• Sonuç bulunamadı

Türkiye doğal florasında yetişen Oxytona seksiyonuna ait Papaver türlerinin morfolojik ve polinolojik yönden incelenmesi

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Türkiye doğal florasında yetişen Oxytona seksiyonuna ait Papaver türlerinin morfolojik ve polinolojik yönden incelenmesi"

Copied!
77
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

TÜRKİYE DOĞAL FLORASINDA YETİŞEN OXYTONA SEKSİYONUNA AİT PAPAVER

TÜRLERİNİN MORFOLOJİK VE PALİNOLOJİK YÖNDEN İNCELENMESİ

Seval ŞAHİN

Yüksek Lisans Tezi Biyoloji Ana Bilim Dalı

Danışman: Yrd. Doç. Dr. İskender PARMAKSIZ 2008

(2)

T.C.

GAZİOSMAPAŞA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ

BİYOLOJİ ANABİLİM DALI

YÜKSEK LİSANS TEZİ

TÜRKİYE DOĞAL FLORASINDA YETİŞEN OXYTONA

SEKSİYONUNA AİT PAPAVER TÜRLERİNİN MORFOLOJİK VE

PALİNOLOJİK YÖNDEN İNCELENMESİ

Seval ŞAHİN

TOKAT 2008

(3)

Biyoloji Anabilim Dalı’nda Yüksek Lisans tezi olarak kabul edilmiştir.

Başkan : Prof. Dr. Zekeriya ALTUNER İmza: Üye : Prof. Dr. Neşet ARSLAN İmza: Üye : Doç. Dr. Lokman ÖZTÜRK İmza: Üye : Yrd. Doç. Dr. Ahmet GÜMÜŞÇÜ İmza: Üye : Yrd. Doç. Dr. İskender PARMAKSIZ İmza:

Yukarıdaki sonucu onaylarım

Prof. Dr. Metin YILDIRIM Enstitü Müdürü

(4)

Tez yazım kurallarına uygun olarak hazırlanan bu tezin yazılmasında bilimsel ahlak kurallarına uyulduğunu, başkalarının eserlerinden yararlanılması durumunda bilimsel normlara uygun olarak atıfta bulunulduğunu, tezin içerdiği yenilik ve sonuçların başka bir yerden alınmadığını, kullanılan verilerde herhangi bir tahrifat yapılmadığını, tezin herhangi bir kısmının bu üniversite veya başka bir üniversitedeki başka bir tez çalışması olarak sunulmadığını beyan ederim.

(5)

i

Yüksek Lisans Tezi

TÜRKİYE DOĞAL FLORASINDA YETİŞEN OXYTONA SEKSİYONUNA AİT PAPAVER TÜRLERİNİN MORFOLOJİK VE PALİNOLOJİK YÖNDEN

İNCELENMESİ

Seval ŞAHİN

Gaziosmanpaşa Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü

Biyoloji Anabilim Dalı

Danışman: Yrd. Doç. Dr. İskender PARMAKSIZ

Türkiye Papaver türleri bakımından oldukça zengin sayılmaktadır. Papaver cinsi

Oxytona seksiyonu içerisinde yer alan 3 tür (Papaver bracteatum, P. pseudo-orientale

ve P. orientale) ülkemiz doğal florasında bulunmaktadır. Bu çalışmada üç türe ait morfolojik olarak 46 karakter ve palinolojik olarak 9 karakter incelenmiştir. Bitkinin odunsu; yaprağın bileşik yaprak, dizilişinin alternat nadiren oppozit, yaprak damar düzeninin pinnat, yaprak şeklinin pinnatisekt, yaprak kenarının serrat, yaprak ucunun akuminat, yaprak tabanının dekurrent, yaprak tüylülüğünün alt yüzeyde daha yoğun olduğu; tomurcukların oval ve oblong, dik; çiçeklerin koyu kırmızı ve kiremit kırmızısı, lekesiz ya da taban yukarısında olduğu; kapsül tepe şeklinin düz ve orta hafif sivri kenarları düz, dışbükey; tohumun koyu kahverengi, tohum şeklinin oblong, tohum yüzeyinin retikulat; filamentlerin linear, anterlerin linear ya da dikdörtgen, koyu mor; stomaların amfistomatik, alttaki epidermada daha yoğun olduğu; polenlerin koyu eflatun, polen tipinin triporat nadiren trikolpat, polen şeklinin genellikle spheroid (küremsi) olduğu tespit edilmiştir.

2008, 64 sayfa

Anahtar Kelimeler: Oxytona, Papaver bracteatum, P. orientale, P. pseudo-orientale,

(6)

ii

Ms Thesis

MORPHOLOGIC AND PALYNOLOGIC OBSERVATION OF OXYTONA SECTION BELONGS TO PAPAVER KIND WHICH GROWS UP IN NATURAL

FLORA OF TURKEY

Seval ŞAHİN

Gaziosmanpaşa University

Graduate School of Natural and Applied Sciences Department of Biology

Supervisor:.Asst. Prof. Dr. İskender PARMAKSIZ

Turkey is considered to be rich with regard to Papaver species. The three species in

Oxytona section of Papaver genus are commonly found in natural flora of our country.

In this study, belong to 3 species 46 characters as morphologic and 9 characters as palynologic were observed. They were identified that the plant is woody; the leaf is compound leaf, alternate, rarely opposite, leaf venation is pinnate, the shape of leaf is pinnatisect, the edge of leaf is serrate, the point of leaf is acuminate, the base of leaf is decurrent, the setose of leaf is thick at the under surface; the buds are ovoid, oblong and erect; the petals are dark red and tile red and spotless or found at the top of the base; stigma is smooth and the middle is a bit sharp, the edges are smooth, convex; the bud is dark brown, the shape of bud is oblong, the surface of bud is reticulate; the filaments are linear, anthers are linear or oblong, dark purple; stomas are amphistomatic and thick in the bottom epiderma; the pollens are dark lilac, the kind of pollen is triporate, rarely tricolpate, the shape of pollen is generally spheroid.

2008, 64 pages

Key words: Oxytona, Papaver bracteatum, P. orientale, P. pseudo-orientale,

(7)

iii

Bu çalışma TÜBİTAK–TOVAG (Tarım Ormancılık Veterinerlik Araştırma Grubu) 105 O 501 nolu proje “Türkiye Doğal Florasında Yetişen Papaver cinsi Oxytona seksiyonuna ait Gen Havuzunun RAPD ve SSR Teknikleriyle Genetik karakterizasyonu, Morfolojik ve Alkaloit Kompozisyonlarının Kromozom Sayılarıyla İlişkilendirilmesi” ve Gaziosmanpaşa Üniversitesi Bilimsel Araştırma Projeleri 2007–10 nolu “Türkiye Doğal Florasında Yetişen Oxytona Seksiyonuna Ait Papaver Türlerinin Morfolojik ve Palinolojik Yönden İncelenmesi” projeleri tarafından desteklenmiştir Yüksek lisans eğitimim süresince beni bilgilendiren, yönlendiren ve araştırmalarım süresince yardımlarını esirgemeyen Sayın Hocam Yrd. Doç. Dr. İskender PARMAKSIZ’a teşekkürü bir borç bilirim. Ayrıca arazide bitki ölçüm çalışmalarımda bana yardımcı olan Tarla Bitkileri Bölümü yüksek lisans öğrencisi Erkan KESAT ve Ticaret Meslek Lisesi’nde beraber görev yaptığım öğretmen arkadaşım Nilhan Ç. ÇİÇEK’e, tezin yazımında yardımlarını esirgemeyen bilgisayar öğretmeni arkadaşlarım Mahmut ATİK, Hüseyin ÖVER ve Mustafa AYDIN’a ayrıca varlığıyla her zaman bana güç veren canım annem ve ağabeyim Ferhat’a teşekkür ederim.

(8)

iv ABSTRACT ii ÖNSÖZ ve TEŞEKKÜR iii SİMGE ve KISALTMALAR DİZİNİ vi ŞEKİLLER DİZİNİ vii ÇİZELGELER DİZİNİ viii 1. GİRİŞ 1 2. KAYNAK ÖZETLERİ 3

2.1. Papaveraceae Juss. Genel Tanımlama 3

2.2. Papaveraceae Familyası Cins Anahtarı 6

2.3. Papaver L. Tür Anahtarı (J. CULLEN) 7

2.4. Macrantha Seksiyonu (Elk.) = Oxytona Bernh 11

2.4.1. P. orientale L. 17

2.4.2. P. bracteatum Lindl. 18

2.4.3. P. pseudo-orientale (Fedde) Medw. 18

2.5. Diğer Kaynak Özetleri 19

3. MATERYAL VE YÖNTEM 30

3.1. Materyal 30

3.2. Yöntem 31

3.2.1. Araştırmada Kullanılan Teknik Ekipmanlar 31

3.2.2. Morfolojik Çalışmalar 32

3.2.3. Palinolojik Çalışmalar 33

3.2.3.1. Montaj Materyalinin Hazırlanması 33

(9)

v

4.1.1. Papaver bracteatum’un Morfolojik ve Palinolojik Karakterler

Bakımından İncelenmesi 35

4.1.2. Papaver pseudo-orientale’nin Morfolojik ve Palinolojik Karakterler

Bakımından İncelenmesi 43

4.1.3. Papaver orientale’nin Morfolojik ve Palinolojik Karakterler

Bakımından İncelenmesi 46 5. TARTIŞMA VE SONUÇ 50 5.1. Morfolojik Çalışmalar 50 5.2. Palinolojik Çalışmalar 54 KAYNAKLAR 55 SÖZLÜK 62 ÖZGEÇMİŞ 65

(10)

vi

Simgeler Açıklama

µ Mikron

mm Milimetre

Kısaltmalar Açıklamalar

GOP Gaziosmanpaşa Üniversitesi

LM Işık mikroskobu

STD Standart sapma

(11)

vii

(12)

viii

Sayfa

Çizelge 3.1. Çalışmada kullanılan bitkiler ve lokaliteleri 30

Çizelge 4.1. Gövde ve Yaprak Ölçümleri 38

Çizelge 4.2. Tomurcuk ve Çiçek Ölçümleri 40

(13)

Türkiye bitki çeşitliliği yönünden dünyanın en zengin ülkelerinden birisidir. Bunun en önemli nedeni ise; iklim farklılıkları, topografik çeşitlilikler, jeolojik çeşitlilikler, deniz, göl, akarsu gibi değişik su ortamı çeşitlilikleri, yükseklik farklılıkları ve ekolojik farklılıklardır (Atalay 1994; Çelik 2003). Örneğin dünyada Papaver cinsine ait yaklaşık 110 türün (Kapoor, 1997) 39 tanesinin ülkemizde bulunduğu bildirilmiştir (Davis ve ark., 1988; Seçmen ve ark., 1995). Papaver cinsi Oxytona seksiyonu içerisinde yer alan 3 türün (Papaver bracteatum, P. pseudo-orientale ve P. orientale) ülkemiz doğal florasında bulunduğu ifade edilmektedir.

