübaşı & Şehirli, 2010). Ayrıca sergilenen uygun olmayan davranışlar çocuğun yaşamında önemli yere sahip olan ilk altı yaşta okul ortamında gözlemlendiğinde gerekli hallerde zaman kaybetmeden önlemlerin alınması önemlidir. Özellikle pek çok araştırmacı okul öncesi dönemdeki davranış sorunlarının ilerleyen yaşlardaki yaşamda ciddi davranış problemlerine (Stormont, 2002) ve sosyal davranış sorunlarına (Mendez, Fantuzzo, & Cicchetti, 2002) yol açabileceğini belirtmektedir. Uygun olmayan davranışlarla meşgul olan çocuklar akranları tarafından reddedilme (Pedersen, Vitaro, Barker, & Borge, 2007; Rubin vd., 2006), öğretim için ayrılan zamanın kaybı (Baker, Lang, & O’Reilly, 2009); ve davranış bozuklukları tanısı almak (Hester, Hendrickson, & Gable, 2009) gibi sorunlarla karşı karşıya kalmaktadır. Davranış problemlerini sergilemeye devam eden öğrencilerin gelecekte akademik ve sosyal sorunlarla karşı karşıya kalmasının olası olduğu (Trzesniewski vd., 2006) ve bu durumun akran dışlanması ile sonuçlanabildiği (Pedersen vd., 2007; Rubin vd., 2006) bilinmektedir.

(30)

15

Akranlarla sosyal etkileşime girmek isteyen sosyal beceri eksikliği olan öğrenciler istenmeyen tepkiler verebilmektedir. Bu öğrencilerin yeterli sosyal becerileri olmadığından ya da becerilerini uygun bir biçimde kullanamadıklarından dolayı sıklıkla uygun olmayan davranışlar göstermektedirler (Çetin, Bilbay & Kaymak, 2001; aktaran, Salı, 2014). Araştırmacılar sosyal beceri eksikliği ile zayıf akademik performansın ve sosyal uyumsuzluk ile psikopatoloji arasında ilişki olduğunu söylemektedirler (Kupersmidt, Coie & Dodge, 1990; Parker & Asher, 1987, aktaran, Wilson vd., 2001).

Webb, Hubbell ve Bedesem (2012) uygun olmayan davranışları sıklıkla sergileyen ve duygusal davranış bozuklukları açısından risk altında olan çocukların akranlarıyla ve öğretmenleriyle olumlu sosyal etkileşimleri için daha az fırsatları olduğunu ve bu nedenle sosyal izolasyonla ya da disiplin işlemleri ile karşı karşıya kalabileceklerini belirtmişlerdir. Akranlar ile yaşanan zayıf ilişkiler de sosyal izolasyona sebep olabilmekte ve öğrencide yalnızlık hissi oluşturabilmektedir (Bauminger, Shulman & Agam, 2003; Heiman & Margalit, 1998). Ayrıca okul kuralları dışında hareket eden öğrenciler bazen alay konusu olabilmekte, sözlü tacizlere hatta fiziksel şiddete maruz kalabilmektedirler (Schrumpf, 2007). Sucuoğlu ve Özokçu (2005)’te uygun olmayan davranışların kaynaştırma öğrencilerinde akranlarından daha fazla olduğunu ve bu davranışların çocukların akranlarıyla ve yetişkinlerle olan ilişkilerini olumsuz yönde etkilemekte olduğunu belirtmişlerdir. Ayrıca araştırmacılar, saldırgan davranışlar sergileyen, içekapanık veya dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu olan öğrencilerin reddedilme olasılığının daha yüksek olduğunu söylemektedirler (Dodge, Coie, Petit & Price, 1990; Newcomb, Bukowski & Pattee, 1993, aktaran, Skinner, Neddenried vd., 2002).

Uygun olmayan davranışları akranlarına göre daha yüksek oranda sergileyen çocuklar, bu davranışları cezalandırmak için düzenlenmiş çevre koşullarıyla karşılaşırlar (Skinner, Neddenriep vd., 2002). Uygun olmayan davranışların karşılığında çoğunlukla ceza kullanımının olmasından dolayı öğrenciler davranışlarını sergilerken baskı hissederler ve öğretmenler tarafından cezalandırıldıklarında da ders içinde kendilerini aktif olarak gösteremeyebilirler. Sucuoğlu ve Özokuçu (2005) tarafından yapılan araştırmada “akademik ortamlarda akranları tarafından kabul edilmeyen çocukların genellikle okulu sevmedikleri ve kabul gören akranları kadar başarılı deneyimler yaşayamadıklarını” belirtmektedirler. Bu durumlar, bu öğrencilerin akademik olarak başarılı olmaları önünde bir engel olarak görünmektedir.

