• Sonuç bulunamadı

Radyodan yükselen ilk sesler

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Radyodan yükselen ilk sesler"

Copied!
3
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

T T - T 8 2 _ 3 ^

sn jlk sesler

O dalarım ızın baş kö şe le rin e bir zam anlar

itinayla yerleştirilen lam balı radyolardan

çıkan se sle rin g e çm işin i hiç m erak ettiniz

m i? Türkiye’de radyo yayınlarının ne

zam an başlad ığ ın ı, ilk spikerlerin kim ler

olduğunu biliyor m u su n u z?

İlk İstanbul Radyosu’ nda görev alanlardan bazıları: Arka sırada, soldan sağa, Udi Nevres Bey, tamburi Refik Fersan, Ali Rıza Şengel, Mesut Cemil ve Selahattin Demircioğlu. Oturanlar, soldan sağa: Udi Hayriye Örs, kanuni Vecihe Oaryal ve kemençeci Ruşen Ferit Kam. Küçük fotoğrafta ise radyoların ilk spikeri Sadullah Gazi Evranoz.

İ

s k en d e r

Ö

z s o y

H

adi gelin sizinle ül­

kemizdeki radyo ta­

rihinin

geçmişine

doğru bir yolculuk

yapalım. Koltukla­

rınıza rahatça oturun, radyonu­

zun düğmesini çevirin ve kendi­

nizi 1927 yılında varsayın: Tarih

6 Mayıs 1927; İstanbul’da, çok

az sayıdaki radyo alıcılarından

Sadullah Gazi Evranoz’un şu

anonsu duyulmaktadır:

"AH

0

...AH

0

...Muhterem sa-

miin. Burası İstanbul Telsiz Te­

lefonu. 1200 metre tûl-u mevç,

250 kilosaykıl. Bugünkü tecrübe

neşriyatımıza başlıyoruz."

İşte İstanbul Radyosu 74 yıl

önce yayınına bu tarihi anonsla

başlamıştı. Türkiye’de, düzenli

radyo yayınları başlamadan ön­

ce, sesin nakli konusunda 1923

yılında denemeler yapıldığını bi­

liyoruz. Bu denemeler, "İstanbul

(2)

Radyosu, Anılar / Yaşantılar"

adlı kitapta Ayhan Dinç’in satır­

larıyla şöyle aktarılır:

"Öğretmen Okulu’nun kim­

ya öğretmeni Rüştü Bey (Uzel)

başlarında olmak üzere birkaç

öğrenci deneme yayım gerçekleş­

tirmek için hazırlık yapmakta­

dır. Tarih 19 Mart 1923’tür.

Henüz Cumhuriyet ilan edilme­

miştir. Öğretmen Okulu’nun

bodrumunda artık son deneme

yapılacaktır. İlk radyo yayını da­

vetliler ve basın huzurunda ger­

çekleştirilmeye hazırdır...."

Bu deneme İstanbul Üniver-

sitesi’nde de dinlenir. Deneme

20 Mart 1923 tarihli Tevhid-i

Efkâr Gazetesi’nde şöyle yer alır:

"Şehrimizde telsiz telefon

tecrübeleri. Berlin, Paris, Mos­

kova’daki

konserleri İstan­

bul’dan da dinleyebilecek miyiz?

Darülmuallimin muallimlerimiz­

den Rüştü Bey bir aydan beri İs­

tanbul halkına dahi Avrupa’da

ve Amerika’da birdenbire fevka­

lade taammüm eden telsiz tele­

fon hakkında bir fikir verebil­

mek için tecrübeler yapmakta­

dır. Dün Darülmu­

allimin konferans

salonunda bir nu­

tuk, ney ile çalman

bir zeybek şarkısı

terennümatı, Da-

rülfünun’dan vazıh

bir surette dinlene-

bilmiştir..."

Bu denemeler­

den dört yıl sonra

Türkiye, ilk düzenli

radyo yayınlarını

başlatarak bu ko­

nuda dünyanın pek

çok ülkesinden ön­

ce davrandı. Oysa dünyada tica­

ri radyo yayınları başlayalı he­

nüz yedi yıl olmuştu. Aynı yılın

Kasım ayında 1554 metreden

Ankara Radyosu yayına başladı.

Ankara Radyosu’nun beş kilo-

vvatlık vericisi Babarahman-

lar’daydı (bugünkü Telsizler).

1927 yılında dünyada 123, Tür­

kiye’de iki radyo istasyonu vardı.