Papaveraceae familyasına ait türler genellikle Kuzey Yarıkürenin ılıman ve subtropik

bölgelerinde yayılış göstermektedir. Bu familyada 28 cins ve yaklaşık 250 tür vardır. Türkiye’de bu familyaya ait 5 cins bulunmaktadır (Seçmen ve ark., 1995). Türkiye

Papaver türleri bakımından oldukça zengin sayılmaktadır. Boissier'in Flora

Orientalis'inde 11'i çok yıllık, 12'si tek yıllık olmak üzere 23 Papaver türünün yetiştiği bildirilmiştir (Boissier, 1867, 1888). Daha sonra 1905'de Fedde'nin yaptığı

Papaveraceae familyası monografisinde Türkiye'de 21 çok yıllık ve 17 tek yıllık olmak

üzere 38 Papaver türünün bulunduğu bildirilmektedir (Fedde, 1909). Davis Flora of Turkey'de 20 çok yıllık (2 alttür ve 7 varyete) ve 19 tek yıllık olmak üzere toplam 39

Papaver türünün bulunduğunu belirtmektedir (Cullen, 1965; Davis ve ark., 1988).

Bunlardan 10 tür, 2 alttür ve 4 varyete Türkiye için endemiktir.

Haşhaş kapsülünde bulunan afyon başta morfin olmak üzere kodein, tebain, narsein, narkotin ve papaverin gibi alkaloidler içermektedir. Haşhaşta çeşitli alkaloidlerin bulunması ve morfinin alışkanlık yapması ile kötü amaçlarda kullanımı araştırıcıları

Papaver cinsine dâhil diğer alkaloid türleri üzerinde çalışmaya sevk etmiştir.

Geleneksel haşhaş ekiminde P. somniferum’un yerine Oxytona seksiyonuna dahil türler geçtiği takdirde uyuşturucunun yasadışı üretiminin kontrol altına alınmasında önemli bir rol oynayabileceği düşünülmektedir (Kettenes ve ark., 1981).

(14)

P. bracteatum bu grubun tebain ve morfin içeriği bakımından en önemli bitkisidir. P.

bracteatum tebain yanında, alpinigenin, kodein, protopin gibi birkaç alkaloidi de az

miktarda bulundurmaktadır (Nyman ve Bruhn, 1979; Meshulam ve Lavie, 1980). P.

orientale’de izotebain karakteristik bir alkaloiddir (Vagujfalvi, 1970) ve mekambridin

de rapor edilmiştir (Phillipson ve ark., 1981). Ayrıca salutaridin de bulunmaktadır (Bernath, 1998). P. pseudo-orientale’nin farklı populasyonlarında ana alkaloidler izotebain (Tetenyi, 1986), makrantalin, orientalidin ve salutaridin’dir (Sariyar ve Baytop, 1980). Bu grubun türlerinde morfin tip alkaloidler sadece eser miktarda algılanabilir ya da hiç yoktur (Böhm ve Nixdorf, 1983).

Yabani haşhaş türlerinden P. bracteatum, P. orientale ve P. pseudo-orientale; Kafkasya, İran ve Türkiye’de bulunmaktadır. P. bracteatum diploid 2n= 14, P. orientale tetraploid 2n=28 ve P. pseudo-orientale hekzaploid 2n=42 kromozom içermektedir (Milo ve ark., 1988).

Bu tez çalışmasının amacı da, ülkemizdeki Papaver cinsi Oxytona seksiyonu içerisinde yer alan 3 türe ait 155 bitki grubunda morfolojik ve palinolojik incelemeler yapmaktır. Morfolojik çalışmalar insanlık tarihi kadar eski olmakla birlikte çıplak gözle tespit edilebilecek kadar çabuk ve pratiktir.

Tez kapsamında çalışılacak türler arasındaki morfolojik karışıklıkların hala giderilememiş olması bizim yapacağımız çalışmaya ayrı bir değer katmaktadır. Çalışmamız Oxytona seksiyonu türlerinin bazı taksonomik problemlerini aydınlatabilir ve ilerde yapılacak çalışmalara ışık tutabilirse amacına ulaşmış olacaktır.

(15)

2. KAYNAK ÖZETLERİ

2.1. Papaveraceae Juss. Genel Tanımlama

Genellikle tek yıllık, iki yıllık ve çok yıllık bitkiler, kimi zaman yaprağını dökmeyen (Romneya, P. argemone) nadiren küçük ağaçlar (Bocconia) dır. Kışlama için tomurcuklar dalların bazal bölümünde ya da bazal rozetlerindeki yaprakların ekseninde meydana gelir. Familyanın geofit temsilcileri, yeraltı esas gövdesi üzerinde brakteler tarafından örtülmüş tomurcuklara sahiptir. Rozet yapraklar, eğer varsa, genellikle petiyollüdür, üst yapraklar az çok sesildir, bazen gövdeyi tamamen sarar.

İlk kök kalın bir kazık kök şeklinde gelişir. Chelidonium’da (Kırlangıçotu) olduğu gibi yan kökler de gelişebilir. Rizomlar sürüngen saplı Eomecon’da karakteristiktir.

Yapraklar alternat, nadiren oppozit (Canbya) ya da helezoniktir (Meconella). Yaprak damar düzeni çoğunlukla pinnat, nadiren palmattır. Lamina bütün ya da farklı biçimde çentikli ya da bölünmüştür. Dallanma monopodiyaldır ya da bazı durumlarda eksen dallanmamıştır.

Anatomik olarak gövdenin damarlı kenarları çoğunlukla bir halka veya halkalar şeklinde geniş bir alanda düzenlenmiştir. Odunsu türlerde (Carlquist ve Zona, 1988) damarlar basit delik tabakalara sahiptir. Libriform lifler bütün odunsu türlerde vardır. Eksen parankima genellikle paratrakeal’dir. Kalburlu boru plastidleri S-tiplidir (Behnke ve Sjolund, 1990). Latisiferlerin oluşumu familyanın baskın yapısal bir özelliğidir. Latisiferler eklemli ve Papaver türlerindeki gibi dallanmış (Esau, 1965; Fairbairn ve Kapoor, 1960), dallanmamış (Chelidonium) ya da eklemsiz (Stylophorum) olabilir ve genellikle bitkinin floem bölgesiyle bağlantılı bütün parçalarında gerçekleşir (tohumlar hariç) (Thureson-Klein, 1969). Craig ve Mahlberg (1976) aynı zamanda Papaver

(16)

Papaveraceae de stomaların yapraklarda bulunma şekline göre yapraklar anomositik ve amfistomatik (Kidwai, 1972) ya da hipostomatiktir. Yaprak lamina kenarları invulat ya da revulat olabilir (Weberling, 1992).

Bitkiler tüysüz olabilir ya da bir indumentum mevcut olabilir. İndumentum tamamen uniseriat (tek sıralı) (Chelidonium) ya da multiseriat (çok sıralı) (Papaveroideae) olan unicellular (tek hücreli) ya da multicellular (çok hücreli) tüylerden ibaret olabilir. Salgı bezli çok hücreli tüyler Glaucium içerisinde bulunmaktadır. Tüyler yumuşak ve ipeksiden dikenliye doğru düz veya pürüzlü olabilir.

Kaliks uniseriattır, 2–3 parçalı, genellikle serbest (fakat Eschscholzia da kaynaşmıştır). Sepalin üst kenarı bir kanada benzeyen lop şeklinde oluşabilir. Bu lopun durumu, eğer varsa, değişebilir. Sepallerin vasculature (damarları) genellikle dallanmıştır. Çiçek tomurcukları çiçeklenmeden önce genellikle eğiktir. Petaller 2 adet 2-3’lü seriler halindedir, petallerin bulunmadığı Bocconia ve çok petalli olan Sanguinaria hariçtir. Petallerin vernasyonu çok buruşuktur. Çok sayıda stamenlerin olması çiçeklerinde sadece 4–12 stamenin bulunduğu bazı Canbya ve Meconella türleri hariç ailenin ayırt edici özelliğidir. Filamentler filiform, klavat ya da lateral olarak genişlemiş olabilir ve anterler uzun şeritler halinde açılmış ditekaldir.

Ginekeum 2 bazen 20’den fazla karpel içerir. Ginekeum Romneya hariç pariyetal plasentalı unilokulardır. Komşu karpellerin plasentası çoğu durumlarda içine kaynaşmıştır. Romneya’daki ginekeum multilokulardır ve burada plasenta radyal olarak uzanmıştır ve verimsiz olan merkezi bir kolumna içinde kaynaşmıştır.

Papaver cinsinde stigma az çok disk ya da koni şeklindedir, stigmatik ışınların lopları

bazı durumlarda eksiktir.

Papaveraceae çiçeklerinin her biri tektir ya da belirli çiçek durumunda düzenlenmiştir:

rasem, korimb, panikula ya da umbella. Geçici çiçek genellikle ilk açar ve açma sırası daha sonra basipetaldir. Ovüller anatrop ya da subkamfilotrop, bitegmic ve crassinucellatedir. Megaspor gelişimi Poligonum tipi takip eder. Sinergitler kancalıdır

(17)

ve filiform aparatlara sahiptir. Tozlaşmadan önce kutup çekirdeği erir. Papaver’de bazen 5 antipod olur. Endosperm çekirdeğe aittir ve embriyo gelişmemiş olabilir. Anterler salgı tapetumu ihtiva eder. Hücre duvarı teşekkülü aynı zamanda olur ve polenler 2 ya da 3 odalı olabilir. Dallanmış polen tüpleri Papaveraceae familyası içinde oluşabilir. Küresel polen tanelerinin şekli genellikle retikulattır, nadiren spinuliferous’tur. Por trikolpat, polikolpat (Eschscholzia) ya da poliporat (Argemonidium) bazen deliksiz (Meconopsis) dir.

