• Sonuç bulunamadı

Memory of pain

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Memory of pain"

Copied!
7
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

A¤r› haf›zas›

Burhanettin Uluda¤ *

SUMMARY Memory of pain

Duration and recalling of pain, occuring by stimulated unmyelinated C and A-delta fibers, can be described as memory of pain. The memory of pain is a procces that executes in from dorsal horn sensory neurons to cingulate cortex in brain. This description includes hyperalgesia and synaptic plasticity.

Key words: Pain, memory, synaps, plasticity, hyperalgesia

ÖZET

C ve A-delta liflerinin uyar›lmas› ile oluflan a¤r›n›n hissedildi¤i zaman süresi ve yeniden hat›rlanabilmesi a¤r› haf›zas› olarak tan›mlanabilir. A¤r› haf›zas›, medülla spinalis arka boynuzunda yerleflik duysal nöronlarda sinaptik aral›kta bafllayarak singülat kortekse uzanan bir alanda yürütülen ifllemler serisidir. Hiperaljezi, sinaptik plastisite bu kavram içindedir.

Anahtar kelimeler: A¤r›, haf›za, sinaps, plastisite, hiperaljezi

(*) Ege Üniversitesi T›p Fakültesi Nöroloji Anabilim Dal›, Doç. Dr.

(*) Ege University, Faculty of Medicine, Department of Neurology, Assoc. Prof. M.D.

Baflvuru adresi:

Doç. Dr. Burhanettin Uluda¤, Ege Üniversitesi T›p Fakültesi, Nöroloji Anabilim Dal›, 35100, Bornova ‹zmir Tel: (0232) 390 38 53, (0532) 382 90 31, e-posta: burhanettin.uludag@ege.edu.tr

Correspondence to:

Burhanettin Uludag, Assoc. Prof. M.D., Ege University, Faculty of Medicine, Department of Neurology, 35100, Bornova, ‹zmir, TURKEY Tel: (+90 232) 390 38 53, (+90 532) 382 90 31, e-mail: burhanettin.uludag@ege.edu.tr

(2)

Girifl

N

örobiyolojik olarak haf›za, ö¤renilen bilgi-lerin kaydedilmesi, saklanmas› ve gerekti-¤inde yeniden hat›rlanabilmesi olarak ta-n›mlanabilir (Kandell ER ve ark. 2000).

A¤r› çevresel ve endojen organizmaya zararl› uya-ranlar›n bu uyaranlara duyarl› serbest sinir uçlar›-n› uyarmas› ile oluflan aksiyon potansiyelinin sant-ral sinir sistemine tafl›nmas›, orada bilgisel kodla-ra çevrilerek anlafl›lmas› ve buna uygun reaksi-yonlar›n verilmesi olarak tan›mlan›r. Bu tan›mla-ma zatan›mla-man boyutunu içermez. Oysa periferik bir a¤r›l› uyaran saniyelerden k›sa süre uygulanm›fl olsa bile a¤r›s›n› dakikalar bazen günler boyunca hissedebilmekteyiz. Bazen de karfl›lafl›lan a¤r›l› bir uyaran oldu¤undan çok daha fliddetli veya çok hafif olarak hissedilebilmektedir. Bu bilinçli veya bilinçsiz baz› ön a¤r› bilgilerine sahip oldu¤umu-zu ve onunla karfl›laflt›rmalar yapabildi¤imizi veya a¤r›n›n fliddetini santral sinir sisteminin de¤ifltire-bildi¤ini gösterir. Santral sensitizasyon, plastisite olarak adland›r›labilecek bu mekanizmalar medul-la spinalis arka boynuzundan ve tek bir sinaps zeyinden itibaren a¤r› belle¤i kavram› içinde dü-flünülebilir.

