• Sonuç bulunamadı

Ermeni sorunu

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Ermeni sorunu"

Copied!
3
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

S>0 Q O

PRESIDENT WILSON SAID AT THE TREATY OF SEVRES

These lands belong fo Armenla

A R M E N I A

AMERİKA BİRLEŞİK DEVLETLERİ CUM HURBAŞKANLARINDAN W İLSON,SEVR ANLAŞM ASINDAN SONRA "KALBİM ERMENİ M İLLETİYLE "DEMİŞTİ. RESİMDE ERMENİLERİN BU Y IL İNGİLTERE'DE DA Ğ ITTIKLA ­ RI BROŞÜRLERDE,ANADOLU’NLIN DO ĞU VE G Ü N E Y D O Ğ U BÖ LGESİN DEKİ H A Y A LÎ ERMENİSTAN HA RİTASI Ö N Ü N D E ABD CUMHURBAŞKANI W İLSO N ‘U G Ö RÜYO RSUNU Z.

Ermeni örgütleri Türkiye'deki Ermenilerden

Tehditle Para Topluyorlar

Atina'nın 40 kilometre uzağındaki bir Kıbrıslı Rum'un otelinde düzenlenen ^gizli toplantıya katılan dört kişinin,seçimlerden sonra Türkiye'ye indirecekleri ağır sabotajla­ rın planını hazırladıkları, Türkiye'nin Atina konsolosluğu tarafından öğrenildiğinde, kon­ solosluk şifre ile durumu Ankara'ya iletecekti. Ankara Kıbrıs'tı Rum'un otelinde, Türkiye'ye yönelik sabotaj planlarını hazırlayan kişilerin Ermeni olduklarını öğrendiğinde, iş işten henüz geçmemişti.

Toplantıya katılan kişiler arasında, "Erme­ ni intikam Komandoları" mn temsilcisi Alfred, Kıbrıs Rumlarının intikam komandola­ rı bulunan "PEAM" örgütünden Panayot, Kürt İntikam komandolajtının örgütlendiği KAWA temsilcisi Azayde ille- TKP temsilcisi Kazım Yaşar adini Jcullahan;'b ir kürt Ankara'nın dikkatlerini .bir Ermeni-Kürt-Rum diyalogu üzerinde topladı.

Bu toplantıda, üçlü intikam örgütünün Türkiye'de dökeceği kanların planı oluşturul muştu.

22-23 Eylül günleri, Ermeniler tarafından Atina'daki Komünist Partisi binasında açılan sergi, Ermeı^ j Vahşetini tüm dünyanın gözleri önüne serecekti ama, nedendir bilinmez Batı dünyasının bazı fenatik Türk düşmanları, bu Vahşeti alkışlamak cüretini göstereceklerdi.

Açılan sergide Türkdiplomatları Danış Tunalığıl, İsmail Erez, Taha Carım'ın Ermeni komitacılar tarafından öldürüldükten hemen sonra çekilmiş büyük boy kanlı resimleri ve bu resimler üzerinde "Varan-1, Varan-2, Varan-3" ibareleri, altında da, "İntikamımızı almakta devam edeceğiz" cümlesi yer almaktaydı.

1974 Kıbrıs Barış harekatından sonra,

Ermeni, Rum ve Kürt militanlar arasında hemen diyalog kurulmuş, Ermeniler, Türk diplomatlarına karşı eyleme geçmişlerdi, bu sırada, Avrupa'daki turizm büroları sürekli bombalanıyordu.

Ermeni intikam Komandolarını finanse için, Avrupa'daki kalburüstü Ermeni zenginle­ rinden ve Türkiye'deki Ermenilerden, tehditle para toplandığı da saptanacaktı.

Milli İstihbarat örgütü, Türkiye'ye yönelik Ermeni harekatında, Sovyet İstihbarat örgütü KGB ve ABD Merkezi Haberalma Teşkilatı CİA'nın da parmağının olduğunu öğrenmişti.

b ü y ü k İh a n e t..

