• Sonuç bulunamadı

İşcan ve eserleri

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "İşcan ve eserleri"

Copied!
4
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

FERİDUN r m TÜLBENTÇİ

Türk Büyükleri

Türk Kahramanları

150 ye yakın Türk Büyüğünü v e Türk Kahramanını iğine alan bu eser, her a - landa millete ve m em lekete üstün hiz­ mette bulunanlarla, savat meydanların­ da yan veren kahramanlar arsamdan titizlikle seçilmiştir.

Büyük boy, 320 sayfa, resimli, ciltli 15 Liradır.

İNKILAP ve AKA KİTABETLERİ İlânclıık: 3459/2531

Cumhuriyet

SOĞUK ALGINLlfil

GRİP, BRONŞİT

veaşiri I C n r m i i l

SİGARA İÇMEYE BA6U * 0 1 1 1 1 1 1 1

Öksürüklerekarşi

VlCKS * ®M0BU“ •'■m**‘*

44. yıl tayı 15668

KURUCUSU: TUNUS NADİ

Telgraf »e mektup adresi: Cumhuriyet İstanbul — Posta Kutusu: İstanbul No. 246 Telefonlar: 22 42 90 22 42 96 — 22 42 97 — 22 42 98 — 22 4S 99

Form ül

ÖKSÜRÜK ŞURIIBÜ

Perşembe 14 Mart 1968

s CM 3 ıS

I

â

Başbakan Süleyman Demirel

,

yeraltı ve sokak

faaliyetleri ile m ü ca d e le edilmesini iste d i:

«İhtilâller, otoriteyi

tahrip eder»

ANKARA (Cum huriyet Bürosu)

Bir Mesaj

üstüne

B aşbakan S ü ley m an D em irel, dün, Anadolu A ja n sı’na bir dem eç v e re re k , «M illî cephede bu­ lu n an siyasî te ş e k k ü lle r, ö fk en in ve h ırsın önüne ak lı y erleştirm ey i b a şa ra b ile c e k le r ve T ü rk iy e ’de

ne sokak, ne y eraltı, ne zor, ne z o rb a fırs a t bulam ıyacaktır» d em iştir. B aşbakan Süleym an D em irel, A nadolu A jansı Umum M üd ü rü A tillâ O nuk’a verm iş olduğu bu dem ecinde şu n ları söylem iştir:

«M em leketim izin siyasî b a y a tın d a m ühim gelişm eler olduğu m u ­ h a k k a k tır. Çağ değişm ektedir. 1965 T tirk iy esin d e biz, kendi ş a rtla rı ve kendi icapları hu lu n an bu değişen çağın in sa n la rı olarak işe baş- lam ışızd ır. 1965 T iirklyesinde peşin h ü k ü m le r, düşm anlıklar, husu­ m e tle r v ard ı. .Milletin büyük bir ço ğ u n lu ğ u n a h a y a t hakkı ta n ın ­ m am ası d av ran ışla rı ve a rt fik irleri v a rd ı. 1965 T ürkiyesinde b ü tü n m ü esseseleri hırp alan m ış b ir devlet d e v ra ld ık . D üşm anlıkları, h u ­ s u m e tle ri o rtad an kaldırm aya, b ü tü n m ü e sse se le ri ile devleti iti­ b a rlı yap m ağ a k o yulduk. Buna ilâveten, te k p a r ti d evrinin kanun ve nizam an lay ışı yerine, m odern d em o k rasin in h u k u k devleti an la ­ y ışın ı y e rle ştirm e y a çalıştık ve çalışm aya dev am ediyoruz. T abiidir ki, bu kolay b ir iş değildir. Hele kanun d e v le tin in n izam fik rin i, bir ih tilâ l so n u n d a alab o ra olm uş h iy e ra rşile r keşm ekeşi içerisinde y e rle ştirm e k d ah a da zo rd u r. Bu atm osfer içerisin d e bazı

zihin-ler, peşin düşm anlıkların tesirin­ den kurtulam ıyacak, bunu, meşru otorite düşmanlığına kadar götüre çeklerdir.

İhtilâller, otoriteyi

tahrip eder

İhtilâller, otoriteyi her kademede tahrip eder. Bazı zihinler, otoriteyi hiç istemiyeccklerdir. Tabii ki bah settiğimiz otorite, kanun devletinin meşru otoritesidir. Totaliter otori­ teyi kasdetmiyoruz. Meşru otorite düşm anlarını hoş görmeye imkân yoktur. Bunları alkışlamak ise, ak la sığmayacak bir iştir. Mâkûl ve insaflı kimseler, şahıslara olan lıid deÛerini ve öfkelerini, meşru oto­ riteye düşm anlık şekline çevirme- m clidirler. Zira, m eşru otoriteyi bir defa iş göremez hale getirdiniz mi, zoru ve zorbayı kendi başınıza mu sallat edersiniz. O zaman kendi ken (A rk ası Sa. 7. Sü. 2 de)

İnönü

, geziye

çıkm ayacak

ANKARA, (Cumhuriyet Bürosu)

— Bir kalb rahatsızlığı geçiren CHP Genel Başkanı İsmet İnönü, dokto­ runun kesin isteğine uyarak dün de istirahat etmiştir. İnönü’nün Ege ve İstanbul gezisi özel doktorunun tavsiyesi üzerine iptâl edilmiştir.

Başbakan Demirel ve bazı Ba­ kanlar İnönü’ye telefon ederek geç miş olsun demişler ve b ir arzusu olup olmadığını öğrenmek istemiş­ lerdir.

Bu arada İnönü'nün evi bir çiçek serine dönmüş, gönderilen çiçekler evin geniş b ir bölüm ünü kaplamış tır.

u m h u rb aşk an ın m B a y ra m ) m esajını ra d y o la rım ız ari- ıf e gününden b a şla y a ra k a rk a ark ay a b irk aç kez y ay ım lad ılar. H aber b ü lten i saa­ tin d en önce okunan bu güzel m esajı, kendi hesabım a, âdeta ezb erlercesine dinlem ek m u tlu ­ lu ğ u n a erdiğim i söyleyebilirim .

Ne yazık ki, Sayın S u n ay ’m ded ik leri h erk es tarafın d an iyi an laşılm ış değildir. D aha doğru­ su kim i ç ev reler Sayın Sunay'ın sözlerini te rs aç ıla rd a n y o ru m ­ la y a ra k h alk a yanlış a n la tm a eğilim ine k ap ılm ışlard ır. B ay ra­ m ın b irin ci günü çıkan gazete­ le rd e b u n u n açık ö rn ek lerin i gör­ dü k . B ir kısım yayın o rg an ları­ na bakarsanız, Sayın Sunay m e­ sajın d a yalnız aşırı sola v e riştir­ miş, b ir kısm ına göre de sadece aşırı sağa çatm ıştı. Ilım lı gazete­ lere gelince, o n lar C u m hurbaş­ kan ın ın h e r tü rlü aşırı ak ım lara k arşı halkı u y arm ay a çalıştığı kan ısın d a idiler.

Biz ise. Sayın S unay’ın üç kez dinlem ek fırsatın ı bulduğum uz m esajında y u k arık i y o ru m lar­ dan h içbirini haklı çıkaracak b ir yasak eğilim i sezm ediğimizi be­ lirtm e k isteriz. V atandaşların b a y ra m ın ı k u tlay an Sayın S u­ n a y , bu vesileden y a ra rla n a ra k son zam a n lard a A nayasayı zor­ lam a am acı güder görünen b ir­ ta k ım d a v ra n ışla ra işa re t etm iş, vicd an ö zg ürlüğünü zedeleyici b ir n ite lik ta şıy a n bu gibi dav­ ra n ış la r k arşısın d a C u m h u riy et k a n u n la rın ın harek etsiz kalm ı- yacağını h a tırla ta ra k kim i so­ ru m su zları u y a rm a k İstem iştir. Bu sözlere bakıp da bundan «aşırı ak ım la rı önlem e» p arolası a ltın d a d em o k ratik norm al dü­ zenin kısıtlan acağ ı, ya da k ısıt­ lanm ası gerektiği yolu n d a b ir an­ lam çıkarm ak bizce y a n lıştır.

