• Sonuç bulunamadı

Gümüşhane'de Pek Bilinmeyen İki Mezar Anıtı

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Gümüşhane'de Pek Bilinmeyen İki Mezar Anıtı"

Copied!
28
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

GÜMÜ~HANE'DE PEK B~L~NMEYEN

~

K~~ MEZAR AN~T~.

KASIM INCE.*

Burada tan~ t~lmaya çal~~~lacak olan iki mezar an~ t~~ Gümü~hane'nin mer-kezinde olmay~ p; bunlardan Anonim Kümbet (Pir Ahmet Türbesi) merkeze ba~l~~ Pirahmet Köyü'nde, di~eri, Ça~~rgan Baba Türbesi ise, Tekke Beldesi-'ndedir. Bu iki mezar an~ t~n~n bulundu~u yerlerden Tekke Beldesi Gümü~-hane-Bayburt yolunda; Pirahmet Köyü ise Gümü~hane-Kelkit yolu üzerinde, Tekke Beldesi'ne 5 km. mesafededir (1. Harita).

Her iki yerle~im yerinin Gümü~hane'ye ba~l~~ olmas~, tabii olarak Gü-mü~hane tarihi üzerinde durmay~~ gerektirir. Ancak, eski GüGü-mü~hane'nin, Har~it Vadisi'ne do~udan ilhak eden Musalla Deresi yamaçlar~nda olmas~ ', Gümü~hane'nin ~imdiki konumunu 1918'den sonra kazanm~~~ olmas~2, özel-likle Türk tarihiyle ilgili olaylar bak~m~ ndan, tarihi bilgilerin, bölge olarak, Bayburt'un tarihi ile birlikte ele al~ nmas~ n~n daha uygun olaca~~n~~ dü~ün-dürmü~tür. Çünkü, Bayburt, bölgenin Türkle~mesinde önemli rol oynam~~~ bir merkezdir.

~ki vilâyetimiz de Trabzon'dan Tebriz'e kadar uzanan "Iran Transit Yolu" ad~~ verilen Trabzon-Erzurum Caddesindedirler'.

*Konuya dikkatimi çeken ve yard~mlar~ n~~ esirgemeyen Selahattin Tozlu ile mezar an~ tlan-n~ n kitabesinin okunmas~ ndaki yard~ mlar~ndan dolay~~ Selami Bak~rc~'ya te~ekkürü bir borç bili- rim.

Pamukkale Üniversitesi, Fen-Edebiyat Fakültesi, Arkeoloji ve Sanat Tarihi Bölümü, Sanat Tarihi Anabilim Dal~ .

1 Besim Darkot, "Gümü~hane" maddesi, ~A., IV. C., ~stanbul, 1964, 836. s.; Selahattin Tozlu, "XIX. As~ rda Gümü~hane ~ehri ve Bahçeleri", Kültür Vadisi Gümü~hane, 6. Say~, ~stan-bul, 1995, 22 s.

2 Besim Darkot, a.g.m., 836. s.; Gülyüz (Akagün) Uslu, Gümü~hane Çevresinin Tarihi ve Sanat Eserleri, ~stanbul, 1980, 8. s.; Metin Tuncel, "Türkiye'de Yer De~i~tiren ~ehirler ve Gü-mü~hane Örne~i", Geçmi~te ve Günümüzde GüGü-mü~hane Sempozyumu (13-7 Haziran 1990), Ankara, 1991, 33. s.

3 Besim Darkot, a.g.~n., 836. s.; "Bayburt" maddesi, ~A., Il. C., ~stanbul, 1961, 365. s.; Metin Tuncel, a.g.m., 33. s. Erzurum-Trabzon yolunun Tanzimaun ilk y~llar~na kadar, yaylalardan geç-ti~i, daha sonra ~imdiki güzergâh~ n kullan~ld~~~~ anla~~lm~~ ur. M. Fahrettin K~rz~o~lu, "Osmanl~~ Tapu-Tahrir Ve Mühimme Defterlerinde Gümü~hane Bölgesi Türk Boy/Oymak Hat~ralar~~ Ve Madenleri Üzerine Hükümlerden Örnekler" Geçmi~te Ve Günümüzde Gümü~hane Sempoz-yumu (13-17 Haziran 1990), Ankara 1991, 73. s.

(2)

828 KASIM ~ NCE

Türklerin, Anadolu'da, ilk fethettikleri yerlerden biri de Bayburt'tur 1071 Malazgirt Zaferi'nden sonra, Bayburt'un, bir ara, Dani~mendliler'in elinde kald~~~ ndan söz edilmektedir5. Ancak Bayburt ve çevresi, bu topraklar üzerinde kurulan ilk beylikler döneminde, merkezi Erzurum olan Saltuko-~ullar~'n~ n elinde bulunmu~tur. Saltuklular'la, "merkezi Erzincan'da bulu-nup, (ba~lang~çta) Trabzon, Har~it Çay~~ (Torul ve Gümü~hane dahil) ile Kelkit Çay~~ boyu, hatta Tunceli ve Palu kesimiyle Divri~i'yi ihtiva eden Men-gücilklü Emirli~i, birbirine kom~u bulunuyordu"7. Konumuz olan iki mezar an~ mun bulundu~u yerle~im yerlerinin, bu dönemde kimin elinde bulun-du~u pek aç~ k de~ildir. Belki de Saltuklular'la Mengücüklüler'in s~ n~ r bölge-sinde kal~yorlard~. Bu s~ ralarda Gümü~hane'nin Türkler taraf~ ndan fethedil-medi~i anla~~lmaktad~ r. Dani~mendliler'in; Niksar, Malatya, Sivas, Amasya ve Merzifon kesimlerinde hüküm sürdükleri ve eserlerini, daha çok, o bölge-lerde ortaya koyduklar~~ bilindi~ine göre Gümü~hane ve Bayburtla ilgilerinin çok k~sa sürdü~ü anla~~lmaktad~ r. Dolay~s~yla bu bölgenin daha çok Saltukl~~-lar ve Mengücüklüler aras~nda kald~~~n~~ kabul edebiliriz.

Bir ara, Trabzon imparatoru Alexis Comnene'nin kumandan~~ Thedore Gabras taraf~ ndan zaptedilmekle birlikte, Bayburt, Malazgirt Zaferi nden XIII. yüzy~ l~ n ba~lar~ na kadar Saltuklular'~n hakimiyetinde kalm~~t~rs. Bu arada Gümü~hane, 1204'de Bizanshlardan, Trabzon-Rum ~mparatorlu~u'nun eline geçmi~tir". Bayburt ise Saltuklular'~ n, 1202 y~l~ nda, Konya Selçuklu Sul-tanl~~~~ taraf~ ndan ortadan kald~ r~ lmas~ na kadar, onlar~n elinde kalm~~t~ r".

Osman Turan, "Bayburt" Maddesi, ~A., II. C., ~stanbul, 1961, 365. s.; Selçuklular Tarihi Ve Türk ~slâm Medeniyeti, ~stanbul, 1966, 107. s.

5 A. ~eref Beygu, Erzurum Tarihi An~ tlar' Kitabeleri, ~stanbul, 1936, 248. s.; Osman Turan, a.g.m., 365. s. Do~u Anadolu Türk Devletleri Tarihi, 40. s.; Erdo~an Merçil, Müslüman Türk Devletleri Tarihi, ~stanbul, 1985, 253. s. Enver Konukçu, "Bayburt Tarihi" Türk Tarihinde Ve Kültüründe Bayburt Sempozyumu (23-25 May~s 1988), Erzurum, 1989, 11. s.; ~smet Miro~lu, "Bayburt" maddesi, TDV. ~A., V.C., ~stanbul, 1992, 226. s.

Ancak, Dani~mendliler hakk~ nda kapsaml~~ bir makale yazan Ymanç, böyle bir bilgiden bahsetmemektedir. M. Halil Ymanç, "Dani~medliler" maddesi, ~A., ~ li., C., ~stanbul, 1963, 468-479. s.

A. ~eref Beygu, a.g.e., 248. s.; Faruk Sümer, "Saltuklular" Selçuklu Ara~t~rmalar~~ Dergisi, III, Ankara, 1971, 415. s.; Osman Turan, a.g.m., 365. s.; Do~u Anadolu Türk Devletleri Tarihi, ~s-tanbul, 1973, 3. s.; Erdo~an Merçil, a.g.e., 283. s.

7 M. Fahrettin K~ rz~o~lu, a.g.~n., 70. s.

8 Osman Turan, a.g.m., 365. s., ~smet Miro~lu, a.g.m., 226. s.

9Gülyüz Uslu, "Gümü~hane'~nn Tarihçesi Ve Turistik De~erleri", Geçmi~ te Ve

Günümüzde Gümü~hane Sempozyumu (13-17 Haziran 1990), Ankara, 1991, 42. s.

"> Faruk Sümer, a.g.m., 422. s.; Erdo~an Merçil, a.g.e.,284. s.; ~smet Miro~lu, a.g.~~~., 226. s.; Enver Konukçu, a.g.m., 11. s.; Selçuklulardan Cumhuriyete Erzurum, Ankara, 1992, 26. s.

(3)

