• Sonuç bulunamadı

Tınaztepe Mağarası'nın radon seviyesinin araştırılması

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Tınaztepe Mağarası'nın radon seviyesinin araştırılması"

Copied!
98
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

SELÇUK ÜNĠVERSĠTESĠ FEN BĠLĠMLERĠ ENSTĠTÜSÜ

TINAZTEPE MAĞARASI’NIN RADON SEVĠYESĠNĠN ARAġTIRILMASI

Ülker ÇÖMLEK

YÜKSEK LĠSANS TEZĠ

ORTAÖĞRETĠM FEN VE MATEMATĠK ALANLARI EĞĠTĠMĠ ANABĠLĠM DALI BĠYOLOJĠ ÖĞRETMENLĠĞĠ PROGRAMI

(2)

FEN BĠLĠMLERĠ ENSTĠTÜSÜ

TINAZTEPE MAĞARASI’NIN RADON SEVĠYESĠNĠN ARAġTIRILMASI

Ülker ÇÖMLEK

YÜKSEK LĠSANS TEZĠ

ORTAÖĞRETĠM FEN VE MATEMATĠK ALANLARI EĞĠTĠMĠ ANABĠLĠM DALI BĠYOLOJĠ ÖĞRETMENLĠĞĠ PRORAMI

KONYA, 2010

Bu tez 04 / 01 / 2010 tarihinde aĢağıdaki jüri tarafından oybirliği / oyçokluğu ile kabul edilmiĢtir.

Prof. Dr. Ali ATEġ ( DanıĢman)

Prof. Dr. Ġbrahim USLU Yrd. Doç. Dr. M. Ali KAYA

(3)

i ÖZET

Yüksek Lisans Tezi

TINAZTEPE MAĞARASI’NIN RADON SEVĠYESĠNĠN ARAġTIRILMASI

Ülker ÇÖMLEK Selçuk Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü

Ortaöğretim Fen Ve Matematik Alanları Eğitimi Anabilim Dalı Biyoloji Öğretmenliği Programı

DanıĢman: Prof. Dr. Ali ATEġ 2010, 98 Sayfa

Jüri : Prof. Dr. Ali ATEġ : Prof. Dr. Ġbrahim USLU : Yrd. Doç. Dr. M. Ali KAYA

Radon; toprak, kaya ve sudan havaya yayılan, renksiz ve kokusuz radyoaktif bir gazdır. Doğal radyoaktif element olan 238U‟un bozunmasıyla oluşur ve mağaralar

gibi belirli jeolojik oluşumlarda yüksek konsantrasyonlarda bulunur. Radon konsantrasyonları kapalı ve havasız ortamlarda birikerek, kritik değerlere ulaşabilir. Aslında, yüksek konsantrasyondaki radon gazı, akciğer kanserine neden olması ve bronşlara zarar vermesiyle bilinir.

Bu çalışmada radon konsantrasyonları ölçümleri Tınaztepe Mağarası‟nda gerçekleştirilmiştir. Ölçümlerde AlphaGUARD PQ 2000PRO radon monitör kullanılmıştır. Ölçüm sonuçları ICRP ve TAEK‟in tavsiyelerine göre değerlendirilmiştir.

Tınaztepe Mağarası‟ndaki radon konsantrasyonları farklı aylarda ve mağaranın farklı noktalarında 41.75 ile 1480 Bq/m3 aralığında değişmektedir.

(4)

ii

Ortalama radon konsantrasyonu ise 779.36 Bq/m3‟tür. En yüksek radon konsantrasyonu yaz aylarında ölçülmüştür ve radon konsantrasyonları genellikle mağara derinliklerine gidildikçe artmaktadır.

Ayrıca bu çalışmada mağara çalışanı ve ziyaretçiler için yıllık radyasyon dozu (ortalama etkin doz) ICRP ve UNSCEAR‟ın önerileri doğrultusunda hesaplanmıştır. Yıllık ortalama etkin doz, ziyaretçiler için 3.5 µSv/yıl iken, çalışan için 3.84 mSv/yıl‟dır.

Anahtar Kelimeler: Radon, Tınaztepe Mağarası, Radon konsantrasyonu, AlphaGUARD PQ 2000PRO.

(5)

iii ABSTRACT

Ms Thesis

INVESTIGATION OF RADON LEVEL IN TINAZTEPE CAVE

Ülker ÇÖMLEK

Selçuk University

Graduate School of Natural and Applied Sciences

Department of Secondary Science and Mathematics Education, Biology Education Programme

Supervisor: Prof. Dr. Ali ATEġ 2010, 98 Pages

Jury : Prof. Dr. Ali ATEġ : Prof. Dr. Ġbrahim USLU : Yrd. Doç. Dr. M. Ali KAYA

Radon is an colourless and odourless radioactive gas which emanates from soil, rock, and water, and produces decay products in air. It is a naturally occurring radioactive element in the 238U decay series that is found in high concentrations in certain geological formations such as caves. When accumulates in closed localities or in unventilated places Rn concentrations may reach to critical volues. In fact, a high concentration of radon gas is recognized as causing lung cancer and bronchial tissue damage.

In this study, Radon concentration measurements hav been carried out in Tınaztepe cave (Konya) by using AlphaGUARD PQ 2000PRO radon monitor. Measurement results have been evaluated with respect to the action level which is determined by ICRP and TAEK.

(6)

iv

The measured radon concentrations have a mean value of 779.36 Bq/m3 the concentration ranged from 41.75 to 1480 Bq/m3 at different point and months in the Tınaztepe Cave. The highest radon concentrations were recorded in summer months and the radon concentration generally increases as one goes deeper into the Cave.

In addition this study, the yearly radiation dose (annual effective dose) was calculated for visitor and worker using the conversion convention recommended by the ICRP and UNSCEAR. The average value of yearly effective dose for cave workers is 3.84mSv/year, while for visitors it is 3.5 µSv per year.

Key Words: Radon, Tınaztepe Cave, Radon concentration, AlphaGUARD PQ 2000PRO.

(7)

v TEġEKKÜR

“Tınaztepe Mağarası‟nın Radon Seviyesinin Araştırılması” konulu tez çalışmasını bana öneren, bu çalışma esnasında gerekli teçhizat ve imkanları temin eden ve her türlü yardımlarını esirgemeyerek çalışmamı tamamlamamı sağlayan değerli danışman hocam Prof. Dr. Ali ATEŞ‟e; çalışmalarım esnasında ve sonrasında bana zaman ayırıp, her konuda yardımcı olan, beni yönlendiren, moral ve desteğini esirgemeyen, Kimya Öğretmenliği Öğretim Üyesi değerli hocam Prof. Dr. İbrahim USLU‟ya; çalışmamı tamamlamamda büyük katkısı olan Jeoloji Mühendisliği Öğretim Üyesi değerli hocam Yrd. Doç. Dr. A. Ferhat BAYRAM‟a; yardımlarını esirgemeyen değerli hocam Arş. Gör. Hasan SEVMEZ‟e; tüm eğitim hayatım boyunca maddi ve manevi her türlü desteklerini sabırla bana veren, bu çalışmayı oluşturan verileri elde etmemde beni yalnız bırakmayan aileme, özellikle de kardeşim Hasan ÇÖMLEK‟e; Tınaztepe Mağarası personeline; Ayrıca projeye maddi destek veren Selçuk Üniversitesi Bilimsel Araştırmalar Koordinatörlüğü‟ne

( proje no: S.Ü. BAP 09201045 ) teşekkürlerimi sunarım.

(8)

vi ĠÇĠNDEKĠLER ÖZET………...i ABSTRACT………...iii TEŞEKKÜR………...v İÇİNDEKİLER………...vi

SİMGELER VE KISALTMALAR DİZİNİ………...viii

ŞEKİL LİSTESİ ………...x ÇİZELGE LİSTESİ………...…...xii 1. GİRİŞ………...1 2. KAYNAK ARAŞTIRMASI………...6 3. MATERYAL VE METOT………...19 3.1 Çalışma Alanı ………...19

3.1.1 Coğrafi konum ve ulaşım………...19

3.1.2 Tınaztepe Mağarası‟nın özellikleri………...21

3.1.3 Tınaztepe Mağarası‟nda oluşan karstik yapılar………...27

3.2 Radon Gazı Ölçüm Yöntemi………...30

3.3 Çalışmada Kullanılan Dedektör ve Teknik Özellikleri………...31

3.3.1 Dedektörün genel özellikleri………...31

3.3.2 Dedektörün teknik özellikleri………...34

3.4 Verilerin Kaydedilmesi ve Bilgisayara Aktarımı………...35

4. BULGULAR………... 36

4.1 Ocak Ayı Bulguları………...36

4.1.1 Ocak ayı verilerinin grafiksel gösterimi………...37

4.2 Mart Ayı Bulguları………...40

4.2.1 Mart ayı verilerinin grafiksel gösterimi………...42

4.3 Haziran Ayı Bulguları………...44

4.3.1 Haziran ayı verilerinin grafiksel gösterimi………...46

4.4 Temmuz Ayı Bulguları………...48

4.4.1 Temmuz ayı verilerinin grafiksel gösterimi………...50

4.5 Ağustos Ayı Bulguları………...52

(9)

vii

4.6 Eylül Ayı Bulguları………... 56

4.6.1 Eylül ayı verilerinin grafiksel gösterimi………... 58

4.7 Doz Değerlendirmesi………. ...60

4.7.1 Etkin ve eşdeğer doz ………... 60

4.7.2 Denge eşdeğer radon konsantrasyonu………... 62

4.7.3 Meşguliyet………... 63

4.7.4 Doz çevirim faktörü………...63

4.7.5 Tınaztepe Mağarası ölçüm değerleri...………... 64

4.7.6 Yıllık etkin doz hesaplaması...65

4.7.6.1 Ziyaretçiler için aylara göre ve genel yıllık etkin doz hesap...66

4.7.6.2 Mağara çalışanları için yıllık etkin dozun hesaplanması...67

4.7.7. Ölümcül kanser riski...68 5. SONUÇ VE TARTIŞMA...69 6. KAYNAKLAR...77

(10)

viii SĠMGELER VE KISALTMALAR DĠZĠNĠ

Simgeler

Rn : Radon

222

Rn : Radon izotopu, Radon

220

Rn : Radon izotopu, Toron

219

Rn : Radon izotopu, Aktinon U : Uranyum 238 U : Uranyum izotopu 234 U : Uranyum izotopu 235 U : Uranyum izotopu 232 Th : Toryum 226 Ra : Radyum 206 Pb : Kurşun 214 Bi : Bizmut 218 Po : Polonyum Sv : Sievert mSv : Mili Sievert, µSv : Mikro Sievert nSv : Nano Sievert Bq : Becquerel kBq : Kilo becquerel 0 C : Santigrat Derece Dk : Dakika Sn : Saniye m3 : Metre küp % : Yüzde rh : Bağıl nem mbar : Milibar

