• Sonuç bulunamadı

Behçet Kemal'e her zaman başım eğikti

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Behçet Kemal'e her zaman başım eğikti"

Copied!
1
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

2 7 E K İ M 1 9 6 9

★ ★ ^ r ★

+ ★ * 1

O L A Y L A R

I İN Ş A N L A R

HASAN PUIUR

Behçet Kemal'e her

zaman başım eğikti

B

EHÇET Kemal Çağlar da öldü. Şiirleri ni, çocukluk yıllarımızda okullarda oku turlardı. Gençlik yıllarımızda ise ken dişiyle bir polis soruşturmasının içinde tanış mıştık. 1956 yılıydı galiba Edebiyatçılar Bir ligi. Tepebaşmdaki tarihî dram tiyatrosun* bir gece düzenlemişti. Şairler şiirlerini, hikâ yeciler hikâyelerini okuyacaktı Bizim de < yıllarda edebiyatla bir bulaşıklığımız vardı Şiir yazıyorduk. Havanda su döver misâli saatlerce süren edebiyat tartışmaları yapıyor­ duk «Baylan Grubu» diyorlardı bize... Bunun sebebi de Baylan pastahanesinde toplanma- mızdı. Baylan, da toplanmamızın sebebi ise bir bardak çaya beş saat oturma hakkını elde etmemizdendi.

Delikanlılık çağı işte... Kanın damarlarda akmayıp, attığı yıllar Eskilere karşıydık. Es­ ki yazarlar, çizerler, şairler, hiçbirini beğen­ miyorduk. Bizim yazdıklarımız bizim söyle diklerimiz birer şaheserdi. Her oturuşta dün­ yayı yıkıyor kalkarken de yeniden kuruyor­ duk.

... Ve Edebiyat Gecesinde hır çıkarmağa karar verdik. Eskileri protesto edecekt’ k. Şimdiki gençlerin yaptıkları yanında, bizimki zemzemle yıkanmış bile sayılamazdı. Masu­ mun masumu bir gösteri..! Bağıracağız, çağı­ racağız, yazdığımız dövizleri göstereceğiz ve «Bağırsak Süha» Galatasaray’da izcilik yapar­ ken öğrendiği borazanı üfleyecek.

Ama devir, kırk yıllık Rus salatasına, gar­ sonların korkudan Amerikan salatası dediği devir... İstanbul Emniyet Müdürü de bu se­ çimlerde AP listesinden milletvekili seçilen eski Beyoğlu Kaymakamı Hayrettin Nakiboğ- lu. Bütün hazırlıklar tamamlandı, biletler alındı ve akşam üzeri Lefter’in meyhanesinde toplandık. İçimizden biri «Polis peşimizde» dedi. «Komünistlerin bu gece dram tiyatro­ sunda hâdise çıkaracağını» öğrenmişler. Hop­ pala! Yahu kardeşim, bunun komünistlikle ne ilgisi var? Muhbiri de biliyoruz içimizden, bugünün sol şampiyonu bir kaç kahraman hemen mayna ettiler. «Biz bu işte yokuz!» di­ ye. Kalanlar, «Erkeklik öldü mü Osman Bey!» diyerek tiyatronun yolunu tuttuk ve paradi­ ye çıktık. Sağımız, solumuz Sümerbank ku­ maşından elbiseli ve Beykoz’dan kunduralı polislerle dolu.

Geceyi Yakup Kadri açtı. Konuşmasının sonuna doğru şimdi aklımda kaldığına göre «B iz de, bizden öncekilere pek iyi gözlerle bakmazdık» dedi. «Şimdi gençler de bize öyle bakacaklar. Hakları da var!» Yakup Kadri’yi alkışladık. Bize yeşil ışık yakmıştı İlk gösteriyi Cemal Hoşgör yaptı. Nurullah Ataç konuşurken «Dörüterleri» yazılı pan­ kartı paradiden salladı Ataç o günlerde sa natçı yerine «Dörüteri» tilciliğini ortaya at­ mıştı da.. Her çıkanı ıslıklıyor, gürültü çı karıyorduk. Sıra Behçet Kemal’e gelince kı­ yameti kopardık En çok karşı olduğumuz oydu. «M illî şaire nasıl vuh çekersiniz» di­ yen bir kaç kişi üzerimize saldırınca kapış tık. Polisler zaten hazır.. Bizi derdest edip aşağıya indirdiler ve bir odaya tıktılar Ka pmın önünde liseden hocamız olan bir şaire rastladık- Azgın komünistlerin yakalanışın dan öylesine memnun bakıyordu ki, o gün den bugüne sıtkım sıyrılmıştır kendisinden Bir ara kapı aralandı ve rahmetli Behçet Kemal Çağlar göründü Hepimize şöyle bir baktı. Bakışlarında ne bir hırs, ne bir kin. ne bir kızma ne de bir komünist görmüş gibi ifade vardı Bugün gibi hatırlıyorum hoşgörüyle bakıyordu Oysa biz. kimbilir kendisine nasıl bakıyorduk Biraz sonra he pimizi ciplere doldurup Beyoğlu Emniyet Amirliğine götürdüler. İfadelerimiz alma cak. Kalyoncukulluğu karakolu komiseri ön ce beni çekti karşısına:

— Söyle bakayım akiden ne senin? Adam siyasî suçlu yakalamanın hazzı içinde...

— Hacıbekir. dedim Anlamadı:

— Hangi akide şekerini sevdiğimi sor­ madınız mı?

