A H H E D İZZET P A Ş A (1864-1937) __ VI Meh-med devrinde k ısa bir m üddet Sadareti işg a l eden bir ask er olup Sadırazam larm 211 iticisidir. Irkan A rnavut bilinm ekle beraber F etih sırasında ecdadı nın A nadoludan o tara fla ra g eçm iş olduğu hakkında da bir r iv a y et m evcuttur. E sk i M an astır vilâyetin in Göriçe sa n ca ğ ın a tâbi olan N a sliç kazası m erkez kasabasında doğm uş ve çocukluğunun ilk kısm ını orada geçirm iştir. D edesi oranın ayanı Tim ur B ey olup babası da M u tasarrıflıklarda bulunm uş olan H aydar Beydir.
1875 den itibaren lîs ta n b u ld a ask erî tansil görm üş ve 1887 de Er- kânıharbıye Y üzbaşılı- ğ iy le bu tahsili ikm al etm iştir. İlk m em uriye ti H arbiye ve Erkânı- harbiye sınıflarında a s kerî co ğ ra fy a ö ğ ret m enliği olup bu m ev zuda bir de kitap y a z m ıştır. 1891 de A lm an- y a y a b ilgisini arttırm ak üzere yollanarak üç yıl orada v azife görm üş, avdetinde Suriyede, bir m üddet de K âtip unva nı altın d a B u lgaristan - daki K om iserlikte kul lanılm ış, 1897 Türk - Yunan H arbindeki Ça talca ve D om eke m ey-
" dan m uharebelerine a it
plânların tanzim inde m u v a ffa k iy eti görü l m ekle beraber hakkın-” ... da v erilm iş ium aH ar yüzünden Şam R edif F ırk ası E r k â n ı h a r b i y l e ta yın edilerek Istanbuldan u za k la ştırılm ıştır ki bu yarı sürgün h ayat 1908 de M eşrutiyetin iadesine kadar ı ı yıl sürm üş ve bu m üddet esnasında Cebeli Düruz- <la uç buçuk sene kadar Y em ende bulunmuş, j905 de Liva, 1907 de F erik olm uştur.
\ em ende İm am Y ahya'nın eline geçen sa n ’- ayı istirdada m em ur kuvvetlerin Erkânıhar- biye R eisliğini ifa ettik ten sonra F erik liğe terfi ile H udeyde F ırk ası K um andanı y a pılm ıştı. Bu v azifed e olup tebdilihava için Ltibr,.an da bulunduğu sırada M eşru tiyet iade edildi ve A '- m anyadaki ikm ali tahsil devrindenberj ordunun en parlak Erkânıharp zabitlerinden sayılıp ve A
lııvın-^ lııvın-^ ! ! ra to ™ II. V ilhelm ’in takdir ve teveccühüne S blll"1ŞL <lelf >hrotine ayrı bir revnak tem in e t tiğinden E rkânıharbiyei U m um iye R eisliğ iy le İs ta n bul,! getirild i ve 1913 e kadar bu vazifed e p olitikaya kendisini kap tırm ıyarak pek dürüst ve faal bir sc- kılde ça lıştı. B u m üddet içinde ve 1910 da, E rkânı- harbiye R eisliğ i uhdesinde k alm ak üzere, İm anı a h y a n ın Yem ende çıkardığı yeni isyanı bastırm ak m ak sad iyle gönderilen kuvvetlerin kum andanlığına hım’a 0Ü nUjP- b‘r m üddet tstanbuldan ayrılaçak tı ki. bunda H arbiye N azırı M ahmud Ş ev k et ve askeri ısla h a t için celbedilen F on der Golz P a şa la rla ara- sında çıkm ış sa lâ h iy et ih tilâfların ın da' 1 esiri yok değildi. K aldı k i, bu Y em en harek âtı kum andanlığı A hm ed İzzet P aşanın ask erî ve siy a sî hayatında parlak bir safh a teşk il etm iş, Paşa, Yem en ve A sırde yapılan ask erî harek âtı idarede gösterdiği m u v a ffa k iy eti İm am Yahya ile m üzakerede g ö ste r diği itidal ve basiretle tetv ice m u vaffak olm uş bu sayed e de İm am Y ah ya artık D evlete karşı en ’ kü çük bir düşm anlık izhar etm ed iği gibi h a ttâ Birinci
Cihan Harbi sonlarında Y em enle hiç bir tem as ve irtib atım ız k alm am ışken Y em endeki valim iz d a ha senelerce orada kalabilm iştir.