(11)

ix Kısaltmalar

UNSCEAR :United Nations Scientific Committee On The Effects Of Atomic Radiation

(Birleşmiş Milletler Atomik Radyasyonun Etkileri Bilimsel Komitesi)

ICRP : International Commission on Radiological Protection (Uluslararası Radyolojik Korunma Komisyonu)

WHO : World Health Organization (Dünya Sağlık Teşkilatı) ICRU : International Commission On Radiation Units

(Uluslararası Radyasyon Birimleri Komisyonu) EPA : United States Environmental Protection Agency

(Amerikan Çevre Koruma Ajansı)

NCRP : National Council On Radiation Protection

: (Birleşik Devletlerdeki Radyasyondan Korunma ve Ölçüm Milli Danışma Kurulu)

(İngiltere Milli Radyasyondan Korunma Komitesi) NRPB : National Radiological Protection Board

(İngiltere‟deki Ulusal Radyasyondan Korunma Komitesi) TAEK : Türkiye Atom Enerjisi Kurumu

EURATOM : The European Atomic Energy Community (Avrupa Atom Enerjisi Topluluğu)

(12)

x

ġEKĠL LĠSTESĠ SAYFA

Şekil 3.1 Tınaztepe Mağarası ulaşım haritası...20

Şekil 3.2 Türkiye‟de bulunan bazı önemli mağaralar...20

Şekil 3.3 Tınaztepe Mağarası...22

Şekil 3.4 Tınaztepe mağara sistemi girişinin enine kesiti...23

Şekil 3.5 Tınaztepe Mağarası‟nın giriş bölümü...24

Şekil 3.6 Tınaztepe Mağarası‟nın sularının beslendiği Suğla Gölü...25

Şekil 3.7 Mağaranın son bölümünde bulunan gölet...26

Şekil 3.8 Duvar travertenleri...27

Şekil 3.9 Tınaztepe Mağarası önemli karstik yapıları...28

Şekil 3.10 Tınaztepe Mağarası diğer karstik yapılar...29

Şekil 3.11 AlphaGUARD PQ 2000PRO...32

Şekil 3.12 AlphaGUARD PQ 2000PRO‟nun PC ile bağlantısı...32

Şekil 3.13 AlphaGUARD PQ 2000PRO ile yapılabilen ölçümler...33

Şekil 4.1 Radon222 yoğunluğu ölçüm grafiği...37

Şekil 4.2 Ocak ayı Radon222 yoğunluğu ve ölçüm hatası grafiği...38

Şekil 4.3 Ocak ayı sıcaklık ölçüm grafiği...38

Şekil 4.4 Ocak ayı basınç ölçümü grafiği...39

Şekil 4.5 Ocak ayı bağıl nem ölçümü grafiği...39

Şekil 4.6 Mart ayı Radon222 yoğunluğu ölçümü grafiği...42

Şekil 4.7 Mart ayı Radon222 yoğunluğu ve ölçüm hatası grafiği...42

Şekil 4.8 Mart ayı sıcaklık ölçüm grafiği...43

Şekil 4.9 Mart ayı bağıl nem grafiği...43

Şekil 4.10 Mart ayı basınç ölçümü grafiği...43

Şekil 4.11 Haziran ayı Radon222 yoğunluğu ölçümü grafiği...46

Şekil 4.12 Haziran ayı Radon222 yoğunluğu ve ölçüm hatası grafiği...46

Şekil 4.13 Haziran ayı sıcaklık ölçümü grafiği...47

Şekil 4.14 Haziran ayı basınç ölçümü grafiği...47

Şekil 4.15 Haziran ayı bağıl nem ölçümü grafiği...47

Şekil 4.16 Temmuz ayı Radon222 yoğunluğu ölçümü grafiği...50

(13)

xi

Şekil 4.18 Temmuz ayı sıcaklık ölçümü grafiği...51

Şekil 4.19 Temmuz ayı basınç ölçümü grafiği...51

Şekil 4.20 Temmuz ayı nem ölçümü grafiği...51

Şekil 4.21 Ağustos ayı Radon222 yoğunluğu ölçümü grafiği...54

Şekil 4.22 Ağustos ayı Radon222 yoğunluğu ve ölçüm hatası grafiği...54

Şekil 4.23 Ağustos ayı sıcaklık ölçümü grafiği...55

Şekil 4.24 Ağustos ayı basınç ölçümü grafiği...55

Şekil 4.25 Ağustos ayı bağıl nem ölçümü grafiği...55

Şekil 4.26 Eylül ayı Radon222 yoğunluğu ölçümü grafiği...58

Şekil 4.27 Eylül ayı Radon222 ve ölçüm hatası grafiği...58

Şekil 4.28 Eylül ayı sıcaklık ölçümü grafiği...59

Şekil 4.29 Eylül ayı basınç ölçümü grafiği...59

Şekil 4.30 Eylül ayı bağıl nem ölçümü grafiği...59

Şekil 5.1 Tınaztepe Mağarası‟nın belli noktalarında ölçülen tüm aylara ait Min. ve max. radon konsantrasyonları (Bq/m3)...71

(14)

xii

ÇĠZELGE LĠSTESĠ SAYFA

Çizelge 3.1 AlphaGUARD PQ 2000PRO‟nun teknik özellikleri...34 Çizelge 4.1 Ocak ayına ait 222

Rn,222Rn hata,sıcaklık,basınç ve bağıl nem verileri...36 Çizelge 4.2 Ocak ayına ait elde edilen verilerin ortalama değerleri...37 Çizelge 4.3 Mart ayına ait 222

Rn, 222Rn hata,sıcaklık,basınç ve bağıl nem verileri..40 Çizelge 4.4 .Mart ayına ait elde edilen verilerin ortalama değerleri...41 Çizelge 4.5 Haziran ayı 222

Rn, 222Rn hata, sıcaklık,basınç ve bağıl nem verileri....44 Çizelge 4.6 Haziran ayna ait elde edilen verilerin ortalama değerleri...45 Çizelge 4.7 Temmuz ayına ait 222

Rn, 222Rn hata, sıcaklık, basınç ve bağıl nem verileri...48 Çizelge 4.8 Temmuz ayına ait elde edilen verilerin ortalama değerleri...49 Çizelge 4.9 Ağustos ayına ait 222

Rn, 222Rn hata, sıcaklık, basınç ve bağıl nem verileri...52 Çizelge 4.10 Ağustos ayına ait elde edilen verilerin ortalama değerleri...53 Çizelge 4.11 Eylül ayı 222

Rn, 222Rn hata, sıcaklık, basınç ve bağıl nem verileri...56 Çizelge 4. 12 Eylül ayına ait elde edilen verilerin ortalama değerleri ...57 Çizelge 4.13 Bazı mağaralarda kullanılan denge faktörleri...63 Çizelge 4. 14 Tınaztepe Mağarası‟nın çeşitli noktalarından alınan ölçüm değerleri..64 Çizelge 4.15 Tınaztepe Mağarası aylara göre ortalama radon konsantrasyonu...65

Çizelge 4.16 Mağara bölümlerine ve ölçüm yapılan aylara ait yıllık etkin doz hesaplamaları...66

(15)

1. GĠRĠġ

İnsanın en temel gereksinimi, yaşamını sağlıklı bir şekilde sürdürmesidir; fakat sağlıklı yaşam gereksinimine rağmen, yaşadığımız çevrenin kaçınılmaz bir parçası da radyasyondur. Bütün canlılar radyasyonla birlikte yaşamakta, hayatın bir parçası olarak dış uzay ve güneşten gelen kozmik ışınlar, yerkabuğunda bulunan radyoizotoplar dolayısıyla toprak ve yapı malzemeleri, su ve gıdalar gibi doğal kaynaklardan hem iç hem de dış radyasyon ışınlanmasına, bunlara ilave olarak da yapay kaynaklardan ışınlanmaktadır.

Bu ışınlanmalar, insanların yaşam standartları, yaşadıkları ortamların fiziksel özellikleri ve coğrafi şartlara bağlı olarak değişiklik göstermekle birlikte, insanlar yaklaşık 2.5 mSv yıllık radyasyon dozuna maruz kalmaktadırlar. Bu dozun; yaklaşık %87'si doğal kaynaklardan, %12'si tıbbi uygulamalardan, geri kalan kısmı ise mesleki ışınlamalar ve diğer yapay kaynaklardan meydana gelmektedir (TAEK 2009).

Doğal kaynaklardan alınan radyasyon dozunun en önemli bileşenleri ise radon gazı ve onun kısa yarı ömürlü bozunma ürünleridir. 1900 yılında F.Ernst Born tarafından keşfedilen ve 86 atom numarası ile periyodik cetvelin soygazlar sınıfında yer alan radon gazı doğada saf olarak bulunmaktadır. Renksiz, kokusuz ve tatsız olan radon gazı, doğal uranyumun radyoaktif bozunması sonucunda oluşur. Uranyum ise saf formunda doğal, her yerde bulunabilen ve radyoaktif, gümüş renkli, ağır bir metaldir. Küçük miktarlarda bütün kaya ve toprakta, yerkabuğunun doğal maddelerinden yapılan materyallerde bulunur. Doğal olarak oluşan uranyum üç farklı izotopa sahiptir; bunlar 234U, 235U, 238U‟dir ve ağırlığının % 99,2745‟ini 238U, % 0,7200‟ini 235U ve % 0,0055‟ini 234

(16)

Belirli kaya ve topraklar, granit, kireçtaşları, volkanik topraklar, tortul şistler ve şeyl gibi uranyum içeriği açısından zengindir. Bununla birlikte orta seviyede uranyum ve/veya radyum içeren topraklar ev içinde yüksek radon konsantrasyonu verebilir (Mıhçı 2008). Bu yüzden radon, tüm yüzey kaya ve toprak parçalarından ve yapı malzemelerinden ortama salınır (Yücel ve Arıkan 2009). Dolayısıyla Radon gazı, doğal radyasyon düzeyini arttıran en önemli sebeplerden biridir ve Uranyumun (238U) bozunması sonucunda oluşan radyoaktif radyum (226Ra) elementinin durağan özellikteki kurşuna dönüşümü sırasında meydana gelir.

238 U ... 226Ra => 222Rn (Radon) ... 235 U ... 223Ra => 219Rn (Aktinon) ... 232 Th ... 224Ra => 220Rn (Thoron) ...

Radonun doğal olarak bulunan üç izotopu vardır. Bunlar U–238 zincirindeki Rn–222, Th–232 zincirindeki Rn–220, U–235 zincirindeki Rn–219‟dur. 220Rn ve

219Rn radyoizotoplarının yarı ömürleri çok kısa olduğundan (sırasıyla 55.6 sn ve 3.96

sn), bu gazların ortam havasına karışarak oluşturabilecekleri konsantrasyonlar düşüktür. 222

Rn izotopunun yarı ömrü 3.82 gün olmasına rağmen radon gazı kısa yarı ömürlü dört radyoaktif ürüne (Po-218, Pb- 214, Bi-214, Po-214) bozunabilmektedir (Evans 1968 ).