BEHÇET KEMAL ÇAĞLAR

Bir Atatürkçü d a h a

-Komiser yine insaflı. Yaradana sığınıp iki tokat atması işten bile değil ama, atmadı işte! Biz de, yaptığımız bir kahramanlıkmış gibi kasıla kasıla herşeyi anlattık. Sabaha karşı durum hemen hemen aydınlandı: Bi­ zim kahramanlar teker teker numaralarını yapmışlar.. Kabak benimle Demirtaş Cey­ hun’un başına patlıyor Ama kabağın cinsi ne? Suç bulunamıyor. Yukarının baskısına rağmen, suç icat etmekte pek mahir olan polis bile suç bulamıyor. Yuh çekmenin, bo­ razan çalmanın, döviz çıkarmanın komü­ nistlik olduğunu bir türlü ispatlayamıyorlar. Elde iki delil var. Biri «Bağırsak Süha»nın borazanı, bizi de Cemal Hoşgörün «Dörüter­ leri» yazılı dövizi. Dörüterleri lâfının da marksist terminoloji’de yeri yok. Kala kala elde şahsî şikâyet dâvası kaldı. Acaba Beh­ çet Kemal bizden dâvâcı olur mu? Behçet Kemal o zaman Amerikan K oleji’nde hoca. Polisler atlayıp kendisine gidiyorlar. Dâvâcı olup olmadığım soracaklar Bu arada ak­ şam gazeteleri çıkıyor ve polisler bu gaze­ teleri bize gösteriyorlar. Birinde sekiz sütun manşetiz: «K O M Ü N İS TLER DRAM T İY A T ­ ROSUN*} *. HÂDİSE Ç IK A R D I» diye... Bir, o günkü kafalara bakın, bir de bugünkü ey­ lemlere... Öğleden sonra Behçet Kem al’e gi­ den polisler eli boş dönüyor... Behçet Kemal «Dâvâcı filân değilim » demiş. Yüreğimde bir tel kopuyor, utanıyorum Ama em ir bâlâ­ dan. İlle de suç bulunacak. Kara kaplı Ceza Kanunu karıştırılıyor ve 546 ncı madde bu- 'unuyor:

«H er kim, gürültü veya velvele ile mu- 'at hilâfı olarak çan ve alâtı saire çalarak vshut kanun ve nizam ahkâmına muhalif surette gürültü bir meslek ve sanat icra ey­ leyerek halkın veya meclis ve mahfellerin meşguliyet veya huzur ve rahatını İhlâl eder­ se...»

Cezası onbeş liraya kadar hafif cezavi ıakdiye

Bu suçla, mevcutlu, yani polis refaka­ tinde Adliyeye sevkediliyoruz. Adliyede bu­ günkü meslekdaşlarımız bekliyor Flâşlar oatlıyor Boru değil komünistler yakalandı! Savcı polisin fezlekesine bakıyor ve belki de İsmet Paşa’nın icat ettiği «Hadi canım sende...»yi daha önce söylüyor Serbest bı­ rakılıyoruz

• • •

O günden sonra, Behçet Kemal’le çok kere karşılaştık ve konuştuk. Belki beni ha­ tırlamıyordu bile... Ama benim, her sefe­ rinde ona karşı başım eğikti 27 Mayıs sa­ bahı, radyoda bizi ağlattığı zaman bile...

Ruhu şâdolsun!

Tanrının rahmeti de üzerinde olsun.

* * * * * * * * * ; > * * * * * * * * * * * * *

*

*

*

*

*

*

*

*

*

+

*

*

* *

+

* * * *

+

*

*

*

*

*

+ * * * * * * * * * * * * * * * -* * * * * * *

>h

* + * *

*r

*

Taha Toros Arşivi

I!

Referanslar

Benzer Belgeler

• Gürültü ani ve şiddetli olursa geçici 3-4 günlük bir işitme kaybı olur.. • İnsan birçok şeye fizyolojik olarak uyum sağladığı halde gürültüye

Örneğin işveren tarafından sağlandığı halde neden çalışanlar koruyucu kulaklık ya da tıkaç kullanmazlar? Ya da eğlence yerlerinde müzik nitelemesi neden gürültü

Kaygılanmaya gerek yok, hüzünlü bakışlara da gerek yok, bu memle- kette yüz yıl önce vatan için daha on beş yaşın- da şehitlik mertebesini üstlenen yiğitler

Bir kazan eğer uygun çapta, uygun eğlmde ve uygun uzunlukta yalıtımlı bir kanalla; mümkünse dirsek kullanmaksızın bacaya bağlanırsa, baca çapı ve yapısı

Bu bağlamda yeni medya teknolojilerinin meydana getirdiği sosyal medya ortamlarında sürekli olarak kullanılan şiddet faktörünün gerçek yaşamdan ayrılan

İlk albümleri &#34;Anlatılan senin hikayendir&#34;i geçen 1 Mayıs'ta çıkaran Bandista, 12 Eylül'ün yıl dönümünü de &#34;Paşanın başucu şarkıları&#34;yla

Yaİağan Termik santrali yahnlİtraki Şhinler Köiü halklnln TEK aleyhirıe açto davaya dalrı Yatağan Asli}€.. Hukuk Mahkomesi'nde dev8m

Araştırmada elde edilen verilere göre; Yoğun bakım ünitelerinde ölçümler boyunca kayıt edilen en yüksek gürültü kaynağı hemşire istasyonundan gelen personel konuşmaları