Familyadaki kromozom sayıları başlıca x = 6,7,8,9,10,11’in katları şeklindedir. Familyadaki en yüksek kromozom sayısı 2n= 84’ü aşar.

Papaveraceae familyasına ait türler çoğunlukla böceklerle tozlaşır (Bocconia ve

Macleaya’nın rüzgârla tozlaşması hariç). Böcek tozlaştırıcılar başlıca Hymenoptera ve

Diptera’dır. Çiçeklerin nektardan yoksun olmasından dolayı, onlar çoğunlukla görsel

etki (örneğin petal yapraklarının rengi ve bazen de onların bazal özellikleri) ile cezp edilen tozlaşmayı sağlayan böceklere polen sunarlar. Sayısız renkli anterler ve filamentler aynı zamanda çiçeklerin çekiciliğini artırırlar. Papaver alpinum türünün çiçekleri karanfil gibi kokar ayrıca Romneya da güzel kokulu çiçeklere sahiptir.

Papaveraceae meyveleri tek pistilden oluşmuştur. Superior yumurtalık genellikle

plasentanın birleşimiyle unilokular (tek gözlü) Glaucium’da olduğu gibi ya da multilokular (çok gözlü) dır. Meyveler çoğunlukla monomorfiktir. Olgun meyvelerin şekli çeşitlidir: klavat, elipsoidal, globose, ovat, obovat, oblong, fusiform (iğ biçiminde) vb. Meyveler kendi kendine açılabilir ya da açılmaz. Papaveroideae alt familyasının belirgin özelliği olan açılma, çoğu durumlarda basipetal olarak porlar ya da çeneklerde meydana gelebilir. P. somniferum’un çeşitlerinin kapsülleri tohumların tutunması için seleksiyonun bir sonucu olarak kapalı kalır. Meyvelerin yüzeyi düz, kırışık veya dikensi olabilir. Eğer meyveler tüysüz değilse, onlar bristles, prickles, spines ya da düz yatık tüylerle kaplıdır. Böyle tüyler teşhisle ilgili öneme sahip olabilir. Meyvelerin rengi genellikle kahverengimsi siyahtır, grimsi veya yeşil de olabilir (Gunn, 1980).

(18)

Tohumlar her meyvede genellikle çok sayıda bulunur. Bununla birlikte bazı durumlarda onların sayısı çok daha azdır ve uç durumlarda sadece bir tohum bulunur. Tohumlar, plasentalar üzerinde yatay yönlü anatrop ya da semikamfilotrop ovüllerden oluşur. Tohumlar bitegmic ovüllerden gelişirler. Dış integument; dış epidermis, parankima tabakası (eğer varsa) ve kristal tabakayı oluşturur. Lifli tabaka, orta tabaka ve iç epidermis, iç integumentlerden oluşur. Dış epidermisin şekli türlerin teşhisi için güvenilir bir karakterdir. Bazı durumlarda funikulus ya da rafeden ortaya çıkan ariller vardır. Ariller genellikle yağları içerir ve tohumları taşıyan ve arilleri yiyecek olarak kullanan karıncaların tohum dağıtımına yardımcı olduğu bilinmektedir. Tohum kabuğu parlak veya mat olabilir ve rengi beyazdan siyaha kadar değişebilir (Brückner, 1983).

2.2. Papaveraceae Familyası Cins Anahtarı

Bitkiler saydam ya da renkli bitki özsuyu ile birlikte temelde odunsudurlar. Yapraklar genellikle alternat, seyrek olarak oppozit, sıkça çok bölünmüştür. Sepaller 2(-3), serbest ve dökülücüdür. Petaller 4(-6), serbest, ya da tabanda hafifçe birleşik, genellikle tomurcuk içinde buruşuktur. Korolla aktinomorfik ya da zigomorfiktir. Stamenler 4–6 arasında değişen çok sayıdadır. Ovaryum superior, sinkarp, 2–20 karpelli. Ovüller çok sayıda, anatrop veya kamfilotrop. Meyve bir kapsül, fındıksı, lomentum ya da silikula. Tohumlar 1 ya da çok sayıdadır (Seçmen ve ark., 1995).

1. Çiçekler kesinlikle yalnız bir simetri düzlemi olan zigomorfiktir; üst petal mahmuzlu, stamenler diadelfus, üç parçalı, 2 odalı bir anteri taşıyan ana dal, her biri 1 odalı bir anteri taşıyan yan dallar ( Subfam. Fumarioideae)

2. Meyve çok tohumlu bir kapsül, yapraklar (1-)2–3(-4) x ternate (üçlü), çok yıllık 6. Corydalis 2. Meyve 1(-2) tohumlu fındıksı, yapraklar 2–4 x pinnatisekt, bir yıllık 7. Fumaria 1. Çiçekler aktinomorfik ya da en az 2 simetri düzlemli, üst petal mahmuzlu değil, stamenler 4-daha fazla, serbest, bölünmemiş

3. Stamenler 4, 2 tip petalli çiçekler, zıt parçalarda oluşmuştur, bir çift açık bir şekilde tripartit (3 parçalı), meyve bir lomentum ya da lomentoid (Subfam. Hypecoideae) 5. Hypecoum

(19)

3. Stamenler çok sayıda, çiçekler aktinomorfik, petallerin hepsi bütün, bölünmemiş, Meyve değişik, asla bir lomentum değil (Subfam. Papaveroideae)

4. Stigmalar ovaryumun en üstünde bir disk üzerinde yapışık, stigmatik diskin hemen altında porlar tarafından açılan bir kapsül meyve 4. Papaver 4. Stigmalar saplı, bir disk üzerinde taşınmaz, bölmeler ile açılan silikula bir kapsül meyve

5. Beyaz kuru sivri uçlu tohumlara sahip, çiçek durumu umbella, özsu turuncu

1. Chelidonium 5. Tohumlar uzantısız; çiçek durumu rasemoz, ya da çiçekler tek başına; özsu süte benzer ya da sarı

6. Bir yıllık; 3–4 bölme ile açılan meyve; stigmalar 3–4, kapitat 3. Roemeria 6. İki ya da çok yıllık; 2 bölme ile açılan meyve; stigmalar 2; iki boynuzsu çıkıntılı, stipitat 2. Glaucium

2.3. Papaver L. Tür Anahtarı (J. CULLEN)

Bir yıllık, iki yıllık ya da çok yıllık bitkiler, genellikle beyaz özsulu. Çiçekler tek, ya da rasemoz ya da panikula, çoğu kez gösterişli. Petaller 4 (-6). Stamenler çok sayıda, filamentler linear ya da açılmış. Stigmalar 4–20, plasenta üstünde sapsız bir disk üzerinde bulunan, Meyve kalıcı stigmatik diskin hemen altında por gibi bölmeler tarafından açılan bir kapsül.

1. Bir yıllıklar, kökler ince 2. Gövde yaprakları amplexicaul

3. Kapsül obovat-oblong, 1,5 x 0,5–0,75 cm, stigmalar 6–7 20. gracile 3. Kapsül globose ile subglobose, (1,5-)2–5 (-7) x 4–5 cm, stigmalar (5-) 8–18

4. Yapraklar pinnatisekt, kapsül (1,5-) 2 cm, tomurcuklar ovoid, 2–3 cm 19. glaucum 4. Yapraklar serrat-dentat, kapsül 5–7 cm. ya da daha fazla, tomurcuklar ovoid-oblong, 1,5–2 cm 18. somniferum 2. Gövde yaprakları sapsız, fakat gövdeyi tamamen sarıcı değil

(20)

6.Stigmatik ışın karina, arasındaki boşluklar diskin 2/3’üne kadar uzanan

21. crostomum 6. Stigmatik ışın karinasız, arasındaki boşluklar diskin 1/3’üne kadar uzanan

7. Kapsül globose ile subglobose, tabanda yuvarlanmış, uzunluk/genişlik oranı 1–2: 1 8. Petaller uzunluğundan daha geniş, çiçek sapı genellikle dikenli, daha alt yaprakların son segmenti yanlardan daha uzundur 22. rhoeas 8. Petaller dikdörtgen şeklinde ya da genişliği kadar uzun, çiçek sapı yatık tüylü, daha alt yaprakların son segmentleri yaklaşık yanlardakilerle eşittir

9. Yapraklar ve dallar sert, petaller pembe ya da kırmızı, her biri tabanda siyah lekeli 23. lacerum 9. Yapraklar ve dallar yumuşak, petaller vişneçürüğüne doğru kırmızı, her biri yaklaşık ortada ya da civarında siyah lekeli 24. commutatum 7. Kapsül tabana gittikçe konik, obovat ile klavat, uzunluk/genişlik oranı (2-)3–7: 1 10. Disk umbonat ya da önemli derecede piramidal

11. Kapsül obkonik-klavat, tomurcuklar oblong-eliptik 30. stylatum 11. Kapsül yaklaşık tubular; tomurcuklar ovoid 31. clavatum 10. Disk daire, ya da çok hafifçe piramidal

12. Disk hafifçe piramidal; daha alt yaprakların son segmenti yanlardan daha geniş, petaller koyu kırmızı 26. syriacum 12. Disk daire, daha alt yaprakların son segmenti yaklaşık yanlardakiler kadar geniştir, petaller pembe, kırmızı ya da uçuk eflatun

13. Çiçek sapı dikenli, petaller uçuk eflatun 27. rhopalothece 13. Çiçek sapı yatık tüylüden iğne şekline kadar, petaller uçuk pembe ya da kırmızı 14. Yapraklar 1(-2)-pinnat, segmentler ovat, oblong ya da üçgen şeklinde 28. dubium 14. Yapraklar 2–3 pinnat, segmentler yaklaşık linear 29. arenarium 5. Kapsül kıllı, en azından tepeye yakın, filamentler açılmış