"Köylere giden yollar üzerine bırakılmış, uzuvları kesilmiş cesedlere her geçen Ermeni bir köz sövüyor, tükürüyor ve ondan sonra da ölüleri tekmeliyorlardı. Geçtiğim bir cami avlusunda cenazeler üst üste yığılmıştuBunlar arasında her yaşta kadın, erkek çocuk, yaşlı dedeler ve nineler vardı. Kadın cesetlerinde, zorla ırza geçme emareleri açık seçik belli.

Erzincan'da Ermeni komitacılar, her türlü savunmadan yoksun, çoğunluğu kadın ve çocuk beşbin sekizyüz Türk'ü vahşice katlet­ mişlerdi. önce büyük çukurlar açılmış, daha sona da kadın erkek yüzlerce Türk, bu çukurların başına yatırılmış, koyun boğazla­ nır gibi boğazlanmışlardı.

Biliyorsunuz, Ermeniler sünnetsizdır. Bu çukurlara doldurulan Türklerin tenasül uzuv­ ları kesilir, Ermeni Komitacılar, kendilerine ihanet eden birkaç Ermeni'yi de boğazlayıp, organlarını kesmeden atarlardı bu çukurlara. Amaç, başarıya ulaşamadıklarında, bu çu­ kurlardaki cesetleri Ermeni olarak dünyaya duyurmak, propaganda yapmaktı. Ancak, organları kesilmiş Türklerden bazılarının kollarındaki ayyıldızlı dövmeleri unutmuşlardı

Gözü dönmüş bir Hınçak komitacısı, içkiyi fazia kaçırınca, bir camiyi, içine kapatılmış 445 Türkle yakıvermişti."

Çarlık Rusyası yarbaylarından Grazanyof, anılarında, Ermenilerin Doğu illerimizdeki katliamlarını böyle dile getiriyor.. Ama, gelir, görün ki yıllardır yalanla yoğrulmuş bi kampanyayla, tüm dünyayı Türkiye aleyhine çevirmek isteyen biravuç Ermeni, "Erme Katliamı" yaygarasıyla çıkıyorlar karşımıza

Türk düşmanlığını körüklemeye çalış fanatik Ermeni komitacıların iplerinin, han' emperyalist ülkelerin elinde olduğunu açıl ortaya koymamız gerekiyor. Bu güç' Türkiye üzerinde eyleme geçmek için ya Ermeni ya bir Kürt sorunu çıkarıyorlar orta

24 Nisan'ı, "İnsanın insana zülüm git,, ilan eden Amerikan Kongresi, ErmeniU Anadolu'da bir Vatan vaadeden Ru" Ingiltere ve Fransa'nın amaçları ne?

Ermeni mitingleri bugüne kadar . Lübnan'ın başkenti Beyrut'ta yapılırdı. / ilk kez bu yıl, gösteriler Atina'ya kaydın. Atina'daki törenlerden birinde konuşan Er­ meni devleti kurulmasını isteyecek kadar ileri gidebiliyordu.

Ancak, Beyrut'ta kendisiyle görüştüğümüz Manik Nuranyan adlı Ermeni otelci, "Bizi fena birbirimize düşürmüşler. Size ilk kurşu­ nu biz sıkmışız" derken, acı bir gerçeği de dile getirmekteydi.

1877 Türk-Rus savaşında, Osmanlı devle­ tini içerden vurmaya çalışan Rus casusların tahrikleriyle ayaklanan Ermeniler, Rus ordu­ sundan aldıkları silah yardımıyla Kars, Ardahan ve Beyazıd'ı zaptetmişlerdi. Ermeni- leçe bu dönemde, Anadolu'da bir vatan vaad ediyordu Çarlık.. Rusyası. O zamana kadar Anadolu'da mutlu bir yaşam süren Ermenile­ rin, giderek rahatları bozulmuşsa, bunu kendi ihanetlerinde aramak gerekir. Aslında Ermeni ler ilk ihanetlerini, Haçlı Seferleri sırasında. Kılıç Aslan ordularını arkadan vurmaya girişmekle göstermişlerdi.

