• Sonuç bulunamadı

Türkiye’de maarif müfettişlerinin yetiştirilmesi ve sorunları

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Türkiye’de maarif müfettişlerinin yetiştirilmesi ve sorunları"

Copied!
65
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

VE EKONOMİSİ BİLİM DALI

UZAKTAN EĞİTİM

TEZSİZ YÜKSEK LİSANS PROGRAMI

TÜRKİYE’DE MAARİF MÜFETTİŞLERİNİN

YETİŞTİRİLMESİ VE SORUNLARI

TANER KEMERCİ

1158258109

TEZ DANIŞMANI

YRD. DOÇ. DR. KENAN ÖZDİL

(2)
(3)

Projenin Adı: Türkiye’de Maarif Müfettişlerinin Yetiştirilmesi ve Sorunları Hazırlayan: Taner KEMERCİ

ÖZET

Müfettişlerin sorunları, denetim sisteminin sorunlarından bağımsız olarak düşünülemez. Denetim sistemindeki her sorun, müfettişi doğrudan etkilemekte ve onun için sorun oluşturmaktadır. Bu belirtilen sebeplerden dolayı bu çalışma da maarif müfettişlerinin genel suretle ortak olarak karşılaştıkları sorunlar incelenmiştir.

Denetim sisteminin ve müfettişlerin sorunlarının daha iyi ortaya konulması için bazı konularda sürecin geçmişte yaşanan olaylar kapsamında da değerlendirilmesi gerekliliği oldukça önemlidir. Belirtilen sebeplerden dolayı maarif müfettişlerin günümüz dünyasında yaşadıkları sorunlar değerlendirilirken bazı sorunlar da geçmişte yaşanan bazı olaylardan esinlenerek yapılan çalışma daha da açıklayıcı olması açısından detaylandırılmıştır.

Ayrıca farklı çalışmalardan esinlenerek literatür taraması gerçekleştirilerek bu konu ile alâkalı olarak Maarif Müfettişlerinin karşılaştığı sorunların başlıcaları; Milli Eğitim Müdürlerine bağlılık sorunu, meslek adının sıkça değiştirilmesi, müfettişlik mesleğinde kariyer basamakları uygulamasının olamaması, meslek öncesi eğtitimin yetersiz oluşu, İl Milli Eğitim Müdürlüklerindeki çalışma ortamlarının yetersiz olması gibi sorunlar olduğu tespit edilmiştir.

Belirlenen sorunların çözümüne yönelik olarak; müfettişlerin hak ve sorumluluklarının açık olarak belirlendiği yönetmelik hazırlanmalı, hizmet içi eğitimlere önem verilmeli, inceleme ve soruşturmalarda zaman sıkıntısını çözücü düzenlemeler yapılmalı ve belirlenen sorunlarına yöenlik düzenlemeler yapılırken sorunlardan en fazla etkilenen müfettişlerin görüş ve önerileri dikkate alınmalıdır.

Anahtar Kelimeler: Maarif Müfettişliği, Sorunlar, Görev Standartları, Çözüm önerileri.

(4)

Name of Project: Being Educated the Inspectors of Education and Their Problems in Turkey

Prepared by: Taner KEMERCİ

ABSTRACT

Inspectors’ problems cant be thought separately from the control system’s problems. Every problem of the control system directly affects the inspector and poses a problem. In this study ,it has been analysed the common problems that encountered by education inspectors owing to those stated reasons.

In some matters, it is quite important the necessity of process evaluatıon within the scope of events happening in the past to introduce the problems of control system and inspectors better. Owing to stated reasons , when the problems that inspectors of education have in today’s world are evaluated, in some matters are detailed with regard to making the study that is inspired from the past to be more explanatory.

Furthermore, the main problems encountered by Inspector of Educations with regarding this ıssue by inspring from different studies and making literature survey are that the matter of dependance to Directors of National Education , changing the name of the occupation frequently, not having the application of career stages at the occupation of inspectorship , unsatisfactory prevocational training and unsatisfactory working environment at Provincial Directorate of National Education.

Intending for the solutions of stated problems ;

-It ought to be made regulations that the rights and liabilities of inspectors are determined obviously,

- It ought to be placed importance to in-service training activities,

- It ought to be made arrangements solving the shortage of time at examining and investigations

(5)

- It ought to be taken into consideration opinion and suggestions of inspectors who is affected most from the problems while making arrangements for stated problems

Keywords :Inspector of Education ,Matters , Duty Standarts,Solution Proposals

(6)

TEŞEKKÜR

Araştırmanın her aşamasında sabır ve anlayışla bana yol gösteren, değerli görüş e önerileri ile beni yönlendiren proje danışmanı Yrd. Doç. Dr. Kenan ÖZDİL’e sonsuz teşekkürlerimi sunarım.

Gerek ders dönemimde gerekse proje hazırlama döneminde bilgi ve deneyimleri ile bizlere yol gösteren Doç.Dr. Tuncer BÜLBÜL, Doç. Dr. Cem ÇUHADAR, Yrd. Doç. Dr. Birol YİĞİT ve Doç.Dr. Yılmaz ÇAKICI’ya katkılarından dolayı bilim adına, şahsım adına teşekkür eder; bundan sonraki çalışmalarında başarılar diler, saygılarımı sunarım.

Son olarak, araştırma süresi boyunca desteğini sürekli hissettiğim eşim Lütfihan KEMERCİ ile kızlarım Pelin Naz ve Başak Dilâ’ya göstermiş oldukları ilgi sabır ve destek dolayısı ile teşekkür ederim.

Taner KEMERCİ EDİRNE, OCAK 2017

(7)

İÇİNDEKİLER

ÖZET ... i ABSTRACT ... ii TEŞEKKÜR ... iv İÇİNDEKİLER ... ii I. BÖLÜM GİRİŞ 1.1. PROBLEM ... 2 1.2. AMAÇ ... 3 1.3. ÖNEM ... 3 1.4. TANIMLAR ... 4 II. BÖLÜM İLGİLİ ALAN YAZIN 2. MÜFETTİŞLİK MESLEĞİNİN GEÇMİŞTEN GÜNÜMÜZE TARİHİ GELİŞİMİ5 2.1. MAARİF MÜFETTİŞLERİNİN GÖREVLERİ ... 9

2.2. GÖREV TÜRLERİ ... 9

2.1.1. Rehberlik ... 10

2.1.2. Denetim ... 11

2.1.2.1. Hizmetlerin Süreç ve Sonuçlarının Denetimi ... 11

2.1.2.2. Okul ya da Kurum Denetimi ... 11

2.1.2.3. Personel Denetimi ... 12

2.1.2.4. Mucipli Ders Denetimi ... 12

2.1.2.5. Sınav Denetimi ... 13

2.1.3. İnceleme ... 13

2.1.4. Soruşturma ... 14

(8)

2.1.6. Araştırma ... 15

2.1.7. İzleme ve Değerlendirme ... 15

2.1.8. Diğer Görevler ... 16

2.2. MAARİF MÜFETTİŞLERİNİN GÖREV STANDARTLARI ... 16

2.2.1. Genel Standartlar ... 16

2.2.1.1. Etik Davranış İlkeleri ve Temel Mesleki Nitelik Standartları ... 16

2.2.1.1.1. Etik Davranış İlkeleri ... 17

2.2.1.1.2. Mesleki Nitelik Standartları ... 17

2.2.1.2. Başkanlık Dışı Çalışma Standartları ... 18

2.2.2. Çalışma Alanı Standartları ... 18

2.2.2.1. Ortak Standartlar ... 19

2.2.2.1.1. Gizliliğe Özen ... 19

2.2.2.1.2. İyi Niyet ve Masumiyet Karinesi ... 19

2.2.1.2.3. Temkinli ve İhtiyatlı Tavır Sergileme ... 19

2.2.1.2.4. Araştırmacı Olma ve Özgünlüğü Özümseme ... 20

2.2.1.2.5. Dikkatli ve Özenli Çalışma ... 20

2.2.1.2.6. Çalışma Ortamının Güvenliği ... 20

2.2.1.2.7. Planlama ve Değerlendirme ... 20

2.2.1.2.8. Yasa ve Hukuksal Düzenlemelere Uygunluk ... 21

2.2.1.2.9. Kanıt Toplama ... 21

2.2.2.2. Rehberlik ve Denetim Standartları ... 21

2.2.2.2.1. İnsan Odaklılık ... 21

2.2.2.2.2. Denetimde Derinlik ... 22

2.2.2.2.3. Risk Odaklılık ... 22

2.2.2.2.4. Gözlemleme ... 22

2.2.2.2.5. E-denetim Uygulaması ... 22

2.2.2.2.6. Önceki Raporların Değerlendirilmesi ... 23

2.2.2.2.7. Denetimde Ayrı Bir Görevin Ortaya Çıkması veya Suç Unsuruna Rastlanması ... 23

2.2.3. Raporlama Standartları ... 23

2.2.3.1. Genel Raporlama Standartları ... 24

(9)

2.2.3.1.2. Raporların Gerçekçi, Tarafsız ve Çarpıtmalardan Uzak Olması . 24

2.2.3.1.3. Raporların Açık ve Anlaşılır Olması ... 25

2.2.3.1.4. Raporların Yapıcı Olması ... 25

2.2.3.1.5. Raporların Zamanında Yazılması ve Sunulması ... 25

2.2.3.1.6. Raporlamada Temel İlkeler ... 26

2.2.3.2. Raporların Muhafazası ve Takibi ... 26

2.3. ALANYAZINDAKİ YÜKSEK LİSANS ve DOKTORA TEZ ÇALIŞMALARININ İNCELENMESİ ... 27 III. BÖLÜM YÖNTEM 3.1. ARAŞTIRMANIN MODELİ ... 32 3.2. VERİLERİN TOPLANMASI ... 32 IV. BÖLÜM BULGULAR VE YORUMLAR 4. MAARİF MÜFETTİŞLERİNİN KARŞILAŞTIĞI SORUNLAR ... 33