Radon gazının atmosfere geçebilmesi, maddenin gözenekleri arasında yayılması ile mümkündür. Bazı radon atomları, kapalı gözeneklerin içine girerler ve buralardan kaçamazlar (Değerlier 2007). Topraktaki radon konsantrasyonu; topraktaki radyumun radyoaktivite kütle konsantrasyonuna, yayılma gücüne, toprağın gözenekliliğine, geçirgenliğine ve nem içeriğine bağlıdır. Örneğin atmosfer basıncın düşmesi aynı zamanda toprak havasından da basıncın düşmesine neden olur. Buda radon göçünü artırır. Yağışlı havalarda yüzeydeki topraklar nemlendiğinden toprak gözenekleri kapanır. Radonun yukarı doğru difüzyon yoluyla geçmesi zorlaşır

(17)

ve toprak yüzeyindeki radon yoğunluğunun azalmasına neden olur. Sıcaklık yükselmesi toprağın kurumasına ve gözeneklerin çoğalmasına neden olduğundan, radonun topraktan kaçması kolaylaşmaktadır. Radon konsantrasyonunun mevsimsel değişimi deniz seviyesinden yüksekliğe göre farklılıklar göstermektedir. Dağlık bölgelerde, sıcaklık ve rüzgar değişimine bağlı olarak konsantrasyonda dalgalanmalar gözlenmektedir (Davutoğlu 2008).

Topraktaki radonun bir kısmı ise yüzey altında kalıp, suda çözünerek yer altı sularına karışmaktadır. Radon özellikle yeraltı suyu olmak üzere, suda çözünebilme özelliğine sahiptir. Yer altı sularındaki radon konsantrasyonu, yüzeysel sulardan daha yüksektir. Yeraltı sularının yerleşim yerlerine içme ve kullanma suyu olarak dağıtılması yoluyla, sulardaki radyoaktif maddeler, doğrudan ya da sudan havaya geçerek dolaylı yoldan, insan vücuduna girer. Örneğin, musluktan akan su içindeki radonun 10000'de biri havaya yayılır. Sudaki radon miktarı arttıkça, bina içindeki radon düzeyi de artacaktır (TAEK 2009).

Radon, topraktan moleküler difüzyon veya konveksiyonla sızarak yerden havaya doğru hareket etmekte ve atmosfere ulaştığından, radon ve bozunma ürünlerinin solunması önemli bir sağlık riski oluşturmaktadır. Çünkü Radon gazı bir seri bozunma ile yine radyoaktif olan kısa ömürlü bozunma ürünleri üretir. Bu radyoaktif maddeler Po, Bi ve Pb elementlerinin radyoizotoplarıdır. Bu ürünlerin radondan farkı gaz halinde olmamalarıdır. Bu izotoplar havadaki tozlara ve su damlacıklarına tutunarak radyoaktif aerosoller oluşturmakta ve solunum yoluyla akciğerlere alınmaktadırlar. Solunum sisteminde ortaya çıkan bozunma sonucunda, bronşal epiteldeki radyasyon dozu artmakta, bozunma ürünleri kararlı hale gelinceye kadar bozunma devam etmekte ve bu sürecin her aşamasında radyasyona maruz kalınmaktadır. Bu ise, akciğer dokusunda hasara, dolayısıyla, zaman içerisinde kansere sebep olabilmektedir. Solunum sistemindeki radyasyon dozu; solunmuş havadaki radon ve bozunma ürünleri konsantrasyonuna, toz içerisindeki parçacıkların büyüklüğüne ve fizyolojik parametrelere bağlıdır (TAEK 2009).

Son zamanlarda yapılan çalışmalar radonun yüksek konsantrasyonda solunmasına bağlı olarak akciğer kanseri riskinde önemli oranda artış olduğu ortaya

(18)

çıkmıştır. Avrupa‟nın bir çok bölgesinde radon ikinci önemli akciğer kanseri nedenidir (Harley ve Harley 1990). Epidemiyolojik çalışmalar, yüksek seviyede radon ve bozunma ürünleri dolayısıyla radyasyona maruz kalmış bireylerde akciğer kanseri oranlarının yüksek olduğunu göstermiştir. İngiltere Milli Radyasyondan Korunma Komitesi (NRPB), İngiltere‟deki yıllık toplam 41.000 akciğer kanserinden en az 2.500‟ünü, ABD Halk Sağlığı Servisi ise yıllık akciğer kanseri vakalarının, sigara içmeyenlerden 5.000, sigara içenlerden ise 15.000‟ini, Uluslararası Radyasyondan Korunma Komitesi (ICRP) ise toplam akciğer kanserlerinin %10‟unu radona bağlamaktadırlar. Ancak bu durum yüksek dozda radona maruz kalmış herkesin akciğer kanserine yakalanacağı anlamına gelmemekte ve maruz kalınma ile hastalığın oluşması arasında geçen zaman yıllarca sürebilmektedir (TAEK 2009).

Radon kapalı ortamda çevreye yayıldığında giderek miktarı arttığından düşük dozda bile olsa etkisi açısından tehlikeli olabilmektedir (NCRP 1984). Bundan dolayı Gelişmiş ülkelerde radon etkisinin azaltılmasına yönelik önlemleri açıklayan halka yönelik kaynaklar hazırlanmıştır (EPA 1986).

Uluslararası Radyasyon Korunması Komitesi‟nin radona maruz kalma konusunda ev ve işyerinde radona karşı korunmak için 65 No‟lu raporunda da radona maruz kalma sınırlandırılarak, limit değerler tavsiye edilmiş ve yıllık doz için bir eylem seviyesi tespit edilmiştir. Bu rapora göre eylem seviyesinin, 3-10 mSv arasında sınırlandırılması tavsiye edilmiştir. Bu dozlara karşılık gelen radon konsantrasyonu yoğunluğu evlerde 200-600 Bq/m3, işyerlerinde ise 500-1500 Bq/m3 arasındadır (ICRP 1993).

Ülkemizde TAEK, Radyasyon Güvenliği Yönetmeliğinde solunum yoluyla izin verilen Radon yoğunluğu sınırlarının, yıllık ortalama olarak evlerde 400 Bq/m3, iş yerlerinde ise 1000 Bq/m3 değerlerini aşamayacağını bildirmiştir. Radonun asıl kaynağının uranyum olması nedeniyle radon konsantrasyonu yerkabuğu üzerinde bölgeden bölgeye değişiklikler göstermektedir. Bu nedenle evler için radon konsantrasyonunda izin verilen limit değerler de ülkeler arasında değişiklikler göstermektedir. Örneğin İngiltere‟de bu değer 200 Bq/m3, Avrupa ülkelerinde 400

(19)

Dünya Sağlık Örgütü‟nden yapılan açıklamada, yeni araştırmaların evlerdeki radon varlığının sanılandan daha tehlikeli olduğunu ortaya çıkardığını belirterek, dünya çapındaki akciğer kanseri vakalarının % 3-14‟ ünün nedeninin radon olduğu kaydedilmiştir. Dünya Sağlık Örgütü, akciğer kanserinden korunmak için evlerde radon gazının daha sıkı kontrol edilmesi için tüm ülkelere çağrı yapmış, WHO' nün yeni el kitabında, evlerdeki radon toleransı sınırının metre küpte en fazla 100 Becquerel (Bq) olması konusunda tavsiyede bulunulmuştur (WHO 2009).

Bütün zararlı maddeler, genellikle, vücutta birtakım biyolojik hasarlara neden olurlar. Bu hasarların büyüklüğü ise o maddenin cinsinin yanı sıra, vücuda alınış şekli, süresi ve miktarına bağlı olarak değişir. Gerekli önlemler alınmadığı takdirde, belli bir sürede belli bir miktarın (kabul edilebilir sınırların) üzerinde radyasyon enerjisi soğuran yani radyasyon dozu alan canlılarda da bazı zararlı etkilerin meydana gelmesi kaçınılmazdır. Bu etkinin büyüklüğü ise ancak, radyasyon çeşidi, soğuruluş hızı ve soğurulan radyasyonun miktarı bilindiği zaman mümkündür. Bütün bu faktörler bilindiğinde radyasyonun insan sağlığı veya diğer canlı ve cansız varlıklar üzerinde bırakacağı etki kolayca belirlenebilir.

Bu durumlar göz önüne alındığında tehlikenin denetlenmesi bakımından kapalı alanlarda özellikle de uranyumun mevcut olduğu kayaları ve toprakları barındıran ziyarete açık mağaralar gibi ortamlarda radon konsantrasyonlarının ölçülmesi önem taşımaktadır. Bu nedenle çalışmamızda Seydişehir‟de bulunan ve yılda oldukça fazla ziyaretçisi olan Tınaztepe Mağarası‟nda radon gazı konsantrasyonu ölçümü yapılmış; mağarayı ziyaret eden ziyaretçiler ve çalışanlarının maruz kaldıkları radon konsantrasyonundan yola çıkılarak yıllık etkin doz hesaplanmıştır. Çalışmada ayrıca mağarayı ziyaret eden kişilerin ve mağara çalışanlarının maruz kaldıkları etkin doz sebebiyle ölümcül kansere yakalanma riskleri hesaplanmıştır.

(20)

2. KAYNAK ARAġTIRMASI

Mağaralarda uzun vadeli radon konsantrasyonu çalışmalarında aylık ve mevsimlik zaman ölçeklerinde ölçüm yapılabilir. Literatürde yapılan çalışmalarda konsantrasyonların genellikle atmosferdeki konsantrasyon değerlerine göre çok yüksek seviyelere ulaştığı görülmüştür.

Ülkemiz dışında radon gazı üzerine çalışmalar aşağıdaki gibi özetlenebilir.

Solomon ve Arkadaşları (1992), radon ve ürünlerinin günlük ve mekana bağlı yoğunluğunu tespit etmek amacıyla Avustralya‟da kireçtaşı mağaralarda (Royal Mağarası, Buchan, Victoria, Australya) tam zamanlı çalışan beş tur rehberlerinin maruz kaldıkları radon konsantrasyonunu belirlemek için ölçümler yapmışlardır. Ölçümler sonucunda çalışanların bir yıllık maruz kaldıkları etkin doz 1.7 mSv olarak belirlenmiştir. Bu beş tur rehberinin maruz kaldığı doz en düşük 0,08 mSv, en yüksek doz 2.8 mSv‟dir.