A dına dem okrasi dediğim iz yö­ netim sistem i, gücünü vicd an ve fik ir ö zgürlüğünden alır. F ik ir özgürlüğü denince de sağdan so­ la bunun aşırısı, ılım lısı, h e r t ü r ­ lü sü elb ette b u lu n a c a k tır, ö rn e k aldığım ız B atı dem o k rasilerin e b ak alım : Irk çılık tan sosyalizm e, h a ttâ d ah a ötesine k a d a r yeryü- zündeki b ü tü n id eo lo jilerin p ro ­ pagandası ra h a t ra h a t y ap ılm ı­ y o r m u o ralard a? Eylem haline geçip de bireyin özgürlüğünü zorla kısıtlam aya k alkm adıkça kim el uzatabiliyor bu ak ım lara? G ücünü fik ir ve vicdan özgür­ lüğünden alan dem okrasi, o ra­ la rd a aşırı ak ım lara karşı başa­ rı ile kendini koru y ab iliy o rsa, b u n u , h e r şeyden önce belli b ir ekonom ik ve k ü ltü re l dengeye v arm ış olabilm esine b orçludur.

Böyle b ir dengenin sağlanam a­ dığı y erlerd e dem okrasi te h lik e ­ de dem ek tir. Aşırı akım lardan biri h er an kendi d ik tasın ı k u r ­ m aya kalk ışab ilir. Yok eğer de­ m okrasiyi korum ak bahanesiyle b irtak ım fik ir yasak ların a baş vurd u n u z m u, bu sefer siz aşırı­ lığa sapm ış, sözüm ona k o ru d u ­ ğunuzu iddia ettiğ in iz rejim i el* cağızınızla boğm uş olnrsunuz.

Evet, dem okrasi, hele bizim gibi kalkınm a çabası içinde bu­ lu n an ü lk eler hesabına hiç de kolay b ir yönetim sistem i sayı­ lam az. B ir yandan iç ve dış sö­ m ü rü düzenine karşı savaşm ak, b ir yandan halkın üstiiııe kas­ te n gerilm ek istenen karanlığı y ırtm a k , bir y andan da A naya­ sam ızın sağladığı ö zgürlükleri­ m izi h e r tü rlü kasıtlı sald ırıla­ r a k arşı korum ak zorundayız.

D ö rt yanım ız teh lik elerle çev rili. tarihim izin d a r b ir geçidini d a h a ark ad a b ırakm ak görevi ile k a rş ı kar.şıyayız.

A ydınlığa kavuşm ak istiyor­ sak, çaresi yok, büyük çaba ge­ re k tire n hu görevi de b aşaraca­ ğız.

JNADIK N A D İ

BİNLERCE İSTANBULLUNUN

GÖZYAŞLARI ARASINDA..

BAYAN İŞCAN, YAKINLARI ÎLE BİRLİKTE EŞİNİN DÜNKÜ CENAZE TÖRENİNDE

İ ş c a n ,

d u n

tö re n le to p ra ğ a v e rild i

ÇANAKKALE, (T u rh an NAR- LER b ild iriy o r) — C u m h u rb a ş­ k an ı C evdet S u n ay ’ın B ayram M esajında, dinin politikaya â le t edilm em esini istem esine rağm en, ilimiz cam ileri K u rb an B ayram ı sabahı, vaizler ta ra fın d a n bir «miting m eydanına» çevrilm iş, başta A tatü rk çü gençlik ve ba­ sın olm ak üzere b ü tü n ileri güç­ lere şiddetle çatılm ış, m em leke­ tin k u rtu lu şu n u n dini ak ım lara bağlı b u lunduğu b elirtilm iştir.

M ahallî «Kale» gazetesinin Bay­ ram öncesi, k u rb an derilerin in T ü rk H ava K u ru m u n a verilm esi yolundaki b ir yazısını hedef a- lan vaiz Özcan K onuk, B ayram nam azında y ap tığ ı vaazında, ca­ mide b u lu n a n la rı gazete sah ip ­ le rin i dövm eye teşvik ed erek şöy­ le d em iştir :

«Bu n e şriy a t B alık esir’de ya­ pılsaydı, bu ad am ları h alk so­ k aklarda döver, yazd ık ların a piş­ man ederdi. Siz nasıl sab red iy o r­ sunuz?»

A yrıca, k u rb an d erilerin in J- m am -H atip O kuluna verilm esini istiyen vaiz, «Yakın zam anda gençler 18 M art Ç anakkale Zafe­ rini kutlam ay a (A llah A llah ) ses­ leri, yeri göğü in leten te k b ir sa- d alarıy la geleceklerdir, ö te k i eşek ler (devrim ci gençliği k as­ ted erek ) de bunu a n la m a lıd ır­ lar» dem iştir.

(A rkası Sa. 7. Sü. 8 de)

ORDUNUN SEVGİ NİŞANESİ

İstanbul'da olduğu ka­dar y urt çapında da vefatı üzüntü uyandıran Hâşim İşcan’ın dünkü cenaze töreninden bir görünüş... Cenazenin Şişli Camiinden alınışı sırasında halk, protokol düzenini bozarak, tabutu bir süre taşımış. Ordu da bir sevgi nişanesi o- larak bu bölümdeki töreni, askeri kurallarla yapmıştır.

Sel ve fırtınadan yurtta 14 kişi can verdi

En fa z ı zarar gören Ankara’ da

6 ölü var, 50

ev de

yıkıliı

Ankara Cumhuriyet

Bürosu ve Yurt

Haberleri Servisi

ANKARA'DAKİ SEL BASKININDA BİR YAVRU K U RTA RILIRK EN ... (F o to ğ raf: M ustafa İSTEM İ)

B ayram ın ikinci ve üçüncü günleri çıkan şiddetli fırtın a ile, düşen k a r ve yağm ur, y u rd u n b ü y ü k b ir k ısm ın d a can ve m al k ay b ın a sebep o lm u ştu r. M eyda­ na gelen se lle rd e n 14 kişi ölm üş, 400’e y ak ın ev yıkılm ış, ulaşım da y e r y e r k esilm iştir.

S ellerden en fazla z a ra r gören ille rin başında, A nkara gelm ek­ te d ir. B aşkentte 6 kişi boğul­ muş, suyun bastığı binlerce e v ­ den 50’si yıkılm ış, 100'c y ak ın ev o tu ru lam ıv aeak hale gelm iş, 200' den fazla hayvanı da su la r gö­ tü rm ü ştü r. Yine b aşk en tte, sel- ( Arkası Sa. 7. Sü. 5 de)

Kongo'da 260

Afrikalı toprak

aitında ötdü

KİNŞASA (Kongo) (a.a. • A.P.) — Şiddetli yağm urlardan sonra bir deprem in tesiriyle yuvarlanan yüzlerce ton to p rak ve kayalar, .Bukavu yakınlarındaki Luhonga köyünü 260 sâkini ile birlikte di­ ri diri göm m üştür.

Agence Congolaise de Presse (Kongo Basın Ajansı) faciayla il­ gili Bukavu m ahreçli haberinde köyün beş m etre kalınlığında ve kilom etrelerce uzunluk ve genişlik te bir taş ve toprak tabakası a! tında kaldığını bildirm iştir.

tik h ab erlere göre, toprak kay­ ması olayında tüm köyün kadın, erkek ve çocukları arasında yal­ nız yedi kişi kurtulabilm iştir. Da­ ğın üstünde gözle görülebilecek büyüklükte çatlaklar, yeni toprak kayması olaylarının vuku bulaca­ ğını gösterm ektedir.

¡ÉÉBÍ

H

aşi

«Is

^ım İşcan, 10 Aralık 1963 günü saat 14.30’da

İstanbul’un tek dereceli seçim le gelen ilk Belediye

Başkam» olarak girdiği Belediye Sarayından, dün

saat l l ’de, «görev sırasında vefat eden ilk Bele­

diye Başkam » olarak eller üzerinde ve yaşlı göz­

lerle çıkarılmıştır.

Vefatı, İstanbul'da olduğu kadar, yurt çapın­

da da üzüntü yaralan İşcan’m cenaze törenine,

Cumhurbaşkanı Cevdet Sunay da katılm ış, naaşın

Şişli

Camiinden

alm ışı

sırasmda

halk,

protokol

düzenini bozarak, tabutu bir süre taşım ıştır. Bu

olm am asına rağmen,

«Ordunun

bir nişanesi olmak üzere»

bu

askeri bando ve kurallarla

ya-arada, pıotokolda

îşea n ’a sevgisinin

bölümdeki tören,

pılmıştır.

