• Sonuç bulunamadı

Örnek bir sanatçı dayanışması

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Örnek bir sanatçı dayanışması"

Copied!
1
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

14 EKİM 2000 CUMARTESİ CUMHURİYET

ALLEGRO

KULTUR

kultur@cumhurlyet.com.tr

EVİN tLYASOĞLU

• •

Örnek bir sanatçı dayanışması

B

!u akşam

on bir

Türk piyanisti,

Vedat Kosal

için ilk kez

bir arada

çalıyor.

AKM ’deki

piyanistler

geçidi,

saat 21.30’da

Kültür

Bakanı’nın

katılımıyla

gerçekleşecek.

Aslında yanlış bir başlık seçtim bu yazı için. Sanatçı dayanışmasından öte bir şey; ciddi sanatçıya destek, ciddi sa­ nata destek gibi bir başlık olmalıydı. Ve­

dat Kosal’ ı kaç kişi tanır, kaç kişi onun

piyanosunu dinlemiş, o yumuşacık tu- şesindeki binbir rengi duymuştur, bi­ lemem. Ama onun, ciddi sanatla uğra­ şan, çalışkan, araştırmacı kimliğini öğ­ renen herkes bu konser projesinin bir köşesine el verdi. İnanılmaz bir imece yaşandı.

ö n ce Vedat’ın bir felç geçirdiğini öğrendim, onun can dostu Aydın Kar-

hbel’den. Ardından bir hastane telefo­

nu geçti elime. Geçmiş olsun diye Mü­ nih’teki hastaneyi aradığımda, Vedat’a henüz birkaç saat önce, pek yaşama şansı olmadığı söylenmişti. “Tümör

maalesef çok yaygın, beynimin neresi­ ni ameliyat edecekler ki! Ne kemotera- pi, ne radyoterapi, hiçbir şey yapılamı- yormuş” dedi. Derken bir iletişim ağı

örüldü: Gazi YaşargU devreye girdi, ameliyat umudu, yani yaşam ışığı be­ lirdi. Amerika’ya gitmesi, uçak bileti, ameliyat masrafı... İşte birden aklıma gelen yurtdışında kariyer yapmış bir­ çok Türk piyanistini bir konsere çağır­ maya ve gelirini Vedat’a yollamaya ka­ rar verdim. Olayı yakından izleyen Do­

ğan Hızlan’ı aradım. “Hemen başlaya­ lım, ben size destek olurum” dedi. O ge­

ceki konserde Hakan Erdoğan’a rast­ ladım. Bach Günleri’ni bitirmiş, Anka­ ra’ya dönüyordu. “Ben bu prodüksi­

yonu gönülden üstlenirim” dedi. Yirmi

saat içinde salon bulunmuş; sanatçılar, uçakları, programlan tasarlanmış; afiş­ çisi, reklamcısı, piyano akortçusu, pi­ yano taşıyıcısı, ikinci piyanosu, bilet sis­ temi, vakıf statüsü vs. benzeri nice so­ run çözülmüştü bile. Gerisi artık tele­ fon köprülerindeki aynntılardaydı. Ar­ dından bütün gazeteler, bütün I V ka­ nalları ilgi göstermeye başladı,

duyu-rular dalga dalga yayıldı. Sanatçılara ge­ lince, inanılmaz bir trafiğin başdöndü- rücü devinimi içinde gelip çalacaklar, çalıp gideceklerdi: Güher ve Süher Pe-

kinel yann sabah erkenden İsrail’e uçu­

yorlar. Fazıl Say bu gece New York’tan Tokyo’ya uçuyor; gelemediğine o den­ li üzüldü ki, aralık ayındaki Türkiye turnesinde Vedat için bir resital vere­ cek. İdil Biret bu gece Cemal Reşit Rey Konser Salonu’nda. Howard Griffiths yönetiminde özel bir konserde çalıyor. Ucu ucuna yetişecek AKM ’ye. Gülsin

Onay saat 15.00 ’te Antalya Devlet Sen­

foni Orkestrası ile İsparta’da bir kon­ ser veriyor, akşam uçağı ile yetişecek.

Verda Erman bu sabah Ankara’da, CSO

ile çalıyor, o da akşamüstü uçacak İs­ tanbul’a. Özgür Aydın, ne yazık ki ya­ rın sabah saat 10.00’da Hannover’de bir resital veriyor, randevusunu iptal edemedi, Vedat’a yazdığı mesajı oku­ yacağız, Fazıl’m mesajı ile birlikte.

