• Sonuç bulunamadı

Şarkılarını valizleyip 35 yıl önce ABD'ye gitmişti:Celal İnce'yi hatırladınız mı?

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Şarkılarını valizleyip 35 yıl önce ABD'ye gitmişti:Celal İnce'yi hatırladınız mı?"

Copied!
2
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

Ş a rk ıla rın ı v a liz le y ip 35 yıl ö n c e A B D ’ye gitm işti

Celal

İnce'yi uaortadnz

mı?

Bir zamanlar bir Celal ince vardı Türkiye’de... Şarkıları “liste başı” olan ve görüldüğü her yerde hayranları tarafından üs'' ha 'r u h i .. C -amanla « t- ? lu ‘nda dolaştığı zaman, genç kızlar onu auna yakınının goreüiırnek için yollarını değiştirip onun geldiği yöne doğru akın ederlerdi.

Böylesine şöhretin zirvesindeyken, ne olduysa aniden Celal İnce Türkiye’y i terk edip A m erika’ya geldi... Onun bu kararı birçok hayranını üzdü. Bu mesle­ ğin içindekiler ise, Celal Ince’nin A m erika’da yapamayacağım ve kısa bir süre sonra Türkiye’y e döneceğini söylüyorlardı. A m a olmadı. Birçok kişi bu konuda

yanılmıştı. ■ - ■■ ■

TANGODAN ŞARABA

35 yıldır Am erika’ da yaşayan bir zamanların ünlü şarkıcısı Celal İn­ ce, Chicago’ da yeni açtığı içki mağazasında, özellikle kendi uzm anlık dalı olan şarap danışmanlığında genç çalışma arkadaşlarını yetiştiriyor.

955 yılında Türkiye’­ yi terk eden ünlü caz­ cı Celal İnce, tam 35 yıldır Amerika’da. Onu ya­ şadığı Chicago kentinde bul­ duk ve saçları bembeyaz olan

“ ihtiyar delikanlı” ile gerile­ re giderek sizler için bir söy­ leşi yaptık:

—Celal Bey, şu anda kaç yaşındasınız?

“ 62 yaşındayım. 35 yıldır burada olduğuma göre, ya­ ni 27 yaşında Türkiye’den ayrılmışım.”

—Amerika'da bulundu­ ğunuz bu 35 yıl içinde kaç kez Türkiye’ye gittiniz?

“ 1965, 1972 ve 1983 yıl­ larında olmak üzere üç kez ancak Türkiye’ye gidebil­ dim. Geçtiğimiz Ağustos ayında yine gidecektim ama, gördüğünüz gibi yeni bir işe başladığımız için bu yıl da gi­ demedim. İnşallah seneye...” (Celal İnce, şu sıralarda Chi­ cago’nun merkezinde yeni açılan bir içki mağazasına

or-D eva m ı 12. sa y fa d a

ANILARDAKİ ŞARAP

Gönül Yazar yıllanmış şarap gibi aranılan sanatçı özelliğini sürdürürken şarap uzmanı Celal İnce genç­ lik yıllarında Yazar'la olan aşk ilişkisi hakkında “ Artık bunlar anı­ larda kaldı” diyor.

(2)

Baştarafı 2. sayfada

tak oldu.)

—Bir zamanlar Türkiye’­ de çok tanınıyordunuz. Ara­ dan çok uzun yıllar geçti. Acaba sizi hâlâ tanıyan var mı? Türkiye’ye gittiğinizde size karşı ilgi nasıl?

“ Çok iyi bir noktaya de­ ğindiniz. Türkiye’de yeni ne­ sil benim adımı duyduğu ka­ darıyla biliyor. Beni pek ta­ nımıyorlar. Ancak başımdan geçen ilginç bir olayı anlata­ cağım. 1983 yılında İstan­ bul’a ailece gittiğimizde, bir şeyler almak üzere Kapalı- çarşı’ya uğradık. Biz dük­ kânlardan birindeyken, tesa­ düfen radyoda benim şarkı­ larım çalmaya başladı. Yıllar geçmesine rağmen, dükkân­ da çalışanlardan biri beni ta­ nıdı. Ve etrafındakilere söy­ ledi. Kısa bir zamanda etra­ fımızda büyük bir kalabalık oluştu. Bana sarılanlar, ağ-

f iayanlar oldu. Benim de göz­

lerim doldu. Ve anladım ki, ülkemde hâlâ seviliyormu- şum ...”

—Biraz önce ailem dedi­ niz? Biraz bahseder misiniz?