Yıl 1933; Sirkeci Büyük Postane’ nin üst katında Musiki Cemiyeti’ nin saz heyeti icra sırasında. Soldan sağa: İkinci sanatçı Tahsin (Karakuş), Seniha, Vecihe (Daryal), Cümbüş Cemal, Yaşar (Özsoy). “ İstanbul Radyosu Anılar, Yaşantılar” adlı kitaptan.

DÜNYAYA AÇILAN

PENCERE

Bir zamanlar ülkemizin dün­

yaya açılan tek penceresi olan İs­

tanbul Radyosu’nun ilk stüdyo­

su Sirkeci’deki Büyük Postaha-

ne’nin üstünde, beş kilovvatlık

vericişi de Eyüp’ün Osmaniye

(bugünkü Has-

dal) köyündey-

di.

Radyonun

yayınları Türk Telsiz Telefon

Anonim Şirketi (TTTAŞ) tara­

fından PTT adına yapılıyordu.

Şirket bu amaçla 8 Eylül 1926

tarihinde hükümetle on yıllık

sözleşme imzalamıştı.

İstanbul Radyosu’nun ilk

dönem programları önceleri haf­

tada üç gündü ve akşamları ya­

pılıyordu. Radyonun sanatçı

kadrosu da keman, klarnet,

ka-Radyo günlerinin dergileri

Bugünkü İstanbul Radyosu 1949 yılında yayına başladıktan sonra İstanbul'da çok sayıda radyo dergisi çıktı. 0 dergiler lambalı radyo günlerinin vazgeçilmez dergileriydi. Gerçi Ankara'da 1940'lı yılların başından İtibaren Basın Yayın Genel Müdürlüğü tarafından yayımlanan aylık Radyo

dergisi vardı ama o dergi kitlelere ulaşamamıştı.

İstanbul'da yayımlanan haftalık dergiler yurdun her tarafında okur buldu. Saltanatını 1960'lı yılların ilk yarısında da sürdüren bu dergiler, radyoların sadık dinleyicilerinin isteklerine cevap veriyordu. Radyo Haftası, Radyonun Sesi, Radyo Alemi, Resimli Radyo Dünyası ve Yeni Radyo dergileri, bu dergilerin en popüler olanlarıydı. Radyoda adı geçen herkesi sayfalarına konuk eden bu dergilerin seviyeli yayınları, okuyucuları kendilerine bağlıyordu.

(3)

İLETİŞİM

Beyoğlu Postanesi üstündeki ilk stüdyoda, Mesut Cemil Bey ve arkadaşları.

İskeçe'den İstanbul Radyosu

İstanbul Radyosu'nu İskeçe'de dinleyen udi bestekar Rüştü Eriç, o günleri şöyle anlatıyor: "İstanbul Radyosu'nun yayma başlamasını günlerce, heyecanla bekledik. İstanbul'da bir radyo kurulduğunu Cumhuriyet gazetesinden öğrenmiştik. Yayın günü ve saati geldiğinde, İskeçe Türk Gençler Birliği lokalinde toplandık. Yayın spikerin anonsuyla başladı. Önce fasıl ardından da şarkılar dinledik. Fasıllara Celal Tokses, Hafız Ahmet ve Hafız Burhan katılıyordu. Yayın İskeçe'ye net geliyordu. Safiye Ayla, Bedia Rıza Hanım ve Müşerref Hanım şarkılar okuyordu. Her hafta çarşamba akşamı, Yesari Asım Arsoy saat 20.00-20.30 arasında uduyla hem çalıyor hem de söylüyordu. Ben Yesari Asım'ın programını hiç kaçırmazdım. Akşam fasıllarını Tahsin Karakuş yönetiyordu. Ayrıca ayda bir Münir Nurettin Selçuk ve Darültalim-i Musiki Heyeti'nin konserini dinliyordum. Radyodan batı müziği yayınları da yapılıyordu."

nun ve ut ile iki okuyucudan

oluşuyordu.

TTTAŞ’nin hükümetle imza­

ladığı on yıllık sözleşmenin süre­

si 1936 yılında bitti ve Bakanlar

Kurulu sözleşmeyi yenilemedi.

Bunun üzerine İstanbul Radyo-

su’nun birinci dönem yayınları

sona erdi.