Emre Eüvar Berlin’den, Muhiddin Dür- rüoğlu- Demiriz ise Brüksel’den gele­

cekler. Hep son dakikada. (Amanın bu uçaklar gecikmez değil mi!). Neyse ki

Ayşegül Sanca, Arın Karamürsel, Se­ her Tannyar ve Aydın Karlıbel sadece

İstanbul trafiği ile savaşarak yetişecek­ ler konsere. Her birisi de Vedat’ın çok sevdiği dönemden, romantik yapıtlar seslendirecek: Schum ann, Chopin,

Rachmaninof, Brahms, Debussy,

Schu-bert,Lisztgibi besteciler. Seherve Ay­

dın onun Cemal Reşit Rey yıllarından en yakın arkadaşları. Zaten üçü birlik­ te bu hocanın piyano ekolünü sürdüren, onun yapıtlarını en çok seslendiren pi­ yanistlerdir. Bu konserde Seher ve Ay- dın’ın, hocaları Cemal Reşit’in prelüd ve iuglerinden birkaçını çalmaları çok anlamlı olacak.

Vedat Kosal, Cemal Reşit Rey ile pi­ yanoya geç bir yaşta, 11 yaşında baş­ lamış. Yeteneği ve çalışkanlığı ile ara­ yı kapatarak, dışarıdan verdiği sınavla t stanbul Devlet Konservatuvarı ’ nın ilk yüksek mezunu olmuş. Bir yandan da Alman Lisesi’ni bitirmiş. Bilinçli ola­ rak Avrupa’nın ve Amerika'nın piya­

no ekolünü oluşturan önemli hocalar­ la çalışma fırsatı bulmuş. Alman, Fran­ sız, Rus ve Amerikan ekollerinin karı­ şımı, kendine özgü bir biçem geliştir­ miş. Aynı zamanda müzikoloji eğitimi de aldığından araştırmacılığa da önem vermiş. Osmanlı padişahlarının Batı tarzındaki bestelerini ilk onun piyano­ sunda dinlemiştim. Osmanlıcaya, ha­ nedanlara, soyluluğa hayranlığını hiç gizlemez Vedat. Önceki yıl bir konse­ rinde bis olarak çalacağı parçayı “Cen-

netmekân V Murat’ın bir valsi” diye du­

yurmuştu. Altı dil bilir, her dilde okur. Hem de öyle böyle değil, felsefe, şiir ve tarih kitapları okur. Kendi yaşma göre (1957 doğumlu) son derece ağda­ lı bir Ösmanlıca konuşur. Hele mektup­ larında, benim özTürkçeme takılarak aranır ve iyice Arapçasını bulur sözcük­ lerin!

Vedat Kosal’m bir an önce iyileşme­ sini diliyorum. Bu akşamki konseri, adım adım ona anlatmaya hazırlanıyo­ rum. Salonun dolup taşmasım, Vedat’ı tanısın tanımasın, böylesi iyi yetişmiş, iç dünyasını zenginleştirebilmiş bir sa­ natçıya katkı için herkesin AKM ’ye koşmasını bekliyorum.

Ülkemizde “sanatçı” kisvesi altoda­ ki nice birikimsiz, eğitimsiz kişi uzun süre gündemimizi işgal ederken, belki de ciddi sanata değer verenler Vedat’ ın adı altında bir simge olarak toplanıyor. Belki de, ciddi sanata kendini adamış sanatçıya hâlâ sahip çıkmak isteyenler var. Belki de onun için herkes gönül­ den koşarak bir köşesinden tuttu bu konser projesinin.

Şu sıralarda Vedat, annesi ile birlik­ te Amerika’ya uçuyor. En son konuş­ m amızda, dostlarının verdiği güçle umuda doğru bir yolculuk yapmakta ol­ duğunu söyledi.

evini@boun.edu.tr

İstanbul Şehir Üniversitesi Kütüphanesi Taha Toros Arşivi

Referanslar

Benzer Belgeler

Anadolu, bize mahallî mimarîde pek çok şey öğreten binlerce misal

Horizontal göz hareketlerinin düzenlendiği inferior pons tegmentumundaki paramedyan pontin retiküler formasyon, mediyal longitidunal fasikül ve altıncı kraniyal sinir nükleusu

Ve bu seccadeye Hintli medyum tarafından büyük kurtarıcının ne zaman öleceği tam 12 yıl önce işaret

Tuttuğumuz yolun, bu memleket halkının haynna olmadığını iddia ve isbat edebilecekler varsa, bekliyoruz. Hodri

1 İstanbul Üniversitesi, Cerrahpaşa Tıp Fakültesi, Tıbbi Mikrobiyoloji Anabilim Dalı, İstanbul, Türkiye 2 Vehbi Koç Vakfı, Amerikan Hastanesi, İnfeksiyon Kontrol

Ocak 2013-Aralık 2015 tarihleri arasındaki 24 aylık sü- rede Necmettin Erbakan Üniversitesi, Meram Tıp Fakülte- si Hastanesi’ne başvurup akut gastroenterit ön tanısı almış

Çal›flmada 1 Nisan 2004-1 Mart 2005 tarihleri aras›nda Ankara D›flkap› E¤itim Hastanesi ‹nfeksiyon Hastal›klar› ve Klinik Mikrobiyoloji Laboratuvar›’na

Toplumsal cinsiyetin beraberinde getirmiş olduğu, ön yargılar, kalıp yargılar ve cinsiyet rolleri, kadınlarla erkeklerin farklı oldukları düşünceleri, kadın