X-4

İŞ C A N ve

ESERLERİ

Ista n b u lu n , B elediye T eşk ilâ­ tı k u ru lu şu n d a n bu y an a 74’ün- cü. C um h u riy etin ilâ n ın d a n son­ ra 17’inci B elediye B aşkanı o- lan H aşim işcan 1901 yılında E dirnede d ü n y ay a g elm iştir. E r­ kânı H arp A hm et C evdet Pa- şa’nın o ğ lu d u r. İlk . o rta ve li­ se öğrenim ini E d irn ed e tam am ­ lam ış, 1922 y ılın d a M ülkiye M ek teb in i (S iyasal B ilg iler F a k ü l­ tesi) b itire re k öğ retm en liğ e baş­ lam ıştır. Sosyoloji, T arih, F el­ sefe ve C oğrafya ö ğ retm en lik ­ lerin d en sonra B irinci Umumi M üfettişlik, H ususi K alem Mü­ d ü rlü ğ ü n e g etirilm iş, 1933 de K aym akam o lm u ştu r. E m niyet G enel M üdürlüğüne tây in in d en b ir süre sonra M ülkiye M üfet­ tişliğine nakledilm iş, 1935-1952 y ılları arasın d a ise T ekirdağ, E rzurum , A ntalya, B ursa, Sam ­ sun ve M erkez V alilik lerin d e b u lu n m u ştu r. T oprak isk â n U- m um M üdürlüğü de y apan işcan 1954 y ılın d a em ekliye sevkedil- miş, özel b ir işte çalışm aya baş la m ış tır. B elediye B aşkanı se­ çild ik ten sonra D a n ışta y ’da aç­ tığı dâv ay ı k azan arak em ekli­ lik işlem ini de ip tâl e ttirm iş o- lan Haşim İşcan. deniz ve bin i­

cilikle okum aya m erak lıy d ı.

Hizmet ve eserlerinden

bazıları

O K U L : (V ilây et itib a riy le ) T ekirdağında y irm ib ir, Erzu- ru m d a otuziki, A n taly ad a 372, B u rsa ’da 34, S am su n ’da 27 ilk ­

okul. A n ta ly a ’da 121 ilk o k u l (A rk ası Sa. 7. Sü. I de)

Türk

-

Yunan

görüşmeleri

Atina'da

başladı

(Dış Haberler Servisi)

I A jan sı A tin a çıkışlı b ir h ab erin d e, T ü rk iy e Dış­ işleri B akanlığı y etk ilile rinden A dnan B ulak b aşk an lı­ ğındaki iki kişilik b ir hey etin ; iki ülk ed e yaşayan T ü rk ve

Rum az ın lık la rı k o n u su n u gö- 0 rüşm eğe başladığını bildirm iş­ tir. A nadolu A jan sın ın New i ; York çıkışlı b ir n ab erin e göre " de, G üvenlik Konseyi 18 Mart- : ta to p la n a ra k K ıb m ta k i Birleş. 0: miş M illetler B arış G ücünün gö- Ş rev süresini uzatm ak meselesi- g ni görüşecektir. 1964 yılı M art •.{ ayında k u ru la n B arış G ücünün i görev süresi M artın 26 sında ff sona erm ek ted ir.

(A rk ası Sa. 5, Sü. 3 te )

Belediye Sarayında

B ayram ın ilk günü saat 9’da geçirdiği beyin kanam ası ile gir­ diği kom adan kurtu lam ıy arak Pazartesi sabahı saat 4,15’de h a ­ yata gözlerini yum an H aşim Iş- can’rn tabutu, sabah 9’da Bey­ oğlu Belediye Hastahanesinden alınarak Belediye Sarayına ge­ tirilm iş ve K abul Salonunda def­ ne d a lla n ve bayraklarla h azır­ lanm ış olan katafalka konulm uş­ tur.

T ü rk Bayrağına s a n lı ve üze­ rin d e öğretm enliğini belirten bir tüy kalem bulunan tabutun ba­ şında, önce yardım cıları daha sor, ra da daire m üdürleri, Beledi­ ye Meclisi üyeleri, dernek ve sendikalarla Işcan’ın çalıştığı il­ leri tem sil eden kişiler nöbet tutm uşlardır. Bu arada, kapılar açılm ış ve binlerce İstanbullu da tek sıra halinde tabutun ti­ minden geçerek îşean ’a saygıda bulunm uştur.

(A rkası Sa. 7, Sü. 7 de)

• CUMHURBAŞKANI CEVDET SUNAY. SAHtit SEMPATİLERİ SEBEBİYLE, HÂSIM İŞCAN’IN CENAZE TÖRENİNE KATILMIŞ­ TIR,

Hâşim İşcan

AP

İn san lar vardır: Ç alım lıdırlar, k asılırlar, öylesine k asılırlar ki kafalarının ne kadar boş ve tem ­ bel olduğunu kim se farketm ez. Hele susm ayı da becerirlerse h er­ kes onları büyük adam sanır.

H aşim İşcan büyük adam dı a m a onlardan değildi. Önce alçak i gönüllü idi. Y ıllar yılı büyük iş

leri a rk a arkaya sıraladığı halde m ütevazıydı. Susm a ihtiyacı da yoktu, çünkü kafası doluydu Kendisini dirhem dirhem satma-

% >’» da ihtiyacı yoktu, çünkü yap­

tık ları gözönünde.vdi. İşcan ne kasıldı, ne kurum landı, ne de iki v akasını b ir a ra y a g etireb ild i. H areketli b ir hayatın içinde şe­ refle, inanla çalıştı, didindi ve J göçtü gitti.

Türldyeye Haşim İşcan gibi ve o çapta yöneticiler az gelm iş geç- y m iştir ve zaten talihsizliğim iz de buradadır. Sadece E m inönüne ku- rulan iki köprünün, Saraçhanebaşm ; daki, Karaköydeki geçitlerin, yol­ ların,’ parkların yapılm asm da, v Antalyanın, B ursanın im arında değildir İşcan ’m büyüklüğü. Tür- kiyenin gerçeğini bilir olmasında- i dır, insanlarım ızı, ta n ır olm asın­ dadır. İnsanlarım ızın hangi sis­ tem de olursa olsun zayıflığım, kuvvetliliğini, kısacası k arak teri­ nin derecesini ölçer olm asında­ dır.

sk îk :k

Yıl, 1945 ya da 1946 idi. Haşim İşcan’ı B ursa Valisi iken tanıdun. İsm ini duyduğum şöhretli yöne­ ticinin ziyaretine gitm iştim . He­ vesli bir m uhabirdim , m eraklıy­ dım da. İşcan beni sonradan dost olduğum uzdan hiç de farklı kar­ şılam adı. Dereden tepeden konu­ şurken, gözlüklerinin altından in­ celendiğim i hissediyordum .

Genç-f c c v e c G Ü R E Ş İ N | liğın verdiği tedirginlikle acaba 'J diyordum , «toy m u diyor, yoksa |g için için alay mı ed iy o r benim - m

Ie?»

Anlaşılan kafam dan neler geç- ; tiğinin farkına varm ıştı koca İş­ can. Öyle şeyler anlattı, öyle şey- i

lerden söz e tti ki şaşırdım . Bir sü rü rakam , b ir sürü hesap, yüz- | binler ve m ilyonlar. Sarkık yanak la n heyecanla titriy o rd u . Kısacası bundan en az 22-23 yıl önce İş ­ can iki hafta önceki gibi heyecan­ lı idi. B ursaya b ir şeyler veriyor­ du ve tek se rv e ti v e rd ik le ri idi ne b an k a cüzdanı ne d o ld u ru l­ m uş k ü p le r ; sadece b a ş a n la riy le öğiinüyordu.

Hiç unutm am o sırad a odasına bir iş adam ı girm işti. G aliba tü ­ tüncü idi. Pazarlık ediyordu H a­ şim Beyle. On binler, yüz binler üzerinde pazarlık yapılıyordu. İş ­ can benim m eraklandığım ı anla­ dı ve tartışm ayı keserek şöyle dedi:

«Görüyor m usun bunu? B ir mil- İ yonerdir. O halkı soyar, ben de | onu soyarım.»

N ihayet çek yazıldı, gözleri vel-

j

fecri okuyaıı b ir görevli çağırıldı " verilen p ara deftere kaydedildi im zalandı. T üccar çıktı gitti.

