• Sonuç bulunamadı

Silsile-nameler ve İrlanda-Dublin, Chester Beatty Library'de Bulunan 1598 Tarihli Zübdetü't-Tevarih

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Silsile-nameler ve İrlanda-Dublin, Chester Beatty Library'de Bulunan 1598 Tarihli Zübdetü't-Tevarih"

Copied!
66
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

m

Sadi BAYRAM

silzâde tutku ve d ü ş ü n c e s i , batı dünyasın­ da o l d u ğ u gibi, dogu d ü n y a s ı n d a da Orta Ç a g ' d a n beri ç o ğ u insanımıza konu olmuş­ tur. Batı d ü n y a s ı n d a , kont-kontes, baron-barones gibi....Kral-kralice, baron-baron-barones, kont-konteslerin m ü s t e s n a salonlarını, aile büyüklerinin portreleri süslemiştir. Ressamlar ise, konuyu istis­ mar ederek, ş a h s i ç a l ı ş m a alanlarını g e n i ş l e t m e k imkânını bulmuşlardır.

D o g u d ü n y a s ı n d a ise; emir-sultan, p a d i ş a h , kral ve derebeyler.beyler, m e ş h u r a ğ a l a r felsefele­ rine g ö r e geçmişlerini, daha ziyade kahramanlara ve din b ü y ü k l e r i n e b a ğ l a m a ihtiyacını d u y m u ş l a r ­ dır. Islâmiyetin k a b u l ü n d e n sonra; Islâmiyetteki geleneksel resim y a s a k l a n n ı dikkate alarak, şair-meddah, folklorik tarihçiler kanalı ile padişah-sul-tan, emir-bey gibi devrin ö n e m l i idarecilerinin soy­ larını, ya bir kahramana veya bir din b ü y ü ğ ü n e b a ğ l a m a y ı , â d e t haline getirmeye ç o k uğraşmışlar­ dır. B u ş e k i l d e de s a n a t ç ı l a r ı n aldıkları ihsan, ö n e m l i oranda arttığı zannedilmektedir. K o n u edi­ len şahsın da bundan dolayı, mevkii ve etrafındaki h e g e m o n y a s ı n ı n arttığı, varsayımlar arasındadır.

Devrin ö n e m l i idarecilerine, kendilerinden ö n c e k i cihan tarihinin özetleri, onların anlayabile­ ceği açıklıkta ve seviyede anlatma veya yazma alışkanlıkları da yerleşik d ü z e n e g e ç e r g e ç m e z b a ş ­ lamış ve yüzyıllarca devam etmiştir. Fatih Sultan Mehmed'in b a b a s ı Sultan 11. M u r a d a takdim edilen 8 2 4 , 8 3 5 , 8 4 3 H . / 1 4 2 1 , 1 4 3 1 - 3 2 , 1 4 3 9 - 4 0 M . tarihli takvimler bunlardan birkaçıdır.^ Sultan III. Murad z a m a n ı n d a yazılan Tevârîh-i Cedîd-i Mirat-ı Cihan bunlardan sayılabilir.^

Ö n c e k i yüzyıllarda b a ş l a y a n şifahî tarihi y a z ı p , p a d i ş a h l a r a verme ve bu tarihlerden padi­ ş a h ve vezirlerin ders alması g e l e n e ğ i n i n , Orta As­ ya, Abbasiler, B ü y ü k Selçuklular ve Anadolu Sel-çuklulan'nda ve O s m a n l ı i m p a r a t o r l u ğ u n u n son

d ö n e m l e r i n e kadar devam ettiğini zannediyoruz. Zira taş baskılı silsile-nâmeler, Nakibü'l-eşraflar ta­ rafından verilen beratlar, seyyidlik ünvanları, bun­ ların birer delilidir.

O s m a n l ı t o p l u m u , H z . M u h a m m e d soyun­ dan gelenlerin; yani, seyyidlerin soyağaçlarını Na-kibu'l eşraf adı verilen bir m a k a m tarafından tutul­ masını e m r e t m i ş , yakın tarihlere kadar bu m ü e s s e ­ se devam etmiştir. Dolayısıyla her ö n ü n e gelenin seyyidlik vasfını alması bir nebze ö n l e n m i ş t i r . So-y a ğ a ç l a n n ı n ekserisi rulo şeklinde ve kırmızı-siSo-yah m ü r e k k e p l e yazılmıştır.

X V I . a s ı r d a ise bu m o d a , o l d u k ç a y a y g ı n olup,belli bir kısmı da tezhipli ve madalyonlu m i n ­ yatürler halindedir."' B u yazma eserler

Zübdetü't-1. Atsız, O s m a n l ı Tarihine Ait Takvimler, I , İstan­ bul, 1961, 123 s.

2. Osman, Tevârîh-i Ccdîd-i Mir'ât-ı Cihân, (Çevirip düzenleyen: Atsız), İstanbul, 1961, 84 s.

3. Sadi Bayram, Musawir Hüseyin Tarafından Minyatür­ leri Yapılan Silsile-nâme, Vakıflar Dergisi, S. 13, An­ kara, Image, S.30, Ankara, 1990, s.11-15; Sadi Bay­ ram, Ankara Etnografya Müzesi'ndeki Madalyonlu Silsilenâme'de Doğu Anadolu, ve Batı Asya, VII, Türk Tarih Kongresi, C.II, Ankara,1981,s.645-655; Günsel Renda, Topkapı Sarayı Müzesi'inde H.1321.no.lu Sil­ silenamenin Minyatürleri, S a n a t Tarihi Yıllığı, S.V, İstanbul, 1973, s.443-495; Günsel Renda, New Ligt on the Painters of the Zubdat-al Tawarikh in the Muse­ um of Turkishand Islamic Arts in Istanbul, I V e m c Congre International d'Art Turc, Aix-en Provence, 1976, s. 183-200; Günsel Renda, Ankara Etnografya Müzesindeki 8457 no'lu Silsilename Üzerine Bazı Dü­ şünceler, K e m a l Çağ'a A r m a ğ a n , İstanbul, 1984, s. 175 -202.; Ebül Gazi Bahadır Han, Ş e c e r e i Terak­ kime (Türkler'in Soy K ü t ü ğ ü ) , Tercüman, 1001 Temel eser, No.33.; Emel Esin, Son Çağatay Devrinde Dogu Türkistan'dan Resimli Bir Han Silsilenamesi, İslâm Tetkikleri Enstitüsü Dergisi, C.V, İstanbul, 1973, s.171-204.; Sadi Bayram; Irlanda-Dublin, Ches­ ter Beatty Library'de Minyatürlü Bir Osmanlı Tarihi (Zübdetü't-Tevarih), Kültür ve Sanat, S.12, Aralık 1991, T.lş Bankası yayınları, Ajans-Türk Gazetecilik ve

(2)

5 2 Sadi B A Y R A M T e v â r i h , Subhatu'l-Ahbar veya Silsile-nâme adıyla

da a n ı l m a k t a d ı r l a r . S ö z konusu m i n y a t ü r portreli eserler B a g d a d , İ s t a n b u l , Edirne, Kazvin ve Konya'da y a p ı l a r a k ekoller, atölyeler de kurulmuş­ tur. Mevlevi Dergâhları'^ da bu çalışmalara destek olmuştur.

Bagdad e k o l ü n e ait bir Zübdetü't -Tevârih, İrlanda'nın Dublin ş e h r i n d e Chester Beatty K ü t ü p ­ hanesinde T . 4 2 3 numara ile muhafaza edilmekte­ dir. Eser, Ş e v v a l 1 0 0 6 H . / N i s a n 1 5 9 8 M . tarihlidir^. H a t t a t ı , Bagdad'da i k â m e t eden Isfa-hanlı Ebu Talib'dir. Yazma üç k ı s ı m d a n ibarettir. Ketebe, birinci kısmın s o n u n d a d ı r .

I . Kısım: B i r ç o k Zübdetü't T e v â r i h l e r d e ol­ d u ğ u gibi, Yusuf bin A b d ü l h a d i tarafından A r a p ç a olarak kaleme alınmış olup, Hz. M u h a m m e d ve A s h a b ı n a ait biyografik bilgilere haizdir. 1 a varağı b o ş t u r .

1 b - 2 a varaklan karşılıklı zahriye sayfası olup,tezyinatı X V I . asırdan ç o k X V I I . asır özellikle­ rini tam olarak yansıtır. Kartuşlar cetvel dışına ta­ şar. Üst, alt ve yanlarda da kartuş ilâveleri vardır.

iki sayfalık A r a p ç a metin bulunan her sayfa­ da 12 satır mevcut olup Elhamdülillahillezi keli­ mesiyle b a ş l a r ve a ş a ğ ı d a k i a n l a m ı veren metin bulunur.^ ( s . 1 1 5 - 1 1 4 )

Allah'a hamdolsun ki; en iyi yarattığı bü­ tün halkından Hazret-i Resül-ü Ekrem Nur-u vücud-u ilâhiden ve gizli emniyetli yarattığı en iyi mahlûkattır. Fazlasıyla verdiği nimet ve yar­ dımlar sûkûr hamdi hak etmiştir.

Şahadet ederim ki; Allah'tan başka ilâh yoktur, saltanatında ve mülkünde tekdir ki, iyi­ liği ile ve yardımı ile yarattıklarını kendine se­ vindirmiştir. Vaad olunan Cennetine yaklaştır­ mıştır. Haznelenen ateşten uzak tutmuştur. Ve yine şehadet ederim ki; Hz. Muhammed Al­ lah'ın kulu ve elçisidir ve sevgilisi ve arkadaşı­ dır. Allah'ın selât ve selâmı üzerine ve ehline ve arkadaşlarına ve eşlerine ve emniyet içinde yaşayan ümmetine olsun.

Sonra, ateşe atılan ve sırtında bol ve bü­ yük günahları ile tanınan kulu Abdülhadi

oğlu Yusuf sözlerine dayanılarak hazırlandı.^

Kardeşlerden bir kardeş ve tanıdıkların­ dan bir sevgili ve yücelerden biri bu nebevi şe­ cere ve parlayan inciyi tanıtan ve gösteren cev­ herlerden bir cevher ve incilerin en pahalısı, düşünceleri ihya eder ve yanındaki beyinler du­ rur ve bazıları Racım Kıssasını aldırış etmeyip hafife alır ise, Baracım^ kavmi gibi kayber (?) Peygamberlerin ahvalinde ve buyruklarını bir çıkar için değiştirip ve iyi emirlerine itaat ve rı­ zalarını almayıp ve onlardan istenileni yerine getirip, tamamlayıp ve vasfına şereflendirip rı-zıklarını paylaştırmada hızlandırıp ve beş saf­ hada belirlenmiştir.

Birincisi; Hizmet görenler ve kullarını ih­ tiva eder.

ikincisi; Komutan ve askerlerini. Üçüncüsü; Silâh ve malzemelerini. Dördüncüsü; Askerleri ve bineklerini. Beşincisi; Peygamberin sîret yani hayatı­ nı ve ondan olan cevherler ve layık görülen in­ ciler anlatılır.