Neznal ve Thomas (1996), yeraltındaki depo amaçlı kullanılan mağarada radon konsantrasyonu ölçmüşlerdir. Çalışmada iki farklı teknik (electret dozimetre ve lucas hücresi) kullanılarak radon konsantrasyonu belirlenmiştir. Ortalama radon konsantrasyonu electret dozimetre ile 7.2 kBq /m3; Lucas hücresi ile: 4.9 -5.6 kBq /m3 aralığında hesaplanmıştır.

Solomon ve Arkadaşları (1996), Avustralya‟daki mağaralarda bir yıllık radon düzeylerinin önerilen 1000 Bq/m3

düzeyini aşan değerlerini belirlenmeye çalışmak amacıyla 24 yerleşim yerindeki 52 mağarada ölçümler yapmışlardır. Ölçümlerde pasif CR-39 dedektörleri kullanılmış ve bu pasif dedektörler 3‟er aylık ölçümler yapmıştır. Ölçüm sonuçları 20 Bq/m3‟

den 9250 Bq/m3‟e kadar değişmektedir. Ölçüm değerleri en fazla değer yaz mevsiminde görülmektedir. Çalışmada ICRP‟nin önerdiği modele göre yılık etkin doz hesaplaması yapılmıştır. Denge faktörü 0.4 olarak kullanılmış ve 116 tur rehberi için yıllık etkin doz hesaplanmıştır. Hesaplamaya göre 82 tur rehberi için radyasyon dozu 1mSv‟in altında; 30 tur rehberi

(21)

için 1 mSv – 5mSv aralığında; geri kalan 4 tur rehberi için de 4mSv – 10 mSv aralığında bulunmuştur.

Solomon ve Arkadaşları (1996), Avusturalya‟da bulunan 57 mağaradaki radon konsantrasyonunu belirlemek amacıyla 1994 yılının Temmuz ayından başlayarak ve pasif radon monitör kullanarak 12 aylık (yaz ve kış mevsimlerinde) ölçümler yapmışlardır. Çalışmada ortalama radon konsantrasyonu yaz mevsiminde 795 ± 50 Bq/m3, kış mevsiminde ise 500 ± 40 Bq/m3 olarak ölçülmüştür.

Mağaralarda ölçülen en yüksek radon konsantrasyonu ise, 6330 Bq/m3‟tür. Beş

mağara sisteminde ise altı aylık yapılan ölçümlerde de radon konsantrasyonu 1000 Bq/m3‟ü aşan değerler elde edilmiştir.

Szerbin (1996), Macaristan‟da bulunan dört mağarada radon ve yan ürünlerinin konsantrasyonunu belirlemişlerdir. Bu mağaraların ikisi tedavi amaçlı, biri turistik ziyaretler için, bir diğeri ise deneysel amaçlı kullanılmaktadır. Çalışmada dış atmosferin etkilerinden dolayı düzensiz günlük radon konsantrasyonları ölçülmüştür. Ayrıca çalışmada hastalar ve ziyaretçiler ve mağara personeli için ve yıllık etkin doz hesaplanmıştır. Etkin doz mağara kaplıca personeli için ICRP 60 raporunun önerisine göre 20 mSv/yıl‟ı aşmamıştır; fakat bu değer ortamda bulunan yüksek radon konsantrasyonu nedeniyle etkin havalandırma sistemini gerektirmektedir. Ziyaretçi ve hastaların maruz kaldıkları etkin dozlar, çalışanlara oranla çok daha düşüktür.

Cheng ve Arkadaşları (1997), Meksika‟da bulunan Carlsbad Mağarası‟nda radon ve yan ürünlerini belirlemişlerdir. Bu mağaranın yılda 800.000‟in üzerinde kişi tarafından ziyaret edilmektedir. Çalışmada ortalama radon konsantrasyonu 1821 ± 55 Bq/m3 olarak ölçülmüştür. Mağarada en yüksek radon konsantrasyonunun

temmuz ayında ölçüldüğü belirtilmektedir. Çalışmada yılda 2000 saatini mağarada geçiren bir işçi için yıllık etkin doz 8.23 ± 0.93 mSv/yıl olarak hesaplanmıştır.

Bir diğer çalışmada ise karstik mağaralarda nükleer parça detektörleri kullanılarak yapılan radon ölçüm sonuçları değerlendirilmiştir. Araştırmada mağaralardaki ortalama radon konsantrasyonunun 0,1 kBq/m3‟den, 20 kBq/m3‟e;

radon konsantrasyonunun aritmetik ortalamasının ise 2,8 kBq/m3 ‟e kadar

bulunabildiği belirtilmiştir. Ayrıca uzun vadeli ölçümler yapan nükleer parça dedektörleri ve kısa süreli ölçümlerle hızlı değişiklikleri belirleyebilen aktif

(22)

dedektörlerin birlikte kullanımının önemi üzerinde durulmuştur. (Hakl ve Ark.‟ları, 1997)

Sajó-Bohus ve Arkadaşları (1997), Venezuela karstik bölgelerinin ve bazı mağaraların radon konsantrasyonlarını (Guacharo, Alfredo Jahn, Los Laureles Mağaraları ve Valle de Guramacal Milli Parkı) belirlemişlerdir. Ölçümler çıplak CR-39 ve LR 115 detektörleri ile yapılmıştır. Çalışmada, sonuçların bazılarının konutlar için önerilen 200 Bq/m3 olan müdahale sınırını aşan değerlere ulaştığı

belirtilmektedir.

Duenas ve Arkadaşları (1999), Nerja Mağarası (İspanya)‟nın radon konsantrasyonu belirlemişlerdir. Çalışma dört yılın üzerinde ve dört örnekleme noktasında yürütülmüştür. Çalışmalarında, ilkbahar - yaz dönemlerinde ortalama radon konsantrasyon değeri 168 Bq/m3

, sonbahar - kış dönemlerinde ise 48 Bq/m3 olarak belirtilmiştir. Çalışmada mağara çalışanları için etkin doz 0.4 mSv olarak hesaplanmıştır. Aynı şekilde mağarayı 60 dk‟lık süre ile ziyaret eden bir kişinin maruz kalabileceği radyasyon dozu 0.2 µSv olarak hesaplanmıştır.

Bir diğer mevsimlik çalışmada da Przyliski (1999), Polonya‟daki iki mağaranın (Radochowska ve Niedźwiedzia Mağaraları) 1995-1997 yılları arasındaki mevsimlik radon konsantrasyonunu değişimini incelemiştir. Bu çalışmada ölçümlerde KODAK LR- 115 type II dedektör kullanılmıştır. Çalışma sonucunda yüksek radon konsantrasyonu sıcak dönemlerde (Mayıs-Ağustos); düşük konsantrasyonu ise soğuk dönemlerde (Aralık – Ocak) gözlenmiştir. Radochowska Mağarası en düşük aylık radon konsantrasyonu (0.06 kBq/m3) Aralık 1996 yılında

kaydedilmiş, en yüksek (1,37 kBq/m3) Ağustos 1996 yılında gözlenmiştir. Niedźwiedzia Mağarası‟nda ise en düşük değer (0,10 kBq/m3

) Ocak 1997; en yüksek değer (4,18 kBq/m3) Mart 1997 yılında gözlenmiştir. Ayrıca çalışmada radon

değerinin yüksek çıkmasının nedeninin kötü havalandırma olduğu belirtilmiştir. Vapotic ve Arkadaşları (2001), Slovenya Postojna Mağarası‟nda ölçümler yapmışlardır. Yapılan radon konsantrasyonu ölçümlerinde yaz mevsiminde ortalama konsantrasyon 6000 Bq/m3, kış mevsiminde ise 500 Bq/m3 olarak bulunmuştur. Çalışmada ICRP 65‟nin önerdiği metot kullanılarak mağarada geçirilen süre göz önüne alınarak etkin doz hesaplaması yapılmış ve ortalama etkin doz 0.02 - 8.4 mSv aralıklarında bulunmuştur.

(23)

Gillmore ve Arkadaşları (2002), İngiltere‟de bulunan Creswell Crags kireçtaşı sahalardaki mağaralarda radon konsantrasyonunu belirlemişlerdir. Çalışmada radon gazı 27-7800 Bq/m3 aralıklarında ölçülmüştür. Ölçülen bu değerlere göre yüksek

olan radon konsantrasyonları, mağaraların iç kısımlarında ve daha az havalanan kısımlardadır. Çalışmada yılda yaklaşık 40 000 ziyaretçisi bulunan Creswell Crags‟ın ziyaretçileri ve tur rehberleri için etkin doz hesaplaması yapılmıştır. Ziyaretçilerin maruz kaldığı etkin doz, 0.0016 mSv/ziyaret; tur rehberlerinin maruz kaldığı yıllık etkin doz 0.4 mSv olarak hesaplanmıştır.

Hafez ve Arkadaşları (2003), çalışmalarında pasif nükleer dedektör kullanarak büyük piramitlerdeki, Ocak 1998 – Aralık 1998 arasındaki zaman dilimini oluşturan bir yıl içindeki radon konsantrasyonu belirlemişlerdir. Çalışmada yüksek değer kış mevsiminde, düşük değer ise yaz mevsiminde ölçülmüştür. Bir yıllık ortalama radon değeri minimum 20 Bq/m3

; maksimum 170 Bq/m3 olarak ölçülmüştür. Sonuç olarak piramit içerisindeki radon aktivite konsantrasyonunun yükseklikle arttığı gözlenmiştir. Piramit içerisinde ölçülen tüm radon seviyeleri çok yüksek değildir. Çalışmada tahmin edilen yıllık etkin doz tur rehberleri için 0,05 mSv ve piramit görevlileri için 0,19 mSv‟den 0,36 mSv‟e değişen değerlerde, ziyaretçiler için ise 0,15 mSv‟dir. Bunlar ICRP 65 tarafından tavsiye edilen 3-10 mSv/yıl limit dozdan daha düşüktür.

Kávási ve Arkadaşları 2003 yılında Macaristan‟da solunum yolları hastalıkları için tedavi amaçlı kullanılan bir hastane mağarada bulunan hastane çalışanları ve hastaların maruz kalabilecekleri radon konsantrasyonunu belirlemek için üç yıl süren bir çalışma yapmışlardır. Çalışma, kararlı bir ortalama elde edebilmek için farklı mevsimlerde yapılmıştır. Çalışma sonucunda doz değerlendirmelerine göre hastane mağarada günde dört saat kalan bir çalışan radon konsantrasyonu etkisinden dolayı (20 mSv/yıl) risk altındadır. Ayrıca hasta da tedavi süresince 0.18- 4.22 mSv arasında değişen dozlar almaktadır. Çalışmada tüm bu verilere dayanarak hastaların ve çalışanların mümkün olduğunca az mağarada kalmaları gerektiği vurgulanmaktadır.

