• Sonuç bulunamadı

Tarımsal KOBİ’lerin kırsal kalkınmadaki rolü (Tokat Merkez ve Niksar ilçeleri örneği)

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Tarımsal KOBİ’lerin kırsal kalkınmadaki rolü (Tokat Merkez ve Niksar ilçeleri örneği)"

Copied!
93
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

T.C.

GAZĠOSMANPAġA ÜNĠVERSĠTESĠ

Bilimsel AraĢtırma Projeleri Komisyonu

Sonuç Raporu

Proje No: 2010/69 Projenin BaĢlığı

Tarımsal KOBĠ‟lerin Kırsal Kalkınmadaki Rolü (Tokat Merkez ve Niksar Ġlçeleri Örneği)

Proje Yöneticisi Doç.Dr.Nuray KIZILASLAN Birimi Ziraat Fakültesi AraĢtırmacılar ve Birimleri Funda TETĠK

Fen Bilimleri Enstitüsü (Yüksek Lisans Öğrencisi)

(Ay / Yıl) Kasım / 2011

(2)

ÖZET:*

Bu araĢtırmada Tokat Merkez ve Niksar ilçelerindeki tarımsal KOBĠ‟lerin kırsal kalkınmadaki rolleri belirlenmeye çalıĢılmıĢtır. KOBĠ ve üreticilerle anket yapılarak veriler oluĢturulmuĢtur. Tarımsal ürün iĢleyen toplam 15 iĢletme ile görüĢülmüĢ ve buna bağlı olarak seçilen 20 köyde salkım örnekleme yöntemiyle her köyden ikiĢer kiĢi seçilerek toplam 40 üretici ile anket yapılmıĢtır. Üreticilerin sorunları, ekonomik ve sosyal durumları incelenmiĢ ve KOBĠ‟ler hakkında görüĢleri ve iletiĢimleri ortaya konulmuĢtur. Ayrıca KOBĠ‟lerinde üreticilerle olan iletiĢimi, kırsal kalkınma projesi altında hibe/ kredi alıp almadıkları, sorunları yöreye olan katkıları belirlenmiĢtir. Kırsal kalkınmanın sağlanmasında etkili olabilecek hibe ve kredilerin en fazla iĢ geliĢtirme ve makine alımında kullandıkları görülmüĢtür. ĠĢletmelerin üreticilerle hammadde alımı konusunda iletiĢimlerinin olduğu üreticinin ürününün tarladan iĢletmeye ulaĢmasıyla hem üretici hem de iĢletme sahibinin karlı olduğu ortaya çıkmıĢtır. Ancak Tarımsal KOBĠ‟lerin bölgede halen yetersiz sayıda olduğu ve bölgedeki KOBĠ‟lerinde bazı durumlarda hammadde ihtiyaçlarını farklı bölgelerden karĢılamakta olduğu görülmektedir. Bu araĢtırmaya göre bölgedeki iĢletmelerin çiftçiyle daha yakın iletiĢimde olmaları, tarım sanayi entegrasyonun daha etkin sağlanması, bölgede tarım ve hayvancılığa gereken önemin verilmesi, üreticilerin bilinç düzeylerinin artırılması için KOBĠ‟lerin eğitim çalıĢmaları yapması ve genç yaĢta büyük Ģehirlere göçün engellenmesi gerekmektedir.

Anahtar Kelimeler: KOBĠ, Kırsal Kalkınma, Kredi, Hibe

(*)Bu çalıĢma GaziosmanpaĢa Üniversitesi Bilimsel AraĢtırma Projeleri Komisyonu tarafından desteklenmiĢtir. (Proje No: 2010/69)

(3)

ABSTRACT

This research aims to determine roles of Agricultural Small and Medium Sized Enterprises (Agro-SMEs) in rural development in Tokat and Niksar. Data were collected from Agro-SMEs and producers via survey. The researcher interviewed with fifteen enterprises that process agricultural products and according to these enterprises twenty villages are chosen and two villagers are chosen from these villages with the cluster sample model and our questionnaire is applied to forty villagers. This research determined problems, economical and social conditions of producers, producers‟ point of views about Agro-SMEs and their communication. In addition, this research determined if the enterprises get financial support for rural development projects as credit or donation, communication issues between Agro-SMEs and producers, their problems and their contribution to this region. It is understood that credits and donations, that could be helpful for rural development are used for business development and purchase of machinery. Also, it is understood that enterprises have communication between producers about purchase of raw materials and as a result of direct transportation of raw materials from producers field to the factory is beneficial for both producers and enterprises. However, it is understood that Agro-SMEs are still insufficient in numbers and sometimes this region‟s Agro-SMEs provide their raw materials from some other regions. According to this research, enterprises in this region should improve their communication with the villagers, they should ensure more effective integration of agriculture and industry, necessity of animal husbandry should be considered, Agro-SMEs should do educational works to improve level of producers‟ consciousness and migration of young people to big cities should be prevented.

(4)

TEġEKKÜR

ÇalıĢmam süresince benden değerli katkılarını esirgemeyen ve engin bilgisi, yorumları ve önerileri ile çalıĢmama ıĢık tutan danıĢman hocam değerli bilim insanı Doç. Dr. Nuray KIZILASLAN‟a,

Bana her zaman maddi manevi destek olup çalıĢmamı bitirmem konusunda beni cesaretlendiren, benimle beraber kendi yüksek lisans tezini yazmasına rağmen bana yardımlarını esirgemen ve her zaman yanımda olan sevgili eĢim Sezgin TETĠK‟e, Hayatım boyunca olduğu gibi bu çalıĢmam sırasında da benden maddi ve manevi desteklerini esirgemeyen canım babam Dr. Tahsin ÇOBANOĞLU ve canım annem Fatma ÇOBANOĞLU‟na; beni hiçbir zaman yalnız bırakmayan her zaman bana destek olan canım kardeĢim Damla Nur ÇOBANOĞLU‟na,

Ankara‟daki çalıĢmalarımda yardımını esirgemeyen ağabeyim Yrd. Doç. Dr. Sedat ġAHĠN‟e,

Çok değerli hocalarım Yrd. Doç. Dr. Ġ.Bülent GÜRBÜZ, Doç. Dr. Serkan GÜRLÜK, AraĢ. Gör. Dr. Murat Ali TURAN‟a,

(5)

ĠÇĠNDEKĠLER ÖZET: ... ii ABSTRACT ... ii TEġEKKÜR ... iv SĠMGELER DĠZĠNĠ ... vi ÇĠZELGE DĠZĠNĠ ... vii 1.GĠRĠġ ... 1 1.1. Konunun Önemi: 1 1.2. ÇalıĢmanın Amacı: 4 2. KAYNAK ÖZETLERĠ: ... 5 3. MATERYAL VE YÖNTEM ... 7 3.1. Materyal 7 3.2. Yöntem 7 3.2.1 .Örneğe giren KOBĠ’lerin Seçiminde Kullanılan Yöntem 7 3.2.2. Örneğe Giren Köylerin Seçiminde Kullanılan Yöntem: 7 3.2.3. Örneğe Giren Çiftçilerin Seçiminde Kullanılan Yöntem: 8 4. KAVRAMSAL ÇERÇEVE ... 9

4.1. Kırsal Kalkınma 9 4.2. Dünyada Kırsal Kalkınma Politikaları 10 4.2.1. Amerika BirleĢik Devletleri'ndeki Uygulamalar 10 4.2.2. Latin Amerika Ülkelerindeki Uygulamalar 10 4.2.3. Sahra-Altı Afrika’sı Ülkelerindeki Kırsal Kalkınma Politikaları 13 4.2.4. Avrupa Birliği’nde Kırsal Kalkınma Politikaları 14 4.2.4.1. Avrupa Birliği’nde Kırsal Kalkınmaya Geçiş ve Nedenleri ... 17

4.2.4.2. 2007–2013: Yeni Kırsal Kalkınma Yaklaşımı ve Politikası ... 19

4.3. Türkiye' de Kırsal Kalkınma Politikaları 20 4.4. Türkiye IPARD Uygulaması 21 4.4.1. Türkiye’deki IPARD Programı Hazırlanması ÇalıĢmaları 26 4.5. Küçük Orta Büyüklükteki ĠĢletmeler (KOBĠ) 27 4.5.1. Tarımsal Ürün ĠĢleyen KOBĠ’ler ve Yerel Ekonomik Kalkınma 28 4.5.2. Türkiye’de Tarımsal Ürün ĠĢleyen KOBĠ’ler 28 5. TOKAT MERKEZ VE NĠKSAR ĠLÇESĠNDE COĞRAFĠ YAPI ... 31

5.1. Tokat Merkez ve Niksar Ġlçelerinin Genel Durumu: 31 5.1.1. Tokat Merkez Ġlçe 31 5.1.2. Niksar Ġlçesi 31 6. ARAġTIRMA BULGULARI: ... 33

6.1. Bazı Sosyo-Ekonomik Özellikler 33

6.1.1. KOBĠ Yöneticilerinin YaĢ Durumu 33 6.1.2. KOBĠ Yöneticilerinin Eğitim Durumları 34 6.1.3. KOBĠ’lerin ĠĢletme Türler 35

6.1.4. KOBĠ’lerin ĠĢledikleri Ürün Türleri 36

6.1.5. KOBĠ’lerin Geçici ĠĢçi ÇalıĢtırma Durumları 37 6.1.6. KOBĠ’lerin Daimi ĠĢçi ÇalıĢtırma Durumları 38

6.1.7. KOBĠ’lerin Faaliyet Sürdürdükleri YerleĢim Yerleri 39 6.1.8. KOBĠ’lerin Yıl Ġçinde ÇalıĢma Sürdürdükleri Süre 40 6.1.9. KOBĠ’lerin Hibe ve/veya Kredi Alma Durumları 41

(6)

6.1.11. KOBĠ’lerin Kredi veya Hibeyi Kullandıkları Alanlar 43 6.1.12. KOBĠ’lerin Hibe ve/veya Krediyi Kullanma Durumu 44

6.1.13. KOBĠ’lerin Kredi ve/veya Hibe Aldıktan Sonraki DeğiĢimi 45

6.1.14. KOBĠ’lerin Kredi ve/veya Hibe Almadan Önce Aldıktan Sonraki Büyüklük Durumu 46

6.1.15. KOBĠ’lerin Hammadde Sıkıntısı Olup Olmaması Durumu 47 6.1.16. KOBĠ’lerin Çiftçilerle ĠletiĢimi 48

6.1.17. KOBĠ’lerin Çiftçilerle GörüĢme Sıklığı 49

6.1.18. KOBĠ’lerin Üreticilerle GörüĢme Nedenleri 50 6.2. Üreticilerin Bazı Demografik Özellikleri 51

6.2.1. Üreticilerin YaĢ Durumu 51

6.2.2. Üreticilerin Sağlık Güvence Durumu 52 6.2.3.Üreticilerin Eğitim Durumu 53

6.2.4. Üreticilerin Hanedeki KiĢi Sayıları 54

6.2.5. Üreticilerin ġehir Merkezine Gitme Sıklığı 55

6.2.6. Üreticilerin Hibe ve / veya Kredi Kullanma Durumu 56 6.2.7. Üreticilerin Yıllık Giderleri 57

