• Sonuç bulunamadı

Müzeler ve saraylar

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Müzeler ve saraylar"

Copied!
1
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

CUMHURİYET

ıııı§]iııııııımıımmımııımımııııııımııııııııııımiiımıııııııiiiıııııuıııııııııımıımııi!iıııııııımEiiıı

¡

T A R İ H Î

b a h i s l e r

I

I1 II= IIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIII1 IIIIIIIIII1 IIIIIIM IIIIII1 IIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIII1 IIIIIIİIIIIIIIIIIIIII!IIIIIIIIII[||= II1 I

Müzeler ve

Saroylar

T ü rk iy ed e melerin yüz dö rt senelik ta rih i vardır. mü-on bir Fa-

r

L

Yazan

kat l s ta n b u l u n fet hinden Osmanlı

hanedanının y u r t dışına çıkarılışı­ na k ad ar şehird e m ü t e a d d it saray ­ lar, k a s ı rla r inşa edilm iştir. Os- ■

manii h ü k ü m d a r la r ın ın bugün de

J

mevcut, Is tan b u ld ak i ikinci resmi | ik am etgâhları Topkapı saray ıd ır. ] Beş yüz senelik tarihi olan bu sa ray, em ane t daiıesi, hazine daire­ si, ze-ıe rı k ü tüphanes i arşivi, en- j derun koğuşları, m uhtelit kasır­ ları, sılrhhanesi m u }f a k l a n , a h ı r ­ ları ve diğ e r m ü şte m ilâtı ile çok dikkate sayan bir bütiin teşkil et­ m e k t e d ir Sara yı t u hü viy eti ile muhafaza etm ek ve ziya retç ile re yaşandığı yılla rda olduğa halinde gezdirmek cok yerinde olu rdu. Fa kat 1921 de bu sarayın müze ha li­ ne getirilmesi neticesinde müzeci­ lik ic aplarına u y u lm a k istenmiş ve saray dep o ların aak i sa n a t ese r­ leri e n derun koğuşlarında, m u t ­ fa k la rd a vesair y erlerde te şhire ko n u lm u ştu r.

Bilhassa Hamdi heyin m ü d ü r lü ğü zamanın da, b ü y ü k bir inkişaf kaydeden T ü rk müzeciliği bu fe­ yizli başlangıcı ayni hızla devam ettir em em îş. C u m h u ri y e t y ılların ­ da sadece a rkeolojik ça lışm ala r verimli olm uştur.

T ü rk müzeciliğini m u a s ır garb müzeciliği seviyesine çık arm ak u ğ ru n d a k i tem enni ve teşebbüsle r ve bu in aksalla yeni bir kanun hazırla nm ası yolu nda, son y ıl la r­ da. s a r f edilen gayre tle r, maatte- esüf m üspet bir neticeye b ağlana­ m am ış tır.

Bir müze halinde m ü t a lâ a edi­ len topkapı sarayından gayrı sa­ ray lar, eski eser ve müzecilik a n ­ layışının dışında m ü t a lâ a edilmiş ve b u n l a r b ir e r ik am etg âh olm ak­ tan k u rt u la m a m ı ş tı r. Büyük Mil­ let Meclisine bağlı o larak k alm a­ ları, bu s a r a y la rı m evzuatın dı­ şında da bırakm ış, meselâ, eski e- serlerde yapılan onerım ların Yükse k A n ıtlar K u r u lu n d a n so­ rulması g erekirken, Millî sa r a y la r bu kaideye tabi olmamış, yine Di­ vanı M uhasebat m u r a k ıp l a rın ı n h e r yıl m üzelerde ve resmî deva- irdc y a p tık la r ı pek faydalı kon- tr o ll a rd a n da istisna edilmiştir.

İs tanbul ark eo loji m üzelerinin ilk e n v an te rleri Hamdi bey zam a­ nın da ve fransızca ta nzim edilmiş, fak at sonradan bu mesaiye tü r k ç e o larak devam imkânı b u lu n a m a ­ mıştır, Buna m uk ab il Topkapı Sa­ rayı müzesinin e n v a n te rle r i 1938 y ılın da ve üç ta kım halinde ta n ­ zim edilmiş, h e r biri tasdikli olan bu e n v a n te rle r in bir ta kımı m ü ­ zede, diğeri M aarif V ekâle tin de ve üçüncü n üshaları da Divanı M uhasebatta m uhafaza altın a alın mıştır.