López ve Canoba (2004), Arjantin‟nin Buenos Aires, Córdoba, Malargüe, Bariloche, San Rafael, Neuquén ve Río Turbio gibi farklı şehirlerde konutlarda yaşayan insanların radon ve onun yan ürünlerinden dolayı maruz kalabilecekleri

(24)

yıllık etkin dozu hesaplamışlardır. Bu çalışmada pasif metot kullanılmış ve denge faktörü 0.05–0.8 gibi farklı aralıklarda alınmıştır. Çalışmada radon konsantrasyonları 10 – 990 Bq/m3 aralıklarında, radon yan ürünleri ise 4- 340 Bq/m3 aralıklarında ölçülmüştür. Radon konsantrasyonuna ve denge faktörüne bağlı olarak yukarıda da isimleri belirtilen şehirlerdeki yıllık etkin dozlar 0.49 – 1.71 mSv/yıl aralıklarında hesaplanmıştır.

Macaristan‟da bir mağara köyü olan Aggtelek‟teki Baradla Mağarası‟nda yapılan bir çalışmada ise, AlphaGuard ve Prassı radon monitör kullanarak yaz ve kış dönemlerindeki ziyaretçi ve tur rehberlerinin maruz kaldığı radon düzeyi belirlemeye çalışılmıştır. Araştırmada Baradla Mağarasının havalanan kısımlarındaki radon düzeyinin havalanmayan kısımlara göre daha az olduğu belirtilmiştir. Mağaranın hava girişi az olan giriş bölümünde radon seviyesi 1800 Bq/m3

olarakölçülmüştür. Mağaranın konser salonu ve siyah salon olarak adlandırılan daha derin kısımlarında ise radon konsantrasyonu 900-1100 Bq/m3 olarak belirtilmiştir. Çalışmada ayrıca yoğun ziyaretçi varlığından içeri giren hava ve mağaranın doğal havalanma sirkülasyonunun radon gazı yoğunluğunu azalttığına da değinilmiştir. Çalışmada ayrıca yılık etkin doz hesaplaması yapılmış ve 5.8 mSv olarak hesaplanmıştır

( Dezzö 2004 ).

Papachristodoulou ve Arkadaşları (2004), çalışmalarında Yunanistan‟daki Perama Mağarası‟nın (Bu mağara bir yılda 85.000 den fazla ziyaretçi tarafından ziyaret edilen oldukça ünlü bir mağaradır) radon seviyesini CR-39 dedektör kullanarak belirlemeye çalışmışlardır. Çalışmada en az Rn konsantrasyonu 197 Bq/m3, en yüksek Rn konsantrasyonu 1929 Bq/m3 olarak belirlenmiştir. Yaz ayında ortalama radon konsantrasyonu, 925 ± 418 Bq/m3; kış ayında ise ortalama radon konsantrasyonu 1.311 ± 352 Bq/m3

olarak ölçülmüştür. Çalışmada ziyaretçiler ve tur rehberleri için etkin doz hesaplaması da yapılmıştır. Ziyaretçiler için 5.1 μSv/ziyaret‟ten daha az, tur rehberleri için ziyaretlerin fazla olduğu dönemlerde ise 1.8 mSv/yıl olarak hesaplanmıştır.

Hanan Al-Mustafa ve Arkadaşları (2005), Suudi Arabistan‟ın doğu vilayetindeki Al-Somman platosunda bulunan çöl mağaralarında ölçümler gerçekleştirmişlerdir. Çalışmada pasif radon dozimetreler kullanılmıştır. Toplam beş mağaraya altı aylık bir süre için 59 dozimetre yerleştirilmiştir. Çalışmada ölçüm

(25)

sonuçlarının radon konsantrasyonları doğal havalandırmaya bağlı olarak mağaralarda önemli farklılıklar gösterdiği belirtilmiştir. Farklı mağaralardaki ortalama radon konsantrasyonu 74 Bq/m3 ile 451 Bq/m3 aralıkları arasında değişmektedir. Dört mağara içinde ortalama radon konsantrasyonu 74-114 Bq/m3

aralığında belirlenmiştir. Ancak, bir mağarada ortalama radon konsantrasyonu 451 Bq/m3

olarak ölçülmüştür. Çalışmada mağaraların çoğunda radonun turistler için bir sorun teşkil etmediğinden; fakat tur rehberleri için çalışma süreleri için sınırlama olması gerektiğinden bahsedilmektedir.

Cigna (2005), çalışmasında radon konsantrasyonunu etkileyen fiziksel ve kimyasal özelliklere dayanarak mağaralardaki radon konsantrasyonlarını değerlendirmiştir. Çalışmada radon konsantrasyonu tayini için kullanılan hem aktif hem de pasif dedektörlerin özelliklerine değinilmiş, radonun insan sağlığı üzerindeki kötü etkilerinden bahsedilmiştir.

Lario ve Arkadaşları (2005), çalışmalarında, turistik mağaralarda ziyaretçiler için radon konsantrasyonunun yıllık etkin doz hesaplamalarını belirlemeye çalışmışlardır. Bu çalışmada pasif radon dedektör kullanılmıştır. Mağaranın radon konsantrasyonu 186 Bq/m3 ile 7120 Bq/m3 değerleri arasında gözlenmiştir. Ayrıca çalışmada bir yıllık ortalama radon konsantrasyonu ise 3562 Bq/m3

olarak belirtilmiştir. Çalışmada farklı denge faktörleri kullanılarak (F= 0.5, 0.7 ve 1) Altamira Mağarası‟nda tur rehberlerinin ve ziyaretçilerin maruz kalabilecekleri yıllık etkin doz hesaplaması yapılmıştır. Doz çevrim faktörüne ve denge faktörüne bağlı olarak tur rehberleri için yıllık etkin ortalama doz; 3.9 mSv ile 12.4 mSv aralıklarında, ziyaretçiler için ise 0.005 mSv ile 0.020 mSv aralıklarında hesaplanmıştır.

Nerja Mağarası (İspanya)‟nda Temmuz 2003–Haziran 2004 tarihleri arasında yapılan bir çalışmada, AlphaGuard (Genitron instruments equipment, model PQ2000PRO) monitör kullanarak günlük, aylık ve mevsimsel radon yoğunluğu değerleri ölçülmüştür. Ölçümler sonucunda ilkbahar ve yaz mevsimlerindeki radon konsantrasyonu değerinin sonbahar ve kış mevsimlerine göre daha yüksek olduğu belirtilmiştir (Duenas ve Arkadaşları 2005).

Nemangwele (2005), araştırmasında Güney Amerika‟daki Cango Mağaralarında Electretion chambers ve RAD7 metotlarını kullanarak Şubat 2004 ve

(26)

Mart 2005 tarihleri arasındaki yaz dönemlerini kapsayan radon konsantrasyonlarını değerlendirmiştir. RAD7 metotları ile yapılan ölçümlerde minimum radon konsantrasyonu 668 Bq/m3, maksimum radon konsantrasyonu 1925 Bq/m3 olarak belirtilmiştir. Electretion chambers ile yapılan ölçümlerde ise radon konsantrasyonu minimum 778 Bq/m3, maksimum 2636 Bq/m3 olarak belirtilmiştir.

Olszewski ve Arkadaşları (2005), Mağara gibi yeraltı turistik güzergahlardaki radon konsantrasyonunu belirlemek amacıyla Polonya‟da bulunan Eski Kowary uranyum madeni, Niedzwiedzia Mağarası (Kletno yakınlarındadır) ve kapalı uranyum madeni (Südetler yakınınındadır)‟nde radon konsantrasyonunu belirlemeye çalışmışlardır. Bu güzergahlarda yıllık ortalama radon konsantrasyonu 400 Bq/m 3

ile 2000 Bq/m3 arasında değişmektedir. 2004 yılında kapalı uranyum madeninde gerçekleştirilen ölçümlerde ortalama radon konsantrasyonu 1800 Bq/m3

olarak belirlenmiştir.

Toirano Mağaralarındaki (Savona, Liguria, İtalya) bir çalışmada ise The LR-115 (kodak) dedektör kullanarak bir radon konsantrasyonu hesaplanmıştır. Araştırmada radon konsantrasyonunun yoğunluğu yıl boyunca değişen iç ve dış sıcaklığa bağlı olarak değişebileceği belirtilmektedir. Çalışmada Mayıs 2000- Kasım 2000 (sıcak aylar) ileKasım 2000- Mayıs 2001 (soğuk aylar) dönemlerinde ve Eylül 1998- Şubat 1999 (soğuk aylar) ile Haziran 1999- Eylül 1999 (sıcak aylar) dönemlerinde ölçümler yapılmıştır. Ölçüm sonuçlarına göre genellikle sıcak aylardaki radon konsantrasyonları daha yüksek ölçülmüştür. Ayrıca araştırmada bir ziyaretçinin tur sırasında maruz kaldığı yıllık etkin doz değeri hesaplanmış ve 1.5 ve 4 µSv arasında olduğu belirtilmiştir. Çalışmada yıllık etkin doz hesaplaması sıcak ve soğuk aylara göre ve ICRP ve NRPB‟nin önerdiği doz çevrim faktörlerine göre ayrı ayrı hesaplanmıştır (Bruzzone ve Arkadaşları 2006).

Lu ve Zhang (2006), kireçtaşı Shaanxi Mağarası‟nın bir yılık (Mart 20 – Şubat 2005) radon konsantrasyonunu belirlemeye çalışmışlardır. Çalışmada minimum radon konsantrasyonu 383.6 Bq/m3, maksimum radon konsantrasyonu 2.015 Bq/m3, bir yıllık ortalama radon konsantrasyonu ise, 1.100 Bq/m3 olarak belirlenmiştir. Ayrıca en yüksek radon konsantrasyonunun yaz mevsiminde, en düşük radon konsantrasyonun ise kış mevsiminde ölçüldüğü belirtilmiştir. Çalışmada

(27)

farklı denge faktörleri ve doz çevrim faktörleri kullanılarak tur sırasındaki yıllık etkin doz ortalaması 1.2 mSv ve 4.9 mSv aralığında hesaplanmıştır.

Amin ve Eissa (2008), Mısır‟da bulunan Sannur Mağarası‟nda pasif dedektör (CR-39) kullanarak çalışanların ve ziyaretçilerin maruz kalabileceği radon konsantrasyonunu ölçmüşlerdir. Mağaradaki ortalama radon konsantrasyonu 836±150 Bq/m3

olarak ölçülmüştür. Ölçümlerde denge faktörü (F=0.687) kullanılarak etkin doz; ziyaretçiler için 23 μSv/yıl; mağara çalışanları için ise 3.65 mSv/yıl olarak hesaplanmıştır.

