• Sonuç bulunamadı

Türk Kültürü ve Hacı Bektaş Veli Araştırma Merkezi’nin Açılmasına Niçin İhtiyaç Duyuldu?

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Türk Kültürü ve Hacı Bektaş Veli Araştırma Merkezi’nin Açılmasına Niçin İhtiyaç Duyuldu?"

Copied!
6
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

Türk

Kültürü ve Hacı Bektaş Veli Araştırma

Merkezi'nin Açılmasına

Niçin İhtiyaç Duyuldu?

Why Was it Necessary to Found Turkish Culture and

Had Bektash Veli Research Center?

Uğur SÜMER

*

. ustafa Kemal Atatürk,

"

T

ürkiy

e

Cumhuriyet

i

'nin tem

el

i M

i

l

l

ı Kü

l

türdür'

derken,

"KÜ

L

­

ü

r

v

e

l

tür Kurumları"

üzerine yapılacak çalışmaların yoğunlaşmasını ve konu­ nun ehemmiyetini vurgulamıştır. Hatta sağlığında, Türk

mi

ll

i

kültürünün baş­ langıcından günümüze kadar olan

tar

ihi

bağı üzerinde durarak kültürel konular­

da ülkemizi çağdaş uygarlık seviyesinin üstüne çıkaracak kurumların kurulması­

nıemretmiş ve

Türk mil

l

et

i

ni

n

mil

l

ı kü

l

tür var

ğı

ile uğraşacak bilim adamlarının ye-işmesine de imkan hazırlamıştır.

Türk milleti; derin bir maziye, köklü birtarihe, zengin bir kültüre sahiptir. Bu kül­ tür hazinesinin ortaya çıkartılması ilim adamlarının görevidir. Bu zenginlikler or­ taya konulacak, bunlardan imkan nispetinde günün problemlerine ışık tutacak

çözümler üretilecektir. Nesimi'nin:

deyişi bilim adamlarının misyonunu çok güzelortaya koymaktadır. Rahmetli Prof. Dr. M. Fuad Köprülü

"Türk mi

ll

e

t

in

i

iyi

t

anı

­

yab

il

mek i

çi

n

il

k ön

ce

onun tarih-

i

diniyyesin

i

bilmek gerekt

i

r'

derken geçmişini iyi bilme­ yen bir milletin geleceğini bilmesinin mümkün olamayacağını vurgulamaktadır. Sorumluluk tamamıyla

'bi

l

im adam

l

rı'na bırakılmıştır. İşte bu bilim adamları toplumun ihtiyacı olan bilimsel verile­ ri ortaya koyacaktır. Böylece yukarıda ifadesini bulan yüce şahsiyetleri günyü­ züne çıkaracaktır.

Ey Nesimi can Nesimi Bil ki Hakayn'ındadır Cümle rnahlükun vebali Ulema boynundadır.

Biz de vakıf olarak bu bilimsel verilerin ortaya koyacağı belli başlı noktalardan hareketle asıl milletimize, karınca kararınca daha fazla hizmet edebilmeyi hedef­ ledik. Bu cümleden olarak, tarihi seyir içinden günümüze kadar gelen 'Bazı

yan­

lışların, siyası ve ki

ş

i

s

e

l

ç

ı

kar

l

arı

n

,

değişik yorum

l

ar

ı

n'

ortadan kaldırılması gerekiyordu

• Türk Kültürü ve Hacı Bektaş Veli Vakfı Mütevelli Hey'eti Başkanı, Başbakanlık Çevre eski Müste­

şarı

(2)

UGUR SÜMER

Bu vakfı n çekirdeğini, 2

ı.

ve 22. Hacı Bektaş Veli Anma Törenlerinde (16/18 Ağustos 1984, 16/l8Ağustos 1985); Hacı Bektaş Veli'nin birçokyönleri ile ilgili, ileri gelen bilim adamlarının çok önemli açıklamalarda bulunması oluştur­ muştur. Bahse konu törenlerde sayın bilim adamlarımızın;