GÜMÜ~HANE'DE PEK BILINMEYEN ~KI MEZAR ANITI 829 Selçuklu sultanlar~ ndan Alaeddin Keyk~lbat zaman~nda (1220-1237) Konya-'ya ba~lanan Bayburt, Köseda~~ Sava~~'n~n (1243) ard~ndan, Anadolu Mo~ol-lar~n~n eline geçse de, Selçuklulara ba~l~~ kalm~~t~r". Son ilhanl~~ hükümdan Ebu Said Bahad~r Han'~n ölümünden sonra (1334), Bayburt, Gümü~hane ile birlikte Celayirlilerin eline geçmi~tir". Daha sonra Bayburt ve çevresinde bir müddet, Eretnao~ullar~ n~n hakimiyeti görülmektedir'''. Aynca, Erzincan beyi Mutahharten de Bayburt ve çevresini bir süre elinde tutmu~turH. 1394'te, Kad~~ Burhaneddin zaman~ nda, Akkoyunlu beylerinden Kutlu Bey'in o~lu Ahmed Bey'in'5 yard~m~yla, kent, Mutahharten'den al~nm~~~ ve ard~ndan, Kad~~ Burhaneddin taraf~ndan Akkoyunlulardan Ahmed Bey'e ikta olarak ve-rilmi~tir'". Bayburt'a ba~l~~ Sinür (Çarryolu) ve Pulur köylerini merkez yapa-rak büyüyen ve bir devlet olan Akkoyunlular, 1473 y~l~nda, Osmanl~larla yap-t~klar~~ Otlukbeli Sava~~'nda ma~lup olmu~lard~ r". Bu arada, 1479 y~l~nda, Torul ve Gümü~hane Osmanl~lar taraf~ndan fethedilmi~tir's. Akkoyunlular, Odukbeli'nde yenilmelerine ra~men, bir süre daha Bayburt'a hakim olmu~-

~~~ Osman Turan, a.g.m., 365. s.; ~smet Miro~lu, a.g.m., 226. s.

12 Osman Turan, a.g.m., 366. s. Do~u Anadolu Türk Devletleri Tarihi, 41. s.

13 A. ~eref Beygu, a.g.e., 248. s.; Osman Turan, a.g.m.,366. s.; Do~u Anadolu Türk Devlet-leri Tarihi, 45. s.; Enver Konukçu, a.g.m., 16. s.; ~smet Miro~lu, a.g.m., 226. s.

~~ A. ~eref Beygu, a.g.e., 248. s.; Osman Turan, a.g.m., 366. s.; Do~u Anadolu Türk

Devlet-leri Tarihi, 45. s.; Enver Konukçu, a.g.m., 16. s.; ~smet Miro~lu, a.g.m., 226. s.

13 Ahmet Bey'in mensup oldu~u Akkoyunlular, O~uzlar~n Bay~ nd~r boyundand~rlar. M. Halil Y~nanç, "Akkoyunlular" maddesi ~A.., I. C., ~stanbul, 1965, 255. s.; Osman Turan, Do~u Anadolu Türk Devletleri Tarihi, 45. s.; ~. Hakk~~ Uzunçar~~l~, Anadolu Beylikleri Ve Akkoyunlu, Karakoyunlu Devletleri, Ankara, 1984, 188. s.; Bahaeddin ögel vd., Türk Milli Bütünlü~ü ~çinde Do~u Anadolu, Ankara, 1992, 23. s.; Ahmed Bey'in babas~, Kutlu Bey'in mezar~, Bayburt'a ba~l~~ Siniir Köyü'ndedir. A. ~eref Beygu, a.g.e., 249-250. s.; Ali Kemali, Erzincan, (Bas~myeri yok), 1932, 79. s. 1. dipnot; M. Halil Y~nanç, a.g.m., 255. s.; M. Fahrettin K~rz~o~lu, Osmanl~lar~n Kaf-kas Ellerini Fethi, Ankara, 1976, 36. s.; Gönül Giire~sever-Ara Altun, "Bayburt'un Köylerinde Türk Mimari Eserleri", Sanat Tarihi Y~ll~~~, III, ~stanbul, 1970, 44-46. s.; Metin Sözen, Anadolu-'da Akkoyunlu Mimarisi, ~stanbul, 1976, 145. s.; ~. Hakk~~ Uzunçar~~l~, a.g.e., 188. s.; Ya~ar Yücel, Anadolu Beylikleri Hakk~nda Ara~t~rmalar, II, Ankara, 1991, 194. s.; Bahaeddin ögel d., a.g.e., 23. s.

18 Aziz B. erde~ir-i Esterâbadi, Bezm ü Rezm (Çeviren: Mürsel Öztürk), Ankara, 1990, 342-352. s.; M. Halil Y~ nanç. a.g.m., 255.; ~smet Miro~lu, XVI. Yüzy~ lda Bayburt Sanca~i, ~stanbul, 1975, 14. s.; a.g.m., 226. s.

17 M. Fahrettin K~rz~o~lu, a.g.e., 193. s.; ~. Hakk~~ Uzunçar~~l~, a.g.e., 193. s.; Osmanl~~ Tarihi, II. C., Ankara, 1988, 101. s.; Enver Konukçu, a.g.e., 116. s.

18 M. Fahrettin K~rz~o~lu, a.g.e., 38-39. s.; "921 h. / 1516 Trabzon Mufassal Defterinde, To-rul'un köyleri içinde ve bütün Trabzon'un güneyindeki bölgelerde Kögans/Kuvans Kalesi'nin ad~n~n geçmemesi, Har~it Çay~~ ba~lar~nda ve Giimii~hane'nin do~u yukar~s~ndaki bu bölgenin, 1479 Osmanl~~ fethinden önce Torul (Kabasitanl~) Beyli~i d~~~nda ve Akkoyunlularm elinde bu-lunmas~ndand~r. M. Fahretti~~~ K~rz~o~lu, a.g.e., 49. s.

(4)

830 KASIM ~NCE

larsa da, kent, Safevilerin eline geçmi~~ ve k~sa süre onlar~n elinde kalm~~t~r'9.

~ehir, SafevIlerin elinde iken, Trabzon sancak beyi olan ~ehzade Selim, bu

bölgeye akmlarda bulunmu~tur20. Bununla birlikte, Sultan II. Beyazid'in, Ya-vuz Sultan Selim'i takdir yerine, onun alt~n ve fetihlerini ho~görmedi~i, bu yüzden, Istanbul'dan gönderdi~i fermanlarla, Safevilerden al~nan Erzincan ile Bayburt'un, Kemah'~n ve Atabeklerden zaptedilen Kökez (Kökans) 21 ile

~spir'in bo~alt~larak geri verildi~i anla~~lmaktad~r22. Fakat Bayburt ve çevresi,

Çald~ran Sava~~~ (1514) sonunda, kesin olarak, Osmanl~lar tarafindan fethe-dilmi~tir25. Bu arada Bayburt Sanca~~, Erzincan Vilayeti ad~yla kurulan yeni bir uç beyli~ine, Kökans-Kökez-Kökaz-Kö~ans-Kovans Nahiyesi de Bayburt Sanca~~na ba~lanm~~t~r24. Bizi ilgilendiren iki mezar an~t~, Bayburt'a ba~l~~ Kovans Nahiyesi dahilinde kalmaktad~r25. Bu nahiye bir ara kaza olmu~, fakat tekrar nahiye olarak de~i~tirilmi~tir26.

1516-1518'de Kovans kazas~n~n 66 köyü, 6 mezraas~~ bulundu~u, 1520 y~-l~nda köy say~s~n~n 69'a, mezraa say~s~n~n 7'ye yükseldi~i belirlenmi~tir. 1530'da ise köy say~s~~ 69 iken, mezra say~s~~ 20 olarak tespit edilmi~tir". Pir-ahmet Köyü, Kovans kazas~n~n köylerinden biri olarak görülmektedir28, Tekke'nin ad~~ Selseke biçiminde geçmemektedir29.

13 Osman Turan, a.g.m., 366. s.; ~smet Miro~lu, a.g.m., 226. s.

20 Osman Turan, a.g.m., 366. s.; ~smet Miro~lu, a.g.m., 226. s.

21 Erzurum-Tortum civannda bir köy ve kaledir. Kovansla ilgili de~ildir.

22 M. Fahrettin K~rnoglu, a.g.e., 100 . S.

23 Osman Turan, a.g.m., 366. s.; Selahattin Tansel, Yavuz Sultan Selim. Ankara, 1969,

70-71. s.; M. Fahrettin K~rno~lu, "1522 (h. 928) Y~l~nda Issu Ve Harap Duran Erzurum Bölgesi (Nahiye)leri", Tarih Yolunda Erzurum, 5-6. Say~, ~stanbul, 1960, 9. s.; a.g.e., 100., 119. s.; ~.

Hakk~~ Uzunçar~~l~, Osmanl~~ Tarihi, II. C., 271., 448. s.; ~smet Miro~lu, a.g.e., 14-15. s.; a.g.m.,

226. s.; T. Erdo~an ~ahin, Erzincan Tarihi, II. C., Erzincan, 1987, 21-22. s.

24 M. Fahrettin K~rz~oglu, a.g.e., 119. s.; Bayburt Sanca~~, 15161518 y~llannda; Bayburt.

Kelkit, Sadak, Kovans, Tercan-~~ Ulya ve Tercan-t Sufla nahiyelerinden meydana gelmektedir. ~s-met Miro~lu, a.g.e., 25. s.; Kernah Sancak' Ve Erzincan Kazas~~ (1520-1566), Ankara, 1990, 19. s.;

T. Erdo~an ~ahin, a.g.e., Il. C., 39. s.

23 Kovans, ~imdi, Gümü~hane iline ba~l~~ Kale ilçesinin eski ad~d~r. Dündar Ayd~n, Erzurum

Beylerbeyili~i Ve Te~kilât~~ Kurulu~u Ve Geni~leme Devri (1535-1566) (Yay~nlanmam~~~ Doktora Tezi), Erzurum, 1972, 111. s., 23. dipnot; ~smet Miro~lu, XVI. Yüzy~lda Bayburt Sanca~~, 25. s.

26 M. Fahrettin Kuz~oglu, a.g.e., 120. s.; 70. dipnot, 127. s.; Dündar Ayd~n, a.g.tez, 159-160.

s.; ~smet Miro~lu, XVI. Yüzy~lda Bayburt Sanca~~, 26-27. s.

27 ~smet Miro~lu, XVI. Yüzy~lda Bayburt Sanca~~, 33. s.; M. Fahrettin K~rz~oglu, "Osmanl~~

Tapu-Tahrir ve Mühimme Defterlerinde Gümü~hane Bölgesi Türk Soy/Oymak Hauralan ve Madenleri Üzerine Hükümlerden örnekler", Geçmi~te Ve Günümüzde Gümü~hane Sempoz-yumu (13-17 Haziran 1990), 71. s.

28 "Pirahmet: 1516'da 4 sipahi; 1530'da 1 h; 1591'de 15 nefer müslüman, 4 nefer h~ristiyan

vard~ . Mahsulleri, bu~day, arpa ve bostan ürünlerinden ibaret olup. has~l~~ 1516'da 2.000, 1530da 1.500, 1591'de 3.000 akça idi. Burada bir de de~irmen bulunmakla idi." ~smet Miro~lu, XVI. Yüzy~lda Bayburt Sanca~~, 91. s.

(5)

GÜMÜ~HANE'DE PEK B~ L~NMEYEN ~K~~ MEZAR ANITI 831