- A hm ed İzzet P a şa henüz Y em ende iken ayan aza lig iy le ta ltif edilerek B alkan H arbinin zuhuru üzerine Istan b u la çağırılm ış ve m a a lesef ordunun v a ta lca önlerine g eld iğ i ¡lirada y etişip bu hat üze rinde g ö sterd iğ i m u k a v em ette de tesiri olm uş, B a b I
ali baskını neticesin d e H arbiye îyazırı ve B aşk u m andan N âzım P aşanın katli ile M ahmud Ş evk et P aşanın Sadırazam ve H arbiye N azırı olm asını mü- teakip kendisine yapılan ısrarlar üzerine de, . 1913
ik in ci kânununda, B aşk u m an d an lığı deruhde e tm iştir B ulgarların m ü tarek eyi bozarak yeniden harbin başlam ası üzerine bir ta ra fta n m evcut tezebzüa ve p erişan lığı g id erm eğe ç a lıştığ ı sırada, askeri hare katta da g a y e t m üteennî davranm ış, B ulgaristanla m ü ttefik leri arasında m uhasam atın başlam asından önce her hangi bir hücum a k alk ışılıp yeni bir fe lâ kete uğranılm asını önlem eğe m uvaffak olm uştur 1913 H aziranında M ahmud Ş ev k et P aşaya su ik ast yapılarak şah ad eti ürerine M ısırlı Said Halim Paşa Sadırazam olunca, onun kurduğu K abineye H arbiye N azırı sıfa tiy le iştirak i beş senedir devam eden E rkânıharbiye R eisliğin e n ih ayet verm iş, harbin hitam ında da Birinci F erikliğp terfi edilip k ayd ı h a y a t şa rtiy le Y averi E k rem p âyesin e m azhar ed il m iştir. Sulhun akdinden bir m üddet sonra da istifa ederek N e z a r e tte n a y rılm ıştır ki, ordunun kum anda m evkilerinde bulunan ve B alkan Harbinde acizleri sab it olan erkân ve üm eranın tekaüde sevkedilm e- lerinin İttih a t ve T erakkice ve ordunun genç unsur larınca ısrarla isten işi ve bundaki zarureti tasdik eder görünen A hm ed İzzet Paşanın da bu işi bizzat yapm ayı arzu etm iyerek m uam elenin kendisi m e zun iken yapılm asında ısrarı bunun sebebi olarak ileri sürülm üştür. F a k a t her halde asıl sebebin bir istisk a l olup k ey fiy etin orduyu Enver B eye teslim etm ek kararlarından ileri geldiğine, (erkân ve üm e ra arasında ta s fiy e ) m eselesin in P a şa ca ve ittih u t- çılarca bir bahane teşk il ettiğ in e h ü k m etm ek yanlış olm az. Ahmed İzzet Paşa bu tarihten itibaren az çok küskün biç ta v ır takınm ış, b izzat yazd ığı hal tercüm esinde söyled iğin e göre kendisine kaydıhayat şa rtiy le te k lif edilen bir U m um î M ü fettişlik veya Başkum andanlık m evkiini de reddetm iştir.
Yine tarafından yazılm ış olup bir sureti İbnül- em in’in (Son Sadrazam lar) eserinde aynen m evcut bulunan hal tercüm esinde (Bu tarihlerde A rnavut luk P rensliğine tayin im de m evzuubahs oldu. H ükü m eti O sm aniye iie D ersaad ettek i A rnavut ekâhıri
tgrafindim te k lif ve İsmail Kem al Bey .ile şarta ta likan Tiranlı E sa t P a şa tarafından dahi kabul ve h a ttâ D raçta ahali tarafından ih tifa lâ t ile ilân olun duğu halde ben, yüzüm den A rn avu tlu ğa fen alık g e leceği m ülâhazası ve ih tirazı ile bu P ren sliğ i adem i kabulde ısrar eyledim )dem ektedir. F a k a t (ih tifa lâ t ile ilânın) m ah iyet ve d e ıe c e si m alûm olm ayıp k e y f i yetin A lm anyalI Vied P rensinin intihabından önceye Abdülham id Şehzadelerinden B urhanettin E fendice vâk i redden de sonraya tesadüfü m uhtem eldir.