Bahtijari ve Arkadaşları (2008), Kosova‟da bulunan Gadime Mağarası‟nda yaz ve kış mevsimi olmak üzere pasif dedektörle tur güzergahı boyunca 11 noktada radon konsantrasyonunu belirlemişlerdir. Yaz mevsiminde iki noktada değerler 1700 Bq/m3‟ü aşmıştır. Diğer noktalarda ise 400-1000 Bq/m3 aralığındadır. Kış mevsimindeki değerler daha düşük olarak ölçülmüştür. Çalışmada ayrıca etkin doz hesaplaması yapılmıştır. Bir ziyaretçinin 90 dakikalık bir sürede gerçekleştirdiği düşünülen bir gezi için etkin doz; yaz mevsiminde 3.7 μSv, kış mevsiminde ise 2.5 μSv olarak, bir tur rehberi için ise yıllık etkin doz 3.5 mSv‟den daha az hesaplanmıştır.

Ülkemizde radon gazı üzerine kapalı alanlarda, su ve toprak alanlarında çalışmalar yapılmasına rağmen mağaralar üzerinde yapılmış çalışmalar yeterli değildir. Ülkemizde radon gazı yoğunluğu üzerine yapılmış çalışmalar ise şu şekilde özetlenebilir:

Gözübüyük (1995), tezinde İzmir‟deki 10 hastane binasında Lucas hücresi yöntemi kullanarak bina içi radon konsantrasyonlarını incelemiş ve gama ölçümleri yapmıştır. Zemin katlarda yapılan çalışmada kapıya yakın olan yerlerde radon değeri daha az çıkmıştır. Üst katlarda ise zemin kata oranla daha az radon değerleri hesaplanmıştır.

Kumbur ve Arkadaşları (1997), İçel'de değişik semtlerde yaz ve kış aylarında 100 evde yatak odası ve oturma odasında radon gazı radyoaktivite konsantrasyonları üzerine ölçümler yapmıştır. Ölçümlerde CR-39 nükleer iz dedektörleri kullanılmıştır. Analiz sonuçlarına göre, İçel evlerinde radon konsantrasyonları yaz ve kış aylarında değişim göstermiştir. Ayrıca bu araştırmada, ölçülen radon konsantrasyon düzeyleri

(28)

ile ölçüm yapılan ev ve o evlerde yaşayan insanlarda olabilecek radyolojik etkileri arasındaki ilişkiler tartışılmıştır.

Vaizoğlu (1997), Ankara‟da 167 evde ölçülen kış dönemi radon konsantrasyonu sonuçları ve bununla ilgili olabilecek faktörleri değerlendirmiştir. Ölçümler 6 aylık süre nükleer iz dedektörleri kullanılarak oturma ve yatak odalarında gerçekleştirilmiştir. Ölçüm sonuçlarının 2 Bq/m3

ile 408 Bq/m3 arasında değiştiği gözlenmiştir. Çalışmada oturma odalarındaki ortalama değer, 19 Bq/m3

yatak odalarındaki ortalama değer 25 Bq/m3 olarak belirtilmiştir.

Arıcı ve Küçükönder (2001), kapalı alanlarda radon gazı aktivitelerinin ölçülmesine ilişkin, Kahramanmaraş‟ın değişik yerlerindeki evlerin oturma odaları ve yatak odalarında radon gazı aktivitelerini CR-39 nükleer iz dedektörleri kullanarak ölçmüş ve radon aktivitelerini değerlendirmiştir. Çalışma sonucunda zemin katlardaki radon aktivitesinin daha üst katlardaki oturma ve yatak odalarından fazla olduğu görülmüştür.

Fişne (2002), Zonguldak Taşkömür Havzası‟nda bulunan Türkiye Taşkömür Kurumu (TTK) bünyesindeki yeraltı kömür ocaklarında radon gazı ölçümleri yapmış, radon‟un madenciler üzerindeki etkilerinin belirlemeye çalışmıştır. Radon gazı ölçümlerinde, ticari adı CR–39 olan “allil diglikol karbonat” pasif nükleer iz dedektörleri kullanılmıştır. Maden ocaklarında yapılan çalışmada, Kozlu Taş Kömürü İşletmesinde ortalama radon konsantrasyonunu, 656 ± 287 Bq/m3, Karadon Taş Kömürü İşletmesinde ortalama radon konsantrasyonunu, 705 ± 215 Bq/m3 ve Üzülmez Taş Kömürü İşletmesinde ortalama radon konsantrasyonunu, 672 ± 218

Bq/m3 olarak belirlemiştir. Çalışmanın ikinci aşaması Zonguldak İl Sağlık Müdürlüğü, Zonguldak Sosyal Sigortalar Hastanesine bağlı Göğüs Hastalıkları Hastanesi ve Türkiye Taşkömür Kurumu (TTK) Sağlık Daire Başkanlığı kurumlarında gerçekleştirilmiştir. Bu kurumların arşiv kayıtlarından yararlanarak akciğer kanseri teşhisi konulmuş hasta veya bu hastalıktan dolayı ölmüş kişi sayısı belirlenmeye çalışılmıştır. Verilerin yetersiz olması nedeniyle hastalık riski-radon gazı ilişkisinin belirlenmesi mümkün olmamıştır (Fişne 2002).

Çelebi ve Arkadaşları (2003), YTÜ Şevket Sabancı Kütüphanesinin yıllık ortalama radon konsantrasyon değerini belirlenmeye çalışmışlardır. Bu çalışmada CR-39 (Allil diglikol karbonat) plastik detektörler kullanılmıştır. Araştırma yaz

(29)

dönemi, 1. sömestr ve 2. sömestr olarak üç ayrı dönemde için değerlendirilmiştir. Yaz dönemindeki radon konsantrasyonu, havalandırmanın sık yapılmasından dolayı kış mevsimine göre daha az ölçülmüştür.

Gültekin ve arkadaşları (2003), çalışmalarında Manisa ilinde konutlarda ve işyerlerindeki insanların maruz kaldığı radon konsantrasyonunu tayin etmek için CR-39 (polikarbonat yapıda 500 mikron kalınlığında) filmler kullanmışlarıdır. Çalışmada aynı konutun farklı katlarına dedektörler konularak yükseklik farkının radon konsantrasyonuna etkisi incelenmiştir.

İzmir‟de yapılan bir çalışmada, içme ve kullanım suyunun karşılandığı İzmir iline bağlı Halkapınar, Menemen ve Gaziemir ile Manisa iline bağlı Sarıkız ve Göksu ilçelerindeki sondaj kuyularından toplanan su örneklerindeki 222

Rn ve 226Ra konsantrasyonları belirlenmiştir. Su örneklerindeki radyoaktivite tayinlerinde kollektör yöntemi ile ZnS(Ag) alfa sayım sayacı kullanılmıştır. Sondaj kuyularından toplanan su örneklerindeki 222Rn konsantrasyonlarının DA (Düşük Aktivite) -5.8

Bq/l arasında değiştiği ve ortalama 1.7 Bq/l olduğu, 226Ra konsantrasyonlarının ise DA-0.8 Bq/l arasında değiştiği ve ortalama 0.2 Bq/l olduğu saptanmıştır ( Saç ve Kumru 2003).

Zonguldak Taşkömürü Havzası'ndaki bir diğer çalışmada ise, doğal radyasyon kaynaklarının oluşturduğu ışınımlar sonucu alınan doza en büyük katkısı olan radon gazı yayılımı incelenmiştir. Bu kapsamda Türkiye Taşkömürü Kurumuna bağlı Kozlu, Karadon ve Üzülmez yeraltı ocaklarında radon konsantrasyonları ölçülmüştür. Ölçümlerde, ticari adı CR-39 olan "allil diglikol karbonat" pasif nükleer iz dedektörleri kullanılmıştır. Elde edilen verilerden hareketle çalışan işçilerin maruz kaldığı etkin eşdeğer dozlar ile radon ürünlerine maruz kalma dozları hesaplanmıştır. Ölçülen radon konsantrasyonları 253 - 1470 Bq/m3, hesaplanan yıllık etkin eşdeğer dozlar 4.72 - 5.08 mSv ve radon ürünlerine maruz kalma dozları ise 0.32 - 1.85 WLM arasında değişmektedir (Fişne ve Arkadaşları 2004).

Parlak (2004), Manisa ilinde 1 ay süreyle CR- 39 dedektörleri kullanarak 23 binada ölçüm sonuçlarına ulaşmıştır. Radon konsantrasyonu ortalama değerleri evlerde 86 Bq/m3, iş yerlerlerinde ise 114 Bq/m3 olarak bulunmuştur.

Akyıldırım (2005), Isparta ilinde radon yoğunluğunu ölçmek için radon yoğunluk ölçümlerinde kullanılan AlphaGUARD PQ 2000PRO detektörünü

(30)

kullanmıştır. 222

Rn yoğunluklarına ait ortalama değerler, Süleyman Demirel Üniversitesi yerleşkelerinde 372 Bq/m3, Isparta İl merkezinde 118 Bq/m3

, Yedişehitler Mahallesinde 134 Bq/m3, Muzaffer Türkeş Mahallesinde 196

Bq/m3,yeni gelişmekte olan Işıkkent ve Batıkent‟de 172 Bq/m3 ve Yalvaç İlçesinde 92 Bq/m3, Davraz Mahallesinde 359 Bq/m3, Halıkent Mahallesinde 44 Bq/m3, Piri Mehmet Mahallesinde 190 Bq/m3 ve Gökçay Mesireliğinde 27 Bq/m3 olarak ölçülmüştür.

Baldık (2005), pasif polikarbonat dedektörleri kullanarak (toplam 24 adet), Temmuz 2004 ile Eylül 2004 tarihleri arasında Gökgöl ve Cehennemağzı mağaralarının radon konsantrasyonunu belirlemiştir. Ayrıca Zonguldak Taşkömürü Havzasında bulunan AT (Amasra Taş Kömürü İşletmesi) bünyesindeki yer altı kömür ocağında radon gaz ölçümleri yapmış ve madenciler üzerinde radonun etkileri belirlemiştir. Gökgöl Mağarası‟nda ölçüm yapılan noktalardaki radon konsantrasyonları 20 ile 5833 Bq/m3 arasında değişmektedir. Bu mağara için elde edilen ortalama radon konsantrasyonu 1918.8 Bq/m3‟tür. En yüksek radon gazı konsantrasyonu 5833 Bq/m3 olarak 400. metrede ölçülmüştür. En düşük değer ise mağara girişinden itibaren 50. metrede 20 Bq/m3

olarak ölçülmüştür. Cehennemağzı Mağarası‟nda ise en yüksek değer 885 Bq/m3

ile resimli odada, en düşük değer ise 304 Bq/m3 ile mağara sonunda elde edilmiştir. Mağara içinde ortalama radon konsantrasyonu ise 657 Bq/m3‟tür. Ayrıca çalışmada mağaraların nem ve sıcaklık değerleri de belirtilmiştir.