Metin oldukça ağdalı olup, ekseriyeti Allah'a ve Hz. Muhammed'e methiye ile yapılmış bir giriş­ tir. Eski ç a ğ l a r d a n X I X . yüzyılın sonuna kadar; devlet büyükleri. P a d i ş a h , Hz. M u h a m m e d ve A l ­ lah'ın şefkatine s ı ğ ı n m a k için bu t ü r y a k a r ı ş ve övücü c ü m l e l e r d e n müteşekkil iki sahifelik b a ş l a n ­ gıç konuya giriş yazılması, â d e d i b u l u n m a k t a d ı r . ^

2 b - 3 a varakları; Hz.Peygamberimizin soy ağacı olup, H z . M u h a m m e d ' i n b a b a s ı Abdul­ lah, dedesi Abdülmuttalib'den, Ka'b'a kadar getirilir. 3 b - 4 a varakları, H z . M u h a m m e d ' i n ha­ nımlarının sülâlesi soy ağacıdır. Ancak burada bir yanlış ciltlenmeden olsa gerek, Meymune, Havle, Ş e v d e binti Zem'a ile başlar. R e y h â n e 3 b varağın­ da yer alır. 4a v a r a ğ ı n d a ; Cuveyriye, Safiyye, Zey­ nep, Mariye'nin soyu b u l u n m a k t a d ı r . s . 1 1 1 - 1 1 0

4 b v a r a ğ ı n d a ; H z . M u h a m m e d ' i n ilk eşi, Hz.Hatice Validemiz, Hz. Aişe, Ü m m ü ' l Habibe ve Esma H a n ı m ' ı n şeceresi bulunur, ( s . 1 0 9 )

5 a v a r a ğ ı n d a ; yine Hz. Muhammed'in eşle­ rinden, Hafsa, Ü m m ü l Seleme, Zeynep, Ü m m ü l Şerik'in isim ve soyları yer alır. (s. 1 0 8 )

5 b varağı evlâd-ı N e b î olup; el-Kasım, Ta-hir, et-Tayyib, ibrahim, Zeyneb, Rukiyye, Ü m m ü G ü l s ü m , Fatıma'nın soy ağacı bulunur, (s. 1 0 7 )

4 5 6 7 8. 9.

Matbaacılık Sanayii, s. 63-68; The Zubdat-ut Tawarikh of 1598 At The Chester Beatty Library İn Irland, s. 93.; Hans Georg Majer, Die Karlsruher Türkenbeute, Handschriflen Und Defter, Kat. 314, das Buch Qui'ntessenz der Historien, hirmer Verlag München, s. 369-378

Filiz Ç a ğ m a n , XVI.yüzyıl S o n l a r ı n d a Mevlevi Dergâhlarında Gelişen Bir Minyatür Okulu, I. Milletle­ rarası Türkoloji Kongresi, 15-20 Ekim 1973, İs­ tanbul, 179, s. 651-676,

Sadi Bayram; Irlanda-Dublin, Chester Beatty Library'de Minyatürlü Bir Osmanlı Tarihi (Zübdctü't-Tevârih), Kül­ tür ve Sanat, S.12, Aralık 1991, T.lş Bankası Yayın­ ları, Ajans-Türk Gazetecilik ve Matbaacılık Sanayii, s. 63-68; The Zubdat-ut Tawarikh of 1598 At The Ches­ ter Beatty library İn Irland, s. 93 (Varak numaralann-daki hatamızı bu yazı ile düzeltiyoruz).

Arapça metin çeşitli edebi sanatlar ifâde etmektedir, Dolayısıyla metnin anlamını Türkçe ifade etmek olduk­ ça zor olmuş, kelime tekrarı yapılmamıştır.

Abdülhadi oğlu Yusuf ismi, ilk sayfanın son satınnda geçmektedir. Bkz. S.Bayram, Vakıflar Dergisi, S.XIII, s. 264, 300.

Baracim Kavmi (?)

Bu tip övücü girişleri V G M nüshası, Topkapı Sarayı Nüshaları ve bîzı vakfve başlangıçlarında da görüyoruz.

(3)

SİLSİLE-NÂMELER V E 1 5 9 8 TARİHLİ Z Ü B D E T Ü T - T E V A R İ H 5 3 6 a v a r a ğ ı n d a , H z . Muhammed'in g e r d e ğ e

girmediği hanımlarının soyları vardır, (s. 1 0 6 ) 6 b v a r a ğ ı A s h a b - ı N e b î sayfası olup; Hz.Ebubekr, Hz. Ö m e r , H z . Osman, H z . A l i , H z . Zübeyr, Hz.Said, Hz.Saad, Hz. Ebu Ubeyde, Hz. A b d u r r a h m a n ' ı n s o y l a r ı v a r d ı r . 7 a'da H z . Adem'den başlayıp H z . N u h ve Huzeyme'ye kadar iner. (s. 1 0 5 - 1 0 4 )

7 b- varağı Hz. Muhammed'in kız çocukları­ nın evladlarının soyu; 8 a v a r a ğ ı . Peygamberimi­ zin amca oğulları soyu yeralmaktadır. (s. 1 0 3 )

8 b-9 a varaklarında H z . Muhammed'in ha­ lalarının soyu b u l u n m a k t a d ı r , ( s . 1 0 1 - 1 0 0 )

9 b varağı Peygamberimizin amca oğullan, b a b a s ı , dayıları; 10 a varağı hizmet eden cariyele­ ri , köleler ve Peygamberimizin anneleri yer alır.

10 b - l l a v a r a ğ ı , Hz.Peygamberimizin am­ caları yer alır. Tezyinatlıdır. ( s . 9 7 - 9 6 )

11 b - 12 a varağı binekleri (develeri) ve ye­ mek kapları, kullandığı eşyalar, köleleri h a k k ı n d a bilgi vardır. Bilâl-i H a b e ş i de bu sayfada yer alır. ( s . 9 5 - 9 4 )

12 b varaği;kâtipleri,silâhları,emirleri yer alır. 13 a varağı 4 x 4 = 16 kareye ayrılmış olup her kare içinde; Peygamberimizin işçileri, vezirle­ ri, hâkimleri, hazine eminleri, polis görevini üstle­ n e n k o r u m a l a r ı , develerini g ü d e n ç o b a n l a r ı , s i l â h d a r l a n yer alır. Aynı v a r a ğ ı n altında 7 satır halinde, Hz.-Muhammed z a m a n ı n d a meydana ge­ len hadiseler özetle anlatılır, ( s . 9 2 )

13 b varağı 13 x 1 2 kare ç a p r a z cetvellidir. burada Peygamberimizin a m c a l a r ı , kızlan, torunlan, komutanları, ümerâlar, kâtipler, Peygamber Efendi­ mizin d o ğ u m u n d a n vefatına kadar geçen ç a r p ı ş m a ­ lar, fütühatlar vak'alar, kısa ve ö z olarak yazılmıştır. 1 4 a v a r a ğ ı 9 x 9 kareye ayrılmış, altında ise, birer kare azaltılarak t o p l a m 113 kare elde edilmiştir. S a ğ d a n sola ç a p r a z b i ç i m d e siyah m ü ­ rekkeple yazılmış metin; soldan s a ğ a (çapraz, sağ­ dan sola okunmak üzere) kırmızı m ü r e k k e p l e me­ tinler yazılmış ve yukarıda s ö z ü n ü ettiğimiz karele­ re siyah-kırmızı metinler tek kareye gelecek tarz­ da, hizaları da bozulmamak kaydıyla o t u r m u ş t u r . A y n ı şekil, T o p k a p ı S a r a y ı M ü z e s i ' n d e bulunan Zübdetü't- T e v â r i h l e r d e de-^° b u l u n m a k t a d ı r .

Yukarıda şeklini izah etmeye çalıştığımız cet­ velde sırası ile; H z . M u h a m m e d , Hz.Ebubekr, Hz. Ö m e r , Hz.Osman, H z . A l i , Hz.Hasan, M u a v i ı ^ , Yezid bin Muaviye.Muaviye bin Yezid, Abdullah bin Zübeyr, Mervan b i n H a k î m , Abdülmelîk M e r v a n , ' Abdülmelîkoğlu S ü l e y m a n bin Abdülmelîk, Ö m e r bin Abdülaziz'in ö m ü r , hilâfet, vefat, gasil, kefin, defin gibi kronolojik bilgileri, güzel bir m i ­ zanpaj tekniği ile okuyucuya sunulmaktadır.

Son karelerin s a ğ ı n d a ve solundaki daireler­ de; hattat a d ı , şehir ve Allah onu affetsin, ibaresi

vardır. Dairelerin y a n ı n d a k i zemini koyulaştırılmış kısımda ise, Ş e v v a l 1 0 0 6 tarihi A r a p ç a yazı ile verilmiştir. ( s . 9 0 )

II. kısım: 14 b v a r a ğ ı n d a başlar (s.89). D i ­ ğ e r eserlerde olduğu gibi d ü n y a tarihi kısa olarak anlatılır. O s m a n l ı c a yazılmıştır. 14 b v a r a ğ ı yine yaldız bir akroterle vakfiye tarzı tezyin edilmiş olup altında 8 satır metin b u l u n m a k t a d ı r . Kısa d ü n y a tarihini anlatan metin 17 b v a r a ğ ı n a kadar devam eder. Ancak metiiı bitmemekte devam ettiği keli­ melerden anlaşılm^aktadır. A n c a k m e t n i n d e v a m ı b o ş sayfa olduğu halde yazılmaması, eserin eksikli­ ğini ortaya koymaktadır. H e r sahifede 17 satır bu­ lunur. 17 b varağı altın yaldızla cetveli diğer sayfa­ lardan biraz küçüktür, ancak yine 17 satır sıkıştırıl­ mıştır.

M e t i n Sipas ale'l-ıtlak ve sitayiş o l Bari Halayık ibaresi ile başlar ve Vakıflar nüshasında-^ olduğu gibi bir b u ç u k sayfa 3-4 kelime değişiklikle aynen devam eder, daha sonra ö z e t l e n e r e k değişir ve Sultan III. M u r a d oğlu Sultan Mehmed'in adı g e ç e r ve devam eder. Hattat, genelde (b) yerine devamlı (p) harfi kullanmıştır. Dolayısıyla Azeri ol­ m a s ı veya Fars tesirinde olduğu kabul edilebilir ih­ timaller arasındadır.

11. kısmın Latin harflerine çevirisi şöyledir:

Sipas ale'l-ıtlak ve sitayiş ol Bâri Halâyık, Hakîm-i kadîm hazretlerine olsun ki; uücûd-i âlem, bel âlem-i vücudanm bahr-i cûdundan bir katredir ve şuhud-i nur-u zuhur anm zuhûr-i şuhudUndan bir lemhadır bir mübdi'dir ki, bir kelime-i kün ile bunca bin ke-limat-ı hakaytk zât-ı ümmij'l-kitabdan levh-i fıt-ra üzere tasvir buyurdu. Vücûd-i insan kelime-i camia ve hem sahife-i kâmile kulûb-i âlem nüs­ hasından intihap edüp lâtif düzdi ki, içinde su-ver-i cümle maâni ve kelimât-ı sebu'l-mesâni tecrid buyurdu bir muhteridir ki mahz-ı istifa ve hulus-i ictibayla Hazret-i Adem-i safî aley-hisselâm mecmuasından güzin-i kulüp

"ham-mertu tînete âdemi bi-yedi erbaine saba-hen "^^ mucib-i üzre dest-i kudtet ve

pürkârâ-det birle dâire-i vücud safha-i şuhûd-i âlem üz­ re zer'etti.'Ve lekad kerremnâ beni âdeme

ve hamelnahüm fi'l-berri ve'l-bahri"^^

muktezasmca liva-yı kerâmet-i beni âdem bir mefârik-i ehl-i âlem üzre fer'etti, ana hil'at-ı su­ retle" innallâhe teâlâ haleke âdeme âlâ

suretihi "^^ hil'atın geydirüp ve tuğra-yı

ğarra-yı " lekad halakna el-insâne fi ahsen-i

takvim" unvân-ı menşur tıynet eyledi

vasi-10. TKSMK.H. 1324, s. 25-26.