*

Bektaşilikte Eğitim Sistemi,

*

Bektaşilik ve Türk Kültürü,

* Edebiyatımızda Yesevi, Hacı Bektaş, Yunus Zinciri,

*

Hacı Bektaş Veli Döneminde Anadolu'da Türk Kültürüne Genel Bir Bakış,

*

Anadolu'nun ve Balkanlar'ın

Coğrafi

Dağılımında Bektaşiler ve Sosyal

Mese-leleri,

*

Hacı Bektaş Makalatında İnsan Tipi,

*

XIII. Yüzyıl Anadolu'sunda Hacı Bektaş Kasabası,

*

Anadolu'nun Türkleşmesi ve

İslamiaşmasında

Hacı Bektaş Veli'nin Rolü,

*

Hacı Bektaş Veli'de Alp Tipinin Açıklanması,

* Bektaşi Tipi Sosyal Eleştiriler,

*

Hacı Bektaş Veli Vakfı, * Hacı Bektaş Veli'nin Hayatı,

gibi Hacı Bektaş Veli ile ilgili çok yönlü açıklamaları, anma törenine gelen sayın misafirleri derinden etkilemiştir. Bu araştırmalara ve açıklamalara toplumun ne kadar susamış olduğunu hep birlikte memnuniyetle müşahede ettik.

Hacı Bektaş Veli'nin inanç ve kültür dünyası ile onun lslam'ı Hz. Muhammed'in anlayışı ve Oğuz Türkçesi ile ortaya koyuşunu göstermek düşüncesiyle, Hacı

Bektaş kasabasının yerlileri olarak "Türk Kültürü ve Hacı Bektaş VeIf Va kjı" nı 20 Tem­ muz 198Tde resmen kurduk.

Türklerin i 071 yılından itibaren Anadolu'ya yerleşmesi ve Anadolu Selçuklu Devletinin kurulmasından sonra Hacımköyveya Sulucakarahöyük adıyla anılan bugünkü ilçe, Anadolu SelçukluIarına bağlı Kırşehir Bozkırının uzantısında bu­ lunan Yuntlar çeşmesi, özelotlak (Hara) olarak Selçuklu Sultanı I.Alaaddin Key­

kubat tarafından Yunus Mukri, Türkçe deyimiyle Yunus Mükremine verilir. Sulu­ cakarahöyük uzun müddet Selçuklu sultanıarına at yetiştiren bir belde olarak kullanılmıştır.

XIII. yüzyılda büyük Türk

düşünürü

Hacı Bektaş veli'nın. Horasan'ın Nişabur kentinden Anadolu'ya gelmesi veSulucakarahöyük'e yerleşmesinden sonra ye­

di hanelik Sulucakarahöyük köyünün çehresi iktisadi, siyasi ve sosyal bakımdan önemli gelişmeler sağlamıştır.

Belde gün geçtikçe gelişmiş ve

büyümüştür

Hacı Bektaş Veli burada bir ilimyu­

vası tesis ederek, düşüncelerini yayrnış: ölümünden sonra da köyün ismi, Ve­

li'nin adına ve anısına izafeten Hacıbektaş olarak değiştirilmiştir.

(3)

- KULTÜRÜ ve HACı BEKTAŞVELI ARAŞTIRMA MERKEZi'NiN AÇıLMASıNA NiÇiN IHTiYAÇ DUYULDU?

.•ede "Kadınlarınızı okutunuz", "llimden gidilmeyen yolun sonu karanlıktır".

üşünce karanlığına ışık tutanlara ne mutlu" diyen Hacı Bektaş Veli'den kay­ -3 lana n eğitime düşkünlük ve kültürel yapıda gelişmişlik ilk anda gözeçar

p--nak

t

ad

ı

r

.

Atatürk'ün doğumunun 100. yılı nedeniyle başlatılan okuma yazma

seferberliği sonunda, okuryazar oranı %9Tye ulaşmıştır.

ili

n

d

i

ğ

i

gibi milletimizin kendi öz varlığını tanımasını sağlamak, nesillerimiz

arasında bir milli birlik ve beraberlik köprüsü kurmak vebunu korumak, başta

~evlet kuruluşlarımız olmak üzere her vatandaşımızın görevidir. Bu görevin ifa­

sında ana kaynak yine

Tür

k

millı

k

ültürü

ve o

nu m

e

ydana

ge

tir

e

n

ab

i

de ş

ah

s

i

ye

tl

e

rdir

.

Onun için biz de hem

"

millı

k

ültürümü

z

ü

,

h

e

m de bu abide

ş

ah

s

iyetl

er

d

e

n

büyü

k

bir kı

s-ı

n

ı

"

çalışma sahamız içine aldık. Ancak bunlardan öncelikle Hacı Bektaş Ve­

tlyi Türk milletine ilminobjektifliği içinde emin eller vasıtasıyla vermeyi düşün­

k.