1535 y~l~nda Erzurum Vilayeti kurulunca buraya, Trabzon Sanca~~~ ile birlikte Gümü~hane kesimi de ba~lanm~~ur30. Ayn~~ ~ekilde Erzurum'a ba~la-nan Bayburt Sanca~~, 1551'den sonra kaza, 1631'de ise liva olmu~tur31. Bu ta-rihten XIX. yüzy~la kadar buralarda önemli bir olay olmam~~ur". 1828-182933 ve 1916-1918 y~llar~nda her iki ilimiz dolay~s~yla iki köy de Rus i~galine maruz kalm~~t~ r". Daha sonra Trabzon Vilayetine ba~lanan Gümü~hane livas~, 1870'de bu vilayetten ayr~larak müstakil mutasarr~fl~ k olmu~, 20 Nisan 1924 tarihli Te~kilat-1 Esasiye Kanunu'nun 89. maddesi gere~ince vilayet halini alm~~ur35. Bayburt ise 1927'de, bir kaza olarak Gümü~hane'ye ba~lanm~~, 21 Haziran 1989 ve 20202 say~ l~~ resmi gazetede yay~nlanan 3578 numaral~~ ka-nunla vilayet olmu~tur.

P~RAHMET KÖYÜNDE ANON~M KÜMBET (P~R AHMET TÜRBES~)

Yeri: Köyün içinden geçen Gümü~hane-Erzincan karayolunun güney

ta-raf~ nda, köy camisinin do~usundaki mezarl~k içinde bulunmaktad~ r.

Mimari Özellikleri: Bir köy mezarl~~~ndaki bu eser; sade, küçük ve

göste-fi~siz haliyle dikkatleri fazlaca çekmemi~tir. An~ t, kare prizmal bir gövdenin piramidal külahla örtülmesinden ibaret ta~~ bir yap~d~ r (1. Resim). ~ki katl~~ yap~n~n; toprak seviyesinden e~ikle ayr~lm~~~ üst kat~ na, kilit ta~~nda yar~ m yu-varlak ç~k~nular bulunan bas~ k kemerli kap~dan girilir (2. Resim). Çevresinde ve bulundu~u cephede herhangi bir bezemenin olmad~~~~ kap~dan içeri geçi-lince, yakla~~ k 2.70x2.70 m. ölçülerindeki, kare planl~~ küçük üst kala girilir3" (1. Çizim). Harçla s~vanarak aç~ k mavi renkli kireçle badanalanm~~~ olan iç mekan~n, yar~m kiire olan üst örtüsü de ayn~~ ~ekilde s~vanarak badanalanm~~-ur. Üst kata ~~~ k sa~layan iki mazgal pencereden biri güney, di~eri do~u du-

3() M. Fahrettin Kirz~o~lu, "Osmanl~~ Tapu-Tahrir ve Mühimme Defterlerinde Gümü~hane

Bölgesi Türk Boy/Oymak Hat~ralar~~ Ve Madenleri Üzerine Hükümlerdel~~ Örnekler", Geçmi~te Ve Günümüzde Gümü~hane Sempozyumu, 73. s.

31 ~smet Miro~lu, XVI. Yüzy~lda Bayburt Sanca~~, 25. s. 32 ~smet Miro~lu, XVI. Yüzy~llarda Bayburt Sanca~~, 226. s.

33 ~smet Miro~lu, a.g.m., 226, s.

31 ~smet Miro~lu, a.g.m., 226. s.; Gümü~hane ~ l Y~ ll~~~~ 1973, Ankara, 1974, 2. s.; 1916-1918

y~ llar~ ndaki Rus i~gali s~ras~ nda Gümü~hane ve çevresindeki Ermeni zulmünden Pirahmet ve Tekke köyleri de zarar görmü~tür. Selahattin Tozlu, "Gümü~hane ve Çevresindeki Ermeni Ha-reketleri", Geçmi~te Ve Günümüzde Gümü~hane Sempozyumu, 103-104. s.

35 Ercüment Kuran, "Cumhuriyet DesTinde Gümü~hane'nin Sosyal, Ekonomik ve Kültürel

Geli~mesi", Geçmi~te Ve Günümüzde Gümü~hane Sempozyumu, 23. s.

3(i Yap~n~ n iç ölçüleri; kuzey taraf~~ 2.69 m., bau taraf~~ 2.72 m., güney taraf~~ 2.70 m., do~u taraf~~ 2.73 m. dir.

(6)

832 KAS~ M ~ NCE

var~ nda aç~lm~~t~ r. Mekâmn bat~~ duvar~n~n yukar~s~nda, ortalanarak konul-mu~, yap~yla hiç bir ilgisi olmayan kitabe bulunmaktad~r. Üst kat giri~inin e~i~inden 0.21 m. sonra; uzunlamas~na düzenlenmi~, 0.80x0.53 m. ölçülerin-deki aç~kl~k, cenazeli~in giri~idir37. Üst kat~n ta~~ dö~emeli zeminine daha sonra ince bir harç dökülmü~tür. Bu harç da yer yer tahrip olmu~~ durumda-d~r.

Yukar~da ölçülerini verdi~imiz üst kattaki aç~kl~ktan; yükseklikleriyle de-rinlikleri farkl~~ ve düzgün olmayan ta~lardan yap~lm~~~ dört basamakl~~ merdi-venle cenazeli~e inilir. Cenazelik, yakla~~k olarak 2.20x2.20 m. ölçülerinde kare bir alan~~ kapsar". Duvarlar~~ moloz ta~larla örülü olan bu k~sm~n üst ör-tüsü, sivri uçlar~~ a~a~~ya gelecek biçimde, moloz ta~larla gerçelde~tirilmi~tir. Bu örtü biçimi gerçek anlamda olmasa da, manast~r tonozunun varyasyonu olarak adland~r~labilir39. ~çinde, 1.68x0.72 m. ölçülerinde, kime ait oldu~u bilinmeyen ah~ap bir sandukan~ n" bulundu~u cenazeli~in zemini, s~ k~~t~r~lm~~~ toprakur.

Yakla~~k olarak 4.00x4.00 m. ölçülerindeki kare prizmal gövdenin, dört yüzeyli piramidal külâhla örtülmesiyle d~~~ görünü~ünü kazanm~~~ olan yap~-n~n, cephelerinin hiç birinde bezemeye i~aret edebilecek iz yoktur'". Pirami-dal külâh~ n, sonradan yap~ld~~~~ belli olan harç kaplarnan~n alt~ndaki üst ör-tüsünün ta~lar~n~ n, cenazeli~in üst örtüsünde kullan~lan moloz ta~lardan ol-du~u anla~~ lmaktad~ r. Bugün harap durumdaki üst örtünün tepesine ko-nulmu~~ olan ta~~ alemin orijinal oldu~u konusunda ~üpheliyiz.

Tarihçesi: Banisi ve mimar~~ belli olmayan kümbetin, kendisine ait bir ki-tabeye rastlanamam~~ur.

Yap~~ üzerinde, yukar~da bahsetti~imiz, eserle do~rudan ilgisi olmayan bir kitabe vard~r. Siyah mermer üzerine, dört sat~r olarak, sülüs hada, Arapça ya-z~lm~~, 0.76x0.43 m. ölçülerindeki kitabe ~öyledir (3. Resim):

37 Bu aç~kl~~~ n kenarlar alt k~sm~ndaki; 0.02 metrelik gk~nular, aç~kl~~~n üzerinin sey- yar bir kapakla kapauld~~-m~n i~aretidir.

38 Cenazeli~in kuzey taraf~~ 2.18 m., bat~~ taraf~~ 2.22 m., güney taraf~~ 2.20 m., do~u taraf~~ 2.24 m. ölçülerindedir.

3° Bu örtü biçimi, plandan, her ne kadar aynal~~ tonoz olarak alg~lansa da aynal~~ tonoz de-~ildir. Cenazeli~in duvarlar~~ yükselirken, haf~fçe daralulm~~, üst lusma dönü~~ sa~land~ktan sonra düz bir örtü olu~turulmu~tur. Üst örtünün olu~umu, manast~r tonozunun varyasyonu olarak ad-land~rmam~za temel te~kil etmektedir.

40 Sanduka, ~u andaki durumuna köylüler taraf~ndan yap~lan onanmlarla kavu~mu~tur. 41 Yap~n~n d~~~ ölçüleri; kuzey tarafta 3.99 m., bat~~ tarafta 4.01 m., güney tarafta 3.97 m., do~u tarafta 4.01 m. dir.

(7)

GÜMÜ~HANEDE PEK B~ L~ NMEYEN ~K~~ MEZAR ANITI 833

sat~ r:

ry. J.1 I ..11 I JL. ~~

J1.4

e

I

sat~ r: I <Al cy.. I j

J }1~-1 i 3 1.:LI" J I c>, ,>£.411 Z.2., IS) I ~~ L~ J I

sat~ r: C~i~.+J. .1 ,j1Jo.L. J.i3 I j.1 <~LLJ I jk.i.1 I j j:J I JA". I,>J I e..a..31 I

rIJL.

sat~ r: as-! fy.13-! j1

j 4..1J I L.

(Ls.3 j.0 ~~ W 13

j sat~r: Hâzâ zikru mâ vakafe ve ahsene fi sebili'l-eazzi'l-ekrem, iftiharü's-

sülehâ Dervi~~ bin Murâd el-merhüm el-Edhemi li-yevmin

lâ yenfeu ma'lün

sat~ r: velâ benün illâ men ete'llâhe bi kalbin selim içteme'a

ani'l-'ulyâ ve's-süflâ ma'a ve beynehurnt seddü't- tâhuneti el kâineti fi mezra'ati

sat~ r: es-süfli li-zâviyeti ve kutbü sultâni'l muhakkikin ~bra-

him Edhem el-vâk~ f ce'ale et-tevliyete ve'n-nazar li-nef-

sihi mâ-dâme fi kayd~~ hayeviyetihi

sat~r: Ba'de'l-evlâd ve evlâd~~ evlâd batnen ve ba'de batnin neslen ba'de neslin femen beddelehit ba'de mâ semi'ahu fe aleyhi la'netullahi ve melâiketihi ve'n-nasi ecma'in fi gt~ rret-i zilhicce sene us'in ve

us'a mie

(8)

834 KAS~ M ~ NCE

Anla~~ laca~~~ üzere yukar~daki kitabe bir vak~f kitabedir. Ancak bu kita-bede kümbet veya türbe lafz~~ geçmemektedir. Buna i~aret eden herhangi bir ip ucu da yoktur. Dolay~s~yla kitabe mezar an~ t~n~n üst kat~nda bulunsa da, bununla ilgili olarak görülüp de~erlendirilemez. O halde kitabe, bir ba~ka yerden getirilerek ~imdiki bulundu~u yere yerle~tirilmi~~ olmal~d~r. ~unu da ilâve etmek gerekir ki, köyden hiç kimse, kitabenin ba~ka yerden buraya ge-tirilerek yerle~tirilip yerle~tirilmedi~i konusunda, bize, hiç bir bilgi vereme-mi~tir. Dolay~s~yla kitabenin, kümbetin tarihlendirilmesinde fazla dikkate al~nmas~~ da dü~ünülemez.

