• Sonuç bulunamadı

İlk kadın ressamlarımız (3)

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "İlk kadın ressamlarımız (3)"

Copied!
6
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

Natürmort. (M . Celâl) A still life by M. Celâl.

MELEK CELAL SOFU

Güzel Sanatların değişik branşlarındaki çalışmalarıyla, yayımladığı Türkçe ve Fransızca kitaplariyla MELEK CELAL, yurd da ve yurd dışında, köklü kültürüyle ün yapmış bir sanatkârdır.

Çok yönlü ve kültür ağırlıklı kişiliğiyle MELEK CELAL’ı tanıtmaya çalışırken, bu vesileyle, o’nun bi­ yografisine dair -bir araştırma zahmetine katlanmadan, âdetâ birbirinden aktarılarak- yapılan yayınlardaki bâ­ zı hataları da düzeltme fırsatı bulmuş olacağız. İleride, araştırma ve inceleme yapacak olanlara bu türden yan­ lış bilgilerin yansımaması ve sağlıklı kaynaklara daya­ nılması açısından bunu, yerine getirilmesi gereken bir görev saymaktayız.

Resim, heykel, hat, süsleme, elişlemeleri gibi, sanat ve kültür tarihimizin değişik konularında çok başarılı ve örnek bir kadın olan MELEK SOFU tanımlanırken, o’­ nun kişiliğinin ve yaşamının temelini oluşturan biyog­ rafisinin de, yanlışlıklardan arınmış olarak yansıtılması gerekir.

Soylu bir ailenin tek kızı

4 Nisan 1896 günü İstanbul’da doğan MELEK (4), kök­ lü birer aileden gelen çiftin tek kızıydı. Aile şeceresinde, hayli tanınmış kişilerin yer aldığı TEPEDELENLÎLER de yer almaktadır. Sadrazam Topal Osman Paşa’lar, Namık Kemal’ler, Abdühak Şinasi Hisar’lar da, geç­ mişteki aile şeceresindeki belirgin simâlardır.

MELEK, ilk kültür mayasını babası Miralay (ALBAY) ZİYA Bey’den sanat aşısını da, dayısı -asker ressamlar­ dan- KÂZIM Bey’den aldı. MELEK’in ailesi -akrabala­ rından olan- 19. asır sonlarının kalburüstü kadınların­ dan- NASİP Hanım’dan mânevi güç alarak olgunluğa erişti.

MELEK ZİYA, çağdaşlarından farklı olarak, iki yaban­ cı dilde, özel eğitim gördü 14 Ekim 1918 de, Kıbrıslı Hacı Sofu Zade CELÂL Beyle evlendi. İstanbul Avukat­ ları arasında, büyük şöhret yapan CELÂL SOFU, mâddî yönden varlıklı, kültürlü bir salon adamıydı. Tek çocukları, sanat aşıkı, Avukat ZİYA SOFU’dur. Hâlen Londra’da ikamet etmektedir.

(2)

M. Celâl'in oğlu Ziya'nın çocukluğu. M- Celâl'in oğlu Ziya Sofu'nun gençliği. M. Celâl’s son Ziya as a chitd. M. Celâl's son, Ziya Sofu, in his youth.

Ünlü Fransız Mimarı Louis Sue. The famous French architect, Louis Sue.

MELEK’in eşi CELAL SOFU, 14 Nisan 1946 da İstan­ bul’da öldü. Melek SOFU, daha sonra, ünlü Alman Dok­ torlarından Prof LAMPE ile evlenerek, MÜNİH’e yer­ leşti. Prof. Dr. LAMPE (1882- 1974) nin ölümünden iki yıl sonra -uzun yıllar çaresiz hastalıkla mücadele eden- MELEK LAMPE de, 15 Eylül 1976 günü, Münih’te göz­ lerini kapadı (5).

Melek Sofu’nun sanat tutkusu

Sanatçımız, güzel sanatların her dalında yetenekli bir kadındı. Yetişme çağma girerken müzik dersleri aldı. Resim, Heykel, Hat ve Süsleme gibi güzel sanatların her türü üzerinde çalışmalar yaptı. Güzel Sanatlar Akade­ misine konuk öğrenci olarak devam etti. Ünlü ressam NAZMÎ ZİYA (GÜRAN) dan ders aldı. Pariste JULIAN akademisinde çalıştı. LOUİS SUE, ANDRE PLANSON ve PİERRE POİSSON’dan yararlandı. Realist bir tutum içerisinde, çiçek, çıplak ve portre üzerinde çalışmalarını yoğunlaştırdı.