“ Esim Amerikalı, ismi Melinda, Melisa (19) ve Şeb­ nem (22) adında iki de kızım var.”

—Celal Bey, Türkiye’de iken kaç plak yaptınız?

“ 20-25’i kendi bestem

ol-Celal Ince’yi hatırladınız mı?

mak üzere tango ve caz tü­ ründe 60 plak yaptım .”

—Şimdi size cazcı mı di­ yeceğiz, yoksa tangocu mu?

“ Beni tanıyanlar, cazcı olarak bilirler.”

—Celal Bey, öteden beri benim kafamı kurcalayan bir soru var. Bunu size sormak istiyorum. Türkiye’de bu ka­ dar meşhurken Amerika’ya gelmek nereden çıktı?

Gözlerini kıstı, derin bir nefes aldı ve konuşmaya baş­ ladı:

“ Türkiye’de iken İngiliz­ ce şarkılar da söylüyordum. Ancak İngilizce bilmiyor­ dum. Tek düşüncem şu idi: Amerika’ya gelip İngilizce öğrenmek ve tekrar Türki­ ye’ye dönmek..; Bu yüzden burada bir müzik okuluna kaydoldum. Amerikan Mü­ zik Konservatuvarı’nda bir yandan müzik eğitimi yapar­ ken, diğer yandan da İngiliz­ ce öğreniyordum. Burada 6 yıl okudum ve müzik dalın­ da master aldım. Bu arada da evlendim ve benim için Türkiye’ye dönüş bitti.”

» “ GÖNÜL Y A Z A R O L A Y I”

—Celal Bey, Türk gaze­ telerinin birinde gözüme çarpmıştı. Gönül Yazar’ın si­ ze âşık olduğu yazıldı. Bu olay nedir?

Yüzünde şeytani bir gü­

lümseme belirdi. Yine derin­ den bir “ A ahh...” çekip an­ latmaya başladı:

“ Gönül Yazar daha yeni müziğe başladığında çok yal­ nızdı, küçüktü. Galiba 16-17 yaşlarındaydı. Ona çok yar­ dım ettim. Onu korudum. Bu arada aramızda herhan­ gi bir şey olmuşsa, bu konu­ ya hiç girmeyelim. Onu ge­ çelim.”

—Celal Bey, eşiniz Ame­ rikalı. Bu röportaj da Türk­ çe yayınlanacağı için hanıme­ fendi ne yazıldığım bilemeye­ ceğinden bu konuda biraz açılın isterseniz.. Gönül Ya­ zar, “ Ben ona âşıktım” di­

yor.

“ îdi... Gönül doğrusöy- lüyor. Fakat aradan çok yıl­ lar geçti.”

—Türkiye’de bizim bil­ mediğimiz başka âşıklarınız var mıydı?

“ O yaralan deşmemek lazım. Onlar hatıralarda kal­ dılar. Bazıları evlendi, yuva kurdular. Bunları afişe et­ mek doğru olm az.”

—Celal Bey, sizin devri­ nizde Türkiye’deki meşhur sanatçılardan hatırladıkları­ nız var mı?

“ Münir Nurettin Selçuk, Zeki Müren, Safiye Ayla, Müzeyyen Senar, birçokları­ nı da hatırlayamıyorum. Al­ lah kalanlara uzun ömürler

versin. Hepsiyle çok iyi gün­ lerimiz oldu. Çok iyi konser­ ler verdik.”

—Peki ya sizin zamanı­ nızdaki meşhur gazinolar...

“ Maksim, Taksim Bele­ diye, Beyoğlu Tokatlıyan Oteli’nin bodrum katında başka bir gazino vardı, şim­ di ismini hatırlamıyorum. Abdullah lokantasına gider­ dik. Programı bitirdikten sonra her gece bir Boğaz se­ fası, orada çayla birlikte bir nargile çekerdim. Arkadaş­ larla birlikte sabahın beşine doğru Beyoğlu’na dönüp iyi bir işkembe çorbası içer, gün ağarınca da doğru yatağa...”

—Sizin döneminizde tele­ vizyon yoktu. Halk sizi an­ cak radyodan, gazetelerden veya çalıştığınız gazinolardan tanıyorlardı. Bu arada gazi­ noya gelemeyenlerin size kar­ şı ilgisi nasıldı?

“ Çok büyüktü. Beyoğ- lu’nda yürürken, kızlar beni daha yakından görebilmek için, yollarını değiştirip bana doğru yürürlerdi. Ben her gün öğlenden sonra Tokatlı- yan Oteli’nde camın önünde oturup çay içerdim. Bütün kolej kızları oradan geçerken gözlerini cama dikip, beni daha yakından görmeye ça­ lışırlardı. Bunlar çok güzel şeylerdi...”

