• Sonuç bulunamadı

Ölümünün ikinci yılında Cihat Burak'ın yaşamı ve sanatı

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Ölümünün ikinci yılında Cihat Burak'ın yaşamı ve sanatı"

Copied!
3
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

Si \ ,

ink

Gençsanat

A Y L I K GÜZÜ S A N A T L A R DERGİSİ Sayı: 20 Nisan 1996

E D İ T Ö R D E N

D e ğ e rli O k u rla r,

1995-1996 s e z o n u n u n s o n u n a d o ğ ru yaklaştığım ız şu sıralarda; sergilerin çok azının sanat piyasasında herhangi bir yankı uyandırdığını görüyoruz. H üküm et kurulması aşamasında yaşanan krizlerin ardından gelen "psikolojik etkilenme" tüm galerilerde ve sanatçılarda olum suz bir hava yarattı. Eser satamayan galeriler tanıtım etkinliklerini asgariye indirdiler. Sanatçılar masraflarını kısmak zorunda kaldılar. Etkinlikleriyle yankı uyandırabilen birkaçı dışında sergiler; y aşa n an h ü k ü m e t krizinden paylarını aldılar. Şimdi ö n ü m ü z d e Habitat projesi çerçe v esin d e açılacak sergiler var. Büyük bir olasılıkla bu sergiler de yaşanan krizden etkileneceklerdir. Piyasa dışındaki etkinliklere gelince; bunlar içinde en önemlisi (eğer gerçekleşirse) İstanbul Resim ve Heykel Mi'ızesi’nd e "Türk Resminde İn s a n a Bakış" adı a ltın d a d ü z e n l e n e c e k o la n resim sergisidir. Başlangıcından bu g ü n e Türk resminde insan figürü ağırlıklı yapıtlar vermiş sanatçıların resim lerinden seçilecek örneklerle gerçekleştirilecek bu temalı serginin e n ö n e m li ö z e ll i k l e r i n d e n biri d e L evnî’d e n O sm an Hamdi’ye, Çallı’dan Ali Çelebi’ye, Cemal Tollu’dan Orhan P e k e r’e k adar çeşitli ustaların figüratif işlerinin yaşayan sanatçıların yapıtlarıyla birlikte sergilenmesi olacaktır. Bu sergiyi düzenleyenlere, katkıda bulunan firma ve firmalara biz de ayrıca sanata verdikleri özverili destek için teşekkür ediyoruz.

G e n ç s a n a t : Sahibi ve Genel Yayın Yönetmeni/O w n e r a n d G e n e ra l P u b lish in g M anager:Doğan PAKSOY. Yazı İşleri ve Reklam Müdürü/E d ito r a n d A d v e rtisin g M anager: F. Ebru İSLAMOĞLU. Sanat Koordinatörü//! r/

C oordinator: Ekrem KAHRAMAN. Grafik Tasarım /G r a p h ic D esign: Orhan DELİORMAN. Mali Danışmaw F in a n c ia l Adviser:Şeref YAZICI. Halkla İlişkiler ve Galeriler Koordinatörü//^«/?//«; R elations a n d G alleries C oord in a to r: Ayşe GÜR. İngiltere Temsilcisi/ R epresentative in England: Esin DAL. Belçika ve Finlandiya Temsilcisi/R epresentative in B elgium a n d F inland. Hasan Fuat SARI. Almanya Temsilcisi/R e p r e s e n ta tiv e rn G erm a n y: E. KINALI - N. SCHLINKERT - S. BOZDOĞAN. Fransa Temsilcisi /R e p re se n ta tiv e in France:

Utku VARLIK. İsveç Temsilcisi/R ep resen ta tive in Sweden:Halim BİLİM. U.S.A. T em silcisi/R e p re se n ta tiv e in U .S.A.. Sinem BANNA. İzmir Temsilcisi/

Representative in İzm ir:Mehmet ERGÜVEN. Ankara Temsilcisi/R epresentative in A n k a ra . Kaya ÖZSF.ZGİN. Renk Ayrımları ve Baskıya Hazırlık/C o lo r Seperations a n d Prepress:EBRU GRAFİK. Dizgi/P age Layout:EBRU GRAFİK

B a s k ı/P rinting:ŞAHİNLER MATBAASI.