6.2.8. Son Yıllarda Haneden Göç Durumu 58

6.2.9. Son Yıllarda Haneye Geri DönüĢ Durumu 58 6.2.10. Üreticilerin Tarımsal Bilgi Kaynakları 59

6.2.11. Kırsal Kalkınma Projesi Hakkında Üreticilerin Bilgisi 60 6.2.12. Üreticilerin Ürettikleri Ürünleri Pazarlama Yerleri 61 6.2.13. Üreticilerin ve Ailesinin KOBĠ’lerde ÇalıĢma Ġmkânları 62 6.2.14. Üreticilerle KOBĠ’ler Arasındaki ĠletiĢim 63

7. SONUÇ ... 64 KAYNAKLAR: ... 67 EK-1 ... 70 ANKETLER ... 70 ÖZGEÇMĠġ ... 85 KiĢisel Bilgiler: 85 Eğitim: 85 SĠMGELER DĠZĠNĠ

(7)

AB Avrupa Birliği DB Dünya Bankası

DĠE Devlet Ġstatistik Enstitüsü DPT Devlet Planlama TeĢkilatı

EAGGF European Agricultural Guidance and Guarantee Fund (Avrupa Tarımsal Garanti ve Yönlendirme Fonu)

EGLS European Group on Life Sciences (Avrupa YaĢam Bilimleri Grubu)

ERDF European Regional Development Fund (Avrupa Bölgesel Kalkınma Fonu)

ESF European Social Foundation (Avrupa Sosyal Fonu)

IMF International Monetary Fund (Uluslararası Para Fonu)

KOBĠ Küçük ve Orta Ölçekli ĠĢletmeler

KOSGEB Küçük ve Orta Ölçekli Sanayi GeliĢtirme ve DesteklemeĠdaresi SAPARD Special Accession Programme for Agriculture and Rural Development

(Tarım ve Kırsal Kalkınma Katılım Öncesi Özel Programı) SMEs Small and Medium Size Enterprises

(Küçük ve Orta Ölçekli ĠĢletmeler) TÜĠK Türkiye Ġstatistik Kurumu YEK Yerel Ekonomik Kalkınma WHO World Health Organization

(8)

Çizelge 4.1. EAGGF’den Kırsal Kesime Ayrılan Paylar ... 15

Çizelge 4.2. SAPARD ve IPARD Tedbirleri KarsılaĢtırması... 23

Çizelge 4.3. Tarımsal Ürün ĠĢleyen KOBĠ’lerin ĠĢleme Tekniklerine Göre Kategorileri ... 29

Çizelge 4.4. Tarımsal Ürün ĠĢleyen KOBĠ’lerin Ürünlere Göre Kategorileri ... 29

Çizelge 6.1. KOBĠ Yöneticilerinin yaĢ ortalaması ... 33

Çizelge 6.2. KOBĠ’lerin eğitim durumları ... 34

Çizelge 6.3. KOBĠ’lerin iĢletme türlerine göre dağılımları ... 35

Çizelge 6.4. KOBĠ’lerin iĢledikleri ürün türlerine göre dağılımı ... 36

Çizelge 6.5. KOBĠ’lerin geçici iĢçi çalıĢtırma durumlarına göre dağılımları ... 37

Çizelge 6.6. KOBĠ’lerin daimi iĢçi çalıĢtırma durumlarına göre dağılımları ... 38

Çizelge 6.7. KOBĠ’lerin faaliyet sürdürdükleri yerleĢim yerlerine göre dağılımı ... 39

Çizelge 6.8. KOBĠ’lerin yıl içinde çalıĢma sürdürdükleri sürelere göre dağılımları ... 40

Çizelege 6.9. KOBĠ’lerin kredi ve hibe alma durumları ... 41

Çizelge 6.10. KOBĠ’lerin kredi ve hibe aldıkları yerlere göre dağılımları ... 42

Çizelge 6.11. KOBĠ’lerin kredi veya hibeyi kullandıkları alanlara göre dağılımı ... 43

Çizelge 6.12. KOBĠ’lerin hibe veya krediyi kullanma aĢamaları ... 44

Çizelge 6.13. KOBĠ’lerin kredi / hibe aldıktan sonraki değiĢimlerine göre dağılımları .... 45

Çizelge 6.14. KOBĠ’lerin kredi/ hibe almadan önce aldıktan sonraki büyüklük durumu . 46 Çizelge 6.15. KOBĠ’lerin hammadde sıkıntısı olup olmama durumuna göre dağılımı .... 47

Çizelge 6.16. KOBĠ’lerin çiftçilerle iletiĢim durumları ... 48

Çizelge 6.17. KOBĠ’lerin çiftçilerle görüĢme sıklığı ... 49

Çizelge 6.18. KOBĠ’lerin üreticilerle görüĢme nedenleri ... 50

Çizelge 6.19. Üreticilerin yaĢ aralığı... 51

Çizelge 6.20. Üreticilerin sağlık güvence durumu ... 52

Çizelge 6.21. Üreticilerin eğitim durumu ... 53

Çizelge 6.22. Üreticilerin hanedeki kiĢi sayıları ... 54

Çizelge 6.23. Üreticilerin Ģehir merkezine gitme sıklığı ... 55

Çizelge 6.24. Üreticilerin hibe ve/ veya kredi kullanma durumu ... 56

Çizelge 6.25. Üreticilerin yıllık gider tablosu ... 57

Çizelge 6.26. Son yıllarda haneden göç olup olmadığı durumu... 58

Çizelge 6.27. Son yıllara hane geri dönen olup olmadığı durumu ... 58

Çizelge 6.28. Üreticilerin tarımsal bilgi kaynaklarına göre dağılımı ... 59

Çizelge 6.29. Kırsal kalkınma projesi hakkında üreticilerin bilgi durumu ... 60

Çizelge 6.30. Üreticilerin Ürettikleri Ürünleri Pazarlama Yerlerine göre dağılımları ... 61

Çizelge 6.31. Üreticilerin ve ailesinin iĢletmede çalıĢma imkânı bulmaları ... 62

(9)

1. GĠRĠġ

1.1. Konunun Önemi:

GeliĢmiĢ ülkelerin kalkınmasında tarım toplumundan sanayi toplumuna geçiĢte en önemli sektör tarıma dayalı sanayidir. Tarıma dayalı sanayiler gıda, içki, tütün ve tütün mamulleri, dokuma ve giyim sanayi genellikle tüketim malı üreten sanayiler, kağıt, orman ürünleri, deri ve deri mamulleri sanayi ise ara malı üreten sanayiler olarak sınıflandırılmaktadır. Tokat bölgesi tarım açısından oldukça elveriĢli iklim ve toprağa sahip olması bu bölgenin tarımsal olarak önemini artırmaktadır. Son yıllarda bu bölgeye tarıma dayalı sanayi iĢletmeleri açılmıĢtır. Gerek AB projeleri kredi ve hibe programları olsun gerek ise dünya bankası kredileri olsun KOBĠ sahiplerine destek olmuĢlardır. Kırsal kalkınmaya katkı sağlanmasında, geliĢmekte olan ülkeler ve destek kuruluĢlarında "çok sektörlü yaklaĢım" ön plana çıkmaktadır. Kalkınmaya ve dolayısıyla kırsal kalkınmaya yön veren ve bu alandaki mevcut terminolojinin de yaratıcıları olan uluslararası kuruluĢların ve ülke gruplarının günümüzdeki politika ve uygulamalarında da "çok sektörlü" yaklaĢım ön plana çıkmaktadır (Giray ve ark., 2004). KüreselleĢen dünyada kırsal kalkınma politikaları da değiĢim göstererek ortak payda olan kırsal toplumun refahı için tarım merkezli çok fonksiyonel ve entegre yaklaĢıma sahip politikalara dönüĢmektedirler. AB ve ABD gibi uluslararası anlaĢmalara ve dünya ticaretine yön veren geliĢmiĢ ülkeler ticarette serbestleĢme yaklaĢımı çerçevesinde zaman içerisinde doğrudan destekledikleri tarım sektörünü Ģimdi "kırsal toplum", "kırsal alan" ve "kırsal kalkınma" kalıpları içerisinde dolaylı olarak desteklemeye devam etmektedirler (Giray ve ark., 2004).

Dünya Bankası (DB) , 2003 yılı içinde kırsal kalkınma stratejilerinde bir değiĢiklik yapmak üzere bir dizi çalıĢmalar gerçekleĢtirmiĢtir. DB‟nın bu Ģekilde bir yeni strateji arayıĢına girmesinin en büyük nedeni, mevcut durumdaki olumsuz verilerden kaynaklanan karamsar tablo ve endiĢe verici gerçeklerdir. Her Ģeyden önce, dünyada yoksul olarak değerlendirilen nüfusun %75‟i kırsal alanlarda yaĢamakta, gıda üretiminin artmıĢ olmasına karĢın açlık sıkıntısı çekenlerin sayısı yükselmekte, küreselleĢmenin

(10)

ortaya çıkardığı sorunlar artmakta, doğal kaynakların tahribi hızlanarak devam etmektedir. Ayrıca, bu arada ortaya çıkan teknolojik yenilik ve geliĢmeler, çevre duyarlılığı, katılım, iyi yönetiĢim, mikro-kredi gibi olumlu geliĢmeler de mevcut stratejilerde güncellemeleri ve yenilikleri zorunlu kılmıĢtır (Gülçubuk ve ark., 2010). Dünyada geliĢen olaylar karĢısında, ülkelerin ulusal ve uluslararası politika ve uygulamalarında değiĢiklikler olmuĢtur. Bunların yansıması olarak, yerinden yönetim, yönetimin geliĢtirilmesi, özelleĢtirme ve özel sektörün rolünün artması, sivil toplumun rolünün güçlenmesi ve kurumsal çatıĢmalarda artıĢlar ortaya çıkmıĢtır. Tüm bunları veri olarak alan DB, kendi uygulamalarına yönelik olarak, “Yeni Kırsal Kalkınma Stratejisi” belirlemiĢtir. Bu stratejinin misyonu olarak “yoksulluğun azaltılması” hedeflenmiĢtir. Bu misyonu gerçekleĢtirmek için vizyon ise, DB‟nın bugün geldiği noktada, geçmiĢteki öğrenimleri ve ileride göz önünde tutulması zorunlu görülen konular da aĢağıda belirtilmiĢtir:

Sürdürülebilir kırsal kalkınma,

 Çok disiplinli ve çoğulcu yaklaĢımlar gerektirmektedir.  Sektöre özel bir yaklaĢım gerektirmektedir.

