• Sonuç bulunamadı

Bir Efsane, Bir Masal Derken Dr. Mehmet Önder

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Bir Efsane, Bir Masal Derken Dr. Mehmet Önder"

Copied!
2
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

BİR EFSANE, BİR MASAL DERKEN.

Dr. Mehmet ÖNDER

rur, bir şarkı tuttururm uş inceden ince. Ço­ ban da nehrin ö bür ucundan b ir kayığa b i­ ner, kayaların altına gelir, kral kızının şar­ kılarını dinler, yanık yüreğini köpüklü dal­ gaların sularıyla serinletirmiş. Bu hüzünlü sevda, bu um utsuz aşk çevrede herkese göz yaşları döktürür, K ral kızının şarkılarını dinlemek üzere gemisine atlayan buraya ko­ şarmış. Y ine böyle m ehtaplı b ir gecede h a ­ va birdenbire bozm uş, gök gürlem iş, şim ­ şekler çakmış, dalgalar coşarak çobanın cı­ lız, küçücük kayığını kayalara fırlatarak par ça parça etmiş. Çoban da kayığı ile b ir likte parçalanm ış. Bunu gören K ral kızı da kendini k ayalardan aşağı atıverm iş. Onun düştüğü yere b ir adacık yapm ışlar, üzerine de heykelini dikm işler. Bazı geceler, hafif bir de riizgâr çıktı mı, kayalardan çobanın kavalının sesi duyulduğunu, b u kaval ses­ lerine LoreJey’in şarkısının karıştığım söy­ lerler.

H ikâye b u am a gel gör ki buraya ne­ hirden ve k arad an gelen turist toplulukları­ n ın hesabı sayıya gelmez. D ükkânlar ağzına kadar Loreley’in şarkı ve şiir plâkları, k i­

A lm anya’d a Rhein n e h ri üzerinde ve St. G oarshausen K asabası y ak ın ların d a bir efsaneyi can lan d ıran Loreley heykeli

A lm anya’da, babalarının görevi dola- yısile B onn’da bulunan biri sekiz, öteki onüç yaşında iki kız torunum var. G eçen yaz onları görm ek için B onn’a gittiğim de ikisi birden tu ttu rd u lar : (— D edeciğim , bizi Lo- reley’e götür..) diye. B ir pazar L oreley’i gör­ meye gittik. Loreley, B onn’un güneyinde St. G oarshausen yakınlarında R hein nehrinin ortasındaki bir adacığın üzerindeki bir k a ­ yaya oturm uş tunçtan b ir kız heykelidir. N e ­ h ir burada dik ve yalçın kayaların eteğinde b ir kıvrım yapm akta, köpüklü, hırçın dal­ galar kayaları döğm ektedir. Siz ister efsâ­ ne, ister m asal deyin, heykelin de, kaya­ ların da b ir hikâyesi var, a n la tır la r :

Şu dalgaların döğdüğü yalçın tepeler üzerindeki şatoda b ir zam anlar b ir kral ya­ şarmış.. K ralm , altın sarısı saçları to p u k ­ larına k ad ar inen dünya güzeli b ir kızı v ar­ mış. İsteyeni çokmuş am a K ral kızının gön­ lü karşı yam açlarda sürüsünü o tlatan fidan boylu genç bir çobana kaymış. K ral kızı ço­ b an a eş mi olur? O lm az diye diretm iş kral. İki sevdalı ne yapsınlar? K ız m ehtaplı ge­ celerde buradaki yüksek kaya üzerine o tu ­

(2)

tapları, kartpostalları, heykelcikleri ile do­ lu. B urada b ir fotoğraf çektirm ek için in­ sanlar yarış halinde..

«Bremen M ızıkacıları» m asalını hepi­ niz bilirsiniz. Bir zam anlar ilkokul k itap ­ ların d a da okunurdu. Y aşlandığı ve y ük ta- şıyamadığı için sahibi tarafından terkedi- len eşek, ne yapacağını bilm eden y o la düş­ m üş giderken, kendisi gibi yaşlanm ış ve terkedilm iş b ir köpeğe rastlar. T anışır, bili­ şir, arkadaş olurlar. D erken karşılarına ken­ dileri gibi yaşlı, kimsesiz b ir kedi, daha sonra b ir horoz çıkar. D ördü de arkadaş olur, aç - susuz dolaşırken ıssız bir orm ana girerler. G ecenin karanlığında b ir ışık gö­ rü r, ışığa yaklaşırlar. Bir de ne görsünler. H ırsızların ağzına kadar yiyecek, içecekle d oldurdukları b ir kulübe. Pençereden bak­ tıklarında, hırsızların yiyip içerek çılgınca eğlendiklerini görür, onları k orkutm ak için b ir çare düşünürler. Eşek ön ayaklarını pen- çerenin alt kenarına dayar, üzerine köpek çıkar, köpeğin üzerine kedi, kendinin üze­