Buhususu da vakfımızın gaye maddesinde şöyle belirledik:

Hacı

B

e

k

ta

ş Ve

l

ı

nin

e

lb

e

tteki i

n

c

e

l

e

n

mesi

ge

r

eke

n a

s

ıl y

ö

nü müt

e

f

ekk

i

r

t

ara

d

ır

.

0,

müt

eka­

m

i

l

bir dinin

sa

mimi bi

r

yolcu

s

u, inanmış

bir

m

ür

ş

idi v

e y

orum

c

u

s

udur.

Onun fi

k

irle

r

inin

i

n

anç,

i

m

an v

e

a

ks

iy

o

numu

z

da

y

e

niden

g

ünd

e

m

e

g

et

irilm

es

i, on

da

n y

e

nid

e

n fay

d

alanılma

s

ı

T

ürk

t

ef

e

kkür tarihi ve Türk millı kültür birliğin

i

n temini bakımından g

e

r

ek

lidir.

ilmin

obj

ek

­

ti

f

liği

da

hilind

e

Hacı

B

ek

ta

ş Ve

lınin m

e

t

od

lu v

e s

i

ste

mati

k

olar

ak

y

e

nid

e

n

a

ra

ş

rma

ya

t

ab

i

t

utu

lmas

ı

,

evv

e

u

:

mill

e

ti

m

i

z

in vahd

e

t v

e

fütuha

t ş

uuru için

,

ikinci ol

a

rak

k

ültür v

e

t

e

f

ekk

ür t

a

­

r

ihimiz

için

,

nihayet dinı v

e

t

asa

v

v

ufı anl

ay

ı

ş

ımızın

o

rta

ya k

on

u

lm

as

ı

i

ç

in p

ek

fayd

a

lı ola

c

a

k

­

tır.

M

i

ll

f K

ültürümüzü

bi

r yanı tarihı

köke

n

im

iz

e

,

b

ir y

a

i

l

e

d

e

İ

s

ıamiy

e

t'

e b

a

ğ

l

ay

an bu b

ü­

y

ük

Türk

muta

s

a

v

vıf

t

sanki

A

nadolu'nun kilidi v

e

man

e

vf miman

d

ır. Tür

k

i

s

tan

'

da

Ahmed

Ye

s

ev

i ne

ys

e

, A

n

a

dol

u

'

d

a

Hacı

B

e

ktaş

da

o

d

ur

.

Hatt

a

,

Hacı Bekta

ş

Velı il

e

b

e

r

abe

r aynı

çiz­

g

ide ol

an

; Mevlana'lar, Ş

e

yh Ed

e

MIi

'

l

e

r

,

Yunus'l

ar,

Ahmed Fakih

'

l

er

, Hacı Bayram'lar

,

Ahı

Evra

n'lar

, Gülş

e

hrfl

e

r

,

Kaygusu

z

Abdal

'

lar Hacı Bektaş VelI'nin

a

ra

ş

tırılması il

e

daha

da

anlaş

ı

l

ır

h

a

l

e ge

le

cek

tir'.

Saygıdeğer büyüğürnüz merhum Kadri EROGAN'ln bir sözünü vurgulamak isti­

yorum: "Bu

zat

ne

i

se, ö

n

ce

bilim

or

taya

ç

ı

k

armalıdır

".

Bu noktadan hareket ederek, ön­

ce Türk Kültürü ve Hacıbektaş Veli vakfı'nı. arkasından da Gazi Üniversitesi Rek­

törlüğüne bağlı olarak Türk Kültürü veHacıbektaş Veli Araştırma Merkezi'ni kur­

duk. Başta dönemin rektörü Prof. Dr. Sayın Şakir AKÇA'nın büyük gayretleri ile

ve Türk Dili ve Edebiyatı Bölüm Başkanı Prof. Dr.Sayın Abdurrahman GÜZEL'in

kuruluş çalışmalarını YÖK dahil diğer ilgili birim vekuruluşlardan çok sıkı taki­ bi ile sağlanmıştır. Sayın Güzel. merkezimizin ilk kurucu başkanıdır. Kendisine müteşekkiriz.