Birinci Cihan H arbine iştirak im iz sırasında bir m es’u liyet m evkiinde bulunm ıyan A hm ed İzzet Paşa, bu iştirak e ta ra fta r olm adığını İzhar etm iş bulun duğu için harbe g irişim iz üzerine kendisine bir v a zife tek lif edilm em işti. F a k a t Sarık am ış hezim eti ve Erzurum un sukutuyla R usların ilerlem eleri üze rine 1916 da D oğuya sevkedilen Ordu K um andanlığı uhdesine tevcih ve kendisine daha sonra U m um K afkas Cephesi K um andanı unvanı ita olundu. Ah med İzzet P a şa bu vazifed e de g a y ret ve m u v a ffa k iy et göstererek Rus ordularının ilerlem elerini dur durmuş, Rus ih tilâli üzerine bu cephenin ehem m i y eti kalm adığından is tifa ile Istan b u la dönmüş, B rest - L itovsk ve B ükreş Sulh K onferanslarına da
askeri m urahhas ola rak iştirak etm iştir. Bundan bir m üddet sonra, yân i 1918 E - kim ayında, T a lâ t P a ş a yerine Sadırazam olarak ilânında hiç bir suç h issesi bulunma yan bu harbin n etice lerine D ev let nam ına k atlan m ak v e bu n e ticelere a it m es'uliyat- leri yüklenm ek Ken disine düşm üştür. Bu tarih ten itibaren de ask erî h a y a tı n ih aye te ererek O sm anlı im paratorluğunun son gü n leriyle n ih a y et bu larak tam am en siy a sî
. , h a y a tı başlam ıştır,
m §UnU evvelâ tasrih etm ek icap eder ki, T alat P aşan ın ve arkadaşlarının is tifa y a karar ,'er- m eleri u zen n e S adarete g elm esi P a d işa h ça kendi- sine tek if edilen za t esk i Sadırazam ve son Londra oefırı olup kendisinin de dünürü bulunan T cvfik P aşa idi. A ncak onun İttih a tç ı hiç bir N azır alm a- m ak şa r tiy le Knbme teşk i ine çalışıp günlerce Duna m u vaffak olam am ası ve bu sırada ask erî vaziyetin m ütem adiyen fen alaşarak F ra n sız ordularının Bul- g aristan d a ilerleyip hududa yak laşm aları üzerine Pııdışah S adareti A hm ed İzzet P a şa y a tevcih etti. Ahm ed İzzet P aşa, H arbiye N ezaretin i üzerine a l m ak şa r tiy le ve sü r’a tle K abinesini teşk il etm iş v e K abinesinde B ahriye N a zırı bu unan R au f Beyin başkanl ğın d a bir h eyeti M ondrosa yollayıp diğer m ü ttefik lerin tem in ettik ler i şa rt'a ra nisbetle bir derece daha m ü sa it sayılm aları m üm kün şartlar dahilinde m ütareke akdini tem in etm işti. İzzet P a şanın bir kısm ını da en flü en zaya tutulup y atak ta g eçir m iş olduğu ve ancak 27 gün devam edebilm iş Sadareti, m azinin ta sfiy esin e refa k a t etm iş iç ve dış gailelerin büyüklüğüyle n ih a y etsiz derecede buh ranlı ve çetin bir devre teşk il e tm iştir ve kendisi bu m üddet esnasında h ak ik aten g a y r e t ve hüsnüniyet g ö sterm ek le beraber hiç bir tara fta n yardım ve m u za h eret g ö sterm iş, ilk ve belki en m ühim h a tâ sını işliyen VI. M ehm ed’in açık ça düşm anlığı
kar-* w
■ T
şısm da İstifa ve m akam ını T evfik P a şa y a terke m ecbur olm uştur. A hm ed iz z e t P a şa y ı yıpratıp çe k ilm ek zorunda bırakan sebepler de it t ih a t ve Te rak k iyi koruduğu yolunda m aruz kald ığı tenkıdler olm uştur ki, T alât, E nver ve Cem al P a şa la rla daha bir kaç ittih a tç ın ın hesap v e ım e im kânı hasıl olur olm az döneceklerini bir m ek tu p la tem in edip m em lek etten k açışları bu m ücadeleye b aşlangıç teşkil etm iştir. Sultan V ah d ettin ’ın en iştesi ve m üstakbel Sadırazam ı F e r it P a şa y ı sulh m üzakerelerine m u rahhas gönderm ek istey ip A hm ed iz z e t P aşanın da buna m u h alefet etm esi Padişahın a ffe tm e z bir iğ birarını d avet ederek A hm ed iz z e t P aşanın K abine sine it tih a t ve Terakkinin kirlenm em iş bir kaç uz vunu ve bilhassa H ayri E fen d iyle C avit B ey i alm ış olm ası kendisini ta zy ik için sebep teşk il etm iş, P a dişahın A yan R eisliğ.n e g etird iğ i ve M eclisi Meb u- san R eisliğinden atılışın ı esk i arkadaşlarına affede- m iyen A hm ed R ıza B eyin P ad işah nam ına arac.lık edip belki iradelerdeki söz eri kuvvetlendire ;<uv- vetlendire ta sfiy ed e ısrarı da iz z e t P a şa y ı is tifa y a sevk etm iştir.
