sahnede
ANKARA (AA) — AnkaralI ti- yatroseverler, 25 yıl sonra ilk kez önümüzdeki aylarda antik bir tra gedya izleyebilecekler.Tanınmış tiyatro yönetmeni Yücel Erten, Euripides’in “ Troyalı Kadın-
lar” ını, Türkiye’de ilk kez sahnele yecek. Ülkü Tamer’in Türkçeye çe virdiği oyunun provaları, gelecek hafta başlayacak. Oyunun, 27 Mart Dünya Tiyatro Günü’ne yetiştirilme si düşünülüyor.
“ Niçin Troyalı Kadınlar?’’ soru
suna, “ Troya bir simgedir. Tarihin her çağında, yeryüzünün her köşe sinde değişik Troyalar yaşanmıştır”
karşılığını veren yönetmen Erten, da ha sonra şöyle devam etti:
“ Troyalı Kadınlar, tarihsel fon olarak Helenler ile Troyalılann sa vaşını konu ediniyor. Bir Helen ya zarın, Troya’dan yana duygularla yazdığı bir oyundur. Tanıyabildiğim antik oyunlar arasında, bence en mo dem ve en Anadolulu olanı bu oyun. Yanılmıyorsam çeyrek yüzyıldan bu yana, Devlet Tiyatrolan’nda an tik tragedya sahnelenmedi. Son oyun, Kral Oidipus’tur ve 25 yıl ka dar önce sahneye çıkmıştı.”
Oyunlarındaki sürprizlerle tanınan Yücel Erten, Euripides’i de sürpriz li sunm ayı düşünüyor. E rten ,
“ Oyunla ilgili tek güçlük, insanların kafasındaki antik tiyatro kalıplarının varlığı olabilir. Bu tür önyargılara ve rutin anlayışa aykırı bir Euripides düşünüyorum” dedi.
Erten’in uğraşmayı düşündüğü ye ni konulardan biri sinema.. Yeşil- çam’dan kendisine yapılan önerileri bugüne dek geri çevirdiğini söyleyen sanatçının, sinemada ilk deneyimi “ Yorgun Savaşçı” daki rolü. “ An cak o filmi görmek, göstermek mümkün olamadı” diyen Yücel Er ten, sinemayı niçin istediğini ve çek meyi düşündüğü filmleri şöyle anlat tı:
“ Benim gönlüm tiyatroda, ama si nemada da oynamak istiyorum. Çe kiyor beni. Belki kalıcı olma duygu sundan kaynaklanıyor.
1988 Türkiyesi’ni sinemalaştırmak istiyorum. 20 yıl geçti üzerinden. 68 olayları konuşuluyor, tartışılıyor. Benim de yaşadığım 20 yıl bu dö nem. Bir de Kıbrıs filmi var aklım d a ... Çalkantılı, çelişkili yapısıyla, yakın tarihiyle bir Kıbrıs düşünüyo rum.”
Yücel Erten, Türkiye’nin hızlı ça lışan yönetmenlerinden biri... Örne ğin 1986’da Ankara, İstanbul, Lond ra ve New York’ta Erten’in yönetti ği “ Keşanlı Ali Destanı” , “ Martı” , “ Hırçın Kız” , “ Amadeus” ve “ Ben Anadolu” gibi 5 oyunu birden sah neleniyordu.
1986-1987 döneminde sahnelediği “ Katharina Blum'un Çiğnenen Onuru” ve “ Martı” oyunlarıyla Kül tür ve Turizm Bakanlığı’nm “ En iyi yönetmen ödülü” nü alan sanatçı, 17
yıl aradan sonra oyuncu olarak ilk
kez çıktığı sahnede “ Sanatçının Olü-
mü” ndeki rolüyle Sanat Kurumu’- nun “ En iyi yardımcı oyuncu ödü-
lü” nü de kazandı.
Bu sanat döneminde, Ankara Kü çük Tiyatro’da “ Büyü” , KKTC’de de “ Midas’ın Kulakiarı” nı yöneten Yücel Erten, Almanca ve Türkçe çe viriler de yapıyor. Sanatçı, Güngör Dilmen'in “ Midas’ın KulaklarT'nı
Almancaya, halen Anadolu Sanat
Merkezi’nde Yeni Tiyatro topluluğu
tarafından sahnelenen Athol Ku- gard’ın “ Ada” adlı oyununu da Türkçeye çevirdi.
Kişisel Arşivlerde İstanbul Belleği Taha Toros Arşivi