Bu sebeple de bizler tüzüğümüzün gayemaddesinde belirtilen 'Gazi Üniversite­

si'ne bağlı bir Türk Kültürü veHacı Bektaş Veli Araştırma Merkezi'nin kurulma­

sını, Yüksek Öğretim Kurumu'nun 28 Ekim 1987 tarihinde yaptığı toplantıda, 2547 sayılı Yüksek Öğretim Kanunu'nun 2880 sayılı kararı ile değişik 7/d-2 mad­

desi uyarınca gerçekleşmesini ilgili birim vekişilerce sağlamaya çalıştık.

(4)

~~_!oJ__'3___ s__Q_~ 3 ...

Böylece; vakıf ve araştırma merkezi, Türk milletine ve bütün dünyaya kendi kud­ reti nispetinde hizmet vermek üzere resmen teşekkül etmiştir. Bu iki kuruluşun asıl amaçlarını şöyle özetleyebiliriz:

i. Kültür, Türk kültürü, Miııı Kültür ve bu kültürün temelini oluşturan temel kültür varlıklarının ortaya konulması,

2. İslam Dini'nin oluşumu veTürklerin İslam Dini'ni kabulleri; Arap ve Acem dışında Türk'ün İslam'ı nasıl algıladığı, KUr'an-ı Kerim'i Türk'ün anlayacağı Oğuz Türkçesiyle, hem Anadolu'da hem de Balkanlar'da anlayışı, anlatısı, yaşayışı ve uygulamaya koyuşunun incelenmesi,

3. Orta Asyave Anadolu'da kurulan bu

'mill

ı

kültür yapı

s

ı'nın

kilometre taşların­

dan olan

ilk milli kültür

varlıklarımızdan;

Orhun

A

videl

e

ri, K

aşg

arlı Mahmud

'

un

Divan-ı Lügati't

-

Türk'ü,

Yu

s

uf Ha

s

Haci

v

'in Kut

adg

u

Bilig'i,

Ahm

e

d Y

ese

vfnin

Divan­

i

Hikmet

'

i

vbeserlerin orijin bakımından araştırılması,

4. Anadolu yakasında kurulan

Büyük Tü

r

k İmpar

a

torlu

ğ

u

'

nun

manevi mimarIa­

rından biri olan büyük insan Hacı Bektaş

Ve

ll

'

nin

bizzat kaleme aldığı eser­

lerle onun düşünce ve fikriyatı hakkında yerli ve yabancı ilim adamları tara­

fından Türkçe ve yabancı dille yazılmış olan eserleri biraraya getirilerek, Ga­

zi Üniversitesi'nde büyük bir "Türk Kültürü ve Hacı Bektaş veli Kitaplığı",

"Yazma Eserler Arşivi" oluşturulması vebu eserlerin tekrar neşrinin sağlan­

ması,

5. Araştırma merkezinin birkütüphane vedokümantasyon merkezine sahip ha­ legetirilmesi; bunun için öncelikle Hacı Bektaş Müzesi'ndeki bütün dokü­ manların sigorta ettirilmesi; kütüphanedeki kitapların, yangın, rutubet vb. tehlikelere karşı korunabilir hale getirilmesi, buradaki bütün eserlerin vedi­

ğer kütüphônelerimlzde bulunan konumuzia ilgili eserlerin fotokopilerinin

araştırma merkezimize kazandırılması,

6. Kısa (1-2

y

ılh

k

)

ve uzun (4-6 yıllık) araştırma planlarının hazırlanması; bu plan dahilinde bilgi teatisi ve yurt dışına gönderilmek üzere personel yetiş­

tirilmesi; yurt içinde gerek üniversitelerde, gerekse mahalli imkanlarla araş­ tırma yapan her bilgilinin, bu planın hedefleri doğrultusunda yönlendiril­ mesi,

7. Ulusal ve uluslararası 'Hacı Bektaş Veli' sempozyumları,

k

on

f

e

r

a

n

s

l

a

n

pa­ netleri. anma günleri, şölenleri vb. toplantılarda folklorik yönden ziyade il­ mı vefikri yönlere ağırlık verilmesinin sağlanması; radyo, televizyon vemed­

ya aracılığı ile Türk Kültürü ve Hacı Bektaş Veli hakkında neşriyatta bulunul­ ması,

8. Bu konuda yapılacak ilmi çalışmaların öneminin vurgulanması.

9. Hacıbektaş Veli'nin. Ahmet Yesevi Ocağında, Lokman Perende yanında ye­

tişmiş olduğunun belgeleri ile ortaya konulması,

(5)

KOLTÜRÜ ve HACı BEKTAŞ VELI ARAŞTIRMA MERKEZi' NiN AÇıLMASıNA NiÇiN IHTIYAÇ DUYULDU?

