• Sonuç bulunamadı

Suavi Sonar'dan 1930'lardan Nazım Hikmet anıları:Nazım, Şarlo hayranıydı

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Suavi Sonar'dan 1930'lardan Nazım Hikmet anıları:Nazım, Şarlo hayranıydı"

Copied!
1
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

Suavi Sonardan 1930’lardan Nâzım H ikm et anıları:

Nâzım, Şarlo hayranıydı

Nâzım Hikmetle 1930’larda — Suavi Sonar (sağda), 1930'lu yıllarda Ali Suavi adıyla, Nâzım Hikmetin (solda) kitaplarının kapaklarını da hazırlamış­ tı, Daha sonra “Her Şey Resimli" adlı dergiyi de Nâzım Hikmet ve Suavi Su­ nar, İhsan ipekçi'yle birlikte çıkarmışlardı.

ne.

B ir dönemin ünlü grafik

sanatçısı Ali Suavi,

sonraların ünlü

fotoğrafçısı Suavi Sonar,

Nâzım Hikmet’le İpekçi

Film Stüdyosu’nda birlikte

çalıştıkları günleri anlattı.

Y I L D IZ ^ Ü Ç O K ~

“ İpekçi Film Stüdyosu'nda si­ nema afişleri hazırladığım sıralar Nâzım Hikmet de aynı stüdyoda senaryo yazıyor, tercümeler, dub­ lajlar yapıyordu. Hemen her gün birlikte olurduk. Stüdyoya gelir gelmez birbirimizi sorardık. Bir gün Nâzım'ın içerde çalıştığını söylediler. Ben tabii rutin bildiği­ miz işleri yaptığını sandım. Bir de içeri girdim ki, Nâzım piyanonun başında. Bugün hayatta olmayan Adalet Cimcoz’la birlikte ‘Gene fistanın atlas/A tlasa iğneler batmaz’ türküsünü modernize et­ meye çalışıyorlar. Nâzım’ın bu yö­ nünü ilk defa o gün gördüm.’’

Nereden nereye? Nâzım Hik-

met’in yurttaşlık hakkı için açılan kampanya ile büyük şairin 87. do­ ğum günü kutlaması, fotoğrafın 150. yılıyla aynı sıralara denk dü­ şünce, aklımıza ister istemez Su­

avi Sonar geldi. Nasıl gelmesin ki? Evine gittiğimizde bize ilk ağızda yukarıdaki anısını anlatan Suavi Sonar, 1930’larda Nâzım Hik­ met’le İpekçi Film Stüdyosu’nda çalışmakla kalmamış, dönemin önde gelen grafik sanatçılarından biri olarak Nâzım Hikmet’in ba­ zı kitaplarının kapaklarını hazır­ lamış. Örneğin, “835 Satır” da bunlar arasında. Nâzım Hikmet de Ali Suavi’nin, yani Suavi So- nar’ın yaptığı kapakların içine uzun uzun düşüncelerini yazmış, imzalayıp armağan etmiş

kendisi-Bir zamanların ressamı, grafik sanatçısı Suavi Sonar, sonradan grafik sanatından giderek uzak­ laşmış, kendini fotoğrafa vermiş. Ama tam bunları konuşurken Su­ avi Sonar, arşivinden bir gazete çı­ karıyor. 1930’ların sonlarının ün­ lü “Tan” Gazetesi bu. Gazetenin

“Düşünceler” köşesinde “Besliycn

Karga” başlıklı bir yazı. Yazının altında Orhan Selim imzası var. Orhan Selim takma adını kulla­ nan Nâzım Hikmet, Ali Suavi’nin

“Tütün İnhisarları” için gerçekleş­ tirdiği grafik ürünlerini yorumlu­ yor:

"... Tütün inhisarları, bu yuka­ rıdan beri saydığım, beylik olmuş

düşünceleri en sonunda kavraya­ bildi. Ressam Ali Suavi’nin kale­ mi ve fırçasıyla ‘Yenice’yi, ‘Yalo­ va’yı, ‘Samsun’u, ‘Boğaziçi’ni, ‘Si-

garillos’u eski kötü kabuklarından kurtardı. Onların kimisi bir kiraz kabuğunun ışıltısını, kimisi bir akar su pırıltısının serinliğini al­ dı.