BİRİNCİ DÜNYA SAVAŞINDA Ermenilerin en büyük ihanetlerini. Birinci Dünya Savaşı sırasında görüyoruz. Brittanicâ Ansiklopedi, bu dönemdeki Ermeni ihanetle­ rini şöyle dile getiriyor:

"-Osmanlı İmparatorluğu Birinci Dünya Savaşına girdiğinde, Doğu vilayetlerindeki Ermeniler, Ruslarla birleşip, Osmanlı askerini arkadan vurdular. Osmanlı sarayı, Ermenile­ rin bu ihanetleri karşısında şaşkına döndü. Ermeniler, savaş sırasında. Doğu illerindeki Türk köylerini yaktılar, masum insanları hunharca katlettiler. Silahsız ve savunmasız. Türk halkı, Ermeni komitacıların katliamları­ na karşı koyamıyordu. Ermeniler, Türk topraklarında bir vatan istiyorlardı. Komitacı lar, Türk köylerine girdiklerinde, sivil halkı çoluk çocuk dinlemeden öldürüyorlardı."

Kızılhaç hemşiresi Amerikalı Beatrice de anılarında bu vahşeti anlatırken, "insanlar soğuktan, açlıktan bitten yok oluyorlardı Şayet Ermeniler Doğu'da bir devlete sahip olamamışlarsa, bunu kendi gaddarlık ve ihanetlerinde arasınlar" diyordu.

İNTİKAM KOMİTALARI..

Türk düşmanlığının hakim olduğu çevre­ lerde, zaman zaman Ermeni katliamları atılır ortaya, Türkiye'de böylesine abartıldığı kadar katliam olmuş mudur? Dökülen kanların .faturasını kime çıkartmak gerekir? Biz,

(2)

Türkiye'de tek bir Ermeni öldürülmemi$tir iddiasında bulunacak kadar, tek yönlü incelemiyoruz konuyu. Ama, şayet bu tahrikler olmasaydı, bu kadar dökülmezdi diyoruz. ,ve Çarlık Rusyası Generallerinden Mayewski'nin Ermeni tahrikleri karşısında hükümetine verdiği raporu aktarıyoruz bura­ ya:

"-Türkiye'de komitacıların girmediği yer­ lerde Ermeni halk rahattır. 1895 yılına kadar bu halkın ısdırapları hep hayali masallara dayandırılmıştır. Aslında, Türkiye'deki Erme- nilerin durumu diğer ülkelerdekilerden hiç fena değildir

ERMEN İLER ÖLMEZDİ... New-York Herald Tribune gazetesinin, koyu bir Ermeni hayranı olan yazarı Sidney Whitmann da "Türkiye Hatıraları-1914" adlı yapıtında, komitacıların çalışmalarını şöyle dile getiriyor:

"-Ingiltere'nin Erzurum Konsolosu Graves' a sordum, "Bu memlekete Ermeni komitacısı gelmemiş olsaydı, bu Ermeniler öldürülür müydü? Ermertileri bu komitacılar isyana teşvik etmeselerdi, sözü edilen katliam olur muydu?"

Beni, "Hayır" diye cevaplayan konsolos, şöyle sürdürdü konuşmasını:

"Zannetmem tek bir Ermeni öldürülmüş olsun. Türkiye'deki yabancı konsolosların yanında hep Ermeniler çalışır. Ermeni memur­

lar söyler, konsoloslar da bunları gizli birrapor gibi ülkelerine gönderirler. Türkler, kendi ülkelerinde Hristiyanların din serbestisi ne saygılı durumdadırlar."

Türkiye'deki Ermeni ayaklanmalarını iz­ lediğimizde, hep Hınçak ve Taşmak komitacı­ larını görüyoruz. Hınçak Komitacı Nazarbağ adlı bir Kafkas Ermenisi tarafından 1877 yılında İsviçre'de kuruluyor. Sosyalist ve Marksist bir programa sahip Hınçak, 1890^8 İstanbul merkezini oluşturuyor.

Trabzon'daki.. Ingiliz Konsolosu 1895 yılında İstanbul'daki büyük elçileri Philip Currie'ye yazdığı raporunda, Hınçakların faaliyetlerini şöyle anlatıyor:

"-Hınçak liderleri hareketi Türkiye dışında yönetiyorlardı. Kendileri tamamiyle emniyet­ te oldukları halde, Türkiye'deki ırkdaşlarım sürekli tehlikeye sokuyorlardı. Maksatları katliam çıkartıp, memleketi yaşanmaz hale sokmaktı."