Pazarlıktan sonra Işcan ’la uzun 1 boylu konuştuk. B ir güzelleştirm e

J

cem iyeti k u rm uştu. Genel bütçe­

den ödenek alam adığı için işlerini tüccarların, iş adam larının ver­ dikleri paralarla yürütüyordu. Yaptığı iş gerçi kitaba uygundu, am a b ir baskı niteliği de taşıyor­ du ve İşcan bu baskıyı kullanm a­ nın ıstırabı içindeydi. Ne var ki onun için yapılacak başka b ir şev de yoktu. H üküm et yaptıklarının, daha doğrusu yapm ak istedikle- ( Arkası Sa. 7. Sü. 3 de)

ANKARA’NIN VARLIK MA­

HALLESİND E ALT K A TLAR­ DAN ÜST KATLARA Ç IK A N ­ LAR, SUYUN YÜKSELM ESİNİ

ENDİŞEYLE İZLERKEN.,, ,

B İ R

r D A K İ K A :

^

Ne âlâ

memleket!

— Bizim bayram ların en İyi tarafı nedir?

— Dinlenmek? — Değil. Eş dostla buluşm ak? — Değil. — Çoluk çocuk gezip tozm ak? — Değil. — Sinem a, tiyatro filân? Değil, değil. Hiç biri değil.

B ayram larım ızın en iyi ta r a ­ fı, dünya ile, ipi koparm ak. Baksanıza, d ö rt gündür, Viet­ nam m ietnam hepsini bir kena­ ra attık. Ne gazetede bir haber, ne radyoda b ir kelime.

Zannedersiniz ki, bütün d ün­ ya da, bizlerle beraber, bayram yapıyor.

Bundan iyi şey olur mu? — D. N

"Altm'a hücum,, genişliyor

[ D ı ş H a b e r l e r S e r v i s i ]

Paris ve Brüksel’de altına hücum , dün de de­

vam etm iştir. Özellikle Paris borsası altın piyasa­

sında şimdiye kadar bütün rekorlar kırılmıştır.

Ö nceki gün 62,2 m ilyon fr a n k ­ lık a ltın satıld ığ ı halde, dün öğ­ leye k a d a r satılan a ltın ın m ik­ ta r ı; 96.8 m ilyon fran g a u la ş­ m ıştır.

Çekoslovakya

Cumhurbaşkanının

oğlu tutuklandı

ANKARA (a.a.) — Çekoslovakya Cumhurbaşkanı Antonin Novotni’- nin oğlu Antonin Novotni’nin, o- tomobil alım - satımında ihtikâr- eılık suçundan tevkif edildiği, güvenilir kaynaklardan öğrenil­ miştir,

B rü k se l’deki a ltın a hücum için b ir y etk ili, «D urum , kötü y e gi­ diyor» dem iştir.

Dün, Z ü rih ’te de altın satışı çok h arek etli geçmiş ve doların değeri, fra n g ’a oranla düşm üş­ tü r. S te rlin ’in değeri ise, değiş­ m em iştir.

(2)

♦ ♦ ♦ ♦ ♦ ♦ ♦ ♦ ♦ ♦ ♦ ♦ S A H İ F E t K Í

i

14 Mart 1968 CUMHURİYET

AKDENIZ’de YENİ

BİR MÜCADELE

Kenan ESENGiN

T srail • Arap savaşından bu yana, Akdeniz'de

-* yeni bir durum ortaya çıkm ış ve mücadele başlam ıştır.

Bu hâl, gittikçe, tehlikeli gelişm eler göster­ meye gebedir. 1962 vılındanberi, Kuzey Atlantik ve Pasifik’te devam eden (Isla k Savaş) ın Akde- nize de kaydırıldığı anlaşılm aktadır. Bu konuyu, 5 Temmuz 1963 tarihinde C um huriyet gazetesinde çıkan bir yazım ızla izaha çalışm ıştık. Kısaca, İs­ lak savaş karaları çevreleyen denizlerden ve de­ nizlerin altından yapılacak m ücadeleler için o çev­ re denizinin coğrafyasını tesb it etm ek ve denizal­ t ı l a r için ta a rru z m evzileri, yerleri hazırlam ak­ tır.

1962 d e a n la şıld ı

ovyetler bu m aksatla, birkaç yıldanberi pa- ’ sifikte büyük faaliyetler gösteriyorlardı. 1962 de bu bölgede yapılan b ir m anevrada (Loııg tslaııd çevresi) açıklarında Sovyetlerin «VEGA» adlı gemisinin harekâtının incelenmesi sonucun­ da mesele anlaşılm ıştı. Ve, Rusların niyetleri m eydana çıkm ıştı. Bunun üzerine Amerika da de­ niz coğrafyası ve denizaltı keşiflere önem verm e­ ğe başlam ışlardı. Henüz, bu karsı tedbirlerle ne gibi m uvaffakiyetlere u laştık tan bizce belli de­ ğildir.

Akdenizdebi yeni durum ; bilindiği gibi, İkinci Dünya Savaşından so n ra 6. Amerikan Filosu Ak- drnize tahsis olunm uştu. Bu filo, Akdenizin h â ­ kim b ir deniz gücü olm uş, korkusuz ve endişesiz şimdiye kadar istediği gibi, h arek et edebilm işti. Fakat, İsrael - Arap gerginliği ve savaşı sırasında Sovyetler de bu bahane ile 6. deniz filolarını Ak­ denize geçirm işlerdi. Bu filo İskenderiye deniz üssüne dayanm ıştır. Artık, Sovyetlerin Akdeniz’­ de faal ro- oynamak d urum una geldikleri açıkça görülm ektedir.

kdeniz, İslak savaşa daha da elverişlidir. Şov- yellerin burada bu yönden çalışacaklarını kabul etm ek gerekir. Abdenizde kaybolan İs­ rael ve Fransız denizaltılanm n durum u da b ir çok İhtim aller ortaya koymuş ve endişeler d o ğurm uş­ tu r.

6. A m erikan Filosu genel olarak N ükleer si­ lâhlarla yüklü uçaklar taşım akta, NATO’nun G ü­ ney • Doğu kanadında bu amaçla gezici ve vurucu b ir güç olarak d u rm ak tad ır.

Deniz savaşı bakım ından Akdeniz« geçirilen Sovyet lilosundan daha üstün olduğunu sanm ıyo­ ruz. M anevra kabiliyeti, kullanm a amacı ve ta­ şıdığı yükler bakım ından çok hassas b ir hedef olarak kabul edilebilir. Hele, R uslar, Mısır ve Suriye hava alanlarına deniz filosu ile işbirliği ya­ pacak hava kuvvetleri de getirirlerse 6. Ameri­ kan filosunun Abdi'nizdeki durum u çok tehlikeli bir hal alabilir. Uzun yıllardaııberi Akdenize hâkim olan bu filo için sıkıntılı b ir devir başlam ış de­ m ektir: Artık 6. Amerikan filosunun Akdeniz’de korkusuz, pervasız, istediği gibi, dolaşm a ve

ma-ZONGU LDA K M İLLETV EK İLİ nevra yapm a im kânlarını yitirm iş olduğu b ir ger­ çektir.

/ k kdeniz’de m eydana gelen bu yeni durum NATO’nun Güney • Doğu kanadının arkasın­ da deniz üstü ve deniz altı faaliyet ve hâkim i­ yetini tehlikeye d ü şü rm ü ştü r. Sovyet filosu aynı güçle ya da daha küçük deniz kuvvetleri iie Ak- denizde ve hava kuvvetleri ile de Arap hava mey­ danlarında bulundukça NATO’nun güney kanadı­ nın gerisinde em niyetli h arek ât ve destek yap­ m ak çok güç olur. Türkiye ve Yunan kara h are­ kâtını stra te jik hava kuvvetleri ile desteklem ek ve ikm al yollarını ve lim anlarını güvenlik altın­ da tutm ak ayrı b ir problem haline gelir.

İsrail - Arap savaşı Sovyetlerin Akdenize sız­ m aları için büyük b ir fırsat olm uştur. Eğer Sov- yetler bu çevrede b ir m ücadele verm eye kararlı iseler siyasî gösteriş ve baskı dışında Akdenizde büyük hazırlıklar yapacaklardır. Pasifikte olduğu gibi elektronik gererlerle donatılm ış balıkçı tipi ikmal gem ilerini Abdenizde de kullanacak ve ça­ lıştıracaklardır. Readcrs Digest dergisinin vaktiy­ le verdiği bilgiye göre R uslar çok sayıda bu tipte gem iler yapm ışlardır. Bunların 14 binin üstünde olduğu ve 3 binin kuzey A tlantikte çalıştıkları söy­ lenm ekteydi.