 Kırsal altyapıya öncelik verilmelidir.

 Kırsal kalkınma sorunlarına ait çözümler, toplum katılımını temel almalıdır. Kırsal kalkınma konusunda dünyadaki geliĢmeler Türkiye‟yi de etkilemektedir. GeliĢmekte olan bir ülke olarak Türkiye de, diğer konularda olduğu gibi kırsal kalkınma alanında da belirleyici olan uluslararası kuruluĢların ve ülke gruplarının politika ve uygulamalarından payına düĢeni almaktadır. Elbette ki Türkiye‟nin bulunduğu bölgede ve dünyada olan geliĢmeleri izlemesi ve bunlardan kendi çıkarları ve öncelikleri çerçevesinde yararlanması son derece doğal ve olumludur. Ancak bunlar gerçekleĢtirilirken önceliğin ülke gerçekleri ve gereksinimleri olduğu göz ardı edilmemelidir.

Kırsal kalkınma konusunda Türkiye‟de gerçekleĢtirilmekte olan uygulamaları, etkilemenin ötesinde belirleyen iki büyük yapı; DB ve AB‟dir ve bunların etkisi

(11)

verdikleri kredi ve hibelerle gerçekleĢtirilen projeler aracılığıyla uygulamaya yansımaktadır.

DB destek ve yönlendirmeleriyle, Türkiye‟de kırsal kalkınma alanında uygulanmakta olan projeler arasında Doğrudan Gelir Desteği (DGD), Sosyal Riski Azaltma Projesi (SRAP) yer almaktadır. Bunların yanı sıra tamamlanmıĢ olan Doğu Anadolu Su Havzaları Rehabilitasyon Projesinin devamı niteliğinde Anadolu Su Havzaları Rehabilitasyon Projesi de yer almaktadır. Sayılan bu projelerden DGD ve SRAP‟ sini sosyal amaçlı projeler olarak tanımlanabilir. Bu projeler mevcut uygulamalarıyla kırsal kalkınmayı sağlayıcı bütüncül politikalara ve tüm bileĢenlere yer veren uygulamalardan uzak olup, daha çok toprak sahiplerine ve bireysel/grup giriĢimlerine kaynak sağlayan birer mekanizma olarak kırsal kalkınmaya sınırlı katkılarda bulunabilmektedir (Anonim, 2006b).

Söz konusu önlemlerin uygulanmasında her ülkenin öncelikleri farklı farklıdır. Örnek olarak, Hollanda, Almanya ve Ġngiltere bu önlemler yolu ile elde ettikleri kaynakları kırsal altyapıyı ve köyleri yenilemek üzere kullanırken, Ġspanya, Ġtalya ve Fransa gibi ülkelerde ekonomik faaliyet çeĢitlendirilmesi ve KOBĠ‟lere destek etkilidir.

Bu araĢtırma DB ve AB tarafından kırsal kalkınmanın son yıllarda öneminin daha fazla ortaya çıkarılması nedeniyle önem kazanmaktadır. AB bölgesel kalkınma programlarının geliĢme ekseni, bölgelerin ekonomik gücünün artırılması, bölgeler arasındaki geliĢmiĢlik farklarının azaltılması ve kırsal kalkınmanın hızlandırılmasıdır. Bu kapsamda program öncelikleri; KOBĠ‟lerin desteklenmesi ve güçlendirilmesi, küçük ölçekli altyapı inĢaatlarının desteklenmesi, yerel kalkınma giriĢimlerinin desteklenmesi, kurumsal kapasitenin oluĢturulması ve güçlendirilmesi, ve teknik yardımdır. Bu bağlamda, Türkiye‟de 43 ilde bölgesel kalkınma programları baĢlatılmıĢ olup Tokat‟ta bu iller arasında yer almaktadır. AraĢtırma bu anlamda Tokat Merkez ve Niksar ilçelerinde yoğunlaĢan KOBĠ‟lerin kırsal kalkınmaya katkısı ve uygulanan projelerin etkinliğini görmek açısından önemli görülmektedir.

(12)

1.2. ÇalıĢmanın Amacı:

Tokat ili Merkez ve Niksar ilçelerinde bulunan tarımsal KOBĠ‟lerin bulundukları yöreye yapmıĢ oldukları katkıların ortaya konulması çalıĢmanın ana amacıdır. Bu amaç çerçevesinde;

 Bu iĢletmelerin kırsal kalkınmadaki rollerini belirlemek,  Ġstihdam açısından katkılarını ortaya koymak,

 Bölgeye ekonomik, sosyal açıdan yapmıĢ olduğu katkıyı incelemek,  ĠĢletmenin kırsal kalkınma açısından sürdürülebilirliğinin araĢtırılması,

Bu iĢletmelere hammadde sağlayan çiftçilerin iĢletmelerle ilgili düĢüncelerini, bu iĢletmelerle olan iliĢkilerini belirlemek amaçlanmıĢtır.

(13)

2. KAYNAK ÖZETLERĠ:

Dedeoğlu (1996), “Adım Adım Avrupa Birliği” çalıĢmasında bütünleĢme teorisi çerçevesinde Avrupa‟da “parasal birlik-siyasal birlik” iliĢkisinin karĢılıklı etkileĢiminin sonuçlarına yer vermiĢtir.

Varol (2003), “Dünden Bugüne Ortak Tarım Politikası ve AB Tarımının Yönetim Yapısı” isimli çalıĢmasında OTP hakkında kısaca bilgi verdikten sonra OTP‟nin reform sürecini ele almıĢ ve tarım politikasının yönetimini ve finansmanı inceleyerek, OTP‟nin uygulanması için gerekli baslıca yapıları ortaya koymuĢtur

Uludağ ve Serin (1990), yaptıkları çalıĢmada KOBĠ‟lerin önemli iĢlevlerinin nedenlerini az sermaye kullanımı yanında daha çok el emeği ile çalıĢan, çabuk karar verme yeteneğine sahip, düĢük düzeyde yönetim giderleri ile çalıĢan ve ucuz üretim gerçekleĢtiren teĢebbüsler olmasından kaynaklandığını belirtmiĢtir.

Çakmak ve Akder (2005), “DTÖ ve AB‟deki GeliĢmeler IĢığında 21. Yüzyılda Türkiye Tarımı” adlı çalıĢmalarında, tarımda ve tarım politikalarında Türkiye‟nin konumunu değerlendirdikten sonra Dünya Ticaret Örgütü Tarım AnlaĢması ve Avrupa Birliği Ortak Tarım Politikası‟nın Türkiye‟ye etkilerini ele almıĢ ve tarımda ve tarım politikalarında 2030‟lu yıllara iliĢkin öngörülerine yer vermiĢlerdir.

DPT (2006), “Dokuzuncu Kalkınma Planı”nda 2007–2013 dönemine iliĢkin uluslararası geliĢmeler ve temel eğitimler doğrultusunda, Türkiye ekonomisine iliĢkin geçmiĢ dönemdeki geliĢmeler ile mevcut ekonomik ve sosyal geliĢmeler ele alınmıĢtır.

Ekim (2006), “Avrupa Birliği Kırsal Kalkınma Politikaları ve Türkiye‟nin Uyumu” adlı çalıĢmasında, kırsal kalkınma kavramı ve Türkiye‟de kırsal kalkınmaya iliĢkin bilgi vermiĢ, Avrupa Birliği‟nde kırsal kalkınma politikalarını değerlendirerek Türkiye‟de kırsal kalkınma politikalarının AB ile uyumlulaĢtırılmasına iliĢkin önerilerde bulunmuĢtur.

Can (2007), “Avrupa Birliği Kırsal Kalkınma Programlarının Türkiye‟nin Kırsal Kalkınması Açısından incelenmesi: SAPARD ve IPARD Örneği” isimli çalıĢmasında, AB‟deki kırsal kalkınma programları, SAPARD Ajansları ve uygulamaları ile AB‟nin

(14)

geniĢleme sürecinde uyguladığı kırsal kalkınma politikalarına yer vererek, AB‟ye üye devletlerin SAPARD uygulamalarını ele almıĢtır. Ayrıca Türkiye‟de uygulanması gereken kırsal kalkınma politikaları, IPA ve IPARD ile IPARD Ajansı olarak akredite edilmesi beklenen Tarım ve Kırsal Kalkınmayı Destekleme Kurumunun yapısı, iĢleyiĢi ve uygulamasına iliĢkin çalıĢmaları açıklamıĢtır.

Özgen ve Doğan (1997), KOBĠ yöneticilerinin iĢletmelerinin zayıf ve güçlü yönlerini belirlemede ve iĢletme sorunlarını tanımlayabilmede eğitim programlarına ihtiyaçları bulunduğunu belirtmiĢlerdir

DPT (2000), tarafından hazırlanan Sekizinci BeĢ Yıllık Kalkınma Planında, KOBĠ‟lerin mevcut durumları, amaçlar ilkeler ve politikalar ile yapılması gereken hukukî ve kurumsal değiĢiklikler ayrıntılı bir Ģekilde incelenmiĢtir

Karlı (2002), „GAP Alanındaki Tarıma Dayalı Sanayi ĠĢletmelerinin GeliĢimi, Sorunları ve Çözüm Yolları‟ adlı çalıĢmasında; 160 adet tarıma dayalı sanayi iĢletmesi üzerinde anket çalıĢması yapmıĢtır. ĠĢletmelerin mevcut yapılarını ortaya koyarak geliĢimlerinin incelendiği araĢtırmada, iĢletmelerin genelde küçük ve orta ölçekli iĢletmeler olduğu saptanmıĢ ve GAP alanındaki illere göre dağılımları ortaya konulmuĢtur.

Gülçubuk (2003), yaptığı çalıĢmada, tarıma dayalı sanayi kapsamında faaliyet gösteren iĢletmeleri, baĢta iĢyeri sayısı, istihdam ve katma değer olmak üzere Türkiye‟nin sosyoekonomik yapısında önemli iĢlevleri olan sanayi grupları olarak nitelendirmiĢtir.

(15)

3. MATERYAL VE YÖNTEM

3.1. Materyal

ÇalıĢma kuramsal bölüm ve saha çalıĢması olmak üzere iki temel üzerine yapılmıĢtır. ÇalıĢmanın ana materyalini saha çalıĢmasından elde edilen veriler oluĢturmuĢtur. Anketler üreticiler ve tarımsal iĢletmelerle (KOBĠ düzeyinde olan) yapılmıĢtır. ÇalıĢmanın kuramsal bölümü literatüre dayalı olmuĢtur. Dolayısıyla, konuyla ilgili elde edilebilen tüm dokümanlar materyal olarak kullanılmıĢtır

3.2. Yöntem

AraĢtırmada KOBĠ‟lerin bölge kalkınmasındaki katkılarını ortaya koymak amacıyla bölgede bulunan KOBĠ‟ler ve çiftçiler olmak üzere iki grup popülasyonla görüĢülmesi uygun bulunmuĢtur.