4.1. Milli Eğitim Müdürüne Bağlılık Sorunu ... 33

4.2. Merkezde Görevlendirme Uygulaması ... 35

4.3. Meslek Adındaki Değişiklikler ... 36

4.4. Maariflikte Kariyer Basamakları Olmayışı ... 37

4.5. İş Güçlüğü ve İş Riski ... 38

4.6. Güvenlik Sorunu ... 39

4.7. Meslek Öncesi Eğitim Olmayışı ... 39

4.8. Müfettiş Alım Sistemi ... 41

4.9. Denetim Sonucunun Etkisiz Oluşu ... 42

4.10. Uygun Olmayan Komisyon Görevleri ... 42

4.11. Zorunlu Hizmet Süresinin Fazlalığı ... 43

4.12. Bilgiye Erişim Sorunu ... 43

(10)

4.14. Uzmanlaşma Olmaması ... 45

4.15. Ders Denetimi Yetkisinin Alınması ... 45

4.16. İşe Uygun Ücret Verilmemesi ... 46

4.17. Maarif Müfettişleri Arasındaki Gelir Farkları ... 46

4.18. Maarifler Üzerinden Siyaset Yapılması ... 47

4.19. MTSK Sınavlarında Denetim Karmaşası ... 47

V. BÖLÜM SONUÇ VE ÖNERİLER 5.1. SONUÇ ... 49

5.2. ÖNERİLER. ... 50

5.3. UYGULAMAYA YÖNELİK ÖNERİLER. ... 51

(11)

I. BÖLÜM

GİRİŞ

Türkiye Cumhuriyeti anayasasında, “Türkiye Cumhuriyeti, toplumun huzuru, millî dayanışma ve adalet anlayışı içinde, insan haklarına saygılı, Atatürk milliyetçiliğine bağlı, başlangıçta belirtilen temel ilkelere dayanan, demokratik, lâik ve sosyal bir hukuk Devletidir.” olarak tanımlanmaktadır. Türkiye Cumhuriyetinde tüm kurum ve kuruluşlar, yasal çerçeve içerisinde kendisine tanınan hak ve yükümlülüklere göre, işlevlerini yürütmeye çalışmaktadırlar. Eğitim sisteminin en önemli ve vazgeçilmez alt sistemlerinden olan teftiş alt sistemi de, anayasa, yasa, tüzük, yönetmelik ve yönergelere dayalı olarak işlevini sürdürmektedir.

Eğitimde denetim istenilen ve ihtiyaç duyulan yer ve zamanda sağlanan ve eğitimin her kademesine uygulanabilen bir mesleksel rehberlik ve yardımdır (Taymaz, 2011a: 4).

Milli Eğitim Bakanlığı Teftiş Kurulu Yönetmeliğinde (1993), müfettişlerin görevleri; öğrencilerin belirlenen amaçlara uygun yetişmeleri için alınacak önlemlere ilişkin inceleme ve araştırmalar yapmak, teftiş, inceleme, gerektiğinde soruşturma yapmak, öğretimde yanlışlık ve eksiklikleri saptamak, araştırma ve incelemeler yapmak, öğretmenlerin moral güçlerini, örgüte bağlılık derecesini arttırmak, olarak belirtilmektedir (25 Ekim 1993 tarih ve 2393 Sayılı . Tebliğler Dergisi).

Ders denetimi, öğretmenin öğretim yapma ve ders vermedeki başarısını değerlendirmenin yanı sıra, yeteneklerinin geliştirilmesi, mesleğe ve çevreye uyumunun sağlanması, yenilik ve gelişmelerin tanıtılması, mesleki yardımda bulunulması, eksiklik ve hatalarının saptanarak giderilmesi ve geliştirilmesini amaçlar (Taymaz, 2011a: 154-155).

(12)

1.1. Problem

Devlet hizmetinde bulunanlar, mevzuatın öngördüğü düzenlemeler, yasaklar, kurallar çerçevesinde işlerini yürütmekle yükümlüdürler. Mevzuatın gerektirdiği düzenlemelere uymayan kişiler hakkında inceleme başlatılır ve yapılan soruşturmalar sonucunda, kusurlu davranışa göre idari yaptırımlar gündeme getirilmektedir.

Maarif müfettişinin görev alanlarından birisi de soruşturma gerçekleştirmektir. Soruşturma, iş görenin görevlerinden doğan ya da görevin yapılması esnasında meydana gelen ve suç sayılan eylemlerin bütün boyutlarıyla ortaya çıkarılması ve bu suçlara karşılık gelen cezaların verilmesi sürecidir. Soruşturmalar, kamu hizmetlerinin gereği gibi yürütülmesine engel olan, uyulması zorunlu hususlar dışına taşan ve yasaklanmış bulunan fiil ve hallerinin incelenerek ortaya çıkarılmasını amaçlar (Eroğlu, 1985).

Görevlinin, Türk Ceza Kanunu’nun ve diğer kanunlarda açık olarak suç sayılan eylemlerle Devlet Personel Kanunu ve ek kanunlarda belirtilen meslek yönünden işlenmesi suç sayılan eylemlerde bulunması halinde soruşturma yapılır. Müfettiş, 4483 Sayılı ‘‘Memurlar ve Diğer Kamu Görevlilerinin Yargılanması Hakkında Kanun’’ ve bu kanunda hükmü bulunmayan hallerde Ceza Muhakemeleri Usulü Kanun’un dan faydalanarak soruşturmayı usulüne göre yürütürler. Bu soruşturmada topladığı bilgi ve belgelere dayalı olarak iddialar ve kişiler hakkında ayrı ayrı vardığı kanaati yazılı bir metin haline getirir ve ilgili makama sunar (Sorguç, 1992:9).

Çalışmanın problemi maarif müfettişlerinin karşılaştıkları sorunlara karşı alınması gereken önlemler ve düzenlemelerin belirtilmesi ve geleceğe ışık tutulmamasından dolayı gerçekleştirilmiştir.

(13)

1.2. Amaç

Çalışmamız kapsamında maarif müfettişlerinin görevlerine ilişkin bilgilendirmeler ve tanımlamalar gerçekleştirilecektir. Daha sonrasında müfettişlerin uyması gereken standartlar ve hususlar detaylı bir şekilde sınıflandırılarak her biri ayrı başlıklar altında incelenecektir. Çalışmamızın dördüncü bölümünde maarif müfettişlerinin genel hatları ile karşılaşabilecekleri sorunlar maddeler halinde sınıflandırılarak her biri ayrı ayrı tanımlanmıştır.

Bu çalışma ile Türk Eğitim Sisteminin bir alt sistemi olan eğitim denetimi alanında teftişte karşılaşılan sorunların belirlenmesi ve bu konunun gündeme getirilerek kamuoyunun ve eğitim paydaşlarının dikkatinin çekmektir. Ayrıca maarif müfettişlerinin sorunlarına yönelik araştırmalar incelenerek ne gibi önlem ve düzenlemeler sağlanması gerektiği hakkında önerilerde bulunmaktır.

1.3. Önem

Ülkemiz açısından oldukça değerli kişilikler olan öğretmenlerimiz içerisinden oluşan maarif müfettişlerinin kariyerleri boyunca daha mutlu huzurlu ve sağlıklı ortamlarda çalışmalarının sağlanmasının önemi çok açıktır.

Yapılan çalışma ile eğitim sisteminin alt sistemi olan eğitim denetimi alanında etkin olarak faaliyet gösteren maarif müfettişlerinin sorunlarına çözüm önerileri getirilerek maarif müfettişlerimizin işleyiş içersinde sağlıklı ve verimli olarak görevlerini yerine getirmelerini sağlamak açısından önem arz etmektedir. Ayrıca teftiş sisteminde meydana gelen değişimi takip etmekte zorlanan eğitim çalışanlarını haberdar etme yönünden önemlidir.

(14)

1.4.Tanımlar

Denetim; her türlü denetim (teftiş) uygulamalarını,

Maarif Müfettişleri Başkanı; il millî eğitim müdürlükleri bünyesinde bulunan maarif müfettişleri başkanını,

Maarif Müfettişleri Başkanlığı; il millî eğitim müdürlükleri bünyesinde bulunan maarif müfettişleri başkanlığını,

Maarif Müfettişleri Başkan Yardımcısı; İl millî eğitim müdürlükleri bünyesinde bulunan maarif müfettişleri başkanlığında maarif müfettişleri başkanına yardımla görevli kişiyi,

Müfettiş; Maarif müfettişini,

Müfettiş Yardımcısı; Üç yıllık yetiştirme programının ilk iki yılında yapılacak teorik eğitim sürecinin Başkanlıkta, son bir yıllık görev başında yetiştirme eğitimi sürecinin illerde tamamlayan maarif müfettişi yardımcısını,

(15)

II. BÖLÜM

İLGİLİ ALANYAZIN

2. Müfettişlik Mesleğinin Geçmişten Günümüze Tarihi Gelişimi

Teftiş, kamu sektöründe veya tüzel kişiliği bulunan kurumlarda yapılmakta olan işlerin mevcut mevzuata uygun olarak yapılıp yapılmadığının yetkili kimseler tarafından denetlenmesi ve gözlenmesi sürecidir. (Taymaz,1993,s.2)

Bilginin baş döndürücü bir hızla ilerlediği günümüzde toplumların kalkınma nın vegelişmelerinin temel kriterlerinden en önemlisi eğitimdir. Eğitim sistemini toplum düzeni ve ihtiyaçları için kurulan diğer sistemlerden ayrı düşünemeyiz.

Gelişen dünyada değişen yeni üretim şekil ve uygulamalarına cevap

verebilecek şekilde ülkelerin eğitim sistemlerini güncel tutmaları kaçınılmaz bir hal almıştır.

Eğitim bilgi çağının gerektirdiği yeterliklere sahip insanların yetiştirilmesinde oldukça büyük bir öneme sahiptir. İşleyişi rastlantılara bırakılamayacak kadar önemli olan eğitim sisteminin temel kurumu olan okulların kendilerine yüklenen toplumsal yükümlülüklerini yerine getirme ve varlık nedenlerini oluşturan amaçlarını gerçekleştirme düzeylerinin belirlenmesi denetim süreciyle olanaklıdır.