* D e r g i m i z d e y a y ı n l a n a n y a z ı l a r ı n s o r u m l u l u ğ u i m z a s a h i p l e r i n e a i t t i r . * D e r g i m i z d e y e r a l a n i l a n m e t i n l e r i n d e n i l a n s a h i p l e r i s o r u m l u d u r . Y a z ı ş m a A d r e s i - A b d i İ p e k ç i C a d . 4 8 / 3 8 0 2 0 0 T e ş v İ k i y e / İ s t a n b u l Tel: 0 (212) 241 04 58 - 0 (212) 247 74 75 - 0 (212) 241 65 35 Fax: 0 (212) 246 67 68

Merkez: Türbedar Sok. No: 8 K: 3 Cağaloğlu/İstanbul

Tel: 0 (212) 526 01 13 - 0 (212) 520 85 21 Fax: 0 (212) 522 97 07

İ Ç İ N D E K İ L E R

Ö l ü m ü n ü n İkinci Yılında

Cihat B u ra k ’ın Yaşam ı ve Sanatı

A h m e t K o k s a l 2

Bir Sigara İçim ine Malolan Anlık Sanatsal D ü şü n c e le r...

K e m a l İ s k e n d e r 4

René B lo ck ’un O rie n ta tio n Zorluğu

A s ı m İ ş l e r

B ienalin A rd ın d a n

A y ş e G ö n ü l l ü l e r o ğ l u 10

R essam Mustafa Sarım K o n u s u n d a Bir B ilgilenm e Girişimi

S e z e r T a n s u ğ 12

Sanat-P olitika İlişkileri S ü rec in d e Bedri B aykam M ü m t a z S a ğ l a m 14 S orunlar, D e ğ in m e le r ve Sergiler... A b d ü l k a d i r G ü n y a z 20 K üç ük Bir S uçüstü O r h a n D e l i o r m a n 23

Ayın Bildirisi: Geçmişten Bir Belge

K e m a l İ s k e n d e r 2 4

H a b e r l e r 26

G a le riler 29

Kapak Resmi: Bedri BAYKAM

(Bedri Baykam ın 23 Ekim-11 Kasım 1995 tarihleri arasında Ziraat Kültür Merkezi nde açılan sergisinin katalogundan alınmıştır.)

(2)

2

*

Ölümünün ikinci Yılında

Cihat Burak'ın Yaşamı ve Sanatı

Ahmet Koksal

Mart 1994 günü Kartal Devlet Hastanesi’nde yitirdiğimiz Ci­ hat Burak alçak gönüllü, hoş­ sohbet ve kalender kişiliğiyle kültür birikimini resimlerine zengin bir ta­ sarım, espiri, gülmece öğeleri ve ger­ çekçilikle yansıtan özgün ve bilge bir sanatçı örneğiydi.

Asıl işi mimarlık olan Burak, İstan­ bul Güzel Sanatlar Akademisi Mimar­ lık bölümünü 1943’te bitirdikten son­ ra uzun yıllar çeşitli okullar ve resmi dairelerin mimarlık bürolarında çalış­ mıştı. Feriha Büyükünal sanatçıyla yaptığı bir söyleşide onun yaşamını ve resimle ilşkisini kendi ağzından şöy­ le saptamıştır:

"Ben İstanbul Aksaray’da 8 Ağustos 1915’te doğdum. Daha sonra Cihan­ gir, Firuzağa İlkokulu karşısında, Def­ terdar yokuşunun başında bir eve yer­ leştik. Büyük bir evdi. Bahçesi, havu­ zu, çiçekleri vardı. Babam beni Gala­ tasaray Mektebi’ne götürdü. İlk gün, o koca binada kayboldum, korktum. Daha sekiz yaşındaydım.. Elime ge­ çen kağıt ve renkli kalemlerle resim yapardım.."

"Ben aslında ressam olmak istiyordum. Çok sevdiğim bir arkadaşım bana ’Sen Akademi’de hem mimar ol, hem resim yaparsın’ dedi. Bana da cazip geldi mimarlık.. Çizgi işini severdim. Mi­ marlık okurken resim de yaptım.. Aka­ demi de ’cours du soir’ dersleri vardı. Haftada iki defa çıplak model çalışma­ ları yapılırdı. Onun çok faydası oldu. İnsan vücudunu çizmek bizi bir disip­ line sokuyordu.."(1)

C ihat B urak

Bayındırlık Bakanlığı adına Birleş­ miş Milletler bursuyla 1952 yılında Paris’e giden Burak, mimarlık araş­ tırmaları yanında resim çalışmaları­ na da başlamıştı. Altı aylık bursu bi­ tince kendi olanaklarıyla iki yıla ya­ kın Paris’te kaldı. 1955’te Tür ki ye ’­ ye d ön e re k aynı b a k a nl ı k t a Proje Tanzim ve Fen Heyeti Müdürl üğü’- ne atandı . 1961 y ı lı nd a m im ar l ık araştırma ve incelemelerinde bulun­ mak üzere altı aylığına yeniden Pa­ ris’e gönderilen Cihat Burak burs bi­ tince ülkesine dönmedi. 1965 yılına kadar süren bu ikinci Paris dönemin­ de mimarlık çalışmasının desteğiyle ve resim satarak yaşamı nı s ürd ü r­ müştür.