3.2.1 .Örneğe giren KOBĠ’lerin Seçiminde Kullanılan Yöntem

AraĢtırma bölgesinde tarımsal ürün iĢleyen iĢletmelerin seçiminde Tokat ve Niksar Ticaret Odası, KOSGEB, Ġl ve Ġlçe Tarım Müdürlüğü kayıtlarından yararlanılmıĢtır. Tokat Ġli ve Ġlçelerinde tarımsal ürün iĢleyen iĢletmeler 37 adettir. Seçilen Tokat Merkez ve Niksar Ġlçelerinde 20 iĢletme bulunmakta olup Tokat genelindeki iĢletmeler içerisindeki oranı % 67‟dir. Bu nedenle araĢtırma bölgesi Tokat Merkez ve Niksar Ġlçeleri seçilmiĢ olup 20 iĢletmeyle tam sayım yapılmıĢtır. Ancak bu iĢletmelerden anket uygulamasında 5 iĢletmenin iĢ değiĢikliği ve anket istememesinden dolayı 15 iĢletme ile görüĢülmüĢtür.

3.2.2. Örneğe Giren Köylerin Seçiminde Kullanılan Yöntem:

AraĢtırma bölgesindeki köyleri belirlemek için Tokat il Tarım Müdürlüğü kayıtlarından faydalanılmıĢtır. AraĢtırma kapsamındaki Tokat Merkez ve Niksar Ġlçelerinde toplam 201 köy ve belde belirlenmiĢtir. Köyler ve belediyelerden gayeli olarak %10 ile görüĢülmesi uygun bulunarak 20 köy belirlenmiĢtir.

(16)

3.2.3. Örneğe Giren Çiftçilerin Seçiminde Kullanılan Yöntem:

AraĢtırma bölgesindeki çiftçilerin belirlenmesinde salkım örnekleme tekniği dikkate alınarak 20 köyden ikiĢer anket planlanmıĢ ve toplam 40 anket yapılmıĢtır. Bu köyler Tokat Merkez ilçesinden; KemalpaĢa, Akyamaç, TaĢlıçiftlik, Kömeç, Küçükbağlar, Büyükbağlar, Akbelen, Gülpınar köyleri ve Niksar ilçesinden, Ormancık, GürçeĢme, Tamlar, Cerköy, BoğazbaĢı, Yolkonak, Haydarbey, YarbaĢı, Çengelli, Çimenözü, Hacılar, YeĢilköy‟dür. Seçilen bu köyler özellikle KOBĠ‟lerin hammadde ve ürün arz talebinde öne çıkan köylerdir. ĠĢletmelerle görüĢülürken ürün alımlarının yoğun olarak bu köylerden yapıldığı belirlenmiĢtir.

(17)

4. KAVRAMSAL ÇERÇEVE

4.1. Kırsal Kalkınma

Kırsal kalkınma kavramı, 9. Kalkınma Planı Özel Ġhtisas Komisyonu Raporunda,

“kırsal yerleşimlerde yaşayanların, insanca yaşam koşullarına erişim olanaklarının artması, kalkınma temelinde değişim taleplerinin desteklenmesi, bireylerin kendi öz güçlerini keşfetmesi ve ona dayanması, gelir dağılımında adaletin sağlanması, gelirlerinin artması, eğitim ve sağlık hizmetlerine ulaşım oranının yükselmesi, doğal kaynakların korunarak kullanılması ve zenginliklerin kırsaldaki bireyin hayatına yansıması süreci” olarak tanımlanmıĢtır. Benzer bir vurguyla, Ulusal Kırsal Kalkınma

Planına temel oluĢturmak üzere 2006 yılında tamamlanan Kırsal Kalkınma Stratejisi‟nde temel amaç, “yerel potansiyel ve kaynakların değerlendirilmesini, doğal

ve kültürel varlıkların korunmasını esas alarak, kırsal toplumun iş ve yaşam koşullarının kentsel alanlarla uyumlu olarak yöresinde geliştirilmesi ve sürdürülebilir kılınması” olarak tanımlanmıĢtır (Anonim, 2006a).

Kırsal kalkınma; Kırsal alanda yaĢayan ve geçimini tarım sektöründen veya benzer

kırsal mesleklerden sağlayan birey ve toplulukların, insanca yaĢam koĢullarına kavuĢturulması için onlarda önce bu yönde bir gereksinme duygusu yaratmak, sonrada bu duygu yönünde çaba harcamaları için onlara maddi ve manevi açıdan tüm yardımların yapılması ile demokratik yoldan bu toplulukların ekonomik, toplumsal, kültürel kalkınmalarını sağlama uğraĢısıdır (Anonim, 2009a). Kırsal kalkınmada temel amaç;

 Kırsal alanların varlığının devam ettirilmesi,  Kır kent arasındaki farklılıkların azaltılması,

 Doğal kaynak potansiyellerinden çevreye duyarlı bir biçimde yararlanmanın geliĢtirilmesi,

 Sivil toplum örgütleri ve yerel yönetimlerin katılım ve katkılarının artırılması, Kentli kesime göre ekonomik ve sosyal olanakları kısıtlı olan ve esas olarak gelirinin büyük kısmını tarımdan ve tarıma dayalı faaliyetlerden sağlayan kırsal toplum yaĢam

(18)

standardının iyileĢtirilmesi için bütünleĢmiĢ sürdürülebilir bir kırsal yaĢamın sağlanmasıdır (Anonim, 2009).

4.2. Dünyada Kırsal Kalkınma Politikaları

4.2.1. Amerika BirleĢik Devletleri'ndeki Uygulamalar

Eyalet sistemiyle yönetilen A.B.D.‟ de her eyaletin (genelde A.B.D.‟nin iç kesimleri daha az geliĢmiĢtir) kırsal kalkınma programında farklılıklar bulunmaktadır. GeliĢmiĢ eyaletlerin kırsal alanlardaki programlara devletin müdahalesi daha azdır. Kırsal kalkınma ve tarımsal yayım hizmetlerini, sivil toplum örgütlerinin yanı sıra üniversitelere bağlı kırsal kalkınma ve tarımsal yayım grupları üstlenmiĢtir. Az geliĢmiĢ eyaletlerde ise devlet, programları denetlemekte ve teĢvik edici görevler üstlenmektedir. Bu yüzden A.B.D.‟de kırsal kalkınma çalıĢmalarını yarı özerk olarak düĢünebiliriz.

4.2.2. Latin Amerika Ülkelerindeki Uygulamalar

Latin Amerika‟da (gerek devlet destekli gerekse dıĢ kaynak destekli) kırsal kalkınma projeleri kapsamında kırsal mali piyasalara yönelik politik önlemler alınmaktadır. Bu kapsamda hükümetler kırsal alanlardaki sigortacılık ve bankacılık alanındaki rollerini azaltarak bu alanlarda özel giriĢimlere destek sağlamaktadır. Örneğin 1990-94 yılları arasında Kolombiya‟da mevcut kırsal kalkınma bankaları ve kredi kurumlarının reel faiz oranlarını azaltılmıĢ, bu kurumları yeniden yapılandırılması yoluna gidilmiĢtir. Haiti, 1989‟ da ulusal bankaların kırsal kesime yaptığı hizmetleri kapatmıĢ ve kırsal bölgelerde bulunan kurumların etkinliklerini arttırmıĢtır. Meksika‟ da kırsal kesimin finansmanına ait reformlar 1989‟da baĢlamıĢtır. Devletin sermayesinin bulunduğu yarı resmi kırsal bankaların 200 Ģubesi özelleĢtirilmiĢ, memur sayısı bu sayede 22.000‟den 10.000‟e düĢürülmüĢtür. Bu yaratılan kaynak kırsal altyapının güçlendirilmesine ayrılmıĢtır. Böylece bütçeden tarım sektörüne ayrılan pay da dolaylı olarak azaltılmıĢtır. Kırsal kalkınmada araĢtırma-geliĢtirme ve yayım faaliyetlerinin niteliğine bağlı olduğunu düĢünen pek çok Latin Amerika ülkesi mali sınırlılıklar dolayısıyla son 10 yılda bu alanda kamu harcamalarını azaltmıĢtır. Ancak bazı ülkelerde tarımsal yayım özelleĢtirilmiĢtir. Örneğin Kolombiya‟da araĢtırma, geliĢtirme ve tarımsal yayım

(19)

faaliyetleri iki gruba (devlet organizasyonu ICA, üretici organizasyonu Gremios) ayrılmıĢtır. Bu iki grup 1988 yılından beri yeni teknolojileri bulma ve kırsal kesime iletimini üstlenmiĢtir (Gürlük, 2001).

Genel Kırsal Kalkınma Stratejileri ve Nebraska Örneği:

A.B.D.‟nin azgeliĢmiĢ eyaletlerinden biri olan Nebraska‟da kırsal geliĢmiĢliğin düzeyinin belirlenmesi bugüne kadar yapılmıĢ çalıĢmaların verimliliğinin ölçülmesi ve kırsal toplumun (günümüz koĢullarında) istek ve ihtiyaçlarının öğrenilmesi için Filkins ve arkadaĢları bir anket çalıĢması yapmıĢtır. Elde edilen sonuçlar Ģöyledir: Ankete katılanların yaĢ ortalaması 53‟tür ve ortalama 31 yıldır kendi köy ve kasabalarında yaĢamaktadır ve %90‟ı en az lise diplomasına sahiptir. ĠĢletmelerin %60‟ının yıllık geliri ortalama 40.000$‟dır. Böyle sosyal ve ekonomik düzeye sahip bir bölgenin, devletten beklentileri önem sırasına göre Ģöyledir:

 Tarımsal üretimin arttırılması,  Küçük iĢletmelerin geliĢtirilmesi,  Bölgede ticari firmaların kurulması,  Mevcut endüstrilerin geniĢletilmesi,  Turizm olanaklarının arttırılması,

 Endüstri parklarının (Tekno-park) geliĢtirilmesi,  Telekomünikasyon ağının geliĢtirilmesi,

 Perakende alıĢveriĢ merkezlerinin geliĢtirilmesi.