Hacıbektaş Veli'nin Anadolu'ya geldikten sonra dergahını Sulucakarahö­ yük'te kurmasının sebeplerinin araştırılması,

Türk toplumunda birlik ve beraberliği "Bir

olalım

,

iri

olalım,

diri

olalım"

sözü ile

sağlamasının, kadro yetiştirmek suretiyle Balkanların da Türkleşmesi ve İs­

lamiaşmasını desteklemesinin anlatılması,

_

T

o

p

lumun

Hoca

s

ı

olarak, bilimsel çalışmalarla onun hayatının gün yüzüne ger­

çekyönüyle çıkarılması, Osmanlı Devletinin yapılanmasında inanç, teori ve bilim yönünden doktriner olarak yer almasının, Türk ordularına gerçek bir

:illi

v

e manevi ruh

vermesinin ortaya konulması,

J 'ısaca,

Türk tarihi, Türk kültürü ve Türk inanç birliği bakımından, Hacı

Bektaş Vel

i

'nin bütünüyle ortaya konulması, bu çalışmalarda Hacı Bek­

t

Veli'nin eksen olarak ele alınması ve bundan hiçbir şekilde taviz ve­

ri

lmemesi.

Çalışmalarımızın bir diğer cephesi ise, tasavvufi düşüncenin ge­

lişmesi ile beraber meydana gelen, bir müesseseleşme hadisesi üzerinde durmaktır. Vakıf, esnaf teşkilatı (Lonca) gibi tabirlerle anılan bu müessese­

ler Hacı Bektaş

Vell'nin

ana fikrinde mevcuttur vebunlar, Türk cemiyetinin

iktisadi ve sosyal hayatını etkilemiştir.

~ ze

göre çağdaş birseviyeye,

ah

l

aki

bir nizama yükselebilmek için Hacı Bektaş

eli'nin görüşlerine ihtiyacımız vardır. vakıf ve araştırma merkezi olarak, çalış­

r-alanrruzm en mühim gayesi de budur.

e:

iki kuruluşun da gayesi Türkiye'de "Milli birlik

ve beraberlik

;

insanların birbiri­

- sevmesi, sayması, vatan ve milleti için varlığını ortaya koyması; Hacı Bektaş

::. nin

"Bir olalım, iri olalım, diri olalım"

düsturunun gerçekleşmesidir.

~_~ada şunu belirtmek istiyoruz ki bizler,

"

Türk Kültürü ve Hacı Bektaş Velivakft

ile

-

ii

K

ül

türü

v

e

Hacı Bektaş

Veli

Ara

ş

tırma

Merkezi"

kurucuları ve mütevelli heyeti

.ar

a

k

şu müşterek inanç, düşünce,

f

ikriyar

ve gayeleri

pay

l

ı

yo

r,

t

op

l

um

u

mu­

: yetişen bu büyük insanlar hakkında gereği gibi bilgi sahibi etmeyi düşünüye­ z.

D

ü

n

y

a

d

e

vletler

tarininde ve milletl

e

r nayatmda

milli

te

s

anüt,

milli

birlik ve diriik daima bi­

ı:ci

ra

yı almış

ve ala

c

aktır

.

Bu

husu

s

, ulu mill

e

timiz

i

ç

in

b

anis konusu olduğu takdirde da­

d

a

büyü

k

mana v

e k

ıy

me

t

ta

ş

ımaktadır.

Ç

ünkü

tarih boyunca Türk milleti

,

n

e

zaman bir­

, ve

diriik i

ç

ind

e

olmuş

ve

yediden yetmişe

milli

v

ahdet

ş

uuruyla

ş

ahlanmış i

se

, h

e

r defasın­

-

m

u

n

ali

mümkün

kılmıştır.

',

I

e

rce

yıllı

k

Türk

ta

r

ihi bunun örnekl

e

r

i

il

e

doludur. İ

s

tiklal

Savaşı

muci

z

emi

z

is

e

bunun en

s

:

ö

rn

e

ğidir.