11. VGM. Nüshas], S.Bayram, VakıHar Dergisi S.XII1, s. 254-255. ile karşılaştırınız.

12. Kırk sabah Hz. Adem'in çamuru ile pişirilmiş. 13. Isra Suresi 70. âyet.

14. Hadis

(4)

5 4 Sadi B A Y R A M yet-ı hilâfet-i " innî câilün fi'l-ardi

balîfe-ten^^ vefkı üzre arsa-i gabrâdan mele-i a'lâya

eriştirdi ve anun zat-i zürrii/atmdar} enbiya ve evliya-yı fazıl ve ni'met ve mezîd-i keramet ile mahsus ve mükerrem ktlûp kenef-i ismetde ve hücre-i riâyette perviş kıldı ve cümle enbiyadan seyyidi'l- mürselin ve hatimi'n-nebiyyin Hazreti Muhammed Mustafa sallâllâhü aleyhi ve âlihî vesellem güzin kıldı ve batı ebed tahta-i nisba yâd edüp tâc-ı mahbûb ser saadetine nihad et­ ti. Salavat-ı zekiyat-ı na'ma'dûd ve tahiyat ve vâfiyat-ı nâ mahdûd ilâ yevmi'l-mev'ud evvel nûr-i pâk sahib-i makam-ı idrak subhâneke mâ arafnâke ve ki'lefi şanihi" levlâke lema

halektuf^ eflâke kail-i kavil küntü nebiyyen

ve kenci hazain-i küntü kenzen mahfiyya reh-nüma-yi akvam-ı sübül ue Pişvay-i ve ma

Mu-hammed'ün illâ rasûlün had halet min kablihi'r-riisıdü^^ serdefter sahife enbiya ve

fihrist-i ceride^^ evliya ve hurşidfelek-i asfiyâ ve merkez-i dâire-i asfiye Hazreti Muhammed Mustafa Sallâllâhü aleyhi ve sellem ve âli müctebâ ve eshab-ı .muktada ve hulefâ-i mühtedâ üzerine olsun ki cümle enbiyaya piş-va ue zümre-i evliyaya rehnümadır emma

ba'dü^^ et tevlûd-i kavaid-i mahamid-i ilâhi ve

tesis-/ mebani durdur. Selef-i penahi Sul­

tan berhaka ve burhan mutlak-t hasıl-ı kevn-i ve mekân sahip Kur'an zaman fahr-i Ali Osman- es-Sultan ibn es-Sultan

ibn es-Sultan ibn es-Sultan Mehmed^^ ibn-i Sultan Murad Han hamişe evvel

sultan girdun Cenab-ı etnap serâdekat izzet ve kamaran-i vesrapert felek-i asa-yı sahib-i Kur'an-i bavted devamdır. Arsa-i eyyam müek-ket ve muhallet müebbed-i bad ve kavaid-i saltanat ve esas-ı devlet bir basit memleket ve eftab-i inayet Padişah-ı esfasık mahtemah-i bir sersururan memâlik-i namütenahi taban ve derhaşan-ı bedal-i yevmu mübasül adem-i ya rızakul ibad.

Nüsharaçon tam kırdımun gübdet-tarih-i nam kırdım. Min ağazbiyan berkerd-i Adem peygambere salavatullah-i nam kırdım min ağazbiyan berkerd-i Adem Peygamber'e salava-tullahi aleyhi derunundan beru ta hatem-i Re-sül-ü Muhammed Mustafa Resulullahi aleyhi vesellem vilâdetine diğer ehl-i acem eder ki, al­ tı bin on üç yıldır, bazıları derler ki, beş bin do­ kuz yüz yıldır^^ ve bazı eshab-ı hesap eder ki ebced i hurufun adedi miktarınca der ki beş bin dokuz yüz doksan beş yıldır. Emma Yahu­ diler türabından şöyle nakil ederler ki^^, Hz. Adem Aleyhisselâm zamanından ta evvel za­ mana değin ki, Hz.Resulullah (Sallâllâhü aley­ hi vessellem) Mekke'den Medineye'ye hicret et­ ti. Beşbin kırküç yıldır. Ve Nasar-i incil'den ri­ vayet ederler ki'^^, Hz. Adem Aleyhisselâm za­ manından ta Resulullah Hazretleri (sallâllâhü

aleyhi vessellem) zuhuruna değin beş bin yüz yetmiş iki yıldır. Amma kavl-ü ibni Abbas (radi-yallahü Anh) böyledir ki Adem safiyullah vak­ tinden ta Hz. Nuh Aleyhisselâm Tevafanma^^ değin iki bin iki yüz elli altı yıldır. Ve ondan Hz. İbrahim Aleyhiselâm mevlûduna değin bin yetmiş dokuz yıldır. Ve ondan ta Hz. Süley­ man Nebi zamanına değin ki, Beytü'l Makdis (Kudüs) bina etmiş idi. Beş yüz otuz altı yıldır. Ve ondan ta Hz. Musa Aleyhisselâm zamanına değin beş yüz altmış beş yıldır. Ve Ondan berû Hz. İskender Yecuce ve mecûce Sedd-i yaptığı zamana değin yedi yüz onyedi yıldır.^^ Ve On­ dan berû Hz. İsa Ruhullah mevlûduna değin üç yüz altmış dokuz yıldır, ue ondan beru ta Hz.Muhammed Mustafa (sallâllâhü aleyhi ve­ sellem) ve aleyhim ecmaîn düne değin dört yüz otuz dört yıldır.Bu takdirce Adem aleyhisselâm devrinden Hz. Resulullah (sallâllâhü aleyhi ve­ sellem) devrine değin beş bin dokuz yüz elli al­ tı yıldır^^. Bu irade ihtilaf çoktur. Amma Sey-yid Nimetullah Hazreti'nden rivayet olundu ki, Hicret-i Nebeviyye'den dokuz yüz doksanıncı yılında dûr kamer nihayet bulup dûr duhul ha­ kimdir. Ve evvel-i tarihte vücude gelen evladın on sekiz yıldan sonra vücuda gelen eşrat pahte yetişe denmiştür. Yıllar Kamerî hisapla mıydır, yoksa Şemsiyye dummiyle hisaplamıydır malûm değildir. Nitekim, Eshab-ı Kehf Kıssa­

sından haber verir. "Velebisû fi kehfihim si­

nine vezdad-ü tis'd'^^- Bu âyet-i Kerime nü­

zulünden sonra Yehud ve Nasara mübahişe dü­ şüp dediler; üç yüz yıldan biz bilmemiş ve ki­

le. Bakara Suresi 30, âyet.

17. Methiye

18. Alı İmran Suresi 144 âyet.

19. İlave biter. VGM. nüshasında bu cetvel olmadığı için belki bu satır çıkarılmış olabilir.

20. Değişik metin buradan başlar.

2 1 . Eserin IV. Mehmed için hazırlandığını ifade eder. Diğer emirlere verilen eserlerde bu kısım değişir.

22. Karşılaştırınız, Atsızın yayınlandığı takvimlerle.... Bazı yerlerde 5009 yıldır, bazı yerlerde ise 5995 yıldır (?) 23. Yahudi tarihleri de araştınlmış ve o zamanki Tevrat'tan

da istifade edilmiştir. 1981, s. 253-338.; Sadi Bayram, Medallioned Genealogies,

24. İncil'den bahsetmesi, yazarın Orta-Doğu kültürünü ince­ lediği, bu konuların sözkonusu coğrafi bölgede çok tu­ tulduğu, yani moda olduğunu gösterir.

25. Nuh Tufanı, M.ö. 2.200 seneleri olduğu varsayılır. Bkz. Sadi Bayram, Mukaddes K a y n a k l a r a G ö r e Güney-Doğu Anadolu'db Proto-Tiiıklcr, Türk Dün-yesı Arcştrmalan Vakfı Yayını, tstanbd 1990. s. 1 6 - ^ 26. Çin Şeddi M.Ö. 400-215 yılları arasında yapılmıştır.

(Bkz. Proto-Türkler s. 77).

27. 5956 2 1 . dipnotta 5995, 5009 tarihleri veriliyor. O devrin tarihçilerinin bu konularda anlaşamadığı VGM, nüshasında s. 16'da sarahatan belirtiliyor. (Bkz. S.Bay­ ram, Vakıflar Dergisi S.XII1, s. 259

(5)

SİLSILE-NÂMELER V E 1 5 9 8 TARİHLİ Z Ü B D E T Ü T - T E V A R İ H 5 5

toplarımızda yoktur, deyû biz Hâk Teâlâ celle ve Alâ buyurdu ki, kul Allahu âlem" Bima

lebisû ğaybe's-semavati ve'l ardi"^^, bazı­

ları tevil ederler ki, üç yüz yıl şemsiye oldu ve dokuz yıl dahiar^m üzerine ziyade oldu ve şühurî Kameriyye hesab-ı üzerine üç yüz dokuz yıl oldu. Zira ki herbelde sene-i Şemsiyyenin ve sene-i Kameriyye'den on gün karîb tafavutu olur. bu takdirce üç yüz Şemsiyye olur ve üç yüz dokuz yıl ve iki ayca ve on dokuz gün olur. Sene-i Kameriyye beşbu kadar teksir-i kelâm­ dan ğaraz şöyle malûm oluna ki; mahfiyat ha-zain-i ilâhiyye beşdirler. Elim variddır ki ana matlah olmak hiç efridanun eline verilmiş de­ ğildir. Iş bu âyet-i hakime ile ki içine Yunus il­ mi zikir olunur" înnallah'e indehu

ilmu's-saati ve yünezzi'lül-ğeyes ve yâlemû ma fVl-erham ve ma tedri nefsun mazteksi-bu ğaden ve matedri nefsun bi eyyi arzın temut. tnnallahe alimün habir''^^ âyet-i

kerimenin maanisi zahiri mazmun mahalisi bu­ dur ki beş nesnenin Nun* ilmine hiç nefis yol bulmak müyesser değildir. Evvel kıyam saat ikinci navakidde yağmur yağar, üçüncü ana rahmindeki oğul mudur, ya kız mıdır. Dördün­ cü herkesi yarın ki gün ne amel işleyesi gere­ kirdir ?, Beşinci herkesi ne vakdın ö/esi gerek ve ne yerde defin olası gerekirdir? !ş bu beş nesneye Allahü Tealâdan celle ve âlâdan gayri hiç kisven ıttıla-i yoktur. "Ve'l-ilmü

indel-lah''^^ve dahi malûm evvelâ ki Cihan-ı

Padi-şahlarunun esnaf-ı eskidirlerdir. Birî sınıfı cahi-liyedir, biri sınıfı islamîdir, amma evvelki sınıfı cahiliyedir. Onlar Hz.Resulullah (Sallallahü aleyhi vessellem) derununda evvel dünyaya gel­

mişlerdir. Ve onlarda bir tabakadır. Evvel Boş-dadyan, ikinci Kebiseyaban, üçüncü Eşkanyan, dördüncü Sasanyan ve bunlar yetmiş iki tezer dört bin yüzseksen bir yıl ve kaç ay dahi Padi­ şahlık etmiştir. Bu dört tabaka Keyumert (Ke-yumers) neslindendir. Bunların iptidası Kayu-mers ve intihase Yezdücürdür ki ahır mülk Acemdur ve Hz. Resulullah (sallallahü aleyhi vesellem) derune değin ekseriyye selatin diyar-ı Acem'e ve Enbiya diyar-ı Arab'a gelmiştir. Am­ ma onlar ki ne? sınıfına islâmidır. Hz. Resulul­ lah (Sallallahü aleyhi vessellem)den sonra dün­ yaya gelmişlerdir. Onlar dahi birinci tabakadır. Evvelû tabaka Beni Ummiyye'dir ki, Oıhar-ı yâr Rıdvanullah Teâta aleyhim ecmain hilâfetin­ den sonra dünyaya beğlik onlara müyesser ol-dı. Ve bunlar on üç tendir bir kıyas yüz yıl mikdarı beğlik ettiler. İkinci tabaka Abbasiyan der ki Beni Ümeyye'den sonra hilafet onlara mukarrar oldu. Onlar otuz yedi tendir beş yüz yirmi üç yıldan ve on bir ay ue bedgül hilâfet sürdüler. Üçüncü tabaka Samaniyan der ki on­ lar dokuz tendi ve yüz altı yıl beğlik eylediler.