Bu gün hala devam eden merkez teşkilatının temeli 1879 yılında atılmış, II. Meşrutiyetin ilan edilmesi ile birlikte teftiş konusu da gündeme gelen önemli konulardan biri olmuştur. İlköğretim müfettişlerinin görev ve yetkilerini belirleyen ilk yönetmelik 1910 yılında yürürlüğe konmuş ve bu yönetmelikte soruşturma, teftiş ve aydınlatma konularına yer verilmiştir (Aydın, 2013: 143).

(16)

Türk Eğitim tarihi, denetimin gelişimi açısından ele alındığında, Osmanlı Eğitim Sisteminde teftiş hizmetlerinin ne zaman başladığı ve bu göreve atamalar için hangi ünvanların kullanıldığı konusunda ayrıntılı bilgi bulunmadığı görülmektedir (Taymaz, 2011a: 19). Diğer yandan ilköğretim denetim hizmetlerinin Tanzimat Dönemi'nde başladığı düşünülmektedir ve ilk kez 1846 tarihli bir yönetmelikle "Mekatibi Muin" olarak ilkokullarda teftiş görevini yapacak kişilerden söz edilmektedir (Aydın, 2013:143).

1929 yılında yayınlanan ‘‘İlk Tedrisat Müfettişleri Rehberinde’’ ilköğretim denetçilerinde bulunması gerekli kişisel ve mesleksel özellikler sıralanıyor, bir meslekte başarının sevgi, özel yetenek ve kuramsal uygulamalı hazırlığa bağlı olduğu, denetçinin önce iyi bir öğretmen olması gerektiği belirtiliyordu. 1945 yılında yayınlanan İlköğretim müfettişleri staj yönetmeliğinde ise müfettişlerin hizmetiçi eğitimlerinden ilk defa söz ediliyordu. 1938’de çıkarılan bir yasa ile, ilköğretim denetçisi olabilmek için Gazi Terbiye Enstitüsü veya yabancı ülkelerdeki dengi bir okuldan mezun olmak koşulu getirilmiş, denetçiler Bakanlıkça atanmaya başlamıştır (Başar, 1993:77).

İlköğretim müfettişleri ile ilgili olarak çıkarılan bir başka yönetmelik ise 1962 yönetmeliğidir. Yönetmelik, İlköğretim müdürlükleri, ilköğretim kurumları, halk eğitim kurumları ve bu kurumlarda görevli öğretmenlere, rehberlik edilmesi ve yetiştirilmesi, ilköğretimle ilgili inceleme ve araştırmaların yapılması, okul araçlarının seçimi ve okul binalarının yapımı konularını içermektedir (Aydın, 1986:139-140). 1963’de yayımlanan İlköğretim Müfettişleri Yönetmeliğinde ise, ek olarak ulusal bayramların kutlanmaları ve bu konuda müfettişlere düşen görevlere yer verilmektedir.

İlköğretim müfettişleri ile ilgili olarak çıkarılan bir başka yönetmelik de 1969 yönetmeliğidir. 1969 yönetmeliğinde müfettişlerin görevleri özetle, teftiş ve denetleme, mesleki yardım ve iş başında yetiştirme, İnceleme ve soruşturma görevlerinden oluşmaktadır.

(17)

1998 yılında Milli Eğitim Bakanlığının Teşkilat Ve Görevleri Hakkında Kanun’un 53. maddesinde yapılan değişiklikle, MEB Bakanlık Müfettişlerine benzer bir biçimde ilköğretim müfettişliğine geçiş için 3 yıl müfettiş yardımcılığı görevinden sonra yapılacak yeterlilik sınavında başarılı olma koşulu getirilmiştir.

14.09.2011 tarihli ve 652 Sayılı Millî Eğitim Bakanlığının Teşkilat ve Görevleri Hakkındaki Kanun Hükmünde Kararname ile denetim sisteminde yeni değişikliklere gidilmiştir. MEB merkez teşkilatındaki Teftiş Kurulu Başkanlığı’nın adı, Rehberlik ve Denetim Başkanlığı olarak değiştirilmiş; bakanlık müfettişlerinin yeni unvanı da “milli eğitim denetçisi” olarak değiştirilmiştir. Yapılan bu değişiklikle birlikte geleneksel teftiş anlayışı yerine rehberliğin daha ön plana çıktığı bir denetim anlayışının ikame edilmeye çalışıldığı izlenimi uyandırılmaya çalışılmıştır. İllerdeki eğitim müfettişlerinin unvanı ise tekrar değiştirilerek “il eğitim denetmeni” olarak belirlenmiştir. Yalnız değişim bununla sınırlı kalmamış, il eğitim denetmenleri ve denetmen yardımcılarına, ildeki her derece ve türdeki örgün ve yaygın eğitim kurumları ile il ve ilçe millî eğitim müdürlüklerinin rehberlik, işbaşında yetiştirme, denetim, değerlendirme, inceleme, araştırma ve soruşturma hizmetlerini yürütme yetkisi de verilmiştir.

Bir diğer önemli değişiklik de maarif müfettişlerinin ders denetim yetkilerinin kaldırılarak bu yetkinin okul müdürlerine verilmesi olmuştur. 02.12.2016 tarih ve 6764 sayılı Millî Eğitim Bakanlığının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname İle Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’la Eğitim Denetimi Alanında Yapılan Değişikliklerin Değerlendirilmesi İlgili Kanun incelendiğinde denetim sisteminde yapılan değişiklikler şu şekilde özetlenebilir: Öncelikle, “Rehberlik ve Denetim Başkanlığı” ibaresi “Teftiş Kurulu Başkanlığı” olarak değiştirilmiştir; böylece MEB merkez teşkilatı eğitim denetimi biriminin adı 2011 yılı öncesindeki haline geri dönmüştür. Ayrıca Teftiş Kurulu Başkanlığında görev yapmak üzere yarışma sınavıyla Bakanlık Maarif Müfettiş Yardımcılarının atanacağı da hükme bağlanmıştır.

(18)

Bakanlık Maarif Müfettiş Yardımcılığına atanabilmek için 657 sayılı Kanunun 48 inci maddesinde sayılan genel şartlara ek olarak en az dört yıllık lisans eğitimi veren hukuk, siyasal bilgiler, iktisadi ve idari bilimler, iktisat ve işletme fakültelerinde mezun olma şartları da aranmaktadır. Bu durum dikkate alındığında Milli Eğitim Bakanlığının, ağırlıklı olarak eğitimci olmayan personelle eğitim sistemini denetlemek istediği sonucuna ulaşılabilir. MEB Teftiş Kurulu Başkanlığında görev yapacak Bakanlık Maarif Müfettişlerinin ise “…Maarif Müfettişi, Eğitim Müfettişi, Millî Eğitim Denetçisi ve İl Eğitim Denetmeni unvanlarını ihraz etmiş olup halen Bakanlık teşkilatında görevli olanlar ile Bakanlık teşkilatında şube müdürü ve üstü kadrolarda fiilen çalışanlar ve millî eğitim uzmanı ile millî eğitim uzman yardımcılarından yönetmelikte belirlenen yabancı dil ve tez şartını karşılayanlar arasından yapılacak mülakatta başarılı olanlar” arasından seçileceği hükmüne de Personele ilişkin geçiş hükümleri başlıklı Geçici Madde’de yer verilmiştir. Daha önce müfettiş unvanını, yukarıda açıklanan süreçlerle elde etmemiş kişilere de müfettiş olma imkânı verilmektedir. İl milli eğitim müdürlükleri bünyesinde bulunan il maarif müfettişleri başkanlıkları ise lağvedilerek, maarif müfettişlerinin illerde il müdürüne bağlı olarak inceleme, araştırma rehberlik hizmetleri ile il müdürünün vereceği diğer görevleri yapacağı hükmü getirilmiştir. Böylece maarif müfettişlerinin soruşturma ve denetim yetkileri tamamıyla ellerinden alınmıştır. Maarif müfettişlerinin böylelikle 652 sayılı KHK ile yöneticilik görevinden alınarak milli eğitim uzmanı olarak görevlendirilen eğitim yöneticilerine benzer biçimde pasif bir konuma getirildikleri söylenebilir. Ayrıca 6764 sayılı Kanun, “Maarif müfettişi ve maarif müfettiş yardımcısı kadrolarının herhangi bir sebeple boşalması halinde bu kadrolar hiçbir işleme gerek kalmaksızın iptal edilmiş sayılır.” ibaresine yer vererek illerdeki maarif müfettişi kadrolarının zaman içerisinde yenilenmeyerek sonlandırılacağı sonucuna da ulaşılabilir.

(19)

2.1. Maarif Müfettişlerinin Görevleri

Müfettişler tarafından gerçekleştirilen rehberlik, denetim, inceleme, soruşturma, ön inceleme, araştırma, izleme ve değerlendirme ve diğer görevleri ifade etmektedir.

2.2. Görev Türleri

Türkiye’de uygulanmakta olan Milli Eğitim sisteminde denetim faaliyetlerinin gerçekleşmesi aşamasında, öğrenmeyi ve öğretmeyi etkileyen tüm öğelerin birlikte ele alınması gerekmektedir. Birlikte ele alınarak yürüyen bu süreçte oluşturulacak olan etkinliklerin amaçlara uygunluğu açısından izlenmesi ve bu izlemeler sonucunda gerekli önlemlerin alınmasının sağlanması süreçlerini takip eden kişilere maarif müfettişleri denilmektedir.

Denetim faaliyetlerinin gerçekleştirilmesinde ki amaç gelişmesi istenilen bireylerin gelişmeye açık olduğu yönlerine uygun bir öğretme ve öğrenme etkinlikleri uygulanmasıdır. Bu sayede eğitim süreci milli değerlerin geliştirilmesi ve aynı zamanda Milli Eğitim Temel Kanun’unun da belirtilen amaçların gerçekleştirilmesini sağlamaktadır. Bu hizmetin yerine getirilmesinden en başta sorumlu müfettişlerin görev alanına giren denetim etkinlikleri aşağıda sınıflandırıldığı gibidir (Görgülü, 2000, ss:74-87);  Rehberlik,  Denetim,  İnceleme,  Soruşturma,  Ön İnceleme,  Araştırma,  İzleme ve Değerlendirme,

(20)

 Diğer Görevler.