Ermeniler tüm dünyanın ilişkisini çekmek için, katil milatanlarına ırkdaşlarım bile öldürtmekten çekinmemişlerdir. 1893 yılında, Istanbul Robert Kolej müdürlüğünü yapan Cyrus Hamlin, Ermenilerin kendi ırkdaşlarım öldürdüklerini, Boston'da çıkan Congregati- onalist dergisinde şöyle anlatmaktadır?

"-Bir Ermeni ihtilal partisi, Osmanlı imparatorluğunun bazı taraflarında bütün Hristiyan halk ve misyonerlerin faaliyetine büyük fenalıklar yapmakta, ıscUraplara sebep olmaktadır. Çok zeki ve İngilizceyi, kendi dili kadar süratli konuşan bir Ermeni militanı, Rusların Anadolu'ya girerek, orayı zaptetme­ leri için yol hazırladıklarını söyledi. Bunun nasıl olacağını sorduğum zaman, (Bütün Osmanlı İmparatorluğunda teşkil edilmiş çeteler Türk ve Kürtleri öldürmek için fırsat bekliyorlar. Bunlar köyleri yakacak, sonra dağa çıkıp bekleyecekler, o zaman Müslü- manlar ayaklanacak, müdafaasız Ermeniler'e saldıracaklar. Rusya da Hristiyanürk adına Türkiye'ye girip Anadolu'yu zaptedecek. Gerekirse silahsız Ermenileri biz öldürüp, bu cinayeti Türklerin üzerine atacağız."

Türkiye, 1914 yılında Birinci Dünya Savaşına girdiğinde, yalnız dış düşmanlarıyla değil. Ermeni ihanetleri sonucu, içerde de, Ermenilerle çarpışacaktı. Çarlık Rusyası ile Taşnak Komitası da Türkiye'ye savaş ilan edecek, ancak, bu durum, ^ biz Türkler kadar Türkiye'yi Vatan sayan bazı Ermeni vatandaşlarımızı da üzecekti.

1914 isyanı tam bir Ermeni Vahşetiydi. Amerikalı yazar W .S. Monroe, anılarında bu vahşeti şöyle dile getiriyor.

"-Seferberlik sırasında Ermenilerde Rus

Osmanlı Sarayının kendi halkından ayırmayıp,çoğuna önem li Görevler Verdiği

Ermeniler,

1877

Osmanlı-Rus Savasında Osmanlı Ordusunu Arkadan Vurdu..

M aliye ve H azîn ey i Ha*** B ak a n ı A f v p K AZ V /V A N P a* a

tüfekleri bulundu ve Türk Ermenileri ile ÇaKın komutanları arasında hazırlanmış gizli planlar ele geçirildi. Bu plana göre, Ermeniler isyan edecek, Türk askerini arkadan vuracaklardı. İsyan planlandığı gibi tatbik edildi. Halbuki, Ermenilerin isyan etmeleri için hiç bir sebep yoktu. Bütün sorumluluk Ermenilere aittir. Ermenilerden çok söz ediliyor. Ancak 1916 Kış'ında, Ermenilerin esir kamplarında öldür­ dükleri binlerce Türkten söz edilmiyor. Bir köyün bütün Türk ahalisinin gözleri Ermeniler tarafından çıkarılmıştı. Nisan 1915 tarihinde.

TaşnokiitJtyan Komite«! A rım dı (B ir M arhm ahtm edo bulunm uştur) Ermeniler tamamen sürülüp katledildiğine göre, bu insanlar mezarlarından mı çıkmış­ lardır? Hayır, işte Ermeni yaygarasındaki^üm yalan buradadır.

Mardin, Maraş, Adana ve Kozan'da Ermeni çeteleri Ingiliz ve Fransızlardan silah yardımı görüp, Türk Askerini arkadan vurur­ ken bazı sivil Ermenilerin de bu katilama katıldıkları görülüyordu.

22 Şubat Mondros Andlaşmasının 7. maddesi bahane edilip Maraş fngilizler tarafından işgal edildiğinde bölgede yeni bir

ERMENİ KOMİTACILAR NE KADAR

KAN DÖKÜLÜRSE DAVALARININ O

DERECE HAKLILIK KAZANACAĞINA

İNANIYORLARDI.