Damla ve arkadaşları (2005), Doğu Karadeniz Bölgesi İçme Sularında 222

Rn aktiflik konsantrasyonun belirlenmesi amacıyla Doğu Karadeniz Bölgesi‟nin 11 farklı yerleşim yerlerinden alınan su örneklerinin 222Rn aktiflik konsantrasyonları

tespit etmişlerdir. Ortalama aktiflik konsantrasyonu 10.82 Bq/l olarak bulunmuştur. Sonuçlar, ilgili kuruşlar tarafından önerilen referans değerler ile mukayese edilerek, radyasyon güvenliği açısından değerlendirilmiştir.

Bir diğer sudaki radon gazı yoğunluğunu belirleyen çalışma ise, Afyonkarahisar ve bölgesindeki termal kaynaklardan olmak üzere 10 farklı kaynaktan Ocak-Ağustos 2005 döneminde alınan su numuneleri ile gerçekleştirmiştir. Afyonkarahisar bölgesindeki termal sularda pasif dedektör kullanılarak radon ve radyum sonuçları elde edilmiştir. Bu çalışmada maksimum

(31)

radon konsantrasyonu 44,57 Bq/L ve minimum radon konsantrasyonu 0,085 Bq/L olarak bulunmuştur (Akkurt 2006).

Barış (2006), İzmir-Çeşme bölgesinden 4 termal, 11 kuyu suyu ve 14 toprak örneği toplanmıştır. Su örneklerinde ICP ile uranyum analizi yapılırken CR-39‟la radon ölçümleri yapılmıştır. Alınan 4 termal su örneğindeki radon konsantrasyonu 0,073-0,294 Bq/L arasında ve ortalama 0,207 Bq/L olarak hesaplanmıştır. Alınan 11 kuyu suyu örneğindeki radon konsantrasyonu 0,086-0,493 Bq/L arasında ve ortalama 0,303 Bq/L olarak hesaplanmıştır.

Özdemir (2006), Afyonkarahisar ve çevresindeki bazı kaynak sularındaki radon ve radyum konsantrasyonlarını tayin etmek üzere 10 ayrı kaynak belirlemiş ve bu kaynaklardan su örnekleri alarak sayımlar gerçekleştirmiştir. Radon konsantrasyonu ortalaması 22,68 Bq/L‟ dir.

İspir (2007), Gaziantep‟te bulunan 34 işyerinde, 41 evde ve 13 hastanede radon gazı konsantrasyonunun ölçümü yapmıştır. Bu ölçümlerde pasif iz detektörleri SSNDT (CR-39) kullanılmıştır. Radon konsantrasyonunun ortalama değeri 27 Bq/m3 bulunmuştur. Konsantrasyon değerleri 5 ile 117 Bq/m3 arasında değişmektedir.

Değerlier (2007), çalışmasında Adana ili ve çevresindeki doğal kaynaklarda bulunan doğal radyoaktivite değerlerinin veya doğal radyonüklit konsantrasyonlarının tayin edilmesi ve bu doğal kaynaklardan yayınlanan farklı tipteki radyasyonların ölçümleri ile de Adana ilini kapsayan bölgenin doğal temel radyasyon seviyelerinin tespit edilmesi amacıyla CR-39 nükleer iz dedektörü ve Radosys ölçüm sistemi ile Adana ili şehir merkezinde bulunan evlerdeki radon gazı konsantrasyonları belirlemiştir.

Güloğlu (2007), çalışmasında Ocak 2006 ile Ocak 2007 tarihleri arasında Türkiye‟nin batısında yer alan Çeşme bölgesinde haftalık olarak 6 istasyonda sıcak su kaynaklarında radon verilerini belirlenmiştir. Radon konsantrasyonları sıcak su kaynaklarında kollektör yöntemi ile çevresindeki topraklarda ise nükleer iz kazıma detektörleri ile belirlenmiştir. (LR 115 katı hal nükleer iz kazıma detektörü). Kollektör metodu ile elde edilen sonuçlar 33.24 Bq L-1

ile 1.38 Bq L-1 aralığında, film metodu ile elde edilen sonuçlar 2460 iz /cm-2/hafta ile 250 iz /cm-2/hafta aralığında değişmektedir.

(32)

Kütahya Dumlupınar Üniversitesi Merkez Kampüsü‟ndeki radon gazı yoğunluğunu belirlemek amacıyla, Fen-Edebiyat Fakültesi, Mühendislik Fakültesi, İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi, Eğitim Fakültesi ve Rektörlük binasına toplam 22 tane alfa duyarlı fotoğraf filmi yerleştirilmiştir. Bu filmler rastgele seçilen odalara yerleştirilerek, bir ay süre ile bekletildikten sonra toplanmıştır. Filmler kimyasal işlemlere tabi tutularak, her bir odadaki radon gazının miktarının belirlenmesinde kullanılmıştır. Çıkan sonuçların sigara içimi, havalandırmanın yapılıp yapılmaması, filmlerin bırakıldığı ortamın hacmi ve zeminden yüksekliğinin radon gazı miktarında değişikliklere yol açıp açmadığı hakkında karşılaştırılmalar yapılmıştır (Davutoğlu 2008).

Sivas‟taki bir çalışmada radon gazı dağılımını belirlemek amacıyla, kapalı ortam ve toprak içi radon gazı ölçümleri yapılmıştır. Ölçümlerde, CR-39 alfa iz dedektörü kullanılmıştır. Dedektörler Sivas merkez yerleşimi genelinde seçilen evlere yaz ve kış dönemi olarak yerleştirilmiştir. Ölçümler yapılmadan önce bina sakinlerine evlerin havalanma durumu ve binanın yapısı ve yaşını belirleyen anketler uygulanmıştır. Çalışma sonucunda binanın yaşı, havalandırılması ve toprak özelliklerine bakılarak değerlendirmeler yapılmıştır (Mıhçı 2008).

Kürkçüoğlu ve Arkadaşları (2009), Zonguldak Karaelmas Üniversitesi Merkez Kütüphanesi‟nin 12 ayrı noktasına CR-39 pasif nükleer iz detektörleri yerleştirilerek 2008 yılı yaz mevsimine ait radon konsantrasyonları ölçmüşlerdir. Çalışmada, Merkez Kütüphanedeki ortalama radon konsantrasyonunun 67.1 Bq/m3

olduğu bulunmuştur. Zemin kattaki yeni çalışma salonunda ise TAEK‟in kapalı mekanlar için belirlediği 400 Bq/m3‟lük alt sınır değerinden daha yüksek bir

konsantrasyon saptanmış, kullanıcılar ve özellikle de kütüphane çalışanları açısından riskli olabilecek bu durum karşısında alınması gereken koruyucu önlemler bildirilmiştir.

(33)

3. MATERYAL VE METOT

3.1 ÇalıĢma Alanı

Çalışma Konya ili, Seydişehir ilçesinde bulunan Tınaztepe Mağarası‟nda gerçekleştirilmiştir.

3.1.1 Coğrafi konum ve ulaĢım

Tınaztepe Mağarası Konya ilinin Seydişehir ilçesinde bulunmaktadır. Seydişehir, Konya'ya 85 km uzaklıktadır. Seydişehir doğuda Konya ve Çumra, Güneyde Bozkır ve Akseki, kuzeyde Beyşehir ile çevrilidir. Seydişehir'in batı kesiminden başlayıp güneye doğru uzanan Küpe Dağı, güneyde zengin boksit yataklarının bulunduğu Giden Gelmez Dağı adı ile devam eder. Kuzeybatıdan Güneydoğuya Suğla gölüne kadar olan arazi ovalıktır. Seydişehir İlçesi Küpe Dağı'nın eteğinde kurulmuştur. Güneydeki dağlar ise Toroslara aittir. Küpe Dağı eteklerinde çok sayıda pınar ve kaynak çıkmaktadır. Eskiden Beyşehir üzerinden Konya'ya gitmek mümkün iken, yeni açılan Konya-Antalya karayolu ile Türkiye'nin her yerine bağlantı sağlanmıştır. Şu anda ilçe Konya'ya 85 km, Antalya'ya 208 km, Manavgat'a 135 km mesafededir.

Tınaztepe Mağara'sına Konya-Beyşehir-Seydişehir üzerinden, Mortaş Aliminyum Tesisleri yoluyla ulaşılmaktadır. Tınaztepe mağara sistemi Şekil 3.1 „de görüldüğü üzere Seydişehir‟in 35 km güneybatısında Keçili köyü mevkiinde ve Mağara Mortaş aliminyum yatağının 5 km batısındadır. Seydişehir-Manavgat karayolu mağaranın hemen yakınından geçer (www.kulturturizm.gov.tr 2009).

(34)

ġekil 3.1 Tınaztepe Mağarası ulaşım haritası

(35)

3.1.2 Tınaztepe Mağarası’nın özellikleri

Seydişehir ilçesi‟nin Giden Gelmez Dağlarındaki Tınaztepe Mağaraları, 22 km uzunluğuyla Türkiye‟nin en büyük, dünyanın üçüncü büyük mağarası konumunda bulunuyor. İçine yapılan basamak sistemi, köprüler ve ışıklandırmalarla gezilebilen Tınaztepe Mağaraları, tavan ve yanlardaki çatlaklardan sızan kar ve yağmur sularının oluşturduğu travertenler, sarkıt-dikitler ve suların zeminde oluşturduğu gölcükleriyle bir doğa harikasıdır.

Tınaztepe Mağaraları 1968 yılında Fransız bilim adamı Michel Bakalowicz tarafından; ilk olarak bulunup, mağaraların krokisi çıkarılmıştır.Bu kroki de dünyaya Bilgi Dergisi tarafından yayınlanmıştır. Ayrıca Dr. Michel Bakalowicz mağaraların tıbbi araştırmasını yapmış; astım hastalığı için doğal bir tedavi ortamı olduğunu belirtmiştir.

1970 yılında da başka bir araştırma grubu; kaptan Jacgues Cousteau‟nun ekibi Alman Reinhold Messner ve arkadaşları Suğla Gölü ve onu besleyen su altı kaynaklarını araştırmak için bölgeye gelmişlerdir. Fası boğazı ve Tınaztepe Mağaralarının irtibatlarını keşfetmişler ve mağaranın yer altı göllerinin 22 km uzunluğunun olduğunu tespit etmişlerdir (www.tınaztepemagarası.com 2009 ).

Tınaztepe Mağarası şimdiki durumuna yapılan araştırmalara göre yaklaşık 230 milyon yıl gibi uzun bir süreçte meydana gelmiş ve bununla beraber Tınaztepe Mağarası ve çevresi karışık jeolojik ve jeomorfolojik bir değişim geçirmiştir. Oligosen ve Miyosen dönemine ait alpin dağ oluşumlarıyla bugünkü tektonik konumlarına ulaşan bölgede genç ve yaşlı birimlerin içice olduğu görülmektedir. Kapalı havza durumundaki boşalım sahasının geçirdiği morfolojik dönem sayısı, mağaranın altında ve üstünde yer alan basamak şeklindeki düzlükler ve buralardaki fosil mağaralardan çıkarılabilir. Tınaztepe Mağarası‟nın gelişmesinde eğim atımlı normal faylar etkili olmuştur. Bu iki eğim atımlı normal fayların arasında kalan alan

(36)

graben durumundadır. Şekil 3.3‟te Tınaztepe Mağarası‟nın dıştan görünümü görülmektedir.