MELEK SOFU, satmak için resim yapmadı. Eserlerini ya dostlarına armağan eder, ya bağış yapardı. Onun için eserlerinin çoğu, dost ve aile çevresindedir. Devrek Re­ sim ve Heykel Müzesinde gerek kendisinin, gerekse ve­ fatından sonra oğlunun bağış yaptığı eserler mevcuttur. Son eserleri Almanyadadır. En güzel eserleri, oğlunun koleksiyonundadır.

(3)

Melek CelaFm katıldığı sergiler Yılı

1920 (Galatasaray) da açılan (Türk Ressamları Sergi­ si) ne 6 portre ile,

1921 (Çemberlitaş) da açılan (Türk Ressamları Sergi­ si) ne 2 portre ile,

1922 (Galatasaray Resim Sergisi) ne 5 eserle,

1924 » » » 7 eserle,

1925 » » » 8 eserle (2 nü, 4

etüt, I manzara, I çiçek)

1926 (Galatasaraydaki SANAY-IÎ NEFİSE sergisine) 8 tablo ile,

1929 (Galatasaraydaki GÜZEL SANATLAR BİRLİĞİ nin sergisine) 5 eserle,

1929 Ankarada tertiplenen sergiye (Ayna) adlı ese­ riyle,

1964 te, MELEK LAMPE, son kişisel sergisini Münih’te (GALERİE SCHUNMACHER) de açtı. Bu son sergisin­ de İstanbul görünümleri, tipleri, bâzı Alman dosları ve feylesof RIZA TEVFİK’in portresi bulunuyordu. 37 eserden oluşan bu sergi, Münih’te hayranlık uyandırdı.

Heykel alanındaki çalışmaları

MELEK SOFU’nun heykeltraşlıkta çalışmaları da başa­ rılı olmuştur. Ne var ki sanatçımız, bu branşı erken ter- kederek, resme yöneldi. MELEK SOFU’nun heykel da­ lında en güzel eserlerinden biri, Devlet Resim ve Heykel Müzesinde bulunuyordu. Bu ünlü PolonyalI sanatkâr BİLİNSKY'nin tunçtan yapılan başıdır. Modada ev ve kültür komşusu SALAH CİMCOZ ile, kendi oğlu ZİYA SOFU’nun büstleri de MELEK Hanımın başarılı eserle­ rinden sayılır.

Melek Sofu’nun sanat ve kültürle ilgili kitapları

MELEK SOFU’nun ününü sağlayan konu, ressamlığın­ dan ve heykel traşlığmdan ziyade, Türk İşlemeleri ve Hat sanatı üzerindeki eserleridir. Bu alanda, baha biçil­ mez bir koleksiyonun sahibiydi. Tarihimizin derinlik­ lerinde yatan eski ve ince bir sanatın ürünleri olan Türk İşlemelerinden oluşan zengin bir koleksiyonu, Münih’te STADT MUSEUM’da sergilendi. Batıkların daha yakın­ dan ve hayranlıkla seyrine doyamadıkları bu koleksi­ yon, Türk göz nurunun ve el ustalığının şaheseri niteli­ ğindedir.

MELEK SOFU’nun Türk dişlemeleriyle ilgili bir kita­ bı da vardır. Aşağıda mümkün olan kronolijik sıraya ri­ ayet edilerek belirteceğimiz eserleri arasında, bu kita­ ba da değinilecektir.

Sanatçımızın Türkçe, Fransızca ve Almanca yayınladığı eserleri şöyle, özetle, belirleyebiliriz :

(4)
(5)

Nû (Melek Celâl) A nüde by Melek Celâl.

1 — 1938 yılında yayınladığı (KÂMİL AKDİK) adlı ki­ tabı, ŞEYHUL-HATTATİN yâni, HATTATLARIN PİRİ olan sanatçımızı ve eserlerini tanıtmaktadır.