1. Bellek Süreçleri

Günlük yaflam›m›zda giderek daha fazla yer eden bilgisayarlarda da hayvan veya insandaki belle¤e benzer bir sistem vard›r. Bilgisayarlar geçici ve ka-l›c› bellek olmak üzere 2 tür belle¤e sahiptir. Ka-l›c› bellek modüle edilebilir (silinme, de¤ifltirilme, eklenme gibi) ve modüle edilemeyen olmak üze-re 2 türdedir. Modüle edilebilen bellek harddisk gibi yaz›labilir, okunabilir ortamlard›r. Modüle edilemeyen bellek, bilgisayara önceden yüklen-mifl ve de¤ifltirilemez olan EPROM denilen enteg-reler üzerinde bulunur. Bu tür modüle edileme-yen entegrelerde sistemle ilgili kritik bilgiler bulu-nur. Bilgisayarlardaki bu kal›c› haf›zan›n bir ben-zeri insanda bulunur. ‹nsan do¤du¤unda t›pk› bir bilgisayarda oldu¤u gibi kritik yaflamsal iflleyifl bil-gileri (emme, yutma, nefes alma, kalp at›fl› ve oto-nomik faaliyetler gibi) santral sinir sistemine yük-lenmifl durumdad›r. Ayr›ca bu yaflamsal bilgiler yan›nda kal›c› haf›zan›n modüle edilebilir kompo-nenti ve geçici bellek, ö¤renme mekanizmalar› ile kay›tlar yapmaya haz›rd›r. Bilgisayarlarda geçici bellek RAM ad› verilen birimlerdir ve üzerinde bil-giyi ihtiyaç duyuldu¤u oranda tutar, ifli bitti¤inde yani kal›c› belle¤e gönderdi¤inde veya baflka bir birime devretti¤inde üzerinden siler ve bilgisayar kapand›¤›nda üzerindeki bilgiler kaybolur.

Asl›n-da insanAsl›n-da Asl›n-da ana hatlar› ile tam buna benzer bir bellek yap›lanmas› vard›r (fiekil 1). ‹nsanda da d›fl dünyadan gelen uyar›lar santral sinir sisteminde geçici ve kal›c› bellek mekanizmalar› ile ö¤renile-bilir ve saklanaö¤renile-bilir ve gerekti¤inde yeniden ça¤-r›labilir.

Bir bilginin bilgisayar üzerinde kal›c› olarak sak-lanmas› haf›za ile ilgili birimlerde (harddisk, CD-ROM, floppy disk gibi) elektrokimyasal veya man-yetik etkiler ile baz› maddelerinin özelliklerinin geri dönüflümlü veya dönüflümsüz olarak de¤iflti-rilmesi ile sa¤lan›r. Canl›lardaki bellek sisteminde ister tek bir nöronun üzerinde isterse belli bir nö-ronal devrede olsun bu tür yap›sal de¤ifliklikler gerçekleflir. Bu de¤iflikler a¤r› için santral duyarl›-l›k, plastisite gibi kavramlarla aç›klanabilir.

a. Sinaptik Düzeyde K›sa Süreli Bellek Örnekleri

Nöronlar sinaptik aral›klar›nda sinyalleri iletmekle kalmaz, ayn› zamanda bu sinyallerin yo¤unlu¤una göre geçici veya kal›c› yap›sal de¤ifliklikler olufltu-rarak sinyal etkisini uzun süre üzerlerinde tutabi-lirler. Bu olay basit bir bellek modeli olarak kabul edilebilir. Sinaptik aral›¤a gelen sinyallerin frekan-s›, süresi, yo¤unlu¤u ve sinaps›n karekteristik özel-li¤ine göre postsinaptik membran yan›t›nda artma (fasilitasyon, potansiyalizasyon veya sensitizas-yon), azalma (habitüasyon, depresyon veya desen-sitizasyon) görülmektedir. Bu mekanizmalar›n ço-¤unlu¤u glutamat arac›l› sistemlerle gerçekleflir (Sandkuehler 2000). Bellek sistemleri anl›k, k›sa süreli ve uzun veya kal›c› bellek olarak s›n›fland›-r›l›rsa a¤r› mekanizmalar› içerisinde yer alan wind-up, uzun süreli potansiyalizasyon ve aktiviteyle oluflan santral sensitizasyon, anl›k ve k›sa süreli bellekler olarak düflünülebilir (fiekil 1 ve fiekil 2).