(31)

16

Uygun olmayan davranışları akademik açıdan eğitim sürecini etkileyecek şekilde gerçekleştiren öğrencilerin, bu davranışları sıklıkla sergilemesiyle kendilerini olumsuz yönde etkilemektedir. Clarizo (1997) çocukların ve ergenlerin zamanlarının büyük bir kısmını okulda geçirmeleri nedeniyle problem davranışların en çok okul ortamında görüldüğünü saptamıştır (aktaran, Kaner & Çiçekçi, 2000). Özellikle okul öncesi dönemindeki davranış sorunlarının ilerleyen yaşlardaki yaşamda ciddi davranış problemlerine, (Stormont, 2002) sosyal davranış sorunlarına (Mendez vd., 2002) ve akademik güçlüklere (Tomblin’den aktaran,Uyanık-Balat vd., 2008) yol açabileceği belirtilmektedir.

Sınıf ortamında ortaya çıkan uygun olmayan davranışların öğrencilerin durumlarını sosyal kabul, akademik başarı ve tanılama gibi açılardan etkilemektedir. Ayrıca Sucuoğlu ve Özokuçu (2005) tarafından yapılan araştırmada akademik ortamlarda akranları tarafından kabul edilmeyen çocukların genellikle okulu sevmedikleri ve kabul gören akranları kadar başarılı deneyimler yaşayamadıkları belirtilmektedir. Webb, Hubbell ve Bedesem (2012) uygun olmayan davranışları sıklıkla sergileyen ve duygusal davranış bozuklukları açısından risk altında olan çocukların akranlarıyla ve öğretmenleriyle olumlu sosyal etkileşimleri için daha az fırsatları olduğunu ve bu nedenle akranlar tarafından dışlanma ya da disiplin işlemleri ile karşı karşıya kalabileceklerini belirtmişlerdir. Bu durumlar, bu öğrencilerin akademik olarak başarılı olmaları önünde bir engel olarak gözükmektedir. Ayrıca okul düzenlemeleri içinde davranış problemleri gösteren çocuklar eğitimsel zorluk açısından risk altındadır. Bu öğrenciler aynı zamanda özel eğitim sınıflandırmalarından davranış bozukluğu tanısı alma olasılığı ile de karşı karşıyadırlar (Gresham, 1997; Sugai, Horner, & Gresham, 2002; Johnson, 2008). Bu davranışlar sınıf içerisinde sıklıkla karşılaşılan istenmeyen davranışlar olduğundan ve öğretmenlerin bu konuda desteğe ihtiyaç duyması açısından öğrencilerin tanılamaya gönderilmelerinin daha sıklıkla olacağı düşünülebilir

Sınıf içinde kabul edilebilir davranış ölçütleri öğretmene göre değişebilmektedir. Bu yüzden de öğretmenlerin kabul edilebildikleri davranışların dışına çıkan öğrencilerin davranışlarına yoğunlaşacağından, bu davranışları aşırı olarak değerlendirebilmektedir. Son yıllarda duygusal ve davranışsal bozuklukların oranındaki artışa katkı sağlayan bozukluk tanımlarının “karşı gelme bozukluğu” ya da “anti-sosyal” davranışlar olarak gözüktüğü belirtilmektedir (Austin & Sciarra, 2009). Bu davranışlar sınıf içerisinde sık

(32)

17

karşılaşılan uygun olmayan davranışlar olduğundan ve öğretmenlerin bu konuda desteğe ihtiyaç duyması açısından öğrencilerin tanılamaya gönderilmelerinin daha sık olacağı düşünülebilir. Bu nedenle sınıf yönetimini etkileyen ve öğrencilerin çalışmalarını engelleyen uygun olmayan davranışların, en aza indirilmesi ya da ortadan kaldırılması için etkili davranış yöntemlerinin kullanılması gerekmektedir.