"Paris’te St. Michel Meydanına ya­ kın bir odada yaşıyordum. Otobüse benzer upuzun bir oda. Orada yatar, kalkar çalışırdım. Bir gün bir galeri sahibi, Claude Levin geldi; resimle­ rimi gördü. 1962’de onun galerisin­

de sergim açıldı. Bu sergimi televiz­ yon gelip çekmişti. Oradan gören bir galerici Lille şehrinde ikinci sergimi açtı. Üç değişik ülkeden ressamları vardı; biri bendim. Yirmi figürlü ve develi bir resmimin 1500 franka sa­ tıldığını biliyorum. Oysa bana ayda 500 frank veriyordu."

Başka bir konuşmasında Paris yaşa­ mının bütünüyle mimarlık çalışması­ nın desteğiyle geçtiğini söyleyen sa­ natçı, bohem yaşantısına pek düşkün olmadığını da belirtiyor:

"Sabahtan akşama kadar çalıştığım için bohem yaşantıya vakit de k al ­ mazdı. Akşam üstleri Montparnasse’- da kahvelerde geçen yaşantı bohem sayılırsa, bohem yaşantım olmuştur. Yoksa öyle içip içip de yerlere filan y a t m a d ı m . " (2)

C i h a t B u r a k 1 9 6 1 - 1 96 5 y ı ll a r ı n ı kapsayan bu dönemde Paris gö zl em­ leri ve yaşantısı ortamında edindiği özgün bir resim deneyimini gelişti­ riyor. 1964’te Galerie I nterministé­ riel ödülü ile Utrillo yarışmasında gümüş madalya kazanması Paris at­ mosferini değişik bir kültür bilinci, safyürek bir sezgi ve Doğulu kimli­ ğinden gelen bir gizem ve fant ezi ­ lerle yorumladığını gösteriyor. Pa ­ ris döneminde yaptığı Dome Kahve­ si, Me tr o Paris, Ka t ed ra l, No tr e- Dame, Polis Bandosu, Parisli Zenci gibi kent g ör ün üm ve ya ş an t ı sı na ilişkin r es iml er de mi mar lık e ğ i t i ­ minden gelen bir çizim ve p er sp ek ­ tif disiplini görülür. Sonraki yıllar­ da İ s t a n b u l ’dan yaptığı Akaretler,

(3)

"Pehlivanlar", 1955, Kontrplak üzerine yağlıboya, 72x59 cm. Ayasofya, Ortaköy g ö r ü nü ml e ­

rinde de aynı nitelikler izlenir. Bizde resim piyasasının henüz oluşmadığı 1960’lı yıllarda sade­ ce kendi için resim yapan Cihat Burak, biriken resimlerini dostla­ rına armağan ediyordu. 1957 yı­ lında İstanbul Belediye Galeri- si’nde ilk sergisini açtığında izle­ yici de pek yokmuş. Satın alan da hiç o l m a m ı ş . O y ı l l a r d a Be- yoğlu’nda antikacılara bıraktığı tablolar da tek tük satılıyormuş.

19 70 ’li yıllarda canlanmaya baş­ layan resim piyasasında Burak’ın resimleri de hak ettiği ilgiye ka­ vuşmaya başlıyor. 1974 Eki mi n­ de Moda C u m a l ı ’da sergilenen resimleri arasında Ayvalık, Bod­ rum izlenimlerinden derlediği bir içkievindeki insanların dış görünüm­ lerinden iç yaşantılarına uzanan, ger­ çekle imge gücünü birleştiren bir ya­ şamın yalınlığına onun şiirini, öykü­ sünü, özlemini de katmaktan geri kal­ mıyordu.

Ertesi yıl gene aynı galeride sergile­ nen pastel, guaş ve özgünbaskı resim­ lerinde geçmiş yüzyıllara ilişkin mo­ tifleri günümüz yaşantısıyla bütünleş­ tiren düzenlemelerle ilgi çekiyordu. Ayrıntılı, özenli bir çizim, yumuşak ve duyarlı bir renkçilikle tarihsel giyim­ li figürler, kalyonlar, kuleler ve saray­ ları ayrıntılı yapısal özellikleriyle bir öykünün, bir çağrışımın, bir iç yaşan­ tısının bireşimleriyle çözümleyen bu resimlerde çağdaş duyarlıkta bir an­ latımcılık beliriyordu.