—Peki Celal Bey, Tür­ kiye’de bu kadar meşhurken, Amerika’ya gelip yerleşmek, burada tanınmamak, buraya adapte olmak çok zor olm a­ dı mı sizin için?..

“ Oldu tabii. Herkes ha­ yatta hata yapıyor”

—Yani siz Amerika'ya gelişinizi bir hata olarak mı kabul ediyorsunuz?

“ Evet hata. Hem de bü­ yük bir hata. Bunu sonradan öğrendim. Ama evlenip ço­ luk çocuğa karıştıktan sonra dönüşü zor oluyor.”

—35 yıldır buradasınız. Günün birinde tamamen Türkiye’ye dönmeyi düşünü­ yor musunuz?

Gözlerini kıstı, biraz dal­ dı ve başladı konuşmaya...

“ Şimdi 62 yaşındayım. 3 yıl sonra emekli olacağım. Emekli olur olmaz Türkiye’­ ye gideceğim. Deniz kıyısın­ da bir ev alıp, ömrümün bundan sonraki bölümünü ülkemde geçireceğim.”

—T ürkiye’de m üzikle uğraşacak mısınız?

“ Tabii çalışacağım. Plak yapacağım, konserler verece­ ğim. Ve de isterlerse televiz­ yona çıkacağım. Ama bu yaştan sonra gazinolarda ça­ lışamam.”

—Şu anda müzik çalış­ ması yapıyor musunuz?

“ Evet yapıyorum. Daha kimsenin duymadığı yeni bestelerim var. Bunlardan birkaçı “ Yalnızlık", “ Unu­

tamam” , “ Eğer Dönersem” ,

Türkiye’de bunları değerlen­ direceğim.”

—Siz Türkiye’ye dönün­ ce, aileniz de birlikte gelecek mi?

“ Eşim Türkiye’yi çok se­ viyor. Benden önce o yerleş­ mek istiyor. Kızlarım. Dü­ zenlerini burada kurdukları için Amerika’da kalacaklar. Ancak tatillerde bizi ziyaret etmeye gelecekler. Gelecek yıl Türkiye’ye tatile gidece­ ğiz. Bu arada mümkün olur­ sa, bir de televizyon progra­ mı yapmak istiyorum.”

Suçu özürlü

Baştarafı 3. sayfada

kaldım. Sadaka değil, hakkı­ mı istiyorum. Yetkililer, bu sorunuma bir çözüm bulmak zorundalar. Torpilim olm a­ dığı için devlet dairelerinden birinde iş de bulamıyorum. Anayasal haklarımız var, özürlülerin yasal haklan var, nerede bu haklar? Benim gi­ bi oianlann öğretmen olabil­ mesi ve yeterlilik sınavına gi­ rebilmeleri için yasal düzen­ lemeler yapılmalıdır. Madem görev verilmiyor neden oku­ tuyorlar?”

‘ A

U,

»

İstanbul Şehir Üniversitesi Kütüphanesi Taha Toros Arşivi

Referanslar

Benzer Belgeler

Her ne kadar metinde bilinmeyen sözcük sayısının çok olması, metnin uzun olması, okuma dersinde yapılan alıştırmaların tekdüze olması gibi yabancı dilde okuma

Bu çalışmanın amacı Labbe Veni’nin Manyetik rezonans venografi (MRV) incelemesindeki detaylı anatomisi ve varyasyonlarını ortaya koymaktır.. Mevcut çalışma LV

• Homojen kaliteli bir çay elde etmek için harmanlama işlemi yapılır... • Paketleme

● Anaerob Mikroorganizmaların Neden Olduğu Hastalıklar Tartarik Asit Azaltımı

Dersin Kodu ve İsmi SBUS1010 Anadolu’da Hitit Medeniyeti Dersin Sorumlusu Prof.. İbrahim

Bu retrospektif çalışmada Temmuz 2011- Temmuz 2012 tarihleri arasında Gaziantep Üniversitesi Tıp Fakültesi Mikrobiyoloji Laboratuarına çeşitli gastrointestinal

Her ne kadar tezin orijinal adı “Modern Türkiye’nin Gelişmesinin Basın Yoluyla Ölçülmesi” 1 olsa ve Türkçe çevirisinde ölçümlendirme kısmı başlıktan çıkartılsa

Therefore, an optimization technique using Particle Swarm Optimization (PSO) for Least Square Support Vector Machine (LSSVM) was developed in this study to provide an