TENKİT
K ırm ızı Te Siya
Son zamanlarda, « Hikâye Roman hakkında mülahazalar
istifade ettiğimiz uzun bir makalenin kiymetli
münekkidi, «kırmızı ve siyah» atlı bÜ3Uİk bir
hikâye çıkardı.
Yukarda söylediğim makalenin intişarı
sıralarında, Cumhuriyet gazetesinde « kırmız ve siyahın» reklamını görmüştüm. Hikâye ve roman hakkında mülahazalar yürüten bir zat
tarafından kaleme alman eser şüphesiz ki,
mükemmel olacaktı. Onun için, tefrika gününü sabursuzlukla beklemiştim. O gü n ğ e ld i.v e b e n birinci tefrikayı okudum.
Birinci tefrikayı — evet — okumuştum.
V ak’ anın Zonguldak maden ocaklarında
geçmesini şiddetle arzu ettiğim hâlde bu arzumun tahakkukunu maatteessüf göremedim. Bu tees sürü izharetmedeıı geçemediğim için affederler. Her şeyden evvel, lisanda— çok sevdikleri
bir muharririn — aradan seneler geçmesine
rağmen, şiddetle tesiri altında kaldıklarını
söylemek isterim.
Hikâyede lisan gerçe ikinci pilandadır; zira lisanın dürüst ve jreni olması o kadar tabiîdir ki üstünde hiç düşünülmez... Daha sonra, nisbeten eski yazılan satırlar, vak’ a, tahlil yahut şiir mebzuliyetile affoluna bilir. Fakat « kırmızı ve
siyah » büyük hikâye hacmini geçemiyecek
büyük h ik â y e - isimli ve cidden
- evvelce münekkit tarafından konmuş
biı aideye tebeiyyeten— mümkün olduğu kadar
kısaltılmış; vak’ alar ve vak’ a yanında tahliller ihmal edilmiştir.
Bunu yaptıktan sonra, eseri küçük hikâye şeklinde yazmamak nişindir?.. O vakit, eser daha toplu bir şekilde meydana çikar, ve kari doyardı. Halbu ki, kısa kısa nümerolarla biten satırlardan sonra, kari aç kalıyor ve daha çok şeyler bekliyor.
25 inci sahifada madam Hardenle Cemil
bey arasında başlayan aşka ait ilk buse
sahnesi var. Bu sahne o kadar çocukca ve o
kadar acemi idare olunmuştur ki, münekkit
Nahit Sırrı beyin o sahneyi şimdiye kadar hiç
bir zaman yaşandığı zannediliyor.
7 inci kısmide gene madam Hardenele Cemil bey arasında — ayrıldıktan sonra geçen — diğer bir kısın var. Eserde vak’ anın ihmal olunduğuna ve ihdas edilen vak’ aların sathi
kaldığına delil olarak bu kısmi göstermek
isterim. Muhavere baş taraflar da merakaver olmakla beraber, cansızdır. Son taraflarda kuv vetli bir vak’ anın doğacağı beklenirken madam Hardenin Eşref isminde bir uşakla yatması gibi, vak’a olduğu vehmedilen satırlar görü yoruz. Bütün bunlarla beraber — eserin vak’ asiz ve az tahlilli olmasına rağmen edebi bir kıymeti vardır ve bilhassa teknik mükemmeldir. Son zamanlarda gazete sütunlarında müharrirlerinin kendi fuhuş hikâyelerini okumaktam mideleri bulanmış edebî kariler «kırınızı ve siyahın» sahıfalarında şübhesiz ki dinlenebileceklerdir.
Kişisel Arşivlerde İstanbul Belleği Taha T oros Arşivi