• Sonuç bulunamadı

Mesut Cemil için

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Mesut Cemil için"

Copied!
1
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

> ıı if i» ıı »ı ıı ıı ı» m if iı ıı u ıı ıı ıı ıı ıı ıı ıı ıı ıi fi ı» ım ıı ii iı ım ıı ıı ıı »i M iı ıı m (i ıı ıı ıı ıı ıu ıı ıt ıi ii ıı ı» tı ıı ii iı ıı ıı if iH iı ıı ıı ıı ıı ı» ıı ıı ıı ıı ım ii ım ıı m m ıı m i'M i» »ı m

ilim i ıııı itti t ıtııııırıııiı ııııııııı ıııııı t ııı ıı ıjı tınım ııı ııı ıııı ı ıtıı ıtıı t m im i ıııı ıiH iııııııııım ıım ııııif ııııı*

Mesut C e m i l için (

O dostumdu, hocamdı, o sanat havasiylo hissimi

i

inceltmeye çalıştı, musikiyi onunla sevdim.

f

NECMİ RIZA AHISKAN

j

O, hakikî ve asil Türk musi­ kisinin bir elimin parmaklarile sayamıyacağım kadar azalmış olan bilginlerinin en müstesna­ larından biri idi. Her ağızda ifadesini artık bulamayan kö­ şesine çekilmiş o canım eser­ lere her cuma akşamı salahi­ yetli elini şöyle bir uzatır on­ lardan bir demet alarak «îşte onlar budur, ve böyle okunur » diyerek o sihirli parmaklarının uçuşuna korosunu takarak mik rofonda o musikiyi sevenlere dinletirdi.

Onun musiki zevkine erişe­ cek kimseyi ben tanımadım. A l lahın verdiği bu varlık nimeti­ ni o bilgisile bu hale koymuş­ tu. Onda öyle bir hususî seziş kudreti vardı ki bunu ifade et­ mek imkânsızdır.

25 seneye varan dostluğu­ muzda içimi yakan ne çok ha tıralar var. Eski İstanbul rad­ yosundaki ilk seanslarımda ba na refakat eder, hem de spi­ kerlik yapardı, bir gün bana (senin ismin soy adınla bera­ ber çok uzun oluyor, bunu kı­ saltıyorum) diyerek Necmeddi .ni Neemi yaptı. Ah ne olurdu kendi ömrünü uzatmak onun elinde olsaydı da bu kadar ol­ gun bir yaşta bu kadar erken gitmeseydi.

O, dostumdu, ağabeyimdi, ho camdı. O sanat havasile hissi­ mi İnceltmeye çalıştı, güzel musikiyi onunla sevdim, içime asil musiki onunla yerleşti. Bu gün isim yapmış bir çok ha­ nım ve beyler onun rahlei ted risinden istifade etmiş şanslı insanlardır.

Bir eserin ritmini o hususi sezişiyle nasıl tayin ederdi ya- rabbi, o eser o rltm İçinde na­ sıl başlarsa öylece de biterdi. Musikide mübalâğanın düşma­

nı idi, okuyuşta yapmacığı, lâ übaliliğl hiç affetmezdi. Türk musikisinin yapıcılarının ha­ yatlarını nasıl bilirse İl radyo sunda on beş günde bir pazar­ tesi akşamlan Garp müzik dün yasının yapıcılarının hayat­

larını da sıcak bir üslûpla öy- i leşine hikâye ederdi. Radyoda konuşma tarzı ne kadar rahat­ tı, ve radyoda işte öyle konu­ şulmalıdır derim ben.

Gençliğinin dağdağalı yo- jj rucu, Bohem hayatının İçinde II tahsilini yapmağı ihmal etme­ mişti. İstanbul Lisesini bitir­ miş askerlikten sonra da Ede­ biyat Fakültesini ikmal etmiş ti. Almanya'da bulunmuş, garp musikisinin tekniğine orada ça lışmış, Almancayı ve Fransızca yı rahat konuşan son derece derin bir ansiklopedik malûma ta.sahip, olgun bir insandı.

Zekâ. Mesud beyin gözlerin- j den âdeta fışkırırdı, insanı bü yüleyen, alıp götüren bir ko­ nuşma tarzı vardı, hayatı dai- | ma alay tarafından almasını i severdi, hastalıık ve ilâç, onu I oyalayan meşguliyetlerindendl. ? Dostlarına tedavi yollan öğret I meşinden garip bir haz duyar, | o ara kendi (doktorluğu) hak- | kında espriler yapmasını da ih | mal etmezdi. Daha dün gibiydi | yatağa düşmeden bir hafta ev | veldi, dükkâna geldi, rahatsız- = dım. Bana ilâç tavsiye etti. He | men de yazdı, çırağın eline kâ | ğıdı verirken: « —Eczacı sorar- | sa, meşhur doktor .Mesud Ce- I mil bey yazdı dersin» dedi. | Lâtife bir yana, ben onun I verdiği ilâçla İyi oldum, fakat | O tabibimdi benim, kendisi §

bimar oldu..,) |

Çok dikkat etmişimdir, Ser- | vet efendinin «Yandıkça oldu | suzan» adlı suzidil şarkısının =

(Mahsuli suzidildir sıızişlidir § figanım ) i

mısraı okunurken daima gözle-i ri yaşanrdı.

Sevgili Aziz Mesud, kendini | ve nağmelerini sevenlerin fi- | gani içinde ebediyete göçtü.. | Asil musikimizin o tarihî eser- * Veri, temenni edelim ki onun | çekip çıkardığı köşelerine dön- | meşinler. Yetiştirdiği öğrenci- i leri O'nun bıraktığı bu mirası | hakkiyle kullanırlarsa, âhireti i de dünyası gibi Mesud olur.. |

Kişisel Arşivlerde İstanbul Belleği Taha Toros Arşivi

Referanslar

Benzer Belgeler

Tablo 11'de görüldüğü gibi mesleği kamyon Ģoförü olan ile mesleği Ģehirlerarası otobüs Ģoförlüğü olan sürücülerin durumluk kaygı envanteri puanı

Devlet Tiyatroları Genel Müdürü Cüneyt Gökçer ilk başrolünü 1941 yılında «Otel­ ci Kadın» adlı oyunda Muazzez Kurd- oğhı'nun karşısında oynamış

Ertuğrul Çayıroğlu, TRT2'de yayınlanan çok sayıda programda müzik prodüktörlüğü, TRT Radyosu'nda Eğlence Programı Orkestrası Şefliği, İTÜ Pop Orkestrası

Artık sanat yapıtı kendi an­ lamını doğal bir nesne gibi bulmak için, ince­ lenmeyi, kendi gerçeğini düzenlemek için sa­ natçıyı aracı olarak kullanmayı

Akşam üzeri Şehzade- başı’ndakiÂşık’ın kahvesine gelir, bir gizli ev­ rak çıkarır gibi çantasından tom ar tom ar şi­ irleri ortaya dökerdi.. Bunlar incecik

The Flouse Cafe'nin açıldığından bu yana aşçılığını yapan Coşkun Uysal, özellikle naneli limonatanın sıcak yaz günlerinde mekanın müdavimleri tarafından çok

Buradan geçişin kolay olabilmesi için hasta ağzı kapalı iken hafif ha- fif nefes alıp verir, bu pozisyonda yumuşak damak istirahat halinde olduğu için geçiş çok daha

HtKM ET ŞİMŞEK — Köy Düğünü, Hikmet Şimşek FAİK CANSELEN — 54 yıl önce Cumhuriyet gaze- yönetimindeki İzmir Devlet Senfoni Orkestrası tara- tesince düzenlenen