Paza
Yahya
Kemal'in
4
*
romanı
m k . . .taha
akyol
t . a k y o l@ m illi y e t .c o m . t rB
İZDE fazla gelişmeyen bir edebi tür, bi yografik romandır. Beşir Ayvazoglu, yeni çıkan "Bozgunda Fetih Rüyası" adlı eserinde şair Yahya Kemal’in hayatını romanlaş tırarak bu türün mükemmel bir örneğini veriyor. (isteme adresi: Kabalcı Yayınevi, Himayei Et- fal Sok. 8 - 5, Cağaloğlu 3 4 4 1 0 İstanbul)Ayvazoğlu, Yahya Kemal'in hayat hikaye si etrafında Jö n Türklük, im paratorluğun çö küşü, Milli Mücadele gibi olaylan, bu dönem lerdeki edebi akımları ve fikir hareketlerini, devirlerin ruhunu da anlatıyor.
Ö nce ihtilalcilik, İttihatçılık ruhu... "Kızıl Sultan'ın zulmü"nden Paris'e kaçış ve P a ris'ten tekrar İstanbul'a dönerken Yahya Ke mal'i uğurlayan Ali Kemal’in (sonra 'Artin Ke mal') sözleri:
- İstanbul'a giden böyle mahzun mu olur?.. Keşke ben gitseydim! Vallahi derhal İttihat ve Terakki'ye katılır, bir daha sesim i çıkarmazdım!" (Sf. 7)
Bütün bir nesli saran Jön Türklük ruhu... ★ ★ ★
GEMİYLE Fransa'dan yurda dönerken,
"sırtlarında heybeleri, katlanmış yatak ve yorganları" ile Çanakkale'de gemiye binen Türk yolculara hakaretler eden bir Rum'un tav- n, Yahya Kemal'i sarsar; adeta kendine getirir...
"Balkan şehirlerinde geçen çocuklu ğunun" kalan "fetih rüyası" canlanır; o artık kültür ve bilinç anlamında da "eve dö nen adam"dır. P aris'ten yurda dönüş,
"mektepten memlekete" geliştir.
Felaketli savaş günlerinde, İstanbul'da 'milli yetçi' bir toplantıda Ahmet Ağaoğlu'nun sözleri:
- İttihatçı olmayan milliyetperver de olamaz!
Yahya Kemal'in tepkisi:
- Efendiler. Aranızda hiçbir zaman İt tihatçı olmayan biri varsa, o benim! E- vet İttihatçı değilim, fakat kendi düşü nüşüme göre Türkçüyüm. Galiba siz de beni böyle bildiğiniz için davet ettiniz, kalktım geldim. Davet ettiğiniz insanla ra emniyet edip etmemek bahsini çıkar mak ne Türk ne insan şiarıdır!" (Sf. 176)
İşte Yahya Kemal: Politik cereyanların dar çerçevesine kendini hapsetmeyen, daima "hür ufuklar "da dolaşan şair, düşünür ve tarihçi...
★ ★ ★
ROMANDA Yahya Kemal'in aşklarını oku yoruz... Edebiyat tarihimizin ünlü isimleriyle ta nışıyoruz; huylannı, huysuzluklarını öğreniyoruz: Halide Edip, Ömer Seyfettin, Süleyman Nazif, Yakup Kadri, Refik Halit, Ahmet Haşim...
Ve bütün bir "biz", Nur Baba Bektaşi tek kesindeki derin mistisizmden. Türk Ocağı ve Bil gi D erneğindeki tarih tartışmalarına kadar...
Ziya Gökalp'le Yahya Kemal arasındaki eski - yeni kavgasından başka, Turancılık mı, Anadolu - Osmanlı Türklüğü mü tartışmala- n ... (Sf. 246)
"Mustafa Şekip, İsmail Hakkı ve Meh met Emin gibi Darülfünun'un genç mü derrisleri (profesörleri) pozitivizme ve materyalizme karşı Bergsoncu bir idealiz mi savunuyor, Gökalp sosyolojisine de karşı çıkıyorlardı. Ancak Gökalp de Berg- son'a büsbütün ilgisiz değildi..." (Sf. 288)
Ve ünlü Ali Kemal... ittihatçılara aşın düş manlığından Milli M ücadeleye düşm an kesi len "Artin Kemal" olayı... (Sf. 3 7 8 vd.)
Ve Mustafa Kemal, sonra Lozan... Mükemmel bir bir kitap... Su gibi içerek o- kuyup bitirdiğimde Ayvazoğlu'na gıyabında teşekkür ettim; kültürümüze böylesine dolu, böylesine akıcı bir eseri kazandırdığı için...
Kişisel Arşivlerde İstanbul Belleği Taha Toros Arşivi