• Sonuç bulunamadı

Bir koleksiyon hazinesi:Kartpostallar

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Bir koleksiyon hazinesi:Kartpostallar"

Copied!
2
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

'

Bir Kolleksiyon Hâzinesi:

Kartpostallar

Çelik GÜLERSOY

Dünyada pek çok kişinin, pul, kapı tokmağı, deve çanı gibi, birbirinden ilgisiz şeyler İçin delice kolleksi­ yon merakı olduğu malûmdur. Ama bu, çoğu gereksiz ve münasebetsiz kolleksiyonlara karşılık, tarih, etnog­

rafya, şehircilik, peyzaj mimarisi, nümizmatik, biyografi gibi çok çeşitli sosyal bilim ler için eşsiz değerde ö- nemi olan bir kolleksiyonu ve kolleksiyoncuyu da ben keşfettim: Kartpostallar, ve onları olmadık bir merak ve tutkuyla toplayan, Türk Tarih Kurumu, Anıtlar Yük­ sek Kurulu, İstanbul Enstitüsü, M illî Kütüphane... değil de, Bay Herman Boyacıoğlu. (Adresi: P. K. 1224, Sirkeci)

Benim, İstanbul yapılarının tarihlerini ve şehrin peyzaj değişikliklerini tesblt amacı ile başladığım yeni kartpostal kolleksiyonculuğum yüzünden, biraz da te ­ sadüfen tanıdım, Bay Boyacıoğlu’nu. Önce kişiliği hak­ kında bilgi vereyim: Sevimli, şişman ve işb ilir bir zat. 1930 yılında stanbul'da doğmuş. Önce Pangaltı Lisesini sonra St. Michel mektebini bitirmiş. Çakmak­

çılar Yokuşunda Manifaturacılık yapan mağazası var. H. Boyacıoğlu

(2)

Memleketimizde doktorların şarkıcılık, opera sanatkâr­ larının hânendelik, hukuk doktorlarının antikacılık veya reklâmcılık yaptığı sıkça görüldüğüne göre manifatura­ cı Bay Boyacıoğlu'nun âdeta tarihçilik derecesindeki kartpostal merakı da doğrusu çok normal.

Merakları bundan ibaret de değil. Karakalem resim yapıyor, akordeon çalıyor, bilmece ve atasözlerini de topluyor. Sadece topladığı değil, fakat yine bir duvar boyunca kendi imal ettiği kutu, zarf ve defterlerle alfabetik tasnifini de yaptığı atasözlerinin sayısı (ho­ şuna giden vecizeler dahil olmak üzere) 30 binin üs­ tünde. Bulmaca fişleri ise 2 binden fazla. Dergi top­ luyor, 500 cilt.

1962 yılında başlamış kartpostal koleksiyonuna. Ön­ ce kendi deyimiyle «kedi-medi» resimleri toplarken, merak kendisini sarmış. 7 yılda 100 bin kartpostal sa­ hibi olduğunu öğrendiğim ve gidip gördüğüm zaman ben de epeyce hayrete düştüm. Kendisi mütevazi ve sakin bir vatandaşımız. Bir ara ünlü bir tarihçimizi zi­ yaret edip yaptıkları hakkında bilgi vermek istemiş. An. cak hiç ilgi ve iltifa t görmemiş. Sonra onun bir yakını­ na kolleksiyonundan iki-üç mücevher göstermiş ve bunlar bahse konu âlimimize de gitmiş. İşte o zaman, bu şöhretimizin, benim kolleksiyon karşısında duydu­ ğum hayret ve haset duygularımdan çok daha fazla bir telâş ve nedamete kapıldığını öğrendim de, benim ate­ şim hafiflemiş oldu.

Bay Boyacıoğlu’nun epeyce para harcayarak top­ ladığı ve Nişantaşındaki Apartman dairesinin bir duva­ rına, yerden tavana kadar yığdığı kolleksiyonunun dö­ kümü şöyle:

20.000 adet kart : Eski Türkiye (1898-1930) 15.000 » » : Yeni Türkiye (1931-1969) 10.000 » » : Türkiye hariç dünya tipleri.

1.500 » » : Eski artist portreleri (kartpos­ tal) .

2.500 » » : Dinî konular.

20.000 » » : Tablo, çiçek, hayvan, kadın, çocuk vs.

30.000 » » : Yabancı ülkeler. Bunun 10.000’i Fransa.

Yukarıdaki sınıflama, tabiî, kolleksiyoncunun kendi sistemi. Bu bahiste ben iki bilgi vereceğim: Yukarıda yerden tavana kadar dediğimde, bundan karmakarışık bir yığma anlaşılmasın. Arşiv, değme devlet arşivimi­ ze taş çıkartacak düzendedir. Yüzlerce kutu ve onbin- lerce zarf, basılı ve yazılı. İkincisi, Bay Boyacıoğlu'nun derdi, tarihî yapılar ve peyzajları tesbit değil de kart toplamak olduğundan, tasnifi de coğrafî, yahut krono­ lojik esaslara göre değil, editörlere göre alfabetiktir. O yüzden, örneğin bugün mevcut bulunmayan Dolma- bahçe Saray tiyatrosunun görünüşünü merak ediyorsa­ nız, o kart da kendisinde mutlaka var. Fakat ancak fiş ­ lerini ve kayıtlarını yaptıktan sonra size hemen bulup (verebilecek değil...) gösterebilecek. Şimdi göstere­

bilmesi için ya kendisinin hatırlaması gerekiyor, yahut da sizin kart editörünü bilip söylemeniz. Bunun yanın­ da, bir kaç kutu karıştırdıktan sonra şimdi de bir çok şeyleri bulmakta uzmanlaştığını itira f edebilirim. İle­ ride bunların tam kataloğunu yayınlamayı istiyor.

