• Sonuç bulunamadı

Çağdaş Bale Topluluğu sekizinci yılına girdi

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Çağdaş Bale Topluluğu sekizinci yılına girdi"

Copied!
1
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

Çağdaş Bale Topluluğu

sekizinci yılm a girdi

0 ' 5 1____________________ K Ü L T Ü R

-“Ç EŞİTLEM ELER”D EN — Çalışmalarım İstanbul Belediye Kon- servatuvarı bünyesinde sürdüren Çağdaş Bale Topluluğu, sekizinci yılına girdi. Topluluk şu sıra, önümüzdeki mevsim sahneleyeceği yapıtların provalarını sürdürüyor. Çağdaş Bale Topluluğu, A .A d a m ’ın iki perdelik “Giselle” balesini ve Verdi’nin Dört Mev­ sim bale müziğiyle “Çeşitlemeler”i sergileyecek. Topluluk, ' 'Gisel­ le "in ilk perdesini Cem Ertekin’in özgün koregrafisiyle, ikinci per­ desini ise Sovyet koregraf Yuri Grigoroviç’in Bolşoy Balesi için ha­ zırladığı özgün düzenlemeye bağlı kalarak sahneleyecek. “Çeşitle­ meler "de dans eden sanatçılardan biri de Mera! Zeren.

Yedi yıldan bu yana

devlet yardım

görmeksizin ayakta

durabilen tek amatör

topluluk, tüm parasal

sıkıntılara karşın üç

bale öğretmeni ve otuz

dansçıyla çalışıyor.

Kültür Servisi — Sekizinci ku­

ruluş yılını kutlayan Çağdaş Bale Topluluğu, 1977 yılında Cem

Ertekin tarafından kuruldu. Er- tekin, 1949 İstanbul doğumlu.

ÎDGSA Yüksek Tekstil Bölü- m ü’nü bitirdi. Madam Olga’dan bale dersleri alan Ertekin, daha sonra İstanbul Devlet Balesi’ne dansçı olarak girdi. Sekiz yıl ça­ lıştıktan sonra da ayrıldı. Şu an toplulukta koregraf ve yönetmen olarak görev yapan Ertekin, aynı zamanda İstanbul Belediye Kon- servatuvan’nda öğretim görevli­ si.

— Sayın Ertekin, çağdaş ba­ leyi tanımlar mısınız?

C.E. — Çağdaş baleyi tanım­ lamak, bence biraz zor. Bu zor­ luk da balenin görsel bir sanat o lm asından k ay naklanıyor. Çünkü çağdaş bale, kişinin ken­ di görüşüne bağlı. Kişi gelir, gö­ rür ve kendi tanımını kendisi ya­ par. Hemen şunu da belirtmeli­ yim ki her bale yapan grubu ay­ nı tanım altında toplamak yan­ lış olur. Hepsinin kendine göre bir anlayışı vardır. Biz, klasik adımlardan yola çıkarak yeni boyutları araştıran, kimi zaman klasik, kimi zaman modern ça­ lışmalar yapan ve sürekli güze­ li, iyiyi arayan bir topluluğuz.

Y edi yıld ır d evlet

y a rd ım ı g ö rm ed en _____

— Çağdaş Bale Topluluğu’- nun kuruluş öyküsü ile sizin ve topluluğunuzun çalışmalarından söz eder misiniz?

C.E. — Türkiye’de bale ger­

çeği yeni bir olgudur.. 1977-78 se­ zonunda Kadıköy Halk Eğitim Merkezi’nde çalışmalara başla­ dık. İki yıl süreyle burada kal­ dık ve bu süre içinde O rff’tan

“ Carmina Burana”yı, Stravins- ki’den “ İlkbahar Ayinleri” ni, Melikov’dan “ Ferhat ile Şirin’-

’i ve daha birçok eseri sergiledik. Bundan sonra İstanbul Belediye­ si Konservatuvarı bünyesinde iş­ levimizi sürdürdük. Bu bünyede

“ Romeo ve Juliette” , “ Orfe- us” , “ Hendel’den Günümüze” , “ Gymnopedie” gibi gösterileri

gerçekleştirdik. Tam yedi yıldan beri devlet yardımı görmeksizin ayakta durabilen tek amatör topluluğuz. Şu an, üç bale öğret­ meni, otuz dansçı olmak üzere çalışmaktayız ve çalışmak iste­ yen herkese de açığız...

Ne yazık ki, dansçılarımızın çeşitli öğretim kuram larında okumaları çalışmalarımıza bir sı­ nır getiriyor. Bu nedenle, ancak hafta sonlarında yoğun bir bi­ çimde çalışıyoruz. Son yıllarda da pazar günleri, Harbiye Muh­

sin Ertuğrul Tiyatrosu’nda gös­

terilere çıktık.

