• Sonuç bulunamadı

Ölümünün yıldönümü münasebetile Vatanperver Namık Kemali anarken

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Ölümünün yıldönümü münasebetile Vatanperver Namık Kemali anarken"

Copied!
1
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

ölümünün yıldönümü münasebetıle

Vatanperver Namık

Kemali Anarken

A T AM İK K em alin k ıym eti şairliğin * * dan, rom ancılığından, gazeteci­

liğinden, tiy a tro m üellifi oluşundan zi v a d i vatanperverliğindedir. O istib- dad'.a durm adan çalıştı, m illet için ça­ lıştı, h ü rriy e t ve ad a le t u ğ ran a v ataı. d an u zaklaştı, M agosaya sürüldü, f a ­ k a t hiç yılm adı. M eşhur h am iyet k a ­ sidesindeki şu beyit ruhunda sönnıi- y en ateşi, m illet yolunda verdiği sözü

ne güzel canlandırıyor:

F elek her tü rlü csbâb-ı cefâsın toplasın gelsin I »önersem kah beyi m m illet yolunda

bir azim etten İsU b d ıc hüküm eti ta ra fın d an sevil- miyon, f a k a t yaşadığı devirde de, şim ­ di de, g-.'lecekde de kalblerde. yaşıyar. i'alı ram an şu şiirinde m illeti zikreder­ ken, T ü rk milletinden b ir p arça ol­ duğu için kendi idealini de o rta y a ko­ v u y o

r-H akir olduysa m iüet şanına tıoksatı gelir sanm a Yere düşmekle cevher sa k ıt olmaz

kardü kıym etten V atan için 38 ay kaldığı M agosada hiç yılm adan çalışm asına devanı eden Kemal, en olgun eserlerini ot k ısa za m an içinde verdi. B ir a rk a d aşın a yaz­ dığı m e k tu p ta “k arın c ala rla eğleniyo­ rum " diyor. Kendi kendini teselli edi­ yordu. B ir yazısında M agosayı şöyle ta sv ir eder:

“Pençereden bakıp da sa h ra ia r do­ lusu harabelerini, d ağ lar parçalanm ış- easın a ta ş yığınlarını gördükçe S uı-ı İsrafil çalmış, fa k a t ben işitm em işim zannediyorum . Kalenin içi birçok me­ z a rla rla dolmuş. F a k a t isim lerine h a ­ ne diyorlar, a ra sıra, deliğinden, deşi­ ğinden ad am lar çıkıyor ki, çehreleri­ nin hali çürümek'.e y arı yırtılm ış ke­ fenden z e rre k a d a r fa rk olunmuyor.

Mücahid v arsa buranın halkıdır. Ç ünkü havasında d ö rt ta ra fa esliha-i cedide seaası k a d a r mütenevvi ilel-i m ühlike dağılıyor ve h a ttâ içlerinden en hafifi olan sıtm ası bile insanı,

şc-ş-Y a z a n :

| Ahmet AYMUTÜL |

hane k u rşu n u k a d a r sü ra tle öldürü­ yor.”

E ski şiirlerinde ‘N am ık" adını kul­ lanan şair, millî şiirlerine, öz yazıla­ rın a “K em al” im zasını koydu. B ir t a ­ ra f ta n gazetelerde anlaşılm az bir dille yazılan m akalelere karşı, o halkın an- lıyabileceği sade b ir dille y az ıla r yaz­ dı. E ğ er N am ık K em alin öm rü vefa etseydi ve onun gibi dah a birçok kah­ ram an olsaydı, idaresizlik yüzünden başım ıza felâketlerin gelmesine şap- ' İmsiz iml>ân k alm eıdı, C um huriyet J devrinin bugün üzerinde durduğu dil ; meselesi de daha evvel halledilm iş ö-lurdu. İlm in ve yazı dilinin a ra p ç a ve i farsça kelim elerle dolu olması, ifade- i nin tü rlü kelime oyuncakları yüzün- i den bozulması, geniş halk tabakası- ! ııın ara sın a yayılanııyor ve N am ık Ke ■ mal. Leibniz'in: “B ana mükemmel bir ail ver, sa n a büyük b ir m illet k u ra­ yım ” sözünün kıym etini biliyor ve ta k diı ediyordu. B ir yazısında söyle di­ yor:

■Edebiyatın rab ıtai müliyeye a it hizm etinden o k ad a r m ahrum uz ki Tiirkçem iz henüz elifbası bile otrnı- yan A m avud ve Lâz U saniannı dahi ım u ttu ram am ıştır. M üntehibatı ede- biyenin fıkdanı cihetile meselâ b ir hi- , cazlı Türkçe söylediği halde b u r a d a k i) T ürkler içinde b ir F ra n sız k a d a r dilin der. anlıyaeak b ir âşinâ bulam az.”