Çocukların yaşamında önemli yere sahip olan ilk altı yaş, erken çocukluk programlarının geliştirilmesi ve uygulanması için önemlidir çünkü erken çocukluk dönemine rast gelen okul öncesi yılları çocuğun eğitim hayatı için başlangıç niteliğinde olduğu için çocukların uygun olmayan davranışlarının önlenmesinde çok önemli olduğu düşünülmektedir. Bu açıdan, erken tanı ve önleme programlarının planlanması ve daha sonra ortaya çıkacak olan davranışlarının sağaltımı için gerekli görülmektedir (Uyanık-Balat, Şimşek, & Akman, 2008). Okullarda yaşanan uygun olmayan davranışlarla ilgili sıklıkla yaşanan problemler sonucunda öğrencilerin tanılanmaya gönderilmesinden önce uygun olmayan davranışlara yönelik sınıf içi önlemler-müdahaleler, yöntem veya stratejiler ile davranışların kontrol altında tutulabileceği düşünülmektedir. Bu sağaltımın planlanması için yöntem, teknik, strateji ve programlardan yararlanılabilir. Öğretmenler tarafından sınıfta kullanılabilecek etkili, verimli ve zamandan tasarruf ettirecek öğretimsel stratejiler aranmaktadır. Öğretmenlere bu konuda bilgi vermek için kullanabilecekleri öğretimsel yaklaşım, yöntem ve stratejiler aşağıda açıklanmaya çalışılmıştır.

Okullarda yaşanan uygun olmayan davranışlarla mücadelede Olumlu Davranış Desteği (ODD)

Son yıllarda öğretmenlerin sınıflarında daha fazla öğrencinin uygun olmayan davranışlarıyla karşılaştıkları ve problem yaşadıkları bilinmektedir. Örneğin, Luk, Leung, Bacon-Shone, & Lieh-Mak (1990) yaptıkları araştırmalarında genel nüfustaki anaokulu çocuklarının %5-14’ünün orta ve ciddi davranış sorunları sergilediklerini ortaya çıkarmışlardır. Sınıflarda uygun olmayan davranışlarla başa çıkmak bütün kademelerdeki öğretmenler için başlıca sorundur. Hem sınıf hem de özel eğitim öğretmenleri davranış yönetimi için yeterince eğitim almadıklarını da ayrıca belirtmektedirler (Fox, Dunlap &

Cushing, 2002; Stormont, Lewis, & Beckner, 2005). Öğretmenlerin % 72'si sınıfta davranışı yönetmek için yeterince hazır hissetmediğini belirtmişlerdir (Merrett & Wheldall, 1993; aktaran, Filcheck, & McNeil, 2004). Bu durum da ayrıca sınıf içinde yönetimi

(33)

18

zorlaştıran bir etmen olarak karşımıza çıkmaktadır. Ortaya konan problem davranışlar ve öğretmenlerin yaşadığı yönetim problemleri, okul çağındaki çocuklar tarafından sergilenen uygun olmayan davranışların önlenmesi ve ortadan kaldırılması işi eğitim ortamı için öncelikli amaç haline gelmektedir. Bu yüzden eğitimciler için öncelikli ele alınması gereken konu sınıf yönetimini destekleyen etkili müdahalelerin belirlenmesidir.

Bunun yanı sıra araştırmacılar (Campbell, 1990; Lavigne vd., 1998) küçük yaştaki çocuklar tarafından sergilenen uygun olmayan davranışların ilgilenilmesi gereken bir konu olduğunu ve okulöncesi çocuklarının arasında (2-5 yaş) davranış problemlerinin sıklığının arttığını belirtmektedir. Güncel tahminlerin %2 ile %17 oranı arasında dikkat eksikliği hiperaktivite bozukluğu (DEHB)-karşı gelme bozukluğu arasında değiştiği bilinmektedir (Campbell, 1990; Lavigne vd., 1998). Bu bilgiler doğrultusunda öğretmenlerin sınıflarında daha fazla öğrencinin problem davranışı ile karşılaştığı düşünülmektedir. Bu yüzden, sınıf içinde yaşanan öğretimsel ve davranışsal problemleri ortadan kaldırmak için okul öncesi öğretmenlerine ve diğer kademe öğretmenlerine sınıf içinde kullanabilecekleri etkin strateji ve yöntemler öğretilmesi gerekliliği görülmektedir. Öğretmenler tarafından sınıfta kullanılabilecek etkili, verimli ve zamandan tasarruf ettirecek öğretimsel stratejiler aranmaktadır. Bu müdahalelerden biri olan davranış sağlatımında kapsamlı, hem okul düzeyinde hem sınıf düzeyinde müdahale uygulamaları sunan Olumlu Davranış Desteği aşağıdaki bölümde açıklanmıştır.

Olumlu Davranış Desteği

Uygun olmayan davranışları ortadan kaldırmak için sistematik olarak davranış değiştirme yaklaşımları uygulamak gerekmektedir. Öğrencilere, uygun olmayan davranışları uygun olan davranışlarla değiştirmek için sistematik bir plan uygulanmadığında, bu davranışların şiddetinin artması ve çocukların yaşamlarını olumsuz yönde etkilemesi söz konusudur (Erbaş, 2002). Bu etkiyi ortadan kaldırmak için uygun olmayan davranışların oluşmasına sebep olan nedenleri belirlemek gerekmektedir. Belirlenen bu nedenleri ortadan kaldırmak ve davranışı yönetmek için uygulanabilecek yaklaşımlar vardır. Bunlardan biri olumlu davranış desteğidir (ODD).