' ^ 7 ' apılan araştırm alarla an laşılm ıştır ki Rus- lar askeri ve bilim sel h aber alm a ve denizal­ tıla r için m evziler hazırlam a amacıyla bu gemileri denizlere çık arm ışlard ır.

Böylece, batı blokuna k arşı b ir ıslak savaş aç­ m ışlardır. Sim di, bu çalışm aların Akdenizde de yürütüleceğini kabul etm ek gerekir. Çevresinde b ir çok devletler bulunan, adaları, sığ yerleri çok olan Akdeniz bu faaliyetlere daha da çok elverişli­ dir. Islak savaş, gelecek dünya savaşlarında k ara­ lar» çevreleyen denizlerden ve denizlerin altından yapılacak m ücadeleye yer hazırlam ak m aksadıyla ortaya konm uştur.

Bütün bunlar gösteriyor ki Akdenizde yeni ve önemli bir durum m eydana gelm iştir. Diğer yan­ dan, son günlerde İtaly a’da toplanan çeşitli ülke­ lerin sosyalist p artileri em peryalizm e karşı m üca­ dele açmayı ortaya kovm uşlardır. Faaliyetlerinin daha çok, Akdeniz çevresini hedef tuttuğu kolay­ ca anlaşılm aktadır. Bu çalışm aların siyasî baskısı tek taraflı mı olacak, yoksa tüm yabancılara k a r­ şı b ir savaş halinde mi gelişeceği kolay anlaşılm a­ m akla beraber öncelikle Amerikava karşı olduğu görülm ektedir. • • a t • İli• ••• •••I • ta*

flH

■ ■■■

«*n a * # » • ••a ■ ■■■ *»** • »•a a s ı n a n a « • ata a a a a MU a a a a a a a a a a a a aaaa a a a a a a a a ■ a a a İİİİİİp i İlpjiiipîl

iü l i f ! I

I * #

O

İli 9

Anayasa

tehlikede

a a a a aaaa a a a a t a a a a a a a a a a a • a a a • a a a • MI

SONUÇ

â nem li olan m es’ele Akdenizde yeni b ir mü- c a d d e n in haşlam ış olduğudur. Bu en iyim ser düşünce ile bölgede bir denge burm aya ya- rayaca.t, ya da şiddetli bir mücadelenin devam ına sebep olacak ve Altıncı Amerikan filosunun Akde­ niz’de özel olarak Doğu Akdeniz’de barınm ası çok güçleşecektir.

N TO'nun güney kanadında husule gelen bu yeni durum için ciddî ted b irler alm ak zorunlu­ luğu doğm aktadır.

a a a a a a a a a a a a a a a a

M

eclisteki son o la y la r h a k k m - rîa C u m h u riy e t’in sayın ya­ zarları , N ad ir Nadi, İlhan Selçuk ve Ecvet G ü resin ’in yaz­ d ık ların a ben de k atılıy o ru m . A kıldan, in saftan , dinden, im an ­ dan yoksun ve tu tk u ’dan gözleri dönm üş b ir to p lu lu ğ u , hem de P a rlâ m e n to içinde, inanılm az b ir sald ırıy a k ış k ırta ra k bu y u rd u en teh lik eli dönem ece g e tire n le ri ve b ü tü n ü lk e d e açık tan açığa o kanlı 31 M art’ı tek ra rla m a ğ a ça­ lışa n la rla işb irliğ in d e olanları ak­ lını y itirm em iş herkesin protesto etm esi g erekir.

T ü rk iy e ’de yol kesip adam öl­ d ü rm elerd en ve k en tlerd ek i sonu gelmez, h ırsız lık la rd a n illa lla h dendiği b ir sırad a, k arakolda bir h u k u k çu n u n da kıyasıya dövül­ mesi ve bu ağ ır suçun E m niyetçe ö rtbas edilm eğe çalışılm ası, gizli k alm ış daha nice suçları da he­ saba k atın ca, y u rtta şın hangi te h ­ lik e le rle sarıldığını g ö steriy o r­ du. M eğer b eterin de b eteri v a r ­ m ış. M eğer ancak dokuzda b iri g örülen o buz dağları gibi d ay ak olayları da y u r t ölçüsündeki u - tan ç verici b ir tu tu m u n iş a re tle ­ riym iş.

And içmişlerdi

M

ille tv e k ille rim iz yasam a gö­ revini insanlık ölçüleri için ­ de yapm ağa sözde andiçm iş- lerdi. Sözde yu rd u y a sa la r u y a­ rınca yönetm ekle görevli b ir h ü ­ küm et ve ikide birde dem okrasi aşkını dile getiren b ir B aşbakan v ard ı. B u n lar ne y ap tılar? Y ap­ tık la rı o rtad a. M ecliste kan dök­ tü le r. P a rlâ m e n to ( !) içinde. A d a­ le t ( ! ) P a rtisi m illetv ek illeri, y u m ru k , tekm e, bıçak, m uşta ve tabanca kabzasıyla ve d a y a n ıl­ maz h a k a re t ve sö v g ü lerle ü zer­ lerin e sa ld ırd ık la rı b irk a ç top­ lum cu m illetv ek ilin in kişiliğinde b ir düşünceyi öld ü rm ek isted iler. Oysa ta ikiyüz yıl öncesinden gü­ nüm üze seslenen o b ü y ü k düşü­ n ü r V o ltaire’ (1694 - 1778) in deyi­ şiyle «Zam anı gelm iş b ir fikrin gücü k arşısın d a h iç b ir o rdu tu tu ­ namaz.«

Ne acıdır ki, do ğ ru d an doğru­ ya insan hak ve ö zg ü rlü k lerin i sav u n m ak , insanın can, m al, ırz ve n am u su n u k o ru m ak ve b ir in­ sanı diğ erin e k u llu k etm ek ten

A y la k M u sa

ıZ-2

^ ü J e é e A L . ,

S A T IL IK K A T

H arbiye C u m h u riy et C addesinde deniz gören 3 salon, m an ­ zaralı 4 y atak ve 1 hizm etçi odası, re n k li banyo, m u tfak ve ofis tekm il konforu haiz ŞAHANE BİR K A T boş teslim acele satılık ­ tır. Şişli Site S aray No. 105 — Tel ; 47 44 74 - 47 80 50/105

O R H A N D İ N C E L

C u m h u riy et — 2538

♦ ♦ ♦ 4

S O L U N 94 Y IL I

T ü rk iy e’de Sosyalist ve K om ünist H arek etler

1871

-

1965

AÇLAN SAYILGAN 20.— TL. D ağıtım : BATEŞ ♦ ♦ ♦ ♦ ♦ ♦ ♦ Ba-Tcş: 13/2497

İ L Â N

Ereğli (Konya) Belediye Başkanlığından:

1 — İki ad et 7 fa b rik a to n ajın d a dan p erli in şaat k am ­ yonu m ubayaa edilecektir.

2 — İlci kam yonun m uham m en bedeli 280 bin iira olup m uvakkat tem inatı 15 bin liradır.

3 — İhale 22 M art 1968 cum a günü saat 15 de Belediye Reisliği salonunda kapalı zarf u su lü y le yapılacaktır.

4 — Tem inat m akbuzu, T icaret O dası belgesi ve k am ­ yonun m arka, model, tonaj vesair özelliklerini b elirten ve teklif edilen bedeli ihtiva eder, m ek tu b u n ihale saatinden bir saat evveline kadar Belediye B aşkanlığına verilm iş olması şarttır.

5 — Şartnam esi Yazı İşleri kalem inde görülebilir. 6 — İhaleden M ütevellit Yergi, Resim, H arç »haieyi kabul edene aıı olup postada vâki gecikm eler kabul edil­ mez.

Sayı: 53 (Basın: 12020/2511)

Beden Terbiyesi

Genel Müdürlüğünden

G enel M üdürlüğüm üz M erkez T eşk ilâtın d a çalıştırılm ak üzere, 1 — Y üksek M ühendis (M im ar)

2 — Y üksek M ühendis (in şa a t) 5 — Y üksek M ühendis (E le k trik )

4 — Y üksek M ühendis (M akina - T esisat) 5 — M ühendis (İn şaat, Tesisat, E le k trik ) a lın a c a k tır.

4/10195 sayılı K ararn am ey e bağlı I ve II sayılı cetvel­ lerd e ık ay ıtlı derecelere ve h izm et sü relerin e göre y ev ­ m iye ve in tib a k la rı y a p ıla c a k tır.

