• Sonuç bulunamadı

İstanbul'un kurtuluş bayramında Atatürk'ün milletçe hatırlanan sözü:"Geldikleri gibi giderler"

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "İstanbul'un kurtuluş bayramında Atatürk'ün milletçe hatırlanan sözü:"Geldikleri gibi giderler""

Copied!
1
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

tÿKüi kumandanları Galata’d » Arabie vapuru ile ayrılmadan evvel.

GİDERLER „

Mustafa Kemal, ruhundan gelen bu vaade-

dici sözü söylediği zaman, henüz milletinin

başına geçmemiş, Millî Mücadeleyi alev­

lendiren çakmağını yakmamıştı...

TAHA TOROS

B

İRİNCİ Dünya Sa­

vaşının galip dev­

letleri,

Mondros

Mütarekenamesî

hü­

kümlerine göre,

Türki­

ye'nin gözbebeği, tarihî

İstanbul'u işgâl ederken

herkesin

gözleri yaşlı,

kalpleri yaslı idi.

Üz­

gün milletine,

Mustafa

Kemal'in,

bir seslenişi

olmuştu:

GELDİKLERİ

GİBİ GİDERLER..

B İR İN C İ Dünya Savaşından yenik ve bitik çıkan Türkiye, 30 ekim 1918 günü lin in i’nin Mondros Limanındaki Aga- memnun gemisinde mütareke anlaşmasını imzaladı. Bu an­ laşmanın görüşmeleri dört giin sürdü. 25 maddeyi kap­ sayan bu mütareke anlaşma smı galip devletler adına İn ­ giliz Amirali Calthorpe, Os­ manlI İmparatorluğu adına Bahriye Nâzın Rauf, Hariciye Müsteşarı Reşat Hikmet, Er­

kânıharp Kaymakamı Sadul- lah beyler imzaladılar.

M Ü T A R E K E hükümlerinin kendilerine verdiği yetkiler­ den faydalanan galip devlet­ ler, gemileri ile — savaşla gi­ remedikleri Çanakkale Boğa­ zını geçerek — 13 kasım 1918 günü İstanbul’a geldiler. 24’ü İngiliz, 12'si Fransız, 17’si 1- talyan ve 4'ti Yunanlıların o- lan bu harb gemilerinin, Bo­ ğazın mavi sularına demir at­ maların;, İstanbullular yaşlı gözlerle izlediler.

Mustafa Kemal,

ru­

hundan gelen bu vaade-

dici sözü söylediği

za­

man,

henüz

milletinin

başına geçmemiş. Millî

Mücadeleyi alevlendiren

çakmağını yakmamıştı.

Karaya çıkan işgalci asker­ lerin çehrelerinde, sonu belir­ siz bir maceraya sürüklenen lerln korkuları ve tereddütle­ ri seziliyordu.

TÜ RELER, hayatına haksız çekilen kılıçlan kırmasını, semasına yakışmayan bayrak­ ları yırtmasını bilen bir m il­ letti. Tarihlere bu nitelikleri­ nin eşsiz örneklerini vermiş­ lerdir. Kurtuluş Savaşında dünyayı şaşırtan, insanlığa hayranlık veren bu özellikle­ rini yeniden yaşattılar.

Türkiye'yi parçalayarak sö­ mürge yapmak gafletine dü­ şenlerin Anadolu’da, kanları pahasına aldıkları dersler bü­ yük olmuştur. Anayurdun gö­ beğine kadar saldıran düş­ man birliklerinin Türk süngü­ sü karşısında paramparça o- luşu, şüphesiz ki, büyük dev­ letleri, sağduyuya dâvet et­ miştir. Yeni b ir Türikye’nin doğuşunu olgunlukla karşıla

masını bilen Fransızlarla i- talyanlar, Ingllizleri de bu yö­ ne çekerek Türklerle Mudan ya’da bir ön anlaşma imzala­ dılar.

kabul edilen Lozan Anlaşması ile, barışa dönüştürüldü.

