t: t j i^-2 3 4
«Tiyatro Gibi» komedisinden bir sahne. Can Dirim, Mücap Ofluoğlu, Semra Savaş.
Röportaj Tülây İŞBİL
Ve gördüm ki, Amerika'da Brodway dışı tiyatrolar, Brodway sanat tiyat roları ve bildiğimiz Amerikan müzik li oyunlarının oynandığı tiyatrolar var. Ancak ne var ki, hepsi de halk tan yardım gören topluluklar. Devlet tiyatroları yoktu Amerika'da. Sonra tiyatro sanatçılarının yetenek lerinin kaybolmaması için çeşitli okullar gördüm. Amerika'da sanatçı iyi bir rol alabilmek için muhakkak hazırlıklı olmaya zorunlu,
ikinci kez ise, Türk talebelerine burs veren bir dernek tarafından davet edilmiş New York ve Boston'da tek kişilik gösteriler yapmıştım. «Gül düren Adam» adı verilen programda iki saat on dakika sahnede kalmış, çeşitli ve ilginç tiyatro hikâyeleri, İs tanbul'a ait fotoğraflarla İstanbul şiirleri, çeşitli monologlar, Cimri'den Cyrano'dan seçme parçalar oyna mıştım.
Değerli sanatçıya bugüne değin oy nadığınız ve etkisi altında kaldığınız bir rolünüz oldu mu? diye sorduğu muzda; «— Gerçeği söylemek gere kirse, her oyun aynı etkiyi yapar üzerimde. Ama şu anda üç rolümü sayabilirim hemen. Bunlar, 1955 yı lında bir sezon devam eden Çayha- ne'deki Sakini, İstanbul Şehir Ti yatrolarında 1965 de beş ay süre ile oynadığımız Mollier'in Cimri'sindeki Harpagon ve 1971 de yine İstanbul Şehir Tiyatrolarının yaz dönemi o- yunlarından Cyrano de Bergerac'da- ki Cyrano en unutamadığım roller dir.. » diye cevaplamıştı.
sanat alanında sevilen isimler :
MÜCAP OFLUOfiLU
Röportaj Tülây İŞBİL «— Sanat hayatımı oyunculuk, re
jisör oyuncu (aylıklı patronluk) ve yöneticilik, ortak patronluk ve yal nızca seyircilerime karşı sorumlu ol duğum bağımsız patronluğum diye dört devrede incelemek mümkün.» diyen sanatçı 1945 lerin genç ve İs tanbul Şehir Tiyatroları yaz sezonu nun ünlü Cyrano de Bergerac'ı Mü cap Ofluoğlu'ndan başkası değil. «Bugün belirli bir aşama yapmış ve başarıya ulaşmışsam, bunu değerli hocam Muhsin Ertuğrul ile Behzat Butak, Mahmut Morali, Bedia Mu- vahhit ve Vasfi Rıza Zobu gibi bü yük sanatkârlarla çalışmama borç luyum.
1945'te sanat hayatına başladığım ve tiyatro disiplinini aldığım İstan bul Şehir Tiyatrosu en unutamıya- cağım okulum ve Muhsin Ertuğrul' da en unutamıyacağım isimdir. Bu ara 1948 de bir süre çalıştığım Avni Dilligil'in İzmir Şehir Tiyatrosunu da söylemeden geçemiyeceğim . ..» di ye duygularını dile getiren Mücap Ofluoğlu'nu, Cimri, Çayhane, Kaktüs Çiçeği ve Cyrano de Bergerac oyu nu ile sanırız duyup işitmeyen kal madı. Şehir tiyatrolarındaki birbiri üstüne kazandığı başarılardan son ra bir süre Ofluoğlu'nu özel toplu luğunda güldürü oyunlarında seyret
miş yine başarısını alkışlamıştık. Oysa bu yaz sezonunda İstanbul Şe hir Tiyatrolarının Rumelihisar'daki o- yunlarında yepyeni bir Mücap Oflu oğlu seyretmiş ve Cyrano Mücap yine yılların tecrübesi ve tiyatro ye teneği ile birden alkışlar ötesine geçmişti.
Sahne bilgisi, yeteneği ve doğa Mü- cap'ın yardımları olmuş, bir kez da ha Cimri’deki, Çayhane'deki yılların unutturamıyacağı Ofluoğlu'nu izle miştik Cyrano de Bergerac'da. 1951 yılında suflesiz, tempolu mo dern Türk tiyatrosunu gözler önüne seren Küçük Sahne'den sonra 1957 de Mücap Ofluoğlu'nu hocası Muh sin Ertuğrul'un izinde Oda Tiyatro sunda izlemişti tiyatroseverler. Ve yine hiçbir şekilde yılmamış ve ba şarının ardı sıra koşmuştu Ofluoğlu. iki kez Amerika'ya tetkik gezisine çıkan Mücap Ofluoğlundan izlenim lerini dinleyelim isterseniz; «ilk ge zimi kendi olanaklarım ile gerçek leştirmiş, Kaliforniya ve daha bir çok Amerika kentini gezmiş, bir bu çuk ay televizyon ve tiyatroları in celemiştim.
Televizyon gösteri saatlerinde, pro valarında bulunmuş, tiyatrolarda ise, teknik ve oyun türü yönünden ince
leme yapmıştım. Sevilen sanatçı Mücap Ofluoğlu arkadaşımıza anılarını anlatırken
İstanbul Şehir Üniversitesi Kütüphanesi Taha Toros Arşivi