Bu m üspet ça lışm ala rı ta m a m la yıcı m ah iy ette ola rak, 1955 sene- sinde, hazine deposu nda m evcut m u r a ssa eşyadan döküle n taşla ­ rın ta dadı da, M aarif Vekâletince k u r u l m u ş ve içinde müze m ü te­ hassısları ile dış arıdan eksperle ­ rin de b u lu n d u ğ u b ir h eyet t a r a ­ fından yapılmış, D arphanede ağ ır­ lıkları ölçü lmüş ve h eyet b unların düştü k leri yerleri de tesbit eyle­ miştir. Bu ara d a altın evaninin ağırlık ları ve â y a r l a r ı da,

Darp-Halûk Y. Şehsuvaroğlu

hanece te sbit edilmiş, Divanı Mu­ hasebata bildirilmiş ve üç nüsha en v an te rlerd ek i kayıtla r, D arpha­ ne ra p o r la rı n a göre tashih edil­ miştir. Bu s u retle e n v a n te rle r le eşya arasın da hiç bir m übayene t kalm am ış, ayrıca saray devrinden beri devam edegelen depolara, se ksiy onla ra girme ananesi bir

a-simleri, vasıfları ve adetleri yazı­ lıdır. Bugün de, bu k ılıç lar Top- kapı Sarayının si­ lâh seksiy onunda b ir ve yedi sayılı vitrin le rd e teş­ h ir d e d ir ve herkes, h e r gün b u n - ' l a n görmek im k ân ın a sahiptir.

j

H azin edekile re m üşabih olduğu riv ay et edilen m ü c e v h e ra tta n hiç bir şey a n la ş ıla m a m a k ta d ır.

Bize ait olan ve mes uliyetimiz- i

de bulu n an m ü c e v h e ra t V itrin ler-1 de ve k a salard ak i y erlerin d e itina n a h t a r ta lim atı ile, yazılı hâle ge- ile m uhafaza olu n m a k ta d ır, tirilm iş ve depola ra üç mesul i Topkapı s aray ın d an giden padi­

şahsın an a h ta rı bir a ra y a gelme- şah yatağı hikâyesi i s e - â d e t a bir den girilmesi fiilen ö n l e n m i ş t i r . ! m asala benzem ekte dir . Ç ü n k ü Depo ve seksiyonlar, te k e r t e k e r S u ltan A bdülm ecit z a m a n m d a n b e- ,

tâ d a tla r ı yapılm ak suretiyle mes- ri padişah ikam etg âhı vasfını kay ul asistan ve şeflerin üzerleri- belm iş olan bu s ar ay d a ya ta k ve ne devredilm iş ve öte denbe ri en j karyola diye bir eşya m e v c u t de- az üç kişi ile açılan bazı depola- ğildir. Böyle bîr şey h a k ik a te n ol- ra girişler de zab ıtlarla te sbit o - ! muşsa bu n u , bugün de b irer ika- l u n m u ş t u r. m etgâh hali nde b u lu n a n saray

lar-E m an et dairesine ne su r e tle gi- j dan a ra m a k icap eder,

rileceği ve b u ran ın nasıl te m iz l e - , Bütü n müzelerimiz, çok d a r kad neceği hususu da biı ta lim a tn a m e r o l a r içinde çalışan e m e k t a r ve ye b ağla nm ış tır.

Topkapı sarayı müzesinin üzerin­ de ehem m iy etle d u r u l a n hazine dairesi, salıd an başk a h e r gün zi­ y a rete açık b u lu n m a k ta d ı r. Bu da­ irenin, içlerinde m e ş h u r kaşıkçı elması da bulu nan, seksen altı p arça m ücevhe rat eşyası, 1927 yı­ lında A n k aray a a ld ırılm ış ve Mer kez Bankası S a m b r f o r t’un d a m u­ hafaza edilmişti. 1950 yılın da iş­ başına gelen ik t id a r bu kasayı b ir hey et h u z u ru n d a açtırarak, z ü m r ü tl e rd e n , e lm a s 'a rd a n m ü te­ şekkil bu kıym etli hâzineyi ta m o larak ye rin d e görm üştü. Müze i-

j

dares i 1952 den bu yana, hâzine­ ye ait bu m ücev h e ratın yerlerin e iade edilmesini ısra rla, Maarif Ve- k âlettn d en istemiş, adı geçen V e - ! k â le t de bunu daha üst m a k a m ­ la r a aksettirm iş, f a k a t neticede H âzinenin 86 parçalık kıym etli eşyası yerlerine iade olunm am ış-

j

tır.

faziletli m e m u r l a r ın muhaf azasın dad ır. Bu m e m u r l a r a senelerce hiç bir m addi refah te m in edem e­ dik. Hiç olmazsa o nla rın şeref ve nam usla rını, d e d ik o d u la rla renci­ de etm emiye d ik k a t etsek!

Esasen 1950 deki ik tid ar değişik liğinde de, yine bazı gazetele ri­ mizde, in anılm asına im kân olmı- yan h a b e rl e r intişar etmişti. Top- kapı sarayı hazine dairesin den b ir inci kolye alındığı, Şah tsma-

ile ait ta h t ı n z ü m r ü t ve vakutla- rın m sahte ta ş la rla değiştirildiği o vakit yalnız gazete haberi ola­ ra k kalm am ış, bazı D e m o k ra t me­ b u s l a r Şah İs mail ta htı meselesini b ü y ü k Millet Meclisine k a d a r ge­ tirm işlerdi.

