► BAĞIMSIZ DEVLETLER TOPLULUGU’N D A N YELTSIN’E DESTEK ■
Haberi8. sayfadaBundan yıllar önce ayrı gruplarda müzik yapan irkm en, Berkay ve Karaca haftada iki gün Kuruçeşme’de Japon Bahçesi’ndeki matinelerine geri dönecekler. Rock müziğinin bu üç ağır topu uzaktan seslenecek, “İşçisin sen işçi kal” diyecek, resimdeki gözyaşı damlayacak, kırmızı ışıkta geçen şoförler ve boşverli türküler söz konusu edilecek, namus belasının şoku geçmeden raptiye rap rap’la ti geçilecek. Nazım’dan Ahmet Ariften şürler okunacak.
► Bundan 20 yıl önce içkili yerlerde sahneye çıkm am a k a ra n alan Cem K araca dün Y azarlann Evi’nde sahne aldı. Artık haftada iki gün U ğur D ikm en ve Cahit Berkay ile birlikte Cem K araca “N am us Belası” diye seslenecek...
METİN HAKYERİ
Ankara Japon Bahçesi’nde zeytinyağlı dolmalan ve börek leriyle gazinoyu salkım saçak dolduran kadınlar matinesi başlamak üzere. Birazdan Cem
Karaca ve Apaçiler sahne ala
cak. Dünyayı kasıp kavuran rock, Ankara’da bir halk gazi
nosunda protest kimliğiyle
Türkçeleşecek. Mahallenin ev kadınlan; uzun saçlı, uzun sa kallı, feryat figan rock ezgileri eşliğinde bu alışılmadık, aykın grupla içlenecek. ‘Hep bir halli Turhallıyız biz bize benzeriz. Namus belasına gardaaşşşş!..” Pazara umuma rock. Masalar da Papazkarası şarap, Klüp rakısına Yeniceler duman olu yor. Sahnede Cem Karaca ve
Dervişan....
1967’den başlayarak, 1974’e kadar Vatan Caddesi Luna park, Çakıl ya da Maksim Ga- zinolan, Zeki Mürenlerin, Nuri Sesigüzellerin assolistliğinde, Cem Karacalar'ın ritminde he nüz avamla iç içe. Viskiler, alevli meyveler, baştan aşağı dökü len gül yapraklan, mafyasal topuktan adam vurmalar, Ur- falı İbo’nun mavi mavisi henüz
U Baş t ar afi 1. Sayfada
revaçta değil.
Araya yükselen değerler de ğil ama ufak ufak örselenen değerler giriyor. Cem Karaca lar ve haliyle rock gazinolardan elini eteğini çekiyor.
Girizgah alfa çıkarılmış “Ne güzeldi ah o Pera” haberlerin den birine gitmeyecek. Cem Karaca ve “silah” arkadaşları
Uğur Dikmen, Cahit Berkay, 20
yıl sonra ilk kez içki de içilen bir barda işe girdiler. Hepsi o. K u ruçeşme Yazarlann Evi’nde cuma, cumartesi günleri, tam değil ama biraz o eski Japon Bahçesi’ne geri dönecekler. Us ta uzaktan seslenecek, “İşçisin sen işçi kal” diyecek, resimdeki gözyaşı damlayacak, kırmızı ışıkta geçen şoförler ve boşverli türküler söz konusu edilecek, namus belasının şoku geçme den raptiye rap rap’la ti geçile cek. Nazım’dan Ahmet A riften şiirler okunacak.
Yıllar öncesinin birbirine ra kip gruplannda çalan üç rock- çuyu kader bir araya getirdi artık. Apaçilerin Cem’i, M o ğolların Cahit’i, Hararriiler’in Uğur’u Yiyin Efendilerde baş layan birlikteliği artık Yazarla nn Evi’nde sürdürecek.
150 lira yevmiyeyle ilk içkili yerde şarkı söylemesinin üze rinden onlarca yıl geçmiş. Ama
Cem K araca,
şimdi...
Şimdi, hem 20 yıl korunmuş ilke, hem de verilen tavizi bir çırpıda özetliyor Karaca:
“ Ben içkili yerlerde çalışmayı içime sindiremedim. Bu 20 yıl lık süre içinde bir çok teklif gel di. Şarfalanm acaba meze mi oluyor gibi bir korku vardı içimde. Yazarlarevi’ni de araş tırdık. Buranın müşteri profili nin bizi üzmeyecek bir yapıda olduğunu öğrendik ve çalışma ya karar verdik. Bir kesim var lokallere giden. Bunlann cebin de çok para var. 1 milyon lira hesap ödediği zaman gazinoyu garsonuyla komisiyle sanatçı sıyla satın almış gibi hissediyor kendini.”
Cem Karaca, “ Beni Siz De lirttiniz” şarkısının sözlerinde revizyon düşünüyor. “ Beni, ar tık insanların demir döğmesi, birbirlerine yavşak demesi, 100 kuruşluk parayı hatırlarken 500 binlik banknotun çıkması delirtiyor” diyor.
Bütün dönek suçlamalarını da “Solcuyum” diye yanıtılı- yor. Üstelik geçenlerde bir tele fon almış:
“Geçen gün çocuğun biri te lefon etti. Evde kasetimi dinler ken babasından dayak yemiş, ‘Bu komünisti ne dinliyorsun’ diye. Beri yandan da solcular dönek diyor.”
20 yıl
İstanbul Şehir Üniversitesi Kütüphanesi Taha Toros Arşivi