Tabaka-i Ali Büveyh dördüncü der ki on­ lar onaltı tendir ve temamı ehl-i alem ikiyüz otuz yedi yıl beylik sürdüler. Beşinci tabaka

Beni Sebuktekin derki, onlar on bir tendir ve yüz yetmiş iki yıl ve beş ay miktarı beğlik eyle­ diler. Altınca tabaka Harezmiyan der ki, onlar dokuz tendir ve yüz yetmiş iki ( s . 8 3 )

17 b- v a r a ğ ı n d a çeşitli milletlerin tabakaları anlatılır. 1.Tabaka E m e v i l e r , 2.tabaka, A b b a s i ­ ler; 3. tabaka, S a m a n i l e r ; 4. tabaka, A K B ü v e y h o ğ u U a n ; 5. tabaka, S e b u k t e k i n ; 6. tabaka, H a -r e z m d -r . 7. tabaka, S e l ç u k i y â n ' d ı -r . Y ü z y e t m i ş k i kelimesi ile varak sona erer. 23 b. varağında metin d e v a m ı n a benzer bilgiler de bulunmaktadır.

18 a - varağı tamamen boştur. Herhangi bir yazı, şekil ve tezyinat yoktur.

111. kısım ise: Madalyon içinde 8 7 m i n y a t ü r bulunmakta, minyatür kenarlarında, peygamberler, sülâleler ve şahıslar h a k k ı n d a çok kısa notlar yazıl­ mıştır. Padişah ve hükümdarların çocuklarının isim­ leri de birer zemini beyaz daire içine k o n m u ş t u r .

18 a- v a r a ğ ı n d a , diğer eserlerde olduğu gibi Hz. A d e m ve Havva minyatürleri o l m a s ı gerekir­ ken yoktur. K a y ı p mı yoksa y a p ı l m a d ı m ı , bunu eseri bizzat g ö r e m e d i ğ i m i z için bilemiyoruz.-^^

Eserin madalyonlu m i n y a t ü r kısmı 18 b va­ r a ğ ı n d a n b a ş l a r ve 2 8 b v a r a ğ ı n a kadar devam eder, 2 8 b v a r a ğ ı n d a , O s m a n l ı P a d i ş a h ı Sultan 111. Mehmed ile sona ermektedir.

18 b varağında: Nesli Keymers, nesli Ş i t ve K a b i l nesli devam etmektedir. Hz. İ d r i s , elinde ki­ tap, yazı pazarken melekler birlikte tasvir edilmiştir. Etrafındaki notta ise, Hz.Idris'in ilk g ö m l e k ve kafta­ nı diktiği, ilk yazının onun z a m a n ı n d a icad edildiği yazılmıştır. Bilindiği gibi ahi geleneklerine g ö r e Hz.Idris terzilerin de piridir. Altta, solda C e ı t ı ş i d , sağda, H z . N u h gemisiyle minyatürü yapılmıştır.

19 a v a r a ğ ı n d a : üstte, Hz. Nuh'un o ğ u l l a n Y a f c s , H a m ve S a m ; altta, Hz. H u d , H z . S a l i h devesi ile g ö r ü l m e k t e d i r . H z . Hud. neslini; S a m , oğlu E b u K e s i l e r ? M a h m u d , oğlu E r f e ş e d , o ğ ­ lu S e d d a r , oğlu Ş a l h , oğlu Hz. H u d olarak g ö s ­ terilmektedir. ( s . 8 0 )

19 b varağında; Solda, Keyumers neslinden P e r s a b ; Altta ortada Hz. H ı z ı r ve Hz. î l y a s birlik­ te; altta solda A z e r , s a ğ d a , E z r u oğlu H a r u n k i ­ tapları ile tasvir edilmiştir, ( s . 7 9 )

2 0 a v a r a ğ ı n d a : H z . î s m a i l , s a ğ d a H z . H a lil; Ortada F e r i d u n nesli H o ş e n k evladı A f r a z -yab; altta solda H z . l s h a k , s a ğ d a , H z . V a k u p g ö ­ rülmektedir, ( s . 7 8 )

A y r ı c a şu n o t v a r d ı r : Bu Efrözyab

Meltkî Türkî idi. Mecmu Türkistan ve maşrık

halkı ve Maveraünnehr bunun elinde idi. Ve Persab askeri vardı. Şöyle ki; adedin

bilmez-29. Sure-i Kehi, 18/26. âyet. 30. Sure-i Lol^man, 3 1 / 3 4 . '. Gelecekten haber veren ilim 3 1 . Gerçek bilgi Allah'tandır.

32. Siparişimiz üzerine 1974 yılında Chester Beaty Lib-rary'nin Millî Kütüphane kanalı ile adımıza gönderdiği slaytlardan netice çıkarmaya çalışıyonız.

(6)

5 6 Sadi B A Y R A M

di.Leşker çeküb Menuçehr üzerine geldi ve 7

yı/ Menuçehr'i muhasara etti. Ahir, sulh ettiler.

Bir pehlivanı vardı. İri idiş ordu arşı demavent taifi üzerinde hafezâr bir ok indi, ol attığı ok bir kör kuşun kanadına dokunup ol iklime ker-kes açub Devamend ve Taberistan'u geçub

Ceyhun kenarına düştü, ot di^^arı cümle Afrâzyâb zaptetti. Vallahu âlem bi's-sevab ve

ileyhi'l- mercen ve'l-ma'ab.

İshak Peygamber m i n y a t ü r ü y a n ı n d a şu not var. Ishak Peygamber dua etti ki, oğulları çok

ola, pes ol sebebden oğlanları çok olub ol diya­ rı tutdılar, sığmayub bir oğlu Rum diyarına vardı, onun nesline Ben-i Asgar derler ki aharı huruç ansız gerek.

20 b v a r a ğ ı n d a : Ü s t t e , solda M e n u ç e h r ,

s a ğ d a Mısır S u l t a n ı Y u s u f R u ş e n ; ortada, Hz. E y y u b ve H z . Y u s u f ; solda Z a l o g l u R ü s t e m , H z . B e ş i r (nesli bitiyor); altta solda, H z . Z ü l k i f i I , s a ğ d a , H z . Y u ş a N e b i minyatürleri yer almakta, y a n l a r ı n d a k i notta ise, ikisinin de nesli munkati

oldu, yani kesildi deniyor, (s. 7 7 )

Z a l o ğ l u R U s t e m , miğferinin üzerinde rea­ list bir p a r s b a ş ı ve elindeki gürz ucunda keçi başı, ç o k güzel tasvir edilmiştir.

2 1 a v a r a ğ ı n d a : Soldan saga, K e y k a v u s , H z . H a r u n , H z . M u s a (ejder bastonlu); altta, H z . L c y s , H z . Ş u a y ı b (yaşlı olarak tasvir edilmiş); altında, H z . I l y a s , altında H z . E l y e s a e l - N e b î , al­ tında H z . A z i z (başına hâle k o n m a m ı ş ) , altında sol­ da D a n y a l N e b î , s a ğ d a İ s m a i l P e y g a m b e r in minyatürleri yer almaktadır, (s. 7 6 )

2 1 b v a r a ğ ı n d a : H z . D a v u d N e b î , altında H z . S ü l e y m a n , a l t ı n d a i s k e n d e r Z ü l k a r n e y n , a l t ı n d a H z . Z e k e r i y a , a l t ı n d a solda H z . I s a A l e y h i s s e l â m , s a ğ d a H z . Y a h y a m i n y a t ü r l e r i n e yer verilmektedir, ( s . 7 5 )

2 2 a varağında: Sol kenarda, E n u ş i r e v a n - ı Adfl; ortada üstte H z . M u h a m m e d i n dedesi A b -düfanuttaEp; altında H z . M u h a m m e d ' i n yüzü mi-kaplı olarak tasvir edilmiştir. H z . M u h a m m e d i n et­ rafında d ö r t halife minyatürleri yar alır, soldan saQa, H z . Ö m e r , H z . O s m a n , H z . E b u b e k r ve H z . A B .

2 2 b v a r a ğ ı n d a : Solda H z . H ü s e y i n , s a ğ d a H z . H a s a n minyatürleri yapılmış olup başlarına da peygamberlerde o l d u ğ u gibi h â l e k o n m u ş t u r . Altta ise, î m a m - ı A z a m E b u H a n i f e , E b a M ü s l i m Radiyallahu anh ve İ m a m Ş a f i m i n y a t ü r l e r i yer a l m a k t a d ı r . Eba Müslim y a n ı n d a k i notta da; Eba

Müslim Radiyallahu anh, memleketi Mervani-ler elinden alıp AbbasiMervani-lere verdi. Ahir Halife Mansur hile ile katledüb ( s . 7 3 )

2 3 a v a r a ğ ı n d a : Solda M e l î k B ü v e y h D e y l e m î ; ortada altta E n u ş i r e v a n A h m e d A d i l (altındaki soy isimleri ise şöyle: Ebu Hasan, N u h , A b d ü l m e l i k , Ş e d i d , Ebul Hars Mansur isimleri mevcuttur.) ; S a ğ d a ü s t t e E b u M a n s u r e l -D e y l e m î , altta Halife H a r u n R e ş î d , onun altın­ da M e ' m u n Halife minyatürleri yer almaktadır.

B u sayfada a y r ı c a ü ç d i k d ö r t g e n ç e r ç e v e içinde Abbasiler, S a m a n o g u l l a r ı ve B ü v e y h oğulla­ rı h a k k ı n d a bilgi bulunmaktadır:

Tabaka-i A b b a s i y a n oğullan otuzyedi tendir. 523 yıl âzeni berayı hilafet sürdüler. Ol vakit ki Hz.Resulün Sallallahü aleyhi vesellem Uhut Kazasında mübarek başını yardılar. Hz.Abbas, elin alıp kaldırdı. Resulullah, ana dûa edüb dedi ki; "Refallâhü kadreke ya sabiy-yu" ve bir gün dahi, Hz.Resul Abbas'dan sordu ki, sen mi bu kes? Baban mı? Abbas dedi ki; "ya resulullah, sen ulusun emma ben yaşluyum dediydi. Pes Resul Hazretine bu söz hoş ge-lüb bâreke fi cemâlike" deyu dûa etti. Pez Re­ sulün duası berekatiyte silsileyi hilafet sürdü­ ler ve Abbas neslinden ol hilafet iden ebul Ab­ bas Saffah idiler. Şehr-i Zilkâde'nin onbeşinde sene mie vahiden ve selasun (8 Ocak 798 M.) bu daireler ebul Abbas Saffah evladım ve ensa-bını beyan eder.