15. Kapsül hemen hemen linear-silindirik, yatık sert kıllı

16. Gövdeler yayvandan dike doğru, çiçekler 1,5–3 cm genişliğinde, petaller tek lekeli 32. argemone 16. Gövdeler yatık, çiçekler 3-5 cm. genişliğinde, petaller iki lekeli 33. virchowii 15. Kapsül küresel ile elipsoit, yaygın sert tüyler, kavisli dik durumdan tabana doğru yayılmış

(21)

17. Kapsül 7–10 mm, alt yaprakların segmentleri genel olarak ovat-üçgen şeklinde 35. apulum 17. Kapsül 10–15 mm, alt yaprakların segmentleri lanseolat-üçgen şeklinde

34. hybridum 1. İki yıllık ya da çok yıllık, kökler kalın

18. İki yıllık, disk kapsülden daha dar, genellikle piramidal ya da konikal 19. Gövdeler yapraklı, çiçekler rasemoz ya da panikula

20. Yapraklar (2-)3–4-pinnatisekt, segmentleri linear ile linear-oblong, eni 3 mm den daha az

21. Bitki 1 ana gövdeli, çiçek durumu dallanmış-panikula, petaller 2cm 12. triniifolium 21. Bitki çok gövdeye ayrılmış, çiçek durumu bir rasemoz, petaller 0,75–1,5 cm

13. armeniacum 20. Yapraklar 1(-2)-pinnatisekt, segmentler oblong ile geniş üçgen şeklinde iri, 5 mm den daha geniş

22. Kapsül tabanda yuvarlanmış, yaklaşık subglobose.

23. Tomurcuklar tüysüz, yaprakçıkların bitimindeki sert kıllar hariç gövde yaprakları tüysüz 11. acrochaetum 23. Tomurcuklar turuncu-kahverengi tüylü-kıllı, gövde yaprakları dikenli-kıllı

10. tauricola 22. Kapsül tabanda konik, klavat, obkonik ya da elipsoit

24. Disk basık koni şeklinde, kapsül aniden tepe yakınında büzülmüş, 6–8 mm eninde 14. fugax 24. Disk silindirik ya da silindirik-koni şeklinde, kapsül tepede konik, 3–5 mm eninde 15. cylindricum 19. Bitki skapos, çiçekler tek

25. Gövdeler kavisli-eğimli, biraz bükük, kapsül 7–11 mm, obovat-oblong

17. curviscapum 25. Gövdeler hemen hemen dik, kapsül 15–25 mm, eliptik-doğrusal 16. polychaetum 18. Çok yıllıklar, disk kapsül kadar geniş, daire ya da çok az piramidal

26. Kapsül tabanda yuvarlanmış, hemen hemen küre şeklinde, bitki pannose değildir; Petaller kırmızı ile koyu kırmızı

(22)

27. Petaller 3 cm ya da daha fazla, filamentler açılmış

28. Çiçek sapı üzerinde yayılan sert kıl, petaller 6 3. lasiothrix 28. Çiçek sapı üzerinde yatıksert kıl, petaller genellikle 4

29. Petaller (4,5-) 9 cm, yapraklar hemen hemen 3–6 nodda gövde boyunca dengeli şekilde dağılmış

30. Çiçekler brakteli, çiçek sapları 3–4 mm genişliğinde, petal üzerinde dikdörtgen şeklinde leke 2. bracteatum 30. Çiçekler braktesiz, çiçek sapı 2–3 mm enli, petal üzerinde boydan daha enli leke, ya da petaller lekesiz 1. orientale 29. Petaller 3–5 cm, yapraklar sadece gövdenin daha alt kısımlarında, 1–3 nodlarda 4. paucifoliatum 26. Kapsül tabanda konik, hemen hemen klavat ya da eğer yuvarlaksa bitki pannosdur, petallar kiremit kırmızı

31. Gövdeler skapos, çiçek durumu 1–3-çiçekli 9. lateritium 31. Gövdeler yapraklı, çiçek durumu 6-çok-çiçekli

32. Gövde ve yapraklar yoğun olarak beyaz-pannos

33. Kapsül tabanda yuvarlanmış, subglobose ile oblong, disk hafif umbolu daire

6. pilosum 33. Kapsül tabanda konik, obkonik-klavat, disk az çok piramidal 5. spicatum 32. Gövde ve yapraklar tüylü ya da dikenli-kıllı, nadiren tüysüz, beyaz olmayan-pannos 34. Yapraklar son derece dentat ile pinnatifit, gövde ve indumentumlu yapraklar yatık sert kıllı 8. strictum 34. Yapraklar dişli-serrat, gövde ve yapraklar tüylü, bükülmüş şekilliindumentum biraz yayık, yumuşak tüyler 7. apokrinomenon

Papaver cinsine ait türler 9 seksiyon altında toplanmaktadır. Bunlar;

Sect. I Argemonorhoeades Fedde (Syn. Argemonidium Spach) Sect. II Carinatae Fedde

Sect. III Horride Elk.

Sect. IV Oxytona Bernh. (Syn. Macrantha Elk.)

Sect. V Mecones Bernh. Sect. VI Miltantha Bernh.

(23)

Sect. VII Orthorhoeades Fedde (Syn. Papaver) Sect. VIII Pilosa Prantl

Sect. IX Scapiflora Rchb.

III ve IX nolu seksiyonlarda yer alan türler Türkiye’de bulunmamaktadır (Cullen, 1965; Goldblatt, 1974)

Türkiye’de bulunan tek yıllık Papaver türlerini içine alan seksiyonlar Sect. Papaver L. (Syn. Orthorhoeades Fedde)

Sect. Carinatae Fedde Sect. Mecones Bernh

Sect. Argemonidium Spach (Syn. Argemonorhoeades Fedde)

Türkiye’de bulunan çok yıllık Papaver türlerini içine alan seksiyonlar Sect. Oxytona Bernh. (Syn. Macrantha Elk.)

Sect. Pilosa Prantl. Sect. Miltantha Bernh.

2.4. Macrantha Seksiyonu (Elk.) = Oxytona Bernh

Papaver sec. Oxytona Bernh., Linnaea 8: 843. 1833.

Papaver sec Macrantha Elkan, Tent. Monog. Papaver. 13. 1839

Calomecon Spach, Hist. Nat. 7: 9. 1839.

Bitki çok yıllık, otsu ve kazık köklüdür. Çok yapraklı olup tabanda rozet şeklinde düzenli, taban yapraklar petiyollü ve pinnatisekt, segmentler dentat ve akuminant ve üzerinde büyük beyaz çok hücreli tüyler vardır. Sap tabandan çıkmaktadır. Genç bitkilerde tekli ve çoklu nadiren tek, dik, güçlü, çoğunlukla beyaz tüyler ile tabandan yukarı doğru ve nadiren genişleyen, kaolin yapraklar tabana benzer yukarı doğru küçük ve en uçtaki sesil, çiçekler tekli sapın ucunda brakteli, ya da braktesiz, kaliks erken dökülen, 2–3 parça yapraklı, yeşil, tüylü ya da dış taraf tüylüdür. Petal 4–6, 2 halka, dış petal büyük, obovat, turuncu ve koyu kırmızı arasında, stamenler çok, filamentler linear,

(24)

spatulat. Anterler ince dikdörtgen ya da linear, sarı ve koyu mor arasında. Polen yuvarlak, trikolpat nadiren tetrakolpat. Eksin retikulat. Ovaryum obovat olup düz konik disk ile kapatılmış, stigmatik ışınlar 10–25 yumuşak. Kapsül yuvarlak odunsu, stigmatik ışınlardan çıkan açıklıklar çok tohumlu, küçük, reniform. Temel kromozom sayısı x = 7. Bu seksiyondaki türler onların skapos çok yıllık yapısı tarafından karakterize edilmiştir. Onlar kıllı tüylü biçimde parçalara ayrılmış ya da yarılmış kalın, uzun rozet yapraklara, uzun ve etli yan dallara sahip kalın bir ana köke (nadiren dallanmamış), merkezde çiçeğe sahiptirler (Trol, 1964).

Bu seksiyonun morfolojik özelliği kışı geçiren tomurcuklardır. Bu tomurcuklar ana rozet yaprakların koltuk altına yerleşmiştir. Diğer seksiyonlarda bu tomurcuklar dalların kalınlaşmış dibinde merkezden uzak (distal olarak) gelişir (Günther, 1975).

Bu grup sadece Kafkaslar, İran ve Türkiye’nin farklı bölgelerinde meydana gelen üç tür içerir. P. bracteatum kuru habitatlara dayanıklıdır, P. orientale yüksek dağ şartlarında bulunabilir ve P. pseudo-orientale sulak, nemli yerleri tercih eder.

Nyman ve Bruhn (1979)’a göre türler, çiçek tomurcukları ve petaller, brakteler, üstteki yaprakların pozisyonunda da farklılık gösterirler. En üstteki yaprak insersiyonu P.

bracteatum ve P. pseudo-orientale’de gövdenin üst üçte birindedir ve P. orientale’de

orta bölgededir. Eksene yakın epidermis üzerinde çok sayıda tüylü, çok hücreli yapraklar P. bracteatum’da hipostomatiktir. Brakteler P. bracteatum’da bulunur. P.

orientale’de brakteler yokken P. pseudo-orientale’nin bazı fertlerinde birkaç brakte

meydana gelebilir. P. bracteatum ve P. pseudo-orientale dik çiçek tomurcukları sergiler. P. orientale’nin sarkık (eğik) tomurcuğu sadece çiçek açmadan hemen önce dik duruma gelir. P. bracteatum’un çiçekleri uzun, koyu kırmızı petallere sahiptir. Diğer iki tür kiremit kırmızı petallere sahiptir, petallerde leke P. orientale’de yokken P.

pseudo-orientale’de olabilir de olmayabilir de. Stigmatik disk P. bracteatum’da koni

(25)

Ploidi seviyesi bu seksiyonda türlerin kesin sınırlarını verir. Goldblatt (1974) tarafından yapılan bir çalışmaya göre, hekzaploid P. pseudo-orientale (2n=42), diploid P.

bracteatum (2n=14) ve tetraploid P. orientale (2n=28) arasında geçici bir form olarak

dikkate alınmıştır.