A ynı k a ra rn a m e n in 9, 10 uncu m addesinde yazılı m ah ­ ru m iy et, şantiye ve a ğ ırlık zam ları v erileb ilecek tir.

İm kân n ispetinde dış m em leket b u rsla rın d a n istifade e ttirile c e k ve görgü ve b ilgilerini a rtırm a k m aksadıyla dış m em lek etlere g ö n d erilecek tir.

A sk e rlik le rin i yapm ış o lan larla yabancı dil b ilen ler te r ­ cih e d ilirle r. İste k lile rin m ü ra c a a tla rım G enel M üdürlüğü­ m üze y a p m a la rı ilân o lu n u r.

(B asın: A - 1949 -12348/2513)

i m

Sarıkamış Askerî Sat, AL Komisyonundan

Sarıkam ış’tan K ağızman ve G aziler G arnizonlarına k a ­ palı zarf usuüi ile (1400) e r ta şıttırıla c a k tır M uham m en be­ deli (16,800) lira olup geçici tem inatı 1260 liradır. İhalesi 25 M art 1968 pazartesi günü saat 11.00 de yapılacaktır Şartnam esi her gün mesai saati içinde K om isyonda görüle­ bilir 2490 sayılr k anun gereğince hazırlanacak tekili m ektuplarının ihaleden b ir saat önce Kom isyona verilmesi şarttır.

(Basın: 12183/2504)

İ

L

Â

N

Teknisyen Alınacaktır

İstanbul Sular İdaresi Umum

Müdürlüğünden:

idarem iz İnşaat M ü d ü rlü ğ ü n d e İstihdam edilm ek üzere, aşağıda belirtilen evsafı haiz elem anlar arasında im tihanla bir teknisyen alınacaktır.

1 — Özel veya R esm t T ek n ik er O kulu İn şaat Bölüm ü veya m uadili O kul m ezunu olm ak,

2 — A skerliğini yapm ış olmak,

3 — M esleğinde (A skerlik hariç) bilfiil« 3 sene çalış­ mış olm ak,

4 — 40 yaşından im k an olm am ak, VERİLECEK ÜCRET :

İm tihanda m uvaffak olanlara, m uvaffakiyet derecesi nispetinde 383-683 k u ru ş arasın d a saat ü creti, ayrıca g ün­ de 250 k u ru ş yem ek parası ile eşi ve çocukları için ayda 20 şer Ura aile ve çocuk yardım ı verilecektir.

M üracaat sahiplerinin 30.3.1968 cum artesi g ü n ü saat 13.00 e k a d a r diplom a, n ü fu s cüzdanı, askerlik terh is vesi­ kası, 2 ad et resim ve geçm iş hizm etlerini tevsik eden bel­ gelerle İdarem izin P ersonel M üdürlüğüne m ü ra c a a tla n İlân

olu n u r. (Basın: 12247/2501)

k u rta rm a k için v a r olan ve bun­ la rı yaptığı ölçüde m eşru sa y ıl­ ması g erek li «hüküm et», sa ld ır­ g a n la n kınayacağı yerde onlara destek ve k alk a n oldu.

Ne yazık ki, İçişleri B akanı bu sald ırıd a k ışk ırtıc ıla rın başıydı.

Ne yazık ki, B aşbakan, s a ld ırı­ ya u ğ ra y a n la rd a n özür d iley erek o n ların gön ü llerin i alacağı yerde, sayın m u h a le fe t lid erin in u y a r­ m aların a da a ld ırm a y a ra k , âd eta «Otı olsun!» dercesine konuştu ve h a ttâ asıl ik tid a rın k ışk ırtılm ış o ld u ğ u n d an söz açabilecek d e re ­ cede sağduyu, insaf ve hoşgörü­ d en yoksun o lduğunu o rtay a koy­ du.

SONUÇ

A

rtık başım ızı ellerim izin a ra ­ sına alıp iyice düşünelim . Dö­ nüşsüz b ir yola sapm ış olan 31 M a rtç ıla r şeriatçı b ir faşizmi g erçek leştirm ek için olanca güç­ le riy le çalışıp adım adım ile rli­ y o rlar. A nayasa teh lik ed ed ir. Bu­ nu b e lirtm e n in b ir v atan d a şlık görevi olduğu kanısındayım .

A v. M ehm et GÜMÜŞ ANKARA * * *

Olmaz botla şey ■ II

S

avın E cvet G üreşin, aynı b a ş ­ lık lı yazısının b ir y erin d e şöyle d iy o r: « T ü rk iy e’de ne k a d a r aşırılığa kaçılırsa kaçılsın, hasın, p o litik acılar, p a rti a d a m la ­ rı d ışın d a C u m h u rb aşk an ın a, o r­ d u y a, ordu k u m a n d a n la rın a , as­ k e rle re karşı daim a say g ılıd ır. Sadece T. Ceza K. yasakladığı için değil, geleneğinde yerleştiği için say g ılıd ır ve onu devam e t­ tirm ek ted ir.»

S ay ın yazarın bu h ak lı sözleri­ ne k atılm am ak im kânsız.. Basını­ m ızda bu geleneği bozucu şek il­ de d a v ra n a n la r o lab ilir. A ncak b u n la r istisna olu p kaideyi boz­ m az. Bu istisnai d a v ra n ışla rı yo­ la g etirm ek için A nayasam ızın zo rlan m ak istenm esinin g erek lili­ ğini anlayam ıyoruz. r

A sk eri yargının özellik ve nite­ lik le r i A nayasam ızın 138. m ad d e­ sinde hükm e b ağ lan m ıştır. Bu h ü k ü m m odern ve ileri b ir h ü ­ küm olup, h â k im lerin bağım sızlı­ ğı ve tem in atı ilk eleriy le de tu ­ ta rlıd ır.

«»-Hujmjk sistem im ize göre, p ren - ; tüfe olarak siv ille rin işlediği saç­ lara, sivil m ah k em eler (adli y a r­ gı) bak m ak ta, istisnaen özel ka­ n u n la rd a öngörülen su çlar için, askerî m ah k em eler y etk ili kılın­ m ış b u lu n m a k ta d ır. Bu durum «tabii hâkim » k av ram iy le ifade edilir. Y apılm ak isten en d eğ işik ­ lik bu kavram ı zedeleyici n ite lik ­ te d ir. Ç ünkü tab ii hâkim k a v ra ­ m ının kapsam ı, askeri suç kav ­ ram ının genişletilm esi ölçüsünde d a ra lm a k ta d ır. Yani is tisn a la r kaide h alin e g e tirilm e k te d ir.

A nayasa d eğ iştirilm ed ik çe, bu yolda ç ık arılacak h e r kam ın A- nayasava aykırı o la c a k tır ki. bun ların Meclisçe kabul edilse dahi. A nayasa M ahkem esi tarafın d an ip ta l edilm esini norm al k arşıla­ m ak g erek ir.

K aldı ki, b ir suçun basın yo­ lu y la işlenm esi o sucun cezasını a ğ ırla ştırm a k için y eterli b ir se­ bep olam az.

Basın h ü rriy e tin i düzenleyen A nayasam ızın 22 m addesi, kişi­ lerin haysiyet, şeref ve h ak ların a tecavüz halinde, basın h ü rriy e ti­ n in k anunla sın ırlan acağ ın ı ön­ g ö rm ü ştü r

ran ışlarm , 27 M ayıs A n ay asası­ nın doğm asını h azırlam ış b ir d ev ­ rim i yapm ış yüksek askeri m a­ kam ve k işilerin so ru m lu lu k ve görev an lay ışiy le bağdaşm am ası gerektiği düşüncesindeyiz.

G ü rta n DEM İRER H ukukçu — İsk en d eru n

İrticaın

kökeni nerede?

S

ayın I. S elçuk'un « irticaın K ökeni Nerede» başlıklı yazı­ sını okudum . Aynı k o n u la n k ap say an ilginç y ay ın lar oldu bu ara d a . Ü lkem izin bazı y e rle rin ­ de, birçok m ollaların v e rd ik le ri fe tv a la rd a açık kapalı a n la m la r­ la A ta tü r k ’e sa ld ırıla rd a b u lu n ­ d u k la rı sezinlenm ektedir. « ö len h ir kişinin A ta tü rk ’ün silâh a r k a ­ daşı olm asından ö tü rü cenaze na­ m azını kılm ak ta sakınca g ö rm e­ leri» durum u iyice ta n ıtla m a k ta ­ dır.