Olumlu davranış desteği (ODD) 1980 ve 1990’larda yaşam kalitesini iyileştirmek ve zorlu karmaşık davranışları azaltmak için geliştirilen, uygulamalı davranış analizi ilkelerini ve sistem değişikliği yöntemlerini (ör: çevreyi yeniden tasarlamak) kullanan bir yaklaşımdır

(34)

19

(Carr vd., 2002). Bu yaklaşım, hedeflenen davranışların meydana gelmesi için çevreyi düzenlemeye, uygun olmayan davranışların azaltılarak istenen davranışlarla yer değiştirilmesine odaklanmıştır (Erbaş, 2002). Ayrıca ODD, davranış problemleri olan öğrencileri desteklemek için bir dizi deneysel geçerliliği olan stratejileri, problemleri önlemek ve sosyal davranışları teşvik etmek için kullanan değerlendirme tabanlı bir yaklaşımdır (Carr vd., 2002; Sugai vd., 2000). Bu müdahalede uygulayıcıların değer yargıları ve kendi becerilerine uygun davranış değiştirme teknikleri kullanılır (Koegel & Dunlap, 1996; Snell & Brown, 2000. aktaran, Erbaş, 2002). Ayrıca, sadece zorlu davranışları olan çocukların davranışlarının geliştirmesi için değil, tüm çocukların davranışlarının geliştirilmesi ve iyileştirilmesi amaçlanır. ODD, davranışsal bozuklukları olan öğrencilerin davranışlarını genel eğitim sınıfına uyarlamayı kolaylaştırmak için uygun bir sistemdir (Hieneman, Dunlap, & Kincaid, 2005). ODD’in temel ve birincil amacı, hedef

öğrencinin yaşam biçimini değiştirmek ve yaşam kalitesini artırmak için yardımcı olmaktır. Önemli ancak ikincil amacı da, problem davranışları azaltmak ya da ortadan kaldırmaktır

(Erbaş & Yücesoy Özkan, 2008). ODD, davranış bozukluğu olan öğrencileri de içerecek şekilde, tüm öğrencileri etkin bir biçimde desteklemek için üç seviyede uygulanabilir (Lewis & Sugai, 1999; Sugai vd., 2000). Bu üç seviye; (a) Tüm okul için ODD, (b) Sınıf için ODD (c) Bireysel öğrenci için ODD müdahalelerini kapsamaktadır.

a) Okul genelinde ODD sistemleri tüm öğrencilerin olumlu-uygun davranışlarını desteklemek için davranışsal sorunları olan öğrencilere destekleyici bağlam yaratır.

b) Sınıf genelinde ODD sistemleri sınıfların genel işleyişini düzenler, sorumluluğu arttırmayı hedefler ve uygun olmayan davranışları en aza indirme çabalarını destekler.

c) Bireysel öğrenciler için ODD, sistem içinde yanıt alınamayan öğrencilerin problemlerini çözmeye olanak sağlar (Hieneman, Dunlap, & Kincaid, 2005).

Okul Genelinde Olumlu Davranış Desteği

Olumlu davranış desteği çerçevesi üzerinde çalışan araştırmacılar, uygun olmayan davranışlardan kaçınmak için ‘okul genelinde olumlu davranış desteği (OGODD)’ adı verilen kapsamlı bir yaklaşım geliştirmişlerdir (Sugai & Horner, 2002). OGODD müfredat, müdahale ya da program değildir. Kabulü arttırmak, doğru uygulamayı seçmek ve sınıf

(35)

20

yönetimi ve okul disiplin sistemlerini davranış ile ilgili kanıta dayalı uygulamaların sürekli kullanımını artırmak için tasarlanmış bir yaklaşımdır. Açıkça tanımlanmış beklentiler, kanıta dayalı müdahaleler ve uygun davranışların kabulü üzerinde odaklanmayı kullanarak, okullarda ODD temelleri oluşturulmaktadır (Lambert vd., 2014). Ayrıca bu yaklaşım, okulun tüm öğrencileri için güvenli ve etkili bir öğrenme ortamına duyulan çevreyi ve bireyselleştirilmiş davranış desteklerini belirleyen ve düzenleyen bir sistemdir (Sugai & Horner, 2009). OGODD, olumlu davranış desteğinin özelliklerini uygular ve uygun olmayan davranışları olumlu ve önleyici bir şekilde okul ortamında ele alır (Sugai & Horner, 2006). Ayrıca OGODD içerdiği sistemlerle (yaklaşım, yöntem ve strateji) okul içinde uygun olan davranışları tanımlayarak ve öğreterek tüm öğrencileri destekleyen güvenli bir okul ortamı oluşturmak gibi hedefleri vardır (Lewis & Sugai, 1999).