Ancak Atatürk’ün 1936 yı­

lında Meclis’i açış nutkunda

radyo yayınları konusuna değin­

mesi ve radyoculuğun devlet

eliyle yürütülmesini dilemesi hü­

kümeti harekete geçirdi. Ve aynı

yıl, bugünkü Ankara Radyosu

İstanbul Radyosu'nun ilk spikerleri anlatıyor

Selahattin Küçük: 'Mikrofon canlıdır'

İstanbul'da 1917 yılında doğdum. Aktör Küçük Kemal'in kar­ deşiyim. İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Felsefe

Bö-lümü'nü bitirdim. 1943 yı­ lında İstanbul Radyosu'nun Galatasaray Postanesi üs­ tündeki yayını benim anon­ sumla başladı. 19 Kasım 1949 tarihinde yayına baş­ layan İstanbul Radyo­ su'nun açılış anonsunu da ben yaptım. 0 anons şöy- leydi: "Burası İstanbul Radyosu. 428 metre 701 kilosikl TAW. Sayın dinleyiciler bu akşamki yayınımıza başlıyoruz." Mikrofon karşısında bir kişi­ ye değil bütün memlekete konuşuyorsunuz. Mikrofon canlıdır. Spikerlikte neyi anons ediyorsanız ona göre konuşmak zorun­ dasınız. Haber okurken de nötr olmanız lazım. Dinleyen sizin kim olduğunuzu bilmeyecek.

Mekşufe Ekeman: 'Boş bulunmamak lazım'

1924 yılında Üsküdar'da doğdum. Üsküdar Amerikan Kız Lisesi'nden mezun olduktan sonra 1943-46 yılları arasında İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Felsefe Bölümü'nde okudum ama bitiremedim. Radyonun açtığı sınava annemin

teşvikiyle girdim. Sınavı ben, Selahattin Küçük ve rahmet­ li Tarık Gürcan kazandık. Radyoda ilk anonsu yapaca­ ğım gün, yayına girmeden önce koridorda anonsu on­ larca kez tekrarladım. M ik­ rofon karşısındaki ilk sözle­ rim, 'Necmi Rıza Ahıs- kan'dan şarkılar dinledi- niz'di. Mikrofon iyi bir arka­ daş. Ama bazen canavarla­ şır. Karşısında boş bulunma­ mak lazım.

60

Popüler TARİH / Mayıs 2001

binasının temeli atıldı. An­

kara Radyosu Cumhuri-

yet’in 15. yıldönümünde,

28 Ekim 1938 tarihinde

dönemin Nafia Bakanı Ali

Çetinkaya’nın konuşma­

sıyla yayma başladı.

İKİ VE ÜÇÜNCÜ

DÖNEM

Fakat İstanbul, radyo

yayınları için büyük önem

taşıyordu. Halk da radyo

yayınlarının yeniden başlaması

yolunda hükümete baskı yapı­

yordu. Baskıların artması üzeri­

ne PTT, eldeki teçhizatla Beyoğ­

lu Parmalckapı Sokağı’ndaki

Ambassador Oteli’nin iki katını

kiraladı ve 1936’da İstanbul

Radyosu yeniden yayma geçti.

Buradaki yayın 1938 yılına ka­

dar sürdü.

Ülke İkinci Dünya Savaşı’nın

olumsuzluklarını yaşamaktadır

ve olup bitenden haberdar ol­

mak istemektedir. Bu konudaki

tek kaynak Ankara Radyo-

su’dur. Yurdun büyük bir bölü­

mü Ankara Radyosu’nu dinle­

mektedir. Ama bu yayınlar İs­

tanbul’a net ulaşamaz. Bunun

üzerine İstanbul Radyosu üçün­

cü yayın dönemine başlar. Yer

bu kez Galatasaray Postane­

sinin ikinci katıdır. Radyo 1

Haziran 1943’te deneme yayın­

larına başlar. İstanbul Radyo­

su’nun üçüncü yayın dönemi,

teknik eksikliklerin giderileme-

mesi sonucu 31 Mart 1944 ak­

şamı sona erer.

1945 yılma gelindiğine bu­

günkü İstanbul Radyosu’nun te­

meli atılır. İstanbul Radyosu ilk

deneme yayınlarını 4-6 Haziran

tarihleri arasında Avrupa Güreş

Şampiyonasinda yapar. İlk nak­

len güreş yayınını Eşref Şefik an­

latır. Üç günlük deneme yayını

başarılı geçince Basın Yayın Ge­

nel Müdürülüğü hazırlıkla­

rını hızlandırır ve kadrolaş­

ma aşamasına geçilir. Rad­

yoya müdür olarak Haşan

Refik Ertuğ tayin edilir. 1

Eylül 1949’da resmen dene­

me yayınlarına başlanır ve

nihayet 19 Kasım 1949’da

düzenli yayınlarına geçilir.