rin e de horoz yerleşir. D ö rt değişik beste, çok görültülü b ir koro oluşturarak başlar­ la r bağırm aya.. H ırsızlar şaşkın, (basıldık) diyerek sağa sola kaçışır, k orkularından bir d a h a kulübeye giremezler. D ört yaşlı a rk a ­ daş kulübeye yerleşir, günlerini gün ederek, ö m ü r sürerler.

Bu m asalın geçtiği Bremen, A lm anya’­ n ın kuzeyinde b ir turist şehri. Şehrin m ey­ danındaki yüksekçe bir kaidenin üzerinde b ir birinin üzerine binm iş, eşek, köpek, kedi, h o ro z dörtlüsünün dev b ir heykeli dikili.. D ü k k ân lar b u heykelin küçültülm üş figür­ leriyle dolu. K artpostallar, kitaplar hep B rem en M ızıkacıları diye bilinen m asalın hatıralarıyla süslü. H er gün onbinlerce in san, yanlarında çocukları bu m asalın cazibe sine kapılarak Bremen’e koşuyor, burada otellerde konaklıyor, lokantalarda yiyor, heykelin yanında fotoğraf çektiriyorlar. «Fareli K öyün Kavalcısı» m eşhur m asalı­ n ın da burada geçtiği söyleniyor. O nun da heykeli var bir m eydanda

A lm an y a’n ın Brem en şehrinde «Bremen M ızıkacıları» m asalını tem sil eden «Eşek - köpek - kedi - horoz dörtlüsü» heykeli

Bu iki örneği neye verdim , b ilir m i­ siniz? E loğlunun kendi m asal ve efsânele­ rini nasıl değerlendirerek dünyaya m al e t­ tiğini, üstelik b u m asallardan hatırı sayılır paralar kazandığını anlatm ak için.

D üşündüm , bu yazımı bitirirken bizim ciltler dolusu efsâne ve m asallarım ız

var-Millî Folklor

—---ken, m em leketin her köşesi bu efsaneler, m asallarla büngül büngül kaynarken, biz n için tanıtam ıyor, pazarlayam ıyoruz diye acı acı yakınacak, sözü m isaller vererek öyle bağlayacaktım . V az geçtim. Benim söyliye- ceklerim i lütfen siz düşününüz, sİ2. söyle­ yiniz..

Referanslar

Benzer Belgeler

Yap›sal olarak k›sa çocuklar 3-4 yafllar›na kadar yafl›t- lar›na göre k›sa kal›yor; ancak, daha sonra büyüme h›z› artabiliyor.. Baz› ço- cuklar ergenli¤e kadar

Avuç avuç karbonat­ lar, filcan filcan nane ruhları yutul­ duktan sonra haydi gene yataklara.. İki saat kadar

Legionella besiyerleri (pH 6.9): [1] BCYE- a [Legi- onella CYE Agar Base (Oxoid) + Legionella BCYE Growth Supplement (Oxoid, code SR110C)]; [2] MWY [BCYE- a + Legionella MWY

Bununla birlikte bilgisayarın ekran, renk ve çözünürlük ayarları belli bir farklılık verebilir.. Bu son

Gastrointestinal sistem ile ilgili anamnez alma, fizik muayene ve semptom yönetim basamaklarını doğru bir şekilde tanımlayabilmeli, dispepsi-bulantı ve kusmaya klinik

Bu dağın şark ve cenuba doğru olan meyli gözönüne alı- narak bir çok terasalar yapılmış, duvarlarda bir çok tesisat vücude getirilmiştir.. Bu terasalarda yükselen

8 Erich Fromm, Rüyalar Masallar Mitoslar (Sembol Dilinin Çözümlenmesi), (çev. Aydın Arıtan, Kaan H. Ökten), Arıtan Yayınları, İstanbul, 2003, 4..

Bir direnç üzerinde açı"a çıkan ısı enerjisinin elektrik enerjisinin iletimi sırasında olu#tu"unu ö"rendik. Bu nedenle iletken üzerinde kontrolsüz olarak