Olumlu davranış desteği terimi içinde yer alan her bir sözcüğü tek tek tanımlayacak olursak; olumlu davranış, bireyin iş, toplum ve aile ortamlarında başarısını ve sosyal doyumunu artıran becerilerin tümüne denilmektedir (Carr vd., 1999). Destek terimi ise, olumlu davranışları öğreten, güçlendiren, geliştiren uygulamaları ve olumlu davranışları sergileme olasılıklarını artıran sistem değişiklikleridir (Erbaş, 2005). OGODD, davranışsal yöntemleri, bio-medikal bilimini, deney ve gözleme dayanan geçerli yöntemleri içerir ve problem davranışı en aza indirerek ya da önleyerek yaşam kalitesini artıran sistem değişikliklerini birleştiren geniş kapsamlı, önleyici bir sistem yaklaşımıdır. Bu yaklaşım, geliştirilmiş sistemleri (ör, disiplin, pekiştirme, veri yönetimi) ve işlemleri (ör; gönderme, eğitim, liderlik) kullanarak okul iklimini değiştirmeyi amaçlar. Bu sistemlerle, çalışanların davranışlarında olumlu yönde değişikliğe gidilerek öğrenci davranışlarını geliştirmek hedeflenir (Durand & Carr, 1992).

Öğrenci davranışlarını istenen yönde değiştirmek, öğretmenlerin ihtiyaç duydukları olumlu okul-sınıf iklimi yaratmak için gereklidir. Okullarda olumlu iklim oluşturmak için uygun olmayan davranışların üzerinde çalışmak gerekmektedir. Uygun olmayan davranışların üstesinden gelmek birçok sınıf öğretmeni için kaygı verici ve zor bir durum olabilir. Okullarda sıklıkla dikkat dağıtan ve rahatsız edici davranışlar meydana gelmektedir ve bu davranışlar okul temelli disiplin süreçlerinin çoğunluğunu oluşturur (Cihak, Kirk & Boon, 2009). Bu yüzden okul genelinde uygulanacak olan ODD, okul ortamında ortaya çıkan uygun olmayan davranışlar üzerinde çalışan pozitif ve önleyici bir yaklaşım olarak karşımıza çıkmaktadır. Bu çerçevede yapılan çalışmalar OGODD’nin, öğretim beklentilerini düzenleyebileceğini ve uygun olan davranışların oluşmasını

Şekil

Şekil 1. Katılımcı öğrencilere ve davranışlara karar verme şeması
Şekil 2. Yapılan bildirimlerin oturumlar başına toplam sayısı
Şekil  3.  Etkinlik  saatinde,  öğretmenin  soru  sorma,  verilen  söz  hakkı  ve  yapılan
Şekil  4.  Başlama  düzeyi  ve  uygulama  düzeyi  oturumlarına  ilişkin  gözlemciler  arası
+6

Referanslar

Benzer Belgeler

2030 hedefleri arasında yer alan ve UNESCO’nun da kültür için öncelikli alanlar olarak belirlediği, 4; herkes için nitelikli eğitim ve 11; sürdürülebilir şe- hir ve

In conclusion the necessary applications such as monitoring network equipments, monitoring regional water usage, estimating new settlements plot – parcel water

Çalışma alanında gerçekleştirilen hidrojeolojik ortanı ve hidrojeokimyasal değerlendirmelerin sonu- cuna göre, Burnaz kaynağının kendi beslenim ala- nında yer alan

A) My mother had no suggestions about what I should buy for my sister's birthday, so I don't know what I'm going to get. B) Having no idea what to buy my sister for her

藥科(二)作業 藥三 A B303098029 楊子涵 10 心得 Innovation

Oturur pozisyonda OUA hastaların nispeten daha dar hava yoluna sahip olmasından dolayı, en dar farengeal alanda meydana gelen ortalama daralma miktarı aynı olmasına rağmen,

İngi- liz Parenteral ve Enteral Nütrisyon Derneği (BAPEN) hastanın nütrisyon riskinin belirlenmesi ve hastanın tedavi planının düzenlenmesi için MUST testinin

Key words: Heat treatment, ThermoWood, abrasion resistance, withdrawal capacity of screws, Wild Cherry wood.. SAŽETAK • Za brojne uporabe drva bitna su mnoga njegova svojstva, a