Bu

örnek d

e

gösteriyor ki

dünkü düvel

-

i

muazzamm tamamı,

iizerimize çullan­

- ğı

n

ald

e

bi

z

im m ili

ı

v

a

hd

e

t şuurumu

z

mağlup

e

dıiem

e

mi

;

ve edilemeyecektir.

Onun

için d

e

vlet olara

k

,

millet olarak v

e

ce

mill

e

timizin

şe

refli bir

e

r üy

e

si

olarak nepimi

ze

üşe

n

va

z

ife

milli

tesanüdümüzü, milli

dirliğimizi

ve

milli

vandet şuurumuzu daima dimdik

(6)

_lJ.~ _ _l!__R__ _§___~E_R __ . . .__ . . _

ayakta tutmak ve yaşatmaktır.

Bu

bizim için vazgeçilme

z

bir beka şartıdır. İşte bizler, "T

ü

rk

Kültürü ve Hacı Bektaş Veli Va kfı"n

i

kıırmakla bu safıada fıizmet vermeyi gaye edindik.

Yedi yü

z

sene evv

e

l Türk benliğini

,

Türk varlığ

ı

nı korumak ve kollamak, Türk kültürünün

ya­

ban

c

ı kültürler tarafından eritilip yok edilmesini önlem

e

k;

e

b

e

d-mudde: yurt v

e

vatan tuttu­

ğumu

z

mukaddes Anadolumuzda Türklüğün

ve İsıam

'

ın lje

r

le

ş

ip kökle

ş

mesini sa

ğ

lama

k

ljo

­

lunda bir ömür sarfeden ve başarıua ulaşan bÜljük Türk

-

İsıam mutasavvıfı Hacı B

e

kt

V

e

­

If nin fıi

z

metlerini ilmin tarafsı

z

lığı i

ç

erisind

e

g

e

rçek fıüviy

e

tiljle ortalja kOljmak ana pr

e

nsibi­

m

iz

dir."

Bilimsel ve Akademik bir kamu kuruluşu olan araştırma merkezimizin kuruldu­

ğu günden bugüne, bilhassa Bektaşilik veAlevi kültürü konularında, üç ayda bir

çıkardığı bilimsel yayını ile ve aynı zamanda yurt içinde ve yurt dışında çeşitli gi­

rişimleri. sempozyum, panel ve konferanslarla çok büyük mesafeler kat etmiştir.

Araştırma merkezimizin eski müdürü prof. Dr. Sayın Alemdar YALÇIN'a ve çalış­

ma ekibine müteşekkiriz. Araştırma merkezimizin şu anki müdürü Prof. Dr. Sayın

Filiz KILIÇ'ave çalışma ekibine de bu güzel hizmetin devamında başarılar dile­

Referanslar

Benzer Belgeler

[r]

Peygamber’in hicret sonrasında Medine’de kendi evinin inşası- na kadar evinde misafir olarak kaldığı ve mezarı bugün İstanbul’da kendi adı ile anılan Eyüp

Müze Müdürü Kolay, “Müzede sergilene­ cek koleksiyonu zenginleştirmek amacıyla yurtiçi ve yurtdışmdan çok çeşitli kaynaklar­ dan parçalar toplanmaya başlandı, hatta

Bilhassa talebeden Talât E- fendinin, resmimizde görülen, Gazi tablosu ve gene talebe tarafından vücud'e getirilen mektebin bir mo. deli çok

kelimelerine racidir ki, her ikisi de müfret müzekkerdir. Dolayısıyla zamirler de müfret müzekker olmuştur. Üçüncü ayette ise müennes zamiri, müfret müennes olan ﺪ َی

Ancak al- Favâidu'l- Bahiyya ve Favâtu'l- Vafayât gibi bazı tabakat kitaplarında al- Mutarrizî'nin doğum tarihi H-536 olarak belirtilmektedir 18.. Kaynaklar da belirtildiğine

Hemşirelik öğrencilerinin eleştirel düşünmelerinin düşük düzeyde olduğu; farklı eğitim müfredatı sürdüren okulların öğrencilerinin eleştirel düşünme puan

Kanser tan s ve tedavisine ba*l olarak geli en ve çocu*un okula gitmesini ya da okul ba ar s n etkileyen sorunlar fiziksel, psikososyal ve bili sel