Devletten kırsal bölgelere olan yatırım beklentilerinde tarımın doğası nedeniyle, tarımsal üretimi arttırmak ilk sırada yer almaktadır. Ancak geriye kalan diğer yedi madde endüstri ve ticaretin geliĢmesi, iletiĢim ve turizm ile ilgilidir. Görüldüğü gibi altyapı, eğitim ve sağlık gibi hizmetler kırsal kalkınma çalıĢmalarından beklentiler içerisinde yer almakta; genelde mevcut ekonomik yapının daha da geliĢtirilmesine yönelik istekler ön plandadır. Analizin örneğini oluĢturan Nebraska‟da ve diğer eyaletlerin kırsal bölgelerinde kırsal kalkınma stratejileri, bu tür projelere örnek

(20)

olabilecek niteliktedir. A.B.D.‟ de planlama çalıĢmaları her aĢamada bölge kavramının ince hatlarla ayrılması ve her bölgeye uygulanacak kalkınma planlamasına dikkat edilmesi esasına dayanır (Katzir, 1996). Bölge kavramı günümüzdeki hızlı teknik ilerlemeler ve ekonomik geliĢmeler göz önüne alındığında dört farklı gruba ayrılmıĢtır:

 GeliĢmiĢ Bölge  Geri KalmıĢ Bölge

 Potansiyel GeliĢme Bölgesi

 Potansiyel Bakımdan Az GeliĢmiĢ Bölge (Anonim, 1993).

A.B.D.‟ de bu dört bölgeye uygulanacak kalkınma planının stratejileri de farklı olarak düĢünülmektedir. Örneğin bu dört bölgenin de eğitim düzeyi ve yaĢama bakıĢ açıları birbirinden farklı olduğundan, bölge sakinleriyle iletiĢimde kopukluklar yaĢanmaması için alana uygun yayım faaliyetleri seçilmektedir (Allen ve ark., 2000). ABD‟de bir planlamacı, kırsal kalkınma için strateji belirlerken öncelikli olarak kırsal alanların bu özelliklerine dikkat etmektedir (Dixon, 1994). Amerika BirleĢik Devletlerinde bir kırsal kalkınma projesinde, üst kurul oluĢturulduktan sonra bu iĢi yürütebilecek arzulu, istekli, bölgeyi iyi tanıyan bir “takım” kurmakla iĢe baĢlanmaktadır. Bu takım içeri sinde yöre halkından temsilciler ve devletin görevlendirdiği uzmanlar bulunmaktadır. Genelde büyük toprak sahiplerinin temsilci olarak seçilmesinin daha faydalı olduğu ileri sürülmüĢtür (Janvry ve Key, 1997). Takımın her üyesi, hedef bölgenin, yukarıda sayılan hangi bölge grubuna girdiğini iyi analiz etmekte ve planlama süresince bu bölge kavramının özelliklerini düĢünerek hareket etmektedir Uygulanacak program çerçevesinde, olabilecek en iyi sonuçlara ulaĢmaktan çok “mevcut koĢullardan daha iyi bir duruma getirme” temel hedeftir ve bu düĢünce yöre halkına benimsetilmeye çalıĢılmaktadır. Ayrıca program kiĢileri “projeye dâhil edici” bir yapıda düzenlenmektedir (David ve Darling, 1991). Daha sonraki aĢamada, bölgenin tüm kaynaklarının bir envanteri çıkarılmakta ve bunların projede kullanılabilirliği tartıĢılmaktadır.

Mevcut durumdan daha iyi bir duruma gelmeyi amaçlayan temel stratejiyi gerçekleĢtirmek için, hedefler belirlenmekte ve bu hedeflerin baĢarısı için bölge halkının katılımı üst düzeyde tutulmaya çalıĢılmaktadır. Projenin her aĢamasında

(21)

değerlendirme toplantıları yapılmakta, yöre halkının da bu değerlendirme toplantılarına katılımı sağlanmaktadır. Projenin baĢlaması, geliĢmesi ve sonuçlandırılmasında bölgeye uygun tarımsal yayım teknikleri kullanılarak yerel basında projenin yer alması sağlanmaktadır (Gürlük ,2001)

4.2.3. Sahra-Altı Afrika’sı Ülkelerindeki Kırsal Kalkınma Politikaları

Tarım sektörünün bu kıta için öneminin büyük olmasına rağmen tarımsal üretim artıĢının dünya ortalamasının altında olması verimliliğin düĢüklüğünü ortaya koymaktadır. Birkaç ülke dıĢında tüm Afrika ülkeleri insan vücudunun ihtiyacı olan günlük kalori miktarını karĢılayamamaktadır. Artan gıda sorununa çözüm bulmak ve sosyal düzensizlikleri dengelemek için 1970‟li yılların baĢından itibaren kırsal nüfus artıĢ oranını azaltma politikası izlenmektedir. Ancak uygulanan politik kararların uygulanmasında kırsal kesim bilinçlendirilemediği için nüfus artıĢ hızı engellenememiĢtir (Cleaver ve Schreiber, 1997). BaĢta Dünya Bankası ve Uluslararası Tarımsal Kalkınma Fonu olmak üzere çeĢitli uluslararası kurum ve kuruluĢlar, kırsal kalkınmayı kendi kaynaklarıyla gerçekleĢtiremeyecek kadar yoksul ülkeler topluluğu olarak görülen Sahra-Altı Afrika ülkelerine yardımlarda bulunmaktadır.

I.F.A.D.‟ın Afrika kıtasına uyguladığı kırsal kalkınma projelerinin genel stratejileri Ģu Ģekilde sıralanabilir:

 Köy sulama sistemlerinin inĢa edilmesi ve rehabilitasyonu,

 ĠletiĢim destek sistemi ve kendi kendine yardım ilkesine dayalı kalkınma fonu oluĢturulması,

 Kredi, teknik destek ve kurslarla küçük ölçekli kırsal giriĢimcilere destek sağlamak,

 Kırsal alanda gelirleri birbirine yaklaĢtıran ve bölgesel kurumları yaygınlaĢtıran bir proje yapısı oluĢturma,

(22)

4.2.4. Avrupa Birliği’nde Kırsal Kalkınma Politikaları

AB kırsal kalkınma politikaları; Ortak Tarım Politikalarının bir parçası olarak tarım sektörünün yapısal sorunları ile ilgilenen bir politikadan, mal ve hizmet üretiminin yanında tarımın Birlik üzerindeki çok yönlü etkisini ve kırsal alanların karĢı karĢıya kaldığı sorunları dikkate alan bir politikaya dönüĢmüĢtür. OTP‟ de ve yapısal fonlarda AB tarımının rekabet edebilirliğinin artırılması, çevreyle ilgili konuların entegre edilmesi, geniĢlemeye hazırlıklı olunması ve kırsal kalkınma politikasının daha kolay uygulanabilir ve entegre hale getirilmesi amacıyla Gündem 2000 reform anlaĢması kabul edilmiĢtir (Gülçubuk, 2006). Gündem 2000 ile et, süt ve hububatta müdahale fiyatı indirimleri uygulanırken üreticilere yönelik doğrudan ödemeler artırılmıĢ, kırsal kalkınma ve çevre amaçlı desteklere daha fazla kaynak ayrılması kararlaĢtırılmıĢ ve kırsal kalkınma, OTP‟nin ikinci ayağı haline gelmiĢtir (Kıymaz, 2008).

A.B.‟de kırsal kalkınma politikalarının esasını iki temel politikanın sonucu oluĢturmaktadır: Bunlardan biri Roma AntlaĢması, diğeri ise 1970‟lerin ortalarında Avrupa Bölgesel Kalkınma Fonu ile oluĢturulan A.B.‟nin Bölgesel Politikasıdır. Bu iki temel politika, kırsal alanları belirli bir ekonomik düzeye getirmek için stratejiler içermektedir. Kırsal kalkınma programlarının finansmanını üç fon oluĢturmuĢtur. Bunlar; Avrupa Kırsal Kalkınma Fonu (ERDF), Avrupa Yapısal Fonu (ESF) ve Tarımsal Garanti ve Yön verme Fonu (EAGGF)‟nın Yön verme Bölümü. Bu üç fonun tarımsal ve kırsal kalkınmanın sağlanması için belirlediği amaçlar Ģunlardır:

EAGGF’nin Yön verme Bölümü ve Kırsal Kalkınma Kapsamında Amaçları :

 Tarım ve orman ürünlerinin geliĢimine bağlı olarak kırsal altyapının geliĢtirilmesi,

 Köylerin yenilenmesi ve kalkınması, kırsal dokunun bozulmasının engellenmesi ve rehabilitasyonu,

 KiĢisel veya mera gibi kolektif arazi parçalarının geliĢtirilmesi,  Drenaj sistemlerinin düzenlenmesi,

(23)

 Doğal koĢullar nedeniyle zarar görmüĢ tarım ve orman ürünlerinin uygun koruma önlemleriyle korunması,

 Çevrenin korunması ve kırsal yerleĢimlerin altyapı sistemlerinin bakımının sağlanması

 Tarım ve orman ürünlerinin verimliliğini arttırmak ve kalitesini yükseltmek için araĢtırma-geliĢtirme ve bilgi sistemlerinin teknolojiye uygun bir Ģekilde kırsal kesime ulaĢtırılması

Çizelge 4.1. , EAGGF‟nin yön verme bölümünden kırsal kesime ayrılan 1994-99 yıllarını kapsayan dönemdeki kaynak miktarını göstermektedir:

Çizelge 4.1. EAGGF‟den Kırsal Kesime Ayrılan Paylar

Kaynağın Aktarıldığı Yer Milyon ECU %

Çiftlik Yatırımları 1629.3 12

Telafi Edici Ödenekler 1941,0 14

Tarıma Dayalı Gıda Sektörü 2086,4 15

Ürün ÇeĢitlendirmesi 5001,4 37

Diğer Kırsal Kalkınma Önlemleri

2895,2 21

Teknik Asistanlık 132,7 1

T O P L AM 13,686,0 100

Kaynak : The Impact Analysis of Agenda 2000 CAP Reform Decision, Brussels

Çizelge 4.1.‟de görülen kaynakların dağıtılacakları yerleri ülkeler kendileri belirlemiĢtir. Örneğin Ġrlanda, Ġsveç ve Finlandiya telafi edici ödenekleri daha az yoğunluktaki bölgeleri için kullanırken, Belçika çiftlik yatırımlarına ve tarıma dayalı sanayilere öncelik tanımıĢtır.

Ġspanya, Ġtalya ve Fransa tarımsal ürün çeĢitlendirmesinde kaynakları yoğunlaĢtırmıĢtır. Hollanda, Almanya ve Ġngiltere kırsal altyapı ve kırsal dokunun reorganizasyonu için bu fonlardan daha yoğun yararlanmıĢtır.

Görüldüğü gibi A.B.‟nin kırsal kalkınmaya yaklaĢımı oldukça sistematiktir. EAGGF, ESF ve ERDF‟nin iĢlerlikleri, A.B.‟nin kırsal kesiminde yoğun bir Ģekilde sürmektedir (Gülçubuk, 1998). A.B.‟de her alanda olduğu gibi kırsal kesime de uygulanacak politikalar belirli kurallar çerçevesinde yeniden düzenlenmekte ve modernize

(24)

edilmektedir. A.B.‟nin çeĢitli tarım politikacıları tarımda kırsal kalkınmanın esas olduğu, yaĢam kalitesinin ve çevrenin korunmasında ve dengeli ve dinamik ekonomik kalkınmanın, yaĢam kalitesinin ve çevrenin gerekli sosyal ve ekonomik uyumun sağlanmasında kırsal kalkınmanın esas olduğu görüĢünde birleĢmektedirler (Gülçubuk 1998).

