YILDIZ SARAYI
KAMERİYELERİ
- m
' V / ir y V '-î . 38İfe> ■ir fl ,! *Mg
ımm
:{ R 1b Çizim ve Fotoğraflar : Ülkü ALTINOLUKYıldız Sarayı Bahçeleri; antikiteden bu yana zengin ve gümrah, Sultan Abdülaziz (Saltanatı: 1861-1876) ve özellikle Sultan II. Abdülhamid (1877-1909) dönemle rinde ise en zengin şeklini bulmuştur. İç Bahçe (Has Bahçe, Selamlık Bah çesi), Dış Bahçe (Yıldız Korusu) ve Harem Bahçelerinden oluşacak olan bu dizinin ilk çekirdeği; Sultan III. Selim’in (1790-1807) YILDIZ ismini verdiği bir köşk ve babası Sultan III. Mustafa adına
1804-1805 yıllarında bir de çeşme yaptır masıyla önem kazanmaya ve oluşmaya başlamıştır. (Resim 1)
27
R
1
«Sultan II. Mahmud da (1809-1838) ayrıca bir köşk yaptırarak çevresindeki bahçeyi düzenlemiş, daha sonra da Sultan Abdülmecid (1839-1861) 1842 yılında, annesi Bezm-i Âlem Valide Sultan’a Kasr-ı Dilküşad köşkünü yaptırmıştır. (1) Yıldız Sarayı; son padişah Vahideddin’in (1918-1922) 19 Ekim 1922 tarihinde saraydan ayrılmasına kadar 44 yıl Osmanlı İmparatorluğunun yönetim merkezi ve padişahın evi olmuştur. Saray; 7 Nisan 1877 de Yıldız’a taşınan Sultan II. Abdülhamid’in acelesinin de katkısıyla pavyon tipi bir yapılaşmayla oluşmuştur. Yapıları ve bahçeleri ile elli hektarı bulan kompleks, farklı büyüklük ve formda rustik havuz lardan, adalardan, sera ve limonluklar dan, çay-kahve köşklerinden, metal şemsiye ve vazo biçimindeki çiçeklerden Kameriye’lerden oluşan özgün bir değer halinde ortaya çıkmıştır. «Bahçe; doğal stilde planlanmış ve İngiliz bahçe tipinde bir dokuya kavuşturulmuştur. Planın ana çizgileri ve bitki dokusunun önemli elemanları, günümüze kadar gelmiştir». (2)
19. Yüzyılda; endüstri devrimiyle birlikte gündeme gelen dökme demir işçiliği ürünleri, başta saray olmak üzere giderek bir kullanım yaygınlığı göstermiş bulun maktaydı. Bu ürünler; kataloglardan seçilip sipariş verilerek başta Almanya olmak üzere Avrupa ülkelerinden hızla getirtilip kullanılmaya başlanmıştır. Dökme demir endüstri ürünleri vazolar, çeşmeler, korkuluklar, fenerler, aydın latma elemanları, pencere siperlikleri, kapılar, mobilyalar gibi iç ve dış donatım elemanlarının yanı sıra; sera, limonluk ve kameriyeler gibi prefabrike ürünler de Yıldız Sarayında kullanılmışlardır.
1890’lı yıllarda, endüstrinin getirdiği yeniliklerden; Barok ve Art Nouveau üslûplarının sentezinden oluşmuş (Eklektik) dökme ve dövme demirden yapılmış madalyonlu, çiçekli, heykelli, taçlı kameriyeler; burada özgün ve işlevsel birer bahçe mobilyasıdır. Yıldız Sarayı Bahçelerinde; dinlenme amacıyla, biri Küçük Mabeyn binasının çatısında olmak üzere çeşitli sera ve limonluklar (Resim 2), köşkler (Resim 3) oturma olanağına sahip, bazılarında cam akvaryumlar da bulunan rokay (Rocaille) kaskadlar (Resim 4), kame riyeler yapılmıştır.
Çay-kahve ve pasta salonu olarak da kullanılan örneklerin bir sürekliliği olduğu gözlenmektedir.
Güneş ısısı bakımından; dört grupta toplayabileceğimiz bu bahçe mobilyaları (Sera, Köşk, Kaskad, Kameriye)
zaman-zaman olmak üzere; bahar, yaz, güz ve kış aylarında ayrı ayrı kullanıl maktadır denebilir.
Isıtma olanaklarına da sahip bulunan seralar (Kış Bahçesi) genellikle kış aylarında, bahar ve güz aylarının soğuk günlerinde,
(Cam; Güneş ısısını bütünüyle içeriye aldığından, kış bahçeleri sıcak günlerde kullanılamamaktadır.)
Köşkler (Pavilion) yaz/kış,
kaskad ve kameriyeler ise yaz aylarıyla bahar ve güz aylarının «sıcak» günlerinde kullanılmış olmalıdır. Bu şekilde, yıl boyunca ama değişik mekânlarda, bir kullanım bütünlüğü sağlanmış bulun maktadır.
Bir peyzaj sürekliliğinin elemanları olan kameriyeler yakın çevreleriyle bütün leşmiş bir konumdadırlar.
Kameriyeler; dinlenme elemanı olarak bir işleve sahip olmakla birlikte; bunlara birer san’at yapıtı olarak bir peyzaj objesi gözü ile de bakılabilir.
Burada metal kameriyeler; formuna uygun olarak hazırlanan zemin üzerine; karkas olarak oluşturulan ve tepede taçlanan sisteme; bütünleyici elemanlar, saçak ucu, saçak kenarları, çeşitli madalyonlar gibi süsleme elemanları monte edilmek suretiyle yapılmışlardır. Günümüzde, Yıldız Sarayı Bahçelerinde, beşi metal biri ise rustik karakterli altı adet kameriye bulunmaktadır:
i.