Wind-up (k›sa süreli revelsibl sinaptik plastisite)

A¤r› ileti sistemlerinde medulla spinalis arka boy-nuzunda yerleflik ikinci duysal nöronlar düzeyin-de geliflen a¤r›l› stimulus süresince görülen geçici sinaptik bir plastisite örne¤idir. Wind-up deneysel olarak miyelinize olmayan nosiseptif C liflerinin düflük frekansl› ard›fl›k uyar›m› ile arka kök nö-ronlar›ndan ç›kan aksiyon potansiyellerinin genli-¤inin giderek art›fl› ile karekterize aktiviteye ba-¤›ml› bir süreçtir. C liflerinin bu flekilde düflük fre-kansl› uyar›m› (<5Hz) ile bir kaç yüz milisaniye süreli yavafl bir aksiyon potansiyeli oluflur, bu po-tansiyellerin toplam aktivitesi wind-up’› oluflturur. Miyelinsiz C lif nosiseptör afferentleri glutamat ve nöropeptid nörotransmitterleri [substans P ve

(3)

kal-sitonin gen iliflkili peptid (CGRP)] arac› olarak kul-lan›r. Çok uzam›fl uyar› serilerinde L tipi Ca+2

ka-nallar› da aktive olarak postsinaptik membrandaki depolarizasyonun düzeyini ve süresini art›rabilir (Ji ve ark. 2003, Sandkuehler 2000, Liu ve ark. 1997, Liu ve ark. 1995, Randic ve ark 1993). Bu olay›n klinik karfl›l›¤› ard›fl›k a¤r›l› s›cak veya me-kanik bir uyar›mda bir sonraki uyar›n›n daha flid-detli alg›lanmas›d›r (santral sensitizasyon).

Santral sensitizasyon (uzam›fl revelsibl sinaptik plastisite)

Miyelinsiz C lif veya nosisptörlerinin ard›fl›k uyar›-m› ile bu liflerin sinaptik ba¤lant› yapt›¤› postsi-naptik nöronlarda wind-up türünde nispeten k›sa süreli duyarl›l›k art›fl› ortaya ç›kar. Bu uyar›m da-ha uzun süre devam ettirilecek olursa (10 Hz fre-kansla) sadece bu sinaptik alanda de¤il normalde dokunma gibi duysal unsurlar› tafl›yan kal›n miye-linli Aβ liflerinin uyar›m› ile dakikalarca sürebilen uzam›fl aksiyon potansiyelleri görülebilir (Ji ve ark. 2003, Sandkuehler 2000). Bu sürecin klinik karfl›l›¤› dokunma duyumunun a¤r› olarak alg›lan-d›¤› allodinidir. Bu klasik santral sensitizasyon mekanizmas› en az 2 farkl› sinapsa ihtiyaç duydu-¤u için heterosinaptik potansiyalizasyon da den-mektedir. Wind-up benzeri tek sinaps üzerinden gerçekleflen duyarl›l›k art›fllar›na homosinaptik potansiyalizasyon denmektedir. Bu aktiviteye ba-¤›ml› santral sensitizasyon olay›nda

nörotransmit-fiekil 1: Üst s›rada bilgisayar bellek yap›s›, altta insanda bellek sistemi flematize edilmifltir.

fiekil 2: Nosiseptif uyaran veya yüksek frekansl› uyar›lar ile

wind-up, santral sensitizasyon ve LTP (Uzun süreli potansiyalizasyon) flematik olarak gösterilmifltir. LTP erken

ve geç LTP olmak üzere ikiye ayr›lmaktad›r. Erken LTP nosiseptif uyaranlar ile iyon kanal aktivitelerinin art›fl› ile

olurken, geç LTP uzam›fl uyar› durumlar›nda gen ekspresyonu sonucu oluflmaktad›r.

(4)

ter olarak glutamat, nöromediatör olarak substans P, beyinden derive nörotrofik faktör (BDNF) ve efrin B ligantlar› kullan›lmaktad›r. Ligant kap›l› iyon kanallar› (NMDA, AMPA veya kainat resep-törleri), G protein eflleflmifl metabotropik reseptör, substans P reseptörü nörokinin 1 (NK1), metabot-ropik glutamat (mglu) ve tirozin kinaz reseptörle-ri (trkB ve Eph) bu sistemde kullan›l›r. Bu meka-nizma 2 temel aktiviteden oluflur: birincisi iyon kanallar› veya reseptörlerinin aktivitesi, ikincisi de gen ekspresyonu ile yeni üretilen reseptörlerin si-naptik membrana tafl›nmas›d›r. Farkl› protein ki-naz aktivasyonu ile iyonotropik glutamat reseptör-leri fosforillenir ve kanal aç›k kalma süresi uzar, Mg+2blokaj› ortadan kald›r›l›r ve yeni üretilmifl