Avrupa Kırsal Kalkınma Fonunun Kırsal Kalkınma Kapsamında Amaçları :

 Kırsal kesimde sürekli iĢ imkânı yaratmak için prodüktif yatırımlara olanak sağlamak,

 Altyapı yatırımlarına hız kazandırmak,

 Anavatanını terk etmeyen (göç etmeyen) kesime destek sağlamak,  Eğitim ve sağlık alanında kırsal kesime yatırımlar yapmak

 Çevreyi korumaya yönelik yatırımlar yapmak,

 AraĢtırma ve geliĢtirmeye yönelik çalıĢmalara kaynak yaratmak. Avrupa Yapısal Fonunun Kırsal Kalkınma Kapsamında Amaçları:

 Kırsal alanda iĢsiz kalmıĢ insanların kendi mesleklerine entegrasyonunu sağlamak,

 Kırsal genç nüfusu kendi meslekleriyle ilgili iĢlere entegre etmek,  Tarım iĢçilerini ülkenin değiĢen endüstri stratejilerine adapte etmek,  Ġstihdam yaratmada stabilite ve geniĢlemeyi sağlamak,

 AraĢtırma-GeliĢtirmede eğitim, uygulama ve insan potansiyelinin katkısını arttırmak.

Tarım sektöründe yapısal oluĢumunu tamamlamıĢ olarak görünen kırsal Avrupa‟da kalkınma için sağlanan kaynaklar tamamen olumlu kullanılmakta ve her geçen gün kırsal kesimin sosyal refah düzeyini arttırmaktadır. Son yıllarda kırsal alanda yoğun

(25)

koruma önlemleri ve transferlerin olumsuz sonuçlarını engellemek için çevre ve sürdürülebilir kalkınma kavramları üzerine yoğunlaĢılmıĢtır. Kırsal alanlara uygulanacak her politikanın arkasında çevre duyarlılığı aranmaya baĢlanmıĢtır (Gürlük,2001).

4.2.4.1. Avrupa Birliği’nde Kırsal Kalkınmaya GeçiĢ ve Nedenleri

Avrupa Birliği OTP‟yi oluĢturduğu tarihten bu yana üye ülkeler arasındaki bölgesel kalkınmıĢlık farklarını giderme konusunu da dikkate almakla birlikte daha çok Topluluk genelindeki tarımsal yapıyı geliĢtirmek ve bu konuda bir standart yakalamak amacıyla politikalar izlemiĢ ve bu çerçevede üretim miktarı, ürün fiyatları, ürün standartları, kotalar ve ortak piyasa düzenleri gibi tarım odaklı yaklaĢımlar benimsemiĢtir. Ancak zamanla OTP çerçevesinde belirlenen hedeflere ulaĢılmıĢ hatta AB tarım ihracatçısı konumuna gelmiĢtir. OTP amaçlarının gerçekleĢtirilmesi beraberinde OTP reformlarını getirmiĢ ve özellikle AB‟nin geniĢleme dalgaları sonrasında üye ülkelerin kırsal alanlarının kalkındırılması konusu da ele alınması gereken önemli bir husus olarak ortaya çıkmıĢtır. Bu çerçevede bu ülkelerin kırsal yapının iyileĢtirilmesi ve yeni üyelerin mevcut AB standartlarına ulaĢmasının sağlanması amacıyla bakıĢ açısı değiĢtirilmiĢ ve OTP içinde kırsal kalkınmaya verilen önem her geçen gün artırılmıĢtır (Akın , 2008).

AB‟de kırsal kalkınma konusu her zaman gündemde yer edinmiĢ ancak, konu genel olarak tarım politikalarının tamamlayıcı bir unsuru olarak görülmüĢtür. 1968 yılında “Mansholt” olarak bilinen tarım reformu planında tarım isletmelerinin modernizasyonu, tarım nüfusunun azaltılması ve tarımda çalıĢanların sosyo ekonomik bilgilerinin ve mesleki yeterliliklerinin artırılması hedef olarak belirlenmiĢtir. 1987 yılında kabul edilen Avrupa Tek Senedi ile Birlik 1992 yılında Tek Pazar oluĢturma hedefini üstlenmiĢ, bu çerçevede malların, hizmetlerin, kiĢilerin ve sermayenin serbest dolaĢımındaki engellerin kalkması, bunun yanında Topluluğun farklı bölgeleri arasında ekonomik ve sosyal bütünleĢmenin sağlanması hedef alınmıĢtır. Maastricht AnlaĢması ile Topluluğu kuran AntlaĢmanın ekonomik ve sosyal bütünleĢmenin sağlanmasına yönelik hedeflerle ilgili 130A nolu maddesine eklenen “kırsal bölgeler de dahil olmak üzere” ibaresi ile kırsal kalkınmaya yasal dayanak sağlanmıĢtır

(26)

1988 yılında Komisyon tarafından “Kırsal Toplumun Geleceği” adlı bir tebliğ hazırlanmıĢtır. Bu tebliğ kırsal alanların sadece coğrafyaya dayalı olarak ele alınmaması karmaĢık bir yapı teĢkil ettiğini belirtmiĢ, kırsal alanların sadece içinde barındırdığı nüfusa iĢ ve hayat veren alanlar olmadığı, bunun yanında toplumun tüm kesimlerine hitap eden, ekolojik dengenin kurulduğu çok fonksiyonlu alanlar olduğu vurgulanmıĢtır. Bu tebliğde, kırsal kalkınma için üç esas hedef belirlenmiĢtir;

 Ekonomik ve sosyal bütünleĢmenin sağlanması,

 Tarım konusunun tekrar düzenlenerek kırsal ekonominin bir bütün olarak ele alınması,

 Çevrenin ve doğal kaynakların korunması (EC-DG Agri, 1998).

1996 yılında gerektiğini, bu alanların ekonomik ve sosyal hayatın çok farklı aktivitelerine sahne olan düzenlenen “Kırsal Kalkınma” konulu konferans Cork deklarasyonu ile tamamlanmıĢtır. Bu deklarasyon ilerde Topluluğun kırsal kalkınma politikasını belirlemek üzere önemli bir doküman olmuĢtur.

Bu deklarasyonda Ģu hususlar vurgulanmıĢtır:

• Kırsal alanlarda sürdürülebilir bir kalkınmanın sağlanması amacıyla kapasitenin teĢviki,

• Kırsal alanlarda katılımcı yaklaĢımları artırma,

• Politika uygulamalarının ve karar mekanizmasının yerinden bir yönetimle yapılması, • Sürdürülebilir kırsal kalkınma programlarının birbirleriyle koordine edilmesi.

Gündem 2000 ile yeni bir kırsal kalkınma çerçevesi çizilmiĢtir. Yeni kırsal kalkınma anlayıĢı ile Avrupa‟nın kırsal bölgeleri için sürdürülebilir bir çerçeve oluĢturulmaya çalıĢılmıĢtır. Kırsal kalkınma, piyasaya rekabet edebilirlilik getiren reformların tamamlayıcısı olmuĢtur.

Önlemler paketi ile daha güçlü tarım ve orman sektörü yaratmak, kırsal alanların rekabet edebilirliliğini geliĢtirmek ve Avrupa‟nın kırsal mirasını ve çevreyi korumak hedeflenmiĢtir. Önlemler ile orman sektörü, ilk kez kırsal kalkınma politikasının bütünleĢik parçası olmuĢtur (Anonim, 2006c). OTP‟nin ikinci temel unsuru olarak

(27)

nitelendirilen kırsal kalkınma yaklaĢımı içinde tarımsal isletmeler, genç çiftçilerin oluĢturulması, erken emeklilik, tarımsal ürünlerin islenmesi ve pazarlanmasının iyileĢtirilmesi, az elveriĢli bölgeler ve çevresel açıdan kısıtlı bölgeler ile ormancılık, tarımsal çevre, kırsal alanların uyumu ve geliĢimi için önlemler ve idari ve mali hükümler yer almıĢtır. Bu haliyle, önceki yapısal önlemler, Gündem 2000 ile kırsal kalkınma önlemleri içinde değerlendirilmiĢtir. Politikaların birbiri ile çok bağlantılı olması, OTP içinde kırsal politika kavramını ortaya çıkartmıĢtır. Zaman içinde Pazar politikasının önemini bir ölçüde kaybetmesi, tarım politikası içinde kırsal alanların kalkındırılmasının öneminin artmasını sağlayabilecektir (Cesur, 2004).

4.2.4.2. 2007–2013: Yeni Kırsal Kalkınma YaklaĢımı ve Politikası

2007–2013 dönemi AB mali perspektifinde, kırsal kalkınma artık tek bir OTP kalemi altında değil, ayrı fon tahsisatı yapılarak bütçelendirilmiĢ bir alan olarak karĢımıza çıkmaktadır. Yeni kırsal kalkınma politikası, OTP‟nin ikinci sacayağı olarak düĢünülmektedir. Ġlk kez bu dönemde, “doğal kaynakların korunması ve yönetimi” baĢlığı altında ve AB‟nin tarıma yaptığı doğrudan yardımlardan da ayrı olarak kırsal kalkınma baslığına yer verilmiĢtir. Bu bütçe kalemi altında 2007–2013 mali dönemi için yaklaĢık 88,5 milyar Avro kaynak tahsis edilmiĢtir (EC-DG Agri, 2006).