Bu durumda, eserin tarihlendirilmesinde, tarihi bilgilerin önemi art-maktad~r. O nedenle de, eserlerin bulundu~u yerlerin tarihi-co~rafyas~n~ n ayr~ nt~ l~~ olarak ele al~nmas~n~n gereklili~i ortaya ç~kmaktad~r. Gümü~hane tarihi, ~imdiki idari te~kilâtla, paralellik arzedecek ~ekilde incelenemez. Zira, bölgenin hem Osmanl~~ öncesi tarihi, hem de Osmanl~~ fethi ve müteakip dö-nemi birbirinden farkl~d~r. Gümü~hane halk~~ aras~nda halen ya~ayan bir ta-bir de bunun adeta delilidir. Halk, vilâyeti "A~a~~~ Dere" ve "Yukar~~ Dere" diye anmaktad~ r. Gerçekten de Vavuk Da~~'ndan Zigana'ya kadar bir vadiden iba-ret olan ~ehrin tamam~~ hakk~nda söylenen bu sözler, Osmanl~lar~n da ol-dukça benimsedi~i "tabii s~n~r" ay~r~m~na i~aret et~nektedir. Yani, Gümü~ha-ne'nin yukar~~ k~sm~yla a~a~~~ k~sm~n~n tarihi serüvenleri do~al olarak birbi-rinden ayr~d~r. Üstelik ayn~~ farkl~l~ k, sosyo-kültürel bak~mdan da bir vâk~ad~r. A~a~~~ Dere Karadeniz Bölgesi'yle, Yukar~~ Dere de Do~u Anadolu Bölgesi'yle benze~mektedir. Bu gerçekler tarihi vakalardan ortaya ç~km~~~ olgulard~r. O halde Gümü~hane tarihi incelenirken; A~a~~~ Dere, Trabzon ve buray~~ haki-miyetinde bulunduran devlet/devletlerle ilgili olarak aç~ klanabilir. Yukar~~ Dere ise, Do~u Anadolu'ya hakim olmu~~ devlet/devletlerle ili~kilendirilebilir. Burada, A~a~~-Yukar~~ Dereler'in nerelerden ibaret oldu~una de~inmek ge-rekmektedir. Halk~n kulland~~~~ tabirler, bugünkü Gümü~hane'nin içerdi~i köyler dikkate al~nd~~~nda; A~a~~~ Dere denilen yerin, Akçakale Bo~az~'ndan Zigana Da~~'na kadarki bölüm, Yukar~~ Dere'nin de söz konusu bo~azdan Va-vuk Da~~'na uzanan k~s~m oldu~u tespit edilmektedir '2. Nitekim bu husus, Osmanl~lar'~n bölgeyi fethinden sonra yapt~klar~~ tahrir (=-yaz~m) defterleri-nin kay~ tlar~nda da hemen ayn~yla görülebilmektedir. 1479 y~l~nda fethedilen

12 Bu s~ n~r, yüzeysel olarak baz~~ yay~ nlarda da yer alm~~t~r. Anthony B~ryer-David Winfield,

(9)

GÜMÜ~HANE'DE PEK BILINMEYEN ~K~~ MEZAR ANITI 835

Torul, Cezire ve Canehah kaleleri43, Gümü~hane'nin hemen yan~ndaki Canca Kalesi'nden Kürtün-Torul hatt~ na kadarki bölgeyi ihtiva etmektedir. 1461'da Osmanl~ larca fethedilen Trabzon s~ n~rlar~na sonradan kat~lan bu bölgenin ilk tahriri, 1486 y~l~na aittir".

Yukar~~ Dereye gelince; halk söyleyi~inde, Akçakale Bo~az~'ndan Vavuk Da~~'na kadarki saha olarak tan~mlansa bile, Ya~murdereli ahalinin "Ko~ans Köyleri" ad~yla and~~~~ yerler, bahsedilen Yukar~~ Dere'dir. Ko~ans köyleri ise, Akçakale Bo~az~'ndan sonraki ilk köy olan Selseki (Tekke)'den ba~layarak Varyemez Köyü'ne kadar devam eden köyler olup; do~udan Ya~murdere, ba-t~dan Kelkit köyleriyle s~n~ rl~d~r. Bu sahan~ n a~a~~s~~ Torul, yukar~s~~ da Bay-burt köyleriyle çevrilidir. Nitekim Gümü~haneenin Yukar~~ Dere k~sm~, 1516-1518 tarihleri aras~ nda yap~lan ilk Osmanl~~ tahrir defterlerinde de, an~ld~~~~ gibi Selseki'den ba~layarak Varyemez'e kadar devam eden sahay~~ ihtiva et-mekte olup; Kökes nahiyesine ba~l~d~ r15.

Yukar~daki aç~ klamalardan da anla~~laca~~~ üzere, Gümü~hane tarihinin iki k~s~mda mütalaa, edilmek zorunlulu~u ortaya ç~ kmaktad~r. Ara~t~ rmam~za konu olan iki mezar an~ t~~ da, söz konusu Yukar~~ Derede oldu~undan Do~u Anadolu tarihiyle ili~kilendirilmek durumundad~ r. En az~ndan tarihi veriler bu ihtimali kuvvetlendirmekte ve hatta hemen hiç ara~ur~lmam~~~ bu bölge-nin -~imdilik- böyle de~erlendirilmesini gerektirmektedir.

Bu a~amada, mezar an~ t~~ hakk~ nda söylenen, Karamano~ullar~ ndan Pir Ahmedee'" ait oldu~u ~eklindeki rivayeti hat~ rlama durumunday~z'''. Mezar

'31bn Kemal, Tevarih-i Al-i Osman, VII. defter (Yay~na haz~rlayan: ~erafettin Turan), An-kara, 1991, 464-467. s.

k M. Hanefi Bostan, XV-XVI. As~ rlarda Trabzon Sanca~~nda Sosyal Ve iktisadi Hayat (Marmara Üniversitesi Türkiyat Enstitüsü Bas~lmam~~~ Doktora Tezi), ~stanbul, 1993, 13-19. sayfa-larda, ilk tahrir ve bunun içerdi~i idari birimler, aynen zikredilen A~a~~~ Dere'ye tekabül eder.

45 ~smet Miro~lu, XVI. Yüzy~lda Bayburt Sanca~~, 86-93. sayfalarda Kövans Nahiyesi'ne tabi köyler zikredilmektedir. Ancak Kovans'~n en bat~~ köyü olan Selseki (Tekke) Köyü okunamam~ s-ur. Halbuki, Miro~lu'nun eserinde bir kaç köyün vakfedildi~i gösterilen Ça~~rgan Baba Zaviyesi, Selseki (Tekke) Köyü'ndedir. "Karye-i Selseki( 'an-nahiye-i Kökes timare~~ be-zaviye-i Ça~~rgan Baba der-karye-i mezkike". BOA., TD., 60 nr., 228. s. Di~er yandan, nahiyenin en do~u s~ n~ r~nda bulunan Varyemez Köyü, bugünkü Kocayoku~~ Köyüne ba~l~~ ve tamam~yla Gülmah-muto~ullar~'na ait ayn~~ adla an~lan arazidir. ~imdi Bayburt'a ba~l~~ Çerçi Köyü ile s~ n~ rd~r. Var-yemez Köyü ile ilgili bu not, Selahattin Tozlu'dan ö~renilmi~tir.

46 Karamano~lu Pir Ahmed, ~ brahim Bey'in o~ludur. Abu Bakr-i Tihrani, Kitab-~~ Diyarbak-riyya (Yay~nlayanlar: Necati Lugal-Faruk Sümer), II. C., Ankara, 1993, 554. s.; Gaffar Totaysalg~r, Karaman (Larende) Tarihi incelemeler, Konya, 1944, 19. s., 1. dipnot.; Ernst Diez N'd., Karaman Devri Sanat~, ~stanbul, 1950, 87. s.; M. Mesud Koman, ~ikarrnin Karamano~ullar~~ Tarihi, Konya,

(10)

836 KASIM ~NCE

an~ t~ n~n içindeki kitabenin tarihi de yanl~~~ okunmu~tur. Bu rivayetin ya-n~nda, maddi verilere bak~ld~~~~ takdirde, Karamano~ullar~~ devri eserleriyle paralellilder de göze çarpmaktad~r. Paralelliklerden birinin, mezar an~ t~~ giri-~inin, bas~k kemerli ve ç~ k~nt~l~~ üzengi ta~lar~na sahip olmas~d~r". Ancak, ba-s~ k kap~~ kemerlerinin ç~ k~nt~l~~ üzengi ta~lama oturmaba-s~, Anadolu Selçuklu 1946, 191. s.; M. Zeki Oral, "Fatih Sultan Mehmed'in Gevala Kalesi ile Karaman Ellerini Fethi ve Hâmidrnin Terci-i Bendi" VD., IV, Ankara, 1958, 81. s.; ~. Hakk~~ Uzunçar~~l~, Anadolu Beylikleri Ve Akkoyunlu, Karakoyunlu Devletleri, 30. S.

.17 Karamano~lu Pir Ahmed, karde~leri ve Fatih Sultan Mehmed ile yapt~~~~ mücadeleler

sonunda, Akkoyunlu hilkümdan Uzun Hasan'a s~~mm~~ur. Abu Bakr-i Tihrani, a.g.e., Il. C., 567. s.; Gaffar Totaysalg~r, a.g.e., 23. s.; ~. Hakk~~ Uzunçar~~l~, Anadolu Beylikleri. 34. s.

Karamano~lu Pir Ahmed'in, Silifke yakmlannda, Osmanl~larla mücadele etti~i Minan Ka-lesrnin, Osmanl~lar taraf~ndan fethedilmesinden sonra intihara te~ebbüs etti~i, ancak bu te~eb- büsten yarah olarak kurtuldu~u ve Uzun Hasan'~n yan~na gitti~i, kendisine dirlik olarak verilen Bayburt'ta oturdu~u ve az zaman sonra hastalanarak, 874/1470 tarihinde öldü~ü ifade edilmi~-tir. ~ . Hakk~~ Uzunçar~~l~ , Anadolu Beylikleri, 34. s.; Osmanl~~ Tarihi, II. C., 107. s.

S. Özcan San, yap~n~n Karamano~lu Pir Ahmed'e ait oldu~unu ifade edenlerdendir. Gü-mü~hane Kültür Ara~t~rmalar~~ Ve Yöre A~~zlar~, Ankara, 1990, 626. s. San, ayr~ca; Karamano~lu Pir Ahmed'in, Akkoyunlu hilkümdan Uzun Hasan'a s~~~nd~~~n~, onun, Akkoyunlulara yapt~~~~ hizmetlerden dolay~~ da, kendisine Gümü~hane'nin Yeniyol, Pir Ahmed, Tekke, K~z~lköy ve ~im-diki Özcan Mahallesinde "yurt" verildi~ini ifade etmi~tir. S. Özcan San, "Gümü~hane Müstakil Sanca~~ndaki Mahalleler Aileler Ve Efsaneler, Hikayeler", Geçmi~te Ve Günümüzde Gümü~hane Sempozyumu (13-17 Haziran 1990), 137. s.