Tabafco-i Samanyan, b u n / a r d o k u z ten­ e/ir. 106 yıl beylik sürdüler. Bunlardan ol tahta c u / û s eden tsmailoğlu Ahmed el-Adil idi ve is­

mail'in dört oğlu var idi. Ahmed ve Nuh ve Yahya ve tiyas. Ve bunlar Irak'tan Horasan'a geldiler. Mutemedbillâhi Halife Buhara ve Maverâünnehr'i ve dehr-i (?) Horasan'ı Ahmed'e verdi bu tarih sene 380. (991 M.)

Tabaka-i Âli Büveyh, bunlar 16 tendir. 237 yıl beğlik sürdüler. Bunların aslı Ceylan Padişahı oğullarından idi. Nesebleri, Keyhüs-rev'in asrına zamana çıkar ki reh huma-i rüs-tem-zâl imiş bunların iptida tahta geçen Melik Büveyh İdi.

Yevm-i ahed mübarek Zilkade şehrinin on beşinci gününde vaki' olmuştur. İşbu tarih-de sene 330. (1 Ağustos 942 M.) ( s . 7 2 ) 2 3 b v a r a ğ ı n d a : Solda Sultan M a h m u d G a z n e v î , ortada B i l t e k i n , s a ğ d a el-Mutezzi-b i l l â h m i n y a t ü r l e r i el-Mutezzi-b u l u n m a k t a d ı r . A l t t a , solda B e h r a m Ş a h G a z n e v î , s a ğ d a el-Muktedir-b i l l â h minyatürleri görülüyor, ( s . 7 1 ) 2 4 a v a r a ğ ı n d a : Üstte ortada S u l t a n S e n cer; altta, solda M e l î k Ş a h E b u l f e t h ; s a ğ d a , c l -M ü s t e r ş i d b i U â h m i n y a t ü r ü yeralıyor..(s.70)

Minyatürlerin ü z e r i n d e bulunan iki p a r ç a -notta şu bilgliler b u l u n m a k t a d ı r .

Tabaka-i Harezmiyan bunlardokuz ten­ dir. 172 yıl ve onbeş ay beylik sürdüler ve Bil-getekin ve Nûştekin Ferruh (?) oğlanları Sultan Sencer havaslarından idi. Sultan Sencer buna Havarizm Beyliğini verdi ve çünkü vefat etti. Büyük oğlu Atsuz Havarizmi gene ana verdi ve Havarizm Şahı ad kodu. işbu tarihte sene 391. Müstekeyni hep oğulları Sultan Sencer havas­ larından idi. Sultan Sencer bu Havarizmi bek­ leyen virdi ve çünkü vefat etti. Pek oğlu 'otuz Havarizmi yine ona verdi ve Havarizm Şah edâ etti. İş bu tarih sene 391.

(7)

SİLSILE-NÂMELER V E 1 5 9 8 T A R I H L I Z Ü B D E T Ü T - T E V A R İ H 5 7

Tabaka-i Sebuktekin; bunlar, cümle 11 tendir. 172 ı/ıl beş ay'bey/ı7c sürdüler ve Sebuk­ tekin mevâli-i Sâmânii/ândır. Emir Nuh Sâmânî anı Horasan'a gönderdi. Emirân Hora­ sanı ki âsî olmuştular, diledi çun Sâmâni\;ân Devleti zait oldu. Mahmud Sebuktekin Abdül-melik b.Nuh ile muharebe edüb muzaffer oldu. Ve Padişahlık kendüye mukarrar oldu ve da-ru'l-hilafetten teşrif ve ahed-nâme ile sultana mulkat oldu. İşbu tarihde sene 387.

Tabaka-i Selçukiyân yirmi tendir.

Yü-zaltmış dokuz yıl saltanat sürdüler. Selçuk Handânı hanında refı'dır. Şol hadde ki beşinci iklima değin hüküm ettiler. Ibtidâyi devletleri Ebu Tâlib Tuğrul ibn. Mikâyil Horasan'da zahir olub.... aldı mesûd diledi ve alâü'd-devle fera-müz ile sulh edüb mukâta'ai kesti. Bağdad'a va-rub el-kâyimubillah halife dest-i yesâsirden ha­ las edüb ve hilâfete nasb eyledi. Şam ve Rûmî zabt eyledi. !şbu tarihte 429.

2 4 b v a r a ğ ı n d a : Solda altta C e n g i z H a n m i n y a t ü r ü m i n y a t ü r ü görülüyor. S a ğ kenarda üst­ te, Abbasi sülâlesi devam ediyor ve e l M u s t a n -s ı r b i l l â h m i n y a t ü r ü , a l t ı n d a e l - M u t a -s ı m b i l l â h minyatürü yer alıyor, ( s . 6 9 )

El-Mu'tasım'ın m i n y a t ü r ü n ü n üzerinde;

"Otuz beşinci batındır. Hazreti Ab-bas'dan ve otuzyedinci halife der müddet-i hilâfet sene 70 tavahişden mütevâhhiş idi. Lâkin nıkme-i istimâ' ederdi ve cemi'i hülefâdan haşmet ve şevketi ziyade idi. Vezir-i hayin olmak içün afitâb perest-i etrâk nâ-pak cemi'i vilâyeti içün ve Türkistan padişahı olan hulâgu Hân la'anehullâh Bağdat'a geldi ve azim muharebeler vaki' oldu. Ahir halife ve evlâd ve etbâ'ı şehid oldu ve beni Abbas bun­ dan tamam oldu. Allâhu â'lem sene 656.

Bu metnin yanında ise; Tabaka-i Cengiz Han; Cengiz han 13 yaşında iken babası fevt olub 27 yıl perişan-ı hâl olub gezerdi. Hiç ki-mesne anın haline muttali' olmadı. Ve iltifat etmedi. Andan sonra Allâhu Te'ala ki devlet verdi. Hüay ve Hotan iklimine tahta culûs et­ ti. 01 semâya tecride ve ol nevahiyi müsahhar etti. Ve yirmi beş yıl saltanat sürdü vel rakeyn canibine teveccüh edüb âmmeti adını Cengiz Han lakab kodular yani padişahlar padişahı andan sonra Buhara'ya vardı. Buhara askeri yüzyirmi büyük yer er atlu idi. Azim cenk vaki' oldu. Cengiz Hân galib oldu. Şehri harab eyle­ di. Andan sonra Semarkand'a revan oldu. Sultan Mehmed Teküş Havarizm şahı mavera-ünnehr padişahı idi. Azîm askerle yedi kere yüz büyük adam ile mukabele olub "eyyuhel kefere uktulu'l-fecere" mazmûnı ile münhezim oldu. Azarbeycan'da vefat etti. Cengiz Hân vilâyet-i Horasan'ı zabt edüb ekser-i vilâyette katl-i âm etti. tbtida-i devlet bu tarihde vaki' ol-muşdur. Sene 519.

2 5 a varağında: Avusturya National Bibliot-hek'de bulunan silsilename ile Vakıflar Genel Mü­ d ü r l ü ğ ü n d e k i Slsile-Name'nin 3 1 . sayfası, T o p k a p ı Sarcyı Müzesi H . 1324, H . 1 5 9 1 , H . 1624, A . 3 1 1 0 ve rahmetli üstadımız, Ord. P r o f D r . A h m e d Sjhe\Jİ Ü n \ e r ' d e bulunan silsile-nâme ile b ü y ü k benzerlHer gösterirSayfa kalıpları hemen hemen aynıdır, (s. 68) B u sayfada; Cengiz Han oğlu K a a n H a n ; altında Cengiz H a n oğlu Tülî Han oğlu M e n g ü K a a n , o n u n altında yine Cengiz H a n oğlu Tûlî Han oğlu H ü l â g ü H a n minyatürleri yer almaktadır.

C e n g i z H â n ' ı n m i n y a t ü r ü n ü n ü z e r i n d e

"vilâdet-i sene-i 532 âfitâb perest-i etrâk nâ-pâk cemi'i vilayet-i Çin ve Maçin ve Httay ve Ho­

tan ve Türkistan ve Tatar vilâyet-i padişah

idi. Ol zamanda Maveraünnehr ve Acem vilâyeti Sultan Mehmed Harezm Şah padişah idi. Evvel muhabbet iderdiler. Ahar tüccar sebebi ile ada­ vet vaki' olub sene 300 (?) hicri Ceyhun'dan ge-çüb İran ve Turân'^^ harab ve viran edüb ek­ seri vilâyetde katl-i âm edüb ve cemi'i ulema ve fuzelâ şehid ve mescid ve mimberi ihrak olub belâ-yı asumanı gibi âlemi yaktı ve eğer mî pîş-i neyi, kati ve ğaratta meşğul iken giriftâr-ı zin­ dan ukbâ oldu. Yedi oğlu var idi. Kaan Oktay yerine padişah oldu. Evladı bi-hesâb idi.

2 5 b varağı: D i ğ e r silsile-nâmelerde olduğu gibi burada da O s m a n l ı D e v l e t i n i n kuruluşu an­ latıdır. B a ş ı n d a , N u h oğlu Y a f e s Neslidir bu dai­ re, diye de not d ü ş ü l m ü ş t ü r . Sol kenardaki sayfa­ nın altına kadar inen metinden sonra s a ğ kenarda K ı z ı l b o ğ a H a n ; K a y a A l p Han'ın isimleri g ö r ü ­ lür. Minyatürlerine rastlanmaz. B u sayfanın tama­ m ı metindir. B u sayfada yanlış ciltlenme vardır.

2 6 a varağı: B u sayfanın üst o r t a s ı n d a Ma­ sal P a d i ş a h ı G a z a n M a h m u d ' u n m i n y a t ü r ü yer alır. Y a n ı n d a k i notta ise, Gazan Mahmud

Padi-şah-ı islâm idi. Cengiz Hân neslinden evvel ol şeref-i tslâmbuldu. Mekke'ye ve Medine-i Mü-nevvere'de hayrât-ı çok vaki' olmuş nehr-i Ft-rat'dan bir nehir çıkarub adına mevsumdur. Ve zamanına Sultan Osman Gazi diyar-ı

Rum'da zuhur edüb Alaeddin Keykubat'dan

sonra padişah oldu. Sene 699. ( s . 6 6 )

Gazan Mahmud'un altında ise; S u l t a n M e h ­ m e d H ü d â b c n e ' n i n m i n ^ e t ü r ü yer alır. Y a n ı n d a bulunan.notta ise; "Yerine oğlu Sultan Ebu Said

Bahadır han culûs etti. Ebu Saicfden sonra Cen­ giz Han müstakillen padişah kalmadı Herkes her tarafından bir padişah oldular. Ve nesli Cen­ giz Hân tamam oldu. Vallahu a'lem bi's-sevâb.

Yerine Sultan Hüseyin culûs etti. Andan sonra Sultan Ahmed culûs etti. Timur münhe­ zim oldu. Rum diyarına Sultan Bayazid Haz-33. Burada Turan kelimesi Azerbeycan ve Anadolu'yu yan­

sıtmaktadır. Günümüzde ise, Türkistan (Orta Asya) ola­ rak kabul edilmektedir. 1598 tarihindeki ifadeyi yansıt­ ması açısından işaret etmek istedik.