ġekil 3.3 Tınaztepe Mağarası

Tınaztepe Mağaraları oldukça çok saf üst kretase kireç taşları içerisinde yer almaktadır. Giden gelmez dağlarının kuzeyinde bulunan Tınaz dağı, komprehensif serinin en üs katını oluşturan Eosen Yaşlı Nümmülitli kireç taşlarından meydana gelmiştir. Tınaztepe Mağarası‟nın bulunduğu bölgede üst seviyelerde kiltaşı- kumtaşı-marn ve konglomera ardalanmasından oluşan fliş ile birlikte ofiyolitik karakterli kayaçlarda yer almaktadır (www.tınaztepemagarası.com.tr 2009).

Toplam uzunluğu 1650 metre, derinliği – 65 metre olan Tınaztepe Mağarası, Tınaztepe‟nin güneybatı yamacında yer almaktadır. Kretase kireçtaşları içinde gelişen mağara sistemi Şekil 3.4‟te de görüldüğü üzere, üst üste bulunan üç seviyeden meydana gelmiştir. En üstteki 100 m. uzunluğundaki kat tamamen fosilleşmiştir. Fosil bölümüne bahar aylarında girilecek olursa, sayısı beşi bulan

(37)

göllerin botla geçilmesi gerekecektir. Sonbahar aylarında suların azalması sonucu aynı galeri yürünerek geçilebilir. Beşinci gölden sonra mağarada 30 metrelik bir inişle Büyük Salon‟a gelinmektedir. Bu salon gölle sonlanmaktadır (www.kulturturizm.gov.tr 2009). 1533 m kodundaki üst seviye hemen giriş kısmından itibaren iki kola ayrılmakta, sağa ve sola doğru devam eden bu kollar 100‟er m uzunluktadır. Bu her iki kol da kuru olup 1.5 - 3 m yüksekliktedir ve çökmeler sonucu oluşan baca ile orta seviyeye bağlanmaktadır (Güldalı ve Nazik 1984).

ġekil: 3.4 Tınaztepe mağara sistemi girişinin enine kesiti ( Güldalı ve Nazik 1984)

Mağaranın orta düzeyi ise yarı aktif olup, yaklaşık olarak 1500 kodunda gelişmiştir. Orta düzeydeki 1480-1520 kodları arasında kodunda gelişen ve büyük karstlaşmanın olduğu bu kapalı ve en büyük kısma ise Güldalı ve Nazik (1984) tarafından Büyük Tınaztepe Mağarası adı verilmiştir. Mağaranın turizme açık olan bu kısmı 2002 yılından bu yana işletilmektedir. İşletmeci tarafından mağaranın 1550 m‟lik kısmına basamak sistemi yapılmıştır. Orta seviyede ve inceleme alanımızda

(38)

olan bu en büyük mağaraya Şekil 3.5‟te görüldüğü üzere basık, fakat geniş bir girişle girilmekte ve mağara içlerine doğru tavan yüksekliği artmaktadır (Öztürk 2007). Mağara tabanı, girişte toprak, bazı yerlerde blok ve konglomeralar (Paleozoik ve Kretase Yaşlı) ile kaplıdır. Mağara başlangıçta doğuya doğru uzanmakta, sonra kuzeye doğru yönelmektedir. Mağarayı kesen kırık ve fay zonlarında suların mağara içerisinde hareket ettikleri yerlerde kalker türleri; tavan ve yan taraflardaki çatlaklardan sızan sularla çok güzel travertenler, sarkıt ve dikitler oluşmuştur.

ġekil 3.5 Tınaztepe Mağarası‟nın giriş bölümü

Alttaki seviye ise 1440 kodunda girişi bulunan, büyük bir fay üzerinde gelişmiş aktif bir koldur ve düden mağara özelliğindedir. Yağışlı dönemlerde geniş bir alanın yüzey suları buraya girer. Bu sular daha güneydoğuda bulunan Susuz Güvercinlik Mağarası‟ndan geçerek Suğla Gölü kenarındaki kaynaklardan çıkarlar (Şekil 3.6‟da Suğla gölü görülmektedir). Bu aktif kolun günümüze kadar araştırılan bölümünün uzunluğu 527 m'dir. Ancak tam uzunluğu henüz tespit edilememiştir.

(39)

İçinde bulunan derin fakat dar göller ve sifonlar araştırmaları zorlaştırmaktadır (www.kulturturizm.gov.tr 2009). Özellikle ilkbahar aylarında kar ve yağmur sularıyla beslenen dere ve yatakları en alt seviyedeki mağaraya ulaşmadan önce sular, şelale ve devkazanı tipi çok ilgi çekici görüntüler ortaya koymaktadır.

Tınaztepe Mağarası‟nın hemen altında Tınaztepe Düden‟i yer almaktadır. Havzanın sularını toplayan düden, morfolojik bakımdan Tınaztepe Mağarası‟nın devamıdır. Toplam uzunluğu 1550 metre ve derinliği -150 metre olan düdene tüm yıl boyunca su girişi olmaktadır. Yaklaşık 20 metrelik dik bir inişle şelalenin yanında mağaraya girilmekte olup, 10 metrelik inişlerle -150 metrede sifonla düden sonlanmaktadır (www.kulturturizm.gov.tr 2009).

ġekil.3.6 Tınaztepe Mağarası‟nın sularının beslediği Suğla Gölü

Tınaztepe Mağarasının büyük bir bölümünü 4-5 m yüksekliğinde, geometrisi kısa mesafelerle değişen, genellikle boru şeklinde boşluklar oluşturmaktadır. Mağara genişliği 30 m‟ye ulaşsa da, genellikle 10 m‟nin altına düşmektedir. Mağarada geniş salonlar 20-30 m uzunluğundaki cepler bulunmaktadır. Fayların etkilediği özellikle

(40)

iki fayın arakesit yaptığı kısımlarda tavan 100 m‟den fazla yükselerek kubbe meydana getirmektedir. Mağaranın ulaşılabilen son kısmı derin bir uçurum içindeki göl ile sonlanmaktadır. Şekil 3.7‟de mağaranın göletle sonlanan bölümü görülmektedir.

ġekil 3.7 Mağaranın son bölümünde bulunan gölet

Tınaztepe Mağarası genel olarak orta dekorasyonlu genç mağara görünümündedir. Mağarada bazı kısımlarda su akmalarına bağlı olarak şekil 3.8‟de görüldüğü üzere duvar travertenleri gelişmiştir. Su sızmalarının olmadığı duvarlar ise dekorasyonsuz olup, mağara tabanından 4-5 m yüksekliğe kadar genellikle koyu renktedirler. Bu boyalı kısmın üst tarafı çok düzgün yatay konumlu seviyeler göstermekte olup bu da bize mağarada geçmiş zamanlarda 4-5 m yüksekliğe kadar su bulunduğunu göstermektedir (Öztürk 2007).

(41)

ġekil 3.8 Duvar travertenleri

3.1.3 Tınaztepe Mağarası’da oluĢan karstik yapılar

Tınaztepe Mağarası‟nda birçok karstik yapı bulunmaktadır. Sarkıt-dikitler aysütü yapıları (moonmilk), çamur fincanları (conulites), ayakucu yapıları (Folia), Lifsi mağara yapıları, Yerli mağara yapıları, mağara sarkıtları ve böbreğimsi yapılar, mağara buruşuğu, mağara şişeleri –fincanları bunlardan bazılarıdır (Öztürk 2007 ).

(42)

a)

a)

b)

c)

c)

d)

e)

f)

g)

h)

ġekil 3.9 Tınaztepe Mağarası önemli karstik yapıları

a) Sarkıt-dikitler, b) Aysütü yapıları(moonmilk), c) Çamur fincanları (conulites), d) Ayakucu yapıları (folia), e) Yerli yapılar (speleogens), f) Mağara sarkıtları-Böbreğimsi yapılar, g) Mağara buruşuğu, h) Lifsi yapılar

(43)

Şekil

ġekil 3.8 Duvar travertenleri
Çizelge  3.1‟de  AlphaGUARD  PQ  2000PRO‟nun  teknik  özellikleri  verilmektedir. Çizelgede görüldüğü üzere Rn222 ölçüm sınırları; alt sınır, 2 Bq/m 3  ve  üst sınır, 2.000.000 Bq/m 3  olarak belirlenmiştir (AlphaGUARD kullanma kılavuzu)
Çizelge 4.2  Ocak ayına ait elde edilen  verilerin ortalama değerleri  Parametre  Ortalama  Radon222 (Bq /m 3 )  833.17  Radon222 Hata (Bq /m 3 )  97.5  Sıcaklık  ( 0 C)  11.5   Basınç   (mbar)  854  Bağıl Nem  (%rH)  69.9
Şekil 4.1‟de x ekseni zaman,  y ekseni ise Rn222 yoğunluk ölçümü göstermektedir.  Rn222 yoğunluğu Bq/m 3 , zaman ise saat cinsinden gösterilmektedir
+7

Referanslar

Benzer Belgeler

The range of Full Bridge output voltage in the first 1.5 milliseconds of operation is low due to the inductor's resistance against sudden voltage shocks, with the voltage on

The development of the Project Action Learning Vocational and Social Skill (PALVoSoS) model design is a development from PAL which will be applied to students with

Referring to the previous examples, an alternative to the stated translation would be 'orang,' 'perjalanan,' and 'tetangga.' This is a case of the loyal translation techniques

Amaç: Dikkat Eksikli¤i Hiperaktivite Bozuklu¤u (DEHB) tan›s› alan çocuklar›n bir k›sm›nda otistik bozukluk belirtileri de gözlenebilmektedir.. Erken yaflta DEHB belirtileri

Konya ilinin Selçuklu-Meram-Karatay ilçelerini kapsayan bölgedeki aktif fay hatları tespit edilerek radon gazı ölçülen verileri incelendiğinde, basınçta çok küçük

These results indicate that the activated Notch1 receptor and -enolase or MBP-1 cooperate in controlling c-myc expression through binding the YY1 response element of the

A¤ustos 1997-Haziran 1999 tarihleri aras›nda Ka¤›thane, Büyükçekmece, Ömerli, Elmal› barajlar›na ait 40 ham su örne¤i (her örnek için 480 litre su) ortalama 1μm

Ozet: Ama<;: ilaca diren<;li epilepsilerin cerrahi tedavisi son 15 yIlda hlzla geli;;mi;;tir. Cerrahi teda vinin ba;;ansmda dikkatli hasta se<;imi onemli oldugundan,