Keza bugün de üzerinde durduğu­ m uz ve zam an zam an yaptığım ız te c ­ rübelerle çoğaldığını sevinçle öğren­ diğimiz nüfus m eselesile Kemaı de başından alâ k a d a r oluyor; hastalık ve lüzum suz k a ra rla r neticesinde do­ ğan harplerle nüfusum uzun azaldığı­ nı görüyor, canı sıkılıyordu. Bunun için: “Toprağım ız F ransar.ın beş m is­ li! N üfusum uz F ra n sız k ad a r değil!” beîkiı diyordu; çünkü M r nüfus sa y ı­ mı bile yapılm adığı için, y u rtta k i h a­ kiki nüfus sayısını bilemiyordu

ölüm den korkm ıyan şair, a3keri v atan im dadına çağırıyor:

Y âre nişandır tenine erlerin M e rt ise son rütbesidir 2skerin A ltı da bir, ü stü de b ird ir yerin A rş yiğ itler vatan im dadına' B ir yazısında askere şöyle h ita p e- diyor;

“Y iğitler! Şu ayağınızın b astığı top rak , babalarınızın kanıyla yuğrulm uş- lu r. Biz de o babaların evladlarıyız, bizim vücudum uz düşm anın topundan sarsıldıkça, an ların da sarsılıyor. A n­ la r şehidlik ne k ad a r büyük olduğunu bilm işlerdir. Bizi yoktan v a r eden A l­ lah a yem in c-derim ki eğer dünyaya gelm ek m üm kün olydı Cennet i âlâyı b ıra k ır da bir kere daha şehid olm ak için meydana, gelirdi. K ahram anlar! Bu b ir gündür ki Peygam berim izin dini kılıca dayanm ıştır. M üslüm anlı­ ğın şanı, devletin nam usu, bunca üm ­ m eti M uhammedin canı, h ayatı bekçi­ liğinize sığınm ıştır... Amalarımız bizi bugün için doğurm uştur. Ölümden ni­ çin k o rk m alı9 F âni dünyada kim kal- m ıgtır k* biz kalalım Düşmanın d in ­ de esir olm akı kılıcına göğüs verij: ölm ekten dah a mı iyidir?"

N am ık K em al öldükten 57 yıl sonra l ü r k m illetinin kalbinde bu iyrnan ya şıyc-r. B ugün başım ızda bulunan k ah ­

ram a n Milli Şefimiz İnönü son tarih! n u tu k la rın d a da bunu te k ra rla d ı:

“Şerefli in sa n la r o iarak yaşıyacağız, şerefli in sa n la r o la ra k deleceğiz.”

N am ık Kem al S akızda 1888 yılının 2 Kânunuevvelinde p a z a r günü a la tu r k a s a a t 8,20 de 48 yaşında iken dünya y a ebediyen gözlerini kapadı. Vasiye­ ti üzerine büyük T ürk kahram anı Gazi Süleym an P aşanın ve L ala Şahin F aşan ın y anına gömüldü. B ugün onun ruhunuB ulayırın m avi sem asını, Sa- ros körfezinin durgun ve b errak sula­ rını, oralard ak i İlâhi g ru p u seyredi­ yor. Büyük vatanperver, h ü rriy e t t şı­ ğı N am ık Kemali, k ahram an Mehmed tik p an ld ıy an süngüsile gece gündüz bekliyor! B ugün onun m ezar ta ş ı du­ ruyor, adı kalblerinıizde yaşıyor, f a ­ k a t onun m ezarım r bulunduğu yer daha fazla bakılm alı ve ona yakışır t i r şekilde m eydana getirilm elidir.

B üyük vatan p erv er sen:

ö lü rsem görmeden m illette timmid ettiğ im feyzi Tazıisın seng-i kabrim de vatan mahzun, ben m ahzun! Dedin. E vet, istediğini görm eden öl dün! F a k a t ruhun şâd olsun. Bugün de, yan.-, da evlâdların seni v» bu yurdu aslâ m ahzun bırakm ıyaeaktar- dır.

K em alin gönüllerde yazılı olan şu cn içli şiirini bir kere dah a okuyalım : M usırrim , sabitim , tâ can verince h alk a hizm ette F c d â k â n n k alır e z k â n daim kalb-î

m illette D enir bir gün gelir de sâye-i feyz-l ham iyyette Kemâlin senk-i kabri kalm adıysa

nam ı kalm ıştır.

Kişisel Arşivlerde İstanbul Belleği Taha Toros Arşivi

Referanslar

Benzer Belgeler

Birkaç ay Alemdağında bir köşkte istirahat eden A k if yakın zamanlarda Beyoğlunda. Mısır

tarlılığı*, hayatla ödeşmemizdeki “sahtekârİıklanmı- z/” gerçekten yazınsal, hem de sonuna kadar yazın­ sal bir dille ifade eden Tuhaf Bir Kadın şimdi daha çok

Oral kavite yerleşimli bu iki geriatrik piyojenik granülom olgusu; geriatrik hastalarda malign lezyonlarla karışabilmesi nedeni ile güncel literatür eşliğinde

Amaç: Bu çalışmada, prostat kanseri evrelemesinde kullanılan Ga-68 PSMA PET/BT ve Multiparametrik Prostat MRG incelemeleri olan prostat kanserli olgularda,

önemli yasalarndan kabul edilen bu yasa ile Katolik Kilisesi, her ne kadar kendi- sini Petrus’un halefi olarak görse de, kendisine mensup olmayan dier hristiyan- larn da

Şüphesiz sezonun izleyenleri ikiye bölen filmleri arasında başı 'Yüzük­ lerin Efendisi' çekiyordu.. Film kadar, filmle ilgili olarak Fatih Özgüven, Tuna Erdem,

Çoğumuzun TÜBİTAK kısaltılı adıyla bildiği Türkiye Bilimsel ve Teknik Araştırmalar Kurumu 24 Tem- muz 1963’te, başka bir deyişle Türki- ye Cumhuriyeti’nin 40..

Cenazesi 18 Ocak 1999 Pazartesi günü sabah saat 10.30’da Cumhuriyet gazetesi bahçesinde gerçekleştirilecek törenin ardından,.. Teşvikiye Camii’nde kılınacak öğle