A ta tü rk zam anında su yüzüne çık aram ad ık ları bu denli ça b a la r son y ıllard a iyice b elirg in hale geldi. ö z e llik le to plum um uzım çok p a rtili yaşam a g irm esiyle be­ lirm eye b a şla d ıla r Tüm ülk ed e sesini d u y u racak k ertey e geldi­ ler. A tatü rk çü kuşağa nifak to­ h u m ların ı sa ç tıla r Y asalarım ızla y asak lan an n u rcu lu ğ u güdük fi­ k irle rle sa v u n d u la r. Bu akım C u m h u riy e t rejim in i zedeleyici d a v ra n ışla rla T eokratik b ir yö­ n e tim in örgütlenm esi ta s a rıla riy - le başbaşa k a ld ıla r K om ünizm le M ücadele D ernekleri adiyle çı­ k arcı hiçbir fonksiyonu o lm ayan b ir k u ru lu şla A ta tü rk T ü rk iy e- sinde y e r y er çöreklenm eğe b a ş ­ la d ıla r. Ne d en li ça lışırla rsa ça­ lışsın la r; T ü rk gençliği geçerli yolu seçm iştir. Bu yaşam ın d ışın ­ da A rap tö re ve g elen e k lerin in özlem ini duyan z a v a llıla r, hangi çağda olduğum uzu u n u tu y o rla r mı? Y ah u t b ir daha ortaçağ ya­ şam ına dönüleceğini mi sanıyor­ lar?

SONUÇ

A

ta tü rk ç ü lü k ; d e v rim c ilik tir. ulus sev erlik , B ağım lılığa karşı b ağ ım sızlık tır. G ericili­ ğe kaosı.ılericilik tir. H ilâfete kar-. $ı lâ ik lik tir U ygar ü lk e le rd e n geri onTfumuza karşın b ir u y a­

nı« v» yükselm e çab asıd ır. D in­ sizlik değil dinin k işile rin b ir inancı o larak yönetim i e tk ile n - m eyişidir. G erçek yönüyle u y g ar diizeve ulaşm a ereğ id ir. Buna karsın b ağ n azlar, ü m m e tç ile r ne denli yorum y a p a rla rsa y ap sın lar geçerli olam az artık .

K em al KOCARSLAN O rtao k u l ö ğ re tm e n i D ivriği

SONUÇ

B

u n ları y eterli bulm ayıp ğanüstü suç ve cezalarla A- ola­ navasam ızı zorlam anın, hu­

k u k düzenim izi a ltü st edici dav- C u m h u rly et — 2533

ORTA DOĞU TEKNİK

ÜNİVERSİTESİ REKTÖRLÜĞÜNDEN

Ü niversitem iz B ütçe ve Malî İşler G enel M üdürlüğüne aşağıdaki şa rtla rı haiz Şef ve M em u rlar alın acak tır.

A d aylarda A ranılan Ş a rtla r: a) T ü rk vatandaşı olm ak,

b ) A skerliğini yapm ış olm ak (E rkek a d ay la r için), e) F n az lise veya m uadili m ezunu olm ak ve

iki yıl Iş tecrübesi bulunm ak. B u n u n dışında:

Dış T eknik Y ardım Şefi İçin; iyi İngilizce bilm ek, Y ü k ­ sek Okul m ezunu olm ak,

Dış T eknik Y ardım M em urları için; (M uhasebe bilgisi tercih sebebidir).

M u h a s e b e 'm e m u rla rı için; (M uhasebe bilgisi a ra n ır). M üracaatçıların Ü niversitem iz Personel M üdürlüğünden alacakları form larını d o ld u rarak en geç 16 M art 1968 g ü ­ n ü saat 17.00 ye k a d a r iade etm eleri ve 18 M art 1968 p a ­ zartesi günü saat 10.00 da Ü niversitem izde yapılacak im ti­ handa hazır b ulunm aları gerekm ektedir.

(B asm : A. 1902-12292/2499)

SATIS İLÂNIDIR

Haşim Baba

H aşim îşean yaşından da b ü y ü k g ö sterird i, am a h er y aştan in­ san la yaşıt gibi konuşm ak h ü n e rin e sah ip ti. Y um uşak h ir sesi v a r­ dı. En keskin n ü k te y i olağan b ir şeym işçesine söyleyiverir)!!. P ırıl p ırıl b ir zekâ, gözlü k lerin in cam ında ışıld ard ı. Bazı tip le r v a rd ır, ilk b a k ışta y ab an a atılm ıv acak kişi o ld u k ların ı belli e d e rle r, H a­ şim tşean - B abıâlideki a d ıy la H aşim B aba - ne yam an b ir kim se old u ğ u n u d aha ilk adım da d u y u ru v e rlrd i insana,.

— B eyefendi., diye b a şla rd ı lâfa, am a bu «beyefendi» sözü ara y a m esafe koym ak için dile gelm iş değildi. T ersine H aşim Ba­ ba «beyefendi» d erk en d ünyanın tü m «beyefendi» le riy le alay eden b ir re n k ta şırd ı sesinde..

Haşim B aba nerey e gitse o rad a h ir h a re k e t b aşlam ıştır. A n tal­ y a ’dan B u rsa ’ya, B u rsa ’dan İs ta n b u l’a k ad ar., «H areket» onun k i­ şiliğini tam am lıy an etk en lerd en b irid ir, ts ta n b u ld a k i d u ru m u çok zordu. Ç ünkü B elediye M eclisinin çoğunluğu A .P.’lid ir. B unlar, C.H.P.Ti Işcan ’ın y ap tığ ı ve yapacağı işlere çelm e ta k m a k ve t a ­ koz koym ak için y e k v ü e u t id ile r. E ğer seçim lere k a d a r C.H.P.Ti B elediye B aşkanını b aşarısızlığ a u ğ ra tırla rs a m u r a tla rın a erecek ­ le rd i. ts ta n b u ld a B elediye M eclisinin çoğunluğu hizm et için seçil­ m ez. T ü rk iv en in bu en zengin şeh rin d e ç ık ar sağlam ak, iş tak ip etm ek, fırsa t k o llam ak B elediye p o litik acısın ın am acıdır. İm a r ti caretin d en b alıkhaneye, b alık h an ed en m ezbahaya, eğlence yerle rin d en işy erlerin e, ta a h h ü t işlerin e ve gecekondu tic a re tin e k ad ar m ily o n ların döndüğü b ir lu n a p a r k tır İsta n b u l B elediyesi.. Bu lu ­ n a p a rk ta :

— Bul k aray ı al p aray ı., diye tezgâh k u rm uş nice üçkâğıtçı politikanın kilit n o k ta la rın ı tu tm u ş la rd ır. B unların hedefi önüm üz­ deki seçim leri kazanm ak için Işc a n ’ı b a lta la m a k tı. H aşim B aba’nm son yılları bu m ücadele içinde geçm iştir. Ve b ü tü n y ap tığ ı işler B elediye M eclisinin engellem esine rağm en y ü rü tü lm ü ştü r.

V aktiyle A d n a n JH e n d e re s İs ta n b u l’un İkinci F atih i olm ak id d iasıy la b irtak ım h a re k e tle re g irişm işti, am a onun elin d e kanuı tan ım ay an b ir siyasi ik tid a rın k u v v eti v ard ı :

—- Y ıkın., der, b u ld o z e rle r çalışırd ı.. — V erin., d er, ta h s is a t y a ra tılırd ı.

H aşim İşcan ’m elinde böyle im k â n la r y oktu.. A m a y ap tığ ı İş­ le r öylesine şaşırtıcı idi kİ. b ir gün :

— P aray ı nasıl b u lu y o rsu n u z? E linizde hiçb ir y etk i yokken, ve A n k arad ak i ik tid a rd a n îs ta n b u ld a k i B eledive M eclisine k a d a r h e r kes size cephe alm ışk en bu işlevi nasıl y ü rü tü y o rsu n u z ? S ih ir ve k eram et nerede? dive sordum .

-- Basit, diye cevap verdi. B elediye g e lirle rin d e b ir ta h a k k u k ve b ir de tahsil safhası v a rd ır T ah a k k u k safhası n o rm al y ü rü r iş tahsile geldi mi. şu ya da bu yolla k a ç a k la r b aşlar, ertelem ele a rta r. B ütün m esele B elediye g elirlerin i tahsil için adım adım ko y a la m a k tır; sab ah ın k öründen akşam ın k aran lığ ın a k ad ar nefes alm adan d â v an ın u cu n u b ıra k m a m a k tır. Benim k eram etim işte b u rad a !