AB‟nin 2007–2013 dönemi kırsal kalkınma yaklaĢımı kapsamında, 2007– 2013 döneminde üye ülkelerin tarım ve kırsal kalkınma alanındaki projelerine fon aktaracak olan “Kırsal Kalkınma için Avrupa Tarımsal Fonu”na (European Agricultural Fund for Rural Development - EAFRD) iliĢkin 1698/2005(EC) sayılı Konsey Tüzüğünde dört öncelik belirlenmiĢtir. Bu öncelikler ve program bütçesinden kaynak aktarılması gereken minimum oranlar su Ģekilde belirlenmiĢtir:

• Yeniden yapılanma, Ar-Ge, inovasyon aracılığıyla tarım ve ormancılık alanlarında rekabet edebilirliğin artırılması (%10),

• Arazi yönetimini destekleyerek, çevre ve kırsal alanların geliĢtirilmesi (%5),

• Kırsal alanlarda yaĢam kalitesinin artırılması ve ekonomik faaliyetlerin çeĢitlendirilmesi (%10),

(28)

1698/2005(EC) sayılı Konsey Tüzüğünde yer alan bu öncelik alanlarından görüldüğü gibi, AB politikalarında kırsal kalkınma algısı zaman içinde, rekabet edebilirlik, çevre ve arazi yönetimi ve ekonomik faaliyetlerin çeĢitlendirilmesi baslıklarına yönelmiĢtir Yeni dönemin öncelik alanları dahilinde, 2007–2013 dönemi AB kırsal kalkınma politikası temel olarak; insana, mekana ve çevreye duyarlı planlamayı öne çıkaran, bölgelerarası geliĢmiĢlik farklarını azaltmayı hedefleyen bir yaklaĢımla, özellikle rekabet edebilirlik, kırsal ekonominin çeĢitlendirilmesi, tarım dıĢı istihdam, insan kaynaklarına yatırım, mesleki eğitim, yerel giriĢimler, kırsal altyapı, çevre ve korunan alanlar, kırsal peyzaj ve arazi yönetimi gibi temalara yönelmiĢtir. Bu yönüyle, kırsal kalkınma politikasının sadece tarımla ilgili olan ve tarımla uğrasan nüfusa göre tasarlanan bir politika alanı olmaktan uzaklaĢtırılması amaçlanmıĢtır (Dıraor, 2008)

4.3. Türkiye' de Kırsal Kalkınma Politikaları

Türkiye, dünyada sosyal ve ekonomik kalkınmasını belirli bir plan ve program içinde yürütme gereğini duyan ve planlı kalkınmayı daha 1930‟ lu yıllarda uygulamaya koyan nadir ülkelerdendir. Cumhuriyetin kuruluĢu ile baĢlayan çağdaĢlaĢma çabaları ve buna paralel olarak kırsal kalkınma çalıĢmalarının tüm zorluk ve engellere karĢın zamanın olanakları içerisinde baĢarıyla yürütüldüğü söylenebilir. Özellikle 1929 ekonomik buhranı ile baĢlayan kriz genç Türkiye ekonomisini de etkilemiĢ ve tarım ürünlerine dayalı olan ihracat olanaklarını sekteye uğratmıĢtır. DıĢ dünyada meydana gelen bu olumsuz geliĢmeler karĢısında Türkiye‟nin tek yapacağı tarımda ve kırsal kesimde kalkınmanın sağlanarak kaynak yaratılması olduğuna karar verilmiĢtir. Buradan hareketle, cumhuriyetin kuruluĢ yıllarında dönemin hükümetleri bunun kırsal kalkınma ile olabileceğini düĢünerek köylüye yönelik önemli adımlardan biri olan 18 Mart 1924‟ teki 442 sayılı Köy Kanununu çıkarmıĢlardır (Eren 1992). Bu yasa ile kalkınmanın köyden baĢlaması gereği vurgulanmıĢ, köylere hukuki bir kiĢilik tanınmıĢ ve tarihte ilk defa köy toplulukları özerk bir yapıya kavuĢturulmuĢtur. Bu dönemde çıkarılan önemli yasalardan biri de 1945 yılındaki “Çiftçiyi Topraklandırma Yasası” dır. Bir yandan büyük toprak sahiplerinin siyasal gücünü kırmak, bir yandan da toprak mülkiyetini tarımsal üretimi arttıracak biçimde yeniden düzenlemek ve aynı zamanda çeĢitli nedenlerle kullanılmayan toprakların değerlendirilmesi amacını güden bu yasa ile daha

(29)

çok kamuya ait toprakların dağıtımına iliĢkin kararlar uygulamıĢtır (Geray, 1981). 1935 verilerine göre kırsal nüfusun %90‟ dan fazlası okuma-yazma bilmeyen, düĢük gelirli, kaynakları son derece yetersiz bir kitleden oluĢmaktaydı. Böyle bir toplumun hızla kalkınmasında en öncelikli konunun eğitim ve üretim olması kaçınılmazdı. Bu dönemde eğitim alanında kırsal kalkınmaya en sistemli yaklaĢım köy ilkokullarına öğretmen yetiĢtirmek amacıyla ilköğretim üzerine beĢ yıl eğitim veren “Köy Enstitüleri”nin kurulması olmuĢtur. Köy enstitüleri Türkiye‟nin baĢta kalkınmada kaynak sıkıntısı yaĢayan geliĢmekte olan ülkeler olmak üzere, tüm dünya tarımsal yayım ve eğitimine örnek gösterilebilecek son derece önemli bir modeldir (Yavuz 2000). Kırsal kalkınma adına yapılan tüm bu çalıĢmalar birbirinden kopuk ve dağınık olarak sürdürülmüĢtür. Bu çalıĢmaların küçük çiftçileri ne kadar tatmin ettiği, kırsal alanların toplumsal yapısını ne kadar değiĢtirdiği birer soru iĢaretidir. Ayrıca programın tabana yayılamaması ve devletin çeĢitli kurumlarıyla yönetilmeye çalıĢılması diğer sorunlardır. Türkiye'de planlı dönemde kırsal kalkınmaya verilen önem kırsal kalkınma projeleriyle gerçekleĢmiĢtir. Bu projelerin finansmanı yabancı kaynaklardan sağlanmıĢtır. Bölgesel düzeyde olan bu projeler yerel dinamikleri ortaya çıkartmaktan uzak ve halkın ihtiyaçlarını karĢılayamamaktadır. Bu projeler Türkiye'nin toplumsal ve ekonomik problemi olan göç sorununu engelleyememiĢtir. Köy ve köylü sorunlarının tek bir çözüme indirgenemeyecek ölçüde karmaĢık ve çok boyutlu olduğu gerçeği göz önünde tutulduğunda, köyün kalkınması için buraya götürülen hizmetlerin bir bütünlük içinde ve birbirini destekler biçimde götürülmesi önem taĢımaktadır. Dağınık, plansız ve eĢgüdümsüz hizmet götürme politikalarıyla kalkınma sorununun çözülemeyeceğini planlı dönemin deneyimleri açıkça göstermektedir. Hizmetler amacına ulaĢamamanın yanı sıra kaynak israfına da yol açmıĢtır. (Tetik, 2010)

4.4. Türkiye IPARD Uygulaması

2007–2013 döneminde, SAPARD Planı ile benzer yapıda destek verilmesi öngörülen dokuz tedbir için, fonların aktarılacağı sektörlerin ve kırsal hedef kitlenin tanımlandığı, Topluluk, özel sektör ve kamudan aktarılacak kaynakların bütçe dağılımının tedbir bazında açıklandığı ve öncelikli tedbirlerin belirlendiği yedi yıllık bir IPARD Planının hazırlanması gerekmektedir (Dıraor, 2008).

(30)

IPARD Programının temel amacı; AB Ortak Tarım Politikasıyla ilgili müktesebatın hazırlanmasına ve aday ülkelerdeki tarım sektörü ile kırsal alanların sürdürülebilir bir biçimde adaptasyonu için bazı önceliklerin gerçekleĢtirilmesine ve sorunların çözümüne katkıda bulunmaktır. Bu bağlamda desteklenecek tedbirlerde öncelik; pazar verimliliği, kalite ve sağlık standartlarının iyileĢtirilmesi ile kırsal alanlarda yeni istihdam oluĢturulması gibi konulara verilmektedir (Anonim,2007)

IPARD, IPA içerisindeki diğer bileĢenlerden farklı olarak, fonların tüm mali kontrolünü aday ülkeye devrettiğinden, IPARD BileĢeninin Programlama Mekanizması kapsamında, aday ülkelerin kendi tarım sektörü ve kırsal alanların ihtiyaçları çerçevesinde Kırsal Kalkınma Planı hazırlamaları gerekmektedir. Bu Plan içerisinde IPARD kapsamında öncelikli tedbirler seçilerek, bu kapsamda desteklenebilecek projelere iliĢkin her türlü detaya yer verilmesi önem taĢımaktadır. Hazırlanacak planda sektör analizi esas alınarak hangi alt sektörlere öncelik verileceği, bu sektörlerde hangi faaliyetlerin/tedbirlerin ele alınacağı, bu faaliyetlere yönelik projeleri gerçekleĢtireceklerin kimler olacağı, projelerdeki hangi tür harcamaların uygun olduğu, bunların seçim kriterlerinin neler olacağı gibi ayrıntılı hükümler ile uygulama mekanizmalarına yer verilmesi gerekmektedir. Plan daha sonra bağımsız kiĢiler tarafından ön değerlendirmeye tabi tutulup, onların tavsiyeleri doğrultusunda son sekli verildikten sonra, Komisyonla müzakere edilerek “program” adını almakta ve uygulamaya esas belge niteliği kazanmaktadır (Ulucan, 2007). Daha önce Merkezi ve Doğu Avrupa Ülkeleri tarafından SAPARD kapsamında hazırlanmıĢ olan kırsal kalkınma planları, “SAPARD Planı” olarak adlandırılmıĢtır. Ancak, 2006‟nın sonunda SAPARD sona ermiĢ ve IPARD yürürlüğe girmiĢtir. SAPARD katılım öncesi yardımından, IPARD‟a geçisin nedeni; programı daha basite indirgemek ve takibini ve uygulamasını daha da kolaylaĢtırmaktır. Genel kural olarak AB Komisyonu, aday ülkelerin seçebileceği tedbirleri belirler ve bir tüzük yayımlayarak duyurur. Aday ülke de AB Komisyonu tarafından belirlenen tedbirler arasından kendi ülke yapısına en uygun olanları seçer ve hazırlayacağı Kırsal Kalkınma Planına koyar. Bu çerçevede, AB Komisyonu SAPARD kapsamında 15 tedbir belirlemiĢken IPARD için bu sayı sadece 9 tedbir olarak kalmıĢtır. Bu tedbirler Çizelge‟de gösterilmektedir:

(31)

Çizelge 4.2. SAPARD ve IPARD Tedbirleri KarsılaĢtırması

SAPARD TEDBĠRLERĠ IPARD TEDBĠRLERĠ

1.AB standartlarında yeniden yapılandırılması ve durumlarının iyileĢtirilmesi için çiftlik yatırımları

1. AB standartlarında yeniden yapılandırılması ve durumlarının iyileĢtirilmesi için çiftlik yatırımları 2. AB standartlarında yeniden

yapılandırılması ve durumlarının iyileĢtirilmesi için tarım ve balıkçılık ürünlerinin islenmesi ve pazarlanmasına yönelik yatırımlar

2. AB standartlarında yeniden yapılandırılması ve durumlarının iyileĢtirilmesi için tarım ve balıkçılık ürünlerinin islenmesi ve pazarlanmasına yönelik yatırımlar 3. Kırsal altyapının iyileĢtirilmesi ve

geliĢtirilmesi

3. Kırsal altyapının iyileĢtirilmesi ve geliĢtirilmesi

4. Kırsal ekonomik tedbirlerin geliĢtirilmesi

ve çeĢitlendirilmesi 4. Kırsal ekonomik tedbirlerin geliĢtirilmesi ve çeĢitlendirilmesi 5. Hayvan-bitki sağlığı ve gıda maddeleri

kalitesini geliĢtirmek ve tüketicinin korunmasını iyileĢtirmek

5. Üretici grupları

6. Çevreyi ve kırsal alanı korumak için geliĢtirilen tarımsal üretim metotları

6. Tarım-çevre ve hayvan refahı programları (pilot düzeyde)

7. Çiftlik geliĢtirme, kurma ve çiftlik yönetim servisi kurulması

7. Yerel ortaklıklar yoluyla yerel kırsal kalkınma stratejilerinin ortaya konulması ve uygulanması için kırsal toplulukların hazırlanması (pilot düzeyde)