Iç Bahçede, Sultan III. Selim çeşmesi yanındaki rustik kameriye: (Resim I/a) 1900 yılından önce çekilmiş bir fotoğ rafta ve anonim bir yağlıboya tabloda görülebileceği gibi; (Resim I/b) bu kameriyenin yerinde, bir dinlenme pavyonu görülmektedir.Bugünkü kameriyenin zeminini oluştu ran; (bir kenarı 2.28 M.) altıgen, «yıldız» motifli yapay taş döşeme, eski pavyonun zemini olabilir. (Resim 5)
Dinlenme pavyonu yıktırılıp, yerine günümüzdeki kameriye yapılmış olmalıdır.
R 8
Ada Köşkü iç duvarındaki orijinal resimde; bu kameriye ile III. Selim Çeşmesi günümüzdeki biçimiyle görül mektedir. Kameriye; kum + çimento + kireç-(-su karışımı, metalden oluşturulan taşıyıcı sisteme, birbirini saran ağaç dalları biçiminde sıvanarak yapılmıştır. Kameriyenin içerisindeki oturma ele manları da aynı teknikle yapılarak bir bütünlük sağlanmıştır.
Çatısında aydınlatma fenerinin izi görülmektedir. Ihlamur ağacının gölge sinde, çimenliklerin üzerinde bulunan kameriye, bu anıtsal ağaçla yaşıt olabilir.
2. İç Bahçede, Cihannuma Köşkünün (cihanı gören) yakınındaki sekizgen küçük kameriye:
Hamid Havuzu kenarında, kayık durak yerinde bulunmaktadır. Basamaklı yolu nun iki yanında rustik korkuluklar bulunan kameriye, Harem Bahçesinde- kinin benzeridir.
3. Harem Bahçesinde; yapıldığında üzeri camlı, kenarlan açık altıgen küçük kameriye: (Resim 6)
Harem (Cariyeler, Hazinedar Ustalar, Kalfa Kadınlar Daireleri) binalarıyla harem bahçesini dış bahçeden ayıran yüksek taş duvarın arasında, çimenlik lerin üzerinde bulunmakta, çatısı «ay»lı bir «alem»le taçlanmaktadır.
4. Yıldız Üniversitesi Bahçesinde; (Harem Bahçesinin bir bölümü) basa makla çıkılan altıgen kameriye:
(Resim 7)
Zemini orijinal karo mozayik, sokl ise küfeki taşıyla kaplanmıştır. Çatısında, aydınlatma fenerinin giriş borusu görülmektedir. Bu kameriyenin içini ve dışını saran beyaz sarmaşık gülü kameriye ile yaşıt olabilir.
Hemen yanında minyatür rustik bir havuz bulunmakta yine yakınındaki rustik sette ise divit kamışları günümüzde de yaşamlarını sürdürmektedir.
5. Yıldız Üniversitesi Bahçesinde; basa makla çıkılan sekizgen kameriye: (Resim 8)
Metindeki, dört numaralı kameriyenin yakınında, sarmaşık gülleri ve palmiyeler arasında, Türkiye’de tek olduğu söylenen — Prof. Dr. Besalet PAMAY— ve etiketlenen «Çin Şemsiye Ağacı» mn gölgesinde (Sterculiaceae) bulunmak tadır.
30
Dört ve beş numaralı kameriyeler; bir yanda mor salkım, sarmaşık gülü, frenk sarmaşığı gibi sarıcı bitkilerle donanmış ve taştan yapılmış yüksek Harem Duvarı, diğer yanda da ahşap şehzade köşklerinin arasındaki bahçede bulunmaktadır. (Resim 9)
Burada kameriyeler; birbirlerine su elemanlarıyla bağlı farklı rustik kaskad-
ların, havuzların oluşturduğu bir sistemin parçalarıdırlar.
6. Yıldız Üniversitesi Mühendislik Fakültesi — eski sağırlar okulu— (Sultan II. Abdülhamid devrinde; küçük rütbeli yaverler ile Hünkâr çavuşları ve dragon ların — seçme süvari— ikamet ettikleri bina (3)) bahçesindeki sekizgen büyük kameriye:
Kameriyenin sadece taşıyıcı sistemi günümüze ulaşabilmiştir. Zemini beton dur. İçinde bulunduğu bahçenin bazı bitki materyali günümüze kadar gelmiştir. Yukarıda sayılan altı kameriyeye ek olarak, Yıldız Sarayı Dış Bahçesinde Çelik GÜLERSOY’un tasarımıyla, Türkiye Turing Otomobil Kurumu tarafından yaptırılan örnekler de bu listeye eklenebilir.
18. Yüzyıl natüralistik İngiliz bahçe sistemi ve Türk bahçesi özelliklerinin etkisiyle düzenlenmiş olan Yıldız Sarayı bahçelerinde kameriyeler;
çiçeklerle, doğayla iç içe bir dinleme, bir sohbet mekanı olarak işlevsel, hem de bahçe süsü olarak önemli ve renkli, bütünleyici peyzaj elemanlarıdır.
KAYNAKLAR
(1) ANONİM, Boğaziçi Koruları, İstanbul, 1970, S. 7-8.
(2) PAMAY, B., «Korunması ve Restorasyonu Gereken Tarihi Çevrelerimizden Yıldız Sarayı Bahçeleri», Çevre Koruma Dergisi, Sayı 14, İstanbul, 1982, S. 24.
(3) KESİLİ, S., «Yıldız Sarayı», Turing 68/347,
İstanbul, 1982, S. 22.
Kişisel Arşivlerde İstanbul Belleği Taha Toros Arşivi