re-septörler sinaptik membrana hareket ederler. Ger-çekten de protein kinaz A (PKA), protein kinaz C (PKC) ve adenilat siklaz› kodlayan genlerin deles-yonu ile a¤r› hipersensitivitesi geliflimi engellen-mektedir. A¤r›l› uyaran ve enflamasyon medulla spinalis arka boynuzunda NR1, NR2A ve NR2B NMDA reseptör subünitlerinin fosforillenmesini sa¤lar. NMDA reseptörlerinin tirozin fosforillen-mesi tirozin kinaz Src ile sa¤lan›r, bu kinaz›n ak-tivitesini ise trkB ve Eph reseptörleri uyar›r ve NMDA reseptör kanallar›ndan iyon geçifli artar. NMDA reseptörleri santral sensitizasyonun oluflu-munda önemli role sahiptir. ‹ntranöronal modüla-tör sistemlerin yan› s›ra ekstranöronal baz› kontrol sistemleri de a¤r›ya olan duyarl›l›¤› de¤ifltirebilme özelli¤i gösterir. Bunlardan en önemlisi ekstrasel-lüler sinyal regüle edici kinaz ERK dir (p42/44 MAPK). ERK medulla spinalis arka boynuzunda nosiseptif sinyal ak›fl› sonras› fosforile yani aktive edilir ve santral sensitizasyona katk›da bulunur. Aktivitesinin durdurulmas› ile sensitizasyon bask›-lan›r. Santral sensitizasyonda ayr›ca COX-1 de rol oynar. GABA ve içe-do¤ru K+ kanallar› da

sensiti-zasyonu giderme yönünde ifllev görürler (Ji ve ark. 2003, Ji ve ark. 2002, Sandkuehler 2000, Ran-dic ve ark. 1993).

Uzun süreli Potansiyalizasyon (LTP)

LTP tan›m› ilk kez hipokampus nöronlar›nda ö¤-renme veya bellek mekanizmalar›ndan biri olarak tan›mlanm›flt›r. Ancak sadece bu bölgede de¤il di-¤er kortikal alanlarda ve medulla spinaliste de ö¤-renme süreçlerinde kullan›lan bir mekanizma ol-du¤u gösterilmifltir (Sandkuehler 2000). Wind-up ve santral sensitizasyondan en önemli fark› onlar-ca dakika sürebilmesidir. In-vivo ve in-vitro koflul-larda LTP oluflumu için miyelinsiz C lifleri ve ince miyelinli Aδliflerinin 100-400 Hz aras›nda uyar›m› gereklidir (Randic 1993). A¤r›l› uyar›m› tafl›yan

af-ferent liflerin uyar›m› ile spinal arka boynuz nö-ronlar›nda h›zl› bir Ca+2 art›fl› ortaya ç›kar, bunun

sonucu PKC gibi kinazlar aktive olurlar ve bu ki-naz etkisi ile Ca+2 geçiflini sa¤layan kanallar

(NMDA, AMPA gibi) aktive olurlar ve postsinaptik aksiyon potansiyelinin daha güçlü ve uzun süreli olmas› sa¤lan›r. LTP’de de klasik santral sensiti-zasyona benzer flekilde arka boynuz lamina 1’de NK1 sal›n›m› ön plandad›r. LTP’de NMDA, NK1 reseptör kanallar› ve T tip Ca+2kanallar› aktive

ol-maktad›r (Sandkuehler 2000, Liu ve ark. 1997). Kalsiyumun geçici olarak yükselmesi ile kalsiyum-kalmudin ba¤›ml› protein kinaz II (CaMKII), PKA ve PKC aktive olur. Bu kinazlar AMPA reseptörle-rinin de içinde bulundu¤u sinaptik fosfo-protein-leri fosforiller ve Ca+2 girifli daha da artar. AMPA

reseptörü 2 ba¤lanma noktas›nda serin-831 üze-rinden CaMKII/PKA ve serin-845 üzeüze-rinden PKA taraf›ndan fosforillenir. Ayr›ca NMDA reseptör ka-nal kompleksinin serin/treonin veya tirozin fosfo-rilizasyonu ile ayn› flekilde postsinaptik alana iyon geçiflini daha da art›rarak glutamaterjik sinapslar-da uzun süreli potansiyalizasyona katk›sinapslar-da bulu-nur. NMDA reseptörlerinin önemli bir özelli¤i bu kanallar›n elektriksel sessizlik, yani istirahat s›ra-s›nda voltaja ba¤l› Mg+2 blokaj› alt›nda olmas›d›r.