(8)

5 8 Sadi B A Y R A M

retlerinden muavenet istenüb ol cenk-i azîme sebeb oldu. Ahar Kara Yusuf Türkmen elinden beş oğlu ile maktul oldu. Sene 858".

2 6 b varağı: S a y f a n ı n üst, sol yan kenarları ince; alt k e n a r ı s a y f a n ı n 1 / 3 ' ü n ü kaplayacak bi­ ç i m d e bantla ayrılmış ve bu a l a n ı n içinde kalan k ı s m ı n a , 2 5 b v a r a ğ ı n ı n d e v a m ı olan O s m a n l ı Devletinin kuruluş metini yerleştirilmiştir.

Sol kenar b a n d ı n ı n en üst n o k t a s ı n d a ; ya­ rım daire içinde, "Hz. Nuh Nebîı^ı;ullah oğlu

Ya-fes euladm ve ensabmdır. Ka\^a Alp Hân evla-dmı beyân eder". İ b a r e s i n d e n çıkan çizgi altında

daire içinde Kaya A l p oğlu S ü l e y m a n , o n u n altın­ daki daire içinde, S ü l e y m a n oğlu Ertuğrul isimleri g ö r ü l m e k t e , s a y f a n ı n altında ortada ise. S u l t a n O s m a n G a z i ' n i n m i n y a t ü r ü yer a l m a k t a d ı r . Bandlı kısım yaldız hatâîlerle tezyin edilmiştir.

B u sayfada yer alan metin ise aynen şöyle­ dir: "Ve ol esnada Tatar askeri dahi e/-/cü//iyye

gelüb Sultan Alaüddin dahi Osman Gazi ken-dü \;erine ka'immakam etti. Ve küffâr cânibine güzafla gönderdi. Kendüsü varub Tatar-t def e\;ledi. Bu cânibden dahi Osman Hân Gazi gu-zalar edüb ve nice kal'alar feth e y / e y ü b ve nice

mal ve g a n i m e t b i r l e ahvâr-ı b e ş â r a t S u l t a n Alaüddin'e gönderdi. Sultan Alaüddin dahi Os­ man Gazi'\;e tabi ve alem verdi. Ve ol anda Os­ man Hân Gazi varub Bilecik kal'asmı feth edüb aldı. Ve ol esnada Selçuklan'nm tenezzül edüb her vilâi/etde anlardan kimse kalmadı. La ce-rem Osman Hân hem kurûn-u saltanat olub âsar-ı devlet ve azamet anda huveK^dâ olub

a y d n - ı memleket ana muti' oldu. Ve ferman-ı

bürdar oldular. Devlet ve saltanat ber karar kaldı. Ve ruz be ruz ve saat be saat der terakki bûd ve hüst ve başüd ba'de'l-\^evm inse'allahu Te'alâ ha hûd bûd. Osman Hân Gazi aleyhi'r-rahme atası Sultan Ertuğrul yerine cuius etti. Bu tarihde 680 ba'dehu hurûc edüb Bilecuk ve İnegöl Hisarlarını feth etti. Bu tarihde 699 ve 39 yıl saltanat sürdü. Ve 82 yıl ömür sürdü. Ba'dehu vefât etti. İşbu tarihde 730 Rahmetul-lahi aleyhi rahmeten vâsia. ( s . 6 5 )

2 7 a varağı: Ü s t t e n itibaren aşağıya doğru. Sultan O r h a n G a z i , Hazreti S u t t a n M u r a d H a n , Hazreti Sultan Y ı l d ı r ı m H a n ve en altta Hz.Sultan M u h a m m e d H a n ( Ç e l e b i M e h m e d ) l n minya­ türleri görülmektedir. D i ğ e r silsilenamelerde de bu ş e m a y a uyulmuştur Kalıplar h e m e n h e m e n aynıdır.

Sultan O r h a n G a z i y a n ı n d a k i notta;

rah-metullahi aleyhe tahta culûs kıldı sene 720. Badehu uluyan memleketi tevabi' birle feth edüb işbu tarihde sene 725. (?) badehu, İznik Hisan'nı feth etti iş bu tarih sene 731. Badehu, Karasi vilâyeti'ni feth etti. İşbu tarihde sene

735. Badehu, Gelibolu'yu feth etti, işbu tarih­ de sene 748.

Sultan I. M u r a d H a n y a n ı n d a k i notta; ba­

dehu 45 yıl ömr sürdü ibaresi vardır. Ayrıca şu

notlar da m i n y a t ü r etrafına yazılmıştır "Hz. Sul­

tan Murad Han Gazi tahta culûs kıldı ve Edir­ ne feth etti. İşbu tarihde sene 761. Ba'dehu Biga vilâyeti feth olundu. İşbu tarihde sene

762. Ba'dehu Kütahya ve Germiyân vilâyetini Hamid şehri yeni şehri feth etti. İşbu tarihde sene 782. Ba'dehu Saroza ve Meze karye-i feth oldu. işbu tarihde 787. Ba'dehu otuz yıl salta­ nat etti. Ve altmış beş yıl ömür sürdü. Ve şaha­ deti müyesser oldu. Rahmetullahi aleyhi.

Y ı l d ı r ı m B e y a z ı d m i n y a t ü r ü etrafında ise

"Hz. Sultan Yıldırım Han tahta culûs etti, işbu tarihde sene 791. Ba'dehu, Menteşe ve Aydın ve Saruhan vilâyetini feth etti. İşbu tarihte se­ ne 792. Ba'dehu, Konya, Kayseri, ve Sivas'ı feth oldu, işbu tarihte sene 797. Ba'dehu 4 yıl saltanat sürdü, 4 5 yıl ömür sürdü. Rahmetul-lâhi aleyh".^'^

Sultan Ç e l e b i M e h m e d m i n y a t ü r ü etrafın­ daki notta "Hz.Sultan Mehmed Gazi

Rahmetul-lâhi aleyh culûs etti bu tarihte sene 812. Bade­ hu, nice guzalar etti 8 yıl saltanat sürdü ve 40 yıl ömür sürdü. Rahmetullahi aleyh", ( s . 6 4 )

2 7 b v a r a ğ ı : B u sayfada, alt alta, ü ç Os­ m a n l ı P a d i ş a h ı m i n y a t ü r l e r i n e yer verilmiştir. H z . S u l t a n M u r a d H a n ; H z . S u l t a n M u h a m ­ m e d H a n G a z i ve S u l t a n B e y a z ı d . Diğer eser­ lerin kalıbına, bu ş e m a aynen uymaktadır, ( s . 6 3 ) S u l t a n M u r a d m i n y a t ü r ü etrafındaki not­ ta: "Hz.Sultan Murad Han Gazi tahta culûs et­

ti. Bu tarihte sene 824, badehu vilâyet-i Rum'u feth etti sene 825, ba'dehu İpsala kafasını feth oldu. Sene 825. Ba'dehu Canik vilâyetini feth oldu. Sene 831.- Ba'dehu Laz vilâyetini feth oldu. Sene 832. Ba'dehu Selânik şehri Divan vilâyetini feth oldu. Sene 834. Ba'dehu Akşe­ hir'i feth etti. Ve İskenderiye feth eyledik de Erbil'i ve Aras kal'aları feth oldu. Sabıkta memâlik-i mahruse ol kadar dahi ilhak edüb tarihin sekizyüz seksen altıncı yılda vefat oldu. Rahmetullah otuz yıl padişahlık sürdü. Vallahu âlem ve ahkem".

F a t i h S u l t a n M e h m e d m i n y a t ü r ü y a n ı n ­ daki notta ise: "Hz.Sultan Mehmed Han Gazi

tahta culûs etti sene 855. Ba'dehu, Konstanta-niyye'yi feth etti. Sene 857. Ba'dehu Uzun Hasan^^ hücum etti. Muzaffer ve mansur oldu sene 858. Badehu Mora vilâyetini feth etti se­ ne 863. Ba'dehu, Mora vilayetini feth etti. Se­ ne 862. Ba'dehu Sâde Hisarı ve Kerkereçinlik ve Gözlüçenk Hisârını feth etti. Sene 863. Ba'dehu Sundura ve Kerme dilleri feth etti. Bu

34. Yazarın Ankara Meydan muharebesi ve Timur'un Ana­ dolu'ya geldiğinden bahsetmemesi, dikkat çekicidir. Verdiği tarihler de tutmamaktadır.

35. Sadi Bayram, Ankara Etnografya Müzesi'ndeki Ma-dalyonlu Silsilenamede Doğu Anadolu Ve Batı As­ ya, VII, Türk Tarih Kongresi, C.II, Ankara, 1981, s.645-655;

(9)

S l L S l L E - N Â M E L E R V E 1 5 9 8 TARİHLİ Z Ü B D E T Ü T - T E V A R İ H 5 9

tarihde sene 867. Ba'dehu Trabzon feth oldu. Sene 868. Ve Bosna feth oldu. Bu tarihde sene 875. Ve Kefe'i feth etti. Bu tarihde sene 880. Ba'dehu elli iki yı/ ömür sürdü. Rıhlet etti bu tarihde sene 908".

S u l t a n B a y e z ı d - ı V e l î y a n ı n d a k i notta:

Tahta cuius kıldı, sene 907. Sultan Bayezid 32 yıl saltanat sürdü. Ba'dehu vefat etti. Bu tarih­ te sene 939. Sultan Bayezid Han ma'delet ve insafla memlû âreste derûni saf olub hışe tahir ba-halk-ı bâtın ba-hak idi. Tâballâhu serâhu.

2 8 a varağı: B u sayfada diğer eserlerde de o l d u ğ u gibi Y a v u z S u l t a n S e l i m ile K a n u n i S u l t a n S ü l e y m a n m i n y a t ü r l e r i n e yer verilmiştir. Kalıp tamamen aynıdır, ( s . 6 2 )

Y a v u z S u l t a n S e l i m H a n m i n y a t ü r ü etra­ fındaki notta: "Sultan Selim Han aleyhi

rahme-tü ve'l-gufran ber mucebil selâmun gavlen min rabbi'r-rahim. Ezeli ezelde tuğra-i Padişahı nâm kirâmına(?) merkum ve mukarrar olmuştu. Ve kendü vücudundan cevher-i cür'et ve kemal-i kudret müşahede edüb meşriki icIâlden bi-ha-sebi selâmun hiye hattâ matla'i'l- fecr çün subk-hı sâdık tulü' edüb inân-ı tasarruf der basit-i memâlik bi-muktezâ-yı "Allâhu yab sutu'r rızka-limen yeşâu" kabzını meşiyyet tefviz olunub şe-ref-i imtiyâzla mümtâz oldu. Ba'dehu ol esnada diyar-ı Acem'de Şeyh Erdebil evladından Şah ismail nâm târik-i ilhâddan tenezzül edüb kü­ für ve ilhâda zahib olub'zulûm ve inatla ta'zibu ibad ve tahribu bilad ettikten sonra çokluk halk delâlete düştük de pes Hazreti Şehriyâr-ı Asker piş-i mâr ile üzerine hücum edüb, ol tai­ fenin tılsımları bozuldu. Bu tarihte sene 961 (?) (941), Ba'dehu Mısır ve Şam'ı feth etti. Sene 920 Sekiz yıl sehl ziyâde saltanat ziyade sürdü.