O gün saat 19.00’da ya­

yın İstiklal Marşı’yla açılır.

Spiker Selahattin Küçük

açılışı yapar ve sonra döne­

min Cumhurbaşkanı İsmet İnö­

nü’nün plağa kaydedilmiş ko­

nuşması yayınlanır.

Solda, ilk radyo alıcılarından 1923-1927 model Amerikan malı Chelsea marka bir bataryalı radyo. Sol altta ise 1936 model Amerikan malı bir RCA marka bir radyo.

Mehmet Marifi Orhon: 'İstanbul şivesi şarttı'

23 Ekim 1928 tarihinde Üsküdar'da doğdum. Radyoya sınavla girdim. Sınav, ses, okuma ve genel kültür testleriyle iki gün sürdü. Radyo hayatım 1954 yılının Nisan ayında açılan bu sınavı kazanmamla başladı. Sınavı kazandıktan sonra dönemin radyo müdürü Mesut Cemil'den destek aldım. Sınav kazanınca hemen spiker olunmuyor. Önce dilim izi iyi bilmek gerek. Güzel konuşmak, sesi ve nefesi iyi kullanmak, İstanbul şivesiyle konuşmak şart. Bizi önce canlı yayınlarda

görevlendirdiler. İlk haber okumam radyoya girişimden altı ay sonra oldu. 0 yıllarda antene yayın yapılırdı, yani yayınlar canlıydı. Onun için daha ciddi çalışılırdı. Radyoda akademik hüviyet vardır. İstanbul radyosu bu hüviyetini daima korumuştur.

Elife Güran: 'Meslek seçimim şuurlu olmadı'

Şuurlu bir meslek seçimi olmadı benimki. Annem bir gün Ankara Radyosu'nun sınavla spiker alacağını duymuş. 'Sınava bir gir istersen' dedi. Annemin sözünü dinleyip radyoevine gittim. Form doldurdum ve günü gelince sınava girdim. 60-65 kişi arasında sadece ben kazandım. Sonucu öğrendikten bir hafta sonra işe başladım. Spiker, yayını aynı ses tonuyla, aynı canlılıkla yayından kopmadan götüren kişidir. Mikrofon başında doğru veya yanlış bir karar verirken ne sesim titredi ne de heyecanlandım. Özel hayatımı

mikrofona hiç yansıtmadım.

Popüler TARİH / Mayıs 2001* 6 1 Kişisel Arşivlerde İstanbul Belleği

Taha Toros Arşivi

Referanslar

Benzer Belgeler

Nasıl çektirmesin ki, Farabi’lerin, İbni Sina’ların, Safiyüddin’lerin ve Meragalı Abdülkadir’lerin musiki kültür ve tarihimizin en mühim ve en esaslı

TRT'ye tarihçesi ve yasal açıdan yayın ilkeleri içinde kısaca bak- tıktan sonra şimdi de yıllık genel program planları içinde Radyo Ti- yatrosu Bölümüne bakmakta

Frekans modülasyonunda ise elektrik sinyalindeki değişiklikler taşıyıcı frekansta ufak değişikliklere yol açacak şekilde taşıyıcı radyo dalgasıyla etkileşir.. Bir

Doktor Schacht ecnebi dövizine karşı gelebilmek için Türkiyenin tatbik ettiği kli­ ring sisteminden istifade niyetiyle Türk mahsulâtına, o mahsulâtın dünya

Çünkü her şeyden önce siyasal bir dönem söz konusu burada: Tek parti dönemi.. Polisin soluğunu ensenizde duyduğunuz; yazılmayan,

Koca Yaşar, seni elbette çok seven, yere göğe koya­ mayan çok sayıda dostların, milyonlarca okuyucun ve ardında koca bir halk var.. Ama gel gör ki onların

İsviçreli uz- manlar çalışmaya katılan kişilerin beyinle- rinin elektriksel etkinliğini EEG yöntemi ile ölçerek, sallanarak uyuyanların uyku- nun başlangıcındaki N1

Ocak 2006 ile Şubat 2011 tarihleri arasında klini- ğimize boyunda kitle nedeniyle müracaat eden, klinik ve radyolojik incelemeler sonrası lipom ön tanısı ile ameliyat edilen