Yani NMDA reseptörlerinde postsinaptik nöronun ancak belli bir düzeye ulaflan depolarizasyonu ile daha düflük bir presinaptik aktivite NMDA resep-törünü uyarabilecektir. Postsinaptik alanda artan Ca+2 iyon konstantrasyonu Mg+2 blokaj›n›

kald›ra-rak NMDA reseptör kanal sistemi AMPA reseptör kanal sistemine k›yasla biraz gecikmifl olarak dev-reye girecektir. Bu flekilde ard›fl›k gelecek uyar›la-ra oldu¤undan fazla bir yan›t verilebilecektir. Bir anlamda burada bir önceki sinyal belle¤e al›nm›fl-t›r ve yeni gelen bunun üzerine eklenecektir (Ji ve ark. 2003, Sandkuehler 2000, Liu ve ark. 1997)

b. Sinaptik Düzeyde Uzun Süreli veya Kal›c› Bellek

A¤r›l› uyaran elektriksel sinyallerle medülla spina-lis arka boynuza tafl›nd›¤›nda a¤r›n›n uzun süreli hissedilmesi postsinaptik iyonik aktivitelerle sa¤la-n›r (wind-up, santral sensitizasyon ve LTP). Ancak uyar›ya ba¤›ml› olarak gerçekleflen bu sürecin da-ha uzun süre devam ettirilebilmesi veya güçlendi-rilebilmesi için gen ekspresyonu ile yeni proteinle-rin oluflturularak yeni kanallar›n yap›lmas› sa¤la-n›r. Bu süreç genetik yaz›l›ma yani transkripsiyona ba¤l› süreç olarak kabul edilebilir (fiekil 2). Geç LTP olarak da isimlendirilen bu mekanizman›n varl›¤› bellek mekanizmalar› yönünden hipokam-pus ve kortikal nöronlarda çal›fl›lm›flt›r. Medülla

(5)

spinalis nöronlar›ndaki mekanizma tam bilinme-mekle birlikte hipokampal nöronlarla ayn› meka-nizmay› paylaflt›¤› düflünülür (Ji ve ark. 2003). K›-sa süreli LPT dakikalar boyunca sürerken, geç LPT saatler hatta günler boyunca devam edebilir. Bu, fliddetli revelsbl bir a¤r›l› uyaran k›sa bir süre uy-gulanm›fl olsa bile buna iliflkin a¤r›n›n neden saat-ler boyunca adeta unutulmad›¤›n›n yan›t›d›r. Yo-¤un nosiseptör aktivitesi ile NMDA, mglu, NK1 ve trkB reseptör aktivitesi artar, bunun sonucunda glutamat, substans-P ve BDNF sal›n›r. Bunlar›n sa-l›n›m› ile de PKA, PKC ve ERK sonradan aktive o-lur. ERK nükleus içine girerek serin-133 noktas›n-da cAMP element-ba¤lay›c› protein (CREB) ve Elk1’i fosforilleyerek aktive eder. Aktive olan CREB ve Elk1, cAMP yan›t elementleri (CRE) ve serum yan›t elementleri (SRE)’ni genetik bölgeler-de tetikleyerek erken ve geç gen yaz›l›m›n› tetik-ler. Erken veya h›zl› gen yaz›l›m› ile c-Fos ve COX-2 gibi nöromodülatör proteinler üretilir. Geç bafl-layan gen yaz›l›m› ile NK1, dinorfin (Dyn) ve tro-pomiyozin ilgili kinaz B (trkB) proteinleri üretilir (Ji ve ark. 2002, McCarson ve Krause 1994, Iada-rola ve ark. 1988). ERK aktivitesinin bloke edilme-si ile gecikmifl hiperaljezi gibi a¤r› hipersenedilme-sitivite- hipersensitivite-sinin oluflumu deneysel koflullarda engellenebilir. Geç LTP yaln›zca C ve Aδ afferent liflerinin akti-vasyonu ile de¤il enflamasyona yan›t olarak olu-flan humoral immün mekanizmalar ile de aktive olabilmektedir. Nosiseptif yan›t› oluflturan doku zedelenmesi ve enflamasyon sonucu ortaya ç›kan baz› sitokinler de a¤r› hipersensitivitesine katk›da bulunurlar. ‹nterlökin-1b enflamasyon bölgesin-den sal›narak kan yoluyla santral sinir sistemine ulaflt›¤›nda spinal kord, beyin sap› ve talamusta