K a n u n i S u l t a n S ü l e y m a n H a n m i n y a t ü ­ rü etrafında ise şu not kaydedilmiş: "Sultan Sü­

leyman Han tahta culûs kıldı. Bu tarihde sene 926. Ba'dehu, Belgrad'ı feth etti. Sene 931. Ba'dehu Budin'ı feth etti. Kral münhezim oldu. Sene 932. Ba'dehu Bağdad'a sefer kıldı bu ta-_ rihde sene 948 ve feth kıldı. Sene 941. Bade­ hu İbrahim Paşa ileTebriz'e sefer kıldı bu tarih­ de sene 942 .Ve ba'dehu Körfosı feth etti. Se­ ne 935. Ba'dehu Karabağdan'ı feth etti. Sene 946. Ba'dehu Süleyman Paşa bi cânib-i Artukâbâd sene 947. Ba'dehu gene Buzin'e (Budin'e ) sefer kıldı. Sene 948. Ba'dehu Ester-gon'a sefer kıldı. Sene 905. Ba'dehu el-Hâs ile Tebriz canibine sefer kıldı. Sene 955. Ba'dehu Nahcivan'ı feth etti. Bu tarihde 961. Ba'dehu Sultan Selim ile Sultan Bayezid muharebesi ol­ du. Sene 966. Ba'dehu Sektuvar'ı fetih kıldı. Sene 974 Ve kırkyedi yıldan padişahlık sürdü. Ve yetmiş dört yıl ömür sürdü.^^ Rahmetullahi aleyhi rahmeten vâsiaten"

Eserin son varağı olan 2 8 b varağı: Sultan Selim H a n ; S u l t a n 111. M u r a d ve S u l t a n 111. M e h m e d ' i n minyatürlerine yer verilmiştir, ( s . 6 1 )

S u l t a n 111. S e l i m m i n y a t ü r ü etrafındaki not ise şöyle: "Sultan Selim Han tahta culûs et­

ti. Rodos Kal'astnı Sencer zamanında işbu ta­ rihde sene 93 Rebiu'l-evvei dokuz şembe (per­ şembe) mahmiye-i Konsatntaniyye saray-ı Ami­ re dahil olup erkân-ı saadet şukufdâr guzasın-da olmağın ılgar sene-i mezbure Rebiulahırm onbirinci günü Belgrad'a ve Özbek (?) ve tahtı Osmanî culûs etti. Bu tarihde sene 974 ve sinn-i şerifi kırkdört yaşında bir şehiyâr âdil imiş ve zamanında şerif-i Mekke ve gabayid-i Arab mülûk-u tavâyif ve eshâb-ı erbâb-ı salâtin-i Hind ve Çin ve Şah-ı îran-ı zemin ve hükkam-ı Kürdis-tan ve TürkisKürdis-tan ve Kazal vesayir FrenkisKürdis-tan ve Tatar'a ve Abdullah Han Ozbdi ve Çerkeş ve Gürcistan Padişahları ve cemi'-i padişahlar İslâm ve küfür itaat ve inkıyad edüb ağır bişkeşler ve elçileri gelüb izhar-ı ubudiyed eylediler ve Basra ve Bağdat yanında Cezayir-i Şadda ibni Aliyyân üzerine asker gönderüb mutî' ve munkâd kılub Cezire-i Kıbrıs ile diyar-ı .Nuh zengibarı iki beyler beyilik yer açub daima bihi teshirinin tedârikinde hâli olmayub oniki yıl saltanat sür­ dü. Rahmetullahi aleyhi. 8 sene 8 ay 8 gün.

S u l t a n lll.Mureid m i n y a t ü r ü etrafındaki

nofTarih-i culûs Sultan Murad Han Gazi Rama-zan-ı mübârek sene isneyn ve semanın ve tıs'a mie (982).Tarih-i vefat-ı Sultan Murad Han Gazi rahmetullahi aleyhi,fi sene selâse ve elf(1003)."

Eserin son m i n y a t ü r ü y a n ı n d a bulunan not­ ta "Hz.Padişah felek-i medâr ve bârgâh-ı

ger-dun iktidar kutbu dayire-i zaman fahr-ı âli Os­ man Seyyidi salâtini'l-âlem Sultanü'l-berrî ve'l-bahri es-Sultan ibn. Sultan ibn. Sultan Sul­

tan Mehmed Han b.Sultan Murad Han

halledallâhu mülkehu ve saltanetehu ilâ âhiri'z-zamân hazreti tahta culûs kıldı. Bu tarihde (se­ ne) Allâhu Te'âla Hazretleri fi zıllî saadetleri ilâ âhiri'z-zaman beri ser âleminân müeyyed-i güşâd amîn ya rabbe'l-âlemîn. Tarih-i culûs Sultan Mehmed Han Gazi fî yevmi'l-Cum'a aşa-re şehri Cemaziye'l-evvel sene 1003."

Eser, genel olarak T ü r k tezhip s a n a t ı n ı n orijinal bir numunesidir. X V I . asrın, hatta XVII.as­ rın b ü t ü n özelliklerini taşır, zeminler, yer yer serp­ me yaldızla h a t a î l e r l e b e z e n m i ş t i r . Hz.Idris, Os­ manlı. İ m p a r a t o r l u ğ u n u n kuruluşu ve O s m a n l ı Pa-dişah'lannı yer aldığı varakların zeminlerine h a t a î k o n m a s ı , O s m a n l ı l a r a verilen ö n e m i g ö s t e r m e k t e ­ dir, m i n y a t ü r olarak, Bagdad ekolü üslubunu yan­ sıtır. T o p k a p ı S a r a y ı Müzesi K ü t ü p h a n e s i n d e olan H . 1 3 2 4 , H . 1 5 9 1 , H . 1 6 2 4 , A . 3 1 1 0 n u m a r a l ı eserlerle büyük bir farkı yoktur. H e m e n hemen sa­ natçıların kalıpları dahi aynıdır. T ü r k m i n y a t ü r

36. Bilindiği gibi Kanunî Sultan Süleyman 46 yıl hüküm­ darlık yapmış ve 66 yıl ömür sürmüştür. Halbuki eseri­ mizde 47 yıl Padişahlık yapmış ve 74 yıl ömür sürdü, denilmektedir. Bu tip tarihler tam güvenilir kaynak ola­ rak alınması sakıncalıdır. Şifahi tarihi bize göstermesi açısından faydalı eserlerden sayılmalıdır. Bilgilerden zi­ yade, minyatür san'atı ve tezhip yönünden dikkate şayan bir eserdir.

(10)

Sadi B A Y R A M 6 0

portre sanatını da g ö s t e r m e s i açısından ilgi çekici­ dir. Resim s a n a t ı a ç ı s ı n d a n , daha g e ç tarihli olan Istanbul! Hüseyin'in eseri ç o k daha realisttir.

C e m ş i d ' i n elinde ş a r a p kâsesi t u t t u r u l m u ş - . tur. Böylece şarabın C e m ş i d tarafından icad edildi­ ği sembolize edilmiştir. Hz.Idris'in elinde kağıt, ö n ü n d e kalemlik vardır. Melek, Hz.idris'e yazı ö ğ ­ retmektedir. B u da ilk yazının Hz.idris devrinde ortaya çıktığını bize y a n s ı t m a k t a d ı r . Dolayısıyla minyatürlerle bazı olaylar da anlatılmak istenmiş­ tir. Sayfanın zemini hataîlerle tezyin edilmiştir.

T ü r k neslinin üredigi, Hz.Nuh'un oğlu Y a -fes, Orta Asya tipli resmedilmiştir. B a ş ı n d a tek tug vardır. H a m , esmer tenli g ö s t e r i l m i ş , Ş a m ' a ise A r a p tipi verilmiştir. ( s . 8 0 )

H z .Hud'un u ç u ş a n atkısı, A d kavminin fır­ tına ile yok edilmesini sembolize eder. ( s . 8 0 )

Keyumers neslinden Porseb, b a ş ı n d a miğfe­ ri ve tacı ile zenci tipli resmedilmiştir. Tac, geriye d ö n m ü ş k o ç boynuzu ile ejderi remzeder. Beline sarılı beyaz kuşağı kanlı olup, kuşakta h a n ç e r i g ö ­ r ü l m e k t e d i r . A y n ı sahifedeki H z . H ı z ı r ile llyas, T ü r k hikâye tipindeki Hızır-llyas buluşmasını yansı­ tır. Hz. Hızır yaşlı, piri fani şeklinde resmedilmiş­ tir. H z . H a r u n , elinde kitapla gösterilmiştir. Azer ise, taçlı ve sarıklıdır, ( s . 7 9 )

2 0 a. varagındaki F e r i d u n veya A f r a z y a b , bir kısım tarihçiler t a r a f ı n d a n T ü r k ırkından A l p E r T u n g a olarak t a n ı m l a n a n efsanevî kahraman; bir elinde gürzü, bir elinde h a n ç e r i , b a ş ı n d a miğfe­ ri ve tuğu ile cengâverliği temsil etmektedir, (s.78)

Aynı varakta bulunan H z . l d ı a k g e n ç , Hz.Ya-kub beyaz sakallı vc y a ^ ı olarak tasvir edilmiştir.

2 0 b varağındaki M e n u ç e h r , Orta Asya tip­ li; Yusuf R u ş e n İran tipli; Hz.Eyyub, folklorumuz­ da olduğu gibi yarı çıplak ve üzeri yaralı ve başı üzeri haleli resmedilmiştir. Aynı sayfadaki Zaloğlu. R ü s t e m , mızrağı bayraklı (flamalı), miğferi beyaz benekli panter başlı, belinde m e ş i n okluk ve kılı-cımsı b ü y ü k kama, elinde boynuzlu keçibaşı g ö ­ r ü n t ü s ü verilen gürzü ile muharip asker g ö r ü n t ü s ü ile tasvir edilmiştir. B u sayfada bulunan Hz.Zülküfil yaşlı, H z . Y u ş a Nebi elinde kitapla tasvir edilmiştir. 8 madalyon içinde m i n y a t ü r bulunan sayfa olduk­ ça kalabalık o l m a s ı n a r a ğ m e n , yapılan kompozis­ yonla,, g ö z ü yormayacak biçimde realize edilmiştir.

2 1 a v a r a ğ ı n d a k i K e y k â v u s , ş i ş m a n , tacı tuğlu, beli kemerli, kemerinde h a n ç e r bulunur, bakışları oldukça serttir. H z . H a r u n , başı haleli, el­ bise kolları uzun o l d u ğ u n d a n elleri gizlenmiş, za­ vallı biri gibi tasvir edilmiştir. Hz.Musa ise, bastonu ejder biçimi verilerek, diğer silsile-nâmelerde oldu­ ğu gibi resmedilmiştir. H z . Ş u a y ı b , yaşlı bir pir-i fa­ ni; Hz.Leys, a r k a s ı n a bakan saf yüzlü orta yaşlı, havası verilerek resmedilmiştir. Hz.Ilyas, bu sayfa­ da yalnız olarak tekrar verilmiş, burada orta yaşlı kahverengi sakallı olarak tasvir edilmiştir. Elyesa Nebi, ö n ü n d e rahle ve kitapla dururken; Danv,al Nebi, elinde kağıt okur vaziyette, ismail Peygamber ise elinde kitapla kır satellı olarak gösterilmiştir.