Yukarıda maddeler halinde verilen maarif müfettişlerin görevleri aşağıda daha detaylı bir şekilde ayrı başlıklar altında incelenecektir.

2.1.1. Rehberlik

Müfettişlerce, denetlenen kurum ve personel ile gönüllü kuruluşlara, gerçek ve tüzel kişilere usulsüzlükleri önleyici, katılımcı, eğitici ve yol gösterici yaklaşımı ön plana çıkaran bir anlayışla, amaç ve hedeflere ulaşmak amacıyla plan ve program oluşturulmasında, uygulanmasında ve değerlendirilmesinde maarif müfettişleri tarafından rehberlik yapılmaktadır.

Ayrıca, öğretim programlarının öngördüğü hedeflere ulaşılma derecesi, önceden belirlenmiş standartlara göre belirlenmektedir. Okul ya da kurum yöneticilerine güncel mevzuat, mevzuatın uygulanması aşamasında anlaşılamayan hususlar konusunda açıklayıcı bilgiler verilmektedir. Okul ya da kurum kültürü ve olumlu okul ya da kurum ikliminin oluşması için yönetici ve öğretmenlere davranış ve akademik boyutlarda yol gösterilir ve hizmet sunumunun etkinliğinin artırılmasına maarif müfettişleri tarafından katkı sağlanmaktadır.

Her türlü faaliyette rehberlik yaklaşımı ön planda tutulmaktadır. Olaylara, zamana ve duruma göre uygun yöntemler ve araçlar kullanılmaktadır. Gelişimin sürekliliği ve yaşam boyu öğrenme esasına dayalı, kurumsal ve bireysel potansiyelin en üst düzeye çıkarılması amacıyla gerekli destekler eksiksiz bir biçimde sağlanmalıdır (Gün, 1989, ss:14-15).

(21)

2.1.2. Denetim

Denetim faaliyetleri altı farklı şekilde sınıflandırılarak bu başlıklar altında yürütülmektedir. Denetim faaliyetlerinin sınıflandırılması aşağıdaki gibidir;

Hizmetlerin Süreç ve Sonuçlarının Denetimi,

Okul ya da Kurum Denetimi,

Personel Denetimi,

Mucipli Ders Denetimi,

Sınav Denetimi,

Kurs ve Seminer Denetimi.

Yukarı da bahsedilen bu denetim faaliyetleri aşağıda her biri ayrı başlık altında tek tek değerlendirilecektir (Başar, 2000, ss:54-61).

2.1.2.1. Hizmetlerin Süreç ve Sonuçlarının Denetimi

Bakanlık tarafından ya da Bakanlığın gözetiminde ve denetiminde sunulan hizmetlerin süreç ve sonuçlarının, ilgili birimlerle iş birliği içinde, mevzuata, önceden belirlenmiş amaç ve hedeflere, performans kriterlerine ve kalite standartlarına göre analiz edilmesi, karşılaştırılması ve kanıtlara dayalı olarak değerlendirilmesi süreçlerinin tamamının denetimlerinin sağlanmasıdır.

2.1.2.2. Okul ya da Kurum Denetimi

Okul ya da kurumların eğitim ve öğretim etkinlikleri ile yönetim çalışmalarının, yürürlükteki yasal metinler çerçevesinde uygunluk ve verimlilik açısından durumunun saptanması, personelin iş başında yetiştirilmesi, eğitim hedef ve amaçlarına ulaşma düzeyinin tespiti ve göreve uyumlarının artırılması amacıyla üç yılda bir periyodik olarak yapılan okul ve kurumların denetim etkinliklerinin bütününe denilmektedir.

(22)

Kurum denetiminde, aşağıdaki denetim türleri beraberce kullanılabileceği gibi, denetimin amaç ve hedefleri ile denetim plan ve programına göre ayrı ayrı da ele alınabilmektedir (Başar, 2000, ss:61-62).

2.1.2.3. Personel Denetimi

Maarif müfettişleri tarafından personellerin denetimleri gerçekleştirilirken bazı hususların kontrolü gerçekleştirilmektedir. Personel denetimi altında yapılan denetimler aşağıdaki sonuçlara ulaşmaya çalışılmasını içermektedir;

 Görevini ve görev tanımındaki hizmetleri gereği gibi yürütüp yürütmediği,  Hukuksal düzenlemelerin emrettiği ödevleri ve sorumlulukları yerine getirip

getirmediği veya geç getirdiği,

 Uyulması zorunlu kılınan kurallara uyup uymadığı,

 Yasaklanan eylem veya işlemleri yapıp yapmadığının araştırılmasıdır.

Ayrıca, personelin sorumluluk duygusu, görevine bağlılığı, iş heyecanı, teşebbüs fikri, mesleki bilgi, yazılı ve sözlü ifade becerisi, kendini geliştirme ve yenileme çabası, düzen ve dikkati, disipline uyumu, üstlerine, mesai arkadaşlarına, iş sahiplerine karşı tutum ve davranışı, çalışkanlığı, verimliliği, temsil ve yönetme yeteneği gibi hususların her biri personel denetimi altında incelenmektedir (Başar, 2000, ss:62-65).

2.1.2.4. Mucipli Ders Denetimi

Başkanlık veya maarif müfettişleri başkanlığınca verilen onaya bağlı olarak öğretmen ders denetimleri yapılmaktadır. Bu denetimlerde öğretmenlerin;

 Kendi alanlarındaki yetişkinlik düzeyleri,  Göreve bağlılıkları,

 Çalışmaları,

(23)

 Milli Eğitim Temel Kanununda öngörülen hedeflere ulaşılması yönündeki çabaları,

 Öğrencilerin yetişme düzeyleri ve derslerde elde edilen sonuçların okuldaki eğitim ortamına ve çevreye yansımaları araştırılır.

Ders denetimlerinde, izlenen derslerin değerlendirilmesinin yanında, öğretmenin öğretim programını ve yıllık ders planlarını uygulama derecesi de saptanmaktadır. Ölçme ve değerlendirme konusundaki yeterliliği ve dikkati, atölye çalışmaları ile kazandırdığı bilgi ve beceri düzeyi belirlenmeye çalışılmaktadır. Ayrıca öğrencileri kişisel çalışmalara yöneltmede gösterdiği başarı, okul içi ve dışı etkinlik ve davranışları da incelenip değerlendirilmektedir.

2.1.2.5. Sınav Denetimi

Sınav denetimlerinde; ulusal ve yerel düzeyde yapılan sınavların planlanması, uygulanması ve sonuçları ile öğrencilerin ve kursiyerlerin yetişme düzeyleri incelenerek bu inceleme sonucunda rapor düzenlenmektedir.

2.1.2.5. Kurs ve Seminer Denetimi

Ulusal ve yerel düzeyde düzenlenen hizmet içi eğitim, kurs, seminer ve benzeri eğitim faaliyetlerinin süreç ve sonuçları incelenerek hedeflere ulaşma durumu değerlendirilir. Bu denetim sonucunda, belirlenen durum ve önerileri yansıtan “Kurs ve Seminer Değerlendirme Raporu” düzenlenir.

2.1.3. İnceleme

İnceleme, yetkili makam veya mercilerin onay ve emirleri üzerine ihbara veya şikâyete konu olan hususların, ilgili görevliler tarafından açıklığa kavuşturulması çalışmalarıdır.

(24)

Yetkili makamın ihbar, şikayet veya diğer yollarla disiplin hükümlerine aykırı bir fiil veya hâli öğrenmesi üzerine, ‘‘konunun incelenmesi’’ veya ‘‘konunun incelenmesi ve gerektiğinde soruşturulması’’ şeklinde verdiği emirle gerekli inceleme yapılarak belgeler toplanır. Gerektiğinde varsa şikayetçi, tanık ve itham edilenin bilgilerine ve ifadelerine yazılı olarak başvurulur. Sonuçta, cezai takibatı gerektirir hal görülmediği takdirde yapılacak işleme esas görüşlerin bildirilmesi amacıyla inceleme raporu düzenlenir (MEB, 2007).

2.1.4. Soruşturma

Kamu görevini yürüten yönetici, öğretmen, memur ve diğer görevlilerden; kamu hizmetlerinin gereği gibi yürütülmesini sağlamak amacı ile kanunların, tüzüklerin ve yönetmeliklerin Devlet memuru olarak emrettiği ödevleri yurt içinde veya dışında yerine getirmeyenlere, uyulmasını zorunlu kıldığı hususları yapmayanlara, yasakladığı işleri yapanlara yönelik yürütülen işlemler bütünü disiplin soruşturmasıdır. Soruşturma yetkili makamın onayıyla görevlendirilen müfettiş veya muhakkik/soruşturmacı tarafından gerçekleştirilir. Soruşturma raporu, çalışmaların tamamlanmasını müteakip en geç yirmi gün içinde teslim edilir. Kapsamlı işlerde veya olağan dışı durumlarda, bu sürenin yetmemesi hâlinde, Başkanlık veya maarif müfettişleri başkanlığınca verilen ek süre içinde tamamlanması esastır.

2.1.5. Ön İnceleme

Ön inceleme; 4483 sayılı Kanunda belirtilen usul ve esaslar kapsamında, memurlar ve diğer kamu görevlileri hakkında, görevleri sebebiyle, Türk Ceza Kanunu ve ceza özlü diğer kanunlarda belirtilen fiilleri ve suçları işlediklerinin öğrenilmesi üzerine, yetkili merci tarafından bizzat veya görevlendirdiği ön incelemeci tarafından yapılan inceleme çalışmalarının bütünüdür.