P. bracteatum onun baskın alkaloidi olarak tebain depo eder. Alpinigenin, kodein,

protopin ve diğer bazı alkaloidler çok daha az seviyede bulunur (Nyman ve Bruhn, 1979; Meshulam ve Lavie, 1980). P. orientale’de izotebain karakteristik bir alkaloiddir (Vagujfalvi, 1970) ve mekambridin de rapor edilmiştir (Phillipson ve ark., 1981). P.

pseudo-orientale’nin farklı populasyonlarında ana alkaloidler izotebain (Tetenyi, 1986),

makrantalin, orientalidin ve salutaridin’dir (Sariyar ve Baytop, 1980). Bu grubun türlerinde morfin tip alkaloidler sadece eser miktarda algılanabilir ya da hiç yoktur (Böhm ve Nixdorf, 1983). Bu seksiyonun büyük kimyasal farklılığı en az dört kimyasal türün varlığı (izotebain-salutaridin, tebain-salutaridin, makrantalin ve salutaridin esas alkaloidlerdir) ile belirtilmiştir.

İlk defa 1909 da Fedde tarafından yapılan monografda, Oxytona seksiyonunda 4 tür olduğu bildirilmiştir. Daha sonra muhtelif botanikçiler Fedde'nin kabul ettiği Oxytona seksiyonunun 4 olan tür sayısını bazen azaltmışlar, bazen de arttırmışlardır. Fedde'nin ve daha sonraki botanikçilerin Oxytona seksiyonuna dâhil ettikleri türler kronolojik olarak aşağıda verilmiştir:

Fedde'ye göre (Pflanzenr. 40 (lV. 104): 366 (Fedde, 1909) 1. P. orientale L.

2. P. bracteatum L. var. bracteatum

var. pseudo-orientale Fedde 3. P. lasiothrix Fedde

(26)

Medwedev’e göre (Bull. Mus. Cauc. ll: 204, 1918) (Medwedev ve ark., 1918) 1. P. orientale L.

2. P. pseudo-orientale (Fedde) Medw. 3. P. bracteatum Lindl.

Popov’a göre (Flora of U.S.S.R., 1937). (Komarov, 1970) 1. P. bracteatum Lindl.

2. P. lasiothrix Fedde 3. P. intermedium DC. 4. P. orientale L.

5. P. paucifoliatum (Trautv.) Fedde Grossheim’e göre (Flora Caucasus, 1950) 1. P. bracteatum Lindl.

2. P. orientale L. var. orientale

var. intermedium DC. (P. pseudo-orientale (Fedde) Medw.) 3. P. paucifoliatum (Trautv.) Fedde

Cullen'e göre (Flora of Turkey, 1965) (Cullen, 1965) l. P. bracteatum Lindl.

2. P. orientale L. var. orientale

var. parviflorum Busch. 3. P. lasiothrix Fedde

4. P. paucifoliatum (Trautv. ) Fedde

Bu seksiyon üzerinde çalışma yapan botanikçi Peter Goldblatt'a göre (Annals of Missouri Botanical Garden, 1974)

1. P. bracteatum Lindl. 2. P. orientale L.

Sin.: P. paucifoliatum (Trautv.) Fedde 3. P. pseudo-orientale (Fedde) Medw.

(27)

Oxytona seksiyonuna ait bitkilerin tür tespitinde kullanılan teşhis anahtarı 1. Çiçekler brakteli

2.Çiçekler koyu kırmızı; brakteler 3–8; kaliks tüylü olup, kaliks tüyleri tabanda üçgen şeklinde ve dik 1. P.bracteatum 2.Çiçekler turuncu (turuncu kırmızı) , brakteler 1 – 4, kaliks tüyleri ince, subpatent 3. P. pseudo-orientale 1. Çiçekler braktesiz

3. Kaolin yapraklar çiçek sapının yukarısında yok. Tomurcuk eğik, petaller lekesiz ya da açık mor ile beyaz arası lekeli 2. Papaver orientale 3. Kaolin yapraklar gövdenin üstten 2/3 ne kadar uzanır. Tomurcuklar dik, nadiren eğik, petaller genellikle dikdörtgen şeklinde, siyah lekeli, nadiren lekesiz

3. P. pseudo-orientale

Papaver’e ait türler gibi Oxytona’ya ait her üç türdeki çiçeklerde büyük ve çok

belirgindir. Petalleri kaliks dıştan çevreleyerek buruşmuş bir yapıda içerisinde tutmaktadır. Çiçekler açmadan önce polenler atılıp stigmatik disk üzerine yapışmaktadırlar. Polenler stigmatik disk üzerinde kabullenme zamanına kadar kalmaktadır. Ancak hava yolu ile ya da böcekler vasıtası ile uzaklaştırılabilirler.

Oxytona’ya ait üç tür morfolojik olarak birbirine benzemektedir ve diğer Papaver türleri

ile karıştırılmamalıdır. Tüm tür çok yıllık olup her yıl rozet oluşturur, pinnat ve dişli yapraklıdır. Ana yaprakların petiyolü uzun olup tüm yaprağı çok hücreli beyaz tüyle kaplıdır. Bu gruba ait yapraklarda biraz varyasyon olup P. orientale’ye ait yaprakların kenar dişleri daha küçük ve dardır, kenar dişleri dengesiz derinliklerdedir.

Yapraklar ve çiçek sapları hemen hemen her sene aynı zamanda açılmaktadır. Önce yapraklar gelişip sonra çiçek sapı uzamaktadır. Her sap çıkışta basit ve yoğun beyaz tüylerle kaplıdır. Her sapta tek çiçek ve birçok kaolin yaprak bulunmaktadır. Yukarıdaki yapraklarda petiyol küçüktür. Yaprakların yerleşimi taksonomik özelliklerde bir önem taşımaktadır. P. bracteatum ve P. pseudo-orientale’de en yukarıda 3. ya da çiçekten hemen önceki yapraklar kaolin yapraktır. P. orientale’de ise en yukarıdaki yapraklar

(28)

birbirine yakın olup, orta alanı kaplamaktadır. Bu özellikle bitkinin P. orientale’den

P. pseudo-orientale’yi ayırmak için yeterli çiçek özellikleri olmadığı durumlarda yeterli

bir ayırma özelliği olmaktadır.

P. bracteatum ve P. pseudo-orientale’de brakteler bulunmaktadır. Her ikisinde de

brakteler kaliks dışında tomurcuklara yakın yerlerde bitişik olarak bulunmaktadır. Çiçek açınca da brakteler düşmez. P. bracteatum’da 3–8 arasında fakat genelde 5–7 brakte bulunmaktadır. Braktelerin ölçü ve şekilleri değişmektedir. En büyük kaliks en dışta bulunup (10 cm) içe doğru küçülmektedir. En içteki ise 1,5 cm dir. En dışta bulunan yaprak gibi, en içteki ise kaliks gibi görünmektedir. İçerdeki brakteler membran gibi olup ve herhangi bir ölçümde her yaprağın kenar derinliği farklı olmaktadır. Çiçek tomurcuklarının gelişimleri özel ve kaliks tüylüdür. P. bracteatum’ların gelişme süresince kaliksin alt yarısında brakteler büyüktür. Çünkü tomurcuğun alt yarısı daha büyüktür. Olgunlaşmaya yakın zamanda P. bracteatum tomurcukları oblong olarak görülür. Diğer türlerde tomurcuk ovaldir. P. orientale’de tomurcuklar gelişme süresince eğik ve çiçek açmadan önce sap dikleşmektedir. Tomurcuk oval genel olarak uca doğru incelmektedir.

Normal gelişen çiçeklerde 2–3 kaliks yapraklar ve ona karşı 4–6 petaller bulunmaktadır. Kaliks ve petallerin sayısı P. bracteatum’da fazla P. orientale’de azdır. Ancak bu durum dış şartlardan etkilenmektedir. Petal uzunlukları en kısa olan P. orientale’dir. P.

bracteatum’daki çiçekler koyu kırmızı ve onlar üzerinde siyaha yakın lekeler tabandan

yukarıya kadar uzamaktadır. P. pseudo-orientale’nin petalleri kiremit kırmızısıdır. Petaller üzerinde dikdörtgen şeklinde leke tabandan yukarda bulunmaktadır. Bazı şartlarda P. pseudo-orientale petallerinde lekeler bulunmamakta olup, onları tayin etmek için bitkinin diğer özelliklerini görmek gerekmektedir. P. orientale petalleri portakal renkli olup bazılarında beyaz ya da sarı mavi lekeler bulunmaktadır ve bu tip P.

orientale’ler en yaygın olarak kuzey Türkiye’de bulunmaktadır.

Oxytona seksiyonunun ginekeumu özeldir. Büyük ovaryum şapkalı ve üzerinde düz bir

disk ve onlardan çıkan stigmatik ışınlar mevcuttur. Anter uzunluğu gibi oval şekilli ovaryumdaki ışın sayıları da türden türe değişmektedir. P. bracteatum’daki ovaryum en

(29)

büyük ve çoklu ışınlar, P. pseudo-orientale’deki ovaryum ve ışınlar orta, en az ve küçük olan P. orientale’dir. Kapsül büyüyünce ölçüm değişiklikleri devam etmektedir. P.

bracteatum’da şekil bozulmakta olup disk genel olarak ya konik ya da konkav şeklini

almaktadır. Kapsül sertleşmekte olup olgunlaşınca odunlaşmaktadır. Tohumlar stigmatik ışınların altındaki açıklıklardan etrafa saçılmaktadır.

Anterler 3 türde de farklı uzunluktadır. P. bracteatum’da en uzun, P. orientale’de en kısa ve P. pseudo-orientale’de de orta uzunluktadır. Anter rengi az değişmekte olup eflatunun değişik tonlarında bulunmaktadır. Polen koyu eflatun, sarı eflatun ya da sarı olabilir. P. orientale’de her 3 renk tonu da bulunmaktadır. Fakat sarı rengin en yaygın olduğu görülmektedir. Diğer türlerde koyu renkli polen bulunmaktadır.