yayg›n gen yaz›l›m› ile COX-2 üretimini art›rarak a¤r›n›n fliddeti ve süresinin art›fl›na katk›da bulu-nur. Bu sitokinler ayr›ca mikroglialar› aktive ede-rerek nöropatik a¤r› oluflumunda önemli bir rol üstlenir (Samad ve ark. 2001). Prostaglandin inhi-bisyonunun nas›l olup da nöropatik a¤r›da etkin olabilece¤i bu flekilde aç›klanabilir.

c. Beyinde A¤r› Haf›zas›

Beyinde a¤r› ile ilgili kognitif ve affektif ifllevlerin limbik sistemde yürütüldü¤ü kabul edilir (Abott ve Melzack 1978, Delgado 1955). Son y›llarda ya-p›lan fonksiyonel görüntüleme çal›flmalar›nda da anterior singulat bölgenin a¤r›n›n affektif kompo-nentleri ile ilgili oldu¤u gösterilmifltir. Fonksiyo-nel beyin görüntüleme çal›flmalar›ndan elde edil-mifl görüntüler üzerinden yap›lan bir meta-analiz çal›flmas›nda singulat kortekste haf›za ile ilgili alan›n posterior singulat korteksin kaudal parça-s›nda, a¤r› ile ilgili alan›n ise rostral bölümde yer-leflik oldu¤u bildirilmifltir (Nielsen ve ark. 2005). Daimi bir kural olarak sinir sisteminde periferik sinirlerden medülla spinalise geldikçe hatta korti-kal düzeylere ç›k›ld›¤›nda iflleyifl mekanizmalar›n› kavramak, elle tutmak gittikçe güçleflmektedir. Medulla spinalis düzeyinde daha kolayl›kla anla-yabildi¤imiz süreçler santral sinir sistemine tafl›n-d›¤›nda, olaya kognisyon, affekt, geçmifl dene-yimler gibi pek çok faktör girmekte ve a¤r›l› du-rumun bilinçli de¤erlendirilmesi daha karmafl›k süreçlerle oluflmaktad›r. A¤r› deneyimi veya haf›-zas› olarak ifade edilen bu sürecin bebeklikten bafllayarak nas›l olufltu¤u, gelecekte nas›l kullan›l-d›¤›, bu deneyimlerin olumlu ve olumsuz etkileri,

(6)

a¤r›y› anlamak için çok boyutlu ele al›nmas› ge-rekti¤ini ortaya koymaktad›r (Baeyer ve ark. 2004).

A¤r› haf›zas› ile ilgili yap›lm›fl nonlineer kaotik analiz temelli bir elektroensefalografi çal›flmas›n-da, kronik a¤r› çekmifl hastalarda a¤r›l› bir uyaran ile a¤r›n›n hat›rlat›lmas›nda normal bireye oranla kortikal elektriksel aktivitede çok belirgin bir de-¤ifliklik oluflmufltur (Lutzenberger ve ark. 1997). Kronik a¤r› yaflayan hastalarda görülen haf›za bo-zukluklar›, literatürde s›kça ifllenen bir konudur ancak bunun a¤r› ile normal bellek aras›ndaki ne-gatif iliflkiden de¤il daha çok dikkat düflüklü¤ün-den kaynakland›¤›na inan›l›r (Grisart ve Lindüflüklü¤ün-den 2001, Rode ve ark. 2001).