(25)

Yetkili merciin, soruşturma izni konusundaki kararını, olayın öğrenilmesinden itibaren en geç otuz gün içinde vermesi zorunlu olduğundan, ön inceleme bu süre dolmadan tamamlanır ve karar süresi de dikkate alınarak rapor teslim edilir. Otuz günlük süre, zorunlu hâllerde on beş günü geçmemek üzere ancak bir defa uzatılabilir. Bu sürelerin başlangıcında Ön İnceleme emrinin ya da onayının verildiği tarih esas alınır (MEB, 2007).

2.1.6. Araştırma

Araştırma; Bakanlığın amaçlarının daha iyi gerçekleştirilmesini, eğitim ve öğretimin niteliğinin yükseltilmesini sağlamak amacıyla yapılan çalışmalardır. Bu çalışmalarda, bilimsel araştırma yöntem ve teknikleri ile kurumsal ilkeler esas alınır. Araştırmalar konunun özelliğine göre oluşturulacak komisyonlar tarafından gerçekleştirilir. Maarif müfettişleri, gerekli gördükleri veya Başkanlık ya da maarif müfettişleri başkanlığınca gerekli görülen alanlarda bireysel olarak da araştırma yapabilirler. Bu çalışmalar sonucunda ulaşılan sonuçlar ‘‘Araştırma Raporu’’ olarak sunulur. Bu raporlar, ulusal veya uluslararası sempozyum, forum, konferans, vb. etkinliklerde sunulabilir (MEB, 2008).

2.1.7. İzleme ve Değerlendirme

Kurumun amaç ve hedeflere ulaşma durumu, denetim, öz değerlendirme, ödüllendirme, inceleme ve soruşturma sonuçları da dikkate alınarak, belirli aralıklarla, belirli göstergelere göre izlenir ve değerlendirilir. Elde edilen sonuçlar, uygun yöntem ve araçlarla yorumlanarak iyileştirilmesi ve geliştirilmesi gereken alanlar tespit edilerek rapor hâlinde ilgili birimlere/kişilere sunulur. Getirilen önerilere göre Kurum tarafından gelişim planı hazırlanır ve periyodik olarak planın uygulanma süreci izlenir. Ortaya çıkan yeni durumlara göre gelişim planı güncellenir. Gelişim planının uygulanma sürecinin periyodik izlenmesi aşamasında ara rapor ve sonunda nihai rapor (İzleme ve Değerlendirme Raporu) düzenlenir.

(26)

2.1.8. Diğer Görevler

Müfettişlere, denetim hizmetlerinin etkililiği ve verimliliği, müfettişlerin yeterliklerinin geliştirilmesi, eğitimin kalitesinin yükseltilmesi ve benzeri konularda proje, çalıştay, seminer, konferans ve araştırma-geliştirme gibi görevler de verilebilir. Bu tür görevler, Rehberlik ve Denetim Başkanlığında görevli müfettişlere Bakan, Müsteşar ve Başkan, illerde görevli müfettişlere de Vali, İl Milli Eğitim Müdürü ve Maarif Müfettişleri Başkanı tarafından verilir (MEB, 2006

2.2. MAARİF MÜFETTİŞLERİNİN GÖREV STANDARTLARI

2.2.1. Genel Standartlar

Genel standartlar çerçevesinde incelenen standart çeşitleri bütün kaynakların ortak olarak belirttiği üzere müfettişlerin davranışlarını ve mesleki açıdan almış oldukları eğitimleri temel olarak benimsemektedir. Bu bahsedilen standartlara açıklamalar neticesinde ayrıca kişisel standartlar da denilmektedir.

2.2.1.1. Etik Davranış İlkeleri ve Temel Mesleki Nitelik Standartları

Herhangi bir örgütün sunulan hizmet ile alakalı olarak kalitesinin ve güvenilirliğinin ölçülmesi o örgüte hizmet eden kişilerin tutum ve davranışları ile doğrudan yani paralel olarak bağlantısı vardır. Bu bahsedilen sebeplerden dolayı etik davranış ilkelerini ve mesleki nitelik standartlarını oluşturarak, kişilerin bu ilke ve standartları içselleştirmesini sağlamak, hizmetin niteliğini yükselteceği gibi güçlü bir kurumsal kültürün oluşmasına da katkı sağlayacaktır.

(27)

2.2.1.1.1. Etik Davranış İlkeleri

Müfettişlerin temel görev standartları arasında kurumsal ve kişisel gelişim faaliyetlerini gerçekleştirmek, haklıyı haksızdan ve doğruyu yanlıştan ayırmak, usulsüzlükleri önlemek ve Türk eğitim sistemini geliştirmek olan müfettişlerin etik davranış ilkeleri aşağıda maddeler halinde belirtildiği gibidir;

 Tarafsızlık ve nesnellik,  Eşitlik,

 Dürüstlük,  Gizlilik,

 Çıkar çatışmasından kaçınma,

 Nezaket ve saygı (Aydın, 2002, ss:14-19).

2.2.1.1.2. Mesleki Nitelik Standartları

Denetim faaliyetleri, gerekli teknik bilgi ve beceriye sahip uzman kişi ya da kurumlar tarafından gerçekleştirilmelidir. Çünkü denetim faaliyetleri sonucunda, müfettişler tarafından düzenlenen denetim raporlarının kullanıcıları, denetim raporunda görüşünü bildiren müfettişi ya da müfettişleri tanımazlar. Kullanıcılar için en önemli nokta güvenilir özellikte bir denetim görüşünün denetlenen kuruma ya da kişilere iletilmiş olmasından kaynaklıdır. Güvenilir ve kaliteli bir denetim görüşüne ulaşmak için müfettişin bu işlevi yerine getirmeden önce belirli bir mesleki eğitime, deneyime, beceriye ve yeteneğe sahip olması özellikleri aranmaktadır. Bu yetkinliği, denetim etkinliğini gerçekleştirirken tam bir bağımsızlık ile yürütmesi zorunlu bir görevdir.

Müfettişlerin yetkinlik ve mesleki açıdan göstermeleri gereken özen ile alakalı olarak bazı standartlara uymaları gerekmektedir. Bu standartlar aşağıda maddeler halinde belirtilmiştir;

(28)

 Görevin gerektirdiği bilgi, beceri ve deneyime sahip olur ve görevlerine azami özen ve dikkati gösterirler,

 Denetim faaliyetinin amacına uygun bir şekilde yerine getirilebilmesi için mesleki bilgi, beceri ve bireysel yeteneklerini sürekli geliştirmeye gayret eder,  Denetim hizmetini yürütürken meslektaşları arasında grup süreçlerine, ekip çalışmasına ve iş birliğine önem verir ve kendisinden beklenen gerekli desteği sağlar,

 Denetlediği kurumun çalışma şartlarını ve hizmet gereklerini olumsuz yönde etkileyen tutum ve davranışlardan kaçınır. Kurum ve kuruluşların işleyiş düzenine, yönetim ve karar alma süreçlerine müdahale etmez,

 Kurumun yürüttüğü hizmetlerin hukuka ve etik ilkelere uygun olarak yerine getirilmesi, faaliyet ve işlemlerde hataların önlenmesi, kaynakların etkili ve verimli kullanılması amacına yönelik olarak rehberlik, eğiticilik ve yol göstericilik hizmetlerini görevinin bir parçası olarak görür (Aydın, 2002, ss:19-20).

2.2.1.2. Başkanlık Dışı Çalışma Standartları

Müfettişler akademik, pedagojik, mesleki ve bilimsel amaçlı yayın ile yasal düzenlemelerin izin verdiği etkinlikler haricinde, merkez teşkilatında Rehberlik ve Denetim Başkanlığı, taşra teşkilatında da maarif müfettişleri başkanlığı dışında görevlendirmelere katılmazlar. Fakat Bakan, Müsteşar ya da Başkanın yapacağı görevlendirmeler bu tutumun bozulmasında istisna olarak ifade edilmektedir. Müfettişler, Başkanlık dışı çalışmalarda, ilgili kurumun standartlarının yanı sıra, bu standartlara uygun hareket etmek durumundadırlar.

2.2.2. Çalışma Alanı Standartları

Çalışma alanı standartları, müfettişlerce güvenilir bir görüşe varılması için kanıt toplamada ve kanıtları değerlemede kılavuzluk görevi görmektedir.

(29)

2.2.2.1. Ortak Standartlar

Müfettişler rehberlik, denetim, inceleme, soruşturma, ön inceleme, araştırma, izleme ve değerlendirme ile diğer görevleri yerine getirirken aşağıda belirtilen ortak standartlara uymak ve bu kurallar çerçevesinde görevlerini yürütmek durumundadırlar.

2.2.2.1.1. Gizliliğe Özen

Müfettişler, görevlerinin gereği bilgi sahibi oldukları mesleklerini içeren özel bilgilerin dış kaynaklar tarafından negatif olarak kullanılmaması açısından oldukça titiz bir çalışma gerçekleştirmeleri gerekmektedir. Çalışma gerçekleştirdikleri kurumlar hakkında edindikleri bilgileri üçüncü kişiler yani dış kaynaklar ile paylaşılmaması ve onların eline geçmemesi için bu görevleri gizlilikle yürütmeleri gerekmektedir. Müfettişlerin görevlerini yerine getirmek amacı ile gelen ihbar ve şikâyetlere karşı değerlendirme gerçekleştirdiği sırada ve sonrasında bu ihbarı yapan kişi ya da kişilerin güvenliğinin sağlanması ve bu kişilerin kimliklerinin gizli tutulması oldukça öneme sahiptir (Aydın, 1982, ss:45-48).

2.2.2.1.2. İyi Niyet ve Masumiyet Karinesi

Müfettişler, ön yargısız olarak, elde edilen ispat araçları sonucunda ulaşılan kanaate kadar, denetim alanında olan kişilerin iyi niyetini ve hakkında soruşturma yapılan kişinin masumiyetini kabul ederek işlemlerini sürdürmeleri gerekmektedir.