Ahm ed iz z e t P a şa bu istifa d a n sonra bir h ty lı zam an bir iktidar m evk ii işg a l etn v y ecek , kendisini- istih lâ f eden T evfik P a şa ile — kendisini sık ı bir ta rassuda tâbi bırakan— D am at Ferid'in, bundan sonra da A li R ıza ve Salih P aşaların ve tekrar D a madın K abinelerine gırm iyecek , fa k a t 1920 E kim ayında T evfik P a şa scıı K abinesini — ve Ormanlı İm paratorluğunun son K abinesini— teşk il e ttiğ i za m an D ahiliye N azırlığım ihraz ederek askerlerce büyük sayılışın ın A nadoludaki za t arı bir anlaşm a yoluna sevk ed eceği de üm it edilecektir. Bu ümidi şa h san da besliyerek A hm ed İzzet P a şa esk i Sadrazam ve Kabinede kendisi gibi N azır olan Sulih P a şa ve H üsey.n K âzım B eyle beraber az sonra Anadoluya geçip B ilecik te M ustafa K em al P a şa ve arkadaşla - riyle görü şm eğe gid ecek ti. Bu görüşm enin hiç bir şey tem in edem ediği ise m alûmdur. Ahm ed İzzet P aşanın karşısında bir D evlet R eisi görm ekten hayli .Mkıld ğını, kendisine de esk i bir âm ir değil, fa k a t arkasında tem sil e ttiğ i bir k u vvet bu unm ıyan bir m isafir m uam elesi, hem en hem en bir esir m uanıe-’ leşi yapıldığını söylem ek yan lış olm az. H ayli za m an alıkonulduktan sonra n ih ayet avdetine m üsaade edilm eden önce, İstanbul hüküm etinin bir daha
hiç bir hizm etinde b ulunm ıyacağı hakkında tahriri taah h ü t isten ecek , n 'h a y et N eza retten is tifa e d e ceği hakkında bir sen et verm eleri gerek kendisi ve gerek Salih P a şa için k â fi görülerek avd et m üm kün olacaktır. A nkaradaki ik am et esnasında İzzet P a şa için M illî H ü k ü m ette m ühim bir m evk ie g e ç m ek m üm kün, fa k a t Istanbulda da daim a m aruz ka'd ğ ı istirkapların kendisini o m ühim m evkide ne kadar m üddet tu ta ca ğ ı m eçhuldü. A hm ed İzzet P aşa İstanbula g elin ce verdiği söz m ucibince istifa , fa k a t bir m üddet sonra v e A nk araya m alû m at vere rek bu sefer de H ariciye N a zırlığ iy le K abineye te k rar girm iş ve bu m evkide T evfik P a şa K abinesinin 1922 K asım ı başında istifa siy le O sm anlı D evleti
Hü-a İhHü-a/ 6t buIuşunHü-a kHü-adHü-ar k «lm ış, bu m üd det iç nde de An taraya yapılan silâh ve m ühim m at yardım larına m u zaheret ve m u aven ette devam
et-A hm ed İzzet P aşan ın 1922 den 1937 ye knda süren h a y a tı ise hüzünlü ve üzüntülü geçm işçi. S erveti olm adığı için tek aü t m a a şiy le m u z a y ık İçiade geçin m iş ve bu m üzayaka kendisini bir ar;
tayin e d id iğ i m ütevazı bir m eclisi idare âzal l^ını huzur hakkı alabilm ek için kabule m ecbur b rakm ıştır.
A hm ed İzzet P aşa, m ükem m el tah silli bir za olduğu gibi ku vvetli bir k alem e de sahipti. Türkçe Arı pça, A lm anca, F ra n sızca ve rivayete göre F a n ça bilirdi. H atıratın ı A tatü rk devrinde yazm ag başlam ış, fa k a t ı ncak bir kısm ının neşri m üm ki olm uştur Bir kısm ı da A lm anca olarak neşred m istir. İbnülem iıı in Sadıraaam lara a it eserin kendisi tarafından yazı m ış uzun hal tercüme- B bıâli üslûbunun en zar f sek liy le k âtip olduğu gösterir. A hm ed İzzet P aşanın eh liy et ve liy a k a t, kadar azm i ve ih tirası bulunup kendisi İkinci M eş ru tiyetin ilk zam anlarından itibaren iktidara v ie - bılm iş ve h ç d eğilse kaderi V t. M ehmed tarafından takdir ve teslim edilip iş başında bırakılm ış olsaydı vak avi pek başka bir seyir tak'p edebilirdi.' Sadaret illa, am ini ihrazdı n ve h a ttâ bir aral k bir e ın bi dev et<n hü’-üm dnrlıkla basına geçm esi bahis m ev zuu olduktan sonra kendis n len v a k tiy le k at k at a şa ğ ı derecelerde bulunm uş kim selerle e şitliğ e lahi m izacı itib ariyle taham m ül edem ez ve bu sebeple A nadoluda kurulan hüküm ete k atılam azdı, n ite kim katılm adı. Bununla beraber, askerlik b ilgilerin den her hangi bir şek il ve su rette istifad e edi mesi ve m eselâ Harp A kadem isinde bir kürsüye sahip kılınm ası elb ette ki m üm kündü.