Kaydedilmifl bilgilerin ça¤r›lmas› veya hat›rlanma-s› haf›zan›n bir özelli¤idir. Oysa insanda unutabil-mek veya kötü bir deneyimin oldu¤undan daha az ac› verir olarak hat›rlanmas› da söz konusudur. ‹nsan haf›zas›n›n bu belki en flafl›rt›c› yönü a¤r›l› deneyimler için de söz konusudur. Do¤um yapan kad›nlar›n ne denli fliddetli bir a¤r› hissetti¤i her-kesçe iyi bilinir. ‹nsan yaflam›nda az karfl›lafl›lan fliddetteki bu a¤r› olanca fliddeti ile hat›rlan›yor ol-sayd›, hiç kuflkusuz ki kad›nlar yeniden do¤urma konusunda isteksiz olacaklard›. Bu bir tür için yok olma tehlikesinin bafllang›c› olabilirdi. Elimiz yan-d›¤›nda bir daha atefle dokunmamay› iyi ö¤reniriz ve asla dokunmay›z. Ama kad›nlar yeniden do-¤urma konusunda bu deneyimlerini daima unut-ma e¤ilimindedirler (Niven ve Black 2000). Bu olay yaln›zca psikolojik faktörler ile aç›klanamaz, mutlaka do¤um sonras› baz› süreçlerle a¤r›ya ait bilgiler haf›zada de¤ifltiriliyor olmal›d›r.

Sonuç

A¤r› zararl› uyaranlara karfl› hissedilen, geçmifl de-neyimlerle de iliflkili hofl olmayan bir duyumdur. Bir dokuda oluflan hasara organizman›n verdi¤i ilk yan›t zararl› uyarandan uzaklaflmak yönünde-dir. Organizma bundan sonra dokunun tamiri sü-recinde iyileflme için o bölgeyi her tür d›fl uyaran-dan korumak zorundad›r. A¤r›l› uyaran ortauyaran-dan kalkt›ktan sonra dahi a¤r›n›n sürdürülmesi iyilefl-me için gereklidir. Bu nedenle yara bölgesinden salg›lanan sitokin benzeri humoral oluflumlar santral sinir sisteminde gen ekspresyonu yoluyla hiperaljezinin sürdürülmesini sa¤lamaktad›r. Peri-ferik nosiseptif uyar›m sona erse bile santral sinir sistemi taraf›ndan a¤r› duyumu oluflturulmakta, baflka bir deyiflle a¤r› sürekli olarak hat›rlanmak-tad›r. Bu doku tamiri için fizyolojik bir mekaniz-mad›r. Ancak a¤r› haf›zas›ndaki baz› aksamalarda

doku tümü ile tamir olsa bile a¤r› unutulmaz ol-makta yani kronikleflmektedir. A¤r› haf›zas› kavra-m› ile tam olarak bildi¤imiz ö¤renme ve bellek sistemleri bire bir ayn› olarak düflünülmemelidir. Kognitif bir bilgiyi örne¤in bir eflyan›n ad›n› yal-n›zca kortikal nöronal a¤ sisteminde saklar›z. Oy-sa a¤r› haf›zas›, medülla spinalis arka boynuzun-daki duysal nöron sinaps›ndan bafllayarak beyin sap› ve kortekste a¤r› ile iliflkin her noktada çal›fl-maktad›r. A¤r› plastisitesi de denilen bu olay›n iyi anlafl›lmas› kronik a¤r›y› alg›lamam›za katk›da bulunacakt›r.

Kaynaklar

Aboot F. V., Melzack R.: Analgesia produced by stimulation of lim-bic structures and its relation to epileptiform discharges. Exp Neurol 1978; 62: 720 - 34

Baeyer C., Marche T. A., Rocha E. M., Salmon K.: Children’s Memory for Pain: Overview and Implications for Practice. J Pain 2004; 5: 241-249.

Delgado J. M. R.: Cerebral structures involved in transmission and elaboration of noxious stimulation. J Neurosurg 1955; 18: 261-275.

Grisart J. M., Linden M.: Conscious and automatic uses of memory in chronic pain patients. Pain 2001;94: 305 - 313.

Iadarola MJ, Douglass J, Civelli O, Naranjo JR. Differential activation of spinal dynorphin and enkephalin neurons during hyperal-gesia: evidence using cDNA hybridization. Brain Res 1998; 455: 205 - 212.

Ji R. R., Befort K., Brenner G. J., Woolf C. J.: ERK MAP kinase ac-tivation in superficial spinal cord neurons induces prodynorphin and NK-1 upregulation and contributes to persistent inflam-matory pain hypersensitivity. J Neurosci 2002; 22: 478- 485. Ji R. R. , Kohno T., Moore K. A., Woolf C. J.: Central sensitizasyon

and LTP: do pain and memory share similar mechanisms?. Trends Neurosci 2003; 26: 696 - 705.