2.4.1. P. orientale L., Sp. Pl. 508 (1753). Ic. Bot. Mag., 2: t. 57 (1794).(1988)

Sin: P. grandiflorum Moench, Meth. 247 (1794) nom. illegit. superfl.; Calomecon

orientale ( L.) Spach, Hist. Nat. Veg. 7: 9 (1839); P. orientale L. var. paucifoliatum

Trautv. in Acta Horti Petrop. 4: 345 (1876); P. orientale L. var. parviflorum Busch in Kusn., Fl. Cauc. Crit. 3: 42 (1905) nom. illegit. superfl.; P. paucifoliatum (Trautv.) Fedde in Engler, Pflanzenr. 40 ( IV. 104): 366 (1909).

Gövdeler 30–90 (-100) cm, dik, aşağıda yayılan setos tüyler, üstte yatık setos. Yapraklar 3–6 nodlarda, 35 cm serrat ya da bazen pinnatisekt, segmentler oblong-triangular, kenarları dişli. Kaolin yapraklar 2–3, en üst yaprak gövdenin 1/3 den daha aşağıda. Çiçek brakteleri yok. Tomurcuklar genel olarak ovoid, 2–3 cm. eğik. Dağılmış ince kısa tüylü kaliks. Petaller 4 (-6) adet, 4, 4,5–9 cm, açık turuncu, lekesiz ya da kaide yukarısında dikdörtgen şeklinde beyaz ya da açık mavili. Filamentler 1 cm kadar, anterler sarı ya da açık eflatun. Kapsül 2 cm, subglobose. Disk düz, stigmalar 8–15. 2n=28. Kuzeybatı İran ve kuzeydoğu Türkiye’de yayılış gösteren ince narin bitkilerdir. İki varyetesi tanınmış olabilir:

1. Yapraklar 3–6 nodda, petaller 7–9 cm, lekeli, stigmalar 10–16 var. orientale 1. Yapraklar 3-4 nodda, petaller 4,5-6 cm, lekesiz, stigmalar 7-13 var. parviflora

(30)

2.4.2. P. bracteatum Lindl., Coll. Bot. t. 23 (1821) (1: 222) ( Peter Goldblatt, 1974)

Oxytona seksiyonunun en büyük bitkileridir. Bir m ye kadar boylanabilir. 15 kadar

çiçek açan gövdesi vardır. Yapraklar 45 cm kadar uzunlukta olup pinnatisekt, orta damara kadar derin bir yarık vardır. Yaprak kenarları düzensiz dentat ya da bidentat. Gövde çok tüylü, tüyler aşağı doğru yönde olup yatık değildir. 5–7 kaolin yapraklı, en üst yaprak gövdenin 2/3 den daha yukarda. Gelişme süresince tomurcuk dik ve oval, açmadan önce oblong, kaliks genel olarak 3 bölmeli, tüyler kalın, yatık değil, 5 mm. uzunluğa kadar ve üçgen tabanlı. Çiçek brakteleri 3–8, 1,5–3 cm uzunluğunda düzensiz dentat ya da düz ve tarak gibi kenarlar. Petaller 4–6, morumsu koyu kırmızı (turuncu değil) çiçekleri ile çok bariz net bir türdür. 5–6 nodlardaki yapraklarıyla daha güçlü gövdeleriyle P. orientale’den ayrılır. Her bir petal tabana kadar uzanan geniş siyah lekelere sahiptir. Filamentler 1,5 cm uzunluğunda anterler linear, (2,8) 3–5,5 mm uzunluğunda koyu mor, polenler 24–27 µ çapında, ovaryum 1,2–2 cm yüksekliğinde olup ovaldir. Disk düz, konkav ya da konikal, 3 cm genişliğinde 4 cm yüksekliğinde 14–20 stigmalı obovat-globose kapsül. Oxytona seksiyonunun Türk türlerinin her ikisinden kromozom sayısı farklıdır (2n=14). Kuzey Iran Alborz dağları, İran ve Kafkas dağlarının kuzey yamaçlarında dağılım göstermiştir. Açık yarı kuru yamaçlar (1500-) 1700–2500 m arasında nadiren gölgeli dereler, sel yatakları ya da sulama bentlerinin çevresinde çok yoğun Astragalus, Thymus, dikenli bitkiler ve Ferula türleriyle beraber bulunurlar. Sinonim: P. lasiothrix Fedde.

2.4.3. P. pseudo-orientale (Fedde) Medw. in Izv. Kavkaz. Muz. 11: 204 (1918).

Gövde 40–40 (-80) cm, dik, tüyler aşağı doğru yayılır. Gövde setos, tüyler aşağı doğru yatık nadiren yayılmış. Yapraklar 45 cm ye kadar uzun, derin pinnatisekt olup kenarları düzensiz dentattır. Kaolin yapraklar 5–6 adet, gövdenin 1/3’den yukarıya yerleşmiştir. Floral brakteler var ya da yok. Olduğu zaman küçük, 1–4 adet, kenarlar dentat ya da bütündür. Tomurcuk genellikle ovoid, daima dik. Kaliks 2 ya da 3 parçalı, tüyler ince subpatenttir. Petallar 4–6 adet, koyu kiremit kırmızısı, her biri bariz siyah lekeli, dikdörtgen şeklinde ve tabana kadar (nadiren leke yok). Filamentler 1–3 cm ye kadar uzanır. Anterler linear (1,7-) 2,0–3,5 mm uzunluğunda, koyu mordur. Polenler 27,8–

(31)

30,1 µ çapında. Ovaryum (1,2-) 1,5–1,8 (2,0) cm uzunluğunda, ovoid biraz konveks disk. Disk daire şeklinde; stigmatik ışınlar 9–19 adettir. Kapsüller düz disk ile birlikte 2,5 cm ye kadar uzun. Kromozom sayısı 2n=42’dir. Kuzeybatı İran, orta ve doğu Türkiye ve güney trans Kafkasya’da dağılım göstermiştir. Kayalık yamaçlar, bozkır, çoğunlukla akarsu yakınlarında. 1450–2800 m. yükseklikte bulunan bitkiler asla yoğun ağaç topluluğunda gelişmez. Sinonim: P. intermedium DC; P. bracteatum var.

pseudo-orientale Fedde.

2.5. Diğer Kaynak Özetleri

Işıkan (1957), haşhaş bitkisi tohumlarının bin dane ağırlığının 0,4 g civarında geldiğini ve kapsül büyüklüğüne göre bir kapsül içerisinde 3.000–20.000 adet tohum bulunabileceğini bildirmiştir. Çeşitlerin çiçek rengi ve tohum rengi arasında mutlak korelasyon olduğunu; koyu çiçek rengine sahip bitkilerin; pembe, kahve, mavi ve gri gibi tohum renklerine sahip olduklarını belirtmişlerdir. Böylece haşhaş tohumunun beyaz, sarı, kahve, pembe, mavi ve gri olmak üzere altı belirgin renge sahip olduğunu ifade etmiştir. Ayrıca; kapsülün içerisinde bölmelerin (plasenta) olduğunu ve bunların birer uzantısı şeklinde de kapsül tepesinde ortalama 4–18 arasında değişen stigma tepeciğinin bulunduğunu vurgulamıştır.

İncekara (1963)’nın bildirdiğine göre haşhaşlar kapsül indeksine göre 5 gruba ayrılmaktadır. Buna göre kapsül indeksi 1.25 ve daha yukarı olanlar oval, 1.05–1.25 arası konik, 1.00–1.05 arası yuvarlak, 0.75–1.00 arası fıçı, 0.75 ve daha aşağısı basık grubuna girmektedir.

Aytuğ ve ark. (1971), Linaria genistifolia türünün polen morfolojisini Wodehouse yöntemine göre incelemiş ve polen ölçülerini vermişlerdir. Araştırmada türün polenlerinin trikolporat, polen şeklinin sferoid, eksin yapısının tektat, eksin üzerindeki süslerin retikulat olduğunu tespit etmişlerdir. Ayrıca çalışmalarında türün polenlerine ait bazı ölçümleri vermişlerdir.

(32)

Er ve Arslan (1972), yapmış oldukları çalışmada haşhaş ziraatında ekonomik özellikler dikkate alındığında bir dönüm araziden ortalama olarak 100–150 kg tohum, 1–2 kg afyon ve 400–500 kg/da sap alınabildiğini belirtmişlerdir.

Chandra ve Bhatnagar (1974), polen tüpüne generatif hücre nükleusunun önce çıkmasının steriliteye neden olduğunu belirtmişlerdir. Araştırmacılar vejetatif nükleusun stigma hücreleri ile temas etmesinin polen çimlenmesinde ve polen tüpünün uzamasında etkili olabileceğini belirtmişlerdir. Diğer yandan tüpte generatif hücre nükleusunun vejetatif hücre nükleusundan önce çıkmasının üreme biyolojisi bakımından önemli olduğunu vurgulamışlardır.

Olsson (1974), Linaria vulgaris Miller ve L. repens (L.) Miller türlerinin polen morfolojileri üzerinde yapmış olduğu çalışmada her iki türün polenlerinin, radyal simetrili, isopolar, trikolpat ve prolate olduğunu tespit etmiştir. Çalışmada L. repens türünün polen boyutlarının L. vulgaris türünün polenlerine göre daha küçük olduğu tespit edilmiştir.

İnceoğlu ve Karamustafa (1977), Linaria coridifolia ve Linaria genistifolia ssp. linifolia türlerinin polen morfolojilerini ışık mikroskobu ile incelemişler ve polen ölçülerini vermişlerdir. Buna göre inceledikleri Linaria taksonlarına ait polenler trikolporat, prolat–küre, polenlerin kutuptan görünüş şekli semiangular ve eksin üzerindeki süslerin tanecikli olduğunu tespit etmişlerdir.

Kettenes ve ark. (1981), P. bracteatum’u bazı nedenlerden dolayı ekonomik açıdan oldukça değerli bir bitki olarak tanımlamıştır. P. bracteatum’un çeşitli hatlarındaki tebain yüzdesinin P.somniferum’dan (kapsüllerinin kuru maddesinde % 0,3–0,5 arasında morfin ihtiva eder) çok daha yüksek miktarlarda olduğu kaydedilmiştir (bazı İran kökenli hatlarda % 4.11 tebain tespit edilmiştir). Tebain zenginliği açısından P.

bracteatum’un organları kapsül, kök, gövde ve yaprak olarak sıralanmaktadırlar. Ayrıca

geleneksel haşhaş ekiminde P. somniferum’un yerine geçtiği takdirde uyuşturucunun yasadışı üretiminin kontrol altına alınmasında önemli bir rol oynayabileceği düşünülmektedir.

