-7 T -* *,7 2 -T *J
*3 y / *
6 HAZİRAN 1998 CUMARTESİPENCERE
Mîna Urgan ın Kitabı
Padişahlıktan ‘Cum huriyet’e geçiş, Türkiye’de bir ‘yeni insan’ yarattı.
Kim o ‘yeni insan’?.. Örnek mi:
Mîna Urgan!..
20’nci yüzyılın ilk çeyreğindeki İstanbul’da, Os manlI imparatorluğu’nun çöküşünü konakla apart man arasında yaşadı; ama, bu seçkin çevrede saksı çiçeği gibi yetiştirilen nice insan Cumhuri yetçi kişiliğini ‘1923 Devrimi’nde buldu.
Ya sonra?..
Saksı çiçeği, Anadolu toprağında kök salarak bozkırda benliğini bulabilecek miydi?..
Hem de nasıl... ★
Mîna Urgan, İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fa kültesinde profesör, İngiliz edebiyatı üzerine uz manlaşmış, bu yolda çok değerli yapıtları var; ama, kimlik belgesinde yazılı olanlar kişiliğinin an laşılması için yeterli değil...
O bir aydın.. Bir devrimci..
20’nci yüzyılı baştan sona alı al moru mor ka- tettikten sonra, 82 yaşıyla 21 'inci yüzyılın kapısı-« nı zorlayan taptaze bir ruh...
Son kitabı:
“B ir Dinozor’un Anıları”.
Sanırım 14’üncü baskısını da yaptı kitap, belki elinizdeki bu yazı yayımlanırken 15’inciyi de tamam lamıştır.
★
Hayat duyumsandığınca, yorumlandığınca, al- gılandığınca yaşanabilir.
Mîna Urgan ‘anı’ kitabına ‘geçm iş’\ri\ değil ‘ya
şam ’ ını koymuş...
Kitap ölü kelebek değil.. Kanat çırpıyor.
Ya ölümün soluğu?..
Ölümün soluğu şu güzelim şiirdeki ‘hayat öpü
cüğü’nde kesiliyor:
Keder denizinin kıyısında Kara çakıltaşları.
Kara çakıltaşlarının üstünde Yitik bir kadın yatar.
Keder denizi b ir aynadır. Kalk, kadın, kalk. Al eline b ir çakıltaşı Paramparça et o aynayı.
★
Mîna Urgan’ın “Bir Dinozor’un Anıları” adında ki kitabı daha çok bir ‘anlatı’... Yazarın çocuklu ğu, gençliği, ailesi, tanıdıkları, çevresi yalnız ken di ömrünün anlamını içermiyor; dünyanın en çar pıcı devrimlerinden birini derinlemesine yaşayan Urgan, 20’nci yüzyıl Türkiyesi’ne ‘tanıklık’ edecek nice yaşantıyı duru bir Türkçeyle dile getirmiş; an cak kitabın en önemli bölümü: “ Yaşlılık ve ölüm!.. ’’
Ya şiirleri?..
Mîna Urgan bu yanını sır gibi taşımak alçakgö nüllülüğünü kaç yıl sürdürmüş?..
“Çıplak daldım senin derin denizine Bir ahtapot sarıldı baha,
... Girdi bedenimin dokuz
---'-nr r '.
deliğine. Derinliklerine inmeden Can verdim kanlı
sular da. ”
★
Her insanın suretinin ay nada görünmez olacağı an gelecek, ama, kişinin kim liği sonsuza dek yaşaya cak. Mîna Urgan’ın kimli ği de kitabında yontulaşı- yor. iki kıtanın buluşm a noktasında, iki zamanın birbirine geçtiği dönemde dünyaya gelen bu kadın, çağımızın insanıdır.
Nasıl bir çağ bu?..
Kant’ın dediği gibi ‘Ay
dınlanmış’ değil, ‘Aydın lan m akta’ olan bir çağ...
Türkiye, aydınlığın meşa lesini bir ömür boyu elin den düşülmeyen Mîna Ur gan gibi insanların yüzü suyu hürmetine yaşana cak bir güzelim ülkedir.
İstanbul Şehir Üniversitesi Kütüphanesi Taha Toros Arşivi