Bay Boyacıoğlu’nun kendine has ilminden öğren­ diğim bilgilere göre, Türkiye hakkında en çok kart se­ risi çıkaran eski firmaların durumu ve yayınladıkları kart çeşidi miktarları şöyledir:

Max Fruchtermann ... 2300 M. Israelovitz (M.J.C.) 1000 Jacques Ludvigsohn ... 950 Sarrafian Bros ... 800 E. F. Rochat ... 475 Au Bon Marché ... 400 M. B... 375 Römmler Jonas ... 275 Zellich ... 250 Görüldüğü gibi, Fruchtermann firması (yakın tari­ he kadar Tünel yolunda faaliyette idi, sonra yerini gü­ nümüzün mutlu kalkınma hamlesi içinde sandviççi ve banka istilâsına bırakan eski firmaların arasına karış­ tı) 2300 tip kart çıkarmış. Bugün en çok yayın yapan Keskin Color firmasının 1500 çeşit çıkardığı düşünü, lürse, gelişme ve kalkınma hızımız hakkında bir fik ir edinilebilir. Mösyö Boyacıyan bu eski serilerin çeşitli baskılarını, rakkamlar arasındaki milimetre farkından anlayabiliyor.

Kartpostallarda nelerin göründüğüne gelince, be­ nim merakım İstanbul olduğundan, öbür on binlerce kalabalığı bırakıp sadece şehrimizi gösteren renkli - renksiz kartlar hakkında kısa bir fik ir vereyim: Bunla­ rı ne kadar karıştırsanız, İmparatorluğun yıkıntı devri­ ni yansıttıkları halde; esnafın pisliği, lime-lime giysi­ ler, sokak ve caddelerde, kaldırımlarda çamur öbek­ leri, inşaat molozları, kâğıt ve gazeteden havada uçuşan rakkaseler, kaplumbağa gibi eski model dolmuş arabaları dizileri, yüzü betebe mozayikli beton sefer- tası apartmanlar, ortalıkta isyan çıkmış hissini veren işsiz onbinler kalabalığı filân... görülmüyor da, tuhaf şey; amfiteatr biçimindeki yamaçlarda birbirini kolla­ yarak yer almış olan, zümrüt gibi bahçelerin içinde bir takım soylu ahşap evler, yüzleri yağlıboyalı, adam gibi, Beyoğlu binaları, rengârenk pastel boyalı Boğaziçi yalıları, İstanbul tarafında alacalı, ama tertemiz giysi­ leri içinde doğulu bir halk, Beyoğlu tarafında İse tam AvrupalI görünüşlü insanlar... görülüyor. Bu kartlar­ da şiir, estetik ve sanat sanki dile gelmiş konuşuyor. Birer kitap, hatta bazan birer kütüphane, bu kartpos­ talların herbiri. İçlerine dalar giderseniz, bir güzel düş kadar tatlı. Ama gözlerinizi ayırıp camdan baktığınızda, çok acılı, bu Bay Boyacıoğlu'nun kartları. Ben, bütün merakıma rağmen, keşke hepsini görmeseydim, diyo­ rum. Çünkü bazıları takdir edeceklerdir ki, bir Cumhu­ riyet çocuğu olarak, yüzyıl öncesine hasret çekilecek bir ortamda yaşamak, mutluluk olmuyor.

17

Kişisel Arşivlerde İstanbul Belleği Taha Toros Arşivi

Referanslar

Benzer Belgeler

藥學科技(二)  觀賞影片心得報告  藥三 A B303097033  李佳紡          在老師所播放的五個影片中,我最有感觸的是有關於心臟血管疾病的研究和

California Üniversitesi’nde yar›m asra yak›n bir süre profesörlük yapt›ktan sonra ge- çenlerde kaybetti¤imiz Edward Goldberg, öbür dünyaya göç etmek için büyük

Her neyse, biz de bir hukukçu olarak, bir bilim insanı olarak, hem de polis meslek yüksek okulunda bir dönem ders vermiş bir eğitmen olarak, yaşadığım deneyimler

Avrupa Sözleşmesi m.2’ye paralel olarak, Tasarı m.4/(2) hükmü- ne göre, suç failinin bulunamaması veya hakkında herhangi bir soruş- turma yapılamaması halinde de, suç

Özısısı yüksek olan suyun çevreye verebileceği ısı miktarı daha fazla olacaktır. Isı ve Sıcaklık Değişimi İlişkisi (Q ve

Bu nedenle biz de gluten enteropatisi tan›s› konan ve diyete önce cevap verip sonras›nda refrakter olan, çift balon enteroskopi- de jejunal kitle oldu¤unu saptad›¤›m›z

2 cm'den genifl 6 cm'den uzun nesnelerin pilor kanal›ndan geçmesi çok zor ol- mas› nedeniyle ç›kar›lmas› tercih edilmektedir Eriflkin yafl grubunda daha fazla görülen

AĢağıdaki maddeleri asit ve baz içermelerine göre pH skalasında uygun bölüme yazınız... AĢağıdaki bulmacada resmi verilen maddelerde bulunan asit ya da bazın ismini bulmacaya