Ayr~ca, kilmbetin içindeki kitabenin tarihinin, 957 (1550) oldu~u ve yap~n~n Karamano~lu Pir Ahmed'e atfedildi~i de vakidir. Gillyüz Uslu, Gümü~hane Ve Çevresinin Tarihi ve Sanat Eser-leri, ~stanbul, 1980, 28. s.; "Giimil~hane'nin Tarihçesi Ve Turistik De~erleri", Geçmi~te Ve Gü-mürnüzde Gümü~hane Sempozyumu (13-17 Haziran 1990), 151. s.

18 Arel, bas~k kap~~ kemerlerinin ç~k~nt~l~~ üzengi ta~lanna Karaman devri özelli~i olarak

be-lirlemi~tir. Mehlika Arel, "Mut'taki Karamano~ullan Devri Eserleri" VD., V, Ankara, 1962, 245. s. Arerin bu tespitine, Karaman Devri sanat~nda, de~i~ik biçimlerde olmak üzere; Ermenek Tol Medrese (1339), Karaman Hac~beyler Camii (1358), Karaman Arapzade Camii (1374-1420) taç-kap~lar~nda rastlan~lmaktad~r. Ernst Diez vd., a.g.e., 22., 48., 57. ~ekiller. Bu tespiti mezar an~tlar~~ aç~s~ndan ele alacak olursak, sadece Mut Hocendi (Büyük) Türbesrnde var oldu~unu görilrilz.

Kald~~ ki, Anadolu Selçuklu medreselerinden; Seyitgazi Ümmilhan Hatun Medresesi (XIII. yüzy~l ba~lar~), Atabey Ertoku~~ Medresesi (1224), Ak~ehir Ta~~ Medrese (1250), K~r~ehir Cacabey Medresesi (1272), Sivas Buruciye Medresesi (1271), Çay Yusuf bin Yakub Medresesi (1278) taç-kap~lar~nda da biçimleri farkl~~ da olsa kullan~ld~~~~ görülür. Aptullah Kuran, Anadolu Medrese-leri, I, Ankara, 1969, 156., 72., 199., 120., 235., 130. R.

Yine Anadolu Selçuklu devrindeki baz~~ cami, han ve mezar an~tlann~n kap~lar~nda da bu tarz gk~nular uygulanm~~t~r. Kayseri Kütük Camii (1210-1211), Ni~de Alaeddin Camii (1223), Kayseri Hunat Hatun Camii (Bat~~ kap~s~) (1237-1238), Susuz Han (Burdur-Antalya) (XIII. yüzy~-l~ n ortalar~), Akhan (Denizli-Konya) (Avlu kap~s~) (1254), Sar~~ Han (Kayseri-Aksaray) (X111. yüz-y~l~n sonu), Kayseri Döner Kümbet (XIII. yüzyüz-y~l~n sonu), Ni~de Hildavend Hatun Kilmbeti (1312-1313), Ni~de Gündo~du Kiimbeti (1344), Kayseri Ali Cafer Kiimbeti (1349-1350) gibi. Rahmi Hüseyin Ünal, Osmanl~~ öncesi Anadolu-Türk Mimarisinde Taçkap~lar, ~z~~~~ir, 1982, 10., 18., 40., 55., 59., 95., 118., 120., 124., 125. R.

(11)

GÜMÜ~HANEDE PEK BILINMEYEN ~K~~ MEZAR ANITI 837 sanat~nda; farkl~~ yerlerde ve zamanlarda yap~lm~~~ medrese, cami, han ve me-zar an~ tlarmda da görülmektedir. Bu nedenle, bas~k kap~~ kemerlerinin ç~k~n-u1~~ üzengi ta~larma sahip olmalar~n~, sadece Karamano~ullar~~ eserlerine at-fetmek mümkün görünmemektedir.

Karamano~ullar~n~n mezar an~ tlar~na baku~~m~zda, gövde biçimi ve üst örtüsü aç~s~ndan üç mezar an~t~~ ile paralellik kurulabilir49. Görülece~i üzere, gövde ve üst örtü bak~m~ndan benzerliklerde dahi nüanslar vard~r. Konya Fakih Dede Türbesi'nde tu~la malzemenin kullan~lm~~~ olmas~~ da bir farkl~l~k olarak göze çarpmaktad~r. Bezeme elemanlar~~ bak~m~ndan, Karamano~ullar~~ yap~lar~nda kullan~lm~~~ olan herhangi bir motif benzerli~i aramak,

inceledi-~imiz mezar an~unda, tahrip edilmi~~ de olsa hiç bir bezeme unsurunun

bu-lunmar~~~ nedeniyle kendili~inden ortadan kalmaktad~r. Ayr~ca ~unu ifade etmekte yarar vard~r. Kare prizmal gövdeli mezar an~ t~~ gelene~i sadece Ka-ramano~ullarma ait olmad~~~~ gibi, Anadolu Türk sanat~na da özgü de~ildir.

yüzy~l~n sonundan önce Anadolu'da görülmeyen bu tarz mezar an~ tlar~, yüzy~l~n ba~lar~ndan itibaren, çok seyrek olmakla beraber her bölgede rastlanabilen bir tip haline gelmi~tir'''. K~saca Pir Ahmet Köyü'ndeki Anonim Kümbeti'in, Karamano~ullar~~ mezar an~ tlar~~ ile biçim ve malzeme farkl~l~ kla-r~n~~ dikkate ald~~~m~zda, rivayetle fazla ba~da~mad~~~~ görülmektedir. Böy-lece, rivayetin, yeni veriler elde edilinceye kadar bu halde kalaca~~~ anla~~l-maktad~ r.

Eserin bulundu~u bölgenin, Osmanl~lar taraf~ndan fethini haurlarsak, cenazeli~i bulunan bir mezar an~ un~n, Osmanl~larla ilgisinin olmayaca~~~ ko-layl~kla kabul edilebilir.

Bunlardan birincisi, Karaman-~brahim Bey Türbesi (829-868/1426-1462): Kare gövdeli olal~~ bu an~m~~ gövdesi yukar~~ k~s~mda sekizgene dönü~türülerek bir kasnak olu~turulmu~tur. Pi-ramidal külah' sekiz yüzeylidir. Alt kat~n giri~i, üst kat merdivenlerinin alundand~r. Ernst Diez vd., a.g.e., 67-81. s.

~kincisi, Konya-Fakih Dede Türbesi (860/1454): Kare göydenin yukar~s~ndaki sekizgen kasna~~n üzerindeki piramidal üst örtünün malzemesi tu~lad~r. Ernst Diez vd., a.g.e., 136. s. Alt kat~n~ n olup olmad~~~n~~ ad~~ geçen yarndan anlamak mümkün olamam~~ur.

Üçüncüsü, Mut-Küçük Türbe (1444'den önce): Kare gövdeli yap~n~n üst örtüsü piramidal külâhur. Alt kaumn mevcut oldu~u, giri~inin belli olmad~~~, muhtemelen d~~ta olan giri~in top- rak seviyes. yükselmesiyle kapanm~~~ olabilece~i ifade edilmi~tir. Mehlika Arel, a.g.m., 244. s.

5() O. Cezmi Tuncer, a.g.e., 157. s.

5~~ M. Olu~~ Ar~ k, "Erken Devir Anadolu Türk Mimarisinde Türbe Biçimleri" Anadolu (Anatolia), XI, (1967), Ankara, 1969, 95. s.

(12)

838 KASIM ~NCE

Bu durumda, mezar an~ un~n, Akkoyunlularla ili~kisinin varl~~~na bak-man~n yararl~~ olaca~~~ akla gelebilir". ~nceledi~imiz mezar an~ un~n üzerinde Akkoyunlulara ait olabilece~ine i~aret eden herhangi bir iz yoktur. Ancak, Akkoyunlu mezar an~ tlan aç~s~ndan bir kar~~la~t~rma yapacak olursak, ~öyle bir sonuca varabiliriz: Görülece~i üzere Akkoyunlular~n bilinen ilk mezar antt~, Bayburt'un Sinür Köyü'ndeki Kutlu Bey Türbesi'dir. Kutlu Bey Türbesi-'nin, ilk türbe olmas~~ yan~nda, inceledi~imiz mezar an~ t~na en yak~n Akko-yunlu türbesi olu~unu ve bu türbede çininin dahi kullan~lm~~~ olmas~n~~ dik-kate ald~~~m~zda, her iki mezar an~ t~ n~n farkl~l~klar~~ ortaya ç~kmaktad~ r. Kutlu Bey Türbesi'nde cenazeli~in bulunmar~~~ ve di~er Akkoyunlu mezar an~ tlar~ndan cenazeli~i bulunanlar~n, cenazelik giri~lerinin yeri de, Pirahme-t'teki kümbetin mezar odas~~ giri~i ile ba~da~tr~~~ söylenemez. Anonim Küm-beti'in, cenazeli~inin üst örtüsünün in~a biçiminin arkaikli~i ve malzemesi-nin genel durumu bak~m~ndan Akkoyunlu mezar an~tlarmdan ayr~ld~~~~ görü-lür. Kümbet, yal~nl~~~~ bak~m~ndan, muhtemelen Akkoyunlu eseri olabilece~i ifade edilmi~~ olan; Diyarbak~r ~eyh Abdülcelil ve Lala Bey Türbesi ile yak~n-l~~~~ vard~r biçiminde bir yakla~~m getirilebilirse de, onlar~n Akkoyunlularla

52 Akkoyunlu mezar an~ tlar~na bakt~~~m~zda, kar~~m~za ~öyle bir tablo ç~kmaktad~r:

Bay-burtSiniir Köyü Kutlu Bey Türbesi (1389 civar~): Sekizgen gövdeli yap~, kubbeyle

An~m~~ cenazeli~i yoktur. Ayr~ca bu yap~da çini kullan~ld~~~, ancak ~imdi bunlar~n ortadan kalk-u~~~ ifade edilmi~tir. A. ~eref Beygu, a.g.e., 255. s.; Gönül Giire~sever-Ara Altun, "Bayburt Köyle-rinde Türk Mimari Eserleri", Sanat Tarihi Y~ ll~~~, Il!. Say~, ~stanbul, 1970, 46. s., 6. plan; Metin Sözen, Anadoluda Akkoyunlu Mimarisi, ~stanbul, 1976, 146. s., 46. ~ekil.

Akkoyunlu mezar an~ tlar~~ içinde kare prizmal gövdeli olan yoktur. Di~er mezar analar~~ için bkz., ~ brahim Artuk, "Mardidde Akkoyunlu Hamza'n~n Mezar~", Selçuklu Ara~t~rmalar~, I (1969), Ankara, 1970, 157. s.; Y~lmaz e~nge, "I~d~r'~n Amarat (Çak~rta~) Köyü'ndeki Kümbet", tinasya, V.C., 55. Say~, Ankara, 1970, 8-9. s.; "Ahlat Emir Bay~rd~r Kümbeti ve Mescidi", Onasya, V.C., 59-60. Say~, Ankara, 1970, 6-7 s. Ara Altun, Mardin'de Türk Devri Min~arisi, ~stanbul, 1971, 106. s.; Oktay Aslanapa, Türk Sanat~, 1-Il, Ankara, 1990, 319-320. s.