(33)

Philipson ve ark. (1981), Oxytona seksiyonunda yer alan türler üzerinde yaptıkları bir çalışmada Türkiye’de P. orientale ve P. pseudo-orientale türlerinin yetiştiği, P.

bracteatum olarak bilinen türün ise P. pseudo-orientale türünün bir ırkı olduğu ileri

sürülmüştür.

Camcı (1983), haşhaşın tohum renginin verimde bir etkisinin olmadığı ancak tohumun yağ oranında dolayısıyla da bileşiminde etkisi olduğu belirtilmiştir.

Palevitch ve Levy (1983), Papaver bracteatum Lindl. türünde tebain verimini etkileyen kültürel ve genetik faktörleri araştırmışlardır. P. bracteatum’un Lindl. genellikle ekiminden sonraki, ikinci gelişme yılında çiçeklenen çok yıllık bir tür olduğu vurgulanmıştır. Bu çalışmada, erken sonbahar ekimi veya seçilmiş bir hattın doğrudan dikimi ile ilk gelişme yılında yüksek çiçeklenme oranının (% 96) sağlanabileceği vurgulanmıştır. Ekim zamanının gecikmesi halinde, ilk yılda elde edilen çiçeklenme oranı ve kapsül verimlerinin düştüğü belirtilmiştir. Sonbahar ekimlerinin köklerden tebain üretimi için kullanılabileceği, kapsüllerden elde edilen tebain oranının köklerden elde edilene göre çok daha düşük olduğu, bitki sıklığının artması durumunda, elde edilen bitki başına kapsül sayısı ve ağırlığının azaldığı, ancak birim alandan elde edilen tebain verimini önemli derecede etkilemediği belirlenmiştir.

Mc Nicholas ve Martin (1984), P. bracteatum’un kapsülleri ve kökünün önemli miktarda tebain içerdiğini belirtmişlerdir. Bu alkaloid kodeinin yapımında, üstelik morfinin rakibi sayılan alkaloidlerin sentezinde doğal bir ön madde olarak kullanılmaktadır.

Genkel ve Pustovoitova (1985), Prunus cerasifera ve P. salicina bitkilerinin poliploidlerinin (4x) diploidlerine (2x) göre yaprak epidermal hücrelerinin büyüklüğünün fazla olması ve birim alanda daha az stoma bulunması gibi faktörlerden dolayı kuraklığa daha dayanıklı olduğu bildirilmiştir.

Güven (1988), türler içerisinde en çok araştırılan türlerin Papaver somniferum, P.

(34)

tebainin yüksek miktarda P. bracteatum türünde bulunduğunu ve tebainden hidrokodon, dihidrokodoinon, oksikodon, itabakon, naloksan, athorphin, akatorpin, drotebanol, naltrakson gibi tedavi değerleri olan ilaç ham maddeleri elde edildiğini belirtmiştir.

Milo ve ark. (1988), Yabani haşhaş türlerinden P. bracteatum, P. orientale ve

P.pseudo-orientale; Kafkasya, İran ve Türkiye’de bulunmaktadır. P. bracteatum çok yıllık bir

bitkidir. P. orientale ve P. pseudo-orientale birbirlerine yakın akraba sayılmaktadır. P.

bracteatum diploid 2n=14, P. orientale tetraploid 2n=28 ve P. pseudo-orientale

hekzaploid 2n=42 kromozom içermektedir.

Şenol (1988), Türkiye' de yetişen Oxytona seksiyonundaki türler ile ilgili olarak yaptığı araştırmalarda P. bracteatum’un P. pseudo-orientale’den morfolojik ve kimyasal bakımdan önemli farklar gösterdiği, P. bracteatum türünün P. pseudo-orientale türünün içine alınmasının uygun olmadığı görüşü benimsenerek çalışmalarında P. bracteatum türünü ayrı bir tür olarak ele almıştır.

Özhatay ve ark. (1989), Türkiye’nin Oxytona seksiyonundaki Papaver L. türlerinin ana alkaloidlerini, kromozom sayılarını saptamışlar ve yaprak alt yüzeylerinden alınan kesitlerde stoma boylarını ölçmüşlerdir. P. orientale’nin stoma boyu 38–39 µ, P.

bracteatum’un 27–29 µ, P. pseudo-orientale’nin 44–48 µ olarak tespit edilmiştir.

Pınar (1989), dış morfolojik özelliklerine göre ayırt edilmekte zorluk çekilen Centaurea

triumfetti All. A, B ve C grupları polenlerinin morfolojilerini, ışık ve elektron

mikroskoplarında karşılaştırmalı olarak incelemiştir. Her grubun ayrı ayrı palinolojik tanımları yapılmıştır. Bu üç grubun taksonomik problemlerine, palinolojik bilgilerle çözüm aranmaya çalışılmıştır.

Ojala ve ark. (1990), Papaver cinsi Oxytona seksiyonunda ploidi seviyeleri farklı türler bulunmakta olup, 2n=14 ile 2n=42 arasında kromozom sayısına sahip genotiplere rastlanmaktadır. Yapılan araştırmalarda P. bracteatum’un diploid (2n=14), P.

orientale’nin allotetraploid (2n=28) ve P. pseudo–orientale’nin ise allohekzaploid

(35)

Sethi ve ark. (1990), Hindistan’ın dört farklı bölgesinde yürüttükleri çalışmalarda, 10 haşhaş çeşidinin bazı bitkisel özelliklerini incelemişlerdir. Bölgelerin çevre şartlarının haşhaş çeşitleri üzerinde farklı etki gösterdiklerini belirlemiş ve çevre şartlarının tohum verimi, yağ verimi ve afyon verimine direkt etki yaptığını tespit etmişlerdir.

Moore ve ark. (1991), Linaria Miller cinsine ait polenlerin trizonokolporat ve uzun kolpuslu olduğunu, poru ışık mikroskobunda ayırt etmenin zor olduğunu ve eksin üzerindeki süslerin mikroretikülat olduğunu belirtmişlerdir.

Faegri ve Iversen (1992), Linaria Miller cinsine ait taksonların polenlerinde yaptıkları incelemelerde kolpusun çok uzun olduğunu, ekvatoral bölgede daraldığını veya köprü şeklinde çıkıntı oluşturduğunu ve bu bölgede bulunan porları ışık mikroskobunda ayırt etmenin oldukça zor olduğunu belirtmişlerdir.

Arslan (1991), P. bracteatum üzerinde yaptığı araştırmada ikinci yıldan itibaren iyi bakım şartlarında en az üç yıl bitkilerden yararlanılabileceğini ve 4 yılsonunda da kök hasadı yapılabileceğini gözlemlemiştir.

Büyükgöçmen (1994), yürütmüş olduğu bir çalışmada; haşhaşta bitki boyunun 60–98 cm arasında; haşhaş ana kapsüllerinin kapsül indeksi değerlerinin 0.67–1.11 arasında, bitki başına kapsül sayısının 1.30–4.39 adet arasında, bitki başına tohum veriminin 2.41–5.99 g, bitki başına kapsül veriminin 2.06–5.41 g arasında, tohumdaki yağ oranının % 39.92–56.07 arasında, morfin oranının ise % 0.21–0.74 arasında değiştiğini belirtmiştir.

Gordon (1994), ekolojik şartların haşhaş bitkisinde morfolojik değerleri ve vejetasyon süresini değiştirdiğini buna göre; Hindistan’da yetiştirilenlerde 120–165 gün, Afganistan’da yetiştirilenlerde 135–250 gün ve Pakistan’da yetiştirilenlerde 178–205 gün arasında değiştiğini belirtmiştir.

Karadavut (1994), yabancı orijinli haşhaş çeşit ve popülâsyonların da yürüttüğü bir çalışmada; çiçeklenme süresini 50–109 gün, olgunlaşma süresini 70–130 gün, bitki

(36)

boyu değerlerini 22.21–99.71 cm, bitki başına kapsül sayısını 1.01–6.17 adet, kapsülde tepecik sayısını 6.40–14.72 adet, bitki başına tohum verimini 0.26–11.66g, bitki başına kapsül verimini 0.30–6.48g ve kapsül kabuğundaki morfin oranını % 0.22–1.22 arasında belirlemiştir.

Engin (1995), haşhaş tohumu bileşiminin iklim ve çevre şartlarından etkilendiğini gözlemlemiştir.

Bretting ve Widrlechner (1995)’e göre morfolojik markörler en eski ve en yaygın kullanılan genetik markörlerdir. En önemli avantajları ucuz olmaları, hızlı ve basit bir şekilde tanımlanabilmeleridir. Hatta herbaryum materyali ve ölü dokularda bile tanımlanabilir olduğunu belirtmişlerdir.

Parmaksız (1997), Geraniaceae familyasından Erodium L. Herit cinsinin Tokat il sınırlarında yetişen türlerinin morfolojik, taksonomik ve palinolojik özelliklerini incelemiştir. Çalışma sonucunda araştırma alanında 3 tür tespit edilmiştir. Bu türlerin tohum ve polenleri karşılaştırılmıştır. Tohum şeklinin obovat, yüzey şeklinin skalariform-retikulat, renginin kahverengi ve hilum durumunun belirgin dışa doğru olduğu tespit edilmiştir. Polenlerin triporat, porların dairesel, üçgenvari, ovat ve oval-dairesel olduğu tespit edilmiştir.

Akyalçın (1998), dış morfolojik özelliklerine göre teşhis edilen Origanum L. cinsine ait 22 taksonun polen morfolojilerini ışık ve elektron mikroskoplarında karşılaştırmalı olarak incelemiştir. Her taksonun ayrı ayrı palinolojik tanımları yapılmıştır. Origanum L. cinsinin polenleri radyal simetrili, izopolar, hekzakolpat, suboblat, oblat sferoid, prolat, subprolat ve prolat sferoid’dir ve ornemantasyonu supraretikulattır.