8. Üretici grupları 8. Eğitim

9. Köylerin yenilenmesi, geliĢtirilmesi ve

kırsal mirasın korunması 9. Teknik yardım 10. Arazi iyileĢtirme ve yeniden parselleme

11. Arazi kayıtlarının kurulması ve güncellenmesi

12. Mesleki eğitimin iyileĢtirilmesi 13. Tarımsal su kaynaklarının yönetimi 14. Ormancılık, tarımsal alanların ormanlaĢtırılması, özel sektörün elinde bulunan ormanlık alanlara yatırım ve orman ürünlerinin islenmesi ve pazarlanması

15. 1268/1999 numaralı tüzük ile getirilen önlemler için teknik yardım

(32)

AB tarafından IPARD kapsamında aday ülkeler için 3 öncelik ve bu 3 önceliğin altında 9 adet tedbir belirlenmiĢ olup, her ülkenin kendi koĢullarına göre uygun tedbirleri seçmesi ve seçilen bu tedbirler temelinde planlarını hazırlamaları öngörülmektedir. Bu öncelik ve tedbirler Ģunlardır:

Öncelik 1- Pazar etkinliğinin geliĢtirilmesi ve Topluluk standartlarının uygulanması

• AB standartlarına yükseltilmesi ve yeniden yapılandırılması için tarımsal isletmelere yatırım

• AB standartlarına yükseltilmesi ve yeniden yapılandırılması için tarım ve su ürünleri isleme ve pazarlama tesislerine yatırımlar

• Üretici gruplarının kurulmasına destek

Öncelik 2- Tarımsal çevre tedbirlerinin uygulanması için hazırlayıcı faaliyetler ve LEADER yaklaĢımı

• Çevreye ve kırsal kesime iliĢkin faaliyetlerin uygulanması için hazırlık • Yerel kırsal kalkınma stratejilerinin uygulanması ve hazırlık

Öncelik 3- Kırsal ekonominin geliĢtirilmesi

• Kırsal altyapının iyileĢtirilmesi ve geliĢtirilmesi

• Kırsal ekonomik faaliyetlerin geliĢtirilmesi ve çeĢitlendirilmesi • Eğitim

• Teknik yardım (Turhan; Akdag, 2006).

IPARD uygulanmasının, SAPARD uygulaması ile çok benzer bir yapıda olması beklendiğinden, öngörülen yapı çerçevesinde planı hazırlamak ve Komisyonla müzakere etmekten sorumlu bir Yönetim Otoritesinin belirlenmesi gerekmektedir. Bu kapsamda, Yönetim Otoritesi aĢağıdaki görevleri yürütür:

• IPARD Programı taslağını oluĢturmak,

• IPARD Programı kapsamındaki kriterlere ve mekanizmalara uygun olan faaliyetlerin onaylanması ve finanse edilmesini sağlamak,

(33)

• IPARD Programını izlemek ve gerekli dokümanları sağlayarak IPARD izleme Komitesinin çalıĢmasına yardımcı olmak,

• Sektörel yıllık ve son uygulama raporlarını, IPARD Ajansının görüsünü aldıktan ve IPARD izleme Komitesinin incelemesinden geçtikten sonra Komisyona, NIPAC ve NAO‟ya sunmak,

• Raporlama ve bilgi sistemini kurmak, sürdürmek ve güncellemek

IPARD Ajansı tarafından üstlenilmediği durumlarda, Yönetim Otoritesi IPARD Programının ilerlemesine iliĢkin mali ve istatistiki bilgileri bir araya getirecek bir sistem kurar ve bu verileri IPARD izleme Komitesine ve Komisyona gönderir. Yönetim Otoritesi, IPARD Programı ile ilgili değiĢiklik önerilerini IPARD Ajansı ile görüĢtükten ve IPARD izleme Komitesinin onayını aldıktan sonra Komisyon‟a ve NIPAC‟a sunar. IPARD Programında değiĢiklik yapılmasına iliksin Komisyon kararı verildikten sonra, bu değiĢiklikler konusunda ilgili birim ve otoriteleri bilgilendirme görevi Yönetim Otoritesine aittir. Yönetim Otoritesi her yıl, IPARD Programı ve sonuçları ile ilgili olarak AB‟nin oynadığı rol konusunda halkı bilgilendirmeye yönelik giriĢimler konusunda, IPARD izleme Komitesinden de tavsiye alarak Komisyonu bilgilendirir ve Komisyonun görüsünü alır. IPARD Programı değerlendirmelerinin zamanında ve genel izleme ve değerlendirme çerçevesine uyumlu olarak yapılmasını, ilgili ulusal otoritelere ve Komisyona bu değerlendirmelerin gönderilmesini temin eder. Tanıtımların AB‟nin bu konuda aday ülkeler için öngördüğü kurallara uygun olarak yapılmasını sağlar. Yönetim Otoritesinin görevlerinden bazılarının baĢka birimlere delege edilmesi durumunda, bu görevlerin etkin ve doğru bir Ģekilde yerine getirilmesinden yine Yönetim Otoritesi sorumlu olacaktır. Programın izlenmesi için ayrıca Tarım ve KöyiĢleri Bakanlığı baĢkanlığında, bir izleme Komitesi kurulması gerekmektedir. NIPAC, NAO, DPT MüsteĢarlığı gibi ilgili kamu kurum ve kuruluĢları, sosyal taraflar ve Avrupa Komisyonunun temsilcilerinden oluĢan izleme Komitesi esas itibarı ile yardımın ve uygulamanın etkinliği ve kalitesini temin etmekle yükümlüdür (Ulucan, 2007). Bu bağlamda izleme Komitesi Ģu görevleri yürütür:

• Her bir tedbire yönelik seçim kriterlerini gözden geçirir ve onaylar, • Belirlenen hedefler doğrultusunda ilerlemeleri izler,

(34)

• Farklı tedbirler için belirlenen hedeflere ulaĢılması öncelikli amaç olmak üzere, uygulama sonuçlarını inceler,

• Komisyona gönderilmeden önce yıllık ve nihai uygulama raporlarını gözden geçirir ve onaylar,

• AB fonlarının tahsisine yönelik herhangi bir Komisyon kararı ile ilgili her türlü değiĢiklikle ilgili önerileri inceler ve kabul eder,

• Belirlenen hedeflere ulaĢılmasını hızlandıracak ve kolaylaĢtıracak uygun ayarlama ve düzeltmeler konusunda IPARD Ajansına tavsiyelerde bulunur.

4.4.1. Türkiye’deki IPARD Programı Hazırlanması ÇalıĢmaları

Kırsal kalkınma Planına (2007–2013) temel teĢkil edecek; Ulusal Kırsal Kalkınma Strateji Belgesi; 25.01.2006 tarihli ve 2006/1 sayılı Yüksek Planlama Kurulu Kararı ile kabul edilmiĢ ve 04.02.2006 tarihli ve 26070 sayılı Resmi Gazete‟de yayımlanarak yürürlüğe girmiĢtir. Ulusal Kırsal Kalkınma Strateji Belgesi, iç kaynaklar, 2007 yılından sonra sağlanacak AB kırsal kalkınma fonları ve diğer dıĢ kaynaklı fonların kullanımına çerçeve oluĢturmaktadır (Can, 2007). IPARD Planı oldukça detaylı analizlere dayanarak hazırlanmıĢtır. Kırsal kalkınmanın çok aktörlü bir alan olmasından hareketle, hazırlık çalıĢmalarının kurumlar arası diyalog ve iĢbirliği ortamında yürütülmesi bir zorunluluk teĢkil etmiĢ ve bu amaçla, konu ile ilgili kurumların katılımıyla TKB koordinasyonunda bir Plan Hazırlık ÇalıĢma Grubu oluĢturulmuĢtur. AB Kırsal Kalkınma Politikasına uyum çalıĢmalarına destek sağlamak üzere,

AB Mali iĢbirliği 2004 Yılı Programlamasında kabul edilen “AB Ortak Tarım Politikasının Uygulanmasına Hazırlık” baslıklı projenin bir bileĢeni olarak “Kırsal Kalkınma Planının Etkin Uygulanması için Kurumsal Kapasitenin Güçlendirilmesi EsleĢtirme Projesi” tasarlanmıĢtır. Proje ile Program Otoritesi olarak görev yapacak olan TKB‟nin ve ilgili kurumların kırsal kalkınma konusunda kurumsal kapasiteleri değerlendirilerek, planın uygulanması ve izlenmesi için gerekli çalıĢmaların yapılması; ekipman, insan kaynağı, bilgisayar altyapısı ihtiyacının tespiti, planın uygulanması için gerekli yönetmeliklerin hazırlanması ve AB mevzuatı ile uyumlaĢtırılması ile kırsal kalkınma tedbirlerine iliskin kamuoyu bilgilendirme çalıĢmaları ve uygulama rehberleri hazırlanması sağlanmıĢtır. (Dıraor, 2008)

Referanslar

Benzer Belgeler

ANILARDAKİ ŞARAP Gönül Yazar yıllanmış şarap gibi aranılan sanatçı özelliğini sürdürürken şarap uzmanı Celal İnce genç­ lik yıllarında Yazar'la olan aşk

The findings showed that the best image quality acquired at 1.25 and 1.5mm Semi- diameter, which means that under monochromatic illumination, the smallest values of aberrations can

Kanvasa göre, Konya turizm girişimciliği, gelişmeye uygun, potansiyeli son derece yüksek, mevcut turizm yatırımlarının uygunluğu, yatırım alanlarının

The present study aimed to determine the total antioxidant status (TAS), total oxidant status (TOS) and oxidative stress index (OSI) of Pleurotus citrinopileatus

Sürdürülebilir Kalkınma kavramının bir uzantısı olan “insani kalkınma” ya da bir başka deyişle “insanı gelişme”ye ilişkin ölçütlerin geliştirilmesindeki temel

ormancılık sektöründe yeni ürün, süreç ve teknolojilerin geliştirilmesi için işbirliğine gidilmesi, tarım ve ormancılık sektörünün uyumu ve

Bu durumla ilintili olarak hafif düzeyde zihinsel engelli bireylere verilen sanatsal beceri eğitiminin yapısal durumunu saptamak için görsel sanatlar ders

Yıllara göre değerlendirildiğinde, kadın işgücü ve turizm konulu tezlerin sayısında artış olduğu, bu tezlerin daha çok Turizm İşletmeciliği Ana Bilim Dalı’nda