Bütün bunlara diyeceğim yok. Yalnız bizim o ‘emektar’ on bir buçukluklar, ‘ikinci neviler’,

‘köylüler’ oldukları gibi duruyor­ lar.

Bana öyle geliyor ki, en çok içi­ len, en çok satılan, en çok gelir ge­ tiren bizimki, şu on bir buçukluk başta olmak üzere ‘İkinciler’, ‘köy­ lülerdir. Neden Suavi’nin fırçası­

na ilk önce verilen onlar olmadı?

‘Besle kargayı oysun gözünü’ der­ ler. Bu atalar sözünü ilk önce ter­ sine çıkaran İnhisarlar İdaresi olu­ yor. O, kendini besliyen kargala­ rın gözünü çıkarıyor!’

Suavi Sonar, şimdi, Nâzım Hik­ met’in çok fazla fotoğrafını çeke­ memiş olmasına hayıflanıyor. Elinde yayımlayabileceği 8-10 ka­ dar fotoğrafı var Nâzım Hikmet­ in. Onları da Nâzım Hikmet’le il­ gili bir kitap yaptığında yayımla­ mayı düşünüyor.

Suavi Sonar’ın Nâzım Hikmet1 le bir başka ortak çalışması da 1935 yılında yayımlanmış olan

“ Her Şey Resimli” adlı dergi.

“Her Şey Resimli” Dergisi’ni Nâ­ zım Hikmet, Suavi Sonar ve İh­

san İpekçi birlikte çıkarmışlar.

“Bayanlar Sizin İçin”, “Edebiyat Konuşmaları”, “Meşhurların Hu­ susi Mektupları” gibi köşelerin; karikatürcü Cemal Nadir’in her hafta çizdiği “Akla Kara” mizah köşesinin; Abidin Daver’in denizle ilgili yazılarının yer aldığı “Her

Şey Resimli” Dergisi’nde Nâzım Hikmet yazdığı için “herkes yaz­

mak istermiş.” Bir yıl gibi kısa bir süre yayımlanabilen dergi, Anado­ lu’daki bayilerin ödeme yapma­ ması yüzünden kapatılmak zorun­ da kalmış.

Suavi Sonar, 1930’ların Nâzım Hikmet’ini, önümüzdeki nisan ayı ortalarında yüzüncü doğum yıldö­ nümü kutlanacak olan Chariie

Chaplin’c benzetiyor: ‘Chariie

Chaplin,tümlerinin senaryosunu yazar, dublajını yapar, yönetmen­ liğini üstlenir ve oynardı. Nâzım’ın tek farkı ise filmlerde oynamama- sıydı. Ama Chaplin gibi bir filmin hazırlığındaki her şeyi yapardı. Zaten kendisi de Şarlo'nun hayra­ nıydı...”

Kişisel Arşivlerde İstanbul Belleği Taha Toros Arşivi

Referanslar

Benzer Belgeler

Therefore, peripheral vascular disease appeared to be the next frontier of interest for interventional cardiologists, which led to the yearly PCR Istanbul Peripheral course,

Hece ölçüsü 11'li Kafiye şeması aaba+ccca Nazım birimi Dörtlük Nazım türü Ağıt Nazım şekli Türkü. Konusu

Toplu Konut İdaresi’ nin, öteki kamu kuruluşlarından ayrı, kendine özgü koşulları; binasının yerinden ve niteliğinden de belli oluyor. Ankara’daki

Deliryum ile ilgili bugüne kadar yapılan araştırmaların, farklı alanlarda yapılması ve örneklem büyüklüğü, veri toplama süresi, deliryumu ölçme aracı ve deliryum

Kulağı büker bükmez eczaneye ko­ şan, çanağı kenarcığa koyan, beş altı kova suyu da ilk döken gene ken­ disi!. Salonun yan kanapesinde, keten örtünün

Ahmet Rasim «Muharrir, Şair,, Edib» isimli eserinde Ahmet Mit­ hat Efendi ile nasıl tanıştığını ve ilk yazı ücretini nasıl aldığım şöylo

Since the relationship between the amount of sediment and flow rate is known, the flow rate is considered as secondary data and sediment yield is mapped by

(7), double sandwich ve kompetatif ELISA teknikleri ile işlenmiş ve çiğ sığır etlerinde domuz ve koyun eti ayrımının % 1’e kadar mümkün olduğunu, fakat her iki