Bir de Akkoyunlu mimarisi dahilinde olmas~~ muhtemel mezar an~tlar~~ vard~r ki, bunlar~ n say~s~~ iki olup. Diyarbak~r'da bulunmaktad~rlar. Bu mezar an~ tlar~~ ~unlard~r: ~eyh Abdülcelil Türbesi (XV. yüzy~ l ortalar~~ veya XVI. yüzy~l ba~lar~): Kesme ta~tan in~a edilmi~~ olan türbe; se-kizgen gövdeli, içten kubbe, d~~tan oluklu kiremit kapl~~ piramidal bir üst örtilye sahiptir. Metin Sözen, a.g.e., 158. s.; 51. ~ekil. Beysano~lu, tarih belirtmemekle birlikte. Akkoyunlu döneminden oldu~unun kabul edildi~ini ifade etmi~tir. ~evket Beysano~lu, An~tlar~~ ve Kitabeleriyle Diyarba-k~r Tarihi, II. C., Ankara, 1990, 469. s.

Lala Bey Türbesi (XV. yüzy~l~n ortas~-XVI. yüzy~l~n ba~~): Kesme ve moloz ta~tan yap~lm~~~ olan türbenin gövdesi, kare prizmal olup kubbeyle örttilmü~tür. Güneydeki kap~dan inilen, yal~ n görünü~lü cenazeli~i be~ik tonozludur. Metin Sözen, a.g.e., 159. s.; 23. ~ekil. Sözen, bir ba~ka yarn~nda bu eseri XVI. yüzy~l~ n ilk çeyre~ine tarihlemi~tir. Metin Sözen, Diyarbak~r'da Türk Mimarisi, ~stanbul, 1971, 281. s. Beysano~lu ise eseri, XV. yüzy~la vermi~tir. ~evket Beysano~lu, a.g.e., II. C., 468. s.

(13)

GÜMÜ~HANE'DE PEK B~ L~NMEYEN ~K~~ MEZAR ANITI 839

ili~kisi tam kurulamad~~~~ için verimli bir sonuç al~ nabilece~inden emin ol-mak güçtür.

Erzincan beyi Mutahharten'in, Eretnao~ullarm~n ve Celayirlilerin; mezar an~ tm~n bulundu~u bölgedeki hakimiyetlerinin k~sa olu~lan, onlardan her-hangi birisi taraf~ndan, böyle bir eserin in~asm~n gerçekle~tirilebilece~i ko-nusunda tereddüt uyand~ rmaktad~r.

Mo~ollar~n Anadolu'daki hakimiyetleri s~ras~nda, Bayburt'un Anadolu Selçuklular~na ba~l~~ kald~~~~ yukar~da ifade edilmi~ti. Bu durum, Mo~ollar~n, burada hiç bir eser ortaya koymad~klar~~ biçiminde anla~~lmamal~d~r. Mo~ol-lar~n, Bayburt'ta, daha çok e~itim ve ö~retimle ilgili yap~lar in~a ettikleri bi-linmektedir".

Eserlerin bulundu~u bölgenin Mengücüklüler ve Saltuklular aras~nda s~n~ r olabilece~ini belirtmi~tik. Mengücüko~ullar~n~n ortaya koydu~u mezar an~~ tlanna bakarsak, bunlar~n sekizgen olduklar~n~~ görürüz54.

Konya Selçuklular~n~~ do~rudan ilgilendiren kare kaideli bir mezar an~ t~~ olarak, Sivas'ta, I. ~zzeddin Keykavus'un 61 4/121 7'de in~a ettirdi~i darü~~ifa-n~n, güney eyvan~nda bulunan türbesi görülmektedir55. Bu türbenin, medre-senin eyvan~n~n, sonradan de~i~tirilerek elde edildi~i bilinmektedir. Malze-mesi, bezeMalze-mesi, medresenin çaus~ndan sonraki ongen gövdesi bak~m~ndan, inceledi~imiz mezar an~uyla herhangi bir ilgi kurmak mümkün olmamakta-d~r.

Konya Selçuklular~ndan önce, bu bölgenin hakimi olan Saltuklulann mezar an~ tlar~n~~ dikkate ald~~~m~zda, ortak noktalar~n ço~ald~~~~ gözlemlen-mektedir5". Bu ortak noktalardan bir tanesi en ilgi çekenidir. O da, cenazelik giri~inin; an~t~ n üst kat~na giri~i sa~layan kap~dan içeri girilince, hemen a~a-~~ya inen merdivenlerle sa~lanm~~~ olmas~d~r. Bu ~ekildeki cenazelik giri~leri, Türk sanat~nda, Anadolu d~~~nda, ~ran'daki Burc-u Demavend Kümbeti-'nde57, Anadolu'da ise, biçimi farkl~~ olsa da orijinal olarak sadece Erzurum'-

53 Rahmi Hüseyin Ünal, "Monuments ~slamiques Pre-Ottomans de la Ville de Bayburt et de

ses Environs" Revue des Etudes ~slamiques, XL/1, Paris, 1972, 100 s.

54 Oktay Aslanapa, Türk Sanat~, 1-Il, 249-250. s. 55 Oktay Aslanapa, Türk Sanat~, 1-Il, 253-254. s.

56 Saltuklu mezar an~ tlanyla; iki katl~~ olu~u, tamamen ta~~ melzemenin kullan~lmas~~

ya-n~nda, cenazeli~in giri~i bak~m~ndan ~imdiye kadar tek örnek olarak bilinen, Emir Saltuk Küm-beffnin cenazelik giri~iyle olan benzerli~idir.

57 Aslanapa, Burc-u Demavend Kümbeti'nin tarihini, ilslüp bak~ m~ ndan XI. yüzy~l~n

üçüncü çeyre~ine vermi~tir. Oktay Aslanapa, Türk Sanat~, 1-Il, 68. s.; O. Cezmi Tuncer, üst örtü-sünü dikkate alarak, XII, yüzy~l~n ilk yar~s~n~~ önermi~tir. O. Cezmi Tuncer, a.g.e., 40. s.

(14)

840 KASIM INCE

daki Emir Saltuk Kümbeti'ndess görülmektedir. Bununla birlikte inceledi~i-miz mezar an~un~n; kare prizmal gövdeli olu~u, d~~~ örtünün kasnaks~z ola-rak, do~rudan duvarlara oturmas~~ ve dört yüzeyli piramidal d~~~ örtûye sahip olmas~; Diyarbak~r Sultan ~üceaddin Kiimbeti (605/1208-9)60, Ahlat ~eyh Necmeddin Kiunbeti (619/1222-1223)61 ve Erzurum'da üç Kümbetler'in ba-t~s~ndaki Anonim Türbe62 ile benzerlik göstermektedir. Kullan~lan malzeme-nin ta~~ olmas~yla da benzerlikleri vard~r.

Buraya kadar verilen bilgileri gözönünde tutarak, inceledi~imiz mezar an~t~n~, Erzurum Emir Saltuk Kümbetfnin mezar odas~~ giri~iyle olan paralel-ligine ra~men, Saltuklulara atfedebilecek daha ba~ka bilgi elde edilememi~-tir. Diyarbak~r Sultan ~üceaddin Kümberi, Ahlat ~eyh Necmeddin Kümbeti ve Erzurum Emir Saltuk Kümbeti'nin bat~s~ndaki Anonim Kümbeti dikkate

58 Ünal, Erzurum-Emir Saltuk Kiimbeti.nin tarihini, bezemedeki baz~~ unsurlardan yola

ç~-karak. XL-XII. yüzy~l olarak kabul etmi~tir. Rahmi Hüseyin Ünal, Les Monuments Islamiques Miden de la %Ile D'Erzurum et de sa Region, XL/1, Paris, 1968, 108. s., Fig. 95-96.; önkal, ba-nisinin Izzeddin Saltuk olabilece~i ve mimari özelliklerinden yola ç~karak XII. yüzy~hn ortalanm önermektedir. Hakk~~ önkal, a.g. tez, 21. s., 3. ~ekil; Tuncer ise, an~t~n tarihini, Izzeddin Saltuk ad~ndan yola ç~k~p, 1190'lar olarak belirlemenin daha do~ru olabilece~ini belirtmi~tir. O. Cezmi Tuncer, a.g.e., 126. s.; Aslanapa, Erzurum Kale Mescid'ni ve mezar an~umn iislübunu dikkate alarak, XII. yüzy~l~n sonuna verilebilece~ini ileri siirmil~tür. Oktay Aslanapa, Türk Sanat~, 1-Il, 251. s. Ost kattan mezar odas~na giri~i olan bir di~er mezar an~t~, Kayseri-Pazarören Melik Gazi Türbesi (XII. yüzy~hn sonlan)'dir. Ancak, as~l giri~inin, d~~ta, üst kat merdivenlerinin alt~nda ol-du~u, üst kattan mezar odas~na giri~i sa~layan k~sm~n sonradan yap~ld~~~~ ortaya konulmu~tur. Tahsin özgilç-Mahmut-Akok, "Melikgazi Türbesi Ve Kalesi", Belleten, XVIII. C., 69-72. Say~, An-kara, 1954, 332. s.; Hakk~~ Önkal, a.g.tez., 286. s.; O. Cezmi Tuncer, a.g.e., 156. s.

58 Kare prizmal gövdenin üzerine çokgen kasnak ve piramidal külâh örtülü ilk örnek

ola-rak Tokat-(Ebu'l Kas~m) Ali Tusi Türbesi (1234) bilinmektedir. M. Olu~~ Ar~k, "Erken Devir Anadolu-Türk Mimarisinde Türbe Biçi~nleri", 75. s.; Ancak, Kayseri-Pazarören Melikgazi Küm-bed'ain, Tokat -Ali Tusi Türbesi.nden daha eski oldu~u da ifade edilmi~tir. O. Cezmi Tuncer,

a.g.e., 249. s.; Bu tarz mezar an~dann~n di~er örneklerinin isimleri ve tarihleri konusunda bkz.

O. Cezmi Tuncer, a.g.e., 157. s.; Halit Çal, Nil~sar'da Türk Eserleri, Ankara 1989, 55-56. s. 6° O. Cezmi Tuncer, a.g.e., 102. s.; "13. Yüzy~la Ait üç Kümbet", Sanat Tarihi Y~lh~t, VI (1974-75), Istanbul, 1976, 91. s.; Hakk~~ önkal, a.g. tez., 302. s.

81 M. Olu~~ Ar~k, a.g.m., 74. s.: O. Cezmi Tuncer, a.g.e., 70. s.: Hakk~~ önkal, a.g.tez., 302. s.; Oktay Aslanapa, Türk Sanat~, L-II, 265. s.

112 Bu mezar an~umn yap~m~, Tuncer'de iki farkl~~ tarih olarak kaydedilmi~tir. Birincisinde,