2 1 b v a r a ğ ı n d a ; Hz.Davud, belinde kılıçlı; H z . S ü l e y m a n oturur tarzda; iskender Z ü l k a r n e y n başı kavuklu ve iki tuğla m i n y a t ü r tarzı resmedil­ miştir. Hz.Zekeriyya yaşlı ve zayıf, ö n ü n d e k i rahle­ de, kitaplar ile; H z . Y a h y a , g e n ç , elinde kitapla; Hz.Isa Aieyhisselam elinde kitapla ve ç o c u k yaşta tasvir edilmişlerdir, ( s . 7 5 )

2 2 a v a r a ğ ı n d a ; E n u ş u r e v a n - ı A d i l , Orta Asya tipli, miğferi tek tuğlu olarak resmedilmiştir. Yanda kalmaktadır. B u sayfanın merkezi, yüzü n i -kapla örtülü H z . m u h a m m e d , üstte dedesi Abdül-muttalib, altta Hz. Ö m e r , H z . Osman, Hz.Ebu-b e k r - H z . A l i karşılıklı g ö s t e r i l m i ş , H z . Ö m e r ve Hz.Ali kılıçsız biçimde resmedilmiştir, ( s . 7 4 )

2 2 b v a r a ğ ı n d a Eba Müslim H o r a s a n ı , Kır­ gız tipli yapılmıştır, ( s . 7 3 )

2 3 a v a r a ğ ı n d a Melîk B ü v e ı ^ Deylemî Hind tipli, kaftanlı ve başı sorguçlu; Abbasi Halifelerinin t a m a m ı ise siyah kıyafet ve siyah sırıkla renklendiril­ miş, sanki Kadiri tarikatı üyeleri havası verilmiştir.

2 3 b v a r a ğ ı n d a bulunan Sultan M a h m u d G a z n e v î , yeşil elbise ile ve Orta Asya tipli; Biltekin Hindli; B e h r a m ş a h g e n ç yaşta tasvir edilmişlerdir.

2 4 a v a r a ğ ı n d a k i Sultan Sencer, yine Orta Asyalı, tacı tek tuğlu; Melîk Ş a h Ebu'l-Feth, g e n ç y a ş t a , b a ş ı n d a beyaz t u ğ ve k u ş g ö r ü n t ü s ü n d e minyatürü yapılmıştır, ( s . 7 0 )

2 4 b v a r a ğ ı n d a k i Cengiz H a n ' ı n k a v u ğ u özenli, şaşalı, tek tuğlu, MogoI tipli; 2 4 b varağın­ daki Kaan bin Oktay, Tulî H a n yine M o ğ o l tipli; H ü l â g ü biraz Abbasiler'e benzer tarzda; Gazan Mahmud ve Sultan Mehmed H ü d a b e n d e Orta As­ ya tipli resmedilmişlerdir, ( s . 6 9 )

Daha sonraki sayfalarda gelen O s m a n l ı pa­ d i ş a h l a r ı ; d i ğ e r Z ü b d e t ü ' t T e v â r i h l e r ve Silsile-n â m e l e r d e ve batılı ressamlarıSilsile-n yaptıklaSilsile-n portrele­ re benzer. Fatih Sultan M e h m e d , hep gül koklar kenki hali gibi tasvir edilir, elinde gül yoktur. Ya­ vuz ve K a n u n î Sultan S ü l e y m a n nerede g ö r ü n s e , hemen tanınır.

Genel olarak üzerinde d u r d u ğ u m u z Z ü b d e -t ü ' -t - T e v â r i h ' i n m i n y a -t ü r l e r i , bazı farklılıklarda, T o p k a p ı Sarayı Müzesi'nde bulunan benzer eser­ lerden büyük bir farkı yoktur.

18b, İÇb, 20b, 21b, 23b, 24b, 26a, 26b, 27b varaklarının altın yaldızlı çerçevesi dışında tah­ minimize g ö r e bir tamir münasebetiyle kalınlı-ince-li 2-3 ç e r ç e v e daha yapılmış, b ö y l e c e söz konusu sayfaların daha ç o k ortaya çıkması temin edilmiştir.

Eser dili; I . kısım A r a p ç a , diğer kısımlar ise, Osmanlıca'dır.

irlanda'nın Dublin ş e h r i n d e Chester Beattey K ü t ü p h a n e s i ' n d e bulunan Zübdetü't T e v â r i h ; yurd dışında Türk kültür tarihini ve san'atını yansıtması, T ü r k l e r d e resim san'atı y o k diyenlere bir cevap teşkil etmesi b a k ı m ı n d a n , tanıtılması gerekli bir kültür varlığımız olup, orijinaline uygun olarak s . 1 1 5 - 6 1 a r a s ı n d a aynen sunuyoruz:

(11)

Eserin son sayfası, Sultan 111. Selim, Sultan

^^ ^_

(12)

Yavuz Sultan Selim, Kanuni Sultan Süleyman'ın minyatürleri görülüyor.

X

i 7 t İL V

^4

Ti. H -<

>

. . c ^ V

Ö f

: c ? " ^ * ^ ^^ -•t'

(13)

X 9i

7

7

•A

-5<

•Â

\

61

7J o ,

Sultan II. Murad, Fatih Sultan Mehmed, Sultan II.Beyazıd minyatürleri görülüyor. g IS

(14)

Sultan Orhan Gazi, Murad-ı Hijdavendigar, Yıldırım Beyazıd ve Çelebi Mehmed'in minyatürleri bulunmaktadır.

M7 <T^.i?-t\^t-r:I ''^

4

mm

• -î: J 3 ^ .V 4 ^

(15)

A

; s t r- ^

i t

-IF I ,

1

c •

f

(16)

; ' l i t

1 *

(17)

•m

l

^-• m

V

5:

s^- > e .

V

V2

K %

r . 1^

;2 • V

^

r-s.

C : > t . • ' t

r

v s s;

1 1

-t - r

( i

ir

c

i--

«i-C I

1;

S.

14-n

r w- t . m n 4 .

(18)

Cengiz Han oğlu Kaan Han; Mengü Kaan, altta Hülâgü Han minyatürleri görülüyor. -.CT

( t

>

c

r O ' • s e

(19)

'•.İV-I f f

2 ^

r.

!

. V . t

\ •:

.V

r.

• t t - ^ . i

-im

(20)

70. SAYFA

I

I

I

• t CT ' ^ • C •

f t

i '

S : ^

5İİ11

••JJ

5^

\

Ma

1:4

(21)

V ,

s /

. i

•^\.

1%. l i'l

f «Ti

r

. İ V

Solda Sultan Mahmud Gaznevî, ortada Biltekin, sağda el-Mu tezzi Billâh; altta solda Behram Şah Gaznevî, sağda el-Muktcdir Billah minyütürlcri görülüyor.

(22)

Solda Melîk Büveyh Deylemî, altta ortada Enu.revan Ahmed Ad.l. sa^da üstte Ebu Mansur el-Deylemî altta Halife Harun Re.id ve onun al.,nda da Me mun Halife minyatürleri yer almaktadır.

(23)

p . r .M .V. -t

W

MU

7 t

-s:

>6'.

rrA"

^ :

(24)

Sol kenarda Enuşurevân-ı Adil, ortada üstte Hz. MuSammed'in dedesi Abdülmuttalib; Hz. Muhammed, Hz. Ebubekir H z . Ö m e r , Hz. Osman ve Hz. Ali minyatürleri görülüyor. 1

S-i r

t.

^<^^.

^ £• r

u s

r

İ V 1 '

(25)

İ P

. • ' '

0(': . V • i Votr \ \

•.er-w.

. V

-1 .

• t \ • 1.

Hz. Davud, Hz.Süleyman, altında İskender Zülkarneyn, altında Hz.Zekeriyya, altında solda Hz.Isa Aleyhisselam ve sağda Hz.Yahya minyatürleri ve soyları görül- i

(26)

Keykâvus, Hz. Harun, Hz. Musa (Ejder bastonlu); altta Hz. Leys, Hz. Şuâyıb; altında Hz. llyas, daha altta Hz. Elyesa el-Nebî, altında Hz. Aziz, Hz. Danyal Nebî, sağda Hz. İsmail minyatürleri görülmektedir.

4x-1

T

(27)

| - p

\

•m

i l

0 ^

W.

mi

<

w:

• i r . . ( r —

ShÎ::^,^;^

''•^'^

^ ^ ^ " ^ " ^ ^ ^ ^ ^ Hz. Yusuf; sokia Zaloglu R ü ş t e . , Hz. Be,r; altta so.a Hz.ZülkUfil, sa,da Hz.YO.a Nebi . i n v a

-en > -<

(28)

Hz. Ismail, sagda Hz. Halil; solda ortada Feridun neslinden H o ş e n k ; altta solda Hz. İshak, sağda Hz. Y â k u p minyatürü görülmektedir. ^ v r . ^ - . . ^ ^ ^ . ^ i r S'

T

İki ^ >^"^

Hi

V

/s -s 'S

(29)

^ ' I C ^ r —

r

r . i . »a c r C.V . •

-Persab; altta ortada Hz. Hızır ve H z . llyas birlikte; altta solda Azer, s a ğ d a Ezru oğlu H a r u n m i n y a t ü r ü g ö r ü l m e k t e d i r . ^

-<

- T ) >

(30)

80. SAYFA J CD £ o cn 'to D O l O

c

3 r i

V

s!:

5;

r i -

•i

1

Vî^.

A.

3

u

V; •n •3

>3

r-c

^- '^^

t,

1^

1 =

. 0

r

r -1 •s S ;

s;

' t

4

V s o E-O: 1 ^

s-.1^

i

:3

/o

(31)

. 1 • .

^1

.4

X / r -o *3

^ ' * '

in

-D

5S>

^

V

W.

C

V

Yazıyı icat ettiği kabul edilen Hz. İdris ve melek; solda C e m ş i d , s a ğ d a Hz. N u h minyatürleri g ö r ü l m e k t e d i r .

ıs

| l | f /

. c.-c -fr

Jr.?!?

- i

t

>

Referanslar

Benzer Belgeler

İbn Kayyim el-Cevziyye şöyle der: &#34;Onların Allah (subhanehu ve teala)'yı sevmeleri, Allah'ın Resulu (sallAllahu aleyhi ve sellem)'e uymalarına bağlanmıştır..

İbn-i Kayyim -Allah ona rahmet etsin- &#34;Kitabu's-Salât&#34; isimli eserinde bu hadis-i şerifi naklettikten sonra şöyle demiştir: &#34;Namazı terk edenin özellikle bu dört

Peygamber Efendimiz bunun üzerine yanýnda bulunan amcasý Hazreti Abbas’a þöyle dedi:.. – Bir olan, eþi bulunmayan Allah’tan baþka

Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem-'in SÜNNETINE GÖRE HAREKET ETMEK FARZDIR Kitap Hakkında Kısa Bilgi: Bu kitapta; Kur’an ve sünnet ışığında Rasûlullah

ilk defa insanlan islam'a davet ettiginde nasll insanlardan bir insan olarak miiteva.zt idi ise, Mekke'nin fatihi olarak Kabe'ye girdiginde de ayru tevazuya sahipti. Bu da

a) Onu görmeyi ve onunla arkadaşlık etmeyi çokça arzulamak. Bunlardan mahrum kalmayı, bu dünyada başka her şeyi kaybetmekten daha büyük bir musibet görmek.

ayaklarını yere sert vurmaz, sakin fakat hızlı ve vakarlı yürür, meyilli bir yerden iniyormuş görünümü verirdi. Bir tarafa döndüğünde bütün vücuduyla

 Yurtdışında Fizik tedavi, ortopedi, nöroloji veya Akupunktur veya ben- zeri bir Tamamlayıcı Tıp eğitimi için özellikle Almanya, Avusturya gibi ül- kelerde bulunmuş