Tabur (1998), Vicia L. cinsine ait tür, alttür ve varyete seviyesinde 20 taksonun morfolojik ve sitotaksonomik özellikleri üzerine bir araştırma yapmıştır. Bitki örnekleri üzerinde; bitki boyu, yaprak uzunluğu, yaprakçık sayısı, yaprakçık uzunluğu, stipul uzunluğu, çiçek sayısı, çiçek sapı dâhil salkım uzunluğu, meyve uzunluğu, meyve genişliği, gaga uzunluğu ve tohum sayısı gibi morfolojik özellikler belirtilmiştir. Bu

(37)

taksonlardan bazıları değişik araştırıcılar tarafından çalışılmış olmasına rağmen, bazılarının kromozom özellikleri ilk defa bu çalışma ile ortaya konulmuştur. Karyotip farklılıkları ile dış morfolojik farklılıkların bir dereceye kadar birbirleri ile uygunluk gösterdiği bulunmuştur.

Dutkuner (1999), Loranthaceae familyası taksonları, konukçuları, bu bitkilerin yaprak, meyve, tohum, çiçek özellikleri, araştırma bölgesindeki yayılışları ve yetişme ortamı özellikleri üzerine bir araştırma yapmıştır. Araştırma alanında Loranthaceae familyasından altı adet takson belirlenmiştir. Bu altı taksonun morfolojik özelliklerine göre tanı anahtarını yenilemiştir.

Gümüşçü ve Arslan (1999), seçilmiş bazı haşhaş çeşit ve hatları üzerinde yazlık ve kışlık olarak yürüttüğü çalışmasında; bitki boyunun kışlıklarda 66.35–98.75 cm, yazlıklarda 60,0–91.60 cm arasında; kapsül sayısının kışlıklarda 2,3–9.58 adet, yazlıklarda ise 1.93–3.55 adet arasında; kapsül indeksinin kışlıklarda 0.90–1.18, yazlıklarda ise 0.97–1.25 arasında değiştiğini belirtmiştir. Aynı çalışmada; kışlık yapılan ekimlerde bitki başına kapsül verimi 1.78–6.95g arasında, yazlıklarda 2.93–7.28 g arasında; bitki başına tohum verimi kışlıklarda 2.15–7.73 g arasında, yazlıklarda ise 3.30–8.15 g arasında belirlenmiştir. Dekara kapsül verimleri ise kışlık ekimlerde 55,54– 116.0 kg/da arasında, yazlıklarda 49.26–111.1 kg/da arasında değişmiştir. Dekara tohum verimleri ise kışlıklarda; 44–93–128,1 kg/da arasında, yazlıklarda ise 55.40– 136,1 kg/da arasında belirlenmiştir.

Kolaylı (İzmirlioğlu) (2001), endemik tür olan Astragalus flavescens Boiss.’in morfolojisi, anatomisi, ekolojisi ve polen özelliklerini araştırmıştır. Ayrıca ekonomik değeri yüksek olan ve tükenme tehlikesiyle karşı karşıya kalan bu türün tüketilmesinde ölçülü davranılmasına dikkat çekilmeye çalışılmıştır. Astragalus flavescens’ in taze olarak alınmış polenlerinden hazırlanan polen preparatlarında polenlerin trikolporat, subprolat olduğu görülmüştür.

Köksal (2001), dış morfolojik özelliklerine göre, ayırt edilmekte zorluk çekilen ve taksonomik problemleri bulunan Potentilla recta L. (Rosaceae) A, B ve C grupları

(38)

polenlerinin morfolojilerini, ışık ve elektron mikroskoplarında karşılaştırmalı olarak incelemiştir. Her grubun ayrı ayrı palinolojik tanımları yapılmıştır. Her üç grubun polenlerinin monad, trikolporat ve prolat, ornemantasyonunun striat ve mikroperforat olduğu tespit edilmiştir.

Perveen ve Qaiser (2001), Resedaceae familyasının 3 cinsine ait 4 türün polen morfolojisini LM ve SEM kullanarak incelemişlerdir. Polen tanelerinin genellikle radyal simetrili, isopolar, subprolat, nadiren prolate küremsi, trikolpat ya da trikolporat, tektumun retikulat, seksinin neksinden daha ince olduğu, bununla birlikte, delik tipi ve polen şeklinin türü sınırlandıran çok önemli polen karakterleri olduğu tespit edilmiştir. Delik tiplerinin temelinde 2 bariz polen tipi teşhis edilmiş olup, trikolpat ve trikolporat tiptedirler.

Arslan ve Kan (2002), Konya’da doğal olarak yetişen Kapari’de bazı fenolojik ve morfolojik özellikler üzerine bir araştırma yapmışlardır. Çalışmada bitkinin filizlenme, çiçeklenme, tomurcuk bağlama, meyve bağlama, tohum oluşturma ve vejetasyon süreleri belirlenmiştir. Ayrıca bitkilerde kök, sap, tomurcuk, çiçek, meyve, tohum gibi organların büyüklükleri ölçülüp tartılmıştır. Araştırma sonuçlarına göre; tomurcuk bağlama, çiçeklenme, meyve ve tohum bağlama süresi ortalama 108–132 gün arasında değişmiştir. Bitkilerde ortalama kök uzunluğu 167 cm, sap uzunluğu 140,6 cm, yaprak boyu 32,5 mm, yaprak eni 20,9 mm, tomurcuk boyu 9,6 mm, tomurcuk eni 5,5 mm, çiçek boyu 30,5 mm, çiçek eni 59 mm, meyve boyu 63,2 mm, meyve eni 20 mm, 1000 dane ağırlığı 6,3 g olarak belirlenmiştir.

Çitil (2002), Phlomis oppositiflora Boiss. & Hausskn, Phlomis kurdica Rech. fil. ve bunların melezi olan Phlomis kurdica Rech.fil. x oppositiflora Boiss. & Hausskn.’nın morfolojik, anatomik ve polen özellikleri üzerine bir araştırma yapmıştır. Taksonların polen tipi trikolpat, polen şekli oblat–küremsi, eksin yapısı tektat, ornemantasyonu retikulat olarak tespit edilmiştir.

Sarıyar (2002), Papaver cinsinin türleri morfolojik özelliklerine göre Argemonidium,

(39)

Rhoeadium olarak adlandırılan on seksiyon içerisinde gruplandırılmıştır. Horrida ve

Scapiflorae haricinde 8 seksiyona bağlı olan yaklaşık 35 Papaver türü Türkiye’de

mevcuttur.

Parmaksız (2004), ülkemizdeki Oxytona seksiyonunun Papaver bracteatum, P.

orientale ve P. pseudo-orientale türlerine ait 53 populasyonu temsil eden tek bitkide

morfolojik, moleküler ve kimyasal incelemeler yapmıştır. Morfolojik olarak 20 karakter incelemiş ve türler arasındaki akrabalık ilişkileri hiyerarşik kümeleme analizi ile belirlenmiştir.

Akgül (2004), ülkemizin Marrubium L. cinsine ait türlerinin morfolojik, mikromorfolojik, palinolojik, sitolojik ve tohum yüzeyi özellikleri ile tür tanımları ve coğrafik yayılışlarını araştırmıştır. Palinolojik çalışmalarda cinse ait türlerin polenlerini LM ve SEM de incelemiş, polen tipinin spheroidal ve subprolat, trikolpat ve ornemantasyonun psilat retikulat olduğunu tespit etmiştir. Gövdenin üst kısmındaki örtü tüylerinin marrubioid, yıldızsı veya dendroid tipte olduğu, marrubioid tüyün yaprağa göre gövde de daha çok bulunduğu, cinsin üyelerinde genellikle çiçek sayısının çok olduğu, stomaların genellikle alt epidermada daha yoğun olduğu, tohumların genellikle ovoid-oblong şekilli olduğu tespit edilmiştir.

Deniz (2004), Papaver orientale, P. pseudo-orientale, P. bracteatum ve P. somniferum türlerine ait çiçek tozlarının in vitro çimlenme ve gelişimini etkileyen abiyotik faktörleri belirlemek amacıyla araştırma yapmışlardır. En fazla çim borusu oluşturma oranı P.

orientale ve P. bracteatum’da sukroz içermeyen ortamdan, P. pseudo-orientale, P.

somniferum’da 50 mg/l sukroz içeren ortamdan elde edilmiştir. Borik asit ilavesiyle

bütün türlerde in vitro çiçek tozu gelişimi artırmıştır. Bunun sonucunda, en fazla çim borusu oluşturma oranı %73 ile P. bracteatum’dan elde edilmiştir.

Tatlıdil ve ark. (2004), Linaria Miller cinsine ait Afyon ve çevresinde yayılış gösteren 10 taksondan (L.simplex (Willd.)DC.,L. corifolia Desf., L. iconia Boiss.et Heldr., L.

grandiflora Desf., L. genistifolia (L.) Miller subsp. linifolia (Boiss.)Davis, L.

Referanslar

Benzer Belgeler

olmaksızın var olması imkansızdır; ancak akıldan ve aklî alemden daha basit bir şey [vardır], 72 151 ve bu şeyin üstünde olan başka hiçbir şey yoktur; çünkü o

“The European Society for Clinical Nutrition and Metabolism (ESPEN)” tarama amacı ile toplum için Malnütrisyon Üniversal Tarama Aracı [Malnutriti- on Universal Screening

Orta taneli silt ve ince çakıl taneleri kolayca elenebilirken daha ince tane boyu sınıfları için suda çökeltme metodu geliştirilmiştir.. Sıkı tutturulmuş silttaşı,

İletim demetlerinin lamina içinde geçtiği yollar, lamina yüzeyinde damarlar teşkil eder. İletim demetlerinin teşkil ettiği sisteme bu nedenle damarlanma

Products and packaging resulted in increased product variety, increased customer demand, and improved sales channels which use the digital marketing network and marketing to assist

edilmektedir (O. lazica Boiss.). Gövde ve yaprak anatomik özelliklerinden taksonomik öneme sahip epidermis, sklarenkima, korteks, floem ve ksilem tabaka sayısı, palizat

Yapraklar orbikulardan ovata kadar farklı şekillerde, 1,2-(4-5) x 0,9-3 cm, kısa sürgünlerde yaprak uçları obtus ya da mukrolu, uzun sürgünlerde yaprak uçları akut,

1970'lerin ortalarında Kohlberg, bilişsel gelişim yaklaşımı ve ahlak eğitimi kuramıyla çok fazla ilgi çekmişti. Şimdi meslektaşları ve eleştirmenler