2.2.1.2.3. Temkinli ve İhtiyatlı Tavır Sergileme

Müfettişler görevlerini gerçekleştirdikleri faaliyet konuları ile alakalı tüm bilgileri, belgeleri, ifadeleri ve kayıtları oldukça temkinli bir biçimde incelemeli ve bütün faktörleri en ince ayrıntısına kadar tespit etmeye çalışmalıdır. Müfettişler bu işlemlerin sürdürüldüğü esnada kesin kanıya kesinlikle varmadan hiçbir şekilde emin

(30)

olmamalı ve her detayını konunun araştırmalıdır. Müfettiş kimliği ve çalışma konusu hakkında tüm detayları ilgili ve yetkililere bildirmelidir.

2.2.1.2.4. Araştırmacı Olma ve Özgünlüğü Özümseme

Müfettişler, görev alanına giren konuları, etki ve baskılardan çözümleyerek özgün bir biçimde, tüm yönlerini ele alarak araştırıp, değerlendirmek zorundadır. Ayrıca müfettişler görev gerçekleştirdikleri alanlar ile daha öncesinde şayet yapılmış farklı çalışmalar varsa onları da araştırmaya dâhil etmeleri gerekmektedir. Özgün olmaktan kesinlikle taviz vermeyerek çalışmalarının niteliğini sürekli geliştirme gayreti içinde olmalıdırlar.

2.2.1.2.5. Dikkatli ve Özenli Çalışma

Müfettişler, kendilerine verilen her türlü görevi en büyük önem seviyesi ile karşılamalıdırlar. Müfettişler denetim gerçekleştirdikleri konular üzerinde zihinsel düşünceler açısından yoğunlaşarak çalışmaların sonucunda tatmin edici sonuçlara ulaşma çabası gütmelidirler (Aydın, 1998, ss:87-92).

2.2.1.2.6. Çalışma Ortamının Güvenliği

Müfettişler, gerekli gördükleri her durumda çalışma ortamının güvenliğinin sağlanması konusunda gerekli önlemlerin alınması açısından mülki amirliklerden destek talebinde bulunabilir.

2.2.1.2.7. Planlama ve Değerlendirme

Müfettişler, her türlü çalışmasını plan dâhilinde yürütür ve belli aşamalarda ya da çalışmanın sonucunda değerlendirme yaparlar. Planlama, denetim, soruşturma, araştırma ve benzeri etkinliklerin amaçlarına ve hedeflerine ulaşması için faaliyet şekillerini önceden tespit etme sürecine denilmektedir. Değerlendirme ise, etkinliğin

(31)

amaç ve hedeflerine ulaşma derecesinin belirlenmesi ve düzeltici önlemlerin alınması süreçleridir.

2.2.1.2.8. Yasa ve Hukuksal Düzenlemelere Uygunluk

Müfettişler, çalışmalarını yasa ve hukuksal düzenlemelere uygun bir biçimde yürütmelidirler. Ayrıca, çalışma alanında olan kurum ve bireylerin yasa ve hukuksal düzenlemelere aykırı eylem ve işlemleri ile tutum ve davranışlarını ortaya çıkarırlar. Müfettişler hazırlayacakları raporlarda ortaya çıkan sonucu yasal dayanakları ile birlikte açıkça belirterek sunmaları gerekmektedir (Eroğlu, 1985, ss:25-27).

2.2.1.2.9. Kanıt Toplama

Müfettişler, çalışma konusu olan olay ve konular hakkında bir görüşe varabilmek açısından kabul edilebilir bir temel sağlayacak kanıtlar ve bilgiler elde etmek zorundadırlar. Bir yargıya ulaşmak için yeterli nicelik ve nitelikte ispat aracı toplanması esas bir görevdir (Gün, 1989, ss:74).

2.2.2.2. Rehberlik ve Denetim Standartları

Müfettişler rehberlik ve denetim görevini yerine getirirken aşağıda belirtilen standartlara tam anlamı ile uyum sağlamak durumundadırlar.

2.2.2.2.1. İnsan Odaklılık

Rehberlik ve denetimlerde insan odaklı bir anlayış benimsenmelidir. İdarelerin en önemli unsuru zihinsel ve fiziksel emek ve yeteneklerinden faydalanılan insanlardır. Özellikle eğitim alanında insan unsuru çok daha etkili ve önemlidir.

(32)

2.2.2.2.2. Denetimde Derinlik

Kusurlu ya da sakat bir işlem ve eylem hemen yanlış olarak kabul edilmek yerine, kusurun ya da sakatlığın içeriği, kaynağı, nedeni ve etkisi tam olarak ortaya çıkarılmasının sağlanması gerekmektedir. Yetkililerin bilgisi alınmadan eleştiri ve yorum yapılmamalıdır.

2.2.2.2.3. Risk Odaklılık

Risk, uygun ve olması gereken durumdan negatif yönde sapma ihtimalinin yüksek ve bu negatifliğin sakıncalarının önemli seviyeler de olmasını ifade etmektedir. Denetim, birimin işlem akışının tümünü kavrayacak açıdan ancak risk odaklı gerçekleştirilmelidir. Birimin amaç ve hedeflerine ulaşmasını engelleyecek durumlar ile birimin kaynaklarına ve varlıklarına yönelik mevcut ve potansiyel riskler uygun metotlar kullanılarak sistematik bir biçimde değerlendirilerek, riskli durumlara karşı önerilerin geliştirilmesi sağlanmalıdır.

2.2.2.2.4. Gözlemleme

Denetlenenlerin gözlenmesi ve değerlendirilmesi, denetimde insan odaklılığın bir gerekliliği olarak karşımıza çıkmaktadır. Müfettiş denetimin özü ve doğası gereği yalnızca evrak üzerinde inceleme yapmakla yetinmeyerek, çevre ve paydaşlar ile iletişim kurarak, denetlenen birim ya da bireyler hakkında bilgi edinerek, hizmet alanlarla görüşmeler yapar ve kanaat sahibi olurlar. Bu amaç doğrultusunda bilgi toplama, görüşme yapma, anket uygulama ve benzeri tekniklere tüm müfettişler başvurulabilirler.

2.2.2.2.5. E-denetim Uygulaması

Denetimlerde, e-denetim uygulamasından azami ölçüde istifade edilir ve bu uygulamanın geliştirilmesine çalışılır. Denetim sürecinde, Milli Eğitim Bakanlığı Bilgi İşlem Sisteminde (MEBBİS) bulunan verilerden ve bilişim araçlarından en üst

(33)

seviyede yararlanılır. Bakanlık teşkilatında yürütülen rehberlik ve denetim, izleme ve değerlendirme ile inceleme, soruşturma ve ön inceleme verilerinin yönetimi,

Rehberlik ve Denetim Bilgi İşlem Sistemi (REDBİS) üzerinden

gerçekleştirilmektedir.

2.2.2.2.6. Önceki Raporların Değerlendirilmesi

Daha önce yapılan denetimlerde düzenlenen denetim raporlarında ve tebliğlerde tespit edilen hususların düzeltilip düzeltilmediği ve önerilerin yerine getirilip getirilmediği incelenmektedir. Hazırlanan gelişim planlarında yer alan faaliyetlerin uygulanma durumu ile hedeflere ulaşma durumu verilere dayalı olarak incelenir ve uygulanmayan faaliyetlerin nedenleri sorgulanır. Gerektiğinde gelişim planlarının güncellenmesi sağlanır.

2.2.2.2.7. Denetimde Ayrı Bir Görevin Ortaya Çıkması veya Suç

Unsuruna Rastlanması

Denetim esnasında yeni görevlendirme konusu olabilecek tespitlere rastlanırsa durum, grup sorumlusu aracılığıyla Başkanlık ya da maarif müfettişleri başkanlığına bildirilir. Başkanlık ya da maarif müfettişleri başkanlığının talimatına göre hareket edilir. Suç unsuruna rastlanması halinde ise, Başkanlık ya da maarif müfettişleri başkanlığı ile irtibata geçilir ve ilgili mevzuat uyarınca işlem yapılır. Yasal düzenlemelerin doğrudan suç duyurusunda bulunulmasını öngördüğü hallerde, doğrudan savcılığa bildirimde bulunulur. Durum aynı zamanda Başkanlık ya da maarif müfettişleri başkanlığına bildirilir.

2.2.3. Raporlama Standartları

Görev kapsamında yapılan çalışmaların raporlanması esastır. Raporlama çalışma konusuna göre özgün olmakla birlikte, raporların düzenlenmesi ve işleme konulmasıyla ilgili genel standartlar, içerik ve şekil standartları ile raporların muhafazasına ilişkin standartlar aşağıda belirtilmiştir.

(34)

2.2.3.1. Genel Raporlama Standartları

Müfettişlerin her türlü çalışmaları sonucunda, taraflar açısından mesleki bir incelemenin yapılmış olduğu konusundaki tek kanıt rapordur. Bu yönü ile raporun mesleki bir bakışla hazırlanması ve sunulması gerekmektedir. Raporlar, ilgili ve yeterli bilgi ve delilleri içermeli, olay ve konuları kolay anlaşılır kılmalı, belirsizliklerden arınmış, bağımsız, objektif, doğru ve tam olmalarının sağlanması gerekmektedir (Beyhan, 2008, ss:117-126).

2.2.3.1.1. Raporların Eksiksiz ve Doğru Olması

Raporun sağlam delillere dayandırılması için görevin gerektirdiği inceleme ve tespitler tam olarak yapılmış olmalıdır. Delillerle ilgili tereddütler ya da haklı nedenlerle eksik kalan unsurlar ile yapılan değerlendirmelerin sınırlılıkları raporda açıkça belirtilmelidir. Çalışmalarda elde edilen bilgi, belge ile görüş ve sonuçlar rapora eksiksiz ve doğru olarak yansıtılmalıdır. Buna rağmen tamamlanan ve Başkanlığa ya da maarif müfettişleri başkanlığına sunulan raporun önemli bir hata ya da eksiklik içerdiği sonradan anlaşılırsa, durum raporun teslim edildiği birime bildirilir ve ilgili birim kanalıyla ilgili mercie derhal düzeltme yazısı yollanmalıdır.

