• Sonuç bulunamadı

Mevlüt Akyıldız figürü ve insan gerçeğini savunuyor:sanatçı çağının ve toplumun güçlü tanığı

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Mevlüt Akyıldız figürü ve insan gerçeğini savunuyor:sanatçı çağının ve toplumun güçlü tanığı"

Copied!
1
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

Mevlüt Akyıidız figürü ve insan

gerçeğini savunuyoj^

4 Sanatçı çağının ve

toplum un güçlü tanığı 9

B

İR süre önce sayfamızda yayınlanan yeni dişavuhımcu

ve soyut ressamlarla figürcüler arasındaki tartışm a nede­

niyle ressamlardan aldığımız görüşleri yayınlamaya devam

ediyoruz.

Yeni dışavurumculuğun hümanistik bir içerik yansıtması, figü­

rün yeri ve rolü, resmin yaşanılan zamanın toplumsal-siyasal so­

runlarıyla ilişkisi konusundaki görüşlerini

Mevlut Akyıidız

şöyle

açıklıyor:

“ Aynı toplum içinde yer almamıza karşın koşulların ve ya­ şam biçimlerinin ortaya çıkardığı farklı bakış açdannı karalamak ya da görmemezlikten gelmek çabası yerine, kendi resmimin so­ runlarını uğraş edinmeyi daha akıla ve daha k ah a bir çaba ola­ rak düşünüyorum.

Kısır çekişmelerin bazı kişilerin aralarındaki kişisel hesaplaş­ malardan doğduğuna ve hiçbir yere varmadan sonsuz bir boşluk içinde yok olup gideceğine, inanıyorum. Ama üretilenler, duvar­ larda asdı kalacak olanlar yalnızca yaşadığımız zamanla sınırlı kalmayacak, gelecek kuşakların yargısına ve değerlendirmelerine de açık kalacak.

Ülke ve toplum gerçeğinden yoksun hiçbir sanat yapıtı za­ man içinde kalıcı bir değer oluşturamayacağı gibi, evrensel bir boyut kazanabilmesinin de mümkün olamayacağı kanısındayım.

Her sanatçı çağının ve toplumunun en güçlü tanığıdır. Yapıt­ ları ise içinde yaşadığı dünyaya bakışının, kendi aynasında yan­ sıyan görüntüleridir yalnızca. Az gelişmişlik veya gelişmekte olan bir ülke olarak ekonomik, siyasal vb. alanlarda görüldüğü gibi sanat alanında da çarpıklıklarımızın bulunması doğal elbette. Kaldı ki resim ve heykel alanında yüz yıUık bir geçmişi bulunan ve te­ melinde dinsel baskı ile figürü yasaklamış bir toplum yapısına sahip olduğumu^ gerçeğini yadsıyamayız. Geçmişin bir uzantısı olarak günümüzde bile hââ varlığım sürdüren ve farkb görüntü­ ler sergileyerek yaşamımızı, düşüncelerimizi, çepeçevre kuşatan baskılarla ve yasaklarla iç içe yaşıyoruz. Tüm bu olumsuzluklara karşın sahtelik ve taklitçilikten uzak, kendi zenginliklerimize da­ yalı olarak verilen çabalar ve bunlann um utlandır gelecek za­ man ve kuşaklara aktardabilecek olanlar. Bu hızb değişim süreci içinde figür resmini karalamak veya figürden kaçmak, insan ger­ çeğine sırt çevirmek ya da bu gerçeklerden kaçmaktan başka bir şey değildir.”

İstanbul Şehir Üniversitesi Kütüphanesi Taha Toros Arşivi

Referanslar

Benzer Belgeler

Bu kanal~n en do~ru bir kararla e~itim oldu~unu dü~ünenler -uzun ya~am~ndan edindi~i tecrübenin bütünlü~üyle, mesle~in- deki ba~ar~s~yla, gezileriyle, çok özel

Bu nokta- dan sonra kâğıdın üstündeki sayı kadar gidene kadar içinden say.. Bu sefer en son açtığım kâğıdın üstündeki

işte bundan dolayı o nazik, zarif, sevimli ve münevver gencin ölümü yalnız muhte­ rem babası Misak Efendi ile âilesi için değil, memleket kültürü için

Bu şekilde Türk sanatında oluşan insan ikonografisi ve onun önce İslam seramik sanatına yansıması, daha sonra Büyük Selçuklu dönemi seramik ve çini sanatında tek

Türkiye’de sosyal güvenlik sisteminde reform öncesinde kurulan Sosyal Sigortalar Kurumu, Bağ-Kur, Emekli Sandığı kurumlarının örgütsel ve finansal boyutları

Dolayısıyla milliyetçi Balkan devletleri, Osmanlı mirasını (yani Balkan ülkelerindeki Türk-İslam kimliği ve kültürünü) tasfiye etmek ve böylece kendi

dörtlüğünde “Bir an gözlerime bak ve uzat elerini / Sen azizeler gibi saçların- da bir hâle” ve son bendinde “Kül olmuş vücutları dirilten ruhunla sen” şek- linde,

Özel mesleki ve teknik okullarda eğitim gören öğrencilere yönelik destek ödemeleri sağlanacak, özel sektörün okul açmasına yönelik yatırım teşvikleri