30 ağustos 1922’de kazanılan büyük zaferin sonucuydu bu 3 ekim 1922 günü Mudanya’da başlayan görüşmeler 11 ekim 1922 günü neticelendi. İngil­ tere adına General Harring­ ton. Fransa adına General Charpy, İtalya adına General Monbelli, Türkiye adına İsmet Paşa’nın imzaladığı bu müta­ reke, 24 temmuz 1923 günü

LOZAN Anlaşmasından son ra, 2 ekim 1923 günü, Istan bul’daki işgal kuvvetlerinin son kısmı da Türkiye’yi terk etti. 6 ekim 1923 günü, İstik­ lâl Savaşım kazanmış şanlı Türk ordusunun gözde bir parçası olan — Şükrü Naili Paşa’nın kumandasındaki — 3. Kolordu, coşkun gösteriler içersinde İstanbul’a girdi.

MİLLETLERİN tarihlerin­

de, kara günler olduğu gibi, ..sevinçli, aydır» günler, milli bayramlar vardır. Türk tari­ hindeki milli günlerin hepsi semasından sisleri uzaklaştı­ ran, ılık bir güneş gibi parla­ mış ve milletimizin göğsünü kabartmıştır. Bunların yıldö- niimlerini bir bayram havası içersinde kutlamak, kara gün lere karşı ttıilleti birlik halin­ de daha güçlü tutması bakı­ mından çok önemlidir. Acı günleri zafere oluşturan kah­ ramanlıkların anılışı, milletin

yarınına yöneltilen

arttırır ve besler.

umutları

G ELD İKLERİ G İB İ G İ­ DERLER sözü Mustafa K e­ mal’in, M illi Mücadele baş­ langıcında, milletine vaadetti- ği sihirli bir fısıltı gibi, sıkın­ tılı günlerde, gönüllere ferah­ lık vermişti. Bu söz, 49 yıl evvel bugün gerçekleşti. Mus­ tafa Kem al’in dediği gibi; geldikleri gibi gittiler. Geldik­ lerinde yüzlerinde endişeli çiz giler olan insanların —. bir daha gelmemek üzere gider­ lerken —- çehrelerinde sevinç izleri vardı. Çünkü bu mace­ ra onlara, vatanı uğrunda sa­ vaşmasını bilen, Türklerin mutluluğa lâyık bir millet olduğunu ispatlamıştı.

İstanbul Şehir Üniversitesi Kütüphanesi Taha Toros Arşivi

BÖYLE GELDİLER

transız w l asken BeyoJ.

İstanbul'un Kurtuluş Bayramında

Atatürk'ün

milletçe

hatırlanan

B Ö Y L E G İT T İL E R

Referanslar

Benzer Belgeler

Fransa’nın Beziers kentinde bugün bir kez daha yargılanan köylü lideri José Bové, Fransız hükümetinin 2008 yılında genetiği değiştirilmiş tarım üretimini

Denizbank olarak Akfen Holding’e bağlı Akfen HES projelerine verdiğiniz kredi ile Yuvarlakçay’da iki köye bile yetmeyecek elektrik üretiminden önce bakın neleri finanse

Tanrılar tanrısı Zeus ile Leto'nun kızı- dır. O'da kardeşi Apollon gibi sırtında al- tından yapılmış ok ve yay taşır. Yanından tazısını hiçbir zaman ayırmaz, onunla

“Yozgat Yengeç Fosilleri” başlıklı yazı, yengeçleri ve bu alanda milyonlarca yıl önce yaşamış olanların yaşam öykülerini anlatmaktadır. İlk insanların

Arkadaşları İçin koşan, halkı İçin çırpman, yok- olan bir insan karşısındaymış gibi kahrolan bir

Nevşehirlinin Anadolu ve Rumeli ka­ zaskerlerine ve İstanbul kadısına yaz­ dırdığı fermanda denildiği gibi, yeniden kuyu kazdırmakla îstanbulda zahiren su

Yüzü gözü kan içinde, sopalar, coplar altındaki milletve­ kilini savunmaları gereken DYP'li bazı milletvekilleri böyle bir olayın bir gün kendi

Osman Hamdi bey yakın dostları ile sohbet ettiği zamanlar bazan kendisinin “ raté” bir insan olduğunu söyler ve buna sebep olarak ta arzu ettiği kadar büyük