Hiç şüphe yok ki m üzeler, m u n ­ ta za m e n v an te rleri, te d a k â r ve faziletli elem anları, h e r sene ya­ pılan k o n tro lleriy le pek m azb u t b i r h ald ed irler. Millî sa r a y la rın da a rtık ik am etg âh h alinden çı-Son z am a nlarda, bir iki gazete- j karılm ası ve m e v z u a t dışı müta- de « rivayet ediliyor» kabilin den i lâa edilmem esi pek yerinde olur, de olsa, Topkapı Sara yını tö h m e t Bilhassa D olm ab ah çe sarayı gibi altın a sokan bazı h a b e r l e r in tiş ar altın ve güm üş evanin in fazlaca etm iştir. ! b u lu n d u ğ u ve Topkapı saray ın ın

B u n la r arasın da. K anunînin kı* bir devamı olan bu sarayın da di- lıcının m üzeden alınıp b i r A ra p fe r l e r i y l e b e ra b e r müze baline ge k iralın a hediy e edildiği, Fatin Rüş tirllm esi ve m üzelerin disiplini tü Z o rlu n u n m ücevhe ratının hâzi­

nedeki m ü c e v h e ra ta müş ab ih ol­ duğu, b i r pad işah karyolasının A n k a ra y a g ötürülm üş b u lu n d u ğ u yolu nda inanılm az ve garip h a b e r l e r vardır.

K anunînin k ılıç la n , 1958 yılı K a­ nu n î sergisinde te şhire arz olun

alt ın a alın m aları çok m ünasip o- lu r.

Esasen millî s a r a y la rı birer m ü ­ ze hâline getirm ek üzere b ir kaç sene evvel, b ir k a n u n tasarısı hazırla nm ış, f a k a t m aalesef b unun Meclisten çıkması da m ü m k ü n o- la m am ıştı. Büyük suiistimal h a b e r m uş ve b u n la r ı binlerce ziyaretçi I Ierinin d u y u ld u ğ u bug ü n lrd e. mil- yerinde görm üştü. Bu serginin b a s ' lî hazînelerimizi teşkil eden müze-tı rılan ve hâlen de samüze-tışta b u lu ­

nan re h b e r in d e bu kılıç ların re ­

le r ve saray lara, halk ım ızın dik­ katlerini çevirmesi pek haklı ve yerinde b ir h a re k e t ti r. A ncak son on yıl içinde, b ü y ü k b ir vatanse­ v erlik im tihanı verm iş olan gaze­ telerimizin, fırsatçı, fe sat ele m a n ­ ların havayı b u la n d ı r m a k maksa- diyle o rtay a atabile cekleri yalan hab erleri ta h k i k etm eden sütun- |xlarına geçirmem eleri pek t e m e n ­ niye şayandır. Ve esasen son yıl­ ların b ü y ü k im ti h a n la r verm iş ha sınından da ancak bu h a r e k e t b ek­ le nebilir.

Kişisel Arşivlerde İstanbul Belleği Taha Toros Arşivi

Referanslar

Benzer Belgeler

The momentum that has been generated in the past decade has allowed us to restore over 50 museums and construct several new ones including Gaziantep Zeugma Mosaic Museum the

Ve bununla birlikte kaçınılmaz olarak, yerli halkların kullanılabildiği, ancak açık bir şekilde kendi kültürlerinin bir parçası olmayan müze yapıları içindeki

1) Sınıf Öğretmeni adayları üzerinde gerçekleştirilen bu araştırma, animasyonların eğitim-öğretim ortamlarında kullanılmasının soyut, zihinde canlandırılması

İç ve dış turizm bakımından şehrin ca­ zibe ve değerlerini arttımıak ü- zere çare ve tedbirler aranırken, uğruna milyonlar sarfedihniş bu­ lunan

Mukormikoz sıklıkla hematolojik malignitelerde görülen nadir filamentöz fungal infeksiyonlardır (4,7,9-12). İnfeksiyonların başlıca nedeni hematolojik malignitelerde

En büyük eserlerini 50 yaşından sonra neşre başlamış: sıra- siyle Failim Bey ve Biz, Boğaziçi Mehtapları, Çamlıca’daki Enişte­ miz, Boğaziçi Yalıları,

ABD’de başlayıp tüm dünyayı etkisi altına alan 2008 Küresel Krizinin etkisinin tek bir ülke bazında Yunanistan Borç Krizi ile birlikte değerlendirilmesi ve

AraĢtırmaların sonucunda taze ve farklı kurutma yöntemleri uygulanan arı polenlerinde FRAP analizi ve toplam fenolik madde miktarı analizinde, arı poleni ekstraktlarının