2 — 1939 yılında yayınlanan (TÜRK İŞLEMELERİ), göz nuru ile, el hünerinin zevkli ve gözalıcı bir sanata dönüştürdüğü, ölmez ecdad eserlerini dile getirmektedir. 3 — 1949 da neşredilen (ŞEYH HAMDULLAH) ise, ün­ lü sanatçımızı yaşatan ve tanımlayan bir eserdir. 4 — (Un motif bouddhique dans Tormenent Turc) (6) 5 — (Le Vieux Sérail des Sultans) (7)

6 — (Türkische kunst und Türkische stickereien) 7 — Tuğrakeş İsmail Hakkı ALTINBEZER 8 — Bahaaddin TOKATLIOĞLU

9 — Necmeddin OKYAY

yukarıda adlarını belirttiğimiz 7, 8, 9 No. lardakilerin yaymlanamamış olmaları, TEZHİP ve HAT sanatımız açısından büyük bir kayıptır.

Moda’da bir kültür yuvası

Vaktiyle İstanbul’da Moda Çayırlığı denilen semtte, gü­ zel bir villa vardı. Bu villa, Avukat Kıbrıslı Celal Sofu ile Melek Sofu çiftinin, sanatsever ve aydın dostlarına, kapıları ardına kadar açık, sofrası her an hazır bir kül­ tür merkezi idi, Sanat ve Edebiyat dünyamızın kalbur­ üstü kişileri, burada, zevkine doyum olmaz sohbet top­ lantıları yaparlardı. Edebiyatımızın âbide simalarından

Yahya Kemal, Abdulhak Şinasi ile, hitabet sanatımızın gönül dolduran sesi Hamdullah Suphi, sanat ve kültür dünyamızın renkli kişilerinden Celal Esat, bu kültür yu­ vasının devamlı konukları arasındaydı. Fazıl Ahmet, Burhan Toprak gibi edebiyat ve sanat adamları da SO- FU’ların sanatsever dostlarındandı.

Yabancı sanat ve kültür adamlarından, büyük Türk dostu ve aşıkı Prof. Albert GABRİEL, Prof. L. SUE, Alman ressamı RADHAN, PolonyalI ressam ve heykel- traş BİLİNSKİ, ressam Leopold LEVİ ve Prof. BEL- LÎNG de, batıda bile pek az rastlanan bu sohbet evinin hayranları ve müdavimleri arasmdaydılar.

(6)

Nû (Melek Celâl) A nude by Melek Celâl.

Adlarım saydığımız kişilerin hepsi, çoktan dünyalarını değiştirdiler. En son kaybettiğimiz, Melek Sofu oldu. Bugün artık ne o sohbet toplantılarından, ne de o kül­ tür yuvasından artık eser yok. Villa yıkıldı, içerisindeki hatıralar da pek az kişinin hafızalarında kaldı.

Villa’nın müdavimlerinden ve Sofu’ların yakın dostla­ rından olan, vefalı bir dost, Yüksek Mimar ZEKİ SA­ YAR, 50 yıldanberi yayımladığı (ARKİTEKT) dergisin­ de, MELEK SOFU ile ilgili bir yayın yaptırdı. (8) Me­ lek Sofu gibi kültür dünyamıza adını işleyen bir kadını­ mızın ölümünden sonra, basınımızda, onu anan bir ya­ zının çıkmaması, elbette üzücüdür. Bu vefa borcunu, ARKİTEKT dergisi, birazcık olsun ödemiş bulunuyor. Oysa Melek Sofu için, hayatta bulunduğu yıllarda, sa­ natı üzerine Almanya’da hayli yayın yapılmıştı. Bunla­ rın en güzelini, ünlü kültür kritikçisi Wolfgang Petzet yazmıştı. (9) Herhalde ölümü üzerine de Almanya’da bâzı yayınlar yapılmıştır. Ama, bunları izleyebilme fır­ satı elimize geçmedi.

(1) İstanbul’da OSMANBEY olarak tanımlanan semt, adını bu Osman Bey’den almıştır. Osman Bey, Hakkâk Zade Hafız Mustafa Hilmi Efendinin oğludur. Sultan Abdulhamid’in şehzadeliği sırasında tanıdığı Osman Bey, onun padişahlı­ ğı döneminde, önce Mabeynci, daha sonra Başmabeynci ol­ muş (SER KURENA-YI HAZRET-İ ŞEHRİYARİJ Unvanı­ nı almıştır. Çenberlitaş’ta büyük bir matbaa kurmuş ve padişahtan aldığı hususi müsaadeyle, KUR’AN-KERİM'İ yayınlamıştır. O tarihe kadar, KUR’AN’m matbaa ile ya­ yınlanması yasaktı. Kuran’m yayını, ilkönce tekel biçimin­ de Osman Bey’e verildiğinden, bundan hayli para kazanan Osman Bey, Pangaltı ile Şişli arasındaki araziyi satın al­ mıştır.