Türk esirlerin, binlerce Türk esirin nakli için kullanılan Vagonlar günlerce istasyonlarda unutulmuştu. Bir süre sonra vagonlar açıldı­ ğında, içlerinin, Türk askerlerinin cesedleriyle dolu olduğu görüldü. Böyle canavar düşman­ lara karşı, Türklerin mazlum kuzu olmaları beklenemezdi."

ŞAŞIRAN İNGİLİZLER..

Yazımızı noktalarken, bu bölümde Ermeni' yaygaracıların ne büyük bir çelişki içinde olduklarını gözler önüne sermeye çalışacağız. Her kış 24 Nisanlarda, kırılası bazı ellere körüklenen bir düşmanlık ateşi yakılır dünya­ nın dört bir yanında, Yaygaracılar, bir ırkın yok edildiğinden, kurtlarından kovuldukların dan büyük bir katliamdan söz ederler.

Ve, "Türkler Ermenileri kestiler, katlettiler' derler.

Fanatiklerin yaktıkları bu nefret ateşini Anadolu'dan giden bazı Ermeniler söndürme­ ye çalışırlar, ama başırılı olamazlar, iki noktada başarılı olamazlar, bir öldürülmek­ ten korktuklarından, iki bulundukları ülkede işlerinin bozulması endişesinden.

Anadolu Ermenilerinin 1915 yılında katle­ dildiği yalanını insanların gözlerinin içine baka baka haykıran fanatikler 1920 yılında hain ve nankör bazı Ermeni gruplarının Türk Kurtuluş Savaşı sırasındaki ihanetlerini unut­ mayı amaçlıyorlardı.

Kurtuluş Savaşı sırasında, Türk Kuvvetleri Güney ve Güneydoğu Cephesinde Ingiliz ve Fransızlarla çarpışırken Ermeni çeteleri Türk Askerini arkadan vurmuş Türk köylerini yakmışlardı.. Peki, 1915 yılında Anadolu'dan

Ermeni ihaneti hortladı. Ingiliz Generali Williams, anılarında bu taşkınlığı şöyle anlatır:

"-Ingilizlerin Maraş'a girdiklerini öğrenen Ermeniler taşkınlıklarını arttırdılar. Zeytin kasabası Ermenileri önlerinde bando olduğu halde, Hükümet meydanında Ingilizleri ve Ermeni çetelerini karşılarken taşkınlık ve çılgınlıkları son haddini buldu. Acı bir manzaraydı gördüklerim. Bir ülkenin, toprak­ ları üzerinde, o ülkenin vatandaşı olarak yaşayan bu insanlar, memleketlerinin yaban­ cı kuvvetler tarafından işgaline nasıl oluyorda bu kadar sevinebiliyorlardı? Bir ara Ermeniler bağırmağa başladılar, yaşasın Ingilizler, yaşasın Ermeniler, kahrolsun Türkler diye.. Ingiliz birlikleri başında ben Maraş'a girerken, Ermeniler bir kurtarıcı gibi karşılıyorlardı beni.

Urfa, Antep ve Maraş'tan bir süre sonra Ingilizler çekilecek, bölgeye Fransızlar yerle­ şecek, Ermeni tahrikleri daha da artacaktı. Ancak, komitacılar, Türklerin sabırlarını taşırınca, Ermeniler karşılarında Türk çeteci­ lerini bulacak, yâ ölecek ya da Lübnan'a kaçacaklardı...

ANADOLU'DA TİCARET

Başlarken belirtmiştik, araştırmamızı ke­ sinlikle bir nefret ve kin istismarı haline getirmeyecektik Bazı gerçekleri aydınlatmak­ tı amacımız. Tabii bu arada, Tüm Ermenilerin fanatik Ermeni grupları yanında yer almadık­ larını da bildirmeliydik.