Öteden beri bir akıma ya da okula bağlanmayan Burak’ın sanatı 1950’li yıllardan son dönemine değin geniş bir süreçte bir repertuar zenginliği içermesine karşın görsel bir bütünlük ve biçem k ar ak ter i ni kor umuş tur. Genellikle halk sanatçılarını anımsa­ tan titiz bir işçilik, naif bir özgürlükle kendi kaynaklarını tanımaktan, onlar­ dan yararlanmaktan geri kalmadığı gibi geçmişten günümüze uzayan kül­ tür birikiminin izlerini taşıyan

alay-samalı ve gülmeceli esprilere de ya­ bancı değildir.

Bir yandan derin bir halk sezgisiyle Doğu ve Batı kültürünü kaynaştıran bir altyapı üzerinde güncel olaylara, çevremize incelikli bir yergi, gülme­ ce öğeleriyle değinirken öte yandan safyürek ve fantastik öğeler, yer yer gerçeküstücü kurgularla kendine özgü bir motif zenginliğini yaşam

yorum-"Vazo", 1954, Duralit üzerine yağlıboya, 61x45.5 cm.

larıyla oraya çıkarmıştır. I. A h ­ m e t ’in Rüyası, Saltanat Kayığı, Pehlivanlar, Gece Leylayı Ayın Ondördü, Neyzen Tevfik, Fıstık­ çı İbrahim gibi birçok figürlü dü­ zenlemelerinde kendi kaynakları­ mıza, i n sa n la rı mı z a ul usal bir kimlik çözümüne gerçekle imge karışımı bir özgünlükle eğilmiştir.

1970’lerde yapılmış "Şairin Öl ü­ mü" adlı göğsüne bir çiçek deme­ ti saplanmış Nazı m H i k m e t ’in boylu boyunca uzandığı ve çev­ resinde yaşamöyküsünden birçok figürlerin yer aldığı düzenleme­ de acıya direnişin simgesel bir yorumunu buluyoruz. "Kanaryam Güzel Kuşum, Ben Sana Vurul­ muşum" adlı bir pastel düzenle­ mede ise çeşitli kuşlarla çevril­ miş, bir köşesine kendi portresini de eklediği bir güvercin tabutuyla bir kuşun ölümünden etkilenen yüreği­ nin sevecenliğini görselleştirmişti. Cihat Bu ra k’ın bezemeli, minyatür motifli çiçek resimleriyle çoğu dü­ zenlemelerinde yer alan çok sevdiği kedilerinde de sevecenliğin duyarlı, sıcak yansımaları resminin derinlik­ lerine işlemiştir. "Üç Güzeller", Bri- gitte Bardot’ya Saygı", "Çiçekli Çı p­ lak" gibi resimlerinde ise kadın ve cinsellik t emasına kendine özgü gül­ meceli bir yaklaşımla değinmiştir. Boya kullanımında malzemeyi yoğu­ rarak, boyayı sıva çeker gibi kullanan bir özelliği vardı. Anılar, düşler, göz­ lemler, yazınsal ve kültürel birikim­ lerle yaşantının resmini yaparken san­ ki iç dünyasını aydınlatan, onun gize­ mini, saydamlığını arayan bir eyleme girişiyordu. Bir ara sergilediği porse­ len ve seramik biblolarında ise resim­ lerindeki figürlerle özdeşleşen (aile fotoğraflarından bir grup, pehlivanlar, boyacı, çingene, şampiyon deve v.b.) yerel tipleri ve gözlemlerini somutlaş­ tırmıştı.

(1) Cihat Burak, Ada yay ınları 1991, s f 22, 23 (2) A yd ın lık gazetesi, 17 M a rt 1994

gn j

JPf m \ ■'%,

W f

v *

İstanbul Şehir Üniversitesi Kütüphanesi Taha Toros Arşivi

Referanslar

Benzer Belgeler

[r]

6°) La preuve irrécusable que la domination ou l’influence hunni- que ne disparut pas complètement en Europe Centrale et Occidentale avec la mort d’Attila —

Belli uzunluktaki metinlerin makineler tarafından kolayca okunabilmesi için geliştirilen kare kod (QR Code) özellikle akıllı telefonlarla birlikte hayli yaygınlaştı..

De cette oeuvre, des centaines de poèmes sont traduits à plusieurs reprises en turc et en différentes langues orientales.. et

İstanbul Şehir Üniversitesi Kütüphanesi Taha

Çalışmaya başlaması için üzerine dokunulması yeterli olan kulaklık, optik algılayıcı ve hareket ivmeölçeri sayesinde kullanıcının kulaklığı taktığını

Taha

At the end of 5-month treatment, the crossbite was successfully corrected, upper and lower anterior incisor crowding was resolved, occlusal trauma was eliminated, normal overjet