44

(2) Ömer Vasfi Bey (1864-1895) ressam ve hattat’dı. Hariciye Nezaretinde görevli iken, genç yaşta verem’den ölmüştür. (3) Dr. Hikmet Gizer (1881-1966) İstanbul Tıbbiyesinde oku­

muş, 1905 yılında arkadaşı A. Adnan Adıvar ile Berlin’e kaçarak, ihtisasını orada tamamlamıştır. Berlin Tıp Fakül­ tesinde Adnan Adıvarla birlikte asistanlık yaparken, 1908 Meşrutiyet’inin ilanı üzere yurda dönmüşlerdir. Şair Tev-fik Fikret’in hem kuzeni, hem kayınbiraderi olan Hikmet Gizer, tıp alanındaki bilgisi yanında, resim ve mimarlık sanatında da üstün bir yeteneğe sahipti. Tevfik Fikret’in eşi olan, ablası, NAZİRE Hanımın portresi yanında hayli resim ve ev planlan yapmıştır.

(4) MELEK SOFU’yu, 1899 yılında doğduran, hatta 1905 de, yâni gerçek doğumundan 9 yıl sonra, dünyaya getiren ya­ yınlar yapılmıştır. Bunlann gerçekle ilgisi bulunmamak­ tadır.

(5) 1976 yılında Münih’te ölen ressamımızı -olaydan 21 yıl ön­ ce- 1955 de öldüren yayınlara da rastlanmaktadır. Yukarı­ daki, doğumu ile ilgili bölümde de belirttiğimiz gibi, ölüm yılında da yapılan bu hata gerçek dışıdır. MELEK SOFU, 4.4.1896 günü İstanbul’da doğmuş, 15.5.1976 günü, 80 yaşın­ da, Münih’te ölmüştür. Doğumunu ve ölümünü yanlış ya­ zarak, o’nu 50 yaşında öldüren yayınlar, tümüyle, hatalıdır. (6) SİMOLOGİCA (Revue des Sciences et des art en Chine) adlı eserde yer alan Melek Sofu LAMPE’nin bu etüdü, ay­ rı basım halinde, (Bsel) de yayınlandı.

(7) Prof. Albert GABRİEL’in giriş makalesiyle yayınlanan ve TOPKAPI sarayını tanıtan bu kitaptaki tüm desenler de Melek Sofu tarafından çizilmiştir.

(8) Arkitekt dergisi-No. 377, 1980 «Taha TOROS» (9) Münchner Merkür-13. 11. 1959

İstanbul Şehir Üniversitesi Kütüphanesi Ta h a To ro s Arşivi

Referanslar

Benzer Belgeler

Kış uykusuna yatan canlıların çoğu kış bittiğinde kas ve kemik erimesi sorunu yaşamadan yuvalarından ya da inlerinden çıkar.. Colorado Üniversitesi’nden

Altının atom yarıçapı gümüşten daha az olduğu için de gümüşün iletkenliği altından daha fazladır..

Lafrango’- nun ism inin yazıldığı, ve gümrükden Lafrango’nun adam ı Matteo tarafından çıkarıldığı anlaşıldı.. Çok mühim b ir ip ucu elde

Özal’ın fütur- pek çok konuda olduğu gibi, Anayasa ma göre bugün bir açıklama ya- suzca davrandığım ve ‘benim adamım Mahkemesi’ne üye atam a konusunda

Arif Ethem ve Adile Âmir Korle’nin kızı, VATAN Gazetesi Başyazarı Ahmet Emin Yalman'ın eşi, Sinan Korle'nin ablası, Sara Ertuğrul Korle’nin ğörümcesi,

Ayla Erduran, yurt dışında yaşa­ makla da sanatçının maddi so­ runlarının çözülmediğini

N utuklardan sonra büyük şairin y e­ ni yantırılen kdbrine M aarif Vekili H a­ şan Âli Yücel, Belediye, Üniversite, m ektebler ve diğer teşekküller adına

ile başlanmış, ondan sonra Selim Sırrı bey tarafından evvelce yazı­ lan “ Dağ başını duman almış,, marşı söylenilmiştir. Bundan sonra erkek muallim