Devamı 44 ncü Sayfada M A YA/Sayfa 23

(3)

ERMENİ SORUNU

Baftarafı 23 ncii Sayfada

Yazar Niyazi Berkes Ermenilerle ilgili anısında bunu şöyle dile getiriyor:

"-Amerika'da bir sergimiz vardı. Sakallı bir Amerikalı yaklaştı yanımıza, bir plaj fotoğra­ fındaki mayolu hanımları gösterip "Bunlar Türk kadını mı?" diye sordu. Kendisini "evet" diye cevapladığımda, sakaljh Amerikalı, "Vayy... Türkler de gavur olmuşlar" dedi. Biraz sonra İstanbul Boğazının bir fotoğrafı önünde gözleri buğulandı adamın. Bana dönüp, (Ahhh, biz ne büyük nankörlük ettik, yediğimiz ekmeği teptik) dedi. Adamın Ermeni olduğunu o zaman anlamıştım.. Yaşlı adam için için ağlarken, (Şu Boğaz sırtlarında bir saat uzanıp yatabilmek için neler vermezdim) dedi... Celin, dediğimizde (Yok gelemeyiz. Bu kadar ihanetten sonra nasıl geliriz) diye yanıtlad1 bizi.

Adam kızıyordu fanatik Ermenilerin 24 Nisan mitinglerine.. Bu mitinglere aklı başında hiç bir Ermeninin ilgi göstermediğini söylüyor ve devam ediyordu:

"-Anadolu'da bir elimiz yağda bir elimiz balda yaşıyorduk.. Anadolu'da ticaret, sarraf­ lık ve kuyumculuk bizim elimizdeydi. Artık, o günler geride kaldı.."

YUNAN OYUNU...

Bu yıl alabildiğine kin kusuyor bazı Ermeni militanlar dünya başkentlerinde. Yunan Hükümeti, Türk-Yunan ilişkilerindeki gerginlik nedeniyle, Atina'daki gösterileri açıkça himaye ederken, Fransa da Ermeni örgütlerinin gelirlerini her türlü vergiden muaf tuttuğunu açıkladı..

Harvard Üniversitesi profesörlerinden Wil liam Langer, bu Ermeni gösterilerini dört nedene dayandırıyor.. Birincisi ABD Başkan- larından VVilson'nun Lozan anlaşmasını geçer siz sayması. YVilson'a göre Lozan anlaşması­ nın altında Ermeni temsilcilerinin imzaları olmadığından bu anlaşma geçersizdir Ve Ermenilere Anadolu'da bir yurt sağlayan Mondros anlaşması hala geçerlidir. Böyle diyor fanatik Ermeniler. Ancak tarihçi William Langer, Ermenilerin çok katı bir tutum izlemelerini kınıyor ve şöyle devam ediyor:

"-Ermeniler hiç bir zaman bir istiklal mücadelesi yapmamışlar, bütün kavgalarını Osmanlı İmparatorluğunu içten çökertmek için sürdürmüşlerdir. Aslında bugün Sovyetler Birliği sınırları içinde bir Ermenistan vardır. Ancak Ermeniler burayı beğenmemekte, ayrı bir devlet kurma çabalarını bu nedenle sürdürmekteler."

Kişisel Arşivlerde İstanbul Belleği Taha Toros Arşivi

Referanslar

Benzer Belgeler

Yaşamı boyunca bir karşılık bek­ lememiş ki, şimdi beklesinl Ama benim bir hafta boyu beklentim, öfkeye dönüşen beklentim Cevdet Hoca’nın hizmetlerine

膝關節退化並非只能換人工關節,新國民醫院骨科提供全面性的膝關節照護

Anneler bebeğin gece uyanmalarını stres belirtisi olarak görmekte, uyku saatinde bebeği sakinleştirmek için girişimlerde bulunmakta ve sonuçta bebekle birlikte

Üretimin başlangıcından bitimine kadar tüm bölüm ve birimlerde kullanılan renk ile ilgili bütün cihaz ve ünitelerin standart değerlerle elde edilebilecek bütün

The mechanisms responsible for the protective effect of cyclosporine on the lung injury induced by phorbol may be related to an attenuation of oxygen radical production with

Definitive diagnosis of the prenatally detected masses were teratoma in 4 patients, ovary cystadenoma in 2 patients, Wilms tumor in 2 patients, neuroblastoma in 1

g| nim çok büyük emellerim ol­ makla beraber neticenin daha güç oldu, ilk.. Radyoevinde

dönemde Başbakan Turgut Özal’ıneşi Semra Özal hakkında biri sözlü, 24 yazılı soru önergesi TBMM Başkanlığı’na sunuldu, 18.. dönemin ilk iki yılında