Bana gelince, yönetmenliğin yanında koregrafi çizimleri yapı­ yorum. Koregrafiyi çizerken ya müzikten yola çıkarak konumu bulurum, ya da tam tersine, ko­ numu bulup müziği ona göre ha­ zırlarım. Taslakları bitirdikten hemen sonra dansçılarım üzerin­

de uygulamaya başlarım.

— Çalışmalarınızda neye önem verirsiniz?

C.E. — Her şeyden önce, ça­ lışmalarımda katı disipline önem veririm. Çünkü, iyi bir yapıtın ortaya çıkması için disiplinin ge­ rekli olduğuna inanıyorum. Ya­ pılan uğraşa saygı duyarım. Dansçılarımın baleye önem ver­ mesini, hem onlarla hem de in­ sanlarla ilişkilerimin dostça ol­ masını isterim. Ahlaki konular­ da ve prensiplerde ödün ver­ mem. Bu görüşlerim toplulu- ğumca da benimsendiğinden, bütün sosyal ilişkilerimizde ba­ le gerçeği vardır. Aslında bizi, gönlünde bale yatan koca bir ai­ leye de benzetebilirsiniz.

— Özel bir soru olarak şunu sormak istiyorum: Niçin çağdaş baleye yöneldiniz ya da bu top­ luluğu kurma gereğini duydu­ nuz?

C.E. — Özgür bir biçimde ka­ famda oluşturduklarımı gerçek­ leştirebilmek, yaratıcı ürünler verebilmek, Devlet Balesi’nin dı­ şında bir bale olgusunu oluştu­ rabilmek için çağdaş baleye yö­ neldim. Şu nedenle İri, ne kadar çok bu alanda emeği geçen olur­ sa, o oranda ülkemizde balenin, özellikle çağdaş balenin gelişece­ ğine inamyorum. Çeşitli bale

okullarını bitirip de Devlet Ba­ lesi’ne girmek istemeyen gençle­ re bir bale ortamı hazırlayabil­ mek, bu sanatın çeşitli dalların­ da çalışanları (dansçılardan ko- regrafa, dekor tasarımcısından müzik yapımcısına dek) üretken kılabilmek için bu topluluğu kurma gereğini duydum.

— Yapımcı olarak sizin ve topluluğunuzun karşılaştığı güç­ lükler neler?

C.E. — Karşılaştığımız en önemli zorluk, maddi açıdan oluyor. Kültür Bakanlığı bizim varlığımızdan habersiz. Bu ne­ denle devlet desteğinden yoksu­ nuz. Konservatuvar da, kendi olanakları ölçüsünde bize çalış­ ma salonu ve gösterileri verdiği­ miz tiyatroyu sağlayabiliyor. Bu­ nun dışında tüm giysiler, bale mayoları, patikler, puantlar ve aksesuarlarla, dekorları tek ba­ şıma sağlamak zorundayım. Bu zorunluluktan dolayı oyunların kurgulama aşamasında sürekli ekonomik olmayı gözetiyorum. Ayrıca tanıtımın da, afişlerin de, fotoğrafların da bize ait olduğu­ nu düşünürseniz, karşılaştığımız zorlukların derecesini sanırım düşünebilirsiniz. Bütün bunlara karşın gene de en iyiyi vermeye çalışıyoruz.

İstanbul Şehir Üniversitesi Kütüphanesi Taha Toros Arşivi

Referanslar

Benzer Belgeler

NASA’n›n morötesi dalgaboylar›na duyarl› Gökada Evrim Kaflifi (GALEX) uydusu, Araba Tekeri’nin de, görünür çap›n›n iki kat›na kadar uzanan daha genifl bir

Ancak orga- nik gıda üreticileri için yıkama sırasında bu tür maddelerin kullanımı bir seçenek değil, çünkü organik üretimde kullanılacak mad- delerin organik üretime

Bir müddet sonra İzmit mutasarrıflığına memur edilen Agâh Efendi bir sene sonra oradan geri çekilmişse de bu sıralarda Beşinci Murad padişah olduğun­ dan

Ayak bileğinin anterolateral instabilitesi; superior peroneal retinakulumun gevşekliği, peroneal tendon subluksasyonu ve peroneus brevis tendonunun ayrışması ile

Cemaati tarafından “Papa Eftim” olarak sıfatlandırılan Türk Ortodoks Patriği liırgut Erenerol’un cenaze töreni Galata Pahaiya Merkez Türk Ortodoks

FOSAMAX tablets - 福善美 錠 [ 發表藥師 ] :朱仲安 藥師 [ 發布日期 ] :2003/9/15. FOSAMAX(alendronate sodium)為

Tatlı Sır adlı oyunda oynarken tiyatroyu po­ lis basıyor, Afife arka bahçeden kaçıyor?. Odalık’ta oynarken po­ lis daha usta davranıyor, tiyatronun çevresini