ihtimal dahilinde XIII. yüzy~l ortalar~; ikincisinde XIV. yüzy~l verilmi~tir. O. Cezmi Tuncer,

a.g.e., 122. ve 157. s.; önkal ise, XIII. yüzy~hn ilk çeyre~ini bir ihtimal olarak görmektedir. Hakk~~

önkal, a.g. tez, 304. s.

Bu yap~, Tuncer taraf~ndan tek katl~~ ifade edilirken, kaz~~ sonras~ndaki haliyle bilgi veren önkarda iki katl~~ oldu~u belirtil~ni~tir. O. Cezmi Tuncer, a.g.e., 121. s.; Hakk~~ önkal, a.g. tez, 302. s. Türbenin çevresi, günümüzde, iki kathl~~~~ görüliicek biçimde düzenlenmi~tir.

(15)

GÜMÜ~HANE'DE PEK BILINMEYEN ~K~~ MEZAR ANITI 841

alarak bunlar~n malzemelerini, iki katl~~ olu~lar~n~, kare prizmal gövdelerini ve dört yüzeyli piramidal külâhlar~n~ n kasnaks~z olarak do~rudan duvara oturmalar~n~~ dikkate ald~~~m~zda, Pirahmet Köyü'ndeki Anonim Kümbeele benzerliklerini ortaya koymu~~ oluyoruz. Ayr~ca, inceledi~imiz mezar an~t~n~n; alt kat üst örtüsünde, buraya inen merdivenin basamaklar~nda ve üst kat~n d~~~ örtüsünde -harç s~van~ n alt~ndan görünen- kullan~lan malzemelerin ale-lâde olu~u, mezar an~ t~n~n arkaikli~ine verilerek, XII. yüzy~l~n ikinci yar~s~~ ile XIII. yüzy~l~n ba~lar~, bu yap~n~n~n in~a tarihi olarak kabul edilebilir.

TEKKE BELDESI ÇA~IRGAN BABA TÜRBESI

Yeri: Ça~~rgan Baba" Türbesi, Tekke Beldesi'nin" Bayburt giri~inde, sa~daki mezarl~~~n ana yola yak~n taraf~nda ve hemen yan~nda bulunmakta-d~r.

Tarih çesi Türbe, as~l k~sm~n giri~inin yukar~s~ ndaki, 0.25x0.41 m. ölçü-lerindeki, ta~~ üzerine sülüsle, iki sat~r halinde yaz~lm~~~ kitabesine göre, Receb 990/Temmuz-A~ustos 1582 tarihinde in~a edilmi~tir65. Vak~ flar Genel

63 Ça~~rgan Baba'n~ n kimli~i konusunda herhangi bir bilgi elde edemedik. Osmanl~~ kay-naklannda, 1516-1518'de, Ça~~rgan Baba Zaviyesi'nin zaviyedan Dervi~~ Ali'dir. BOA., TD., 60 nr., 228 s. 1530 y~l~nda ise ~eyhli~ini elinde Ça~~rgan Baba'n~n torunlar~ndan Ahmed Han o~lu Dervi~~ ~ah Hüseyin, zaviyenin ~eyhli~inielinde bulunduruyordu. BOA. TD. 966 nr., 280. s.

Zaviyenin vak~f köyleri ~unlard~r: ~urut (Kabaktepe), Güvercinlik, Hor-~~ Ulyâ (Beyçam), Hor-~~ Silflâ (Gökdere). BOA., TD., 60 nr., 208-228. s. ~smet Miro~lu, XVI. Yüzy~lda Bayburt San-ca~~, 84-88 s.

Ça~~rkanh/Ça~~rganl~, bir Akkoyunlu Türkmen oyma~~ n~ n ad~d~r. H. Bostan, a.g. tez, 88-89. s.

Köyün ad~~ konusunda; as~llan Di~hekimi Çetin I~~k'ta olan belgelerden, 1207 h. tarihli- sinde Selke; 1281 h. tarihlisinde Sengi; 1284 h. tarihlisinde Singi; 1287 ta- rihli olanda Selka Tekye olarak geçmektedir. Bu bilgiler, Selselti'nin ~imdiki Tekke Bel- desi oldu~u konusunda ~üpheye yer b~rakmaz Ancak, belgelerde geçiyor olmakla beraber, an~-lan isimlerden Selseki ve Tekke d~~~nda kaan~-lanlar, büyük ihtimalle yaz~m hatas~~ veya zamanla halk söyleyi~indeki farkl~l~ ktan kaynaklan~yor olmal~d~r. Belgelerin kullan~lmas~~ konusunda Di~he-kimi Çetin I~~k'a te~ekkür ederim.

Tekkeli halk °zam Soyda~, Tekke adl~~ ~iirinin bir ~dü~ünde. Tekke'nin di~er adlar~n~; "Kale y~k~nt~s~~ gördüm bedende

Dört isim de~i~mi~~ kay~tl~~ bende Selseki Sindi Tekke lisanda Seydi'si var Tekke Köyün ~çinde"

~eklinde s~ralam~~t~r. Hasan Soydas, Gönül Ba~~mdan ~iirler, Gümü~hane, 1991, 101. s. 65 Yukar~da numaralar~~ verilen tapu defterlerinde mezar an~ t~n~n varl~~~ na herhangi bir nedenle de olsa i~aret edilmemi~tir. Ancak, zaviye ~eyhleri vefat edince, genellikle, zaviyelerinin

(16)

842 KASIM ~ NCE

Müdürlü~ü Ar~ivinde Ça~~rgan Baba Valdlyesi yoktur. Tekke Beldesi'yle ilgili olarak, Gümü~hane fihristinde, sadece "Tekke Köyü Cami-i ~erifi"nin ~ahsiyet kayd~~ mevcuttur. Türbenin, önce, içten kubbe d~~tan piramidal külâhla örtülü bölümü in~a edilmi~tir. içten düz örtülü, d~~tan k~rma çat~l~~ olan k~s~ m ise sonradan eklenmi~tir. Ama ne kadar sonra ve ne zaman eklendi~i bilinmemektedir. Bu durum iki bölümün birle~ti~i yerdeki dilitasyondan da anla~~lmaktad~r. Bu k~sm~n çat~s~, 1968-1969 tarihlerinde in~a edilmi~tir66. Yap~, en son, 1991'de Vak~flar Genel Müdürlü~ü taraf~ndan "adi tamir" türünden onar~ lm~~t~ r67. Kitabesindeki ifadeden, türbenin, Ça~~ rgan Baba ad~ na yapt~r~ld~~~~ anla~~lmaktad~r. Yap~ n~ n kitabesi ~u ~ekildedir (4. Resim):

Jj' ~~ 2"4..>2•11

1.1 I 1,3 1

Hâzâ mezarü'~-~erif el-Merhüm el-ma~für Baba Ça~~rgan Evliya es-sâlife hurrire fi mâh-~~ receb sene t~s'in ve t~s'a mie68.

Mimari Özellikleri: Türbe iki k~s~mdan olu~maktad~ r (3. Çizim). Sonra-dan ilave olundu~unu ifade etti~imiz k~sm~n giri~i güney duvar~nda, 0.96 m. geni~li~indedir. Düz lentolu giri~in bat~s~ nda bulunan dikdörtgen pencere, bu mekân~ n ~~~ k ald~~~~ tek aç~kl~ kt~r (5 Resim). Bu bölüm düzgün olmayan kesme ta~larla in~a edilmi~tir. Duvarlar~ndan kuzey ve bat~~ taraftakiler düz-gün kesme ta~la kaplanm~~t~r. Duvarlar~n kal~nl~klar~~ her üç yönde farkl~~ olup; güneyde 0.60 m., bat~da 0.75 m., kuzeyde ise 0.80 m. ölçülerindedir.

çevresine gömüldükleri bilinmektedir. Bu durumda, Ça~~rgan Baba'n~n oldu~u bilinen mezar~n üzerine, bu türbenin, kitabede belirtilen tarihte in~a edildi~i kabul edilir.

Ünlü seyyah~ m~z Evliya Çelebi'nin seyahatnamesinde bahsetti~i Ça~~rkanh Dede Ziyareti, Bayburt'un içindedir. Bu ziyaret konumuzun d~~~nda kalmaktad~r. Türbenin, 990/1582 tarihli kitabesinin varl~~~na, Gülyüz (Akagün) Uslu dikkat çekmi~tir. Gülyüz (Akagiin) Uslu, a.g.e., 29. s.; a.g.m., 151 s.

66 Bu bilgi Di~hekirni Çetin I~~k'tan al~ nm~~t~r.

67 Bu onar~mda; türbenin çevresi hafredilmi~, çevresine molozta~~ duvar örülmü~, bunun

üzerine yonu ta~~~ harpu~ta yap~larak demir parmakl~k konulmu~tur. Türbe külâh~ ndaki bozul-mu~~ olan yonu ta~lar~~ sökülüp, asl~na uygun olarak ve orijinal ta~lardan da örnekler b~rakarak külah elden geçirilmi~tir. Türbenin önündeki giri~~ k~sm~n~ n ah~ap çat~s~~ yap~lm~~~ ve üzeri ba-k~ rla kaplanm~~ur. Yap~ n~ n içindeki s~valar raspa edilmi~~ ve yeniden s~vanm~~t~r. VGMA., 29.01.01/4 nr. dosya, Türbenin incelendi~i Haziran 1996'da bütün bunlar~n gerçekle~tirilmi~~ oldu~u anla~~lm~~ur.

Kitabe, ~u ~ekilde aç~klanabilir: Bu mezar-~~ ~erif, eski velilerden biri olan Baba Ça~~rgan-'nicht.. 990 y~l~~ Receb ay~ nda yaz~ld~.

(17)

GÜMÜ~HANE'DE PEK B~ L~NMEYEN ~K~~ MEZAR ANITI 843

Mekâmn ah~ap olan üst örtüsü, d~~tan, semerdam biçiminde düzenlenmi~~ ve bak~ rla kaplanm~~t~ r. Duvarlar, içten harçla s~vanm~~~ ve kireçle badanalan-m~~ur. Hiç bir bezemenin bulunmad~~~~ bu mekân~n, daha önceden herhangi bir bezemeye sahip olup olmad~~~n~~ kaynaklardan ö~renemedik. Burada bulunan ah~ap sandukan~n kenarlar~~ ta~larla tespit edilmi~tir. Sandukan~ n kime ait oldu~u bilinmemektedir. Ancak, Ça~~rgan Baba'n~n yak~nlar~ndan birisine ait olmas~~ muhtemeldir.