2.2.3.1.2. Raporların Gerçekçi, Tarafsız ve Çarpıtmalardan Uzak

Olması

Raporun yazılış amacı, incelenmesi istenilen konuyla ilgili gerçek durumu ortaya çıkarmaktır. Bu sebeple raporda, konu ile ilgili lehte ve aleyhteki bütün unsurlara ayrı ayrı yer verilmelidir. Görev konusu bütün yönleriyle, tarafsız bir şekilde ortaya konulmalıdır. Bulgular, tespitler ve yetkililerin görüşleri önyargısız bir biçimde ifade edilmelidir. Gerekli her faktör dengeli bir şekilde vurgulanmalıdır. Objektif ve tarafsız bir sonuca ulaşılması sağlanmalıdır.

(35)

2.2.3.1.3. Raporların Açık ve Anlaşılır Olması

Raporların yalnızca konunun uzmanlarının kullanımına mahsus olmadığı dikkate alınarak, yazımda kullanılan teknik ibare ve ifadeler anlaşılır bir biçimde kullanılmalıdır. Raporların kolay anlaşılması için gereksiz teknik dilden kaçınılması yanında, lüzumlu teknik unsurların açıklayıcı bilgilerle desteklenmesi gerekmektedir. Raporlar lüzumlu her türlü unsura ihtiva etmeli, ancak gereksiz ayrıntılardan kaçınılmalıdır. Raporların içerdiği bilgiler arasında ve bu bilgilerle sonuç arasında kolayca izlenebilir mantıksal bağlantılar bulunmalıdır. Rapor kendi içinde bütünlük arz etmeli, ikna edici nitelikte olmalı ve çelişki içermemelidir.

2.2.3.1.4. Raporların Yapıcı Olması

Raporlar verilere dayalı hazırlanmalı, yapıcı olmalı, taraflara yardımcı olacak şekilde düzeltici, bilgilendirici ve geliştirici bir nitelik taşımalıdır.

2.2.3.1.5. Raporların Zamanında Yazılması ve Sunulması

Raporun idareye değer katacak en uygun zamanda ya da öngörülmüşse belirtilen zaman dâhilinde hazırlanması ve sunulması esas olmalıdır. Fakat, işin niteliği ve acil oluşunun tespit edilen risklerin önemi ve alınacak önlemlerin ivediliği ile görevin tamamlanması ve rapor yazımının alacağı süre göz önüne alınarak, esas rapor hazırlanana kadar ara rapor ya da ön rapor düzenlenip sunulabilir. Müfettişlerin rehberlik, denetim, inceleme ve soruşturma çalışmaları neticesinde düzenleyecekleri raporlar, çalışmaların tamamlandığı günden itibaren en geç yirmi gün içinde teslim edilmelidir. Kapsamlı işlerde ise Başkanlık ya da maarif müfettişleri başkanlığı tarafından verilen ek süre içinde tamamlaması esastır. Ayrıca, ön inceleme raporları, karar süresi de dikkate alınarak en geç otuz gün içinde teslim edilmelidir. Bu süre, yetkili makamın onayıyla yalnızca bir defaya mahsus on beş gün uzatılabilir. Raporların tesliminde DYS ve REDBİS modülleri kullanılmalıdır (Ersan, 1991, ss:241-242).

(36)

2.2.3.1.6. Raporlamada Temel İlkeler

Raporlama ilkelerinin gerçekleştirilmesi açısından aşağıda belirtilen bütün unsurlara uyulması gerekmektedir;

 Raporların düzenlenmesi, sunulması ve saklanmasında gizlilik ilkesi gözetilir,  Raporlardaki ifadelerin, yazım ve imla kuralları ile noktalama işaretlerine

uygun olmasına gereken özen gösterilir,

 Daha önce rapor edilmiş tespit ve öneriler varsa, bunların gerçekleştirilme durumlarına ait bilgilere raporlarda yer verilir,

 Rapor yazımında, ilgili denetim rehberinde yer alan ana başlıklar esas alınır,  Ulusal ve il düzeyinde tespit edilen eğitim sorunları hakkında Başkanlık veya maarif müfettişleri başkanlığına bildirilmesinde yarar görülen veya özellik arz eden hususlar raporlara yansıtılır,

 Raporlarda, denetim sürecinde verilere dayalı olarak tespit edilen sorunların giderilmesi için gerekli yol gösterici uyarılara ve önerilere yer verilir,

 Raporlar, ilgili makama sunulmadan önce biçim ve içerik yönünden gözden geçirilir, son sayfası imzalanır ve diğer sayfalar paraflanır,

 Raporların son kontrolü, Başkanlık veya maarif müfettişleri başkanlığı inceleme ve değerlendirme birimi tarafından yapılır. Önemli bir hata ya da eksiklik içerdiği anlaşılırsa, ilgili müfettişler tarafından gerekli düzeltmelerin yapılması sağlanarak ilgili dairesine gönderilir (Aydın, 2002, ss:55).

2.2.3.2. Raporların Muhafazası ve Takibi

Gelişim sürecinin izlenmesi açısından müfettişler, düzenledikleri ve Başkanlığa, maarif müfettişleri başkanlığına veya diğer birimlere sundukları ya da gönderdikleri raporların bir örneğini, ihtiyaç halinde kolaylıkla ulaşabileceği şekilde, gizlilik kurallarına uygun olarak muhafaza etmekle yükümlüdürler. Sonuçlarının ve önerilerin takip edilmesine yönelik raporlar ilgililerce cevaplandırılıp müfettişlere gönderilir. Bu tür raporlarda, cevaplandırılması gereken unsurlar müfettişlerce takip

(37)

edilir ve geçerli nedenlere dayanmaksızın süresinde cevaplandırılmayan raporlar hakkında Başkanlığa ya da maarif müfettişleri başkanlığına bilgi verilir. Rapor sonuçlarına dair, ilgili birimlerden Başkanlığa veya maarif müfettişleri başkanlığına gelen geri bildirimler hakkında ilgili müfettişlere bilgi verilir.

2.3. Alanyazındaki Yüksek Lisans Ve Doktora Tez Çalışmalarının

İncelenmesi

2015 yılında Dicle Üniversitesi bünyesinde Ziya Gökalp Eğitim Dergisinde yayımlanan bir makaleye göre ‘‘Okulların Genel Denetimleri Hakkındaki; Maarif Müfettişlerinin ve Okul İdarecilerinin Görüşlerinin Değerlendirilmesi’’ isimli çalışmanın ilerleyişi ve bulguları hakkında bazı araştırmalarda bulunulmuştur. Önder Şanlı, Mehmet Altun, Çetin Tan tarafından gerçekleştirilen araştırmada; okulların genel denetimleri hakkındaki maarif müfettişlerinin ve okul idarecilerinin görüşlerini belirlemede, nitel araştırma yöntemleri arasında yer alan olgu bilim deseni kullanılmıştır. Verilerin değerlendirilmesinde ise içerik analizi tekniği kullanılmıştır. İçerik analizi tekniği, elde edilen verilerin açıklanmasında gerekli olan kavramları ve ilişkileri ortaya koymak konusunda kullanılmaktadır.

Bu araştırmanın verileri 2014–2015 öğretim yılının 2. yarıyılı başında toplanmıştır. Görüşme formları dağıtılırken görüşmenin bireysel olmasının daha sağlıklı olacağı belirtilmiş, katılımcılar bu duruma uyarak görüşmenin bölünmesini engellemişlerdir. Görüşme formları verilirken, bu araştırma sonuçlarının sadece bilimsel amaçlı kullanılacağı, üçüncü kişilerle paylaşılmayacağı söylenmekle birlikte görüşme formlarına isim yazmamaları gerektiği hatırlatılarak nesnel bir tutumla soruları cevaplamaları gerektiği ifade edilmiştir. Görüşme formları bizzat araştırmacılar tarafından görüşmecilere verilmiş, gerekli açıklamalar yapılmıştır.

Veri toplama aracı olarak iki adet açık uçlu sorudan oluşan yarı yapılandırılmış görüşme formu kullanılmıştır. Hazırlanan görüşme formundaki açık uçlu soruları aşağıda belirtilmiştir;

(38)

1. Okulların genel denetimlerinin 3 yılda bir yapılmasını nasıl değerlendiriyorsunuz? Nedenleri ile birlikte yazar mısınız?

2. Maarif müfettişleri tarafından okullarda sadece idari denetimin yapılmasının, okulun genel amaçlarına ulaşabilmesi bakımından nasıl değerlendiriyorsunuz? Nedenleri ile birlikte yazar mısınız?

Nitel araştırma geleneği içerisinde geçerlik ve güvenirlik gibi kavramlar, pozitivist paradigmanın hipotez test etmeye dayalı tümden gelimci anlayışının ürünü olarak dogmatik bulunmakta ve eleştirilmektedir. Bunun yerine inandırıcılık ve aktarma gerçekleştirmek gibi kavramların daha fazla tercih edildiği görülmektedir (Corbin ve Strauss, 2008; Yıldırım ve Şimşek, 2008).

Görüşme formunda yer alan soruların görünüş, kapsam, yapı geçerliliğine sahip olup, olmadığı konusunda alan uzmanı iki öğretim üyesinin görüşlerinden faydalanılmıştır. Katılımcılar ile görüşmelere başlamadan önce ön uygulama gerçekleştirilmiş, birer okul yöneticisi ve maarif müfettişi ile görüşülerek soruların anlaşılır olup olmadığı konusunda görüşlerinden yararlanılmıştır. Gerekli öneriler doğrultusunda görüşme formuna son hâli verilmiştir. Görüşme formu hakkında katılımcılara bilgi verilerek onların gönüllü olarak sürece katılımları sağlanmıştır. Yarı yapılandırılmış sorulardan elde edilen veriler iki ayrı araştırmacı tarafından içerik analizine tabi tutulmuş, yöneltilen sorulara verilen cevaplardan ve ortaya çıkan temalardan oluşan kategorilerin ortak olanları belirlenmiştir. Araştırmacılar arasında yüksek oranda tema ve kategoriler arasında uyum olduğu görülmüş, tüm araştırmacılar bir araya gelerek ortak bir mutabakat sağlanmıştır.