H aşim Işcan, a rtık sayısı gid erek azalan yapıcı ve nam uslu d e v le t m em u ru tip in in ö rn ek lerin d en b irid ir.. Şu f a r k la ki, halka d önük b ir p ırıltısı da v ard ı İşc a n ’ın.. P o p ü la rite si yoğ u n d u . İşin bilen, k a n u n la rı bilen ve elin d ek i y e tk ile ri ü çk âğ ıtçılar» k arşı kul la n m ak cesaretin d e b ir k işinin neİer yapahileccği H aşim B ah a’mı h ik ây esin d e yazılıdır. Şim di İsta n b u lin i n eresin e baksanız onuı e se rle rin e raslarsm ız, b u n la r b ir seçim d ev resin d e m ey d an a geti rilm iştlr.

A m a ne v a r kİ, ista n b u ltın İşi, a r tık hangi ç a p ta o lu rsa olsuı b ir B eledive B aşkaııının işi d e ğ ild ir. K ıy ıla rın d a kom p rad o r sal ta n a tın ın dalgalandığı bu k en t, d ü n y an ın en b ü y ü k kaçakçılık, yol suzlıık, fuhuş, esrar, beyaz kadın tic a re ti, eğlence, gangsterlik m erk ezlerin d en biri o lm u ştu r. B elediye te ş k ilâ tın d a b irta k ım şebe k eler bu gidişin kom isyoncuları o la ra k y u v a la n m ış la rd ır; ve şeb rln e te k le rin d e k üm elenen se fa le t su rla rın dışına taşm ıştır.

işte böyle yedi başlı b ir c a n a v a rın sırtın d a ıılce güçlüklerle boğuşa boğuşa şeh irliy e hizm et etm ek için h ay atın ı h arcam ıştır H aşini Baba..

t / v y

T E Ş E K K Ü R

i

' :

Uzun şiired ir ra h a tsız o ld u - 5 İhım h astalığ ım ı teshis ve b aşa- 2 rılı am eliyatla beni sıh h a te k a - 2 v u ştu ran . m esleğindeki b a şa rıla - ; rı ile daim a ta k d ir edilen

Opr. Dr.

Kemal Alemdaroğlıüna i

h er zam anki v ard ım ve ilgisine • b ir yenisini ekleyen ve ted av i - 5 m e bizzat nezaret eden, ö rn e k ; insan, saygı değer hekim O pr S

Dr. METİN TANKER’e. a rk a d a ş - ; Iık ve dostluğun en güzel ö rn e - i ğini veren As. Dr. İBRAHİM ; YILDIRIM ve D r. MEHMET S HAYRI ÖZGÜR’e y ü re k te n te - 2 şe k k ü r ve sa y g ıla rım ı su n a rım . • a A hm et G iiryüz K etenci ■ Y E N İ Ç I K T I

T Ü R K Î Y E Y İ

E K O N O M İ K B U H R A N D A N

K U R T A R A L I M

Yazan: ORHAN PEKİN Bu kitabı okuyunuz, o k u tu n u z.

FİA T I : 5 LİRA

H alâskârgazi Cad. 85/8 H arbiye - İstanbul. i

C u m h u riy et — 2527

Prof. Dr.

ZEYYAT HATİBOGLU'NUN

H erkesin k o lay lık la okuyabileceği - T ü rk iy e şa rtla rın a göre h azırlan m ış a ltı yeni k itab ı :

1 — KOLAY İK T İSA T 20 TL.

2 — İŞLETM E İD A R EC İLİĞ İN İN ESA SLA RI 25 »

3 — İK T İSA D İ K ALKINM A ki „

4 — İŞLETM E İK TİSA D I 20 »

5 — PARA, KREDİ VE BANKACILIK 30 »

6 - İs l e t m e fIn a n s m a n i 20 »

I ALAGÖZ YAYINLARI : P.K . 114 - İ s t a n b u l «

(C u m h u riy e t - 2526)

T E Ş E K K Ü R

A ile b ü y ü ğ ü m ü z k ıy m etli eşim, sevgili babam , A n ­ k a ra Ü niversitesi V eterin er F ak ü ltesi U m um î ve Tecrübİ P ato lo ji K ü rsü sü P rofesörü.

Prof. Dr. ENVER SENGİR’in

9.3.1968 cum artesi gü n ü y ap ılan cenaze m erasim ine iştirak eden, telg raf ve telefonla b ü y ü k acım ızı paylaşan, çelenk gönderen A n k ara Ü niversitesi sayın R ektörü, V eteriner F ak ü ltesi D ekanı ve A n k a ra ’d ak i d iğ er F ak ü lte D ekan ve profesörlerine b an k ala r, İstanbul L iseliler D erneği Şap E nstitüsü, V eterin er H ekim ler Cem iy-'ti, V eterin er H ekim ler Sendikası, Patoloji C em iyeti, T ü rk V eterin er H ekim leri O dalar Birliği ve d iğ er k ad irşin as dost ve ak ıaab larım ıza şahsen teşek k ü re b ü y ü k acım ız m âni olduğundan şü k ran - larım ızın iblâğına sayın gazetenizin tav assu tu n u rica ederiz

EŞİ VE KIZI

C u m h u riy et — 2535

TÜRKİYE K IZ n.A Y DERNEĞİ GENEL MERKEZİNDEN: Etim esgut m erkez depolarım ızda bulu n an çeşitli du ru m ve tip te 59 ad et binek otosu, kam yon, jeepler, am b u lan slar ayrı ayrı kapalı te k lif verm ek su retiy le satılacaktır.

Bu araçlara ait şartn am e ler A nkara’da G enel M erkezden ve İstan b u l’da K ızılay İstanbul M üdürlüğünden tem in edilebilir. A y­ rıca İzm ir ve A dana K ızılay Şubelerinde şa rtn a m e le r görülebilir Satışa arzedilen araçlar E tim esgut K ızılay depolarında m esai saatleri dahilînde görülebilir. T ekliflerin kap alı o larak en geç (4 N isan 1968) saat 16 00 ya k a d a r Genel M erkeze v e ­ rilm esi şa rttır. Postada vâki gecikm eler nazarı d ik k ate a lm -

m ıyacaktır. C u m h u riy et — 2522

w

Ltanbul Telefon

Başmüdürlüğünden

1 — T eşekkülüm üz ihtiyacı için 186 adet tel çıkrığı kapalı teklii alm a su re ti ile satınalınacaktır.

2 — 10480.— lira geçici tem inat alınacaktır.

3 — Ş artn am e M alzeme A m irliğim izde, m ü h ü rlü n ü - m une T ahtakale am barım ızda görülebilir.

4 — İstek lilerin kapalı teklif m ektuplarını 21/3/1968 perşem be günü saat 15.00 e k ad ar M alzeme A mirliğim ize tevdi etm eleri ilân olunur.

Referanslar

Benzer Belgeler

Dava, duru şmaları izleyen polislerin tutanak örneği alması, duruşma günü ve saatlerinin polislere sorularak verilmesi ve davalı avukatlarının isimlerinin telsizlerle

Olayın yaşandığı bölgede bulunan Harman Fırın’a ait tahrip edilen görüntülerin kurtarılması ardından fırın işletmecileri ve 4 polisin aralarında bulunduğu 8

Ordu’da derelerin tahrip edilmesine kar şı mücadele eden Ordu Doğa ve Yaşam Alanlarını Koruma Platformu üyeleri, Turnasuyu Irmağı yatağında yapılan yol ile ilgili

Enjeksiyon yöntemi ile şekil verme Basınç veya vakumla

NADH oluşur, böylece enerji yine elektron taşıma sistemi molekülleri yardımıyla organik bir moleküle aktarılır. •Mayalarda, fermantasyon sonucunda Piruvat dekarbosillenir

Eğer kimyasal tepkimenin oluşması ısı gerektirirse, yeni maddenin kütlesi, tepkimeye giren mad- delerinkinden (çok az fark etse de) daha fazla olur.. Kimyasal

Sınıf öğretmenlerinin sınıfta otoriteyi sağlamak için izlediği tepkisel yolları saptamak için yapılan araştırma sonuçlarına göre sınıfta otorite

Seçimlere kadar ülkeyi yönetme yetkisini elinde tutan Milli Birlik Komitesinin (MBK) içinde iktidarın uzun süre bırakılmamasını savunanlar (On dörtler) tasfiye