~lk in~a edilmi~~ olan bölüme ise, birinci k~sm~n do~u taraf~na dü~en, d~~~ yandan düz lentolu, içten bas~k kemerli, 0.73 m. geni~li~indeki bir kap~dan geçilir (6. Resim). Kap~n~n yan sövleri ince tutulurken, üst taraf~~ yekpare ka-l~ n bir lentoyla belirlenmi~tir. Lentonun yukans~nda içinde kitabenin bulun-du~u, sivri kemerli, hafif içerlek bir al~nl~ k yeral~r. Al~nl~ k kemerinin kilit ta-~~nda yuvarlak bir rozet bulunmaktad~ r. Rozetin ortas~nda; bir yuvarlak, bu-nun çevresinde ise, geometrik bir düzenleme veren bitkisel bezeme vard~r. Yap~daki tek bezeme unsuru da bu rozettir. Mekân, yakla~~ k 4.70x4.70 m. öl-çülerinde bir karedir. Buras~ , kö~elerde sivri kemerli tromplara oturan bir kubbeyle örtülüdür. Duvarlar, tromplar ve kubbenin içi harçla s~vanm~~~ ve kireçle badanalanm~~t~ r. Bunlar~n yüzeylerinde hiç bir bezeme yoktur. içeri-deki, yal~ n ah~ap sandukan~ n ba~~ ve ayak ta~~~ yoktur. Yani sandukan~n Ça~~r-gan Baba'ya ait oldu~unu gösteren net bir veri bulunmamaktad~r. Bu durum mezar~ n, Ça~~ rgan Babaya ait olmayaca~~~ biçiminde anla~~lmamal~d~ r. Çünkü, kitabesindeki ifadeler, mezar~n Ça~~rgan Babaya ait oldu~una i~aret etmektedir. Bu bölüm d~~tan, yakla~~ k olarak 6.20x6.20 m. ölçülerindedir. Tamamen düzgün kesme ta~tan in~a edilmi~~ olan bu k~s~m; güney duvar~nda bulunan, d~~tan; biri düz lentolu di~eri bas~ k kemerli, içten her ikisi de düz lentolu, yere oldukça yak~n tutulmu~~ iki pencereden ~~~ k almaktad~ r (7. Re-sim). Kübik gödenin kö~eleri, d~~ta, içteki tromplann d~~a yans~malanyla ke-silerek üst k~s~m sekizgene dönü~türülmü~tür. Olu~turulan sekizgen, kubbe kasna~~~ biçiminde biraz yükseltilmi~tir. Daha sonra üst örtü, d~~tan, haz~ rla-nan sekizgen kasna~a uygun olarak piramidal bir külâhla kapaulm~~t~ r. Bu örtünün kilidindeki alem, yal~ n bir ta~ur (8. Resim).

DE~ERLEND~RME VE SONUÇ

Yukar~da tan~ t~ lan iki mezar an~ undan Pirahmet Köyü'ndeki Anonim Kümbet çok küçük ölçülere sahiptir. Bununla birlikte an~ t~ n yal~n oldu~u gözlemlenmektedir. Tarihleme yap~l~rken Anadolu'daki di~er mezar an~ tla-nyla, farkl~~ yönlerden kar~~la~t~ rma yap~ld~~~~ için, burada ayr~ca bir de~er-

(18)

844 RASIM ~NCE

lendirme yap~lmayacakt~r. ~u ana kadar yay~nlara Pir Ahmed Türbesi olarak geçen bu mezar an~ tm~ n, Anadolu'da Türkler taraf~ndan kurulmu~~ olan bey-likler ve devletlerin mezar an~ tlanyla, bilhassa Karamano~ullar~n~n eserleri ve Karamano~lu Pir Ahmed ile olan ili~kisini ortaya kolduktan sonra, an~tm bir anonim eser olarak ele al~nmas~n~n daha uygun olaca~~~ ortaya ç~ kmakta-d~r. Biz de bu nedenle, mezar an~t~n~~ "Anonim Kümbet" olarak adland~rd~k.

Bu mezar an~ t~~ Anadolu'daki Türk mezar an~t~~ mimarisine; plan, gövde biçimi, üst örtü ~ekli, malzeme ve bezeme yönünden herhangi bir yenilik ge-tirmemektedir. Yani bilinen örneklerin tekrarmdan bir tanesidir. Ancak, me-zar an~ tm~n alt kat giri~inin, üst kattan sa~lanmas~~ ve üst kat giri~inin hemen önündeki aç~kl~ ktan a~a~~ya inilmesi noktas~nda, genel Türk sanat~~ içinde bi-linen iki örnek olan, ~ran'daki Burc-u Demavend ve Erzurum-Emir Saltuk Kümbeti'nin yan~nda üçüncüsü olmas~yla önem kazanmaktad~r. Dolay~s~yla Erzurum-Emir Saltuk Kümbeti alt kat giri~i konusunda kabul gören, "Anado-lu'daki ilk ve son örnek" ifadesi de~erini yitirmektedir. Bu a~amada, Erzu-rum-Emir Saltuk Kümbeti alt kat giri~inin ilk ve son örnek olmas~~ konusunda bir görü~~ ifade edebilmek pek mümkün görünmemektedir. Fakat, Anadolu Türk sanat~nda, orijinal olarak, bu tarz cenazelik giri~i olan mezar an~ t~~ say~-s~n~ n ikiye ç~ kt~~~~ kabul edilmelidir. Ayr~ca, ~imdiye kadar, daha fazla ince-lendi~i kabul edilen Anadolu Selçuklu sanat~~ konusunda, Anadolu'nun yine de bakir oldu~u ortaya ç~kmaktad~r.

Tekke Beldesi'ndeki Ça~~rgan Baba Türbesi'nin önündeki ek k~sm~ n~n orijinal olmad~~~ n~~ ifade etmi~tik. Orijinal olan k~s~m ise kare bir mekand~r. Buras~, kullan~lan malzemesi, kö~elerdeki tromplar~~ ve iç örtünün kubbe ol-mas~yla Osmanl~~ mezar an~ tlanyla paraleldir. Ancak üst örtüsünün d~~tan gö-rünü~ü bak~m~ndan Osmanl~~ mezar an~ tlanyla uyum içinde oldu~u söylene-mez. Kö~elerdeki tromplar~n d~~a yans~malar~, bu yans~malardan sonra olu~-turulan sekizgen kasnak ve kasna~a göre ~ekillendirilen sekiz yüzeyli pirami-dal üst örtü, o tarihlerdeki Osmanl~~ mezar an~tlar~ nda görülmeyen bir bi-çimdir. Ad~~ geçen eserin bu noktada mahalli etkiler alt~nda kald~~~n~~ gör-mekteyiz. Yak~n çevresine bak~ld~~~ nda, Bayburt'taki Anonim Kümbet (XIV. yüzy~l sonu-XV. yüzy~l ba~~) 9 ile bir çok yönden benzerlik göstermektedir. Bu iki eser aras~ nda her ne kadar 100 y~ldan fazla bir zaman olsa da, kullan~lan malzemesi, plan~, kubbeyi ta~~yan tromplar~n d~~a yans~malar~~ ve üst örtünün

~ekli bak~m~ ndan paralellikler vard~ r. Yaln~z Bayburt Anonim Kümbeete,

(19)

GüMÜ~HANE'DE PEK B~ L~NMEYEN ~K~~ MEZAR ANITI 845

kasnak çok yüksek tutulmu~~ olup, bu durumuyla Tekke Beldesi Ça~~ rgan Baba Türbesi'nden ayr~lmaktad~r.

Tekke Beldesi Ça~~rgan Baba Türbesi'nin, Osmanl~~ mezar an~ t~~ mimari-sine bir yenilik getirdi~ini söylemek mümkün de~ildir.

Birbirine, yakla~~k 5 km. mesafede ve ayr~~ dönemlere ait bu iki mezar an~undan; Tekke Beldesi Ça~~rgan Baba Türbesi, yak~n zamanda tamir edil-di~i için varl~~~n~~ uzun süre devam ettirme ~ans~na sahiptir. Pirahmet Köyü-'ndeki Anonim Kümbet ise tamire muhtaç durumdad~r. Bu yap~n~n da ilgili kurumlar taraf~ndan en k~sa zamanda tamir edilerek, ömrünün uzat~lmas~~ konusunda baz~~ ad~mlar at~laca~~~ ümit edilmektedir.

(20)
(21)

Terazi Akgedik Cattili Yn.kay 1 / 240000 Kurto~lu Karamustafa iir:GUMU~HANEAktutan ,\Kocap~ nar Akçakale Harman TEKKE Dalek Haskoy aral~ ka PIRAHMET K k:151111 III< t'

(22)

~~ I 1 / ~~ - N

,-

Kas~m ~nce

o

2

3m

(23)

Kas~ m h~ ce

o

2 3m

(24)

~-',..,/ -- ~~ ~~ ..-- ~~ ~~ /- ~~ ~~/ z >

~~

• •

~~ \\,\ 1 1? 1 ffimm m K ~ncc

(25)

Kas~m ~nce

Resin~~ 1

(26)

Kas~m ~nce .. 0. . ~~ ,, • . .. 111121: . .. . • \:;,. ..104 ;7'111 ..t...0.0to :,_ . .11.~... ...,..44,...

`f • '"'•—",

"3' x - i ., , . -- 1 4" ... .. e < . - I ~~ ' 1 ' ~h At, .Y...- 4,..,,,,,.-• . #4'; ' - ' ~~ j: t '0, -.ki,' "re t

, - 4 aN): %K , . .1. • ~~ "4 4. '.• .."' 't ' 4. t .- o' Resim 3 Resim 4

(27)

Kas~m ~nce

Resim 5

(28)

Kas~ m ~nce

Resim 7

Referanslar

Benzer Belgeler

Bir İsveçli inşaat mühendisiyse, çok daha basit bir yöntemle, öyle yü- zer baraj falan inşa edecek zaman bı- rakmayan acil durumlarla başedebil- mek için pratik bir

Eski Edime bakımsız hâli üe ne derece dokunaklı ise, bugünkü kalkman Edime o de­ rece gurur verici.. Her tarihî ese­ rin restore edilişi ve devirlerine göre

mm 長的標本,利用 tissue bath method 方法,內置 K rebs 水溶液,每升水溶液含氯化鈉 6.9 克,氯化鉀 0.35 克,氯化鈣 0.09 克,硫酸鎂 0.29 克,磷酸氫鉀

Yoğun duygusal bağlılık hissine sahip olan çalışanların tercih edilirliği daha yüksek olduğundan, güçlü normatif bağlı çalışanların şartları devamı

Pulmonary veins (PVs) were known to be important sources of ectopic beats with the initiation of paroxysmal atrial fibrillation and the foci of ectopic atrial tachycardia. However,

However, the titin contents in the denervated groups had apparently decreased, especially on days 28 and 56 following denervation (top bands in lanes 4 and 6 of Fig.. The gel profile

We analyzed the hypervariable region of the displacement loop (D-loop) in a family with five individuals, i.e., grandmother, mother, one son and two daughters.. The result showed

22 Teşrinievvel 1326’da Niğdeli rum tüccar Marko Portukoloğlu Aleksi ve karısı Anna Omorfopulo kendilerine ihtişam dolu bir konak yaptırmaya karar verirler..