Araştırmanın çalışma grubunu amaçlı örnekleme yöntemlerinden, kolay ulaşılabilir durum örneklemi yöntemiyle belirlenen farklı branşlardan 20 maarif müfettişi ve 15 farklı okuldan 15 okul idarecisi oluşturmaktadır. Araştırmada 2014–2015 eğitim-öğretim yılında II. dönemin başlarında Malatya İlinde görev yapmakta olan maarif müfettişlerinin ve okul idarecilerinin görüşlerinden faydalanılmıştır. Nitel araştırmalarda amaçlı örnekleme yöntemleri, nitel

(39)

araştırmaların geleneği içinde ortaya çıkmıştır. Bu çalışmada, amaçlı örnekleme yöntemlerinden biri olan kolay ulaşılabilir durum örneklemesi kullanılmıştır. Amaçlı örnekleme, çalışmanın amacına uygun bilgi açısından zengin durumların seçilerek derinlemesine araştırma yapmasına olanak sağlar (Büyüköztürk ve diğ. 2012).

“Okulların genel denetimlerinin 3 yılda bir yapılmasını nasıl değerlendiriyorsunuz? Nedenleri ile birlikte yazar mısınız?” Sorusuna karşılık verilen cevaplar doğrultusunda araştırmacılar katılımcıların %80’lik kısmının 3 yılda bir yapılan denetlemenin katılımcılara tarafından uygun bulunmadığı sonucuna ulaşmıştır.

Araştırmacılar açık uçlu şekilde sordukları sorulardan almış oldukları cevaplar doğrultusunda yüzde değerleri biraz farklı sonuçlara ulaşmışlardır. Bunun sebebi ankete katılan müfettişlerin birden fazla öneri sunması sayesinde gerçekleşmiştir.

En yüksek frekansa sahip kod ‘‘Uygun bulmuyorum’’ olmuştur. Bu konuda katılımcılar içerisinde yer alan bir kişinin görüşleri şu şekildedir. ‘‘Uygun bulmuyorum. Çünkü 3 yıl denetimsiz kalan kurumda sıkıntılar oluşur. Ayrıca idarecilerin atama değil görevlendirme yoluyla görev yaptığı bir dönemde okullarda düzensizlik ve başıboşluk had safhaya çıkacaktır.”

Katılımcılar arasından bir başka kişi şunları yazmıştır. ‘‘Denetimin üç yılda bir yapılmasını uygun bulmuyorum. Şöyle ki; Okulda ya da kurumda eğitim lideri olarak görülen okul müdürleri şu aşamada eğitim-öğretimin yürütülmesinde (yönetim ve programın uygulanmasında) yeterli düzeyde değiller.’’(Büyüköztürk ve diğ. 2012).

Aynı araştırmada görüldüğü üzere okul idarecilerinin, maarif müfettişleri tarafından okullarda sadece idari denetimin yapılmasının, okulun genel amaçlarına ulaşabilmesi bakımından değerlendirilmesi düşünmedikleri ile ilgili görüşlerinin en başında 10 kişi ile (%66,67) ‘‘Yeterli bulmuyorum’’ olmuştur. Diğer fazla olan bir

(40)

kod ise ‘‘Yeterli buluyorum’’ 5 kişi ile (%33,33) olmuştur. ‘‘Eksiklikler tam olarak ortaya çıkmaz’’, ‘‘Ayrıntılı ders denetimi yapılmalı’’ ve ‘‘Öğretmen ve okul yönetimi arasında sorun yaşanır’’ kodları 1’er kişi (%6,67) ile en az belirtilen sorunlar olmuştur.

En yüksek frekansa sahip kod ‘‘Yeterli bulmuyorum’’ olmuştur. Bu konuda katılımcılar içerisinden bir kişi şu görüşleri belirtmiştir. ‘‘Kesinlikle bu tür bir denetime karşıyım. Çünkü okul, idare, öğretmen, veli ve öğrencilerden oluşan ve bu oluşumun birbiriyle ilişkili olduğunu düşünüyorum. Öğretmen nasıl olsa beni teftiş etmiyorlar mantığı ile görev ve sorumluluklarının bir kısmını yerine getirmeyeceklerdir. Okul idaresi de bir yanda olumsuz davranışları olan öğretmenin peşinden koşacak bir yandan da evrak ve formalitelerin takibini yaparken sorunlar yaşayacaklardır.’’

Farklı bir katılımcı ise bu görüşleri belirtmiştir. ‘‘Yeterli değillerdir. Evrak üzerinde eksiksiz olan ancak uygulamada yapılan birçok eksiklikler olabilir. Öğretmen ve ders denetimi de yapılmalıdır. Ders denetimlerinin de sadece bir veya iki ders saatinde değil daha ayrıntılı yapılmalıdır.’’ (Büyüköztürk ve diğ. 2012).

Etkili denetim, örgütün gereksinimlerini de önceden belirleyerek, örgütün değişip gelişmesine katkıda bulunmalıdır. Bu durumda denetim, örgütsel değişmenin bir aracı olur (Ünal, 1989).

Denetimin bilimsel yönü yeniliklere ve alan araştırmalarına dayanır. Kurumun amaçlarına ulaşmak üzere kaynakların en etkili şekilde kullanılması ve ürünün nitelik ve niceliğinin artırılması için öncelikle bilimsel yöntem ve araçları uygulanmalıdır. Bilimsel denetim, uygun ve yeni yöntem ve araçları olan, araştırmalara dayalı verileri olan, teorilere dayalı, yeniliklere açık olan, belirli yasa ve ilkelere göre olan, planlı yapılan, kesinlikten uzak ve olasılık içeren disiplinler arası niteliklere uygulanabilen denetimdir. Bilimsel denetimde bilimin temel olması gerektiği vurgulanır. Bu nedenle, okullarda öğretmen ve denetmen arasındaki denetim ilişkisi bilimsel bir temelde olmalıdır (Aydın, 1986, 3; Taymaz,2002, 157).

(41)

Araştırma sonuçları genel olarak değerlendirildiğinde maarif müfettişlerinin okulların genel denetimlerinin üç yılda bir yapılmasını nasıl değerlendirdikleri ile ilgili görüşler incelendiğinde, maarif müfettişlerinin %80’ni bu şekildeki bir denetimden dolayı kurumun güç kaybına uğrayabileceğini belirtmişlerdir. Mevcut denetim uygulaması ile okul yöneticileri 4 yıllık görev süresi içinde sadece bir defa denetlenebileceklerdir. Bu durumun okulda ciddi sıkıntılar oluşturabileceğini ve görevlendirilme şekilleri de göz önünde bulundurulduğunda tecrübesiz ve başarısız bir okul yöneticisinin üç yıl boyunca denetlenmemiş olmasının okul üzerinde ciddi olumsuz etkiler bırakabileceğini ve kontrolsüz bir ortamın oluşabileceğini belirtmişlerdir.

(42)

III. BÖLÜM

YÖNTEM

3.1. Araştırmanın Modeli

Var olan kayıt ve belgeleri inceleyerek veri toplamaya belgesel tarama denilmektedir. Bu modelde, geçmişteki olguların anında iz bıraktığı resim, film, plak, ses ve resim kayıtları bantlar, araç ve gereç, bina heykel, vb. kalıntılarla, olgular hakkında, sonradan yazılmış ve çizilmiş her türlü mektup, rapor, kitap, ansiklopedi, resmi ve özel yazı ve istatistikler, tutanak, anı yaşam öyküsü ve benzerleri kullanılır.. Olguya en yakın, onu en yakından yansıtan ve hatta onunla bütünleşen belgeler, kalıntılardır. Yazılı ve basılı belgeler ise, sonradan oluşturulduklarından, kalıntılara oranla, gerçekten, daha uzak olabilirler.

Belgesel taramanın en önemli özelliği, araştırmacı ile belge arasında, yalnız ikisi arasında, bir iletişim sağlamanın zorunlu olmasıdır. Belgenin anlatmak istediği ile okuyucunun anladığı arasındaki sapma azaldığı oranda, iletişim başarılı olur. Bu nedenle, iyi okuma ve iyi yazmanın ortak kurallarını bilmek, yazılı belge taramasında başarının en önemi anahtarıdır.

3.2. Verilerin Toplanması

Araştırma kapsamında elde edilen bulgular internet ortamı, kütüphaneler, akademik yayınlar ve kitaplar taranarak elde edilmiştir.

Çalışmamızda daha önceden yapılmış akademik çalışmalar literatür taranarak elde edilmeye çalışılmış ve edinilen bilgilerden maarif müfettişlerinin sorunlarına yönelik çıkarımlarda bulunulmuştur.

Referanslar

Benzer Belgeler

Sahne hayatını bırakan sanatçı, Nâzını Hikmet’in eserlerini sahneye koymak için kararından vazgeçti Muhsin Ertuğrul, Nâzım.. için mesleğine

AUM 的執行長 Vishal Doshi 則呼應,AUM

Objective: To evaluate and compare the effects of latanoprost 0.005% once daily and brimonidine tartrate 0.2% twice daily in patients with normal-tension glaucoma (NTG).. Design:

Bilinen balıklardan çok farklı bir görüntüsü olan ay balığı soyu hassas derecede tehlike altında bir tür.. Boyları 3,3 metre

Körfare: Tıpkı köstebek gibi toprak altında yaşayan, bu nedenle de köstebekle karıştı- rılan körfareler (Spalax sp.) böcekçil değil kemirici bir türdür.. Ana

Beyaz Fırm’da tam zamanlı olarak çalışmaya başladıktan sonra ürünlerde önemli farklılıklar yapmış. Pasta, kurabiye

Benzeri duygular taşımaktayım, çün­ kü ellerinde yetki olanların neredeyse tü­ m ünün eylem leri, nisandan nisana zo­ runlu olarak yapılagelen etkinliklerdeki dem

Özgüven, Teknoloji Ödül- leri’nin, dünyadaki geliflmeleri izleyen, ye- nilikçi ürün üretmenin ve Ar-Ge’ye dayal› teknoloji üretiminin uluslararas› pazarlar- da