Kandel E. R., Schwartz J. H., Jessell T. M.: Learning and memory in Principles of neural science. McGraw-Hill Company, New York, 2000: 1227 -1246.

Liu X. G., Sandkuehler J.: Characterization of long-term potentiation of C- fber-evoked potentials in spinal dorsal horn of adult rat: es-sential role of NK1 and NK2 receptors. J Neurophysiol 1997; 78: 1973 -1982.

Liu X. G., Sandkuehler J.: Long-term potentiation of C-fber-evoked potentials in the rat spinal dorsal horn is prevented by spinal N-methyl-d-aspartic acid receptor blockage. Neurosci Lett 1995; 191: 43 - 46.

Lutzenberger W., Flor H., Birbaumer N.: Enhanced dimensional complexity of the EEG during memory for personal pain in chronic pain patients. Neurosci Lett 1997; 266: 167-170. McCarson K. E., Krause J. E.: NK-1 and NK-3 type tachykinin

recep-tor mRNA expression in the rat spinal cord dorsal horn is inc-reased during adjuvant or formalin-induced nociception. J. Neurosci 1994; 14: 712 - 720.

Nielsen F. A., Balslev D., Hansen L. K.: Mining the posterior cin-gulate: Segregation between memory and pain components. Neuroimage 2005; 27: 520 -532

(7)

Niven C. A., Black T. M.: Memory for labor pain: a rewiev of literature. Birth 2000; 27: 244 -253

Ortega-Legaspi J. M., Avila A. L., Coffeen U., del Angel R., Pellicer F.: Scopolamine into the anterior cingulate cortex diminishes nociception in a neuropathic pain model in the rat: an interrup-tion of ‘nocicepinterrup-tion-related memory acquisiinterrup-tion’?. Eur J Pain 2003; 7: 425 - 429.

Randic A. M., Jiang M. C., Cerne R.: Long-term potentiation and long-term depression of primary afferent neurotransmission in the rat spinal cord. J Neurosci 1993; 13: 5228 - 5241.

Rode S., Salkovskis P. M., Jack T.: An experimental study of atten-tion, labelling and memory in people suffering from chronic pain. Pain 2001; 94: 193 -203.

Samad T. A., Moore K. A., Sapirstein A., Billet S., Allchome A., Poole S., Bonventre J. V., Woolf C. J.: Interleukin-1b-mediated induc-tion of Cox-2 in the CNS contributes to inflammatory pain hyper-sensitivity. Nature 2001; 410: 471- 475

Sandkuehler J.: Learning and memory in pain pathways. Pain 2000; 88: 113 -118

Referanslar

Benzer Belgeler

Toplam işsizler içerisinde uzun süreli işsizlerin oranı en yüksek olan ülkeler sırasıyla Slovakya, Romanya, Almanya ve Polonya’dır. Romanya hariç bu

&#34;Fark Yaratan Koçlar&#34; projes sayes nde 200’den fazla profesyonel koçun koçluk saatler n arttırmaları ve koçluk hakkında çer k üretmeler sağlamıştır.. Çeş

Akne eğilimli ciltler için Salisilik Asit içeriği ile Gözeneklerin temizlenmesini sağlar.Aynı zamanda temizlenen gözenekler daralır ve daha düzenli bir cilt tonu

maddesi gereğince çalıştırılmasına, 2016 Yılı Ocak Ayı için 2015 Yılı Aralık Ayındaki aldığı ücretin ödenmesine, 2016 Yılı ücretinin Maliye

Hafız zaman zaman, ayetleri, diğerlerine ümit vermek için sesli okuyor, onun sesi bu kahredici mekânda gönüllere bir ümit ışığı gibi süzülüyordu.. Krasnoyarsk denilen

Kalite Çemberleri Paylaşım Konferansı -SMED KalDer Ankara Yönetim Kurulu Üyeleri ile EFQM 2020 Modeli Tanıtım Eğitimi.. 2021 Kalite Çemberi Kaizen Ödülü

Demek ki, do ˘gal sayılar kümesi biliniyorken, tam sayılar kümesini N × N üzerindeki ( 1 .9) denklik ba ˘gıntısının denklik sınıfları olarak kurabiliyoruz... Do˘gal

Maddeleri uygulama sırasında yoldan ihdasen gelen parçaların komşu parsel maliklerine satılması; satış ve tescil işlemlerinin yapılması için Belediye